Fit Hub Blog Sayfa 98

Probiyotik Nedir, Nasıl Kullanılır? Faydaları Nelerdir?

0

Yazı İçeriği ve Başlıkları

  1. Probiyotik Nedir?
  2. Probiyotikler Ne İşe Yarar?
  3. Hangi Yiyeceklerde Probiyotik Bulunur?
  4. Probiyotik Takviyeleri Nasıl Kullanılır?

Bakterilerin sağlığımız için tehlikeli olduğu gibi bir genel kanı olsa da probiyotikler sağlığımız için oldukça faydalıdırlar.

Bugün probiyotik nedir, probiyotik takviyesi nasıl kullanılır, probiyotik ürünler ne işe yarar sorularını cevaplandıracağız. Probiyotiklerin neden “yararlı bakteriler” olduklarına bakacak özellikle sindirim sistemimizin sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam edebilmesi için ne zaman probiyotik almanız gerektiğini inceleyeceğiz.

Probiyotik Nedir?

Probiyotikler yararlı bakterilerdir ve bağırsaklarımızda zaten bulunan bakteriler ile ya aynıdırlar ya da benzerledir. Alt sindirim sistemimiz (bağırsak sindirimi) bu faydalı bakteriler ile doludur. Hatta şaşırabileceğiniz bir gerçekten bahsedelim; bağırsaklarımızda tüm vücudumuzdaki hücrelerden daha fazla sayıda bakteri bulunmaktadır. (1)

İlk olarak vücudumuza iyi gelen, probiyotik takvileyerinde ve bazı ilaçlarda bulunan vücudumuzun da tanıdığı birkaç probiyotiği listeleyelim:

  • Lactobacillus
  • Bifidobacterium
  • Saccharomyces boulardii (probiyotik etkilere sahip bir maya çeşididir) (2)

Bağırsak floranızı korumaya yardımcı olacak, antibiyotik ve çeşitli bağırsak hastalıklarının etkilerini azaltacak probiyotik desteklerini incelemek için tıklayabilirsiniz.

Bazı probiyotik takviyelerin içerisine probiyotikler ile sıklıkla karıştırılan prebiyotikler de eklenmektedir. Burada prebiyotik nedir sorusuna kısaca bir açıklama yapmamız gerekiyor. Prebiyotikler, probiyotik bakterilerin çalışmasına yardımcı olacak ve çoğalmalarını sağlayacak organizmalardır. Aynı zamanda probiyotikler gibi bağırsak ve gastrointestinal sağlık üzerinde ve bağışıklık sisteminde olumlu etkileri vardır.

Probiyotikler Ne İşe Yarar?

Tüm bakteriler faydalı değildir. Bu sebeple vücudumuzda yararlı bakterilerin azaldığı ve zararlı bakterilerin arttığı dönemlerde, kilo alımı, sindirim problemleri, cilt problemleri, ishal, kabızlık ve birçok farklı kronik hastalıklar oluşmaya başlayabilir.

Sıklıkla görülen rahatsızlıklardan bazılarını sıralayalım:

  • Huzursuz bağırsak sendromu
  • Enflamatuar bağırsak rahatsızlığı
  • İshal
  • Antibiyotik kullanımına bağlı gelişen ishal

Bu noktada probiyotik kullanımı vücudun sağlıklı bakteri dengesine kavuşmasına yardımcı olarak, bağırsakların düzgün çalışmasına ve immün sisteminin korunmasına faydalı olabilmektedir. Bu tür hastalıklar ile karşılaştığıız dönemde düzenli probiyotik kullanımına başlamak sizi rahatlatabilir.

Sindirim sistemi ve bağışıklık sisteminin sorunsuz çalışması için kullanabileceğiniz probiyotikleri öğrenmek için Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları İçin Kullanılabilecek En İyi 5 Probiyotik yazısına mutlaka göz atın!

Hangi Yiyeceklerde Probiyotik Bulunur?

Probiyotikler, genellikle süt ürünlerinde karşımıza çıkmaktadır, probiyotik yoğurt, doktorların sıklıkla tavsiye ettikleri kefir, lahana turşusu, salatalık turşusu ve mavi yeşil alglerde (mikroyosunlar) probiyotikler bulunmaktadır.

Hazır probiyotik gıdalar dışında evde probiyotik yoğurt yaparak marketlerden alacağınız pastörize yoğurtlara oranla çok daha fazla probiyotik tüketebilirsiniz.

Bunların yanısıra sınırlı probiyotik kaynaklarını çoğaltmak ve direkt probiyotik tüketimini sağlayabilmek için probiyotik ürünler bulunmaktadır. Bunlar tablet, kapsül ve şase formda olabilmektedirler.

