Fit Hub Blog Sayfa 122

Fitness Dünyasındaki Khaleesi’yi Görünce Çok Şaşıracaksınız!

0

Game of Thrones dizisini muhtemelen izliyorsunuz. İzlemiyorsanız da, çevrenizden duyduklarınız kadarıyla Khaleesi adlı karakteri biliyorsunuzdur. Üstelik sadece karakter olarak değil, dış görünüş olarak da bildiğinizi varsayıyoruz.

Tanıdık geldi değil mi? Eğer geldiyse, sizce de bu ikili birbirine çok benzemiyor mu?

https://www.instagram.com/p/BJ5uTS1DfeK/?taken-by=swoleesi

Genç ve yetenekli powerlifting sporcusu Amber Abweh, saçlarını Khaleesi’ye benzettikten sonra sosyal medyaya bir bomba gibi düştü adeta. İngilizce’de ‘kaslı’ anlamına gelen swole kelimesi ile Khaleesi karakterini birleştirerek ortaya Swoleesi karakterini çıkaran Abweh, aynı zamanda deadlift rakamlarıyla da Amerika’da birçok federasyonda birinciliğe sahip olan bir powerlifting sporcusu.

Which harsh truths do you prefer to ignore?

A post shared by Amber Rayne Abweh (@swoleesi) on

Geçtiğimiz günlerde saç rengini pek çok kez değiştiren Swoleesi, saçlarını değiştirmesine rağmen ismini değiştirmiyor. Çünkü popülerliğini Khaleesi’ye olan benzerliğine borçlu.

Swoleesi, deadlift setlerinden önce viski içtiği videosu ile de Instagram’da popüler olmuştu.

Yalnızca powerlifting ile değil, dövüş sanatlarıyla da ilgileniyor.

Gücü fiziğine de yansıyan Swoleesi, Game of Thrones’taki Khaleesi’nin gücünden de fazlasına sahipmiş gibi görünüyor.

75 kilogram bench press setlerini, salonda görebileceğiniz çoğu kişiden daha iyi formla ve daha rahat kaldırabiliyor.

90 kilogram squat setlerini de, derin ve güçlü bir şekilde 8 tekrarlar ile çalışıyor.

Asıl yetenekli olduğu kaldırış ise deadlift. En son kırdığı kişisel rekoru, tam olarak 185 kilogram! Bu rekor ile ilgili şunları söylüyor:

En iyi olmak için ağırlık kaldırmıyorum. Rekor kırmak için de ağırlık kaldırmıyorum. Powerlifting yapıyorum çünkü güçlü olmanın verdiği hissi seviyorum. Yeni limitler belirlemeyi, hedefler belirleyip rekorlarımı kırıp daha gelişmiş bir versiyonuma evrilmeyi seviyorum. Bu sporda, diğerlerinden iyi olmak önemli değil. Bu HERKESİN yapabileceği bir spor. Her insan için bir siklet, bir yaş aralığı var ve her ağırlık kaldırana saygı duyuluyor. Bu sporun birleştirici özelliğini unutup, egomuzun esiri olmamalıyız. Herkesi bir önceki günden daha iyi olmaya davet etmeliyiz!

Reklam

Karbonhidrat Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 9 Bilgi

0

Karbonhidrat belki de kafamızı en çok karıştıran organik kimya bileşiği. Ancak vücudumuz için hayati öneme sahip. İşte, meşhur karbonhidrat ve 9 gerçeği…

Eski İsim Kaynağı

Karbonhidrat kelimesi ilk defa 1850 yılında Fransız kimyager Joseph-Louis Proust tarafından kullanıldı. Latince ‘kömür’ anlamına gelen carbo ve Antik Yunanca ‘su’ anlamına gelen hydor kelimelerinin birleşimidir.

Yeni Besin Kaynağı

Günümüzde dünyanın her yerinde neredeyse her öğünde yenen karbonhidratlı gıdalar aslında insanın beslenme evriminde çok yeni bir gelişmedir. Tarımla birlikte yerleşik hayata geçmeden önce insanlar karbonhidratı sebze ve meyvelerden alıyorlardı. Türkiye’de 10.000 yıldır buğday yeniyor olsa da, tahıl bazlı karbonhidratların diğer bölgelere yayılması 1. yüzyıl dolaylarında Romalılar aracılığıyla olmuştur.

Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu
Piyasadaki En İyi 5 Kreatin
Piyasadaki En İyi 5 Arjinin
Piyasadaki En İyi 5 BCAA

Abartmadan

Karbonhidrat vücut enerjisi için elzem bir besin kaynağıdır ama birçok şey gibi fazlası hastalıklara yol açabilir. Özellikle rafine karbonhidrat kan şekerinin düzensiz şekilde yükselip düşmesine sebep olabilir. Beslenmenizden karbonhidratı tamamen atmayın ama kaynağınız tam tahıllarla beraber sebze ve meyveler olsun. Günlük en az 130 g karbonhidrat genel tavsiyedir.

Karma Karbonhidrat

Harward Halk Sağlığı Fakültesi, rafine karbonhidratların yerine gün içerisinde karma karbonhidratlar almanızı tavsiye ediyor. Örneğin, kahvaltıda yulaf ezmesi, öğle ve akşam yemeklerinde patates ve tam tahılları tercih edebilir ve meyve suyu içmek yerine meyve tüketebilirsiniz.

Günah Keçisi

Karbonhidratlar genelde kilo aldıran besinler olarak görülür ancak gram/kalori oranı en düşük besin kaynaklarından biridir: 1 g protein ya da 1 g yağda daha çok kalori vardır. Ayrıca açlık hissini daha uzun süre ertelendiği için, planlı olarak tüketildiğinde kilo vermeye yardımcı dahi olabilir.

Kas Dostu

Kilo vermek için spor yapanlara antrenmandan sonra karbonhidrat tüketmemeleri söylenir. Bunun sebebi de, glikojen depoları dolduğundan karbonhidratın insülini arttırdığı ve dolayısıyla yağlanmayı hızlandırdığı bilgisidir. Tamamen yanlış diyemeyiz, ancak antrenman sonrası karbonhidrat alımı kasların yenilenmesini destekleyerek daha çok kalori yakılmasına yardımcı olur. Daha çok kas daha çok kalori yakımı demektir.

Sıvı Enerji

Araştırmalar, bir saatten uzun süren antrenmanlarda karbonhidrat alımının vücuda ihtiyacı olan ekstra enerji ve dayanıklılığı kazanmasında yardımcı olduğunu söylüyor. Antrenman yaparken nasıl karbonhidrat alabilirim derseniz, sporcu içeceklerini tercih edin. Sıvı içerdiklerinden susuz kalmanızı da engelleyecektir. 500 ml izotonik sporcu içeceğinde 30 g karbonhidrat vardır.

Karbonhidrat Her Yerde

Düşünülenin aksine, karbonhidrat sadece tahıl ve tahıl ürünlerinde bulunmaz. Sütten kabağa, meyveden çikolataya kadar birçok gıdada karbonhidrat vardır.

En Cömert Enerji

İnsanlar dinlenirken harcadıkları enerjinin %10’unu proteinden, %40’ını yağdan ve %50’sini karbonhidrattan alır. Orta yoğunlukta hareketlilik gösterdiğinizde harcadığınız enerjinin %50’sini yağdan, diğer yarısını da karbonhidrattan sağlarsınız.

