Fit Hub Blog Sayfa 172

Protein Hakkında Yanlış Biliyor Olabileceğiniz 9 Önemli Bilgi

0

Protein hakkında ortalıkta o kadar çok şey dolaşıyor ki çoğu sporcu bile gerçek mi değil mi diye sormadan edemiyor.  Spor yapanların en favori besini olan protein hakkında söylenen dedikoduları bir bir temizliyoruz.

Her Protein Aynıdır

Bu besin tarihindeki yapılan en kötü genelleme. Moleküler seviyede binlerce çeşit proteinin var olduğunu bilmenizi isteriz ve görünen o ki proteinle ilgili her söylentinin iki tarafı bulunmakta: izole proteine karşı konsantre protein, hızlı salınıma karşı uzun süreli bir salınım ya da whey mi kazein mi?

Proteinin vücut tarafından emilme oranıyla kastedilen aslında proteinin sindirilme hızıdır. Whey gibi vücuda hızlı bir şekilde salınan proteinler, kaslarınıza daha çabuk ulaşır ve kaslarınızın proteine ihtiyacı olduğu antrenman sonrası ve antrenman sırası kullanım için uygundur. Kazein gibi uzun süreli bir salınım süresi olan proteinler ise daha yavaş bir emilme hızına sahiptir ve bu yüzden geceleri içilmesi tavsiye edilmektedir. Peki, bunlardan hangisini kullanmalı? Her ikisini de!

Birden fazla protein tozu almak size göre değilse bunun yerine iyi bir whey-kazein dengesi sağlayan ve aynı zamanda proteinden gelen kalori miktarı yüksek olan ürünleri seçin.

Çok Protein Tüketimi Böbreklere Zarar Verir

Doğrusu: Bunu da kim çıkardı? Diyalize girmiyorsanız ya da her gün 1 kiloya yakın protein tozu almıyorsanız böbreklerle alakalı bir sorun yaşamazsınız.

Proteini Pişirmek Besin Değerlerini Yok Eder

Toz olduğundan dolayı proteini pişirmezsiniz ve konuyu daha anlaşılır kılmak için biftekten örnek vermek istedik. Diyelim ki bifteğinizi çiğ yediniz. Böyle yapmanız protein miktarını değiştirmez. Çiğ biftek size, E. Coli bakterisine yakalanma tehlikesini arttırmaktan başka bir şey sağlamaz.

Yani protein tozunuzla proteinli kurabiyeler ya da kek yapmak istiyorsanız protein içeceğinizdeki miktar kadar protein alımı gerçekleştireceğinizden şüpheniz olmasın.

Protein Diyeti Kilo Vermenizi Garanti Eder

Vücudunuz tarafından kullanılmadığında fazla protein, glikoza çevrilecek moleküler alt maddelere dönüştürülür, tıpkı karbonhidratlar gibi. Aktif bir hayatınız yoksa bu proteinler aynı yerde yani göbeğinizde birikir.

Whey ve Kazein Proteinleri Kadınları Kaslı Yapar

Sizi kaslandıracak olan sadece SİZ’siniz ve bu, her hafta birkaç protein içeceği içmekle olacak olan kolay bir iş değildir. Soya ile östrojenin bağlantısı hakkında söylenenlerin bazı haklı yönleri var ama biraz whey tüketiminden kadınların geniş omuzlara sahip olacağı bilgisi doğru değildir.

Dayanıklılık Atletlerinin Protein Tozuna İhtiyacı Yoktur

Bu tıpkı kuşların suya ihtiyacı yoktur bilgisine benziyor. Yavaş kasılan kasların da proteine ihtiyacı vardır. Vücudumuzda sudan sonraki en çok yer alan madde proteindir ve ülkemizde yeterince protein alımının yapılmadığını söyleyebiliriz. Antrenman yapan biri olmasanız da her gün bir protein içeceği almanız faydalı olabilir.

Protein Gaz Yapar

Çoğu protein tozları süt ürünlerinden elde edilir (whey, kazein, süt izolatı) ve gaz konusunda bazı insanlar için bir sorun oluşturabilirler. Siz de tüm gün boyunca protein içeceği içerseniz bu tıpkı günde bir teneke sütü midenize devirmişsiniz gibi bir etki yapar. Ancak diyetinizi karbonhidratlar, yağlar ve sebzelerle dengelerseniz protein içeceğinizi tükettikten sonra bir sorun yaşamazsınız. 

Vücudunuz Bir Seferde 30 Gramdan Fazla Proteini Sindiremez

Vücudumuz bir öğünde sadece 30 gram proteini kullanabilseydi bugün burada olabileceğimizi düşünüyor muydunuz? İşin aslı şu ki protein alımı arttıkça onu sindirmek ve kullanmak biraz daha uzun sürmektedir. Kazein ve izolat arasındaki farkı hatırlayın. Standart bir öğünün sindirimi 5 saatten fazla sürdüğünü ve kan akışınıza hâlâ amino asitlerin salındığını ve kaslarınız tarafından emildiklerini hatırlatmak isteriz.

