Fit Hub Blog Sayfa 105

Soğanın ve Soğan Suyunun Bilimsel Olarak Kanıtlanmış 6 Süper Faydası

0

Mutluluk gözyaşlarınızı alalım, çünkü soğanla ilgili muhteşem haberlerimiz var!

Annelerimizin küçüklüğümüzden beri “doğal antibiyotik” deyip deyip yedirdiği, her yemeğe bol bol kattığı, çeşit çeşit salatasını yaptığı soğan gerçekten de sofranın her yerine konmayı kabul ediyor.

Aslında tahmin edemeyeceğiniz kadar uzun bir geçmişe ve sevgiye sahip olan bu sebzeyi ilk olarak milattan önce 5000 yılında görüyoruz. Arkeologlar eski Mısırlıların, katmanlı ve yuvarlak yapısından dolayı soğanı kendilerine sonsuzluğun simgesi olarak seçtiklerini ve soğana tapındıklarını söylüyor. Daha yakın bir zaman olan orta çağda ise, iyi hizmet ve malların karşılığında ödemenin soğan ile yapıldığını ve insanların hediye olarak birbirlerine soğan verdiklerini görüyoruz. Yani soğan hep kıymetli olmuş.

Aşağıda bilim insanlarının soğan üzerinde yaptıkları araştırmalar sonucu buldukları 6 faydayı sizinle paylaşıyoruz.

Soğanın 6 Bilimsel Faydası:

1. Antioksidan Bakımından Çok Zenginler

soganin-faydalari-ve-sogan-suyu-zayiflatir-mi

Vitamin ve mineraller soğanın içinden taşıp dökülüyor diyemeyecek olsak da antioksidan bakımından soğan, tüketebileceğiniz en iyi sebzelerin başında geliyor. 1 orta boy soğanda yaklaşık olarak 44 kalori bulunuyor. Bu orta boy soğan ayrıca günlük c vitamini ihtiyacınızın yaklaşık %20’sini ve günlük B6, folat, potasyum, manganez ihtiyaçlarınızın %5 ile %10 arasında miktarını karşılıyor. Ancak soğan, quercetin dahil olmak üzere anti inflamatuar etkiye sahip olan antioksidanlardan çeşit çeşit ve bol miktarda bulunduruyor. Özellikle soğanın dış katmanları antioksidan açısından çok zenginler.

2. Kansere Karşı Koruma Sağlayabiliyorlar

American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışmaya göre, araştırmacılar İtalya ve İsviçre’de insanların ne sıklıkta soğan ya da soğangillerden (allium bitkileri- sarımsak vb.) tükettiklerini incelemiş. İnceledikleri gruplar içerisinde, daha düşük kanser oranı ile daha çok tüketilen soğan benzeri bitki miktarı arasında bir bağlantı görülmüş. Yani ne kadar çok soğan ya da sarımsak tüketirseniz, kanser riskinizi o kadar çok azaltabilirsiniz.

3. Kemik Yoğunluğunu Arttırabiliyor

soganin-faydalari-ve-sogan-suyu-zayiflatir-mi

Burada özellikle kadınları ilgilendiren çok önemli bir araştırma var.

Menopoz öncesi ve sonrasının bakıldığı 50 yaş ve üzeri bir grup Kafkas kadında soğan tüketimi ve kemik sağlığı arasında bağlantı bulunmuş. Araştırmaya göre soğan tüketimi sık olan kadınların kemik yoğunluğunun daha fazla olduğu ve soğan tüketimi az olan kadınlara göre %20 daha az kalça kırığı riski taşıdıkları görülmüş.

4. Soğan, Sağlıklı Bir Sindirim Sistemi İçin de Önemlidir

Bunun sebebi, soğanın, prebiyotik olarak görev yapan inülin açısından zengin olmasıdır. Kısaca bahsetmek gerekirse prebiyotiklerin probiyotiklerin gelişimi ve işleyişi için gereklidirler. Bağırsak florasında probiyotiklerin görevlerini yapabilmelerine yardımcı olurlar. İnülin, kabızlıktan korunmaya, kan şekerini dengelemeye, besin emilimini arttırmaya ve sağlıklı kemik yoğunluğunu arttırmaya yardım eder. Ayrıca inülinin iştahı engelleme etkisi ile kilo vermeye destek olabileceği de düşünülüyor.

5. Kolesterolün Düşürülmesine Yardımı Olabiliyor

soganin-faydalari-ve-sogan-suyu-zayiflatir-mi

Bir başka araştırmada polikistik yumurtalık sendromu olan fazla kilolu ve obez kadınlar üzerinde yapılmış. Bu rastgele kontrollerin gerçekleştiği klinik çalışmada katılımcıların bir kısmı soğan miktarı çok bir diyet uygulamaya başlarken (çiğ kırmızı soğan) diğer kısmı soğan miktarı az olan bir diyet uygulamaya başlamış. 8 haftanın sonunda araştırmacılar iki grubun da kolesterol seviyelerinde azalma görmüş ancak fazla soğan tüketen grubun sonuçları diğer gruba oranla çok daha iyi olarak tespit edilmiş.

Başka bir çalışmada ortalamanın biraz üstünde kolesterol değerlerine sahip 24 kadın arasında yapılmış. Kadınlardan bir kısmına soğan suyu verilmiş diğer kısmına ise plasebo etkisi yaratacak bir içecek. 8 hafta boyunca her gün soğan suyu içenlerin kolesterol ve bel ölçülerinin düştüğü görülmüş.

6. Soğanla Yenilen Domateslerden Daha Çok Yararlanırsınız

Yiyecek sinerjisi kavramı soğan-domates ikilisi için oldukça doğru bir örnek. Buna göre, iki yiyeceği bir arada tüketmek, yiyeceklerden alınan besinleri ve yararlanılırlığı ayrı ayrı alınmalarına göre arttırabiliyor. Bilim insanları soğandaki sülfür bileşiklerinin likopen emilimini tetiklediğini düşünüyor. Likopen, domatesin içerisinde bulunan bir çeşit antioksidandır. Likopen, kanser, kalp rahatsızlıklarından korunmaya, kemik, beyin ve göz sağlığının güçlendirilmesine yardımcı oluyor.

Soğanın Yararlarından Nasıl En İyi Şekilde Yararlanabilirsiniz?

soganin-faydalari-ve-sogan-suyu-zayiflatir-mi

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda soğanın kan şekerini düzenleyebilmeye ve doğurganlığı arttırmaya yardımcı olduğu görülmüştür. Bu da soğan ile ilgili daha çok insan üzerinde araştırmalar yapılacağını gösteriyor. Siz bu dönemde rengi ve türü fark etmeksizin ister pişirilmiş ister çiğ olarak bol bol soğan tüketmeye devam edin!

Soğan doğrarken göz yaşlarına hâkim olamayanlara da küçük bir tüyomuz var: soğanı su altında kesebilirsiniz. Bu, soğanın göz yaşına sebep olan gazlarının gözünüz ile temasını azaltacaktır. Soğanı doğramadan önce biraz suda da bekletebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!

Bahar Detoksu İçin Beslenme Uzmanından 2 Enfes Tarif

Reklam

Bedenini Başkalarıyla Kıyaslama, Başarmayı Öğren!

0

Hepimizin hemen her gün yaptığı önemli hatalardan biri; kendini başkasıyla kıyaslamak… Eğitmen Musa Kılıçsor, bu davranışın bireyi ileriye götürmeyeceğini, başarının öğrenilebileceğini açıklıyor.

Spor salonunda, ofiste, hatta sokakta yürürken ya da bir kafede otururken; aklınıza gelebilecek her yerde, kendimizi daha üstün birisi ile kıyaslayarak bir yarışa giriyoruz ve onun gibi olmak için çeşitli çözümler üretme ihtiyacı duyuyoruz. Burada ki anahtar kelime; “onun gibi olmak.”

Kıyaslamak, temelde çok doğal bir aksiyon. Elbette insan, kıyaslar. “Onun kolu daha büyük, o işinde daha başarılı, onun boyu daha uzun.” Bu liste uzar, kıyaslar ve kıskanır. Ancak çok azı, bu kıyaslama durumunda bilinçli davranır ve kendinden üstün olan insandan bir şeyler öğrenmeye çalışır. Çoğunluk kıskanır ve o kişi ile kendisi arasında habersiz bir yarışa başlar. Onun gibi kollara sahip olmak için daha fazla antrenman yapar, onun gibi bir hayat için daha fazla çalışır, ancak bu süreç çok kısa sürer. Ulaşılamayan hedefler hayal kırıklığı, yöntemi olmayan hırs yorgunluk yaratır. Çünkü bu yol sürdürülebilir değildir ve sonucu kendine olan inancını yitirmekle sonlanır.

