Fit Hub Blog Sayfa 84

Boyun Tutulması Neden Olur, Hangi Egzersizler İyi Gelir?

2
boyun tutulması nasıl geçer

Yazar: Burcu Tunçok

Boyun tutulması her yaş grubunda görülebilen çok yaygın karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Bu problem günlük hareketlerinizi kısıtlar, ağrı ve acı çekmenize neden olur. Boyun ağrılarının ve tutulmasının nedenleri çok çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilse de, günlük yaşamda özellikle masa başı iş yapan kişilerde daha sık bir şekilde görülebilmektedir. Masa başı işte çalışanların kısa ve etkili boyun egzersizleri yapmaları bu problemi hafifletebilmektedir. Yanlış hareketlerden veya uzun süre hareketsizlikten kaynaklanan boyun ağrıları, özen gösterilip sonuç odaklı egzersizler yapıldığında çok geçmeden düzelebilir.

Boyun Tutulması Nedir?

omuz-agrisi-dinlenme

Boyun tutulması genellikle sabah uyanınca rahatsız eden, belirgin bir şekilde servikal bölgenin hareket etmesini kısıtlayan, daha çok tek tarafta noktasal ağrı şeklinde görülen, boyun kaslarında gerginlik hissettiren acılı bir durumdur. Bu durum bazen yatış şeklinden kaynaklanabilmektedir. Boyun tutulması esnasında boynun rotasyonu zorlaşır ve belirgin bir şekilde o bölgede ağrı hissedilir. Bu yüzden eğer, “Boyun ağrısı nasıl geçer?” sorusunu her gün kendinize soruyorsanız boyun tutulmasını çözmeye odaklanarak iyileşme sürecinize ilk adımlarınızı atabilirsiniz.

Boyun Tutulmasının Sebepleri Nelerdir?

En önemli nedeni yanlış hareket yapmak veya hareketsizliktir. Bunların yanı sıra doğuştan kas hastalığı olan kişilerde de sık görülür. Kas gevşetici krem veya jel kullanımı bu kişilerin sıkça başvurduğu yöntemler arasındadır.

Boyun tutulmasına neden olan diğer sebepler farklılık gösterebilmektedir. Bu problem yapılan meslek grubuna göre baş gösterebilmektedir. Yaptığınız iş zaman içerisinde sizin bedeninizi etkiler. Yani mesleğiniz dolayısıyla bu problemden muzdarip olabilirsiniz. Masa başında hareketsiz çalışmak, uzun süreli bilgisayar kullanmak, saatlerce araba kullanmak, tek kolda ağır çantalar taşımak boyun omurlarınıza ve kaslarınıza baskı yapar bu da boyun tutulmasına ve ağrıya sebep olur.

Rüzgara maruz kalmak, bebeği tek kol üzerinde uzun süre emzirmek, ağır ev işi yapmak da boyun tutulmasının sebepleri arasındadır.

Boyun Tutulması Nasıl Geçer?

“Boyun tutulmasına ne iyi gelir?” sorusunun cevabı çoğu kişinin yanıtını merakla beklediği bir sorudur. Aslında düzenli olarak uygulayacağınız günlük 10-15 dakikalık egzersizler ile kaslarınızın rahatlamasını ve güçlenmesini sağlayabilirsiniz.

Boyun tutulmasında yapılacak ilk tedavi yöntemi egzersizdir. Ancak uygulayacağınız boyun egzersizleri konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli nokta boynu fazla zorlamamaktır.Boyun kaslarınızdan olan trapez kası ne kadar kuvvetli olursa tutulma, kasılma, ağrı o kadar minimuma inecektir.

Yapılabilecek Egzersizler

Egzersiz 1

boyun egzersizi nasıl yapılmalı

Sırtınızı dik tutarak oturun. Baş boyun bölgeniz omurganızı takip etsin. Nefes alın ve başınızı yavaşça aşağıya doğru indirin. Çene iyice göğse yaklaştığında bekleyin ve yaklaşık 15 saniye kadar bu şekilde kalın. Başınızı yavaşça başlangıç pozisyonuna getirin ve şimdi yavaşça başınızı geriye yatırın burada da yaklaşık 15 saniye kadar kalın ve tekrar başa dönerek bu hareketi 3 kez tekrar edin.

Egzersiz 2

boyun düzleşmesi çözümü

Egzersiz 1 de olduğu gibi sırtınızı dik bir konumda tutarak oturun. Başınızı omzunuza doğru sağa yatırın omuzlarınızın kalkmamasına dikkat edin. Boynunuzun bir tarafı gergin diğer tarafı esnek olacak. 10 saniye kadar kalıp, aynı hareketi sol tarafa da uygulayın. 2 tekrar yaptıktan sonra başınızı yavaşça soldan sağa, sağdan sola döndürün.

Egzersiz 3

boyun egzersizleri ile tutulma yaşamayın

Avuç içinizi alnınıza dayayın ve elinizle başınızı, başınız ile elinizi itmeye çalışın. Boynunuzun arkasında gerginlik hissedene kadar karşılıklı itmeye devam edin ve yaklaşık 30 saniye kadar bu şekilde kalın.

Egzersiz 4

 

boyun için egzersiz hareketleriSırt üstü yere uzanın ve küçük bir havluyu başınızın altına koyun. Havlunun iki ucundan iki elinizle tutarak havlu desteği ile başınızı kaldırın. Şimdi yavaşça indirin ve hareketi 10×2 şeklinde tekrarlayın.

Egzersizleri düzenli uygulamanız halinde, kısa bir süre sonra boyun bölgenizin rahatladığınızı ve güçlendiğini fark edeceksiniz.

burcu-tuncok

Reklam

Doğru Bilinen Yanlışlar

0

Kilo vermek, fit olmak, esnek olmak, sıkılaşmak, aynaya baktığında kendini çok güzel görmek herkesin hayallerini süslüyor. Bu hayale ulaşmak için her gün yüzlerce insan fitness salonlarına üyelik yaptırıyor.

Ancak bir süre sonra, “Üyeliğim var ama bu ay sadece iki kere gittim” gibi cümlelerle hayallerden yavaş yavaş uzaklaşılmaya başlanıyor. Oysa ki sıkı, fit ve esnek bir bedene sahip olmak için herkesin başvurduğu ilk spor fitness. Fitness üyeliği olan herkes, spor salonuna gidip kendi doğru bildiklerini uygulama konusunda da genelde çok iddalı oluyor. Fakat uzmanı kontrolünde yapılmadığı takdirde fitness, sakatlanma riski çok yüksek olan bir spor. Ben de yanlışlarınızı düzeltip, uyguladığınız fitness programından daha çok verim almanız için bazı inanışları hemen revize etmek ve farkındalığınızı arttırmak istiyorum.

Saatler Süren Fitness Antrenmanları Çok Verimlidir

Antrenman temposunun yoğun olduğu, saatler süren fitness çalışmasının çok fark yaratacağı düşünülür. Aslında antrenmanın kaç saat sürdüğünün değil de doğru programın, doğru açılarda, doğru tekrar sayısında kişiye özel olarak hazırlanması ve uygulanması en önemli noktalardır. Bu parametreler birleştiğinde fitness antrenmanının uzun ya da kısa olmasının önemi yoktur. Fitness uzun soluklu bir antrenman programıdır ve sürdürebilir olması gerekir.

Fitness Kas Yapmak İçin Yapılmalıdır!

Dünyanın en ünlü bilim insanlarından biri olan Darwin tarafından “Bir organizmanın çevre koşullarına uyumu” olarak tanımlanan “fitness” kelimesi, aslında durumun pek de böyle olmadığını kanıtlar nitelikte. Fitness sadece kas yapmak için yapılmamalıdır. Önemli olan kişinin beden farkındalığı kazanarak, mevcut kilosunu kas-yağ dengesi içerisinde tutması, kendi bedenindeki uyumu yakalamasıdır. Kas yapmak, zayıflamak, fit olmak gibi kalıplaşmış algıların ötesinde, sağlıklı bir birey olmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için fitness yapılmalıdır.

Kaslarım Çok ağrıyor, Demek ki Çok İyi Çalıştım

Fitness antrenmanlarında en büyük yanlışlardan biri kasları zorlamanın verimli bir egzersiz olduğu algısıdır. Aslında gerçek pek de o şekilde olmuyor. Kasları bilinçsiz ve plansız şekilde zorlamak, kas liflerinizde mikro travmaya neden olabilir. Bu sebeple, uzman kontrolünde antrenmanın şiddetini ve tekrar sayısını belirlemeniz en doğru ve sürdürebilir antrenman olacaktır.

Egzersiz Türleri Kadın – Erkek Olarak Ayrım Göstermektedir

Birçok kadın fitness salonuna gitmekten çekinir. Fitness antrenmanlarında çalışılan kas gruplarının hemen iri, kaba ve çirkin bir görüntü yaratacağını düşünürler. Bu oldukça yanlış bir algıdır ve bu inanış dünyanın her yerine de ne yazık ki hakim olmuş durumdadır. Bu korkunun aksine, kas çalışmaları, kadınları hem daha fit hem daha seksi gösterir; tıpkı erkeklerde olduğu gibi… O yüzden fitness kadın – erkek ayrımı gözetmeksizin rahatlıkla uygulanabilir.

