Fit Hub Blog Sayfa 113

Yağ Yakımı Konusunda Güvenle Kullanabileceğiniz En İyi 5 CLA

2

Yağ yakımı çoğumuzun sağlık ve antrenman amaçlı hedefleri arasında önemli bir yer edinmektedir. Bunun için beslenme düzeni ve antrenman disiplinimiz elbette önceliklidir. Ancak hedefinizi kolaylaştıracak belli supplementlere (gıda takviyelerine) ihtiyacınız olduğu da yadsınamaz.

Yağ yakıcı supplementler denince hepimizin aklına ilk olarak CLA gelir çünkü çoğu araştırma, CLA’nın yağsız vücut kitlesini destekleyebildiğini, vücut yağını azaltmaya yardımcı olabildiğini ve metabolik hızı arttırabildiğini göstermiştir. Ancak CLA’den fayda sağlamak istiyorsanız, en az 6 ay boyunca düzenli kullanmanız önerilmektedir. Buradaki önemli sorular hiç şüphesiz ki, en iyi yağ yakıcının hangisi olduğu ve tercihimizi hangi verilere göre yapacağımız olacaktır.

Gelin, hep birlikte yağ yakıcı ürünlerin en önemlilerinden olan CLA’yı birlikte inceleyelim.

CLA Nedir?

CLA, çoklu doymamış bir yağ asidi (linoleik asit) formudur. Omega-6 sınıfında yer alan bu yağ asitleri, et ve süt ürünlerinde bulunur, ancak besinlerden alımı, sadece eser miktarda mevcut olduğu için takviyelerden elde edilen tipik dozlardan çok daha düşük ve olabilir. Bu yağ asidinin en önemli etkisi yağ yıkımına yardımcı olmasıdır. Bu nedenle yağ oranını azaltmak ve kilo vermek isteyen profesyonel ve amatör sporcular tarafından sıklıkla kullanılır. Ancak CLA’in yağ yakmak ve kilo kaybına yardımcı olmak dışında vücutta çeşitli fizyolojik fonksiyonların gerçekleşmesi adına da önemli görevleri vardır.

CLA Nasıl Kullanılır?

Vücudumuzu besleyen ve ağız yolu ile alınan maddeler genel olarak  besin olarak adlandırılır. Bu durumda yağ yakıcı besinler arasında olan CLA, günlük kullanıma uygundur. Önerilen CLA kullanım şekli genellikle, her öğünden 30 dk önce 1 servis şeklinde önerilmektedir. Üretici firmanın kutu üzerinde belirttiği kullanıma uymanız, sizin için en yararlı yöntem olacaktır. CLA, yağ yakıcı diye geçmesine rağmen bazı diğer supplementler ile birlikte kullanılabilir. Yağ yakıcı bileşen CLA’yı supplement olarak kullanmak istediğinizde üzerinde yazan talimatları ya da içeriği dikkatlice okumanız gerekebilir.

Yağ yakıcı olarak bilinen bu ürün, egzersiz ve düzenli bir beslenme olmadan tek başına etkili olmayabilir. Özellikle yüksek kilodaki insanların, bir diyetisyen kontrolünde kendilerine uygun beslenme programlarını hazırlatıp yine diyetisyen kontrolünde başlamaları daha sağlıklı olacaktır.

Size, amaçlarınız doğrultusunda yardımcı olacak en iyi 5 CLA takviyesi ise şöyle:

Nature’s Supreme Tonalin CLA 1250 Mg 120 Yumuşak Kapsül

En iyi yağ yakıcı listemizde ilk sırada olan, ismini ve kalitesini gün geçtikçe daha fazla duyduğumuz Nature’s Supreme markasına ait bu ürün, ürün ve fiyat kalitesi anlamında herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Yağ yakımı ve kilo kontrolü hedefi olanların ilk tercihlerinin arasında bulunan Nature’s Supreme Tonalin CLA 1250 Mg 120 Yumuşak Kapsül ürünü, içeriğinde CLA bulundurmasıyla ön plana çıkıyor.

Tonalin yapısında bulunan CLA, GDO içermeyen aspir çiçeğinde bulunan yağlardan elde edilir. Aktifliği 18 farklı araştırma ile desteklenmiş tek CLA olması da bu öneriyi güçlendiriyor. İçeriğinde fazlaca yararlı aktif izomer bulundurması ve %80 oranında saf CLA olması ilk tercih edilen ürünlerin arasında olmasındaki diğer önemli etkenlerden biri.

Nature’s Supreme Tonalin CLA ürünündeki 120 kapsülün her biri 1.250 mg aspir yağı ve  1.000 mg CLA içeriyor. Bu özelliği ise fiyat / performans açısından da kaliteli bir ürün olduğunu kanıtlıyor.

Nature’s Supreme Tonalin CLA 1250 Mg 120 Yumuşak Kapsül için tıklayın!

Kingsize Nutrition CLA Complex 180 Kapsül

Aspir bitkisinden elde edilen bir başka yağ yakıcı ürün Kingsize Nutrition CLA Complex, etkinliği kanıtlamış CLA ürünleri arasında ye alıyor.

Türkiye’nin en çok satan takviye markalarının arasında yer alan Kingsize, kompleks CLA ürünü ile beğenileri toplamaya devam ediyor. Sporculara vücut kompozisyonunu iyileştirmek için gereken enerjiyi sağlamak için termojenik etki sunmak ve diyet dönemini desteklemek amacıyla geliştirilen bu ürün, zengin formülü sayesinde tercih sebebi.

Servis başına 1000 mg aspir yağı ile c9, t11 ve c10, t12 izomerlerinin karışımından gelen optimum oranda CLA takviyesi sunan bu ürün, aynı zamanda da termojenik etkileriyle öne çıkan l-karnitin, yeşil çay ekstresi ve guaran bileşenlerine de sahip.

Kingsize Nutrition CLA Complex 180 Kapsül için hemen tıklayın!

Hardline CLA One 1000 Mg 100 Jel Kapsül

Popülaritesi gün geçtikçe artan Hardline markası, CLA ürünleriyle de ününü artırmaya devam ediyor. Hardline CLA One; aspir bitkisinden elde edilen, her kapsülde 1000 mg aspir yağı içeren bir gıda takviyesi. Ayrıca içerisinde 800 mg CLA bulunması sayesinde kilo kontrolü süreçlerinde akla ilk gelen ürünlerden biri.

CLA takviyesi kullanmak isteyen ve CLA oranına önem veren kişilerin ilk tercihi olan bu ürün %80 CLA oranı ile dikkat çekiyor. Bunların yanı sıra jel kapsüllerin kolay tüketim olanağı birçok kişinin ürün hakkında en sevdiği özelliklerinden biri.

Hardline CLA One 1000 Mg 100 Jel Kapsül ürünü için tıklayın!

Big Joy Clabig 1000 Mg 99 Kapsül

Son zamanların en popüler ve güvenilir markalarından Big Joy’un CLA ürünü de öne çıkanlar arasında.

Her kapsülünde 1000 mg aspir yağı içeren bu ürün yağ yakımını maksimize edip, işinizi daha da kolaylaştırmak için geliştirilen bir ürün. Yağ yakımına yönelik önemli olan CLA takviyesini kapsül formda bulabileceğiniz bu ürün, kolay kullanım avantajı ile tercih ediliyor.

Sporcu takviyelerinde sıkça tercih edilen Bigjoy markası, CLA ürünüyle de kilo kontrolü planlayan kişilerin yanında olmaya devam ediyor.

Siz de Big Joy Clabig 1000 Mg 99 Kapsül ürününü inceleyebilirsiniz.

Olimp CLA + L-Carnitine 60 Kapsül

Olimp CLA + L-Carnitine 60 Kapsül, CLA ağırlıklı olan ve ek olarak karnitin içeren kapsül formda bir üründür. Eğer CLA takviyesi kullanmak istiyorsanız ve L-karnitinin gücüne de inanıyorsanız bu ürün sizin için en doğru ürün olabilir.

Kilo kontrolü konusunda istekli olanların tercih ettiği ilk ürünlerin başında Olimp CLA + L-Carnitine 60 Kapsül ürünü geliyor. Sebebi ise sektördeki çoğu CLA takviyesinden farklı olarak L-karnitin takviyesi ile zenginleştirilmiş formülü olarak açıklanabilir.

Olimp CLA ürünü her servisinde 400 mg CLA sunuyor. Bununla beraber 100 mg L-carnitine ve 200 mg yeşil çay ekstresi de içeriyor.

Olimp CLA + L-Carnitine 60 Kapsül ürününü hemen inceleyin!

