A Vitamini Nedir, Eksikliğinde Neler Görülür? Hangi Besinlerde Bulunur?

Yazar

-

A vitamini, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu mikro besinlerden biridir. Doğal beslenme yolu ile yiyeceklerden aldığımız a vitamini göz korneası ve immün sistemi üzerinde olumlu etkileri ile bilinir ve güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Sizler için a vitamini nedir, a vitamini eksikliği nelere sebep olur ve a vitamini hangi yiyeceklerde bulunur sorularını yanıtlayacak bir rehber hazırladık.

A Vitamini Nedir?

Tıpkı diğer makro ve mikro besinler gibi a vitamini de vücutta bulunması gereken, yağda çözünebilen bir vitamin çeşididir. Bağışıklık sistemini destekler. Doğal olarak besinlerde bulunan a vitamini vücuda ek gıda olarak da alınabilir. Bağışıklık destekleyici takviyeler arasında a vitamini içeren kompleks ürünleri görebiliriz.

A vitamini yağda çözünebilen bir grup bileşenden oluşur. Bu bileşenler retinol, retinal ve retinil esterdir. Doğadaki yiyeceklerde 2 tip a vitamini vardır. Retinol ve retinil esterden oluşan a vitaminleri daha çok hayvansal kaynaklar, süt ürünleri, ciğer ve balıklarda bulunur. Karotenoid a vitaminleri ise daha çok bitkilerde, sebze, meyve ve yağlarda bulunur. (1) A vitamini vücutta depolanabilen bir vitamindir. Çoğu, karaciğerde retinil ester formunda depolanır.

Yumurta a vitamini açısından değerli yiyeceklerden biridir. Protein ihtiyacınızı da karşılayabilecek besleyici bir kahvaltı hazırlamak için “Hem Proteini Bol Hem de Lezzetli Bir Omlet Nasıl Yapılır?” yazımızı okuyabilirsiniz.

A Vitamini Ne İşe Yarar ve A Vitamini Eksikliği Nelere Sebep Olur?

Bu bölüm a vitamini yararları ve a vitamini eksikliği hakkında detaylı bilgiler içeren 2 başlığa ayrılmıştır.

1. A Vitamini Yararları

A vitamini hücre büyümesi, immün sisteminin güçlendirilmesi, bebeğin anne karnında gelişimi ve görüşün geliştirilmesi gibi birçok farklı konuda genel sağlık seviyelerinin iyileştirilmesine katkıda bulunur.

A vitamini en çok göz sağlığı üzerindeki faydaları ile bilinmektedir. A vitamini renkli ve düşük ışıklı ortamda görebilmek için önemlidir. Aynı zamanda bu vitamin korneanın, göz yüzeyinin ve göz kapaklarının içini kaplayan ince zarın korunmasına yardımcı olur. (2)

A vitamini faydaları arasında cilt yüzeyinin, bağırsakların, ciğerlerin, iç kulağın ve mesanenin korunması da bulunmaktadır. Bir tür beyaz kan hücresi olan ve vücudu enfeksiyonlardan koruyan T hücrelerinin büyümesini ve dağılımını destekleyerek bağışıklık fonksiyonunun normal bir şekilde çalışabilmesine katkıda bulunur. (3)

Beta-karoten başta olmak üzere a vitamini öncülleri antioksidan özellik gösterebilmektedir. Bu antioksidanlar serbest radikaller ile savaşarak vücuttaki hücrelerin zarar görmelerini engelleyebilirler. Oksidatif stres birçok kronik hastalık ile ilişkilendirilmektedir. Karotenoid oranı (a vitamini öncülleri) yüksek diyetlerde bu gibi hastalıkların riskleri daha az görülmüştür. (4)

Üreme ve bebek gelişimi konusunda da a vitamini önemli bir vitamin çeşididir. Plasenta sağlığı, fetal doku gelişimi ve fetal büyümede a vitamininin önemli bir rol oynadığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Bu sebeple hem anne ve bebek sağlığı için hem hamile kalmak isteyen kişiler için a vitamini önemli bir besindir. (5)

2. A Vitamini Eksikliği

Yukarıda bahsettiğimiz tüm bu özellikleri sebebi ile a vitamininin genel sağlığı destekleyici yapıda olduğunu söyleyebiliriz. A vitamini faydaları düşünüldüğü takdirde a vitamini eksikliği nelere sebep olur sorusu daha kolay yanıtlanabilmektedir.

A vitamini eksikliği vücutta birtakım olumsuz durumlara sebep olabilmektedir. Bunlar:

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre A vitamini eksikliği çocuklarda önlenebilir körlüğün önde gelen nedenlerinden biridir. (6)
A vitamini eksikliği ayrıca kızamık ve ishal gibi enfeksiyona bağlı hastalıklardan ölme oranını da arttırmaktadır.
A vitamini eksikliği hamile kadınlarda anemi ve ölüm riski oluşturabilir; büyüme ve gelişmeyi yavaşlatarak fetüsü olumsuz yönde etkileyebilir. (7)
A vitamini eksikliğinin oluşturabildiği bu ciddi sağlık problemlerinin yanısıra hiperkeratoz ve akne gibi cilt sorunları yapabildiği de gözlemlenmiştir.
A vitamini eksikliği daha çok erken doğan bebeklerde, gelişmekte olan ülkelerde hamile ya da emzirmekte olan kadınlarda görülmektedir.

A vitamini takviyelerini incelemek için burayı tıklayabilirsiniz.

A Vitamini Hangi Yiyeceklerde Bulunur?

Beslenme yolu ile a vitamini alabileceğiniz birçok kaynak bulunmaktadır. Aşağıda iki tür a vitamininin hangi kaynaklarda olduğunu sıralıyoruz:

1. Preformed (önceden oluşturulmuş) A Vitamini

Yumurta sarısı
Ciğer
Tereyağı
Morina ciğeri yağı
Tavuk ciğeri
Somon
Cheddar peyniri
Kral uskumru
Alabalık

2. Beta-karoten benzeri A Karotenoidler

Tatlı patates
Balkabağı
Havuç
Lahana
Ispanak
Karahindiba yeşillikleri
Süs lahanası
Pazı
Kırmızı biber
Kara lahana
Maydanoz

Eğer beslenme yolu ile yeterince a vitamini alamadığınızı ya da a vitamini eksikliği yaşadığınızı düşünüyorsanız; günlük tavsiye edilen miktarda a vitamini alımı için ek gıda kullanmak istiyorsanız her zaman olduğu gibi ilk önce doktorunuza danışmanızı öneriyoruz. A vitamini günlük tavsiye edilen miktardan fazla alındığı takdirde birtakım sağlık sorununa yol açabilmektedir. Bu sebeple mutlaka a vitamini takviyesi kullanmadan önce doktorunuza danışın.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Ağız Kokusuna Ne İyi Gelir?

Yazar

Elif Akagün

-

0

Ağız kokusu kimsenin hoşlanmadığı ama birçok kişinin zaman zaman yaşadığı problemlerden biridir. Kişiyi özellikle sosyal ortamlarda rahatsız hissettirebilen bu durum bir sağlık probleminin işareti olabileceği gibi yetersiz ağız bakımı sebebi ile de gerçekleşebilir. Sizlere bugün, ağız kokusu neden olur ve ağız kokusuna ne iyi gelir sorularının cevaplarını vereceğiz.

Ağız kokusu Neden Olur?

Sosyal yaşamınızı olumsuz etkileyebilen ağız kokusu için diş hekimi John Woodall “ilişkileri bile bozabilir” diyor… Şanslıyız ki çözümü çoğu zaman oldukça kolay olan ağız kokusu sorunu ile karşılaştıysanız öncelikle bu sorunun sebebini anlamanız gerekir. (1)

Ağız kokusu genellikle ağızda biriken bakterilerin inflamasyon oluşturması ile meydana gelir. Bu durum kişinin ağzında sülfür gibi hatta daha da kötü kokuların oluşmasına sebep olur. Bu koku nefes ile konuşurken de yayılır.