Probiyotik Takviyeleri Nasıl Kullanılır?

Probiyotikler genellikle günde birer kapsül olacak şekilde yemek sonrası günün herhangi bir saatinde alınabilmektedirler. Ancak biz, öncelikle ne zaman ve neden probiyotik kullanmanız gerektiğine bakalım.

Bir süredir kabızlık ya da ishal problemi yaşıyorsanız, uzun süreli antibiyotik tedavisi gördüyseniz ya da yoğun bağırsak gazına bağlı şişkinliğiniz varda probiyotik kullanmak size faydalı olabilir. Her zaman olduğu gibi burada da kendi hastalığınıza uygun olacak bir takviyeyi doktorunuza danışmanızı öneririz.

Probiyotikler hakkında ek bilgi için Probiyotik Nedir, Ne İşe Yarar? makalesini de okuyabilirsiniz.

Reklam

Sabahları Aşırı Halsiz Uyananların Kullanması Gereken 5 Takviye

2

Sabahları erken uyanmak çoğu insan için oldukça zor gelen bir durum olsa da erken uyanmaktan zevk alan insanlar da yok değil. Gerçi her ne kadar erken uyanmak zor gelse de zaman içinde bu özellik kazanılarak bir kısım insan gibi bu durumdan zevk alınır hale gelinmesi mümkündür.

Alışık olmayan insanlar, sabah erken kalkma durumlarından ötürü yaşadıkları aşırı halsizlik hali ve sürekli uyuma isteği yüzünden verimli bir gün geçiremeyerek işine ve sosyal yaşantısına olumsuz etkilerde bulunabilmektedir. Tabi işin bir de genel olarak erken uyanmadığı halde sürekli uyku hali yaşayan ve kendini yorgun hisseden kişilerin varlığı kısmı var.

Tüm bunlara rağmen, çoğumuzun zaman zaman çoğumuzun da sık sık yaşadığı ve ağız kuruluğu, belli belirsiz kas ağrısı, göz kuruluğu, yataktan kalkarken yaşanan baş dönmesi, gastrointestinal rahatsızlık, sabahları giderek artan aşırı yorgunluk hissi ve sabahları kan basıncı düşüklüğü gibi belirtileri olan bu sorunun altında çeşitli fiziki veya tıbbi nedenler yatabilir.

Sabahları aşırı halsiz uyanan kişiler, bu durumu düzeltmeye yardımcı olması için bazı gıda takviyeleri kullanabilirler. Bizler, bu takviyeler arasında sizlere en çok yardımcı olabilecek 5 takviyeyi listeledik. İşte yorgun kalkanlar için en iyi 5 takviye;

1. Pharmaton 60 Kapsül

sabahlari-asiri-halsizlik-neden-olur

Pharmaton, günlük vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılamaya destek olabilecek, ayrıca bağışıklık sisteminin işlevini desteklediğini ve enerji düzeyini artırmaya yardımcı olduğu iddia edilen Ginseng G115® , multivitamin ve mineral içeren bir gıda takviyesidir.

Pharmaton her bir servisinde (1 kapsül), zihinsel ve fiziksel performansı artırmaya yardımcı olabilecek 11 çeşit vitamin, 6 çeşit mineral ve 2 çeşit ilave bileşenler bulundurmaktadır.

2. Nature’s Supreme Vitamin B Complex 120 Kapsül

sabahlari-asiri-halsizlik-neden-olur

Nature’s Supreme Vitamin B Complex, tüm B vitamini çeşitlerini barındıran bir gıda takviyesidir.

Sahip olduğu “patentli” ham madde kalitesi ve helal sertifikaları ile tüketicilerin güveninin kazanan Nature’s Supreme Vitamin B Complex, günlük B vitamini ihtiyacınızın karşılanmasına ve B vitamini eksikliği kaynaklı yaşanan sorunların düzelmesine yardımcı olabilir.

3. Nature’s Supreme Vitamin B12 1000 Mcg 100 Kapsül

sabahlari-asiri-halsizlik-neden-olur

Nature’s Supreme Vitamin B12, her servisinde (1 kapsül) 1000 mcg  B12 vitamini içeren bir gıda takviyesidir.

B12 vitamini, normal enerji oluşum metabolizmasına, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna, normal kırmızı kan hücresi oluşumuna, yorgunluk ve bitkinliğin azalmasına katkıda bulunmaktadır.

Sahip olduğu “patentli” ham madde kalitesi ve helal sertifikaları ile tüketicilerin güveninin kazanan Nature’s Supreme Vitamin B12, günlük B12 vitamini ihtiyacınızın karşılanmasına ve B12 vitamini eksikliği kaynaklı yaşanan sorunların düzelmesine yardımcı olabilir.