CLA Karnitin (L-Carnitine) ile Birlikte Kullanılabilir mi?

Eğer aktif spor yapıyorsanız; yağsız kas yapısını destekleyen, yağsız kas kütlesini koruyan ve vücut yağını azaltan CLA besin takviyesini, depolanmış yağı enerjiye dönüştürerek yağ yakımı sağlayan ve performans artırımına katkıda bulunan karnitin ile birlikte kullanmanız tavsiye ediliyor. Araştırmalara göre, CLA kullanım şekli açısından bu iki supplementi beraber kullanmanızı engelleyen bir durum olmadığı söylenmekte.

Yağ Yakımı ve CLA

Yağ yakımı ve CLA takviyesi ilişkisi yıllardır gündemde. CLA takviyeleri yağ yakımına olan etkileri  sayesinde popüler bir supplement olarak piyasada yerini almış bir ürün. CLA’nın ihtiva ettiği sağlıklı yağ olan Omega-6 yağ asidi, yağ yakan yiyecekler arasında yerini almaktadır. Tüketeceğiniz sağlıklı yağlar vücütta depo olarak bulunan ve depolanmaya çalışılan sağlıksız, sindirimi zor ve şeker bazlı yağların yerine geçerek, diğer yağların dışarıya atılımını kolaylaştırırlar. Böylelikle dolaylı yoldan yağ yakımının gerçekleşmesine yardımcı olabilirler.

CLA’nın Faydaları Nelerdir?

CLA ile ilgili araştırmalar genel olarak kilo kontrolü araştırmalarında ortaya çıkabilmektedir. Çünkü CLA yağ metabolizmasını ateşleyebilen ve vücuttaki yağ hücrelerinin sayısını arttırarak kilo vermeye yardımcı olabilen bir takviye olarak açıklanabilir. Bununla bağlantılı olarak vücut kitle indeksi üzerine yapılan araştırmalarda CLA’nın bazı etkileri de görülmüştür(1). Yağ hücrelerindeki parçalanma oranını yükselterek daha çok yağ hücresinin enerji döngüsüne katılmasını sağlayan CLA, bu noktada enerji açığını kapatma göreviyle de ön plana çıkmaktadır. Yağ hücrelerinin parçalanmasına yardımcı olan bu yağ asidi, dolaylı yoldan kolesterol ve trigliserit seviyelerinin düşmesini de desteklemiş olur.

CLA, bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe de sahiptir. Enfeksiyonlarla savaşan proteinleri çoğalttığına dair araştırma sonuçları mevcuttur(2). 1987’de yapılan çalışmalarda, antikanserojen etkisi üzerine de araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Özellikle kanser tümörünü engelleyici olduğu yönünde çalışmalar yapılmıştır. Bu tarz araştırmalar, CLA’nın tümör baskılayıcı genlerin daha iyi çalışmasına yardımcı olabildiğini söylemektedir.

Reklam

Daha Belirgin Karın Kasları İçin Tuğrul Çağrı Yılmazer’in 2 Önerisi Var

0

Life Fitness’ın eğitim platformu olan Life Fitness Akademi’nin profesyonel fitness eğitmenleri, doğrudan etkileşim sağlayan fitness önerileri sunuyor. Life Fitness Academy Master Trainer’ı Tuğrul Çağrı Yılmazer, vücuttaki karın kası görünümünün 2 yolu olduğunu, sağlıklı bir beslenme sırasında vücut yağlarının belli bir oranın altına çekilmesi gerektiğini, direnç egzersizlerinin dominant olduğu bir antrenman belirlenmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor.

Karın kaslarının daha belirgin görülmesi için ne yapılmalıdır?

Fitness’ı hayatının bir parçası olarak görenler için karın kası yapmaya yönelik kolay, uygulanabilir ve etkili fitness hareketlerinden bahseden Tuğrul Çağrı Yılmazer, Vücuttaki karın kası görünümünün 2 yolu vardır. Bunlardan biri beslenme diğeri ise doğru bir antrenmandır. Beslenmede vücut yağları belli bir oranın altına çekilmediği sürece her ne kadar mekik ve benzeri egzersizler yapılsa da karın kası görülmez. İçerde kas büyür ve gelişir ancak görünüşteki yağ tabakası bunu engeller. Özelikle basit şeker, glüten (buğday ve buğday unu), laktoz uzun vadeli olarak tüketim sepetinden çıkartılmalıdır. Geriye kalan gıdalar sağlıklı yağlar, sağlıklı proteinler ve sebzelerdir. Bu beslenme şekli ile alınan kalori belli bir seviyenin üstüne geçmez, hücresel anlamda da besler ve tokluk hissiyatını verir” diye belirtiyor.

Yılmazer, “Antrenman kısmında ise vücut yağ oranını düşürecek şekilde hareket etmek gerekir. Daha fazla kalori harcatan, örneğin sadece koşmak ve uzun süreli, tempolu koşmak, yüksek verimli antrenmanlar sürdürülebilir modeller değildir. Vücudun yorulmasına bağlı olarak zamanla sakatlıklara ve kas kayıplarına sebep olur. Burada direnç egzersizlerinin dominant olduğu bir antrenman belirlenmelidir. Karın kasları karın bölgesinde gelişen, yan yana ve alt alta 6 kutu şeklinde görülen kas grubudur. İyi ve kalıcı bir görünüm kazanması için üstten bükülerek, bacakları alttan yukarı doğru bükerek ve sağa sola dönüşler ile 3 farklı şekilde çalıştırılmalıdır. Ayrıca egzersizler sırasında kalça ve belin stabilizasyonu oldukça önemlidir. Bu şekilde ilerlemek uzun vadede karın kası görünümünü kaçınılmaz yapar” diyor.

Bitirici Egzersizler İle Son Hareketlerinizde Daha Çok Yağ Yakın!

Reklam

Bitirici Egzersizler İle Son Hareketlerinizde Daha Çok Yağ Yakın!

0
daha-cok-yag-yakmak-icin

Seansın sonunda birkaç dakikalık yüksek yoğunluklu antrenman yaparak yağ yakmaya tam gaz devam edin!

Yazan: Alyssa Shaffer

Antrenmanınızı kuvvetli bitirmek ve yağ yakmaya 24 saat boyunca, hatta daha uzun süre devam etmek mi istiyorsunuz? Bir sonraki antrenmanınızı bitirici egzersizlerle tamamlamayı deneyin. Oregon’da antrenörlük ve performans koçluğu yapan Megan Dahlman, “Bitirici egzersizler, yoğun bir metabolik patlama yaratarak normal antrenmanlardan daha fazla verim almanızı sağlar” diyor. Bitirici egzersizler hem daha iyi bir kondisyon geliştirmenizi hem de daha çok yağ yakmanızı sağlıyor.

Bitirici egzersizler adı üzerinde antrenman sonunda yapılan ve 3 ilâ 10 dakika süren “antrenman cilası” niteliğindeki egzersizlerdir. Dahlman ayrıca, aynı yüksek yoğunluk muhafaza edilemeyeceğinden antrenmanın doğal olarak daha aerobik bir yapıya kavuşacağının altınız çiziyor.

Bitirici egzersizler zor egzersizlerdir; bitirdiğinizde kuvvetinizin tamamen tükendiğini hissedersiniz diyor: “Kaslarınızdaki glikojeni son damlasına kadar çekerek antrenman sonunda tamamen tükenmenizi sağlarlar.”

Bu hareket dizilerinden birini ister kuvvet ister kardiyo antrenmanlarınızın sonunda yapabilirsiniz. Ancak başlamadan birkaç dakika ısınma egzersizleri yapın ki antrenmana ham başlamayın. Ve bu egzersizleri hangi kas grubuna göre çalıştıracağınızı iyi bilin: Bacak antrenmanı günündeyseniz, ağır bitirici bacak egzersizleri yapmayın; üst vücut antrenmanıyla dengeleyin.

 

Bitirici Egzersiz 1:

Kuvvet Merdiveni

Yapılışı: Birbiri ardına squat jump ve şınav egzersizlerini yaparak her defasında üçten on beşe kadar tekrar tamamlayın ve sonra aynını geri tekrarlayın. Tekniğinizi muhafaza etmek için ihtiyacınız olduğu kadar dinlenin.

Squat Jump/Şınav

3,6,9,12,15,9,6,3 tekrar

 

Bitirici Egzersiz 2:

Vücut Ağırlığıyla Gaunlet

Yapılışı: Aşağıdaki döngüyü hızlı şekilde uygulayarak beş dakika içerisinde tamamlayabildiğiniz kadar tur tamamlayın.

