Fit Hub Blog Sayfa 75

“Göbeğim Erimiyor” Diyenlerin En Sık Yaptığı Hatalar

karin-inceltme

Yazar: Cansu Beril Kızılırmak

2018 yılında ülkemiz mutsuz bir haber aldı! Dünya Sağlık Örgütü araştırma verilerine göre Türkiye’nin obezite sıralamasında Avrupa ülkeleri arasında birinci, dünyada ise 27. sırada olduğu açıklandı (1). Peki, ama bu verileri incelerken obezitenin kelime anlamının ne olduğunun ne kadar farkındayız?

yag-oranı-olcme çok kolay

Obez birey; beden kitle indeksi 30 birim ve üzerinde olan kişilere denilmektedir (2). Beden kitle indeksi kişinin kilosunun, metre cinsinden boyunun karesine bölünmesi ile bulunan değerdir. Bu değer 30’un üzerindeyse 1. derece, 35’in üzeri ise 2. derece ve 40’ın üzeri ise 3. derece obez sınıfına girer. Bu sınıf sayısı büyüdükçe kişinin hastalık riski de büyür. Dolayısıyla ilk hedef beden kitle indeksi değerinin düşürülmesi ve ideal değerler olan 19-25 birim aralığına getirilmesidir.

Obezite yalnızca sayılarla değerlendirilmez. Genel konseptte iki tip obezite vardır. Bunlar; elma tipi ve armut tipi olarak bilinirler. Elma tipi genellikle erkeklerde görülürken, armut tipine çoğunlukla kadınlarda rastlanır. Bizim için tehlikeli olan obezite, elma tipi obezitedir. Burada vücuttaki fazla yağ bedenin üst kısmına toplanmış ve organları çevrelemiş halde bulunur. Dolayısıyla organların çalışması yavaşlayabilir veya hastalıklara neden olabilir. Bu obezite tipi testosteron hormonuyla desteklendiğinden erkeklerde daha fazla görülür. Daha zararsız olan ise armut tipi obezitedir çünkü fazla yağ kalça çevresine toplanmıştır. Organlardan uzakta olması sebebi ile daha zararsız olabilmektedir.

gobek-eritme çok zor

Diyet bölgesel zayıflamak için değil, dengeli ve sağlıklı bir vücut için yapılmalıdır. Fakat elbette bölgesel olarak zayıflamak dengeli bir vücut görüntüsü için önemlidir.

Bölgesel zayıflama deyince ilk akla gelen bölge genellikle abdominal bölge dediğimiz göbek bölgesidir. Bu bölge çoğunlukla en zor incelen bölgedir. Nedeni ise yalnızca deri altı yağının değil organ çevresi yağların göbek bölgesini genişletmesidir.

Peki, göbeğim erimiyor diyenlerin en sık yaptığı hatalar nelerdir? Haydi beraber inceleyelim!

Göbek Eritmek İçin Ne Yapmalı Ne Yapmamalı?

yag-orani nasıl ölçülür

Sadece göbek eriten diyet programı diye sihirli bir formül tabii ki yok. Fakat aşağıdaki noktalara dikkat ederek hedefinize ulaşmanız mümkün!

1. Paketli Gıdalar

Göbek eritme diyeti araştırmak yerine ilk olarak paketli gıdaları alışveriş listenizden çıkartabilirsiniz. Paketli gıdalar sodyum içeriği bakımından oldukça zengindir. Sodyum ödem birikimine de neden olabilir. Kilo kaybını zorlaştırırken göbek eritme konusunda büyük bir tuzaktır. Aynı zamanda paketli gıdaların içinde bulunan monosodyum glutamat, tüketenlerde bağımlılığa sebep olmaktadır. Yalnızca cips, çikolata, bisküvi gibi besinler değil asitli içecekler, bazı meyve suları ve enerji içeceklerinde de bulunur.

2. Uyku Düzeni

ince belli kadınlar çok daha...

İdeal uyku süresi ortalama olarak 7 saattir. Bu süreden az veya fazla uyuyanların metabolizma hızı yavaşlar bu durum ağırlık kaybını engelleyebilir.

Uyku karanlık alanda, sıfır ışık ile olmalıdır. Melatonin denilen hormon ancak bu şartlarda sağlanır ve uykunun kaliteli olanı ancak melatonin salgılanan uykulardır.

3. Huzur

Göbek yağı eritme gibi bir hedefiniz varsa iç huzurunuzu da gözden geçirmelisiniz! Neden mi? Çünkü stres seviyesi arttıkça hormon düzenleri bozulur. Bu durum beyindeki açlık tokluk mekanizmasını etkiler. Dolayısıyla ağırlık kaybı, stres seviyesi arttıkça azalabilir.

4. Alkol Tüketimi

zayiflamak-icin alkol

Alkol şeker demektir. Basit şekerin her türlüsü kana hızlı karışır ve tekrar hızlı acıkmaya neden olur. Yani gün sonunda diyet kuralları yıkılır!

5. Aile Öyküsü

“Göbek yağları nasıl erir?” sorusunun cevabı genlerinizde yazılı olabilir!

Genetiğiniz kaderinizdir. Ama kaderinizi elbette değiştirebilirsiniz. Genetiğinizi değiştiremeseniz de sonuçlarını düzeltebilir veya geliştirebilirsiniz.

İstemediğiniz vücut şekline sahipseniz bunu fark etmeli ve doğru fiziksel aktiviteleri denemelisiniz.

6. Öğün Saatleri

 Göbek eritme yolları araştırılırken dikkat edilmesi gereken noktaların başında beslenme düzeni gelmelidir. Herkesin öğün düzeni ailesi ve alışkanlıklarıyla küçük yaşlarda şekillenir. Bu alışkanlıklar hatalı veya doğru olabilir. Doğru beslenme davranışı olanların zaten genellikle kilo problemi olmaz. Ancak kişilerin hatalı bir beslenme düzenleri varsa fazla kilolardan ve bölgesel yağlanmalardan şikayetleri olabilir. Genellikle diyet planı oluştururken tüketilecek besinlerin yanında hangi besinin saat kaçta tüketildiği de önem taşımaktadır.

Reklam

İstanbul’da Gidebileceğiniz En İyi 10 Spor Salonu

0
Sporcard ayrıcalıkları ile İstanbul'daki en iyi spor salonlarından ücretsiz yararlanın.

İşten çıkınca işinize, alışverişe çıktığınızda çarşıya, hafta sonu ise evinize yakın birçok spor salonuna giriş imkânı sunulsaydı, hatta İstanbul’daki en iyi spor salonları elinizin altında olsaydı “hala spor yapmamak için bir bahane bulabilir miydiniz?” Bu sorunun cevabını yanıtlamadan önce geçenlerde karşılaştığım bir üyelik sistemi olan Sporcard’dan bahsedeceğim. Nereye giderseniz gidin yolunuzun üzerinde, bulunduğunuz konuma en yakın fitness ya da spor salonunu kullanma imkânı veren bu sistem, spor yapmak isteyenlere büyük bir kolaylık sağlıyor. Daha önce keşfetmediğiniz ya da deneyimlemek istediğiniz salonlara bu üyelik sistemi sayesinde giriş olanağınız mümkün. Bir aylık deneme amaçlı kullandığım bu üyelik sisteminde hiçbir taahhüt sınırlaması da yok. Sizinle birlikte spor yapmasını istediğiniz birini ya da herhangi bir arkadaşınızı bu üyelik sistemine davet ettiğinizde sistem hem size hem de arkadaşınıza 15 günlük bedava üyelik hediye ediyor. Bunların dışında sadece İstanbul bölgesi ile de sınırlı değil. Ankara ve İzmir’de de size en yakın spor salonunu dileğiniz gibi kullanma avantajını sunuyorlar. Yani tek bir Sporcard aylık üyeliği ile İstanbul, İzmir ve Ankara’da bulunan yüzlerce salona sınırsız giriş yapabiliyorsunuz.

Şimdi Sporcard aylık üyeliği ile spor yapabileceğiniz İstanbul’daki en iyi 10 spor salonuna birlikte bakalım;

1. Massport Health Club

Massport Health Club'da havuzun keyfini çıkarın!

İstanbul spor salonları listemizin ilk sırasındaki Massport Health Club şehrin iş merkezi Maslak’ta tüm günün yorgunluğunu üzerinizden atabileceğiniz bir yaşam merkezi ve spor kompleksi.