Esnetme Egzersizleri Kas Ağrılarını Azaltır

Esnetme egzersizlerinin kas ağrılarını azalttığı inanışı çok da doğru değildir. Antrenmanın başında uygulanan açma germe hareketleri kaslarınızın ısınmasına yardım eder. Antrenman sonunda gerçekleştirilen esnetme hareketleri ise kaslarınızı hem rahatlatır hem de bedeninizi bir sonraki antrenman için daha kaliteli bir kıvama getirir. Ancak direk olarak kas ağrısını geçiren bir etkiye sahiptir diyemeyiz.

Fitness Yapınca İçin Her Şeyi Yiyebilirsin, Nasıl Beslendiğinin Önemi Yoktur

“Antrenmanda çok ağırlık kaldırdım, çok uzun süre fitness salonunda kaldım. Bugün istediğim her şeyi yiyebilirim.” İşte fitness programı uygulama sürecinde yapılan en büyük hataları başlatan süreç! Spor ile birlikte sağlıklı beslenme de başlı başına mesai ister ve birçok profesyonel sporcu da ne yazık ki beslenme ile ilgili sorunlar yaşayabilmektedir. Ancak sağlıklı ve düzenli bir beslenme rutini olmaksızın istenilen hedeflere ulaşmak mümkün değildir. Dolayısıyla, spor yapınca her şeyi yiyebilme hakkını kendinizde bulmanız bir hata olacaktır. Sağlıklı bir birey olarak hayatı yaşamak ve yaşlılığa hazırlanmak ise zaten sadece sporla değil ona eşlik edecek olan sağlıklı beslenme ile mümkün olabilir.

Fitness Yapıyorum Yağlarım Kasa Dönüşecek

Kas ve yağ dokuları birbirinden bağımsızdır. Fitness yaparak vücudunuzda barındırdığınız yağları kasa dönüştüremezsiniz. Ayrıca sporu bıraktıktan sonra da kaslarınız yağ dönüşmez. Yağ, vücudun harcayamayacağı miktarda enerji (yani besinlerden alınan kalori miktarı) alması durumunda ortaya çıkan ve daha sonra kullanılmak üzere depolanan bir maddedir. Kas ise her insanın vücudunda bulunan bir dokudur.

Arkadaşımla Aynı Fitness Programını Uygulayabilirim

Arkadaşınız uyguladığı fitness programı ile orta vadede hedeflerine ulaşmış olabilir, ama sizin aynı sonucu almanız mucize olur. Herkesin yaşı, boyu, kilosu, genetiği, spor geçmişi, alışkanlıkları, günlük hayat rutini farklılık göstermektedir. Bu sebeple, egzersiz programları tamamen kişiye özel bir şekilde uzmanlar tarafından hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Aksi takdirde hem sakatlanabilir hem de zaman ve motivasyon kaybı yaşayabilirsiniz

Reklam

Her Paylaşımı ile Sosyal Medyayı Sallayan Didem Soydan’ı Ne Kadar Tanıyorsunuz?

0
her-paylasimi-ile-sosyal-medyayi-sallayan-didem-soydani-ne-kadar-taniyorsunuz

Instagram’ı ne kadar kullanıyorsunuz? Eğer sıkı bir kullanıcıyım ve tüm moda dünyasını takip ediyorum diyorsanız Didem Soydan’ın instagram hesabını takip ediyor olmalısınız. Yok bilmiyorum hatta farkında bile değilim diyorsanız, keşfette uzun süredir gördüğünüz seksi fotoğrafların sahibinin ünlü manken Didem Soydan olduğunu size söylemeliyiz!

Tüm Dikkat Onun Üzerinde

View this post on Instagram

?

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on

Instagram’a koyduğu her bir yeni fotoğrafı ile tüm medya kanallarının dikkatini üzerine toplayan, yurt dışı ve yurt içinde birçok ünlü markanın defilesinde bulunmuş ve marka yüzü olmuş olan Didem Soydan, Türkiye’nin en popüler instagram isimlerinden biri. Daha üniversite yıllarında sahip olduğu manken vücudu ölçüleri ile tüm dikkatleri üzerine çeken isim bir gün çalıştığı yerde Ümit Ünal tarafından fark edilmesi ile kariyerinin mankenlik yolunda ilerlediğini söylüyor. Didem Soydan o günden bugüne hem Türkiye’de en çok adı anılan isimlerden biri hem de sosyal medyada, genç neslin en çok takip ettiği isimlerden biri.

Mükemmel vücut ölçüleri, stili, özgür ruhu, feminist duruşu ve marka işbirlikleri ile instagram ortamında güncel bir şekilde paylaşımlarda bulunan Didem Soydan, 1 yıl kadar önceye dek aktif bir şekilde yoğun olarak güzellik, bakım, moda ve makyaj konularında içerikler üreterek Youtube kanalında takipçileri ile paylaşıyordu.

View this post on Instagram

? . . . Photo @ermanistahli

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on

New York’ta bir model ajansına kaydolduktan sonra yurt dışı çekimleri ve defileleri artan Didem Soydan, youtube kanalını bir kenara koymuş olsa da hâlâ instagram’da oldukça aktif. Geçtiğimiz yaz döneminde paylaştığı dans videosu ile de uzun süre konuşulmuştu.

Didem Soydan Vücudunu Nasıl Koruyor?

Soydan’ın inandığı ve sürekli medya ile paylaştığı yegâne bilgi yediklerinin vücuduna yansıyor olması. Didem Soydan elbette spor yapıyor ancak ünlü ismin en çok önem verdiği konu beslenme düzeni. Abur cubur diye nitelendirdiğimiz her şeyden uzak durduğunu söylüyor. Didem Soydan bu sayede fit vücut ölçülerini koruyor.

View this post on Instagram

günebakan

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on

Bunun dışında okul döneminde 4 yıl boyunca hentbol oynamış olmasının boyunun uzamasında ve vücut şeklinin oluşmasında ona yardımcı olduğunu söylüyor.

Yerli ve Yabancı Markaların Aradığı Yüz

View this post on Instagram

privacy is everything (!)

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on

Didem Soydan, modellik kariyerini hem yerli hem de yabancı markalar ile güçlendirmeye devam ediyor. Soydan, şimdiye dek Çağla Şikel, Ece Sükan, Ahu Yağtu ve Sema Şimşek gibi ünlü Türk modeller ve Hakan Yıldırım, Derviş Bağzıbağlı, Tuvanam (Tuvana Büyükçınar) gibi Türk modacılar ile de çalıştı. Istanbul Fashion Week’in en çok konuşulan isimlerinden olan Didem Soydan dünyaca ünlü Mango ve Calzedonia gibi markarın defilelerinde yer aldı, Puma markasının 2017-2018 sonbahar-kış koleksiyonunun yüzü oldu ve aylarca billboardlarda şık spor kıyafetleri içerisinde fit vücudu ile kadınlara “BU SENSİN” dedi. (Hatırlamayanlar için bir not geçmek istiyoruz; “BU SENSİN” Puma markasının kampanya sloganıydı) Soydan Huawei ile de çekimler yaptı.

View this post on Instagram

street fighter @holeacademie

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on

Ünlü isim yakın zamanda çok eskiden beri tanıdığı yakın arkadaşı Umut Eker ile bir mağaza açtı. HOLE ACADEMIE, gençler arasında hızla takibe alınan bir mağaza oldu. Oldukça dinamik ve modern ürünlere sahip olan mağazada hem kadınlar hem de erkekler için rahat ve dikkat çekici parçalar mevcut. Özellikle spor stile sahip kişilerin şık ve iddialı spor kıyafetler almak için sık sık uğradığı bir yer haline geldi. Eğer tarz sokak stilinizi güçlendirecek parçalar arıyorsanız siz de Didem’in izinden gitmelisiniz!

Reklam

Selülitlerle Savaşan 14 Günlük Selülit Diyeti

0
selulit-diyeti

Yaza sıfır selülit ile girmek için çılgın bir tempo ile antrenman yapmak ve saatlerce aç bırakan diyetler uygulamak mı yoksa kışın bacaklarınızı toparlamanıza yardımcı olacak 14 günlük selülit diyeti uygulamak mı? İşte bütün mesele bu…

Selülit Nedir?