Jumping Jack (15x)

Squat (15x)

Şınav (10x)

Çift Bacakla Köprü (15x)

Mountain Climbers (Toplamda 20x)

Burpee (5x)

 

Bitirici Egzersiz 3:

daha-cok-yag-yakmak-icin

Üst Vücut Ateşleyici

Yapılışı: Bu döngüyü beş tur halinde olabildiğince hızlı şekilde tamamlamaya çalışın. Tekniğinizi bozmamak için gerektiği kadar dinlenin.

Spiderman Crawl (5x/taraf)

Barbell Inverted Row veya dumbbell bentover row (5x)

Şınav (5x)

Destekli İç Barfiks (5x)

 

Bitirici Egzersiz 4:

Tüm Vücut Hızlı Fitness

Yapılışı: Her egzersizi toplamda bir ancak sağlam tekrarla yaparak aşağıdaki döngüyü tamamlayın. Geçişlere dikkatinizi verin! Beş dakika içerisinde tamamlayabildiğiniz kadar tur tamamlayın. (Not: Bu döngüyü tam bir antrenmana dönüştürmek isterseniz, yoğunluğu biraz düşürüp 12 ilâ 15 dakika içerisinde tamamlayabildiğiniz kadar tur tamamlayın.)

Push Press (1x)

Front Squat (1x)

Ters Lunger (1x/bacak)

Bentover Row (1x)

Renegade Row (1x)

Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu
Piyasadaki En İyi 5 Karnitin
Piyasadaki En İyi 5 Kreatin
Piyasadaki En İyi 5 Arjinin
Piyasadaki En İyi 5 BCAA

Bitirici Egzersiz 5:

Alt Vücut Gelişimi

Yapılışı: Gittikçe azalan tekrar aralığını uygulayarak birbiri ardına kettlebell sallama ve goblet squat egzersizleri yapın. Her birinde 20 tekrarla başlayarak iki tekrara inene kadar her sette iki tekrar eksiltin.

Kettlebell Sallama/Goblet Squat

20, 18, 16… 2

Kaynak: M&F HERS 2017, Mart-Nisan

Kreatin’in Faydaları Nelerdir? En Etkili Nasıl Kullanılır?

Reklam

Sizi Bacak Antrenmanlarını Neden Atlamamanız Gerektiğine İkna Edecek Tavsiyeler

0

Spor yapıyorsanız; “Never Skip Legday” (Bacak Gününü Asla Atlama) mottosunu mutlaka görmüş ya da duymuşsunuzdur. Antrenör Anıl Yarar, bacak antrenmanlarını atlamayı düşünenleri ya da sık sık erteleyenleri bu yanlıştan çevirecek tavsiyeler verdi.

Sağlam bir bina inşa etmek için temelini sağlam yapmanız gerekli. Bu yöntem, vücudumuz için de geçerli. Sağlam ve dengeli bir kas kütlesi istiyorsanız temeli, yani bacaklarınızı kuvvetlendirmelisiniz. Bu yüzden bacak antrenmanlarını asla ihmal etmemelisiniz. Kimse çırpı gibi bacakların üzerine inşa edilmiş kaslı bir vücut istemez. Buna rağmen bacak antrenmanları birçok kişi tarafından gözardı ediliyor. Sadece estetik görüntü için değil diğer bölge kaslarının da dengeli gelişimi için bacak kaslarının güçlenmesi şart! Neden mi?

  • Büyük kas grupları (Glutes, Hamstrings, Quadriceps) düzenli olarak çalıştırıldığında vücut, antrenman sonrası kaslarda yaşanan tahribatı onarmak için daha fazla testosteron hormonu salgılar. Böylece kas gelişimi daha fazla desteklenir.
  • Bacak kaslarının kuvveti arttıkça, üst gövde kaslarının ki de artar.
  • Bacak antrenmanları vücudun güç kazanması, hacim alması ve sıkı olması için büyük önem taşır.
  • Üst gövde kaslarını çalıştırdığınız kadar alt gövde kaslarınızı da çalıştırmak, vücudun alt kısmı ile üst kısmının dengeli bir şekilde gelişmesine yardımcı olur.
  • Eğer eşit bir gelişim olmazsa, üst gövde daha fazla kas kütlesine sahip olacağından, uzun vadede omurga rahatsızlıkları riski artacaktır.
  • Bacak antrenmanları diz eklemi sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Bacak kasları ne kadar kuvvetli olursa, diz eklemine binen yük o kadar azalır ve böylece oluşabilecek diz problemleri için risk ortadan kalkar.
  • Calf (Baldır) bölgesi kaslarının dengeli bir şekilde kuvvetlendirilmesi, ayak bileğini çevreleyen bağların ve tendonların kuvvetlenmesine yardımcı olur. Böylece ayak bileğinin burkulma ve sakatlanma riski de azalır.
  • Daha kaslı göğüs, kol, sırt odaklı bir program ile çalışmak size zaman içerisinde postural rahatsızlık olarak geri dönecektir. Dengeli bir kas kütlesine sahip olmak için ve en önemlisi de sağlıklı ve düzgün bir postür için bacak antrenmanlarını da atlamamalısınız.

Anıl Yarar Kimdir?

Küçük yaşlarından itibaren birçok spor ile uğraşan Yarar, Kickboks ve Muay Thai branşlarında uzmanlaşmıştır. 2009 yılından beri profesyonel olarak fitness eğitmenliği yapmaktadır.

Kardiyo Antrenmanlarının Sanılanın Aksine Kasları Büyüttüğünü Biliyor musunuz?

Reklam

Enerjinizi Yükseltip Bahar Yorgunluğunuzu Azaltacak 10 Mükemmel Besin

0

Baharın gelmesiyle canlanan doğaya inat, çoğumuz kendimizi bir hayli yorgun hissediyoruz. Siz de erken yatıp uyusanız bile sabahları yorgun mu kalkıyorsunuz? Gün boyunca kendinizi bitkin ve uykusuz hissediyor, dikkatinizi bir türlü toparlayamıyor musunuz? Yanıtınız “evet” ise bahar yorgunluğuna yakalanmış olabilirsiniz.

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Şeyda Sıla Bilgili baharla birlikte ısı ve nem oranının artmaya başladığını, bu durumun da hormonlar üzerindeki değişimlerle metabolizma hızını, iştahını ve kiloyu etkileyebileceğini belirleterek “Kışın yavaşlayan metabolizma bahara geçişe hemen adapte olamayabiliyor. Ayrıca vitamin ve mineral depolarının yetersizliği de bahara geçişi zorlaştırıyor. Buna bir de kışın sıkça görülen D vitamini eksikliği eklenince bahar yorgunluğu kaçınılmaz hale geliyor” diyor. Oysa ciddi bir sağlık problemi yoksa baharı enerjik ve pozitif bir ruh haliyle geçirmek hiç de zor değil aslında. Bunun için yapılması gereken ilk şey, hiç kuşkusuz bazı besinleri düzenli tüketmek olmalı.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Şeyda Sıla Bilgili baharı zinde geçirmenizi sağlayacak besinleri anlattı:

Kivi

Kivi, içerdiği C vitaminiyle dikkat çeken bir meyve. Sabahları veya gün içinde tüketilen bir adet kivi enerji vererek metabolizmayı canlandırıyor. Kışın yavaşlamış metabolizma hızlanarak bahar yorgunluğuyla daha kolay baş etmenizi sağlıyor. İçerdiği C vitamini sayesinde demir içeriği yüksek besinlerle birlikte yenildiğinde vücudun demir emilimini de artırıyor. Örneğin; sabah kahvaltıda yumurtayla birlikte kivi tüketebilirsiniz.

Çilek

Çilek su ve lif oranı yüksek olduğu için hem tok tutuyor, hem de kan şekerini hızlı yükseltmiyor. Aynı zamanda bahar yorgunluğunun önlenmesinde de etkili olan potasyumdan ve vücut direncinin artırılmasını sağlayan antioksidanlardan da zengin bir meyve. Düşük kalorisi ve enerji verici etkisiyle beslenme listenizde sıklıkla yer alabilir. Günlük 1 porsiyon meyve olarak 12 adet küçük çilek tüketebilirsiniz.

Ananas

Ananas hem yorgunluğa yol açan ödemin atılmasında fayda sağlıyor, hem de diyet yapanlar için iyi bir meyve. Kalorisi az, su içeriği yüksektir. Lifli yapısından dolayı bağırsakları çalıştırıyor ve tok tutuyor. C vitamini ve lif oranı oldukça yüksek olan ananası günde 2 halkayı geçmeyecek şekilde tüketerek, gün içinde gerekli olan enerjiyi depolayabilirsiniz.

