Fit Hub Blog Sayfa 113

Kreatin’in Faydaları Nelerdir? En Etkili Nasıl Kullanılır?

0

Kreatin Nedir?

Kreatin, kas hücrelerine enerji desteği sağlayan organik bir bileşendir. Vücudumuzda da sentezlenebilmektedir. Hayvansal yiyeceklerde az miktarda bulunur ve amino asitler (arjinin, glisin ve metiyonin) aracılığıyla karaciğer ve böbreklerde üretilebilmektedir.Vücutta gerçekleşen sentezlenme işleminden sonra iskelet kaslarına, kalbimize, beyne ve diğer vücut dokularına taşınmaktadır. Vücuttaki kreatinin çok büyük bir kısmı kaslarda bulunmaktadır. Antrenman esnasında olduğu gibi bazı durumlarda normalden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu gibi durumlarda kreatin yüklemesi gerekebilmektedir. Bu açıdan kreatin, vücuttaki enerji döngüsü için önemli bir rol oynamaktadır.

Kreatinler ürün olarak iki kategori altında ele alınmaktadır. Bunlar Kreatin Monohidrat ve Kompleks Kreatinlerdir. Kreatin monohidrat’a saf kreatin de denmektedir. Diğer kreatin ürünlerine göre, diğer maddelerden ayrıştırılarak en saf hale getirilmiştir. Bu ürünler genellikle Creapure ibaresiyle satılmaktadır. Kompleks ürünlerin diğer ürünlere göre emilim hızları farklıdır (genellikle daha hızlıdır) ve daha uzun süreli enerji artışına yardımcı olmaktadır.

Kreatin’in Faydaları

Kreatin, temel olarak ATP üretimi döngüsünü uzatmaktadır. Enerji döngüsüne Kreatin Fosfat olarak katılır. Antrenmanlarınızdan örnek vermek gerekirse, gücünüz tamamen tükenmeden 5 saniye öncesine kadar ağırlık kaldırmaya devam edebilirsiniz. Bu ATP stoklarınızın tükendiğini gösterir. Harcanan enerjiyi (ADP) kullanılabilir enerjiye (ATP) çevirmek için birkaç dakika beklemeniz gerekir. Kreatin yüklemesi bu ATP döngüsünün süresini 5 saniyeye kadar uzatabilir. Bu da hareketi birkaç tekrar daha uygulamanıza imkan verecektir. Bu nedenle kısa süreli enerji gerektiren spor dallarında(vücut geliştirme gibi) daha çok tercih edilmektedir.

Kreatin kullanımı ile ilgili günümüze kadar yapılan onlarca araştırma kreatinin birçok faydası olduğunu göstermektedir. Temel olarak enerji üretiminin verimini arttırması, performansın artmasına, bunun sonucu olarak da güç artışına yardımcı olmaktadır. Kas gelişimine ve güçlenmeye yardımcı olmanın yanı sıra, yaşlanma karşıtı özellikler gösterebilen, hafızayı destekleyebilen ve hücre üretim kapasitesini arttırabilen bir besin desteğidir.

Kreatin’in faydaları arasında, kemik sağlığı ve kas sinir sistemine de destek olduğu araştırmalarla görülmektedir. Vücudun gelişebilmesi ve performansın artması için kas sinir sisteminin iyi korunması gerekir. Kreatin, kas sinir sistemini de aktif olarak korur. Hücre ölümü ve kas ağrıları etkilerini azaltmakta, yoğun egzersizler sonrası kas bütünlüğünü korumakta da etkili olmaktadır.

[ls_content_block id=”13465″]

Kreatin Nasıl Kullanılır?

Kreatin nasıl kullanılmalı kısmına gelirsek, bilimsel araştırmalara göre en uygun kullanım şekli, günlük düzenli 3-5 gram arası dozu sürekli olarak tüketmektir. Gün içinde bu dozda almamız bize yeterli olacaktır. Çünkü uzun süre etkisini gösterebilmektedir. Kreatin’in su ile içilmesi tavsiye edilir. Off günlerde de kreatin kullanımına devam edilebilir. Piyasada çoğu zaman toz şeklinde bulunmaktadır.

Kreatin ne zaman kullanılmalı?

Kreatin ne zaman kullanılır sorusuna cevap olarak, antrenman öncesi ya da sırasında tercih edildiğini söylemek gerekir. Ancak supplementlerden aldığınız kreatin uzun süre boyunca vücuttaki etkisini gösterebilmektedir. Bu yüzden kreatin alımı konusunda genellikle antrenman öncesi tercih edilse de bilimsel araştırmalar bu durumu çok fazla desteklememektedir.  Bu durum da kreatin spordan önce mi yoksa sonra mı kullanılmalı? sorusunun sıkça sorulmasına neden olmaktadır. Biyolojik olarak bakıldığında; antrenman sonrası tükenen kreatinin yenilenmesi, antrenman sonrası öğün ile artan insülinin kreatin kullanımını verimli hale getirmesi ve antrenman sonrasında kreatinin büyümeyi tetikleyip büyüme sağlaması durumları da araştırmalarla ortaya çıkmıştır.

Reklam

Kesin Sonuç Alacağınız, Az Bilinen Zayıflama Yöntemleri

0

İster spora yeni başlayanlar için olsun ister olmasın zayıflamak için yapılacaklar her zaman aynı temeller üzerine kuruludur.

Zayıflama yöntemleri birçok yerde karşınıza türlü türlü çıkıyor olsa da beslenme odaklı hareket etmeniz ve sporu ek bir şekilde zayıflama programınıza yedirmeniz gerekir. Beslenme üzerinde yapacağınız değişiklikler aldığınız kalori sayısını kontrol edebilmek; fitness zayıflama programı arayışına girmeden istediğiniz kiloya ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

Fitness zayıflama programı hazırlamadan aşağıdaki 3 temel zayıflama yöntemini uygulayarak kesin sonuç alabileceğinize inanıyoruz. Bunun sebebi ise bu 3 yöntemin bilimsel çalışmalar ile desteklenen yöntemler olmaları.

1. Karbonhidratları, Şekerleri ve Nişastaları Azaltın

Esasında şekerler ve nişastalar derken karbonhidratları kastediyoruz.

Karbonhidratları azalttığınız takdirde daha az açlık hissetmeye başlayacaksınız bu da sizin gereksiz yere bir şeyler yeme isteğinizi azaltacak ve doğal olarak kalori azaltımı yapmanıza yardımcı olacaktır. (1,2)

Ayrıca karbonhidratları azaltmanın insülin seviyelerini düşürmeye de yardımcı olduğu bilinmektedir. Böbreklerinizin fazla sodyum ve suyu vücudunuzdan daha kolay atmasını destekleyen bu durum; şişkinlik ve ödem kaynaklı kilonun atılmasını sağlar. (3,4)

2. Protein, Yağ ve Sebze Tüketin

Her öğününüzde birlikte almaya özen göstermeniz gereken üçlü: yağ ve protein kaynağı ve düşük karbonhidratlı sebzeler.

Bu şekilde bir beslenme düzeni otomatik olarak karbonhidrat tüketiminizi azaltacaktır.

Protein kaynakları olarak kırmızı et, tavuk, balık, deniz mahsülleri ve bütün yumurtaları muhakkak tercih etmelisiniz.

Proteinin metabolizma hızını pozitif yönde etkilemesi zayıflamanızı kolaylaştıracaktır. (5,6,7)

Yüksek proteinli diyetlerin ayrıca açlık hissini ve obsesif bir şekilde yiyecek arayışını %60 azalttığı, gece atıştırmalığı isteğini azalttığını ve tokluk hissini arttırdığı bilinmektedir. (8,9)

Düşük karbonhidratlı sebzeler için, brokoli, karnabahar, ıspanak, domates, kara lahana, brüksel lahanası, lahana, pazı, marul, salatalık tüketebilirsiniz. Bu sebzeler ile tabağınızı bocalamaktan hiç korkmayın. Size düşük oranda karbonhidrat verirken bolca vitamin, mineral ve lif verecekler. Bunlar da bağışıklık sisteminiz ve sindirim sisteminizi oldukça düzenleyecek mikro besinlerdir.