Reklam

Selülitlerden Kurtulmak İsteyenlerin İşine Yarayabilecek Yiyecekler

0

Selülit nedir? Selülit tedavisi için nasıl beslenmeli? Selülit nasıl gider? Selülit giderici besinler nelerdir? Selülit olmaması için nasıl bir beslenme programı uygulamak, hangi gıdaları tüketmek gerekir? Bu soruları cevaplıyoruz…

Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte tatil planları da yapılmaya başlandı. Bu dönemde kadınların korkulu rüyası haline gelen selülitlere karşı önlem almanın yolu ise doğru besinleri uygun miktarlarda tüketmekten geçiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Sinem Uygun, selülitten kurtulmak için beslenme düzeninde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Şok Diyetlerden Kaçının

Deri altı yağ dokusunda fazla miktarda yağ birikmesinden dolayı oluşan selülit, hastalık değil estetik bir sorundur. Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam ve hormonların da etkisiyle kan dolaşımının yetersiz hale gelmesi, dokulara yeteri kadar oksijen taşınamamasına neden olmaktadır. Oksijenden yoksun kalan dokuların zamanla elastikiyetini kaybetmesi, cilt yüzeyinin bozulması ve pürüzleşmesine yol açmaktadır.

Östrojen hormonundan dolayı daha çok kadınlarda görülen selülit, zayıflarda da görülmekle birlikte kilolu kişilerde daha belirgin bir hal almaktadır. Selülitlerden tamamen kurtulmak ya da gözle görülmez hale gelmesi için öncelik beslenme alışkanlıklarını değiştirilmesidir.

Hızla kilo vermek için uygulanan şok diyetler, yağ kaybından çok kas ve su kaybına neden olduğu için selülit oluşumun hızını artırmaktadır. Şok diyetler yerine; pilates, yürüyüş, yüzme gibi düzenli sporlar ve sağlıklı beslenme ile kas gerginliğini iyi duruma getirmek selülitlerden kurtulmak için daha faydalıdır.

Suyunuza Salatalık ve Zencefil Dilimleri Ekleyebilirsiniz

Selülitten kurtulmanın birinci yolu, gerekli miktarda su tüketiminin sağlanmasıdır. Her gün 2-2,5 litre su tüketimi; dolaşımın düzenlenmesine iyi gelirken, metabolizmanın hızlanması, toksinlerin atılması ile cildin nemli, parlak ve elastik olmasına yardımcı olur.

Zorlanan kişilerin taze zencefil ya da salatalık ilave ederek suyu aromalı hale getirmeleri mümkündür. Aşırı çay ve kahve tüketiminin vücudu susuz bırakacağı ve selülit oluşumunu tetikleyeceği unutulmamalıdır. Bunun yerine meyve çayları ya da metabolizmayı hızlandırarak ödemin azalmasına yardımcı olan yeşil çay tercih edilebilir.

Yulaf, Çavdar ve Tam Buğday Ürünleri Tüketin

Vücudun yağ dokusunu artıran beyaz un ve şekerli gıdaların günlük beslenme programından çıkartılması gerekmektedir. Bu besinlerin yerine tok tutan yulaf, çavdar veya tam buğday ile yapılmış gıdaları tercih etmek kilo kontrolüne yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte bu besinleri tüketmek; cildin sağlıklı ve esnek görünmesini sağlayan kollajen ve elastin proteinlerinin üretimini de arttırmaktadır.

Cildinize Marul ve Roka Doping Yapın

C vitamini içeren besinleri düzenli olarak tüketmek vücutta kolajen üretimini artıracağı için cildin pürüzsüz ve daha parlak olmasını sağlamaktadır. Her gün 2-3 porsiyon meyve ve 7-8 porsiyon sebze tüketmek c vitamini ihtiyacını karşılamaktadır. Özellikle marul, roka, dereotu, maydanoz, kuşkonmaz gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ile mevsim meyvelerinin tüketilmesi cildi beslemektedir.

Sofranızdan Balığı Eksik Etmeyin

Günlük beslenme düzeninde omega 3 içeren besinlerin tüketilmesi selülit oluşumunu azaltırken bağ dokusunu güçlendirir. Haftada 2-3 kez ızgara ya da fırında pişirilmiş balık tüketmenin yanında;

  • Semizotu
  • Ceviz ve badem
  • Keten ve chia tohumu gibi omega-3 içeren kaynakları beslenme programına dahil etmek, selülitlerin giderilmesine yardımcı olurken; kırışıkların azalmasına, cildin pürüzsüz ve parlak bir görünüm almasına katkıda bulunur.

Kadınların Ortak Problemi Selülit ile Nasıl Mücadele Edilir?

Selülit; deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimi ile oluşan bir dolaşım bozukluğudur. Sıkışmış yağ hücrelerinin vücutta yarattıkları hoş olmayan bu görüntünün erkeklerden ziyade kadınların korkusu olma nedeni, kadınlarda östrojen seviyesinin yüksek olmasıdır. Östrojen seviyesi yağ birikimini ve selülit oluşumunu arttırmaktadır. Emsey Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Aysu Bekci konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

Genetik yatkınlıkların yanı sıra hareketsizlik, hamilelik, yaşa bağlı bağ dokudaki zayıflamalar, fazla kilo, kilodaki ani değişiklikler, yağ ve karbonhidratın gereğinden fazla alımı, aşırı tuz, kahve,alkol ve sigara tüketimi ve liften fakir diyet selülit oluşumunu tetiklemektedir. Selülit oluşumunu engellemek ve var olan portakal kabuğu görünümünü hafifletmek için, en etkili tedavi yöntemlerinden biri de doğru beslenme alışkanlıkları kazanmaktır. Tıpkı bazı gıdaların selüliti tetikleyici etkisi olduğu gibi, bazılarının ise selülitle savaşmada oldukça etkili oldukları kabul edilmiştir.

Selülitlerle Başa Çıkmada Beslenmenin Püf Noktaları:

1- Basit Karbonhidrattan Uzak Durun

Çay şekeri, beyaz un ve beyaz undan yapılan yiyecekler, pirinç, beyaz ekmek gibi basit karbonhidratları beslenmenizden çıkarın. Tam buğday veya çavdar unu, esmer pirinç, tam tahıllı makarna ya da diğer tam tahıllı yiyecekler uzun süre tok tutan enerji kaynaklarıdır. Böylece size selülit olarak geri dönecek şekerli, tuzlu, yağlı abur cubur ihtiyacını önleyebilirler. Ayrıca antioksidan özellikleri sayesinde vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını sağlar ve bu şekilde selülit savaşında önemli bir yardımcı olarak öne çıkarlar.

2- C Vitamini Kaynaklarına Beslenmenizde Yer Verin

Portakal, greyfurt ve limon benzeri tüm turunçgiller selülitle savaşta yardımcı olabilecek meyvelerdir. Vücudumuzda biriken yağ hücreleri, cildin kollajen lifleri denilen ağ tabakasını zorlayarak cildin yüzeyine yaklaşır ve selülit görünümü ortaya çıkar. İşte turunçgiller, içerdikleri bol C vitamini ile kollajen liflerini güçlendirir ve bu ağın yağ yüzünden çukurlaşmasını zorlaştırır. Ayrıca kan dolaşımını da iyileştirirler.

3- Lifli Yiyeceklere, Taze Meyve Sebzelere Öğünlerinizde Yer Açın

Hazır gıdalardan, işlenmiş yiyeceklerden uzak durmaya çalışın. Beslenmenize ve yaşam biçiminize özen göstererek selülitli görünümü azaltabilirsiniz ancak şu an için selülit problemini kökten çözmenin mümkün olmadığını unutmayın. Faydalı olmaktan çok para tuzağı olan kimi ürün ve hizmetlere karşı dikkatli olun.

4- Uzun Süreli Şok Diyetlerden Kaçının

Yaz yaklaşıyor diye şok diyetler yapmak oldukça sakıncalıdır. Ciltte sarkmalara ve selülite neden olan, bilinçsizce yapılan şok diyetler yerine; ideal kiloya kavuşmak için diyetisyen kontrolünde doğru beslenme alışkanlıkları kazanmayı tercih edin.

5- Günde 2-2,5 Lt. Su Tüketin

Kazanılması gereken beslenme alışkanlıklarının başında su tüketimi yer almaktadır. Gün boyu yeterli miktarda su tüketimiyle kan dolaşımı sağlanmakta ve vücutta ödemin oluşması önlenmektedir. Bu şekilde vücutta su toplanmasının ve sarkmaların önüne geçerek, selülit oluşumunu da engelleyen su, günde en az 2–3 litre olarak alınması gereken sıvının büyük çoğunluğunu oluşturmalıdır.