Kıyas Bilinçli Bir Şekilde Yapılmalı

Bilinçli bir şekilde kıyaslayan insan, tartar. Karşısındakine ve kendisine üçüncü bir pencereden bakar ve izler. Takip ettiği insan, yaptığı işte neden başarılı? “Onun kolları neden büyük? O neden daha uzun?”  bu neden soruları çoğalır ve mantıklı/mantıksız bir takım cevaplar dizilir. Önemli olan doğru cevabı kovalamak, görmeye çalışmaktır. Mesela; sistemli çalışıyordur, kendine güveniyordur, onun genetiği böyledir… Bu cevapların ardından tekrar kendimize yönelmek ve özeleştiriye başlamak gerekir. “Ben neden böyle olmaya çalışıyorum?” “Kollarımın büyük olması gerekiyor mu?” “NEDEN?”

motivasyonu-yuksek-tutmak

Odaklanın, Kendi Yolunuzu Keşfedin

İnsanlar rasyonel değildir, kimse kusursuz ve eksiksiz olamaz. Siz, teksiniz ve eşsizsiniz. Enerjinizi ve motivasyonunuzu kıyas yapmak için harcamayın. Başarılı insanlardan nasıl başarılı olduklarını ‘öğrenin’ ve bunları kendi hayatınıza uyarlayın. Motivasyonunuzu arttıran size ait başarılar olsun ve sizi işinizde, spor salonunda veya ilişkinizde hedefe götürsün. Ve unutmayın; en büyük rakibiniz, sizsiniz. Muhatabınız gibi kollarınız olmayabilir, ama sizin kolunuz da büyüyor, zayıflıyorsunuz veya güçleniyorsunuz. Eski halinizden daha iyisiniz ve devam ettikçe daha da iyi olacaksınız. Kendinizi her zaman yenin ve değerinizi bilin.

“Öz değerin gerçek ölçütü kişinin kendini pozitif deneyimleri hakkında nasıl hissettiği değil, negatif deneyimleri hakkında nasıl hissettiğidir” der Mark Manson, Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatında. Çok doğru değil mi?

Musa Kılıçsor Kimdir?

Ufak yaşlardan itibaren sürekli sporla iç içe olan Kılıçsor; ağırlık çalışmaları, genel fitness ve sporcu beslenmesi konularında uzmanlaşmıştır. Kendisi de aktif bir sporcu olan Musa, şu an ‘ağırlık çalışmaları’ üzerine eğitmenlik yapmaktadır. Bu eğitmenliğinin dışında “endüstriyel tasarımcı” ve girişimcidir.

Başarılı ve Mutlu Sporcuların Aldığı Hayat Değiştiren 6 Karar

Reklam

Gereksiz Kalorili İçeceklerden Sağlıklı Tarifler İle Kurtulun!

0

Gereksiz kalori almanıza neden olan şekerli içeceklerden, bu sağlıklı, taze meyve suları ve smoothie tarifleri ile kurtulun. Bu içecekler gün boyu enerji elde etmenizi sağlayacak ve sağlığınıza oldukça önemli katkılarda bulunacak. İçeceklerinize farklı sebzeler de katarak meyvelerde bulunan doğal şekeri dizginlemeyi unutmayın!

Egzersiz Sonrası Toparlanma

Tatlı patatesin meyve sıkacağında nefis bir şekilde kremsi hale gelmesinden çok etkilendik, ayrıca kalorisinin de biraz yüksek olduğunu gördük. Bu da egzersiz sonrası elektrolitlerinizi dengelemek ve yenilemek için potasyum yüklü tatlı patatesten faydalanmanız gerektiği anlamına geliyor.

Egzersiz Sonrası Tarifi

Malzemeler

  • 250 gr. doğranmış ve soyulmuş tatlı patates
  • 125 gr. soyulmuş portakal
  • 2 küçük havuç

Nasıl yapılır

  • Bir elektrikli meyve sıkacağı ile tüm malzemelerin suyunu sıkın. Maksimum fayda için 24 saat içinde tüketilmesi önerilir.
  • Posa Karışımı: Bu parlak ve lif dolu narenciye karışımını kabak veya muzlu ekmek hamuruna karıştırın.

Detoks

Yüksek lif içeren sebze kökleri ve meyveler sindirim sisteminizi hareketli ve sağlıklı tutarken, zencefil midenizi rahatlatmaya yardımcı olur.

Detoks Tarifi

Malzemeler

  • 2 yemek kaşığı soyulmuş ve doğranmış taze zencefil
  • 1 ovulmuş ve iri doğranmış orta boy pancar
  • 4 ovulmuş ve dilimlenmiş orta boy havuç
  • 1 orta boy elma
  • 1 bardak su

Nasıl yapılır

  • Bir karıştırıcıda zencefil, pancar, havuç, elma ve suyu karıştırın.
  • Arada sırada, pürüzsüz bir kıvama gelene kadar kenarları sıyırmaya da devam edin.
  • Meyve suyunu süzün ve dilerseniz ilave su ile seyreltin.
  • 2 gün buzdolabında soğutun (servis yapmadan önce iyice çalkalayın).

Taze Zencefilli Bira

Zencefilli gazoza benzer bir lezzet olan zencefilli bira, alkollü bir bira değil, maden suyu, misket limonu suyu ve taze zencefil içeren gazlı bir karışımdır. Zencefil, mide ağrıları ve sabah rahatsızlıklarıyla mücadele etmek için yıllardır evde hazırlanan ilaçlarda kullanılmaktadır. Zencefilin osteoartritli kişilerde diz ağrısını azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteren bazı çalışmalar da vardır.

Taze Zencefilli Bira Tarifi

Malzemeler

  • 2 bardak soğuk su
  • 1 bardak taze misket limonu suyu
  • 4 çay kaşığı şişelenmiş taze zencefil (Spice World gibi)
  • 3/4 bardak ince şeker
  • 3 su bardağı maden suyu
  • Misket limonu dilimleri (isteğe bağlı)

Nasıl yapılır

  • Su, meyve suyu ve zencefili bir karıştırıcıda karıştırın; iyice karışana kadar işleme devam edin.
  • Tülbent kullanarak karışımı iyice süzün. Süzme karışımı bir sürahiye aktarın; katı olan kısmı atın. Sürahiye şeker ekleyin ve iyice çözünene kadar karıştırın.
  • Servis yapmadan önce maden suyunu ekleyin. Buz eşliğinde servis edin. İstenirse, misket limonu dilimleri ile süsleyin.

Şefin Notları

İnce şeker bulamazsanız, toz şekeri karıştırıcıya yerleştirin ve iyice karışmasını sağlayın. Ayrıca süpermarketlerin manav reyonunda şişelenmiş taze zencefil bulabilirsiniz.

Akşamdan Kalmışlığın Çözümü

Potasyumca zengin olan üzüm elektrolitleri yeniler, ağzına kadar magnezyum dolu kereviz baş ağrısını dindirir ve idrar sökücü özelliği bulunan kavun ise toksinleri temizler.

Akşamdan Kalma Olanlara Mükemmel Karışım Tarifi

Malzemeler

  • Yaklaşık bir kase doğranmış kavun
  • 150 gr. ıspanak
  •  Yaklaşık 3/4 kase üzüm
  • 2 küçük sap kereviz

Nasıl yapılır

  • Bir elektrikli meyve sıkacağıyla malzemelerin tamamını karıştırın. Maksimum fayda için mümkünse hemen ya da en çok 24 saat içinde tüketilmesi önerilir.
  • Posa Karışımı: Sade ve az yağlı krem peynirinizi, bu meyve suyundan elde edilen posayla canlandırın. Bu karışım tam tahıllı simit, pizza hamuru veya sandviçlerinizde mayonez yerine farklı bir lezzet katacak.

Narenciye Çayı

Başlı başına çayın kendisi antioksidan bileşikleri nedeniyle sağlığımıza önemli fayda sağlar, ancak portakal suyu ve çayı karıştırarak antioksidan yararlarını ikiye katlayabilirsiniz. Yaz boyunca havuz başında bu çayı yanınızdan ayıramayacaksınız.

Narenciye Çayı Tarif

Malzemeler

  • 6 bardak su
  • 1/2 bardak şeker
  • 3 bütün karanfil
  • 2 aile boyu poşet çay
  • 1 tarçın çubuğu
  • 1 bardak portakal suyu
  • 1 su katılmamış limonata özü
  • Buz
  • Limon dilimleri (isteğe bağlı)

Nasıl yapılır

  • Derin bir tavada 4 bardak su ve şekeri karıştırın ve kaynatın.
  • Şeker çözülene kadar devam edin; sonrasında karışımı ateşten alın.
  • Karanfil, poşet çay ve tarçını ekleyin; 5 dakika demleyin.
  • Bir süzgeç yardımıyla karışımı iyice süzün; arda kalan katıları atın.
  • Kalan 2 bardak suyu, meyve suyunu ve limonata özünü ekleyin; iyice karıştırın.
  • Soğuk olarak, buz eşliğinde servis edin ve istenirse limon dilimleri ile süsleyin.

Çilek Agua Fresca

Agua fresca, Meksika’da servis edilen, ferahlatıcı ve meyveli bir içecektir. Doğal meyve suyu bazlı bir içecek, yaz aylarında daha fazla vitamin almanın yanında dehidre olmamanın harika bir yolu.

Çilek Agua Fresca Tarif

Malzemeler

  • 4 bardak su
  • 1/3 bardak şeker
  • 6 kase soyulmuş çilek
  • 1/4 bardak taze misket limonu suyu (yaklaşık 2 misket limonu)

Nasıl yapılır

  • Suyu ve şekeri birleştirip, şeker çözülene kadar karıştırın.
  • Çilekleri bir karıştırıcıya yerleştirin ve topaksız olana kadar karıştırmaya devam edin.
  • Şeker karışımı, çilek püresi ve meyve suyunu birleştirin; iyice karıştırın.