Ceviz, Fındık, Badem

Beslenme ve Diyet Uzmanı Şeyda Sıla Bilgili içerdikleri E vitamini, lif, magnezyum ve omega-3 yağ asitleri sayesinde ceviz, fındık ve bademin yorgunluğun düşmanı olan besinler arasında yer aldıklarına işaret ederek, “Özellikle antioksidan etkisi olan E vitamini bağışıklık sisteminin korunmasında önemli bir rol üstleniyor. Günde 10 fındık veya 6-8 adet badem ya da 3 tam ceviz tüketmek, baharı enerjik geçirmeniz için çok önemli” diyor.

Yumurta

Yüksek protein kalitesi, selenyum, çinko, iyot ve demir içeriğiyle her mevsimin en değerli besinidir yumurta. İyi bir demir deposudur. Eğer demir eksikliğinin olası sonuçları olan yorgunluk, uykuya eğilim ve halsizlik gibi semptomlarınız varsa buların ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor. Ayrıca sağladığı kas aktivasyonuyla daha enerjik hissetmenize katkıda bulunuyor. Beynin en önemli yapı malzemesi, bir tür vitamin olan ‘kolin’dir. Günde bir veya 2 yumurta yediğinizde güne zinde başladığınız gibi, beyninizdeki kolin oranını artırarak hafıza kaybı ve erken bunama gibi sorunların gelişme riskini de düşürebilirsiniz.

Muz

Muz, potasyum kaynağı olması sayesinde kas krampları ve kas güçsüzlüğüne karşı çok etkili olmasının yanı sıra beyin hücrelerinin ölmesini engelleyebiliyor. Düzenli olarak gün içerisinde yenildiğinde, beyinde seratonin denilen mutluluk hormonu düzeyini arttırabiliyor. Karanlıkta salgılanan uykuya geçişi kolaylaştıran melatonin hormonunun salgısını da arttırarak kaliteli bir uyku sağlayabiliyor. Günde bir adet yerli muzu ara öğün olarak tüketebilirsiniz.

Enginar

Enginar, içerdiği A vitamini, C vitamini, niasin, potasyum ve posa sayesinde vücudu dinlendiriyor, dinçlik sağlıyor. Toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasını kolaylaştırıyor. Bu sayede de bahar yorgunluğuna karşı mücadele ederek, enerjik hissetmenize katkıda bulunuyor. Enginarı çiğ olarak salatalarda veya pişmiş olarak haftada 2 kez tüketmeniz sağlığınız açısından faydalı olacaktır.

Semizotu

İçerdiği yüksek su oranıyla baharla birlikte artan su ihtiyacına katkı sağlıyor. Sebzeler arasında omega 3 yağ asitlerinden en zengin sebze olan semizotu, bu sayede bağışıklığın güçlendirilmesinde çok büyük önem taşıyor. Vücudumuzda demir ve kalsiyum depolarının dolu olmasına yardım ediyor. Böylece bahar yorgunluğunu hissetmez veya çok kısa zamanda atlatabilirsiniz. Haftada 2 kez yoğurtlu semizotu salatası yapabilir veya zeytinyağlı sebze yemeği olarak pişirebilirsiniz.

Kefir

Kefir, içerdiği probiyotik bakteriler sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi de bahar yorgunluğunu daha kolay atlatmanızı sağlıyor. Bilimsel araştırmalara göre probiyotik besinler, düzenleyici fonksiyonu olan T hücre yüzdesini arttırarak, mevsim geçişlerine karşı toleransı yükseltiyor. Her gece bir bardak kefir tüketmeniz bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir.

Yeşil Yapraklı Sebzeler

Roka, tere, nane, maydanoz, reyhan gibi taze yeşillikler içerdikleri yüksek klorofil ile iyi birer antioksidanlar. Yüksek Lif oranları ile bağırsak hareketlerini artırıyorlar. C vitamini içerikleri de yüksek oluyor. Bu nedenle yeşil yapraklı sebzeleri çiğ olarak da bol bol tüketmeyi alışkanlık haline getirmeniz çok önemli. Potasyum ve folik asit açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler yorgunluğu önleyip, baharı enerjik geçirmenize yardımcı oluyor. Sofranızda her öğünde koyu yeşil yapraklı sebzelere yer vermeyi ihmal etmeyin.

Zerdeçalın Daha Önce Duymamış Olabileceğiniz 13 Faydası

Reklam

Kreatin’in Faydaları Nelerdir? En Etkili Nasıl Kullanılır?

0
kreatinin-faydalari-nedir-nasil-kullanilir

Kreatin Nedir?

Kreatin, kas hücrelerine enerji desteği sağlayan organik bir bileşendir. Vücudumuzda da sentezlenebilmektedir. Hayvansal yiyeceklerde az miktarda bulunur ve amino asitler (arjinin, glisin ve metiyonin) aracılığıyla karaciğer ve böbreklerde üretilebilmektedir.Vücutta gerçekleşen sentezlenme işleminden sonra iskelet kaslarına, kalbimize, beyne ve diğer vücut dokularına taşınmaktadır. Vücuttaki kreatinin çok büyük bir kısmı kaslarda bulunmaktadır. Antrenman esnasında olduğu gibi bazı durumlarda normalden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu gibi durumlarda kreatin yüklemesi gerekebilmektedir. Bu açıdan kreatin, vücuttaki enerji döngüsü için önemli bir rol oynamaktadır.

Kreatinler ürün olarak iki kategori altında ele alınmaktadır. Bunlar Kreatin Monohidrat ve Kompleks Kreatinlerdir. Kreatin monohidrat’a saf kreatin de denmektedir. Diğer kreatin ürünlerine göre, diğer maddelerden ayrıştırılarak en saf hale getirilmiştir. Bu ürünler genellikle Creapure ibaresiyle satılmaktadır. Kompleks ürünlerin diğer ürünlere göre emilim hızları farklıdır (genellikle daha hızlıdır) ve daha uzun süreli enerji artışına yardımcı olmaktadır.

Kreatin’in Faydaları

Kreatin, temel olarak ATP üretimi döngüsünü uzatmaktadır. Enerji döngüsüne Kreatin Fosfat olarak katılır. Antrenmanlarınızdan örnek vermek gerekirse, gücünüz tamamen tükenmeden 5 saniye öncesine kadar ağırlık kaldırmaya devam edebilirsiniz. Bu ATP stoklarınızın tükendiğini gösterir. Harcanan enerjiyi (ADP) kullanılabilir enerjiye (ATP) çevirmek için birkaç dakika beklemeniz gerekir. Kreatin yüklemesi bu ATP döngüsünün süresini 5 saniyeye kadar uzatabilir. Bu da hareketi birkaç tekrar daha uygulamanıza imkan verecektir. Bu nedenle kısa süreli enerji gerektiren spor dallarında(vücut geliştirme gibi) daha çok tercih edilmektedir.

Kreatin kullanımı ile ilgili günümüze kadar yapılan onlarca araştırma kreatinin birçok faydası olduğunu göstermektedir. Temel olarak enerji üretiminin verimini arttırması, performansın artmasına, bunun sonucu olarak da güç artışına yardımcı olmaktadır. Kas gelişimine ve güçlenmeye yardımcı olmanın yanı sıra, yaşlanma karşıtı özellikler gösterebilen, hafızayı destekleyebilen ve hücre üretim kapasitesini arttırabilen bir besin desteğidir.

Kreatin’in faydaları arasında, kemik sağlığı ve kas sinir sistemine de destek olduğu araştırmalarla görülmektedir. Vücudun gelişebilmesi ve performansın artması için kas sinir sisteminin iyi korunması gerekir. Kreatin, kas sinir sistemini de aktif olarak korur. Hücre ölümü ve kas ağrıları etkilerini azaltmakta, yoğun egzersizler sonrası kas bütünlüğünü korumakta da etkili olmaktadır.

[ls_content_block id=”13465″]

Kreatin Nasıl Kullanılır?

Kreatin nasıl kullanılmalı kısmına gelirsek, bilimsel araştırmalara göre en uygun kullanım şekli, günlük düzenli 3-5 gram arası dozu sürekli olarak tüketmektir. Gün içinde bu dozda almamız bize yeterli olacaktır. Çünkü uzun süre etkisini gösterebilmektedir. Kreatin’in su ile içilmesi tavsiye edilir. Off günlerde de kreatin kullanımına devam edilebilir. Piyasada çoğu zaman toz şeklinde bulunmaktadır.

Kreatin ne zaman kullanılmalı?

