Fit Hub Blog Sayfa 172

DWAYNE JOHNSON JUMANJI’DE

0

Dwayne Johnson, Jumanji çekimlerinin ilk gününde instagram takipçilerine bir sürpriz yaptı.

Kendisi sosyal medyayı oldukça aktif kullanan biri olarak bilinmektedir. Bu yüzden “Jumanji” setinden yaptığı bu paylaşıma çok şaşırmadık doğrusu.

Jumanji’nin çekimlerine Eylül ayında başlanmıştı. Dwayne Johnson, yapımcı şirketin Jumanji’yi yeniden çekeceğini duyurduğunda “harika ve özel bir paylaşım” yapacağına dair söz vermişti zaten. Gördüğümüz kadarıyla film seti inanılmaz gözükmekte ve Dwayne Johnson bu paylaşımıyla sözünü tuttu diyebiliriz.

Reklam

Veganlar İçin Testosteron Seviyelerini Yükseltmenin Yolları

0

Veganların, yani hiçbir hayvansal gıda (et, süt, süt ürünleri, yumurta, bal vb.) ve ürün (yün, deri, jelatin vb.)  kullanmayanların da testosteron seviyelerini yükseltmeleri, doğru gıda ve takviye seçimleriyle mümkün.

Yazan: Mehmet Edip

Testosteron Nedir?

Testosteron seviyelerinizi neden yükseltmeliyiz ve testosteron seviyeleri nasıl yükseltilir? Düzenli olarak spora giden erkeklerin çoğu, artan testosteron seviyelerinin kendilerine  yağsız kas kütlesi, daha az vücut yağı ve artan kemik yoğunluğu olarak geri dönebileceğini zaten biliyordur. 2007’de yapılan bir araştırmada, HIV+ obez erkeklerde testosteron terapisinin denendiğini söylüyor.

Testosteron Ne İşe Yarar?

Testosteron, her iki cinsiyette de vücut kültesini düzenlemek, vücudun diğer hormonlarıyla görev almak ve cinsel isteği kontrol etmek için üretilen bir hormondur.

Testosteron erkeklerde testislerde üretilir, yağın vücutta dağılmasına ve alyuvar üretilmesini destekler ancak testosteron seviyeleri erkeklerde 30 yaşından itibaren her yıl %1 civarında düşmeye başlar.

Testosteron seviyelerinin artması vücut yapısının gelişmesine, enerji seviyelerinin ve libidonun artmasına ve uyku kalitesinin iyileştirilmesine katkı sağlar. Testosteron seviyelerini yükseltmenin en yaygın yöntemi kırmızı et, yumurta ve balık tüketimini arttırmaktır fakat beslenme düzeniniz bu gıdaları içermiyorsa ne yapabilirsiniz? Peki, vegansanız?

Korkmanıza gerek yok çünkü doğru gıda takviyeleri ve beslenmeyle testosteron seviyelerinizi doğal yoldan arttırmanız mümkün.

Testosteron Hormonunu Destekleyen Takviyeler

B Vitamini  

Testosteron üretimi yüksek derecede vücutta B vitamininin olup olmadığına bağlıdır (B1, B6, B12, niasin ve folik asit). B vitamini daha çok deniz mahsulleri, yumurta, avokado, baklagiller, yapraklı yeşil sebzeler, tam tahıllar ve süt ürünlerinde bulunur. Vitamin B Kompleksin vücuttaki hormonları dengede tuttuğu bilinmektedir.

Çinko

Çinko bakımından zengin gıdalar da testosteron üretiminde etkili unsurlardır ve en çok kırmızı et, baklagiller, kuruyemiş, esmer pirinç, hindi eti, süt ve istiridyede bulunur.

A Vitamini

A vitamini içeren besinler, testosteron seviyelerini canlandırabilir. Ispanak, havuç, elma, ananas ve kırmızıbiber bu konuda destek olabilir. A vitamini, üreme sisteminin sağlıklı işlemesinden ve testislerin testosteron üretme kabiliyetinden sorumludur.  Soya

Testosteron Hormonunu Destekleyen Besinler

Soya: İlk önce, soya hakkındaki büyük bir yanlışı çürütelim. Soya, veganlar tarafından en çok tercih edilen protein kaynağıdır ve soyada östrojen benzeri bileşenler bulunduğu doğrudur. Yaygın olan yanlış ise çok fazla soya tüketiminin testosteron seviyelerinin düşmesine sebep olduğudur. Doktor Jill Hamilton-Reeves ve Doktor Mark Messina tarafından yürütülen bir toplu analize göre “ne soyalı gıdaların ne de izoflavon takviyelerinin erkeklerdeki mevcut testosteron konsantrasyonlarında herhangi bir değişikliğe yol açtığıdır.

Balkabağı çekirdeği, cinsel organları sağlıklı tutan ve daha sağlıklı bir metabolizmayı destekleyen çinkoyla doludur. Ayrıca vücudun daha çok serotonin üretmesine yardımcı olan tritofan içerir (serotonin, hormon seviyelerini dengeler).

Brokoli:  Vücutta biriken yüksek miktardaki östrojen, vücudun yağ bağlamasına ve kas gelişiminin frenlenmesine yol açabilir. Brokolide, östrojen seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olan bileşenler bulunur.