Massport’ un 13.000 metrekarelik fitness alanında orman manzarası eşliğinde ve son teknoloji fitness malzemeleri yardımı ile sporunuzu yapabiliyor, isterseniz gürültüsüz cardio alanında ev sessizliğinde bir spor deneyimi de yaşayabiliyorsunuz.

Sporcard üyeliğinizle Massport Health Club’ ın her daim temiz olan kapalı havuzunun keyfini çıkarabiliyor, pilates, spinning, crunch gibi birçok grup dersine katılarak antrenmanınızı keyifli hale getirebiliyorsunuz.

Massport Health Club’a Sporcard ayrıcalıkları ile buradan ulaşabilirsiniz!

2. Mercure Hotel Mandara Spa & Fitness

Mercure Hotel Mandara Spa & Fitness'da fitness ve yüzme antrenmanlarınızı yapın.

Gayrettepe spor salonları arayışınızı sonlandıracak Mandara Fitness, Mercure Istanbul City Bosphorus’un içerisinde hizmet veriyor. İki kattan oluşan tesiste, fitness salonu, sauna, buhar banyosu, 1 adet kapalı havuz ve çocuk havuzu, bay bayan soyunma odası, türk hamamı ve vitamin bar bulunuyor.

Mercure Hotel Mandara Fitness’a Sporcard ayrıcalıkları ile buradan ulaşabilirsiniz!

3. Holiday Inn Şişli Fitness & Spa

Holiday Inn Şişli Fitness & Spa'da havuzun keyfini çıkarın, gym alanını sınırsız kullanın.

Avrupa yakası havuzlu spor salonu tercihinizde huzur, yenilenme ve fitness için bulunmaz bir ortam sağlayan Holiday Inn Şişli, size kusursuz bir deneyim sunuyor.

Holiday Inn Şişli Fitness ve Spa içerisinde bulunan kapalı yüzme havuzu, saunası, Türk hamamı ve fitness alanı ile ihtiyacınız olan her şeyi barındırıyor.

Sporcard üyeliğiniz ile salonun fitness alanında dilediğiniz gibi sporunuzu yapabilir, havuz, sauna ve türk hamamının keyfini çıkarabilirsiniz.

Holiday Inn Şişli Fitness & Spa’a Sporcard ayrıcalıkları ile buradan ulaşabilirsiniz!

4. Atlante Spa&Fitness

Atlante spor salonunda hem yüzme hem fitness antrenmanınızı yapın.

Avrupa yakası spor salonları arasından önerilebilecek bir diğer spor kompleksi ise Carrera Fitness. Etiler Bellevue Rezidance içerisinde yer alan ve Atlante Fitness Bellevue Residence spor merkezi, sporseverlerin unutulmaz deneyimler yaşaması için ulaşımı kolay bir yerde bulunuyor.

4000 m2 alana kurulu olan ve son teknoloji gym ve kardiyo ekipmanlarına sahip tesiste fitness hareketlerinizi motive bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Bu merkezde SporCard üyeliğiniz ile tesis içinde yer alan tüm ıslak alanlardan faydalanabilir ve grup ders aktivitelerine katılabilirsiniz!

Atlante Sporcard ayrıcalıkları burada sizi bekliyor!

5. The Spa Fitness

The Spa Fitness merkezinde son teknoloji kardiyo makineleri ve ağırlık aletleri ile günlük antrenmanınızı büyük bir motivasyonla yapabilirsiniz. Sonrasında dinlenmek isterseniz de tesisin havuz ve sauna keyfi yapabilirsiniz.

The Spa Fitness Sporcard ayrıcalıklarına buradan ulaşabilirsiniz!

6. Park Inn Spa & Fit (by Radisson)

Park Inn Spa & Fit (by Radisson) spor salonunda hamam, havuz ve gym alanından faydalanın.

Park Inn by Radisson içerisinde yer alan Spa & Fit sağladığı imkanlar ile yegâne önceliğinin sizlere keyifli bir spor deneyimi yaşatmak olduğunu belirtiyor.

Fit & Spa’ da fitness alanını kullanarak sporunuzu yapabilir, havuz, jakuzi, sauna, buhar odası ve geleneksel Türk hamamı imkanları ile günün yorgunluğunu üzerinizden atabilirsiniz.

Park Inn Spa & Fit (by Radisson)’a Sporcard ayrıcalıkları ile buradan ulaşabilirsiniz!

7. Mi Estilo Fitness Club

Mi Estilo Fitness Club spor salonunda Sporcard üyeliği ile fitness antrenmanlarınızı yapın.

Avcılar spor salonları arasında yer alan Mi Estilo, üniversite Mahallesi’ndeki Pelicen Mal AVM’nin içerisinde yer alan bir spor salonudur. Tam donanımlı fitness ekipmanları ve geniş bir gym alanı bulunan Mi Estilo Fitness Club’da, ayrıca pilatesten Zumbaya çeşitli grup derslerine de katılabilirsiniz.

Mi Estilo Fitness Club Sporcard ayrıcalıkları burada sizi bekliyor!

8. Paleon Ataşehir

Anadolu yakasında havuzlu spor salonu arayışınızı sonlandıracak Paleon oldukça geniş bir alana sahip, 4 katlı bir spor salonudur. Bu tam donanımlı spor salonunda pek çok aktivite deneyimlemeniz için sizleri bekliyor.

Son teknoloji ve yeterli sayıdaki fitness ekipmanları, yogadan zunbaya çeşitli grup dersleri, hamam havuz, sauna ve buhar odası seçenekleri ile sadece spor yapmaz günün yorgunluğunu da atabilirsiniz.

Paleon Sporcard ayrıcalıkları burada sizi bekliyor!

9. The Red Fitness

The Red Fitness spor salonunda Sporcard üyeliği ile ücretsiz spor yapın.

The Red Nişantaşı Rumeli Caddesi’nde Villa Han içerisinde 200 metrekare alan içerisine kurulmuş kapsamlı bir spor merkezi.

Kurulu tesisin tamamının Technogym ekipamlarıyla donatılmış olması ile dikkat çeken The Red içerisinde grup ders stüdyolarını, son teknoloji fitness ekipmanlarını, cardio egzersiz, serbest ağırlık, fonksiyonel ve crossfit antrenmanı yapabileceğiniz serbest çalışma alanlarını barındırıyor.

Sporcard üyeliğinizle salonun fitness alanlarını kullanabilir ve grup derslerine katılabilirsiniz.

The Red Sporcard ayrıcalıkları burada sizi bekliyor!

10. Studio Camp

Studio Camp Ateşehir'de Sporcard ile ücretsiz spor yapın.

Studio Camp spor merkezinin sunmuş olduğu yenilikler, müşterilerine gösterdikleri ilgi ve müthiş enerjileri ile ideal formunuza ulaşırken bir yandan da çok eğlendiren bir spor merkezi!

Ataşehir spor salonları arasında yer alan Stuido Camp, Atatürk Mahallesi’ndeki Trendist’in içinde yer alıyor. Burada tempolu ve etkili egzersiz şekli 45 dakikalık ders süreçlerini kapsıyor, yoğun tempoda sürekli aktif bir şekilde hareket ediyor. Müzik ve ışıklar eşliğinde eğlenceli antrenmanlar gerçekleştiriliyor.

Studio Camp Sporcard ayrıcalıkları burada sizi bekliyor!

Spor yapmakta zorlanıyor ve zamansızlıktan yakınıyorsanız, bahanelerinizi kaldırabilecek bu sistemle günlük hayatınızın yoğun temposunda spora zaman ayırabileceğinizi düşünüyoruz.

Daha fazla beklemeden Sporcard üyeliği ile girilebilecek merak ettiğiniz spor salonlarını buradaki Sporcard bağlantısından keşfedebilirsiniz!

Reklam

Scarlett Johansson Hangi Beslenme ve Antrenman Programı ile Filmlerine Hazırlanıyor?

0
Scarlett Johansson

Scarlett Johansson’a fantastik filmlerin değişmez yüzü diyebilir miyiz? Bizce artık kesinlikle diyebiliriz!