Herkes zaman zaman ağzında kötü koku ile uyanır. Örneğin sabahları çoğu zaman çoğu kişinin nefesi kokar. Gün içerisinde kötü bir kokuya sahip olup olmadığınızı anlamanın kolay bir yolu vardır. Biraz kulağa çirkin geliyor olsa da diş ipinizi kullandıktan sonra atmadan inceleyin ve koklayın. Diş ipiniz kirli ve kanlı ise ağız kokusunu gidermek için harekete geçmeniz gerekiyor demektir.

Araştırmalar, kötü kokan nefesin %80’inin ağız bakımından kaynaklı olduğunu gösteriyor. Diş eti hastalıkları ve dişlerdeki çürükler kötü ağız kokusuna sebep olabilir. Tonsilit yani bademcik taşı çok çok kötü bir ağız kokusu yaratabilir.

Bunların yanısıra iç hastalıklarının bazıları da kötü ağız kokusu yaratabilir. Bunlardan bazıları:

Diyabet
Karaciğer hastalıkları
Kronik bronşit
Solunum yolları enfeksiyonları
Asit reflü
Kronik kuru ağız (xerostomia)
Postnazal Drip Sendromu

İç hastalıklardan kaynaklı ağız kokuları genellikle bu hastalıkların tedavi edilmesi ile kendiliğinden geçebilir. Ancak ağız bakımını eksik yaptığınız zaman oluşan kokular siz ağız ve diş sağlığı konusunda daha dikkatli ve titiz davranmadığınız sürece devam edecektir.

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?

Ağız kokusunu gidermek için günlük hayatınızda yapabileceğiniz birtakım yöntemler mevcuttur. Kolayca uygulayabileceğiniz ağız ve diş bakımı yöntemlerini sıralıyoruz:

1. Susuz Kalmayın

Eğer yemekten sonra (özellikle çalışan kişiler iş yerlerine diş fırçalarını götürmeyi es geçebiliyor) diş fırçalayabilecek durumda değilseniz mümkün olduğunca fazla su içerek ağzınızda kalan yemek parçacıklarının dişlerinizin arasında birikmesini engelleyin. Diş etleri ve diş aralarında biriken parçalar bakterilerin üremesine, çürüklere ya da plaklara sebep olabiliyor.

2. Süt İçin

Eğer kötü kokan nefesinizi kısa süreliğine bastırabilmek istiyorsanız süt, ağzınız için deodorant etkisi yaratabilecek bir içecektir.

3. Şekerli ve Asitli İçecekler Tüketmeyin

Şeker diş minesi üzerindeki bakterilerin beslenerek dişlere zarar verebilmesine ortam hazırlar. Bu sebeple şeker ve asitli içeceklerden kaçının.

4. Kahveden Kaçının

Çok fazla kahve içmek dilinize kötü koku sinmesine sebep olur. Kahvenin yerine bitki çayları ya da yeşil çay içmeyi tercih edebilirsiniz. Ayrıca çok kahve tüketmek mide problemlerine de sebep olabilir.

5. Sigara Tüketimini Bitirin

Sigara, puro ve diğer tütün ürünleri hem ciğerlerinizi hem midenizi hem de ağzınızı etkileyecek çok çok kötü bir ağız kokusuna sebep olur. Diş hekimi Woodall bu kokunun bazı kişilerde çok çok daha fazla olduğunu belirtmektedir.

6. Alkolü Kesin

Alkol ağızda kuruluğa neden olur. Diş hekimi Woodall çok fazla bira, şarap ve likör tüketiminin 8-10 saat kadar sürebilen kötü kokuya sebep olabileceğini söylüyor.

7. Şekersiz Sakız Çiğneyin

Tıpkı içeceklerde olduğu gibi sakızda da şekersiz olanları tercih etmelisiniz. Yemeklerden 20 dakika sonra şekersiz sakız çiğnemek ağız sıvılarının salgılanmasına yardımcı olur. Aynı zamanda şekersiz mentoller de kullanabilirsiniz. Bu sayede nefesiniz daha ferah kokacaktır.

8. Düzenli Bir Şekilde Diş Muayenesi Olun

Diş hekimine muayeneye gitmekten çekinmeyin. Hekimimiz gerekiyorsa diş plak temizliği, çürük tedavisi uygulayacaktır. Sorununuza göre size ihtiyacınız olan tedaviyi de önerecektir.

Reklam

3 Çocuk Annesi Megan Fox’un Seksi Vücudunun Sırları

Yazar

Elif Akagün

-

0

megan-fox-formunu-korumak-icin-nasil-diyet-yapiyor-ve-hangi-egzersizleri-uyguluyor

Megan Fox, Amerikan film dünyasının en çok tanınan kadın oyuncularından biri. Zayıf ama güçlü fiziği ile birçok filmde gördüğümüz yıldız isim özellikle Transformers filmindeki rolü ile tüm kalpleri kazanmış durumda. Megan Fox, televizyon ve film setleri arasında mekik dokuduğu dönemde ayrıca 3 çocuk sahibi olmuş bir anne. Bu yüzden biz, Megan’ın antrenman ve diyet programı konusunda nelere dikkat ettiğini oldukça merak ettik, araştırdık ve sizlerle paylaşmak istedik.

Hem Kariyer Hem Çocuk

https://www.instagram.com/p/Bd5iUnYg5gw/

Megan Fox, çocuk da yaparım kariyer de diyen annelerden biri. Hollywood’un seksi yıldızı 2010 senesinden beri birlikte olduğu eşi Brian Austin Green ile de 3 çocuk sahibi oldu. Bu dönem içerisinde sayısız televizyon dizisi ve filmde rol aldı. Transformers ve Transformers: Revenge of the Fallen filmlerinde canlandırdığı Mikaela Banes karakteri ile ününü dünyaya taşıdı.

2012 senesinde hem ilk çocuğunun sahibi oldu hem de The Dictator filminde rol aldı. Megan yıllar içerisinde aktif bir şekilde oyunculuk kariyerini ilerletirken hiçbir zaman spor ve beslenme düzeninin iplerini elinden kaçırmadı ve biz onu hep fit, seksi vücut hatları ile ekranlarda izledik.

Diyet Konusunda Oldukça Titiz

https://www.instagram.com/p/BY7JgixgmNf/

Megan Fox ve eşi Brian Austin Green diyet konusunda daima çok titizler. İkilinin antrenörü olan Harley Pasternak onlara günde 5 küçük öğün ile beslenmelerini önermiş. Bu sebeple Megan özellikle film çekimleri sırasında günde 5 kere küçük öğünler ile beslendiğini söylüyor. (1)

Megan Fox’un diyet planı aşağıdaki kuralları içeriyor:

Sabahları mutlaka yumurta beyazı içeren kahvaltı etmek
Atıştırmalık olarak e vitamini, protein ve lif zengini badem yemek
Günde 5 öğün ile metabolizmayı daima hareketli tutmak
Sebze ve meyve hariç karbonhidrat tüketmemek

Meghan ve eşi için antrenörleri ayrıca smoothie tarifleri de hazırlamış. Bu tarifler arasında ikilinin favorisi adı kırmızı smoothie. İçerisinde mevsimin kırmızı meyveleri, chai çayı, 1 ölçü protein tozu ve badem sütü olan kırmızı smoothie hem besleyici bir içecek hem lif kaynağı hem de tok tutucu özelliklere sahip. Megan Fox salata yediği zaman da sos olarak bir miktar elma sirkesi kullandığını söylüyor.

https://www.instagram.com/p/BroYIYCFqFw/

Antrenör Harley Pasternak, ikiliye Japon mutfağının geleneksel yiyeceklerini de öneriyor. Megan Fox her gün 1 öğününde somon tüketiyor. Somon, sashimi, salatalık, edamame ve miso çorbası Megan Fox’un en sık tükettiği yiyecekler arasında.