Yeşil Sihir

Maydanoz ve lahanadan alacağınız 7g protein ile oldukça zinde tutan, mayhoş, muhteşem ve güçlü bir içecek. Ekstra tat için, Fuji veya Gala gibi daha tatlı bir elma çeşidi seçin.

Yeşil Sihir Tarifi

Malzemeler

  • 1.5 kase doğranmış tatlı elma
  • 1 demet doğranmış maydanoz yaprakları ve sapları
  • 120 gr. doğranmış lahana
  • 50 gr. soyulmuş limon

Nasıl yapılır

  • Bir elektrikli meyve sıkacağı içinde, kuru (lahana ve maydanoz) ve sulu (elma ve limon) bileşenlerini sırasıyla meyve suyu haline getirin. Mümkünse hemen servis edin.
  • Posa karışımını dilerseniz patatesli gözleme veya diğer tariflerinize ekleyerek değerlenirebilirsiniz.

Ahududu Limonatası

Limonatanızı bu defa pembe düşünün ve limonata konsantresine ezilmiş ahududu ekleyin. Ahududu size lif ve C vitamini sağlar ve kanserle savaşan zengin bir antioksidan kaynağıdır. Ve içine birkaç nane dalı atılırsa, daha da çok antioksidan alımı sağlayabilirsiniz.

Ahududu Limonatası Tarif

Malzemeler

  • 3 bardak soğuk su
  • 1 kase taze ahududu
  • 170 gr su katılmamış limonata konsantresi
  • Nane dalı (isteğe bağlı)

Nasıl yapılır

  • Bir karıştırıcıda 3/4 bardak su ve ahududuyu pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın.
  • Karışımı bir süzgeç yardımıyla orta boy kaseye boşaltın; tohumları atın.
  • Bir sürahi içinde sıvı ahududu, 2/4 bardak su ve limonata konsantresini birleştirin; soğutun.
  • İsterseniz nane ile süsleyerek servis edebilirsiniz.

Böğürtlen-Mango Kahvaltı Shake

Güne protein, lif ve C vitamini ile dolu bir karışım ile başlayın. Sabah enerjiniz yükselecek ve böğürtlen, mango, portakal suyu ve tofudaki besin öğeleriyle birlikte kalp hastalıkları ile baş etmeniz kolaylaşacak.

Böğürtlen-Mango Kahvaltı Shake Tarif

Malzemeler

  • Yarım bardak dondurulmuş böğürtlen
  • 1 kase soğutulmuş mango dilimleri
  • 1 kase az yağlı tofu (Silken gibi)
  • 1 bardak portakal suyu
  • 3 yemek kaşığı bal

Nasıl yapılır

  • Tüm malzemeleri bir karıştırıcıda pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar karıştırın, kısa sürede servise hazır.

Meyve Festivali

Bu üç bileşenli meyve suyu eğlenmek için oldukça ferahlatıcı alkolsüz bir içecektir. Misafirleriniz gelmeden önce bir sürahi kadar karıştırın. Bu üç meyve de – portakal, ananas ve yabanmersini – size hastalıklarla büyük ölçüde savaşan C vitamini sağlar.

Meyve Festivali Tarifi

Malzemeler

  • 4 bardak tonik su
  • 3 Kase buz küpü
  • 2 bardak soğuk ananas suyu
  • 2 bardak soğuk portakal suyu
  • 2 bardak soğuk yabanmersini suyu kokteyli
  • 1 adet dilimlenmiş misket limonu
  • 1 adet dilimlenmiş portakal
  • 1  adet dilimlenmiş carambola (yıldız meyve)

Nasıl yapılır

  • Tüm malzemeleri bir sürahide birleştirin.
  • Mümkün olan en kısa süre içerisinde servis edin.

Tatlı Krizi Tutanlara Çok Kısa Sürede Hazırlanan 3 Şahane Tarif

Reklam

Avustralyalı Yoga Koçu Amanda Bisk’in Mutluluk Veren Instagram Hesabını Gördünüz mü?

0

Yaz ve yoga fotoğraflarının enerjisi sizi de büyülemiyor mu?

Mükemmel gün batımı manzaraları, deniz, kum ve güneşin ahengi bir yana yogadan gelen oldukça sade ama bir o kadar güçlü pozitif etkiyle yazın çekilen yoga fotoğrafları bizi anlatamayacağımız kadar çok büyülüyor.

Konu yaz olunca, yazın en güzel yaşanabileceği yerlerden biri olan Avustralya’ya yüzümüzü dönüyoruz. Avustralyalı yoga öğretmeni Amanda Bisk ile sizi tanıştırmak istiyoruz. Amanda Bisk’in instagram hesabı, esneklik ve yoganın doğanın tüm güzellikleri ile buluştuğu insana mutluluk veren bir hesap. Baktıkça içinizin pozitif duygularla dolduğunu hissediyorsunuz.

Amanda Bisk’in yogaya başlama yolculuğunu ve bu güçlü instagram hesabını birlikte keşfedelim…

Amanda Bisk, küçük yaşlarından beri sporla uğraşıyor.

İlk olarak ailesi Amanda’yı 3 yaşındayken fazla enerjisini atması için jimnastik derslerine yazdırmış. Ancak bu durum Amanda öğrendiklerini evde de uygulamaya ve elleri üzerinde tüm gün evin içinde turlamaya başladıktan sonra kontrolden çıkmış.

Amanda 6 yaşına geldiğinde profesyonel olarak jimnastik sporunu uygulamaya başlamış.

Western Australian Instute of Sports’ta profesyonel spor kariyerinin temellerini atmış. 6 yaşından itibaren jimnastikteki gelişimi ileride yaptığı sporları da belirleyecek bir yapı olmuş.

Lise son sınıfa geldiğinde aynı spor okulunun yaptığı yüksek atlama seçmelerinde,

Amanda elit programa katılma şansını yakalamış.

Daha sonra birkaç ulusal dereceye sahip olduğu yüksek atlamadan sırıkla atlamaya geçme kararı almış.

Amanda jimnastik becerilerinin yaptığı diğer sporlarda kendisinin hızlı ilerlemesine yardımcı olduğunu söylüyor.

2011’de ise herkesin başına gelebildiği gibi Amanda hem fiziksel hem mental olarak negatif bir döneme girmiş.

2010 yılında Commonwealth yarışlarına katıldıktan sonra, anlamlandıramadığı bir yorgunluk süreci başlamış.

Hayatı boyunca spor yapan Amanda ilk kez böyle bir dönem yaşadığı için kronik yorgunluk tedavisi gördüğü dönemde,

Depresyona benzer bir durumun içine düşmüş. Sanki spor onun hayatında hiç olmamış gibi davranmaya başlamış, en yakınları hatta ailesi ile b-bile bu konuyu konuşmaz olmuş.

2011 yılının sonuna doğru doktoru kendisine daha iyi hissetmesi için antidepresan kullanmayı önermiş.

Amanda o gün bir şeylerin değiştiğini söylüyor. Aldığı antidepresana bakıp bir küçük kutunun onu değiştireceğini ve iyi hissetmesini sağlayacağını doğru bulmamış. Antidepresanı kullanmadan çöpe atmış.

O günden sonra spor enstitüsüne ve spor eğitimine lisans için başlamış.

Beslenme ve sağlık hakkında bulabildiği her şeyi okumuş, diyetisyenler ile konuşmuş, internetin her bir köşesinde bulabildiği her bilgiyi öğrenmek için çalışmış.

Bu yıllar ona nasıl beslenmesi, nasıl hareket etmesi ve nasıl düşünmesi gerektiğini öğretmiş.

Amanda yaşadığı bu sürecin zamanla çok kötü günlerinin geride kalmasını sağladığını dile getiriyor. Hâlâ iyi ya da kötü olarak ayırabileceği günler yaşıyor olmasına rağmen, Amanda’nın artık çok kötü günleri yok!

2012’nin ortalarında yoga çalışmalarına başlamak istemiş.

Amanda Bisk yogayı denediği andan itibaren çok çok daha iyi hissettiğini söylüyor çünkü yoga Amanda’ya kendi bedenini daha iyi tanıma fırsatını ve zihnini yenilemeyi öğretmiş.

Gün gün küçük ya da büyük yoga çalışmalarına devam eden Amanda, yıllar içinde yoga öğretmenliği yapabileceği sertifikasını da almış.

Şu an tüm bildiklerini başkalarına da öğretebilmek için çalışıyor.

Bu rengarenk mutluluk veren instagram sayfasının hikayesi böyle doğmuş.

View this post on Instagram

It’s been just over a month since I released my yoga app ‘Fresh Body Fit Mind’ and I can’t believe all of your amazing messages, dm’s, emails, reviews, and even feedback in person! ☺️ This has been one of the most exciting projects I have ever worked on and I am just so happy you guys are getting so much out of it! ?? The best part is, it is just going to keep getting better! ??? I’ve been getting heaps of great class requests from you within the app and I will continually add classes (and courses!) you want to see! ??‍♀️??‍♂️ Fresh Body Fit Mind is growing and expanding every week and I am so happy that YOU guys get to be a part of that growth ? THANK YOU from the bottom of my heart ?? I can’t wait to see where we take this!!! ? #freshbodyfitmind ab♥️x

A post shared by Amanda Bisk (@amandabisk) on

Amanda, kendinizi tanımanızı, hayal etmenizi ve adım adım hayallerinizi gerçekleştirip hiçbir zaman durmamanızı dile getiriyor.