Muhteşem fiziği, vücut hatları, güçlü duruşu ve oyunculuğu ile kariyerini fantastik türde filmlere yönelten Scarlett Johansson, artık filmleri için eskiye göre çok daha fazla ve iddialı antrenmanlar uyguluyor. Özellikle 2010 yılında izleyici ile buluşan Iron Man 2 ve 2018’de izlediğimiz Avengers: Infinity War filmleri ile muhteşem bir performans sergileyen Johansson bu filmler için antrenör Bobby Storm ve dublörü Heidi Moneymaker ile sıkı bir şekilde çalışmış.

Scarlett Johansson

Scarlett Johansson’ın oldukça basite indirgenmiş olmasına rağmen onu oldukça zorlayacak antrenman ve beslenme metotlarını sizlerle paylaşıyoruz.

Scarlett Johansson Filmleri İçin Çalışıyor!

Scarlett Johanson oynadığı filmler ile her zaman adından söz ettiren biri. Eskiden romantik komedilerde de sık sık karşılaştığımız Danimarkalı oyuncu son yıllarda kariyerini, vücut hatlarını ve spor becerilerini çok daha fazla ortaya koyduğu aksiyon sahneleri içeren fantastik filmlere yöneltmiş durumda. Bu durumdan izleyici de oldukça memnun. Scarlett Johansson oynadığı rollerin hakkını veriyor. Her filmde kendini daha da çok geliştiren Hollywood yıldızı birçok sahnede sergilediği dövüş stilleri için hem antrenörü hem de dublörü ile filmden önce sıkı bir çalışma temposuna giriyor. Scarlett filmlerine 2 ay gibi bir zaman kala kaslarını güçlendirmek, vücut hatlarını sıkılaştırmak ve kondisyonunu arttırmak için çalışmaya başlıyor. Bunun için farklı egzersizleri ve antrenman çeşitlerini kullanıyor.

Kas Geliştirmek ve Forma Girmek İçin Az Zamanda Yoğun Çalışma

Ünlü ismin filmleri için yaptığı fitness çalışmaları genellikle antrenman yönünden kuvvetli çalışmalar. Scarlett beslenme konusunda çok fazla kurala sahip bir plan takip etmiyor. Elbette burada birtakım beslenme şekillerine uygun hareket ediyor ama onun antrenman yapısı güçlü ve seksi fiziğinin temelini oluşturuyor.

Scarlett Johansson

Scarlett antrenörü Bobby Stormla birlikte genellikle filmlerin çekimine başlamadan 2 ay önce bir araya geliyor. 10 yıldır farklı filmler için bir araya gelen ikili en çok döngüsel antrenman metodunu kullanıyor. Popsugar’a verdikleri bilgilere göre döngüsel antrenman sistemi için haftada birçok kere 90 dakika bir araya gelen ikili hızlıca kas geliştirmek ve yağ yakmak için bu yöntemi kullanıyor. Scarlett Johansson antrenmanlardan maksimum verimi alabilmek için TRX cable, direnç bantları ve dumbbelllar ile antrenman yoğunluğunu arttırıyor. Bobby antrenmanlara kardiyo çalışmaları da ekletiyor. Antrenmanlar genellikle 20 set, 25-30 tekrar olarak şekilleniyor. Bunun dışında Johansson spor salonu ve dışarıda düzenli olarak koşu yapıyor.

Scarlett Johansson

Scarlett Johansson ayrıca dublörü Heidi Moneymaker ile de yoğun bir şekilde MMA (mixed matial arts) çalışmaları yapıyor. Shape ile yaptığı bir röportajda Heidi Scarlett dışında Drew Barrymore, Michelle Rodiguez, Kerri Russell, Fergie, Emily Browning gibi isimlerle de çalıştığını belirtiyor. Başarılı dublör UCLA’de jimnastik eğitimini tamamlamış ve aktör ve aktrislere MMA gibi farklı spor dallarının tekniklerini öğretmeye başlamış. Scarlett da bu isimlerden biri. Genellikle filmlerden 6 hafta kadar önce ikili bir ayara geliyor. The Avengers serisi için dövüş sahnelerini ve düellolarını mükemmel bir şekilde canlandırabilmesi adına birçok çalışma yapmışlar. Scarlett Johansson bu antrenmanların oldukça acılı geçtiğini söylüyor. Bu antrenmanlarda filmlerde Scarlett’ın kullanması gereken silah ve ekipmanları da çoğunlukla kullanıyorlar.

Beslenme İkincil Silahı

Scarlett Johansson

Şu an Black Widow filmi için hazırlıklarını yapan Scarlett Johansson, yine antrenörü Bobby Storm’un tavsiyesi doğrultusunda bir beslenme uyguluyor. Onun beslenme şeklini içerisinde yağsız et bulunan vegan beslenme olarak anlatabiliriz. Et ve vegan kelimeleri yanyana garip duruyor kabul ediyoruz ancak Johansson durumu bu şekilde anlatıyor. Beslenme düzeni yulaf, taze sebze ve meyvelerden oluşuyor olan Johansson ek olarak yalnızca yağsız et yiyor. Arasıra kaçamak öğün yapıyor olsa da film öncesi dönemde bu öğünler bir dilim ince çikolatalı keki geçmiyor.

Reklam

Diş Eti Ağrısına Ne İyi Gelir?

2
Diş eti ağrısına ne iyi gelir?

Diş eti ağrısı hiç çekilir bir çile değildir. Durup dururken başlar, saatlerce sızlar sonra biraz hafifler ve tekrar şiddetlenir…  Birçok kişi de diş hekimine gitmekten çekinir… Zamanla diş eti ağrıları da oldukça can sıkıcı bir hal alabilir.

Diş eti ağrısı ağız içerisindeki yaralar, dişlerde çürükler, di ş eti iltihabı, periodontit, pamukçuk, diş köklerindeki iltihaplar, sert kıllı fırça kullanmak, sert diş fırçalamak, diş teli kullanmak ve takma diş gibi sebeplerden oluşabileceği gibi kadınlarda hormonal değişiklikler, hamilelik, menopoz ya da regl döneminde de görülebilmektedir.

Kalıcı olara diş eti ağrılarını ve ağız problemlerini giderebilmek için mutlaka bir diş hekimine danışıp tedavi olmak gerekse bile geçici yöntemler ile ağrılar hafifletilebilir. Birçok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilen diş eti ağrısına ne iyi gelir, evde diş eti için yapabileceğiniz ağrı giderici yöntemler nelerdir sizler için yazdık.

Diş Eti Ağrısı Tedavisi İçin Evde Uygulanabilecek Yöntemler

Diş eti ağrısı sahip olduğunuz tel problem ise aşağıda sıraladığımız yöntemleri uygulayabilirsiniz. Ancak eğer diş eti ağrınıza eşlik eden başka belirtiler var ise vakit kaybetmeden bir diş hekimine muayene olmanızı öneririz.

Evde uygulanabilecek diş eti ağrısını geçirebilecek bazı yöntemler: (1)

1. Tuzlu Su ile Çalkalama

1 su bardağı suyu ocakta ılık hale getirin, suyu kaynatmayın ve soğuk bir bardağa dökün. 1 tatlı kaşığı tuzu ılık suya katın ve iyice karıştırın. Suyu gargara yapar gibi ağzınızda iyice çalkalayın ve yutmadan lavaboya tükürün. Bu işlemi tüm suyu kullanacak şekilde tekrarlayın.

Tuzlu su ağzınızdaki bakteri gelişimini önlemeye yardımcı olur. Ayrıca ağzınızdaki şişliğin büyümesine sebep olan bakterilerin de azalmasını sağlayabilir.

Ayrıca bu tedavi yöntemi ile birlikte diş sağlığınız için kullanabileceğiniz takviyeler hakkında bilgi sahibi olmak için Diş Ağrısı Çekmek İstemiyorsanız Kullanmanız Gereken 5 Takviye içeriğini okuyabilirsiniz.

2. Kompres

Sıcak ya da soğu kompres ile ağrıyı azaltmaya çalışabilirsiniz.

Sıcak kompres için suyu tolere edebileceğiniz kadar ısıtın, kaynatmayın. Temiz bir bezi sıcak suya koyun ve suyu emdirin. Fazla suyu bezi sıkarak akıttıktan sonra ağrının ve şişliğin olduğu yere bezi hafif hafif bastırın. Bezi direkt olarak diş etinize uygulamayın.

Soğuk kompres için temiz bir be içerisine buz koyun ve tıpkı sıcak kompres uygular gibi şişliğinizin üzerine doğru bez uygulayın. Ağrı ve inflamasyon bitene dek bu iki yöntemden birini uygulayabilirsiniz ya da iki yöntemi de değiştire değiştire uygulayabilirsiniz.