4. Supradyn All Day 30 Tablet

sabahlari-asiri-halsizlik-neden-olur

Supradyn All Day, günlük vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılamaya destek olabilecek, ayrıca enerji düzeyini artırmaya yardımcı güçlü antioksidan olan Koenzim Coq10, multivitamin ve mineral içeren bir gıda takviyesidir

Supradyn All Day her bir servisinde (1 tablet), zihinsel ve fiziksel performansı artırmaya yardımcı olabilecek 13 çeşit vitamin, 9 çeşit mineral ve 1 çeşit ilave bileşen bulundurmaktadır.

5. Redoxon C Vitamini Çinko Efervesan 20 Tablet

sabahlari-asiri-halsizlik-neden-olur

Redoxon C vitamini Çinko, suda eriyen efervesan tablet formunda ve bağışıklık sistemininin normal fonksiyonuna katkıda bulunan Çinko, C ve D vitaminlerini içeren bir gıda takviyesidir.

Gün içerisinde daha dinç hissetmek istiyorsanız “Kendinizi İyi Hissetmek İçin Kullanabileceğiniz En İyi 5 Vitamin” yazımızda da size iyi gelecek diğer takviyeleri bulabilirsiniz.

D vitamini ve Çinko, kemiklerin korunmasına yardımcı olur. Hücre bölünmesinde görev alırlar. Ayrıca çinko saçların, tırnakların ve cildin korunmasına destek olur.

C vitamini ise, yorgunluk ve bitkinliğin azalmasına, normal enerji oluşum metabolizmasına, dişlerin, cildin ve kemiklerin normal fonksiyonu için gerekli olan “kollajen” oluşumuna ve yoğun fiziksel egzersiz sırasında ve sonrasında bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunmaktadır.

Her bir servisinde (1 efervesan tablet), 1000 mg C vitamini, 10 mcg D vitamini ve 10 mg Çinko içeren Redoxon C vitamini Çinko, günlük C ve D vitamini ile Çinko ihtiyacınızın karşılanmasına ve bu bileşenlerin eksikliğinden kaynaklı yaşanan sorunların düzelmesine yardımcı olabilir.

Sabahları Yorgun Kalkmanın Nedenleri

Yaşanılan sabahları yorgun uyanmak ve halsizlik durumu kendi başına bir hastalık değildir, anca vücudunuzda bir sorun olduğunun göstergesidir diyebiliriz.

Aslında çoğu zaman, sabahları bir türlü kendinize gelememenizin ve günlük işlerinizi yerine getirecek yeterli enerjiniz olmamasının en yaygın nedeni iyi uyumamış ve gün içinde çok fazla efor sarfediyor olmanızdır. Ancak bunun dışında, sabahları yaşamakta olduğunuz halsizlik ve yorgunluk haline neden olan aşağıdaki yer alan ciddi sağlık sorunlarını da yaşıyor olabilirsiniz:

Kalp Problemleri: Düşük kan basıncına bağlı olarak beyindeki kan dolaşımı azalır ve bayılmaya yol açabilir. Bu nedenle dikkatli olmalısınız. Eğer her sabah kalktığınızda kendinizi yorgun hissediyorsanız ve başınız dönüyorsa, derhal bir doktora görünmelisiniz!

Hormonal Problemler (Tiroid Yetmezliği): Tiroid yetmezliği, vücudun işleyişini etkileyen bir durumdur. Tiroid hormonlarının eksikliği metabolizmayı yavaşlatır ve sahip olduğunuz performansı düşürür. Kendinizi yorgun ve halsiz hissedersiniz ve bu durum en çok sabahları görülür.

Duygusal Problemler: Uzmanlar, sabahları güne nasıl başlarsanız, fiziksel ve duygusal açıdan güne aynı şekilde devam edeceğinizi belirtmektedir. Uyandığınızda, işe gitmek, çocukların bakımı, günlük rutin işler ve tüm diğer sorumluluklarınızı yerine getirmek gözünüzde büyür. Hele ki bir de duygusal durumunuz ideal seviyede değilse, her iş size üstesinden gelinmesi imkansız gibi görünür.

Depresyon genelde, yaşattığı kas ağırı, aşırı halsizlik, hissizlik ve genel üzgünlük halleriyle kendini gösterir.

Yanlış Beslenme ve Katı Diyetler: Diyet yaparken oldukça dikkatli olmalısınız. Bazen insanlar, büyük bir besin dengesizliğine neden olan oldukça katı diyet planları uygulamaktadır.

Uygulanan bu katı diyet planları, kişiyi “Metabolik dengesizlik” denilen bir durumla karşı karşıya bırakabilir ve bu durum bayılma nöbetleri, dehidrasyon problemi, aritmi, kalp problemleri ve hatta kalp krizine yol açabilir.

