Fit Hub Blog Sayfa 92

Beyin ve Hafıza Sistemine İyi Gelen Yiyecekler

0

Beyin vücudunuzdaki hayati organlardan biridir. Vücudunuzun kontrol merkezi olarak, kalbinizin atmasını, nefes almanızı, hareket etmenizi, hissetmenizi ve düşünmenizi sağlar.  Bu yüzden en verimli şekilde çalışabilmesi için beyninizin sağlığı oldukça önemlidir.

Beyin ve Hafızayı Güçlendirici En İyi Besinler

Yediğiniz yiyecekler beyninizi sağlıklı tutmaya, hafıza ve konsantrasyon gibi belirli zihinsel görevleri iyileştirmeye yardımcı olur. Beyin ve hafıza sistemine iyi gelen yiyeceklerden bazıları aşağıda listelenmiştir:

1. Yağlı Balıklar

Beyne iyi gelen yiyecekler söz konusu olduğunda yağlı balıklar genellikle listenin başında yer alır. Tüm zengin omega 3 yağ asitlerini içeren bu tür balıklardan bazıları somon, alabalık ve sardalyadır. Beynin yaklaşık %60’ı yağdan oluşur ve bu yağların yarısı omega 3 yağ asitleridir. Beyniniz, beyin ve sinir hücrelerini oluşturmak için omega-3’leri kullanır ve bu yağlar öğrenme ve hafıza için gereklidir. Bunların dışında omega 3’lerin beyin sağlığı üzerinde ek faydaları bulunmaktadır. Bu sağlıklı yağ asitleri yaşa bağlı zihinsel gerilemeyi yavaşlatabilir ve Alzheimer hastalığını önlemeye yardımcı olabilir.(1) Diğer taraftan yeterince omega 3 almamak öğrenme bozukluklarına ve depresyona neden olabilir. Bir araştırmada, düzenli olarak balık tüketen insanların beyinlerinde daha fazla gri madde bulunduğu belirlenmiştir. Gri madde beyinde karar verme, hafıza ve duyguları kontrol eden sinir hücrelerinin çoğunu içerir.

Beyin sağlığınızı korumak için kullanabileceğiniz balık yağı olan omega 3 ürünlerini hemen satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

2. Kahve

Eğer her sabah kahve içmeden kendime gelemem diyenlerdenseniz kahvenin beyin geliştirme ve hafıza üzerine pozitif etkilerinin olduğunu duymak sizi fazlasıyla memnun edecektir. Kahvenin iki ana bileşeni olan kafein ve antioksidanlar beyin sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olur.(1) Özellikle kahvenin içerisinde bulunan kafeinin beyin üzerinde birçok olumlu etkisi bulunmaktadır.

  • Uyanıklık durumu: Kafein sizin uykulu hissetmenizi sağlayan kimyasal bir haberci olan adenosini bloke ederek beyninizin uyanıklık haline geçmesini sağlar.
  • Daha iyi ruh hali: Kafein, serotonin gibi bazı iyi hissettiren nörotransmitterleri güçlendirir.
  • Konsantrasyon artışı: Bir çalışmada, katılımcıların sabahları büyük bir kahve içtikten veya gün içinde daha az miktarlarda kahve tükettikten sonra, konsantrasyon gerektiren işlerde daha etkili oldukları bulunmuştur.

Hafıza güçlendirme ve beyin sağlığı için uzun süre düzenli kahve içmek, Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıklara sahip olma riskini de azaltır. Bu durum kısmen kahvenin yüksek antioksidan konsantrasyonuna bağlı olabilir.

Odaklanmayı maksimum seviyeye çıkaran kafein takviyeleri ile ilgili daha fazla bilgi almak için “Günlük Yaşamdan Maksimum Verim Almak İsteyenlerin Vazgeçilmezi Olacak Pre-Workout: Kafein” yazımızı linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

3. Yaban Mersini

Yaban mersini, özellikle de beyniniz için oldukça faydalıdır. Yaban mersini ve diğer koyu renkli meyvelerin sağladığı bir bitki bileşiği olan antosiyaninlerin anti-inflamatuar ve antioksidan etkileri bulunur.(1) Antioksidanlar beyin yaşlanmasına ve nörodejeneratif hastalıklara katkıda bulunabilecek koşullar olan oksidatif stres ve inflamasyona karşı hareket ederler. Ayrıca yaban mersini içindeki antioksidanların bir kısmının beyinde biriktiği ve beyin hücreleri arasındaki iletişimi geliştirdiği bulunmuştur. Yapılan bazı hayvan çalışmaları, yaban mersininin hafıza güçlendirmeye yardımcı olduğunu ve kısa süreli hafıza kaybını geciktirebileceğini göstermiştir.

4. Zerdeçal

Zerdeçal son zamanlarda fazlasıyla gündeme gelmektedir. Bu koyu sarı baharat köri tozunun önemli bir bileşenidir ve beyin için birtakım faydalara sahiptir. Zerdeçaldaki etken madde olan curcumin’in kan-beyin bariyerini geçtiği gösterilmiştir, bu da beyne doğrudan girebileceği ve buradaki hücrelere fayda sağlayabileceği anlamına gelir. Zerdaçal güçlü bir antioksidan ve anti-inflamatuar bileşiktir ve beyin sağlığı üzerinde aşağıdaki faydalara sahiptir:

  • Hafıza üzerinde etkilidir: Curcumin, Alzheimer hastalarında hafıza güçlendirici bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda bu hastalığın ayırt edici özelliği olan amiloid plaklarının temizlenmesine katkı sağlayabilir.
  • Depresyonu hafifletir: Ruh halini iyileştirmeye yardımcı olan serotonin ve dopamin seviyesini artırır. Yapılan bir çalışmada, altı hafta sonunda curcuminin depresyon belirtilerini azaltmada antidepresanlar kadar etkili olduğu gösterilmiştir.
  • Yeni beyin hücrelerinin gelişmesine yardımcı olur: Curcumin, beyin hücrelerinin büyümesine katkı sağlayan ve bir tür büyüme hormonu olan beyin kaynaklı nörotrofik faktörü artırır. Bu durum yaşla ilişkili zihinsel gerilemeyi geciktirmeye yardımcı olabilir.

5. Brokoli

Beyne iyi gelen besinler listesinde bulunan brokoli antioksidanlar da dahil olmak üzere güçlü bitki bileşikleri içerir.(2) Aynı zamanda K vitamini seviyesi açısından da çok yüksek olup, 91 gramlık porsiyonda tavsiye edilen günlük tüketilmesi gereken miktarın (RDI) % 100’ünden fazlasını sunar. Yağda çözünen bu vitamin, beyin hücrelerinde yoğun şekilde bulunan bir yağ türü olan sfingolipidlerin oluşmasında oldukça önemlidir. İleri yaştaki yetişkinlerde yapılan birkaç çalışma, yüksek miktarda K vitamini alımının daha iyi bir hafızayla bağlantılı olduğunu göstermiştir. K vitamininin ötesinde brokoli, anti-enflamatuar ve antioksidan etkiler sağlayan, beyni hasara karşı korumaya yardımcı olabilecek bir dizi bileşik içerir.

6. Kabak Çekirdeği

Kabak çekirdeği, vücudu ve beyni serbest radikal hasarından koruyan güçlü antioksidanlar içerir. Aynı zamanda mükemmel bir magnezyum, demir, çinko ve bakır kaynağıdır. Bu besin maddelerinin her biri beyin sağlığı için önemlidir:

  • Çinko: Bu element sinir sinyalleri oldukça önemlidir. Çinko eksikliği Alzheimer hastalığı, depresyon ve Parkinson hastalığı gibi birçok nörolojik durumla ilişkilidir.
  • Magnezyum: Magnezyum, öğrenme ve hafıza için gereklidir. Düşük magnezyum düzeyleri, migren, depresyon ve epilepsi dahil olmak üzere birçok nörolojik hastalıkla bağlantılıdır.
  • Bakır: Beyniniz sinir sinyallerini kontrol etmek için bakır kullanır. Bakır seviyesi azaldığında, Alzheimer gibi yüksek nörodejeneratif bozukluklara sahip olma riski artar.
  • Demir: Demir eksikliği genellikle bilinç bulanıklığı ve beyin fonksiyonunun bozulması ile karakterizedir.

Yapılan araştırmalar, çoğunlukla kabak çekirdeğinden ziyade bu mikrobesinlere odaklanmaktadır. Ancak, kabak çekirdeği bu mikro besin maddeleri açısından yüksek olduğu için, diyetinize kabak çekirdeği ekleyerek tüm bu yararlardan faydalanabilirsiniz.