Protein Çocuklarınız İçin Zararlıdır

Çocukların da proteine ihtiyacı vardır. Çalışmalar asıl tehlikenin şeker ve yağdan kaynaklandığını göstermektedir. Çocuklar bebeklik evresinden (ilk 18 ay) çıktıktan sonra hızlı büyürler ve yeni kas dokuları geliştirirler. Bu evrede daha fazla proteine ihtiyaçları olur çünkü metabolizmaları hayatlarının sonraki dönemlerinde olmayacak kadar hızlı çalışmaktadır. Proteinle alakalı uyarılar günümüzün besin anlayışıyla bağdaşmayan eskilerin yanlış bilgileridir.

Gözü Kapalı Alabileceğiniz Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu

Reklam

Antrenman Sonrası Duş Almak İçin Beklemek Gerekir mi?

0

Antrenman sonrası duş almak, bilinenin aksine doğru olmayabilir.

Yazan: Dr. Josh Axe

Sıkı çalışıyor, terliyor ve sonra hemen duşun altına giriyorsunuz değil mi? Sıkı bir antrenman sonrası duş almak mantıklı bir şey gibi duruyor ama her gün duş almak cildinizin dış koruyucu katmanına zarar verir ve cildinizdeki bakteriler tarafından sağlanan mükemmel dengeyi bozar. Aslında egzama ve sedef hastalığı gibi birçok cilt rahatsızlığı vücut içerisindeki ve cildimizdeki “iyi bakteri” azlığından kaynaklanan özbağışıklık rahatsızlıklardır.

Mantar hastalığı ya da MRSA gibi spor salonunda bulunabilen tehditler varken antrenman sonrası duş almamak gerçekten sağlıklı mı? Buna cevabımız birkaç ipucunu da eklersek genellikle “evet”tir ama önce isterseniz antrenman sonrası duş almayı neden bazen terk etmeyi düşünmeniz gerektiğini açıklayalım.

Antrenmandan Hemen Sonra Neden Duş Almamalısınız?

Aşırı temizlik ve gereğinden fazla duş almak bizi sağlıklı tutan önemli bakterileri yok etmektedir. Nitrosomonas eutropha (amonyak oksitleyici bir bakteri) bir zamanlar cildimizde bulunurdu ama sonra onu yok etmeye başladık. Bilim insanları bu bakterinin terimizdeki amonyakla beslenip onu nitrit ve nitrik okside çevirerek bizi temiz tutup taze kokmamızı sağladığına, bağışıklık sistemimizi desteklediğine ve iltihaplanmaları yatıştırdığına inanıyorlar. Modern insan da artık bu bakteri bulunmazken bilim insanları bunları Amazon Yerlileri üzerinde bulmuşlardır. Amerika’da bazı sabun üreticileri yararlı, probiyotik mikroorganizmaları ürünlerine dahil etmeye başladılar bile.

Cildinizin bakteri dengesini kontrol altında tutmak adına antrenman sonrası duş alımınızı azaltmak için bazı önerilerimize bir göz atın.

Duş Alımınızı Azaltmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Koşu ve hafif bir kardiyo sonrası: Size tavsiyemiz, sadece ağır antrenmanlar yaptığınız günlerde duş alarak cildinizin bakteri dengesini yeniden sağlayın. Hafifi bir koşu, duş almanızı gerektirmez.

Evde antrenman yaptıktan sonra: Çok kirlenmediğiniz müddetçe her defasında duş almamaya bakın. Sadece suyun terinizi temizlediği sabunsuz ve şampuansız duşları da tercih edebilirsiniz. Her gün antrenman yapmıyorsanız gün aşırı duş almak daha uygundur.

Spor salonu sonrası: Spor salonunda antrenman yapmak antrenman sonrası duş almayı zorunlu kılar ama belki de her defasında buna ihtiyacınız olmayabilir. Koşu bandı gibi kardiyo ekipmanlarını kullanıyorsanız sadece ellerinizi yıkamanız gerekmektedir. Diğer ekipmanlara gelince enfeksiyon riskinizi, o makineleri kullanmadan önce üzerlerini silerek azaltabilirsiniz. Bir havlu kullanarak da cildinizin makine yüzeyine değmesine mani olabilirsiniz.

Sabun Üzerine Bilmeniz Gerekenler Var!

Ne kadar sıklıkla banyo yaptığınız önemli değildir, her zaman anti bakteriyel sabunlardan kaçınmanız gerekmektedir. Anti bakteriyel sabunların başlıca içeriği olan triklosan, sağlıksız hormon değişikliklerine neden olur ki buna spermler de dâhildir. 2014 yılında EMBO Reports’ta yayınlanan bir çalışma triklosanın spermdeki kalsiyum seviyesini arttırdığını ve onların hareket davranışlarını ve kalitelerini düşürdüğünü bulmuştur.