Yağ kaynakları olarak, zeytin yağı, hindistan cevizi yağı, avokado yağı ve tere yağı başlıca seçimleriniz olmalı.

3. Haftada 3 Kere Ağırlık Kaldırın

Spora yeni başlayanlar için zayıflama yöntemleri içerisinden 3.olanı antrenman seçeneğinizi düzenlemeye giden yol olabilir.

Eğer spor yapmıyor ama zayıflamak için çabalıyorsanız ilk 2 kurala ek olarak bu maddeyi uygulamanız yararlı olacaktır.

Haftada 3-4 kere ufak bir ısınma sonrası ağırlık çalışmanızı öneririz. Eğer bunun için salona gidecekseniz ve spora yeni başlayan biriyseniz antrenörlerden destek almanız önemlidir.

Ağırlık kaldırarak daha çok kalori yakarsınız ve metabolizmanız hızlanır. Bu da doğal olarak zayıflamanıza yardımcı olur. (10,11)

Düşük karbonhidratlı diyetler üzerinde yapılan çalışmaların sonucunda, az miktarda kas kazanımı ile yüksek miktarda yağ yakımı olduğu görülmüştür. (12)

Eğer ağırlık antrenmanları sizin için bir seçenek değilse, kardiyo çalışmaları, yavaş tempolu koşular, bisiklet ya da yüzme deneyebilirsiniz.

Bu Zayıflama Yöntemlerini Uygulamak Aslında Çok Kolay

Kilo verme yöntemleri sizi aç bırakacak, zorlayacak ve yoracak gibi bir düşünceniz var ise bundan öncelikle vazgeçmeniz gerektiğiniz söylemeliyiz.

Muhtemelen bugüne kadar birçok diyet programı denemiş ve başarısızlık yaşamış olabilirsiniz. Ya da kilo vermiş ancak kalıcı bir değişim yaşamamış da olabilirsiniz. Bu tür durumların temel sebebi beslenme düzeninizi oturmamanızdan kaynaklanmaktadır.

Normal beslenme düzeninizi değiştireceğiniz için ilk birkaç gün şaşırabilirsiniz. Alışık olduğunuz herhangi bir düzenin değişmesini düşünün. Normalde yapmadığınız bir beslenme değişikliği size ilk birkaç gün yabancı belki zor gelebilir. Unutmamalısınız ki sabırlı ve iradeli olursanız bir süre sonra normal beslenme düzeniniz bu olacak ve siz de zaten kilo almanıza sebep olan düzenden çıkmış olacaksınız. Dolayısıyla rahatsız hissetmeyeceksiniz ve hatta yeni beslenme şekliniz sizin normaliniz olacak.

Yeni spora başlayanlar bilirler. Özellikle bir antrenör eşliğinde çalışıyorlarsa beslenme ile ilgili birtakım değişiklikler yapmaları kendilerinden istenmiş olabilir. Diyetisyen ve uzman bir hekime danışanlar ise zaten çoktan kalori kelimesini hafızlarına kazımışlardır. Ancak biz de kısa ama önemli bir giriş yapmak istiyoruz.

Kalori Ne Kadar Önemlidir?

Her bir besinin vücudunuzda enerjiye dönüştürülme sürecine metabolizma diyoruz. Proteinler, yağlar ve karbonhidratlar kalorilere sahip makro besinlerdir ve vücudumuzun bu üç besine de ihtiyacı vardır.

Beslenme düzeninizde gün boyu tükettiğiniz yiyeceklerin kalori toplamı, o gün boyunca yaktığınız kaloriden az ise doğal olarak vücudunuzda fazladan parçalanmamış besin depolamış olursunuz. Yani fazla kalori size istenmeyen kilolar olarak geri dönecektir. Aynı mantık ile eğer bir gün içerisinde yediklerinizden aldığınız kalori miktarı yaktığınız kalori miktarından az ise bir açık oluşmuş olacaktır. Vücudunuz yaktığı fazladan kaloriyi vücudunuzdaki yağ depolarından kullanacaktır. Bu da zayıflamanızı sağlayacaktır.

Tam da bu sebep ile kalori ve beslenme bilgileri zayıflamak için çok önemlidir.

Sonuç olarak eğer zayıflamak istiyorsanız bahsettiğimiz 3 temel yöntemi uygulayarak (ve aksatmayarak) hedeflerinize ulaşabilirsiniz!

Diğer “En İyi Sağlıklı ve Hızlı Zayıflama Yöntemleri“ni öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Tek Bacağını Kanserle Kaybeden 6 Madalya Sahibi Paralimpik Snowboarder Brenna Huckaby

0

Eğer tek bacağınızın kesilmesine izin verirseniz kanser yüzünden hayatınızı kaybetmeyeceğinizi size söyleseler ne hissederdiniz?

Bu durum ile 14 yaşında karşı karşıya kalan paralimpik şampiyon Brenna Huckaby, ameliyatından sonraki gün annesine “artık kanser olmadığını” söylemiş. Ancak 6 ay sonra kanseri yendiği fikri hayatını kaybettiği düşüncesi ile yer değiştirmiş…

Brenna Huckaby 1996 yılında Lousiana’da doğmuş.

Kendisini bildi bileli spor yaptığını ve 13 yaşına kadar jimnastik ile uğraştığını söylüyor.

 

Brenna 13 yaşındayken dizinde zorlanmasına sebep olan bir ağrı başlamış.

Antrenmanları ve katıldığı yarışmalarda kendisini acı içinde bulan Brenna bunun geçici bir sakatlık olduğunu düşünüyormuş.

 

Bir yılın sonunda ise bu durumun normal olmaktan çıktığını düşünen annesi,

View this post on Instagram

Adaptive snowboarding is about adapting to the changes. My first heat (semi finals) I was unable to race because my prosthetic leg broke while I was in the start. We assumed I was unable to race for the rest of the night so I had my teammate @brittanicoury take her time to grab my spare leg (from my hotel room). Less than 5 minutes before the next heat they told me I could race for third. I hadn’t even received my spare leg. In less than 2 minutes we had my leg put together, tightening bolts while I was in the start gate. Within seconds I was racing. Dumbest thing I’ve ever done, but coolest. This is what adaptive sport is about. It’s incredible how lucky I am to have a supportive crew behind me helping me out. I raced extremely conservative unsure of what my leg was going to do, but I’m proud of myself for rolling with the punches! Awesome day and I look forward to Korea (where I will have a spare leg ready to go). I have the best pit crew in the world. Thanks @brittanicoury @lane.clegg and @monstermikeschultz for being a huge help! Congrats @cecilehernandezcash @nicoleroundy @amypurdygurl for y’all podiums! Thanks @cecilehernandezcash for your words! I was really looking forward to getting in the gate with you! Keep going fast and let’s get this leg fixed so we can race again!

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Brenna’yı doktora götüyor ve doktorlar biyopsi yapılmasına karar veriyor.

 

Bir yıl boyunca kendisini geride tutan şeyin kanserli bir tümör olduğunu öğrenen Brenna,

Tanı konulduktan iki gün sonra kemoterapi tedavisi görmeye başlamış.

 

Kemoterapiye cevap vermeyen dizindeki tümörün büyümeye devam etmesi ise,

Doktorları almak istemeyecekleri bir karara sürüklüyor: Brenna’nın sağ bacağının bir kısmının kesilmesi.