6- Günde 1 Fincan Yeşil Çay Tüketin

Metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ emilimini engellediği bilinen yeşil çay ne zamandır forma girmek ya da sağlığını korumak isteyenlerin favori içecekleri arasında. Şimdilerde yeşil çay selülitin yol açtığı portakal kabuğu görünümüne iyi gelen içeceklerden biri olarak kabul ediliyor. İçerdiği teobromin ve kafein maddeleri, vücutta depolanmış olan yağın çözülmesine yardımcı oluyor.

7- Sağlıklı Yağlar Tercih Edin

Balık ve balık yağı, kolojen sentezini destekleyici yapısı nedeniyle cilde elastikiyet verir ve vücudun sıkılaşmasını sağlar. Ayrıca somon, ceviz, badem ve zeytinyağı elzem yağ asitlerinden zengindirler. Bu besinler, cilt dokusunun onarılmasında kullanılmaktadır.

8- Kan Dolaşımınızı Hızlandırın

Haftada en az 3 gün 45 dk – 1 saatlik düzenli tempolu yürüyüşler veya egzersizler yapın. Günde 10 dakika fırça veya eldiven yardımıyla dairesel ve kalbe doğru hareketlerle, selülitli bölgelerinize masaj yapın. Kan dolaşımınızı hızlandırın.

Kaynak: İndigo Dergisi

Fit Kalmayı Sevenler Buraya! Kim Kardashian’ın Antrenöründen Sıkı Bir Vücudun Tüyoları

Reklam

Bir Haftada 3,5 Kilo Vermenizi Sağlayabilecek Diyet Programı

7

Diyetisyen Emre Uzun, sadece bir haftada yedi adımlık bir diyetle tam 3,5 kilo vermenizin sırrını açıklıyor…

İnce giysilerin bedensel sırlarınızı açık edeceği sıcak günler kapıda… En kısası birkaç ay sürecek diyet programları içerisinden birini tercih etmek ise kabus gibi geliyor, değil mi? Diyetisyen Emre Uzun, sadece bir haftada yedi adımlık kilo verdirici diyet ile tam 3,5 kilo vermenizin sırrını açıklıyor.

Diyetisyen Emre Uzun, sadece yedi adımdan ibaret olan ve bir haftada 3,5 kilo vermeyi garanti eden diyet programıyla kilo verme serüveninde kabusları, umutsuzlukları, irade savaşı yenilgilerini geride bırakmanızı öneriyor

Bir haftada 3,5 kilo verdiren bu program, birçok ünlü için fotoğraf çekimi veya tatil öncesi hızlı sonuç elde etmek için denenip başarılı olmuş bir yöntem. Diyetisyen Emre Uzun “Bu yöntemi kullananlar, sanki üç dört aylık bir diyet programına girmiş gibi sonuç alırlar” diyor.

Haftada 3,5 Kilo Vermenin Sırrı

Diyetisyen Emre Uzun bu yöntemin uzun soluklu ve kalıcı olmayabileceğini, ancak her durumda kişiyi kilo verme yolculuğuna başlatacağını ifade ediyor. “Bir haftada 3,5 kilo kaybetmek mümkünse de bu kaybın tümü saf vücut yağından olmaz” diyor:

“Her 1 kilo yağın yakılması için gerekli kalorinin açık kalması nedeniyle sadece bir haftada 3,5 kilo saf vücut yağı yakılamaz. Tabii bu hiç yağ kaybetmeyeceğiniz anlamına da gelmez.”

Diyetisyen Emre Uzun’un önerdiği programda vücuttaki insülin seviyesi düşüyor ve suyla birlikte depolanmış karbonhidratlar atılıyor ki bu da vücutta su kaybı yaratıyor.

Programın işleyiş prensibi şöyle:

Vücutta glikojen formunda depolanan karbonhidrat yaklaşık 300-500 gram iken suda bu yaklaşık üç katı, yani 1-1,5 kilo düzeyinde. Azalmış insülin seviyesi nedeniyle böbreklerden aşırı miktarda sodyum atılınca vücudun tuttuğu su azalıyor.

Azalmış vücut yağı ve su ile birlikte sindirim sisteminde sindirilmemiş besin maddeleri ve dolayısıyla sindirim yükü de azalınca kilo vermek kolaylaşıyor.

Kilo Verdirici Harika 7 Yöntem

Diyetisyen Emre Uzun bu etkili programın sadece yedi adımdan oluştuğuna dikkat çekerek her adımı izlemeye gerek olmadığını ama ne kadar çok uygulanırsa o kadar kolay kilo verilebileceğini vurguluyor ve şöyle uyarıyor: “Unutmayın ki hızlı zayıflama diyeti ya da şok diyet bırakıldığında kilo alma tekrar başlayabilir. Bu nedenle bu diyetin ardından daha planlı ve sürdürülebilir bir beslenme programı uygulamak, verdiğiniz kiloların geri gelmemesini sağlayacaktır.”

1. Daha Az Karbonhidrat ve Daha Yağsız Proteinleri Tüketin

Birkaç gün düşük karbonhidratlı bir diyet uygulayarak kilo verebilirsiniz. Kısa süreli düşük karbonhidrat alımında vücuttaki su ve şişkinlik azalır. Bu nedenle ertesi gün bile tartıda belirgin bir fark görebilirsiniz.

Bunun yanı sıra yüksek protein almak da metabolizma hızınızı artırırken iştahınızı azaltır. Bir hafta boyunca nişastalı yiyecekler ile şekeri unutun, bunların yerine karbonhidrattan düşük sebzeler tüketin ve yanında yumurta, az yağlı et ve balık tüketin.

2. Sağlıklı Besinler Tüketin ve İşlenmiş Abur Cuburdan Uzak Durun

Tam tahıldan zengin bir diyet işinize fazlasıyla yarayacaktır. Bu besinlerin lif içeriği yüksek olduğu için doyuruculuğu fazladır ve fazla kalori almanızı engeller. Hafta boyunca tam tahıl tüketin, işlenmiş besinlerden uzak durun.

3. Kalorinizi Azaltın

İpucu 1 – tartın: Yediğiniz besinleri tartın ve ölçülere dikkat edin

İpucu 2 – Sadece sofrada yemek yiyin: Gün içindeki atıştırmalıklarınızı azaltın ve akşam yemeğinden sonra kesinlikle bir şey yemeyin.

İpucu 3 – Soslara geçit yok: Kalorisi fazla olan sos ve çeşnileri kullanmayın.

İpucu 4 – Tıka basa sebzeleri: Tabağınızı sebzelerle doldurun, az miktarda yağ ekleyin. Nişastalı ve şekerli besinleri olabildiğince azaltın.

İpucu 5 – Yağsız proteinleri seçin: Tavuk ve balık gibi daha az yağlı protein kaynaklarını tercih edin.

İpucu 6 – Kalorili içeceğe hayır: Sıfır kalorili çay, kahve ya da maden suları en iyi dostunuz olsun.

İpucu 7 – Sonuç:1 haftada 3,5 kilo vermek istiyorsanız altı ipucunu da katı bir şekilde uygulayın.

4. Ağırlık Kaldırın, Yüksek Yoğunluklu Egzersiz Yapın

Ağırlık kaldırmak gibi direnç egzersizleri, düzenli aerobik egzersizleri ile aynı miktarda kalori yakmayı sağlar. Aynı zamanda kas kütlenizi korumanıza ve artırmanıza yardımcı olur. Ağırlık kaldırmak diyet sırasında düşebilecek hormon seviyelerinde de artış sağlar.

Yüksek yoğunluklu birbirini takip eden egzersizler (HIIT), etkili bir yöntemidir. Araştırmalar, 5-10 dakikalık HIIT’in normal egzersize göre yaklaşık beş kat daha fazla kilo kaybına yardımcı ve sağlıklı olduğunu gösteriyor. Bir egzersiz sonrasında ya da normal antrenmanın bir parçası olarak haftada üç dört kez HIIT yapabilirsiniz.