Bu bilgiler ışığında yaşadığınız bu halsizlike baş edebilmek için öncelik bir doktora gözükerek herhangi bir sağlık sorunu yaşayıp yaşamadığınızı öğrenin, eğer sağlık sorununuz yok ise, kendinize içerisinde günde yaklaşık 8 saat uyuma ve yemek düzeni yer alan bir program hazırlayın ve takip edin.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Karbonhidrat Tozu Nedir, Ne İşe Yarar?

0

Karbonhidrat Tozu Nedir?

Karbonhidrat tozu (mass gainer), vücuda kas kütlesi eklenmesine yardımcı olmak amacıyla protein, karbonhidrat ve muhtemelen yağ sağlayan bir takviyedir.(1) Kilo alımını arttırmak ve kütle kazanmak için günlük kalori tüketiminizi artırmanız gerekir. Gainer karbonhidrat tozu yüksek kalori içeriri ve kilo almanıza yardımcı olur.

Karbonhidrat Tozu Yararları Nelerdir?

Piyasada birçok protein tozu takviyesi vardır, fakat amacınız kas kütlesi artışı ise başlangıçta karbonhidrat tozu size daha fazla yarar sağlayabilir. Özellikle aşağıda belirtilen durumlarda karbonhidrat tozu kullanmak gerekebilir:

Karbonhidrat Tozu İle Yeterli Miktarda Kalori Alın

Kas kütlenizin üzerinde daha fazla eklemek için kalori fazlalığı yaratmanız gerekir. Egzersizle veya gün içinde yaktığınız kaloriden en az 300-500 kalori daha fazla almalısınız ve bunu günlük rutininizin bir parçası haline getirmelisiniz. Kas kütlesi kazanmaya çalıştığınız halde herhangi bir kilo ve kas artışı görmediyseniz muhtemelen kalori fazlalığınız yoktur.(1) Fazlalık olmadan kütle kazanmak mümkün değildir. Gainer karbonhidrat tozu ile hızlı ve kolay bir şekilde ihtiyaç duyduğunuz kalori fazlalığını yaratabilirsiniz. Yemeklerle yeterince kalori alamadığınızda kilo almak için karbonhidrat tozu size yardımcı olur.

Karbonhidratlar hakkında bilmediklerinizi öğrenmek için “Karbonhidrat Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 9 Bilgi” yazısına göz atabilirsiniz.

Karbonhidrat Tozu Kaliteli Makrobesinler Tüketmenize Yardımcı Olur

Kalori fazlasına ulaşmaya çalışırken, doğru kalitede makrobesin tüketmek önemlidir. Kalori fazlası yaratmak için ne istersen onu yeme durumuna atıfta bulunan “kirli beslenme” ifadesini duymuş olabilirsiniz. Örneğin kızarmış tavuk tüketmek kalori alımınızı artırabilir, ancak aynı zamanda fazla miktarda yağ tüketmenize de neden olur. Mass gainer karbonhidrat tozu, içeriğindeki maddelerin belli olması ve genellikle çok fazla yağ içermemesi ile ihtiyaç duyduğunuz kaliteli makrobesinleri sağlar.

Karbonhidrat Tozu İhtiyaç Duyduğunuz Vitamin ve Mineralleri Almanıza Yardımcı Olur

Protein, karbonhidrat gibi kütle kazanmaya çalışırken almanız gereken makrobesinleri tüketmek bazen zor olabilir. Karbonhidrat tozu ile bu makrobesinleri yeterli miktarda ve hızlı bir şekilde alabilirsiniz. Ayrıca bulk döneminde vücuda ihtiyaç duyduğu lif, vitamin ve mineralleri sağlamak için yeterli meyve ve sebze tüketimi genellikle atlanmaktadır. Karbonhidrat tozlarının birçoğu temel makrobesinlerin yanı sıra belirli vitaminleri, mineralleri ve lif içerir.(2) Bu şekilde ihtiyaç duyulan diğer besin maddeleri de vücuda alınmış olur.

Karbonhidrat Tozu Yağsız Kaslanmanızı Sağlar

Yağsız kaslanma bulk döneminde aşırı kalori fazlalığı yaratmak yerine daha ılımlı bir kalori fazlalığı yaratarak kütle kazanma anlamına gelir. Her iki durumda da kütle kazanmanız mümkündür, ancak kazandığınız kas oranı değişecektir. Karbonhidrat tozu kullanmak, içeriğinde protein, karbonhidrat ve yağ miktarları belli olduğu ve ölçülebildiği için porsiyonlarınızı ve tükettiklerini kolayca takip etmenize yardımcı olur.(1) Fakat öğünlerin içeriğinde ne kadar makro olduğunu çözmek ve bunu sürekli takip etmek oldukça zorlayıcıdır. Bundan dolayı karbonhidrat tozuyla gereğinden aşırı fazla kalori tüketmezsiniz ve yağlanma ihtimaliniz düşüktür.

