Fit Hub Blog Sayfa 18

Beslenme Alışkanlıklarında Doğru Bilinen Yanlışlar

0

Beslenme konusu günümüzde trendlere göre değişen bir hal alıyor ve sürekli gelişiyor. Günümüzde birçok insan sağlıklı beslenmeye özen gösteriyor ve kendisi için en iyi seçenekleri belirleyip; vücuduna ve mental sağlığına iyilik yapmak istiyor. Bu gibi durumlarda ise birçok kişinin görüş ve önerilerini dikkate alıyoruz ancak ne kadar doğru olduklarını biliyor muyuz?

Aslında geçmişten günümüze taşınan birçok farklı bilgi var ve bazıları doğru bildiğimiz yanlışlar listesine giriyor. Bu yanlışları düzeltebilirsek daha sağlıklı beslenebilir ve kilo verme süreçlerini daha verimli geçirebiliriz.

İşte doğru bilinen bazı yanlış beslenme alışkanlıkları…

Akşam Saat 6’dan Sonra Yemek Yenmemelidir

Sürekli etraftan duyduğumuz ve gördüğümüz son yemek yeme saatleri önerileri acaba doğru mu? Bilinenin aksine akşam 6 veya 7’den sonra yemek yemek, aslında zararlı değil. Buradaki ana mantık yatmadan iki saat evvel yemek yemeyi bırakmanız. Bunun sebebi ise hem gece midenizi rahatsız edebilecek olasılıkların azaltılması ve uyku kalitesinin düzeltilmesi. Özet olarak aslında belirli bir saat kısıtlaması doğru değil, sadece yatma saatinizden iki saat evvel yemek yemeyi bırakmanız daha faydalı olacaktır.

Ekmek Tüketmek Kalori Aldırır

Yaygın bilinen yanlışların arasında ekmeğin kilo aldırması da bulunur. Aslında ekmekten ziyade neyi çok fazla yerseniz o size kilo aldıracaktır. Ekmeği de gereğinden fazla tüketirseniz kilo almanız kaçınılmaz olacaktır. Ancak ekmek hakkında doğru bilgilere sahip olmanızı öneririz. Buna göre ekmek iyi bir enerji kaynağıdır ve bir dilim ekmek yaklaşık 70 kaloridir. Ekmek tüketmemek yerine, ekmeğin miktarına ve yanında tükettiğiniz gıdalara dikkat etmeniz, beslenme düzeninizde iyi olacaktır. Bunların dışında ise beyaz un ile yapılan ekmeklerin aksine tam tahıllı ekmekleri tercih edebilir böylelikle aldığınız kaloriyi ayarlayabilirsiniz.

Protein Ağırlıklı Diyetler Sağlıklıdır

Son zamanlarda popüler olan protein diyetlerinin sağlıklı olup olmadığı gündem konusu. Uzun süren sindirim süresi sayesinde protein, bizi uzun süre tok tutar. Dolayısıyla çoğu diyette bol miktarda protein bulunur. Ancak sürekli uygulanan yüksek proteinli diyetler; böbrekleri yorabilir, yetersiz beslenmeye yol açabilir veya kan yağlarında artışa sebep olabilir. Dolayısıyla kilo vermek istiyorsanız sadece protein odaklı beslenmekten ziyade her besinin dahil olduğu beslenme biçimlerini tercih edebilirsiniz.

Protein zengini takviyeler için tıklayın!

Balık ve Yoğurt Beraber Yenilirse Zehirlenirsiniz

Çocukluğumuzdan günümüze taşınan bu söylem de aslında çarpıtılan bir yanlış… İşin aslı ise şu: Balık ve yoğurtta histamin adlı bir madde bulunur ve bu madde balık bayatladıkça artar. Histaminin fazlası elbette ki bize zararlıdır. Balıkla beraber süt ürünleri tükettiğinizde vücudunuzdaki histamin oranı artar. Aslında burada olay fazla histaminin bize zarar vermesidir. Dolayısıyla taze balık tüketmeye özen göstermenizi öneririz.

Şeker Yerine Tatlandırıcı Kullanılabilir

Şeker ve şeker içeren ürünler sağlıklı beslenmenin düşmanları olarak bilinir ve bu ürünler yerine içinde yapay tatlandırıcı bulunan ürünler tercih edilir. Burada ise şeker yerine tatlandırıcı kullanmak sanılanın aksine sağlıklı bir yol değil. Çünkü tatlandırıcıların içinde aspartam gibi vücudumuza zararlı olan kimyasallar bulunur. Bu kimyasallar sağlıklı değildir ve sağlıklı beslenme biçiminde olmaması gerekir. Tatlandırıcı kullanmak yerine daha doğal opsiyonları tercih edebilirsiniz. Keçiboynuzu pekmezi, tahin, bal gibi opsiyonlar doğal tatlandırıcılara en iyi örneklerdir.

Yumurta Kolesterolü Yükseltir

Özellikle ileri yaşlarda ve kilolu insanlarda sıkça görülen kolesterol problemi bu rahatsızlığa sahip insanların beslenme biçimlerini de etkiliyor. Öyle ki yumurtanın kolesterolü yükseltici etkisi gibi geçmişten günümüze taşınan kanılar, beslenme süreçlerinin belirleyen faktörler arasında yer alıyor ama aslında yumurta kolesterolü yükseltmiyor.

Sirkeli ve Limonlu Su Zayıflatır

Kilo vermek isteyenlerin sıkça başvurduğu çözümlerden biri olan sirkeli veya limonlu su, metabolizmayı hızlandırıyor fakat bu karışımların kilo verdirici özellikleri bulunmuyor. Yine de diyet yapıyorsanız bu karışımlar kilo vermenizi destekler çünkü ılık bir bardak limonlu veya sirkeli su midenizi uyandırır ve güne hazırlar. Güne sağlıklı başlayarak motive olabilir, mide rahatsızlıklarını önleyebilirsiniz. Ayrıca bu karışımlar size enerji de vereceği gibi meyve parçaları ekleyerek vitamin yönünden de zenginleştirebilirsiniz.

Bu mucize çaylar kilo vermeyi hızlandırıyor! Öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Migren Ataklarıyla Başa Çıkma Yolları

0

Kötü bir baş ağrısından daha fazlası olan migren, günlük hayatı oldukça etkiliyor. Mide bulantısı, kusma, konuşma zorluğu, uyuşma veya karıncalanma, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerin beraberinde gelmesi ise durumu içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Niyetimiz zaten bildiğiniz bu kısımları ayrıntılarıyla anlatıp sizi karamsarlığa sokmak değil.

İlaç tedavisi elbette migreni tedavi etmenin ya da önlemenin kanıtlanmış bir yolu. Ancak ilaç, büyük resmin yalnızca bir parçası. Kendinize iyi bakmanız ve migren ağrıları başladığı zaman bununla başa çıkma yollarını öğrenmeniz de önemli. Genel sağlığı destekleyen seçimlerle yola çıktığınızda, migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilirsiniz. Mayo Clinic uzmanlarının migren ağrılarını hafifletmek adına verdiği önerileri bir araya getirdik.

Sakin Bir Ortam Bulun

Migren belirtisini ilk hissettiğiniz anda yaptığınız işi bırakın ve kendinize sakin bir ortam yaratın.

Işıkları söndürün. Migren genellikle ışığa ve sese duyarlılığı artırır. Karanlık, sessiz bir odada rahatlayın. Eğer mümkünse uyuyun.

Kompres yapın. Başınıza veya boynunuza sıcak veya soğuk kompres uygulayın. Buz paketleri, ağrı hissini azaltabilecek, uyuşturma etkisine sahiptir. Sıcak kompres ise gergin kasları gevşetmeye yardımcı olabilir. Aynı şekilde sıcak duş da benzer bir etkiye sahip olabilir.