İşte deneyebileceğiniz birkaç HIIT protokolü:

1. Oturum: 10×20 saniye sprint (sürat koşusu) ve 40 saniye dinlenme

2. Oturum: 15×15 saniye sprint ve 30 saniye dinlenme

3. Oturum: 7×30 saniye sprint ve 60 saniye dinlenme

4. Oturum: 20×10 saniye sprint ve 20 saniye dinlenme

5. Spor ve Diyet Daima Bir Arada Gitmeli: Aktif Olun

Ekstra kalori harcamak ve daha hızlı kilo kaybetmek için günlük faaliyetlerinizi artırmalısınız. Kilo vermede ve obeziteyi engellemede egzersiz kadar gün içinde ne kadar aktif olduğunuz da önemlidir. Yani spor ve diyet bir arada gitmelidir.

Örneğin, masa başı bir iş ile gün boyu aktif olacağınız bir iş arasında 1000 kalorilik bir fark oluşabilir. Bu da yaklaşık 90 ile 120 dakikalık yüksek yoğunluklu bir egzersiz yapmak demektir. Yürümek, bisiklete binmek, merdiven çıkmak, ağırlık taşımak, ev işleri, temizlik yapmak gibi hareketlerle spor dışında da kalori yakmanız mümkündür.

6. Aralıklı Açlık Diyeti ile Metabolizmanızı Şaşırtın!

Bu adım tamamiyle sağlıklı kişiler için geçerli bir öneridir. Hiçbir sağlık problemi olmayan kişiler tercih edebilirler. Açlık Diyeti 24 saatin belirli dilimlerinde aç kalırken belirli dilimlerini beslenmiş olarak sürdürmek demektir.

Ara ara aç kalmak, kilo vermekte etkili ve kanıtlanmış bir yoldur. Kısa bir zaman diliminde yemeyi kısıtlamanız kalori alımınızı azaltabilir. 16 saatlik bir açlık dilimi sonrasında 8 saatlik beslenme dilimi, 20 saatlik bir açlık dilimi sonrasında 4 saatlik beslenme dilimi gibi protokoller uygulanabilir. Bu diyetin açlık diliminde egzersiz yapmayın.

7. Su Tutma Oranınızı Azaltın!

Karahindiba özü kullanın: Su tutma oranını azaltmaya yardımcı olabilir.

Kahve için: Kahve sağlıklı bir kafein kaynağıdır ve yağ yakmayı artırıcı etkisi vardır.

İntoleransa geçit yok: Gluten ya da laktoz gibi intolerans durumu olan kişiler bu besinlere ara verin. Sizi şişkin hissettiren besinlerle beslenmeyin.

Kaynak: İndigo Dergisi

Yoğun İş Temposuna Sahip 55 Yaşındaki CEO’nun Mükemmel Vücut Değişimi

Reklam

İltihapla Savaşan ve Bağışıklığı Güçlendiren Bir Diyetin 5 Prensibi

0

İdeal bir anti-inflamatuar diyet nedir? Kısaca, iltihabı tetikleyen gıdaları diyetimizden çıkarmak şeklinde açıklayabiliriz. Bunlar arasında şekerli, işlenmiş gıdalar, tahılla beslenen hayvanların etleri, omega-6 içeriği yüksek besinler, bitkisel yağlarla hazırlanmış gıdalar, glüten ve süt ürünleri gibi hassasiyete yol açma potansiyeli yüksek ürünler yer alıyor. Oysa bu saydıklarımız yerine organik, işlenmemiş, besin değeri yüksek gıdalara odaklanmak gerekiyor.

İltihaplardan kurtularak kilo vermenize ve bağışıklığınızı güçlendirerek kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacak o mükemmel anti-inflamatuar diyetin beş prensibini sıralayalım:

1. Omega 3 Bakımından Zengin Gıdaları Arttırın

Tahılla beslenen hayvanların etlerinden ve bitkisel yağlardan zengin gıdalardan gelen fazla omega-6 yağ asidi, iltihabı arttırabileceği gibi fazla omega-3 yağ asitleri de anti-inflamatuar habercisi molekülleri tetikleyebilir. Denge aslidir: Eşit miktarda omega-3 ve omega-6 tüketmelisiniz. Ne yazık ki, pek çok insanın diyeti 50 kat daha fazla omega-6 içeriyor, bu da kanser gibi iltihabi hastalıklardaki artışı kısmen açıklıyor.

Dolayısıyla omega-3 bakımından zengin gıdalara beslenme programımızda yer açmak gerekiyor. Yağlı balıklar, otlakta yetişmiş, yeşil otlarla beslenen hayvanların etleri, omega-3 ile zenginleştirilmiş yumurtalar -eğer bünyeniz kabul ederse- taze öğütülmüş keten ve çiya tohumları, badem ve ceviz en iyi doğal kaynaklardır. Vegan ve vejetaryenler ise daha uzun zincirli omega-3’leri alabilmek için kendilerine bitki bazlı bir DHA (Dokozahekzaenoik Asit) takviyesi bulmalılar.

2. Tam, Anti-Inflamatuar Gıdalara Odaklanın

Dutsu meyveler, avokado gibi düşük şeker içerenler, turpgiller ve hatta kemik suyu çorba gibi bağırsak iyileştirici ve besleyici gıdalar tam anti-inflamatuardır. Bizim favorilerimiz arasında, kuersetin gibi anti-inflamatuar bileşenlerle dolu ıspanak ve antosiyonin ve ellagitanin gibi antioksidan, anti-inflamatuar fenoller içeren çilek var.

3. Sağlıklı Yağlardan Korkmayın

Doğru! Besleyici yağlar omega-3’ler, mono-doymamış yağlar ve evet, sağlıklı doymuş yağlar bile güçlü anit-inflamatuarlar olabilirler. Avokadoyu, zeytini, hindistan cevizi yağını, fındığı, tohumları ve doğada avlanmış balıklar, otlakta yetiştirilmiş tavuklar gibi doğal yollardan beslenen hayvanlardan gelen proteinleri seçin.

4. Bütçenize Uyun

Eleştirmenler Akdeniz diyetinin saf sızma zeytinyağı, organik ürünler ve mevsiminde avlanan balıklar gibi pahalı mahsullere yaptığı vurgunun ortalama bir kişinin bütçesini aştığını iddia ediyorlar, fakat iyi tasarlanmış bir anti-inflamatuar diyetin bütçenizi aşmasına gerek yok. Emin olun, sağlıksız ürünlere daha fazla ödeme yapıyorsunuz, üstelik size hiçbir geri dönüşü olmadığı halde!

5. Yaşam Tarzı Faktörü

İltihabı azaltmak beslenmenizin ötesindedir. Uykunuzun yeterli olduğundan emin olmalı, meditasyon yaparak stres seviyenizi düşük tutmalı, toksik unsurlara maruz kalma oranınızı azaltmalı (günlük olarak kullandığınız ürünleri değiştirmek harika bir başlangıç olur!) ve egzersiz yapmalısınız fakat asla bir saatin üzerinde değil (o noktadan sonra inflamasyon seviyeleri fiilen yükselmeye başlıyor!)

Gördünüz mü? Hiç de düşündüğünüz kadar zor değil.

Eğer bu kurallara uyarsanız, aldığınız muhteşem sonuçlar sizi şaşırtacaktır.

Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu
Piyasadaki En İyi 5 Karnitin
Piyasadaki En İyi 5 Kreatin
Piyasadaki En İyi 5 Arjinin
Piyasadaki En İyi 5 BCAA

Reklam

Sabahları Uyanır Uyanmaz Ilık Su İçmenin Mucizevi Faydaları

0

Hepimizin sabah rutinleri birbirinden farklı. Kimi kalkar kalkmaz bir kahve ararken, kimi çay olmadan kendine gelemiyor, kimi de bir bardak soğuk suyla içini ferahlatma ihtiyacı duyuyor. Sabah rutininiz bunlardan biriyse, araştırmalar alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçirmeniz gerektiğini söylüyor. Food and Nutrition Sciences’dan klinik beslenme uzmanı Stella Metsovas, doktorların sabahları sıcak su içmeyi önerdiklerini söylüyor. Buna göre sabahları uyanır uyanmaz içilen ılık su, bağırsaklardaki sıkışıklığı artırıyor ve bu da sindirimi, bağırsak hareketlerini kolaylaştırıyor.

İşte Sabahları Ilık Su İçmenin Sağladığı 7 Fayda

1. Erken yaşlanmayı önler

Hiç kimse erken yaşlanmak istemez. Ancak vücuttaki toksinlerin erken yaşlanmayı hızlandırdığı bir gerçek. Vücudumuz toksinleri atamadığı zaman, hastalıklar ve yaşlanma doğal bir sonuç olarak kendini gösteriyor. Sabahları içilen ılık su ise bedenin toksinlerden arınmasına yardımcı oluyor. Ayrıca cilt hücrelerinin kendi kendini onarmasına yardımcı oluyor, bu da cildin elastikiyetini güçlendiriyor.

2. Ağrıları azaltır

Menstrüasyon dönem ağrılarını azaltmanın en doğal yollarından biri ılık su içmek. Karın kaslarının rahatlamasını sağlayan ılık su, sadece menstrüasyon dönemi ağrıları için değil kılcal damarlardaki sirkülasyonu kolaylaştırdığı için her türlü ağrı için doğal bir tedavi seçeneği sunuyor.

3. Kilo kaybına yardımcı olur

Sabahları uyanır uyanmaz ılık su içmek vücut sıcaklığını artırır. Bu da metabolizma hızının artırılmasını sağlar. Metabolik aktivitesi artan bir beden, gün boyunca daha fazla kalori harcar. Eğer güne bir bardak limonlu ılık su içerek başlarsanız, vücudunuzun adipoz dokusu, bir diğer adıyla vücut yağını yakmasına yardımcı olursunuz. Öte yandan limonun içindeki pektin lifleri sayesinde gün içindeki açlık duygusunu da daha rahat kontrol edebilirsiniz.

 4. Sindirimi kolaylaştırır

Sabahları içilen ılık su, sindirim sistemini harekete geçirir ve vücudun sindirim işlevini daha kolay yerine getirmesini sağlar. Soğuk su içmek ise tam tersi etki gösterir. Soğuk su yemeklerin içindeki yağların donmasına neden olur. Bu da besinlerle alınan yağın sindirimini zorlaştırır.

5. Kan dolaşımını kolaylaştırır

Ilık su içmek, sinir sisteminde birikenlerin ve vücutta depolanan yağın atılmasını kolaylaştırır. Bu durum, vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar ve böylelikle kan dolaşımı da kolaylaşmış olur.

6. Kabızlığa iyi gelir

Oldukça sık görülen ve rahatsızlık hissi veren kabızlık probleminde bağırsak hareketleri ya çok düşüktür ya da hiç yoktur. Bazen kabızlık, yeterince su tüketmemekten kaynaklanır. Güne başlarken herhangi bir şey yemeden önce ılık su içerseniz, bağırsak hareketlerine yardımcı olur ve böylelikle kabızlık sorununun giderilmesine yardımcı olabilirsiniz.

7. Daha kolay uykuya dalmanızı sağlar

Yemekten sonra, özellikle de akşam yemeğinden sonra içilen sıcak su bedeninizin ve sinir hücrelerinin rahatlamasına yardımcı olur. Bu da uykuya dalmayı kolaylaştırır, gece yarısı acıklamarını azaltır ve sabahları daha rahat uyanmanızı sağlar.

Kaynak: Uplifers.com

İltihapla Savaşan ve Bağışıklığı Güçlendiren Bir Diyetin 5 Prensibi

Reklam

Diyete Uygun, Bol Proteinli, Besleyici Karides ve Bezelyeli Salata Tarifi

0

Kolay hazırlanan bu karides salatası protein, omega-3 ve antioksidan dolu. Hem protein, hem karbonhidrat hem de yağ bakımından oldukça zengin olan bu tarif, spor yapanlara da sağlıklı beslenmeyi hayatının merkezine koyanlara da oldukça uygun.

Tarif, 2 porsiyonluktur ve malzemeler de 2 porsiyon içindir.

Image result for shrimp and peas salad

Karides ve Bezelyeli Salatanın Malzemeleri

  • 450 gram önceden temizlenmiş, pişirilmiş ve dondurulmuş karides
  • 2 adet dilimlenmiş orta boy salatalık
  • 150 gram bezelye
  • Çeşni için tuz ve karabiber
  • 8-10 adet ikiye bölünmüş kiraz domates
  • 4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
  • 3 yemek kaşığı üzüm sirkesi
  • 1 tatlı kaşığı balzamik sirke
  • 1 tatlı kaşığı ezilmiş sarımsak
  • 2 tutam kuru mercanköşk
  • 3 tutam toz karabiber
  • 600 gram salata yeşilliği

Image result for shrimp and peas salad

Karides ve Bezelyeli Salatanın Yapılışı

  1. Karides paketini açmadan çözülene dek soğuk suya koyun ya da bir gece öncesinde buzluktan buzdolabı kısmına indirin. Çözüldüklerinde karidesi tel süzgeçte yıkayın ve süzülmeye bırakın.
  2. Bir kasede salata yeşillikleri ve bezelye dışındaki tüm malzemeleri bir araya getirin. Malzemeler iyice karıştıklarında salata yeşillikleri ve bezelyeyi de ekleyip karıştırmayı sürdürün. Hazırladığınız salatanın üzerine karidesleri de koyarak servis edin.

Image result for shrimp and peas salad

Karides ve Bezelyeli Salatanın Porsiyon Başına Besin Değerleri

Kalori: 630 kcal

Karbonhidrat: 26 gram

Protein: 60 gram

Yağ: 32 gram

Reklam

Fit Kalmayı Sevenler Buraya! Kim Kardashian’ın Antrenöründen Sıkı Bir Vücudun Tüyoları

0

Bir türlü kilo veremiyorum diye üzülmeyin. Her şey mümkün hanımlar. BuzzFeed’de Kim Kardashian’ın antrenörüne rastladık, formunu nasıl koruduğunu ve Kim’in bu vücudu nelere borçlu olduğunu öğrendik.

Kim’i ve vücudunu artık bilmeyen yok. Poposu konusunda tartışmalar devam etse de vücudunun kalan her tarafı gayet sıkı.

 

‘Keeping Up With The Kardashians’ sayesinde biz de bu vücudu kime borçlu olduğunu artık biliyoruz. Karşınızda Kim’in antrenörü Melissa Alcantara!

I heard stretch marks were back in style lol! Beauty is in the eye of the beholder, there will always be someone who doesn’t think you’re pretty enough, or smart enough or good enough. Who Cares! You don’t need them or their approval! You just need one person to think you’re the most beautiful, the smartest, and that you’re enough and that’s YOU and maybe one other person just to make sure you’re not some narcissistic asshole lol ?. ✨Tag someone you think is all of the above and so much more! ❤️❤️ I think I need a manicure ? lol stat : : : #fit #fitness #fitmom #beautiful #bodygoals #love #abs #bodybuilding #lifestyle #fitgirl #fitnessmotivation #fitnesslifestyle #inspiration #transformation #weightloss #dedication #beauty #sexy #woman #body #goals #boho #bohemian #motivation #inspire #fitspo #fitfam

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

Kendisi Kim’in Snapchat hikayelerinde de sık sık karşımıza çıkıyor.

 

Dizinin 14. sezonunda geçen bir bölüme göre, Kim Melissa’yı Instagram’dan bulmuş. Öncesi ve sonrası fotoğraflarına hayran kalmış.