 

Brenna ameliyat günü ile ilgili tüm ailesinin orada olduğunu söylüyor,

View this post on Instagram

3 years ago today my world changed. I went from worrying about perfecting my beam routine to worrying about if I could walk again. 3 years ago today I had an above the knee amputation of the right leg because of a rare bone cancer called Osteosarcoma. There's nothing I hate more than sad people; especially when people are sad for me. November 18,2010 was a day full of laughter.. (until the actual surgery of course) we wrote all over my leg & already started coming up with some clever amputee jokes. I guess what I'm trying to say is no matter how ? your life can get it's all about perspective. sure life was easy with 2 legs but I wouldn't go back because then I would have never met some of the coolest people, I would never have gotten the opportunity to travel the country and world, & I would never have been so dang happy. i just wanted to thank everyone for making these last 3 years special & worth the fight. ??

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Bacağının kesilmesi haberinin kendisi ve herkes için iyi olduğunu çünkü bu sayede yaşayabileceğini ve kanseri atlatabileceğini düşündüğünü ve herkesin heyecanlı olduğunu ekiliyor.

 

Bu inancı içinde Brenna ameliyattan sonraki gün annesine;

Artık kanser olmadığını dile getirmiş.

 

Gerçekten artık hayatını geri kazanmış olması düşüncesi ise altı ay sonra birden yıkılıvermiş.

View this post on Instagram

7 years ago to this day I had an amputation. This picture isn’t easy for me to share. ( I also apologize for the long caption, this just needs to be said ?) After a failed attempt at chemotherapy, a tumor that grew rather than shrank, and hours of crying the decision to amputate my leg was made. We decided amputation was the only necessary way for me to have a quality of life… or a life in general… Can you imagine that? Cutting off a necessary tool on your body in order to live a better life? Whhhaaaa? How? I had to trust people I didn’t know to help make a life changing decision. I had to trust my doctors and family that amputating my leg was going to give me a life beyond cancer. It wasnt easy. I was a fourteen year old high school student and gymnast. In my mind boys would only like me if I had legs just as legs were needed to be a professional athlete. These things were all I cared about(eye roll because gross, life is so much more amazing than boys and legs??-like have you seen puppies on the beach?) Anyway, how was I going to make a life for myself without a leg!? Blind faith and cool parents. Thats how. I trusted that life was more about how you take on each situation rather than the situation as a whole. “The human heart plans the way but the Lord directs the steps.” In my case, the steps were a zig zag but holy smokes am I blessed with the direction my life has gone. Medals aside, I feel I have achieved more in my 21 years than most people in their life time. I chose for myself to keep wanting more. I chose to stand up taller each time I fell down. And I chose to accept the help from those that love me to get me through the hardest moments. This is a smidge of the story but I feel I needed to share ❤️ *2010 Brenna next to fellow cancer survivor and overall BA my Aunt Lou #CancerSuck #CancerSurvivor #Live #Fight #Strong #Love #Family #Blessed #Grateful #Anniversary #Cancer #Women #Sick #Health #Balance #Goals #Life #Laugh #Pray #Push #Faith #MomLife #Share #Amazed #Athlete #Motivate #Inspire #Unstoppable

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Brenna jimnastiğin onu mutlu ettiğini ve tüm hayatının jimnastik olduğunu dile getiriyor.

 

Ancak ameliyat sonrası geçen altı ay hiç kolay olmamış ve yokluğunu hissettiği hayatını,

View this post on Instagram

#Throw back to my first prosthetic leg and photoshoot. I wouldn't be where I am today without the sacrifices my parents made. They sacrificed their time, money, and relationship to get me smiling and loving life again. In 2013 my mom and dad made the courageous decision to move me to Utah to start this pea of a dream. I wanted to be a Paralympian, even though I had been on snow a handful of times. My mom moved to Utah by herself, found a job as a nurse, and moved into a basement apartment. 3 months later I joined her and invested myself into my career. Now that I'm a mom, I understand the love of a mother and sacrifices that I have to make but my parents went above and way beyond that. I am tearing up thinking about it. I hope that when the time comes I can be strong enough to sacrifice myself the way my parents did. #CancerSurvivor #Amputee #Osteosarcoma #Bald #Cancer #Survivor #BeforeTheDreamWasADream #VulnerableMoments @nbcolympics @usparalympics @teamutahsnowboarding @teamusa @hestragloves @biodapt

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Yani jimnastiğin yerini doldurması gerektiğini anlamış.

 

Snowboardla tanışmasını sağlayan kişinin ise tedavi sonrası,

Kendisini ve diğer ampüte çocukları kayak yapmaya gönderen doktoru olduğunu söylüyor.

 

Burada kayak yerine kendisine snowboardu seçen Brenna,

View this post on Instagram

Little did I know this was the last gymnastics competition I would compete in. I remember this like it was yesterday; my coaches were constantly criticizing my bent knee in the back. I tried everything to straighten it, from sitting in front of the clock extending my knees till I couldn't walk to having people sit on them till they were straight. I had no idea it was a tumor blocking my range of motion. * * A short few months after this meet I would be putting together my next year's routine. I was SO excited, but my mom wanted to get my knee pain checked by a professional. I had no idea the routine I put together would never be seen. * * Gymnastics was my life. Gymnastics was my passion and it was my everything. I say this now without sadness. I'm happy for my was. It was exactly what I needed at that time in my life. It was my outlet. I am so grateful for those days, and I'm even more grateful for my new outlet of snowboarding. I know gymnastics provided the tools I needed to be successful in my current sport. * * No matter what life throws in your way, keep going. Keep pushing and keep riding. You may not see it now, but there's a light at the end of that tunnel. It may be a different light than you're used to, and that's okay because you'll find yourself again and you'll come back better and stronger than before. Passions change as life does and that my friends is more than okay. What I've found is those changing passions provide tools for your future endeavors. Now here are more pictures of little Brenna ? #NationalGymnasticsDay #gymnastics #passion #nevergiveup #CANcer #cancersucks #cancersurvivor #gymnast #snowboard #push #love #life #limitless #hard #never #give #up #Success #beam #little #tumor #gym #fit #balance #stickit

A post shared by Brenna Huckaby (@bren_hucks) on

Snowboardun denge tahtasını anımsatmasının onu çok heyecanlandırdığını söylüyor. Ampüte bacağı ile birlikte dengede olabildiğini ve snowboarddan keyif alabildiğini görünce ailesi ile birlikte yepyeni bir karar alıyorlar.

 

Brenna Huckaby annesi ile Utah’a taşınıyor. Babası ise Lousiana’da kalmaya devam ediyor…

Burada spor eğitimine devam eden ve snowboard yapan Brenna 2015’te katıldığı ilk yarışmada 1 altın 1 de gümüş madalya kazanıyor.

 

2016’da yarışlara doğum yapmak için bir süre ara veren Brenna

2017’de 2 altın madalya ile takıma geri dönüyor.

 

Son olarak geçtiğimiz ay PyeongChang 2018’de,

Katıldığı 2 kategoriden 2 altın madalya ile ayrılan Brenna paralimpik dünya şampiyonu ünvanını kazanıyor.

 

Genç sporcu başarıları ile oldukça dikkat çekmiş,

Brenna, Sports Illustradted dergisinin çekimlerine katılmış olan ilk paralimpik sporcu. Ayrıca Parents dergisi ve SELF Magazine’de de yer almış.

 

Sadece 22 yaşında olmasına rağmen inanılmaz bir özgüven ile hayatını tekrar kazanmak için,

Snowboarda sıkı sıkıya sarılan Brenna Huckaby, kendisinin içine düştüğü girdaptan çıkış yolunu bu olduğunu söylüyor.

 

Brenna herkesin birtakım sorunların altında ezildiğini,

İster yeni bir iş, ister yepyeni bir hayat şekli olsun kendi çıkış yollarını bulup ona sımsıkı sarılmalarını söylüyor.