Fit vücudunu korumak için karbonhidratlardan uzak durduğunu, ekmek, pretzel, patates cipsi gibi yiyecekler tüketmediğini ancak “cheat meal” olarak pizza ve pasta tükettiğini belirten Megan, karbonhidrat ihtiyacını sadece ama sadece sebze ve meyvelerden aldığını söylüyor. Bu da gün içerisinde az miktarda karbonhidrat tüketmek demektir. Filmleri için beslenme programını iyice sıkılaştırmak istediği zamanlarda ise karbonhidratı keserek yerine kahve tüketmeyi tercih ediyor.

Megan Fox’un Antrenman Programı

Megan kas gelişimi ve form koruma konusunda oldukça sıkı ve iradeli bir yapıya sahip. Megan direnç egzersizleri, kardiyo ve ağırlık çalışmaları yaparak form koruyor. Bu egzersiz modelleri ve özellikle direnç egzersizleri ile metabolizma hızını arttırıyor, daha fazla kalori yakıyor, kemik sağlığını koruyor ve odaklanma kabiliyetini arttırıyor.

https://www.instagram.com/p/BbTCPBmAiM0/

Megan Nasıl Antrenman Yapıyor?

Fox’un antrenman rutini aşağıdaki kuralları içeriyor:

Haftada iki kez ağırlıklar ve kardiyo eşliğinde oldukça ağır bir çalışma
Diğer günler daha hafif egzersizler
5 dakikalık kardiyo sonra tüm vücut çalışması sonra karın bölgesi çalışması ve 5 dakika soğuma

Reklam

30’lu Yaşlardaki Kadınlar İçin En İyi Multivitamin Tavsiyeleri

Yazar

Elif Akagün

-

0

otuz-ustu-kadinlar-icin-en-iyi-multivitamin-haplari

30’lu yaşlarda da tıpkı 20’lerinizde olduğunuz gibi canlı, enerjik ve sağlıklı kalabilmek için özellikle yıpratıcı kış döneminde destek alabileceğiniz bağışıklık güçlendirici multivitamin takviyelerini biliyor musunuz?

Kadınlar için multivitamin seçenekleri, kadınların günlük ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Aynı şekilde sizler de günlük beslenmenizde yetersiz kaldığını düşündüğünüz besinleri ek gıda dediğimiz multivitaminler ile desteklemelisiniz. Bu, 30’lu yaşlarınızı daha sağlıklı bir şekilde yaşamanıza yardımcı olacaktır.

Yoğun Tempoya En İyi Multivitaminler

Kadınlar olarak iş, ev ve sosyal hayatı oldukça yoğun bir koşuşturma içerisinde yaşadığınızı biliyoruz. Bu süreç içerisinde yeterli beslenmenin ve bağışıklık sistemini korumanın zor olduğunu da… Bu sebeple aşağıda sizler için özellikle kış döneminde kullanmanızı önerebileceğimiz multivitamin takviyeleri sıraladık:

1. Eczacıbaşı Medigard Vitamin Mineral Kompleks CoQ10 30 Tablet

Eczacıbaşı Medigard Vitamin Mineral Kompleks CoQ10 30 Tablet, içerisinde birçok farklı vitamin, mineral ve ek bileşen barındıran kompleks bir üründür. Ürünün içerisinde göz sağlığı için önemli bir antioksidan olan a vitamini, enerji oluşum metabolizmasını koruyan ve destekleyen b vitaminlerini, bağışıklık güçlendirici c ve d vitaminini ve cilt sağlığı için önemli olan e vitaminini barındırır. Ürünün mineral profiline batığımızda demir, iyot, kalsiyum, krom ve selenyum minerallerini görüyoruz. Kalsiyum içeriği her 1 tablette 200 mg kadardır. İlave bileşenlerde ise koenzim Q10 (CoQ10) bulunmaktadır. Cam şişe içerisinde 30 tablet içeren ürünün servis başı satış fiyatı 1,50 TL’dir.

2. Nature’s Supreme Multivitamin for Women 30 Kapsül

Nature’s Supreme Multivitamin for Women 30 Kapsül, yeni sayabileceğimiz ancak 1 yıl gibi bir zaman içerisinde birçok kullanıcının beğenisini toplayan, kadınların günlük temel besin ihtiyaçları göz önüne alınarak üretilmiş bir multivitamindir. Toplam 30 adet vitamin, mineral ve ilave bileşeni ile en kapsamlı ek gıda olma konusunda iddialı bir üründür. İçerisinde göz sağlığı ve kemik sağlığını destekleyen a vitamini, yorgunluğun azaltılmasına yardımcı b vitaminleri, saç ve cilt sağlığını koruyan ve destekleyen biotin ve e vitamini, bağışıklık koruyucu c vitamini, d3 vitamini ve k vitamini bulunmaktadır. Mineral profili bakır, çinko, demir, iyot, krom, magnezyum, manganez, molibden, selenyum ve vanadyumdan oluşmaktadır. İlave bileşenleri ile kadınların genel sağlığını güçlendirmeyi hedefleyen Nature’s Supreme, turna yemişi ekstresi, koenzim Q10, kolin, lutein, likopen ve zeaksantin içermektedir. Ürünün servis başı satış fiyatı 1,30 TL’dir.

3. Ligone Beta-Glucan Probiotic Multivitamin 30 Kapsül

Ligone Beta-Glucan Probiotic Multivitamin 30 Kapsül, sadece multivitamin içeriğine sahip değildir; ilave probiyotik mikroorganizmalar ile güçlendirilen formülü, bağırsak floranızı korumaya yardımcı olur. Ligone multivitaminin vitamin formülünde, 800 mcg a vitamini, 400 mcg folik asit (b9 vitamini) ve 300 mcg biotin (b7 vitamini) ile dikkat çekmektedir. Bu vitaminlerin yanında c vitamini, d3 vitamini, e ve k2 vitamini ve diğer b vitaminlerini içerir. Mineral içeriği sırasıyla magnezyum, çinko, demir, selenyum, bakır, manganez, krom, molibden, bor ve luteinden oluşur. İlave bileşenleri koenzim Q10, alfa lipoik asit ve beta glukandır. İçerisinde 2 milyar probiyotik karışım bulundurur. Ürünün servis başı satış fiyatı 1,30 TL’dir.

4. Solgar VM 2000 30 Tablet

Solgar VM 2000 30 Tablet, kapsamlı içeriği ile dikkat çeken multivitaminlerden biridir. Hem enerji oluşum metabolizmasını destekleyebilecek hem protein sentezine yardımcı olacak, hem de bağışıklık sistemini koruyacak bileşenler içerir. A vitamini, b vitaminleri, c vitamini, d vitamini, e vitamini ve folik asit, bu Solgar multivitamin ürününün vitamin içeriğini oluşturur. Mineral profilinde ise, bakır, çinko, demir, iyot, kalsiyum, krom, magnezyum, manganez, molibden ve selenyum bulunmaktadır. İlave bileşenleri içerisinde bor, taurin, glutatyon, ornitin, potasyum, soya lesitini, pridoksal-5-fosfat, betain, kolin, izole soya proteini, karetonid karışımı ve bitkisel karışım bulunmaktadır. Ürünün servis başı satış fiyatı 3,13 TL’dir.

5. Supradyn All Day 30 Tablet

Supradyn All Day 30 Tablet, en çok bilinen multivitaminlerden biridir. Hızlı bir şekilde enerji kazanmanıza ve kış aylarını daha sağlıklı atlatabilmenize yardımcı olacak vitamin, mineral ve ek bileşenler içerir. A vitamini açısından zengin bir kaynaktır. B vitaminleri ve c vitamini ile enerji metabolizmanıza olumlu etki edebilir. D vitamini, e vitamini, folik asit ve k vitamini içerir. Mineral içeriğinde ise bakır, çinko, demir, iyot, kalsiyum, magnezyum, manganez, molibden ve selenyum içerir. Koenzim Q10 ilave bileşenine sahiptir. Ürünün servis başı satış fiyatı 0,93 TL’dir.

Multivitamin Nedir?