Anti bakteriyel sabunlar ne güvenlirdir ne de etkilidirler. Sıradan kokusuz kastil sabunlar etkili bir şekilde zararlı organizmaları yok etmektedirler. Ancak amacınız daha iyi bir bakteri dengesi ise probiyotik sabunlardan kullanabilirsiniz.

Reklam

NİJAT RAHİMOV 77 KİLODA YENİ DÜNYA REKORUNUN SAHİBİ

0

Silkme de 77 KG klasmanında yeni dünya rekorunun sahibi olan Kazak sporcu altın madalyayı kazanarak herkesi şaşırtmıştı.

Kazakistan’dan Nijat Rahimov Rio Olimpiyatlarında silkme de dünya rekorunu kırarak altın madalyanın sahibi olmuştu. Rahimov, 77 kiloda altın madalya almasına kesin gözüyle bakılan tahtın sahibi şampiyon Çinli sporcu Lyu Xiaojun’u yenerek bu başarıyı elde etti. Rahimov ikinci silkme denemesinde ağırlığını artırarak toplam da 214 kg kaldırmıştı. Rahimov’un kaldırdığı toplam ağırlık 379 kiloya ulaşmıştı ve 22 yaşındaki sporcu rakibi Lyu’dan daha hafif olduğu için birincilik kürsüsünde yerini almıştı.

15 yıl önce kırılan dünya rekoru 207 kiloydu. Kazak sporcu altın madalyayı almaya hak kazanırken, Çinli sporcu gümüş madalyayla yetinmek zorunda kalmıştı.

 

 

Reklam

Egzersiz Sonrası Toparlanma Nasıl Olur?

0

Egzersiz sonrası toparlanma sürecinizi hızlandırarak bir sonraki spor salonu randevunuza hazırlanın.

YAZAN: DAVID BARR

1) ELZEM YAĞ ASİTLERİ (EFA)

Konu kas inşa etmek olduğunda tuğla ve duvar örmek iyi bir örnek gibi duruyor. Demek istediğimiz aslında egzersiz sırasında vücudumuzun “tuğlalarına” zarar veririz ve vücudumuzda yeni tuğlalarla egzersiz sonrası zarar görmüş olan “tuğlalarımızı” onarır. Aynı benzetme sinir sistemimiz için de uygulanabilir çünkü bu, vücudumuzun temel çalışma prensibi olarak çalışmaktadır. Vücudunuzun temelini mümkün olduğunca güçlendirmek istiyorsanız bunun en iyi yolu Elzem Yağ Asitlerini (EFA) kullanmaktır.

Genel olarak balık yağı takviyeleri olarak bilinen EFA’lar tam anlamıyla hücrelerimizin içine nüfus ederler. Aslında EFA’lar hücrelerimizin yapı taşlarıdır diyebiliriz. Sadece hormon reseptörlerimizin dayanak noktası değil aynı zamanda vücudumuzun stres ve enflamasyonla mücadele etmesine de yardımcı olurlar. Bunun anlamı iyi bir EFA içeriği hormonlarımızın işleyiş biçimini geliştirmekle kalmaz aynı zamanda enflamasyonu hafifleterek egzersiz sonrası daha hızlı toparlanmanızı da sağlayabilir.

Unutmayın, diğer yağlarla beraber bu yağlar hücrelerimizin dış çeperini oluşturmaktadırlar. Yani demek istediğimiz yedikleriniz aslında sizi siz yapan şeylerdir.

EFA kullanım miktarı: Katı bir öğünle beraber günde üç kez 2-3 gram almaya çalışın.

 

2) E VİTAMİNİ

Egzersiz sonrası toparlanma planlarının hepsi antioksidan içermektedirler ve E vitamini bu antioksidanlardan biridir. Egzersiz sonrası ağrıyı azaltması ve toparlanmanızı hızlandırmasının yanında bu vitaminin başka bir yararı daha vardır.

E vitaminini genelde antioksidan sınıfına koysakta, farklı antioksidanların hücrelerin farklı bölgelerinde işlev gördüklerini hatırlamalıyız. E vitamini hücrelerimizin lipit kısımları üzerinde çalışmaktadır ve bu da onu EFA ile uyumlu bir takviye yapmaktadır. Vücudumuzdaki EFA’ların sayısız faydası olsa da oksidatif strese karşı oldukça hassas olabilirler. İşte bu noktada E vitamini devreye girmektedir.  Bu besin maddesi egzersize bağlı stresle baş etmenin yanında hücrelerimizin içindeki EFA’lara karşıda koruyucu bir etki de göstermektedir. Bu tıpkı ev inşa ederken temelini ve üzerine inşa edilen tuğla duvarlarını sağlamlaştırmaya benzetilebilir.

