Fit Hub Blog Sayfa 145

Karnınız Açken 1 Kaşık Zeytinyağı İçmenin Faydalarını Biliyor musunuz?

0

Zeytinyağı içeriğindeki zengin makro besinler, sağlıklı yağ oranı ve vitaminler ile sağlığınız için oldukça değerli bir besin.

1 yemek kaşığı zeytinyağını boş karnınıza içtiğinizde vücudunuzda oluşacak harika etkilerden bir liste sunuyoruz size. Sondaki ufak bonus da tüm kadınların ilgisini çekecek!

9.Bağırsaklarınızı İyileştirir

Zeytinyağı kolon hücrelerinizi kanserden koruyabilir. Ayrıca bağırsağınızı genişletir ve kabızlık problemine engel olur.

8.Cilt, Saç, Tırnak ve Kemik Sağlığınızda Etkilidir

Tırnak ve saçlarınızın güçlenmesine yardımcı olan zeytinyağı, cildinizi de nemlendirir. Saç ve cilt maskesi gibi de kullanabileceğiniz zeytinyağını içerek kullanmanızı tavsiye ederiz.

7.Karaciğerinizi Temizler

Karaciğeriniz vücudunuzun tüm temizliği ile ilgilenirken zeytinyağı ile karaciğerinize detox yapabiliriz! En iyi etki için 2 yemek kaşığı zeytinyağı ile 1/3 oranında limonu bir kapta karıştırıp tüketebilirsiniz.

6.Kilo Vermenize Destektir

Zeytinyağı sağlıklı yağ asitlerine sahiptir. Bu makro besinler size daha çok tokluk hissi verir. Tereyağı ya da işlenmiş yağlar yerine zeytinyağını tercih edin!

5.Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

Yağ asitleri bağışıklık sisteminiz için de gereklidir.

4.Kalp Sağlığını Destekler

Kötü kolesterolün kontrolüne yardımcı olur.

3.Ödem Söktürür

İbuprofen gibi bir etkiye sahip olan zeytinyağının 3.4 yemek kaşığı, doğal bir ödem söktürücü görevi görür.

2.Kan Şekeri Değerlerinizi Kontrol Eder

Kan şekeri ve kötü koleterolü düşüren zeytinyağı kardiyovasküler sağlığınız ve diyabet için önemlidir.

1.Beyni Korur

Alzheimer, mental sağlık, hafıza ve depresyon risklerinin azalmasına yardımcı olur.

BONUS:

Göğüslerinizin daha sıkı ve büyük olmasını istiyorsanız zeytinyağı denenmeye değer bir seçenek! Zeytinyağı ile dışarıdan içeriye doğru göğüslerinize 10-15 dakika kadar masaj yapın. Her gün yaptığınız takdirde 30 gün içerisinde etkisini görebilirsiniz.

 

Kaynak: Brightside
Reklam

Antrenman Programınızı Değiştirme Zamanının Geldiğinin 6 Kanıtı

0

Amacınız kas yapmak da olabilir, güç de olabilir, dayanıklılık da olabilir. Tek bir gerçek var ki, o da düzgün bir antrenman programının gelişimin anahtarı olduğu.

Ancak aynı programı sürekli olarak yapmak bir noktadan sonra gelişimi yavaşlatabilir. Bu durumda yapmanız gereken değişiklikleri gözden geçirmeniz gerekebilir.

Antrenman programı seviyenize göre dengeli bir yapıda olmalıdır. Ne çok fazla stres, ne de çok az stres yüklemelisiniz. İkisi de sizi gelişimden alıkoyar. Optimum programı bulmak da vücudunuzu dinlemekten geçer.

Vücudunuzu dinlemenizi ve programınızda değişiklik yapıp yapmamanız gerektiğini anlamanız adına size 6 yol gösterici madde hazırladık. Bu maddelerden biri bile size uyuyorsa, antrenman programınızı gözden geçirmelisiniz.

1- Antrenmanlara İlgi Kaybının Oluşması

Eğer sürekli aynı programı uygularsanız, bir süre sonra kesinlikle sıkılacaksınız. Ancak şunu da belirtmekte fayda var ki; gelişim devam ediyorsa ve ilgi kaybı aşırı boyutlara çıkmadıysa devam edilebilir.

Yine de bu ilgi kaybı sizi antrenmanlardan uzaklaştırıyorsa, ilginizi toplamanız gerekir. Bunun için de antrenman programı değişikliği gerekebilir.

Uzmanlar, antrenman programına ilgi kaybı olmasının temelinde antrenmanların “amaçsız” olmasının yattığını söylüyorlar. Bu nedenle antrenmanlar için yarışma vb. motivasyon kaynakları aramanın zaman zaman faydası olabileceğini vurguluyorlar.

2- Sürekli Acı Çekme Durumu

Basit bir kas ağrısının ötesinde acılar çekiyorsanız, bir şeyler doğru gitmiyor demektir.