Karbonhidrat Tozu Ne Zaman Tüketilir?

Toz karbonhidrat kullanımının temel amacı alınan kaloriyi artırmak ve bu şekilde büyümeyi teşvik etmektir. Özellikle sabahları karbonhidrat toz alımı, gün içinde size iyi hissettirecek ve aldığınız kalori miktarını günün başında belli bir düzeye taşımanızı sağlayacaktır. Bu şekilde gün boyunca sürekli olarak kalori almak konusunda endişeleriniz biraz olsun azalır. Karbonhidrat tozu yüksek oranda kalori tükettiğiniz bir egzersizin hemen sonrasında da alınabilir. Kas onarımı ve büyümesine katkıda bulunacak yüksek miktarda protein içerği sunan karbonhidrat tozu vücudunuzun ana enerji kaynağı olan karbonhidratın da geri kazanılmasına yardımcı olur.(1)

Kilo aldırıcı karbonhidrat tozu kullanmak günlük kalori alımınızı artırmanızı sağlar ve kütlenizi artımaya yardımcı olur. Fakat diğer takviyeler gibi bu karbonhidrat tozu takviyesi de kullanırken sıkı ve düzenli bir şekilde antrenan yapmanız gerekir. Aksi takdirde gereksiz çok sayıda kalori tüketirsiniz ve vücut yağ oranınız artar.

Reklam

Sizin Vücut Tipiniz Hangisi; Ektomorf, Mezomorf veya Endomorf?

4

Her insan etten bir vücuda sahip olsa da bu sahip oldukları vücutların şekilleri farklılık göstermektedir. Vücut tipleri sadece şekil olarak fark yaratmakla kalmayıp, üzerinizde uyguladığınız antrenman ve diyet programları çalışmalarının işe yarayıp yaramayacağını etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle kişi, vücut tipinin ne olduğunu öğrenmeli ve ona göre antrenman ve diyet programlarını planlamalıdır.

Vücut geliştirme arenasına ilk girdiğimde, farklı farklı antrenman programları, vücut geliştirme takviyeleri (supplementler), diyetler, makaleler ve bilgi miktarı yüzünden bunaldım. Çok fazla çelişkili diyet ve antrenman programları mevcuttu ve ne yapmam, hangisini uygulamam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Bunun sonucu olarak, spor salonunda geçirdiğim 6 ayda çok ufak kas kazanımları elde ettim ve antrenman yapmak için neredeyse hiç motivasyonum kalmamıştı

Geçen bu süre, benim için tam anlamıyla bir kayıp olmuştu ve artık havlu atmak ve pes etmek üzereydim. Ben tam bu düşünceler içerisindeyken, spor salonundaki bir adam bana bir dergi verdi ve içerisinde yer alan vücut tipleriyle ilgili olan makaleleri okumamı söyledi. Ben de öyle yaptım ve neden hiç kas kazanımı sağlayamadığımı söz konusu makaleleri okuyunca anladım. Adeta kör gözlerim artık görmeye başlamıştı.

Ben tam bir ektomorfum (zor kas kazanımı elde eden) ve ilk kez bir spor salonuna girdiğimde vücut ağırlığım 60.2 kg idi. O zamanlar, vücut tipleri hakkında hiçbir fikrim yoktu. Diğer tüm yeni başlayanlar gibi ben de ne kadar çok antrenman yaparsam o kadar büyüyeceğim zannediyordum. “Daha fazla daha iyi” mentalitesiyle hareket edip, seçkin bir vücut geliştirmeci için tasarlanmış bir programı izlemeye başladım. Bu mentaliteyle geçen 6 ayım, yaklaşık sadece 1.7 kg kas kazanım ile sonuçlandı.

Dergideki vücut tipleri ile ilgili olan o makaleyi okuduğumda, metabolizmamı, kilo almamın nasıl gerçekleşeceğini ve vücut tipimin nasıl çalıştığını anlamaya başladım. Bir ektomorfun, kalori alımına, uzun dinlenme periyotlarına ve minimum düzeyde kardiyo yapmaya odaklanması gerekmektedir. İşte sadece bu şekilde, kas kazanımlarını elde etmeye başladım ve asla arkama bakmadım.

Bu yüzden vücut tipinizi tanımlamak ve anlamak önemlidir. Farklı vücut tipleri farklı antrenman yöntemleri ve diyet planlarına ihtiyaç duymaktadırlar.