1.5 Yılda Ameliyatsız ve Antrenörsüz 137 Kilo Veren Lexi Reed’in İnanılmaz Değişimi

Reklam

En Çok Yapılan 8 Önemli Beslenme Hatası

0

Tıpkı antrenman konusunda olduğu gibi sağlıklı beslenme de temel bilgilerden fazlasını gerektiriyor. Artık bol yağda kızartılmış patatesin kaya gibi bir karın bölgesinin istediği son şey olduğunu çok iyi biliyorsunuzdur. Peki, günlük beslenme alışkanlıklarınızın içine sinsice girmiş olan, tehlikeleri daha az bilinen beslenme tuzaklarından haberdar mısınız? Örneğin çok hızlı yemek başlarda problemli gözükmese de zamanla vücudunuzu yontulmuş yerine pelte gibi gösterir.

Çoğumuzun Farkında Olmadan Yaptığı 8 Beslenme Hatası:

1.Kafanıza Göre Alıyorsunuz

Journal of Consumer Research dergisinde çıkan bir rapor, alışveriş listesi yerine kafalarına göre alışveriş yapan tüketicilerin daha çok abur cubur satın aldıklarını gösteriyor. Bunun sebebi ise marketlerin duygularınızı ele geçirecek şekilde düzenlenmiş olması. Alınacaklar listesi olmadan markete girdiğinizde, kendinizi girerken aklınızda olmayan ve muhtemelen abur cuburla dolu bir sepetle kasada beklerken bulabilirsiniz.

Ne Yapmalı: Sağlıklı yiyecek ve atıştırmalıklarınızı planlayıp almayı düşündüğünüz yiyecekleri bir listeye yazın ve listenin dışına çıkmayın. Bu taktik cebinize de dosttur.

2. Nefes Almadan Yiyorsunuz

Aşırı acıktığınızda hızlı yemek yemek adeta içgüdüseldir. 2013 yılında İngiltere’de yapılan bir çalışma, lokmalarını en az 30 saniye çiğneyen insanların, hızlı yiyenlere nispeten ertesi gün yarı yarıya daha az şekerli yiyecek tükettiklerini keşfetti. Araştırmacılar, yavaş yemek yemenin insanları daha uzun süre tok hissettirdiğinden sonrasında daha az miktarda sağlıksız yiyecek tüketmelerini sağladığını söylüyor.

Ne Yapmalı: Her lokmadan sonra çatalı bıçağı bırakıp ağzınızdakini iyice çiğneyin. Lokmayı yutmanız ne kadar uzun sürerse yediğinizden o kadar çok tatmin olursunuz. Sadece gereksindiğiniz kadar yemiş olup abur cubura olan iştahınızı da köreltmiş olursunuz.

3. Geç Vakitte Yemek Yiyorsunuz

Çok geç vakitte dondurma yiyorsanız iyi yapmıyorsunuz. Ancak İsrailli bilim adamları orta kıvamda beslenme kaçamağı yapmanın faydalı olduğunu belirtiyor. Yüksek proteinli, yüksek karbonhidratlı kahvaltılarına kurabiye, pasta ve dondurma gibi görece kötü yiyecekler ekleyen katılımcılarda daha az yağ depolandığı ve gün içerisinde daha az tatlı istedikleri görüldü. Beslenme kaçamağınızı günün erken vakitlerinde yaparak, sabahları daha aktifken gün ilerledikçe hızı düşen metabolizmanızı manipüle edebilirsiniz. Veya en azından erken vakitlerde yediğinizde aldığınız kalorileri tüketmek için daha çok zamanınız oluyor.

Ne Yapmalı: Kahvaltıda dolu dolu pasta yiyin demiyoruz ancak gün içerisinde tatlı krizleriniz oluyorsa madem, günün ilk yemeğinde tatlı ikmali yapmanız daha akıllıca olacaktır. Bu bir ısırık çikolata, ufak bir kurabiye veya ince bir pasta/kek dilimi olabilir.

4. Dikkatsiz Besleniyorsunuz

Yemek yerken aklınız başka bir yerdeyse haberiniz olmadan beslenme düzeninizi bozuyor olabilirsiniz. Tipik bir örnek verelim: American Journal of Preventive Medicine dergisinde çıkan bir incelemeye göre, yemek yerken TV izleyen insanlar daha büyük porsiyonlarda yüksek kalorili gıda ve içecek tüketiyorlar. Dahası, Bristol Üniversitesi araştırmacıları, bilgisayar oyunu oynarken yemek yiyenlerin, yemeğine odaklanarak yiyenlere nispeten yemekten 30 dakika sonra yenen tatlıda iki kat daha fazla kalori tükettiklerini buldu. Yediğinize odaklanmadan yemek yediğinizde ne ve ne kadar yediğinizin farkına varmadan yersiniz. Ayrıca TV izlerken veya bilgisayar başındayken yenen yemekler daha az akılda kalıyor ki bu da daha çabuk acıkmanıza yol açabiliyor.

Ne Yapmalı: Yemeğe vakit ayırmayı bir öncelik olarak görün. Yani sadece yemek yemekle ilgilendiğiniz, e-postalara, haberlere bakmadığınız bir zaman dilimi! Yemeğinizi yemek masasında veya işteyseniz yemekhanede yiyin, koltukta veya bilgisayar başında değil.

5. Çok Streslisiniz

Spor salonunda kaslarınızın stres altında kalması iyi bir şeyken, olay sağlıklı beslenmeye geldiğinde stres istenen en son şeydir. Journal of Cognitive Neuroscience dergisinde çıkan yeni bir raporda, bilim adamları olumsuzluk ve stresi arttıran cümleler okuttukları gönüllü katılımcılara pasta ve hamburger gibi yüksek kalorili yiyecek fotoğraflarına bakarken bu katılımcıların beyinlerini taradılar. Beyinde, keyifle sağlıksız yiyecekleri aynı şekilde algılayan kısmın deniz feneri gibi yanmaya başladığını gördüler. İşleri zamanında yetiştirememek, faturaları ödeyememek gibi stresli durumlar, stres altındaki beyninizin ödül kısmını kontrol altına alan bir senaryo yaratarak beslenme düzenini baltalayan yiyecekleri tüketmeyi normal göstermeye başlıyor.

Ne Yapmalı: Stresli zamanlarda sizi sağlıksız tercihlere itecek durumlardan uzak durmaya çalışın. Öğle vaktinde yürüyüşe çıkmak veya akşam işten sonra spora gitmek sizi rahatlatacak ve sağlıksız yemek yemekten alıkoyacaktır. İşyerinizde havuç veya badem gibi sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun ve sıkıldığınızda bunları yiyerek yoldan sapmamış olun. Ayrıca evinizde bu tür yiyecekleri bulundurmayın. Gidip alma zahmeti sizi bir nebze de olsa durdurabilir.

6. Atıştırmalığın Ucunu Kaçırıyorsunuz

Düzenli aralıklarla yemek yemek bir sağduyudur ancak ucunu kaçırırsanız zararları beklenmedik olabilir. Son dilim mısır patlağını da yiyeyim bari, bir dilim daha kek yesem kim anlayacak, dur ağzıma bir tane daha kraker atayım, tabakta kalmasın, yazık gibi bahaneler… Bu tür masum gözüken ama dikkatsiz beslenme alışkanlıkları toplamda size pahalıya patlayabilir. Kendinizi kısıtlamayı bilin!

Ne Yapmalı: Yağsız bir vücut hedefinizde kararlıysanız, bunu başarmanın en etkili yollarından biri de yediklerinizi teker teker bir beslenme günlüğüne kaydetmektir. American Journal of Preventive Medicine dergisinde çıkan ve 1.700 katılımcıyla yürütülen raporda, yediklerini not etmeyenlere nispeten, gün içerisinde yediklerini tek tek yazanların iki kat daha çok kilo verdikleri görüldü. Beslenme günlüğü yediklerinizi unutma ihtimalini de ortadan kaldırarak nerelerde hata yaptığınızı görmenin akıllı bir yoludur.