Avokadoda, testosteron üretimini ve kortizolün (stress hormonu) azaltılmasını destekleyen sağlıklı yağlar ve yüksek miktarda B6 vitamini bulunur. Yüksek kolesterol, testosteron üretimini sekteye uğratabilirken avokadodaki yağlar bu tip kolesterolün, yani LDL olarak bilinen düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur.

Chia tohumu, Esansiyel Yağ Asitleri (EFA) yönünden zengin bir besindir ve içerisinde yüksek miktarda Omega-3 bulunur. Chia tohumunda ayrıca metabolizma dostu çinko, potasyum, magnezyum ve demir vardır. Bu besinler hormon üretimine yardımcıdır.

Sarımsak, kortizolü inhibe eden bir gıdadır çünkü kas dokusunun parçalanmasına yardımcı olur. Sarımsak aynı zamanda testosteron seviyelerini geliştirir.

Kuruyemiş: Badem ve ceviz, arjinin gibi amino asitler yönünden çok zengindir. Bu, kan akışı sağlığını destekler. Kuruyemişlerde testosteron seviyelerinin artmasını destekleyen mono doymamış yağlar bulunur.

Muz: Testosteron seviyelerini canlandıran B vitaminleri, bromelain enzimi ve potasyum bakımından zengindir.

SAĞLIK RİSKİ

Bazı kaynaklar, vücutta çok fazla testosteron üretildiği zaman, bunun bir yan etkisi olarak vücutta çok fazla alyuvar üretildiğini ve bunun da kalp hastalıklarına yol açabileceğini iddia etmektedir. Bu durumda yapmamız gereken, dengeli beslenmektir.

Reklam

Tüm Vücut Kettlebell Antrenmanı

0

Padişahların vazgeçilmez antrenman ekipmanı kettlebell (girya) ile hacminizi arttırıp kuvvet ve atletik performansınızı yükseltebilirsiniz.

YAZAN: STEVE COTTER

Hayatınızı spor salonlarında harcamanıza ya da daha hacimli, daha güçlü ve yağ oranı azalmış bir vücuda sahip olmak için spor ekipmanlarına paralar saçmanıza gerek yok aslında. Tüm bunların hepsine evinizde uygulayacağınız iyi planlanmış bir tüm vücut antrenmanıyla ulaşabilirsiniz. Fonksiyonel ve estetik görünümlü kaslar aslında birbirleriyle bağlantılı şeylerdir. Spor salonlarındaki teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin fark etmez, çözüm her zaman en basit olanıdır ve kettlebell ile yapılan bir antrenman programının kazanımlarınızı artıracağından hiçbir şüpheniz olmasın.

Tarihi 18. yüzyıl Rusya’sına kadar giden kettlebell, son yıllarda popülerlik kazanan eski antrenman uygulamalarının öncüsü olmuştur. Son yıllarda özellikle ABD’de kullanımı yaygınlaşmıştır. Burada geçen yöntemlerin, aralarında ABD Donanması, Amerikan futbol takımları San Diego Chargers ve San Francisco 49ers ve aynı zamanda beyzbol liginde yer alan Texas Rangers takımı tarafından da uygulanmakta olduğunu belirtmek isteriz.

Aslında kettlebell çok da havalı bir alet gibi durmuyor-nihayetinde kulpu olan dökme bir demir parçası-ama ağırlığın asimetrik dağılımı (dambılın simetrik dengesinin tam tersine) çoğu sporcunun alışık olmadığı bir kas uyarımı sağlamaktadır.

KETTLEBELL ANTRENMANI HAKKINDA

Buradaki tüm vücut kettlebell programı 6 hafta boyunca haftada dört kez antrenman yapmanızı gerektirmektedir. İlk program Pazartesi ve Perşembe günleri, diğer program ise Salı ve Cuma günleri uygulanmaktadır. Savuruşlar, programın her gününde yapmanız gereken iki hareketten birini oluşturmaktadır. Bu hareketler metabolizmanızı zorlar, büyük oranda bir kas bölgesini çalıştırır ve önemli atletik hareketleri desteklemektedir ki bunlar hip flexion ve extension hareketleridir. Savuruş egzersizleri aynı zamanda kalp atış hızınızı da artıracaktır ve kısa dinlenme süreleri (set aralarında 30-60 saniye) de kalp atışlarınızı sürekli yukarılarda tutacaktır. Gittiğiniz spor salonunda fazla kettlebell seçeneği yoksa bu antrenman için bir çift 15 kiloluk ve bir çiftte 20 kiloluk kettlebell’ler satın almanızı tavsiye ederiz.

Bir diğer egzersiz içinde 25 kiloluk başka bir çift kettlebell setine gereksinim duyacaksınız ama burada dambılları da kullanabilirsiniz. Silkme ve koparma gibi güç egzersizleri her iki seansta da vardır ve bu hareketler tüm vücut kuvveti ve koordinasyonunu inşa etmenize yardımcı olacaklardır. Bunlar kolay yapılan hareketler değillerdir ve teknik kadar kuvvet de gerektiren egzersizlerdir.