Aklınızda bulundurun: Elzem yağ asitlerinin tüketimini artırmak E vitamini takviyesine olan gereksinimi yükseltebilir.

E vitamini kullanım miktarı: İki farklı dozda toplam 400-800IU almaya çalışın.

Reklam

Dambıl ile Antrenman Yapmanın 7 Artısı

0

Bar yerine dambıl kullanarak kas oranınızı arttırabilirsiniz.

YAZAN: JOSH BRYANT

DAMBIL KULLANMANIN ARTILARI

Dans müziği eşliğinde hafif dambıllarla sağa-sola dönerek yaptığınız o tuhaf antrenmanları “ciddi antrenman” kategorisine almadığınızı biliyoruz. Asıl dambıl hareketleri ise bunlardan çok farklıdır. Ciddi kuvvet ve kas kazançlarına antrenmanlarınıza dambılı ekleyerek ulaşabilirsiniz. Sizin için yazımızda antrenmanlarda bar yerine dambıl kullanmanın yedi artısını sıraladık.

dumbbells-on-floor

STABİLİZASYON VE AKTİVASYON

Bir araştırmada barbell bench press, smith machine bench press ve dumbell bench press sırasında göğüs, triceps ve biceps kaslarının EMG aktiviteleri (elektromiyografi yani sinir ve kaslardan alınan elektriksel sinyallerin yazdırılma işlemi) karşılaştırılmış ve dumbell bench press ve barbell bench press hareketlerinin göğüs ve triceps aktivitesi üzerinde benzer sonuçlar verdiği görülmüştü. Biceps aktivitesi ise dambılla çalışıldığında büyük bir artış gösterdi. Peki, ama neden? Çünkü dambılla çalıştığınızda vücudunuz denge sağlamak için fazladan efor sarf etmektedir. Dolayısıyla bench press hareketinde inanılmaz kaldırışlar gerçekleştiren sporcuların kolları da dambılla çalıştıklarından ötürü hacimlidir. Denge, dambılla çalışmak söz konusu olduğunda bir gerekliliktir ve ayrıca daha fazla kas lifini harekete geçirmektedir.

seated-dumbbell-biceps-curl

DAMBIL, KUVVET DENGESİZLİKLERİNİ GİDERİR

Dambıllar kollarınızı tek taraflı çalıştırmanızı sağlar. Şayet bir kolunuz diğerinden zayıfsa dambıl ile bu dengesizliği giderebilirsiniz.

man-screaming-with-dumbbells

DAMBIL GÜVENLİDİR

Ağır bir squat hareketini yanlış yapmak ya da bench press sırasında yanınızda birisinin olmaması büyük bir tehlike olabilir. Ancak konu dambıllar olunca daha güvendesinizdir.

man-seated-with-heavy-dumbbells

DAMBIL KULLANARAK ANTRENMAN YOĞUNLUKLARINI ARTTIRABİLİRSİNİZ

Dinlen-dur, mekanik ve geleneksel azalan set sistemleri dambıl ile antrenman yapanlar için uygulanması kolay yöntemlerdir. “Rack and run” tekniği (dambıl rafında altı tekrar yapılabilen ağırlıktaki bir dambılla başlanılan ve en sonunda da altıdan daha fazla tekrar çıkartılan bir ağırlığa kadar dinlenmeksizin ağırlıkların iki ya da dört kg indirildiği bir teknik) dambıl antrenmanlarında uygulanabilir özel tekniklerdir. Bar ile tek başına yapılan antrenmanlarda yüksek yoğunluk içeren teknikleri uygulamak zordur ancak dambıllar söz konusu olduğunda yoğunluğunuzu arttırabilirsiniz.

dumbbell-biceps-curl

DAMBIL DAHA İYİ BİR HAREKET ARALIĞI SAĞLAR

Kaslarınızı kuvvetlendirmek ya da kas inşa edici süreci başlatmak için hareket aralığını artırmak en etkili yöntemlerden biridir. Dambıllar, hareket aralığını arttırarak en önemli hacim kazandıran hareketleri daha da zorlaştırabilir.

man-holding-dumbbell_0

DAMBIL HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜDÜR

Barla bench press yaptığınızda kollarınız ve omuzlarınız birleşmiş bir pozisyonda olur ve belli bir dizi hareket aralığı boyunca hareket ederler. Dumbell press ise hareket aralığını yavaşça değiştirmenizi ve omuzlarınızın özgürce hareket edebilmesini sağlar. Dumbbell press hareketi omuzlarınızı dıştan ve içten döndürmenizi sağlar. Dambılları vücudunuzun aşağısına ya da yukarısına taşıdığınızda ise belli kasları harekete geçirip acısız bir şekilde ağırlıkları kaldırabilirsiniz.

close-up-of-arm-holding-dumbbell

DAMBIL SAKATLANMALARA KARŞI KORUR

Kazaların büyük çoğunluğu dambılların sıralandığı raflarda olmaktadır. Bunun nedeni biraz da dikkat dağınıklığıdır. Aslında dambıllar değil insanlar kazalara neden olur. Daha doğal bir hareket aralığı içinde daha özgürce hareket edebilmek uzun dönemde sakatlanma riskinizi azaltacaktır. Dahası dengesizliklerin üzerine gitmek sakatlanma riskinizi oldukça düşürecektir.