7. Az Yağlı Etiketine Kanıyorsunuz

“Az yağlı” veya “yağsız” etiketiyle paketlenen gıdalar bel bölgenizde yarardan çok zarara yol açabilir. Appetite dergisinde çıkan 2013 tarihli bir çalışmada, deneklere farklı durumlarda aynı yiyecekler verildi. Yiyecekler aynı olsa da, katılımcılara kimisinin diğerinden daha yağsız veya daha kalorisiz olduğu söylendi. Araştırmacılar, erkeklerin az yağlı olduğu söylenen yiyeceklerden %3 daha çok yediğini gördüler. Bu tür bilgilerle etiketlenen yiyecekler kişiyi normalden daha çok tüketmeye itebiliyor. Tüketici aşırı tüketimden çekinmeyerek, yağsız yedikleri için ardından da daha çok yemek yiyebiliyorlar.

Ne Yapmalı: Gıda üreticileri kurabiye, salata sosu, fıstık ezmesi ve meyveli yoğurt gibi işlenmiş gıdalara “az yağlı” etiketi eklediklerinde aslında kaybolan tat boşluğunu doldurmak için ekstra şeker ilave ediyorlar. Yani az yağlı bir kek yediğinizde aslında normal kekteki şekerden daha çok şeker tüketmiş oluyorsunuz. Bu tür gıdaları olmaları gerektiği gibi ve makul porsiyonlarda tüketin (sade yoğurtta %2 yağlı ve doğal yer fıstığı ezmesinde tam yağlı gibi). Ayrıca bu tür gıdalardaki yağlar, açlık hissini de yatıştırarak daha sık yemenizi de önleyecektir.

8. Sofrada Abartıyorsunuz

Hamburgeciyi atlatıp sağlam bir aile restoranında oturarak iyi yaptığınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. American Journal of Preventive Medicine dergisine çıkan yeni bir çalışmaya göre, büyük aile restoranlarındaki yemeklerde, fast-food restoranlarındaki yemeklerden daha çok kalori bulunuyor. Neden mi? Büyük aile restoranlarında porsiyonlar genelde daha büyük olur. Journal of Consumer Research dergisinde çıkan bir rapora göre ise bu tür restoranlarda insanlar daha sağlıklı yediklerini düşündüklerinden daha çok yiyorlar.

Ne Yapmalı: Kendin pişir, kendin ye! Restoranlar kalori kuyusudur. Yağını azaltarak pişirdiğiniz yemekler, hazırladığınız atıştırmalıklar sayesinde ne ve ne kadar yediğinizi takip edin. Dışarıda yediğinizde ise menülerinde kalorilerin yazıldığı restoranlara gitmeye çalışın. Bir oturuşta kaç kalori alacağınızı önceden bilin.

Fitness Hedeflerinize Ulaşmak İstiyorsanız Bu Beslenme Tavsiyelerini Duymalısınız!

Reklam

Ağız Sağlığınızda Tehlikelerden Uzaklaşmak İçin Uygulayabileceğiniz 3 Yöntem

0

Ağız sağlığı ve vücut sağlığı arasındaki yakın ilişki uzun zamandır bilinmektedir. Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Altan Köran, ağız sağlığının günlük hayatı direkt etkileyen psiko-sosyal etkileri haricinde, vücut sağlığındaki önemini anlattı.

“Ağız içerisindeki çürüklerin, diş kayıplarının ve dişeti hastalıklarının diyabet ve kalp hastalıkları gibi pek çok farklı hastalıkla bağlantılı olduğu gösterilmiştir. Yani sağlıklı diş ve diş etlerine sahip olmamızın aynı zamanda genel vücut sağlığımıza da katkıları vardır” diye belirten Köran, “Ağız sağlığının korunmasında düzenli ve doğru yapılan ağız bakımı ve bu amaçla doğru bakım ürünlerinin kullanılması kilit bir öneme sahiptir” diye konuştu.

Ağız Sağlığınız İçin 3 Önemli Faktör:

1. Doğru Diş Fırçası Önemli

Diş fırçası, ağız bakımında mekanik temizlik sağladığı ve diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının başlıca nedeni olan plağı uzaklaştırdığı için ağız bakımının olmazsa olmazıdır. Ancak doğru diş fırçası seçimi ve bu fırçanın doğru tekniklerle kullanılmasının da önemli olduğunu vurgulayan Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Altan Köran, “Bu amaçla özellikle diş hekiminiz tarafından ağız sağlığınız ve ihtiyaçlarınız gözetilerek size önerilen diş fırçalarını yine size önerilen tekniklerle kullanarak ağız bakımınızı optimize edebilirsiniz. Genellikle sağlıklı diş etine sahip hastalarda orta sert diş fırçaları önerilirken, hassasiyet şikayeti olan ya da dişeti çekilmeleri olan hastalarda yumuşak diş fırçaları önerilebilmektedir” dedi.

2. Şarj Edilebilir Fırça Kullanın

Her konuda olduğu gibi ağız bakım ürünlerinde de yenilikler olmakta ve teknoloji bu alandaki etkinliğini gün geçtikçe daha fazla hissettirmektedir. Farklı dizaynlarda ve etkinlilerdeki manuel diş fırçalarına alternatif olarak geliştirilen şarj edilebilir diş fırçaları, hem hastalar hem de hekimler tarafından gün geçtikçe daha fazla tercih edilir olduğunu söyleyen Köran, “Titreşimli-dönme hareketine sahip şarj edilebilir diş fırçası teknolojisinin plağı uzaklaştırmada ve diş eti iltihabını azaltmada manuel diş fırçasından üstün olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Ancak şarj edilebilir diş fırçalarında da fırça başlığının hasta ihtiyaçlarına uygun olacak şekilde seçilmesi önemlidir” diye ekledi.

3. Florlu Diş Macunlarını Tercih Edin

Diş fırçalarıyla elde edilen mekanik temizliğin bazı kimyasal ajanlarla desteklenmesi de gerekmektedir. Diş macunlarının da seçimi yine hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Bu amaçla kullanılan diş macunlarının içeriğindeki florla ilgili son zamanlarda özellikle sosyal medyada çıkan bazı yazılar kafa karışıklığına neden olmaktadır” diyen Köran, “Florun diş çürüklerini engelleyici etkisi bilimsel olarak yıllar önce kanıtlanmış bir gerçektir. Hekiminiz tarafından ihtiyacınıza göre belirlenen aralıklarla uygulanan yüzeysel flor uygulamalarının ya da ağız bakım ürünleriyle alınan florun genel vücut sağlığı üzerine olumsuz etkileri bulunmamaktadır. Florsuz macun kullanımıyla florun sağladığı koruyuculuktan mahrum kalındığı unutulmamalıdır” önerisinde bulundu.

Vücut sağlığının önemli bir parçası olan ağız sağlığının korunmasında uygun tekniklerin ve ürünlerin kullanımı elde edilecek sonuçların optimize edilmesinde önemlidir. Bu amaçla kullanılması gereken florlu diş macunu, uygun fırça tipi ile dizaynı ve doğru fırçalama teknikleri konusunda diş hekiminize danışmanız ağız sağlığınız için atabileceğiniz en önemli adımlardan biridir.

Kas Ağrılarınızı Geçirmeye Yardım Edebilecek 3 Yöntem

Reklam

Kinoalı Sebzeli Pilav ile Sağlıklı ve Yüksek Proteinli Bir Öğün Hazırlayın

0

Son yılların popüler yiyeceği kinoayı siz denediniz mi?

Yemesi de pişirmesi de kolay, tadı güzel enfes kinoanın faydalarını da saymakla bitmiyor… Eğer sağlıklı bir mutfağa sahip olmak ve iyi yemekler pişirmek istiyorsanız kinoaya yer vermeniz gerekiyor demektir.