Özellikle antrenman esnasında belli hareketlerin oluşturduğu ağrılara sahipseniz, sürekli olarak aynı hareketi uygulamanın sınırları zorlamasıyla yumuşak dokulara zarar verdiği bir durumla karşı karşıya olabilirsiniz.

Crossfit, koşu, poewrlifting veya bodybuilding… Herhangi birini yapıyor olabilirsiniz. Sakatlıklar çoğunlukla kaslara fazla gelen antrenman hacminden gelir. Sık ve fazla hacimli yaptığınız çalışmalara ara vermeniz gerekebilir. Ara vermek istemiyorsanız da set sayısı, tekrar sayısı, antrenman sıklığı gibi faktörlerin azaldığı bir programlamaya gidebilirsiniz.

Vücudunuzun sınırları var. Bu sınırları zekice zorlamazsanız, sakatlanabilirsiniz. Bu nedenle bu tip durumlarda zekice programlama hamleleri yapmalısınız.

3- Vücutta Hiçbir Değişiklik Görememek

Image result for before after no change

Eninde sonunda hepimiz vücudumuzda değişiklik yaratabilmek için spor salonuna gidiyoruz. Amacımız farklı da olsa, gelişim için uğraşıyoruz. Aynada değişiklik görerek motive olabiliyoruz.

Öncelikle hedeflerinizin gerçekçi olduğundan emin olun. Gördüğünüz kısa süreli büyük değişiklikler, çoğu zaman pek mümkün olan değişiklikler değil. Ufak değişimlerin de olumlu yönde gittiğinize işaret olduğunu aklınızdan çıkarmayın, her olumlu gelişimi kucaklayın!

Hedeflerimiz doğrultusunda, değişiklik görmüyorsak antrenman programında düzeltmeler veya yenilikler yapmamız gerekebilir. Zayıf noktalarınıza odaklanarak, bu noktaları güçlendirmeye çalışmanız iyi sonuçlar verebilir.

Güç, kondisyon veya görüntü konusunda bir ilerleyişiniz yoksa zayıflıklarınızı güçleriniz haline getirmeye çalışın. Sonuçlara siz de şaşıracaksınız!

4- Antrenmanlarda Sürekli Olarak Zorlanmak

Eğer her antrenman sonrasında bitkin düşüyorsanız, hayat enerjiniz kayboluyorsa yine bir yerlerde yanlışlık yapmış olabilirsiniz.

Antrenmanlar enerjinizi emmemeli, aksine size enerji vermeli.

İyi antrenman tanımınız, salon çıkışı yürüyecek halinizin kalmamasıysa kesinlikle yanlış yoldasınız.

Sınırları zekice zorlamak gerektiğinden bahsetmiştik. Sınırlar tabii ki zorlanmalı, ancak her antrenman değil!

Eğer toparlanma sürecinizi sürekli olarak aksatıyorsanız, antrenmanlarınız vücudunuza yüklenmenize sebep oluyor olabilir. Spor salonuna geldiğinizde kendinizi yenilenmiş hissederek, daha iyi performans sergileyebilecek halde olmalısınız. Bunun aksi, yanlışların habercisidir ve program değişikliği gerekebilir.

5- Güç Kaybetme Durumu

Image result for bench press fail

Salonda saatlerce çalışıp güç kaybetmek ne kadar korkunç olurdu değil mi? Bunu yaşayan o kadar çok kişi var ki…

Genellikle gereğinden fazla çalışma durumu olan overtraining sebebiyle güç kaybı yaşanıyor. Daha fazla işin hep daha iyi olduğu düşünülüyor. Ancak bazen daha az iş daha iyi olabiliyor.

Programınıza sürekli olarak yeni hareketler eklemek yerine belki de ihtiyacınız olmayan hareketlerden kurtulmanız gerekiyordur?

Güç kaybı, geri yönlü bir ilerlemedir. Bu noktada kesinlikle antrenman programınıza tekrar göz atmanız faydalı olacaktır.

Unutmayın, miktar değil kalite önemlidir.

6- Antrenmanların Sürekli Olarak Birbirinin Kopyası Olması

Image result for boring training gym

Antrenmanlarınızın tamamı aynı sürede mi bitiyor? Sürekli olarak aynı egzersizleri aynı şekilde mi uyguluyorsunuz?

O zaman bazı değişiklikler gerekiyor demektir. İleri yönlü gelişim bir süre sonra duracaktır. Bu nedenle antrenman hacminde artış gerekecektir ki gelişim sağlayabilesiniz.

Sadece yeni hareketler değil, farklı tekrar sayıları veya farklı set sayılarını da deneyin. Vücudunuzu dinleyip sizin için en iyi olanı bulun. Sürekli aynı noktada kalmayın.