3. Bitki Lapası

Diş eti ağrılarına bitki lapaları da iyi gelebilir. Karanfil tozu ve spilanthes analjezik ve ağrı kesici yönleri olan ürünlerdir. Geleneksel medikal çözümlerde uzun yıllardan beri alternatif ağrı kesici olarak kullanılmışlardır. Anti-inflamatuar özelliğe sahip zerdçal da yardımcı olabilir.

Lapayı yapmak için:

  • Seçtiğiniz bitkileri sıcak bir suda lapa kıvamı alıncaya dek döverek karıştırın.
  • Direkt olarak diş etinize uygulayın. (açık yara var ise bu tedaviden sakınıp diş hekiminize danışmalısınız)
  • Ağrınız hafiflediğinde temiz su ile ağzınızı durulayın.

4. Ev Yapımı Diş Spreyi

Uçucu yağları seyrelterek bir diş spreyi yapabilirsiniz. Sprey için:

  • Boş ve temiz bir sprey şişesini alın ve içerisine su doldurun.
  • Her 300 gr için 5 damla yağı su şişesine dökün.
  • Spreyi diş etinize uygulayın.

Açık yaralarda bu tedaviden sakının. Nane, kekik ve karanfil yağları doğal ağrı kesici, kan akışını arttırıcı ve iltihap azaltıcı özelliklere sahiptir.

Tıpkı diş ati ağrısı gibi 20’lif diş ağrısı da oldukça rahatsız edici bir durumdur. “20’lik Diş Ağrısı Nasıl Geçer? 20’lik Diş Nasıl Çekilir?” yazımızı okuyarak konu ile ilgili daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

5. Çay Uygulama

Taze bir çay poşetini alın ve çay yaparken poşeti 5 dakika kaynar suda bekletin. Daha sonra çay poşetini bir kenara alın ve dokunabileceğiniz sıcaklığa geldiğinde en az 5 dakika kadar doğrudan ağrılı diş etinize poşeti uygulayın.

Siyah çay, yeşil çay ve ebegümeci çayı gibi tanen oranı yüksek çayları seçin ya da anti-inflamatuar bitkiler içeren çayları, papatya ya da zencefilli ürünleri seçin. Tanenler, diş etlerini irrite eden mikroorganizmaları emer.

6. Oral Anestezik Jeller

Diş eti ağrılarını hafifletici aneljezik etkili ve ilaçlı jeller eczanelerde satılmaktadır. Bazıları karanfil ve spilanter gibi bitkiler de içermektedir. Bu ağrı kesici etkiye sahip ürünleri diş hekiminize danışarak kulanabilirsiniz.

7. Ağrı Kesiciler

Aspirin ve ibuprofen gibi etken maddelere sahip bazı ağrı kesiciler diş eti ağrılarına da iyi gelebilir. Ancak ağrı kesicilerin çalışma mantığı, ağrının hissedildiği bölgede sinirlerin geçici olarak çalışmasını engellemektir. Bu ağrı kesiciler kalıcı bir tedavi ve çözüm değildir. Ayrıca bazı kişilerde ağrı kesiciler yan etkiler yaratabilir, varsa kullanılan diğer ilaçlar ile etkileşime girebilir. Bu sebeple bir diş hekimine danışmadan özellikle de bilmediğiniz bir ağrı kesiciyi kullanmanız doğru değildir. Diş hekiminizin reçete ettiği ilaçları tedavinize destek olması için kullanabilirsiniz.

Reklam

Erkeklik Hormonu Olarak da Bilinen Testosteron Nedir, Görevleri Nelerdir?

0
testosterone

Testosteron Nedir?

Testosteron, erkek cinsel özelliklerinin gelişmesinden sorumlu olan hormondur. Hormonlar vücutta gerekli değişiklikleri tetikleyen kimyasal habercilerdir. Ayrıca kadınlar da genellikle daha küçük miktarlarda testosteron üretir. Erkeklik hormonu olarak nitelendirilen testosteron leydig hücreleri denilen hücrelerde öncelikle testisler tarafından üretilen bir androjen türüdür (1). Erkeklerde testosteronun sperm üretiminin yanı sıra bir dizi işlevi düzenlediği düşünülmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • cinsel dürtü
  • kemik kütlesi
  • yağ dağılımı
  • kas büyüklüğü ve gücü
  • kırmızı kan hücresi üretimi

Yeterli miktarda testosteron olmadığında erkekler kısırlık problemi yaşayabilir. Bunun nedeni testosteronun sperm sayısını arttırma ve olgun sperm gelişimine yardımcı olmasıdır. Erkek cinsiyet hormonu olmasına rağmen, testosteron ayrıca cinsel dürtü, kemik yoğunluğu ve kadınlarda kas kuvvetine katkıda bulunur. Ancak testosteron fazlalığı, kadınların erkek tipi kellik ve kısırlık yaşamalarına da neden olabilir. Beyin ve hipofiz bezi testosteron seviyelerini kontrol eder. Üretildikten sonra, hormon çeşitli önemli fonksiyonlarını yerine getirmek için kanda hareket eder.

Testosteron Dengesizliği

Testosteron yaş ilerledikçe doğal olarak azalma gösterir. Dengesizliklerin aktif durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirlemek için bazı testler uygulanması oldukça önemlidir. Yüksek veya düşük testosteron seviyeleri, normalde hormon tarafından düzenlenen vücut bölümlerinde disfonksiyona neden olabilir. Bir erkekte düşük testosteron seviyeleri veya hipogonadizm olduğunda aşağıda yer alan durumları yaşayabilir:

  • cinsel güç ve dürtüde azalma
  • erektil disfonksiyon
  • düşük sperm sayısı
  • büyümüş veya şişmiş meme dokusu

Zamanla bu belirtiler aşağıdaki şekillerde de ortaya çıkabilir:

  • vücut kıllarının dökülmesi
  • kas kütlesi kaybı
  • güç kaybı
  • vücut yağı artışı

Hormon seviyelerinizin düzenlenmesine yardımcı tribulus ürünlerine buradan ulaşabilirsiniz!

Kronik veya devam eden düşük testosteron osteoporoz, ruh hali değişimleri, düşük enerji ve testislerde küçülmeye neden olabilir. Düşük testosteron sorunun nedenleri aşağıdaki durumları içerebilir:

  • Testis yaralanması
  • Testislerin enfeksiyonu
  • Bazı analjezik ilaçlar
  • Hipofiz tümörleri veya yüksek prolaktin düzeyleri gibi hormonları etkileyen bozukluklar
  • Tip 2 diyabet, böbrek ve karaciğer hastalığı, obezite ve HIV / AIDS dahil olmak üzere kronik hastalıklar
  • Klinefelter sendromu, Prader-Willi sendromu, hemokromatoz, Kallman sendromu ve miyotonik distrofi gibi genetik hastalıklar

Diğer yandan çok fazla testosteron, 9 yaşından önce ergenliğin tetiklenmesine yol açabilir. Bu durum çoğunlukla genç erkekleri etkiler ve daha nadir görülür. Bununla birlikte, kadınlarda yüksek testosteron seviyeleri erkek tipi kellik, kalın bir ses ve adet düzensizliklerine neden olabilir. Ayrıca bu durumun neden olabileceği diğer sorunlardan bazıları aşağıda yer almaktadır:

  • klitoris büyümesi ve şişmesi
  • vücut şeklindeki değişiklikler
  • göğüslerde küçülme
  • cilt yağlanması
  • sivilce oluşumu
  • özellikle vücut ile dudak ve çene çevresinde oluşan yüzdeki kıllanma

Son araştırmalar, kadınlarda yüksek testosteron seviyelerini uterus fibroidleri riski ile de ilişkilendirmiştir. Testosteron dengesizlikleri bir kan testi ile tespit edilebilir ve buna göre tedavi edilir.

Testosteron seviyelerinizin artmasına yardımcı olabilecek yiyecekleri “Cinsel Yaşamınızı Canlandıracak En İyi 7 Doğal Afrodizyak” yazımızda okuyabilirsiniz.