7. Bitter Çikolata

Bitter çikolata ve kakao tozu, flavonoid, kafein ve antioksidanlar da dahil olmak üzere beyni destekleyici bileşikler içermektedir. Flavonoidler bir grup antioksidan bitki bileşiğidir. Araştırmacılar hafızaya iyi gelen yiyecekler dendiğinde, bu bileşiklerin hafızayı artırabileceğini ve ayrıca yaşa bağlı zihinsel gerilemeyi yavaşlatabileceğini belirtiyorlar.(2) Yapılan bir dizi çalışma da bu sonucu desteklemektedir. 900’ü aşkın kişinin yer aldığı bir çalışmada, daha fazla miktarda çikolata tüketenlerin az miktarda çikolata yiyenlerle kıyaslandığında hafızayla ilgili bir dizi zihinsel görevde daha iyi performans gösterdiği belirtilmiştir. Ayrıca bitter çikolata etkili bir ruh hali iyileştiricisidir. Gerçekleştirilen bir çalışmada, çikolata yiyen katılımcıların, kraker yiyen katılımcılara kıyasla pozitif duygular yaşadığı bulunmuştur. Bununla birlikte, bu etkinin çikolatadaki bileşikler yüzünden mi, yoksa nefis lezzetiyle insanları mutlu etmesinden mi kaynaklandığı hala net değildir.

8. Kuruyemişler

Araştırmalar, kuruyemiş tüketmenin kalp sağlığını geliştirebileceğini ve sağlıklı bir kalbe sahip olmanın sağlıklı bir beyne sahip olmakla ilişkisi olduğunu göstermiştir. 2014 tarihli bir derleme, kuruyemişlerin bilişsel yetileri geliştirebileceğini ve hatta nörodejeneratif hastalıkların önlenmesine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Ayrıca gerçekleştirilen başka bir büyük çalışma, birkaç yıl boyunca düzenli olarak kuruyemiş tüketen kadınların tüketmeyenlere kıyasla daha keskin bir hafızaya sahip olduğunu bulmuştur. Sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve E vitamini gibi kuruyemişlerde bulunan çeşitli besin maddeleri beyin sağlığı üzerindeki yararlarının kaynağı olarak nitelendirilebilir. E vitamini, hücre zarlarını serbest radikal hasarından korur ve zihinsel gerilemeyi yavaşlatır.(1) Tüm kuruyemişler beyniniz için iyi olsa da, cevizler omega 3 yağ asitleri de sağladıkları için ekstra bir öneme sahip olabilirler.

9. Portakal

Günlük ihtiyaç duyduğunuz tüm C vitaminini orta boy bir portakal yiyerek alabilirsiniz. Bu beyin sağlığı içinde oldukça önemlidir, çünkü C vitamini zihinsel gerilemeyi önleme konusunda önemli bir faktördür.  2014 tarihli bir gözden geçirme makalesine göre yeterli miktarda C vitamini içeren besinler tüketmek, yaşla ilişkili zihinsel gerilemeye ve Alzheimer hastalığına karşı koruma sağlayabilir. C vitamini, beyin hücrelerine zarar verebilecek serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olan güçlü bir antioksidandır. Biber, kivi, domates ve çileklerden mükemmel miktarda C vitamini elde edebilirsiniz.

10. Yumurta

Yumurta B6 ve B12 vitaminleri ile folat ve kolin dahil olmak üzere beyin sağlığı ile ilişkili çeşitli besinler açısından iyi bir kaynaktır. Kolin, duygudurum, hafıza ve konsantrasyon düzenlemeye yardımcı bir nörotransmitter olan asetilkolin oluşturmak için vücut tarafından kullanılan önemli bir mikro besindir Bu konuyla ilgili gerçekleştirilen iki farklı çalışma, daha yüksek kolin alımlarının daha iyi hafıza ve zihinsel işlevlerle ilişkili olduğunu bulmuştur. Buna rağmen birçok insan diyetlerinden yeterli miktarda kolin alamamaktadır. Yumurta yemek kolin alımının en kolay yoludur çünkü yumurta sarısı, bu besin maddesinin en konsantre kaynaklarından biridir.(2) Bir yumurta sarısı yaklaşık 112 mg kolin içerir. Günlük alınması gereken kolin miktarı ise erkekler için 550 mg, kadınlar için ise 425 mg olarak belirtilmektedir.

Bunun yanı sıra B vitaminlerinin de beyin sağlığında çeşitli rolleri vardır. Özellikle yaşlılarda zihinsel gerilemenin ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilirler. Ayrıca, B vitaminin iki ayrı türü olan folat ve B12 vitamini eksikliği depresyon ile ilişkilendirilmiştir. Demanslı yaşlılarda folat eksikliği yaygındır ve çalışmalar folik asit takviyelerinin yaşla ilişkili zihinsel gerilemenin en aza indirilmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir.(1) B12 vitamini ayrıca beyin kimyasallarının sentezlenmesinde ve beyindeki şeker seviyelerinin düzenlenmesinde de rol oynar. Tüm bunlara ek olarak yumurta tüketimi ve beyin sağlığı arasındaki bağlantı hakkında doğrudan çok az araştırma olduğunu belirtmekte fayda var. Fakat yumurtada bulunan besin maddelerinin beyin sağlığını desteklediğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır.

Ayrıca B12 içeren yiyecekler için B12 Vitamini Hangi Besinlerde Var? makalesini inceleyebilirsiniz.

11. Yeşil Çay

Kahvede olduğu gibi yeşil çayda bulunan kafein, beyin fonksiyonunu güçlendirir. Kafein uyanıklık, performans, bellek ve odaklanmayı geliştirir.  Ancak yeşil çay, beyin sağlığı için önemli farklı diğer bileşenlere de sahiptir. Bunlardan biri, kan-beyin bariyerini geçebilen, anksiyeteyi azaltmaya yardımcı olan ve daha rahat hissetmenizi sağlayan nörotransmitter GABA’nın aktivitesini artıran bir amino asit olan L-theanine’dir. L-theanine ayrıca beyindeki alfa dalgalarının sıklığını artırır, bu da sizin yorgun hissetmeden rahatlamanıza yardımcı olur. Yapılan bir derlemede, yeşil çayda bulunan L-teaninin kafeinin uyarıcı etkilerini azaltarak rahatlamanıza yardımcı olabileceği bulunmuştur. Ayrıca yeşil çay, beyni zihinsel gerilemeden koruyabilen, Alzheimer ve Parkinson hastalığı riskini azaltabilen polifenoller ve antioksidanlar açısından zengindir.(1) Yeşil çayın hafızayı geliştirdiği de yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

Birçok gıda beyninizi sağlıklı tutmanıza yardımcı olabilir. Bu listedeki meyve ve sebzelerin yanı sıra çay ve kahve, beyninizi olası zararlardan koruyabilecek antioksidanlara sahiptir. Kuruyemiş, yumurta gibi diğerleri, hafıza ve beyin gelişimi destekleyen besin maddeleri içerir. Bu yiyecekleri diyet listenize dahil ederek uyanıklık seviyenizi artırbilir, hafızanızı, beyin sağlığınızı ve ruh halinizi iyileştirebilirsiniz.

Reklam

En Etkili Boy Uzatma Egzersizleri Nelerdir?

18

Boy, bireyin kişiliğini geliştirmede önemli bir rol oynar. Hiç şüphe yok ki, insanların genellikle boylarını uzatmanın mümkün olduğuna yönelik umutları yoktur. Günümüzde, boy uzattığını iddia eden bir dizi boy uzatma ilacı olarak geçen ilaç ve akupunktur tedavisi mevcuttur. Ancak, bunlar oldukça pahalıdır ve ilişkili yan etkileri vardır. Dahası, bu yöntemler için %100 başarı garantisi de yoktur.

Bu nedenle, boy uzatmanın en makul yolu doğal olarak egzersiz rutinini doğru diyetle birleştirmektir. Yapılacak doğru egzersiz, kaslarınızın şekillenmesine ve güçlendirilmesine yardımcı olmakta, boy uzaması artışından sorumlu olan büyüme hormonlarını serbest bırakmaktadır. Uygun diyet bu hormonları taze ve aktif tutar ve kendini yeniden inşa etmede yardımcı olur.

Her ne kadar dikey vücut boyunun genetik faktörler tarafından belirlendiği iyi bilinen bir gerçek olsa da, diyet ve egzersiz gibi fiziksel faktörler de boyu bir dereceye kadar etkileyebilir. Çoğunlukla büyüme, vücudumuzun uzun kemiklerinde bulunan büyüme plakaları kaynaştığında ergenliğin başlamasından sonra durur. Bununla birlikte, 22-25 yaşlarında bile bazı insanlar için büyüme devam etmektedir ve bu nedenle, bu aşamadan sonra bile boy uzatma için egzersizlere başvurarak boyunuza birkaç santim daha eklemeniz mümkündür.

