Fit Hub Blog Sayfa 17

Mutfağınızda Bulundurmanız Gereken 7 Şifalı Baharat

0

Sizin de mutfağınızdan hiç eksik etmediğiniz baharatlarınız var mı? Her baharatın kendine has aroması ve kullanım alanları var, evet. Bazı baharatlar ise çok aşina olmasak da mutfağımızda kesinlikle olması gerekenlerden… Şifalı baharatlar ilk çağlardan beri yemeklere lezzet katmak ve tedavi etmek için kullanılıyor, günümüzde bile bu baharatlara kolaylıkla ulaşmamız mümkün.

Baharatların pek çok faydası var. Rutin hayatınızda size eşlik edecek en şifalı baharatları öğrenerek faydalarından yararlanabilir, sağlığınıza değer katmak için bir adım daha atabilirsiniz!

İşte mutfağınızda mutlaka bulundurmanız gereken 7 şifalı baharat…

şifalı baharatlar

1. Acı Biber

Türk mutfağında ve özellikle bazı yörelerde her yemekte kullanılan acı biber birçok açıdan sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Acı biber, iştahı azaltmaya yarayan kapsaisin maddesini içerir ve yemek alışkanlıklarınızı değiştirebilir. Acı biber, içerdiği bu bileşen sayesinde çoğu kilo vermek isteyen kişinin diyet listesinde bulunuyor ve bazı araştırmalar acı biberin yağ yakım hızını artırdığını söylüyor. Başka bir çalışma ise; yemeklere 1 gram kırmızı biber eklenmenin iştahı önemli ölçüde azalttığından ve düzenli olarak kırmızı biber yemeyen kişilerde yağ yakımını hızlandırdığından bahsediyor. Acı biber aynı zamanda metabolizmayı da hızlandırıyor, C vitamini içermesi sayesinde bağışıklığı kuvvetlendiriyor ve antioksidan olması sebebiyle hücre yenilenmesine katkı sağlıyor.

Mevsim değişikliklerinde bağışıklığınızı kuvvetlendirecek C vitamini takviyeleri için tıklayın!

şifalı baharatlar

2. Bal Kabağı Baharatı

Mutfağımıza biraz uzak olsa da tatlılarda ve içeceklerde kullanılan bal kabağı baharatı aslında farklı baharatların kombinasyonlarıyla oluşuyor. Bu baharat; yenibahar, tarçın, karanfil, zencefil ve Hindistan cevizinin karıştırılmasıyla elde ediliyor. Yöreden yöreye farklı baharatlar eklenebiliyor veya çıkarılabiliyor. Bu bileşenlerin tümü aslında kendi içinde bir sürü faydaya sahip, birleştiklerinde ise adeta bir şifa kaynağına dönüşüyorlar. Bileşenlerin birbirleriyle etkileşime girmesi sayesinde bal kabağı baharatı, enfeksiyonların ve çeşitli hastalıkların engellenmesine yardımcı oluyor. Aynı zamanda da alışılmışın dışında bir lezzete sahip olduğu için birçok tarifin gizli malzemesi olarak kullanılıyor.

şifalı baharatlar

3. Kekik

Etin üstüne, makarnaya, salataya veya yemeklerin içine… Kekik mutfağımızda o kadar büyük bir yere sahip ki… Peki her zaman elimizin altında bulunan kekiğin faydalarını biliyor musunuz? Kekik; artrit, bronşit, ishal, boğaz ağrısı ve hatta yatak ıslatma gibi çok çeşitli sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olmak için uzun yıllardır kullanılıyor. Bilimsel literatürde kekik kullanmanın birçok avantajını tartışan yaklaşık 2.600 tane makale bulunuyor. Bunların dışında ise kekik aynı zamanda sindirim sistemi dostu olan bir şifa kaynağı.

şifalı baharatlar

4. Çemen Otu

Yoğun tadı ve kokusuyla Türk mutfağında büyük bir yer kaplayan çemen otu insan sağlığına olan etkileriyle de adından sıkça söz ettiriyor. Bu ot kan şekerinin kontrolünü sağlamasıyla ön plana çıkmaya devam ediyor. Çemen otu aynı zamanda erkeklerin libido problemlerini gidermek için de kullanılıyor ancak henüz testesteron hormonu üzerinde kesin bir etkisinin olup olmadığı kanıtlanmadı. Tohum ve toz halinde ulaşabileceğiniz çemen otunun belirgin bir aroması ve hafif acı bir tadı bulunuyor. Birçok araştırmaya göre günde en az 1 gram çemen otu kullanmak, özellikle şeker hastalarında kan şekeri düzeylerini düşürebiliyor. Ayrıca çemen otunda bulunan antioksidanlar anti-inflamatuar etki yaratarak enflamasyonu azaltıyor.

şifalı baharatlar

5. Fesleğen

Fesleğen; aralarından seçim yapabileceğiniz 100’den fazla çeşidi olan, dahil olduğu her yemeğe mükemmel bir aroma katan lezzetli bir tercih… K vitamini bakımından zengin içeriği, güçlü antibakteriyel özelliğe sahip oluşu ve kalp sağlığını koruması gibi özellikleri fesleğenin bilinirliğini artırıyor. Fesleğen aynı zamanda strese karşı rahatlatıcı bir etkiye sahip. Bu güzel kokulu baharatın bir diğer önemli özelliği ise ağız içi yaralarını iyileştirmeye yardım etmesi… Bunların dışında ise fesleğen çoğu evin balkonunda yetişebilmesiyle tazeliğini koruyan baharatlar arasında bulunuyor.

şifalı baharatlar

6. Sarımsak

Neredeyse her yemeğe yakışan sarımsağın antik tarih boyunca tıbbi amaçla kullanıldığını biliyor muydunuz?  Sarımsağın kendine özgü kokusunun sahibi allisin adlı bileşen onu şifa kaynağına dönüştürüyor. Sarımsak bu bileşeni sayesinde soğuk algınlığı da dahil olmak üzere birçok hastalıkla mücadele etmeniz için size yardım ediyor. Artık bu sağlık etkilerinin çoğunun, sarımsağın kendine özgü kokusundan da sorumlu olan allisin adı verilen bir bileşikten kaynaklandığını biliyoruz. Bazı çalışmalar sarımsağın kalp sağlığına da iyi geldiğini kanıtlıyor. Bu araştırmalarda ayrıca kolesterolü yüksek olan kişiler için sarımsak takviyesinin toplam kolesterolü yaklaşık %10-15 oranında azaltabileceğinden de söz ediliyor.

şifalı baharatlar

7. Zerdeçal

Rengiyle eklendiği her yemekte kendini belli eden zerdeçal, alternatif tıpta adeta mucize bir bitki olarak anılıyor. Zerdeçalın ana bileşeni olan kurkumin maddesi birçok sağlık problemine karşı bağışıklığın güçlenmesine katkı sağlıyor. Depresyonun etkilerini azaltmak için de kullanılan zerdeçalın ağrı kesici etkileri de mevcut. Hem mental hem de fiziksel sağlığın korunmasında önemli bir rol oynayan zerdeçal, çocukların beslenmesinde de hafıza güçlendirmek amacıyla kullanılıyor.

