Fit Hub Blog Sayfa 18

Doğadaki Mucize: Hindistan Cevizi Yağı ve Faydaları

0

Hindistan cevizi yağı son zamanlarda beslenme trendlerinin içinde sıkça yer alıyor, güzellik sektöründe tercih ediliyor ve hayatın her alanına entegre ediliyor. Doğanın mucizelerinden biri olan bu yağ ile sağlıklı bir hayata ilk adımınızı atabileceğinizi biliyor muydunuz? Eskiye nazaran artık daha kolay bulunan ve satın alınabilen bu yağ, orta zincirli trigliseritler (MCT) familyasında bulunuyor. Yani; Hindistan cevizi yağı diğer yağlara göre vücudumuzda daha hızlı parçalanıyor ve diğer doymuş yağlar kadar zararlı etki bırakmıyor. Ayrıca Hindistan cevizi yağı, vücutta depolanmak yerine direkt karaciğere gidiyor ve burada enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlıyor.

Hindistan cevizi yağını bu kadar faydalı yapan birçok farklı özelliği daha mevcut. Siz de Hindistan cevizi yağını hayatınıza entegre ederek faydalarını deneyimleyebilir, hayat kalitenizi yükseltebilirsiniz.

İşte Hindistan cevizi yağının faydaları…

1. Kilo Vermeyi Hızlandırır

Hindistan cevizi yağı daha önce de bahsedildiği gibi MCT açısından oldukça zengin. Bu özelliği sayesinde Hindistan cevizi yağı size enerji artışı sağlamada yardımcı olur ve vücudunuzun yaktığı kalori sayısını artırabilir. Bu yağ vücudun daha hızlı yağ yakmasına yardımcı olabilir. Bazı araştırmalar MCT’lerin 24 saat boyunca yakılan kalori sayısını %5’e kadar artırabileceğinden bahsediyor ancak henüz kesin bir sonuca ulaşılmış değil. Burada önemli olan Hindistan cevizi yağının diğer yağlara oranla daha hızlı yakılması ve bu şekilde kilo vermeye yardımcı olmasıdır.

2. Enerjiyi Artırabilir

Hindistan cevizi yağının sahip olduğu MCT’lerin tıpkı karbonhidratlar gibi doğrudan karaciğere gittiğini biliyor muydunuz? Diğer yağların aksine bu yağ kas ve yağ gibi onlara ihtiyaç duyan dokulara gitmez ve depolanmaz. Böylelikle karaciğere giden MCT’ler size aradığınız enejiyi sağlar ve performansınızı artırmanıza yardımcı olur. Sportif aktvitelere başlamadan evvel Hindistan cevizi yağı tüketmek tıpkı karbonhidratlar gibi size enerji sağlayacaktır.

3. Daha Uzun Süre Tok Tutar

Hindistan cevizi yağının bir diğer kilo vermeye yardımcı özelliği tok tutmasıdır. Sahip olduğu MCT’ler açlığa neden olan hormon seviyelerinde değişiklik meydana getirerek iştahı azaltan ketonlar üretir. Böylelikle bu yağ insanların daha az yemelerine yardımcı olur. Öğünlerinize Hindistan cevizi yağını ekleyerek tok hissetme sürenizi uzatabilir, kalori alımınızı bu sayede azaltabilirsiniz.

Tok tutan bir diğer besin chia tohumu hakkında ne kadar bilgilisiniz?

4. Antimikrobiyal Etkileri Olabilir

MCT’ler; laurik asitten oluşurlar ve bunlar çeşitli zararlı mikroorganizma türlerinin çoğalmasını önler. Böylelikle antimikrobiyal bir etki yaratır. Bazı araştırmalar MCT’lerin zararlı mikroorganizmaların büyümelerini yavaşlatmanın yanı sıra bazı zararlı bakterileri yok edebileceğinden bahsediyorlar.

5. Cilt Lekelerini Giderir

Yaş ilerledikçe cilt lekeleri ile karşılaşma ihtimali yükseliyor. Sadece yaşla değil; güneş, hastalık gibi dış etkenler de lekelenme oluşumuna yol açabilir. Hindistan cevizi yağı cilt lekelerine iyi gelmesiyle birçok uzman tarafından öneriliyor. Ekonomik olması sayesinde ise pahalı kremler yerine tercih ediliyor ve içerisindeki E vitamini cilt lekelerini gidermede etkili oluyor. Hindistan cevizi yağı lekelenmelerin yanı sıra cilt tonunun eşitlenmesine de yardımcı oluyor ve böylelikle sağlıklı bir görünümün elde edilmesini sağlıyor.

6. Cilt Yaralarını İyileştirir

Hindistan cevizi yağının içinde yoğun miktarda bulunan E vitamini cildin yaralarının iyileştirilmesine de katkı sağlıyor. Sivilce, akne ve ciltte yara oluşturan diğer etkenlerin yarattığı izlerin kısa sürede iyileşmesini sağlayan Hindistan cevizi yağı, bu özelliği sayesinde sıkça tercih ediliyor. Bu yağ aynı zamanda da antienflamatuar özelliğe sahip. Hindistan cevizi yağı bu özellik sayesinde iltihap oluşumu engeller ve sedef-egzama gibi cilt rahatsızlıklarına iyi gelebiliyor.

7. Antioksidan Deposudur ve Hastalıkları Önlemeye Yardım Eder

Hindistan cevizi yağı büyük miktarda aktioksidandan oluşur ve bunlar hücre dejenerasyonunun neden olduğu birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olur. Özellikle hindistan cevizi yağındaki antioksidanlar beyin sağlığının korunmasına da yardımcı olabilir. Aynı zamanda bu yağ, hücre yenilenmesine yardımcı olur ve hücrelerin sağlıklı kalmasına destek olur.

8. Vücuttaki Çatlakların Giderilmesine Yardımcı Olur

Kilo almak ve kilo vermek ciltte çatlak oluşmasına sebep olabiliyor. Bunların dışında ise hamilelik de çatlak oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Bu gibi durumlarda düzenli olarak Hindistan cevizi yağı kullanmak, çatlak oluşumunu önleyemeye yardımcı olabilir.

9. Saç Sağlığını Geri Kazandırır

Hindistan cevizi yağı saç sağlığına da iyi geliyor. Birçok güzellik uzmanı saç sağlığını destekleme amacıyla bu yağı öneriyor çünkü saçların onarılmasını sağlıyor, kırık oluşumunu engelliyor ve hızlı uzamasına yardımcı oluyor. Bunların dışında yaz mevsiminde güneşin zararlı etkilerinden koruyor ve nemi saça hapsederek kurumayı engelliyor.

Siz de doğanın bu mucizesinden yararlanmak için hemen Nature’s Supreme organik Hindistan cevizi yağını satın alın!

Reklam

Egzersiz Dayanıklılığını Artırma Yolları

0

Dayanıklılık, herkes için farklı bir şey ifade edebilir. Koşu ile ilgilenenler için bu, uzun süre koşabilmek ve kilometrelerce yol kat edebilmek demektir. Ağırlık çalışanlar için bu, çok sayıda tekrar yapabilmek ve ağır ağırlık kaldırabilmek anlamına gelebilir. Sporcular için ise dinlenmeye ihtiyaç duymadan bütün bir antrenmanı veya maçı tamamlamak olabilir.

Amaç ne olursa olsun dayanıklılık; herhangi bir fiziksel görevi uzun bir süre boyunca yerine getirme yeteneğinizi ifade eder. Vücudunuzun iki kısmı yani kalbiniz ve kaslarınız; size dayanıklılık kazandırmaya yardımcı olur. Her ikisi de vücudunuzun dayanıklı olmasına yardımcı olsa da kardiyo ve kas dayanıklılığı arasındaki farkı bilmek, fitness hedeflerinize ulaşmanın anahtarıdır.

