Fit Hub Blog Sayfa 74

Endorfin Hormonu Nedir, Ne İşe Yarar, Görevleri Nelerdir?

0
Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfin hormonu hakkında neler biliyorsunuz? Biraz detaylı inceleyince iyi ki varmış diyeceğiniz endorfin hormonu, hayatınızı daha kolay geçirmenizi sağlayacak; sizi rahatsız edecek fiziksel ve ruhsal durumları hafifleten bir kurtarıcı.

Anksiyete, stres ve depresyon karşısında önemli olumlu etkilere sahip olan endorfin hormonu vücudunuzdaki fiziksel ağrıların da hafiflemesine yardımcı olabiliyor. Cinsel birliktelik sırasında da vücut tarafından salınan endorfin hormonu nedir, endorfin hormonu ne işe yarar ve vücuttaki görevleri nelerdir, sizler ile paylaşıyoruz.

Endorfin Nedir?

Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Mutluluk hormonu adını bizce sonuna kadar hakeden endorfin hormonu vücudunuzun salgıladığı nörokimyasallardır. Sizin uzun bir yürüyüş sonrası iyi hissetmenizi sağlayan hormondur ve vücutta daha birçok işlevi bulunmaktadır. (1)

Endorfin kelimesi endojen ve morfin kelimelerinin birleşiminden oluşur. Bu kelimelerin birleşimi vücudun içinden gelen ağrı kesici olarak tanımlanabilir. Endorfin bir bakıma doğal ağrı kesici olarak nitelendirilebilir.

Endorfin büyük bir peptid grubundan oluşur. Merkezi sinir sistemi ve hipofiz bezi tarafından üretilir. Endorfin hormonu beynimizdeki opiat reseptörlerini etkiledikleri için ağrıyı azaltırlar ve zevk hissini arttırırlar. Bunlar, daha iyi hissetmemizi sağlar. Endorfinler ağrı ve stres durumunda salgılandığı gibi yemek yeme, egzersiz ve seks sırasında da vücut tarafından salgılanırlar.

Endorfin Hormonunu Neler Arttırabilir?

Sanat ile uğraşmak, müzik dinlemek, dans etmek, sevilen yemeklerden yemek, masaj yaptırmak, saunaya girmek, bitter çikolata yemek, egzersiz yapmak, gülmek, cinsel ilişki, gönüllülük aktiviteleri, sevilen dizi ya da fimleri izlemek, baharatlı beslenmek ve meditasyon yapmak vücuttaki endorfin hormonunu arttırabilir.

Endorfinin Vücuttaki Görevi Nedir?

Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Endorfin hormonunun vücuttaki görevlerinin tümü henüz tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Biz, endorfinlerin ağrıyı azalttığını ve zevki arttırdığını biliyoruz.

Endorfinler vücudun ödül döngüsü içerisinde doğal olarak gelişir ve yemek yeme, fiziksel aktivite, cinsel birleşme gibi önemli hareketler ile ilişkilendirilirler. Endorfin hormonu ayrıca hamilelik sırasında da güçlü bir şekilde salınır ve fiziksel rahatsızlıkların, ağrıların azaltılmasına, ruh halinin iyileşmesine yardımcı olur. Endorfin, stres ve sakatlıklara rağmen vücudun çalışmaya devam etmesine destektir.

İnsanlar sosyal yaratıklardır ve topluluklar içerisinde gelişirler. Endorfinlerin sosyal bağları güçlendirmeye yardımcı olduğu görülmüştür. Erken insanlık tarihinde sosyal gruplar içerisinde birbirlerine bağlı kalan insanlar hayatta kalmak ve üreme konularında daha başarılıdırlar.

Endorfin hormonu eksikliğinde:

  • Depresyon
  • Anksiyete
  • Ruh hali değişiklikleri
  • Ağrı ve sancılar
  • Bağımlılık
  • Uyku bozuklukları
  • Dürtüsel davranışlar görülebilmektedir.

Endorfin Hormonunun Faydaları Nelerdir?

Endorfinlerin vücuda faydalarını aşağıda sıralıyoruz:

1. Depresyonu Hafifletmek

Dünya üzerinde neredeyse her 5 kişiden 1’i hayatlarının bir bölümünde depresyon yaşamaktadır. Birçok çalışmada egzersizin depresyon belirtilerini düşürmesine bakılmıştır ve bu çalışmaların büyük bir kısmı egzersizin olumlu etkilerinin olduğunu gözlemlemiştir. (2) Bu durum egzersiz sonrası vücutta salınan endorfin ile ilişkilendirilir. Endorfinin depresyon tedavisindeki rolünü anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

2. Anksiyete ve Stres Seviyelerini Düşürmek

Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Endorfin, anksiyete ve stres seviyelerinin düşürülmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Fareler üzerinde yapılmış olan bir çalışma anksiyete nedeni ile gelişen endişeli davranışlar ve endorfin seviyeleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. (3) Bu iki verinin insanlar üzerindeki karşılaştırılmasının net bir sonuca bağlanabilmesi için daha çok araştırma yapılması gerekmektedir.

3. Özsaygıyı Arttırmak

Olumlu duygu ve düşünceler, optimist ve özgüven hissini arttırarak beraberinde özsaygıyı da geliştirirler. Yapılmış olan küçük bir çalışmada erkeklerde yüksek özsaygının endorfin seviyeleri ile ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. (4)

4. Kiloyu Azaltmak

Endorfin ve diğer hormonların iştah üzerindeki etkisi karmaşıktır. Hayvanlar üzerinde yüksek endorfin seviyelerinin açlığı düzenlediği görülmüştür. (5) İyi ve kaliteli beslenmek endorfin seviyelerini arttırabilmektedir. Hayvanlar üzerindeki etkinin insanlar için de geçerli olup olmadığının net bir şekilde belirlenebilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa bile veriler umut vericidir.

5. Doğum Sırasında Yaşanan Acı ile Baş Etmeyi Kolaylaştırmak

Doğum ve hamilelik, kadınların hayatları boyunca doğal bir süreç içerisinde geçirdikleri en rahatsız edici olan durumlardan bir tanesidir ancak çoğu kadının en mutlu geçirdikleri dönem de aynı süreçtir. Doğum, aynı anda hem ödüllendirici hem de oldukça acılı olan bir süreçtir. Endorfin hormonu doğum sürecini kolaylaştırır. Doğum yapan 45 sağlıklı kadın üzerinde yapılmış olan bir çalışmada hamilelik sonunda düşük beta-endorfin seviyelerinin doğum esnasında ek ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyulması ile ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. (6)

Reklam

Ebru Karaduman ile Spor & Spa Kampı

0

8 Mart Dünya Kadınlar gününde “Kendine En Güzel Hediyeyi Ver” sloganı ile Richmound Nua Wellness – Spa Sapanca’da gerçekleştirdiğim Spor & Spa kampını sizlerle paylaşmanın heyecanı içerisindeyim!

Kampçılarım kadar benim de oldukça heyecan duyduğum bu ilk kamp organizasyonum, hayalimdekinden çok daha üst düzey bir şekilde gerçekleşti. Katılan, katılamayan herkese çok teşekkür ediyorum. Mutlu ve gururluyum! Uzun zamandır Ebru Karaduman Youtube kanalım sayesinde Türkiye, hatta dünyanın her yerinde beden kalitesini artırmak isteyen kadın-erkek-çocuk herkesi harekete geçirme fırsatı buluyorum. 7’den 70’e spor yapmak isteyen ve daha ötesi havada takla atmak isteyen herkes benimle beraber hayallerini gerçekleştiriyor. Bu durum kişinin meslek hayatındaki en büyük tatmin olsa gerek, o kadar güzel yorumlar ve istekler alıyorum ki bu beni daima yeni organizasyonlar için motive ediyor. Hal böyle olunca, ben de kamp organizasyonları sayesinde spor severler ile daha da yakın bir temas elde edebilme şansı yakaladım. Bu kampın içeriğini hayal ederken, gelen kişilerin 3 günde mucizevi bir şekilde kilo kaybedip fit bir vücuda sahip olmasını ne düşündüm ne de vaat ettim. Hayalim ve hedefim, kişilerin yoğun hayat koşuşturmaları içinde durup kendilerine; Ben kimim? Neredeyim? Bedenim ne durumda? Gerçekten benimle mi? Nerede doğru nerede yanlış yapıyorum? Yaşadığım hayat benim istediğim hayat mı? Korkularım, kaygılarım, kendimde sevdiklerim, sevmediklerim neler?, Sağlıklı yaşam nedir? Spor hayatımın hangi noktasında? Spor hayatımda neleri değiştirebilir? Ve benzeri sorular ile “spor” başlığı altında hayata dair her şeyi fark etmelerini ve kendi yollarında sapmaları gereken bir yön var ise o yönü gösterebilmeyi, eğer doğru yoldalar ise o yolda onlara eşlik edip, onları desteklemeyi hayal ettim! Bunun için hazırladığım Spor & Spa kampında, kampçılarımdan sadece 3 şey istedim; mat (minder), kalem-kağıt ve kendilerini bana bırakmalarını! Kimse beni kırmadı ve hepsi çok iyi öğrenci oldu, buradan tekrar teşekkür ederim. Her kamp gününe, muhteşem doğanın içerisinde, nefes alarak, bedenimizi keşfederek, durup, düşünüp, yazarak başladık. Dersin sonuna geldiğimizde yüzümüzden huzur, bedenimizden rahatlık ve farkındalık eksik olmadı. Hep birlikte keyifli kahvaltılar yaptık, birbirimizi tanıdık, hikayelerimizi paylaştık, yeni dostluklar edindik. Günün belli anlarında doğa içerisinde yeri geldi grupça, yeri geldi özgürce, yürüyüşler yaptık. Kamp süresince herkesi en mutlu eden zaman dilimi ise tartışmasız spa konsepti oldu! Ben dahil! Eşsiz bir spa deneyimi yaşadık, sporda zorladığımız kasları bolca yumuşatma fırsatı yakaladık!