Multivitamin, kişilerin gün içerisinde doğal beslenme yolu ile alamadıkları ya da yetersiz miktarda aldıkları besinleri takviye etmek için üretilmiş olan ek gıdadır. Vitamin ve mineral açısından yoğun formüllere sahip, markadan markaya içeriği değişebilen genellikle tablet, kapsül ve efervesan formda bulunan bu gıda takviyeleri, hiçbir zaman doğal beslenmenin yerine geçmez.

Multivitamin hem kadınlar hem de erkekler tarafından kullanılabilecek bir üründür. Eğer multivitamin takviyesi kullanmayı düşünüyorsanız genel sağlık durumunuza göre size faydalı gelebileceğini düşündüğünüz ürünü doktorunuza danışarak alabilirsiniz.

Kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren kendini göstermeye başlayan sağlık problemlerini önleyebilmek, bağışıklık sistemini güçlendirebilmek, çeşitli cilt ve saç problemlerinden kurtulabilmek ve vücudu toksik etkilerden koruyabilmek için multivitamin takviyeleri doğal beslenmeyi destekleyecek şekilde tüketilebilir.

Multivitamin takviyelerinin 5 temel faydasını öğrenmek için tıklayın!

[yasr_overall_rating]

Reklam

2019 Yılına Hakim Olacak En İyi Diyet Çeşitleri Nelerdir?

Yazar

Elif Akagün

-

0

2019 yılında uygulamayı düşündüğünüz bir diyet planı var mı? Yeni yılın en iyi diyet listeleri sağlık ve beslenme alanı ile yakından ilgilenenler tarafından konuşulmaya başladı bile.

Diyetisyenler aslında kişilerin zayıflamak için sürekli farklı farklı diyetler uygulamalarından çok fazla memnun değiller ancak beslenme alanında yeni yazılar bu yıl da bloglarda yayınlanmaya devam edecek. U.S News and World Report çoktan bu konunun içine daldı bile. 41 çeşit diyetten oluşan bir “en iyi diyet listesi” hazırladılar. Bu listenin en başında ise Akdeniz Diyeti geliyor. (1)

Biz de 2019 yılında popüler olacak ve popülerliğini koruyacak diyet trendlerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Yılın En Popüler 7 Diyet Trendi

Vücudunuzun genel işleyişine sağlıklı bir şekilde devam edebilmesine yardımcı olurken zayıflamanızı da sağlayabilecek diyet trendleri mevcut. Bu trendlerden 2019 yılında sık sık konuşacağımız 7 tanesini listeliyoruz.

1. Bağırsak Sağlığına Yönelik Diyetler

New York Institute of Technology (NYIT) School of Health Professions ‘da dekan yardımcısı olan Mindy Haar, bağırsak sağlığı konusunun yine önde olacağına inanıyor.

Ancak ona göre insanlar ilk olarak probiyotik hapları kullanmaya yönelmeyecek; probiyotik ihtiyaçlarını taze yiyecekler tüketerek karşılayacak ve bağırsak sağlığı için ihtiyaçları olan mikroorganizmaları dengeleyecekler.

Haar Healthline’a 2019’da kişilerin probiyotik alabilmek için yoğurt, kambuçya (kombu) çayı ve lahana turşusu gibi fermente edilmiş yiyecek ve içeceklere yöneleceklerini söylüyor. Yüksek lifli gıdaların tıpkı prebiyotikler gibi probiyotiklerin gelişmesini sağlayabileceği bir ortam oluşturduğundan meyve, sebze, tam tahıllar ve bakliyatların beslenmede büyük bir önemi olacak.

Haar’ın tahminlerine göre saklanılabilen probiyotiklere (fındık ezmesi ve makarna gibi) eğilimin artabileceğini söylüyor. (2)

2. Bitkisel Protein Ağırlıklı Beslenme Diyeti

Birçok sağlık uzmanı, bitkisel proteinlerin bu yılın trendi olacağını düşünüyor.

Sağlık, çevresel faktörler ve etik düşünceler doğrultusunda insanların daha az et tüketimi ve dolayısıyla daha az hayvansal protein aldığını dile getiren Haar, bitkisel protein kaynakları içeren diyetlerin rağbet gördüğünü belirtiyor. Haar bu düşüncesine önümüzdeki dönemde daha çok bitkisel protein seçeneği ile karşılaşacağımızı ekliyor. Bunlardan bazıları bezelye makarnaları, soya, tofu ve kinoalı burgerler.

Şu anda kinoa, lahana ve avokado gibi besin değeri kuvvetli ve vazgeçilmemesi gereken yiyecekler sık sık tercih ediliyor. Bu yıl çeşitli yeşilliklerin, havuçların, pancarların, amaranth tahılının ve daha birçok yeni yiyeceğin trend olacağını düşünüyor.

Bitkisel protein ya da soya proteini gibi bitkilerden üretilen protein takviyelerine buradan ulaşabilirsiniz.

3. Intermittent Fasting Diyeti

Son birkaç yıldır tanıdığımız intermittent fasting bu yıl da popülerliğini koruyacak gibi.

Beslenme ve diyetetik uzmanı Besth August’a göre yediklerinizin miktarına ve ne olduklarına karışmaktansa öğün saati ve sayısına odaklanan intermittent fasting 2019’da gündemden düşmeyecek hatta daha da popülerleşecek.

Beth’e göre özel yiyecekler tüketmenizi istemeyen bu diyet uygulanması kolay bit plana sahip.

Intermittent fastingin incelendiği bazı çalışmalarda kilo verme açısından olumlu sonuçlar alınmıştır. (3) Ancak oruç modeli ile beslenmek hormonlarınızı etkileyebileceği için dikkatli olmalısınız. Aralıklı oruç modeli menopoza kadar kadınlar için ideal olabilir ancak burada da intermittent fasting uygulamanın emziren ve hamile kadınlara önerilmediğini belirtmek isteriz. (4)

4. Ketojenik Diyet

Yine son yıllarda popülerliğini yitirmeyen bir diyet modeli ile karşınızdayız: Ketojenik diyet!

Beth Auguste ketojenik diyetin kilo vermek için faydalı olabileceğini düşünüyor olsa bile uzun süreli ketojenik diyet uygulamayı tavsiye etmiyor. (5) Diyetisyen Rachel Fine da ketojenik diyet hakkında kişilerin dikkatli olması gerektiğine değiniyor ve doktor kontrolü olmadan ketosis sürecini manipüle etmenin doğru olmayacağını söylüyor. Rachel Fine, yağ yakımını diyet ile manipüle etmektense egzersiz ile yağ yakımını arttırmayı öneriyor. Fine yağ metabolizması ve karbonhidrat metabolizmasının bir arada işlediğini ekliyor.

5. Acı Seçeneklerle Dolu Beslenme Diyetleri

New York’ta bulunan diyetisyen Ann Louise Gittleman’a göre kuşkonmaz (çok pişirilmiş), kudret narı, greyfurt ve kakao gibi acı yiyecekler bu yıl daha popüler olacak.

Glisemik indeks ve karaciğer açısından bitter yiyeceklerin detoks etkisinin olduğunu söyleyen Gittleman bitterin toksinleri temizlediğini, tiroidin düzenlenmesine yardımcı olduğunu ve genel sağlığı desteklediğini söylüyor.

6. Sezgisel Beslenme Diyeti

Houston’da yaşayan diyetisyen Kathleen Meehan 2019’da sezgisel beslenmenin spesifik diyetlerin yerini almasını umduğunu söylüyor.

Kathleen Meehan Healthline’a diyetlerin %80 ile %95 oranlarında başarısız olduğunu söylüyor. Ayrıca diyetlerin vücut için yıpratıcı olabildiğini, vücudu tatminsiz bıraktığını ve yeme bozukluğu yaratabildiğini söylüyor.

Sezgisel beslenmenin yeni bir trend olduğunu söylüyor. Bu diyet modelinin zayıflamak için değil, beslenmede farkındalık ve deneyimi odak aldığını söylüyor. 2019’da daha çok insanın diyet bilincini değiştirmelerini ve kendilerini iyi hissetmeye odaklamalarını umduğunu söylüyor.