Kafeinli bir içecek için. Az miktarda kafein almak erken evrede migren ağrısını hafifletebilir veya bazı ağrı kesicilerin etkilerini artırabilir. Ancak dikkatli olun. Çok fazla kafein, yine baş ağrılarına neden olabilir. Ayrıca günün geç saatlerinde kafein almak uykunuzu kaçırabilir ki bu da migreni etkileyebilir.

Uyku Kalitenizi Artırın

Migren uykuya dalmanızı engelleyebilir veya geceleri sizi uyandırabilir. Benzer şekilde migren, kaliteli uyku almadığınız takdirde tetiklenebilir. Bu sarmal kulağa hiç de hoş gelmiyor tabii. İşte sağlıklı uyku için yapabilecekleriniz:

Düzenli uyku saatleri oluşturun. Hafta sonları da dahil olmak üzere her gün aynı saatte kalkın ve yatın. Gün içinde şekerleme yapıyorsanız bunu kısa tutun. Çünkü 20 ila 30 dakikadan uzun şekerleme yapmak gece uykusunu etkileyebilir.

Günün sonunda gevşeyin. Rahatlamanıza yardımcı olan her şey daha iyi uyumanıza yardımcı olur: Yatıştırıcı müzikler dinleyin, sıcak bir duş alın veya kitap okuyun.

Yatmadan önce yediklerinize ve içtiklerinize dikkat edin. Yoğun egzersiz, ağır yemekler, kafein, nikotin ve alkol uykuyu olumsuz etkileyebilir.

Dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirin. Işığı geçirmeyen kalın perdeleri tercih edin. Yatak odanızın kapısını kapalı tutun.

Uyumak için uğraşmayın. Ne kadar uyumaya çalışırsanız uykunuz bir o kadar kaçar. Uyuyamıyorsanız, uykunuz gelene kadar bir şeyler okuyun veya başka bir sessiz aktivite yapın. Ancak bu süreyi ekran başında geçirmeyin.

Kaliteli Bir Uyku İçin Yapmanız Gerekenleri Uzmanından Öğrenin

Akıllıca Yiyin

Yeme alışkanlıklarınız migreninizi etkileyebilir. Bazı temel kuralları göz önünde bulundurun:

Tutarlı olun. Her gün yaklaşık olarak aynı saatte yemek yiyin.

Öğün atlamayın. Uzun süre aç kalmak migren atağı riskini artırır.

Bir yemek günlüğü tutun. Yediğiniz yiyecekleri ve ne zaman migren yaşadığınızı takip etmek, potansiyel tetikleyici olan yiyecekleri belirlemenize yardımcı olabilir.

Düzenli Egzersiz Yapın

Fiziksel aktivite sırasında vücudunuz, beyninize giden ağrı sinyallerini engelleyen bazı kimyasallar salgılar. Bu kimyasallar ayrıca migreni kötüleştirebilen kaygı ve depresyon gibi durumların hafifletilmesine katkı sağlar.

Zevk aldığınız bir egzersiz türünü seçin. Yürümek, yüzmek ve bisiklete binmek genellikle iyi seçimlerdir. Çok yoğun şiddette egzersiz migreni tetikleyebileceğinden, egzersizi kademeli olarak yapıp kolaylaştırmayı deneyin.

Stresi Yönetin

Stres ve migren genellikle el ele gider. Günlük stresten kaçınmak elbette zor. Ancak migreni yönetmenize yardımcı olması açısından bazı şeylere dikkat edebilirsiniz.

Hayatı basitleştirin. Güne daha fazla aktivite veya ev işi sıkıştırmanın yollarını aramayın. Bunun yerine, bazı şeyleri dışarıda tutmanın bir yolunu bulun.

Zamanınızı akıllıca yönetin. Hem işte hem de evde “yapılacaklar listenizi” her gün güncelleyin. Kolay işleri yapın ve büyük işleri yönetilebilir parçalara bölerek ilerleyin.

Ara verin. Bunalmış hissediyorsanız, birkaç yavaş esneme hareketi veya hızlı bir yürüyüş, elinizdeki görev için enerjinizi yenileyebilir.

Pozitif kalın. Kendinizi “Bu asla yapılamaz” diye düşünürken bulursanız, vites değiştirin. Bunun yerine, “Bu zor olacak ama yapabilirim” diye düşünün.

Eğlenmeyi ihmal etmeyin. Her gün en az 15 dakika keyif aldığınız bir şeyi yapmak için zaman ayırın. Bu oyun oynamak, bir arkadaşınızla kahve içmek veya bir hobi edinmek olabilir. Zevk aldığınız bir şeyi yapmak, stresle savaşmanın doğal bir yoludur.

Rahatlayın. Diyaframdan derin nefes almak rahatlamanıza yardımcı olabilir. Her gün en az 10 dakika boyunca yavaş ve derin bir şekilde nefes alıp vermeye odaklanın. İşiniz bittiğinde, bir iki dakika sessizce oturun.

Migren Günlüğü Tutun

Günlük tutmak, migreninizi neyin tetiklediğini belirlemenize yardımcı olabilir. Migreninizin ne zaman başladığını, o sırada ne yaptığınızı ve ne kadar sürdüğünü gözlemleyin. Ayrıca sizi nelerin rahatlattığını not edin.

Reklam

Sporda Sürdürülebilirlik ve Önemi

0

Globalleşme ile birçok marka günümüzde daha çok üretmeye ve kaynakları tüketmeye devam ediyor. Bu durumda ise artık gelecek nesillere iyi bir dünya bırakabilmek için bazı tercihler yapmak ve yaşam tarzımızı değiştirmek önem kazanmaya başladı. Yaşamımızın her alanında artık doğa dostu olmaya gayret ediyor, sürdürülebilir bir yaşam için çaba sarf ediyoruz. Peki ya spor yaparken sürdürülebilirlik mümkün mü? Elbette ki mümkün. Tıpkı az plastik kullanımına özen gösterdiğimiz gibi spor hayatımızda da değiştirebileceğimiz birtakım adımlar var. Hepsinden önce ise sürdürülebilirlik kavramını anlamak en önemli adım.

Sürdürülebilirlik Nedir?

Sürdürebilirliğin belirli bir tanımı yok ama kısaca; gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak için bugünden atacağımız bilinçli adımlar olarak tanımlayabiliriz. Bugünün ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayıp yarının gençlerine daha iyi bir dünya bırakmak, sürdürülebilirliğin ana hedefidir. Özet olarak bu kavramı kendi içinde de şemalandırabiliriz.

Çevresel sürdürebilirlik: Karbon ayak izimizi azaltacağımız uygulamalar, kaynakların tasarruflu kullanılması, biyoçeşitliliğin korunması ve atık yönetimi gibi uygulamalar, çevresel sürdürülebilirliği sembolize eder.

 Ekonomik sürdürülebilirlik: Kaynakların korunarak ekonomik büyümenin sağlanması ve toplumsal refahın artırılmasını hedefleyen uygulamalar, ekonomik sürdürülebilirliğe örnek gösterilebilir.

Sosyal sürdürülebilirlik: Sosyal adaletin sağlanması, eşitlik, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bilinci gibi adımlar ise sosyal anlamda kalkınmaya ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına yardımcı olur.

Sporda Sürdürülebilirliğin Adımları

Sürdürülebilirlik sadece şirketlerin veya büyük kuruluşların değil bizim de devam ettirebileceğimiz uygulamalara sahip. Hayatımızın her alanında sürdürülebilir bir dünya için adımlar atarsak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabiliriz. Spor yaşamımızda sürdürülebilir bir dünya için yapabileceğimiz çok şey var.

Enerjinizi Organik Kaynaklardan Alın

Gıda ürünlerinin üretiminde çoğu zaman sera gazı zararı ortaya çıkıyor. Spor beslenmesinde ise ne yediğimize fazlasıyla dikkat ediyoruz. Besin seçeneklerimizi lokal ve organik besinlerden yana kullanabilirsek, sera gazı emisyonunu düşürmek için önemli bir adım atabiliriz. Fındık, fıstık gibi kuru yemişleri atıştırmalık olarak tercih ederek paketsiz, doğa dostu beslenme alışkanlıklarına geçiş yapabiliriz. Organik gıdaların faydalarını öğrenmek için tıklayın!