Ben her zaman sporun; limitsiz huzur, güven, cesaret ve mutluluk kaynağı olduğunu savunan bir spor elçisi olarak, bunu yaptığım kamp organizasyonu ile hep birlikte taçlandırmış olmanın mutluluğu içerisindeyim. Devamını sabırsızlıkla getirmeyi planladığım kamp organizasyonlarında ilk hedefim çocukları da kamplarıma dahil etmek. Ailecek kaliteli zaman geçirme fırsatı yakalamakta çok zorlandığımız yeni hayat koşullarında, bu tarz spor organizasyonlarının ebeveynlerin çocukları ile sosyalleşmelerine ve onlara iyi bir rol model olma fırsatı vereceğine inanıyorum. Her işi detaylandırmaktan keyif aldığım için, bu kampın sonunda da kampçılarıma minik bir ödül töreni yaptım. Onlara Beden Atölyesi öğrencilerine yaptığım gibi çok özel madalyalar hazırlattım ve kendileri için çok değerli bir süreci benimle geçirdikleri için teşekkür ettim. Marka elçisi olduğum Victoria’s Secret spor koleksiyonu Victoria Sport ise yine beni yalnız bırakmadı ve kampçılarıma harika hediyeler ileterek bizlere sporda zarafeti bir kez daha yaşattı, herkes adına teşekkür ediyorum. Benimle bir kampı okumaktan çok izlemek isterseniz Youtube kanalımda sevgili Umut Acar’ın objektifinden çekilmiş harika bir video içeriği sizleri bekliyor. Okumak, izlemek yetmez yaşamak istiyorsanız eğer @ebrukaradumanofficial instagram hesabımdan beni takibe alın ve gelin kamplarda buluşalım! Sözlerimi, beni kırmayıp kamp ile ilgili hislerini kaleme almalarını rica ettiğim kampçılarımın cümleleri ile bitirmek istiyorum…

Ebru Karaduman Kamp Anı Defteri’nden Alıntılar ‘‘Öncelikle çok eğlendim, çok zorlandığım anlar oldu, çok daha dinginleştim, çok daha kendimi farkına vardım, çok daha doğru yaptıklarımı gördüm, daha da doğru yapacaklarımın var olduğunu anladım… Sayende!’’ Psikolog / Arzu TURÇALI

‘‘Her şey için çok teşekkürler. Bana, spora olan isteğime güç ve enerji kattın. Başka boyutlarda bu işi sürdürme fikrini oluşturmama sebep oldun.’’ Op. Dr. Çocuk Cerrahisi Uzm. / Nur ERAY

‘‘Her haliniz, ifadeniz, dersiniz, karakterinizle gerçek bir sporcu olduğunuzu hissettim. Yaklaşımınızdan inanılmaz keyif aldım. Harika bir organizasyondu, her şeyiyle tek kelimeyle mükemmeldi.’’ Diş Hekimi Türkan YANIK

Reklam

Hamilelik Rehberi: Dış Gebelik Nedir, Tedavisi Nasıl Yapılır?

0
dış gebelik korkutuyor

Karın bölgesinde ağrı, hassasiyet ve kanama, anne adayları ve doktorların istemediği dış gebelik (ektopik gebelik) belirtileri arasındadır. Gebeliğin sonlandırılması gereken dış gebelik, anne adayları için oldukça tehlikelidir. Ancak burada iyi bir haber vermeliyiz ki dış gebelik yaygın bir durum değildir.

Bugün sizinle hamileliklerde zaman zaman karşılaşılabilen “Dış gebelik nedir, dış gebelik belirtileri ve tedavisi nelerdir?” sorularına odaklanmak istiyoruz.

Dış Gebelik Nedir?

Bilimsel olarak ektopik gebelik adı ile bilinen dış gebelik, embriyonun normal şartlarda büyümesi gereken uterus (rahim) yerine dölyatağına, rahim boynuna, bazen yumurtalıklara ya da karın bölgesinde başka bir bölgeye yerleşmesi ile oluşur.

Gebelik bu bölgede sağlıklı bir şekilde tamamlanamaz, bebek gelişimi deva edemez bu durum anne üzerinde hayati tehlikeye sebep olur.

Dış gebeliğin oluşma ihtimali yüksek değildir. Ancak dış gebeliğin anne tarafından bilinmesi ve belirtilerinin fark edilebilmesi çok önemlidir. Bu sayede doktorlar hamilelik sürecini farklı yöntemler ile sonlandırabilir.

Dış gebeliği sonlandırmak için ilaç tedavileri ya da cerrahi müdahale yapılabilir. Nasıl bir tedavi uygulanacağı doktorun kararı ile belirginleşir, her kadında bu tedavi farklı olabilir.

Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Neden Olur?

Hamilelik normal koşullarda rahim içerisinde sürmesi gerekirken rahmin dışında bir yere döllenen yumurta yerleştiğinde dış gebelik başlar.

Peki, dış gebelik neden olur?

Dış gebelik nedenleri malesef tam olarak bilinmemektedir. Bazı durumlarda aşağıdaki sebeplerin dış gebelik ile ilişkili olduğu söylenir:

  • Hormonal faktörler
  • Genetik anomaliler
  • Doğum kusurları
  • Önceden gerçekleşmiş bir tıbbi durumdan, enfeksiyondan veya ameliyattan fallop tüplerinin inflamasyonu ve yaralanması
  • Fallop tüplerinin ve üreme organının şeklini etkileyen tıbbi durumlar
Dış gebelik nedir, tedavisi nasıl olur?

Ektopik gebeliğin kişiden kişiye değişen sebepleri olabilir bu nedenle jinekoloğunuz eğer ektopik gebelik geçirme ihtimaliniz varsa sizinle paylaşabilir ya da ektopik gebelik geçiriyorsanız bunun sebebi ile ilgili tıbbi geçmişiniz üzerinden daha iyi bir tahmin yürütebilir.

Dış Gebelik Belirtileri Nelerdir?

Oldukça istenmeyen bir hamilelik süreci olan dış gebelik bazı belirtilere sahiptir. Bunlar hamilelik belirtileri ile zaman zaman benzeşir ancak bazıları ciddi belirtilerdir.

Dış gebelik belirtileri;

  • Mide bulantısı ve göğüste ağrı (bu belirtiler normal gebeliklerde de görülür, aşağıda sıraladığımız belirtiler ise daha çok ektopik gebeliklerde görülür)
  • Karın, pelvis, omuz ya da boyunda keskin ağrılar ve dalgalanmalar
  • Karının bir noktasında şiddetli ağrı oluşumu
  • Hafif ya da ağır kanama
  • Baş dönmesi veya bayılma
  • Rektal basınç olarak sıralanabilir.

Dış Gebelik İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

  • 35 yaş üzerinde olmak
  • Daha önce de dış gebelik geçirmek
  • Pelvik ya da karın bölgesinden ameliyat olmuş olmak
  • Sigara içmek
  • Spiral kullanımı sırasında gebe kalmak
  • Pelvik bölgesinde iltihaplı bir hastalık geçirmiş olmak
  • (Bazen) doğurganlık ilaçları ya da doğurganlık tedavisi ile gebe kalmak

Ektopik Gebelik Tedavisi Nasıl Yapılır?

Dış gebelik belirtileri yaşadığınız takdirde vakit kaybetmeden doktorunuza durumu bildirmelisiniz. Dış gebelik geçiren annenin sağlığını tehlikeye atmamak ve doğurganlığına zarar vermemek için derhal dış gebeliğin sonlandırılması gerekir.

Dış gebelik, embriyonun bulunduğu bölgeye göre farklı şekillerde tedavi edilebilir. Dış gebelik tedavisi ilaç ya da operasyon ile gebeliğin sonlandırılması ve zarar görmüş bölgenin tedavi edilmesini kapsamaktadır.

Tedavi seçenekleri şöyledir:

Metotreksat olarak adlandırılan ilaç tedavisi: Vücudun gebelik dokusunu absorbe etmesine yardımcı olur. İlacın etkisini kan testi ile ölçebilirsiniz. İlaç etkili olduğu takdirde kanama ya da kramp görülebilir.

Minimal invaziv cerrahi: Laporoskopi gibi cerrahi bir yöntem ile dış gebelik sonlandırılabilir.

Dölyatağı borusunun kısmen ya da tamamen alınması: Eğer bu bölgede dış gebelik sırasında zarar görmüş dokular ya da yırtılmalar var ise bu işlem acil ve hayat kurtarıcı olabilir.

Reklam

Göbeğinizi Yakıp, Küle Çevirecek Bilimsel Kaynaklı Yöntemler

0
gobek-eritme

Yaz gelmek üzere, geç kalmadan önemli bir konuya parmak basmak istiyoruz: göbek eritme!

Göbek eritme yöntemleri ile ilgili birçok yerde farklı farklı yazılar okumuş olabilirsiniz. Aklınız karışmış da olabilir. “Hangi yöntemi uygulamalıyım bilmiyorum ama yaz da yaklaşıyor ve göbeğim erimiyor!” diyorsanız bu 6 bilimsel yöntem sizin kurtarıcınız olabilir.