Kardiyovasküler Dayanıklılık Nedir?

Kardiyovasküler dayanıklılık, çoğu insanın genel olarak dayanıklılıktan bahsettiğinde kastettiği şeydir. Kardiyovasküler dayanıklılık, kardiyorespiratuar sisteminizin (kalp ve kan damarları; akciğerler ve solunum yolları) vücudunuzu uzun süre aktif tutma yeteneğidir.

Çoğu insan dayanıklılık hakkında konuşurken “aerobik fitness” seçeneğini dile getirir. Aerobik egzersiz sırasında vücudunuz çalışan kaslarınıza enerji sağlamak için oksijen kullanır. Bu egzersiz türü ne kadar kondisyonlu olduğunuza bağlı olarak saatlerce yapılabilir.

Dayanıklılık konusunda aklımıza genellikle maraton koşan ve olimpik yüzme havuzunda yarışan sporcular gelir. Çünkü bu faaliyetler yüksek düzeyde aerobik kondisyon gerektirir. Ancak, elit sporcular aynı zamanda büyük bir kas dayanıklılığına da sahiptir. Bu daha az bilinir ancak aynı derecede önemlidir.

Kas Dayanıklılığı Nedir?

Kas dayanıklılığı; bir kas veya kas grubunun, uzun bir süre boyunca bir yüke karşı tekrarlanan kasılmalar gerçekleştirme yeteneğidir. Yani herhangi bir egzersizde başarısız olmadan veya formunuzu bozmadan yapabileceğiniz tekrar sayısı anlamına gelir. Yaygın kas dayanıklılığı testleri; fiziksel olarak devam edemeyeceğiniz ana kadar çok şınav, squat ve barfiks çekmeyi içerir. Ancak yürüyüş, koşma, yüzme ve yüksek hacimli ağırlık kaldırma gibi aktiviteler için kas dayanıklılığı da önemlidir.

Hangisi Daha İyi?

Belki cevabımız hoşunuza gitmeyecek ama hiçbiri diğerinden daha iyi değil. Kardiyo ve kas dayanıklılığı, optimal bir sağlık ve zindelik seviyesini desteklemek için el ele ilerler.

Örneğin koşuyla başlayım: Kalbinizin ve akciğerlerinizin verimli bir şekilde çalışmaya devam edebilmesi, koşu boyunca kaslarınızın yeterli oksijen alması için kesinlikle iyi bir kardiyo dayanıklılığına ihtiyacınız var. Özellikle engebeli arazide koşarken bacaklarınızın sizden vazgeçmemesini sağlamak ve kardiyovasküler dayanıklılığı tamamlamak için kas dayanıklılığına da ihtiyacınız var.

Ayrıca, birkaç kat merdiven çıkmak gibi günlük aktiviteler sırasında da her iki dayanıklılık türü üzerimizde etkili.

Kardiyovasküler Dayanıklılık Nasıl Artırılır?

Kardiyo dayanıklılığını artırmak için tahmin edeceğiniz gibi kardiyo egzersizleri yapmak gerek. Bu koşmak, bisiklete binmek ve yürüyüş yapmak anlamına gelir. Ayrıca merdiven çıkmak ve sprint gibi terlemenize ve zor nefes almanıza neden olan şeyler de buna eklenir.

Sabit ve interval kardiyo, dayanıklılığı artırmaya yardımcı olur ve her ikisini de egzersiz planına dahil etmek en iyisidir. Yavaş ve uzun mesafeli antrenman planları, dayanıklılık antrenmanlarının en yaygın şeklidir. Tempo, Fartlek ve sprint antrenmanları ile de kardiyo dayanıklılığı oluşturabilirsiniz.

Kardiyovasküler Dayanıklılığınızı Test Edin

Kardiyo egzersizi, izlemesi en kolay egzersiz şeklidir çünkü öncelikle mesafeye veya zamana dayalıdır. Akıllı telefon, saat ve uygulamaların sunduğu imkanlar, kardiyovasküler dayanıklılığı takip etmeyi kolaylaştırır.

Koşmak, yürümek, bisiklete binmek ve yürüyüş yapmak için akıllı saatinizi veya herhangi bir aktivite uygulamasını kullanabilirsiniz.

Kardiyo dayanıklılığını harcadığınız efor üzerinden de değerlendirebilirisiniz. Mesela bir antrenman seçelim: 5 km’lik bir koşuyu tüm gücünüzü kullanarak tamamladığınızı varsayalım. İlk seferinde “5 km koşu, 30 dakika sürdü ve çok zor hissettirdi. Üç ay sonra ise “5 km, 27 dakika sürdü ve yine zor hissettirdi” diyorsanız, aslında dayanıklılığınızı geliştiriyorsunuzdur. Her iki testi de çok zor olarak derecelendirmiş olsanız da zamanın azalması, 5 km’lik tüm çabanızın artık daha hızlı olduğunu bilmenizi sağlar.

Kas Dayanıklılığı Nasıl Artırılır?

Öncelikle direnç eğitimi yoluyla kas dayanıklılığı geliştirirsiniz. Vücut ağırlığı antrenmanı, halter ve direnç kabloları ve bantları kullanarak, etkili bir şekilde kas dayanıklılığı oluşturabilirsiniz. Kaslarınızı dirence karşı kasmayı içeren her şey kaslarınızın dayanıklılığını artıracaktır.

Hatırlanması gereken en önemli şey, kas dayanıklılığı için yapılan antrenmanın kas kuvveti için yapılan antrenmandan farklı olduğudur. Dayanıklılık için antrenman yapmak için daha fazla tekrar için daha hafif yükleri kaldırmalısınız; kuvvet antrenmanı yapmak için, daha az tekrar için daha ağır yükleri kaldırın.

Kas Dayanıklılığınızı Test Edin

Kas dayanıklılığınızı takip etmek; doğal olarak, kardiyovasküler dayanıklılığı takip etmekten daha zordur. Ölçümler bu konuda yardımcı olsa da kas dayanıklılığını mesafe, hız veya zaman açısından açıkça ölçemezsiniz.

Kas dayanıklılığını izlemek, daha çok vücut bölümlerine ve genellikle çabaya dayalıdır. Örneğin, formu bozmadan önce mümkün olduğu kadar çok klasik squat yaparak alt vücudunuzun kas dayanıklılığını test edebilirsiniz. Squat sırasında formun bozulması; dizlerinizin çökmesi, topuklarınızın yerden kalkması veya artık paralel şekilde hareket edememeniz anlamına gelebilir.

Formunuz bozulmadan önce mümkün olduğunca çok şınav çekerek üst vücudunuzun kas dayanıklılığını test edebilirsiniz. İyileşip iyileşmediğinizi görmek için bu hareketleri her üç ila altı ayda gibi periyodik şekilde tekrar test edebilirsiniz.

Daha ileri düzeydeyseniz, kendinizi ağırlık kaldırarak test edebilirsiniz. Örneğin, başlangıç ​​testinizi 40 kg ile barbell back squat ile yapabilirsiniz. 20 tekrarı tam bir çabayla gerçekleştirin ve şu noktaları göz önünde bulundurun:

  • 20 squat yapmak ne kadar sürdü?
  • Mükemmel formla kaç tekrar tamamlandı?
  • Set sırasında ve sonrasında nasıl hissettiğiniz?

Diyelim ki bu testi yaptınız ve 20 tekrarı tamamlamanız 60 saniye sürdü ve sekizinci tekrarda formunuzu kaybetmeye başladınız. Üç ay sonra tekrar test ettiğinizde 50 saniye sürerse ve 20 tekrarın tamamını mükemmel formda tamamladıysanız, kas dayanıklılığınız artmış diyebiliriz.

Ağırlık egzersizlerinin faydalarını öğrenmek için Ağırlık Egzersizlerinin 5 Faydası başlıklı yazımızı okuyun.