Baharatlar Hakkında Dikkat Etmeniz Gerekenler

Muhafaza Ederken Dikkat Edin

  • Eğer baharatlarınızı toplu olarak satın alıyorsanız kullanacağınız kadarını kaplara alın, gerisini dondurun.
  • Baharatlarınızı dondurucuda saklarken paketleri sık bir şekilde açmamaya özen gösterin çünkü paketlerini her açtığınızda içine nem girer ve birikir, bu sebeple aromasında azalma yaşanabilir.
  • Cam saklama kaplarını uçucu yağlar için kullanabilirsiniz, daha iyi koruyacaktır.

Saklama Sürelerini Not Edin

  • Öğütülmüş baharatlar daha kısa raf ömrüne sahiptir.
  • Öğütülmemiş baharatlar 1-2 yıl muhafaza edilebilir.
  • Tohumlar 2-3 yıl, kökler 3 yıl saklanabilir.
  • Öğütülmüş baharatlar yaklaşık 1 yıl, öğütülmüş kökler ise 2 yıl saklanabilir.
  • Baharatlarınızı güneş almayan ve serin bir yerde (21 derece) muhafaza etmeye özen gösterin.

Baharatlarınızı Nereye Koymamalısınız?

  • Baharatlarınızı muhafaza ettiğiniz paketleri ışık alan yerlere koymamalısınız.
  • Ocağın üstü, mikrodalga fırının yanı gibi ısı yayan yerlere de bulundurmamalısınız.
  • Özellikle bulaşık makinesinin yanına kesinlikle koymamanızı öneririz çünkü ekstra nem erken oksidasyona ve baharatlarınızda bozulmaya neden olabilir.

Kullanmadan Önce Dikkat Edin

  • Yemeklerinize baharat eklemek istediğinizde kavanozu açıp direkt olarak tencereye dökmeyin çünkü yemeğinizden çıkan ısı ve nem nedeniyle muhafaza ettiğiniz baharatlarınız nemlenebilir ve aromasını kaybedebilir. Bu yüzden önce avucunuza alın, daha sonra ekleyin.
  • Baharatlarınızın hala etkili olup olmadığını test etmek istiyorsanız muhafaza ettiğiniz kabın kapağını açın ve hafifçe sallayın, daha sonra koklayın. Hala aromatik kokular geliyorsa kullanmaya devam edebilirsiniz.

Metabolizmayı hızlandıran baharatları da öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Soğuk Algınlığı Belirtilerini Azaltma Yolları

0

Soğuk algınlığının ilk belirtileri oldukça açıktır: burun tıkanıklığı veya akıntısı, hapşırma ve boğaz ağrısı. Çoğu insan için soğuk algınlığının bu erken belirtilerini tanımak kolaydır.

Soğuk algınlığı aslında üst solunum yolunuzda oluşan viral bir enfeksiyondur. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre 200’den fazla virüs buna neden olabilir. En yaygın olanları rinovirüslerdir. Bu virüsler kişiden kişiye veya yüzeyden yüzeye kolayca yayılır.  

Vücudumuz soğuk algınlığına neden olan virüslere maruz kaldığında belirtiler genelde kendini 1-3 gün içinde belli eder. Bu belirtiler ise genelde 7-10 gün arası sürer. Tabii genel sağlık durumunuza göre bu süre uzayabilir ya da kısalabilir. Belirtilerin ağırlığına ve süresine bağlı olarak elbette doktora giderek uygun bir tedavi planı uygulayabilirsiniz. Ancak evde cenin şeklinde durup hastalığın geçmesini beklemek yerine, yapabileceğiniz şeyler de mevcut.

Soğuk algınlığı belirtileri ne kadar tanıdık gelse de bir kere hasta olduktan sonra evdeki dinlenme süreci can sıkıcı olabiliyor. Hastalandığınız zaman daha iyi hissetmenize ya da ileriki dönemde soğuk algınlığından kaçınmanıza yardımcı olabilecek yollar elbette var.  

Evde Uygulayabileceğiniz Öneriler

Tuzlu su ile gargara yapın. Tuzlu su gargarası boğazınızdaki tahrişi hafifletmeye yardımcı olarak sizi rahatlatabilir.

Bol bol sıvı tüketin. Yeterli miktarda sıvı almak, kaybettiğiniz sıvıları yerine koymanıza yardımcı olurken aynı zamanda tııkanıklığı gidermeye de yardımcı olur.

Dinlenmeyi ihmal etmeyin. Dinlenmek, vücudunuzun virüsle başa çıkmak için enerji tasarrufu yapmasına yardımcı olur.

Çinko içeren pastillere şans verin. Çinko içeren pastiller belirtilerin en başında alınırsa, soğuk algınlığı belirtilerinin süresini azaltabilir.

Bitki çayı için. Ilık bitki çayları boğazınızı rahatlatmaya yardımcı olur. Ekinezya çayı, bazı durumlarda soğuk algınlığının süresini azaltmada etkili olabilir. İçerdiği flavonoidler, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve inflamasyonu azaltmaya yardımcıdır.

Bal tüketin. Antibakteriyel özellikleri ile öne çıkan bal, öksürük belirtilerini ve boğaz ağrısını azaltmaya yardım eder. Bitki çaylarınızın içine biraz bal ekleyerek, belirtilerin azalmasına katkıda bulunabilirsiniz.

C vitamini alın. Antioksidan olan C vitamini, vücudun kolajen üretmesi için de gereklidir. Yeşil yapraklı sebzelerde ve turunçgillerde bolca bulunur. Bitki çayınıza limon suyu etkileyerek ve bal katarak soğuk algınlığı sürenizin azalmasına yardım edebilirsiniz.

Probiyotik içeren besinler yiyin. Sağlıklı bağırsaklar, sağlıklı vücudun anahtarıdır. Yoğurt ve kefir gibi probiyotik yönünden zengin besinler tüketmek, bağışıklık sisteminize fayda sağlar ve dolayısıyla hastalık yaşama ihtimalinizi azaltır.

Burun tıkanıklığını rahatlatacak alternatif yöntemleri öğrenmek için Soğuk Algınlığına Karşı 5 Esansiyel Yağ başlıklı yazımızı okuyun.

Reklam

Pareto Prensibine Göre Bacak Antrenmanı

0

Bacaklarınızın kalınlaşıp güçlenmesini mi istiyorsunuz? O zaman Pareto prensibine göre bacaklarınızı geliştirin.

Pareto prensibine (80/20 kuralı) göre belli bir bölgedeki sonuçlarınızın %80’i eforunuzun %20’siyle elde ediliyor. Bu prensibi bacak antrenmanına uygularsak,
o zaman alt vücutta elde edilen sonuçların takriben %80’ini ortaya koyan hareketlerin %20’lik kısmını squat, lunge, stepup ve deadlift oluşturuyor olmalı. Leg extension veya curl hareketlerine çamur atmıyoruz ancak uylukları geliştirirken en sağlam hareketler bunlar olamayabilir.

Burada verdiğimiz, hedef serisinde yer alan antrenmanı Pareto prensibiyle üst düzeye çıkarabilir ve lunge, squat, stepup, deadlift hareketlerinin çeşitleriyle bacakları daha hedef odaklı geliştirebiliriz.
Bunu bacak gününüzün 80/20’si gibi düşünebilirsiniz. Haftanın devamında vaktiniz varsa (ve takatiniz kalmışsa), leg press, leg curl ve iç/dış uyluk makinesiyle bacaklarınız için ek çalışmalar yapabilirsiniz.