Selülit, deri altında yağ hücrelerinin normalden fazla ve dengesiz bir şekilde birikmesi ile oluşan halk arasında “portakal kabuğu görünümü” olarak bahsedilen bir çeşit cilt bozukluğudur. Yaşa, cinsiyete, fiziksel aktivite yoğunluğuna ve beslenme düzenine göre kendini ortaya çıkaran, zaman zaman istenmeyecek miktarlara ulaşarak deride dalgalı bir görünüme sebep olan yağ lipitlerinin birikmesidir. Her ne kadar genetik ile ilişkili de olsa selülit en çok kendini kötü beslenme ve az egzersiz düzenine sahip kişilerde gösterir.

selulit-diyeti

Sağlık anlamında olumsuz bir sonuç doğurmuyor olsa bile selülit görsel anlamda kişileri rahatsız edebiliyor. Ayrıca selülit zaman zaman kilo kontrolünüzü kaçırdığınızı size belirtebilen bir sonuç olarak da kabul edilebilir. Tüm bunları bir kenara bıraktığımızda hem fikir olduğumuz konu selülitin giydiğimiz kıyafetlerin bile görünümünü bozabiliyor olması… Bu sebeple yaza çok az bir zaman kalmışken hızlı kilo vermek ve selülitten kurtulmaya çalışmak yerine ara sıra kür gibi uygulayabileceğiniz 14 günlük diyet modeli ile karşınızdayız. Bu diyet ile bacak bölgenizde kontrolünüz altından çıkan selülit dokusunu yatıştırabilir ve yaklaşık 3 kilo verebilirsiniz. (1)

Diyetin 1 haftalık şemasını sizlerle paylaşmadan önce selüliti yenmek için yapmanız gereken 4 temel etmene birlikte bakalım.

1. Sıvı Alımınızı Kontrol Edin

selulit-diyeti

Selülite neden olan yağ lipitleri içtiğiniz sıvılardan da beslenebilirler. Lipitler arasında sıvı birikimi de olabilir bu bölgedeki sıvıyı minimuma indirmek yağ tabakaları içerisindeki şişkinliği azaltacaktır. Vücudunuzda su tutacak tuzu kesmelisiniz ancak daha çok su içmelisiniz. Kızılcık, kereviz, rezene ve kuşkonmaz gibi doğal idrar söktürücü yiyecekler yemelisiniz.

2. Yağ Yakın

Zayıf kadınlarda bile selülit görebiliyoruz. Vücudunuzdaki yağ oranını aşağı çekmenize yardımcı olacak bir diyet planı ile vücudunuzu yağ tüketimine teşvik etmelisiniz. Günlük aldığınız kalori miktarını ve yağa çevrilerek vücudunuzda depolanan karbonhidrat miktarını azaltmalısınız. Ayrıca beslenmenize vücudunuzu yağ yakmaya teşvik eden CLA gıda takviyesini ekleyebilirsiniz. Bu sayede vücudunuzu özellikle egzersiz sırasında daha çok yağ hücresi tüketmeye teşvik edersiniz.

[ls_content_block id=”13465″]

3. Cildinizin Susuz Kalmasına İzin Vermeyin

selulit-diyeti

Susuz ve nemsiz kalan ciltlerde selülit kendini daha çok belli edecektir. Bu sebeple cilt ve yağ hücreleri arasındaki nem dengesini kurmanıza yardımcı olacak sağlıklı yağlar tüketmelisiniz. Sağlıklı yağlar, cildinizi nemlendirir ve suyun yağ hücreleriniz arasında birikmesindense cilt hücrelerinizde kalmasına yardımcı olur. Bu sebeple fındık, kaju, kabak çekirdeği, badem, omega-3 ve zeytin yağı gibi seçeneklere yönelmelisiniz.

4. Aşırı Östrojen Seviyelerini Düşürebilirsiniz

Selülitin kadınlarda olmasının en önemli sebeplerinden biri östrojen hormonudur. Lignans adı verilen hormon regülatörü ile vücudunuzdaki öztrojen hormonu seviyelerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Bunun için keten tohumu ile beslenmek size yardımcı olacaktır ancak hormonlarınız birçok farklı açıdan önemlidir bu sebeple hormonlarınızı etkileyebilecek değişiklikler için doktorunuza danışmalısınız.

Selülit Diyeti: 7 Günlük Beslenme Planı

Detaylarını paylaştığımı bu diyeti 2 hafta boyunca uyguladığınız takdirde (her gün yarım saat egzersiz de eklerseniz harika olacaktır) kilo vererek, selülitlerinizi azaltabilirsiniz.

Birinci Gün

Kahvaltı: 125 az yağlı yoğurt, dilimlenmiş 1 elma ve 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu. 200 ml turna yemişi suyu.

Öğle: karahindiba yapraklı, 5-6 tane kurutulmuş domatesli, 25 gr parmesan peynirli (eski kaşar koyabilirsiniz) ve 100 gr tavuklu roka salatası. 2 ince dilim tahıllı ekmek ve az yağlı humus.

Akşam: 100 gr ızgara somon, ızgara kuşkonmaz ve 3-4 adet küçük patates.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 1 avuç dolusu karışık kuruyemiş ve 125 gr lor peyniri.

İkinci Gün

selulit-diyeti

Kahvaltı: 1 haşlanmış yumurta ve 2 ince dilim kızarmış ve üzeri tere yağı ile yağlanmış tahıllı ekmek. 200 ml turna yemişi suyu.

Öğle: 1 yemek kaşığı keten tohumu ile karıştırılmış 100 gr az yağlı humus yanında sınırsız çiğ havuç, kereviz, kırmızı biber, brokoli.

Akşam: 100 gr ızgara tavuk göğsü yanında sınırsız kırmızı lahana, bezelye ve 50 gr kuskus.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 125 gr az yağlı yoğurt, 2 kereviz sapı, 1 yemek kaşığı yer fıstığı ezmesi ve 1 dilim karpuz.

Üçüncü Gün

Kahvaltı: 200 ml yağsız süt, 1 muz ve 1 yemek kaşığı keten tohumu içeren smoothie. 1 portakal, 1 armut ve 1 dilim karpuzdan oluşan meyve salatası.

Öğle: 4-5 küçük boy patates ile2 doğranmış kereviz sapı, 1 elma ve 1 az yağlı mayonez ya da koyu cacıkdan oluşan (tzatziki) salata üzerine 50 gr somon füme.

Akşam: 125 gr yağsız et ve sınırsız sebze üzerine az miktarda zeytin yağı ve biberiye. Yanında 150 gr tereyağlı bezelye püresi.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 125 gr az yağlı yoğurt, 1 portakal ve 1 avuç kuruyemiş.

Dördüncü Gün

selulit-diyeti

Kahvaltı: 3 yulaflı bisküvi ve 1 tam muz. 2-3 avuç dolusu kırmızı meyveli 125 gr az yağlı yoğurt.

Öğle: Tahıllı ekmek dilimleri arasında az mayonez ile soslanmış 75 gr tavuk, sınırsız salatalık ve domates. 200 gr mercimek çorbası.

Akşam: 2 büyük yumurta, 25 gr az yağlı rendelenmiş peynir, sınırsız dilimlenmiş kuşkonmaz ve 2-3 dilim yağsız et ile yapılmış omlet (frittata). Yanında sınırsız brokoli ve soğan.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 1 portakal ya da şeftali, 1 yemek kaşığı keten tohumu eklenmiş ve az ananas eklenmiş 125 gr az yağlı lor peyniri, 1 dilim elma ve 1 yemek kaşığı yer fıstığı ezmesi.

Beşinci Gün

Kahvaltı: 1 adet dilimlenmiş şeftali, 2 avuç kırmızı meyve karışımı üzerine biraz turna yemişi suyu. 1 yemek kaşığı keten tohumu ilaveli 125 gr az yağlı yoğurt.

Öğle: 150 gr fırın patates üzerine coleslaw.

Akşam: 125 gr fırın balık üzerine 2-3 adet doğranmış domates, 5-6 dilimlenmiş siyah zeytin ve az miktarda doğranmış soğanlı sos. Yanına sınırsız karnabahar, 12 gr un, 12 g tere yağı, 125 ml yağsız süt ve 50 gr rende peynir karıştırılıp ısıtılarak yapılmış karnabaharlı peynir.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 2 kereviz sapı, sos olarak humus yanına 1 avuç kuruyemiş, 1 armut ya da şeftali.

Altıncı Gün

selulit-diyeti

Kahvaltı: 40 gr yulaf ve yağsız süt üzerine 1 tatlı kaşığı tarçın ve 1 yemek kaşığı keten tohumu. 200 ml turna yemişi suyu.

Öğle: Armut, kereviz, 1 yemek kaşığı az yağlı mayonez ile yapılmış roka salatası üzerine 100 gr somon. Yanında 50 gr esmer pirinç.

Akşam: 100 gr kırmızı et. Yanında 3-4 dilim ananas, dilim dolmalık biber ve kırmızı biber.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 2 dilim yulaflı kek, 2 avuç kırmızı meyve, 125 gr az yağlı yoğurt ya da lor peyniri ve 1 portakal.

Yedinci Gün

Kahvaltı: 2-3 avuç kırmızı meyve, 1 tam muz, 1 yemek kaşığı keten tohumu, 200 ml yağsız süt ile yapılmış smoothie.

Öğle: 100 gr yağsız et yanında sınırsız karnabahar, kereviz ve 1 yemek kaşığı az yağlı peynir.