Sadece iyi bir fizik için değil genel sağlığınız için de bel bölgesinde oluşan yağlanmayı önemsemeniz gerekmektedir. Göbek dediğimiz fazla yağ dokusu tip 2 diyabet ve kalp gibi birçok önemli ve büyük rahatsızlığa sebep olabilmektedir (1). Kadınlarda ortalama 88 cm erkeklerde ise 102 cm’den fazlası obezite tehlikesi altında olduğunuzu da gösterebilmektedir.

Tam da bu sebeplerle bilimsel göbek eritme yöntemlerini sizinle paylaşıyoruz.

6 Bilimsel Göbek Eritme Yöntemi

1. Şeker ve Şekerle Tatlandırılmış İçeceklerden Uzak Durun

Ne yazık ki şeker tadının güzelliğinin yanında sağlık açısından birçok olumsuz etkiye sahip.

Metabolizmanız üzerinde şekerin birçok olumsuz etkisini gösteren çalışmalar bulunmakta (2). Şekerin çoğu karaciğer tarafından metabolize edilebilir. Özellikle şeker oranı fazla ve ekstra tatlandırıcı içeren ürünler tüketildiğinde karaciğer kapasitesinin üzerinde şeker ile uğraşmak zorunda kalır. Bu da fazla olan şekerin yağ olarak depolanmasına neden olur (3,4,5).

Şekerin insülin direnci üzerinde negatif etkilerinin olabildiğini gösteren çalışmalar da bulunmaktadır (6). Ayrıca şekerli içeceklerin diğer içeceklere göre çok daha fazla obezite ile ilişkilendirildiği ve çocuklarda obeziteyi %60’a kadar  artırabildiği gözlemlenmiştir (7). Son olarak şekerin tokluk hissi sağlamadığı ve ne kadar çok şekerli içecek tüketirseniz tüketin açlık hissinin devam ettiği de görülmüştür (8,9). Tabii bu da şu şekilde negatif bir etkiye sebep oluyor, açlık hissiniz devam ettikçe daha çok yiyecek tüketme eğilimine giriyorsunuz ve istemeden de olsa çok daha fazla kaloriyi vücudunuza alıyorsunuz.

Şekerden nasıl kurtulacağınızı merak ediyorsanız “Şekeri Beslenmenizden Çıkarmanıza Yardımcı 5 Süper Yöntem” yazısını okuyabilirsiniz.

Şekerle ilgili ise kaçınmamanız gereken nokta meyveler. Anti-oksidan, lif, vitamin ve mineral açısından zengin olan meyveler, doğal şeker kaynaklarıdır. Bunlar, meyve şekeri dediğimiz fruktoza sahiptirler. Rafine şekerlerden gelen olumsuz etkiler doğal şekerlerle kıyaslanamaz. Bu sebeple meyve tüketimini rahatlıkla yapabilirsiniz. Yine de fazla kalori alımından kaçmak için kontrollü bir tüketim iyidir.

2. Uzun Süreli Kilo Koruma ve Göbek Eritme İçin Protein Çok Önemli

Protein üzerimizde yaptığı tokluk hissi ile besinlerin süper kahramanı desek çok da yanlış olmaz.

Vücudunuzun yapıtaşı olan protein, besin kalitesi ile sağlığınız için oldukça önemlidir. Metabolizma hızınızı artırabildiği görülen ve açlık hissini %60’a kadar azaltabilen protein, doğal bir göbek eritme yöntemidir diyebiliriz (10,11,12,13).

Kilo vermek hedefiniz ise protein tüketiminizi artırmanız en önemli adımlardan biridir. Düzenli protein tüketimi ayrıca verdiğiniz kiloyu korumanıza da yardımcı olacaktır (14). 5 yıl süren bir araştırmada proteinin vücudunuzda özellikle karın bölgesinde daha az yağlanmaya neden olduğu görüldü. Aynı araştırmada meyve ve sebzelerin de daha düşük oranda karın bölgesi yağı ile ilişkili olduğu görülürken yağ ve rafine şekerin daha fazla göbek yapma özelliği olduğu görüldü (16).

Bütün bu verileri inceleyince beslenme düzeninizde yüksek kaliteli proteinlere yer vermeniz gerektiğini görmüş olabilirsiniz. Gerçekten de öyle. Kırmızı et, balık, yumurta, kuru yemiş, süt ve süt ürünleri göbek eritmek için mutlaka yemeniz gereken yiyeceklerin başında geliyor.

Ek not: Yemeklerinizi hindistan cevizi yağı ile pişirebilirsiniz. Bazı araştırmalar hindistan cevizi yağının karın bölgesi yağlanmasını hafifletebildiğini gösteriyor (17,18).

3. Karbonhidratları Azaltın

Geldik yine karbonhidratlara…

Esasında kimsenin pek de farkında olmadığı ama şekerler ve nişastalardan oluşan karbonhidratlar, açlık hissinizin büyük kısmını oluşturan besinler. Çalışmalarda karbonhidratları azaltan kişilerin daha az açlık hissettiği görülmüş (19).

20’den fazla çalışmada düşük karbonhidratlı diyetlerin düşük yağlı diyetlere göre 2 ya da 3 kat daha fazla karın bölgesi yağını azaltma şansı olduğu görülmüştür (20,21,22). Bu da şununla ilişkilendirilebiliyor: karbonhidratı az olan diyetlerde kişiler diğer besinleri istedikleri kadar tüketebilirken yağı az olan diyetlerde kişiler açlık hissi ile daha çok karşılaşıyor.

Karbonhidrat oranının düşük tutulduğu bir diet uygulamak, ödemin ve fazla suyun atılmasını da kolaylaştırıyor. Yani karbonhidratın vücudunuzda fazla su tutup şişkinlik ve kilo oluşturabildiğini de unutmamak gerek. Bunlara ek olarak karbonhidratların karın bölgesi etrafında ve organlarında daha çok yağlanmaya sebep olabildiği de görülüyor. Dolayısıyla karbonhidratı azaltmak bu bölgede direkt etkinin görülmesini destekleyebiliyor (23,24).

Ayrıca düşük karbonhidratlı diyetlerin sağlık açısından olumlu etkileri de gözlemlenmiştir. Özellikle tip 2 diyabet için önemlidir (25).

4. Lif Oranı Yüksek Yiyecekler Tüketin

Lifler sindirim sisteminiz için önemlidir ve kilo vermede etkili oldukları bilinmektedir. Ancak her lifin aynı etkiye sahip olmadığını bilmek burada önem taşıyor.

Göbek eritmek için ihtiyacınız olan diyet lifleri farklı bir yapıdadır (26). Çünkü bu lif türü suda çözünebilir ve sindirim siteminize oturan kalın bir jel yapıya dönüşür. Bu yapı da sizin mide ve ince bağırsaklarınızdaki yemeklerin çıkışını yavaşlatıyor. Daha uzun süreli tokluk hissini sağlamaları da buradan geliyor. Dolayısıyla iştahınız azalıyor ve bingo! Daha az yemenize sebep oluyor (27).

En sağlıklı lifler hakkında bilgi edinmek için “Lif Nedir, En Sağlıklı Lifli Gıdalar Nelerdir?” yazısına göz atabilirsiniz.

5 yıl süren bir çalışmada her gün 10 gram lif tüketiminin %3,7 oranında karın bölgesinde yağlanmayı azaltabildiği görülmüş (29).

Tükettiğiniz lif oranını arttırmanın en iyi yolu sebze ve meyve tüketiminizi arttırmaktır. Bakliyatlarda da yüksek lif bulunabilmektedir. Tam tahıllı yulaflar özellikle iyi seçimlerdir.

5. Egzersiz Göbek Bölgesinde Yağlanmayı Azaltmakta Etkilidir

Egzersiz yapmak daha uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamak istiyorsanız hiçbir zaman vagzeçmemeniz gereken bir aktivitedir. Sadece sağlık açısından değil daha fit bir görünüm için de egzersiz yapmak gerekir ki göbek eritmek istiyorsanız elinizi taşın altına sokmanız gerekmektedir.

Egzersiz ile bölgesel bir incelmeden burada söz etmiyoruz. Bütün gün karın kası egzersizi yapmak bel çevrenizdeki tüm yağların yok olmasını ne yazık ki sağlayamıyor…

6 hafta süren bir çalışmada, sadece karın kası egzersizlerinin yapılmasının bel bölgesi ölçüsünde bir değişim yaratmadığı görülmüş (32). Bununla birlikte başka egzersizlerin karnınızda önemli değişiklikler yaratabileceğini de söylemeliyiz. Aerobik egzersizler (yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklet vs.) karın bölgesinde etkili olabiliyor (33,34).

Egzersiz yapmanın bir başka olumlu yönünün de kilo verdikten sonra tekrar karın bölgesinde yağ oluşumunun engellenmesi olduğu görülmüş (35).

Son olarak egzersizin genel sağlığınız açısından da faydalarından bahsedelim. Egzersiz yapmak ödem oluşumunu azaltabiliyor, yüksek kan şekerinin düşmesine yardımcı olabiliyor ve metabolizmadaki karın bölgesinde yağlanma ile ilişkili olan anormallikleri düzenleyebiliyor (36).

6. Yediklerinizi Takip Edin Bu Sayede Neyi Ne Kadar Tükettiğinizi Görebilirsiniz

Ne yediğiniz kilo vermek ve yağ yakmak istiyorsanız oldukça önemlidir.