Single-Leg Romain Deadlift

Bar, dumbbell veya landmine fark etmeksizin yapacağınız tekrarlara kalçanızı geri iterek başlayın. Bu hareketi yavaş ve kontrollü şekilde yapabilmek için arkada kalan bacağınızla kendinizi dengeleyin.

Step Up

Hareketi ya dumbbell ya da barla yapın. Emin olamıyorsanız dumbbell’la yapın, daha güvenlidir. Ayağınızı sehpaya veya kutuya ön tarafından değil de önce topuktan yerleştirin.

Reverse Lunge

Split squat egzersizine nispeten daha dinamik bir harekettir. Reverse (ters) lunge yaparken tek bacakla squat yapar gibi öndeki ayağınızın topuğundan güç alarak hareket edin ve arkadaki bacağınızdan itilmeye karşı koyun.

Goblet Squat

Goblet squat, front (ön) squat hareketinin modifiye halidir. Gövdenizi dimdik, karnınızı da sımsıkı tutun. Dumbbell’ı veya kettlebell’i vücudunuzda bastırarak tutun ki ağırlık sizi öne çekmesin.

Başlangıç Programı

HAREKETSETTEKRAR
Leg Extension510
Leg Press412
Narrow-stance Split Squat310
Body-weight Box Stepup310

İleri Seviye Programı

5-10 dakikalık düşük yoğunluklu kardiyonun ardından 1-2 set hafif leg extension ve 1-2 set hafif lunge ile ısının.

HAREKETSETTEKRAR
Reverse Lunge310
Goblet Squat48*
Step Up310
Single-leg Romanian Deadlift312

*Hafif başlayıp ağırlığı set be set artırın.

Reklam

Doğadaki Mucize: Hindistan Cevizi Yağı ve Faydaları

0

Hindistan cevizi yağı son zamanlarda beslenme trendlerinin içinde sıkça yer alıyor, güzellik sektöründe tercih ediliyor ve hayatın her alanına entegre ediliyor. Doğanın mucizelerinden biri olan bu yağ ile sağlıklı bir hayata ilk adımınızı atabileceğinizi biliyor muydunuz? Eskiye nazaran artık daha kolay bulunan ve satın alınabilen bu yağ, orta zincirli trigliseritler (MCT) familyasında bulunuyor. Yani; Hindistan cevizi yağı diğer yağlara göre vücudumuzda daha hızlı parçalanıyor ve diğer doymuş yağlar kadar zararlı etki bırakmıyor. Ayrıca Hindistan cevizi yağı, vücutta depolanmak yerine direkt karaciğere gidiyor ve burada enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlıyor.

Hindistan cevizi yağını bu kadar faydalı yapan birçok farklı özelliği daha mevcut. Siz de Hindistan cevizi yağını hayatınıza entegre ederek faydalarını deneyimleyebilir, hayat kalitenizi yükseltebilirsiniz.

İşte Hindistan cevizi yağının faydaları…

1. Kilo Vermeyi Hızlandırır

Hindistan cevizi yağı daha önce de bahsedildiği gibi MCT açısından oldukça zengin. Bu özelliği sayesinde Hindistan cevizi yağı size enerji artışı sağlamada yardımcı olur ve vücudunuzun yaktığı kalori sayısını artırabilir. Bu yağ vücudun daha hızlı yağ yakmasına yardımcı olabilir. Bazı araştırmalar MCT’lerin 24 saat boyunca yakılan kalori sayısını %5’e kadar artırabileceğinden bahsediyor ancak henüz kesin bir sonuca ulaşılmış değil. Burada önemli olan Hindistan cevizi yağının diğer yağlara oranla daha hızlı yakılması ve bu şekilde kilo vermeye yardımcı olmasıdır.

2. Enerjiyi Artırabilir

Hindistan cevizi yağının sahip olduğu MCT’lerin tıpkı karbonhidratlar gibi doğrudan karaciğere gittiğini biliyor muydunuz? Diğer yağların aksine bu yağ kas ve yağ gibi onlara ihtiyaç duyan dokulara gitmez ve depolanmaz. Böylelikle karaciğere giden MCT’ler size aradığınız enejiyi sağlar ve performansınızı artırmanıza yardımcı olur. Sportif aktvitelere başlamadan evvel Hindistan cevizi yağı tüketmek tıpkı karbonhidratlar gibi size enerji sağlayacaktır.

3. Daha Uzun Süre Tok Tutar

Hindistan cevizi yağının bir diğer kilo vermeye yardımcı özelliği tok tutmasıdır. Sahip olduğu MCT’ler açlığa neden olan hormon seviyelerinde değişiklik meydana getirerek iştahı azaltan ketonlar üretir. Böylelikle bu yağ insanların daha az yemelerine yardımcı olur. Öğünlerinize Hindistan cevizi yağını ekleyerek tok hissetme sürenizi uzatabilir, kalori alımınızı bu sayede azaltabilirsiniz.

Tok tutan bir diğer besin chia tohumu hakkında ne kadar bilgilisiniz?

4. Antimikrobiyal Etkileri Olabilir

MCT’ler; laurik asitten oluşurlar ve bunlar çeşitli zararlı mikroorganizma türlerinin çoğalmasını önler. Böylelikle antimikrobiyal bir etki yaratır. Bazı araştırmalar MCT’lerin zararlı mikroorganizmaların büyümelerini yavaşlatmanın yanı sıra bazı zararlı bakterileri yok edebileceğinden bahsediyorlar.

5. Cilt Lekelerini Giderir

Yaş ilerledikçe cilt lekeleri ile karşılaşma ihtimali yükseliyor. Sadece yaşla değil; güneş, hastalık gibi dış etkenler de lekelenme oluşumuna yol açabilir. Hindistan cevizi yağı cilt lekelerine iyi gelmesiyle birçok uzman tarafından öneriliyor. Ekonomik olması sayesinde ise pahalı kremler yerine tercih ediliyor ve içerisindeki E vitamini cilt lekelerini gidermede etkili oluyor. Hindistan cevizi yağı lekelenmelerin yanı sıra cilt tonunun eşitlenmesine de yardımcı oluyor ve böylelikle sağlıklı bir görünümün elde edilmesini sağlıyor.

6. Cilt Yaralarını İyileştirir

Hindistan cevizi yağının içinde yoğun miktarda bulunan E vitamini cildin yaralarının iyileştirilmesine de katkı sağlıyor. Sivilce, akne ve ciltte yara oluşturan diğer etkenlerin yarattığı izlerin kısa sürede iyileşmesini sağlayan Hindistan cevizi yağı, bu özelliği sayesinde sıkça tercih ediliyor. Bu yağ aynı zamanda da antienflamatuar özelliğe sahip. Hindistan cevizi yağı bu özellik sayesinde iltihap oluşumu engeller ve sedef-egzama gibi cilt rahatsızlıklarına iyi gelebiliyor.