7. Kenevire Bakış Açınızı Değiştirecek Diyetler

Kenevirden yiyecek olarak kullanmak için kenevir tohumu yağı ve kenevir tohumu gibi birçok ürün üretiliyor ve Kanadalı diyetisyenler kenevir ürünlerinin 2019’da büyüyecek bir trend olduğunu düşünüyor.

Kullanıcılar kenevirin içerisindeki anti-inflamatuar etkiyi sevdiklerini söylüyorlar. Araştırmalar çoğaldıkça, kenevir ürünlerinin sağlık açısından kullanımı da artıyor.

Reklam

2019 Senin Yılın Olsun

Yazar

Ebru Karaduman

-

0

Yeni yıla nasıl girersen o şekilde devam edersin derler ya, haydi sen de yeni yılın ilk ayında kendine bir söz ver ve harekete geç!

Hayatında değiştirmek, geliştirmek, öğrenmek, aktif etmek, vazgeçmek vb. her neye ihtiyacın varsa o yönde olmalı. Aslında, bu temel kavramları hayatına kolayca entegre etmeni sağlayacak bir formülüm var! Bunu ciddi anlamda, kendimden ve uzmanlığımdan yola çıkarak söylüyorum! En ulaşılabilir, en verimli ve en ucuz formül spor yağmak! Şimdi ne alakası var diye düşünebilirsin ama inan çok ilgisi var. Hayatın getirdiği olumlu ya da olumsuz süprsizler karşısında soğukkanlı, enerjik ve kabullenici bir
yaklaşımla kalabilmek için güçlü olmak gereklidir. Bu güç içinse daima aklını, ruhunu ve bedenini korumalısın. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur! Bu sözü boşuna söylememişler. Kendin için yapacağın en büyük yatırım, spor yaparak hem fiziksel hem mental gelişimini desteklemek olacaktır. Nasıl mı? Şimdi gözlerini kapat ve sporla ilk tanıştığın zamanları düşün, belki canın acıdı, belki nefes nefese kaldın, belki birçok şeyi yapamayacağını düşündün… Gün geçtikçe fiziksel olarak geliştiğini, değiştiğini fark ettikçe özgüvenin ciddi şekilde artmadı mı? Aynaya baktığında yüzünde bir tebessüm oluşmadı mı?

Ben yapamam kelimesi, hayır çalışırsam yaparım kelimesi ile yer değiştirmedi mi? Eğer cevapların evet ise, aynı şekilde spora devam, eğer hayır ise harekete geçmemişsin demektir! Cevabı hayır olanlar yeni yılda herekete geçmeye odaklansın lütfen! Hayat çok kısa ve kendin için kaliteli bir şeyler yapmayı kaçırıyorsun, bak sene 2019 oldu. Cevabı evet olanlar ise, hedefleri yüksektsin lütfen, sporda sınır yoktur! Her şeyin üzerine birer birer ekleme yapma şansın hep var, hep daha iyiye, çünkü o zaman hayat sana istediklerini elde etmen için çok daha fazla güç veriyor. Bana güven, o kadar erken yaşta (3) sporla tanıştım ki, bugün spor uzmanı olarak 7’den 70’e herkesi spor ile buluşturmak için durmadan üretiyorum, gelişiyorum, öğreniyorum, çalışıyorum ve aktarıyorum. Öğrenme ve öğretme tutkum, insanların içerisinde kendimi rahatça ifade edebilme cesaretim, zor zamanlarda asla çıktığım yoldan dönmeyişim, hepsi ve daha fazlası milli sporcu olmamım ve sporu asla hayatımdan çıkarmamamın eseri!

O yüzden bıkmadan usanmadan herkesi bu harekete çağırıyorum. Bazı şeyler cidden parayla satın alınamıyor, özellikle ruhsal ve bedensel sağlık! O yüzden yeni yılın ilk ayında kendine bir söz ver ve bu yıl senin yılın olsun! Evrene tüm hayallerini ilet, hayallerini hedefe dönüştürebilmek için bedenini keşfet! Benim gibi aktif spor yapan ve yaptıranlarda zaman zaman motivasyonlarını kaybedebiliyor aslında. Bazen durmakta gerekli ama aklımız ve bedenimiz pek izin vermiyor sanki bizler için de yavaşlamak farklı bir hareket olabilir! Herkesin farklı bir hayat akışı, farklı zevkleri, farklı ritüelleri ve farklı aile yapıları var, ama hiç düşündünüz mü herkesi ortak noktada aynı anda birleştiren en büyük organizasyonlarının başında SPOR geliyor! O yüzden kendinizin ve sporun kıymetini bilin, bildirin lütfen. 2019 yılının ilk yazısında içimdeki spor tutkusunu, bana kattıklarını ve siz okuycularıma yaşatabileceklerini kaleme almak istedim. Çünkü bu şekilde spor ile henüz tanışmamış birkaç kişiyi bile olsa harekete geçirebilirsem yeni yılın en büyük hediyesini almış olurum! Hareket geçmek istiyorum diyenler lütfen bana ulaşsın. Youtube’a Ebru Karaduman diye yazın ve gelin beraber spor yapmaya başlayalım. Yeni yıl herkese huzur, sağlık, aşk, enerji, bereket ve spor dolu günler getirsin! Gelecek sayılarda hangi konu başlıklarını benim kalemimden okumak istersin onu da merak etmiyor değilim. Bana sosyal medya hesaplarımdan ulaşarak isteklerini yazabilirsin. Mutlu ve spor dolu bir yıl diliyorum herkese, hoşgeldin 2019!

Reklam

B6 Vitamini Nedir, Eksikliğinde Neler Görülür? Hangi Besinlerde Bulunur?

Yazar

Elif Akagün

-

1

b6-vitamini-nedir-ne-ise-yarar-eksikliginde-neler-gorulur-hangi-besinlerde-bulunur

B6 vitamini nedir, B6 vitamini ne işe yarar, eksikliğinde neler görülür, hangi yiyeceklerde B6 vitamini bulunur gibi sorularınız var ise bu yazımızda aradığınız cevapların hepsini bulabilirsiniz!

Birçok kişi, halsizlik, yorgunluk, kan seviyelerindeki azalma ve bağışıklık sistemini güçlendirme gibi konularda B6 vitamini (piridoksin) ve diğer B grubu vitaminlerini kullanmayı tercih ediyor. Ancak birçok B vitamini birbirinden farklı faydalara sahip ve farklı yiyecekler içerisinde bulunabiliyor. Bu sebeple bugün sizlerle sağlık açısından çok önemli bir vitamin çeşidi olan B6 vitamini hakkında bilgiler paylaşacağız.

Rehberimizde B6 vitamini nedir, B6 vitamini eksikliği nelere sebep olur, B6 vitamini hangi besinlerde bulunur sorularının cevaplarını bulabilirsiniz.

B6 Vitamini Nedir?

Diğer adı piridoksin olan B6 vitamini, birçok sebze, tahıl ve et ürününde bulunan bir vitamin çeşididir. Piridoksin, yüksek kolesterol, anemi, kalp rahatsızlıkları, homosistein seviyeleri ve tıkalı arterler açısından olumlu etkilere sahip olabilmektedir.

B6 vitamini en çok kırmızı et, yumurta, somon, muz ıspanak, kayısı ve ayçiçek yağında bulunur. Piyasada B6 vitamini supplement olarak da bulunabilir, protein metabolizmasında vücut tarafından koenzim olarak kullanılır. Yani proteinlerin oluşturulması sırasında görev alır. Enerji verici özelliği glikojen metabolizmasında aldığı görev ile ilişkilidir.

B6 vitamini vücutta normal enerji oluşumuna, yorgunluk ve bitkinliğin azaltılmasına, normal homosistenin metabolizmasına, normal kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna ve bağışıklık sisteminin korunmasına katkıda bulunur.