Çoğu kişi bunu biliyor olsa da yediklerinin besin değerleri hakkında pek bilgi sahibi değildirler. Hatta yüksek protein düşük karbonhidrat yiyorum yağ tüketmiyorum diyenler bile çoğu zaman bu dediklerini gerçekleştirmiyor oluyor…

Eğer bir süre boyunca yediklerinizi bir yere kaydederseniz gerçekte neler yediğinizi öğrenebilirsiniz. Bu da beslenme düzeninizi optimize edebilmeniz için oldukça önemlidir. Sonsuza kadar bu besin kaydını tutun demiyoruz ancak önünüzdeki birkaç gün boyunca öncelikle beslenmenizde değişiklik yapmadan kayıt tutarsanız sıkı bir araştırma yapmış olursunuz. Bu sayede neleri fazla neleri az tükettiğinizi tespit edebilirsiniz.

Hatta kayıt tutmak, yağ yakımınızı hızlandırmak için kalori açığı oluşturmanıza yarayacak bir diyeti hazırlamanıza destek olacaktır.

Bu 6 bilimsel göbek eritme yöntemi ile bel çevrenizde bulunan istenmeyen fazlalıklardan kurtulabilirsiniz. Şimdi hedefleri belirleyip sıkı sıkı çalışma zamanı!

Revenge Body Koçuna Göre En Önemli ve En Çok Yapılan 2 Beslenme Hatası

Reklam

Prolaktin Hormonu Nedir, Ne İşe Yarar, Görevleri Nelerdir?

0

Prolaktin hormonu beyinde bulunan hipofiz bezi tarafından üretilir. PRL veya laktojenik hormon olarak da bilinir. Prolaktin düşüklüğü genellikle bir problem yaratmazken prolaktin yüksekliği olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Özellikle gebe kalmak isteyen kadınlarda prolaktin değerleri önemlidir. Prolaktin hormonu kadın vücudunda doğumdan sonra süt üretiminde kullanılır.

Prolaktin hormonu hakkında detaylı bir rehberi sizler için hazırladık.

Prolaktin Hormonu Nedir?

Prolaktin hormonu hem erkeklerin hem de kadınların üreme sağlığı açısından önemli olan bir hormondur. Erkeklerde prolaktin hormonunun spesifik işlevi tam olarak bilinmemektedir ancak kadınlarda prolaktinin ne işe yaradığı bilinmektedir. Bununla birlikte hem erkeklerin hem de kadınların cinsel tatmininin ölçülmesinde prolaktin düzeyleri kullanılmaktadır. Prolaktin seviyesi testi, bu hormonun neden olduğu diğer sorunların anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Prolaktin hormonu nedir?

Prolaktin hormonu kadınlarda süt üretiminin sağlanmasına ve cinsel dürtünün oluşturulmasına yardımcı olur.

Prolaktin Testi Neden Yapılır?

Prolaktin testi neden yapılır sorusunu yanıtlamak için öncelikle kadın ve erkeklerde yüksek prolaktin seviyelerinin yol açabileceği prolaktinoma hastalığının (kansere dönüşmeyen bir tümör) belirtilerine bakalım. (1)

Kadınlarda Yüksek Prolaktin

  • Açıklanamayan baş ağrıları
  • Görme bozukluğu
  • Galaktore (gebelik ve emzirme dönemleri dışında kendi kendine göğüsten süt gelmesi)
  • Cinsel ilişki sırasında acı ve rahatsızlık
  • Vücutta ve saçlarda normalden farklı kıllanma
  • Normalden fazla sivilcelenme

Prolaktin testi genellikle tedaviye tümörün tepkisini ölçmek için prolaktinoma hastalığına sahip kişilerde kullanılır. Bunun dışında ise regl döngünüz düzensiz ise ya da doğurganlık problemleriniz var ise doktorunuz bu testi yapmayı önerebilir. Test ayrıca diğer hipofiz bezi problemlerini elimine edebilir.

Erkeklerde Yüksek Prolaktin

  • Açıklanamayan baş ağrıları
  • Görme bozukluğu
  • Doğurganlık problemleri ve cinsel dürtünün azalması
  • Ereksiyon bozuklukları
  • Vücutta ve saçlarda normalden farklı kıllanma

Erkeklerde prolaktin testi testis ve erektil bozuklukların araştırılmasında kullanılabilir ve hipofiz bezi sorunlarını elimine edebilir.

Prolaktin Testi Nasıl Yapılır?

Prolaktin hormonu nedir?

Bu test bir kan testinden farksızdır. Kan örneği ile vücuttaki prolaktin değerleri ölçülür.

Bazı doğum kontrol ilaçları, yüksek tansiyon ilaçları ve antidepresanlar test sonuçlarının yanlış çıkmasına neden olabilir. Bu sebeple prolaktin testi yaptıracaksanız doktorunuzu kullandığınız ilaçlar ile ilgili bilgilendirmelisiniz. Uyku bozuklukları, yoğun stres ve test öncesi yorucu egzersiz de sonuçların etkilenmesine neden olabilir.

Prolaktin Homonu Normal Değerleri

Kişiden kişiye değişiklikler oplabildiği için doktorunuz genel sağlık durumunuzu ve hastalık geçmişinizi de dikkate alarak sonuçlarınızı daha etkin bir şekilde değerlendirecektir. Aşağıdaki tabloda prolaktin hormonu normal değerlerini paylaşıyoruz:

Hamile olmayan kadınlarda <25 ng/mL
Hamile olan kadınlarda 34 – 386 ng/mL
Erkeklerde <15 ng/mL

 

Yüksek Prolaktin Ne Demektir?

Düşük prolaktin değerleri genellikle kadın ve erkeklerde bir sorun teşkil etmemektedir. Ancak yüksek prolaktin değerleri hiperprolaktinemi olarak bilinir ve önemli bir problemdir.

Prolaktin değerlerinin hamilelik dönemi ve sonrasında yüksek olması normaldir. Ancak hiperprolaktinemi anoreksiya nervoza, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı ve hipotiroidizme neden olabilir. Hipotiroidizm bir çeşit hipofiz bezi hastalığıdır. Hipofiz bezi tümörleri yüksek prolaktine neden olabilir ve bu tümörler cerrahi yol ile alınabilir.

Bazı ilaçlar yüksek prolaktine sebep olabilir. Psikiyatrik ilaçlar yüksek prolaktin yaratabilir. Kırmızı yonca, çemen ve rezene de prolaktin seviyelerini yükseltebilir bu sebeple bu malzemeleri tüketmekten kaçınabilirsiniz.

Prolaktin ve Doğurganlık

Prolaktin hormonu nedir?

Bazı durumlarda yüksek prolaktin hormonu seviyeleri kısırlığa sebep olabilir. Prolaktinoma tümörleri hipofiz bezine baskı uygulayarak hormon üretimini durdurabilir. Bu duruma hipopitüitarizm denir. Erkeklerde bu durum cinsel dürtüyü azaltabileceği gibi vücut kıllarının kaybına; kadınlarda ise kısırlığa neden olabilir.

Hiperprolaktinemi kadınların gebe kalmalarını zorlaştırabilir. Östrojen ve progesteron hormonlarının üretimini engelleyebilir. Yumurtalıkların düzensiz çalışmasına ya da tamamen durmasına neden olabilir.

Prolaktinoma ve hipreprolaktinemi tedavi edilebilen bir durumdur. Tedavi için doktorunuza danışmanız gerekir. Doktorunuz ilaçlar ile prolaktin seviyelerinizi kontrol altına alarak eğer tümör de var ise tümörün gelişimi azaltabilir. Eğer gerekli görülüyor ise cerrahi yöntemlere başvurulabilir. Bazı durumlarda doktorlar prolaktin seviyelerinin önemli bir yüksekliğe sahip olmadıklarını düşündüklerinde ya da bir neden bulamadıklarında özel bir tedavi uygulamaya ihtiyaç duymayabilirler.

Reklam

1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Kutlarken Eşinize Sağlıklı Bir Sürpriz Yapın!

0
Sağlıklı beslenme menüsü.

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, Türkiye’de ilk kez 1923 yılında resmi olarak kutlanılmış olan, iyi ki de kutlanılmış dediğimiz bir bayram! Birlik, dayanışma ve emeğin yüceltildiği 1 Mayıs’ınızı içten bir şekilde kutluyoruz!

Tarihi 1856 yılına kadar uzanan 1 Mayıs, uzun yıllar işçilerin çalışma saatlerini insani şartlara çekebilmek için dünyanın dört bir yanında yürüyüşler düzenlediği bir gün olmuş. 1900’lere geldiğimizde de birçok ülke teker teker işçilerin bu isteklerini kabul etmeye başlamış ve 1 Mayıs dünya çapında kutlanır hale gelmiş.

1 Mayıs’ı ağız tadı ile keyifle ve bollukla kutlamanızı dilerken akşam eşiniz ile yiyebileceğiniz hem sağlıklı hem geleneksel hem lezzetli bir menü hazırlamak istedik.

Akşam Yemeği Menüsü

1. Ayran Aşı Çorbası

Tarif 4-5 kişiliktir

Malzemeler:

  • 1 su bardağı (200 ml) nohut
  • 1 su bardağı buğday
  • 250 gram süzme yoğurt
  • 250 gram yoğurt
  • 1 su bardağı su
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı dereotu

Püf Noktası:

Buğdayı ve nohutu kendiniz haşlamak istiyor ve konserve ürün kullanmak istemiyorsanız 1 gece önceden hem nohutu hem de buğdayı suda bekletin. Daha sonra çorbayı yapmak için beklettiğiniz nohut ve buğdayı süzün ve ayrı ayrı tencerelerde haşlayın.

Çorbanın kıvamına damak tadınıza göre karar verebilirsiniz. Su ile kıvamı ayarlayarak daha akışkan ya da daha yoğun bir yapı oluşturabilirsiniz.