Reklam

Spora Yeni Başlayanların İşlerini Kolaylaştıracak Tavsiyeler

0

Spora yeni başlayanların işi zor gibi gözükse de aslında çok kolay! Özellikle ilk kez spor yapacak kişilerin işlerine yarayacak bilgileri derledik.

Eğer spora yeni başlıyorsanız, ilk kez spor yapacaksanız heyecanlı olmanız çok normal. Bilmediğiniz sularda yüzmeyi kendinize korkulu hâle getirmenize gerek yok. Suyun keyfini çıkarın! Beslenme ve antrenman ile ilgili temelleri kavradıktan sonra biraz da salon etiklerini kapınca her şey kolaylaşacak.

Aşağıdaki liste spora yeni başlayan birinin bilmesi gereken en temel bilgileri içeriyor. Bir çırpıda okuyup kendinizi yeni yaşam stilinize daha hazır hissedebilirsiniz!

1. Hedefiniz Nedir?

Bir hedefiniz mutlaka olmalı. Daha fit bir görünüm, kilo vermek, kilo almak vs… Çünkü tüm beslenme ve antrenman programları hedeflere uygun olarak oluşturulur. Yani kilo almak için ve kilo vermek için aynı diyeti uygulamayacağınız gibi, fit bir vücut ve sadece kilo vermek için de aynı beslenme düzenini uygulamayacaksınız.

2. Kalori Nedir?

Kalori en kısa ve basit tanımı ile yediğiniz besinlerin vücutta yakılması sırasında ortaya çıkan enerji miktarıdır.

3. Kaloriler Ne İşe Yarar? Kilo Kontrolünün Kalori İle İlgisi Nedir?

Kalori temelde kilo almanıza ya da kilo vermenize etki eden faktördür. Kalori fazlası sizin kilo almanıza sebep olur ve kalori açığı da kilo vermenizi sağlar. Kalori fazlası ve kalori açığı oluşturmak için günlük almanız gereken kalori miktarını hesaplamalı ve üzerinde oynama yapmalısınız. Örneğin gün içerisinde 2000 kalori almanız gerekiyor; siz 2500 kalori aldığınız taktirde kilo alacaksınız, 1500 kalori ise size kilo verdirecektir. Bundan dolayı direkt olarak kaloriler ve kilo durumu birbiriyle iç içedir.

4. Makro ve Mikro Besin Nedir?

Makro besinler: protein, yağ ve karbonhidratlardır. Mikro besinler: vitamin ve minerallerdir.

5. Nasıl Antrenman Yapmalısınız?

İsterseniz spor salonunda isterseniz evde antrenmanlarınıza başlayabilirsiniz. Spora yeni başlayanlar ilk haftalarda 1’er gün ara vererek antrenman yapabilir. Bu, yorgunluklarını kolay atıp kaslarının fiziksel olarak bir sonraki antrenmana hazırlanmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca spora yeni başlayanlar kendilerini ilk haftalarda çok fazla yoracak kompleks hareketlerden kaçınmalı. Yüksek ağırlıklar ile asla ilk dönemlerinizde antrenman yapmamalısınız. Hafif tempolu kardiyo çalışmaları, koşu, pilates ve düşük ağırlıklar ile güç antrenmanları başlangıç için ideal olabilir. Spor salonuna gidiyorsanız bir antrenörden yardım isteyebilirsiniz. Evde çalışacaksanız hareketlerin doğru yapılışlarını öğrenebileceğiniz yüzlerce video ve görsel anlatımı internette kolayca bulabilirsiniz.

6. Beslenme Programı Hazırlarken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Beslenme programı hazırlarken tabii ki kalori üzerinden bir diyet hazırlayacaksınız. Normalde günlük almanız gereken kaloriyi internetteki kalori hesaplayıcılardan kendiniz de belirleyebileceğiniz gibi beslenme uzmanına danışabilirsiniz. Daha sonra hedefinize göre spor ile birlikte yeni beslenme düzeninizde almanız gereken kaloriyi belirleyin. Bu kaloriyi istediğiniz sayıda öğüne bölebilirsiniz. Öğünlerinizde makro ve mikro besinlere, amacınıza uygun olarak dengeli bir şekilde yer verin.

7. Hangi Gıdalardan Kaçınmalısınız?

İşlenmiş yağlar, yüksek şeker oranına sahip besinler, kızartmalar elveda diyeceğiniz gıdaların başında geliyor. Yalnız ekleyelim, haftasonu kendinize armağan edeceğiniz 1 donut sizi öldürmez, tüm diyetinizi mahvetmez, kendinizi üzmenize hiç gerek yok…