Aşağıda tüm vücut kettlebel programını adım adım paylaşıyoruz. Overhead squat, one-leg squat, Turkish get-up, windmill ve farmer’s hold gibi yavaş yapılan hareketler kaslarınızın baskı altında kaldığı süreyi uzatmaktadır. Böylece seansları tamamlamak 30-40 saniyenizi alsa bile kas büyümesini tetikleyecek yeterli derece de uyarım sağlamış olacaksınız. Karın kaslarınız için ayrı bir hareket yok ama bu programda merkez bölgenizi çalıştıracak yeterli ölçüde hareket mevcuttur. Buna merkez bölgenizdeki yağlarınızdan kurtulmanızı sağlayacak zorlayıcı bir kardiyo unsuru da dahildir.

PAZARTESİ & ÇARŞAMBA

EGZERSİZ 1

KETTLEBELL SWING

1 set / 15 tekrar / 30 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 2

ONE-ARM KETTLEBELL SWING

1 set / 10 tekrar (her bir kol için) / 30 saniye dinlenme (her iki kol arasında)

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 3

ONE-ARM KETTLEBELL CLEAN

1 set / 10 tekrar (her bir kol için) / 60 saniye (her iki kolu çalıştırdıktan sonra)

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 4

KETTLEBELL PUSH PRESS

1 set / 10 tekrar (her bir kol için) / 60 saniye dinlenme

20 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 5

ONE-ARM KETTLEBELL BOTTOMS-UP CLEAN

2 set / 5 tekrar (her bir kol için) / 30 saniye dinlenme

20 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 6

ONE-ARM KETTLEBELL WINDMILL

2 set / 5 tekrar (her bir kol için) / 30 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 7

KETTLEBELL FRONT SQUAT

3 set / 10 tekrar / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk 2 kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 8

KETTLEBELL HAND-TO-HAND SWING

1 set / 50 tekrar / dinlenme yok

20 kiloluk kettlebell kullanın.

 Kettlebell-Ripped-rotator_7

SALI & ÇARŞAMBA

EGZERSİZ 1

KETTLEBELL HAND-TO-HAND SWING

1 set / 30 tekrar / dinlenme yok

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 2        

KETTLEBELL TURKISH GET-UP

2 set / 5 tekrar (her bir taraf için) / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 3

KETTLEBELL DOUBLE CLEAN

2 set / 10 tekrar / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 4

KETTLEBELL DOUBLE CLEAN

2 set / 10 tekrar / 60 saniye dinlenme

20 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 5

KETTLEBELL ALTERNATING PRESS

2 set / 10 tekrar (her bir kol için) / 60 saniye

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 6

KETTLEBELL ALTERNATING PRESS

2 set / 5 tekrar / 60 saniye dinlenme

20 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 7

KETTLEBELL OVERHEAD SQUAT

3 set / 10 tekrar / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 8

KETTLEBELL SNATCH

1 set / 10 tekrar (her bir kol için) / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 9

KETTLEBELL SNATCH

3 set / 10 tekrar (her bir kol için) / 60 saniye dinlenme

20 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 10

KETTLEBELL SNATCH

1 set / 25 tekrar (her bir kol için) / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 11

KETTLEBELL ONE-LEG DEADLIFT

2 set / 5 tekrar (her bir bacak için) / 60 saniye dinlenme

15 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 12

KETTLEBELL ONE-LEG DEADLIFT

2 set / 5 tekrar (her bir bacak için) / 60 saniye

20 kiloluk kettlebell kullanın.

EGZERSİZ 13

KETTLBELL FARMER’S HOLD

2 set / 60 saniye süresince / 60 saniye dinlenme

25 kiloluk kettlebell kullanın.

Reklam

VERHOEVEN BAŞARISININ ALTINDAKİ SIR!

0

Verhoeven’in motivasyon kaynağını ve dünya kikboks şampiyonu olmanın beraberinde getirdiği zorlukları yazımızda okuyabilirsiniz.

Rico Verhoeven ağır sıklet bir kikboksçu olabilir ama görünüşü tıpkı bir vücut geliştirme sporcusu gibi. 196 cm uzunluğunda ve 118 kg olan Verhoeven’in oldukça yapılı bir vücudu var ve bu vücut “Kikboks Kralının” fitness tutkusunun bir eseri.

27 yaşındaki sporcu GLORY kickboks ağır sıklet şampiyonu, ki becerilerini, kalıbını ve fitness seviyesini göz önüne alırsak buna şaşırmamak gerek.

“Kondisyon ve dayanıklılık konusunda her hangi bir kayıp görürsem bunun anlamı aslında kendimden bir şeyler kaybettiğimdir. Bunları korumak için aslında bir antrenöre de ihtiyacınız yoktur, bunun içinizden gelmesi gerek. 5 km koşmak zorundaysanız bunun tamamını koşmak zorundasınızdır,” diyor Verhoeven.

Verhoeven spora 5 yaşındayken karate ile başladığını söylüyor ve küçük yaştan berri hem kendisini hem de kondisyonunu artırmak konusunda tutkulu olduğun belirtiyor. Onu başarıya taşıyan aslında bu sağlam disiplin anlayışı.