Reklam

Verdiğiniz Kiloları Geri Almamanın 4 Yolu

0
verdiginiz-kilolari-geri-almamanin-4-yolu

Kilo vermek için çeşitli yöntemler denedikten ve ideal kilonuza ulaştıktan sonra, aşağıdaki bu hataları yapmazsanız kilo kontrolünü sağlayabilirsiniz. Zayıflama yöntemlerinin yanı sıra, verilen kiloların geri alınmaması için uygulamanız gereken yöntemleri sıraladık.

YAZAN: MITCH CALVERT

calendar_0

İşte Verdiğiniz Kiloları Geri Almamanın 4 Yolu:

1. KİLO VERMEYİ UZUN DÖNEMLİ DÜŞÜNÜN

Kilo verdim, zayıflama hedefime ulaştım ve artık eskiden yapıyor olduklarıma geri dönebilirim diye düşünmemelisiniz. Kısa dönemli diyet programı mantığını bırakmalı ve bu yeni beslenme düzeninizi kalıcı hale getirmelisiniz. Hızlı kilo verme konusunda çabuk sonuç alamayabilirsiniz ancak alacağınız sonuçlar daha sürdürülebilir olacaktır. Çoğu diyet programı hafta 0.5-1 kg kilo vermenin daha iyi bir karar olacağını belirtmektedir.

Yapmanız gereken: Zayıflamak için egzersiz ve sağlıklı beslenme, hayatınızın önemli bir parçası haline gelmeli ve günlük rutininizin vazgeçilmezi olmalı.

Swim_0

2. KİLO VERMEYİ EĞLENCELİ HALE GETİRİN

Severek yapacağınız bir egzersiz çeşidi bulmalısınız. Size tavsiyemiz direnç (ağırlık) antrenmanlarıdır ama diğer egzersiz çeşitleri de olabilir.

Yapmanız gereken: Alışkanlık haline gelmiş bir egzersizle belli bir noktaya gelmişseniz kilo vermek, zevkle yapabileceğiniz bir iş haline gelecektir. Sıkı çalışarak yağlarından kurtulan ama sonra tekrar eski kötü alışkanlıklarına dönen birisinden daha başarılı olmuş olacaksanız.

meal-prep-tupperware

3. YİYECEKLERİNİZİ ÖNCEDEN HAZIRLAYIN

Öğle yemeği olarak hazırlanmış sağlıklı bir yemeğiniz varsa fast food restoranlarına daha az uğrarsınız ya da otomatlarda satılan abur cuburları daha az tüketirsiniz.

Karbonhidrat ve sebzeler ile birlikte tüketebileceğiniz ve dakikalar içinde ihtiyacınız olan tüm besin maddelerini sunabilecek olan etli öğünler hazırlayın. Hafta içinde tüketebileceğiniz bir tencere pirinci, izin günlerinizde hazırlayabilirsiniz. Akşam yemeklerinizi bir sonraki günün öğle yemeği olarak da tüketebilirsiniz.

Yapmanız gereken: Karbonhidrat seçiminizi sebzeler ve bir önceki akşamdan kalan tüketmediğiniz et yemeğiyle birleştirin.

Junk-food

4. TEMEL KURALLARINIZ OLMALI

Zayıflama diyeti söz konusu olduğunda en çok hangi konuda zorlanıyorsunuz? Zayıflamak istiyorum diyorsunuz ama belki de iş yerinde işler yerinde gitmiyor ve sizde kendinizi diyetinizi bozmuş halde buluyorsunuz. Başka bir olasılık da sevdiğiniz diziyi izlerken diyetinizi sabote etme ihtimalinizin olmasıdır.

Zayıf noktanızı bulmalı ve bununla ilgili önlemler almalısınız. Mesela, öğle yemeklerini şirketin yemekhanesinde tüketmek yerine masa başında evde hazırladığınız yemeğinizi yiyebilirsiniz.

Yapmanız gereken: Ucunu kaçırabileceğinizi düşündüğünüz anlarda kesinlikle ödül tarzındaki yiyecekleri tüketmemelisiniz.

Reklam

Squat, Leg Press’ten İyidir!

0

Bacak hareketleri fitness programlarında önemli bir yer edinmektedir. Fitness’a yönelik antrenman yapmıyor iseniz bile bacak kasları ele alındığında hareket seçimi önemlidir. Bu yüzden bacak antrenmanı planlamasında birçok faktöre dikkat etmeniz önemlidir.