7. Antioksidan Deposudur ve Hastalıkları Önlemeye Yardım Eder

Hindistan cevizi yağı büyük miktarda aktioksidandan oluşur ve bunlar hücre dejenerasyonunun neden olduğu birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olur. Özellikle hindistan cevizi yağındaki antioksidanlar beyin sağlığının korunmasına da yardımcı olabilir. Aynı zamanda bu yağ, hücre yenilenmesine yardımcı olur ve hücrelerin sağlıklı kalmasına destek olur.

8. Vücuttaki Çatlakların Giderilmesine Yardımcı Olur

Kilo almak ve kilo vermek ciltte çatlak oluşmasına sebep olabiliyor. Bunların dışında ise hamilelik de çatlak oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Bu gibi durumlarda düzenli olarak Hindistan cevizi yağı kullanmak, çatlak oluşumunu önleyemeye yardımcı olabilir.

9. Saç Sağlığını Geri Kazandırır

Hindistan cevizi yağı saç sağlığına da iyi geliyor. Birçok güzellik uzmanı saç sağlığını destekleme amacıyla bu yağı öneriyor çünkü saçların onarılmasını sağlıyor, kırık oluşumunu engelliyor ve hızlı uzamasına yardımcı oluyor. Bunların dışında yaz mevsiminde güneşin zararlı etkilerinden koruyor ve nemi saça hapsederek kurumayı engelliyor.

Siz de doğanın bu mucizesinden yararlanmak için hemen Nature’s Supreme organik Hindistan cevizi yağını satın alın!

Reklam

Egzersiz Dayanıklılığını Artırma Yolları

0

Dayanıklılık, herkes için farklı bir şey ifade edebilir. Koşu ile ilgilenenler için bu, uzun süre koşabilmek ve kilometrelerce yol kat edebilmek demektir. Ağırlık çalışanlar için bu, çok sayıda tekrar yapabilmek ve ağır ağırlık kaldırabilmek anlamına gelebilir. Sporcular için ise dinlenmeye ihtiyaç duymadan bütün bir antrenmanı veya maçı tamamlamak olabilir.

Amaç ne olursa olsun dayanıklılık; herhangi bir fiziksel görevi uzun bir süre boyunca yerine getirme yeteneğinizi ifade eder. Vücudunuzun iki kısmı yani kalbiniz ve kaslarınız; size dayanıklılık kazandırmaya yardımcı olur. Her ikisi de vücudunuzun dayanıklı olmasına yardımcı olsa da kardiyo ve kas dayanıklılığı arasındaki farkı bilmek, fitness hedeflerinize ulaşmanın anahtarıdır.

Kardiyovasküler Dayanıklılık Nedir?

Kardiyovasküler dayanıklılık, çoğu insanın genel olarak dayanıklılıktan bahsettiğinde kastettiği şeydir. Kardiyovasküler dayanıklılık, kardiyorespiratuar sisteminizin (kalp ve kan damarları; akciğerler ve solunum yolları) vücudunuzu uzun süre aktif tutma yeteneğidir.

Çoğu insan dayanıklılık hakkında konuşurken “aerobik fitness” seçeneğini dile getirir. Aerobik egzersiz sırasında vücudunuz çalışan kaslarınıza enerji sağlamak için oksijen kullanır. Bu egzersiz türü ne kadar kondisyonlu olduğunuza bağlı olarak saatlerce yapılabilir.

Dayanıklılık konusunda aklımıza genellikle maraton koşan ve olimpik yüzme havuzunda yarışan sporcular gelir. Çünkü bu faaliyetler yüksek düzeyde aerobik kondisyon gerektirir. Ancak, elit sporcular aynı zamanda büyük bir kas dayanıklılığına da sahiptir. Bu daha az bilinir ancak aynı derecede önemlidir.

Kas Dayanıklılığı Nedir?

Kas dayanıklılığı; bir kas veya kas grubunun, uzun bir süre boyunca bir yüke karşı tekrarlanan kasılmalar gerçekleştirme yeteneğidir. Yani herhangi bir egzersizde başarısız olmadan veya formunuzu bozmadan yapabileceğiniz tekrar sayısı anlamına gelir. Yaygın kas dayanıklılığı testleri; fiziksel olarak devam edemeyeceğiniz ana kadar çok şınav, squat ve barfiks çekmeyi içerir. Ancak yürüyüş, koşma, yüzme ve yüksek hacimli ağırlık kaldırma gibi aktiviteler için kas dayanıklılığı da önemlidir.

Hangisi Daha İyi?

Belki cevabımız hoşunuza gitmeyecek ama hiçbiri diğerinden daha iyi değil. Kardiyo ve kas dayanıklılığı, optimal bir sağlık ve zindelik seviyesini desteklemek için el ele ilerler.

Örneğin koşuyla başlayım: Kalbinizin ve akciğerlerinizin verimli bir şekilde çalışmaya devam edebilmesi, koşu boyunca kaslarınızın yeterli oksijen alması için kesinlikle iyi bir kardiyo dayanıklılığına ihtiyacınız var. Özellikle engebeli arazide koşarken bacaklarınızın sizden vazgeçmemesini sağlamak ve kardiyovasküler dayanıklılığı tamamlamak için kas dayanıklılığına da ihtiyacınız var.

Ayrıca, birkaç kat merdiven çıkmak gibi günlük aktiviteler sırasında da her iki dayanıklılık türü üzerimizde etkili.

Kardiyovasküler Dayanıklılık Nasıl Artırılır?

Kardiyo dayanıklılığını artırmak için tahmin edeceğiniz gibi kardiyo egzersizleri yapmak gerek. Bu koşmak, bisiklete binmek ve yürüyüş yapmak anlamına gelir. Ayrıca merdiven çıkmak ve sprint gibi terlemenize ve zor nefes almanıza neden olan şeyler de buna eklenir.

Sabit ve interval kardiyo, dayanıklılığı artırmaya yardımcı olur ve her ikisini de egzersiz planına dahil etmek en iyisidir. Yavaş ve uzun mesafeli antrenman planları, dayanıklılık antrenmanlarının en yaygın şeklidir. Tempo, Fartlek ve sprint antrenmanları ile de kardiyo dayanıklılığı oluşturabilirsiniz.

Kardiyovasküler Dayanıklılığınızı Test Edin

Kardiyo egzersizi, izlemesi en kolay egzersiz şeklidir çünkü öncelikle mesafeye veya zamana dayalıdır. Akıllı telefon, saat ve uygulamaların sunduğu imkanlar, kardiyovasküler dayanıklılığı takip etmeyi kolaylaştırır.

Koşmak, yürümek, bisiklete binmek ve yürüyüş yapmak için akıllı saatinizi veya herhangi bir aktivite uygulamasını kullanabilirsiniz.

Kardiyo dayanıklılığını harcadığınız efor üzerinden de değerlendirebilirisiniz. Mesela bir antrenman seçelim: 5 km’lik bir koşuyu tüm gücünüzü kullanarak tamamladığınızı varsayalım. İlk seferinde “5 km koşu, 30 dakika sürdü ve çok zor hissettirdi. Üç ay sonra ise “5 km, 27 dakika sürdü ve yine zor hissettirdi” diyorsanız, aslında dayanıklılığınızı geliştiriyorsunuzdur. Her iki testi de çok zor olarak derecelendirmiş olsanız da zamanın azalması, 5 km’lik tüm çabanızın artık daha hızlı olduğunu bilmenizi sağlar.