“Karşılaşmalarım konusunda çok takıntılıyım-iyi değil, mükemmel olmak zorundalar… Sanırım ben ve diğer ağır sıklet sporcular arasındaki en büyük fark da bu: Asla rahatına düşkün biri olmadım. Hiçbir zaman. Hayatımın en büyük düşünü elde ettiğimde 24 yaşımdaydım ve dünya ağır sıklet şampiyonu oldum. Şimdi sırada ne var demiştim. Kendime başarılarıma odaklanmam, şampiyon kalmam ve insanlara kendimi göstermem gerektiği konusunda hatırlatmalarda bulunuyordum.”

Antrenmanları belli günlerde yaptığı sabah koşuları ve spor salonunda aralıklı çalışmalardan oluşmaktadır. Amacı kalp atışlarının tıpkı karşılaşmadaki gibi olmasını sağlamak. İlk antrenman seansında çeviklik merdiveni ve kum torbasıyla çalışıyor. Sonrasında ise ağırlıkların altına giriyor ve güç antrenmanları uyguluyor.

“Her bir kas grubunu iki egzersiz ile çalıştırıyorum ve amacım gücümü, patlayıcı kuvvetimi ve dayanıklılığımı artırmak. Bir egzersizi gücümü geliştirmek için uygularım, sonra dayanıklılığımı geliştirmek için düşük ağırlıklı yüksek tekrarlar yaparım. Serbest ağırlıklar kullanır ve temel hareketleri uygularım. Squat, deadlift ve fly hareketleri gibi. Asla antrenmanlarımda makine kullanmam.”

Verhoeven, 9 Eylül Cuma günü Brezilyalı sporcu Anderson Silva ile karşılaşmış ve GLORY 33 NEW JERSEY’de ağır sıklet şampiyonluk ünvanını korumuştu.

Reklam

METABOLİZMAYI HIZLANDIRAN BAHARATLAR

0

Kas dostu öğünlerinizi lezzetlendirecek olan bu baharatlarla metabolizmanızı hızlandırın.

YAZAN: Charlotte Martin

MUHTEŞEM BEŞLİ

Terden sırılsıklam olduğunuz antrenmanlar ve doğru beslenmek metabolizmanızı hızlandıracaktır. Bunun yanında kas inşa edici yemeklerinize biraz baharat serpiştirmek ise metabolizmanıza ihtiyacı olan desteği sağlar. Yemeklerinizi baharatlarla tatlandırmak hızlı bir metabolizmaya giden kestirme bir yol değildir ama araştırmalar baharatları beslenme düzeninize dahil etmenin kalori ve yağ yakma potansiyelinizin artmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir. Yazımızdaki bu beş adet baharatla sadece yemeklerinizin tadını değil aynı zamanda vücudunuzu da değiştirebilirsiniz.

KIRMIZI ACI BİBER

2cayenne-pepper_0

Kırmızı acı biber içeriğindeki kapsaisinden dolayı metabolizmanızı oldukça hızlandırabilir. Kırmızı acı biberdeki kapsaisin bibere acı tadını veren maddedir. Bu madde oldukça iyi tanınmaktadır ve termojenik etkileri üzerinde uzun çalışmalar yapılmıştır. Kapsaisin vücut ısısını yükseltip metabolik hızınızı artırır. Araştırmalara göre kapsaisinden kaynaklanan bu termojenez etki metabolizmanızı yüzde 5 oranında artırabilir ve bu artış yemek yediğinizden sonra birkaç saat içinde de yükselmektedir. Kapsaisin aynı zamanda yağ yakımını yüzde 16 oranında artırabildiği ve vücudun yağ yakmasını sağladığı görülmüştür.

Öneri: Balığınızı kırmızı acı biber ile tatlandırarak lezzetlendirebilirsiniz. Ayrıca kavrulmuş fındığınıza da kırmızı acı biber katarak protein dolu bir ara öğün tüketebilirsiniz.

ZENCEFİL3ginger-root

Zencefil bitkisi şekerlemelerde, gazozlarda, manav reyonunda ve baharatlıklarda kurutulmuş olarak birçok şekilde bulunabilir. Keskin bir tadı olan bu bitki, sayısız farmakolojik özellikli bir antioksidan olduğundan ötürü çoğunlukla mide bulantısı ve sindirim sorunlarını azaltmak için kullanılmaktadır. Metabolizma hızlandırıcı olarak kullanımı gingerol adındaki maddeden gelmektedir. Gingerol maddesi kapsaisin ile benzer bir maddedir. Aşırı kilolu erkekler üzerinde yapılan son bir araştırma zencefil tüketiminin termojenezi, yani vücut içerisinde besinler metabolize edilirken oluşan vücut ısısını artırdığını göstermiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan diğer çalışmalar da beslenme düzeninize zencefili dahil etmenin metabolizmayı artırdığını, yağ sindirimini ve emilimini yükselttiğini göstermektedir.

Öneri: Kaynayan suya zencefil ya da sıcak suya zencefil tozu ekleyebilirsiniz. Marinatlarınıza da zencefil tozu ekleyerek etlerinizi lezzetlendirebilirsiniz.