Dumbbell ve barbell seçeneklerine bakmak için tıklayın.

Reklam

Soğuk Havada Koşmanın 6 Faydası ve Koşu Önerileri

0

Havaların iyice soğuduğu kış mevsimini bugünlerde portakalların turuncusunda, narın kırmızısında, atkılarda ve eldivenlerde hissediyoruz. Gün ışığından mahrum kaldığımız bu mevsimde tıpkı diğer mevsimlerde olduğu gibi sportif aktivitelere devam etmek hem bağışıklık sistemi hem de sağlık açısından çok önemli. Koşarak egzersiz yapmanın mevsimi yok. Üstelik açık havada koşmanın birçok faydası olduğu gibi soğuk havada koşmanın da bilmediğiniz çok yararı var.

İşte soğuk havada koşmanın faydaları…

1. Kalbiniz Daha Az Yorulur

Kışın soğuk havayı avantaj olarak kullanabileceğinizi biliyor muydunuz? Aberdeen Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre kalbimiz, yaz sıcaklarında vücut ısısını düşürmek için cilde daha fazla kan pompalamak zorunda kalıyor ancak kışın buna gerek kalmıyor. Yani, soğuk havada spor yaptığınızda kalbiniz yaz mevsimine kıyasla daha az yoruluyor. Yoğun bir tempoda koşsanız bile sıcak havalara kıyasla daha az yorularak daha yüksek bir performans sergileyebilirsiniz.

2. Kas Ağrılarınızı Daha Az Hissedersiniz

Spor yaparken kasların gerilmesi sonucu acı hissetmek çok normal bir etken. Soğuk havalarda ise bu acıyı daha az hissetmeniz muhtemel. Sebebi ise soğuk havalarda damarlarınızın cilt yüzeyinden içeri doğru daralması ve az da olsa bir uyuşma hissi yaratması… Kışın soğuk havada koştuğunuzda yaz mevsimine oranla daha az kas ağrısı çeker ve koşarken sizi rahatsız edecek acılardan uzak durabilirsiniz.

3. Daha Sıkı Çalışabilirsiniz

Soğuk havalar ve kış mevsimi hepimizi ev kuşu haline getiriyor. Karanlık akşamlar, kötü havalar derken uyuşuk ve halsiz hissedip evden çıkmamaya gayret ediyoruz ama bu düzeni sporla yıkabiliriz! Soğuk havada koşmaya başlayarak üzerinizde bulunan uyuşukluğu atabilir, dinç ve enerjik hissedebilirsiniz. Spor yaptıktan sonra gününüzün geri kalanında enerjik ve aktif kalmak istiyorsanız soğuk havada koşu yapmak tam size göre!

4. Yağ Depolarınızı Hızlıca Boşaltabilirsiniz

Evrime göre tüm canlılar kış mevsiminden korunabilmek için vücuduna daha çok kalori depoluyor ve vücut yağını koruyor. Dolayısıyla kış aylarında kilo almaya daha elverişli olabiliyoruz ama bu durumu spor yapmaya devam ederek değiştirebiliriz. Kış mevsiminde de egzersizlerinize devam ederek mevsimsel metabolizma yavaşlamasını önleyebilir, enerji harcamanızı kontrol edebilirsiniz. Soğuk havalarda gerçekleştireceğiniz koşu egzersizi ise kalori yakımınıza yardımcı olabilir ve daha az kalori depolamanızı sağlayabilir.

5. Daha Fazla Kalori Harcarsınız

Uzmanlar kışın koştuğunuzda vücudunuzun daha çok kalori yaktığını belirtiyor. Çünkü vücut hem koşmak için hem de ısınmak için ayrı ayrı enerji harcıyor! Fazla kilolarınızı vermek istiyorsanız kış mevsimini kesinlikle faydalı geçirmenizi öğreniriz.

6. Kan Dolaşımınız Düzenlenir

Kışın koşarken ciğerlerimiz ve kalbimiz bu eylemi yapabilmemiz için en iyi şekilde çalışıyor ve böylelikle kan dolaşımımız egzersiz sırasında hızlanıyor. Bu durum yukarıda bahsettiğimiz uyuşukluk probleminin de çözülmesine yardımcı oluyor. Kan dolaşımımız hızlandığında vücudumuz kendini daha sağlıklı hissediyor. Hızlı kan akışı aynı zamanda yaralanma ve sakatlanmaların da daha hızlı tedavi edilmesini sağlıyor ve ödem oluşumunu engelliyor.  

Soğuk Havada Koşarken Bunlara Dikkat Edin

Ne giyeceğinizi iyi seçin: Cildinize iyi gelecek nefes aldıran ve koşu için üretilmiş kıyafetler tercih edin. Özellikle terinizi emecek pamuklu kumaşlar yerine polipropilen kumaşlar tercih etmekte fayda var. Üzerinize giyeceğiniz montunuzu da iyi seçmeye özen gösterin. Montunuzu hafif, yağmurdan ve rüzgardan koruyan bir materyale sahip kumaştan seçin. Hava çok soğuksa içinize hafif bir polar daha giyebilirsiniz. Üst üste çok fazla kat giymekten de kaçınmayı unutmayın çünkü zaten koşarken vücut ısınız yükselecektir.

Güvenli aksesuarlar kullanacağınıza dikkat edin: Eğer gün doğumundan önce veya hava karardıktan sonra koşacaksanız, etrafta rahat görülebileceğiniz aksesuarları kıyafetinize ekleyin. Reflektör yelek veya ışıklı aksesuarlar, karanlık ve puslu havalarda can sağlığınızı koruyacak ana materyaller olacaktır. Spor giyim markalarının çoğunda bulunan bu reflektörlü aksesuarlar sayesinde karanlıkta daha rahat fark edilirsiniz.

Ellerinizi ve başınızı iyice koruyun: El ve baş bölgeleri vücudun ısı dengesini sağlayan yerler arasındadır. Koşuya çıkmadan evvel mutlaka başınızı kapayın. Ayrıca eğer rüzgar varsa kulaklarınıza zarar verebilir ve koşu performansınızı etkileyebilir. Mutlaka bere, saç bandı veya kulaklık kullanın, başınızı korumayı ihmal etmeyin.

Koşu sonrası duşunuzu ayarlayın: Koşu sonrası terli kıyafetlerinizi üzerinizde tutmamanız vücut ısınızı korumanız için önemli. Islak kıyafetleri üzerinizde tutmak vücut ısınızın hızla düşmesine sebep olabilir ve soğuk algınlığı gibi olumsuz durumları yaşayabilirsiniz. Dolayısıyla koşudan geldikten hemen sonra duşa girmeniz sizin için faydalı olacaktır.

Su içmeye özen gösterin: Hangi mevsimde olursa olsun spor yaparken yeterli su tüketimini sağlamak sağlığınız açısından önemlidir. Yazın daha çok terliyor ve suya ihtiyaç duyuyoruz fakat kışın da aynı miktarda su içmeye özen göstermenizi öneririz.

Koşarken yanınızda taşıyacağınız suyunuz için mataralara göz atın!

Kışın Yapabileceğiniz Koşu Önerileri

Sabah Koşusu

Sabah koşusu sizi daha enerjik, pozitif ve aktif hale getirir. Güne bu şekilde başladığınızda günlük hayatınızda daha verimli olursunuz. Sabah koşunuzda yeterli miktarda su tüketmeyi unutmayın!

Fartlek

Önce ısının ve sonra şunu deneyin: 30 saniye sürat koşusu yapın, 90 saniye normal hızda koşun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Devamında ise sürat koşu hızınızı aynı tutun ancak tekrarlarınızda normal koşu hızınızı 15 saniye daha indirerek devam edin. Daha sonra soğumanızı hafif tempolu bir koşu veya yürüyüşle gerçekleştirerek antrenmanınızı sonlandırın.