Kas Dayanıklılığı Nasıl Artırılır?

Öncelikle direnç eğitimi yoluyla kas dayanıklılığı geliştirirsiniz. Vücut ağırlığı antrenmanı, halter ve direnç kabloları ve bantları kullanarak, etkili bir şekilde kas dayanıklılığı oluşturabilirsiniz. Kaslarınızı dirence karşı kasmayı içeren her şey kaslarınızın dayanıklılığını artıracaktır.

Hatırlanması gereken en önemli şey, kas dayanıklılığı için yapılan antrenmanın kas kuvveti için yapılan antrenmandan farklı olduğudur. Dayanıklılık için antrenman yapmak için daha fazla tekrar için daha hafif yükleri kaldırmalısınız; kuvvet antrenmanı yapmak için, daha az tekrar için daha ağır yükleri kaldırın.

Kas Dayanıklılığınızı Test Edin

Kas dayanıklılığınızı takip etmek; doğal olarak, kardiyovasküler dayanıklılığı takip etmekten daha zordur. Ölçümler bu konuda yardımcı olsa da kas dayanıklılığını mesafe, hız veya zaman açısından açıkça ölçemezsiniz.

Kas dayanıklılığını izlemek, daha çok vücut bölümlerine ve genellikle çabaya dayalıdır. Örneğin, formu bozmadan önce mümkün olduğu kadar çok klasik squat yaparak alt vücudunuzun kas dayanıklılığını test edebilirsiniz. Squat sırasında formun bozulması; dizlerinizin çökmesi, topuklarınızın yerden kalkması veya artık paralel şekilde hareket edememeniz anlamına gelebilir.

Formunuz bozulmadan önce mümkün olduğunca çok şınav çekerek üst vücudunuzun kas dayanıklılığını test edebilirsiniz. İyileşip iyileşmediğinizi görmek için bu hareketleri her üç ila altı ayda gibi periyodik şekilde tekrar test edebilirsiniz.

Daha ileri düzeydeyseniz, kendinizi ağırlık kaldırarak test edebilirsiniz. Örneğin, başlangıç ​​testinizi 40 kg ile barbell back squat ile yapabilirsiniz. 20 tekrarı tam bir çabayla gerçekleştirin ve şu noktaları göz önünde bulundurun:

  • 20 squat yapmak ne kadar sürdü?
  • Mükemmel formla kaç tekrar tamamlandı?
  • Set sırasında ve sonrasında nasıl hissettiğiniz?

Diyelim ki bu testi yaptınız ve 20 tekrarı tamamlamanız 60 saniye sürdü ve sekizinci tekrarda formunuzu kaybetmeye başladınız. Üç ay sonra tekrar test ettiğinizde 50 saniye sürerse ve 20 tekrarın tamamını mükemmel formda tamamladıysanız, kas dayanıklılığınız artmış diyebiliriz.

Ağırlık egzersizlerinin faydalarını öğrenmek için Ağırlık Egzersizlerinin 5 Faydası başlıklı yazımızı okuyun.

Dumbbell ve barbell seçeneklerine bakmak için tıklayın.

Reklam

Soğuk Havada Koşmanın 6 Faydası ve Koşu Önerileri

0

Havaların iyice soğuduğu kış mevsimini bugünlerde portakalların turuncusunda, narın kırmızısında, atkılarda ve eldivenlerde hissediyoruz. Gün ışığından mahrum kaldığımız bu mevsimde tıpkı diğer mevsimlerde olduğu gibi sportif aktivitelere devam etmek hem bağışıklık sistemi hem de sağlık açısından çok önemli. Koşarak egzersiz yapmanın mevsimi yok. Üstelik açık havada koşmanın birçok faydası olduğu gibi soğuk havada koşmanın da bilmediğiniz çok yararı var.

İşte soğuk havada koşmanın faydaları…

1. Kalbiniz Daha Az Yorulur

Kışın soğuk havayı avantaj olarak kullanabileceğinizi biliyor muydunuz? Aberdeen Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre kalbimiz, yaz sıcaklarında vücut ısısını düşürmek için cilde daha fazla kan pompalamak zorunda kalıyor ancak kışın buna gerek kalmıyor. Yani, soğuk havada spor yaptığınızda kalbiniz yaz mevsimine kıyasla daha az yoruluyor. Yoğun bir tempoda koşsanız bile sıcak havalara kıyasla daha az yorularak daha yüksek bir performans sergileyebilirsiniz.

2. Kas Ağrılarınızı Daha Az Hissedersiniz

Spor yaparken kasların gerilmesi sonucu acı hissetmek çok normal bir etken. Soğuk havalarda ise bu acıyı daha az hissetmeniz muhtemel. Sebebi ise soğuk havalarda damarlarınızın cilt yüzeyinden içeri doğru daralması ve az da olsa bir uyuşma hissi yaratması… Kışın soğuk havada koştuğunuzda yaz mevsimine oranla daha az kas ağrısı çeker ve koşarken sizi rahatsız edecek acılardan uzak durabilirsiniz.

3. Daha Sıkı Çalışabilirsiniz

Soğuk havalar ve kış mevsimi hepimizi ev kuşu haline getiriyor. Karanlık akşamlar, kötü havalar derken uyuşuk ve halsiz hissedip evden çıkmamaya gayret ediyoruz ama bu düzeni sporla yıkabiliriz! Soğuk havada koşmaya başlayarak üzerinizde bulunan uyuşukluğu atabilir, dinç ve enerjik hissedebilirsiniz. Spor yaptıktan sonra gününüzün geri kalanında enerjik ve aktif kalmak istiyorsanız soğuk havada koşu yapmak tam size göre!

4. Yağ Depolarınızı Hızlıca Boşaltabilirsiniz

Evrime göre tüm canlılar kış mevsiminden korunabilmek için vücuduna daha çok kalori depoluyor ve vücut yağını koruyor. Dolayısıyla kış aylarında kilo almaya daha elverişli olabiliyoruz ama bu durumu spor yapmaya devam ederek değiştirebiliriz. Kış mevsiminde de egzersizlerinize devam ederek mevsimsel metabolizma yavaşlamasını önleyebilir, enerji harcamanızı kontrol edebilirsiniz. Soğuk havalarda gerçekleştireceğiniz koşu egzersizi ise kalori yakımınıza yardımcı olabilir ve daha az kalori depolamanızı sağlayabilir.

5. Daha Fazla Kalori Harcarsınız

Uzmanlar kışın koştuğunuzda vücudunuzun daha çok kalori yaktığını belirtiyor. Çünkü vücut hem koşmak için hem de ısınmak için ayrı ayrı enerji harcıyor! Fazla kilolarınızı vermek istiyorsanız kış mevsimini kesinlikle faydalı geçirmenizi öğreniriz.

6. Kan Dolaşımınız Düzenlenir

Kışın koşarken ciğerlerimiz ve kalbimiz bu eylemi yapabilmemiz için en iyi şekilde çalışıyor ve böylelikle kan dolaşımımız egzersiz sırasında hızlanıyor. Bu durum yukarıda bahsettiğimiz uyuşukluk probleminin de çözülmesine yardımcı oluyor. Kan dolaşımımız hızlandığında vücudumuz kendini daha sağlıklı hissediyor. Hızlı kan akışı aynı zamanda yaralanma ve sakatlanmaların da daha hızlı tedavi edilmesini sağlıyor ve ödem oluşumunu engelliyor.  