Kreatin ne zaman kullanılır sorusuna cevap olarak, antrenman öncesi ya da sırasında tercih edildiğini söylemek gerekir. Ancak supplementlerden aldığınız kreatin uzun süre boyunca vücuttaki etkisini gösterebilmektedir. Bu yüzden kreatin alımı konusunda genellikle antrenman öncesi tercih edilse de bilimsel araştırmalar bu durumu çok fazla desteklememektedir.  Bu durum da kreatin spordan önce mi yoksa sonra mı kullanılmalı? sorusunun sıkça sorulmasına neden olmaktadır. Biyolojik olarak bakıldığında; antrenman sonrası tükenen kreatinin yenilenmesi, antrenman sonrası öğün ile artan insülinin kreatin kullanımını verimli hale getirmesi ve antrenman sonrasında kreatinin büyümeyi tetikleyip büyüme sağlaması durumları da araştırmalarla ortaya çıkmıştır.

Reklam

Kesin Sonuç Alacağınız, Az Bilinen Zayıflama Yöntemleri

0
etkili-zayiflama-yontemleri

İster spora yeni başlayanlar için olsun ister olmasın zayıflamak için yapılacaklar her zaman aynı temeller üzerine kuruludur.

Zayıflama yöntemleri birçok yerde karşınıza türlü türlü çıkıyor olsa da beslenme odaklı hareket etmeniz ve sporu ek bir şekilde zayıflama programınıza yedirmeniz gerekir. Beslenme üzerinde yapacağınız değişiklikler aldığınız kalori sayısını kontrol edebilmek; fitness zayıflama programı arayışına girmeden istediğiniz kiloya ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

Fitness zayıflama programı hazırlamadan aşağıdaki 3 temel zayıflama yöntemini uygulayarak kesin sonuç alabileceğinize inanıyoruz. Bunun sebebi ise bu 3 yöntemin bilimsel çalışmalar ile desteklenen yöntemler olmaları.

1. Karbonhidratları, Şekerleri ve Nişastaları Azaltın

Esasında şekerler ve nişastalar derken karbonhidratları kastediyoruz.

Karbonhidratları azalttığınız takdirde daha az açlık hissetmeye başlayacaksınız bu da sizin gereksiz yere bir şeyler yeme isteğinizi azaltacak ve doğal olarak kalori azaltımı yapmanıza yardımcı olacaktır. (1,2)

Ayrıca karbonhidratları azaltmanın insülin seviyelerini düşürmeye de yardımcı olduğu bilinmektedir. Böbreklerinizin fazla sodyum ve suyu vücudunuzdan daha kolay atmasını destekleyen bu durum; şişkinlik ve ödem kaynaklı kilonun atılmasını sağlar. (3,4)

2. Protein, Yağ ve Sebze Tüketin

Her öğününüzde birlikte almaya özen göstermeniz gereken üçlü: yağ ve protein kaynağı ve düşük karbonhidratlı sebzeler.

Bu şekilde bir beslenme düzeni otomatik olarak karbonhidrat tüketiminizi azaltacaktır.

Protein kaynakları olarak kırmızı et, tavuk, balık, deniz mahsülleri ve bütün yumurtaları muhakkak tercih etmelisiniz.

Proteinin metabolizma hızını pozitif yönde etkilemesi zayıflamanızı kolaylaştıracaktır. (5,6,7)

Yüksek proteinli diyetlerin ayrıca açlık hissini ve obsesif bir şekilde yiyecek arayışını %60 azalttığı, gece atıştırmalığı isteğini azalttığını ve tokluk hissini arttırdığı bilinmektedir. (8,9)

Düşük karbonhidratlı sebzeler için, brokoli, karnabahar, ıspanak, domates, kara lahana, brüksel lahanası, lahana, pazı, marul, salatalık tüketebilirsiniz. Bu sebzeler ile tabağınızı bocalamaktan hiç korkmayın. Size düşük oranda karbonhidrat verirken bolca vitamin, mineral ve lif verecekler. Bunlar da bağışıklık sisteminiz ve sindirim sisteminizi oldukça düzenleyecek mikro besinlerdir.

Yağ kaynakları olarak, zeytin yağı, hindistan cevizi yağı, avokado yağı ve tere yağı başlıca seçimleriniz olmalı.

3. Haftada 3 Kere Ağırlık Kaldırın

Spora yeni başlayanlar için zayıflama yöntemleri içerisinden 3.olanı antrenman seçeneğinizi düzenlemeye giden yol olabilir.

Eğer spor yapmıyor ama zayıflamak için çabalıyorsanız ilk 2 kurala ek olarak bu maddeyi uygulamanız yararlı olacaktır.

Haftada 3-4 kere ufak bir ısınma sonrası ağırlık çalışmanızı öneririz. Eğer bunun için salona gidecekseniz ve spora yeni başlayan biriyseniz antrenörlerden destek almanız önemlidir.

Ağırlık kaldırarak daha çok kalori yakarsınız ve metabolizmanız hızlanır. Bu da doğal olarak zayıflamanıza yardımcı olur. (10,11)

Düşük karbonhidratlı diyetler üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, az miktarda kas kazanımı ile yüksek miktarda yağ yakımı olduğu görülmüştür. (12)

Eğer ağırlık antrenmanları sizin için bir seçenek değilse, kardiyo çalışmaları, yavaş tempolu koşular, bisiklet ya da yüzme deneyebilirsiniz.

Bu Zayıflama Yöntemlerini Uygulamak Aslında Çok Kolay

Kilo verme yöntemleri sizi aç bırakacak, zorlayacak ve yoracak gibi bir düşünceniz var ise bundan öncelikle vazgeçmeniz gerektiğiniz söylemeliyiz.

Muhtemelen bugüne kadar birçok diyet programı denemiş ve başarısızlık yaşamış olabilirsiniz. Ya da kilo vermiş ancak kalıcı bir değişim yaşamamış da olabilirsiniz. Bu tür durumların temel sebebi beslenme düzeninizi oturmamanızdan kaynaklanmaktadır.

Normal beslenme düzeninizi değiştireceğiniz için ilk birkaç gün şaşırabilirsiniz. Alışık olduğunuz herhangi bir düzenin değişmesini düşünün. Normalde yapmadığınız bir beslenme değişikliği size ilk birkaç gün yabancı belki zor gelebilir. Unutmamalısınız ki sabırlı ve iradeli olursanız bir süre sonra normal beslenme düzeniniz bu olacak ve siz de zaten kilo almanıza sebep olan düzenden çıkmış olacaksınız. Dolayısıyla rahatsız hissetmeyeceksiniz ve hatta yeni beslenme şekliniz sizin normaliniz olacak.

Yeni spora başlayanlar bilirler. Özellikle bir antrenör eşliğinde çalışıyorlarsa beslenme ile ilgili birtakım değişiklikler yapmaları kendilerinden istenmiş olabilir. Diyetisyen ve uzman bir hekime danışanlar ise zaten çoktan kalori kelimesini hafızlarına kazımışlardır. Ancak biz de kısa ama önemli bir giriş yapmak istiyoruz.

Kalori Ne Kadar Önemlidir?

Her bir besinin vücudunuzda enerjiye dönüştürülme sürecine metabolizma diyoruz. Proteinler, yağlar ve karbonhidratlar kalorilere sahip makro besinlerdir ve vücudumuzun bu üç besine de ihtiyacı vardır.

Beslenme düzeninizde gün boyu tükettiğiniz yiyeceklerin kalori toplamı, o gün boyunca yaktığınız kaloriden az ise doğal olarak vücudunuzda fazladan parçalanmamış besin depolamış olursunuz. Yani fazla kalori size istenmeyen kilolar olarak geri dönecektir. Aynı mantık ile eğer bir gün içerisinde yediklerinizden aldığınız kalori miktarı yaktığınız kalori miktarından az ise bir açık oluşmuş olacaktır. Vücudunuz yaktığı fazladan kaloriyi vücudunuzdaki yağ depolarından kullanacaktır. Bu da zayıflamanızı sağlayacaktır.

Tam da bu sebep ile kalori ve beslenme bilgileri zayıflamak için çok önemlidir.

Sonuç olarak eğer zayıflamak istiyorsanız bahsettiğimiz 3 temel yöntemi uygulayarak (ve aksatmayarak) hedeflerinize ulaşabilirsiniz!

Diğer “En İyi Sağlıklı ve Hızlı Zayıflama Yöntemleri“ni öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Tek Bacağını Kanserle Kaybeden 6 Madalya Sahibi Paralimpik Snowboarder Brenna Huckaby

0

Eğer tek bacağınızın kesilmesine izin verirseniz kanser yüzünden hayatınızı kaybetmeyeceğinizi size söyleseler ne hissederdiniz?