Akşam: 2 dilim tahıllı ekmek üzerine avokado püresi, 50 gr tavuk ve dilim domates. Yanında 200 gr domates çorbası.

Acıktığınızda tüketeceğiniz 1 seferlik ara öğün: 1 avuç karışık kuruyemiş, 1 dilim karpuz ve 1 portakal.

Reklam

Evde Kolayca Yapabileceğiniz Pilates Egzersizleri

0
pilates-evde

Yazar: Miray Göktaş

Pilates evde rahatlıkla yapabileceğiniz herhangi bir ekipmana ihtiyaç duyulmadan yapabileceğiniz bir egzersiz sistemidir.

Ancak evde yapıyor bile olsanız mat, küçük pilates topu ve pilates bandı almanızı tavsiye ederim. Hem maliyeti yüksek şeyler değil hem de sizi biraz daha antrenman psikolojisine sokacağına inanıyorum.

Evde Spor Yaparken Isınma Hareketleri Nasıl Olmalı?

evde pilates zayıflatır mı

Bize en çok gelen sorulardan bir tanesi pilatese başlamadan önce yapılan ısınma hareketlerinin neler olduğu. Öncelikle ev egzersizleri içerisinde koşma hoplayıp zıplama genellikle yer almaz. Biz çalışmalarımıza genellikle omurgaya fleksiyon yaptırarak başlıyoruz. Fleksiyondan kastımız kabaca omurganın bükülme hareketidir. Buna en güzel örnek ise “Bridging” dediğimiz “Köprü” hareketidir. Bridging pozisyonunda hem omurga fleksiyona gidiyor hem de arka bacak kasları mükemmel şekilde çalışıyor. Diğer bir alternatif ise squat hareketleri. Burada da büyük kas grubu olan bacaklarla başladığımız için oradan geçen arterler tüm vücudu etkileyerek ısıtıyor. Hafif çömelerek yapılan squatlarla da egzersize başlayabilirsiniz.

Evde spor yaparken form tutmanıza yardımcı olacak spor takviyelerini inceleyin!

Fit in Class ile Evde Online Pilates Derslerine Katılın!

Eğer spor salonuna gitmek istemiyor ve tek başınıza pilates yapmakta da zorlanıyorsanız, evde Fit in Class’ın online pilates derslerine katılabilirsiniz. Bunun için Fit in Class’a buradan üye olup, zoom üzerinden gerçekleşecek olan derslere kaydolabilir ve online pilates derslerine katılabilirsiniz. Fit in Class evde pilatese başlamak için harika bir seçenek olabilir.

Egzersiz Hareketleri Kaç Set Olmalıdır?

yeni başlayanlar için pilates

Diğer en çok gelen sorulardan bir tanesi de hareketleri kaç set yapmalıyım?  Genelde 10-12 tekrar yapmayı öneriyoruz. Tabii ki bu kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Tüm pilates hareketleri konusunda geçerli olan pelvic stabilizasyonunu (kalça kemiğini sabit tutmak) bozmadığımız yere kadar hareketler tekrarlanabilir. Dolayısıyla karın çalışırken 10 tekrarı kolaylıkla yapabilirken belki bacak kaslarınız zayıf olduğundan dolayı orada 8 tekrarla hareketi sonlandırmak zorunda kalabilirsiniz. Tekrar hatırlatmak gerekirse;

J.Pilates’in dediği gibi “Dikkatsizce 20 tekrar yapmaktansa 5 tekrarı mükemmel bir şekilde yapmak daha iyidir.” şeklinde ifade edilebilir.

Isınma hareketini örneğin “Köprü” hareketi ile yaptıktan sonra bacak serisine geçerek egzersiz programı içinde farklılık yaratabilirsiniz.

Bacak Egzersiz Hareketleri

side-leg

Bacak hareketleri için birçok örnek olmakla birlikte favorilerimden olan “Side Leg” serisi dediğimiz yan yatarak yapılan bacak hareketlerini hemen köprüden sonra yapabilirsiniz. Yan yattığınızda kendinizin iki camın arasında olduğunuzu hayal ederek düz bir çizgi şeklinde hareket etmeye çalışın. Bacak hareket ettikçe kalçayı sabit tutup gövdeyi sağa sola dağıtmamaya özen gösterin. Yan yattığımızda hizalanmamızı kontrol ettikten sonra bacak kalçamızın izin verdiği yere kadar yukarı ve aşağı hareket ederken, hemen sonrasında küçük daireler çizerek güzel bir bacak serisi yapabiliriz.

Egzersizlerinizi iyi tasarlamak istiyorsanız her pozisyonda hareket etmeye çalışın. Ayakta, yan yatarak, dört ayak pozisyonunda, yüz üstü ve sırt üstü gibi tüm pozisyonlarda hareket ettiğinizden emin olun.

Sırt Egzersiz Hareketleri

cat-cow-egzersizi

Bacak serisini de tamamladıktan sonra; yüz üstü hareketlere geçip sırtı ve arka bacak kas grubunu çalıştırabiliriz. Bunun için önce dört ayak pozisyonunda “Cat/Cow” hareketlerini yapıp plank pozisyonunda gövdeyi bozmadığımız yere kadar ne kadar durabiliyorsak durup, sonrasında yüz üstü yatabiliriz. Yüz üstü yattığımızda dikkat etmemiz gereken en önemli şeylerden biri pubic kısmını mata yapıştırıp hareket boyunca onu korumak ve kalçanın ve bacakların sıkı olduğundan emin olmak.

Kol Egzersiz Hareketleri

pilates kilo verdirir mi

Bu pozisyona geldiğimizde roket kollar dediğimiz hareketi yapabiliriz. Üst gövdeyi hafif yükseltip kolları kalçanın yukarısına ve tekrar yanına indirirken üst gövdenin düşmediğinden emin olun. Ardından “Swimming”  (zıt kol zıt bacak yüzme hareketi) hareketini de ekleyip “Swan” hareketi ile (eller başın yanında, dirsekler bükülü kalça ve ayakları mata bastırırken gövdeyi yükseltmek ) yüz üstü egzersizleri sonlandırabiliriz.

Karın Egzersiz Hareketleri

bicycle_crunch

Kol egzersizlerinin ardından klasik karın egzersizleri yerine “Crunch” dediğimiz abdominal bükülme hareketleri yaparak karın kaslarını güçlendirebilirsiniz. Yine dikkat etmemiz gereken nokta kalça kaslarını sabit tutmaktır.

Karın hareketlerine ayaklar yerde dizler bükülü eller başın arkasında mekik hareketiyle başlayabilirsiniz. Sonrasında bacakları “Tabletop” dediğimiz masa pozisyonuna getirerek “Hundred” hareketiyle devam edebiliriz. Bu harekette eller vücudun yanında, gövde kürek kemiklerinin alt ucuna kadar yükselmiş, bacaklar Tabletop’ta, 5 nefes alıp 5 nefes verirken eller suyu çırpar gibi hareket ediyor ve hareketi yüze tamamlıyoruz.

Esneme Hareketleri

triceps-esneme

Ve son olarak aralarda da yapabileceğimiz gibi mutlaka egzersiz sonunda “Stretching” dediğimiz esneme hareketlerini yaparak egzersizimizi sonlandırabiliriz.

miray-goktas

Reklam

Plank Egzersizi Nedir, Evde Nasıl Yapılır?

0
evde plank yaparak karın kası
Yazı İçeriği ve Başlıkları
  1. Plank Nedir?
  2. Plank Egzersizi Faydaları
  3. Plank Hareketi Nasıl Yapılır?
  4. Plank Hareketleri Çeşitleri

“Plank” sözcük anlamına baktığımızda kütük ya da kalas anlamına gelmektedir. “Planking” ise, kalas gibi uzanmaktır. Aslında plank egzersizi düşünüldüğünde çok güzel bir benzetme bulduklarını kabul etmemiz lazım.

Plank Hareketi Nedir?

Plank vücut ağırlığı ile yapılan izomerik karın egzersizidir. Vücudunuzu dümdüz bir şekilde tutarak birçok kas grubunu hedef almış olursunuz. Plank karın kası geliştirmeyi hedefleyenlere hitap eden bir egzersizdir. İkincil olarak alt ve üst vücut kaslarınızı da çalıştırır. Plank egzersizleri esnasında kol, omuz, glut ve hamsinleriniz de çalışır.

Plank Egzersizi Faydaları

1. Dümdüz Bir Karına Sahip Olmanın Yolu Plank Egzersizinden Geçer!

Plank egzersizi esnasında siz farkında bile değilken, core kaslarınızın en diptekilerini hedef alırsınız . Karın kaslarınız güçlendikçe, karnınız sıkı bir görüntü kazanmaya başlayacaktır. Plank ile zayıflama hedefinize kolayca ulaşabilirsiniz çünkü kalori yakımı oranı ve bölgesel yağ yakımı özellikleri bakımından etkili bir egzersizdir. Plank egzersizi 68 kg ağırlığındaki bir insanda saatte 221 kalori yakımı sağlamaktadır.