30 Dakikalık Koşu

Koşunuza sabit bir hızla başlayın. Isındıktan sonra hızınızı kademeli olarak artırın ve maksimum kalp atış hızınızın %85’ine yükseltin. Bu antrenmanı çok soğuk havalarda gerçekleştirebilirsiniz çünkü daha yavaş ve uzun bir koşuya benzer faydayı yine size sağlayacaktır.

Tepe Koşusu

Kaygan veya buzlu olmayan bir tepe bulun. Antrenmana başlamadan önce iyice ısının ve ardından tepeye doğru 30 saniye boyunca olabildiğince süratli koşun. Dönüşünüzü yürüyerek veya aşağıya yavaşça koşarak gerçekleştirin. Bu egzersizi 8-12 kez tekrarlayın. Antrenman bitince iyice soğumaya özen gösterin.

15 dakikada tüm vücudu çalıştıran antrenmanı da öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Hayatı Kolaylaştıran 4 Sağlıklı Yaşam Uygulaması

0

Sağlıklı bir yaşam tarzı edinmek için bedeninize ve zihninize iyi bakmanız gerek. Gün boyu (yatakta bile) yanınızdan ayırmadığınız akıllı telefonlarınız, size bu konuda yardımcı olabilir. Fiziksel ve zihinsel açıdan fayda sağlayacak sağlıklı yaşam uygulamalarını bir araya getirdik.

Nike Training Club

Uygulama, 200’den fazla ücretsiz egzersiz ve belirli bölgeleri hedef alan antrenman programları sunuyor. Hangi seviyede olursanız olun, Nike Master Trainer’larının hazırladığı; 5- 50 dakika arasında değişen derslerden istediğinizi seçebilirsiniz. Uygulama sayesinde antrenmanlarınızı planlayabilir, “aktivite” sekmesine girerek kayıt altına alınan başarılarınızı görebilir ve gelişiminizi takip edebilirsiniz.

FatSecret

Ne yediğinizi bu uygulama üzerinden kolayca takip etmeniz mümkün. Uygulama üzerinden diyet günlüğü tutabiliyor, yemek tariflerine erişebiliyor, gıdaların ve restoranların beslenme bilgilerine erişebiliyorsunuz. Üstelik yaktığınız kalorileri kaydetmeniz için egzersiz günlüğü de bulunuyor.

Meditopia

Mental sağlığınız ve iç huzurunuz için size yardımcı olan bu uygulama aynı zamanda web platformu üzerinden de kullanılabiliyor. Meditasyon önerileri ile stres ve endişeden uzak kalmanıza yardımcı olurken, rahatlatıcı sesler ile zihninizi arındırmaya yardımcı oluyor.

Meditasyonun ruh ve beden sağlığı üzerindeki etkilerini öğrenin.

Drink Water Tracker Reminder

Masanızda duran su şişesi gün sonunda sizi bıraktığınız gibi mi bekliyor? Bu uygulama cinsiyetinizi ve kilonuzu baz alarak günlük içmeniz gereken su miktarını hesaplıyor. Ayrıca sizin seçeceğiniz saatler üzerinden, gün içinde size hatırlatma yapıyor.

Su matarası modellerine bakmak için tıklayın.

Reklam

İçinizi Isıtacak Lezzet Dolu 3 Kış Çorbası Tarifi

0

Soğuk havayı iyice hissettiğimiz şu günlerde beslenmemize dikkat etmemiz bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz için oldukça önemli. Kış mevsiminde, mevsim meyve ve sebzeleriyle yapılan kış çorbaları ihtiyaç duyduğunuz vitamin ve desteği size sağlayabilir.

Kış besinlerinden oluşan farklı lezzetleri denemek istiyorsanız, bu tarifler tam size göre!

1. Bal Kabağı Çorbası

Kış denince akla bal kabağı gelir. Bu mucize sebzenin faydalarını öğrenin, lezzetli çorbasını deneyin!

Bal Kabağının Faydaları

Bal kabağı yüksek miktarda C vitamini içerir ve özellikle kış mevsiminde hastalıklardan korur.

Antioksidan kaynağıdır.

A vitamini içerir.

Kötü kolesterolün oluşmasını engellemeye ve kalp sağlığını korumaya yardım eder.

Cildin canlı ve parlak görünmesini sağlar.

Çorba için Malzemeler:

1 adet soğan

2 diş sarımsak

100 ml krema

800 gr bal kabağı

Karabiber

Tuz

Tavuk ya da et suyu

4 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Bal kabaklarını küp halinde doğrayın. Tencereye zeytinyağını alın ve sarımsağı kavurun. Bal kabaklarını ekleyin ve üzerine tavuk veya et suyu ile baharatları da ilave ederek pişirin. Bal kabakları piştikten sonra ocağın altını kısın ve blender’dan geçirin. Daha sonra kısık ateşte kremayı azar azar ekleyerek karıştırın.

Kış çorbanızı günlük hayatınızda yanınızda götürebilmek için saklama kaplarına göz atın!

2. Kuşkonmaz Çorbası Tarifi

Hem yemeği hem çorbası önemli bir şifa kaynağı olan kuşkonmaz bitkisi bu kış da sağlığınızı desteklesin!

Kuşkonmazın Faydaları

Kuşkonmaz; içerisinde birçok vitamin ve mineral barındırır, böylelikle bitkisel bir antibiyotik olarak kullanılır.

Potasyum, demir, folik asit ve lif içerir.

Beta karoten bakımından zengin olduğu için de antioksidan özelliği bulunur.

Yeni hücre gelişimini destekler ve kansere karşı korur.

Zararlı kolesterol seviyesinin oluşmasını engeller.

Çorba için Malzemeler:

1 demet kuşkonmaz

3 yemek kaşığı tereyağı

1,5 yemek kaşığı un

5 su bardağı et suyu

1 su bardağı süt

¼ çay kaşığı kırmızı toz biber

½ çay kaşığı taze çekilmiş tane karabiber

1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:

Kuşkonmazları yıkayın ve dış kabuklarını soyup halka halinde doğrayın. Tereyağını geniş ve derin bir tencerede eritin ve kuşkonmazları 3-4 dakika kavurun. Daha sonra unu ekleyin ve kokusu çıkana kadar pişirin. Kavrulan una süt ve et suyunu yavaş yavaş ekleyip sürekli karıştırın. Taze çekilmiş tane karabiber, tuz ve kırmızı biberi üzerine ekleyin. Kısık ateşte kıvam elde edene kadar 15-20 dakika pişirin.

3. Alaca Çorba Tarifi

Gaziantep’e ait bu muhteşem çorba doğanın mucize bitkilerinden biri olan tarhun otunu içeriyor ve kış mevsiminin en lezzetli destekçilerinden biri sayılıyor.

Tarhun Otunun Faydaları

Tarhun otu düzenli olarak tüketildiğinde kan pıhtılaşması, felç ve kalp krizi riskini azaltır.

Uykusuzluğa yardımcı olur, bağışıklığı güçlendirir.

Sindirim problemlerinin oluşmasını engeller.

Antiseptik özelliğe sahiptir, tüm mikroplarla savaşır.

Besleyici ve güçlendiricidir.