ZERDEÇAL4turmeric_1

Zerdeçal, zencefilin botanik bir akrabasıdır ve genelde köri tozunda kullanılır. Hint mutfağında da yaygın bir içeriktir. Kurkumin bu altın sarısı baharatın aktif ana bileşenidir. Kurkumin bileşeni kalp hastalıkları, kanser, depresyon ve yaşa bağlı nörodejeneratif hastalıklarla mücadele de ve/veya korunmada yardımcı olabilecek güçlü antioksidan ve iltihap sökücü özellikler barındırmaktadır. Halen hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalara göre kurkumin tüketiminden kaynaklanan metabolizmayı destekleyici ve kilo verdirici etkileri, zerdeçalı ümit verici bir baharat yapmaktadır. Bir araştırma kurkuminin düzenli kullanımının direkt olarak insülin ve leptin direnç seviyelerini azaltarak kilo alımını ve toplam vücut yağını azaltabileceğini belirtmektedir.

Öneri: Zerdeçal tozunu çorbaya ya da pilavınıza ekleyebilirsiniz. Aynı zamanda közlenmiş sebzelerinize katabilir ya da zerdeçal kökünü metabolizma destekleyici bir karışım elde etmek için smoothie karışımınıza ekleyebilirsiniz.

TARÇIN1spices-lean-holidays

Çoğu mutfakta bulunan bu baharat, damak zevkinizi artırmak amacıyla sadece kurabiyelerinizin üzerine serpiştirmekten daha geniş bir kullanım alanı vardır. Tarçın, tip 2 diyabeti olan kişilerin glikoz, trigliserit, “kötü” kolesterol ve toplam kolesterol seviyelerini düşürmede ve aynı zamanda tansiyonlarını düzenlemede yardımcı olabileceği için son zamanlarda araştırmacıların ilgisini çekmekteydi. Tarçının bu etkileri glikozun hücrelere iletilmesine yardımcı olarak insülinin çalışma şeklini taklit etmesi ve geliştirmesi yeteneğinden kaynaklanmaktadır. Bu da tarçının metabolizmanız üzerindeki etkisini açıklamaktadır, yani vücudunuzun şekeri daha etkili bir şekilde işlemesine yardımcı olup yağ olarak depolanmasını azaltmaktadır.

Öneri: Tarçını patlamış mısırınıza (yağda değil sıcak hava ile yapılan), elma dilimlerinize ya da süzme yoğurdunuza ekleyin. Başka bir seçenekte metabolizmanızı hızlandıracak sıcak bir çikolata içinde kırmızı acı biberle birlikte tüketmektir.

KİMYON

5cumin

Kimyon dünya çapında yaygın olan bir baharattır. Burada bahsettiğimiz diğer baharatlar kadar metabolizma destekleyici etkileri üzerinde geniş araştırmalar yapılmamış olsa da, aşırı kilolu kadınlar hakkında yapılan son bir araştırma günlük kimyon alımının açlık kolesterol, trigliserit ve “kötü” kolesterolün kandaki düzeylerini düşürdüğünü ve “iyi” kolesterol olarak bilinen HDL’yi yükselttiğini göstermiştir. Araştırmada kilo, vücut kitle endeksi, bel çevresi ve yağ dokusunun da önemli derecede düşüş gösterdiği gözlemlenmişti. Bunun nedeni kimyonun bitki sterolleri denilen bitki bileşikleri içermesiydi ki bunların vücuttaki kolesterol emilimini engellediği bilinmektedir. Araştırmacılar kimyonun aynı zamanda tıpkı acı baharatların yaptığı gibi metabolik hızda geçici bir artış oluşturarak vücut ağırlığınızı düşürebileceğini söylemektedir.

Öneri: Kimyonu köri, çorba ya da baharat karışımlarında kullanabilirsiniz.

 

 

Reklam

Antrenman Öncesi Ne Yemeli Diye Düşünenlere Ufak Ama Etkili Fikirler

0

Zor bir antrenman öncesi nasıl beslendiğiniz oldukça önemli bir konudur çünkü antrenman öncesi beslenmesinin antrenman performansınızı ve kuvvetinizi etkileyebileceğini işin uzmanları belirtmektedirler.

Antrenman Öncesi Yakıt Depolarınızı Doldurun

Aslında kendinize bakan birisiniz. Kötü yiyecekler yemiyor, bacak antrenmanlarına gereken önemi veriyor ve her zaman sıkı çalışıyorsunuz. Ancak vücudunuzun mükemmel bir şekilde işlemesini istiyorsanız yediklerinize dikkat etmelisiniz. Buna antrenman öncesi yedikleriniz de dâhildir.

Antrenman öncesi beslenmemek kan şekerinizin düşmesine neden olur ki bu da bayılma hissine ve yorgunluğa yol açmaktadır. “Antrenman öncesi bir şeyler yemezsem antrenmanımdan verim alamıyorum,” diyor diyetisyen Manuel Villacorta ve sözlerine devam ediyor, “Doğru bir şekilde beslenirseniz daha iyi bir antrenman çıkarırsınız.”

Yulaf

1bulk_up_oats

Yulaf, lif yönünden zengin bir besindir. Karbonhidratı yavaşça kan akımınıza iletir. Yavaşça salınan bu karbonhidratlar, antrenman sırasında size düzenli bir enerji sağlar. Yulaf, B vitamini yönünden de zengindir. B vitamini karbonhidratların enerjiye çevrilmesine yardımcı olmaktadır. Antrenmandan 30 dakika önce bir kâse yulaf ezmesi tüketebilirsiniz.

Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu
Piyasadaki En İyi 5 Karnitin
Piyasadaki En İyi 5 Kreatin
Piyasadaki En İyi 5 Arjinin
Piyasadaki En İyi 5 BCAA

Tam Tahıllı Ekmek

2whole-grain-bread_0

Bir dilim tam tahıllı ekmek iyi bir karbonhidrat kaynağıdır. Üzerine reçel ya da bal sürebilir ya da yüksek kaliteli bir protein kaynağı olan haşlanmış yumurtayı tam tahıllı ekmeğinizin üzerine dilimleyebilirsiniz. Öğlen vaktinde spor salonuna uğruyorsanız 45 dakika öncesinde ekmeğinizi tüketebilirsiniz. Üzerine birkaç dilim hindi koyabilirsiniz. Günün bu anında yaklaşık 30 gram karbonhidrat ve 15-20 gram protein tüketmelisiniz.

Meyve ve Yoğurt

3flavored-yogurt

Meyveler karbonhidrat yönünden zengindir. Süzme yoğurt ise protein deposudur. İnsanlar antrenman öncesi genelde karbonhidrat zengini meyve ve diğer besinleri tüketmemeyi seçmektedirler ama protein antrenman esnasında uzun süreli enerji sağlamaktadır. Meyveden gelen karbonhidratlar hızlıca enerjiye dönüşür ve protein, kas hasarını önlemek için sonra kullanılmaktadır. Her gün meyve ve süzme yoğurt yiyerek güne başlayabilirsiniz.

Antrenman Öncesi Yememeniz Gerekenler

Junk-food

Antrenman öncesi yağlı yiyecekleri tüketmemelisiniz çünkü yağ midenizden oldukça yavaş bir şekilde ayrılır. Bunun anlamı kendinizi tok ve ağır hissedersiniz. Karbonhidratlar iyi olsa da karbonhidrat ihtiyacınızı şeker ya da şekerlemelerden almamalısınız. Bunlar kan şekeri seviyelerinizi hızlıca yükseltir ve düşürürler. Antrenmandan önce çok besin tüketmemeye de çalışın. Tavsiyelerimizi bir ana öğün olarak değil hafif bir ara öğün olarak değerlendirin. Çok besin tüketmek sindirim problemlerine, ağırlığa, mide bulantısına ve kusmaya neden olabilir.

Reklam

BU ADAMIN NABZI YOK!

0

Andrew Jones tüm bahanelerinizi çöpe atmanızı sağlayan bir fitness sevdalısı.

26 yaşındaki Andrew Jones, antrenman rutinlerimizden kaçmak için bahaneler üretmemizi imkânsızlaştıran bir fitness modeli ve vücut geliştirmeye gönül vermiş birisi.

Jones yapay bir kalple yaşamasına rağmen spor salonuna uğramayı hiç aksatmıyor. Üzerindeki pil ve bilgisayarı görmeseniz spor salonundaki diğer insanlardan hiçbir farkı olmadığını düşünürdünüz.

Jones’a 2012 yılında kardiyomiyopati (kalbin vücudu kanla beslemesini zorlaştıran ve kalp yetmezliğine neden olan bir rahatsızlık) teşhisi konmuştu. Dört ay yoğun bakımda kalmış ve yapay kalp olarak değerlendirilen LVAD (sol karıncık destek aygıtı) takılmış birisi. Uygun kalp bulunana kadar bu aygıtla yaşamını dürdürmek zorunda.

Her zaman pillerini doldurmalı ve tıpkı cep telefonunu prizde şarj ettiği gibi kendini de geceleri şarj etmeli. Bu kadar zor bir hayata rağmen spor salonuna düzenli uğrayan birisi Jones.

Teknik anlamda Jones’un bir nabzı yok ve neşeli bir şekilde kendisinin en fit zombi olduğunu söylüyor. Hayata oldukça olumlu bakan birisi ve yapay kalbinin kendisini kısıtlamasına izin vermiyor. Sevdiği şeyleri yapmaya devam ediyor ve bunları terk edecek gibi de görünmüyor.

Vücudundaki yaraların (bunları güzel buluyor) kendi hikâyesini anlattığını ve bundan gurur duyduğu söylüyor. Jones aynı zamanda organ bağışı hakkında farkındalığı artırmaya çalışan Hearts At Large adındaki vakfında kurucusu.

 

Reklam

Protein Hakkında Yanlış Biliyor Olabileceğiniz 9 Önemli Bilgi

0

Protein hakkında ortalıkta o kadar çok şey dolaşıyor ki çoğu sporcu bile gerçek mi değil mi diye sormadan edemiyor.  Spor yapanların en favori besini olan protein hakkında söylenen dedikoduları bir bir temizliyoruz.

Her Protein Aynıdır

Bu besin tarihindeki yapılan en kötü genelleme. Moleküler seviyede binlerce çeşit proteinin var olduğunu bilmenizi isteriz ve görünen o ki proteinle ilgili her söylentinin iki tarafı bulunmakta: izole proteine karşı konsantre protein, hızlı salınıma karşı uzun süreli bir salınım ya da whey mi kazein mi?