Gördüğünüz An Yaşam Kalitenizi Arttıracak Instagram Hesabı: Wellnesswithcourtnie

Reklam

Güneş Yanığı Tedavisinde Evde Uygulayabileceğiniz 8 Yöntem

0

Güneş Yanığı İçin Ev Tedavileri

Yaz geldi, dışarıya çıkıp güneşin tadını çıkarma vakti! Ancak yaz mevsiminde dışarıda güneş altında geçirilen tüm bu saatlerle birlikte, kaçınılmaz bir durum var: güneş yanığı. Neyse ki hepimiz için, güneşten kaynaklı hasarla oluşan güneş yanığı, kaşıntı ve soyulmayı iyileştirebilmek için evde uygulayabileceğimiz birçok yöntem var.

Cildinizi iyileştirmeye ve rahatlatmaya yardımcı olabilecek ev tedavileri hakkında bilgi edinmek için okumaya devam edin!

1. Soğuk Su

Güneş yanığı, temel olarak deri iltihabıdır. Enflamasyonu tedavi etmenin en kolay ve etkili yollarından biri etkilenen bölgeyi soğutmaktır. Güneş yanığına hemen müdahale etmenin etkili bir yolu, hala dışarıdayken -deniz, göl ,okyanus hiç fark etmez- suya atlamaktır. Gün boyunca suya dalıp çıkmanız güneş yanığının kötüleşmesini önleyebilir. Fakat klorlu su cildi daha fazla tahriş edebileceğinden, havuza girme konusunda biraz daha temkinli olmanızda yarar var. Ayrıca doğrudan buz uygulamaktan da kaçınmalısınız. Cildiniz yanıyorken buz uygulamak çekici görünmesine rağmen bu, güneş yanığı oluşmuş ekstra hassas cildinize daha fazla zarar verebilir.

Cildinizi serinletmek ve rahatlatmak için sık duş almak da başka bir seçenektir.

2. Kabartma Tozu ve Yulaf Ezmesi

Soğuk suyla dolu bir küvete birkaç çorba kaşığı kabartma tozu atmak ve suyun içinde yaklaşık 15 ila 20 dakika kalmak güneş yanığı hasarını en aza indirmenize yardımcı olur. Ayrıca bir bardak yulaf eklenmesi de tahrişi azaltır ve cildin doğal nemini korumasına yardımcı olur.

Cildinizi banyoda ya da banyodan çıktıktan sonra ovalamayın. Sonrasında kendinizi sadece bir havluyla hafifçe kurulayın.

3. Aloe Vera

Evinizde aloe vera bitkisi yoksa, bir tane edinmeniz gerekiyor. Bu özlü bitkinin içindeki jel, mide enfeksiyonlarından böbrek enfeksiyonlarına kadar her türlü rahatsızlık için yüzyıllardır kullanılmaktadır. Aynı zamanda tezgahlarda en çok bulunan güneş yanığı ilacıdır.

Bitkinin bir parçasını koparmak ve jeli doğrudan cilde uygulamak, çok büyük olmayan güneş yanığının sızısını kısa sürede yatıştırır ve rahatlama sağlar. Eğer isterseniz bunun yerine yüzde 100 aloe vera jeli (aloe bazlı losyon veya merhem değil) deneyin. Bu jelleri çoğu eczanede bulmanız mümkün.

4. Papatya Çayı

Papatya çayı ruhunuzu yatıştırıcı bir etkiye sahip olabilir, ancak güneş yanığı olan cildinizi de yumuşatabilir. Çayı normalde yaptığınız gibi demleyin ve soğumaya bırakın. Hazır olduğunda, bir bezi içine batırarak ıslatın ve etkilenen bölgeye uygulayın.

Polen alerjisi olan kişilerin, bu uygulamayı yapmaması daha iyi olabilir. Çünkü bu, cildinizde alerjik reaksiyona yol açabilir.

5. Sirke

Sirkenin güneş yanığına iyi gelip gelmediği ile ilgili görüşler biraz karışık. Bazıları, soğuk banyo suyuna iki bardak sirke ilave etmenin kişilerin yanıklardan kurtulmasına yardımcı olabileceğini söylerken, diğerleri sirke içindeki yüksek asitin sadece işleri daha da kötüleştireceğini söylüyor. Daha küçük, daha hafif güneş yanığı üzerinde daha önce denemediyseniz, daha büyük ve daha ciddi yanıklar için de bu yolu denememenizde yarar var.

6. Bol Giysiler Giyin

Cildiniz kendini tamir ederken, cildinize yapışmayan kıyafetler giydiğinizden emin olun. Cildiniz vücudunuzun en büyük organıdır, bu yüzden güneş yanığı gibi büyük bir travmatik bir durumun üstesinden gelebilmesi için nefes alabileceği alanlar sağlamak en iyisidir. Pamuk ya da bambu gibi doğal kumaşlar, güneş yanığına karşı en iyi korumayı sağlar.

7. Bolca Su İçin

Cildiniz güneş ışınlarından gelen hasarla savaşırken, güneş altındayken kaybettiği neme ihtiyaç duyar. Günde sekiz bardak su içmiyorsanız, kötü bir güneş yanığı buna yapmanız için geçerli bir sebep olmalı.

8. Nemlendiriciyi Unutmayın

İlk tedaviden sonra, cildiniz hala ona itina göstermenize ihtiyaç duyacaktır. Deri soyulmasını önlemek için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri – ya da en azından onu minimumda tutmak için – etkilenen bölgelere düzenli olarak nemlendirici uygulamaktır. Cilt tahrişini minimumda tutmak için koku ve boya içermeyen nemlendiriciler (hassas ciltler için olduğu söylenen) kullanın.

Ana fikir

Bol su için, serin yerlerde bulunmaya çalışın ve güneş yanığı çok acı veriyorsa, anti-inflamatuar bir ilaç alabilirsiniz. Bir dahaki sefere dışarı çıktığınızda, özellikle güneş yanığını olan bölgelerin daha fazla güneşe maruz kalmayacağından emin olmalısınız. Güneş yanığının neden olduğu ateş veya dehidrasyon belirtileri varsa fazla zaman kaybetmeden doktora gidin. Unutmayın ki, güneş yanığını tedavi etmenin en kolay yolu bunu en başından önlemektir.

Beyniniz Yaz Diyetinizi Nasıl Sabote Edebilir?

Reklam

Dışarıda Antrenman Yapmanız İçin 7 Neden

0

Özellikle kış ayları aklımızı da bedenimizi de oldukça yorabilir ve günlük ter atma rutinimiz için spor salonuna hapsolmuş hissetmemize neden olabilir. Fakat yazın güneşli günlerini yaşadığımız şu günlerde, bir süre mola alarak salonların bayat havasından biraz olsun kurtulup ihtiyaç duyulan D vitamini için dışarı çıkma zamanı! Dışarıda egzersiz yapmak, antrenmanınızın kalitesini artırmaya yardımcı olacak fiziksel ve zihinsel açıdan birçok yarara sahiptir:

1. Enerjiyi Yükseltir

Spor salonları karanlık ve kasvetli olabilir, ancak güneş serotonin seviyenizi yükseltir, bu da enerjinizi artırır, sakin kalmanıza ve odaklanmanıza yardımcı olur. Ne kadar iyi odaklanırsanız, sonuçlarınız o kadar iyi olur! “Parklar veya şehir etrafındaki parkurları kullanabildiğinizde koşu ve bisiklet gibi aerobik egzersizler dışarıda çok daha keyifli bir hal alır” diyor, güç ve kondisyon uzmanı Jon-Erik Kawamoto. Bazı insanlar kardiyo ekipmanlarını sıkıcı buluyor, bu yüzden de aerobik egzersizleri dışarıda yapmak fazlasıyla motive edici olabilir.

2. Ucuz

Dışarıdaki harika alanlarda pahalı üyeliklere veya herhangi bir ekipmana gerek yoktur. Daha sıcak aylarda, ihtiyacınız olan tek şey vücut ağırlığınız ve bir bank veya ormanlık bir yoldur. Bu size müthiş bir antrenman yapma olanağı sunar ve aynı zamanda paranızın cebinizde kalmasını sağlar.

3. Yaratıcı olabilirsiniz

Egzersiz ekipmanı olarak kullanabileceğiniz aletler ya da egzersiz yapabileceğiniz yeni alanlar ararken her gün kendinize meydan okuyarak oldukça eğlenebilirsiniz. Bir bankta triceps dips yaptığınızda veya oyun parkında demirleri kullanarak barfiks çektiğinizde, kapalı spor salonlarından farklı olarak egzersizinizi her günkü mekanda yapmak zorunda kalmayacak, antrenman yapacağınız yeri dilediğiniz her an değiştirmeye daha uygun olacaksınız. “Egzersiz yapmak için dışarı çıkmak gerektiğini her daim savunuyorum” diyor egzersiz fizyoloğu Andi Martin-Wagner. Park bankları, piknik masaları, merdivenler, ağaçlar ve tepeler antrenmanınızı geliştirmek ve çeşitlendirmek için farklı şekillerde değerlendirilebilir.