Kadınlar B6 vitaminini PMS dönemlerinde ve diğer menstrual problemlerinde, hamilelikte görülen sabah bulantılarında, emzirme döneminden sonra, hamileliğe bağlı depresyonda, doğum kontrol hapları kullanımının sonrasında ve menopoz semptomlarında kullanmaktadır. (1)

B6 vitamini çoğunlukla insanlar tarafından tolare edilebilen ve yan etki yaratmayan bir vitamin olmakla beraber nadir de olsa baş ağrısı ve uyku haline sebep olabilmektedir. Hamilelik döneminde B6 vitamini kullanımı konusunda ise mutlaka öncelikle doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

“B Vitaminleri Nelerdir, B Vitaminleri Hangi Besinlerde Bulunur?” öğrenmek için tıklayın!

B6 Vitamini Eksikliği Nelere Sebep Olur?

Her mikro besin (vitamin ve mineraller) gibi B6 vitamini eksikliği de vücut üzerinde birtakım olumsuz durumlara sebep olabilmektedir. Metabolizmanın düzgün çalışması ve sağlığın korunması açısından hem makro hem de mikro besinler günlük olarak yeterli miktarlarda tüketilebilmeli ve vücut eksiklik çekmemelidir. Aksi halde eksikliğin başladığı ilk dönemlerde vücudun farklı noktalarında belirtiler oluşacaktır. Akabinde ise vücut büyük sağlık problemlerine sürüklenebilir.

B6 vitamini eksikliği kişilerde birçok farklı semptom ile kendini belli edebilmektedir. Ancak bu semptomların en belirgin olanları yorgunluk, cilt üzerinde kuruluk, dudak çevresinde çatlak oluşumu ve bağışıklık sisteminin bozulmasıdır.

Aşağıda sıkça görülen B6 vitamini eksikliği belirtilerini sıralıyoruz: (2)

1. Enerji Düşüklüğü, Bitkinlik ve Yorgunluk

B6 vitamini vücudun normal kırmızı kan hücrelerinin oluşturulmasında görev alan bir vitamin çeşididir. Bazı durumlarda kırmızı kan hücrelerinin azalması vücutta anemi başlatabilmektedir. Bu da kişiyi daha yorgun ve güçsüz hissettir. Ancak anemi her zaman B6 vitamini eksikliğine bağlı değildir bu unutulmaması gereken bir noktadır. Anemi, demir eksikliği ile de oluşabilmektedir. Bu sebeple bir süre yenemediğiniz bir yorgunluğa sahipseniz kan testi ile B6 vitamini ve demir minerali ölçümü yaptırabilirsiniz.

2. Döküntüler

Vücudunuz üzerinde oluşan döküntüler B6 vitamini eksikliğine bağlı olabilir. Çoğunlukla yüzde meydana gelen cilt tahrişleri, birtakım kimyasal değişimlere bağlı oluşur. Zaman zaman bu döküntüler ve tahriş daha belirgin hale gelebilir. Eğer düşük miktarda bir eksikliğiniz varsa bu semptomun gözlemlenmesi aylar alabilir.

3. Kuru ve Çatlak Dudaklar

B6 vitamini eksikliğinin kendini kolayca belli edebileceği yerlerden bir tanesi dudak çevresidir. Dudak çevreniz kuruyabilir ve kenarları çatlayabilir. Aynı dönemde dilinizde de kabartılar oluşabilir.

B6 vitamini eksikliği yaşamamanızı sağlayacak takviye B vitamini ürünlerini buradan satın alabilirsiniz.

4. Düşük Bağışıklık Sistemi

Piridoksin eksikliği immün sisteminizin enfeksiyona ve hastalıklara karşı direncini azaltabilir. Bu da istemediğiniz bir döngüyü başlatabilir. Bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi diğer hastalıkların vücudunuzda daha hızlı ilerlemesine sebep olabilir.

5. El ve Ayaklarda Uyuşukluk Hissi

Parmaklarda karıncalanma hissi yaşıyor musunuz? Bunun sebebi periferik nöropati denilen bir sinir bozukluğu olabilir. B6 eksikliği bu sinir bozukluğunu tetikleyebilmektedir. B grubu vitaminleri el, ayak ve parmaklardaki uyuşukluk hissinin bir sebebi olabileceği gibi başka sinir sıkışmaları ve kemik problemleri de bu rahatsızlığa sebep olabilir. Bu tür durumları bir ortopedist ile görüşmenizde fayda vardır.

6. Huysuz Bebek Sendromu

Bazı bebekler siz ne yaparsanız yapın susturamadığınız bir dönem yaşayabilmektedir. Huzursuzca ve saatlerce ağlayabilir. Bu durum 6. aydan sonra emzirme kesilirse daha çok görülmektedir. B6 vitamini eksikliği de buna sebep olabilir. Bu durum ayrıca bebeği sese karşı çok daha duyarlı kılar ve kolayca uyanabilmelerine sebep olur.

7. Hamilelikte Sabah Bulantıları

Sabahları, erken hamilelik döneminde yaşanılan bulantı ve kusma gibi problemlerin çözülmesine ya da azalmasına B6 vitamini yardımcı olabilir. Ancak her ne takviye olursa olsun hamilelik döneminde doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız

8. Hafıza

B6 vitamini ruh hali ve hafıza üzerinde de olumlu etkiler yaratabilir. Eğer kafanız karışık ve üzgün hissediyorsanız ya da ileri yaşlardaysanız vitamin eksikliği bunun sebebi olabilir. Mental becerilerinizin düşüşe geçmesinin sebebi de B6 vitamini olabilir.

9. Kanser

Araştırmacılar nedenini bilmiyor olsa da B6 vitamini eksikliği ve kanser arasında ilişki olabileceğini belirlemişlerdir. Ancak her kanser türü için değil, mide ve yemek borusu kanserleri için bu durum düşünülmektedir. Aynı zamanda steroid hormonu ile ilişkili prostat ve göğüs kanserlerinin gelişiminde de etkili olabilir.

B6 Vitamini Hangi Yiyeceklerde Bulunur?

B6 vitamini birçok besinde karşımıza çıkmaktadır, ancak en önemli B6 vitamini kaynakları protein içeren yiyeceklerdir. Daha sonra yeşil yapraklı sebzeler ve bazı meyveler yüksek oranda B6 vitamini içerir.

B6 vitamini içeren yiyecekleri sıralıyoruz:

Kırmızı et
Balık
Tavuk
Yumurta
Süt
Havuç
Ispanak
Tatlı patates
Bezelye
Nohut
Muz
Avokado
Ayçiçek yağı

Reklam

Boyun Tutulması Neden Olur, Hangi Egzersizler İyi Gelir?

Yazar

Burcu Tunçok

-

2

Yazar: Burcu Tunçok

Boyun tutulması her yaş grubunda görülebilen çok yaygın karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Bu problem günlük hareketlerinizi kısıtlar, ağrı ve acı çekmenize neden olur. Boyun ağrılarının ve tutulmasının nedenleri çok çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilse de, günlük yaşamda özellikle masa başı iş yapan kişilerde daha sık bir şekilde görülebilmektedir. Masa başı işte çalışanların kısa ve etkili boyun egzersizleri yapmaları bu problemi hafifletebilmektedir. Yanlış hareketlerden veya uzun süre hareketsizlikten kaynaklanan boyun ağrıları, özen gösterilip sonuç odaklı egzersizler yapıldığında çok geçmeden düzelebilir.

Boyun Tutulması Nedir?

Boyun tutulması genellikle sabah uyanınca rahatsız eden, belirgin bir şekilde servikal bölgenin hareket etmesini kısıtlayan, daha çok tek tarafta noktasal ağrı şeklinde görülen, boyun kaslarında gerginlik hissettiren acılı bir durumdur. Bu durum bazen yatış şeklinden kaynaklanabilmektedir. Boyun tutulması esnasında boynun rotasyonu zorlaşır ve belirgin bir şekilde o bölgede ağrı hissedilir. Bu yüzden eğer, “Boyun ağrısı nasıl geçer?” sorusunu her gün kendinize soruyorsanız boyun tutulmasını çözmeye odaklanarak iyileşme sürecinize ilk adımlarınızı atabilirsiniz.