Organik yulaf ezmesi için tıklayın!

Spora Giderken Kullandığınız Ulaşım Araçlarını İyi Seçin

Çoğumuz spor salonlarını kullanıyor ve dışarda spor yapmaktan elbette ki hoşlanıyoruz. Bu adımda ise spor salonlarına nasıl ulaştığınız çok önemli. Günlük rutinin içinde otomobil kullanımı oldukça fazla. Spor gibi ek aktivitelere ulaşım için karbon salınımı en az olan opsiyonları tercih edebilirsiniz. Dahası, size yakın olan bir spor salonunu tercih ederek otomobil kullanmadan da ulaşım sağlayabilir, böylelikle karbon salınımını en aza indirebilirsiniz. Yine de evinizden uzakta bir salona gidiyorsanız, toplu taşıma kullanmak da başka bir seçenek.

Kıyafet ve Ekipmanlarınızı Doğa Dostu Seçin

Teknolojinin ilerlemesiyle beraber piyasada satın alabileceğiniz doğa dostu bir sürü seçenek var. Spor kıyafetlerinizi ileri kumaş teknolojilerine sahip materyallerden seçebilirsiniz. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen giysileri satın alabilir, plastik içeren ürünlerden uzak durabilirsiniz. Su matarası kullanmak ve metal formda tercih etmek ilk adımınız olabilir.

Doğa dostu Puma matara için tıklayın!

Besin Takviyesi Kullanıyorsanız Ambalajlarına Dikkat Edin

Eğer besin takviyesi kullanıyorsanız, ambalajlarının geri dönüştürülebilir olmasına dikkat edin. Bunların dışında suda eriyen tabletler plastik bardak kullanımını artırdığı için yutulabilen hap şeklindeki takviyeleri de tercih ederek sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilirsiniz.

Markaların Sürdürülebilirlik Örnekleri

Dünyada ve ülkemizde sporla iç içe olan birçok marka, sürdürülebilir kampanya ve faaliyetleri hayata geçiriyor. Üstelik müşterilerini de bu faaliyetlere ortak ediyor. Sizin de işinize yarayabilecek örnekleri aşağıda bulabilirsiniz.

Tchibo: Birlikte Harekete Geçelim

Tchibo markası ile sporu aynı eksene getiren bu kampanya, sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. “Birlikte Harekete Geçelim” kampanyasında Tchibo, ürünleri yeni malzemelerden değil, geri dönüştürülen malzemelerden üreterek bir koleksiyon yaratıyor. Bu çalışmaların içinde ise spor hayatınızda kullanabileceğiniz ürünler bulunuyor. 13 pet şişeden üretilen deniz ayakkabısı, 18 pet şişeden üretilen kapüşonlu mont ve 14 pet şişeden üretilen spor taytı ürünleri, bu kampanyanın en iyi örneklerinden.

Adidas: Sıfır Atık Teknolojisi

Adidas markasının yeni projesi hayata geçmek üzere. Adidas, sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için %75’i denizdeki atıklardan yapılan spor ayakkabılar üretmeye başladı. Adidas denince ilk akla gelen Stan Smith serisini de sıfır atık teknolojisiyle üreten marka, geçtiğimiz yıl da The Muppets ile iş birliği yapmıştı. Bu projesinde ise reklam kampanyalarında The Muppets’ın bilinen figürü Kermit, küresel ısınma ve iklim değişikliğinde bahsederek toplumu bilinçlendiriyordu.  

Siz de doğa dostu ürünleri tercih edebilir, sürdürülebilir bir dünya için adım atabilirsiniz.

SuCo: Akıllı Köy Projesi

Pet şişeler neredeyse hayatımızın her yerinde ve hammaddesi dünyaya zarar vermeye devam ediyor. Türkiye’de her yıl 3 milyon ton plastik ambalaj üretiliyor ve bir bölümü elbette ki pet şişeler. Tek seferlik kullanıp attığımız pet şişeler yerine sürdürülebilirlik temasını esas alan SuCo suluklarını kullanabilirsiniz. En temel amacı su içme alışkanlıklarını iyileştirmek ve plastik atığını azaltmak olan SuCo, dayanıklı ve sağlam ürünleriyle daha az plastik üretimine katkı sağlıyor. Sadece bir ürünle uzun zaman suyunuzu muhafaza edebilir, pet şişe tüketiminizi azaltabilirsiniz. Ayrıca bu marka, Aquatic SuCo’dan elde ettiği gelirleri Tanzanya’da temiz suya erişimi sağlamayı hedefleyen Akıllı Köy projesine yatırıyor.

Çok daha sağlıklı bir hayat sürmenin 10 yolunu biliyor musunuz?

Reklam

15 Dakikalık Tüm Vücut Antrenmanı

0

Arkadaşımızın gönderdiği, komik olmayan ama ayıp olmasın diye izlediğimiz videolar, Instagram paylaşımlarında gezinirken kendimizi bambaşka hesaplarda bulduğumuz ve oraya nereden geldiğimizi hatırlamadığımız anlar… Gün içinde farkında olmadan vaktimizi alan o kadar çok şey var ki… Ama mevzu egzersiz olunca hep geniş zamanları arzuluyor ve genelde arzularımıza kavuşamadan koltuğa yığılıyoruz.

Sadece 15 dakikada tüm vücudunuzu çalıştırmanız mümkün. Spor salonuna gidemediğiniz zamanlarda evde kolaylıkla yapabileceğiniz egzersiz hareketlerini bir araya getirdik. Üstelik bu hareketleri yaparken ekipman kullanmanız da gerekmiyor.

Antrenman Planı

Egzersiz HareketleriSüre
Jumping Jack1 dk
Squat to Cursty Lunge1 dk
High Knee1 dk
Push-up to Shoulder Tap1 dk
Alternating Jump Lunge1 dk
Sit-up to Glute Bridge1 dk
Broad Jump to Burpee*1 dk
İlk altı hareketin her birini, bir dakika boyunca yapın. Bir turu tamamladıktan sonra bir dakika dinlenin ve ikinci tura geçin. Ardından yine bir dakika boyunca dinlenin ve bitirici hareket* ile egzersizi tamamlayın.

Egzersiz Hareketlerinin Yapılışı

Jumping Jack

Kollarınız yanlarınızda olacak şekilde ayakta durun. Elleriniz birleşene kadar iki kolunuzu başınızın üzerine kaldırırken iki bacağınızla dışarı adım atın. Başlangıç ​​pozisyonuna dönün ve bir dakika boyunca tekrarlayın.

Squat to Curtsy Lunge

Ayaklarınız kalça genişliğinden biraz daha açık, ayak parmaklarınız hafif dışa dönük ve eleriniz göğsünüzün önünde birleşik şekilde durun. Kalçanızı geriye doğru iterek squat pozisyonuna geçin. Ardından, sağ ayağınızı çapraz olarak arkanıza alın ve sağ dizinizi neredeyse yere değene kadar indirin. Ön dizinizi yaklaşık 90 derece bükün. Taraf değiştirerek bir dakika boyunca tekrarlayın. Hareketi hafif bir dumbbell ile de yapabilirsiniz.

High Knee

Ayaklarınız kalça genişliğinde açık olacak şekilde ayakta durun. Yerinizde koşmaya başlayın ve göğsünüze doğru kaldırın. Hareketi yaparken ayak parmaklarınızın üzerine hafifçe inin. Bir dakika boyunca tekrarlayın.