Çorba için Malzemeler:

½ su bardağı nohut

½ su bardağı yeşil mercimek

½ su bardağı aşurelik buğday

2 yemek kaşığı salça

6 su bardağı su

2 adet kuru soğan

1 yemek kaşığı tereyağı

1 tatlı kaşığı tarhun otu

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı karabiber

Üzeri için:

1 yemek kaşığı tarhun otu

3 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Nohut ve buğdayı bir gece önceden ıslatın. Nohutu, buğdayı ve yeşil mercimekleri ayrı ayrı kaplarda yumuşayana dek haşlayın. Haşladığınız bakliyatların suyunu süzün ve bir tencereye alın. Üstlerine 6 su bardağı su ekleyin ve kaynatın. Soğanları küp şeklinde doğrayın ve tencereye ilave edin. Ara ara karıştırarak tüm malzemeler pişene kadar kaynatın. Çorbanız pişerken bir tavaya tereyağını alın ve kızdırın. İçerisine salçayı ve tarhun otunu ekleyip kavurun. Daha sonra bu karışımı kaynayan çorbanıza ekleyin ve 5 dakika bu şekilde pişirin. En son tuzunu ve karabiberini de ilave edin.

Çorbanın yanına makarna iyi gider! Protein deposu makarna tarifleri için tıklayın!

Reklam

Fit Vücudun “X” Denklemi: 12 Haftalık Antrenman Programı

0

Herkesin imrenerek baktığı X şekline benzer bir fizik ister misiniz? Hazırladığımız 12 haftalık programla vücudun x formülünü veriyoruz.

VÜCUT TİPLERİ harflerle anılsaydı, hangi harf olmak isterdiniz? Herhalde “O” harfini direkt elerdiniz, zira kimsenin öyle görünmek isteyeceğini sanmıyoruz. Uzak durmak isteyeceğiniz diğer harf muhtemelen “I” olurdu. Bu yazıyı heyecanla okuyanların ideal harfi X olacaktır.

X şekli, vücut geliştirme dünyasında ezelden beri kullanılagelen bir ifade aslında. X harfinin kullanılması elbette bu harfin birçok  sporcunun arzu ettiği vücuda benzemesinden geliyor. Bir insanın X şeklinde bir vücudu varsa; kalın ve geniş kanatları, çıkık omuzları, ince bir beli ve sadece düzenli squat yaparak ortaya çıkması mümkün olan iri quad kasları var demektir. X şeklinde bir vücuda giden yol ter, sıkı çalışma ve haftalarca süren hamlama ağrılarından geçiyor. Ancak kendinizi zihnen bu serüvene hazır ederseniz, karşılığı merdivenlerden bir süre uzak durmanızdan fazla olacak! Vücudunuzu X şekline sokmak için antrenmanınızı nasıl programlayacağınızı ince ince anlatıyoruz.

Antrenman sırasında performansınızı artıracak takviyelere göz atın!

1. Gün

HAREKETSETTEKRAR
Standing Dumbbell Press415, 12, 10, 8
Wide-grip Upright Row4 12, 10, 8, 8
Standing Lateral Raise4 15, 12, 10, 8
Straight-arm Pulldown310
Seated Row310

Standing Lateral Raise

Her tekrarda hedeflenen kasın çalıştığını hissedebilmek için bu harekette hafif başlayın. Tekrarlar azaldıkça omuzlara yüklenmek için ağırlığı yükseltin. Yük arttığında bile iyi formda çalışmaya dikkat edin.

2. Gün

HAREKETSETTEKRAR
Rope Pushdown
Superset +
Alternating Dumbbell Curl
3

3
10

12
Machine Dip
Superset +
Hammer Curl
3

3
failure
8
Incline EZ-bar Extension
Superset +
Incline Dumbbell Curl
3

3
10

8
Forward Crunch
Superset +
Reverse Crunch
3

3
20

20

Machine Dip

Vücut ağırlığınız yerine makinede dip yapmanın iki artısı vardır: İlki, daha yüksek ağırlık kullanabildiğiniz için triceps kaslarında daha çok baskı oluşturursunuz. İkincisi, hareketin tamamında formunuzu daha katı tutabilirsiniz.

Hack Squat

Serbest ağırlıklı squat’ın denge unsurunu elemek,  yüksek ağırlıklarla quad kaslarının kasılmasına  odaklanmayı kolaylaştırır.

Alternating Front Raise

Bakın: Ağırlığı omuz seviyesine çıkarmak için vücudun geri kalanından biraz destek almakta zarar yok.  Ağır ve sert çalışın yeter. 

3. Gün

HAREKETSETTEKRAR
Smith Machine Squat315, 12, 10
Hack Squat310, 10, 8
Leg Press310, 10, 8
Leg Extension315, 12, 10
Leg Curl315, 12, 10
Stiff-leg Deadlift312
Seated Calf Raise315
Standing Calf Raise212
Donkey Calf Raise210

4. Gün

HAREKET SETTEKRAR
Wide-grip Pulldown
(front)
415, 12,
10, 8
Wide-grip Pulldown
(back)
412
Wide-grip Row410
Bentover Lateral Raise212
Angled One-arm Lateral Raise210
Alternating Front Raise210

Incline Dumbbell Fly

DB flye göğüsleri aslında daha iyi izole eder çünkü triceps ve omuzları denklemden çıkartan bir harekettir. Bu hareketi yavaş yavaş, tekrarın alt kısmında kası esneterek yapın.

HAREKETSETTEKRAR
Incline Bench Press312, 10, 8
Lat Dumbbell Press312, 10, 8
Incline Dumbbell Flye310
Cable Fly315
Forward Crunch
Superset +
Reverse Crunch
320

Seviyenize uygun biceps antrenmanını öğrenmek için hemen tıklayın!

Reklam

6 Test ile Fitness Seviyenizi Belirleyin

0

Uzun süredir egzersiz yapmanıza rağmen performansınızın ne durumda olduğunu bilmiyor musunuz? Vereceğimiz önerileri uygulayın, hangi noktada olduğunuzu belirleyin ve kendinizi bir üst seviyeye taşıyın. Hazırladığımız 6 fitness testi ile ne kadar ilerlediğinizi görün ve döktüğünüz terlerin hakkını alın.

Test 1

Kusursuz Formda Plank

Hedef: Merkez bölgesi gücünüz.

Yapılışı: Plank pozisyonuna geçin.Başınızdan topuklarınıza kadar vücudunuzu düz bir çizgi gibi dursun. Ayaklarınızı bir arada ve dirseklerinizi ise omuzlarınızın altına konumlandırın. Düz bir şekilde aşağıya bakın ve mümkün olduğunca bu şekilde durun. Kalçanızın aşağı inmesine izin vermeyin. İndiği anda test biter.

SüreSeviye
2 dk. ya da fazlasıMükemmel
75 sn. -2 dk.İyi
45-75 sn.Ortalama
45 saniyeden azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Plank hareketini sağlık topu gibi dengesiz bir yüzeyde; ellerinizi ya da ayaklarınızı veya her ikisini kullanarak yapın. Uzun süre bu şekilde duramayacaksınız, ancak bu şekilde hareketi sabit bir zeminde yapmanız kolaylaşacak.

Test 2

Kusursuz Formda Squat

Hedef: Merkez bölgesi, quad ve hamstring gücünüz.

Yapılışı: Ayaklarınızı omuz genişliğinde açık tutun ve ayak parmaklarınız hafifçe dışa dönük olsun. Merkez bölgenizi destekleyin ve uyluk kemikleriniz yere paralel olana ve dizleriniz ayaklarınızla aynı hizaya gelene kadar alçaltın. Topuklarınızdan güç alarak başlangıç noktasına dönün. Hareketi doğru formda yapamadığınız anda test biter.

TekrarSeviye
50 ya da fazlasıMükemmel
30-49İyi
16-29Orta
15 ya da daha azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Kalça ve bacak kaslarınızı güçlendirmek için hafif dumbbell’larla walking lunge hareketini yapın.

Test 3

Kusursuz Formda Press-Up

Hedef: Göğüs, omuz ve tricep gücünüz.

Yapılışı: Vücudunuz düz bir çizgi gibi dursun. Dirseklerinizi ise yanlara değil, geriye doğru konumlandırın. Göğsünüz yerden bir yumruk yüksekliğine gelene kadar alçalın, ardından gövdenizi yukarı kaldırın. Mükemmel formu koruyamadığınız anda test biter.