Boyun Tutulmasının Sebepleri Nelerdir?

En önemli nedeni yanlış hareket yapmak veya hareketsizliktir. Bunların yanı sıra doğuştan kas hastalığı olan kişilerde de sık görülür. Kas gevşetici krem veya jel kullanımı bu kişilerin sıkça başvurduğu yöntemler arasındadır.

Boyun tutulmasına neden olan diğer sebepler farklılık gösterebilmektedir. Bu problem yapılan meslek grubuna göre baş gösterebilmektedir. Yaptığınız iş zaman içerisinde sizin bedeninizi etkiler. Yani mesleğiniz dolayısıyla bu problemden muzdarip olabilirsiniz. Masa başında hareketsiz çalışmak, uzun süreli bilgisayar kullanmak, saatlerce araba kullanmak, tek kolda ağır çantalar taşımak boyun omurlarınıza ve kaslarınıza baskı yapar bu da boyun tutulmasına ve ağrıya sebep olur.

Rüzgara maruz kalmak, bebeği tek kol üzerinde uzun süre emzirmek, ağır ev işi yapmak da boyun tutulmasının sebepleri arasındadır.

Boyun Tutulması Nasıl Geçer?

“Boyun tutulmasına ne iyi gelir?” sorusunun cevabı çoğu kişinin yanıtını merakla beklediği bir sorudur. Aslında düzenli olarak uygulayacağınız günlük 10-15 dakikalık egzersizler ile kaslarınızın rahatlamasını ve güçlenmesini sağlayabilirsiniz.

Boyun tutulmasında yapılacak ilk tedavi yöntemi egzersizdir. Ancak uygulayacağınız boyun egzersizleri konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli nokta boynu fazla zorlamamaktır.Boyun kaslarınızdan olan trapez kası ne kadar kuvvetli olursa tutulma, kasılma, ağrı o kadar minimuma inecektir.

Yapılabilecek Egzersizler

Egzersiz 1

Sırtınızı dik tutarak oturun. Baş boyun bölgeniz omurganızı takip etsin. Nefes alın ve başınızı yavaşça aşağıya doğru indirin. Çene iyice göğse yaklaştığında bekleyin ve yaklaşık 15 saniye kadar bu şekilde kalın. Başınızı yavaşça başlangıç pozisyonuna getirin ve şimdi yavaşça başınızı geriye yatırın burada da yaklaşık 15 saniye kadar kalın ve tekrar başa dönerek bu hareketi 3 kez tekrar edin.

Egzersiz 2

Egzersiz 1 de olduğu gibi sırtınızı dik bir konumda tutarak oturun. Başınızı omzunuza doğru sağa yatırın omuzlarınızın kalkmamasına dikkat edin. Boynunuzun bir tarafı gergin diğer tarafı esnek olacak. 10 saniye kadar kalıp, aynı hareketi sol tarafa da uygulayın. 2 tekrar yaptıktan sonra başınızı yavaşça soldan sağa, sağdan sola döndürün.

Egzersiz 3

Avuç içinizi alnınıza dayayın ve elinizle başınızı, başınız ile elinizi itmeye çalışın. Boynunuzun arkasında gerginlik hissedene kadar karşılıklı itmeye devam edin ve yaklaşık 30 saniye kadar bu şekilde kalın.

Egzersiz 4

Sırt üstü yere uzanın ve küçük bir havluyu başınızın altına koyun. Havlunun iki ucundan iki elinizle tutarak havlu desteği ile başınızı kaldırın. Şimdi yavaşça indirin ve hareketi 10×2 şeklinde tekrarlayın.

Egzersizleri düzenli uygulamanız halinde, kısa bir süre sonra boyun bölgenizin rahatladığınızı ve güçlendiğini fark edeceksiniz.

Reklam

Doğru Bilinen Yanlışlar

Yazar

Ebru Karaduman

-

0

Kilo vermek, fit olmak, esnek olmak, sıkılaşmak, aynaya baktığında kendini çok güzel görmek herkesin hayallerini süslüyor. Bu hayale ulaşmak için her gün yüzlerce insan fitness salonlarına üyelik yaptırıyor.

Ancak bir süre sonra, “Üyeliğim var ama bu ay sadece iki kere gittim” gibi cümlelerle hayallerden yavaş yavaş uzaklaşılmaya başlanıyor. Oysa ki sıkı, fit ve esnek bir bedene sahip olmak için herkesin başvurduğu ilk spor fitness. Fitness üyeliği olan herkes, spor salonuna gidip kendi doğru bildiklerini uygulama konusunda da genelde çok iddalı oluyor. Fakat uzmanı kontrolünde yapılmadığı takdirde fitness, sakatlanma riski çok yüksek olan bir spor. Ben de yanlışlarınızı düzeltip, uyguladığınız fitness programından daha çok verim almanız için bazı inanışları hemen revize etmek ve farkındalığınızı arttırmak istiyorum.

Saatler Süren Fitness Antrenmanları Çok Verimlidir

Antrenman temposunun yoğun olduğu, saatler süren fitness çalışmasının çok fark yaratacağı düşünülür. Aslında antrenmanın kaç saat sürdüğünün değil de doğru programın, doğru açılarda, doğru tekrar sayısında kişiye özel olarak hazırlanması ve uygulanması en önemli noktalardır. Bu parametreler birleştiğinde fitness antrenmanının uzun ya da kısa olmasının önemi yoktur. Fitness uzun soluklu bir antrenman programıdır ve sürdürebilir olması gerekir.

Fitness Kas Yapmak İçin Yapılmalıdır!

Dünyanın en ünlü bilim insanlarından biri olan Darwin tarafından “Bir organizmanın çevre koşullarına uyumu” olarak tanımlanan “fitness” kelimesi, aslında durumun pek de böyle olmadığını kanıtlar nitelikte. Fitness sadece kas yapmak için yapılmamalıdır. Önemli olan kişinin beden farkındalığı kazanarak, mevcut kilosunu kas-yağ dengesi içerisinde tutması, kendi bedenindeki uyumu yakalamasıdır. Kas yapmak, zayıflamak, fit olmak gibi kalıplaşmış algıların ötesinde, sağlıklı bir birey olmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için fitness yapılmalıdır.

Kaslarım Çok ağrıyor, Demek ki Çok İyi Çalıştım

Fitness antrenmanlarında en büyük yanlışlardan biri kasları zorlamanın verimli bir egzersiz olduğu algısıdır. Aslında gerçek pek de o şekilde olmuyor. Kasları bilinçsiz ve plansız şekilde zorlamak, kas liflerinizde mikro travmaya neden olabilir. Bu sebeple, uzman kontrolünde antrenmanın şiddetini ve tekrar sayısını belirlemeniz en doğru ve sürdürebilir antrenman olacaktır.

Egzersiz Türleri Kadın – Erkek Olarak Ayrım Göstermektedir

Birçok kadın fitness salonuna gitmekten çekinir. Fitness antrenmanlarında çalışılan kas gruplarının hemen iri, kaba ve çirkin bir görüntü yaratacağını düşünürler. Bu oldukça yanlış bir algıdır ve bu inanış dünyanın her yerine de ne yazık ki hakim olmuş durumdadır. Bu korkunun aksine, kas çalışmaları, kadınları hem daha fit hem daha seksi gösterir; tıpkı erkeklerde olduğu gibi… O yüzden fitness kadın – erkek ayrımı gözetmeksizin rahatlıkla uygulanabilir.

Esnetme Egzersizleri Kas Ağrılarını Azaltır

Esnetme egzersizlerinin kas ağrılarını azalttığı inanışı çok da doğru değildir. Antrenmanın başında uygulanan açma germe hareketleri kaslarınızın ısınmasına yardım eder. Antrenman sonunda gerçekleştirilen esnetme hareketleri ise kaslarınızı hem rahatlatır hem de bedeninizi bir sonraki antrenman için daha kaliteli bir kıvama getirir. Ancak direk olarak kas ağrısını geçiren bir etkiye sahiptir diyemeyiz.