Instagram‘da dolanıyordum ve karşıma bir vücut geliştirici çıktı. Hamileliğinde 30 kilo almış. Çocuğu şu an 6 yaşında ve kadın taş gibi.” dedi Kim.

Kim’in şu ana kadar yaptığı en güzel keşif olabilir. Çünkü yalnızca Melissa’nın Instagram hesabına bakarak müthiş tüyolarla karşılaşabilirsiniz.

 

Melissa istediğiniz vücuda giden yolda besin öncelikli bir yaşam tarzı benimsemenizi öneriyor.

Calories – 381 Protein – 35g – 133g of fish (Dorade) Carbs – 34g – 1/2 cup cooked white rice, 3.5oz roasted eggplant, 3oz steamed broccoli Fat – 12g – 33g hass avocado This looks small but it was a massive #lunch Feeling full and satiated has a lot to do with textures and consistency of the foods you're eating. Protein, Carbs and Fats (Macros) for the most part feel different texturally and when eaten together it makes so much sense in your mouth, your body craves textures too. They not only make sense tastewise they also make sense scientifically, in laymans terms they work together to give your body the energy it needs to recover, build and grow. Also, because I care about both macros and micros (micros help break down food efficiently so that you're getting the most out of what you eat nutritionally) I make sure that I'm eating healthy fats and that my carbs consist of mostly vegetables (yes, vegetables are carbs). So don't just eat shit, no matter what your goals are, treat your body right I mean why not. ———————————————— #foodforthought #healthyeating #healthyfood #healthyliving #healthylifestyle #macros #nutrition #fitness #fitfam #instagood #instadaily #foodporn #health #bodybuilding #fitfood #nyc #trainer #weightloss #transformationtuesday #homecooked #cleaneating #fitgurlmelcooks

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

‘İyi karbonhidratlar’, sınırlı alkol tüketimi ve her gün 4 litre su bu diyetin kilit noktası.

 

“Dürüst olmak gerekirse her şey besinde bitiyor.” diyor Melissa.

You'll thank me tomorrow morning ☺️ Instructions ?Before you go to bed: place 1-2 tbsp of chia seeds in almond milk with a dash of cinnamon, nutmeg and half a date, let soak overnight. Throw some blueberries and blackberries in the freezer. ?Oatmeal: 1/3 cup rolled oats make with almond milk in small pot until soft. Add dash of ground cloves. ?Optional: add 1/2 scoop of preferred protein. I used 2 tbsp vanilla hemp protein. ? Set up: add warm oatmeal to bowl, top with overnight chia pudding, 1/3 banana, 1/2 tbsp nut butter, 1tbsp unsweetened coconut flakes, 1 tsp raw cocoa nibs, and 1 tsp hemp seeds. ? Eat very early in the morning before anyone wakes up and asks you for a bite ? ENJOY!! : : : #fitfood #fitfoodie #fit #fitfam #fitgirls_inspire #veganrecipes #oatmealporn #oatmealbowl #foodbowl #bowls #healthyeating #healthyrecipes #healthylifestyle #fitmom #foodgasm #dessert #healthydessert #foodphotography

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

The View’un bir bölümünde, Kim Melissa sayesinde diyetini nasıl değiştirdiğini anlattı. Eskiden çok daha az yiyormuş ve neredeyse hiç karbonhidrat tüketmiyormuş. Ancak Melissa sayesinde diyetine sağlıklı karbonhidratları ve sebzeleri eklemeyi başarmış.

 

Melissa, ağır doz güç idmanı öneriyor. Özellikle bacak günlerini vurguluyor. ?

Leg day gains brought to you by @gymsharkwomen Energy seamless leggings being restocked tomorrow Tuesday January 16th at 3pm GMT! I wear a size small and they fit like a glove! I could wear a medium in these too but I prefer a tight fit ?. @gymshark Bodysuit From the Nikki Blackketter collection HEAVY LEG DAY! 4 sets 10-15 reps, increase the weight on each set, try not to fall below 10 reps. Knee sleeves from @rocktape Leg press Machine squats Hack squats Deadlifts Calf raises : : : @rkfitnesspro #fitness #fit #fitfam #legday #fitspo #bootygains #gymapparel #instagood #inspiration @gymbeaston #gymshark #gymsharkwomen #motivation #monday #results #bodybuilding #weightloss @afrogirlfitness #weightlifting #chickswholift @ig_leanmuscles

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

 

Karın kasları için de basit bir mekikten öte ağırlıklı ‘rope crunch’, ‘candlestick’ gibi hareketler öneriyor.

Belly skin after baby, this is a topic I get asked about all the time. Here are my tips on reducing stretch marks and tightening up loose skin. 1. Don’t go on a fad diet and lose 20 pounds in 2 weeks. Losing weight gradually (1/2-1lb per week) will reduce your risk of stretch marks. 2. Stop yo-yo dieting. Losing weight then gaining weight then losing weight is terrible not only on your hormones but on the elasticity of your skin. 3. Drink 90oz-1 gallon of water a day. Really helps keep the skin moisturized and elastic. 4. Weight or resistance training. Building muscle fills out the skin and gives roundness and fullness to your physique. 5. Be patient, it took me a long effing time to get my skin to come remotely close to what I had pre-pregnancy. So do all of the above every single day and just chill. *Side Note* I use Shea butter every day for years all over my body, I have no idea if it works but it’s good for my mental health lol. ❤️ Bra by @skylarkvenice : : : #wcw #abs #fitmom #fitness #fit #fitgirl #fitfam #inspiration #women #dedication #weightloss #bodybuilding #bodygoals #stretchmarks #fitnessmotivation #fitgirlsguide #curls #beautiful #melanin #tatted #love #motivation #fitspo #momlife #sixpack

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

 

Ve tabii kalça kasları ve diz arkası egzersizleri de çok önemli.

https://www.instagram.com/p/BbQHRHygO4S/?utm_source=ig_embed

Melissa’nın fitness yolculuğu 7 yıl önce, kızına doğum yaptıktan sonra başladı.

There was a time when I was sad and helpless and didn’t know where to begin. I didn’t wake up one day and know how to change my life, I didn’t know what kind of change would work. What I did know was if I kept doing what I was doing nothing was going to be different. From my personal experience, choose a program, give it your all and stick with it till the end. Use the internet! Be honest with yourself! Don’t fall into your own trap! Don’t talk yourself out of being your best! I’m a mom, I had a 9-5 (more like 9-9) I packed up my food, I drank my water, I woke up at 5am. I’m not a super hero, I struggle every day, I pay bills, I stress the fuck out! If I can do it, you can do it! Point blank! : : : #fit #fitness #fbf #flashbackfriday #transformation #weightlossjourney #weightloss #beforeandafter #fitmom #fitfam #bodybuilding #weightlifting #gym #inspiration #fitspo #fitspiration #dedication #beautiful #love #abs #fatloss #fitgirl #fitspo #fitnessmotivation #motivation #inspiration

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

 

Instagram’da paylaştığı hikayelere göre, hamilelik sonrası kilo vermekte dehşet zorlanmış Melissa.

Exactly 2 years between these videos. My form sucked, I didn’t know exactly what I was doing but I stuck to it, still learning still progressing. Results take time, patience and consistency, every day is a day to get better. Can’t wait for the next 2 years. P.S. Peep the hair growth tho ?? : : : #transformationtuesday @insta.gym.life #transformation #gains #fit @gymbeaston #fitness @gymshark #fitnessmotivation @ig_leanmuscles #bodybuildingmotivation @instagrambodybuilding #bodybuilding @fitnessgirlsmotivation #beautiful @gymsharkwomen #love @fitandfiesty #fitfam @healthleads #trainhard #beastmode #inspiration @bodybuilding_motivation #fitspo #inspiration #fitfam @afrogirlfitness #dedication @transformationrevolution

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

Bir sürü diyet programından sonra Insanity’i keşfetmiş ve bu sayede 18 kilo vermiş.