Yapılışı:

1 su bardağı buğdayı kaynayan su içerisine boşaltın. Üzerine oda sıcaklığında su ekleyerek pişirmeye başlayın. Daha sonra buğdayı ocaktan alıp suyunu süzün.

Bir büyük karıştırma kasesi içerisinde süzme ve normal yoğurdunuzu karıştırın. Haşlanmış buğday ve nohutu yoğurda ekleyin. 1 -2 fiske ya da çay kaşığı tuzu da ekleyin. Üzerine 1 su bardağı soğuk suyu yavaşça eklerken karıştırmaya ve kıvamına özen gösterin.

Son olarak kaseye kıydığınız dereotunu ekleyin ve tekrar karıştırın.

Çorbanız hazır! 1 saat kadar buzdolabında bekletip iyice soğumasını ve ferah bir tat almasını sağlayıp servis edebilirsiniz.

2. Karnıyarık

Tarif 4-6 kişiliktir.

Malzemeler:

  • 6 adet küçük boy patlıcan (patlıcanlar büyük ise ikiye bölebilirsiniz)
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 adet orta boy soğan
  • 2 adet domates
  • 2 adet yeşil biber (iç harcı için)
  • 2 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1 fiske tuz
  • 1 fiske karabiber
  • Yarım tatlı kaığı biber salçası
  • 350 gr kıyma
  • 1 su ardağı (200 ml) ayçiçeği yağı

Önemli: Fırınınızı önceden 170 dereceye ayarlamalısınız.

Yapılışı:

Patlıcanları suda iyice yıkayın ve yol yol soyup tuzlu suda bekletin. Domatesleri küp küp, 2 soğanı ve biberi yemeklik doğrayın. Bir tavada 3 yemek kaşığı zeytinyağını kızdırın ve doğradığınız soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Üzerine doğradığınız biberleri ekleyerek kavurmaya devam edin.

Kıymayı tavaya ekleyin, suyunu çekene dek kavurma işlemine devam edin. Daha sonra sırayla sarımsağı, salçayı, tuzu ve karabiberi harca ekleyin.

Önceden küp küp doğradığınız domatesleri harca ekleyin, 5 dakika daha harcı pişirip altını kısın son kez karıştırın ve ocağın altını kapayarak harcı alın.

Tuzla bekletip acısını aldığınız patlıcanları bir tavada kızartın. Ardından bir fırın kabına ya da tepsisine patlıcanları yerleştirin. Patlıcanların orta kısımlarını yarıp hazırladığınız kıyma harcını eşit bir şekilde patlıcanlara dağıtın. Patlıcanlarınızın üzerine domates dilimi ve sivribiber ekleyebilirsiniz.

Önceden ısıttığınız fırınınızda patlıcanları 20-25 dakika kadar pişirin. Daha sonra patlıcanları servise alabilirsiniz.

3. Sebze Haşlama

Bu tarif için bir sınır yok, dilediğiniz sebzeleri haşlamak için seçebilirsiniz. Bizim önerimiz:

  • 1 küçük-orta boy brokoli
  • 1 küçük-orta karnabahar
  • 2 adet orta boy havuç
  • 1 adet sade maden suyu
  • Az tuz

Püf Noktası:

Farklı sebzeleri aynı tencerede suda haşlamak için ilk olarak en sert ve en zor yumuşayan sebzeleri suya atmanız gerekir. Bu tarifte ilk olarak havucu ve brokoliyi 2-3 dakika sonra da karnabaharı suya atmalısınız.

Yapılışı:

Sebzelerinizi kaynar su içerisine atmadan önce suya maden suyunu ve tuzu ekleyin. Daha sonra önce havuç ve brokolileri 2-3 dakika sonra da karnabaharı suya ekleyebilirsiniz. Sebzelerinizin haşlanması ancak çatalınıza aldığınızda dağılmaması gerekir. Bu sebeple zaman zaman sebzelerinizin diriliğini kontrol ederek fazla haşlanmasını önleyin. Sebzeleriniz haşlandıktan sonra olduğu yerde pişmelerini önlemek için tencereden alıp soğuk ya da buzlu suya koyarak şoklayın. Daha sonra sebzeleri servis tabağına alabilirsiniz.

4. Şehriyeli Pilav

Tarif 6 kişiliktir.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 4 yemek kaşığı tereyağı
  • 2 su bardağı (400 ml) pirinç
  • 3/4 su bardağı tel şehriye
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1/2 çay kaşığı toz şeker
  • 1 çay kaşığı limon suyu
  • 1 su bardağı tavuk suyu
  • 2 su bardağı su

Püf Noktası: Pirinçleri saydamlaşana kadar kavurmaya özen gösterin. Pilavda tavuk suyu yerine et suyu da kullanabilirsiniz.

Yapılışı:

Pirinçlerinizi yıkayıp 5 dakika kadar sıcak suda bekletin ve süzün.

Bir pilav tenceresinin içine tereyağı ve sıvı yağı dökün, kısık ateşte ısıtın. Yağın üzerine şehriyeleri atın ve rengi hafifçe dönene dek şehriyeleri karıştırarak kavurun. Üzerine pirinçleri ekleyin ve saydamlaşana dek kavurmaya devam edin.  Kalan bütün malzemeleri tencereye ekleyip karıştırın, tencerenin kapağını kapayın kısık ya da orta ateşte suyunu çekene kadar pişirmeye bırakın. Suyunu çekince tencerenin altını kapatın ve bir havlu ya da havlu kağıdı kapağın altın yerleştirin pilavınız demlenmeye bırakın. Demlenen pilavınızı tekrar son kez karıştırıp servis edebilirsiniz.

Reklam

Charlize Theron Formunu 25 Dakikalık Antrenmana Borçlu!

0
charlize theron

Sarışın Bomba (Atomic Blonde) filmindeki formu ile izleyen herkesi kendine hayran bırakan Charlize Theron sizce nasıl bir antrenman uyguluyor?

Yakında 43 yaşını dolduracak olan aktris, aksiyon filmlerinin en çok sevilen kadın oyuncularından biri. Yıllara meydan okuyan vücut hatları ve güzelliği ile Charlize yer aldığı her filmin en iddialı karakterlerinden birini canlandırıyor. 2003 yılında En İyi Kadın Oscar ödülünün de sahibi olan Charlize Theron kariyerinde ne derece başarılı olduğunu herkese göstermiş durumda.

2017 yılında Sarışın Bomba filmindeki ince, seksi ve fit görüntüsü ile karşımıza çıkan Charlize Theron’un forma kavuşmasını sağlayan antrenman ise sadece 25 dakika sürüyor! Theron’un antrenmanları ile ilgili detayları sizlerle paylaşıyoruz.

25 Dakikada Fit ve Seksi Bir Görünüm

Charlize Theron’un kişisel antrenörü Monique Ganderton, ünlü yıldızın antrenmanlarının haftada 3 gün 25’er dakikalık HIIT egzersizlerinden oluştuğunu dile getiriyor. Yüksek yoğunluklu interval egzersizler ile yağ yakımına ve fit bir görünüme yatırım yapan Theron için antrenörü zaman zaman fazladan kardiyo çalışmaları yaptırıyor olsa bile temel HIIT egzersizleri ile atılıyor. Ancak Theron’un antrenmandan sonra kımıldayacak hali kalmadığını da söylemeliyiz…

Programda 8 farklı hareket mevcut. Her bir hareketi 25 dakika tamamlanana kadar 20-30 tekrar aralığında döngü şeklinde yapmanız bekleniyor. Yani bir hareketi bitirdikten sonra diğer harekete beklemeden geçmeniz ve 25 dakika boyunca maksimum çıkarabildiğiniz set sayısına ulaşmanız… Haliyle Charlize Theron’un fitness programı bir anda zorlaşıveriyor…

Yağ yakmak için ideal olan egzersizleri sıralıyoruz:

1. Tempo Switch Lunges

Hedef: Hamstrings ve quads

Ellerinizi göğsünüzde birleştirerek tutun. Sol bacağınızı öne atarak sağ dizinizi yere doğru indirecek şekilde lunge yapın. Burada 3 sn bekleyip zıplayarak bacaklarınızı değiştirip harekete devam edin.

2. Resistance Band Abductor Raise and Pulses

Hedef: Inner Thighs

Ayaklarınız bitişik, karnınız içeride ve elleriniz kalçalarınızın yanında ayakta durun. Bir direnç bandı dizlerinizin hemen altında olsun. Yavaşça bacağınızı dışa doğru uzatın. Hareketi 20 kere her iki bacağınız ile de ayrı ayrı yapın.

3. The Alphabet

Hedef: ABS

Sırt üstü yere uzanın ellerinizi kalçanızın altına yerleştirin. Karnınız sıkı bir şekilde bacaklarınızı bitişik ve dik tutarak yukarı doğru kaldırın. Bacaklarınız yukarıda ve karnınız kasılı iken tüm alfabeyi sayacak kadar bekleyin. Bacaklarınızı yere indirin ve hareketi tekrarların. 20 tekrar boyunca sırt boşluğunuzun yer ile temas ettiğine emin olun.

4. Forearm Plank Hip Dips

Hedef: Obliques

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Ayaklarınız kalça genişliğinde açık plank pozisyonunda harekete başlayın. Karnınızı mümkün olduğunca sıkı tutun. Yere doğru plank pozisyonunda dururken göğsünüzü bozmadan önce kalçanızı sağa doğru mümkün olduğunca çevirin. Daha sonra başlangıç pozisyonuna dönün ve sola doğru çevirin.

5. Jack Jabs and Front Kicks

Hedef: Glutes ve arms

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Ayakta konumlanın sağ bacağınızla ileriye doğru 4 kere tekme atın. Bu sırada karnınız sıkı ve elleriniz yüzünüzün önünde boks pozunda olmalı. Sonra sağ kolunuz ile 4 yumruk savurun. Hareketi iki yönünüzle de tekrar edin.