Bu egzersizler, boy uzatma konusunda en iyi sonucu alabilmek adına iyice benimsenmeli ve haftada 2-3 kez düzenli olarak uygulanmalıdır. Yaralanmaya neden olabileceğinden ve vücudun iyileşme kapasitesini engelleyeceğinden aşırı egzersizden kaçınılmalıdır.

Boy Uzatma Hareketleri

  • Bar Hanging (Çubukta Asılı Durma)

Yer çekimi, kıkırdağınızı sıkıştıran ve incelten omurga ve eklemlerinizi baskılayarak boyunuzu olumsuz yönde etkiler. Bu durum kişiye daha kısa bir görünüm sunar. Dikey çubuk üzerinde asılı durmak, bu sorunla mücadele etmenin basit bir yoludur. Asmak, alt gövde ağırlığını omuriliği gerdirir ve omur üzerindeki çekişi azaltır. Bu, boyu 1 ila 2 inç artırma ile sonuçlanabilir, ancak bu anında gerçekleşmez.

Bunun için yatay bir çubuk, vücudun rahat hareket etmesi ve uzamasına izin verecek şekilde odanın bir bölgesine yerleştirilmelidir. Vücudunuz tam olarak uzanamıyorsa, serbestçe asılı kalmak için dizlerinizi hafifçe bükün. Çubuğu tutarken, avuçlarınızın dışarıya baktığından emin olun. Asılı vaziyette duruyorken kollarınızı, omuzlarınızı ve kalçalarınızı mümkün olduğunca rahat bırakın, böylece yer çekimi etkili bir şekilde vücudu daha fazla çekecektir.

Hareketten daha çok fayda sağlamak adına, ayak bileği ağırlıkları takmayı deneyebilirsiniz. Bu asılı kalma işlemi 20 saniye sürmeli ve en az 3 kez tekrarlanmalıdır. Bu, boy uzatıcı egzersizler arasında en iyi seçim olarak kabul edilebilir.

  • Dry Land Swim (Kuru Zeminde Yüzme)

Bu egzersiz “alternatif tekme” olarak da bilinir ve temel olarak alt sırtınıza odaklanır.

Harekete öncelikle karnınız üzerine doğru yere uzanarak başlayın. Vücudunuz tam olarak uzatılmalıdır. Kollarınızı düz bir vaziyette ve avuçlarınız yere doğru aşağı bakacak şekilde önünüze yerleştirin. Daha sonra sol kolunuzu sağ kolunuzdan daha yükseğe kaldırın. Bacaklarınızı düz tutun, sağ bacağınızı zeminden olabildiğince uzak olacak şekilde havaya doğru kaldırın.

Bu konumda en az 4 saniye bekleyin ve ardından prosedürü diğer bacağınızla ve diğer elinizle tekrarlayın. Kendinizi ufak ufak geliştirerek bu pozisyonda 20 saniye tutabilmeyi hedeflemelisiniz. Hareketi yaparken el bileği ve ayak bileği ağırlıkları eklemeniz, alt sırt kaslarınızı şekillendireceğinden ve direncinizi arttıracağından dolayı daha faydalı olacaktır.

  • Pelvic Shift

Son derece basit olan bu egzersiz, vücudunuzu omurgadan ve kalçalarınızdan yukarı ve aşağı doğru çekmeye yardımcı olur.

Harekete sırt üstü uzanarak başlayabilirsiniz. Omuzlarınızı ve kollarınızı zemine sıkıca yerleştirin. Şimdi ise dizlerinizi bükün ve ayaklarını olabildiğince kalçalarınıza yakın olacak şekilde çekin. Pelvisinizi yukarı doğru itmek için sırtınızı kamburlaştırın. Bu konumda 20 ila 30 saniye süreyle kalın.

Bu egzersiz, ön kalçalarınıza daha fazla esneklik sunmanızı sağlar.

  • Cobra Stretch (Kobra Tipi Esneme)

Bu yoga egzersizi omurganızı gerdirmek, böylece onu esnek ve yumuşak hale getirmek için tasarlanmıştır. Omurganız arasındaki kıkırdak büyümesi için, dikey yüksekliğinizde bir artışa neden olmak faydalı bir durumdur.

Yere, avuç içleriniz omuzlarınızın altında konumlandıracak şekilde yüz üstü uzanın. Omurganızı yukarıya doğru kamburlaştırın ve çenenizi de yüksek bir açı oluşturacak şekilde konumlandırın. Sırtınızı mümkün olduğunca uzağa olacak şekilde kamburlaştırın. Hareketi, her tekrar 5 ile 30 saniye sürecek şekilde 3-4 set yapın.

  • Pilates Roll Over

Bu mükemmel egzersiz omurganızı uzatmaya yardımcı olur ve üst vücudunuza ekstra uzunluk sağlar. Ayrıca hareket, boynunuzun omurgasını esnetir ve uzatır. Yere sırt üstü uzanın. Kollarınızı yanlarınıza ve avuç içlerinizi aşağı bakacak şekilde yere yerleştirin. Bacaklarınızı bir arada tutun, düz bir şekilde tavana doğru uzatın ve geriye doğru bükerek zemine temas etmesini sağlayın.

Zemine bu şekilde dokunmak ilk başta zor görünebilir, ancak yapılacak pratik daha kolay olacağını zamanla göreceksiniz. Kendinizi ne kadar esnetirseniz, omurganız o kadar uzar.

Yukarıda nasıl yapılacaklarını ayrıntılı bir şekilde anlattığımız bu boy uzatma hareketleri; boy uzatma ameliyatı olma ya da boy uzatma ilacı kullanma gibi yanlış kararlar vermekten uzak durarak hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir.

Dambıl ile Göbek Eritme Programlarımızdan faydalanmak için tıklayın!

Dambıl ile Göbek Eritme Hareketleri

Herkesin Merak Ettiği Soru: Yağ, Kasa Dönüşür mü?

Reklam

Bir Bardak Limonlu Suyun Faydaları

0

Limonlu su günümüzde, ruh halinize, enerji seviyenize, bağışıklık sistemine ve metabolik sağlığınıza yardımcı olduğu iddia edildiği için popüler bir sabah içeceği haline gelmiştir.

Limonlu Su Nedir?

limonlu-su-detoks

Limonlu su sadece su ile karıştırılmış limon suyudur. Kullandığınız limon miktarı kişisel tercihinize bağlıdır ve bu içecek soğuk veya sıcak olarak tüketilebilir. Bazı insanlar ayrıca limon kabuğu, nane yaprağı veya başka malzemeler eklemeyi tercih ederler. Tarçınlı limonlu su da bolca tercih edilen seçeneklerden bir tanesidir.

Limonlu su yapılırken sadece taze limon suyu ile karıştırılır. Ek içerikler de zevke ve isteğe bağlı olarak eklenebilir. “Limonlu su zayıflatır mı?” sorusunun yanıtı ise basittir; eğer düşük kalorili ve dengeli bir diyet programı ile birlikte kullanılırsa metabolik hızı artırması dolayısıyla tabi ki “evet”!

Limonlu Suyunun Besin Değerleri

limon-su

Bu içeceğin tarifi tüm damak tatlarına hitap edebilmesi için şu şekilde olabilmektedir;

Yarım limonun suyunun bir bardak su ile karıştırılması ile pratik bir şekilde yapılabilmektedir.

Bu bir bardak için besin değerleri ise şu şekildedir;

  • Kalori: 9
  • Şeker: 1 gramdan az
  • C Vitamini: Günlük gereksinimin % 25’i
  • Folat: Günlük gereksinimin % 1’i
  • Potasyum: Günlük gereksinimin % 1’i

Bir bardak limonlu su çok fazla besin değeri sağlamıyor gibi görünmektedir, ancak limonlu su bağışıklık sisteminizi güçlendiren ve günlük alınması gereken C vitamini gereksiniminizin bir bölümünü sağlayabilen düşük kalorili ve düşük şekerli iyi bir seçenektir.

Karşılaştırma yapmak gerekirse, yarım limonu portakalla değiştirirseniz, içeceğinizdeki kalori ve şeker miktarı iki katına çıkar. Limon suyu kalori ve şeker içeriğine göre C vitamini açısından yüksektir. Ayrıca eser miktarda folat ve potasyum içermesi de vücut için yarar sağlamaktadır.

Limon en popüler, çok yönlü narenciye meyvelerinden biridir. Popülaritesi, pek çok yemek tarifini tatlandırmak için yaygın olarak kullanılması sonucunu doğuruyor. Bu geniş kullanım alanını, ferahlatıcı lezzeti ve benzersiz kokusuna borçlu. Limon ayrıca çay ve içeceklerden, meyve sularına kadar her türlü gıdada da kullanılabilir. Limon uzun dönemler aroma olarak bariz kullanımının yanı sıra tıbbi açıdan da değerlendirilmiştir. Zengin bir C vitamini kaynağı olan limon, antibakteriyel ve antiviral özellikleri dolayısıyla bağışıklık artırıcı özellikleri ile geniş bir sağlık geliştirici etkiye sahiptir. Limonun sağlığa faydalarını hissetmenin en yaygın yollarından biri, meyve suyuyla karıştırmaktır. Limon suyu, sindirim ve detoks edici bir madde görevi görür ve daha iyi sindirim sağlığı sağlayan karaciğerin temizlenmesine yardımcı olur.