Bacak kaslarınızı, özellikle de quadriceps kaslarınızı geliştirmek ve kuvvetlendirmek istiyor, bu arada da kalça kaslarınızı da çalıştırmak istiyorsanız bacak antrenmanı gününde Squat ve Leg Press egzersizleri tam da ihtiyacınız olan egzersizlerdir. Ancak bunlardan yalnız birini uygulamaya yetecek zamanınız varsa seçiminizi Squat’tan yana yapmanızı tavsiye ederiz. Squat egzersizi, doğru uygulandığında inanılmaz sonuçlar almanızı sağlayacak, mükemmel bir harekettir. Squat’ın artılarını sizin için sıraladık.

Squat Daha Çok Kalori Yakar

Leg Press egzersizine kıyasla daha çok kas devreye girer, bu da daha çok enerji harcanması durumuna neden olur. Bu durum nabzın yükselmesiyle beraber daha uzun süre yüksek kalmasına neden olur. Böylece daha çok kalori harcama durumu gerçekleşir. Makine kullanmadan ya da vücut ağırlığı ile yapılabilen birçok egzersizde bu etken vardır. Kısa sürede yüksek kalori harcanması sağlayan egzersizlerde antrenman sonrası kalori harcanması da devam eder.

Daha fazla Kas Grubunu Çalıştırma

Çoğu Leg Press makinesi quadriceps kaslarına odaklanır ve kalça kaslarınızı es geçmektedir. İnsanların %90’ında zaten quadriceps kasları, kalça ve hamstring kaslarından güçlüdür. Bu yüzden sadece quadriceps kaslarınızı çalıştıracağınız hareketlere odaklanmak ön ve arka karşıt kaslar arasındaki dengesizliğin artmasına neden olacaktır ve bu durumda alt sırt ve diz sakatlanmalarına yol açacaktır. Squat egzersizi esnasında tüm vücudunuz çalışır ve hareket anında daha fazla kasınız devreye girer. Böylelikle kuvvet, güç ve kas kazanımları konusunda artılar sağlarsınız.Bu açıdan bakıldığında daha çok kas grubunu, daha aktif bir şekilde çalıştırdığı için Squat önceliğiniz olmalı.

Daha İyi Bir Denge İçin Squat

Leg Press makinesi sizi tek bir pozisyona hapseder ve bu yüzden dengeleyici kaslarınızı çalıştırma gereği hissetmezsiniz. Squat egzersizinde ise abdüktor (uzaklaştırıcı kas), addüktör (yaklaştırıcı kas) ve glute medius kaslarınızı harekete geçirip tüm alt vücut gelişiminize katkıda bulunursunuz ve bu esnada da sakatlanmalara karşıda kendinizi korursunuz.

Bu durum Squat egzersizinde, 3 farklı düzlemde de dengeyi sağlamak kuvvet üretilmesinden kaynaklanır. Çoğu egzersiz makinesi, belli düzlemde yapacağınız hareketlerin kontrolünü sağlar, sizi o açıda yönlendirir ve yardımcı olur. Ağırlıkla ya da vücut ağırlığı ile yaptığınız çoğu egzersizde ise denge kontrolü tamamen sizde olur.

Sağlam Bir Merkez Bölgesi İçin Squat

Lep Press yerine Squat egzersizini yapmak merkez bölgenizi önemli miktarda baskıya maruz bırakmaktadır ve hareket anında vücudunuzu desteklemek için daha fazla efor sarf etmenize neden olur. Çünkü Squat egzersizinde gövde kontrolü tamamen sizdedir. Gövdeyi, baskıya karşı olarak kontrol edebilmemiz için core kasları çalışmaktadır. Bu yüzden stabilizasyonu sağlama amaçlı olarak, karın ve çevresindeki kaslar da aktiftir. Ayrıca sırtın alt kısmındaki kaslar da hareketin kontrolü için çalışmaktadır. Sonuç olarak karın ve merkez bölgesi kaslarınız daha iyi çalıştırılmış olmaktadır.

Reklam

Glutamin Nedir, Nasıl Kullanılır?

0

Glutamin, bağışıklık sisteminizi desteklemekten daha çok şey yapar aslında. Ağır bir antrenman sonrası ya da yoğun antrenman döngünüz sırasında glutaminin sizin için neler yapabileceğini sıraladık.

Daha birkaç yıl öncesine kadar, glutamin, herkesin yere göğe sığdıramadığı en faydalı takviye ürünlerdendi. Tek başına bağışıklık sisteminizi destekleyip ağrıları dindiren ve açlığı erteleyen mucizevi bir çözüm olarak sunulmuştu. Bugünse, takviye ürünlerine şüpheyle yaklaşanların en çok saldırdığı ürün olmuş durumda.