6. Side Squat and Kick

Hedef: Glutes

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Parmaklarınız dışarıyı gösterecek şekilde ayaklarınız açık bir şekilde konumlanın. Kollarınızı yanlarınız yumruklarınızı çene hizanızda tutun. 90 derecelik bir açı ile squata inin. Daha sonra hızla yukarı kalkarken tek bacağınızı kırmadan yana doğru açın ve squata geri inin.

7. Curtsy with Side Kick

Hedef: Glutes ve quads

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Ayaklarınız hafif açık karnınız sıkı ve elleriniz göğüs hizanızda harekete başlayın. Tek bacağınızı geriye doğru kırarak lungea inin ve ardından ayağa kalkarken aynı bacağınızı dışarı doğru açın.

8. High Knees with Overhead Punches

Hedef: Glutes ve arms

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Mümkün olduğunca hızlı hareket ederek zıplayın. Dizlerinizi yukarı çekerken kollarınız ile yukarı doğru yumruk atın.

Reklam

Sağlıklı Tatlı Tüketimi

0

Yapılan çalışmalar yüksek şeker tüketiminin genel sağlığı olumsuz yönde etkilediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Şekerin metabolizmamızda yarattığı etkileri sizin için kısaca anlatacağım. Şeker, bilimsel adı ile sükroz, glikoz ve früktoz isimli iki monosakkaritin birleşerek oluşturduğu bir yapıdır. Şeker tüketimi ile kan şekeri hızla yükselmeye başlar. Vücudumuz yükselen kan şekerini dengelemek için, pankreas tarafından insülin hormonu üretimini sağlar. Kan dolaşımına katılan insülin hormonu şekerin hücre içine girerek enerji için kullanılmasını sağlar, ayrıca kan şekeri de bu sayede dengelenmiş olur. Bu mekanizmadan yola çıkarak ne kadar çok şeker ve basit karbonhidrat tüketirseniz, vücudunuz o kadar çok insülin üretmek zorunda kalır sonucunu çıkartabiliriz. Ancak yüksek insülin salgılanması enflamasyonu tetikler, özellikle göbek bölgesinin yağlanmasına neden olur. Aynı zamanda hepatomegali dediğimiz karaciğer yağlanmasına da davetiye çıkarır. Tüm bunlarla birlikte şeker tüketiminin bağırsaklarımızda yaşayan patojen (zararlı) bakterilerin de sayılarının artmasına ve bağırsak floramızın bozulmasına (disbiyozis) yol açtığı bildirilmiştir.

Sağlıklı bir beslenme planında şeker tüketimini olabildiğince kısıtlamak hiç şüphesiz kişinin yaşam beklentisini arttıracaktır. Buradan yola çıkarak size hiçbir zaman tatlı yememeniz gerektiğini elbette söylemiyorum, tatlı tercihleriniz de gayet sağlıklı olabilir. “Mutlu Ye Mutlu Kal” isimli kitabımdan sizler için 2 tane şeker içermeyen, ama bir o kadar lezzetli tatlı tarifi hazırladım. Siz yine de şeker içermiyor diye tüketiminde aşırıya kaçmayın. Umarım beğenerek tüketirsiniz.

HURMA TRUF

  • 6 adet büyük hurma
  • 1 tepeleme çorba kaşığı hindistan cevizi
  • 1 silme çorba kaşığı kakao
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 tatlı kaşığı toz keten tohumu
  • 3 çorba kaşığı su
  1. Hurmaların çekirdeklerini çıkarıp, Hindistan cevizi, kakao ve su ile rondoya alın ve çekin.
  2. Elde ettiğiniz hurma püresini 6 eşit parçaya bölün. Tarçın ve keten tohumunu bir tabağa dökün, karıştırın, 6 parçaya böldüğünüz hurma pürelerinizi bu karışıma bulayıp elinizle yuvarlayın.
  3. Tercihen 1 saat buzdolabında beklettikten sonra tüketin.

EV YAPIMI ÇİKOLATA

  • 300g gün kurusu kuru kayısı
  • 1 tepeleme çorba kaşığı kakao
  • 1 tepeleme tatlı kaşığı tarçın
  • 2 çorba kaşığı tahin
  • 1 çay bardağı iri çekilmiş fıstık
  • 1 çorba kaşığı mavi haşhaş
  1. Kuru kayısıları bir kaseye alın, üzerine 1 litre kaynamış su dökün, birkaç dakika beklettikten sonra süzün ve rondoya alın. Rondoya tahin, kakao, tarçın, fıstığı ekleyin ve çekin.
  2. Püre kıvamına geldikten sonra yağlı kağıda alıp rulo yapın, istediğiniz formu elde ettiğinizde üzerine mavi haşhaş ekleyin ve yağlı kağıt ile sıkıştırarak yapışmalarını sağlayın. Bu ruloyu yağlı kağıda paket yapıp derin dondurucuya kaldırın.
  3. En az 4 saat dondurucuda kaldıktan sonra servis edin. Her zaman dondurucuda saklayın.
Reklam

Kasları Şişiren En İyi Full Body Antrenman Programı

7
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi

Büyüklük kazanmayı amaçlayan bir tüm vücut antrenmanı ayarlamanın birkaç yolu vardır. Bu yazıda belirteceğimiz 3 seçenekten hangisinin size yardımcı olacağını keşfedin.

Eğer ciddi bir kütleye sahip olmak istiyorsan, bu görevi yerine getirmenin en iyi yollarından biri, tüm vücut antrenman programı uygulamaktır. Kas kazancı elde etmek isteyen birçok kişi, etkili bir şekilde vücut kitlesi eklemek için spor salonuna üç gün gitmenin yeterli olmayacağını varsaymaktadır, ancak durum hiç de sanıldığı gibi değildir.

Çoğu durumda özellikle bir birey daha yüksek hacimli çalışıyorsa tüm vücut antrenmanı, üst ve alt vücut antrenman ayrımından daha üstün hatta bölgesel antrenman bu kişi için daha da kötü seçenek olacaktır.

Bunun birincil nedeni; bu antrenman planlarının, toparlanma için kullanılabilir toplam süreyi azaltmasıdır. Eğer daha yavaş bir toparlanma sisteminiz varsa bu durum, toplam kas gelişiminizi doğrudan etkileyecektir.

Boyut kazanmayı amaçlayan bir tüm vücut antrenmanı yapmanın çeşitli yolları vardır. Bu nedenle kendi durumunuzu, en iyi şekilde hedefleyen programı seçmek için aşağıdaki üç farklı seçeneğe göz atın.

Tüm Vücut Geliştirme Programı

1. Değişimli Üst ve Alt Vücut Egzersizleri

İlk tüm vücut egzersizi türü, kas yapma hedefi doğrultusunda alt veya üst vücut bölge çalışması içeren herhangi bir antrenman programına daha fazla odaklandığınızdır. Mesela eğer üst vücuda odaklanacağınız bir gün ise, bacakları çalıştırmak için birkaç set yapacak, bunun dışında da direkt kol çalışması gerçekleştireceksiniz.

Haftanın ikinci egzersiz seansında bunu tersine çevirebilirsiniz, böylece bacakların üzerinde biraz daha fazla durmuş olursunuz. Zaman ilerledikçe bu düzende değişmeye devam edersiniz. Örneğin; bazı haftalarda, iki gün bacak odaklı çalışma ve diğer iki gün ise üst vücut odaklı egzersiz programı şeklinde yapabilirsiniz.

Bu tür planlamanın yararı, özellikle üst veya alt gövdeye yönelik birkaç ek egzersiz ekleyebilecek olmanızdır. Klasik bir tüm vücut antrenmanında, her kası eşit olarak çalıştırmayı hedeflediğiniz için bunu yapmak biraz zordur.

Genel olarak üzerinde odaklanılmayan kas grupları, bileşik hareketin toplam 2-3 setinden darbe alabilir ve bu onarım gayesi açısından iyi bir şey olabilir.

İşte sizler için hazırladığım ve güzel sonuçlar alabileceğiniz üst vücut antrenmanı:

Üst Vücut Geliştirme Programı

1. Hareket

Barbell Squat

2 set, 5-8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programikaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi 
2. Hareket

Barbell Bench Press – Medium Grip

3 set, 5-8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
3. Hareket

Bent Over Barbell Row

3 set, 5-8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
4. Hareket

Dumbbell Shoulder Press

3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
5. Hareket

Barbell Curl

2 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
6. Hareket

Weighted Bench Dip

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
7. Hareket

Side Lateral Raise

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi

Daha sonra aşağıda yer alan egzersizi, birbirini izleyen günlerde alt vücut bölgenize odaklanmak için kullanabilirsiniz:

Alt Vücut Geliştirme Programı

1. Hareket

Incline Dumbbell Press

2 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
2. Hareket

Wide-Grip Lat Pulldown

2 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
3. Hareket

Barbell Full Squat

4 set, 5 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
4. Hareket

Barbell Deadlift

4 set, 5 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
5. Hareket

Dumbbell Lunges

2-3 set, 8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
6. Hareket

Standing Calf Raise

2-3 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
7. Hareket

Crunches

2 set, 10-15 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi

Kendi bireysel egzersiz seçiminizi eklemek isteyebilirsiniz ancak bu programdan, egzersiz modelinin takip ettiği genel trend hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Odaklanılmayan kas grupları için yaptığınız çift setlerdeki ağırlığı koruduğunuz sürece, bu yaklaşımda iyi bir kuvvet ve boyut artışı elde etmekte sorun yaşamazsınız.