Limonlu Su Faydaları

limonlu-su-fayda

Limonlu su içmenin faydaları saymakla bitmez! Limonlu su vücudun metabolik hızını artırdığı için kilo kontrolünün etkili bir yoludur. Kilo verme amacı ile limon kullanmak isteyen insanlar için, her sabah aç karnına ılık suyla karışık limon suyu içilmesi inanılmaz sonuçlar yaratabilir.

Kilo kaybı yararının yanı sıra, her sabah ılık limon suyu içmenin daha sayısız birçok faydası bulunmaktadır. “Edison Institute of Nutrition”daki beslenme uzmanları, limonlu su içmenin faydalarını şöyle sıralıyor;

  1. Zengin bir C vitamini kaynağı olarak, limonlu su vücudun bağışıklık sistemi mekanizmasını güçlendirir.
  2. Her sabah ılık limonlu su içmek vücudun pH dengesinin korunmasına yardımcı olur.
  3. Güçlü antibakteriyel özellikleri ile limon suyu enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olur.
  4. Detoks edici madde olarak davranır.
  5. Sindirim sağlığının korunmasına yardımcı olur.
  6. C vitamini içeriği ile birlikte limon, zengin bir potasyum, kalsiyum, fosfor ve magnezyum kaynağıdır.
  7. Limonlu su içmek soğuk algınlığı ile savaşmaya yardımcı olur.
  8. Limon suyu sivilce, kızarıklık ve kırışıklıklardan koyu lekelere kadar pek çok cilt problemi için popüler bir ilaçtır.
  9. Sıcak su ile limon suyunun karıştırılması, sindirimi kolaylaştırıp metabolik hızı artırdığı için hızlı kilo kaybına yardımcı olur. Limonlu su ile zayıflama bu yüzden daha etkili sonuçlar ortaya çıkarabilir.
  10. Limonlu su karaciğeri temizleyerek toksinlerin temizlenmesine yardımcı olur
  11. Limonun anti-inflamatuar özellikleri, solunum yolu enfeksiyonları, boğaz ağrısı ve bademcik iltihabı ile mücadelede yardımcı olur.
  12. Limon suyu ılık su ile karıştırıldığında vücuda elektrolit sağladığı için vücudu nemlendirir.
  13. Sıcak suyla birlikte limon suyu içmek eklem ve kas ağrısını azaltmaya yardımcı olur.
  14. Diş sağlığı için de iyi bir seçimdir, çünkü diş ağrısının giderilmesinde yardımcı olur ve diş eti iltihabını önler.
  15. Sabahları limonlu su içmek, sindirime yardımcı olması nedeniyle, doğal bağırsak hareketini düzenlemeye katkı sağlar.
Reklam

Kolesterol Seviyesinin Korunmasına Yardımcı Olan En İyi 5 Takviye

0

Kolesterol Nedir?

Kolesterol, bir lipit türüdür. Karaciğerin doğal olarak ürettiği mumsu, yağ benzeri bir maddedir. Hücre zarlarının, belirli hormonların ve D vitamininin oluşumu için hayati önem taşır.(1) Kolesterol suda çözünmez, böylece kanınızda kendi başına hareket edemez. Kolesterolün taşınmasına yardımcı olmak için, karaciğeriniz lipoproteinler üretir. Lipoproteinler, yağ ve proteinden oluşan parçacıklardır. Kan dolaşımınız üzerinden kolesterol ve trigliseritleri (başka bir lipit türü) taşırlar.

İki ana lipoprotein formu vardır. Bunlar düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) olarak adlandırılır. HDL kolesterol iyi kolesterol olarak adlandırlırken LDL kolesterol kötü kolesterol olarak nitelendirilir. Eğer kanınız çok fazla LDL kolesterol içeriyorsa (düşük yoğunluklu lipoprotein ile taşınan kolesterol), bu durum yüksek kolesterol olarak bilinir.(1) Yüksek kolesterol tedavi edilmediğinde kalp krizi ve felç de dahil olmak üzere birçok sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüksek kolesterol tipik olarak belirli semptomlara neden olmaz. Bu yüzden kolesterol seviyenizi düzenli olarak kontrol etmeniz önemlidir.

Yüksek Kolesterol Nedenleri

yuksek-kolesterol

Çoğu durumda, kolesterol yüksekliği “sessiz” bir problemdir, genellikle belirtilere neden olmaz. Birçok insan kalp krizi ya da felç gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkıncaya kadar yüksek kolesterol seviyesine sahip olduklarını bilememektedir. Bu yüzden rutin kolesterol taraması önemlidir. 20 yaş ve üzerindeyseniz, rutin kolesterol taraması yaptırmak için doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

Kolesterol, doymuş yağ ve trans yağ oranları yüksek olan gıdaları çok fazla tüketmek, yüksek kolesterol geliştirme riskinizi artırabilir. Diğer bazı yaşam tarzı faktörleri de yüksek kolesterol geliştirmenize katkıda bulunabilir. Bu faktörlerden en önemlileri hareketsizlik ve sigara içmektir.

Bunların yanı sıra genetik özellikleriniz de yüksek kolesterole sahip olma durumunu etkileyebilir. Genler ebeveynlerden çocuklara aktarılır. Bazı genler vücudunuza kolesterol ve yağların nasıl işleneceği konusunda talimat verir. Eğer ebeveynleriniz yüksek kolesterol problemine sahipse, siz de yüksek kolesterol açısından risk altındasınızdır. Nadir durumlarda, yüksek kolesterol ailesel hiperkolesterolemiden (kanda aşırı kolesterol bulunuşu) kaynaklanır.(1) Bu genetik bozukluk, vücudunuzun LDL’yi uzaklaştırmasını engeller. Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü’ne göre, bu durumdaki yetişkinlerin çoğunda total kolesterol seviyeleri 300 mg / dL’nin ve LDL kolesterol seviyeleri 200 mg / dL’nin üzerindedir. Diyabet ve hipotiroidizm gibi diğer sağlık problemleri de yüksek kolesterol ve ilgili komplikasyonlar geliştirme riskinizi artırabilir.

Yüksek Kolesterol Nasıl Düşürülür?

Yüksek kolesterol problemine sahipseniz, doktorunuz kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı olmak için yaşam tarzı değişikliklerini önerebilir. Örneğin, beslenme düzeninizde, egzersiz alışkanlıklarınızda veya günlük rutininizin diğer yönlerinde bazı değişiklikler gerçekleştirebilirsiniz. Sigara içiyorsanız doktorunuz muhtemelen en kısa süre içerisinde bırakmanızı tavsiye edecektir. Ayrıca doktorunuzun tüm bunlara ek olarak kolesterol seviyenizi düşürmeye yardımcı olacak kolesterol ilaçları veya diğer bazı tedaviler de önerebilir.(1)

Kolesterol Seviyesini Korumaya Yardımcı En iyi 5 Takviye

Peki kontrolleriniz sonucunda kolesterol değerleri normal düzeydeyse yüksek kolesterol problemi yaşamamak ve kolesterol seviyenizi korumak için neler yapabilirsiniz? İşte bu durumda kolesterol seviyesinin korunmasına yardımcı olan en iyi 5 takviye:

1.Solgar Alpha Lipoic Acid 200 Mg 50 Kapsül

2

Solgar Alpha Lipoic Acid 200 Mg 50 Kapsül, her kapsülünde 200 mg alfa lipoik asit içeren (ALA) bir gıda takviyesidir. İçeriğinde gluten, tuz, süt ürünleri, buğday yer almamaktadır. Günde 1 kapsül ve tercihen yemek sonrası kullanımı önerilir. Servis sayısı 50 olan ürünün ve servis başı fiyatı ise 2,48 TL’dir.

2.Ligone Beta-Glucan Probiotic Multivitamin 30 Kapsül

4

Ligone Beta-Glucan Probiotic Multivitamin 30 Kapsül, yetişkinlerin kullabileceği, probiyotik ve multivitamin içeren özel bir formülasyonu bulunan gıda takviyesidir. Günlül 1 kapsül tüketilmesi önerilen bu ürünün servis sayısı 30 olup, servis naşı fiyatı 1,30 TL’dir.