Push-up to Shoulder Tap

Plank pozisyonuyla başlayın, Eller omuz genişliğinde açın ve omzunuzla aynı hizada dursun. Dirseklerinizi bükün ve vücudunuzu yere indirin. Ardından ellerinizde vücudunuzu kaldırın ve sağ elinizle sol omzunuza ve sol elinizle sağ omzunuza dokunun. Kalçanızı hareket ettirmeyin. Karın ve kalça kaslarınızı sıkın. Bir dakika boyunca bu şekilde devam edin.

Alternating Jump Lunge

Ayaklarınızı kalça genişliğinde açık olacak şekilde ayakta durun. Bir adım öne atın, arkadaki ayağınızı yere koyun. Her iki diziniz de 90 derecelik bir açı oluştursun. Gövdenizin dik durduğundan emin olun. Patlayıcı güçle yukarı doğru zıplayın. Havadayken bacak değiştirin ve hafif bir şekilde yere inin. Bacak değiştirerek bir dakika boyunca hareketi tekrarlayın.

Sit-up to Glute Bridge

Mekik çekerek başlayın: Elleriniz yanlarınızda, dizleriniz bükülü ve ayaklarınız kalça genişliğinde açık olacak şekilde sırt üstü yatın. Karın kaslarınızdan güç alarak üst gövdenizi yukarı kaldırın. Kollarınızı göğsünüzün önünde çapraz bir şekilde tutabilir ya da öne uzatabilirsiniz. Bu şekilde mekik çektikten sonra yavaşça başlangıç ​​pozisyonuna geri dönün. Ardından kalçanızı yukarı kaldırın, gövdeniz dizlerinize kadar düz bir çizgi gibi dursun. Bu şekilde mekik ve köprü hareketlerini art arda yaparak bir dakikayı tamamlayın.

Broad Jump to Burpee

Ayaklarınız omuz genişliğinde açık ve kollarınız yanlarınızda olacak şekilde ayakta durun. Dizlerinizi bükün ve bir ayak kadar ileri atlayın, squat pozisyonuna inin. Ellerinizi omuz genişliğinde açık olacak şekilde yere koymak için öne doğru uzanın. Ayaklarınızı geriye itin ve şınav çekin. Hareketi bir dakika boyunca tekrarlayın.

Antrenmanı tamamladıysanız, 1 Dakikadan Az Sürede Sağlığınızı İyileştirmenin 6 Yolu’nu öğrenin.

Reklam

2 Haftalık Güç Antrenmanı

0

Kuvvetinizi artırmak ve vücut geliştirme programınıza sınıf atlatmak istiyorsanız aerobik antrenmanın gücünden yararlanabilirsiniz.

Belli bir spor dalı için antrenman yapmıyorsanız yüksek ihtimal salonda amaçladığınız iki şey vardır: Kuvvet ve boyut. Bu hedeflere erişmek için yıllardır herkesin yaptığı rutinleri ve hareketleri yapıyorsanız farklı varyasyonları eklemenin zamanı gelmiş demektir. Plato dönemine girip ilginizi kaybetmeye başlamadan gelişiminizi sürdürmek için programınıza bir iki ufak numara eklemek yerine, tamamını değiştirmenizi teklif ediyoruz. İki hafta boyunca haftada dört gün çalışarak aerobik kapasitenizi artırmaya ne dersiniz?

Basit tabirle aerobik kapasite; çok az yorularak üst üste yüksek miktarda güç üretebilme yeteneğidir. Kulağa biraz basit gelebilir ama şöyle izah edelim; iki haftanın sonunda daha yüksek ağırlıkla daha çok tekrar yapıyor olacaksınız. Ne de olsa yüksek ağırlık ve çok tekrar daha çok kas potansiyeli demek değil midir? Buradaki iki haftalık plan boyutunuzu ve  kuvvetinizi artırmaktan daha çok faydaya sahip. Mesela yapacağınız döngü, aynı hareketlerden  oluştuğu için bu hareketlerde ustalaşacaksınız. Üstelik yüksek tekrarlar metabolizma hızınızı yükselteceği için antrenman sırasında ve sonrasında daha çok yağ yakacaksınız. Kaslar aslında soğan gibi katmanlıdır ve derindeki dokular toparlanma fırsatı pek bulamaz. Bu programın düşük yoğunluklu yapısı, derindeki  dokuların yenilenmesine de katkı sağlayacak.

Antrenmanın Açıklamaları

Bu plandaki pliometrik hareketler patlayıcı gücü artırırken seesaw ve raised deadlift hareketler ise kalçanızla yaylanarak yaptığınız hareketlerin örüntüsünü öğretir. İki haftanın sonunda tüm hareketler, çok doğal gelmeye başlayacak. Tekrar ve dinlenmede ise pliometrik hareketlerde daha çok dinlenip az tekrar yapacak ve yorulmadan daha çok güç üreteceksiniz. Lunge ve seesaw hareketleri zamana göre yapıldığı için baskı altındaki zaman da artmış olacak. Az dinlenme arası içeren deadlift’lerdeki tekli tekrarlar, kapasitenizi geliştirecek. Sondaki nefes egzersizi ise toparlanmanıza yardımcı olacak.

Aerobik Güç Antrenmanı
Kas Yenileme Planı

HAREKETSETTEKRARDİNLENME
Treadmil Walking
112-15 dk
Pause Reciprocal Lunge
345 sn90 sn
Rotational Slam
Superset
Chest Pass Broad Jump
5

5
2 – 4

2 – 4


75 sn
Seesaw Overhead Press
Superset
Seesaw Bentover Row
2

2
60 sn

60 sn


120 sn
Raised Deadlift12130 sn
Supine 90/90 Breathing1 5 dk

SUPINE 90/90 BREATHING
Sırt üstü uzanın, bacaklarınızı 50 santimlik bir plio kutusuna ya da sehpaya koyun. Avuçlarınızı yere koyup diyafram nefesi alın. 3-5 saniye durun, sonra nefes verin. 5 dakika boyunca tekrar edin.

SEESAW BENTOVER ROW
Her iki elinize birer kettlebell alın. Kalçanızdan yaylanarak  gövdenizi yere paralel  konuma getirin. Sonra kollarınızdan birini uzatırken diğerini yanınıza doğru çekin. Bir dakika boyunca tekrar edin.

RAISED DEADLIFT
Yüklü bir barın iki ucuna tampon plakası koyun ve yerden havalandırın. Normal deadlift pozisyonu alın; ayakları omuz genişliğinde açıp barı dizlerin hemen dışından kavrayın. Kalçanızı aşağı indirin, sonra sırtınızı sabit tutarak barı yukarı kaldırın.

Isınma ve Gevşeme Aşamaları

Gelişiminizin duraksamasının sebeplerinden biri de ısınmayı atlamanız ya da doğru şekilde yapmamanız olabilir. Vücudu antrenmana hazır hale getirmek, antrenmanın performans ve kalitesi için çok önemlidir. Doğru ısınma kesinlikle atlanmaması gereken bir maddedir ve tamamlandığında zihnen ve bedenen antrenmana hazır olursunuz. Bu ısınma dört bölümden oluşuyor: Hafifletme, aktivasyon, rahatlatma ve koordinasyon. Her aşaması farklı bir amaca yönelik ancak tamamı sporcuyu iyi bir antrenmana hazır hale getiriyor. Aşağıya, dört aşamalı örnek birer üst ve alt vücut ısınması bırakıyoruz.

Hafifletme: Bu aşama kasların miyofasyal gevşeme (köpük rulo ile yuvarlayarak) yöntemi ile kas dokularını açıp kıvrımların çalıştırılmasıdır.

Aktivasyon: Bu aşamanın amacı anatominin en merkezi noktasını çalıştırmaktır çünkü o gün yapılacak antrenmanın devinimlerini taklit eder. Bu hareketler sırasında meditasyon yapar gibi derin nefes alınmalıdır.

Rahatlama: Şimdi de harekete geçirdiğiniz anatomiye biraz hareket ekleme vakti. Esasen vücudu sonraki adıma hazır hale getiriyorsunuz.