Testosteronun Görevleri

Testosteron, erkeklerdeki ana seks hormonudur ve aşağıdaki durumlar üzerinde önemli bir rol oynar:

  • Penis ve testislerin gelişimi
  • Ergenlik döneminde sesin kalınlaşması
  • Ergenlikte başlayan fasiyal ve kasık kıllarının ortaya çıkışı, ilerleyen dönemlerde saç dökülmesinde rol oynayabilir
  • Kas büyüklüğü ve gücü
  • Kemik büyümesi ve gücü
  • Cinsel dürtü (libido)
  • Sperm üretimi

Testosteron düzeyleri düşük olan ergen erkek çocukları normal maskülinizasyon yaşamayabilir. Örneğin, cinsel organlar yeterince gelişmeyebilir, yüz ve vücut kılları yetersiz olabilir ve ses normal şekilde kalınlaşmayabilir. Testosteron normal ruh halinin korunmasına da yardımcı olabilir. Ayrıca bu hormonun henüz keşfedilmemiş başka önemli fonksiyonları da bulunabilir (2). Beyinden, beynin tabanında yer alan hipofiz bezine gönderilen sinyaller, erkeklerde testosteron üretimini kontrol eder. Hipofiz bezi daha sonra testosteron üretmek için testislere sinyal iletir. Bir “geri besleme döngüsü”, kandaki hormon miktarını yakından düzenler. Testosteron seviyeleri çok yükseldiğinde, beyin üretimi azaltmak için hipofizin sinyallerini gönderir.

Testosteronun sadece erkeklerde önemli olduğunu düşünüyorsanız, yanıldığınızı söylemek zorundayız. Testosteron yumurtalıklarda ve adrenal bezlerinde üretilir. Kadınlarda bulunan birkaç androjenden (erkek seks hormonları) biridir. Bu hormonların aşağıdakiler üzerinde önemli etkileri olduğu düşünülmektedir:

  • Yumurtalık fonksiyonu
  • Kemik gücü
  • Cinsel davranış, normal libido dahil (kanıtlar kesin olmasa da)

Testosteron (diğer androjenlerle birlikte) ve östrojen arasındaki uygun denge, yumurtalıkların normal çalışması için önemlidir. Spesifikasyonlar belirsiz olsa da, androjenlerin normal beyin fonksiyonlarında da (ruh hali, cinsel dürtü ve bilişsel fonksiyon dahil) önemli bir rol oynaması mümkündür.

Reklam

Bacak Kaslarını Büyüterek Genişleten En Etkili Hareketler

0
kas-erimesi

Güçlü bir alt vücut genel performansınız ve günlük fonksiyonel zindeliğiniz söz konusu olduğunda büyük önem taşır (1). Bacak hareketleri sadece quadriceps ve hamstringler için değildir. Bu egzersizler aynı zamanda merkez bölge kaslarınızı çalıştırır, dengenizi artırır ve kavrama gücünüzün artmasına yardımcı olur. Fiziksel olarak daha iyi hissetmek ve antrenmanlardan daha fazla verim almak için bacak gününü asla atlamamanız gerekir.

Güçlü Bacak Kasları İçin En İyi Egzersizler

Bacak antrenmanlarınızda yer verebileceğiniz en etkili hareketlerden bazılarını sizler için listeledik:

1. Front Squat

Front squat hareketi için power rack üzerine omuz yüksekliğinde bir barbell yerleştirin. Barı omuz genişliğinde bir tutuş ile kavrayın ve üst kollarınız zemine paralel olana kadar dirseklerinizi yükseltin. Barı olduğu yerden çıkarın ve parmaklarınızın ucunda bekletin. Dirsekleriniz hareket boyunca tamamen ilerlemelidir. Geri adım atın ve ayak parmaklarınızı hafifçe çevirerek ayaklarınızı omuz genişliğinde açın. Sırtınızdaki eğimi kaybetmeden olabildiğince çömelerek hareketi gerçekleştirin.

2. Bulgarian Split Squat

bulgarian-squat

Bulgarian split squat yaparken benche bir adım mesafede yerinizi alın. Her iki elinize birer dumbbell alın ve sol ayağınızın üst kısmını arkanızda bankın üzerine yerleştirin. Vücudunuzu arkadaki diziniz neredeyse yere değinceye ve ön uyluğunuz yere paralel olana kadar indirin. Bu bacak egzersizi ciddi derecede güç kazanmanıza yardımcı olur.

[ls_content_block id=”13465″]

3. Romanian Deadlift

Romanian deadlift olarak tanımlanan bu hareket oldukça zorlu bir deadlift varyasyonudur. Elleriniz omuz genişliğinde olacak şekilde barı kavrayın ve ayaklarınızı kalça genişliğinde sabit tutun. Kalçanızı mümkün olduğunca geriye doğru verin. Hamstring kaslarınızda bir gerginlik hissedene kadar barı kaval kemiğiniz boyunca dizlerinizi bükerek aşağıya doğru indirin. Sırtınızdaki doğal eğriliği korumaya özen gösterin. Bu hareketi bacak antrenmanı esnasından doğru pozisyonda uygulamak alacağınız verimi yükseltir ve sakatlık riskini önler.

4. Squat

Squat hareketleri bacak egzersizleri söz konusu olduğunda ayrı bir öneme sahiptir. Bir squat rafında ya da kafesinde, barı rahat bir mesafeden tutun ve alt trapez kaslarınıza yerleştirin, kürek kemiğinizi sıkın, dirseklerinizi yukarı doğru itin ve barı raftan çıkarın. Bir iki adım kadar geri gidin ve ayaklarınızı omuz genişliğinde olacak şekilde durun, ayak parmaklarınız hafifçe dışa bakmalı. Derin bir nefes alın ve kalçanızı geriye doğru eğin, ardından belinizi geriye bükmeden vücudunuzu olabildiğince alçaltmak için dizlerinizi bükün. İnerken dizlerinizi dışarı doğru bastırın. Dizlerinizi dışarı doğru itmeye devam ederek kalçanızı yukarı kaldırın.

5. Dumbbell Stepup

bench-stepup

Ayağınızla bir adım attığınızda, uyluğunuzun zemine paralel olarak yerleşmesini sağlayacak bir benchin veya yükseltilmiş bir zeminin arkasında başlangıç pozisyonu alın. Her iki elinizde de birer dumbbell tutun ve benche adım atın, yukarı çıktığınızda arka ayağınızı basmadan havada asılı bırakın.

6. Deadlift

Bacak kasları için etkili olan bu hareketi uygularken ayaklarınız kalça genişliğinde olacak şekilde dik durun ve barı kaval kemiğinizden 3-4 cm uzakta olacak şekilde konumlandırın (2). Barı her iki elinizi de bükerek çift yönlü ya da ters kavrama ile kavrayın, dizlerinizi bükün ve düz olan kollarınızın arasına doğru itin. Deadlift yaparken göğsünüzü olabildiğince yukarı kaldırın ve tam karşıya bakın. Sırtınızı düz tutarak kalçalarınızı esnetin. Barı bacaklarınızı boyunca yukarı çekerek sabitleyin. Sonrasında dikkatli bir şekilde başlangıç pozisyonuna geri dönün.

7. Leg Press

Makinenin koltuğunu, kalçalarınız bacaklarınızın aşağısında ve bacaklarınız ayaklarınızla aynı hizada olacak şekilde rahatça oturmak üzere ayarlayın. Güvenlik engelini kaldırın ve 90 derece bükülene kadar dizlerinizi göğsünüze doğru indirin ve sonra tekrar yukarı doğru bastırın. Ağırlığı çok fazla alçaltmamaya dikkat edin ve sırtınızın koltuktan düşme riskini ortadan kaldırın. Olası sakatlıklardan kaçınmak için hareketi dikkatli bir şekilde uygulayın.

8. Seated Calf Raise

seated-calf-raises

Bu egzersiz için seated calf raise makinesi kullanın veya bir benchte oturun ve blok ya da yükselti kullanarak ayak parmaklarınızın üzerinde durun. Daha fazla direnç için bacaklarınızın üzerinde dambılları tutun. Sonrasında kalçanız ve dizleriniz 90 derece bükülmüş olarak calf raise hareketini gerçekleştirin.

9. Walking Lunge

Ayaklarınız kalça genişliğinde olacak şekilde ayakta durun, her iki elinize birer dambıl alın. Bir bacağınızla öne doğru bir hamle yaparak ilerleyin ve arka diziniz neredeyse yere değene ve ön uyluğunuz yere paralel olana kadar vücudunuzu indirin. Bir sonraki tekrarı gerçekleştirmek için arka ayağınızla öne çıkınız. Sonrasında diğer bacağınızla hareketi tekrarlayın.