Aşağıda nitelikleri ile birlikte 3 erkek vücut tipi listelenmiştir:

Ektomorf

Ektomorf-vucut

Bir ektomorf, tipik sıska adamdır. Ektomorfun, küçük eklemler ve yağsız kaslar içeren hafif bir yapısı vardır. Genellikle ektomorfun lifli kasları olan uzun ince uzuvları vardır. Omuzları az genişlikte ve ince olma eğilimindedir.

Bir ektomorfun tipik özellikleri:

  • Küçük “narin” iskelet ve kemik yapısına sahiptir.
  • Klasik zor kasanımı elde eder.
  • Düz bir göğüse sahiptir.
  • Küçük omuzlara sahiptir.
  • Zayıftır.
  • Yağsız kas kütlesine sahiptir.
  • Kilo alması zordur.
  • Hızlı metabolizmaya sahiptir.

Ektomorfların kilo alması çok zordur. Aldıkları kalorıileri hızlıca yakabilen bir metabolizmaya sahiptirler. Ektomorfların, kilo alabilmeleri için olağanüstü miktarda kaloriye ihtiyaçları vardır. Egzersizler büyük kas gruplarına odaklanarak kısa ve yoğun olmalıdır. Bu vücut tipindeki kişilere, supplement kullanımı kesinlikle tavsiye edilir. Ektomorflar, gece boyu uzun süreli aç kalmadan kaynaklı yaşanacak kas kaybını engellemek için yatmadan önce de bir şeyler yemelidirler. Genellikle ektomorflarda, yağ yakımı çok kolay gerçekleşir, bu da onların definisyon dönemini çok rahat geçirmelerini sağlar diyebiliriz.

[ls_content_block id=”13465″]

Mezomorf

Mezomorf-vucut

Bir mezomorf, geniş bir kemik yapısına, büyük kaslara ve doğal atletik bir vücuda sahiptir. Mezomorf, vücut geliştirme için en iyi vücut tipidir. Bu vücut tipine sahip kişiler için, kas kazanımı elde etme ve kilo verme işlemleri olduça kolaydır. Kas inşası için mükemmel bir altyapı olan “doğal güçlü” lerdir.

Bir mezomorfun tipik özellikleri:

  • Atletik yapıya sahiptir.
  • Genellikle sert-diri vücuda sahiptir.
  • İyi define olmuş kaslara sahiptir,.
  • Dikdörtgen şekilli gövdeye sahiptir.
  • Güçlüdür.
  • Kolay kas kazanımı elde eder.
  • Ektomorflara göre daha kolay yağlanır.

Mezomorf, ağırlık antrenmanlarına en iyi cevap veren vücut tipidir. Özellikle yeni başlayanlar için, kas kazanımları çok hızlı bir şekilde görülür. Mezomorfların olumsuz tarafı ise, ektomorflara göre daha kolay yağlanmalarıdır. Bu durum da onların kalori alımlarını her daim izlemesi gerektiği anlamına gelmektedir. Genellikler mezomorflar için, ağırlık antrenmanı ve kardiyo kombinasyonu en iyi fayda almalarını sağlayan kombinasyondur.

Endomorf

Endomorf

Endomorf vücut tipi, sağlam ve genellikle yumuşaktır. Endomorflar, çok kolay yağlanırlar. Endomorflar genellikle, kalın kollar ve bacaklarla daha kısa bir yapıya sahiptir. Kasları güçlüdür, özellikle de üst bacakları.

Bir endomorfun tipik özellikleri:

  • Yumuşak ve yuvarlak vücuda sahiptir
  • Çok kolay kas kazanımı elde eder ve çok kolay yağlanır.
  • Genellikle kısadırlar.
  • Bodur yapısı vardır
  • Yuvarlak bir fiziğe sahiptir.
  • Yağ yakması zordur.
  • Metabolizması yavaştır.
  • Kasları çok iyi define olmamıştır.

Söz konusu endomorfun antremanmanı olduğunda, çok kolay bir şekilde kilo alırlar. Ne yazık ki, bu alınan kilonun büyük bir kısmı kas değil, yağdır. Endomorflar yağlanmayı minimumda tutmak için her zaman, antrenman yapmalarının yanı sıra kardiyo da yapmalıdırlar. Genellikle bu kişilerin, diyetlerinde yüksek protein alımına dikkat ettikleri sürece supplement kullanmalarına gerek yoktur.

Vücut Tiplerinin Kombinasyonu

Çoğu erkek, iki vücut tipinin bir kombinasyonuna sahiptir. Bu kombinasyonlar, ya ektomorf/mezomorf ya da mezomorf/endomorf şeklindedir. Örneğin, bir endomorf gibi kilo alan saf bir mezomorfu bulmak olağandışı bir durum değildir.

Siz Hangi Vücut Tipisiniz?

Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda, vücut tipinizi tanımlayabilirsiniz. Diyetinizi ve antrenmanınızı vücut tipinize uygun hale getirmek de isteyebilirsiniz.

Bahsetmek istediğim son bir nokta, vücut tipiniz ne olursa olsun, o büyük, parçalı ve kaslı bir fiziği inşa edebilirsiniz. Hatta en sıska adam bile hacimlenebilir. Evet çok daha zor, ama eğer sıkı çalışmaya hazırsanız, bu yapılması imkansız bir durum değil!

Belki de başka kimsede olmayan ve görüp görebileceğiniz en ince doğal yapıya sahibim ve bu yazıyı yazarken, yaklaşık 30 kg yağsız kas kütlesi kazandım. Bu nedenle başarıya ulaşmak için; vücut tipinizi iyi tanıyın, yapacağınıza inanın, sıkı çalışın ve asla pes etmeyin!

Daha Verimli Bir Antrenman İçin Kalça Mobilizasyon Egzersizleri

Reklam

Sivilce (Cilt) Problemi Çekmemek İçin Kullanmanız Gereken 5 Takviye

0

İleride sivilce kapatıcı ve sivilce lekeleri için ilaç aramak istemiyorsanız cildinize daha iyi bakmanız gerekiyor demektir. Peki size yardım edebilecek vitamin ve mineral takviyeleri var dersek ne dersiniz?

Cilt bakımı ve sivilceden korunmak cilt temizliğini düzenli yapmak ile başlamaktadır, ancak yediğiniz yiyecekler ve aldığınız besinler, cildinizin yağ oranı ve sivilce oluşturma kapasitesini de etkiler. Bu sebeple aslında fark edilmiyor ya da unutuluyor olsa da beslenmenin sivilce oluşumda rolü oldukça büyüktür. Sivilce sorunu için önceden önlem almak istiyorsanız kesinlikle cildiniz için faydalı vitamin ve mineralleri beslenmenizde bulundurmanız gerekiyor. Peki hangi takviyeler size bu konuda destek olabilir?

Sivilcelere İyi Gelecek En İyi 5 Takviye

Akne probleminizin azalmasına yardımcı olabilecek ve normal cilt fonksiyonlarınızın korunmasına destek olabilecek 5 gıda takviyesini aşağıda listeliyoruz:

1. Solgar VM 2000 90 Tablet

sivilceye-ne-iyi-gelir

Solgar VM 2000 90 Tablet, b grubu vitaminleri, a vitamini ve çinko başta olmak üzere birçok vitamin ve minerali içinde bulundurur. 90 tablet ile uzun süreli kullanıma sahip olan ürünün servis başı fiyatı 1,99 TL’dir.

2. Nature’s Supreme Vitamin B3 500 Mg (No Flush) 100 Kapsül

sivilceye-ne-iyi-gelir

Nature’s Supreme Vitamin B3 500 Mg (No Flush) 100 Kapsül, içerisinde 500 mg yüksek emilime sahip b3 vitamini (niasin) bulundurur. Vejetaryen kullanımı için uygun olan ürünün servis başı fiyatı 0,49 TL’dir.

3. Nature’s Supreme Vitamin B2 100 Mg 100 Kapsül

sivilceye-ne-iyi-gelir

Nature’s Supreme Vitamin B2 100 Mg 100 Kapsül, 1.sınıf patentli ham madde kalitesine sahip ürünün içerisinde 100 mg b2 vitamini (riboflavin) bulunmaktadır. Yüksek servis sayılı, vejetaryen kullanımına uygun ürünün servis başı fiyatı 0,49 TL’dir.

4. Nature’s Bounty Zinc Gluconate 10 Mg 100 Tablet

sivilceye-ne-iyi-gelir

Nature’s Bounty Zinc Gluconate 10 Mg 100 Tablet, günlük çinko ihtiyacınızı karşılamayı hedefleyen kapsüllerinin her birinde 10 mg çinko bulundurmaktadır. Ürünün servis başı fiyatı 0,32 TL’dir.

5. Eurho Vital A-Z Multivitamin Plus Lutein & Q10 30 Tablet

sivilceye-ne-iyi-gelir

Eurho Vital A-Z Multivitamin Plus Lutein & Q10 30 Tablet, a vitamini, b vitaminleri ve çinko başta olmak üzere cilt için faydalı vitamin ve mineralleri barındıran ürünün servis başı ürün fiyatı 1,80 TL’dir.

Sivilce ve Cilt İçin Faydalı Vitamin ve Mineraller Hangileridir?