Proteinin vücut tarafından emilme oranıyla kastedilen aslında proteinin sindirilme hızıdır. Whey gibi vücuda hızlı bir şekilde salınan proteinler, kaslarınıza daha çabuk ulaşır ve kaslarınızın proteine ihtiyacı olduğu antrenman sonrası ve antrenman sırası kullanım için uygundur. Kazein gibi uzun süreli bir salınım süresi olan proteinler ise daha yavaş bir emilme hızına sahiptir ve bu yüzden geceleri içilmesi tavsiye edilmektedir. Peki, bunlardan hangisini kullanmalı? Her ikisini de!

Birden fazla protein tozu almak size göre değilse bunun yerine iyi bir whey-kazein dengesi sağlayan ve aynı zamanda proteinden gelen kalori miktarı yüksek olan ürünleri seçin.

Çok Protein Tüketimi Böbreklere Zarar Verir

Doğrusu: Bunu da kim çıkardı? Diyalize girmiyorsanız ya da her gün 1 kiloya yakın protein tozu almıyorsanız böbreklerle alakalı bir sorun yaşamazsınız.

Proteini Pişirmek Besin Değerlerini Yok Eder

Toz olduğundan dolayı proteini pişirmezsiniz ve konuyu daha anlaşılır kılmak için biftekten örnek vermek istedik. Diyelim ki bifteğinizi çiğ yediniz. Böyle yapmanız protein miktarını değiştirmez. Çiğ biftek size, E. Coli bakterisine yakalanma tehlikesini arttırmaktan başka bir şey sağlamaz.

Yani protein tozunuzla proteinli kurabiyeler ya da kek yapmak istiyorsanız protein içeceğinizdeki miktar kadar protein alımı gerçekleştireceğinizden şüpheniz olmasın.

Protein Diyeti Kilo Vermenizi Garanti Eder

Vücudunuz tarafından kullanılmadığında fazla protein, glikoza çevrilecek moleküler alt maddelere dönüştürülür, tıpkı karbonhidratlar gibi. Aktif bir hayatınız yoksa bu proteinler aynı yerde yani göbeğinizde birikir.

Whey ve Kazein Proteinleri Kadınları Kaslı Yapar

Sizi kaslandıracak olan sadece SİZ’siniz ve bu, her hafta birkaç protein içeceği içmekle olacak olan kolay bir iş değildir. Soya ile östrojenin bağlantısı hakkında söylenenlerin bazı haklı yönleri var ama biraz whey tüketiminden kadınların geniş omuzlara sahip olacağı bilgisi doğru değildir.

Dayanıklılık Atletlerinin Protein Tozuna İhtiyacı Yoktur

Bu tıpkı kuşların suya ihtiyacı yoktur bilgisine benziyor. Yavaş kasılan kasların da proteine ihtiyacı vardır. Vücudumuzda sudan sonraki en çok yer alan madde proteindir ve ülkemizde yeterince protein alımının yapılmadığını söyleyebiliriz. Antrenman yapan biri olmasanız da her gün bir protein içeceği almanız faydalı olabilir.

Protein Gaz Yapar

Çoğu protein tozları süt ürünlerinden elde edilir (whey, kazein, süt izolatı) ve gaz konusunda bazı insanlar için bir sorun oluşturabilirler. Siz de tüm gün boyunca protein içeceği içerseniz bu tıpkı günde bir teneke sütü midenize devirmişsiniz gibi bir etki yapar. Ancak diyetinizi karbonhidratlar, yağlar ve sebzelerle dengelerseniz protein içeceğinizi tükettikten sonra bir sorun yaşamazsınız. 

Vücudunuz Bir Seferde 30 Gramdan Fazla Proteini Sindiremez

Vücudumuz bir öğünde sadece 30 gram proteini kullanabilseydi bugün burada olabileceğimizi düşünüyor muydunuz? İşin aslı şu ki protein alımı arttıkça onu sindirmek ve kullanmak biraz daha uzun sürmektedir. Kazein ve izolat arasındaki farkı hatırlayın. Standart bir öğünün sindirimi 5 saatten fazla sürdüğünü ve kan akışınıza hâlâ amino asitlerin salındığını ve kaslarınız tarafından emildiklerini hatırlatmak isteriz.

Protein Çocuklarınız İçin Zararlıdır

Çocukların da proteine ihtiyacı vardır. Çalışmalar asıl tehlikenin şeker ve yağdan kaynaklandığını göstermektedir. Çocuklar bebeklik evresinden (ilk 18 ay) çıktıktan sonra hızlı büyürler ve yeni kas dokuları geliştirirler. Bu evrede daha fazla proteine ihtiyaçları olur çünkü metabolizmaları hayatlarının sonraki dönemlerinde olmayacak kadar hızlı çalışmaktadır. Proteinle alakalı uyarılar günümüzün besin anlayışıyla bağdaşmayan eskilerin yanlış bilgileridir.

Gözü Kapalı Alabileceğiniz Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu

Reklam

Antrenman Sonrası Duş Almak İçin Beklemek Gerekir mi?

0

Antrenman sonrası duş almak, bilinenin aksine doğru olmayabilir.