Kinoanın Faydaları İle Kendinizi Şımartın!

Kinoa yüksek protein ve lif oranı ile dikkat çekiyor. Bu da daha uzun süre tokluk hissi ve kaliteli makro besin alımı demektir. Protein ve lif tok tuma özellikleri ile bilinirken lif ayrıca sindirim sisteminizin düzenlenmesinde oldukça faydalıdır. Dolayısıyla daha sağlıklı bir mide ve sindirim için kinoa şarttır.

Ortalama bir bireyin günlük B1, B2 ve B6 vitamin ihtiyacının %10’undan fazlasını kinoa sağlayabilmektedir. Bu sayede kas ve sinir sisteminin normal bir şekilde çalışmasına destek olurken, mide, deri ve göz rahatsızlıklarına karşı etkili olabilir. Ek olarak içerisindeki demir minerali ile hem kemik dokularınıza fayda sağlar hem de b6 vitamininin emilimini kolaylaştırır.

Yani sağlıklı bir öğün tüketmek ve açlığınızı yatıştırmak istiyorsanız kinoa sizin için oldukça ideal bir seçimdir.

Kinoalı Sebzeli Pilav Tarifi (6-8 servis)

Malzameler:

3 bardak haşlanmış kinoa

2 yemek kaşığı zeytin yağı

1 küçük doğranmış beyaz soğan

1 bardak çözülmüş bezelye ve havuç

2-3 yemek kaşığı soya sosu (miktar damak tadınıza bağlı)

1 tatlı kaşığı susam yağı

2 çırpılmış yumurta

2 yemek kaşığı doğranmış taze soğan (isteğe bağlı)

Hazırlanışı:

1. Bir tavayı ya da woku orta ateşte önceden ısıtın. Zeytin yağını dökün. Doğranmış beyaz soğanınızı bezelye ve havucunuzu ekleyip tavada çevirerek hafif pişirin.

2. Sebzeleri tavada bir kenara doğru alın. Çırpılmış yumurtalarınızı yanına eklerin ve spatula ile yumurtaları karıştırın. Yumurtalar pişince sebzeleri de yumurtalar ile birlikte karıştırın.

3. Önceden haşladığınız kinoayı sebzeli karışımın içine ekleyin. Soya sosunu ve susam yağını üstüne dökün. Hepsini iyice pişene kadar karıştırın. Üzerinde son olarak isterseniz taze soğan doğrayıp ekleyebilirsiniz.

İster Tatlı İster Kahvaltı Olarak Tüketebileceğiniz Proteini Bol Vejetaryen Öğün

Reklam

Lat Pulldown Egzersizinin Denemeniz Gereken 6 Versiyonu

0

Bazen en klişe antrenman taktiklerinden biri aslında en faydalısı çıkıyor. Konuştuğunuz her üç antrenör, vücut geliştirici ve kuvvet koçundan biri kesin “Antrenmanda çeşitlilik şart” demiştir.

Haklılar da, hele egzersiz seçiminden bahsediyorsak. Tabii belli bir kas grubu için seçtiğiniz egzersizlerin çeşitliliğinden bahsetmiyoruz. Aynı egzersizde ufacık bir değişiklik yapsanız bile o kasa farklı bir açıdan saldırmış olduğunuzdan, kasın boyut ve kuvvet gelişimini farklı bir şekilde uyarmış oluyorsunuz. Bu yazımızda ufak değişiklikleri dikkate alarak Pulldown egzersizini üzerinde duracağız. Bu egzersiz sırt inşasında en çok tercih edilen egzersiz olup, çeşitlerini kesinlikle fitness programınıza eklemeniz gerekiyor.

1. Wide Grip Pulldown

Belirgin Farkı

Wide-grip (geniş tutuş) Lat Pulldown egzersizi özellikle üst kanat bölgesini hedeflemenizi sağlar. Sonuç olarak da daha geniş bir üst sırta sahip olursunuz.

Yapılışı

Barı omuz genişliğinde bir mesafeyle üstten kavrayın. Makineye oturun, dizlerinizi pede sıkıştırın ve harekete kollarınız başınızın üzerinde açık ve gövdeniz de dik bir konumda başlayın. Dirsekler önde hareket ettirerek, bar üst göğsünüze değene kadar ve sırt kaslarınızı kasarak aşağı çekin, ardından barı yavaşça başlangıç pozisyonuna bırakın.

2. Wide Neutral Grip Pulldown

Belirgin Farkı

Wide (geniş) ve reverse (ters) tutuşların aksine, neutral-grip (nötr tutuş) lat pulldown egzersizinde barı omuz genişliğinizde tuttuğunuzda kanatların herhangi bir bölgesi vurgulanmaz. Bunun yerine Pulldown ile Row karması bir hareket yapmış olur, sırtın hem genişliğini hem de kalınlığını geliştirmiş olursunuz.

Yapılışı

Uçlarına açık mesafeyle (omuz genişliğinde veya biraz daha açık) nötr kavrama aparatları takılmış Pulldown barını Pulldown kablosuna takın. Aparatları kavrayıp oturma pozisyonuna geçin. Gövdenizi hafifçe geri yatırıp orta-üst göğsünüze gelene kadar barı aşağı çekin. Başlangıç pozisyonuna dönüp tekrarlayın.

3. Reverse Grip Pulldown

Belirgin Farkı

Barı üst yerine alttan (süpinasyon) kavradığınızda alt kanat kasları daha çok vurgulanır; alttan kavrandığında eller daha dar bir mesafeyle barın üstüne yerleştirilir. Çoğu kişide alt kanat kasları nispeten dar ve incedir. Reverse-grip (ters tutuş) Pulldown bu iki zayıf noktayı hedefler.

Yapılışı

Pulldown barı dar bir aralıkla alttan kavrayın (30-40 cm). Harekete kollarınız yukarı doğru açık ve gövdeniz de dik bir konumdayken hafifçe geriye yatarak başlayın; bar aşağı inerken yüzünüzü neredeyse sıyırmalı. Orta-üst göğsünüze inene kadar barı alçaltın, ardından yavaşça başlangıç pozisyonuna dönüp tekrar edin.

4. One Arm Lat Pulldown

Belirgin Farkı

Bu egzersizi diğerlerinden ayıran şey, kanatlarda tümel bir denge geliştirilmesini sağlayan tek yönlü yapılış biçimidir. Eğer kanatlardan biri zayıf kalmışsa, one-arm (tek kolla) Pulldown yaparak zayıf kalan tarafı kolayca geliştirebilirsiniz.

Bu egzersizde bir sürü farklı tutuş tutabilirsiniz: avuçlar ileri (önde), size doğru (arka) veya normal.

Yapılışı

Puldown istasyonu kablosuna D kulpu takın. Makineye oturun, tek elinizle barı kavrayın; gövdenizi dik tutup avuçlarınız gövdenizin ortasına dönük şekilde konumlayın (nötr tutuş). Serbest kalan elinizi dizliklerin üstüne yerleştirin. Dirseğinizi sabit tutarak eliniz göğsünüzün hemen dışına gelene kadar barı düz bir çizgide aşağı çekin. Kolunuzu açarak yavaşça başlangıç pozisyonuna dönün. Tekrar edip kol değiştirin.

5. Straight Arm Pulldown

Belirgin Farkı

Uygulaması kolay ve tek eklemle çalışan az sayıdaki sırt egzersizlerinden biri olan Straight-Arm (düz kol) Pulldown hareketi, biceps kaslarınızı tümüyle denklemden çıkararak kanat kaslarını izole eder. Reverse-Grip (ters tutuş) Pulldown gibi tek kolla yapılan versiyonu da alt kanatları hedefler.