3.Nature’s Supreme Tonalin CLA 1250 Mg 60 Yumuşak Kapsül

3

Nature’s Supreme Tonalin CLA 1250 Mg 60 Yumuşak Kapsül, her kapsülü 100 mg CLA (konjuge linoleik asit) içeren bir gıda takviyesidir. CLA, önemli derecede çoklu doymamış yağ asidi içerir. Doymuş yağların doymamış yağların yerini alması, normal kolesterol seviyelerinin korunması yardımcı olur. Ürünün servis sayısı 60 olup, servis başı fiyatı 1,32 TL’dir.

4.Zade Vital Aspir Yağı 600 Mg 60 Kapsül

1

Zade Vital Aspir Yağı 600 Mg 60 Kapsül, yüksek miktarda CLA (konjuge linoleik asit) ve esansiyel doymamış yağ asidi içeren gıda takviyesidir. Cold press yöntemiyle üretilen bu ürünün servis sayısı 60 olup, servis başı fiyatı 1,25 TL’dir.

5.Carlson Omega 3 Balık Yağı 50 Kapsül

5

Carlson Omega 3 Balık Yağı 50 Kapsül, her kapsülünde 1 gram balık yağı içerir. Omega 3 dışarıdan alınması gereken ve vücutta üretilemeyen bir esansiyel yağ asididir. Kalbin normal fonksiyonuna ve kolesterol seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. Yetişkin kişiler için günde 3 kapsül tüketilmesi tavsiye edilir. Ürünün servis sayısı 16 olup, servis başı fiyatı 3,06 TL’dir.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Rihanna’nın Seksi Karın Kaslarını Çıkaran Antrenman Programı

0

Dijital dünyanın 47.5 milyon indirme sayısı ile gelmiş geçmiş en çok satış yapan ünlüsü Rihanna, seksi vücudu ile de en çok dikkat çeken isimlerden biri. Bol Grammy ödüllü, oldukça yetenekli ve bir o kadar çekici… Peki Rihanna bu başarısını bu vücut ile aynı anda nasıl koruyabiliyor?

Ary Nuñez, Rihanna’nın antrenörü, ünlü ismin akıllara sığmayacak derecede yoğun olan çalışma programında 7 gün 24 saat onunla birlikte olduğunu ve vücudunu fit tutacak antrenmanlarında ona yardımcı olduğunu söylüyor. Özellikle de karın kasları söz konusu olduğunda Rihanna’nın çok hassas olduğunun altını çiziyor.

Hem Sahnenin Hem Bikininin Hakkını Veriyor!

View this post on Instagram

@dennisleupold : "we're going rock climbing"

A post shared by badgalriri (@badgalriri) on

Biraz çıplaklığı sorun etmeyen, iddialı sahne kostümleri ve şovları ile fit vücudunu sahnelemekten çekinmeyen Rihanna, bikininin de hakkını veriyor. Onu her zaman fit ve bakımlı gördük. Ary Nuñez, bunun sırrı olarak çalışmalarına titizlikle devam etmiş olmasını gösteriyor. Öyle ki eğer Rihanna’nın ancak gece 2’de birkaç saat boşluğu varsa, o saatte birlikte antrenman yaptıklarını söylüyor. Duyunca inanamıyorsunuz, ama Rihanna’ya bakınca haklı olduğunu anlıyorsunuz değil mi?

Rihanna’nın odak bölgesi çoğunlukla karın kasları. Bunun için ikili daha çok vücut ağırlığı kullanarak çalışıyor. Calisthenics, savunma sanatları sporları ve dans gibi egzersizleri yoğun olarak antrenman programı içerisine yediriyorlar. Ary Nuñez bir Nike atleti olmasının yanısıra birçok ünlü ile de çalıştığı için onların isteklerini anlama ve uygulama konusunda deneyimli olsa da Rihanna’nın antrenman programınının oldukça sıkı olduğunu söylüyor. Yine de Rihanna ile çalışmaktan oldukça memnun. Çünkü ona göre Rihanna eskiden zorunda olduğu için antrenman yapıyordu; ancak şimdi sevdiği için antrenman yapıyor.

Rihanna’nın Karın kasları İçin Rutin Olarak Uyguladığı Egzersizler

View this post on Instagram

Brazil by @dennisleupold

A post shared by badgalriri (@badgalriri) on

Gelelim karın kası egzersizleri için Rihanna’nın hangi hareketlerini uyguladığına. Evde uygulayabileceğiniz hareketler için yalnızca bir mata ihtiyacınız var. Fona da bir Rihanna şarkısı koyduğunuz an hazırsınız.

1. Full Range Sit-Up, 32 tekrar

Sırt üstü yere uzanın, kollarınız iki yanınızda yerde ve ayaklarınız kendinize çekili topuklarınızdan yere sabit olsun. Göğsünüzü yukarı doğru hareket ettirerek kollarınız kalça hizasına gelinceye dek yükselin. Kollarınız yukarı doğru ve dik olmalı.

2. Sit-Ups with Torso Rotations, 2 tarafa da 32 tekrar

Sırt üstü yere uzanın. Sağ bacağınızı ayak bileğinizden sol dizinizin üzerine yerleştirin. Sağ kolunuzu yerde tutarak sol dirseğiniz ile sağ dizinize uzanacak şekilde mekik çekin. Aynı hareketi ters bacak ve kollarınız ile yeniden uygulayın.

3. Holding Plank, yarım dakikalık 3 set

Ön kollarınız ve ayak parmak uçlarınız yerde olacak şekilde plank pozisyonu alın. Başınızdan topuklarınıza kadar düz ve sıkı bir duruş yakalayın. Yüzünüz yere dönük olmalı ancak başınızı yere doğru eğmemelisiniz.

4. Active Plank, 2 tarafa da 32 tekrar

Plank pozisyonunda konumlanmaya devam edin. Yavaşça vücudunuzu kalçalarınızdan yukarı doğru açılı bir şekilde kırın ve pozisyona geri dönün.

Nuñez bunun dışında da Rihanna’nın beslenme düzeninde dikkat ettiklerinden kısaca bahsediyor. Protein ağırlıklı beslenen Rihanna’nın nişasta ve proteinli yiyecekleri aynı gün tüketmemeye önem gösterdiğini; balık ve salata ağırlıklı beslendiğini söylüyor.

Reklam

Diyet ve Spor Programı Hedeflerinize 5 Adımda Ulaşın!

0

Yazar: Burcu Tunçok

Hepimiz zaman zaman kararlar verip hedefler koyarız. Bunu yaparken karar almak ve hedef koymak kolay diyebiliriz. Peki, diyet ve spor hedefimize ulaşırken de bu kadar başarılı mıyız? Ben bu yazımda spor ve diyet konusunda hedef belirlerken gereken 5 stratejiden bahsedeceğim.

1. Karar Verdiysen Hemen Başla!

Genellikle diyete ya da spora başlama günü pazartesidir. Peki neden? Aslında diyete başlama kararı alırken içten gelen motivasyon tam ve bütündür fakat zihniniz size oyun oynar ve bilinçaltınız hafta sonu kahvaltısını, bol kalorili yiyecekleri hatırlatır ve siz o an zihninizin kölesi oldunuz bile. Sağlıklı yaşamaya, kilo vermeye, egzersiz yapmaya karar verdiyseniz en doğru zaman, şimdi, şu an! Erteleme ve hafta başını beklemeden hemen başla!

2. Hedefleriniz Olumlu Olsun

İstediğimiz şeyler kadar istemediklerimiz de var ve farkında olmadan istemediklerimizi daha fazla dile getiririz. Örneğin; “Artık tatlı yemeyeceğim. “ “Kilo almak istemiyorum” “Yürüyüş yapmak istiyorum ama sabah kalkacak enerjim yok” Bunlar negatif cümlelerdir ve biz dile getirdikçe sorun daha da büyümeye başlar. Bunun yerine; “Artık düzenli ve dengeli besleneceğim” “Sağlıklı yaşayacağım” “Sabahları yürüyüş yapacağım” gibi yapmak istediklerimize odaklanmalıyız. Çünkü zihin olumlu söyleme cevap verir ve pozitif komut aldığında motivasyon enerji üretmeye başlar. Siz olumlu düşündükçe beyniniz de olumluya odaklanır!

3. Hedefler Ulaşılabilir ve Net Olmalı!

engel-atlayan-adam

Hedeflerinizi belirlerken ulaşılabilir olmasına dikkat edin. Özellikle kilo odaklı bir hedef belirlerken gerçekçi ve mevcut duruma yakın bir hedef belirlemelisiniz. 90 kiloyken 1 ayda 50 kiloya ulaşmak gibi bir hedef koyarsanız hem sağlığınızı, hem özgüveninizi hem de motivasyonunuzu kaybedersiniz. Ulaşılması daha kolay, motive edici, küçük ara safhalarla adım adım hedefe yaklaşın. Hedeflerinizi net belirleyin. “Spor yapacağım” değil, “Sabah 08:00’de kalkıp 15 dakika koşu, 30 dakika yürüyüş yapacağım” şeklinde net ve somut hedefler belirleyin. Her gün bir önceki günden biraz daha iyiyseniz günlük hedefe ulaştınız demektir. İki gününüz birbirinin aynısıysa zarara uğramadan hemen harekete geçmelisiniz. Ve en önemli motivasyon, kendinizi sevin. Kendinizle ilgili beğendiğiniz şeyleri ayna karşısında yüksek sesle dile getirin, sık sık gülümseyin. Gülümsemek kendiniz iyi hissettirecektir ve siz nasıl hissederseniz etrafınıza da öyle bir enerji yayarsınız.