4. Daha iyimser hissedeceksiniz

Çevresel Psikoloji Dergisi tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, aktif bir şekilde dışarıda daha fazla vakit geçiren kişilerin, iyimserlik konusunda zihinsel sağlığı geliştirdiği görüldü.

5. Sosyalleşebilirsiniz

Eğer arkadaşların seninle aynı spor salonunda değilse, antrenman için onları kendi salonuna çağırman pek mümkün olmayabilir. Ancak, hem sosyal hem de fiziksel anlamda birçok faydası olduğu kanıtlanmış bir grup antrenmanı için açık bir mekanda buluşma planlamak (tabii ki antrenman sonrası kahve içmek şartıyla) daha kolaydır. Egzersiz ve Spor Psikolojisi’nde yayınlanan bir çalışmaya göre, tanıdığınız insanların alışkanlıkları, özellikle de egzersiz söz konusu olduğunda, kendi alışkanlıklarınızı etkiliyor. Doğru yolda ilerlemek için, çevrenizi sizinle benzer bir yaşam tarzına sahip iyi arkadaşlarınızla kuşatın.

6. Daha fazla kalori yakacaksınız

Dışarıda koşmak hız kontrolü olmadığı anlamına gelir; bununla birlikte, rüzgar eşliğinde doğal bir arazide koşmak, bir koşu bandından daha fazla direnç sağlar. Spor Bilimleri Dergisi’ne göre, bu da daha fazla enerji harcamamıza ve dolayısıyla daha iyi bir kardiyo çalışmasına neden olur. İşi daha da zorlaştırmak için, tepeleri ve merdivenleri rotanıza ekleyebilirsiniz.

7. Ayna yok

Hepimiz bunu yaptık: Antrenman süremizi aynadan uzun uzun kendimizi izleyerek ya da sürekli selfie çekerek gereksiz yere uzattık. Fakat bilmemiz gereken bir gerçek var; aynalar sadece dikkati dağıtmaz, aynı zamanda formunuzu da engelleyebilir. Chicago Rehabilitasyon Enstitüsü’nden yapılan yeni bir çalışma, aynada sürekli olarak kendinizi izlemenin faydası olmadığını gösteriyor. Çalışmada, squat yaparken aynada kendilerini izleyen katılımcıların daha iyi bir forma sahip olmadıkları ve aynada kendini izlemeyen katılımcılara oranla %10 daha fazla baskın bacaklarına doğru eğildikleri görülmüştür. Dışarıda çalışırken, nasıl göründüğünüzden daha çok kendinizi nasıl hissettiğinize odaklanacaksınız.

Salondan Çıkın : Yerçekimiyle Antrenman

Reklam

Hormon Bozukluğu Nedir, Belirtileri Nelerdir? Hormon Bozukluğu Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?

0

Hormonlar vücudunuzun kimyasal habercileridir. Endokrin bezlerinde üretilen bu güçlü kimyasallar, kan dolaşımı aracılığıyla doku ve organlara ne yapacağını ve ne zaman yapacağını söyler. Hormanlar metabolizma ve üreme dahil olmak üzere vücuttaki önemli süreçlerin çoğunu kontrol etmeye yardımcı olurlar. Hormonal dengesizlikler veya diğer bir deyişle hormonal bozukluklar, kan dolaşımında çok fazla veya çok az hormon olduğunda görülür. Vücuttaki önemli rolleri nedeniyle, küçük hormonal dengesizlikler bile vücutta ciddi yan etkilere neden olabilir. Hormonlar aşağıdaki süreçlerin düzenlenmesine yardımcı olur:

  • Metabolizma ve iştah
  • Kalp atışı
  • Uyku düzeni
  • Üreme ve cinsel fonksiyon
  • Genel büyüme ve gelişme
  • Ruh hali ve stres seviyeleri
  • Vücut ısısı

Erkekler ve kadınlar, insülin, steroidler, büyüme hormonları ve adrenalin dengesizliklerinden etkilenebilirler. Kadınlar östrojen ve progesteron düzeylerinde dengesizlikler yaşayabilirken, erkeklerin testosteron düzeylerinde dengesizlik yaşama olasılığı daha yüksektir.

Hormon Bozukluğu Belirtileri

Hormon bozukluğunun semptomları hangi bezlerin ve hormonların etkilendiğine bağlıdır. Hormon bozukluğunun yaygın olan nedenleri ile ilişkili belirtiler şunlardır:

  • Açıklanamayan kilo alımı veya kilo kaybı
  • Açıklanamayan şekilde aşırı terleme
  • Uyumakta zorluk
  • Soğuğa ve sıcağa duyarlılık değişiklikleri
  • Çok kuru cilt veya deri döküntüleri
  • Kan basıncında değişiklikler
  • Kalp atış hızında değişiklikler
  • Kırılgan veya zayıf kemikler
  • Kan şekeri yoğunluğundaki değişiklikler
  • Sinirlilik ve endişe hali
  • Açıklanamayan uzun süreli yorgunluk
  • Artan susuzluk
  • Depresyon
  • Baş ağrısı
  • Tuvalete normalden daha fazla veya daha az gitmeye ihtiyaç duyma
  • Şişkinlik
  • İştah değişiklikleri
  • Cinsel istekte azalma
  • İnce ve kırılgan saçlar
  • Kısırlık
  • Şişmiş yüz
  • Bulanık görme
  • Boyunda şişlik
  • Göğüslerde hassasiyet
  • Kadınlarda sesin derinleşmesi

Hormon Bozukluğu Nedenleri

Herkes hayatının belirli noktalarında hormonal dengesizlik veya hormonal dalgalanmaların doğal periyotlarını deneyimleyecektir. Ancak hormon bozukluğu, endokrin bezler düzgün çalışmadığında da ortaya çıkabilir.

Endokrin bezler, kanda hormonları üreten, depolayan ve salgılayan özel hücrelerdir. Vücudun her yerinde farklı organları kontrol eden birçok endokrin bez bulunur:

  • Adrenal bezler
  • Gonadlar (testis ve yumurtalıklar)
  • Epifiz bezi
  • Hipofiz bezi
  • Hipotalamus bezi
  • Tiroid ve paratiroid bezleri
  • Pankreatik adacıklar

Bazı tıbbi durumların endokrin bezlerinin bazılarını veya birkaçını etkilediği bilinmektedir. Bazı alışkanlıklar ve çevresel faktörler de hormonal dengesizliklerde rol oynayabilir.

Hormon bozukluğunun nedenleri şunlardır:

  • Kronik veya aşırı stres
  • Tip 1 ve Tip 2 diyabet
  • Hiperglisemi (aşırı glukagon üretimi)
  • Hipoglisemi (kanda var olan glukozdan daha fazla insülin üretilmesi)
  • Yetersiz tiroid (hipotiroidizm)
  • Aşırı aktif tiroid (hipertiroidizm)
  • Paratiroid hormonunun aşırı veya az üretilmesi
  • Kötü beslenme alışkanlıkları
  • Aşırı kilolu olmak
  • Hormonal değişiklik veya doğum kontrol ilaçları
  • Anabolik steroid ilaçlarının kötüye kullanılması
  • Hipofiz tümörleri
  • Cushing’s sendromu (hormon kortizolün yüksek seviyeleri)
  • Addison hastalığı (düşük kortizol ve aldosteron seviyeleri)
  • Endokrin bezleri etkileyen iyi huylu tümörler ve kistler
  • Konjenital adrenal hiperplazi (düşük kortizol seviyeleri)
  • Endokrin bezi hasarı
  • Ciddi alerjik reaksiyonlar veya enfeksiyonlar
  • Kemoterapi ve radyasyon tedavisi
  • İyot eksikliği (guatr)
  • Kalıtsal pankreatit
  • Turner sendromu (sadece bir X kromozomu olan dişiler)
  • Prader-Willi sendromu
  • Anoreksiya
  • Böcek ve bitki ilaçları dahil olmak üzere toksinlere ve endokrin bozucu kimyasallara maruz kalma

Kadınlarda Hormon Bozukluğu

Kadınlar doğal olarak yaşamları boyunca çeşitli dönemlerde hormonal dengesizlik yaşarlar:

  • Ergenlik çağı
  • Adet dönemi
  • Hamilelik, doğum ve emzirme
  • Perimenopoz, menopoz ve postmenopoz

Kadınlar ayrıca erkekle göre daha fazla hormonal bozukluk geliştirme riski altındadır, çünkü farklı endokrin organları ve döngüleri vardır.