Soğuk Havada Koşarken Bunlara Dikkat Edin

Ne giyeceğinizi iyi seçin: Cildinize iyi gelecek nefes aldıran ve koşu için üretilmiş kıyafetler tercih edin. Özellikle terinizi emecek pamuklu kumaşlar yerine polipropilen kumaşlar tercih etmekte fayda var. Üzerinize giyeceğiniz montunuzu da iyi seçmeye özen gösterin. Montunuzu hafif, yağmurdan ve rüzgardan koruyan bir materyale sahip kumaştan seçin. Hava çok soğuksa içinize hafif bir polar daha giyebilirsiniz. Üst üste çok fazla kat giymekten de kaçınmayı unutmayın çünkü zaten koşarken vücut ısınız yükselecektir.

Güvenli aksesuarlar kullanacağınıza dikkat edin: Eğer gün doğumundan önce veya hava karardıktan sonra koşacaksanız, etrafta rahat görülebileceğiniz aksesuarları kıyafetinize ekleyin. Reflektör yelek veya ışıklı aksesuarlar, karanlık ve puslu havalarda can sağlığınızı koruyacak ana materyaller olacaktır. Spor giyim markalarının çoğunda bulunan bu reflektörlü aksesuarlar sayesinde karanlıkta daha rahat fark edilirsiniz.

Ellerinizi ve başınızı iyice koruyun: El ve baş bölgeleri vücudun ısı dengesini sağlayan yerler arasındadır. Koşuya çıkmadan evvel mutlaka başınızı kapayın. Ayrıca eğer rüzgar varsa kulaklarınıza zarar verebilir ve koşu performansınızı etkileyebilir. Mutlaka bere, saç bandı veya kulaklık kullanın, başınızı korumayı ihmal etmeyin.

Koşu sonrası duşunuzu ayarlayın: Koşu sonrası terli kıyafetlerinizi üzerinizde tutmamanız vücut ısınızı korumanız için önemli. Islak kıyafetleri üzerinizde tutmak vücut ısınızın hızla düşmesine sebep olabilir ve soğuk algınlığı gibi olumsuz durumları yaşayabilirsiniz. Dolayısıyla koşudan geldikten hemen sonra duşa girmeniz sizin için faydalı olacaktır.

Su içmeye özen gösterin: Hangi mevsimde olursa olsun spor yaparken yeterli su tüketimini sağlamak sağlığınız açısından önemlidir. Yazın daha çok terliyor ve suya ihtiyaç duyuyoruz fakat kışın da aynı miktarda su içmeye özen göstermenizi öneririz.

Koşarken yanınızda taşıyacağınız suyunuz için mataralara göz atın!

Kışın Yapabileceğiniz Koşu Önerileri

Sabah Koşusu

Sabah koşusu sizi daha enerjik, pozitif ve aktif hale getirir. Güne bu şekilde başladığınızda günlük hayatınızda daha verimli olursunuz. Sabah koşunuzda yeterli miktarda su tüketmeyi unutmayın!

Fartlek

Önce ısının ve sonra şunu deneyin: 30 saniye sürat koşusu yapın, 90 saniye normal hızda koşun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Devamında ise sürat koşu hızınızı aynı tutun ancak tekrarlarınızda normal koşu hızınızı 15 saniye daha indirerek devam edin. Daha sonra soğumanızı hafif tempolu bir koşu veya yürüyüşle gerçekleştirerek antrenmanınızı sonlandırın.

30 Dakikalık Koşu

Koşunuza sabit bir hızla başlayın. Isındıktan sonra hızınızı kademeli olarak artırın ve maksimum kalp atış hızınızın %85’ine yükseltin. Bu antrenmanı çok soğuk havalarda gerçekleştirebilirsiniz çünkü daha yavaş ve uzun bir koşuya benzer faydayı yine size sağlayacaktır.

Tepe Koşusu

Kaygan veya buzlu olmayan bir tepe bulun. Antrenmana başlamadan önce iyice ısının ve ardından tepeye doğru 30 saniye boyunca olabildiğince süratli koşun. Dönüşünüzü yürüyerek veya aşağıya yavaşça koşarak gerçekleştirin. Bu egzersizi 8-12 kez tekrarlayın. Antrenman bitince iyice soğumaya özen gösterin.

15 dakikada tüm vücudu çalıştıran antrenmanı da öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Hayatı Kolaylaştıran 4 Sağlıklı Yaşam Uygulaması

0

Sağlıklı bir yaşam tarzı edinmek için bedeninize ve zihninize iyi bakmanız gerek. Gün boyu (yatakta bile) yanınızdan ayırmadığınız akıllı telefonlarınız, size bu konuda yardımcı olabilir. Fiziksel ve zihinsel açıdan fayda sağlayacak sağlıklı yaşam uygulamalarını bir araya getirdik.

Nike Training Club

Uygulama, 200’den fazla ücretsiz egzersiz ve belirli bölgeleri hedef alan antrenman programları sunuyor. Hangi seviyede olursanız olun, Nike Master Trainer’larının hazırladığı; 5- 50 dakika arasında değişen derslerden istediğinizi seçebilirsiniz. Uygulama sayesinde antrenmanlarınızı planlayabilir, “aktivite” sekmesine girerek kayıt altına alınan başarılarınızı görebilir ve gelişiminizi takip edebilirsiniz.

FatSecret

Ne yediğinizi bu uygulama üzerinden kolayca takip etmeniz mümkün. Uygulama üzerinden diyet günlüğü tutabiliyor, yemek tariflerine erişebiliyor, gıdaların ve restoranların beslenme bilgilerine erişebiliyorsunuz. Üstelik yaktığınız kalorileri kaydetmeniz için egzersiz günlüğü de bulunuyor.

Meditopia

Mental sağlığınız ve iç huzurunuz için size yardımcı olan bu uygulama aynı zamanda web platformu üzerinden de kullanılabiliyor. Meditasyon önerileri ile stres ve endişeden uzak kalmanıza yardımcı olurken, rahatlatıcı sesler ile zihninizi arındırmaya yardımcı oluyor.

Meditasyonun ruh ve beden sağlığı üzerindeki etkilerini öğrenin.

Drink Water Tracker Reminder

Masanızda duran su şişesi gün sonunda sizi bıraktığınız gibi mi bekliyor? Bu uygulama cinsiyetinizi ve kilonuzu baz alarak günlük içmeniz gereken su miktarını hesaplıyor. Ayrıca sizin seçeceğiniz saatler üzerinden, gün içinde size hatırlatma yapıyor.

Su matarası modellerine bakmak için tıklayın.

Reklam

İçinizi Isıtacak Lezzet Dolu 3 Kış Çorbası Tarifi

0

Soğuk havayı iyice hissettiğimiz şu günlerde beslenmemize dikkat etmemiz bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz için oldukça önemli. Kış mevsiminde, mevsim meyve ve sebzeleriyle yapılan kış çorbaları ihtiyaç duyduğunuz vitamin ve desteği size sağlayabilir.

Kış besinlerinden oluşan farklı lezzetleri denemek istiyorsanız, bu tarifler tam size göre!