Koordinasyon: Bu aşamada harekete devam ediyorsunuz ama sürat gibi harici bir değişkenle yapıyorsunuz. İyi hissediyorsunuz ve nabzınız yükseliyor.

Hafifletme Ve Aktivasyon

Isınma

Üst Vücut
HAREKETSETTEKRAR
Myofascial Release*160 – 90 sn
Quardruped Walkout32

*Trapez, göğüs, biseps ve sırt kaslarını köpük rulo kullanarak gevşetin. Her birinde 60-90 saniye durun.

Isınma

Alt Vücut
HAREKET SET TEKRAR
Myofascial Release160 – 90 sn
Lateral Steup Up230 sn

*Ayak, baldır ve kalça kaslarını köpük rulo kullanarak gevşetin. Her birinde 60-90 saniye durun.

Rahatlama Ve Koordinasyon

Isınma

Üst Vücut
HAREKET SETTEKRAR
Reverse Bear Crawl34,5 m
Banded Plyo Pushup32

Isınma

Alt Vücut
HAREKET SET TEKRAR
Reciprocal Single Leg RDL 34,5 m
Single Leg Balance to Land31

QUADRUPED WALKOUT
Ayak bileklerinizin üst kısmına köpük rulo koyup ayaklarınızı duvara yaslayın ve ellerinizi omuzlarınızın altına hizalanacak şekilde yere yerleştirin. Sırtınızı alçaltmadan ellerinizle yürüyebildiğiniz kadar yürüyün. Sonra geri yürüyün.

RECIPROCAL SINGLE-LEG RDL 
Bir elinizle kettlebell tutarak ayakta durun. Kalçanızdan yaylanarak, kettlebell’i tuttuğunuz taraftaki bacağınızı; gövdeniz  neredeyse yere paralel olana dek arkaya kaldırın. Sonra kettlebell’i diğer elinize alıp başa dönün. Hareketi diğer bacakla tekrarlayın.

Reklam

Protein Deposu 3 Besleyici ve Lezzetli Makarna Tarifi

0

Sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorsanız tükettiğiniz her besinin değeri sizin için önemlidir. Egzersiz süreçlerinizde size enerji sağlayacak besinlere yönelmeniz çok önemli. Makarna, günümüzde zararlı bir tercih olarak bilinse de aslında sağlıklı beslenme sistemlerinde ve sporcu beslenmesinde sıkça bulunuyor.  

Makarna ve Spor İlişkisi

Spor hayatını sevenlerin ve spor yapmaya gönül verenlerin elbette ki en dikkat ettikleri etken beslenme biçimleri. Sporcu beslenmesinde ise altın kural yeterli karbonhidratın alınması… Sebebi ise karbonhidratların kasların çalışmasına ve kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olmasıdır. Ayrıca karbonhidratlar glikojen depolarımızı doldurur ve bu depolar ne kadar doluysa kendimizi o kadar dirençli hissederiz. Böylelikle bitkinlik gibi durumları az hisseder, egzersiz yapmak için ihtiyaç duyduğumuz enerjiye sahip oluruz. Yani; eğer kas kütlenizi artırmak istiyorsanız doğru miktarda karbonhidrat almaya önem göstermenizi öneririz.

Makarnanın Faydaları

Makarna, sanılanın aksine az kalorilidir ve yağ oranı düşüktür.

Doyurucudur.

Vücut için gerekli vitamin ve minareleri içerir.

 Protein kaynağıdır.

Vücudunuzda üretilmeyen ve ihtiyacınız olan amino asitlerin çoğunu içerir.

Lif içeriği fazladır.  

Makarnadan elde edilen enerji kaslarda depolanır.

Makarna enerjimizin sabit kalmasını sağlar.

3 Lezzetli Makarna Tarifi

Aşağıdaki tarifleri deneyerek makarna keyfinizi protein bakımından zenginleştirebilirsiniz. Hem kaslarınızın gelişimine hem de sağlıklı beslenmenize katkı sağlayacak tarifleri hemen deneyin!

1. Protein Bombası Makarna

Malzemeler (Tek Kişilik)

60 g BIGJOY proteinli makarna

1 çay kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Sos İçin:

2 adet domates

1 çorba kaşığı zeytinyağı

1 diş sarımsak

1 çorba kaşığı kıyılmış maydanoz

1 çorba kaşığı lor peyniri

Tuz

Taze çekilmiş karabiber

Hazırlanışı:

Sos için zeytinyağını tavada ısıtın. Kıyılmış sarımsağı ve domatesi ekleyin. 5 dakika boyunca pişirin ve ocaktan alın. Üzerine maydanoz, tuz ve karabiberi ekleyin. Makarna için suyu kaynatın. Makarnayı tencereye ekleyin ve üzerine tuz ekleyin. 14-15 dakika makarnayı haşlayın ve ocaktan alın. Makarnayı süzün ve üzerine hazırladığınız sosu ekleyin. Üzerine lor peyniri serpiştirin.

Besin Değeri:

Enerji: 276 kcal

Protein: 23 g

Karbonhidrat: 29,7 g

Yağ: 6,5 g

2. Ton Balıklı Spagetti (2 Kişilik)

Malzemeler:

1 yemek kaşığı zeytinyağı

113 g ikiye bölünmüş kiraz domates

8 adet çekirdeği çıkartılıp dörde bölünmüş yeşil zeytin

2 diş kıyılmış sarımsak

4 adet ince doğranmış hamsi

1 kutu konserve ton balığı

170 g spagetti

Tuz

Karabiber

Hazırlanışı:

Bir tencerede suyu kaynatın ve üzerine tuz ekleyin. Makarnayı paket açıklamasına göre 1 dakika daha fazla olacak şekilde pişirin. Pişirdiğiniz makarnayı süzün ve suyundan 80 ml kenara ayırın. Bir sos tenceresine zeytinyağı koyun ve kısık ateşte yağı kızdırın. Domatesi, zeytini, sarımsağı, hamsiyi ve ton balığını ekleyin. Pişerken ayırdığınız makarna suyunu da içine ekleyin. İyice piştikten sonra süzdüğünüz makarnanın üzerine sosu ekleyin. Üstüne tuz ve karabiber serpiştirip servis edin.

Porsiyon başına besin değeri:

Enerji: 504 kcal

Protein: 36 g

Karbonhidrat: 48 g

Yağ: 18 g

3. Hindi Fümeli Fit Makarna Salatası (6 Kişilik)

Malzemeler:

2 paket (10 dilim) hindi füme

3 su bardağı tam buğday makarna

2 su bardağı kiraz domates

1/4 su bardağı dereotu

1 su bardağı ıspanak

1 su bardağı lor peyniri

1 tatlı kaşığı limon kabuğu

2 yemek kaşığı limon suyu

2 yemek kaşığı soğuk su

1,5 yemek kaşığı zeytinyağı

Tuz ve karabiber

Hazırlanışı:

Makarnaları üzerindeki talimatlara göre haşlayıp süzün ve soğumaya bırakın. Domatesleri dörde bölün. Dereotunu ve ıspanakları ince ince doğrayın. Sos için bir kabın içine limon suyunu, zeytinyağını, suyu, tuzu ve karabiberi koyun. İyice kıvam alana kadar çırpın. Başka bir kapta hindi fümeleri şerit halinde dilimleyin. Haşladığınız ve oda sıcaklığında soğumaya bıraktığınız makarnanızı salata kasesine alın. Üzerine hindi fümeleri, domatesleri, ıspanağı, dereotunu ve lor peynirini ekleyip harmanlayın. Ardından hazırladığınız sosu gezdirin. Makarnanızı bir süre dinlendirdikten sonra servis edin.

Porsiyon başına besin değeri:

Enerji: 205,6 kcal

Protein: 15,2 g

Karbonhidrat: 24,9 g

Yağ: 4,5 g

Az bilinen protein kaynaklarını öğrenin, tariflerinizi lezzetlendirin!