TekrarSeviye
50 ya da fazlasıMükemmel
25-49İyi
16-24Orta
15 ya da daha azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Tükenme noktasına gelene kadar bir seti tamamlayın, birkaç dakika dinlenin ve tekrar başlayın. Bu, hedeflenen kaslara yüklenmenize ve onları daha güçlü hale getirmenize yardımcı olur.

Test 4

1km’lik Koşu

Hedef: Kardiyo gücünüz

Yapılışı: Koşu bandı eğimini bir dereceye ayarlayın. Sabit bir tempoda koşun.

SüreSeviye
3 dk. ya da daha azMükemmel
3 dk. – 3 dk. 29 sn.İyi
3 dk. 30 sn. – 4 dk. 29 sn.Orta
4 dk. 30 sn. ya da fazlasıZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Maksimum hızı uzun süre koruma yeteneğinizi geliştirmek için 500m ile 800m arasında sprint setleri yapın.

Test 5

500m Row

Hedef: Kardiyovasküler sisteminiz ve üst ve alt beden arasındaki kas koordinasyonunuz.

Yapılışı: Concept2 model kürek makinesinde 10. seviyeyi seçin. Omuzlarınız arkada ve merkez bölgeniz destekli olacak şekilde dik oturun. Bacaklarınızı kullanın.

SüreSeviye
1 dk. 30 sn. ya da daha azMükemmel
1 dk. 31 sn. – 1 dk. 44 sn.İyi
1 dk. 45 sn. – 1 dk. 59 sn.Orta
2 dk. ya da fazlasıZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Dayanıklılığınızı artırmak için, birkaç dakikalık hafif kürek çekme ve maksimum eforlu 250 m’lik set yapın.

Test 6

Kusursuz Pull-Up

Hedef: Üst sırt gücünüz.

Yapılışı: Barı üstten kavrayın, kollarınızı tamamen uzatın ve vücudunuzun sarkmasına izin verin. Çeneniz barın üzerine gelene kadar kendinizi yukarı çekin ve lat kaslarınızı sıkın. Sallanmadan tekrar alçalın. Mükemmel formu koruyamadığınız anda test biter.

TekrarSeviye
12 ya da fazlasıMükemmel
8-11İyi
4-7Orta
3 ya da daha azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Tek setle maksimum tekrar yapın; birkaç dakika dinlenin ve tekrarlayın. Sırtınızı güçlendirmek için bir makinede lat pull-down hareketini yapın.

Fit Test ile ihtiyacınıza uygun takviyeleri öğrenin.

Her Seviyeye Uygun Biceps Antrenmanları için tıklayın.

Reklam

Beslenme Alışkanlıklarında Doğru Bilinen Yanlışlar

0

Beslenme konusu günümüzde trendlere göre değişen bir hal alıyor ve sürekli gelişiyor. Günümüzde birçok insan sağlıklı beslenmeye özen gösteriyor ve kendisi için en iyi seçenekleri belirleyip; vücuduna ve mental sağlığına iyilik yapmak istiyor. Bu gibi durumlarda ise birçok kişinin görüş ve önerilerini dikkate alıyoruz ancak ne kadar doğru olduklarını biliyor muyuz?

Aslında geçmişten günümüze taşınan birçok farklı bilgi var ve bazıları doğru bildiğimiz yanlışlar listesine giriyor. Bu yanlışları düzeltebilirsek daha sağlıklı beslenebilir ve kilo verme süreçlerini daha verimli geçirebiliriz.

İşte doğru bilinen bazı yanlış beslenme alışkanlıkları…

Akşam Saat 6’dan Sonra Yemek Yenmemelidir

Sürekli etraftan duyduğumuz ve gördüğümüz son yemek yeme saatleri önerileri acaba doğru mu? Bilinenin aksine akşam 6 veya 7’den sonra yemek yemek, aslında zararlı değil. Buradaki ana mantık yatmadan iki saat evvel yemek yemeyi bırakmanız. Bunun sebebi ise hem gece midenizi rahatsız edebilecek olasılıkların azaltılması ve uyku kalitesinin düzeltilmesi. Özet olarak aslında belirli bir saat kısıtlaması doğru değil, sadece yatma saatinizden iki saat evvel yemek yemeyi bırakmanız daha faydalı olacaktır.

Ekmek Tüketmek Kalori Aldırır

Yaygın bilinen yanlışların arasında ekmeğin kilo aldırması da bulunur. Aslında ekmekten ziyade neyi çok fazla yerseniz o size kilo aldıracaktır. Ekmeği de gereğinden fazla tüketirseniz kilo almanız kaçınılmaz olacaktır. Ancak ekmek hakkında doğru bilgilere sahip olmanızı öneririz. Buna göre ekmek iyi bir enerji kaynağıdır ve bir dilim ekmek yaklaşık 70 kaloridir. Ekmek tüketmemek yerine, ekmeğin miktarına ve yanında tükettiğiniz gıdalara dikkat etmeniz, beslenme düzeninizde iyi olacaktır. Bunların dışında ise beyaz un ile yapılan ekmeklerin aksine tam tahıllı ekmekleri tercih edebilir böylelikle aldığınız kaloriyi ayarlayabilirsiniz.

Protein Ağırlıklı Diyetler Sağlıklıdır

Son zamanlarda popüler olan protein diyetlerinin sağlıklı olup olmadığı gündem konusu. Uzun süren sindirim süresi sayesinde protein, bizi uzun süre tok tutar. Dolayısıyla çoğu diyette bol miktarda protein bulunur. Ancak sürekli uygulanan yüksek proteinli diyetler; böbrekleri yorabilir, yetersiz beslenmeye yol açabilir veya kan yağlarında artışa sebep olabilir. Dolayısıyla kilo vermek istiyorsanız sadece protein odaklı beslenmekten ziyade her besinin dahil olduğu beslenme biçimlerini tercih edebilirsiniz.

Protein zengini takviyeler için tıklayın!

Balık ve Yoğurt Beraber Yenilirse Zehirlenirsiniz

Çocukluğumuzdan günümüze taşınan bu söylem de aslında çarpıtılan bir yanlış… İşin aslı ise şu: Balık ve yoğurtta histamin adlı bir madde bulunur ve bu madde balık bayatladıkça artar. Histaminin fazlası elbette ki bize zararlıdır. Balıkla beraber süt ürünleri tükettiğinizde vücudunuzdaki histamin oranı artar. Aslında burada olay fazla histaminin bize zarar vermesidir. Dolayısıyla taze balık tüketmeye özen göstermenizi öneririz.

Şeker Yerine Tatlandırıcı Kullanılabilir

Şeker ve şeker içeren ürünler sağlıklı beslenmenin düşmanları olarak bilinir ve bu ürünler yerine içinde yapay tatlandırıcı bulunan ürünler tercih edilir. Burada ise şeker yerine tatlandırıcı kullanmak sanılanın aksine sağlıklı bir yol değil. Çünkü tatlandırıcıların içinde aspartam gibi vücudumuza zararlı olan kimyasallar bulunur. Bu kimyasallar sağlıklı değildir ve sağlıklı beslenme biçiminde olmaması gerekir. Tatlandırıcı kullanmak yerine daha doğal opsiyonları tercih edebilirsiniz. Keçiboynuzu pekmezi, tahin, bal gibi opsiyonlar doğal tatlandırıcılara en iyi örneklerdir.

Yumurta Kolesterolü Yükseltir

Özellikle ileri yaşlarda ve kilolu insanlarda sıkça görülen kolesterol problemi bu rahatsızlığa sahip insanların beslenme biçimlerini de etkiliyor. Öyle ki yumurtanın kolesterolü yükseltici etkisi gibi geçmişten günümüze taşınan kanılar, beslenme süreçlerinin belirleyen faktörler arasında yer alıyor ama aslında yumurta kolesterolü yükseltmiyor.