1. Bal Kabağı Çorbası

Kış denince akla bal kabağı gelir. Bu mucize sebzenin faydalarını öğrenin, lezzetli çorbasını deneyin!

Bal Kabağının Faydaları

Bal kabağı yüksek miktarda C vitamini içerir ve özellikle kış mevsiminde hastalıklardan korur.

Antioksidan kaynağıdır.

A vitamini içerir.

Kötü kolesterolün oluşmasını engellemeye ve kalp sağlığını korumaya yardım eder.

Cildin canlı ve parlak görünmesini sağlar.

Çorba için Malzemeler:

1 adet soğan

2 diş sarımsak

100 ml krema

800 gr bal kabağı

Karabiber

Tuz

Tavuk ya da et suyu

4 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Bal kabaklarını küp halinde doğrayın. Tencereye zeytinyağını alın ve sarımsağı kavurun. Bal kabaklarını ekleyin ve üzerine tavuk veya et suyu ile baharatları da ilave ederek pişirin. Bal kabakları piştikten sonra ocağın altını kısın ve blender’dan geçirin. Daha sonra kısık ateşte kremayı azar azar ekleyerek karıştırın.

Kış çorbanızı günlük hayatınızda yanınızda götürebilmek için saklama kaplarına göz atın!

2. Kuşkonmaz Çorbası Tarifi

Hem yemeği hem çorbası önemli bir şifa kaynağı olan kuşkonmaz bitkisi bu kış da sağlığınızı desteklesin!

Kuşkonmazın Faydaları

Kuşkonmaz; içerisinde birçok vitamin ve mineral barındırır, böylelikle bitkisel bir antibiyotik olarak kullanılır.

Potasyum, demir, folik asit ve lif içerir.

Beta karoten bakımından zengin olduğu için de antioksidan özelliği bulunur.

Yeni hücre gelişimini destekler ve kansere karşı korur.

Zararlı kolesterol seviyesinin oluşmasını engeller.

Çorba için Malzemeler:

1 demet kuşkonmaz

3 yemek kaşığı tereyağı

1,5 yemek kaşığı un

5 su bardağı et suyu

1 su bardağı süt

¼ çay kaşığı kırmızı toz biber

½ çay kaşığı taze çekilmiş tane karabiber

1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:

Kuşkonmazları yıkayın ve dış kabuklarını soyup halka halinde doğrayın. Tereyağını geniş ve derin bir tencerede eritin ve kuşkonmazları 3-4 dakika kavurun. Daha sonra unu ekleyin ve kokusu çıkana kadar pişirin. Kavrulan una süt ve et suyunu yavaş yavaş ekleyip sürekli karıştırın. Taze çekilmiş tane karabiber, tuz ve kırmızı biberi üzerine ekleyin. Kısık ateşte kıvam elde edene kadar 15-20 dakika pişirin.

3. Alaca Çorba Tarifi

Gaziantep’e ait bu muhteşem çorba doğanın mucize bitkilerinden biri olan tarhun otunu içeriyor ve kış mevsiminin en lezzetli destekçilerinden biri sayılıyor.

Tarhun Otunun Faydaları

Tarhun otu düzenli olarak tüketildiğinde kan pıhtılaşması, felç ve kalp krizi riskini azaltır.

Uykusuzluğa yardımcı olur, bağışıklığı güçlendirir.

Sindirim problemlerinin oluşmasını engeller.

Antiseptik özelliğe sahiptir, tüm mikroplarla savaşır.

Besleyici ve güçlendiricidir.

Çorba için Malzemeler:

½ su bardağı nohut

½ su bardağı yeşil mercimek

½ su bardağı aşurelik buğday

2 yemek kaşığı salça

6 su bardağı su

2 adet kuru soğan

1 yemek kaşığı tereyağı

1 tatlı kaşığı tarhun otu

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı karabiber

Üzeri için:

1 yemek kaşığı tarhun otu

3 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Nohut ve buğdayı bir gece önceden ıslatın. Nohutu, buğdayı ve yeşil mercimekleri ayrı ayrı kaplarda yumuşayana dek haşlayın. Haşladığınız bakliyatların suyunu süzün ve bir tencereye alın. Üstlerine 6 su bardağı su ekleyin ve kaynatın. Soğanları küp şeklinde doğrayın ve tencereye ilave edin. Ara ara karıştırarak tüm malzemeler pişene kadar kaynatın. Çorbanız pişerken bir tavaya tereyağını alın ve kızdırın. İçerisine salçayı ve tarhun otunu ekleyip kavurun. Daha sonra bu karışımı kaynayan çorbanıza ekleyin ve 5 dakika bu şekilde pişirin. En son tuzunu ve karabiberini de ilave edin.

Çorbanın yanına makarna iyi gider! Protein deposu makarna tarifleri için tıklayın!

Reklam

Fit Vücudun “X” Denklemi: 12 Haftalık Antrenman Programı

0

Herkesin imrenerek baktığı X şekline benzer bir fizik ister misiniz? Hazırladığımız 12 haftalık programla vücudun x formülünü veriyoruz.

VÜCUT TİPLERİ harflerle anılsaydı, hangi harf olmak isterdiniz? Herhalde “O” harfini direkt elerdiniz, zira kimsenin öyle görünmek isteyeceğini sanmıyoruz. Uzak durmak isteyeceğiniz diğer harf muhtemelen “I” olurdu. Bu yazıyı heyecanla okuyanların ideal harfi X olacaktır.

X şekli, vücut geliştirme dünyasında ezelden beri kullanılagelen bir ifade aslında. X harfinin kullanılması elbette bu harfin birçok  sporcunun arzu ettiği vücuda benzemesinden geliyor. Bir insanın X şeklinde bir vücudu varsa; kalın ve geniş kanatları, çıkık omuzları, ince bir beli ve sadece düzenli squat yaparak ortaya çıkması mümkün olan iri quad kasları var demektir. X şeklinde bir vücuda giden yol ter, sıkı çalışma ve haftalarca süren hamlama ağrılarından geçiyor. Ancak kendinizi zihnen bu serüvene hazır ederseniz, karşılığı merdivenlerden bir süre uzak durmanızdan fazla olacak! Vücudunuzu X şekline sokmak için antrenmanınızı nasıl programlayacağınızı ince ince anlatıyoruz.

Antrenman sırasında performansınızı artıracak takviyelere göz atın!

1. Gün

HAREKETSETTEKRAR
Standing Dumbbell Press415, 12, 10, 8
Wide-grip Upright Row4 12, 10, 8, 8
Standing Lateral Raise4 15, 12, 10, 8
Straight-arm Pulldown310
Seated Row310

Standing Lateral Raise

Her tekrarda hedeflenen kasın çalıştığını hissedebilmek için bu harekette hafif başlayın. Tekrarlar azaldıkça omuzlara yüklenmek için ağırlığı yükseltin. Yük arttığında bile iyi formda çalışmaya dikkat edin.

2. Gün

HAREKETSETTEKRAR
Rope Pushdown
Superset +
Alternating Dumbbell Curl
3

3
10

12
Machine Dip
Superset +
Hammer Curl
3

3
failure
8
Incline EZ-bar Extension
Superset +
Incline Dumbbell Curl
3

3
10

8
Forward Crunch
Superset +
Reverse Crunch
3

3
20

20

Machine Dip

Vücut ağırlığınız yerine makinede dip yapmanın iki artısı vardır: İlki, daha yüksek ağırlık kullanabildiğiniz için triceps kaslarında daha çok baskı oluşturursunuz. İkincisi, hareketin tamamında formunuzu daha katı tutabilirsiniz.