4. Hedefinizi Görselleştirin!

Bir motto, belki bir resim ya da bir obje… Her şey olabilir! Baktıkça size hedefinizi hatırlatacak herhangi bir hatırlatıcı… Bir şeye sık sık bakmak, sürekli önünüzde olması, hedefinizin önemini vurgulayacak, motivasyonunuzu artıracak, arzunuzu güçlendirecek ve hedefinizi gerçekleştirmek için inancınızı arttıracaktır! Kısacası kişiliğinize uygun bir “motivasyon alarmı” edinmek amacınızdan kopmamanızı sağlar.

5. Mış Gibi Yapın!

hayal-eden-adam

“Mış gibi yapmak” benim Yaşam Koçluğu eğitiminde öğrendiğim bir terapi tekniğidir ve hayatımın her alanında çok severek uygularım. İlk olarak gözünüzü kapatın ve hayal edin! Ne istediğinizi düşünün.

Hedefinizi o an sanki gerçekleşmiş gibi yaşayın. Diyelim ki çok fit ve sağlıklı görünen, düzenli spor yapan, doğru beslenen biri var hayalinizde. O sizsiniz. Bunu düşünüp o frekansa gelebildiğinize göre gerçekleştirme gücü de sizin içinizde.

Bu yöntem aslında çocukluğumuzda bolca kullandığımız ve kendimizi şekilden şekile soktuğumuz, meslekten mesleğe koştuğumuz oyunlarımıza benziyor. Bu oyun tekniğini yetişkinlik hayatımızda da unutmamamız önemli, çünkü hayalimizde olmak istediğimiz vücudu ne kadar detaylı canlandırırsak aslında bir nevi zihninizin bunu kabul etmesini sağlamış oluruz. Öte yandan, zihniniz bunun olabileceğine ne kadar çok inanırsa, beden ile işbirliği yapması da o kadar kolaylaşır. Hayalinizin gerçekleştiği anı, zihninize çapalayın ve “mış” gibi yaptığınız eylemin gerçeğe dönüştüğünü keyifle seyredin! Unutmayın, hayal edebiliyorsanız gerçektir!

burcu-tuncok

Reklam

Spor Yapanların Öncelikli Tercihi Whey Protein Ne İşe Yarar?

0

Whey Protein

Whey protein nedir sorusunun cevabı olarak; peynir üretimi sırasında ayrılan ve sütün sıvı kısmı olarak peynir altı suyundan ayrıştırılmış proteinlerin bir karışımıdır diyebiliriz.

Süt aslında iki ana protein türü içerir: kazein (% 80) ve peynir altı suyu (% 20). Peynir altı suyu süt suyunun içinde bulunur. Peynir üretildiğinde, sütün yağ kısımları pıhtılaşır ve peynir altı suyu bir yan ürün olarak ayrılır (1).  Mesela, yoğurt kabını açtığınızda, yoğurdun üstünde yüzen sıvı peynir altı suyudur. Peynir yapımcıları, bu sıvının ticari değerini keşfetmeden önce onu yok ederlerdi (2).

Peynir üretiminde peynir altı suyu, ayrıştırıldıktan sonra, insanların genellikle shakelere ve protein barlara koyulan toz olarak bildikleri whey protein haline gelmek için birçok işlemden geçmektedir (3).

Whey proteinin kendi başına tadı çok iyi değildir, bu nedenle genellikle içerisine doğal veya yapay aromalar ya da tatlandırıcılar koyularak tadı güzel hale getirilir. Bu aromalar arasında çikolata, vanilya ve çilek aromalı tozlar popüler olanlardır.

Bazı ürünler rafine şeker gibi sağlıksız katkı maddelerine sahip olabileceğinden, genellikle ürünlerin arkasında yer alan ürün içerik bilgilerini okumak önemlidir.

Peynir altı suyundan üretilen whey protein tozu tüketmek, günlük protein alımınızın üstüne 25-50 gram arası protein eklemek için uygun bir yoldur. Whey protein, vücut geliştiriciler ve spor salonu tutkunlarının yanı sıra, kilo vermesi gereken ya da sadece diyetlerinde protein miktarı az ya da eksik olan insanlar için önemli olabilir.

Whey proteinini laktoz intoleransı olan kişilerin kullanırken dikkatli olmaları gerekse de,  genellikle vücut tarafından iyi tolere edilir. Ancak süt ve süt ürünlerine alerjisi olan insanlar bunu tüketmemeyi tercih etmelidir (4). Alerjisi olan insanlar bunu tüketmesi durumunda, whey protein zararları ile karşılaşabilmeleri muhtemeldir.

Whey Protein Faydaları Nelerdir?

Whey protein yararları açısından incelendiğinde aşağıdaki faydalar karşımıza çıkmaktadır;

Kilo vermeye yardımcı olma: Nutrition & Metabolism’de yayınlanan 158 insan üzerinde yapılan bir çalışmada, whey protein kullanan deneklerin “önemli miktarda vücut yağı kaybettikleri ve kontrol grubu için hazırlanan içeceği tüketenlere kıyasla daha fazla yağsız kas kütlesi korudukları görülmüştür.”

[ls_content_block id=”13465″]

Kanser önleyici özelliğe sahip olma: Kanser tedavisinde whey protein konsantresinin kullanımı için Anticancer Research dergisinde umut verici sonuçlar yayınlandı. Ancak, bu konu hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

Kolesterol düşürücü özelliğe sahip olma: British Journal of Nutrition’da yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, 12 hafta boyunca 70 şişman erkek ve kadına whey protein ile kazein takviyesi yaptı. Araştırmacılar bu süreçte deneklerin lipid ve insülin seviyeleri gibi bir dizi parametreyi ölçtü.

Çalışmanın sonucunda, yani 12. Haftada deneklerin “toplam kolesterol ve LDL kolesterol değerleri kontrol edildiğinde; whey protein kullanan grubun kolestrol değerlerinde kazein proteini kullanan gruba kıyasla önemli bir düşüş olduğu bulunmuştur.”

Astım Tedavisi: Whey protein, astımı olan çocuklarda vücudun bağışıklık sistemini geliştirme gücünü artırabilir. Uluslararası Gıda Bilimi ve Beslenme Dergisi’nde yayınlanan ve 11 çocuğun örneklem olarak alındığı küçük bir çalışmada; beslenmelerine ek olarak 1 ay boyunca günde iki kez 10 gram whey protein takviyesi ile desteklenen astım hastası çocukların bağışıklık sistemlerinde gelişme belirtisi tespit edildi.

Kan basıncı ve kardiyovasküler hastalık tedavisi: International Dairy Journal’da yayınlanan araştırmada, whey protein ile takviye edilmiş içeceklerin hipertansiyonlu hastalarda kan basıncını önemli ölçüde azalttığının; kalp hastalığı veya inme gerçekleşmesi riskini de düşürdüğünün bulunduğu belirtildi.

HIV/AIDS hastalığı olan kişilerde kilo kaybını azaltma: Clinical and Investigative Medicine dergisinde yayınlanan bir çalışmada, whey proteininin HIV-pozitif hastalar arasında kilo kaybını azaltmaya yardımcı olabileceğinin bulunduğu belirtildi.

Kas gelişimine önemli bir şekilde katkıda bulunan whey protein ürünlerini incelemek için bu linke tıklayabilirsiniz.

Reklam

Sinameki Otu Nedir, Neden İshal Yapar?

0

Sinameki Otu Nedir?