Sirkeli ve Limonlu Su Zayıflatır

Kilo vermek isteyenlerin sıkça başvurduğu çözümlerden biri olan sirkeli veya limonlu su, metabolizmayı hızlandırıyor fakat bu karışımların kilo verdirici özellikleri bulunmuyor. Yine de diyet yapıyorsanız bu karışımlar kilo vermenizi destekler çünkü ılık bir bardak limonlu veya sirkeli su midenizi uyandırır ve güne hazırlar. Güne sağlıklı başlayarak motive olabilir, mide rahatsızlıklarını önleyebilirsiniz. Ayrıca bu karışımlar size enerji de vereceği gibi meyve parçaları ekleyerek vitamin yönünden de zenginleştirebilirsiniz.

Bu mucize çaylar kilo vermeyi hızlandırıyor! Öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Migren Ataklarıyla Başa Çıkma Yolları

0

Kötü bir baş ağrısından daha fazlası olan migren, günlük hayatı oldukça etkiliyor. Mide bulantısı, kusma, konuşma zorluğu, uyuşma veya karıncalanma, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerin beraberinde gelmesi ise durumu içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Niyetimiz zaten bildiğiniz bu kısımları ayrıntılarıyla anlatıp sizi karamsarlığa sokmak değil.

İlaç tedavisi elbette migreni tedavi etmenin ya da önlemenin kanıtlanmış bir yolu. Ancak ilaç, büyük resmin yalnızca bir parçası. Kendinize iyi bakmanız ve migren ağrıları başladığı zaman bununla başa çıkma yollarını öğrenmeniz de önemli. Genel sağlığı destekleyen seçimlerle yola çıktığınızda, migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilirsiniz. Mayo Clinic uzmanlarının migren ağrılarını hafifletmek adına verdiği önerileri bir araya getirdik.

Sakin Bir Ortam Bulun

Migren belirtisini ilk hissettiğiniz anda yaptığınız işi bırakın ve kendinize sakin bir ortam yaratın.

Işıkları söndürün. Migren genellikle ışığa ve sese duyarlılığı artırır. Karanlık, sessiz bir odada rahatlayın. Eğer mümkünse uyuyun.

Kompres yapın. Başınıza veya boynunuza sıcak veya soğuk kompres uygulayın. Buz paketleri, ağrı hissini azaltabilecek, uyuşturma etkisine sahiptir. Sıcak kompres ise gergin kasları gevşetmeye yardımcı olabilir. Aynı şekilde sıcak duş da benzer bir etkiye sahip olabilir.

Kafeinli bir içecek için. Az miktarda kafein almak erken evrede migren ağrısını hafifletebilir veya bazı ağrı kesicilerin etkilerini artırabilir. Ancak dikkatli olun. Çok fazla kafein, yine baş ağrılarına neden olabilir. Ayrıca günün geç saatlerinde kafein almak uykunuzu kaçırabilir ki bu da migreni etkileyebilir.

Uyku Kalitenizi Artırın

Migren uykuya dalmanızı engelleyebilir veya geceleri sizi uyandırabilir. Benzer şekilde migren, kaliteli uyku almadığınız takdirde tetiklenebilir. Bu sarmal kulağa hiç de hoş gelmiyor tabii. İşte sağlıklı uyku için yapabilecekleriniz:

Düzenli uyku saatleri oluşturun. Hafta sonları da dahil olmak üzere her gün aynı saatte kalkın ve yatın. Gün içinde şekerleme yapıyorsanız bunu kısa tutun. Çünkü 20 ila 30 dakikadan uzun şekerleme yapmak gece uykusunu etkileyebilir.

Günün sonunda gevşeyin. Rahatlamanıza yardımcı olan her şey daha iyi uyumanıza yardımcı olur: Yatıştırıcı müzikler dinleyin, sıcak bir duş alın veya kitap okuyun.

Yatmadan önce yediklerinize ve içtiklerinize dikkat edin. Yoğun egzersiz, ağır yemekler, kafein, nikotin ve alkol uykuyu olumsuz etkileyebilir.

Dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirin. Işığı geçirmeyen kalın perdeleri tercih edin. Yatak odanızın kapısını kapalı tutun.

Uyumak için uğraşmayın. Ne kadar uyumaya çalışırsanız uykunuz bir o kadar kaçar. Uyuyamıyorsanız, uykunuz gelene kadar bir şeyler okuyun veya başka bir sessiz aktivite yapın. Ancak bu süreyi ekran başında geçirmeyin.

Kaliteli Bir Uyku İçin Yapmanız Gerekenleri Uzmanından Öğrenin

Akıllıca Yiyin

Yeme alışkanlıklarınız migreninizi etkileyebilir. Bazı temel kuralları göz önünde bulundurun:

Tutarlı olun. Her gün yaklaşık olarak aynı saatte yemek yiyin.

Öğün atlamayın. Uzun süre aç kalmak migren atağı riskini artırır.

Bir yemek günlüğü tutun. Yediğiniz yiyecekleri ve ne zaman migren yaşadığınızı takip etmek, potansiyel tetikleyici olan yiyecekleri belirlemenize yardımcı olabilir.

Düzenli Egzersiz Yapın

Fiziksel aktivite sırasında vücudunuz, beyninize giden ağrı sinyallerini engelleyen bazı kimyasallar salgılar. Bu kimyasallar ayrıca migreni kötüleştirebilen kaygı ve depresyon gibi durumların hafifletilmesine katkı sağlar.

Zevk aldığınız bir egzersiz türünü seçin. Yürümek, yüzmek ve bisiklete binmek genellikle iyi seçimlerdir. Çok yoğun şiddette egzersiz migreni tetikleyebileceğinden, egzersizi kademeli olarak yapıp kolaylaştırmayı deneyin.

Stresi Yönetin

Stres ve migren genellikle el ele gider. Günlük stresten kaçınmak elbette zor. Ancak migreni yönetmenize yardımcı olması açısından bazı şeylere dikkat edebilirsiniz.

Hayatı basitleştirin. Güne daha fazla aktivite veya ev işi sıkıştırmanın yollarını aramayın. Bunun yerine, bazı şeyleri dışarıda tutmanın bir yolunu bulun.

Zamanınızı akıllıca yönetin. Hem işte hem de evde “yapılacaklar listenizi” her gün güncelleyin. Kolay işleri yapın ve büyük işleri yönetilebilir parçalara bölerek ilerleyin.

Ara verin. Bunalmış hissediyorsanız, birkaç yavaş esneme hareketi veya hızlı bir yürüyüş, elinizdeki görev için enerjinizi yenileyebilir.

Pozitif kalın. Kendinizi “Bu asla yapılamaz” diye düşünürken bulursanız, vites değiştirin. Bunun yerine, “Bu zor olacak ama yapabilirim” diye düşünün.

Eğlenmeyi ihmal etmeyin. Her gün en az 15 dakika keyif aldığınız bir şeyi yapmak için zaman ayırın. Bu oyun oynamak, bir arkadaşınızla kahve içmek veya bir hobi edinmek olabilir. Zevk aldığınız bir şeyi yapmak, stresle savaşmanın doğal bir yoludur.

Rahatlayın. Diyaframdan derin nefes almak rahatlamanıza yardımcı olabilir. Her gün en az 10 dakika boyunca yavaş ve derin bir şekilde nefes alıp vermeye odaklanın. İşiniz bittiğinde, bir iki dakika sessizce oturun.

Migren Günlüğü Tutun

Günlük tutmak, migreninizi neyin tetiklediğini belirlemenize yardımcı olabilir. Migreninizin ne zaman başladığını, o sırada ne yaptığınızı ve ne kadar sürdüğünü gözlemleyin. Ayrıca sizi nelerin rahatlattığını not edin.