Kadınlarda hormonal dengesizliklere neden olan tıbbi durumlar şunlardır:

  • Polikistik over sendromu
  • Hormon değişiklikleri veya doğum kontrol ilaçları
  • Erken menopoz
  • Birincil yumurtalık yetmezliği
  • Yumurtalık kanseri

Kadınlarda hormonal bozukluk belirtileri şunlardır:

  • Ağır, düzensiz veya sancılı adet dönemleri
  • Osteoporoz (zayıf, kırılgan kemikler)
  • Sıcak basmaları ve gece terlemeleri
  • Vajinal kuruluk
  • Göğüslerde hassasiyet
  • Hazımsızlık
  • Kabızlık ve ishal
  • Menstruasyon sırasında veya hemen öncesinde sivilce oluşumu
  • Yüz, boyun, göğüs veya sırtta artan tüyler
  • Kısırlk
  • Kilo alma
  • Saç dökülmesi
  • Sesin derinleşmesi
  • Klitoris genişlemesi

Erkeklerde Hormon Bozukluğu

Erkekler de hayatları boyunca doğal hormonal dengesizlik dönemleri yaşarlar. Erkeklerde hormonal dengesizliklerin doğal nedenleri şunlardır:

  • Ergenlik çağı
  • Yaşlanma

Erkekler de farklı hormonal bozukluklar geliştirme riski altındadır çünkü farklı endokrin organları ve farklı dönemleri vardır.

Erkeklerde hormonal dengesizliğe neden olan tıbbi durumlar şunlardır:

  • Prostat kanseri
  • Hipogonadizm (düşük testosteron)

Erkeklerde hormonal bozukluk belirtileri şunlardır:

  • Azalmış cinsel istek
  • Sertleşme bozukluğu
  • Düşük sperm sayısı
  • Azalmış kas kütlesi
  • Vücutta azalan tüy büyümesi
  • Meme dokusunun aşırı gelişimi
  • Göğüslerde hassasiyet
  • Osteoporoz

Hormon Bozukluğu Tedavisi

Hormon bozukluklarının tedavisi, nedenine bağlı olarak değişebilir. Her insan hormonal bozukluklar için farklı tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyabilir.

Hormon bozukluğu olan kadınlar için tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Hormon kontrolü veya doğum kontrolü: Gebe kalmaya çalışmayanlar için, östrojen ve progesteron formları içeren ilaçlar, düzensiz adet dönemlerini ve semptomlarını düzenlemeye yardımcı olabilir. İnsanlar doğum kontrol ilaçlarını farklı şekillerde alabilirler.
  • Vajinal östrojen: Östrojen düzeylerindeki değişikliklerle ilişkili olarak vajinal kuruluk yaşayan kişiler semptomları azaltmak için vajinal dokulara doğrudan östrojen içeren kremler uygulayabilirler. Vajinal kuruluğu azaltmak için östrojen tabletleri de kullanabilirler.
  • Hormon yenileme ilaçları: Sıcak basması veya gece terlemeleri gibi menopozla ilişkili şiddetli semptomları geçici olarak azaltmak için ilaçlar kullanılabilir.
  • Eflornitin (Vaniqa): Bu reçeteli krem, kadınlarda aşırı yüz kılı büyümesini yavaşlatabilir.
  • Anti-androjen ilaçlar: Baskın olarak erkek cinsiyet hormonu androjeni bloke eden ilaçlar, ciddi akne ve aşırı saç büyümesi veya dökülmesini sınırlandırabilir.
  • Klomifen (Clomid) ve letrozol (Femara): Bu ilaçlar, hamile kalmaya çalışan polikistik over sendromlu kişilerde yumurtlamayı teşvik eder. Polikistik over sendromu ve infertilite olanlarda hamilelik şansını artırmak için gonadotropin enjeksiyonları verilebilir.
  • Yardımcı üreme teknolojisi: In vitro fertilizasyon (yapay ortamda döllenme), Polikistik over sendromu komplikasyonları olanların gebe kalmasına yardımcı olmak için kullanılabilir.

Hormon bozukluğu olan herkes için tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Metformin: Tip 2 diyabet için bir ilaç olan metformin, kan şekeri düzeylerini yönetmeye veya azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Levothyroxine: Synthroid ve Levothroid gibi levotiroksin içeren ilaçlar, hipotiroidizm semptomlarının iyileşmesine yardımcı olabilir.

Hormon bozukluğu olan erkekler için tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Testosteron ilaçları: Testosteron içeren jeller ve bantlar, hipogonadizm ve gecikmiş ergenlik gibi düşük testosteron seviyelerine neden olan diğer durumların semptomlarının azaltılmasına yardımcı olabilir.

Doğal Tedaviler

İnsanlar binlerce yıldır hormonal bozuklukları tedavi etmek için doğal takviyeleri kullanmışlardır. Bununla birlikte, yaşam tarzı değişikliklerinden başka, hormonal bozuklukları ve nedenlerini tedavi etmek için klinik çalışmalarda kesin bir şekilde kanıtlanmış doğal bir çare var demek pek mümkün değildir.

Hormonal bozukluklarla ilişkili semptomların azaltılmasında etkili olduğu düşünülen ve yaygın olarak kullanılan doğal takviyeler şunlardır:

  • Menopozun neden olduğu sinirlilik, endişe ve uyku bozuklukları için ginseng
  • Sertleşme sorunu için ginseng ve maca

Hormonal bozuklukların olasılığını ve semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilecek yaşam tarzı değişiklikleri ise şunlardır:

  • Sağlıklı vücut ağırlığına sahip olmak
  • Besleyici ve dengeli bir beslenme düzeni
  • Düzenli egzersiz
  • Stresi azaltmak ve stresi yönetebilmek
  • Yoga ve meditasyon
  • Şekerli yiyecekleri ve işlenmiş karbonhidratları sınırlamak
  • Paketlenmiş gıdalardan kaçınmak
  • Eski yapışmaz tavaların seramik tavalarla değiştirilmesi
  • Yiyecek-içecekleri saklamak ve ısıtmak için cam kaplar kullanmak
  • Çamaşır suyu gibi zehirli kimyasallar içeren temizlik ürünlerinin kullanımını kısıtlamak

Özet

Neredeyse herkes yaşamı boyunca en az bir veya iki farklı dönemde hormon bozukluğu sorunu yaşar. Hormonal dengesizlikler ergenlik, adet dönemleri ve gebelik sırasında daha sık görülür. Ancak bazı insanlar sürekli olarak hormonal bozukluk problemi yaşarlar.

Birçok hormonal dengesizlik stres veya hormon ilaçları gibi dış faktörlerden kaynaklanır. Bununla birlikte, hormonal dengesizlikler, endokrin sistemi veya bezleri etkileyen herhangi bir tıbbi durumdan da kaynaklanabilir.

Bir kişi uzun süreli açıklanamayan semptomlar yaşıyorsa, özellikle de ağrıya, rahatsızlığa neden olan veya günlük aktivitelerini olumsuz etkileyen belirtilere sahipse bu konuyla ilgili en kısa sürede bir doktora danışmalıdır.

En Kaliteli Vitamin Takviyeleri İçin Tıklayın…

Doğum Sonrası Karın Kasları Oluşturmak İçin Bu Uzman Tavsiyelerini Uygulayın!

Reklam

Gördüğünüz An Yaşam Kalitenizi Arttıracak Instagram Hesabı: Wellnesswithcourtnie

0

Takibine doyamadığımız içinden sağlık fışkıran instagram hesabını sizinle paylaşıyoruz: wellnesswithcourtnie! Courtnie cıvıl cıvıl instagram hesabı içerisinde nefis yemekler, rengarenk tabaklar, mükemmel yoga pozları ve sevimli mi sevimli fotoğraflar paylaşıyor.

Sonunda dayanamadık, Courtnie ile tanışın istedik.

Courtnie, Güney Kaliforniya’da yaşayan genç bir kadın. Kendisi 12 yıl önce sağlıklı yaşamın kapılarını aralamış.

Being a creator is an interesting thing. Honestly, it leaves me to feel quite vulnerable at times. "Is this good enough, will people like this, will they like me?" The reality is, you can't please everyone??‍♀️ When you put yourself out there, you open yourself up to criticism and opposing opinions. At the end of the day the only thing that matters is that you speak your truth, work hard and always come from a good place with good intentions. Like they say, your vibe really does attract your tribe. I'm so grateful for each one of you that encourages me, supports me and shares words of wisdom with me❤️ . . . #yogateacher #goodvibesonly #selflove #yogainspiration #wellnessjourney #positivevibes #healthylifestyle #bigsur #wanderlust #exploremore #vscocam #vscofilter #mindbodygram #iamwellandgood #thechalkboardmag #goop #thatsdarling #lightinspired #shotoniphone #yogagram #teamself #californiacoast #toneitup #tiuteam #bbg #mindfulness #namaste

A post shared by Courtnie (@wellnesswithcourtnie) on

 

12 yıl önce bu kararı alması ve adım adım uygulamaya başlamasının ise iki sebebi varmış. İlki atletik performansını arttırmak, ikincisi ise bazı cilt problemlerini azaltmaya çalışmak.