Yazan: Dr. Josh Axe

Sıkı çalışıyor, terliyor ve sonra hemen duşun altına giriyorsunuz değil mi? Sıkı bir antrenman sonrası duş almak mantıklı bir şey gibi duruyor ama her gün duş almak cildinizin dış koruyucu katmanına zarar verir ve cildinizdeki bakteriler tarafından sağlanan mükemmel dengeyi bozar. Aslında egzama ve sedef hastalığı gibi birçok cilt rahatsızlığı vücut içerisindeki ve cildimizdeki “iyi bakteri” azlığından kaynaklanan özbağışıklık rahatsızlıklardır.

Mantar hastalığı ya da MRSA gibi spor salonunda bulunabilen tehditler varken antrenman sonrası duş almamak gerçekten sağlıklı mı? Buna cevabımız birkaç ipucunu da eklersek genellikle “evet”tir ama önce isterseniz antrenman sonrası duş almayı neden bazen terk etmeyi düşünmeniz gerektiğini açıklayalım.

Antrenmandan Hemen Sonra Neden Duş Almamalısınız?

Aşırı temizlik ve gereğinden fazla duş almak bizi sağlıklı tutan önemli bakterileri yok etmektedir. Nitrosomonas eutropha (amonyak oksitleyici bir bakteri) bir zamanlar cildimizde bulunurdu ama sonra onu yok etmeye başladık. Bilim insanları bu bakterinin terimizdeki amonyakla beslenip onu nitrit ve nitrik okside çevirerek bizi temiz tutup taze kokmamızı sağladığına, bağışıklık sistemimizi desteklediğine ve iltihaplanmaları yatıştırdığına inanıyorlar. Modern insan da artık bu bakteri bulunmazken bilim insanları bunları Amazon Yerlileri üzerinde bulmuşlardır. Amerika’da bazı sabun üreticileri yararlı, probiyotik mikroorganizmaları ürünlerine dahil etmeye başladılar bile.

Cildinizin bakteri dengesini kontrol altında tutmak adına antrenman sonrası duş alımınızı azaltmak için bazı önerilerimize bir göz atın.

Duş Alımınızı Azaltmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Koşu ve hafif bir kardiyo sonrası: Size tavsiyemiz, sadece ağır antrenmanlar yaptığınız günlerde duş alarak cildinizin bakteri dengesini yeniden sağlayın. Hafifi bir koşu, duş almanızı gerektirmez.

Evde antrenman yaptıktan sonra: Çok kirlenmediğiniz müddetçe her defasında duş almamaya bakın. Sadece suyun terinizi temizlediği sabunsuz ve şampuansız duşları da tercih edebilirsiniz. Her gün antrenman yapmıyorsanız gün aşırı duş almak daha uygundur.

Spor salonu sonrası: Spor salonunda antrenman yapmak antrenman sonrası duş almayı zorunlu kılar ama belki de her defasında buna ihtiyacınız olmayabilir. Koşu bandı gibi kardiyo ekipmanlarını kullanıyorsanız sadece ellerinizi yıkamanız gerekmektedir. Diğer ekipmanlara gelince enfeksiyon riskinizi, o makineleri kullanmadan önce üzerlerini silerek azaltabilirsiniz. Bir havlu kullanarak da cildinizin makine yüzeyine değmesine mani olabilirsiniz.

Sabun Üzerine Bilmeniz Gerekenler Var!

Ne kadar sıklıkla banyo yaptığınız önemli değildir, her zaman anti bakteriyel sabunlardan kaçınmanız gerekmektedir. Anti bakteriyel sabunların başlıca içeriği olan triklosan, sağlıksız hormon değişikliklerine neden olur ki buna spermler de dâhildir. 2014 yılında EMBO Reports’ta yayınlanan bir çalışma triklosanın spermdeki kalsiyum seviyesini arttırdığını ve onların hareket davranışlarını ve kalitelerini düşürdüğünü bulmuştur.

Anti bakteriyel sabunlar ne güvenlirdir ne de etkilidirler. Sıradan kokusuz kastil sabunlar etkili bir şekilde zararlı organizmaları yok etmektedirler. Ancak amacınız daha iyi bir bakteri dengesi ise probiyotik sabunlardan kullanabilirsiniz.

Reklam

NİJAT RAHİMOV 77 KİLODA YENİ DÜNYA REKORUNUN SAHİBİ

0

Silkme de 77 KG klasmanında yeni dünya rekorunun sahibi olan Kazak sporcu altın madalyayı kazanarak herkesi şaşırtmıştı.

Kazakistan’dan Nijat Rahimov Rio Olimpiyatlarında silkme de dünya rekorunu kırarak altın madalyanın sahibi olmuştu. Rahimov, 77 kiloda altın madalya almasına kesin gözüyle bakılan tahtın sahibi şampiyon Çinli sporcu Lyu Xiaojun’u yenerek bu başarıyı elde etti. Rahimov ikinci silkme denemesinde ağırlığını artırarak toplam da 214 kg kaldırmıştı. Rahimov’un kaldırdığı toplam ağırlık 379 kiloya ulaşmıştı ve 22 yaşındaki sporcu rakibi Lyu’dan daha hafif olduğu için birincilik kürsüsünde yerini almıştı.

15 yıl önce kırılan dünya rekoru 207 kiloydu. Kazak sporcu altın madalyayı almaya hak kazanırken, Çinli sporcu gümüş madalyayla yetinmek zorunda kalmıştı.

 

 

Reklam