2. Sırt Ağrılarınız Azalacak!

Plank egzersizi core kaslarınızı güçlendireceği için aynı zamanda sırt ağrılarınızı da en aza indirecek. Sırt kaslarınız güçlendikçe iskelet sisteminiz de olumlu yönde etkilenir çünkü postürünüz sırt kaslarınızın desteği ile gelişir, ağrılarınız bu sayede azalır.

3. Genel Anlamda Metabolizmanızda Değişim Gözlemleyebilirsiniz

Düzenli plank egzersizi yapmak, mekik ya da başka bir karın egzersizinden daha çok kalori yakmaktadır. Bu da her gün yapıldığını göz önünde bulundurursak metabolik sisteminizde değişim olarak göze çarpar. Yani siz uyurken bile metabolizmanız çalışıyor ve kalori yakıyor olacak!

4. Duruşunuz Düzelecek

Plank egzersizlerinde gücünüz artığı için bir süre sonra, kol, karın, hanstring kaslarınız güçlenmeye başlar ve duruşunuz da dahil olmak üzere değişim gösteriyorsunuz. Özellikle günümüz dünyasında, masa başı iş yapan insanların sayısı çoğaldıkça duruş bozukluğu ciddi bir sorun haline gelmeye başladı. Bu egzersiz kaslarımızı güçlendirmek ve sağlıklı bir duruşa sahip olmak gerçekten önemli bir rol oynuyor.

Evde yapabileceğiniz en etkili göbek hareketleri için tıklayın!

Plank Nasıl Yapılır?

  • Yerde öncelikle şınav pozisyonu alın
  • Dirseklerinizi 90 derecede yere dik tutarak bütün ağırlığınızı ön kolunuza bırakın
  • Torsonuzu düzgün ve sert bir pozisyonda tutun, vücudunuz başınızdan ayaklarınıza kadar aynı hizada olmalı. Yana kayma, glutleri aşağı indirme ya da çok yukarıya kaldırma olmamalıdır
  • Kafanızı rahat bırakın ve yere bakın
  • Nefes almayı kesmeyin, nefesinizi sakin bir şekilde burnunuzdan alıp, ağzınızdan verin
  • Formunuz bozulduğu anda hemen hareketi sonlandırın. Unutmayın, plank egzersizinden sadece “plank” yaparak sonuç alabilirsiniz!

Plank Hareketleri Çeşitleri

Plank çeşitlerini sizler için kolaydan zora doğru sıraladık. Egzersiz planı yaparken bu egzersizleri kolaylık ve zorluk derecesine göre programınıza ekleyebilirsiniz.

1. Diz Üstünde Plank (Kneeling Plank)

Kneeling Plank dizler üzerinde yapılır. Omurga ve kalçalar aynı hizadadır. Zorluk derecesi çok düşüktür. Bu yüzden başlangıç için iyi bir seçenek olabilir.

2. Tam Plank (Full Plank)

Tam Plank yaparken şu şekilde pozisyon alabilirsiniz. Ellerinizi omuz hizasında ve genişliğinde açacaksınız. Şınav pozisyonunu alıp durabildiğiniz kadar duracaksınız.

3. Diz Üstünde Yan Plank (Kneeling Side Plank) 

Yana uzanın, dizinizi yerde kirin. Alttaki dirseğinize ve ayağınızın yan tarafına yüklenerek pozisyonu tutmaya çalışın. İki taraf için de ayni egzersizi yapınız. Bu egzersiz simit bölgeniz için yakıcı bir etki sağlamaktadır.

4. Plank

Vücut ağırlığı dirsekler üzerinde olup, kulaklarınızdan ayağınıza kadar vücut dümdüz olmalı. Bunu yaparken karin kaslarınızı ve kalçanızı sıkmanız lazım.

5. Yan Plank (Side Plank)

Kollar omuz hizasında, hangi tarafla başladıysanız o yonun dirseği üzerinde, kalça yere değmeden düz bir şekilde duracaksınız. Ayaklarınız üst üste bir pozisyon alacak.

6. Decline Plank

Yağ Yakımınızı Destekleyecek Takviyeler İçin Tıklayın

Aynı şekilde düz plank pozisyonu ya da dirsek üzerinde plank şeklinde yapabilir tek fark, ayaklar biraz yükseltilir. Bu hareketi sandalye, TRX ya da pilates topu ile yapmanız mümkün. TRX ve pilates topuyla yapıldığında denge konusunda ortaya çıkar ve düz bir zeminde yapılandan daha zorlaşır.

Ve zorluk seviyesine göre diğer plank egzersizleri,

  • Plank ayaklar kalkık,
  • Plank ters el ters ayak,
  • Yan plank hareketi el ve ayak havada,
  • Duvara karşı plank şeklinde sıralanmaktadır.
Reklam

Seksi Vücudu ile Instagram’da Beğenileri Toplayan Nesrin Cavadzade’yi Ne Kadar Tanıyorsunuz?

0
seksi-vucudu-ile-instagramda-begenileri-toplayan-nesrin-cavadzadeyi-ne-kadar-taniyorsunuz

Çılgın pozları, kedilerine aşkı, cesur ve iddialı elbiseleri ve mükemmel vücut hatları ile instagram’da beğenileri toplayan Nesrin Cavadzade sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ilgisini üzerine toplamış durumda. Cavadzade yakın zamanda İspanyol yapımı El Desentierro filminde rol alarak hem kariyerindeki başarısını arttırdı hem de uluslararası sinema kapılarını kendine sonuna kadar açtı. Fit vücut ölçüleri ile hem kadınları hem de erkekleri kendisine hayran bırakan Nesrin Cavadzade hakkında her şeyi sizlerle paylaşmak istedik.

Nesrin Cavadzade Kimdir?

Bakü doğumlu Nesrin Cavadzade ilkokul yıllarında annesi ile birlikte Türkiye’ye dönmüş. Ünlü yıldızın oyunculuk kariyeri burada, okul yıllarında tanıştığı tiyatro çalışmaları ile başlamış. Nesrin Cavadzade tiyatro kolundayken oyunculuğa ve sinemaya olan ilgisini fark edince üniversite eğitimini de bu yönde çizmek istemiş ve Marmara Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden mezun olmuş. Aynı zamanda teori ve film pratiğine oyunculuk deneyimini de eklemek istediği için mezun olduktan sonra 2 yıl boyunca Şahika Tekand Studio Oyuncuları’nda oyunculuk eğitimi almış. Yani Nesrin Cavadzade şu an bulunduğu noktaya gelebilmek için kendini donatabileceği her şekilde donatmak için çabalamış bir isim.

Hem Televizyon Dizileri Hem Filmler ile Bol Ödüllü Bir İsim

Cavadzade her ne kadar film oyunculuğunu daha çok seviyor olsa da hem televizyonlarda hem de sinemalarda senelerdir aktif bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Üniversiteden sonra “Yersiz Yurtsuz” dizisinde oynadığı başrol karakteri ile televizyon dizileri ile kariyerine adım atan Cavadzade bir sonraki projesi olan Dilber’in Sekiz Günü filmi ile de Erzurum, Bursa ve Ankara Film Festivalleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödüllerine layık görülmüş. Bu da daha yolun çok başındayken bile Cavadzade’nin kariyerinin oldukça parlak olacağının göstergesi olmuş.

Devamında ise 48. ve 51 Altın Portakal Film Festivalleri’nde aldığı En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Kadın Oyuncu ödülleri ile uluslararası platformlarda gücünü kanıtlamış durumda.

Bu arada değinmeden geçemeyeceğiz, Cavadzade ödül törenlerinde giydiği kıyafetleri ile de göz kamaştırdı.

Hem Kariyer Hem Sağlık Hem Seksi Bir Vücut

Manken vücudu gibi sımsıkı ve incecik yapısı ile sadece erkekleri değil tüm kadınları kendine hayran bırakan oyuncu şu sıralar El Desentierro filmi ile konuşuluyor. Bu filmde de yıllardır sahip olduğu benden ölçüleri ile dikkatimizi çeken isim tüm bu yoğun dizi ve film çalışmalarının arasında spor yapmayı asla bırakmıyor.

Instagram hesabını da takip ediyorsanız Nesrin Cavadzade’nin spor taytlarını giyip bol bol koşuya çıktığını kaçırmış olamazsınız. Cesur, seksi ve kendine güvenen imajı ile Türk kadınlarının güçlü yüzünün aynası olan Nesrin Cavadzade çılgın pozları, iddialı kıyafetleri ve Avrupa sokaklarında keyifle dolaştığı videoları ile yüzbinlerce beğeniyi toplamaya devam ediyor. Nesrin’in fotoğraflarını gezerken bol bol spor salonu aynası karşısında çekilmiş pozlara da denk gelebilirsiniz. Nesrin biraz spor yapıyor sonra biraz çalışıyor ve ödülleri topluyor sonra da birbirinden eğlenceli pozlar vermek için dünyayı geziyor!