Yapılışı

Düz bir barı kablo istasyonunun en üst kısmına takıp istasyona dönerek konum alın. Barı omuz genişliğinde bir mesafeyle kavrayıp tek ayağınızla 30-40 cm geriye adım atın ki istif halindeki ağırlık havalansın. Harekete kollarınızı açarak ancak kilitlemeden başlayın; barı baş hizasına alıp belinizi hafifçe eğin. Kollarınızı açık tutun ve sırt kaslarınızı kasarak barı uyluklarınıza değene kadar aşağı çekin. Kasılmayı 1 saniye bekletip ardından barı yavaşça başlangıç pozisyonuna getirin.

Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu
Piyasadaki En İyi 5 Karnitin
Piyasadaki En İyi 5 Kreatin
Piyasadaki En İyi 5 Arjinin
Piyasadaki En İyi 5 BCAA

6. Close Grip Pulldown

Belirgin Farkı

Pulldown istasyonunda yapılıp devinim rotası aşağı yönde olduğundan teknik olarak Pulldown egzersizi sayılsa da, dar ve nötr bir V-bar kullandığınızda hareket daha çok Row egzersizine dönüşür. Bu sebepten ötürü de özellikle sırt kalınlığına etki eder.

Yapılışı

Makineyi Neutral-Grip (doğal tutuş) Pulldown hareketindeki gibi ayarladıktan sonra dar V-bar kablo aparatını takın. Dirseklerinizi sabit tutarak ağırlığı orta-alt göğüs bölgenize çekin, ardından başlangıç pozisyonuna dönün.

 

https://muscleandfitness.com.tr/farkli-antrenman-stillerini-bir-araya-getirin-gelisiminizi-2-katina-cikarin/

Reklam

Madelaine Petsch’in Uyguladığı Bu Kalça Egzersizini Denemenizde Fayda Var

0

Riverdale dizisini çoğumuz duymuşuzdur. Dizinin başrollerinden biri olan güzel oyuncu Madelaine Petsch son zamanlarda ününe ün katmakta. Petsch, özellikle sosyal medyada aktif olmakla beraber antrenmanlarından da paylaşımlar yapıyor. Özel hoca ile çalışan ve kalça egzersizlerine vakit ayıran ünlü oyuncunun yakın zamanda paylaştığı kalça egzersizini görmenizde fayda var.

Paylaştığı videoda uyguladığı kalça egzersizi için direnç bandı gerekiyor. Egzersizin zorluğundan etkilenen Petsch, videodaki yoruma ‘’Yarın kesinlikle yürüyemeyeceğim.’’ notunu düşüyor.

Bu egzersizin bilinen ismi Glute Kickback with Resistance Band’dir. Bu versiyonunda direnç bandı yerde olan ayak bileğine takılmaktadır. Egzersiz, direnç bantlarının uçları ellerle tutulacak şekilde de uygulanmaktadır. Egzersizi uyguladığımız pozisyondan ötürü core ve gövde kasları da çalışmaktadır. Egzersiz temel olarak Gluteus Maximus kasına odaklıdır. Bununla beraber Hamstring kasları başta olmak üzere bacak kaslarını da çalıştırmaktadır. Dengeyi sağlama amaçlı olarak birçok kas grubu aktiftir.

Uygulanışında dizler, ayaklar ve eller yerde olacak şekilde başlangıç pozisyonumuzu alıyoruz. İki tarafında da tutma kısmı bulunan bir direnç bandını alıyoruz. Dirseklerin hafif bükülü, kalçanın dizlerle aynı hizada olması önemli. Hareket mantığı da bir bacağımız sabit iken, diğeri ile arkaya itiş hareketini uygulamak üzerinedir.

Bu pozisyonda sabit olan dizinizde ekstra baskı ya da ağrı hissediyorsanız, dizinizin altına ekstra bir mat ya da yumuşak bir şey koyabilirsiniz. Diziniz ile ilgili rahatsızlığınız var ise de egzersizi uygulamadan önce bir doktora ya da fizyoterapiste görünmenizde fayda var. Ayak bileğinizde ağrı hissetmeniz durumunda ise direnç bandını kullanmadan egzersizi yapın. Ancak gerçekten zorlanmayı ve etkiyi görmek istiyorsanız direnç bandını kullanmalısınız. Bu sayede kuvvet ve stabilizasyon gelişimine katkısını göreceksiniz.

Benzer Egzersizler

– Straight Leg Kickback

– Fire Hydrant Exercise

– Side Lying Leg Raise

 

Ariel Winter’ın Kalça Antrenmanlarındaki Vazgeçilmez Egzersizi!

Reklam

Zerdeçalın Daha Önce Duymamış Olabileceğiniz 13 Faydası

0

Zerdeçal, antioksidan ve antienflamatuar etkilerinin yanı sıra, sağladığı sıra dışı faydaları sizleri bir hayli şaşırtacak. Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli, zerdeçaldan gelen 13 faydayı anlattı.

Zerdaçalın 13 Faydası

1. Ağrı kesici ve yaraları iyileştirici:

Stanford Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre zerdeçalın etkin maddesi “curcumin”, ağrı kesici özelliklere sahip. Rendelenmiş zerdeçalı biraz suyla karıştırıp püre haline getirdikten sonra yanıkların ve kesiklerin üzerine sürebilirsiniz.

2. Antimikrobiyal: 

Açık yaralarınızda kullandığınız zerdeçal püresi, mevcut mikropları öldürüyor ve potansiyel mikroplar için bir bariyer görevi görüyor.

3. Reflüye iyi geliyor:

Zerdeçal, mide asitlerini yatıştırıyor ve reflü ağrılarını dindiriyor. Ancak, tok karnına alınması gerekiyor. Aç karnına alınan zerdeçal tam aksine reflüyü tetikliyor.

4. Kemik kırıklarının iyileşmesini hızlandırıyor:

2,5 cm’lik bir parça zerdeçal eklenmiş 1 bardak süt, 15 dakika kaynamadan pişirilir. Bu sütün içilmesi, kemik kırıklarının iyileşmesini hızlandırıyor.

5. Depresyon tedavisinde kullanılıyor: 

Curcumin maddesinin antioksidan ve nöro-protektif özellikleri, anksiyete ve stresi azaltıyor.

6. Hafızayı güçlendiriyor:

Curcumin maddesinin nöro-protektif özellikleri, hafıza sorunları yaşanmasının engellenmesinde yardımcı.

7. Morfin içeren ilaçların yan etkilerini azaltıyor: 

Yan etkileri azalttığı gibi, morfin içeren ilaçlara karşı, kullanıcıların tolerans geliştirmesini de önlüyor.

8. Nezleye iyi geliyor: 

Zerdeçal, yüzyıllardır nezle tedavisinde kullanılıyor.

9. Nikotinin ciğerlere verdiği zararı azaltıyor: 

Zerdeçal, sigara içenlerin ciğerlerinde görülen şişlikleri azaltıyor. Tabii en iyisi hiç içmemek.

10. Alkolün vücutta yarattığı tahribatı azaltıyor: 

Antioksidan özellikleri sayesinde alkol kullanımı sonrası alınan zerdeçal, karaciğeri rahatlatıyor.

11. Adet sancılarını azaltıyor:

Zerdeçalın ağrı kesici ve antienflamatuar özellikleri, adet sancılarının azalmasında da etkili.

12. İdrar yolu enfeksiyonlarında etkili:

Curcumin maddesinin antimikrobiyal özellikleri, idrar yolu enfeksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı oluyor.

13. Egzama tedavisinde yardımcı:

Curcumin, egzama kaşıntısını azaltıyor.

Yedikçe Yiyesiniz Gelecek Proteini Bol Enfes Cheesecake Tarifi!

Reklam

Farklı Antrenman Stillerini Bir Araya Getirin Gelişiminizi 2 Katına Çıkarın

0

Farklı antrenman stillerini bir araya getirmek gelişiminizi ikiye katlayabilir!