8. Uyku Düzeni Spor Yapan Biri İçin Neden Önemlidir?

Aslında uyku gerçekten yetişkin bir birey için 7-8 saat gerekir ve bu bilimsel olarak defalarca kanıtlanmıştır. Uyku sırasında melatonin gibi hormonlar salgılanmaktadır ve bu hormonları vücudunuz gündüzleri salgılayamaz. Melatonin vücudunuzun biyolojik saatini düzenler. Bir sonraki gün vücudunuzda gerçekleşecek metabolik faaliyetlerin şimdiden belirlenmesinde ve işleyişinde rol oynar. Büyüme hormonu da uyku sırasında aktifleşir. Siz vücudunuzdaki tüm yenilenmeyi ve tedaviyi uyku sırasında yaşarsınız. Bu nedenle antrenman ile zorladığınız vücudunuzun iyileşmesi ve gelişmesi için uykunuza gereken özeni göstermelisiniz.

https://fithub.com.tr/antrenman-oncesi-beslenme-ve-motivasyon/

Reklam

Yüzme Performansını Arttırmak İsteyenler İçin Güç Antrenmanı

0

Yüzme performansını geliştirmek istiyorsanız, kesinlikle spor salonunda da vakit harcamanız gerekir. Michael Phelps gibi yüzmenin zirvesinde yer alan isimler dahi spor salonunda saatlerini harcıyorlar.

Sürekli olarak havuzda güçlenmeye çalışarak bir noktadan sonra alacağınız verimi azaltırsınız. Spor salonunda yapacağınız belli başlı egzersizler çok daha hızlı yol alabilmenizi sağlar. Triatlon yapan çocuk grupları üzerinde de görüldüğü üzere, güç antrenmanları yüzmede daha hızlı yol aldırabiliyor. Hele ki çok üst seviyelerde değilseniz.

Buradaki “güç antrenmanı” terimi, squat ve deadlift gibi egzersizlere yönelik düşünülmemeli. Normalde güç antrenmanları bileşke egzersizlerle yapılan ağır antrenmanlar demektir. Ancak yüzme için yapılacak olan güç antrenmanları, yüzme performansını arttırmak için olacağı için daha yüzmeye yönelik egzersiz seçimleriyle tasarlanır.

Yüzücüler de klasik güç antrenmanlarını uygularlar, ancak kendilerini ağırlaştıracak kadar üst rakamlara çıkmamaya özen gösterirler.

Amerika’daki üst düzey triatlon koçları tarafından hazırlanmış olan egzersizlerle, yüzme performansınızı üst seviyeye taşıyabilirsiniz. Yüzmeye daha çok katkı sağlayabilecek olan bu egzersizlerle, kısa sürede performans artışı sağlayabilirsiniz. Bu antrenmanı haftada 2-4 kez uygulamanızı tavsiye ediyoruz.

Yüzme İçin Güç Antrenmanı Egzersizleri

Yüzme Kasları İçin Band Drill

Bir barfiks barı bulun ve bantları bu bara sabit duracakları şekilde kurun. Bantları herhangi bir elinize alın ve kalçadan bükülüp kollarınız kilitli bir şekilde öne eğilin. Yere mümkün olabildiğince paralel durmaya çalışın. Kollarınız gerginken bantta bir gerilim hissedeceksiniz. Bu gerilime karşı gelerek, yüzmeyi andıracak şekilde bantı kendinize çekin. Bu sayede yüzmede kullandığınız kasları aktif olarak çalıştırabileceksiniz. 40-80 tekrar olmak üzere bu egzersizi uygulayın.

Sağlık Topu ile Mekik

Mekik her ne kadar sağlıklı egzersizler kategorisine girmese de, karın kasları doğru şekilde kullanılabildiğinde işlevsel olabiliyor. Özellikle yüzücüler mekik egzersizini sık sık kullanırlar.

20-40 tekrar arası, topu aldıktan sonra yalnızca karın kaslarınızı kasarak kalkıp bu mekik egzersizini uygulayın. Karnınız dışında başka bölgeleri harekete dahil ederek hile yapmaya başladığınız anda hareketi bırakın.

Ayaklar Pilates Topundayken Şınav

Stabil olarak şınav çekebilmenizi zorlaştırmak için pilates topuna ayaklarınızı koyarak şınav çekmeyi deneyin.

10-30 tekrar arası uygulayın ve eğer top serbestken zorlanıyorsanız topu duvara dayayın. Bu tip egzersizlerle, sudaki stabiliteniz de artar. Kol ve göğüs kaslarınızı çalıştırırken merkez bölgenizi de normalden fazla çalıştırmak durumunda kalırsınız. Bu da suda en çok ihtiyacınız olacak şeylerden biridir.

Shoulder Press

Omuz kaslarının kuvvetli ve kondisyonlu olması yüzme için önemlidir. Uzun süreli dirence dayanıklı olabilmesi için omuz kaslarınızı çalıştırmalısınız.

Dambılla uyguladığınızda sağ sol eşitsizliklerinden de kurtulacağınız shoulder press egzersizini 10-20 tekrar uygulayın. Çok ağır kilolarla yapmaya çalışmaktansa, yükü sürekli olarak omuz kaslarında tutabileceğiniz ağırlıkları seçmeye çalışın.