Soru: Sağlıklı ve fiziksel olarak aktif biriyseniz, glutamin almanın gerçekten bir faydası var mı? Cevap sizi şaşırtabilir.

back-workout_3

GLUTAMİNİN VÜCUDUNUZDAKİ ÖNEMİ

Glutamin vücutta en çok bulunan amino asittir. Nitrojen taşınmasından, asit düzenlenmesine ve antioksidan oluşumuna kadar birçok süreçte önemli bir göreve sahip. Glutamin takviyesinin bağışıklık sağlığına faydalı olduğu düşünülüyor çünkü bu sistemler yakıt için glikoz yerine glutamini kullanıyor. Kesin sonuçlar veren araştırmalar sürmekte olsa da, glutamin özellikle ağır antrenman dönemlerinde yarar sağlayabiliyor.

Atletlerin ve kendini vücut geliştirmeye adamış kişilerin neden glutamin almak isteyebileceğini gösteren iki noktayı açıklayalım.

  1. Az karbonhidrat diyetindeyken, glutamin vücudunuzun antrenman sonrası toparlanmasına yardımcı olur

Glutaminin çoğu zaman göz ardı edilen bir özelliği de glikoz üretimi ve yenilenmesiyle olan bağlantısıdır. Glutamin karaciğerde glikoneojenesise yani, yağ gibi karbonhidrat olmayan kaynaklardan glikoz üretilmesine yardımcı oluyor.

Bir araştırmaya göre karbonhidrat içeceğiyle birlikte 8 gram glutamin tüketmek, ağır antrenman sonrası kaslardaki ve karaciğer dokusundaki glikojen yenilenmesini destekler.

Ancak bunun için illa glutaminle birlikte yüksek miktarda karbonhidrat almanıza gerek yok!

Glutamin, glikojen depolanmasını desteklediğinden az karbonhidrat diyetine girenlere iyi bir seçenek olabilir.

Öneri: Antrenman sonrası protein içeceklerinize 8-10 g glutamin ekleyerek toparlanmanızı hızlandırabilir ve bir sonraki antrenmana enerji depolayabilirsiniz.

Shoulder Wide_1

  1. Glutamin, lösinin kas büyütme etkisini uyarmasına yardımcı olur

Glutaminin belki de en ilginç özelliklerinden biri de lösin amino asidiyle olan ilişkisi ve birlikte kas büyümesi üzerine gösterdikleri etki.

Glutaminin tek başına kaslarınızı şişireceğini söyleyemeyiz ama kas büyümesiyle en bağlantılı amino asidimiz lösinle olan işbirliği bize faydalar sağlayabilir. İkisinin işbirliği yeni kas oluşumunun ve mevcut kasın korunmasının desteklenmesi anlamına geliyor. Belki de tam da bu yüzden glutaminin vücudun tümü için sağlıklı olduğu söyleniyor.

Glutamini sadece bir toparlanma reçetesi olarak görmeyin elbette. BCAA ya da whey protein alıyorsanız, glutamin ekleyerek lösinin kas proteini sentezi üzerindeki etkisini arttırabilirsiniz.

Öneri: Glutamini en çok aşırı antrenman yaptığınız ya da kas kaybına uğrama riskiniz olduğu zamanlarda kullanabilirsiniz.

 

Reklam

Toplam Tekrar Antrenmanı: 100 Barfiks

0

Vücudunuzu şekle sokmak için uygulaması kolay bu tekniği deneyin!

Yazan: Josh Bryant

Toplam tekrar metodu kendinize meydan okumanızı sağlayacak bir antrenman yöntemidir. Dahası vücut geliştirme uzmanları bu tür şiddet ve yoğunluk içeren antrenmanlar hakkında çok olumlu şeyler söylemektedirler.

Bu metot belli bir şiddette uygulanacağı için ara vermek gibi bir şansınız yok. Amacınız antrenmanı olabildiğince hızlı bir şekilde bitirmek. İlerledikçe de yoğunluk düzeyiniz  artacaktır. Antrenman sıklığı arttıkça da antrenman şiddetiniz de aynı oranda yükselecektir.

Toplam Tekrar Metodu

Bu metot her hangi bir kuvvet antrenmanı egzersiziyle yapılabilir. Bar, dambıl, kettlebell ya da makine olması fark etmez. Yalnız yazımızda bu metodun vücut ağırlığı antrenmanlarına nasıl uygulayabileceğinizi göstereceğiz.

Belirlenen sayıdaki tekrarlara ulaşmak için seçilen egzersiz az sayıda set ile uygulanmaktadır. Toplam Tekrar Metodunu kullanarak 100 barfiks çekmek için aşağıdaki set/tekrar oranlarına bir göz atın:

Set 1 – 15 tekrar, Set 2 – 12 tekrar, Set 3 – 11 tekrar, Set 4 -10 tekrar, Set 5 – 10 tekrar,

Set 6 – 9 tekrar, Set 7 – 8 tekrar, Set 8 – 7 tekrar, Set 9 – 7 tekrar, Set 10 – 6 tekrar,

Set 11 – 5 tekrar.