Reklam

Nowitzki’nin Forması Emekliye Ayrıldı

0

Tam 21 yıl Dallas Mavericks formasını giyen Alman oyuncu Dirk Nowitzki’nin 41 numaralı forması Mavericks’in Golden State Warriors’u 99-82 yendiği karşılaşma sırasında emekliye ayrıldı ve American Airlines Arena’ya yerleştirildi. 21 senelik Mavericks kariyerinde bir kez şampiyonluk yaşayan ve birer kez normal sezonun ve finallerin MVP’si ödülüne layık görülen Alman efsane,14 defa da All-Star oldu. Dallas formasıyla toplam 31 bin 560 sayı üreten Nowitzki, bu alanda NBA tarihinde 6. sırada bulunuyor. Formanın emekliye ayrılması için yapılan seremonide söz alan kukubün sahibi Mark Cuban, ileriki yıllarda American Airlines Arena’nın dışına inşa edilmesine karar verilen Dirk Nowitzki heykelinin küçük bir versiyonunu da basketbolseverlere gösterdi. Heykelde Nowitzki tek ayak üzerinde geri çekilerek attığı imza şutunu atıyor. Seremonide Cuban ile birlikte Nowitzki’nin eski takım arkadaşı ve Dallas’ın şu andaki koçu Jason Kidd de bir konuşma gerçekleştirdi. Dirk Nowitzki, Dallas Mavericks’in forma numarasını emekliye ayırdığı 4. isim oldu.

Detaylar için hemen izleyin:

LeBron James’in rekorunu biliyor musunuz? Tıklayın ve hemen öğrenin!

Reklam

Duruşunuza İyi Gelen 5 Hareket

0

İyi bir duruşa sahip olmak, iyi görünmekten daha fazlasıdır. Vücudunuzda güç, esneklik ve denge geliştirmenize yardımcı olur. Bunların hepsi gün boyunca daha az kas ağrısına ve daha fazla enerjiye sebep olur. Doğru duruş, ayrıca kas ve bağ dokunuzdaki stresi azaltır ki bu durum da yaralanma riskinizi düşürür. Ayrıca çektirdiğiniz her fotoğraftan sonra duruşunuzu düzeltip tekrar poz vermekle uğraşmazsınız ya da arkadaşlarınızın “dik dur” uyarılarına maruz kalmazsınız. Kısaca hem fiziksel hem de sosyal olarak rahatlarsınız.

Gün boyu elimizden düşürmediğimiz telefonlarımız da omurgamıza yük bindiriyor. Omurgamızın üzerinde dengelenmiş olan başımızı sadece 15 derece gibi ufak bir açıyla eğmek bile söz gelimi 10 kilo olan baş ağırlığını 25 kiloluk bir yük gibi hissettirebiliyor.

Duruşunuzu iyileştirmek (ve sosyal medyada daha az gezmek) kaslarınızın daha fazla farkına varmanıza yardımcı olur. Duruşunuz üzerinde çalışarak vücudunuzu tanıdıkça, önceden fark etmediğiniz bazı dengesizlikleri ve gergin bölgeleri fark edebilirsiniz.

Duruşunuzu düzeltmek adına yapabileceğiniz hareketleri ve yoga pozlarını sizin için derledik.

Cat Cow

Bu hareket omurganızı esnetir. Ayrıca kan dolaşımını teşvik eder; gövde, omuz ve boyundaki gerginliği gidermeye yardımcı olur.

Yapılışı: Dört ayak üzerinde yerde durun, ağırlığınız bu dört noktaya dengeli bir şekilde yayılsın. Nefes alın ve karnınızı aşağı doğru indirirken yukarı bakın. Nefes verin ve sırtınızı bükün, çenenizi göğsünüze doğru getirin. Bir dakika boyunca bu hareketi tekrarlayın.

Forward Fold

Bu hareket omurganız, kalça ve hamstring kaslarınızdaki gerilimi serbest bırakır. Bir yandan da kalça ve bacakları esnetir. Bu hareketi yaparken vücudunuzun açıldığını ve uzadığını hissetmelisiniz.

Yapılışı: Ayak başparmaklarınız birbirine değecek ve topuklarınız biraz ayrı olacak şekilde ayakta durun.

Ellerinizi kalçalarınıza koyun ve kalçanızla birlikte öne doğru eğilin. Ellerinizi yere doğru bırakın. Eğer uzanamıyorsanız bir blok üzerine koyun. Elleriniz yere değmezse endişelenmeyin. Dizlerinizi hafifçe büküp omurganızın uzamasına izin verin. Bu pozda 1 dakika boyunca kalın.

Child’s pose

Bu yoga pozu; omurganızı, kalça ve hamstring kaslarınızı esnetir. Bel ve boynunuzdaki gerginliği gidermeye yardımcı olur.

Yapılışı: Dizleriniz bitişik, ayak başparmaklarınız ise birbirine değecek ve topuklarınız yana doğru açık olacak şekilde, kaval kemiklerinizin üzerine oturun. Vücudunuzun üst kısmını öne getirin ve ellerinizi de öne uzatın. Alnınızı yavaşça yere koyun. Derin nefesler alın ve bu pozda beş dakika boyunca durun.

Side Plank

Bu hareket kaslarınızı güçlendirirken, sırtınızı desteklemeye ve duruşunuzu iyileştirmeye yardımcı olur.

Yapılışı: Ağırlığınızı sol kolunuza vererek, yere yan bir şekilde uzanın. Ayak bileklerinizi bir araya getirin ve kalçanızı kaldırın. Sağ elinizi kalçanızın üzerine ya da yukarı doğru uzatın. Vücudunuz düz bir çizgi gibi dursun. Ekstra destek gerekirse sol dizinizi yere indirebilirsiniz. Bu şekilde 30 saniye kadar durun ardından taraf değiştirin.

Downward-Facing Dog

Bu, vücudunuzu dengelemek için dinlenme pozu olarak kullanılabilen harekettir. Sırt kaslarınızı güçlendirip hizalarken, sırt ağrısını hafifletmeye de yardımcı olur. Düzenli olarak uyguladığınızda duruşu iyileştirir.

Yapılışı: Yerde dört ayak üstünde durun. Dizleriniz kalçanızın altında, elleriniz omuzlarının önüne doğru gelsin. Nefes alın ve dizlerinizi yerden kaldırın. Kalçanızı yukarı doğru kaldırın. Nefes verin ve kalçanızı geriye doğru itin ve topuklarınızı yere doğru bastırarak esnetin. Bu şekilde bir dakkikaya kadar durun.

Eğer gününüzün çoğunu ofiste geçiriyorsanız, akşam eve daha dinç gelmek adına Masa Başında Çalışanlar İçin Ofiste Yapılabilecek Egzersizler başlıklı yazımızı okuyun.

Yoga matı ve egzersiz minderi modelleri için tıklayın.

Reklam

İpte Yürümenin Sihri: Slackline Sporu

0

Gün geçtikçe farklı sporların adını duyduğumuz bu dönemde ipte yürüyenleri görüp ne yaptıklarını sorguluyor olabilirsiniz. İpte yürümek bir sirk aktivitesi olarak görünse de günümüzde tekrar revaçta olan yeni bir spor. Slackline yani ipte yürüme sporu; iki sabit nokta arasına kurulan ve genişliği 2,5 cm ile 5 cm arasında değişiklik gösteren sentetik bir ipin üzerinde, denge kurmayı geliştiren bir spor.

İngilizce gevşek hat anlamına gelen slackline, aslında 1970’lerin sonlarında Yosemite Vadisi’nde ortaya çıkıyor çünkü orada tırmanış yapan sporcular, dinlenme günlerinde dengelerini geliştirmek için bu sporu icat ediyorlar. Günümüzde ise on binlerce kişi tarafından yapılıyor ve birçok farklı disiplini bulunuyor. Slackline artık uluslararası şampiyonaları ve profesyonel sporcuları olan bağımsız bir spor.