10. Kettlebell Swing

Ayaklarınızı kalça genişliğinde birbirinden ayırın. Ağırlığı iki elinizle (avuç içi size bakacak şekilde) kavrayın ve alt sırtınızı düz tutarak, yerden kaldırmak için kalçalarınızı uzatın. Derin bir nefes alın ve kalçalarınızı geriye doğru bükün. Kettlebell sallarken ağırlığın bacaklarınız arasında geri dönmesini sağlayın ve momentumun ağırlığı omuz seviyesine getirmesine izin verin.

Reklam

Antrenman Öncesi Enerji Artışı Sağlayan Pre-Workout Takviyeleri Zararlı mıdır?

0
pre workout ates

Düzenli olarak spor yapıyor ve ağır antrenman programları uyguluyorsanız bazı zamanlarda isteksizlikten ya da motivasyon düşüklüklerinden muzdarip olabilirsiniz. Antrenman öncesi ürünler, diğer adıyla pre workout supplementler hem antrenmanınızı daha verimli bir şekilde tamamlamanıza hem de devamlılık sağlamanıza yardımcı olabilir.

Pre Workout Nedir?

Pre workout supplementler genellikle suya eklenen ve antrenmandan önce tüketilen tozlardır. Ekstra enerji ve beslenme yararları sağladıkları iddia edilir. Fakat bu tozlar sizin için gerçekten sağlıklı mı? Bazı markalar size “hızlı enerji, odaklanma ve güç”, bazıları “gelişmiş güç” ve hatta bazıları “patlayıcı enerji” sağladıklarını söylemektedir.

Öncelikle antrenmanınızdan en iyi verimi elde etmek istiyorsanız, yapılan her tekrarın ve kullanılan ağırlığın öneminden gerçek anlamda emin olmalısınız. Tabiki öncelikle oturduğunuz yerden bir an önce kalkmalı ve harekete geçmelisiniz. Bunun yanı sıra kendinize antrenman yapmak için gerekli olan motivasyonu sağladığınızda daha iyi ve daha etkili bir egzersiz seansı için sizi güçlendirmek üzere tasarlanmış antrenman öncesi takviyeler kullanabilirsiniz. Fakat öncelikle örneğin pre workout ürünlerde sıklıkla bulunan kafeinin ve diğer bileşenlerin kullanmadan önce, egzersiz sırasında vücudunuzu nasıl etkileyeceğini bilmeniz gerekmektedir. Belki doğal alternatifler de sizin için daha sağlıklı ve yerinde bir seçim olabilir.

Pre Workout Neden Kullanılır?

pre-workout-nedir

Antrenman öncesi farklı takviyeler farklı iddialarda bulunurken, pre workout takviyelerin asıl amacı, enerjinizi ve ekstremitelere kan akışınızı artırarak egzersizden daha fazla verim elde etmenize yardımcı olmaktır (1). Bir antrenmandan önce alındığında, daha iyi odaklanmanıza, daha ağır kaldırmanıza ve zorlu bir antrenman için daha fazla enerjiye sahip olmanıza yardımcı olmak için tasarlanmışlardır. Uluslararası Sporcu Beslenme Derneği Dergisi’nin 2010 tarihli sayısında yayınlanan bir çalışmada, egzersiz öncesi pre workout kullanımıın deneklerde kardiyovasküler aktivite ve anaerobik koşu kapasitesini arttırdığı tespit edilmiştir.

preworkout

Pre Workout Nasıl Çalışır?

Antrenman öncesi takviyeler, kardiyovasküler sisteminizde belirli etkilere neden olan maddeleri içerir. Antrenman öncesi supplement söz konusu olduğunda en yaygın madde kafeindir. Antrenman esnasında enerji ve dayanıklılık için kafein kapsülleri de bulunmaktadır. Tipik takviyeler 100 ila 300 mg kafein içerebilir, bu da bir fincan kahve içindeki miktarın üç katına denk gelmektedir. Diğer bileşenler arasında ekstremitelerinize kan akışını arttırdığı bilinen arjinin ve diğer farklı maddeler bulunmaktadır.

Pre Workout Kullanımının Zararları Var mıdır?

Bu takviyeler antrenman sırasında daha enerjik hissetmenize ve daha fazla verim elde etmenize yardımcı olabilir, ancak bu avantajlardan faydalanmak için harcamanız gereken fiyatlar çok yüksek olabilir. Ayrıca 2011 yılında orduda görev yapan Micheal Lee Sparkling adından bir asker birliği ile 10 dakika çalıştıktan sonra hayatını kaybetmiştir. The New York Times’da yer alan habere göre ölüm nedeni kalbinin durması olarak bildirilmiştir.  Antrenman öncesi takviyeleri aşırı dozlarda almak kalp atış hızını fazla oaranda artırabildiğinden, bunları yorucu kardiyovasküler aktivite ile birleştirmek ve bilinçsiz bir şekilde kullanmak kalp üzerinde aşırı baskı yaratabilir. Daha az ciddi olan diğer yan etkileri ise titreme hissi, aşırı enerji artışı, baş ağrısı ve bulantıyı içerebilir.

Pre Workout Kullanmak Gerekli midir?

antrenman-oncesi-takviye

Etkili bir antrenman için pre workout takviyeler gerekli olabilir fakat olmazsa olmaz değildir. FDA, takviyeleri ilaçlarla aynı şekilde düzenlememektedir. Bu, bir takviyenin performansınızı veya sağlığınızı nasıl etkileyeceğini öngörmek için uygun çalışmaların tamamlanamadığı anlamına gelebilir. Bunun yerine, antrenmanlarınızın çok daha iyi geçmesi ve bu doğrultuda hedeflerinize ulaşmak için sağlıklı beslenme sürecine odaklanabilirsiniz. Kompleks karbonhidratlar ve yağsız, protein içeriği yüksek yiyecekler yiyerek, olumsuz yan etkiler ile karşılaşmadan egzersiz yapmanıza yardımcı olacak uzun süreli enerji kaynakları tüketmiş olursunuz. Yer fıstığı ezmesi ile muz ya da buğday krakeri ile birkaç dilim az yağlı peynir tüketmeyi de deneyebilirsiniz.

Pre workout olarak da kullanılan karnitin hakkında bilgi edinmek için “Yağın Enerjiye Dönüşümünü Destekleyen Karnitin Hakkında Her Şey” makalesini okuyabilirsiniz.

Ayrıca antrenman öncesi kullandığınız takviyeye güveniyorsanız ve performansınızı artırmak için doğal bileşenler ile birlikte belirtilen güvenli seviyelerde uyarıcılar içeriyorsa, o zaman elbette buna devam edebilirsiniz (2). Ancak, daha yüksek enerji seviyeleri ve hızlı kas kazancı için bir takviye almayı düşünüyorsanız, o zaman bir fincan kahve, protein içeriği yüksek yiyecekler ve egzersiz sırasında yakabileceğiniz kadar karbonhidrat ile kendinize doğal bir pre workout takviyesi hazırlamış olabilirsiniz. Eğer bunlarla uğraşamam diyorsanız da piyasadaki prework out supplementlerini deneyebilirsiniz.

Reklam

Amerika’nın Divası Mariah Carey Nasıl Kilo Verdi?

0
Mariah Carey nasıl kilo verdi?

Hamilelikte alınan bebek kiloları her kadını olumsuz etkileyebiliyor ve uzun süre kalabiliyor. Amerika’nın divası Mariah Carey de bu isimlerden bir tanesi. Güçlü sesi ile tüm dünyayı 30 yılı aşkın bir süredir büyüleyen R&B yıldızı Carey, hamileliğinde aldığı kilolar ile uzun süre savaş verdi. Denemediği diyet programı kalmadığını dile getiren Amerikalı yıldızın muhteşem değişimi de nihayetinde gerçekleşti. 2 çocuk annesi ve mükemmel bir kariyerin sahibi Mariah’nın kilo verme süreci ise adı duyulmamış yiyecekler ve saatler süren antrenmanlar içermiyor.

View this post on Instagram

Mood: #Summer ☀️? #fbf

A post shared by Mariah Carey (@mariahcarey) on

Siz de hamilelik sürecinizde çok kilo alıp sonrasında bu kiloları vermekte zorlandıysanız Mariah Carey’nin değişimini incelemelisiniz.