Bu durum ile 14 yaşında karşı karşıya kalan paralimpik şampiyon Brenna Huckaby, ameliyatından sonraki gün annesine “artık kanser olmadığını” söylemiş. Ancak 6 ay sonra kanseri yendiği fikri hayatını kaybettiği düşüncesi ile yer değiştirmiş…

Brenna Huckaby 1996 yılında Lousiana’da doğmuş.

Kendisini bildi bileli spor yaptığını ve 13 yaşına kadar jimnastik ile uğraştığını söylüyor.

 

Brenna 13 yaşındayken dizinde zorlanmasına sebep olan bir ağrı başlamış.

Antrenmanları ve katıldığı yarışmalarda kendisini acı içinde bulan Brenna bunun geçici bir sakatlık olduğunu düşünüyormuş.

 

Bir yılın sonunda ise bu durumun normal olmaktan çıktığını düşünen annesi,

View this post on Instagram

Adaptive snowboarding is about adapting to the changes. My first heat (semi finals) I was unable to race because my prosthetic leg broke while I was in the start. We assumed I was unable to race for the rest of the night so I had my teammate @brittanicoury take her time to grab my spare leg (from my hotel room). Less than 5 minutes before the next heat they told me I could race for third. I hadn’t even received my spare leg. In less than 2 minutes we had my leg put together, tightening bolts while I was in the start gate. Within seconds I was racing. Dumbest thing I’ve ever done, but coolest. This is what adaptive sport is about. It’s incredible how lucky I am to have a supportive crew behind me helping me out. I raced extremely conservative unsure of what my leg was going to do, but I’m proud of myself for rolling with the punches! Awesome day and I look forward to Korea (where I will have a spare leg ready to go). I have the best pit crew in the world. Thanks @brittanicoury @lane.clegg and @monstermikeschultz for being a huge help! Congrats @cecilehernandezcash @nicoleroundy @amypurdygurl for y’all podiums! Thanks @cecilehernandezcash for your words! I was really looking forward to getting in the gate with you! Keep going fast and let’s get this leg fixed so we can race again!

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Brenna’yı doktora götüyor ve doktorlar biyopsi yapılmasına karar veriyor.

 

Bir yıl boyunca kendisini geride tutan şeyin kanserli bir tümör olduğunu öğrenen Brenna,

Tanı konulduktan iki gün sonra kemoterapi tedavisi görmeye başlamış.

 

Kemoterapiye cevap vermeyen dizindeki tümörün büyümeye devam etmesi ise,

Doktorları almak istemeyecekleri bir karara sürüklüyor: Brenna’nın sağ bacağının bir kısmının kesilmesi.

 

Brenna ameliyat günü ile ilgili tüm ailesinin orada olduğunu söylüyor,

View this post on Instagram

3 years ago today my world changed. I went from worrying about perfecting my beam routine to worrying about if I could walk again. 3 years ago today I had an above the knee amputation of the right leg because of a rare bone cancer called Osteosarcoma. There's nothing I hate more than sad people; especially when people are sad for me. November 18,2010 was a day full of laughter.. (until the actual surgery of course) we wrote all over my leg & already started coming up with some clever amputee jokes. I guess what I'm trying to say is no matter how ? your life can get it's all about perspective. sure life was easy with 2 legs but I wouldn't go back because then I would have never met some of the coolest people, I would never have gotten the opportunity to travel the country and world, & I would never have been so dang happy. i just wanted to thank everyone for making these last 3 years special & worth the fight. ??

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Bacağının kesilmesi haberinin kendisi ve herkes için iyi olduğunu çünkü bu sayede yaşayabileceğini ve kanseri atlatabileceğini düşündüğünü ve herkesin heyecanlı olduğunu ekiliyor.

 

Bu inancı içinde Brenna ameliyattan sonraki gün annesine;

Artık kanser olmadığını dile getirmiş.

 

Gerçekten artık hayatını geri kazanmış olması düşüncesi ise altı ay sonra birden yıkılıvermiş.

View this post on Instagram

7 years ago to this day I had an amputation. This picture isn’t easy for me to share. ( I also apologize for the long caption, this just needs to be said ?) After a failed attempt at chemotherapy, a tumor that grew rather than shrank, and hours of crying the decision to amputate my leg was made. We decided amputation was the only necessary way for me to have a quality of life… or a life in general… Can you imagine that? Cutting off a necessary tool on your body in order to live a better life? Whhhaaaa? How? I had to trust people I didn’t know to help make a life changing decision. I had to trust my doctors and family that amputating my leg was going to give me a life beyond cancer. It wasnt easy. I was a fourteen year old high school student and gymnast. In my mind boys would only like me if I had legs just as legs were needed to be a professional athlete. These things were all I cared about(eye roll because gross, life is so much more amazing than boys and legs??-like have you seen puppies on the beach?) Anyway, how was I going to make a life for myself without a leg!? Blind faith and cool parents. Thats how. I trusted that life was more about how you take on each situation rather than the situation as a whole. “The human heart plans the way but the Lord directs the steps.” In my case, the steps were a zig zag but holy smokes am I blessed with the direction my life has gone. Medals aside, I feel I have achieved more in my 21 years than most people in their life time. I chose for myself to keep wanting more. I chose to stand up taller each time I fell down. And I chose to accept the help from those that love me to get me through the hardest moments. This is a smidge of the story but I feel I needed to share ❤️ *2010 Brenna next to fellow cancer survivor and overall BA my Aunt Lou #CancerSuck #CancerSurvivor #Live #Fight #Strong #Love #Family #Blessed #Grateful #Anniversary #Cancer #Women #Sick #Health #Balance #Goals #Life #Laugh #Pray #Push #Faith #MomLife #Share #Amazed #Athlete #Motivate #Inspire #Unstoppable

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Brenna jimnastiğin onu mutlu ettiğini ve tüm hayatının jimnastik olduğunu dile getiriyor.

 

Ancak ameliyat sonrası geçen altı ay hiç kolay olmamış ve yokluğunu hissettiği hayatını,

View this post on Instagram

#Throw back to my first prosthetic leg and photoshoot. I wouldn't be where I am today without the sacrifices my parents made. They sacrificed their time, money, and relationship to get me smiling and loving life again. In 2013 my mom and dad made the courageous decision to move me to Utah to start this pea of a dream. I wanted to be a Paralympian, even though I had been on snow a handful of times. My mom moved to Utah by herself, found a job as a nurse, and moved into a basement apartment. 3 months later I joined her and invested myself into my career. Now that I'm a mom, I understand the love of a mother and sacrifices that I have to make but my parents went above and way beyond that. I am tearing up thinking about it. I hope that when the time comes I can be strong enough to sacrifice myself the way my parents did. #CancerSurvivor #Amputee #Osteosarcoma #Bald #Cancer #Survivor #BeforeTheDreamWasADream #VulnerableMoments @nbcolympics @usparalympics @teamutahsnowboarding @teamusa @hestragloves @biodapt

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Yani jimnastiğin yerini doldurması gerektiğini anlamış.

 

Snowboardla tanışmasını sağlayan kişinin ise tedavi sonrası,

Kendisini ve diğer ampüte çocukları kayak yapmaya gönderen doktoru olduğunu söylüyor.

 

Burada kayak yerine kendisine snowboardu seçen Brenna,

View this post on Instagram

Little did I know this was the last gymnastics competition I would compete in. I remember this like it was yesterday; my coaches were constantly criticizing my bent knee in the back. I tried everything to straighten it, from sitting in front of the clock extending my knees till I couldn't walk to having people sit on them till they were straight. I had no idea it was a tumor blocking my range of motion. * * A short few months after this meet I would be putting together my next year's routine. I was SO excited, but my mom wanted to get my knee pain checked by a professional. I had no idea the routine I put together would never be seen. * * Gymnastics was my life. Gymnastics was my passion and it was my everything. I say this now without sadness. I'm happy for my was. It was exactly what I needed at that time in my life. It was my outlet. I am so grateful for those days, and I'm even more grateful for my new outlet of snowboarding. I know gymnastics provided the tools I needed to be successful in my current sport. * * No matter what life throws in your way, keep going. Keep pushing and keep riding. You may not see it now, but there's a light at the end of that tunnel. It may be a different light than you're used to, and that's okay because you'll find yourself again and you'll come back better and stronger than before. Passions change as life does and that my friends is more than okay. What I've found is those changing passions provide tools for your future endeavors. Now here are more pictures of little Brenna ? #NationalGymnasticsDay #gymnastics #passion #nevergiveup #CANcer #cancersucks #cancersurvivor #gymnast #snowboard #push #love #life #limitless #hard #never #give #up #Success #beam #little #tumor #gym #fit #balance #stickit

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Snowboardun denge tahtasını anımsatmasının onu çok heyecanlandırdığını söylüyor. Ampüte bacağı ile birlikte dengede olabildiğini ve snowboarddan keyif alabildiğini görünce ailesi ile birlikte yepyeni bir karar alıyorlar.