 

Kendini sevmeye başladığı dönüm noktasıymış. Artık neredeyse hiç işlenmiş, kızartılmış gıda; tereyağı veya süt ürünleri kullanmıyormuş.

To bring my new followers up to speed. 1. I gained 70lbs during pregnancy which had me at a whopping 200lbs by month 9. 2. The line that runs down the middle of your belly when pregnant is called the linea nigra. It took about 8 months to go away after birth. 3. I drank almost every day and smoked cigarettes for almost 10 years. 4. 2 years after my daughter was born I saw an infomercial for a home fitness program called insanity. 5. I did said program without cheating, without missing a day, 60 days later I was 40lbs lighter and that was the beginning of love for myself. To be continued…. ⭐️ Any program will work, the problem is not the program, more often than not, the problem is you. This is true for even myself. It’s so easy to blame circumstances, people, programs, coaches etc i did that for sooooo long. Some guidance is one thing but you can’t expect people to work out for you or to put the right foods in your mouth. Unfortunately, these actions are for you to take and the choice is ultimately yours. Don’t wait for the world to give you what you want, you have to take it! : : : #fitmom #fitness #fbf #transformation #weightlossjourney #weightloss #dedication #fitspo #fitfam #beforeandafter #weightlosstransformation #love #fitnessmotivation #fitgirl #inspiration #bodybuilding #abs #leangains #gym #gymmotivation #motivation #flashbackfriday

A post shared by Melissa Alcantara (@fitgurlmel) on

Tabii arada kendini güzel bir kokteyl ve hamburgerle şımartıyor.

Denemeye değer hanımlar, sağlıklı kalın! ?

Kaynak: Onedio
Reklam

Bu Sağlık Sorunlarından Birine Sahipseniz, Beslenme Programınızı Düzenlemelisiniz!

0

Genelde sağlıksız beslenmeyi bel çevresindeki yağlarla ilişkilendiririz, ancak beslenme yetersizlikleri çok daha ciddi sağlık sorunlarına kapı aralar. Öyle ki  daha sinsi seyreden bu rahatsızlıkları bulmak için  doktor muayenehanesine ihtiyacınız olabilir -kardiyovasküler hastalık riskiniz gibi-  Sağlığınızı tehdit eden bir problemin hangi beslenme alışkanlığından etkilenebileceğini bilirseniz, sorunu çözebilirsiniz.

Osteoporoz

Osteoporoza neden olabilecek birkaç farklı risk faktörü var. Bunlardan birkaçı diyetle ilgili. Örneğin, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı… En iyi kalsiyum kaynakları sebzelerdir, bunun dışında süt ve yoğurt da mutlaka beslenme planınızda olmalı. Kalsiyum ve D Vitaminin ne kadar düşük olduğuna bağlı olarak vitamin takviyeleri de gerekli olabilir.

Yeme Bozuklukları

Yeme bozukluğunun sağlıksız beslenmeden kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. Sürekli artan zayıflama arzusu, şiddetli gıda kısıtlaması gibi saplantılı düşünce ve davranışlar anoreksiyaya uzanan ciddi sağlık sorunları yaratabilir. Vücudumuz ve beynimiz, optimal işlev için gerekli belirli besin maddelerden yoksun bırakıldığında kendiliğinden koruyucu bir moda girer. Vücut gıda kısıtlamasına ve aşırı kilo vermeye karşı doğal dengeleyici mekanizmalara sahiptir, bu nedenle beslenme yanlışları vücut ve beyinde geri dönüşü olmayan zararlı etkilere neden olabilir.

Kronik Kabızlık

Kabızlığı ciddi bir sağlık komplikasyonu olarak düşünemeyebilirsiniz. Ancak birçok insanı etkileyen bu durum, oldukça rahatsız edici ve yaşam kalitesini düşürüyor. Susuz kalmak ve liften fakir beslenmek kabızlığı tetikleyebiliyor. Meyve, sebze, kepekli tahıllar ve baklagiller gibi bitki esaslı gıdalar vitamin, mineral ve lif deposudur. Günde 25-30 gram lif hedeflenmesi önerilir. Ancak beslenmenize lif eklediğinizde su alımını da arttırdığınızdan emin olun. Çorba gibi sulu yemekler ve salatalık, domates, yeşilbiber, karpuz, greyfurt gibi yüksek su oranına sahip sebze ve meyveler de işinizi kolaylaştırır.

Obezite

Vücudun makro besin maddeleri (protein, yağ ve karbonhidratlar) yanında metabolik ihtiyaçları için gerekli mikro besin maddeleri ve elektrolitler açısından dengede olması zorunludur. Vücutta doğru yakıtlar yoksa ve denge bozulmuşsa sistemik açıkların yanı sıra obezite gibi ağırlık yönetimiyle ilgili sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Metabolizma, hücresel reaksiyonların karmaşık bir etkileşimidir; bu besinler eş faktörler (tepkime yardımcıları) olarak hareket etmek için orada bulunmazlarsa, bir domino etkisi meydana gelir. Bu nedende besin madde miktarı, türü ve kalitesi çok önemlidir.

Koyu ve keskin idrar

Vücudunuzu susuz bırakırsanız daha az idrara çıkarsınız ve idrarınız koyu renk, güçlü bir koku ile birlikte gelir. Yani bu demek ki, daha fazla sıvıya ihtiyacınız var. Peki, ne kadar? Kadınların her gün yiyecekler de dahil yaklaşık 11 su bardağı su alması ve erkeklerin günde yaklaşık 16 bardak su içmesi önerilir. Soda, şekerli kahve ve enerji içecekleri gibi süt ve çayın suyun yerini tutmadığını da belirtelim.

Meme Kanseri Riski

Kronik hastalıkların büyük bir çoğunluğu (kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve birçok kanser türü) onlarca yıllık kötü beslenme ve yetersiz egzersizin sonucudur. Aslında ulusal sağlık istatistikleri, kronik hastalıkların üçte ikisinin yemek ve egzersiz modelleri de dahil olmak üzere yaşam tarzı faktörlerine bağlı olduğunu göstermektedir. Genetik faktörlerin de etkisi olmasına rağmen uzmanların çoğu, meme kanseri riskinin artışında beslenme faktörünün büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Mide Rahatsızlıkları

Belli yiyecekler, yemek borusu ve karın arasındaki kapı geçişini zayıflatabilir, bu da reflüyü tetikler. Bu gıdaların başında çikolata, nane ve kafein gelir. Asitli gıdalar da midenin çalışma prensibini etkileyebilir ve yanma hissini arttırabilir. B vitamini eksikliği de özofagus duvarının büyümesini etkileyebilir ve mideyi daha hassaslaştırır. Eğer, ciddi mide rahatsızlıklarınız varsa diyetinizi yeniden planlamak sizi oldukça rahatlatacaktır.

Diyabet

Aslında dışarıdan aldığımız tüm gıdaların şekere (vücudun enerji kaynağı) dönüşme olasılığı var, sadece saf protein farklı bir şekilde kullanılıyor. Bu nedenle, herhangi bir gıdanın aşırı miktarda alınması diyabeti daha da kötüleştirebileceği gibi diyabet riskini de arttırabilir. Bununla birlikte, saf şekerler vücutta dramatik şeker dalgalanmalarına neden olabilir çünkü çok hızlı şekilde kullanılırlar. Kompleks karbonhidratlar ve diğer gıdalar (örneğin sebzeler dahil) daha yavaş emilir; bu da vücuda sindirime / kullanmaya daha fazla zaman tanır. Diyabet riskinin önüne geçmek için beslenme programında köklü bir değişiklik olmazsa olmazdır.

Saç Dökülmesi

Yetersiz protein alımı, saç kökünün yapısında hasara yol açarak saç dökülmesine neden olabilir. Demir eksikliği de saç dökülmesinin sebeplerinden biridir. Diyetinizde yoksunluk hissediyorsanız, yeniden gözden geçirmenizde fayda var.