Reklam

Sporda Sürdürülebilirlik ve Önemi

0

Globalleşme ile birçok marka günümüzde daha çok üretmeye ve kaynakları tüketmeye devam ediyor. Bu durumda ise artık gelecek nesillere iyi bir dünya bırakabilmek için bazı tercihler yapmak ve yaşam tarzımızı değiştirmek önem kazanmaya başladı. Yaşamımızın her alanında artık doğa dostu olmaya gayret ediyor, sürdürülebilir bir yaşam için çaba sarf ediyoruz. Peki ya spor yaparken sürdürülebilirlik mümkün mü? Elbette ki mümkün. Tıpkı az plastik kullanımına özen gösterdiğimiz gibi spor hayatımızda da değiştirebileceğimiz birtakım adımlar var. Hepsinden önce ise sürdürülebilirlik kavramını anlamak en önemli adım.

Sürdürülebilirlik Nedir?

Sürdürebilirliğin belirli bir tanımı yok ama kısaca; gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için bugünden atacağımız bilinçli adımlar olarak tanımlayabiliriz. Bugünün ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayıp yarının gençlerine daha iyi bir dünya bırakmak, sürdürülebilirliğin ana hedefidir. Özet olarak bu kavramı kendi içinde de şemalandırabiliriz.

Çevresel sürdürebilirlik: Karbon ayak izimizi azaltacağımız uygulamalar, kaynakların tasarruflu kullanılması, biyoçeşitliliğin korunması ve atık yönetimi gibi uygulamalar, çevresel sürdürülebilirliği sembolize eder.

 Ekonomik sürdürülebilirlik: Kaynakların korunarak ekonomik büyümenin sağlanması ve toplumsal refahın artırılmasını hedefleyen uygulamalar, ekonomik sürdürülebilirliğe örnek gösterilebilir.

Sosyal sürdürülebilirlik: Sosyal adaletin sağlanması, eşitlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bilinci gibi adımlar ise sosyal anlamda kalkınmaya ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına yardımcı olur.

Sporda Sürdürülebilirliğin Adımları

Sürdürülebilirlik sadece şirketlerin veya büyük kuruluşların değil bizim de devam ettirebileceğimiz uygulamalara sahip. Hayatımızın her alanında sürdürülebilir bir dünya için adımlar atarsak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabiliriz. Spor yaşamımızda sürdürülebilir bir dünya için yapabileceğimiz çok şey var.

Enerjinizi Organik Kaynaklardan Alın

Gıda ürünlerinin üretiminde çoğu zaman sera gazı zararı ortaya çıkıyor. Spor beslenmesinde ise ne yediğimize fazlasıyla dikkat ediyoruz. Besin seçeneklerimizi lokal ve organik besinlerden yana kullanabilirsek, sera gazı emisyonunu düşürmek için önemli bir adım atabiliriz. Fındık, fıstık gibi kuru yemişleri atıştırmalık olarak tercih ederek paketsiz, doğa dostu beslenme alışkanlıklarına geçiş yapabiliriz. Organik gıdaların faydalarını öğrenmek için tıklayın!

Organik yulaf ezmesi için tıklayın!

Spora Giderken Kullandığınız Ulaşım Araçlarını İyi Seçin

Çoğumuz spor salonlarını kullanıyor ve dışarda spor yapmaktan elbette ki hoşlanıyoruz. Bu adımda ise spor salonlarına nasıl ulaştığınız çok önemli. Günlük rutinin içinde otomobil kullanımı oldukça fazla. Spor gibi ek aktivitelere ulaşım için karbon salınımı en az olan opsiyonları tercih edebilirsiniz. Dahası, size yakın olan bir spor salonunu tercih ederek otomobil kullanmadan da ulaşım sağlayabilir, böylelikle karbon salınımını en aza indirebilirsiniz. Yine de evinizden uzakta bir salona gidiyorsanız, toplu taşıma kullanmak da başka bir seçenek.

Kıyafet ve Ekipmanlarınızı Doğa Dostu Seçin

Teknolojinin ilerlemesiyle beraber piyasada satın alabileceğiniz doğa dostu bir sürü seçenek var. Spor kıyafetlerinizi ileri kumaş teknolojilerine sahip materyallerden seçebilirsiniz. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen giysileri satın alabilir, plastik içeren ürünlerden uzak durabilirsiniz. Su matarası kullanmak ve metal formda tercih etmek ilk adımınız olabilir.

Doğa dostu Puma matara için tıklayın!

Besin Takviyesi Kullanıyorsanız Ambalajlarına Dikkat Edin

Eğer besin takviyesi kullanıyorsanız, ambalajlarının geri dönüştürülebilir olmasına dikkat edin. Bunların dışında suda eriyen tabletler plastik bardak kullanımını artırdığı için yutulabilen hap şeklindeki takviyeleri de tercih ederek sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilirsiniz.

Markaların Sürdürülebilirlik Örnekleri

Dünyada ve ülkemizde sporla iç içe olan birçok marka, sürdürülebilir kampanya ve faaliyetleri hayata geçiriyor. Üstelik müşterilerini de bu faaliyetlere ortak ediyor. Sizin de işinize yarayabilecek örnekleri aşağıda bulabilirsiniz.

Tchibo: Birlikte Harekete Geçelim

Tchibo markası ile sporu aynı eksene getiren bu kampanya, sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. “Birlikte Harekete Geçelim” kampanyasında Tchibo, ürünleri yeni malzemelerden değil, geri dönüştürülen malzemelerden üreterek bir koleksiyon yaratıyor. Bu çalışmaların içinde ise spor hayatınızda kullanabileceğiniz ürünler bulunuyor. 13 pet şişeden üretilen deniz ayakkabısı, 18 pet şişeden üretilen kapüşonlu mont ve 14 pet şişeden üretilen spor taytı ürünleri, bu kampanyanın en iyi örneklerinden.

Adidas: Sıfır Atık Teknolojisi

Adidas markasının yeni projesi hayata geçmek üzere. Adidas, sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için %75’i denizdeki atıklardan yapılan spor ayakkabılar üretmeye başladı. Adidas denince ilk akla gelen Stan Smith serisini de sıfır atık teknolojisiyle üreten marka, geçtiğimiz yıl da The Muppets ile iş birliği yapmıştı. Bu projesinde ise reklam kampanyalarında The Muppets’ın bilinen figürü Kermit, küresel ısınma ve iklim değişikliğinde bahsederek toplumu bilinçlendiriyordu.  

Siz de doğa dostu ürünleri tercih edebilir, sürdürülebilir bir dünya için adım atabilirsiniz.

SuCo: Akıllı Köy Projesi

Pet şişeler neredeyse hayatımızın her yerinde ve hammaddesi dünyaya zarar vermeye devam ediyor. Türkiye’de her yıl 3 milyon ton plastik ambalaj üretiliyor ve bir bölümü elbette ki pet şişeler. Tek seferlik kullanıp attığımız pet şişeler yerine sürdürülebilirlik temasını esas alan SuCo suluklarını kullanabilirsiniz. En temel amacı su içme alışkanlıklarını iyileştirmek ve plastik atığını azaltmak olan SuCo, dayanıklı ve sağlam ürünleriyle daha az plastik üretimine katkı sağlıyor. Sadece bir ürünle uzun zaman suyunuzu muhafaza edebilir, pet şişe tüketiminizi azaltabilirsiniz. Ayrıca bu marka, Aquatic SuCo’dan elde ettiği gelirleri Tanzanya’da temiz suya erişimi sağlamayı hedefleyen Akıllı Köy projesine yatırıyor.

Çok daha sağlıklı bir hayat sürmenin 10 yolunu biliyor musunuz?

Reklam