 

Brenna Huckaby annesi ile Utah’a taşınıyor. Babası ise Lousiana’da kalmaya devam ediyor…

Burada spor eğitimine devam eden ve snowboard yapan Brenna 2015’te katıldığı ilk yarışmada 1 altın 1 de gümüş madalya kazanıyor.

 

2016’da yarışlara doğum yapmak için bir süre ara veren Brenna

2017’de 2 altın madalya ile takıma geri dönüyor.

 

Son olarak geçtiğimiz ay PyeongChang 2018’de,

Katıldığı 2 kategoriden 2 altın madalya ile ayrılan Brenna paralimpik dünya şampiyonu ünvanını kazanıyor.

 

Genç sporcu başarıları ile oldukça dikkat çekmiş,

Brenna, Sports Illustradted dergisinin çekimlerine katılmış olan ilk paralimpik sporcu. Ayrıca Parents dergisi ve SELF Magazine’de de yer almış.

 

Sadece 22 yaşında olmasına rağmen inanılmaz bir özgüven ile hayatını tekrar kazanmak için,

Snowboarda sıkı sıkıya sarılan Brenna Huckaby, kendisinin içine düştüğü girdaptan çıkış yolunu bu olduğunu söylüyor.

 

Brenna herkesin birtakım sorunların altında ezildiğini,

İster yeni bir iş, ister yepyeni bir hayat şekli olsun kendi çıkış yollarını bulup ona sımsıkı sarılmalarını söylüyor.

1.5 Yılda Ameliyatsız ve Antrenörsüz 137 Kilo Veren Lexi Reed’in İnanılmaz Değişimi

Reklam

En Çok Yapılan 8 Önemli Beslenme Hatası

0
beslenme-hatalari

Tıpkı antrenman konusunda olduğu gibi sağlıklı beslenme de temel bilgilerden fazlasını gerektiriyor. Artık bol yağda kızartılmış patatesin kaya gibi bir karın bölgesinin istediği son şey olduğunu çok iyi biliyorsunuzdur. Peki, günlük beslenme alışkanlıklarınızın içine sinsice girmiş olan, tehlikeleri daha az bilinen beslenme tuzaklarından haberdar mısınız? Örneğin çok hızlı yemek başlarda problemli gözükmese de zamanla vücudunuzu yontulmuş yerine pelte gibi gösterir.

Çoğumuzun Farkında Olmadan Yaptığı 8 Beslenme Hatası:

1.Kafanıza Göre Alıyorsunuz

Journal of Consumer Research dergisinde çıkan bir rapor, alışveriş listesi yerine kafalarına göre alışveriş yapan tüketicilerin daha çok abur cubur satın aldıklarını gösteriyor. Bunun sebebi ise marketlerin duygularınızı ele geçirecek şekilde düzenlenmiş olması. Alınacaklar listesi olmadan markete girdiğinizde, kendinizi girerken aklınızda olmayan ve muhtemelen abur cuburla dolu bir sepetle kasada beklerken bulabilirsiniz.

Ne Yapmalı: Sağlıklı yiyecek ve atıştırmalıklarınızı planlayıp almayı düşündüğünüz yiyecekleri bir listeye yazın ve listenin dışına çıkmayın. Bu taktik cebinize de dosttur.

2. Nefes Almadan Yiyorsunuz

Aşırı acıktığınızda hızlı yemek yemek adeta içgüdüseldir. 2013 yılında İngiltere’de yapılan bir çalışma, lokmalarını en az 30 saniye çiğneyen insanların, hızlı yiyenlere nispeten ertesi gün yarı yarıya daha az şekerli yiyecek tükettiklerini keşfetti. Araştırmacılar, yavaş yemek yemenin insanları daha uzun süre tok hissettirdiğinden sonrasında daha az miktarda sağlıksız yiyecek tüketmelerini sağladığını söylüyor.

Ne Yapmalı: Her lokmadan sonra çatalı bıçağı bırakıp ağzınızdakini iyice çiğneyin. Lokmayı yutmanız ne kadar uzun sürerse yediğinizden o kadar çok tatmin olursunuz. Sadece gereksindiğiniz kadar yemiş olup abur cubura olan iştahınızı da köreltmiş olursunuz.

3. Geç Vakitte Yemek Yiyorsunuz

Çok geç vakitte dondurma yiyorsanız iyi yapmıyorsunuz. Ancak İsrailli bilim adamları orta kıvamda beslenme kaçamağı yapmanın faydalı olduğunu belirtiyor. Yüksek proteinli, yüksek karbonhidratlı kahvaltılarına kurabiye, pasta ve dondurma gibi görece kötü yiyecekler ekleyen katılımcılarda daha az yağ depolandığı ve gün içerisinde daha az tatlı istedikleri görüldü. Beslenme kaçamağınızı günün erken vakitlerinde yaparak, sabahları daha aktifken gün ilerledikçe hızı düşen metabolizmanızı manipüle edebilirsiniz. Veya en azından erken vakitlerde yediğinizde aldığınız kalorileri tüketmek için daha çok zamanınız oluyor.

Ne Yapmalı: Kahvaltıda dolu dolu pasta yiyin demiyoruz ancak gün içerisinde tatlı krizleriniz oluyorsa madem, günün ilk yemeğinde tatlı ikmali yapmanız daha akıllıca olacaktır. Bu bir ısırık çikolata, ufak bir kurabiye veya ince bir pasta/kek dilimi olabilir.

4. Dikkatsiz Besleniyorsunuz

Yemek yerken aklınız başka bir yerdeyse haberiniz olmadan beslenme düzeninizi bozuyor olabilirsiniz. Tipik bir örnek verelim: American Journal of Preventive Medicine dergisinde çıkan bir incelemeye göre, yemek yerken TV izleyen insanlar daha büyük porsiyonlarda yüksek kalorili gıda ve içecek tüketiyorlar. Dahası, Bristol Üniversitesi araştırmacıları, bilgisayar oyunu oynarken yemek yiyenlerin, yemeğine odaklanarak yiyenlere nispeten yemekten 30 dakika sonra yenen tatlıda iki kat daha fazla kalori tükettiklerini buldu. Yediğinize odaklanmadan yemek yediğinizde ne ve ne kadar yediğinizin farkına varmadan yersiniz. Ayrıca TV izlerken veya bilgisayar başındayken yenen yemekler daha az akılda kalıyor ki bu da daha çabuk acıkmanıza yol açabiliyor.

Ne Yapmalı: Yemeğe vakit ayırmayı bir öncelik olarak görün. Yani sadece yemek yemekle ilgilendiğiniz, e-postalara, haberlere bakmadığınız bir zaman dilimi! Yemeğinizi yemek masasında veya işteyseniz yemekhanede yiyin, koltukta veya bilgisayar başında değil.

5. Çok Streslisiniz

Spor salonunda kaslarınızın stres altında kalması iyi bir şeyken, olay sağlıklı beslenmeye geldiğinde stres istenen en son şeydir. Journal of Cognitive Neuroscience dergisinde çıkan yeni bir raporda, bilim adamları olumsuzluk ve stresi arttıran cümleler okuttukları gönüllü katılımcılara pasta ve hamburger gibi yüksek kalorili yiyecek fotoğraflarına bakarken bu katılımcıların beyinlerini taradılar. Beyinde, keyifle sağlıksız yiyecekleri aynı şekilde algılayan kısmın deniz feneri gibi yanmaya başladığını gördüler. İşleri zamanında yetiştirememek, faturaları ödeyememek gibi stresli durumlar, stres altındaki beyninizin ödül kısmını kontrol altına alan bir senaryo yaratarak beslenme düzenini baltalayan yiyecekleri tüketmeyi normal göstermeye başlıyor.

Ne Yapmalı: Stresli zamanlarda sizi sağlıksız tercihlere itecek durumlardan uzak durmaya çalışın. Öğle vaktinde yürüyüşe çıkmak veya akşam işten sonra spora gitmek sizi rahatlatacak ve sağlıksız yemek yemekten alıkoyacaktır. İşyerinizde havuç veya badem gibi sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun ve sıkıldığınızda bunları yiyerek yoldan sapmamış olun. Ayrıca evinizde bu tür yiyecekleri bulundurmayın. Gidip alma zahmeti sizi bir nebze de olsa durdurabilir.