Güçsüz Bağışıklık Sistemi

Zayıf bağışıklık sisteminin en büyük nedeni fakir diyetlerdir. Yeterli beslenme olmadan, vücudunuzun enfeksiyonlara tepki vermesi veya hastalıkla karşı savaşması çok zordur. Protein, çinko, A vitamini, C ve E vitamini bakımından zengin gıdaları düzenli tüketmek çok önemli. Yumurta, yağsız dana eti, balık ve tofu, tavuk başlıca sağlıklı protein kaynakları. Çinko için haftada iki ya da üç kez koyu yeşil sebzeler tüketilebilir. A vitamini için havuç ve tatlı patates gibi renkli turuncu gıdaları arayın. C vitamini için, turunçgiller, kırmızı biber, lahana ideal.

Tırnak Kırılması

Beslenme programlarında yeterince meyve ve sebze olmayan insanlar, genellikle tırnak kırılması yaşarlar. Araştırmalar gösteriyor ki erişkin bireylerin çok az bir kısmı günlük alması gereken sebze ve meyve oranını tüketebiliyor. Aslında tırnak kırılması bir sorundan ziyade ciddi rahatsızlıkların belirtisi de olabilir. Tabağınızda her öğün bol sebze olsun ve ara öğünleri mutlaka meyve ile değerlendirin.

Akne

İşlenmiş ve yüksek şekerli gıdaların aşırı tüketimi yetişkinlerde akne oluşumuna sebep oluyor. Çünkü bu gıdalar vücutta iltihaplanmayı teşvik ediyor. Beyaz ekmeği, patatesi ve paketli gıdaları sınırlayın. Bunun yerine tahıl, tatlı patates, fasulye ve sebzeye yer açın. Balık gibi omega-3 yağlı asitlerince yüksek gıdalar ve C vitamini bakımından zengin olanlar, ciltteki iltihapla hatta tüm vücutta meydana gelecek iltihaplanma ile mücadele edebilir.

Depresyon

Özellikle sağlıklı yağlardan, omega-3 yağ asitlerinden zengin bir beslenme planından konuşmamız gerekiyor. Çünkü çoğu insan, diyetin yağsız olması gerektiğini düşünüyor. Oysa yağdan yoksunluk depresif ruh halini tetikliyor. Beynin görevlerini doğru ve düzgün yerine getirebilmesi ve işlevini arttırabilmesi için bu yağ asitlerine ihtiyacı var. Özellikle de ruhsal durumu kontrol altına almak için! En iyi omega-3 kaynakları, somon, ceviz, chia ve keten tohumu ya da keten tohumu yağıdır. Çok aşina olmadığınız keten tohumu hakkında bilgi almak için Keten Tohumu Yağı Nedir, Nasıl Kullanılır?  makalesini okuyabilirsiniz.

Depresyonu bertaraf etmek için aynı zamanda kepekli tahıllar, tatlı patates veya nişastalı diğer sebzeler gibi kompleks karbonhidratlarla da dengelenmiş bir programa odaklanmalısınız. Yağsız et, fasulye, yumurta ve yoğurt gibi protein kaynakları ve avokado, zeytinyağı gibi sağlıklı yağ kaynakları depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.

Reklam

Pump Etkisini Zirveye Taşımanızı Sağlayacak En İyi 5 Arjinin

0

Arjinin Nedir?

Arjinin, kandaki nitrik oksit miktarı için önemli olan bir esansiyel amino asittir. Arjinin (arginine) vücutta bulunmaz, dışarıdan takviye olarak alınır. Kan akışı için önem taşıyan bu amino asiti, vücut geliştiriciler pump etkisini arttırması için sık sık kullanırlar. Kan akışını az miktarda da olsa etkilediği için, kaslara besin taşınımını hızlandırabilir. 

Arjinin Ne İşe Yarar?

Hipertansiyon ve tip 2 diyabet gibi hastalıklarda önemli yer taşıyan arjinin, kan basıncının artması durumunu bu hastalığa sahip olan kişilerde önleyebilir.

Arjinin faydaları çeşitli olmasına rağmen hastalık için kullanımından çok, pump etkisi için kullanımı yaygındır ve antrenman esnasında kendinizi çok daha zinde hissetmenizi sağlayabilir. Ayrıca arjinin kuvvet azlığı, dolaşım problemleri ve kalp hastalığı öyküsü olan kişilerde egzersiz performansını artırabilir (1).

Arjinin Nasıl Kullanılır?

Arjinin kullanımı gerçekleştirirken günlük 3-6 gramlık dozlar, istediğiniz etkiyi almanız için yeterli olacaktır. Arginine supplement gibi diğer pre-workout supplementlerinde de standart doz bu civardadır. Bu doz, arjinin seviyesinin üstte olmasını istediğinizde günde 3 defa tüketilebilir. Tek seferde 10 gramdan fazla arjinin dozu ise midede rahatsızlıklara ve ishale sebep olabilir. Arjinin genellikle C vitamini ve omega-3 balık yağı takviyesi gibi antioksidanlarla birlikte kullanılır, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve birçok kronik hastalığı önler (2).

Pump etkisini arttırmak, antrenmanlarda kan akışınızı farklı bir boyuta taşımak istiyorsanız, bu dozlara dikkat ederek arjinin kullanabilirsiniz. Peki onlarca seçenek içerisinde hangi arjinini almanız gerektiğine karar veremiyor musunuz? Bunu da düşünerek, piyasadaki en iyi arjinin takviyelerini sizler için listeledik.

En İyi 5 Arjinin

5. Weider Arginine Xplode 500 Gr

Servis başına 3 gr arjinin sunan Weider Arginine Xplode 500 Gr; yüksek miktarda ornitin, lisin ve tirozin içeren formülüyle etkili bir antrenman öncesi takviyesidir.

Kafein ve ek katkı maddesi içermeyen ürün, formülünde bulunan lisin sayesinde, arjinin içeriğinin vücutta daha fazla kalmasına yardımcı olur.

4. Nutrend Arginine 120 Kapsül

Antrenmanda besinlerin kaslara taşınmasında önemli rol oynayan arjinini size en iyi şekilde sunmayı amaçlayan Nutrend Arginine, tek servisinde 2 gram arjinin bulunduruyor.

Toparlanmada, sinir sisteminin verimliliğinde, sperm üretiminde, kolesterol seviyesi kontrolünde rol oynayan esansiyel amino asit arjinini, Nutrend’in opsiyonuyla kısa süreli deneme amacıyla kullanabilirsiniz.

3. Hardline Noxx 5 1000 ML

Türkiye’nin gururu olan Hard Line Nutrition’ın arjinin içeren ürünü Noxx 5, sıvı formu sayesinde hızlı emilir. Servis başına uygun fiyatıyla, bir diğer deneme opsiyonu olarak kullanabileceğiniz seçenek olan Noxx 5 tek servisinde 3.3 gram arjinin bulunduruyor.

Antrenmandan önce kullanımı uygun olan bu ürünü kesinlikle denemenizi tavsiye ediyoruz.

2. Big Joy L-Arginine Powder 500 Gr

Big Joy L-Arginine Powder 500 Gr, servis başına sunduğu 5000 mg’lık arjinin miktarıyla ihtiyacı yüksek oranda karşılar. Toz formu sayesinde suya kolayca karışan, aromalandırılmış içeriği ile rahat bir içim sağlayan ürün; B2 vitamini ilavesiyle zenginleştirilmiş bir formüle sahiptir.

1. Scitec Mega Arginine 120 Kapsül

Son zamanların en sevilen markalarından Scitec’in en başarılı ürünlerinden biri, Scitec Mega Arginine, fiyat ve performans oranını önemseyenlerin tercihi.

Kapsül formda rahat tüketilebilen Scitec Mega Arginine, saf arjinin formda olmasıyla da beğenileri toplamış durumda.

Bu kadar uygun fiyata, bu kadar güçlü bir arjinin içeriği… Daha ne denebilir ki?

[yasr_overall_rating]

Reklam