Sinameki, yaprakları cassia senna bitkisinden gelen ve temel olarak baklagil Fabaceae ailesine ait olan doğal bir bitkidir.(1) Sinameki bitkisi sarı, beyaz ve pembe çiçeklere sahiptir. Bu ağaçsı bitkinin kökeni Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya’nın bazı bölgeleridir. Asya’da çoğunlukla Hindistan ve Çin’in ılıman bölgelerinde bulunur. Sinameki otu yaprakları genellikle detoks çaylarının bir parçası olarak satılmaktadır, çünkü antrakinon olarak adlandırılan bileşiklerin varlığı nedeniyle güçlü bir müshil etkisi vardır ve yetişkinlerin yüzde 16 ila 33’ünü etkileyen bir rahatsızlık olan kabızlığı rahatlatmaya yardımcı olur. Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) kısa süreli kabızlık tedavisi olarak sinameki otunu onaylamış olmasına rağmen, on günden uzun süre kullanılması rahatsız edici yan etkilere neden olabilir.(2)

Sinameki Otu Neden İshal Yapar?

sinameki-otu

Sinameki otu senosid denen birçok kimyasal içerir. Senosidler, bağırsak duvarını tahriş eder, bu da laksatif yani gevşetici bir etkiye neden olur.(3) Sinameki çayı gibi laksatif-indükleyici karışımlar kalın bağırsağınızın normal işlevini bozacağı için, özellikle uzun süreler boyunca alınması tavsiye edilmez. Sindirim sisteminizi sinameki otuna bağımlı yapabilirler. Zamanla, özelllikle sinameki otu çayı bağırsak duvarlarınızın işlevine zarar verebilir ve kaslarınızın kendi başlarına kasılma kabiliyetini azaltabilir. Dahası sinameki otu, sonrasında dehidrasyon ve elektrolit dengesizliğini tetikleyebilen ishal gibi sindirim sorunlarına neden olabilir.(4) Sinameki otu içtikten sonra mide bulantısı ve kusma görülebilir. Bazı kişilerin ayrıca sinameki otu yapraklarına karşı alerjisi bulunabilir ve bu yapraklar idrarın renginin değişmesine neden olabilir.

Sinameki Otunun Faydaları

sinameki-bitkisi

Sinameki otunun yaprakları ve meyvesi ilaç elde etmek için kullanılır. Sinameki otu FDA onaylı bir müshildir ve sinameki otu almak için reçete gerekmez. Kabızlığı tedavi etmek ve bağırsakları kolonoskopi gibi tanı testlerinden önce temizlemek için kullanılır. Sinameki otu ayrıca irritabl bağırsak sendromu (IBS), anal veya rektal cerrahi, anal fissür, hemoroid ve kilo vermek için kullanılır. Sinameki otunun meyvesinin kullanımı sinameki otunun yaprağının kullanımdan daha ılımlı görünmektedir. Bu yüzden Amerikan Bitkisel Ürünler Birliği (AHPA) sinameki otu yaprağının uzun süreli kullanımına karşı uyarmaktadır.(3) Fakat benzer bir uyarıyı sinameki otunun meyvesi için yapmaya gerek duymamıştır. Sinameki otunun en bilinen yararları ise şunlardır:

Sinameki Otu Kabızlığa İyi Gelir

kabizlik-sinameki

Sinameki otunun en bilinen yararı kabızlıktan kurtulmaya yardımcı olmasıdır. Sinameki yaprağı bağırsaklarda kas kasılmalarını uyaran ve senosid denilen bileşikler içerir. Bu kas kasılmaları, dışkıyı bağırsaklardan geçirmeye ve kabızlığı azaltmaya yardımcı olur.(2) Senosidler de kalın bağırsaktaki suyun salgılanmasını hızlandırır, bu da dışkıyı yumuşatır ve kütlesini arttırır, bu sayede geçişi kolaylaştırır. Sinameki otu yaprakları laksatif olarak kullanıldığında, maksimum 10 gün boyunca günde 20 ila 60 miligram senosid almalısınız.

Sinameki Otu İnflamasyonu Azaltır

inflamasyon-sinameki

Tıbbi Bitki Çalışmaları Dergisi’ne göre, sinameki otu yaprakları resveratrol adı verilen doğal bir anti-inflamatuar bileşik içerir (kırmızı şaraba anti-inflamatuar etkilerini veren bileşik). Bu nedenle, sinameki otu yaprakları vücuttaki yaygın, kronik inflamasyonun azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak, sinameki otu yaprakları uzun süreli kullanım için onaylanmamış olduğundan, kronik tedavisi olarak en iyi seçenek olmayabilir.(2)

Amerikan Bitkisel Ürünler Birliği özellikle karın ağrısı ya da ishal problemi yaşıyorsanız sinameki otu yaprağını kullanmamanızı söylemektedir. Ayrıca hamilelerin ve emziren kişiler sinameki otu kullanmadan önce bir doktora danışmaları gerektiği belirtilmektedir. Sinameki otunu çok uzun süre kullanmayın ve tavsiye edilen dozu aşmayın. Olası ishal veya sulu dışkılar durumunda kullanımını durdurun.

Reklam

Kadınlara Özel Günlük Egzersiz Programı

0

Ağırlık kaldırmak artık erkeklerin dünyasına özgü bir durum değil! Kadınlar da yaygın olarak egzersiz programlarına özen gösteriyor ve “hitting the bench” ya da “squat” gibi hareketleri antrenman programlarına ekliyor. Bunu sadece estetik amaçlarla değil, sporun sağlığa faydalarından yararlanmak için de yapıyor. Daha fazla ağırlık kaldırmak, sağlığa olan diğer faydalarının yanı sıra eklemleri güçlendirmeye ve spor performansını iyileştirmeye yardımcı olabiliyor. Ancak, bacak ve glüt kas grupları kadınlar için öncelikli uğraşılar iken, diğer bölgeler de günden güne popülerliğini artırıyor. 

“Daily Burn”in Power Cardio Programı’nın antrenörü ve baş eğitmeni Erika Shannon, “Genelde kadınlar, anatomik olarak erkeklerden farklı olduğundan daha zayıf göğüs ve omuzlara sahip olma eğilimindedir.” diyor.

Shannon ayrıca, doğum yapan ve “diastasis recti” olan kadınların özellikle karın ve pelvis kaslarını güçlendirmek zorunda olduklarını da belirtiyor. Bunun yanı sıra kadınlar erkeklerden daha küçük, daha ince kemiklere sahip oldukları için, kemik yoğunluğunun oluşmasına yardımcı olmak ve osteoporoz riskini azaltmak büyük önem taşıyor. Bu sebeplerden kadınların da halter kullanması tavsiye ediliyor. Ama bu aşağıda açıklayacağımız 4 evde egzersiz hareketi kadınların gündelik hayatta daha enerjik olmasını ve kaslarının güç kazanmasına yardımcı oluyor. Bu araştırmayı okuduktan sonra egzersiz yapmak için spor aletlerine ihtiyacınız olmadığını fark edeceksiniz!

Kadınlar İçin Güç Odaklı Egzersiz Hareketleri

Vücudunuzun baştan sona enerji dolmasına hazır mısınız? Shannon’un Power Cardio antrenman planındaki bu bileşik egzersizler, aynı anda birden fazla kas grubunu hedeflerken, kardiyo işlevi de görüyor. “Harcadığım vaktin karşılığını en iyi şekilde alabilmek için bileşik hareketler kullanıyorum. Neden bacakları, karnı ve diğer kas gruplarımı kardiyo ile aynı anda çalıştırmayayım? ”diyor Shannon. Zayıflama egzersiz hareketleri olarak da değerlendirilebilen bu antrenman programı hem kısa sürüyor hem de yoğun bir spor deneyimini garanti ediyor! Evde egzersiz hareketleri spor salonuna gitmeden, formda kalmayı mümkün kılıyor.

1.Side Plank

side-plank

Zayıflama egzersiz programı içinde yer verebileceğiniz bu hareket karın kaslarını güçlendirmek ve sıkılaştırmak için gizli bir silah gibi! Birçok karın egzersizinin ulaşamadığı derin karın kaslarını (oblik, transvers abdominus) çalıştıran bu egzersizi yaparken kaslarınızı hissettiğinizden emin olmalısınız!

Nasıl yapılır: Sol tarafınıza dizleriniz düz olacak şekilde yatın. Üst vücudunuzu sol dirseğinizin desteği ile kolunuzun yardımı ile kaldırın. Vücudunuz, bileklerinizden omuzlarınıza doğru düz bir çizgi oluşturuncaya kadar kalçalarınızı kaldırın. Bu pozisyonda 30 saniye kalın. Sağ taraf tamamlandığında uzanıp tekrarlamak için diğer tarafa dönün.

2.Pushup

pushup

Günlük egzersiz programınızda yer verebileceğiniz bu klasik hareketin büyük bir hayran kitlesi var! Çünkü tek bir hareketle tüm vücudu çalıştırıyor, önemli miktarda kalori yakıyor, aynı zamanda bikini bölgenizdeki kaslarınızı güçlendirmek için göğüs kaslarınızı sıkı tutmanız önem taşıyor.

Nasıl yapılır: Tüm vücudunuzu aşağı indirin ve ellerinizi yere koyun. Böylece ayaklarınız birbirine daha yakın dururken omuzlarınız açık bir pozisyonda olur. Göğsünüz ile zemin arasında çok küçük bir mesafe kalana kadar tüm vücudunuzu indirin ve ardından kendinizi başlangıç pozisyonuna geri itin. Kalçalarınızı kaldırdığınızdan ve karnınızı tüm hareket boyunca sabit tuttuğunuzdan emin olun!