Fitness Yapınca İçin Her Şeyi Yiyebilirsin, Nasıl Beslendiğinin Önemi Yoktur

“Antrenmanda çok ağırlık kaldırdım, çok uzun süre fitness salonunda kaldım. Bugün istediğim her şeyi yiyebilirim.” İşte fitness programı uygulama sürecinde yapılan en büyük hataları başlatan süreç! Spor ile birlikte sağlıklı beslenme de başlı başına mesai ister ve birçok profesyonel sporcu da ne yazık ki beslenme ile ilgili sorunlar yaşayabilmektedir. Ancak sağlıklı ve düzenli bir beslenme rutini olmaksızın istenilen hedeflere ulaşmak mümkün değildir. Dolayısıyla, spor yapınca her şeyi yiyebilme hakkını kendinizde bulmanız bir hata olacaktır. Sağlıklı bir birey olarak hayatı yaşamak ve yaşlılığa hazırlanmak ise zaten sadece sporla değil ona eşlik edecek olan sağlıklı beslenme ile mümkün olabilir.

Fitness Yapıyorum Yağlarım Kasa Dönüşecek

Kas ve yağ dokuları birbirinden bağımsızdır. Fitness yaparak vücudunuzda barındırdığınız yağları kasa dönüştüremezsiniz. Ayrıca sporu bıraktıktan sonra da kaslarınız yağ dönüşmez. Yağ, vücudun harcayamayacağı miktarda enerji (yani besinlerden alınan kalori miktarı) alması durumunda ortaya çıkan ve daha sonra kullanılmak üzere depolanan bir maddedir. Kas ise her insanın vücudunda bulunan bir dokudur.

Arkadaşımla Aynı Fitness Programını Uygulayabilirim

Arkadaşınız uyguladığı fitness programı ile orta vadede hedeflerine ulaşmış olabilir, ama sizin aynı sonucu almanız mucize olur. Herkesin yaşı, boyu, kilosu, genetiği, spor geçmişi, alışkanlıkları, günlük hayat rutini farklılık göstermektedir. Bu sebeple, egzersiz programları tamamen kişiye özel bir şekilde uzmanlar tarafından hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Aksi takdirde hem sakatlanabilir hem de zaman ve motivasyon kaybı yaşayabilirsiniz

Reklam

Her Paylaşımı ile Sosyal Medyayı Sallayan Didem Soydan’ı Ne Kadar Tanıyorsunuz?

Yazar

Elif Akagün

-

0

her-paylasimi-ile-sosyal-medyayi-sallayan-didem-soydani-ne-kadar-taniyorsunuz

Instagram’ı ne kadar kullanıyorsunuz? Eğer sıkı bir kullanıcıyım ve tüm moda dünyasını takip ediyorum diyorsanız Didem Soydan’ın instagram hesabını takip ediyor olmalısınız. Yok bilmiyorum hatta farkında bile değilim diyorsanız, keşfette uzun süredir gördüğünüz seksi fotoğrafların sahibinin ünlü manken Didem Soydan olduğunu size söylemeliyiz!

Tüm Dikkat Onun Üzerinde

View this post on Instagram

?

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on Dec 7, 2018 at 11:01pm PST

Instagram’a koyduğu her bir yeni fotoğrafı ile tüm medya kanallarının dikkatini üzerine toplayan, yurt dışı ve yurt içinde birçok ünlü markanın defilesinde bulunmuş ve marka yüzü olmuş olan Didem Soydan, Türkiye’nin en popüler instagram isimlerinden biri. Daha üniversite yıllarında sahip olduğu manken vücudu ölçüleri ile tüm dikkatleri üzerine çeken isim bir gün çalıştığı yerde Ümit Ünal tarafından fark edilmesi ile kariyerinin mankenlik yolunda ilerlediğini söylüyor. Didem Soydan o günden bugüne hem Türkiye’de en çok adı anılan isimlerden biri hem de sosyal medyada, genç neslin en çok takip ettiği isimlerden biri.

View this post on Instagram

Makyaj @fezialtun ?? Saç rengim ve kesim @ondertiryaki @ondertiryakistudio ??

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on Jul 5, 2018 at 1:54am PDT

Mükemmel vücut ölçüleri, stili, özgür ruhu, feminist duruşu ve marka işbirlikleri ile instagram ortamında güncel bir şekilde paylaşımlarda bulunan Didem Soydan, 1 yıl kadar önceye dek aktif bir şekilde yoğun olarak güzellik, bakım, moda ve makyaj konularında içerikler üreterek Youtube kanalında takipçileri ile paylaşıyordu.

View this post on Instagram

? . . . Photo @ermanistahli

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on Nov 20, 2018 at 4:38am PST

New York’ta bir model ajansına kaydolduktan sonra yurt dışı çekimleri ve defileleri artan Didem Soydan, youtube kanalını bir kenara koymuş olsa da hâlâ instagram’da oldukça aktif. Geçtiğimiz yaz döneminde paylaştığı dans videosu ile de uzun süre konuşulmuştu.

Didem Soydan Vücudunu Nasıl Koruyor?

Soydan’ın inandığı ve sürekli medya ile paylaştığı yegâne bilgi yediklerinin vücuduna yansıyor olması. Didem Soydan elbette spor yapıyor ancak ünlü ismin en çok önem verdiği konu beslenme düzeni. Abur cubur diye nitelendirdiğimiz her şeyden uzak durduğunu söylüyor. Didem Soydan bu sayede fit vücut ölçülerini koruyor.

View this post on Instagram

günebakan

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on Jun 19, 2018 at 5:40am PDT

Bunun dışında okul döneminde 4 yıl boyunca hentbol oynamış olmasının boyunun uzamasında ve vücut şeklinin oluşmasında ona yardımcı olduğunu söylüyor.

Yerli ve Yabancı Markaların Aradığı Yüz

View this post on Instagram

privacy is everything (!)

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on Mar 11, 2018 at 4:50am PDT

Didem Soydan, modellik kariyerini hem yerli hem de yabancı markalar ile güçlendirmeye devam ediyor. Soydan, şimdiye dek Çağla Şikel, Ece Sükan, Ahu Yağtu ve Sema Şimşek gibi ünlü Türk modeller ve Hakan Yıldırım, Derviş Bağzıbağlı, Tuvanam (Tuvana Büyükçınar) gibi Türk modacılar ile de çalıştı. Istanbul Fashion Week’in en çok konuşulan isimlerinden olan Didem Soydan dünyaca ünlü Mango ve Calzedonia gibi markarın defilelerinde yer aldı, Puma markasının 2017-2018 sonbahar-kış koleksiyonunun yüzü oldu ve aylarca billboardlarda şık spor kıyafetleri içerisinde fit vücudu ile kadınlara “BU SENSİN” dedi. (Hatırlamayanlar için bir not geçmek istiyoruz; “BU SENSİN” Puma markasının kampanya sloganıydı) Soydan Huawei ile de çekimler yaptı.

View this post on Instagram

street fighter @holeacademie

A post shared by didemsoydan (@didemsoydan) on Dec 19, 2017 at 6:29am PST

Ünlü isim yakın zamanda çok eskiden beri tanıdığı yakın arkadaşı Umut Eker ile bir mağaza açtı. HOLE ACADEMIE, gençler arasında hızla takibe alınan bir mağaza oldu. Oldukça dinamik ve modern ürünlere sahip olan mağazada hem kadınlar hem de erkekler için rahat ve dikkat çekici parçalar mevcut. Özellikle spor stile sahip kişilerin şık ve iddialı spor kıyafetler almak için sık sık uğradığı bir yer haline geldi. Eğer tarz sokak stilinizi güçlendirecek parçalar arıyorsanız siz de Didem’in izinden gitmelisiniz!

Reklam