Slackline Türleri

Slackline sporunun türleri; yapılış şekilleri, özellikleri ve ya da malzemeleri nedeniyle birbirinden ayrılıyor.

Tricklining

Slackline sporunun en eğlenceli branşlarından ilki olan tricklining; hat üzerinde ileri-geri yürüme, zıplama ve oturma gibi farklı varyasyonlara sahip. Genellikle bu türün ip uzunluğu 10-25 metre arasında değişiyor. İp ise orta gerginlikte duruyor ve bu şekilde hareket sınırlaması azaltılıyor.

Urbanlining

Genellikle göz aşinalığı sağladığımız slacklining türü urbanlining olabilir çünkü bu tür şehir içinde yapılıyor. Parkta, piknikte ve sahilde; ağaçlara bağlanan slacklining ipi görürseniz, ilgilenen insanların urbanling yaptığını rahatlıkla anlayabilirsiniz. Bu tür, diğer türlere göre daha sakin olmasıyla biliniyor ve elbette ip fazla yüksekte durmadığı için daha tehlikesiz.

Waterlining

İp hattının su yüzeyi üzerinde kurulması halinde waterlining gerçekleşir. Genellikle akarsu, deniz ve göl gibi su yüzeyleri tercih edilir ve bu türde güvenlik ipi kullanılır. İpin uzunluğu su yüzeyinin büyüklüğüne göre değişir.

Longlining

Tüm türlerden farkı ip uzunluğu olan longlining, denge ve konsantrasyonu artırmak isteyenlerin ilk tercihi. İp uzunluğu en az 30 metre olan bu tür aynı zamanda da 30 metre yüksekliğe de sahip. Bazı slackline parkurları, 300 metre uzunluğun üzerinde olabiliyor ve başlangıç seviyesinde olan ilgililerin deneyim alanına dönüşebiliyor.

Highline

Highline türünün özelliği yüksek olmasıdır. Genellikle slackline alanında kendini geliştirmiş olan sporcuların tercih ettiği bu türün yüksekliği 100 metreyi bulabiliyor. Vadi araları ise highline için en kullanışlı mekanlardır.

Yogaline

Yoga seven insanların slackline ile yogayı birleştirdiği bu tür, ileri düzey denge çalışmaları için idealdir. Bu türde yoga hareketleri slackline üzerinde yapılır. Böylelikle iki ayrı spor kombinasyonu ile verim daha da artar.

Slackline Hangi Kasları Çalıştırır?

Slackline sporu neredeyse vücudumuzdaki her kası çalıştırıyor. Mevcut dengeyi sağlamak için fiziksel yeterlilik de sağlarken özellikle ayak kaslarının iyice güçlenmesini sağlıyor. Genellikle dengede kalabilmek için vücut her zaman gergin kalıyor ve böylelikle kasların esnekliği artıyor. En çok çalışan kas grupları ise bacak, baldır ve ayak bilekleri.

Ayrıca slacklining; antrenman süresince sırt, kol ve boyun kaslarının gelişmesine de olanak tanıyor ve bu sebeple alternatif tedavi yöntemi olarak da kullanılabiliyor. Çoğu sporun da içinde bulunan slacklining; kayak, trekking ve basketbol sporlarında da denge sağlaması için öneriliyor.

Kaslarınızın gelişimine yardımcı olacak takviyeler için tıklayın!

Slacklining Yapmayı Öğrenin

Eğer siz de bu sporu denemek istiyorsanız bazı ipuçlarını öğrenmenizde fayda var. İpe çıkmak basit bir iş gibi görünse de bu sporun bileşenleri de kendi içinde öneme sahip. Slacklining sporunu gerçekleştirirken aşağıdaki üç adımdan faydalanmak işinizi kolaylaştırabilir.

1. Temel Bilgileri Öğrenin

Kısa bir iple spora başlayın. İki tutturma noktası arasındaki mesafe ne kadar kısa olursa, bant o kadar kararlı olacaktır.

İpin üzerine çıplak ayakla çıkın. Böylece bantı daha iyi hissederek dengenizi kolayca bulabilirsiniz.

İpi ayak başparmağınız ve yanındaki parmak arasında kalan bölüme denk getirerek kavrayın.

İlk başlarda denemeye ipin ortasından başlamak daha kolay ve güvenlidir çünkü düştüğünüzde daha az engelle karşılaşırsınız.

İpin üzerinde yalnızca bir noktaya odaklanın.

Kollarınızı açık tutun, hafifçe bükün ve düz bir duruş sağlayın.

Dengenizi bulmak için kollarınızı kullanın.

2. Basit Tekniklerle İlerleyin

İlk adımla dengenizi sağladıktan sonra artık yürümeye başlayabilirsiniz.

Bu adımda yanınıza bir arkadaşınızı alın ve destek olmasını isteyin.

İki ayağınızı birbiri ardına dengeleyin ve küçük adımlar atın.

Yavaş yavaş yürümeyi öğrenin ve arkadaşınızla aranızdaki mesafeyi giderek artırın.

3. Gelişmiş Hileleri Deneyin

Bu adımda hareket kabiliyetinizi artırmak için bazı hareketleri deneyebilirsiniz.

İpin üzerinde oturmayı ve kalkmayı deneyin.

Bu işlemi tekrarlayarak hareket alanınızı keşfedin.

Yoga pozisyonlarını ipin üzerinde deneyin.

İpin üzerinde hula hoop çevirmeye çalışın.

Kış mevsiminde yapabileceğiniz eğlenceli sporları öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Cilde İyi Gelen En İyi 5 Vitamin

0

Yumurta akı, salatalık, zencefil, tarçın… Bugüne kadar cildiniz üzerinde denemediğiniz bir şey kaldı mı? Bir hevesle mucize yaratacağını düşünerek uyguladığınız, kaşıntı ya da kızarıklıkla son bulan kaç denemeniz oldu? Saymayı ve heveslerinizi bir kenara bıraktıysanız, durun. Size makul çözümlerle geliyoruz.

Cildimizi sağlıklı tutmak için söylenen ilk şey, güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmamak ve güneş koruyucu kullanmak. Bunu artık bilmeyenimiz yok. Ancak güneş o kadar da kötü değil. (Bu, saatlerce güneşlenmeniz anlamına gelmiyor tabii.) Günde sadece 10-15 dakika boyunca güneşe maruz kalmak, ciltte D vitamini üretimine yardımcı olur. D vitamini, C, E ve K vitaminleri ile birlikle cildiniz için en önemli olan vitaminlerden biridir.

Yeterli vitamin aldığınızda cildiniz sağlıklı ve genç bir görünüme sahip olur. Almadığınızda ise cilt lekeleri, kırmızılık, kırışıklık ve kuruluk gibi sıkıntılar ortaya çıkabilir.

Cildimiz bilindiği gibi en büyük organımız. Bu nedenle onu sadece dıştan değil, içten de beslemek gerekiyor. Beslenmenize dikkat ederek, gerekli vitaminleri alabilirsiniz. Temel cilt vitaminleri takviye olarak da mevcut. Ayrıca cilt bakım ürünlerinde de yer alabiliyor. Kan testi yaptırmak, herhangi bir vitamin eksikliğinizin olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur. Aşırı oranda vitamin almamak adına doktorunuza danışarak vitamin alabilirsiniz.

Haydi gelin ve bu temel vitaminlerin cilt sağlığınız üzerindeki etkilerini öğrenelim.

D Vitamini

Bugünlerde D vitamini hakkında çok fazla konuşma var. Bu vitamini doğal olarak güneşe maruz kalarak üretiyoruz. Güneş ışığı aldığımızda kolesterol D vitaminine dönüşüyor. D vitamini daha sonra karaciğeriniz ve böbrekleriniz tarafından alınıyor; sağlıklı hücreler oluşturmaya yardımcı olmak için vücutta taşınıyor. D vitamini cilt tonunda önemli bir rol oynuyor. Sedef hastalığının tedavisine bile yardımcı olabiliyor. Journal of Drugs and Dermatology’de yayımlanan bir araştırma, sedef hastalığı olan kişilere D vitaminin aktif formu olan kalsitriol uygulatmanın, cilt iltihabı ve tahriş miktarını azalttığını, ayrıca çok az yan etki ürettiğini belirtiyor.