Reklam

“Nasıl Yani?” Demenize Sebep Olacak 20 Garip Fotoğraf

0

Burada göreceğiniz tüm fotoğraflar insanda hafiften bir rahatsızlık yaratıyor. Biz önden söyleyelim…

İnternet sağ olsun, dünyanın dört bir yanından birçok farklı dakikaya şahit olabiliyoruz. Fotoğrafın gücü ve bir çift dikkatli göz enteresan anları kameraya alıp tüm dünya ile paylaşmak için yeterli oluyor. Aşağıda sıraladığımız fotoğraflara baktığınızda ne dediğimizi anlayacaksınız. Bazılarını ilk bakışta anlamlandıramayabilirsiniz çünkü biz de ne olduğunu pek seçemedik. Fotoğraftaki absürdlüğü fark ettiğinizde ise nasıl yani!? diye kalıvereceksiniz. Bize de oldu, ondan biliyoruz 🙂

1. Fotoğraftaki Eric Cartman’ı görüyor musunuz?

2. Kedinin patilere dikkat…

3. Sprite kapağından kabuk yapan yengeç…

4. Kazayla tüm ürünleri atan otomat…

5. Pembe böcekleri sadece çizgi filmlerde var sanıyorduk…

6. Zeminle birebir uyum sağlayan telefon kabı…

7. Pişti diye buna denir.

8. Başarısız başkan adayları için yapılmış enteresan bir araba süsleme şekli…

9. Sadece siz mi atletle bronzlaşacaksınız…

10. Dünyalı olduğunu kanıtlamak isteyen var mı?

11. Yorum yapmayacağız.

12. Spor arabam yok diye üzülmeyin!

13. Hayaletler?

14. Tesadüf eseri bahçenizde bu büyüklükte tatlı patates yetiştiğini buluyorsunuz…

15. Mutasyon budur!

16. Yorum yapmak istemiyoruz…

17. Üzüm için iddialı bir şekil.

18. Biraz büyük değiller mi?

19. Brokolinin evrim geçirmiş hali…

20. E harflerinin hepsi farklı şekilde yazılmış…

Kaynak: BuzzFeed

Sizi Hipnotize Edecek Güzellikte Olan 17 Renk Uyumu

Reklam

Deadlift Yaparken Sırtınızı Dik Tutmanızı Sağlayacak Püf Nokta

0

Soru: Deadlift esnasında sırtımı dik tutmakta zorluk yaşıyorum. Bu kamburluğa sebep olan nedir ve nasıl düzeltebilirim?

Cevap: Problemin kaynağı, hareket veya bel gücündeki eksiklikle birlikte vücudunuzun orantısından da kaynaklanıyor olabilir. Eğer sıkıntı orantısızlıktan kaynaklanıyor ise, bu hareket size göre olmayabilir ve bunu problem etmenize gerek yok.

Ancak sırtınızın doğal duruşu ile bilinen deadlift pozisyonunda zorluk yaşıyor ve hareket sıkıntısı çekiyorsanız, diğer varyasyonları deneyin: Trap-bar ile deadlift, rack pull ve sumo deadlift gibi farklı hareketleri yapabilirsiniz.

Bunlara ek olarak, kalça hareketliliği, gövde dengesi ve esnekliğe odaklanmak “menteşeleri yağlayıp” kalça bölgenizdeki hareket aralığını genişletecektir.

Eğer ağırlık kaldırmaya başladığınızda sırtınızın doğal pozisyonunu korumakta zorluk yaşıyorsanız, bunun sebebi kalça bölgesinin zayıflığı da olabilir. Good morning, back extension, dead bug ve yavaş yapılan dead mountain climber gibi hareketler belinizi ve iç gövde kaslarınızı güçlendirmede yardımcı olabilir. Ayrıca tüm bu egzersizler, kalça kaslarınızı deadlift esnasında esnetip kasarken gerek duyacağınız doğal sırt pozisyonunu korumanızda da size yardımcı olur.

 

Molly Galbraith

Eski Figür yarışmacısı, powerlifter ve girlsgonestrong.com adlı websitesinin kurucu ortağı.

Kaynak: M&F 2016, Eylül
Reklam

Yolculuk Yapan Hayvanların Gülme Krizine Sokan Görüntüleri

0

Genellikle hayvanların yolculuk yapabilmesi için belli şartlar vardır. Ancak zaman zaman bu şartların uygulanmadığı ve daha serbest kuralların olduğu yolculuklar da olabiliyor.

Bu tip yolculuklarda gününüze pozitif enerji katacak komik görüntüler internete sızabiliyor.

Bu görüntüler arasından en komik olanları sizlere sıralıyoruz.

Atıştırmalıkları Benimle de Paylaşabilir Misiniz Acaba?

Don't You Hate It When Strangers On Flights Want You To Share Your Snacks?