Antrenman

1.Her bir seti, tükenmeden bir tekrar önce bitirin.

2.Setler arasında bir dakika dinlenin.

3.Bir sette 10+ tekrar yapıyorsanız fazladan ağırlık ekleyin.

4.Beş adetten daha az tekrar yapıyorsanız direnç oluşturması için bir bant kullanabilirsiniz.

5.Tekrarları tam hareket aralığında uygulayın.

Barfiks 100 tekrar

Belirlenen sayıdaki tekrarlara ulaşmak için en az sayıda set uygulamalısınız. Setler arasında 60 saniye dinlenin.

Yüzme Performansını Arttırmak İsteyenler İçin Güç Antrenmanı

 

Reklam

Şekeri Azaltarak Kalbinizi Koruyabilirsiniz!

0

Ne kadar az şeker tüketirseniz kalbiniz o kadar sağlıklı olur.  Şekerli içeceklere doğal alternatifler seçmek ya da tatlandırıcı kullanmak gibi yöntemlerle fazla şekerden nasıl kurtulacağınızı öğrenin.

Yazan: Linda Sephens

Çikolata, kek ve dondurma, tercih ettiğiniz “tatlılar” listenizde mi? Arada bir yenilen tatlı, dengeli bir diyetin parçası olabilirken (aynı zamanda kaçamak yemeğiniz ya da diyete ara verdiğiniz günlerde de yenebilir), normal kiloda olsanız bile şeker alımınızı makul seviyelerde tutmak genel sağlığınız açısından oldukça faydalıdır. Şeker alımınız sadece bel bölgenizde etkisini göstermez, aynı zamanda kalbinize de etkisi vardır.

American Journal of Nutrition dergisi şeker yüklü bir beslenme düzeni takip edenlerin kiloları fark etmeksizin kardiyovasküler hastalıklardan ölme riskinde bir artış olduğunu söylemektedir. Kalp krizi geçirme riski için aşırı kilolu ya da obez olmanız gerekmiyor. Şeker yönünden zengin bir beslenme düzeni, trigliserit (vücut yağının ana bileşeni) oranlarınızı da yükseltmektedir ve kötü kolesterol olarak da bilinen LDL (düşük yoğunluklu protein) seviyelerinde de artışlara neden olur. Karaciğerleriniz ise damarlarınıza zarar verici yağları kan akımınıza yollar ki bu durum tansiyona ve kalp üzerinde gereksiz baskıya neden olur. Zamanla aterosklerosis (damar sertleşmesi) gelişir ve sert plak parçaları kopup kan akımını bloke ederek kalp krizine ve felce yol açabilir.

Ne Kadar Şeker Almalı?

Genel beslenme düzeniniz içinde şekerin oranı %15 seviyesini geçmemeli. Kadınlar için bu miktar 6 çay kaşığına (100 kalori) denk gelmektedir. Bir çay kaşığında yaklaşık 16 kalori bulunur. Erkeklerde bu oran 9 çay kaşığı olmalıdır ki bu da yaklaşık 150 kalori etmektedir. Bir kutu asitli içecekte 9 çay kaşığı vardır. Kadınların gün aşırı bir kutu asitli içecek tüketmesi diğer kaynaklardan alınan şeker miktarını saymasak bile zaten günlük şeker alımlarını geçmelerine neden olmaktadır. Ürkütücü bir gerçek de şu ki hepimiz günde 20 çay kaşığından fazla şeker tüketiyoruz.

Milk 12-6-13_1

Şeker Alımınızı Nasıl Azaltırsınız?

Tatlandırıcı kullanın

 “Tatlı olmadan yaşayamam” diyenlerdensiniz rafine şeker yerine tatlandırıcı kullanın. Tatlandırıcıların, normal şekerlere göre kalorisi çok daha azdır.

Şekerli içecekleri tamamen kesin ya da sınırlayın

 Asitli içecekleri kesmek için maden sodanızın içine biraz yaban mersini suyu katarak tatlandırın. Suyunuza limon, salatalık ve nane katarak da tat katabilirsiniz.

Çay ve kahveyi tatlandırmayın

Sıcak ya da soğuk böğürtlen çayı doğal olarak tatlıdır. Sabah kahvenizde şeker oranını azaltmak istiyorsanız içine attığınız fazladan şekeri yavaşça kesin ya da az miktarda stevia ile tatlandırın.

Akıllı seçimler yapın

Bitter çikolata tüketerek sağlıklı bir tercih yapabilirsiniz. Kakao oranı %70-85 olan 30 gramlık bitter çikolata 170 kalori ve 7 gram şeker (28 kalori) içermektedir.

Reklam