D vitaminini tipik olarak cilt bakım ürünlerinin içinde kullanılmaz. Bununla birlikte, sedef hastalığını tedavi etmek için satılan bazı ürünlerde bulunabilir. Böyle bir durumdan muzdaripseniz, sizin için bir seçenek olup olmadığını görmek adına doktorunuza danışın.

Oregon Eyalet Üniversitesi’nde yer alan Linus Pauling Enstitüsü, günlük 600 IU D vitamini almayı öneriyor. Hamile veya 70 yaşın üzerindeyseniz, daha fazlasına ihtiyacınız olabilir.

D vitamini ihtiyacınızı şu şekilde karşılayabilirsiniz:

  • Günde 10 dakika güneşe ışığında kalın (eğer cilt kanseri öykünüz varsa önce doktorunuza danışın).
  • Somon ve ton balığı gibi doğal olarak D vitamini içeren yiyecekler yiyin.

Takviye Önerisi: Nature’s Supreme Vitamin D3 1000 IU 90 Kapsül

C Vitamini

C vitamini, kolajen üretimini artıran, pigment oluşumunu azaltan ve çevresel stres faktörlerine karşı koruma sağlayan bir antioksidandır. Diğer antioksidanlar gibi, C vitamini de kirlilik ve UV ışınlarının cilt hücrelerinde neden olduğu hasara karşı koruma sağlamak adına serbest radikalleri nötralize eder. Cildin dış ve iç tabakasında yüksek seviyelerde bulunur. Kanserle savaşan antioksidan özellikleri ve kolajen üretimindeki rolü, cildin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Bu nedenle C vitamini, birçok yaşlanma karşıtı cilt bakım ürününde bulunan temel bileşenlerden biridir.

C vitaminini ağızdan almak, güneşin zararlı UV ışınlarından korunmak adına uyguladığınız güneş koruyucusunun etkinliğini artırabilir. Bunu hücre hasarını azaltarak ve vücut yaralarının iyileşme sürecine yardımcı olarak yapar. C vitamini ayrıca vücudun doğal kolajen sentezindeki hayati rolü nedeniyle, yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Hasarlı cildi iyileştirmeye yardım ederken bazı kırışıklıkların görünümünü de azaltabilir. Yeterli oranda C vitamini almak ayrıca cilt kuruluğunun önlenmesine ve kuru cildin onarılmasına katkı sağlar. Genelde günde 1.000 mg alınması tavsiye edilir.

C vitamini ihtiyacınızı şu şekilde karşılayabilirsiniz:

  • Portakal ve mandalina gibi turunçgilleri tercih edin.
  • Brokoli ve ıspanak gibi diğer bitki bazlı C vitamini kaynaklarına yönelin.

Takviye Önerisi: Nature’s Supreme Ester-C 1000 Mg C Vitamini 60 Tablet

E Vitamini

E Vitamini, cilt bakım endüstrisinde uzun süredir temel bir madde olarak yerini alıyor. C vitamini gibi, E vitamini de bir antioksidandır. Journal of the American Academy of Dermatology’de yayımlanan bir araştırmaya göre bu vitamin, C vitamini ile birleştirildiğinde UV koruyucu faydalara sahip. E vitamini cilde uygulandığında güneşten gelen zararlı UV ışığını emer. Bu, koyu lekelerin ve kırışıklıkların önlenmesine yardımcı olabilir.

Normalde vücut, cildin gözeneklerinden yayılan yağlı bir madde olan sebum yoluyla E vitamini üretir. Dengeli düzeyde sebum, cildin bakımlı kalmasına yardımcı olur ve kuruluğu önler. Özellikle kuru bir cildiniz varsa, E vitamini muhtemel sebum eksikliğini gidermeye yardımcı olabilir. E vitamini ayrıca cilt iltihabının tedavisine de yardımcı olur. Çoğu yetişkin günde yaklaşık 15 mg E vitaminine ihtiyaç duyar.

E vitamini ihtiyacınızı şu şekilde karşılayabilirsiniz:

  • Badem, fındık ve ayçiçeği çekirdeği gibi kuru yemiş ve tohumlar yiyebilirsiniz.
  • Hem E vitamini hem de C vitamini içeren topikal ürünler kullanabilirsiniz. (Bu, ikisinden yalnızca birini içerenlere nazaran güneş ışığından koruma açısından daha etkili olabilir.)

Takviye Önerisi: Nature’s Bounty Vitamin E 400 IU Pure d-Alpha 50 Kapsül

K Vitamini

K vitamini; vücut yaraları, morlukları ve ameliyattan etkilenen bölgeleri iyileştirmesi ve vücudun kan pıhtılaşma sürecine yardımcı olması açısından önemlidir. K vitamini ayrıca deri çatlakları, yara izleri, göz altı halkaları ve lekeler gibi cilt rahatsızlıklarına yardımcı olabilir.

K vitamini birçok topikal kremde bulunabilir. Doktorlar genelde şişlik ve morlukları azaltmak adına yeni ameliyat olmuş hastalarda K vitamini içeren kremler önerirler. Bu, cildin iyileşmesini hızlandırmaya yardımcı olabilir. Bununla birlikte, K vitamininin cilt üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar; E ve C vitaminlerine göre daha sınırlıdır. Yetişkinlerin günde 90 ila 120 ug arasında K vitaminine ihtiyacı vardır.

K vitamini ihtiyacınızı şu şekilde karşılayabilirsiniz:

  • Kale, ıspanak, marul, lahana ve yeşil fasulye yiyebilirsiniz.

A Vitamini

A vitamini cildin kolajen üretimini destekler. Ayrıca cildi gençleştirici, cilt kırışıklığı ve lekeleri yok edici özelliğe sahiptir.

A vitamini, en etkili cilt bakım bileşenleri arasında kabul edilir. En ünlü türevi reçetesiz satılan retinol olmasına rağmen birçok biçimde karşımıza çıkabilir. Ayrıca A vitamininin, cilt yüzeyinin görünümünü gerçekten değiştiren topikal bir bileşen olarak; FDA tarafından onaylanan ilk vitamin olduğunu belirtmekte fayda var. Cilt hücrelerindeki reseptörlere bağlanarak, cildin dış yüzeyini koruyucu işlevini güçlendirir. Ayrıca cilt hücresi döngüsünü uyararak çalışır. Aynı nedenle, A vitamini güçlü bir sivilce savaşçısıdır.

A vitamininin cilde faydaları yadsınamaz olsa da birçok insan, böylesine güçlü bir ürünü topikal olarak kullanmanın getirdiği alışma sürecinden dolayı çekimser kalır. Retinol gibi A vitamini ürünlerini kullanmaya yeni başladıysanız, daha düşük bir konsantrasyonla başlayın ve her gün kullanmayın. Bunun yerine gün aşırı ve sadece geceleri deneyin. Çünkü retinol cildi güneş hasarına karşı daha duyarlı hale getirebilir. Cildiniz bir tolerans oluşturduğunda, daha sık kullanmaya başlayabilirsiniz. Bununla birlikte hamileyseniz veya emziriyorsanız, kullanımı durdurmanız gerekebilir.

A vitamini ihtiyacınızı şu şekilde karşılayabilirsiniz:

  • Beyaz peynir, somon, bal kabağı ve kara lahana gibi sarı ya da yeşil meyve ve sebzeler yiyebilirsiniz.

Takviye Önerisi: Zade Vital A Vitamini 3000 IU 30 Kapsül

Özellikle soğuk havalarda cildinize dikkat etmek adına Kışın Pürüzsüz Bir Cilt İçin 8 Öneri başlıklı yazımızı okuyun.

Reklam