3.Second Position Plies

second-position-plies

Günlük egzersiz programı içinde yer verebileceğiniz bu balerin hareketi, iç baldırları ve aynı zamanda bacakların “Gluteus Minimus” (popo tarafı) bir dansçı gibi şekillendirerek tonlar.

Nasıl yapılır: Bacaklarınızı ayakta omuz genişliğinden daha geniş açın, ayak parmaklarınızı hafifçe dışarı açın. Uyluklarınız yere paralel olacak şekilde dizlerinizi bükerek vücudunuzu aşağı indirin. Kolları hafifçe açarak omuzları geriye getirin. Ellerinizi belinizde hareketi tamamlayın, ardından yavaşça başlangıç pozisyonuna geri dönün.

4.Cardio Intervals

jump-rope

Kısa süreli egzersiz programı uygulamanın aksine High Intensity Interval Training (HIIT) ile daha fazla kalori yakarak günlük rutininizi daha yoğun bir hale getirebilirsiniz.

Nasıl yapılır: Herhangi bir kardiyo ekipmanını seçin (eliptik, zıplama ipi, koşu bandı, bisiklet vb.) ve aşağıdaki antrenman programını 10 kez tekrarlayın:

1.Maksimum çabanızın yüzde 50’sinde 3 dakika,

2.Maksimum çabanızın yüzde 75’inde 20 saniye,

3.Mutlak maksimum çabanızda 10 saniye sonunda hareketi tamamlayabilirsiniz.

Reklam

Hamilelik Döneminde Sağlıklı Beslenme Nasıl Olmalı?

0

Vücudunuz hamilelik sırasında sayısız fiziksel ve hormonal değişiklik geçirir. Bu süre boyunca nasıl beslendiğiniz hem sizin sağlığınızı hem de bebeğinizin sağlığını etkileyecektir. Hamileliğiniz boyunca sağlıklı kalmak ve sorunsuz bir hamilelik dönemi geçirmek için dengeli bir diyet programı uygulamalısınız. Yediğiniz yiyecekler bebeğinizin ana besin kaynağıdır, bu nedenle besin içeriği açısından zengin gıdaları tüketmek bu dönemde kritik öneme sahiptir.(1) Hamilelikte doğru beslenme, bebeğinizin büyümesini ve gelişimini desteklemeye yardımcı olur.

Hamilelikte Beslenme Nasıl Olmalı?

Hamilelikte beslenme oldukça önemlidir ve hamileler ne yemeli sorusu bu doğrultuda sıklıkla sorulmaktadır. Hamilelik sırasında vücudunuzun beslenme ihtiyaçlarını artar. Her ne kadar “iki kişilik yeme” atasözü tam olarak doğru olmasa da, sizi ve bebeğinizi desteklemek için daha fazla mikrobesin ve makrobesin gerekir.(1) Mikrobesinler, sadece küçük miktarlarda gerekli olan vitamin ve mineraller gibi diyet bileşenleridir. Makrobesinler, kalori veya enerji sağlayan besinlerdir. Bunlar karbonhidrat, protein ve yağları içerir. Hamilelik sırasında her çeşit besinin daha fazlasını tüketmeniz gerekir.

Çoğu hamileler, çeşitli sağlıklı besinleri içeren bir hamile diyeti seçerek bu artan beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilir. Tüm gerekli besinleri aldığınızdan emin olmanın basit bir yolu, her gün farklı besin gruplarını içeren yemekler tüketmektir. Aslında tüm yemekler en az üç farklı yiyecek grubunu içermelidir. Her yiyecek grubunun vücudunuza sunacağı farklı bir katkı bulunmaktadır. Örneğin:

  • Tahıllar iyi bir enerji kaynağıdır.
  • Meyve ve sebzeler antioksidan, lif, suda çözünen ve yağda çözünen vitaminler içerir.
  • Et, kuruyemiş ve baklagiller vücudunuza protein, folat ve demir sağlar.
  • Süt ürünleri büyük bir kalsiyum ve D vitamini kaynağıdır.

Hamilelikte Sağlıklı Beslenme

Bahsedilen besin gruplarının herhangi birinden eksik besin tüketiliyorsa vücudunuz düzgün çalışmayabilir. Hamilelikte diyet uygularken asıl amacınız çok çeşitli yiyecekler yemek olmalıdır. Mümkün olduğunca işlenmiş abur cuburlar tüketmek yerine doğal ve az yağlı besinleri tercih edin. Örneğin cips ve soda hiçbir besin değeri içermez. Hem siz hem bebeğiniz, taze meyve, sebze, tavuk, balık, fasulye veya mercimek gibi yağsız proteinlerden daha fazla yararlanırsınız.(1) Bu, hamilelikte beslenme listesi oluştururken en sevdiğiniz yiyeceklerden kaçınmanız gerektiği anlamına gelmez. Bununla birlikte, onları önemli besleyici yiyeceklerle dengelemeniz gerekir, böylece önemli vitaminleri veya mineralleri vücudunuza almayı aksatmamış olursunuz.

Günlük beslenme düzeninde aşağıdaki besinlere yer verdiğinizde, hamilelik sırasında vücudunuzun beslenme gereksinimlerini karşılayabilirsiniz:

Hamilelikte Protein Tüketimi

Hamilelikte neler yenmeli ya da hamilelikte nasıl beslenmeli gibi sorular sürekli gündeme gelmektedir. Bu noktada protein, beyin de dahil olmak üzere fetal dokunun düzgün büyümesini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Ayrıca hamilelik sırasında meme ve rahim dokusunun büyümesi konusunda yardımcı olur. Artan kan ihtiyacınız üzerinde dahi proteinlerin rolü vardır, bebeğinize daha fazla kan gönderilmesini sağlar.(2) Hamilelik döneminde günde en az üç defa protein tüketmelisiniz. İyi protein kaynaklarından bazıları şunlardır:

  • yağsız sığır eti
  • fasulye
  • tavuk
  • somon
  • kuruyemiş
  • fıstık ezmesi
  • süzme peynir

Hamilelik döneminde doktorunuza danışarak bazı vitamin ve mineralleri tüketebilirsiniz. Hamilelikte hangi takviyeleri kullanabileceğinizi “Hamilelikte Kullanılması Gereken En İyi 5 Vitamin” yazımızda okuyabilirsiniz.

Hamilelikte Kalsiyum Alımı

Kalsiyum, bebeğinizin kemik oluşumuna yardımcı olur ve vücudunuzun sıvı kullanımını düzenler. Gebe kadınlar günde en az üç kez kalsiyum kaynağı besinler tüketmelidir. Genç hamile kadınlarda ise günde 5 defa kalsiyum içeren besinler tük

etilmesi tavsiye edilir.(1) Kalsiyum içeren besinlerden bazıları şunlardır:

  • Süt
  • Yoğurt
  • Peynir
  • Lahana
  • Tofu
  • Yumurta

Hamilelikte Folat İhtiyacı

Gebelikte beslenme söz konusu olduğunda folat büyük bir önem sahiptir. Folik asit olarak da bilinen folat, nöral tüp defektlerinin riskini azaltmada önemli bir rol oynar.(2) Nöral tüp defektleri bebeğin beyni ile spina bifida ve anensefali gibi omuriliği etkileyen büyük doğum kusurlarıdır. Hamileyken 600 ila 800 mikrogram folat almak gerekir. Folat içeren besinlerden bazıları şunlardır:

  • Karaciğer
  • Kuruyemiş
  • Kuru fasulye ve mercimek
  • Yumurta
  • Fındık ve fıstık ezmesi
  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler

Hamilelikte Demir İhtiyacı

Demir, kan akışını arttırmak için sodyum, potasyum ve su ile birlikte çalışır. Bu, hem siz hem de bebeğinize yeterince oksijen sağlandığından emin olmanıza yardımcı olur. Hamilelik döneminde günde yaklaşık 27 miligram demir almalısınız. Demir kaynağı besinlerden bazıları şunlardır:

  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler
  • Turunçgiller
  • Zenginleştirilmiş tahıllar veya ekmekler
  • Yağsız sığır eti ve kümes hayvanları
  • Yumurta
  • Kurutulmuş meyveler

Hamilelik Döneminde Diğer Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hamilelik süresince iyi beslenmenin yanı sıra, günde en az sekiz bardak su içmek ve doğum öncesi vitaminler almak önemlidir.(1) Folat ve demir gibi besin maddelerini sadece yiyeceklerden elde etmek zor olabilir. Kendiniz ve bebeğinizin sağlıklı kalmasını sağlamak için hangi prenatal vitaminler almanız gerektiği konusunda doktorunuzla konuştuğunuzdan emin olunuz.

Reklam