2. Hipertrofi Antrenmanı

Kas kütlesini toplamanıza yardımcı olacak ikinci tür tüm vücut antrenman programı hipertrofi egzersizidir. Bu antrenmandaki amaç kuvvetten çok daha fazla kütle ve boyut kazanmaktır. Bu nedenle bu antrenmanda, biraz daha fazla hacme ve daha yüksek tekrar aralığına odaklanacaksınız.

Yine de bu antrenman sırasında bazı güç kazanımlarını kesinlikle görebilirsiniz. Ancak bu kazanım, daha düşük tekrar aralıklarına sahip antrenmanda olduğu gibi olmayacaktır.

Ayrıca, bu tür bir antrenman planının uzun süre takip edilmemesi gerektiği de belirtilmelidir. Bu plan, merkezi sinir sistemini zorlamaktadır ve belirli bir süre sonra “overtraining” olmaya öncülük edebilir.

Antrenmanlar arasında en az bir gün ara verdiğinizden emin olarak, bu tüm vücut antrenman programı ile tipik “haftada 3 gün spor” yapısını takip edeceksiniz.

Yağ yakımınıza yardımcı olacak takviyeler için tıklayın!

Hipertrofi Antrenmanı 1

1. Hareket

Barbell Full Squat

3 set, 6-8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
2. Hareket

Barbell Bench Press – Medium Grip

3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
3. Hareket
Bent Over Barbell Row
3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
4. Hareket

Dumbbell Shoulder Press

3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
5. Hareket

Leg Extensions

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
6. Hareket

Lying Leg Curls

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
7. Hareket

Barbell Curl

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
8. Hareket

Side Lateral Raise

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi

Hipertrofi Antrenmanı 2

1. Hareket

Barbell Deadlift

3 set, 6-8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
2. Hareket

Incline Dumbbell Press

3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
3. Hareket

Wide-Grip Lat Pulldown

3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
4. Hareket

Dumbbell Lunges

3 set, 8-10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
5. Hareket

Upright Barbell Row

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
6. Hareket

Lying Triceps Press

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
7. Hareket

Crunches

2 set, 10-12 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi

Bu egzersizler için dinlenme periyotlarını biraz daha kısa tutmayı hedeflemelisiniz, her bir dinlenme aralığı 30 – 60 saniye arasında olmalıdır.

3. Kuvvet Artırıcı Antrenman

Son olarak; bir sonraki dikkate almak isteyebileceğiniz egzersiz türü, tamamen kuvvet odaklı bir antrenmandır. Bu tarz antrenman programları, daha düşük bir tekrar aralığı kullanacak, güç kazanma hedeflerinde mümkün olan en yüksek ağırlığı kaldırmaya izin veren ve ilerlediğiniz yol boyunca kütle kazanacağınız bir planlardır.

Boyut-kütle kazanımlarının bu programla veya bu konuda bunlardan herhangi biriyle gerçekleştirilebilmesi için, mevcut beslenmenizde kalori fazlası oluşturmanız gerektiğini unutmayın. Bazı durumlarda kütle veya kilo koruma sürecinden daha fazla kalori almaksızın daha da güçlenebilirsiniz ancak, boyut olarak büyümek istiyorsanız kalori fazlalığı oluşturmalısınız.

Bu egzersiz için ayrıca daha uzun dinlenme süreleri kullanacaksınız. Bu uzun dinlenme aralıkları, yaptığınız yüksek ağırlık içeren egzersiz setleri arasında toparlanmanız için gerekli olacaktır. Ayrıca, toplam tekrar ve set sayısı daha düşük olacak ve bu setler, daha yüksek ağırlıklarla yapılacaktır.

İşte bu ilkeleri izleyerek gerçekleştirebileceğiniz egzersizlerden birine bir örnek verelim. Genellikle en iyi iddia, her hafta üç gün boyunca benzer bir antrenman kullanmak olacaktır. Ancak daha sonra, her 3-4 haftada bir bu antrenmanı oluşturan egzersizleri değiştirin.

Kas oluşumunuza katkı sağlayacak en iyi protein tozları için tıklayın!

Kuvvet Artırmaya Yardımcı Antrenman Programı

1. Hareket

Barbell Full Squat

4 set, 5 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
2. Hareket

Barbell Incline Bench Press Medium-Grip

4 set, 5 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
3. Hareket

Bent Over Barbell Row

4 set, 5 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
4. Hareket

Barbell Curl

3 set, 8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
5. Hareket

Triceps Pushdown

3 set, 8 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
6. Hareket

Standing Calf Raise

2 set, 10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi
7. Hareket

Crunches

2 set, 10 tekrar
kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi kaslari-sisiren-en-iyi-full-body-antrenman-programi

Sonuç

Bu üç çeşit kuvvet programını aklınızın bir kenarında mutlaka bulundurmalıdır. Kas inşa etmek için program tasarımı açısından seçebileceğiniz çeşitli seçenekler kesinlikle vardır. Yapmanız gereken tek şey; uygulamaktan keyif duyacağınız  ve kendi beden tipinizle çalışacağını düşündüğünüzü bulmaktır. Harika sonuçlar elde etmek için size garanti verecek en iyi şey budur.

Dambıl ile göbek eritme hareketlerinden faydalanmak için tıklayın!

Reklam

Kandaki CRP Yüksekliği Ne Demektir, Nasıl Düşürülür?

10

CRP Nedir?

CRP (C-reaktif protein), karaciğer tarafından iltihaplanmaya yanıt olarak üretilen bir maddedir. CRP’nin diğer isimleri, yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hs-CRP) ve ultra-duyarlı C-reaktif proteindir (us-CRP).

Kandaki yüksek CRP seviyesi iltihap belirtecidir. Enfeksiyondan kansere kadar çok çeşitli durumlar, seviyenin yükselmesine neden olabilir.

Kanda CRP yüksekliği ayrıca, kalp atardamarlarında iltihaplanma olduğunu gösterebilir ve bu da kalp krizi riskinin daha yüksek olduğu anlamına gelebilir. Bununla birlikte CRP testi, son derece spesifik olmayan bir testtir ve herhangi bir inflamatuar durumda kandaki CRP seviyeleri yükselebilir.

C-reaktif protein (CRP), vücutta karaciğer tarafından üretilir. Vücudunuzda herhangi bir iltihap olduğu zaman CRP seviyesi yükselir. LDL kolesterol sadece atardamarınızın duvarlarını kapatmaz, aynı zamanda onlara hasar verir. Bu, vücudun hasarı iyileştirmeye çalışması için “akut faz reaktanları” adı verilen proteinlerden oluşan bir “yanıt ekibi” göndermesine ve enflamasyona neden olur. CRP bu proteinlerden biridir.

CRP Yüksekliği Nedir?

Doktorların tümü, yüksek CRP seviyelerinin etkileri konusunda hemfikir değildir. Bazıları yüksek CRP seviyeleri ile kalp krizi veya felç geçirme ihtimalinin artması arasında bir korelasyon olduğuna inanmaktadır.

Hekimlerin Sağlık Çalışması; sağlıklı yetişkin erkekler içinde CRP yüksekliği olanların kalp krizi geçirme ihtimalinin, düşük CRP seviyelerine sahip olanlara göre üç kat daha fazla olduğunu bulmuştur. Bu çalışma, daha önce kalp hastalığı geçmişi olmayan erkekler arasında yapılmıştır. (1)

Cleveland Klinik’e göre Harvard Kadın Sağlığı Çalışması; kadınlarda yüksek CRP seviyelerinin, koroner durumlar ve inme problemlerinde yüksek kolesterolden daha fazla belirleyici olduğunu bulmuştur. (2)

Yüksek kolesterol daha sık belirtilen bir risk faktörüdür. Jackson Kalp Çalışması; hs-CRP’nin Afrika kökenli Amerikalılarda tip 2 diyabet gelişiminde rol oynayabileceğini bulmuştur. (3)

Doktorlar, bir kişinin kalp hastalığı veya felç riskini değerlendirmek için diğer testlerle birlikte hastadan CRP testi talep edebilir. CRP’nin, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ile ilişkili sağlık sonuçlarında belirleyici olarak kullanılabileceğini gösteren yeni bir araştırma da bulunmaktadır. (4)

Doktorlar ayrıca aşağıda yer alan enflamatuar otoimmün hastalıkları teşhis etmek için bir CRP kan testi isteyebilir:

  • İnflamatuar bağırsak hastalığı (IBD)
  • Romatizmal eklem iltihabı
  • Deri veremi

Kan şekeri düşüklüğü ile ilgili neler biliyorsunuz? “Kan Şekeri Düşüklüğü (Hipoglisemi) Nedir, Tedavisi Nasıl Olur?” yazımızı okuyarak hipoglisemi hakkında bilgi alabilirsiniz.

CRP Yüksekliği Belirtileri

Yüksek CRP seviyelerinin semptomları, tamamen kendilerine sebep olan şartlara bağlıdır. Orta derecede enfeksiyon, yaralanma ya da kronik enflamasyona neden olan durumlara sahip olan birçok kişi benzer semptomlar yaşayabilir.

Bu belirtiler, şu şekildedir:

  • Açıklanamayan bitkinlik hali
  • Ağrı
  • Kas sertliği, ağrısı ve zayıflığı
  • Düşük vücut sıcaklığı
  • Titreme
  • Baş ağrısı
  • Bulantı, iştahsızlık ve hazımsızlık
  • Uyumakta zorluk veya uykusuzluk
  • Açıklanamayan kilo kaybı

CRP düzeyi çok yüksek olan kişilerin, akut bakteriyel enfeksiyona sahip olması muhtemeldir.