Reklam

Ağız Kokusu Neden Olur?

0
agiz-kokusu-neden-olur

“Halitosis” olarak da adlandırılan ağız kokusu, kişi için utanç verici bir durum olabilir ve bazı durumlarda kaygıya bile sebebiyet verebilir. Hal böyleyken mağaza raflarının sakız, nane, ağız gargaraları ve ağız kokusuyla savaşmak için tasarlanmış diğer ürünlerle dolup taşmış olması hiç de şaşırtıcı bir durum değildir. Ancak bu ürünlerin birçoğu sadece geçici önlemlerdir, çünkü sorunun asıl nedenini ele almaz ve çözüme kavuşturmazlar. (1)

Belirli gıdalar, sağlık koşulları ve alışkanlıklar ağız kokusu sebepleri olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Birçok durumda, düzenli bir diş hijyeni ile ağız kokusu problemini iyileştirebilirsiniz. Basit öz bakım teknikleri, sorunu çözmezse, daha ciddi bir durumun ağız kokusuna neden olup olmadığından emin olmak için diş hekiminize veya doktorunuza danışın.

Ağız Kokusu Belirtileri

Kötü nefes kokusu sorununun şiddeti, kaynağa veya altta yatan nedene bağlı olarak değişmektedir. Bazı insanlar, çok az veya hiç ağız kokusuna sahip olmamalarına rağmen nefesi konusunda çok endişelenmekte, bazıları ise ağız kokusuna sahip olduğu halde bu durumun farkında olmamaktadır. Çünkü, kendi nefesinizin nasıl koktuğunu değerlendirmek imkânsız denecek kadar zordur. Dolayısıyla, kötü ağız kokusuna sahip olup olmadığınız ile alakalı sorularınızı cevaplaması için yakın bir arkadaşınıza veya akrabanıza danışabilirsiniz. (2)

Ağız kokusunun önüne geçmek için ne yapmanız gerektiğini merak ediyorsanız “Ağız Kokusuna Ne İyi Gelir?” yazısını mutlaka okuyun!

Ağız Kokusu Neden Olur?

Oluşan kötü nefes problemlerinin çoğu ağızda başlar ve bunun birçok olası sebebi bulunmaktadır. Ağız kokusu nedenleri arasında yer alan durumlar şunlardır:

  • Gıda: Gıda parçacıklarının dişlerinizdeki ve etrafındaki kalıntıları, bakterileri artırabilir ve kötü kokuya neden olabilir. Soğan, sarımsak ve baharat gibi bazı yiyecekleri yemek de ağız kokusuna neden olabilir. Bu yiyecekler sindirildikten sonra kan dolaşımına girerler, akciğerlerinize taşınırlar ve dolayısıyla nefesinizi etkilerler.
  • Tütün ürünleri: Sigara içmek hoş olmayan bir ağız kokusuna neden olur. Ayrıca sigara içenlerin ve oral tütün kullanıcılarının, başka bir ağız kokusu kaynağı olan diş eti hastalığına yakalanma olasılıkları daha yüksektir.
  • Kötü diş hijyeni: Günlük olarak dişlerinizi fırçalamıyor ve diş ipi kullanmıyorsanız, yiyecek parçacıkları ağzınızda kalır ve ağız kokusuna neden olur. Dişlerinizde renksiz, yapışkan bir bakteri (plak) oluşur. Oluşan bu plaklar, diş etlerinizi tahriş edebilir ve sonunda dişleriniz ile diş etleriniz (plaklar) arasında plak dolgulu cepler (periodontitis) oluşturur. Diliniz de koku üreten bakterileri yüzeyinde hapsedebilir. Ek olarak, düzenli olarak temizlenmeyen veya uygun şekilde takılmayan protezler, kötü kokuya neden olan bakterileri ve gıda parçacıklarını barındırabilir.
  • Ağız kuruluğu: Tükürük, kötü kokulara neden olan parçacıkları gidererek ağzınızı temizlemeye yardımcı olur. Tükürük üretiminin azalmasına sebep olduğundan dolayı “ağız kuruluğu veya kserostomi” olarak adlandırılan bir durum ağız kokusu oluşumunu tetikleyebilir. Kronik ağız kuruluğu ve kokusu, tükürük bezleriniz ve bazı hastalıklarınızla ilgili bir sorundan kaynaklanabilir. (3)
  • İlaçlar: Bazı ilaçlar, ağız kuruluğuna neden olup dolaylı olarak ağız kokusu problemi yaratabilir. Diğerleri (ilaçlar) nefesinizde taşınabilecek kimyasalları serbest bırakmak için vücutta parçalanabilir.
  • Ağzınızdaki enfeksiyonlar: Diş çekimi gibi ağız operasyonu sonrası oluşan cerrahi yaralar, ağız kokusuna neden olabilir. Ayrıca diş çürümesi, diş eti hastalığı veya ağız yaralarının bir sonucu olarak kötü nefes kokusu meydana gelebilir.
  • Diğer ağız, burun ve boğaz durumları: Kötü nefes bazen bademciklerde oluşan küçük taşlardan kaynaklanır ve bu taşlar, koku üreten bakterilerle kaplıdır. Enfeksiyonlar veya burun, sinüs ya da boğazda oluşan kronik iltihap, postnazal damlamaya katkıda bulunabilir ve aynı zamanda ağız kokusuna sebep olabilir.
  • Diğer sebepler: Bazı kanser türleri gibi hastalıklar ve metabolik bozukluklar gibi durumlar, ürettikleri kimyasalların bir sonucu olarak belirgin bir nefes kokusuna neden olabilirler. Mide asitlerinin kronik reflüsü (gastroözofageal reflü hastalığı) kötü nefes kokusu ile ilişkili olabilir. Küçük çocuklarda ağız kokusu ise, burun deliğine oturmuş bir yiyecek parçası gibi yabancı bir cisim tarafından meydana gelebilir.

agiz-kokusu-neden-olur

Ağız Kokusu Teşhisi

Diş hekiminiz muhtemelen bir teşhiste bulunmak için, ağzınızdan gelen nefesi ve burnunuzdaki nefesi koklayacak ve kokuyu bir ölçekte değerlendirecektir. Çünkü dilin arka kısmı çoğu zaman kokunun kaynağıdır. Bu nedenle diş hekiminiz de dilinizi sıyırabilir ve kokusunu değerlendirebilir.

Kötü nefeslerden sorumlu olan kimyasalları tanımlayabilen sofistike dedektörler vardır, ancak bunlar her diş hekiminde mevcut değildir.

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?

Ağız kokusuna çözüm oluşturmak için, çürük oluşumunu önlemeye ve diş eti hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olun. Ayrıca sürekli olarak, iyi bir ağız hijyeni uygulayın.

Kötü nefes kokusu için ek tedavi, sorunun nedenine bağlı olarak değişebilir. Eğer, kötü nefesinizin altta yatan bir sağlık durumundan kaynaklandığı düşünülürse, diş hekiminiz sizi ilgili doktora yönlendirecektir.

Ağız sağlığınızla ilgili nedenlerden dolayı diş hekiminiz, bu durumu daha iyi kontrol etmenize yardımcı olmak ve doğru ağız kokusu tedavisi uygulayabilmek için sizinle birlikte çalışacaktır. Diş önlemleri şunları içerebilir:

  • Ağız çalkalama ve diş macunları: Ağız kokunuz dişlerinizdeki bakteri (plak) birikiminden kaynaklanıyorsa diş hekiminiz size, bakterileri öldüren bir ağız çalkalama ve ağız kokusu giderme ürünü kullanmanızı önerebilir. Diş hekiminiz ayrıca, plak oluşumuna neden olan bakterileri öldürmek için anti-bakteriyel madde içeren bir diş macunu da önerebilir.
  • Diş hastalığının tedavisi: Eğer diş eti hastalığınız varsa, bir diş eti uzmanına (periodontiste) sevk edilebilirsiniz. Diş eti hastalıkları, diş etlerinizin dişlerinizden ayrılmasına neden olabilir ve kokuya sebebiyet veren bakterilerle dolu derin ceplerin oluşmasını sağlayabilir. Bazen sadece, yapılacak profesyonel bir temizlik bu bakterileri temizleyebilir. Diş hekiminiz ayrıca, hatalı diş restorasyonlarının yerine bakterilerin üreme zeminini değiştirmenizi tavsiye edebilir.

agiz-kokusu-neden-olur

Ağız Kokusunu Önlemek İçin Yaşam Tarzı ve Ev Çözümleri

Evde ağız kokusunu önlemek veya azaltmak için:

  • Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalayın: Özellikle yemeklerden sonra günde en az iki kez florür içeren diş macunu kullanarak dişlerinizi fırçalayın. Anti-bakteriyel özelliklere sahip diş macununun kötü nefes kokusunu azalttığı gösterilmiştir.
  • Günde en az bir kez diş ipi kullanın: Düzenli diş ipi ile temizleme, dişlerinizin arasından yiyecek parçacıklarını ve plakları temizler ve kötü nefesi kontrol etmeye yardımcı olur.
  • Dilinizi fırçalayın: Diliniz bakteri barındırır, bu nedenle dikkatlice fırçalamak kokuları azaltabilir. Aşırı miktarda bakteriyle (örneğin, sigara veya ağız kuruluğundan kaynaklı olan) kaplanmış bir dili olan kişiler için, bir dil temizleyici kullanmak ağız kokusunu önlemek için faydalı olabilir. (4)
  • Protez veya diş cihazlarını temizleyin: Diş köprüsü ya da takma diş kullanıyorsanız, bu cihazları en az günde bir kez ya da diş hekiminizin belirttiği şekilde iyice temizlemelisiniz. Eğer bir diş tutucunuz veya ağız koruyucunuz varsa, onu her ağzınıza koymadan önce temizlemelisiniz. Diş hekiminiz size bu cihazlar için en iyi temizlik ürününü önerebilir.
  • Ağız kuruluğundan kaçının: Ağzınızı nemli tutmak için tütünden uzak durun ve bolca su için. Ağız kuruluğuna yol açabilecek kahve, tatlı içecekler veya alkolden uzak durun. Tükürüğü uyarmak için sakız çiğneyin veya şekeri emin (tercihen şekersiz). Kronik ağız kuruluğu için diş hekiminiz size, tükürük akışını uyaran bir yapay tükürük preparatı veya oral bir ilaç almanızı tavsiye edebilir.
  • Diyetinizi düzeltin: Kötü nefes kokusuna neden olabilecek soğan ve sarımsak gibi gıdalardan kaçının. Şekerli yiyecekler yemek de kötü nefesle bağlantılıdır.
  • Düzenli olarak yeni bir diş fırçası alın: Diş fırçanızı yıprandığında, her üç ila dört ayda bir değiştirin ve yumuşak kıllı bir diş fırçası seçin.
  • Düzenli diş muayenelerini planlayın: Dişlerinizi veya protezlerinizi muayene edip temizletmeniz için düzenli olarak diş hekiminizi (genellikle yılda iki kez) ziyaret edin.

Sonuç olarak; eğer ağız kokusu probleminiz varsa, ağız hijyen alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Yemek yedikten sonra dişlerinizi ve dilinizi fırçalamak, diş ipi kullanmak ve bol miktarda su içmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapmayı deneyin.

Kötü nefes kokunuz bu değişiklikleri yaptıktan sonra bile hala devam ediyorsa, mutlaka bir diş doktoruna görünün. Eğer diş hekiminiz, ağız kokusuna sebep olan daha ciddi bir durumdan şüphelenirse, kokunun nedenini bulmak için sizi bir doktora yönlendirebilir.

Bağışıklık Sisteminizi Hızlıca Güçlendirmenizi Sağlayacak 10 Takviye (2021 Güncel Liste)

Reklam

Hamilelikte Bel Ağrısı Neden Olur, Hangi Egzersizler İyi Gelir?

0
hamileler bel ağrısından nasıl kurtulur

Yazar: Miray Göktaş

Hamilelik esnasında bel ağrısı maalesef çok yaygın görülür. Hamilelikte karın ağrısı, bel ağrısı ve sırt ağrısı her dönemde görülebileceği gibi hamileliğin sonlarına doğru artabilmektedir. Öncelikle önerimiz planlı bir gebelik düşünüyorsanız kesinlikle öncesinde egzersize başlamanızdır. Beli ve sırtı güçlendirecek egzersizler yapmanın size gebelik döneminde çok büyük katkısı olacaktır. Hamilelik sürecinde de spor yapmaya devam edeceğinizi düşünürsek güçlenmiş bel ve sırt kaslarınız bu süreci daha rahat geçirmenizi sağlayacak ve ağrılarınızı en aza indirecektir.

Hamilelikte Bel Ağrısı Neden Olur?

bel ağrısından kurtulmak çok kolay

Hamilelikte sırt ağrısı ve bel ağrısı kişiye özel bir durumdur. Ve herkeste bıraktığı etkiler yine kişiye göre değişmektedir. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi eğitmen eşliğinde pilates yapmanın size çok olumlu etkileri olacağı gibi, eğitmeniniz şikayetinize göre bir rutin planlayıp ağrı olan bölgelere karşı spesifik egzersizler yaptıracaktır ve bu dönemi daha rahat bir şekilde geçirmenizi sağlayacaktır.

En sık karşılaşılan ağrı nedenlerinden biri (özelikle erken dönemlerde) gebelik hormonlarının artışıdır.

Hormonlardaki artış ile birlikte özellikle pelvis çevresindeki bağlarda oluşan gevşemeler omurgadaki desteği bozabileceğinden ötürü ağrıların artmasında önemli rol oynamaktadır. Bu sebeplerden hamilelikte kasık ağrısı yaygın görülen bir rahatsızlıktır.

Diğer bir neden ise; rahmin ve fetüsün büyümesiyle birlikte ağırlık merkezinin değişmesidir. Ağırlığın öne doğru kaymasıyla birlikte vücut duruşu değişerek bel ve sırt ağrıları ortaya çıkabilir. Yapılan araştırmalara göre hamile kadınların %50-70’inde bel ve sırt ağrıları görülmektedir.

D Vitamini Eksikliği Bel Ağrısı Yapar Mı? yazısı ilginizi çekebilir.

Hamilelikte Bel Ağrısına Ne İyi Gelir?

Hamilelik döneminde trimester dönemlerine göre hamile egzersizleri planlanmaktadır. Bu egzersizler bel ağrısı gibi sorunlarda etkili sonuçlar yaratabilmektedir.

1. Köprü Hareketi

Mesela ilk trimester döneminde (ilk 3 aylık dönem) sırt üstü yatmanın herhangi bir zararı olmadığından dolayı “Bridging” dediğimiz köprü hareketini rahatlıkla yapabilirsiniz.

Bu harekette dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; omurların her birini tek tek yerden kaldırırken aynı şekilde tek tek aşağı yuvarlamalıyız ki özellikle bel omurlarını esnetebilelim. Bu hareketi iki şekilde de yapabiliriz. Biri yukarıda belirtildiği gibi omurları yuvarlayarak, diğeri ise yuvarlamadan düz sırtla kalçayı yukarı ve aşağı hareket ettirerek. Düz sırtla yapmanın farkı ise; sırtın güçlenmesini destekleyecek bir hareket olmasıdır.

2. Cat/Cow Hareketi

hamilelikte egzersiz yapmak hamile egzersizleri ile sağlıklı bir gebelik dönemi

Gebelikte bel ağrısı konusunda etkili olan diğer bir hareket ise cat/cow hareketidir.

Dört ayak pozisyonunda yani eller ve dizler üzerinde iken yapılan hareketlerin güvenli ve konforlu olduğunu belirtmiştik.

Cat hareketinde; kedilerin omurgasını hayal edelim. Dört ayak pozisyonuna gelerek (eller omuzların dizler ise kalçanın altında) omurgamızı tavana doğru yuvarlıyoruz. Burada eller yeri iterken omurga olabildiğince yuvarlak ve yukarı doğru, bakışlar ise göbek deliğinde olmalıdır.

Cow da ise; yine dört ayak pozisyonunda, cat hareketinden hemen sonra, sırtımız düz, bel boşluğunu artırmadan bakışlarımız karşıya bakacak şekilde hareketi tamamlayabiliriz. Hareketleri yavaş ve hissederek yapmalıyız ki hareketin optimum formunu yakalayabilelim.

Hamilelikte Bel Ağrısı Normal mi?

hamilelikte ağrı sorunu normal mi

Tüm bu bel ve sırt ağrıları hamilelikte gayet olağan şeylerdir. Fakat şiddetlenmesi durumunda kesinlikle doktorunuza danışmalısınız.

Günlük yaşantımızda da dikkat edeceğimiz bir iki detayla birlikte ağrılarınızı en aza indirebiliriz.

Örneğin çok fazla öne eğilmeden omuzlar ve başı dik tutacak şekilde durmaya çalışmalıyız. Aynı dikkati araba kullanırken de göstermeliyiz. Çok fazla ayakta kalmamaya özen göstermeli, otururken kesinlikle belimizi destekleyecek yastık ya da minder gibi ürünler kullanmalıyız. Ofiste de aynı şekilde bel destekleyici ürünleri tercih etmeliyiz. Evde iken özellikle gebeliğin son dönemlerinde ayakta ve bacakta ödem nedeniyle oluşan gebelikte ağrı sorunundan kurtulmak için bu bölgeleri mümkün olduğunca yukarıda tutmalıyız.

Unutmayın doktorunuzdan izin alarak uyguladığınız düzenli egzersiz beli ve sırtı güçlendireceğinden ağrıları azaltmada büyük bir etki yaratacaktır. Çok fazla kilo almamaya özen gösterin. Yürüyüşler yapın, egzersizleri ihmal etmeyin, bol su için, kendinize çok ama çok iyi bakın!

miray-goktas

Reklam

Kışı Gribe Yakalanmadan Geçirmenize Yardımcı En İyi 5 Takviye

0
soguk-alginligina-yakalanmamak-icin-alinmasi-gereken-takviyeler

Grip Nedir?