30 Yıl İçinde En İyi Fiziğine Kavuştu

Genliğinden beri güzelliği ve kıskandıran sesi ile Amerika’nın dünyada en çok tanınan isimlerinden olan Mariah Carey, 30 yıldır müzik dünyasında boy gösteriyor ve bugünlerde belki de hiç olmadığı kadar iyi bir fiziğe sahip!

Ocak 2019’da instagram hesabında takipçileri ile paylaştığı bikinili pozları ve neredeyse makyajsız yüzü ile Mariah, 48 yaşında mükemmel bir görüntüye sahip olunabileceğini gösteriyor. Harper’s Bazaar gibi dergiler ile yaptığı röportajlarında hamilelik döneminde aldığı kiloların fazla olduğunu ve bu kiloları verebilmek için denemediği diyet programı kalmadığını açık yüreklilikle dile getiren Mariah Carey aslında birçok kadının zayıflama sürecinde verdiği savaşların aynısını verdiğini bize söylüyor.

İkiz çocuk annesi divanın egzersiz ve diyet sırlarını sizler ile paylaşıyoruz:

Mariah Carey’nin Diyet Programı

Mariah Carey nasıl kilo verdi?

5 oktav ses yelpazesine sahip olan ve 7 oktav notalarına da çıkabilen Mariah Carey yıllardır sesi ile büyülese de eskiden sahip olduğu fit ve kıvrımlı vücut harlarını hamilelik döneminde fazla kilo alarak kaybetmişti. Elbette bu bir sorun olmasa da Mariah tekrar forma kavuşmak istediğini sürekli dile getirirken çok fazla da diyet değiştirdiğinden bahsediyordu.

Listelere 1 numaradan yerleşen Emotions, My All, Without You ve We Belong Tohgether gibi şarkıların sahibi Carey’nin kilo vermesine yardımcı olan 2 kural var: şekersiz ve yağsız proteinli beslenmek.

Mariah Carey’nin diyet programı adını bile söyleyemediğimiz yeni yeni popüler olan yiyeceklerden ziyade bu 2 temel kurala dayanıyor. Hayatından şekeri çıkaran Mariah buna ek olarak yağsız et alımını arttırmış. Mariah tabağında en çok somon füme ve kapariye yer vermeye başlamış.

Sürekli tüketmek istediği çikolata ve şekerlemeler bir rafa kalkarken küçük meyve porsiyonları şeker yerine tabağına eklenen yiyecekler olmuş. Temiz beslenme (clean eating dedikleri yeni tabir) Mariah’nın kilo vermesine yardımcı olan, onu zora sokmadan ve aç bırakmadan beslenmesini sağlayan diyet türü olmuş. Yani karbonhidratları azaltıp meyveler ile şeker almak, sebzelere ve temiz proteinlere yönelmek Mariah’nın en büyük ve kalıcı beslenme değişikliği.

View this post on Instagram

Climb every mountain ??? @gunnarfitness

A post shared by Mariah Carey (@mariahcarey) on

Doğum yaptıktan sonra diyetisyen ile çalışmaya başlayan Mariah Carey hızlı bir kilo vermek için günde 1500 kalori almaya başlamış. Mariah Carey’nin bir diğer önemli notu ise 3 öğün değil küçük porsiyonlara bölünmüş olan birçok öğün yemek. Bu sayede açlık hissini az yaşadığını dile getiriyor. Bu durum bazı diyetisyenlerin de önerisi olabilirken herkes bunu kolaylıkla uygulayamayabiliyor. Bazıları için tek seferde doyurucu bir öğün tüketmek daha kolay oluyor.

Mariah Carey’nin Egzersiz Programı

Mariah Carey’nin sahne şovları Jennifer Lopez ya da Beyoncé gibi hareketli dans figürlerine sahip değil. Fit kalmak için danstan çok fazla yararlanmayan Mariah haftada 3 gün düzenli spor yapıyor.

Carey’nin antrenmanları genellikle kemiklerdeki baskıyı serbest bırakan ve kasların gevşemesine de yardımcı olan aerobik hareketlerden oluşuyor.

Reklam

Melatonin Hormonu Nedir, Ne İşe Yarar, Görevleri Nelerdir?

0
melatonin

Melatonin hormonunu daha önce duydunuz mu? Melatonin belki de gününüzün daha verimli geçmesini sizin daha iyi hissetmenizi sağlayan hormonun kendisidir. Neden mi? Çünkü melatonin uyku döngünüzü ve biyolojik saatinizi ayarlar. Doktorlar bazı uyku problemi tedavilerinde melatonin hormonundan yararlanırlar.

Bugün vücudunuzun uyku düzenine, stresle baş etmesine, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve tansiyonun düzenlenmesine katkıda bulunan melatonin hormonu nedir, uyku hormonu olarak da bilinen melatonin hormonu ne işe yarar ve vücuttaki görevleri nelerdir sorularını sizler için cevaplandıracağız.

Melatonin Hormonu Nedir?

Melatonin insan beyninde epifiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Doğal uyku döngünüzü yani biyolojik saatinizi ayarlamak ve ritmini korumak melatonin hormonunun temel görevidir. Bu sebeple melatonin çoğunlukla insomnia (uykusuzluk hastalığı) gibi problemlerin tedavilerinde doktorlar tarafından hastalara önerilmektedir. Melatonin hapı Amerika’da reçetesiz olarak satılabiliyor olsa bile dünyanın büyük bir kesiminde ve Avrupa’da ve Avustralya’da ise reçete ile satılmaktadır. Doktorlar jet lag yaşayan, gece mesaisi yapacak olan ve uyku bozukluğuna sahip olan kişilere melatonin hormonu içeren ilaçlar verebilmektedir (1).

Sadece uyku döngüsünü düzenlemesi ile değil genel sağlık üzerindeki olumlu etkileri ile de bilinmektedir. Melatonin hormonunun antioksidan benzeri davranış sergileyebildiği, göz sağlığına, mevsimsel depresyona ve zaman zaman asit reflüye iyi geldiğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. (2, 3)

Melatonin Hormonu Ne İşe Yarar?

Araştırmacılar melatonin hormonunun tam olarak nasıl çalıştığını çözememiş olsalar bile, birçok faydasını anlayabilmişlerdir. Melatoninin vücutta hangi fonksiyonlar üzerinde etkili olduğunu sizin için başlık başlık ele aldık.

1. Uyku Üzerindeki Etkisi

Çoğu zaman kişiler tarafından uyku hormonu olarak da anılan melatonin temelde vücudunuzun biyolojik saatinin korunmasına yardımcı olur.

50 uykusuzluk hastalığına sahip kişi üzerinde yapılmış olan bir araştırmada, uykudan 2 saat önce melatonin alan kişilerin daha hızlı uykuya daldıkları ve uyku kalitelerinin yükseldiği gözlemlenmiştir. Birçok araştırma melatoninin daha iyi bir uyku düzenini desteklediğini göstermektedir. (4)

19 araştırmayı kapsayan bir raporda ise uyku bozukluklarına sahip çocuklarda ve yetişkinlerde melatoninin uykuya dalma süresini kısalttığı, toplam uyku süresini uzattığı ve uyku kalitesini arttırdığı belirtilmektedir. (5)

Bu çalışmaların yanında melatonin takviyelerinin uyku ilaçlarına göre daha az etkili olduğu da düşünülmektedir.

2. Mevsimsel Depresyon Üzerinde Olumlu Etkileri Olabilir

Mevsimsel depresyon çoğu kişinin hayatı boyunca dönem dönem yaşayabildiği; kişide duygudurum bozukluğu, yeme isteksizliği ve uyku bozukluğu yapabilen bir durumdur. Özellikle sonbaharda daha yaygın olarak gözlenir. Dünya nüfusunun %10’unda gözlemlenen bir durumdur. (6)

Mevsimsel depresyonun sebeplerinden biri olarak bazı araştırmalar biyolojik saatin gün ışığı ve mevsim değişikliğine ayak uydurma sürecini işaret eder.

68 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada biyolojik saat üzerindeki değişikliklerin mevsimsel depresyona katkıda bulunduğu gözlemlenmiştir ve aynı çalışmada melatonin destelerinin bu durumun belirtilerini hafiflemesine yardımcı olduğu da görülmüştür. (7)

Ayrıca depresyona iyi gelen bazı takviyeler hakkında bilgi edinmek için Anksiyete ve Depresyonun Düşmanı En İyi 5 D Vitamini yazımıza göz atabilirsiniz!