I do realize that not everyone wants to or has time to make their smoothies with perfectly placed fruits, ombré layers and flowers. It happens to be something that I enjoy doing but I also want my recipes to be accessible to people who aren't interested in making their food so extra?. This smoothie here is anti inflammatory, immune boosting and really easy to make! All you need is some pre made chia pudding (1/4 cup chia seeds + 1 cup almond milk soaked for 3 hours) frozen zucchini, frozen peaches, persimmon, dragon fruit, turmeric, almond milk, a protein source of your choice (I used @vitalproteins) ginger and coconut yogurt. Blend everything with 2 tbsp chia pudding, layer bottom of your glass with has much extra chia pudding as you'd like and pour smoothie over the top. Flowers are always optional ? #f52pop #smoothieart

A post shared by Courtnie (@wellnesswithcourtnie) on

 

Sağlıklı beslenme ve spor ikilisinin pozitif etkilerini gördükçe Courtnie, sağlıklı yaşamın bağımlısı olduğunu söylüyor.

 

Sadece atletik performansı ve cilt sorunları değil, genel sağlığı da oldukça iyi bir ivme ile yükselmiş.

To be honest, some days I feel completely uninspired and unmotivated. I feel sorrow and sadness for no apparent reason. Some days I eat one too many ice cream sandwiches and stay in my sweatpants all day long. On these days it's easy to get discouraged and loose sight of my goals, but I always tell myself that a better day is right around the corner. It would be really easy to make it look like my life is perfectly wonderful all of the time, but that wouldn't be the full picture. I do my best to take the good with the bad and always look to the horizon for a better day to come. Mental health is one of my biggest motivations for living a healthy lifestyle and I'm excited to share more on that in the future❤️ In the meantime, I'm enjoying this uplifting latte made with @live24k collagen/turmeric blend, @moondeli bliss booster, coconut milk, cinnamon and a touch of maple syrup?? . . . #wellnessjourney #mentalhealth #mindset #meditation #goop #cleanliving #iamwellandgood #cleaneating #healthyliving #toneitup #flower_daily #mindbodygreen #thechalkboardmag #womenshealth #teamself #selflove #foodblogger

A post shared by Courtnie (@wellnesswithcourtnie) on

 

Courtnie’nin instagram sayfasında gezdikçe, onun sağlıklı yaşama olan aşkını biz de yaşıyoruz dersek yanlış olmaz.

 

Rengarenk meyvelerden oluşan tatlı tabakları, enfes smoothieler, sporcuların rahatça tüketebileceği pratik protein deposu yemekler…

 

Courtnie’nin bunlardan keyif aldığı oldukça belli. Bu sebeple de kendi yaşam stilini başkaları ile paylaşmak istiyor; başkalarına da dokunup sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşamaları için.

When people ask me "how do you stay so healthy?" or "how do you never get sick?" the answer is pretty simple. I eat a wide variety of vegetables at every meal, drink lots of water, sleep 8 hours every night without fail and move my body daily. It's easy to want to complicate things with fancy potions, powders and vitamins but it's important to have the basics covered first. There are some health "extras" that have been really helpful for me in my day to day life but there are also some that I've found to be completely unnecessary. More on that another day. If you're someone who feels completely overwhelmed with all the health trends these days, try to take a step back and make sure you're eating a diet that's rich in nutrients (from vegetables and other whole food sources), getting enough sleep and drinking enough water. Happy Sunday everyone! . . . #eatwholefoods #plantbased #healthandwellness #organicfood #macrobowl #vibranthealth #eeeeeats #goopmake #mindbodygreen #iamwellandgood #thechalkboardeats #toneitupnutrition #leancleangreen

A post shared by Courtnie (@wellnesswithcourtnie) on

 

Courtnie yoga ve fitness ile de uğraşıyor. Instagram sayfasını gezerken sevimli yoga pozlarına da ulaşabiliyorsunuz.

 

Yogayı seçmesinin birçok nedeni var. Ancak bizim en çok hoşumuza gideni ise, yoganın kişiye kendisini sevebilmesi için bir şans tanıyor olması.

10 reasons why I choose yoga as my workout of choice: 1. It gives me a chance to connect to my own thoughts, ideas and emotions free of outside influences 2. Moving and flowing to good music makes me feel ALIVE✨ 3. It feels very kind and nurturing to my body 4. It gives me a chance to express self love 5. It allows me to sculpt longer leaner muscles. I think I’m the happiest I’ve ever been with my body and it’s all thanks to yoga 6. It gives me the time and space to appreciate everything that my body is capable of 7. It teaches me how to live more in the present moment 9. It helps me build patience and resilience 10. I genuinely enjoy every minute of it Because life is to short to do workouts that you don’t enjoy ??‍♀️ . . . #yogateacher #yogagram #selflove #workoutmotivation #fitnessmotivation #yogagirl #iamwellandgood #mindbodygram #teamself #womenshealth

A post shared by Courtnie (@wellnesswithcourtnie) on

 

Belki de sizin de kendinizi daha çok sevmeniz için yoga harika bir seçim olabilir. Courtnie, vücudunuzu tanımak ve onunla iletişim kurabilmek için yoganın muazzam bir gücü olduğunu söylüyor.

Some days I wake up and can't even believe that I'm a yoga teacher. As someone who's been painfully shy my whole life (so much so that I had to repeat the 1st grade because I wouldn't speak to anyone?) it's an equally terrifying and exhilarating experience. To stand in front of a room full of strangers and guide their every move used to seem impossible to me. It's been a year now since I graduated from my teacher training and I still get butterflies in my stomach before I walk in the room before a class. I've had doubtful moments where I felt I wasn't cut out to be teaching yoga or anything for that matter. What I've learned is that who I used to be doesn't define me and who I want to be is totally in my control. We don't have to live in the shadow of our past. If you have passion in your heart you will succeed, no matter how scary it might be❤️ . . . #yogateacher #yogateachertraining #mindset #meditation #namaste #iamwellandgood #thechalkboardmag #mindbodygreen #womenshealth #teamself #thatsdarling #goopmake #yogainspiration #yogalove #yogaeverydamnday #orangecountyyoga

A post shared by Courtnie (@wellnesswithcourtnie) on

 

Courtnie instagram hesabında sağlıklı tarifler de paylaşıyor. İçinize mutluluk dolduracak harika fotoğraflar eşliğinde!

 

Sağlıklı yaşam konusunda ilham almak için Courtnie’nin sayfasını mutlaka incelemelisiniz!

https://muscleandfitness.com.tr/nasil-yapilacagini-bilmediginiz-yoga-hareketleri-icin-instagramda-size-yardimci-bir-yogi-var/

Reklam

Sporun Mental Sağlığınız Üzerindeki 7 Pozitif Etkisini Biliyor musunuz?

0

Biraz yorgun, biraz moralsiz, biraz düşünceliyseniz, spor yapmayı ertelemek için lüksünüz yok demektir. Bunun sebebi ise sporun araştırmalarca kanıtlanmış, mental sağlığa iyi gelen 7 faydaya sahip olmasıdır.

İşte Mental Sağlığınız İçin Sporun 7 Yararı:

1. Spor Modunuzu Yükseltir

Biraz mutluluk biraz da rahatlama ister miydiniz? Bir fiziksel aktivite yapmaya başlayın. İster spor salonunda biraz aletler ile haşır neşir olun ister sahil kenarında ya da ağaçlık bir alanda tempolu bir yürüyüş yapın isterseniz arkadaşlarla maç yapın. Beyin kimyasallarınızda mutluluk hormonunu ve rahatlamayı tetikleyen spor sayesinde hem fiziksel hem de mental gelişim yaşayacaksınız. Ayrıca takım oyunlarında arkadaşlarınız ile iletişim kurmanızda ve sosyal becerilerinizi arttırmanızda da spor yardımcı olacaktır.

2. Spor Konsantrasyonunuzu Arttırır

Düzenli fiziksel aktivite, ilerleyen yaş karşısında mental sağlığınızı korumak için ideal bir yoldur. Kritik düşünme, öğrenme, yargı gücünü ve objektif bakış açısını geliştiren spğor sayesinde mental sağlığınız zinde kalır. Aerobik ve kas güçlendirici egzersiz kombinasyonları bu konuda oldukça iyidir. Haftada 3 ile 5 gün 30ar dakika spora zaman ayırmak, mental sağlığınızı korunmasına yardımcı olabilir.

3. Spor Stres ve Depresyonu Azaltır

Fiziksel olarak aktif biriyseniz beyniniz günün stres getiren düşünceleri ile daha az başbaşa kalacaktır. Dolayısıyla olumsuz ve stres yaratacak negatif düşüncelerden uzaklaşmış olacaksınız. Egzersiz yapmak vücudunuzdaki stres hormonu seviyelerini azaltır. Aynı zamanda da endorfin üretimini arttırır. Bu iki durum depresyondan sizi korumaya yardımcı olur. Hatta sıkı bir antrenman sonrası endorfin hormonu sizi çok daha rahatlamış ve optimist hissettirir.

4. Spor Uyku Alışkanlığınızı Düzenler

Spor ve diğer fiziksel aktiviteler uyku kalitenizin artmasına da katkı sağlar. Bunu, daha kolay ve hızlı uykuya dalmanızı sağlarken daha derin uyumanıza yardımcı olarak yapar. Kaliteli bir uyku, ertesi gün uyandığınızda güne olan bakışınızı da olumlu yönde etkileyecektir. Burada dikkat etmeniz gereken sporu çok çok geç bir saate bırakmamak. Bazen geç yapılan antrenmanlar sizi uykusuz bırakacak şekilde enerjik hissettirebilir.