6. Atıştırmalığın Ucunu Kaçırıyorsunuz

Düzenli aralıklarla yemek yemek bir sağduyudur ancak ucunu kaçırırsanız zararları beklenmedik olabilir. Son dilim mısır patlağını da yiyeyim bari, bir dilim daha kek yesem kim anlayacak, dur ağzıma bir tane daha kraker atayım, tabakta kalmasın, yazık gibi bahaneler… Bu tür masum gözüken ama dikkatsiz beslenme alışkanlıkları toplamda size pahalıya patlayabilir. Kendinizi kısıtlamayı bilin!

Ne Yapmalı: Yağsız bir vücut hedefinizde kararlıysanız, bunu başarmanın en etkili yollarından biri de yediklerinizi teker teker bir beslenme günlüğüne kaydetmektir. American Journal of Preventive Medicine dergisinde çıkan ve 1.700 katılımcıyla yürütülen raporda, yediklerini not etmeyenlere nispeten, gün içerisinde yediklerini tek tek yazanların iki kat daha çok kilo verdikleri görüldü. Beslenme günlüğü yediklerinizi unutma ihtimalini de ortadan kaldırarak nerelerde hata yaptığınızı görmenin akıllı bir yoludur.

7. Az Yağlı Etiketine Kanıyorsunuz

“Az yağlı” veya “yağsız” etiketiyle paketlenen gıdalar bel bölgenizde yarardan çok zarara yol açabilir. Appetite dergisinde çıkan 2013 tarihli bir çalışmada, deneklere farklı durumlarda aynı yiyecekler verildi. Yiyecekler aynı olsa da, katılımcılara kimisinin diğerinden daha yağsız veya daha kalorisiz olduğu söylendi. Araştırmacılar, erkeklerin az yağlı olduğu söylenen yiyeceklerden %3 daha çok yediğini gördüler. Bu tür bilgilerle etiketlenen yiyecekler kişiyi normalden daha çok tüketmeye itebiliyor. Tüketici aşırı tüketimden çekinmeyerek, yağsız yedikleri için ardından da daha çok yemek yiyebiliyorlar.

Ne Yapmalı: Gıda üreticileri kurabiye, salata sosu, fıstık ezmesi ve meyveli yoğurt gibi işlenmiş gıdalara “az yağlı” etiketi eklediklerinde aslında kaybolan tat boşluğunu doldurmak için ekstra şeker ilave ediyorlar. Yani az yağlı bir kek yediğinizde aslında normal kekteki şekerden daha çok şeker tüketmiş oluyorsunuz. Bu tür gıdaları olmaları gerektiği gibi ve makul porsiyonlarda tüketin (sade yoğurtta %2 yağlı ve doğal yer fıstığı ezmesinde tam yağlı gibi). Ayrıca bu tür gıdalardaki yağlar, açlık hissini de yatıştırarak daha sık yemenizi de önleyecektir.

8. Sofrada Abartıyorsunuz

Hamburgeciyi atlatıp sağlam bir aile restoranında oturarak iyi yaptığınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. American Journal of Preventive Medicine dergisine çıkan yeni bir çalışmaya göre, büyük aile restoranlarındaki yemeklerde, fast-food restoranlarındaki yemeklerden daha çok kalori bulunuyor. Neden mi? Büyük aile restoranlarında porsiyonlar genelde daha büyük olur. Journal of Consumer Research dergisinde çıkan bir rapora göre ise bu tür restoranlarda insanlar daha sağlıklı yediklerini düşündüklerinden daha çok yiyorlar.

Ne Yapmalı: Kendin pişir, kendin ye! Restoranlar kalori kuyusudur. Yağını azaltarak pişirdiğiniz yemekler, hazırladığınız atıştırmalıklar sayesinde ne ve ne kadar yediğinizi takip edin. Dışarıda yediğinizde ise menülerinde kalorilerin yazıldığı restoranlara gitmeye çalışın. Bir oturuşta kaç kalori alacağınızı önceden bilin.

Fitness Hedeflerinize Ulaşmak İstiyorsanız Bu Beslenme Tavsiyelerini Duymalısınız!

Reklam

Ağız Sağlığınızda Tehlikelerden Uzaklaşmak İçin Uygulayabileceğiniz 3 Yöntem

0

Ağız sağlığı ve vücut sağlığı arasındaki yakın ilişki uzun zamandır bilinmektedir. Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Altan Köran, ağız sağlığının günlük hayatı direkt etkileyen psiko-sosyal etkileri haricinde, vücut sağlığındaki önemini anlattı.

“Ağız içerisindeki çürüklerin, diş kayıplarının ve dişeti hastalıklarının diyabet ve kalp hastalıkları gibi pek çok farklı hastalıkla bağlantılı olduğu gösterilmiştir. Yani sağlıklı diş ve diş etlerine sahip olmamızın aynı zamanda genel vücut sağlığımıza da katkıları vardır” diye belirten Köran, “Ağız sağlığının korunmasında düzenli ve doğru yapılan ağız bakımı ve bu amaçla doğru bakım ürünlerinin kullanılması kilit bir öneme sahiptir” diye konuştu.

Ağız Sağlığınız İçin 3 Önemli Faktör:

1. Doğru Diş Fırçası Önemli

Diş fırçası, ağız bakımında mekanik temizlik sağladığı ve diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının başlıca nedeni olan plağı uzaklaştırdığı için ağız bakımının olmazsa olmazıdır. Ancak doğru diş fırçası seçimi ve bu fırçanın doğru tekniklerle kullanılmasının da önemli olduğunu vurgulayan Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Altan Köran, “Bu amaçla özellikle diş hekiminiz tarafından ağız sağlığınız ve ihtiyaçlarınız gözetilerek size önerilen diş fırçalarını yine size önerilen tekniklerle kullanarak ağız bakımınızı optimize edebilirsiniz. Genellikle sağlıklı diş etine sahip hastalarda orta sert diş fırçaları önerilirken, hassasiyet şikayeti olan ya da dişeti çekilmeleri olan hastalarda yumuşak diş fırçaları önerilebilmektedir” dedi.

2. Şarj Edilebilir Fırça Kullanın

Her konuda olduğu gibi ağız bakım ürünlerinde de yenilikler olmakta ve teknoloji bu alandaki etkinliğini gün geçtikçe daha fazla hissettirmektedir. Farklı dizaynlarda ve etkinlilerdeki manuel diş fırçalarına alternatif olarak geliştirilen şarj edilebilir diş fırçaları, hem hastalar hem de hekimler tarafından gün geçtikçe daha fazla tercih edilir olduğunu söyleyen Köran, “Titreşimli-dönme hareketine sahip şarj edilebilir diş fırçası teknolojisinin plağı uzaklaştırmada ve diş eti iltihabını azaltmada manuel diş fırçasından üstün olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak şarj edilebilir diş fırçalarında da fırça başlığının hasta ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde seçilmesi önemlidir” diye ekledi.

3. Florlu Diş Macunlarını Tercih Edin

Diş fırçalarıyla elde edilen mekanik temizliğin bazı kimyasal ajanlarla desteklenmesi de gerekmektedir. Diş macunlarının da seçimi yine hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Bu amaçla kullanılan diş macunlarının içeriğindeki florla ilgili son zamanlarda özellikle sosyal medyada çıkan bazı yazılar kafa karışıklığına neden olmaktadır” diyen Köran, “Florun diş çürüklerini engelleyici etkisi bilimsel olarak yıllar önce kanıtlanmış bir gerçektir. Hekiminiz tarafından ihtiyacınıza göre belirlenen aralıklarla uygulanan yüzeysel flor uygulamalarının ya da ağız bakım ürünleriyle alınan florun genel vücut sağlığı üzerine olumsuz etkileri bulunmamaktadır. Florsuz macun kullanımıyla florun sağladığı koruyuculuktan mahrum kalındığı unutulmamalıdır” önerisinde bulundu.

Vücut sağlığının önemli bir parçası olan ağız sağlığının korunmasında uygun tekniklerin ve ürünlerin kullanımı elde edilecek sonuçların optimize edilmesinde önemlidir. Bu amaçla kullanılması gereken florlu diş macunu, uygun fırça tipi ile dizaynı ve doğru fırçalama teknikleri konusunda diş hekiminize danışmanız ağız sağlığınız için atabileceğiniz en önemli adımlardan biridir.

Kas Ağrılarınızı Geçirmeye Yardım Edebilecek 3 Yöntem

Reklam