Bu Benim İlk Uçuşum ve Çok Korkuyorum

"But I'm Scared" Rocky's First Flight

Yanınıza Denk Gelebilecek En Komik Yolcu

Best Plane Ride Ever

Bazen Uçakta Yanınızdaki İnsan Sürekli Sizinle Konuşmak İster… İşte Reddedemeyeceğiniz Bir Yolcu!

The Passenger Next To Me On My Plane Kept Trying To Talk To Me

Minik Bir Penguen Koltuk Numarasını Ararken…

Penguin On Southwest Flight

Koala Yiyecek ve İçecek Servisine Çok Sıcak Bakmadı

Koala Getting First Class Service In Flight

Yardımcı Pilot İş Başında

Bentley Got To Meet The Captain After Our Flight Home Last Night

Kokpitte Biraz Uyku Keyfi…

This Is How Desmond Sleeps On A Plane

İlk Uçuşlar Heyecanlı Olur Tabii

Puppy On His First Flight

Suudi Arabistan Prensi 80 Şahin İçin 80 Koltuk Alırsa…

Saudi Prince Buys 80 Seats On A Plane For His 80 Hawks

 

Kaynak: Brightside

Reklam

Bacak Kası Antrenmanları Neden Sürekli Es Geçiliyor?

0

Bacak kasları, düzenli olarak antrenman yapan sporcuların çalışmayı en sevmediği kas grubu. Bu nedenle bacak çalışmayan pek çok fitness tutkunu var.

Bu durumun arkasında yatan neden ne? Bacak kaslarını çalışmaktan neden bu kadar nefret ediliyor? Vücut geliştirmenin belki de en önemli kas grubu olan bacaklara artık neden gereken özen gösterilmiyor? Bütün bu gizemi adım adım çözeceğiz.

Bacak Kasları Zayıf Figürler Ön Plana Çıkıyor, Bacak Kaslarına Özenilmiyor

Image result for chest and biceps

Yalnızca üst vücudun prim yaptığı bir dünyada haliyle insanların çoğu üst vücudunu geliştirmeye özeniyor. Yalnızca üst vücuda odaklanmak hem daha kolay hem de daha zevkli olduğu için çoğunluk bacak çalışmaktan kaçınıyor.

Genellikle başkalarını etkilemek, kendini kanıtlamak amacıyla spor salonuna adım atan kişiler dolayısıyla ayna kaslarıdenen kaslara odaklanıyorlar. Kol, omuz, göğüs gibi ayna kası diyebileceğimiz kas gruplarının limitleri zorlanırken arka plandaki bacak, sırt gibi geliştirmesi zor olan ve ilgi görmeyen kaslar ihmal ediliyor.

Daha büyük bacak kaslarına sahip olmak için “Bacak Kaslarını Büyüterek Genişleten En Etkili Hareketler” yazısını mutlaka okuyun!

Çoğu İnsan Antrenmanlara Kısa Vadeli Odaklanıyor

Kimse 10 yıl boyunca antrenman yapacağını düşünerek spor salonuna üye olmuyor. Kısa yollar deneyerek, kısa bir zaman dilimi ayırarak hedefe ulaşıp sonra bu hedefi korumak amaçlanıyor.

Hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlayıcı olan bacak antrenmanları, çok uzun süreli bir amaç için spor yapmayan insanların antrenman programlarında fazlalık halini alıyor.

Kısa süreli odaklanılan bir konuda, haliyle zorlu kısımlardan da vazgeçiliyor. Bacak antrenmanlarının en zorlu antrenmanlar olduğu farkeden kişiler, bu antrenmanları programlarının dışına atmaya başlıyorlar.

Bacak Çalışmak Gerçekten Zordur

Image result for skip leg day

Gerçek bir bacak antrenmanını yapabilmek, hem üst vücut çalışmaları kadar zevkli değildir hem de oldukça zorlayıcıdır. Kısa sürede sonuç almaya çalışan birinin bacak antrenmanlarından kaçması bu nedenle son derece doğaldır.

Doğru formda squat veya deadlift gibi tekniği zor egzersizleri yapabilmek, set üstüne set bacakları çalıştırarak yürüyecek hale gelmek gerçek motivasyon ister. Kısa sürede sonuç almaya çalışanlarda, gerçek motivasyon yoktur. Bu nedenle bacak antrenmanlarının es geçilmesi kolaylaşır. 

Profesyonel sporcuların bile zorlanarak yaptığı bacak antrenmanları, yalnızca 5 aylığına spor salonuna üye olan biri için büyük bir yüktür. Bu yüzden bu yükten kurtulmak istenir.

“Bacak Kaslarını Niçin Çalıştırmalıyız?”: Bacak Antrenmanının Önemi

Güç temeli sağlam, dengeli bir vücut için üst vücuda gösterilen özeni alt vücuda da göstermeliyiz. Gün içerisinde çok daha fazla kullandığımız kaslar olan bacakları güçlendirmek daima bizi ileri götürür.