5. Spor Sağlıklı Bir Kiloda Kalmanıza Yardımcı Olur

Spor The Centers for Disease Control and Prevention (Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri) tarafından sağlıklı bir kiloya sahip olabilmek için önerilmektedir. Farklı sporlardan, yüzme, bisiklet ve ağırlık kaldırma hem kalori yakma hem de kas oluşturma konusunda oldukça faydalıdır. Sağlıklı bir kiloda kalabilmek ve yağ yerine kas oluşturabilmek, diyabet, kolesterol, hipertansiyon gibi hastalıklardan korunmanıza yardımcı olur. Bu da kendinizi daha sağlıklı hissetmenize yardımcı olur.

6. Spor Özgüveninizi Arttırır

Düzenli spor yapmak özgüveninizi ve özsaygınızı arttırır. Becerileriniz, gücünüz ve dayanıklılığınız spor ile artar ve bu da sizin mental olarak daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Gelişme hissi günlük yaşamınızda diğer işlerinizde de daha çok başarılı olmanızda ve kendinizi iyi hissetmenizde etkilidir.

7. Spor Liderlik Becerileri İle İlişkilidir

Basketbol ve futbol gibi grup sporları, liderlik becerilerinin gelişmesinde önemli rol oynar. Bu tip oyunlar sayesinde kişiler takım olma, liderlik becerileri ve sosyal ortamda birlikte kazanma ve çalışma sistemlerini çok daha kolay bir şekilde öğrenebilmektedir. “Takım olma” durumu da çoğu zaman güçlü lider kimlikler oluşturmada önem taşır.

Çocuklar İçin Sporun Faydaları

Yukarıda bahsettiğimiz tüm yararlar çocuklar için de geçerlidir. Ancak yetişkinlere göre önemli bir fark taşırlar; çocukken düzenli egzersiz yapmaya başlamak, daha uzun süre aktif bir hayata sahip olmak ve ilerleyen yaşlarda da daha çok aktifliği korumak demektir. Ayrıca çocukken düzenli spor yapmanın bir diğer yararı ise, ileriki yıllarda akademik ve çalışma hayatında daha iyi bir performans sağlanmasıdır.

Kaynak: Healthline

3 Aydan Fazla Sürüyorsa Dikkat! Kronik Ağrıyı Azaltmak İçin 7 Öneri

Reklam

3 Aydan Fazla Sürüyorsa Dikkat! Kronik Ağrıyı Azaltmak İçin 7 Öneri

0

Kaynağı ne olursa olsun, hayatımızın vazgeçilmez sorunlarından biri kronik ağrılar

Aslında ağrı, vücudumuzun yaralanma veya bir hastalığa karşı yanlış giden bir şeylerin olduğunu gösteren normal bir reaksiyon. Vücudumuz iyileştiğinde sıklıkla ağrı ortadan kalkıyor. Ancak birçok insanda ağrının sebebi ortadan kalktıktan sonra bile uzunca süre devam ettiği görülüyor. İşte bu şekilde, uygulanan tedavilerden yanıt alınamayan, uzun süre tedavi gerektiren ve 3 aydan uzun süren ağrılar, “kronik ağrı” olarak tanımlanıyor. Bu sürede ağrılar kişinin yaşam kalitesini ciddi olarak düşürebiliyor. Dünyada yaklaşık yüzde 40 sıklıkla görüldüğü için, milyonlarca kişi geçmeyen bu ağrılarla baş etmek için çaba sarf ediyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nural Aydın, bununla birlikte kronik ağrının hem neden olduğu iş günü kayıpları hem de tedavi harcamalarıyla ciddi bir ekonomik boyutunun da olduğunu söylüyor.

En sık rastlanan kronik ağrıların başında bel ağrısı geliyor. Bununla birlikte migren ya da gerginlik baş ağrıları, artrit, fibromiyalji, zona hastalığı, endometriozis, osteoartrit gibi deformasyon ağrıları da kronik ağrılar arasında yer alıyor. Ve her bir nedene ilişkin özel bir tedavi uygulamak gerekiyor. Hastaların çok büyük bölümü tedavi görse de uzun zaman gerektiren bu süreçte bazı davranış değişiklikleri ağrı kontrolünü kolaylaştırabiliyor. Dr. Nural Aydın kronik ağrıyı azaltmaya yardımcı yöntemleri sıraladı…

Kronik Ağrıyı Azaltma Yolları:

1. Hareket Edin

https://muscleandfitness.com.tr/beyniniz-yaz-diyetinizi-nasil-sabote-edebilir/

Ağrı hissi gündelik yaşamın her anını zorladığı gibi egzersiz yapmayı da imkansız kılabiliyor. Ancak bu noktada kısır bir döngü devreye giriyor. Çünkü hareketsiz yaşam kasların zayıflamasına dolayısıyla ağrının artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle mümkün olabildiğince aktif olmak gerekiyor. Egzersizle birlikte artan endorfin seviyesi kişinin kendini çok daha iyi hissetmesini sağlayabildiği gibi ağrı algısının da azalmasına yardımcı oluyor. Hekim tarafından kişinin genel sağlık durumuna göre düzenlenecek egzersiz programını uygulamak ağrısız bir yaşama destek sağlıyor.

2. Uyku Kalitenizi Yükseltin

Yapılan birçok çalışma uyku bozukluklarıyla birlikte kronik ağrının da tetiklenebileceğine ya da şiddetinin artabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle her gece gerektiği kadar ve kaliteli bir uyku süreci geçirmek için; gece yatmadan önce uykuyu kaçırabilecek, çay, kahve, alkol gibi içecekleri tüketmemek önem taşıyor. Ayrıca yatak odasında uyumayı zorlaştıracak, derin uykuya geçmeyi engelleyecek ışıklandırma sistemi ya da teknolojik aletlerin bulunmamasına dikkat etmek gerekiyor.

3. Sigaradan Uzak Durun

https://muscleandfitness.com.tr/beyniniz-yaz-diyetinizi-nasil-sabote-edebilir/

Kronik ağrı yaşayan kişilerden bazıları ağrıyı azaltacağı düşüncesiyle sigara içebiliyor. Ancak tam aksini bunun ağrıyı artırıcı bir etkisi olabildiğini söyleyen Dr. Nural Aydın, “Sigaranın yara iyileşmesini yavaşlatıcı bir rolü olduğu biliniyor. Bununla birlikte dolaşım sistemini etkilediği için kardiyovasküler hastalıklar ve inme riskini de artırıyor. Tüm bu sonuçlar kronik ağrının şiddetinin artmasına neden olabildiği için sigaradan uzak durmak gerekiyor” diyor.

4. Sağlıklı ve Dengeli Beslenin

Beslenmenin birçok hastalığa karşı koruyucu etki yarattığı biliniyor. Mümkün olduğunca renkli sebze ve meyve tüketmek, yağ oranını azaltmak, sağlıklı yağları tercih etmek, baklagillere hak ettiği değeri vermek gibi genel sağlıklı beslenme kurallarını uygulamak bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor. Dolayısıyla ağrı kontrolü de kolaylaşıyor. Ayrıca romatoid artrit gibi enflamatuvar ağrı durumlarında Omega 3 yağ asitlerinden zengin beslenme ağrı kontrolünü kolaylaştırıyor.

5. Hobi Edinin, Kendinize Zaman Ayırın

https://muscleandfitness.com.tr/beyniniz-yaz-diyetinizi-nasil-sabote-edebilir/

Çok çalışmak ve aşırı yorulmak kronik ağrı yaşayan bir kişinin ağrılarının artmasına neden olabiliyor. Enerji artıracak aktivitelere yoğunlaşmak, hobi edinmek dikkati dağıtacağı için ağrı semptomlarından da uzaklaşmaya yardımcı oluyor. Sonuçta ağrı yaşanmasına engel olunamasa da hissedilen ağrı yoğunluğunu azaltmak mümkün olabiliyor.

6. Sosyal Olun

Kronik ağrıyla baş ederken insanlarından çevrelerindeki sevdiklerinin yanında olması da son derece önem taşıyor. Dolayısıyla ağrıyla baş başa kalıp hastanın kendini izole etmemesi, ihtiyaç duyduğunda da yardım istemekten de çekinmemesi gerekiyor.

7. Gereksiz Ağrı Kesicilere Yönelmeyin

https://muscleandfitness.com.tr/beyniniz-yaz-diyetinizi-nasil-sabote-edebilir/

Kronik ağrılarla baş etmek için kronik ağrı kesici tüketiminin mevcut durumunu çözmediği gibi beraberinde gastrointestinal veya kardiyovasküler sistem yan etkilerine de sebep olabildiğini söyleyen Dr. Nural Aydın, şunları söylüyor: “Ağrıya sebep olan medikal duruma spesifik uzman hekim, tedavi sürecinde kişiye özel gerekli ilaçları düzenleyecektir. Bununla birlikte fizik tedavi ünitelerindeki ağrı kesici akımlar, masaj ve germe egzersizleri; psikolojik destek tedavileri; relaksasyon teknikleri; ağrı ünitelerinde yapılan ağrı blok tedavileri ve biofeedback tedaviler kronik ağrı tedavisinde önemli yer teşkil etmektedir.”

Beyniniz Yaz Diyetinizi Nasıl Sabote Edebilir?

Reklam