Grip veya influenza, ağırlıklı olarak kış aylarında ortaya çıkan viral bir hastalıktır. Genellikle, başka bir virüsün neden olduğu bir diğer kış viral hastalığı olan soğuk algınlığı ile karıştırılmaktadır.

Enfekte olmuş bir kişi öksürük, hapşırma ya da oldukça yaygın olan el-ele temas yolu ile grip damlacıklarını başka birine kolaylıkla bulaştırabilir.

Grip virüsü burun, boğaz, sinüs, üst solunum yolları ve akciğerleri enfekte edebilir. Sağlıklı çocuklar, genç yetişkinler ve orta yaşlı insanlar bu hastalığı genellikle hafif bir şekilde atlatır. Bununla birlikte grip yaşlı kişilerin, bebeklerin, yeni yürümeye başlayan çocukların ve belirli koşullar altında olan herhangi bir yaştaki insanların yaşamını tehdit edebilir.

Bu tarz yüksek grip bulaşma riski altında olan kişiler, hastalığın oluşumunu önlemek ve ondan kaçınmak için ellerinden geleni yapmalıdır. Eğer tüm bu çabalara rağmen hastalık komplikasyonları gelişirse kişi, en kısa zamanda tedavi edilmelidir.

Soğuk ve grip mevsiminin hızla yaklaştığı kış aylarına yaklaşmış olmamız ve hatta o aylar içinde yer aldığımız bu dönemde hemen hemen hepimiz bağışıklık sistemi güçlendirme yollarını aramaktayız.

Gribe Ne İyi Gelir?

Herhangi bir ürünün (ilaç, vitamin veya takviye) grip oluşumunu önleyeceğine dair bir garanti olmamakla beraber, diyet takviyelerinin soğuk algınlığı semptomlarıyla karşılaşma olasılığını azaltmaya nasıl yardımcı olabileceğine dair çok fazla destekleyici araştırmalar bulunmaktadır. (1) Gribe karşı vitamin takviyeleri kullanma bağışıklığı güçlendireceğinden grip önleyici etki oluşturabilir.

Bilim adamlarının, gıda takviyelerinin bağışıklık fonksiyonunu nasıl geliştirebileceğine dair bilgileri keşfettiğini düşünmekteyiz. Ancak bu bilgiler doğrultusunda dahi olsa, herhangi bir gıda takviyesi kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmayı unutmamanızı öneriririz.

Grip Nasıl Geçer?

Gribi atlatmak adına bazı yöntemleri deneyebilirsiniz. Aklınıza takılan, grip semptomları nasıl azaltılır ya da nasıl geçer? sorularına şu şekilde kısaca cevap verebiliriz:

  • Evde kalıp bol bol dinlenin.
  • Bol sıvı tüketin.
  • Ateşiniz varsa onu düşürmeye çalışın.
  • Öksürük için sıcak bitki çayları için.
  • Buharla nefes almayı deneyin.
  • Buharlı bir banyo yapın.
  • Odanın havalanmasını ve nemlenmesini sağlayın.
  • Boğaz enfeksiyonları için pastil tarzı boğaz ağrısı önleyicileri deneyin. (2)

Bu yazımızda bağışıklığı güçlendirerek soğuk algınlığı ile grip hastalığını önlemenize ve tedavi etmenize yardımcı olacak C vitamini, B vitaminleri, D vitamini ve Çinko gibi bileşenlere sahip takviyelere yer vereceğiz.

1. Redoxon C Vitamini Çinko Efervesan 20 Tablet

soguk-alginligina-yakalanmamak-icin-alinmasi-gereken-takviyeler

Redoxon C vitamini Çinko, suda eriyen efervesan tablet formunda ve bağışıklık sistemininin normal fonksiyonuna katkıda bulunan Çinko, C ve D vitaminlerini içeren bir gıda takviyesidir.

D vitamini ve Çinko, kemiklerin korunmasına yardımcı olur. Hücre bölünmesinde görev alırlar. Ayrıca çinko saçların, tırnakların ve cildin korunmasına destek olur.

C vitamini ise, yorgunluk ve bitkinliğin azalmasına, normal enerji oluşum metabolizmasına, dişlerin, cildin ve kemiklerin normal fonksiyonu için gerekli olan “kollajen” oluşumuna ve yoğun fiziksel egzersiz sırasında ve sonrasında bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunmaktadır.

Her bir servisinde (1 efervesan tablet), 1000 mg C vitamini, 10 mcg D vitamini ve 10 mg Çinko içeren Redoxon C vitamini Çinko, günlük C ve D vitamini ile Çinko ihtiyacınızın karşılanmasına ve bu bileşenlerin eksikliğinden kaynaklı yaşanan sorunların düzelmesine yardımcı olabilir.

Redoxon ayrıca çocuklar için ürettiği Redoxon Kids 60 Çiğnenebilir Tablet ile çocukların bağışıklık sisteminin desteklenmesine katkıda bulunur. Redoxon Kids çiğnenebilir vitamin ve mineral tabletleri içerisinde C, D vitaminleri ve çinko minerali bulunmaktadır. Tabletler çocukların çiğnemesini keyifli hale getirebilmek için karışık meyve aromasına sahiptir. Gribe karşı vitamin destekleri içerisinde keyifle tüketilen bir üründür.

2. Nature’s Supreme Vitamin B Complex 120 Kapsül

soguk-alginligina-yakalanmamak-icin-alinmasi-gereken-takviyeler

Nature’s Supreme Vitamin B-Complex, ürününün 60 ve 120 bitkisel kapsül seçenekleri mevcuttur. Yüksek verimliliğe sahip dünyaca ünlü pantentli Quali®-Blends ham maddesinden üretilmektedir Enerjinizi düşük hissettiğiniz zamanlarda ve spor için kaslarınızın fazladan enerjiye ihtiyacı olduğu zamanlarda rahatlıkla alınabilecek bir destektir. Hem vejetaryen hem de vegan kişiler tarafından rahatlıkla kullanılabilir.

3. Solgar VM 2000 60 Tablet

soguk-alginligina-yakalanmamak-icin-alinmasi-gereken-takviyeler

Solgar VM 2000 60 Tablet, kompleks bir multivitamin ürünüdür. Bağışıklık sisteminin normal fonksiyonlarının korunmasına destek olurken, içerdiği ilave bileşenleri bu ürünü, multivitamin kategorisinde bir adım öne çıkarmaktadır. Servis başı fiyatı diğer multivitamin ürünlerine nazaran yüksek olsa da zengin içeriğinden dolayı denenmeye değer bir üründür.

4. Pharmaton 30 Kapsül

soguk-alginligina-yakalanmamak-icin-alinmasi-gereken-takviyeler

Pharmaton, günlük vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılamaya destek olabilecek, ayrıca bağışıklık sisteminin işlevini desteklediği ve enerji düzeyini artırmaya yardımcı olduğu iddia edilen Ginseng G115® , multivitamin ve mineral içeren bir gıda takviyesidir.

Pharmaton her bir servisinde (1 kapsül), zihinsel ve fiziksel performansı artırmaya yardımcı olabilecek 11 çeşit vitamin, 6 çeşit mineral ve 2 çeşit ilave bileşen bulundurmaktadır.

5. Nature’s Supreme Multivitamin for Men & for Women 30 Kapsül

soguk-alginligina-yakalanmamak-icin-alinmasi-gereken-takviyeler

Nature’s Supreme Multivitamin for Men: erkekler için özel olarak formüle edilmiş olan Türkiye’nin ilk ve tek zerdeçal (turmerik) bileşeni içeren bir multi-vitamindir.

Toplamda 35 farklı bileşen (14 çeşit vitamin, 9 çeşit mineral, 4 çeşit amino asit içeriği ve 8 çeşit ilave bileşenler) içeren Nature’s Supreme Multivitamin for Men, sahip olduğu amino asit içeriği ve Koenzim Q10, Ginseng ve L-karnitin gibi ilave bileşenler ve “patentli” ham madde içeriği ile kendi kategorisindeki ürünler arasında fark yaratmayı başarmıştır.

Nature’s Supreme Multivitamin for Women: kadınlar için özel olarak formüle edilmiş olan Türkiye’nin ilk ve tek turna yemişi (cranberry) ekstresi bileşeni içeren bir multi-vitamindir.

Toplamda 30 farklı bileşen (14 çeşit vitamin, 10 çeşit mineral ve 6 çeşit ilave bileşen) içeren Nature’s Supreme Multivitamin for Women, sahip olduğu vitamin ve mineral içeriğine Koenzim Q10, Turna yemişi ekstresi gibi önemli ilave bileşenler ve “patentli” ham madde içeriği ile kendi kategorisindeki ürünler arasında fark yaratmayı başarmıştır.

[yasr_overall_rating]

Reklam