Orantısız bir görüntüdense, dengeli bir görüntü yakalayabilmek adına en azından haftada bir de olsa bacak kaslarının limitlerini zorlamalıyız.

Bacak kasları vücudun en fazla kas kütlesinin bulunduğu bölgeyken, bu bölgeyi tamamen ihmal etmek vücutta dengesizlik yaratır ve bir noktadan sonra estetik görüntünün de kaybolmasına neden olur.

Eninde Sonunda Bacak Çalışmak veya Çalışmamak Tercih Meselesidir

Tabii ki bacak çalışmak size berbat hissettiriyorsa, estetik olarak orantılı göründüğünüzü düşünüyorsanız, bacak çalışmamak size kendinizi iyi hissettiriyorsa ve bacak çalışmak hedeflerinize yönelik değilse bacak çalışmayın.

Önemli olan istedikleriniz ve ona yönelik yapacaklarınızdır.

Yine de bacak çalışmasanız da, kısa süreli hedeflerden kaçının ve salona bir alışkanlık olarak bakın!

Reklam

Görünüşlerine Çok da Önem Vermeyen 10 Dünya Yıldızı

0

Yıldızlar genellikle basında yaptıkları işlerden bir tık önce mükemmel fizikleri ve görünüşleri ile yer alırlar. Magazin dünyasının bu acımasız kriterinin önüne geçmek mümkün olmuyor ne yazık ki…

Ama bazı ünlüler var ki görüntülerini umursamayıp tamamen kendi hayatlarını dolu dolu yaşamaya odaklanmış durumdalar. Onlar için son birkaç yılda aldıkları kiloların ve şişen basenlerinin hiçbir önemi yok! Brightside bu felsefeyi benimsemiş dünyaca ünlü 10 yıldızı tespit etmiş. Bizde sizinle paylaşalım istedik…

1. Jennifer Love Hewit

Bu güzel yıldız artık slim fit kalıbın içine giremiyor… 2 çocuk annesi olduktan sonra fazla kilolarını veremeyen Jennifer’ı bu durum çok da üzüyor gibi değil. Kiloları kendisini sorulduğunda şu an olduğu haliyle çok daha mutlu olduğunu, feminen hissettiğini ve kilo vermek için çabalamayacağını belirtiyor.

2. Eva Longoria

3. evliliğini Mayıs 2016’da gerçekleştiren Eva, balayından önceki hayatında nasıl olduğunu unutmuş gibi… Yine de bu durum ne kendisini ne de eşini rahatsız etmiyor. Kameralar onları sürekli birlikte yakalıyor!

3. Kelly Clarkson

Ünlü şarkıcı her zaman biraz balık etli dediğimiz yapıda bir kadın olmuştu ama diyet ve egzersizlerini ihmal etmiyordu. Evlilik ve 2 çocukla birlikte önceliklerinin yerini değiştiren Kelly, eleştirilere rağmen kendinden emin ve mutlu bir kadın!

4. Russell Crowe

Russell’ın şimdiki haline baktığınızda o çevik Gladyatörü görmek biraz imkansız. Ama bunun temel sebebi rolleri için kilo alıp vermeye hazır olması. The Nice Guys filmi için 20 kilodan fazla alan Russell, filmin çıkmasının üzerinden 1 yıldan fazla geçmesine rağmen aldığı kiloları vermiş durumda değil… Ayrıca kilolarından da memnun olduğunu belirtiyor.

5. Tyra Banks

America’s Next Top Model’in kurucusu her zaman mükemmel fiziği ile göz önünde oldu. Şimdi 2006 yılına göre 8-9 kilo fazlası olan Tyra, kendi işinin sahibi, 1 çocuklu mükemmel bir anne ve hâlâ gözler önünde.

6. Kelly Osbourne

Hiçbir zaman slim beden olmayan Kelly, 2013’te herkesin ağzını açık bırakacak şekilde 20 kiloya yakın vermişti ancak bu durum uzun sürmedi. Diyet yapmaktan bunalan Kelly, nasıl göründüğünü bir kenara bırakıp istediği gibi yaşayarak mutlu olduğunu söylüyor.

7. Vin Diesel

Aksiyon filmi yıldızı Vin Diesel 2015’te üstsüz bir şekilde kameralara yakalandı ve çelik gibi karın kaslarının artık olmadığı tüm dünyaya gösterildi… Vin ise bu durumla ilgili bir sorun yaşamıyor çünkü istediği zaman istediği şekle girebilen kişilerden biri.

8. Kate Winslet

Kate alışılan Hollywood yılkdızlarından daha farklı: kendini zor diyetlerle sınamıyor ve rol gereği kilo alıp vermekle çok uğraşmıyor. 3 çocuğu ile ilgilenip egzersiz yapmamaktan da gayet keyif alıyor.

9. Jennifer Lawrence

Jennifer yemek yemeği sevdiğini sürekli dile getiren biri. 2012’de çok daha zayıf ve ince bir görünümü olan Jennifer aldığı kilolar kendisine yakışan ender kadınlardan.