Bazı araştırmalarda melatonin ve mevsimsel depresyon arasındaki ilişki tam olarak belirginleştirilememiştir. Örneğin melatoninin mevsimsel depresyon da dahil olmak üzere depresyon ve bipolar bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıklarda etkisi olmadığını da belirten araştırmalar bulunmaktadır.

3. Büyüme Hormonu Seviyelerini Arttırabilir

Büyüme hormonu insanlarda hücre yenilenmesi ve büyüme için hayati olan bir hormondur. Büyüme hormonunun yüksek miktarda olması güç ve kas kütlesi artışı ile ilişkilendirilmiştir. (8)

Bazı çalışmalar melatonin hormonu takviyesinin erkeklerde büyüme hormonu miktarını arttırabildiğini göstermektedir. 8 erkek üzerinde yapılan bir küçük araştırmada, hem düşük düzey (0,5 mg) hem de yüksek düzey (5 mg) melatonin desteğinin büyüme hormonu üzerinde etkili olduğu gözlemlenmiştir ve bu çalışma ile benzer sonuca sahip 32 kişi üzerinde yapılmış bir araştırma daha bulunmaktadır. Ancak büyüme hormonu ve melatonin arasındaki ilişkiyi inceleyen geniş çaplı araştırmalar henüz yapılmamıştır.

4. Göz Sağlığını Güçlendirebilir

Melatonin içerisinde hücre yenilenmesini destekleyen ve göz sağlığını koruyan antioksidanlardan bulunmaktadır. Araştırmalar, glokom ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) gibi durumların tedavisinde melatonin hormonunun faydalı olabileceğini göstermektedir. (9)

AMD’ye sahip 100 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada 6-24 ay boyunca her gün 3 mg melatonin takviyesi kullanımının retinayı korumaya yardımcı olduğu, yaşlılığa bağlı hasarı geciktirdiği ve görüş netliğini koruduğu gözlemlenmiştir. Ancak melatonin ve göz sağlığı ile ilgili verilerin daha iyi yorumlanabilmesi için insanlar üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir (10).

Eğer uyku problemi yaşıyor ya da yukarıda bahsettiğimiz melatoninin faydalarının size de iyi gelebileceğini düşünüyorsanız, melatonin kullanımı ile ilgili sorularınızı mutlaka doktorunuza danışmanızı öneririz. Melatonin taviyelerinin şimdiye kadar hastalar üzerinde gözlemlenmiş yan etkileri baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, uyku hali ve baş dönmesidir.

Melatoninin yetişkinlerde uzun ya da kısa vadede bir bağımlılık ya da ciddi bir yan etki yarattığı görülmüş olmasa bile ana tedavi yöntem olmadığı için doktorunuz size başka bir tedaviyi önerebilir.

Reklam

Antrenmana Yeni Başlayanların Merak Ettikleri Sorular

0

Tüm eğitmenlik hayatım boyunca aynı soruları yüzlerce kez duydum ve cevapladım. Şimdi ise, aklımda yer eden bu sorulardan bazılarını sizin için cevaplayacağım.

Antrenman yapmayı bırakınca vücut sarkar, kaslar kaybolur mu?

Senelerce antrenman yapmasanız dahi kaslar sarkmaz. Kaslar büyür (hipertrofi) ve bir noktada çalışmayı bırakırsanız atrofi olurlar. Yani küçülürler bir miktar, ama her zaman kaslarınız belli bir seviyede kalır. Tekrar ciddi antrenman yapmaya başladığınızda ise, eski tempolarını kolayca yakalayarak hızlıca büyürler. Mesela üç sene sporu bırakın, geri dönüşünüzde, eski halinizi yakalayabilmeniz için üç ay yeterli olacaktır. Hızlıca eski, iyi günlerinize geri dönüverirsiniz. Sarkık görüntü yaş almaya bağlı olarak deride oluşur ya da eğer kaslarınızın üzerine yağ alırsanız, yağlar yapısı itibariyle sarkar. Kasın yapısında sarkma gibi bir durum yoktur. Beslenmenize dikkat edin, yağlanmayın, aynı sertlikte kalırsınız. Yine de siz antrenman yapmayı bırakmayın tabi. Neticede her yaşa uygun antrenman yapmanız mümkün.

Cilt Lekeleri ve Yırtıklar Antrenmanla Düzelir mi?

Bu leke ve yırtıklar dermatolojinin alanına girer, fitness antrenmanı ile ilgili değildir. Dolayısıyla ne yazık ki, bu konuda yapabileceğimiz pek bir şey yoktur. Bazen hipertrofik antrenmanlar yüzünden deride yırtılmalar görülebilmektedir. Bunun nedeni ise, hızlı şekilde vücut ölçülerinin değişmesidir. Örneğin, hamile kadınların karnında, buna benzer cilt yırtıkları ve lekelerin, yine aynı sebepten oluştuğunu görebilirsiniz.

Kasların Ağrıması Gelişim Anlamına mı Gelir?

Bazen evet, bazen hayır. Buna güvenemezsiniz. Ağrılar alışık olunmayan çalışmalardan sonra oluşur. Mesela aylarca zorlanmayan kaslar bir anda zorlanıyorsa ciddi şekilde ağrır. Ancak bu ağrılar düzenli antrenman yapınca ortadan kalkacaklardır. Bu yüzden, kendinizi illa ağrı hissetmeye zorlamanıza gerek yok. Aksine ağrı, bazı durumlarda geliştiğinizi değil, belki de yanlış program yaptığınızı gösterir. Çünkü, iyi bir programla birlikte, yeni başlayanlarda bile birkaç hafta sonra ağrıdan esere kalmamalıdır. Sert antrenmandan sonra ağrı hissediyorsanız, belki de verimsiz bir antrenman sıklığı izliyorsunuz. Sadece kaslarınızı bilinçsizce zorluyor olabilirsiniz. Gereksiz stres durumu yaratmamak gerekir. Bu, strese yenilip daha güçlü bir versiyona adapte olacağınız anlamına gelmiyor. Kısacası, ağrıdan kaçın.

Göbek, Bel ve Kalça Nasıl Erir? Hangi Hareketleri Yapmalıyım?

Hiçbir egzersiz kaslarınızın üzerindeki yağı eritmez. 500 tekrar mekiklere son verin. Yağ yakma başka bir iştir, kas geliştirme başka. Yağ yakma egzersizi diye bir şey yoktur. Vücut genel olarak yağ verir. Bölgesel olarak incelmeniz yağların gitmesiyle, bölgesel olarak şekillenmeniz kas antrenmanlarıyla mümkündür. Nasıl ki kilo almak istediğinizde, sadece belirli bir bölgeye kilo almıyor, aldığınız kiloyu bedeninize yayıyorsanız, kilo verirken de bölgesel olarak değil bir bütün olarak incelirsiniz. Özetle, siz antrenman yapmaya devam edin. Kısa süreli çözümlerden kaçının, düzenli antrenman yapın ve bunu hayatınızın bir parçası haline getirin.

Yağ yakımına yardımcı olacak takviyeler için hemen tıklayın!

Fitness Hantallaştırır mı?

Fitness doğru yapıldığında sizi hızlandırır. Asla yavaşlatmaz. Daha hızlı koşmak, daha iyi sıçramak, daha iyi yumruk atmak için egzersiz yapmanız lazım. Ama makinelere oturup yalnızca şişeyim de ne olursa olsun derseniz, aynen öyle olur.

Kasların Şekli Nasıl Değişir?

Kasların şekli değişmez. Doğuştan kasların kemiklere yapışma yerleri bellidir. Kas boyu uzamaz da kısalmaz da. Doğuştan sizin bicepsiniz kısa ise, istediğiniz hareketi yapın, o boşlukları dolduramazsınız. Bazen kabullenmek gerekir. Ah ben de keşke uzun boylu olsam diyorum ama…

Çok Tekrar mı, Az Tekrar mı?

İşte bu biraz daha kompleks bir sorudur ve kolay bir yanıtı da yoktur. Her tekrar aralığında (1 de olsa, 100 de olsa) kaslarınız gelişir. Programınızın genel çerçevesi bu sorudan daha önemlidir.

Yeni başlayanlara özel 21 günlük antrenmanını hemen inceleyin!

Reklam