Yazan: Greg Merritt

CrossFit bir 21. yüzyıl heyecanı olabilir ancak farklı antrenman yöntemlerini harmanlamak kesinlikle yeni bir yaklaşım değil. Spor salonu müdavimleri Muscle Beach’in yolunu aşındırdığı zamanlarda bile powerlifting, boks, Olimpik kaldırış ve koşuyu geleneksel vücut geliştirme set ve tekrarların arasına yediriyorlardı. O zamanlar buna “bütünsel”, yani holistik deniyordu. Bugünün sporcuları da antrenman programlarına farklı teknikleri katarak kazanımlarını arttırabilirler. Antrenmana bütünsel bir yaklaşım geliştirmek kas inşasına, yağ yakmaya ve güç edinimine olan odağınızın ufkunu genişletebilir ve hatta el çabukluğunuzu ustalaştırabilir. Ne de olsa 2017 yılındayız! Yeni bir şeyler denemenin tam vakti.

Bütünsel Yaklaşım

Büyümenin en iyi tekrar aralığı 8-12 olarak kabul edilirken hareketler aynı aralıkta genelde 3 ilâ 4 set halinde tamamlanır. Ama büyümenin tek yolu bu değil! Açıkçası antrenmandan antrenmana aynı set ve tekrar aralığını uygulamak bir zaman sonra gelişime ket vurabilir. Farklı farklı stil ve tekniklerin antrenmana yedirilmesi anlamına gelen bütünsel antrenman, motivasyonunuzu canlı tutarken kaslarınızın gelişmesini hızlandırır. Bunların yanında da basketbolda sıçrama becerinizi veya futbolda hızlı manevra becerinizi geliştirmenize de olanak sağlar. Bütünselin üç yöntemi vardır.

1. Döngülü Çalışma

Antrenman stilinizi belli aralıklara değiştirebilirsiniz. Örneğin, bir hafta pliometrik hareketler yaparken, sonraki iki hafta güç çalışması, sonraki haftalarda ise geleneksel set ve tekrarlar uygulayabilirsiniz. Bu bölümlerin her biri, bir döngü anlamına geliyor. Antrenman gurusu Neil Hill tarafından yaratılan Yoda 3 Training (Y3T) yöntemi, üç hafta boyunca üç döngü uygulatıyor: Birinci hafta ağır birleşik hareketlere yoğunlaşıyor. İkinci hafta orta ağırlıktaki birleşik ve izole hareketler üzerinden ilerliyor. Üçüncü hafta ise yüksek tekrarlara odaklanıyor. Bütünsel döngüler antrenmanınızı 1-4 hafta süresinde, her biri farklı bir antrenman yaklaşımını uygulayan bölümlere bölerek zihnen ve bedenen işinizi kolaylaştırıyor.

2. Aşamalı Split

Çalışma stilinizi, antrenman bazlı da değiştirebilirsiniz. Ancak antrenmanlarınızın birbiriyle çarpışmaması için yaklaşımınızı iyi hesap edin. Splitinizi, vücut bölümleriniz farklı haftalarda aynı stildeki döngüyle ilerleyecek şekilde aşamalı hale getirin. Örneğin, bir gün bacak çalışması için güç antrenmanı yaparken ertesi gün sırt çalışması için yüksek tekrarlı bir antrenman yapın. Bir sonraki haftada bunun tersini yapın. Verdiğimiz aşamalı split örneği dört haftada her kas grubu için farklı bir antrenman stilini içeriyor. (Bu splitte, HIT yüksek yoğunlukta olup yüksek tekrar 15 ilâ 25 oluyor; güç dört ilâ sekiz tekrar olurken orta, sekiz ilâ 12 tekrar oluyor.)

Piyasadaki En İyi BCAA Takviyeleri
Piyasadaki En İyi Gainer Takviyeleri
Piyasadaki En İyi Kreatin Takviyeleri
Piyasadaki En İyi Pre-Workout Takviyeleri
Piyasadaki En İyi Protein Tozu Takviyeleri

Pliometrik Kutuya Sıçrama

Atlama yüksekliğinizi arttırmak için sıçrarken kollarınızı yukarı savurun.  Önce topuklarınızla değerek yumuşak bir iniş yapın ki eklemleriniz incinmesin. İnişiniz çok sert oluyorsa kutunun yüksekliğini düşürün.

Leg Extension

Yüksek tekrarlı setleri leg extension gibi tek eklemli hareketlerle eşlemek daha akıllıcadır. Bunu antrenmanınızın bitiminde yapmaya bakın ki hack squat ve kutuya sıçrama gibi daha yorucu hareketleri yapmadan önce tükenmeyin.

Bütünsel Aşamalı Split

GÜN KAS GRUBU 1. HAFTA 2. HAFTA 3. HAFTA 4. HAFTA
Pazartesi Quads/Hams HIT Yüksek Tekrar Güç Orta
Salı Göğüs/Triceps Yüksek Tekrar Güç Orta HIT
Perşembe Sırt/Biceps Güç Orta HIT Yüksek Tekrar
Cuma Omuz Orta HIT Yüksek Tekrar Güç

 

Bütünsel Tüyolar

  • Döngülerinizi, splitlerini ve antrenmanlarınızı akıllıca düzenleyin. Stratejinizi akıllı telefonunuzda tutun.
  • Kardiyo da bütünsel olabilir. Aynı antrenmanda birden çok makine kullanın ve/veya depar aralıkları, yüzme, ağır bir torbayı yumruklama, basketbol veya çeviklik merdiveni kullanma gibi mekanik olmayan aktiviteleri antrenmanınıza katın.

Bütünsel Prensipler

  • Çeşitlilik, yoğunluğunuzu ve odağınızı canlı tutar.
  • Bütünsel antrenman, güç ve sürat idmanlarını vücut geliştirme programınıza harmanlamanın iyi bir yöntemidir.
  • Ayrıca vücut geliştirmenin yanında futbol veya kikboks gibi farklı atletik faaliyetler yapanlar için idealdir.
  • Spor halatları, kutuya sıçrama ve süratli şınav gibi pliometrik hareketler, vücut gelişiminizi destekler.

Bütünsel Bacak Antrenmanı

HAREKET SET TEKRAR
Pliometrik Kutuya Sıçrama 2 10
Pliometrik Kutu Squat 2 10
Leg Extension 2 10-12*
Leg Press 2 10-12*
Leg Adduction 2 100**
Hack Squat 2 100**
Kızak İtme 2 50 m

 

*Tüm antrenman setleri failure noktasına götürülüp bir veya iki ısınma setinden sonra yapılır.

**100 tekrara ulaşmak için gerektiği kadar drop yapın.

3. Bütünsel Antrenman

İleri seviye sporcular hareketten harekete, hatta setten sete antrenman stilini değiştirebilirler. Döngülü ve splitli bütünsel yöntemlerde, bütünsel antrenmanlar iyi planlanmalıdır. Geçiştirmeyin. Bir stili diğerini tamamlayacak ve tüm stiller bir araya geldiğinde tek bir tanesinden verimli olacak şekilde seanslarınızı planlayın. Örnek bacak rutinimiz, bunu pliometrik hareketlerle başlayıp (kutuya sıçrama, patlayıcı kutu squat) kasların şişmesi ve yorulması için yüksek tekrarlarla (leg adductions, hack squat) ilerleyerek başarıyor; alanı ve ekipmanı olanlar içinse işlevsel bir hareketle (kızak itme) bitiyor. Bu tipte bir rutin, sürat, güç, kas boyutu ve işlevsel beceriler gibi birden çok hedefe yoğunlaşmanızı sağlayabilir.

Kaynak: M&F 2017, Nisan

https://muscleandfitness.com.tr/temel-crossfit-hareketleri/

Reklam