10. Adele

İngiliz diva her zaman fazla kiloları ile eleştirmenlerin hedefi oldu. Karl Legerfeld bir keresinde Adele için ilahi bir yüze sahip olduğunu ama biraz kilolu bir yüz olduğunu dile getirdi. 2015’te bir anda 15 kiloya yakın incelen Adele bu formu uzun süre koruyamadı ve eski haline geri döndü. Hatta şu an kendi büyük beden markasını da yaratmış durumda.

Kaynak: Brightside

Reklam

Vücut Geliştirme Sporcusu İçin İnsülin Hormonunun Önemi

0

İnsülin, daha iyi bir fizik inşası söz konusu olduğunda en önemli hormonlardan biridir. İnsülin, hem yağ hem de karbonhidrat metabolizmasında önemli görevlerde bulunur ve antrenman hemen sonraki dakika ve saatlerde vücudunuzdaki önemli oyunculardan biri olmayı sürdürür. İnsülin hormonu sağlıkla ilgili birçok makalede yer alıp çok detaylıca anlatılmaz. Bu yüzden biz de insülin hormonu hakkında bilgi dağarcığınızı geliştirecek bilgilendirici bir yazı hazırlamak istedik.

İnsülin Hormonu Nedir?

İnsülin hormonu pankreas tarafından salgılanan bir hormondur. Yukarıda da değindiğimiz gibi yağ ve karbonhidrat metabolizmasının düzenlenmesinde önemli görevlerde bulunur. İnsülin kaslarınıza, karaciğerinize ve yağ dokularınıza glikoz taşınmasından da sorumludur.

İnsülin Hormonu Neden Önemlidir?

İnsülin yağ depolayıcı ya da anti-katabolik özellikler gösteren bir hormon olarak düşünülse de (bu ikisi de doğru birer bilgidir) bu bakış açısı fazlaca basit kaçmaktadır. İnsülin hormonu iştah azaltılmasında da önemli bir rol almaktadır.

İnsülin hormonu olmaksızın vücudumuzda meydana gelen birçok işlem düzensiz gerçekleşirdi. Örneğin, proteoliz (sindirim sırasında proteinlerin parçalanması) olarak bilinen bir süreç aracılığıyla kas protein yıkımı hızlanırdı. Kandaki bu yükselen protein değeri glikoza dönüşmektedir ki bu süreç glikoneojenez olarak bilinir; sonuçta gerçekleşen ise hiperglisemidir (kanda şeker yüksekliği). Lipoliz (yağların ayrışması) süreci de kesintisiz bir şekilde devam ederdi ve büyük miktardaki ketonun ortaya çıkmasıyla sonuçlanırdı. En son olarak da ketoasidoz oluşurdu ki bu durum kontrolsüz bırakılırsa zararlı olabilmektedir.

Kısaca diyebiliriz ki insülinin başlıca rolü yağ depolamak ya da anti katabolik olmasından ziyade düzenleyici bir hormon olmasıdır. Buna ek olarak insüline, gerçekte glikozun dokulara taşınması konusunda ihtiyaç duyulmaz. Araştırmalar göstermiştir ki insülin aslında iletici GLUT4 aracılığıyla hücrelerin glikoz alımını artırır. Böylece insülin olmaksızın bile glikoz dokulara ulaşabilmektedir.

İnsülin Ve Vücut Geliştirme İlişkisi

Çoğu insan spor salonundaki performansları ve genel sağlıkları için karbonhidratın (glikojen/glikoz) ne kadar önemli olduğunu bilir. İnsülin hassasiyeti antrenman sonrası yüksektir ama GLUT4 egzersize bağlı glikoz iletiminden sorumlu olan başlıca ileticidir. Aynı zamanda antrenman yapmanın kasların GLUT4 ifadelerini artıran en tesirli uyarıcı olduğunu hatırlatmak isteriz.

Bu durum insülinin işleyişine ve antrenman sonrası kas glikojen depolarına etki eder. Dahası egzersiz sonrası ne kadar çok zaman geçerse bu etki o kadar çok düşer. Bu, antrenmandan hemen sonra karbonhidratlarınızı tüketmenin olasılıkla iyi bir fikir olduğu anlamına gelir. Bundan elde edeceğiniz artı şu ki antrenmandan hemen sonra tükettiğiniz kalorilerinizin çoğu kaslarınıza uygun bir şekilde paylaşılır, ki bu da antrenmandan daha iyi verim almanızı sağlar. Bu tabii ki de antrenmandan sonra karbonhidrat almamanın kas kütlenizden kayıpla sonuçlanacağı anlamına gelmemeli. Neticede günün sonundaki toplam kalori miktarınızın besin alımlarınızın zamanlamasından daha öncelikli bir konu olduğunu unutmayın.

 

Reklam