Akut enfeksiyon belirtileri ise şunlardır:

  • Yüksek vücut sıcaklığı
  • Hızlı kalp atış hızı
  • Kontrol edilemeyen terleme, titreme veya sarsılma
  • Kontrol edilemeyen veya sürekli kusma, öğürme veya ishal
  • Nefes almada zorluk
  • Döküntü veya kurdeşen
  • Kuru dudaklar, ağız ve cilt
  • Şiddetli baş ağrısı, vücut ağrısı, sertlik veya ağrı
  • Bilinç kaybı

CRP ve Kalp Hastalığı

Amerikan Kalp Birliği’nin 2013’teki uzman görüşü; tüm risk faktörleri göz önüne alındığında CRP seviyesi, litre başına 2 miligramdan (mg / L) daha yüksek veya ona eşit olan bireylerin, kalp hastalığı için muhtemel daha yoğun yönetime ve tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. (5)

Yüksek CRP seviyelerinin, kalp krizi veya kalp ameliyatlarından sonra daha yakın takibe ya da daha yoğun bir tedaviye ihtiyaç duyanların tespitinde önemli bir rolü olabilir.

Hs-CRP testi, gelecek 10 yıl içinde %10-20 arasında kalp krizi geçirme olasılığı olan kişiler için çok faydalıdır. Ancak bu test, daha yüksek veya daha düşük risk taşıyan kişiler için faydalı değildir.

CRP seviyeniz değişiklik gösterebileceğinden dolayı, kalp hastalığı riskinizi belirlemek için iki defa (2 hafta arayla) test yaptırmalısınız. Ayrıca kalp hastalığı olmadan da ister istemez yüksek bir CRP ölçümü ile karşılaşabileceğinizi bilmek önemlidir. Bu nedenle, kalp-damar hastalığı riskinizin tam bir tablosunu görmek için LDL seviyelerinizi de kontrol ettirmeniz oldukça önemlidir.

CRP seviyeleri ayrıca, yalnızca kolesterol seviyelerinin yardımcı olamayabileceği kalp hastalığı riski olanları ortaya çıkarmak için de faydalı olabilir.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, bu koşulları kalp hastalığı için önemli risk faktörleri olarak göz önünde bulundurmaktadır:

  • Diyabet
  • Yüksek kan basıncı
  • Yüksek kolesterol
  • Sigara içmek
  • Sağlıksız beslenme
  • Sınırlı fiziksel aktivite
  • Aşırı alkol tüketimi
  • Aşırı kilolu olmak

Ailenin kalp hastalığı geçmişi, sizi yüksek kalp hastalığı riskine sokar. (6)

Kalp ve Damar Sağlığı İçin Kullanabileceğiniz En İyi 5 Takviye

CRP Testi Nasıl Yapılır?

Bu test için özel bir hazırlık gerekmemektedir. Test yaptıracağınız gün, normal beslenmenizi yapabilirsiniz.

Bir hemşire veya başka bir sağlık çalışanı, bu testi yapmak için genellikle dirseğinizin içindeki veya elinizin arkasındaki damardan kan alırlar.

İlk önce, damar üzerindeki cildi antiseptik ile temizlerler. Daha sonra, kollarınızın etrafına elastik bir bant sarılarak damarlarınızın hafifçe şişmesine neden olurlar. Pratisyen, daha sonra danara küçük bir iğne sokar ve kanınızı steril bir şişe içinde toplar.

Hemşire veya sağlık pratisyeni, kan numunenizi aldıktan sonra kolunuzun etrafındaki elastik bandı çıkarır ve delinmiş bölgeye gazlı bezle ya da pamukla baskı uygulamanızı ister. Gazlı bezi yerinde tutmak için bant veya bandaj kullanabilirler.

CRP Testinin Herhangi bir Riski Var mı?

Bu düşük riskli rutin bir testtir, ancak kan alımından sonra oluşma ihtimali olan hafif komplikasyonlar şu şekildedir:

  • Aşırı kanama
  • Baş dönmesi veya denge kaybı
  • Delinen bölgede morluk veya enfeksiyon

CRP testi; bir kişinin kalp hastalığı riskini, özellikle de yüksek kolesterol düzeyleri ile birlikte değerlendirmede yardımcı olabilir. Bu testin faydaları, özellikle kalp hastalığı veya inme riski taşıyanlar ve son kalp işleminden kurtulanlar için potansiyel komplikasyonlardan daha ağır basmaktadır.

Test Sonuçları Ne Anlama Geliyor?

C-reaktif protein, kan litre (mg / L) başına miligram CRP cinsinden ölçülür. Genel olarak, düşük bir C-reaktif protein seviyesi yüksek bir seviyeden daha iyidir, çünkü vücutta daha az iltihaplanma olduğunu göstermektedir.

Cleveland Klinik’e göre; 1 mg / L’den düşük bir ölçüm, düşük kardiyovasküler hastalık riski altında olduğunuzu belirtmektedir. 1 ila 2,9 mg / L arasında bir ölçüm, orta riskte olduğunuzu gösterir. 3 mg / L’den büyük bir ölçüm, yüksek kardiyovasküler hastalık riski altında olduğunuz anlamına gelmektedir. 10 mg / L’nin üzerindeki bir ölçüm ise, vücudunuzdaki bu önemli ölçüdeki enflamasyonun nedenini belirlemek için daha ileri testlere ihtiyaç duyulduğunu gösterebilir.  (7)

Bu denli yüksek seviye ölçümü, şunların göstergesi olabilir:

  • Kemik enfeksiyonu veya kemik iliği iltihabı
  • Otoimmün artrit alevlenmesi
  • Enflamatuar bağırsak hastalığı
  • Tüberküloz
  • Deri veremi, bağ dokusu hastalığı veya diğer otoimmün hastalıklar
  • Kanser, özellikle lenfoma
  • Zatürre veya diğer önemli enfeksiyon

Doğum kontrol hapı alanlarda CRP seviyelerinin yükselebileceğini unutmayın. Bununla birlikte bu kişilerde, diğer iltihap işaretlerinin gerçekleşmesi ister istemez anormal bir durum olmamaktadır.

Gebelikteki yükselmiş CRP değeri, yaşanılan komplikasyonlar için bir belirteç olabilir. Ancak CRP ve hamileliğin rolünü tam olarak anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Eğer hamileyseniz veya başka herhangi bir kronik enfeksiyon ya da iltihaplı hastalığınız varsa, bir CRP testinin kalp hastalığı riskinizi doğru bir şekilde değerlendirmesi pek mümkün değildir.

CRP testini yaptırmadan önce doktorunuzla test sonuçlarını çarpıtabilecek tıbbi durumlar hakkında konuşun. Bunun yerine gerçekleştirilebilecek başka kan testleri olduğundan, tamamen bir CRP testinden vazgeçmek isteyebilirsiniz.

Şunu unutmamalısınız ki bu test, kardiyovasküler hastalık riskinizin tam bir tablosunu sunmamaktadır. Hangi takip testlerinin sizin için en uygun olduğunu belirlerken doktorunuz yaşam tarzı risk faktörlerinizi, diğer tıbbi koşulları ve aile geçmişinizi göz önünde bulundurur.

Ayrıca doktorunuz, sizden aşağıda yer alan testlerden birini yaptırmanızı isteyebilir:

  • Elektrokardiyogram (EKG)
  • Ekokardiyografi
  • Stres testi
  • Koroner arterlerin BT taraması
  • Kalp kateterizasyonu

Kandaki CRP Seviyeleri Nasıl Düşürülür?

CRP seviyelerinizi düşürmek, kardiyovasküler veya otoimmün hastalık riskinizi azaltmanın garantili bir yolu değildir.

Yüksek CRP seviyelerinin, doktorların biyobelirteç dediği şey olduğunu bilmek önemlidir. Biyobelirteç, bir kişinin sağlığını analiz ederken akılda tutulması gereken bir faktördür, ancak belirli bir tanı için tek başına bir gösterge değildir.

Araştırmalar; sağlıklı bir beslenme düzeninin, CRP seviyelerini düşürebileceğini göstermektedir. (8)

Özellikle Akdeniz diyetinin, tutarlı biçimde CRP seviyelerini düşürdüğü gösterilmiştir. Eğer kalp hastalığı riski altındaysanız sizin üzerinizde işe yarayan sağlıklı bir diyete devam etmek, ne olursa olsun yaşam tarzınızın bir parçası olmalıdır.

Kalp-damar hastalıkları riskiniz yüksekse ve test sonuçlarınız yüksek CRP seviyelerine sahip olduğunuzu gösteriyorsa doktorunuz, CRP düşürmek için statin veya diğer kolesterol düşürücü ilaçlar kullanmanızı önerebilir. Aynı zamanda aspirin perhizi de önerilebilir.

Bununla birlikte C vitaminin, yüksek kardiyovasküler hastalık riski taşıyan insanlarda CRP seviyelerini düşürmenin bir yolu olduğu keşfedilmiştir. (9)

Yapılan yeni çalışmalar; probiyotiklerin de yüksek CRP seviyelerini düşürmede olumlu bir etkisi olabileceğini göstermektedir. (10)

Doktorlar, vücuttaki CRP seviyelerini tespit etmek için CRP ve hs-CRP testlerini kullanır. CRP proteinin yüksek seviyeleri, altta yatan bir durumu veya yüksek kalp-damar hastalık riskini gösterebilir. CRP yüksekliği tedavisi, oluşan problemin nedenine göre değişiklik gösterecektir.

Kalp ve Damar Sağlığı İçin Kullanabileceğiniz En İyi 5 Takviye

Reklam