Hack Squat

Serbest ağırlıklı squat’ın denge unsurunu elemek,  yüksek ağırlıklarla quad kaslarının kasılmasına  odaklanmayı kolaylaştırır.

Alternating Front Raise

Bakın: Ağırlığı omuz seviyesine çıkarmak için vücudun geri kalanından biraz destek almakta zarar yok.  Ağır ve sert çalışın yeter. 

3. Gün

HAREKETSETTEKRAR
Smith Machine Squat315, 12, 10
Hack Squat310, 10, 8
Leg Press310, 10, 8
Leg Extension315, 12, 10
Leg Curl315, 12, 10
Stiff-leg Deadlift312
Seated Calf Raise315
Standing Calf Raise212
Donkey Calf Raise210

4. Gün

HAREKET SETTEKRAR
Wide-grip Pulldown
(front)
415, 12,
10, 8
Wide-grip Pulldown
(back)
412
Wide-grip Row410
Bentover Lateral Raise212
Angled One-arm Lateral Raise210
Alternating Front Raise210

Incline Dumbbell Fly

DB flye göğüsleri aslında daha iyi izole eder çünkü triceps ve omuzları denklemden çıkartan bir harekettir. Bu hareketi yavaş yavaş, tekrarın alt kısmında kası esneterek yapın.

HAREKETSETTEKRAR
Incline Bench Press312, 10, 8
Lat Dumbbell Press312, 10, 8
Incline Dumbbell Flye310
Cable Fly315
Forward Crunch
Superset +
Reverse Crunch
320

Seviyenize uygun biceps antrenmanını öğrenmek için hemen tıklayın!

Reklam

6 Test ile Fitness Seviyenizi Belirleyin

0

Uzun süredir egzersiz yapmanıza rağmen performansınızın ne durumda olduğunu bilmiyor musunuz? Vereceğimiz önerileri uygulayın, hangi noktada olduğunuzu belirleyin ve kendinizi bir üst seviyeye taşıyın. Hazırladığımız 6 fitness testi ile ne kadar ilerlediğinizi görün ve döktüğünüz terlerin hakkını alın.

Test 1

Kusursuz Formda Plank

Hedef: Merkez bölgesi gücünüz.

Yapılışı: Plank pozisyonuna geçin.Başınızdan topuklarınıza kadar vücudunuzu düz bir çizgi gibi dursun. Ayaklarınızı bir arada ve dirseklerinizi ise omuzlarınızın altına konumlandırın. Düz bir şekilde aşağıya bakın ve mümkün olduğunca bu şekilde durun. Kalçanızın aşağı inmesine izin vermeyin. İndiği anda test biter.

SüreSeviye
2 dk. ya da fazlasıMükemmel
75 sn. -2 dk.İyi
45-75 sn.Ortalama
45 saniyeden azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Plank hareketini sağlık topu gibi dengesiz bir yüzeyde; ellerinizi ya da ayaklarınızı veya her ikisini kullanarak yapın. Uzun süre bu şekilde duramayacaksınız, ancak bu şekilde hareketi sabit bir zeminde yapmanız kolaylaşacak.

Test 2

Kusursuz Formda Squat

Hedef: Merkez bölgesi, quad ve hamstring gücünüz.

Yapılışı: Ayaklarınızı omuz genişliğinde açık tutun ve ayak parmaklarınız hafifçe dışa dönük olsun. Merkez bölgenizi destekleyin ve uyluk kemikleriniz yere paralel olana ve dizleriniz ayaklarınızla aynı hizaya gelene kadar alçaltın. Topuklarınızdan güç alarak başlangıç noktasına dönün. Hareketi doğru formda yapamadığınız anda test biter.

TekrarSeviye
50 ya da fazlasıMükemmel
30-49İyi
16-29Orta
15 ya da daha azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Kalça ve bacak kaslarınızı güçlendirmek için hafif dumbbell’larla walking lunge hareketini yapın.

Test 3

Kusursuz Formda Press-Up

Hedef: Göğüs, omuz ve tricep gücünüz.

Yapılışı: Vücudunuz düz bir çizgi gibi dursun. Dirseklerinizi ise yanlara değil, geriye doğru konumlandırın. Göğsünüz yerden bir yumruk yüksekliğine gelene kadar alçalın, ardından gövdenizi yukarı kaldırın. Mükemmel formu koruyamadığınız anda test biter.

TekrarSeviye
50 ya da fazlasıMükemmel
25-49İyi
16-24Orta
15 ya da daha azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Tükenme noktasına gelene kadar bir seti tamamlayın, birkaç dakika dinlenin ve tekrar başlayın. Bu, hedeflenen kaslara yüklenmenize ve onları daha güçlü hale getirmenize yardımcı olur.

Test 4

1km’lik Koşu

Hedef: Kardiyo gücünüz

Yapılışı: Koşu bandı eğimini bir dereceye ayarlayın. Sabit bir tempoda koşun.

SüreSeviye
3 dk. ya da daha azMükemmel
3 dk. – 3 dk. 29 sn.İyi
3 dk. 30 sn. – 4 dk. 29 sn.Orta
4 dk. 30 sn. ya da fazlasıZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Maksimum hızı uzun süre koruma yeteneğinizi geliştirmek için 500m ile 800m arasında sprint setleri yapın.

Test 5

500m Row

Hedef: Kardiyovasküler sisteminiz ve üst ve alt beden arasındaki kas koordinasyonunuz.

Yapılışı: Concept2 model kürek makinesinde 10. seviyeyi seçin. Omuzlarınız arkada ve merkez bölgeniz destekli olacak şekilde dik oturun. Bacaklarınızı kullanın.

SüreSeviye
1 dk. 30 sn. ya da daha azMükemmel
1 dk. 31 sn. – 1 dk. 44 sn.İyi
1 dk. 45 sn. – 1 dk. 59 sn.Orta
2 dk. ya da fazlasıZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Dayanıklılığınızı artırmak için, birkaç dakikalık hafif kürek çekme ve maksimum eforlu 250 m’lik set yapın.

Test 6

Kusursuz Pull-Up

Hedef: Üst sırt gücünüz.

Yapılışı: Barı üstten kavrayın, kollarınızı tamamen uzatın ve vücudunuzun sarkmasına izin verin. Çeneniz barın üzerine gelene kadar kendinizi yukarı çekin ve lat kaslarınızı sıkın. Sallanmadan tekrar alçalın. Mükemmel formu koruyamadığınız anda test biter.

TekrarSeviye
12 ya da fazlasıMükemmel
8-11İyi
4-7Orta
3 ya da daha azZayıf

Kendinizi geliştirmek için: Tek setle maksimum tekrar yapın; birkaç dakika dinlenin ve tekrarlayın. Sırtınızı güçlendirmek için bir makinede lat pull-down hareketini yapın.

Fit Test ile ihtiyacınıza uygun takviyeleri öğrenin.

Her Seviyeye Uygun Biceps Antrenmanları için tıklayın.

Reklam