Akne problemi ergenlik çağlarından itibaren hem kadınların hem de erkeklerin büyük bir cilt sorunu olmuştur. Özellikle yüzdeki sivilceler el ile müdehale gördükleri takdirede leke bıraktıklarından hiçbir zaman sevilmezler. Yağlı cilt tipine sahipseniz sivilce problemleri sizin için çok daha önemlidir. Burada da beslenme sivilce kontrolüne yardımcı olabilecek güçlü bir savunma yöntemidir.

Aşağıda sıraladığımız vitamin ve mineralleri beslenme ve takviye yolu ile yeterli miktarlarda almanız, sivilce problemlerinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.

1. A Vitamini

A vitamini retinoid sınıfına dahil olan güçlü bir antioksidandır. Dermatologlar tarafından cilt problemlerinin tedavisinde sıklıkla kullanılırlar. A vitamininin yokluğu akne problemleri ve inflamasyon ile bağlantılı görülmüştür. (1)

2. Çinko

Araştırmacılar bir çalışmada çinkonun ciltteki yağ oluşumunu azalttığını ve cilt üzerinde oluşan bakteriyal inflamasyonu engellediklerini gözlemlemişlerdir. Bu sebeple çinko da sivilce engelleyici bir kimlik kazanmaktadır. (2)

3. B2 Vitamini (Riboflavin)

B2 vitamininin yani riboflavinin yağlı cilt oluşumunu engellediği ve sağlıklı cilt, saç ve tırnak oluşumunda görev aldığı bilinmektedir. B2 vitamini eksikliğinde ağız çevresinde bakteriyal inflamasyonlar görülebilmektedir.

4. B3 Vitamini (Niasin)

Birçok dermatolojik üründe de bulunan niasin (b3 vitamini) akne oluşumunu önlemede, cildin nem dengesinin ve renk dengesinin korunmasında yardımcı olabilmektedir.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Hafta Hafta Gebelik: 28 Haftalık Gebelik

0

Neredeyse doğum yapacak anne adayları ellerini kaldırsın! Hamileliğin son dönemin ikinci haftası 28 haftalık hamilelik sürecinde 3. trimesterde olan anne adaylarını şimdiden tebrik ediyoruz.

Bugün, 28 haftalık bebek gelişimi, 28 haftalık gebelik kaç aylık olur, 28 haftalık bebek kaç kilo olmalı gibi sorularınızı yanıtlayacağız. 3.trimester ile vücudunuzda yaşayacağınız değişikliklerden bahsedeceğiz.

Gebelikte size yardımcı olmasını umduğumuz bilgilerin yanında daima doktor kontrolünüzü titizlikle ilerletmenizi tekrar hatırlatalım.

28 Haftalık Gebelik Kaç Aylıktır?

28. hafta ile birlikte 7. ayın ikinci haftasında ve 3. trimesterdesiniz demektir. Doktorlar hafta hesabı ile ilerlediği için herhangi bir komplikasyon olmazsa ya da planlı bir doğum gerçekleşmeyecekse doğuma 12 hafta kaldı demektir.

28. Hafta İtibariyle Bebekte Ne Gibi Değişiklikler Olur?

28 haftalık bebek artık 1 kilonun üzerindedir. Ortalama olarak 1.1 kg ile 1.3 kg arasında kiloya sahiptir. 28 haftalık bebek boyu ise 35-40 santimetre arasındadır.

Bu hafta itibariyle bebeğin derisi yağ toplamaya yani kilolanmaya başlar. Bu, cildindeki şeffaflığı ve pürüzleri azaltarak daha mat ve yumuşak bir doku oluşumunu sağlar. Bebeğinizin beyni bu haftaya kadar daha düz bir yüzeye sahipken bu hafta itibariyle tıpkı bir ceviz gibi üzerinde oluklar oluşarak şekillenmeye başlar.

Bebeğinizin beyin gilişiminin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilecek Nature’s Supreme Prenatal DHA ürününü inceleyip, ürünün kullanımı ile ilgili doktorunuza danışabilirsiniz.

Bu hafta bebeğiniz gözlerini açıp kapamaya başlar ve ışığa duyarlılığı iyice artar. Karnınıza güçlü bir ışık tuttuğunuz takdirde size tekme bile atabilir ya da yüzünü saklayabilir. Öksürmek, hıçkırmak, nefes almak gibi marifetleri de devam etmektedir.

Doktorunuz sizden bu hafta itibari ile bebeğinizin hareketlerini ölçmenizi isteyebilir. Bunun için sabah akşam her gün belirli bir zaman aralığında bebeğinizin ne kadar nasıl hareket ettiğine dikkat edip not edin. Normalin dışında bir seyir gördüğünüzde bunu doktorunuz ile paylaşın.

Hamilelikte 29. haftada yaşayacağınız değişimleri ve bebek gelişimini öğrenmek içinHafta Hafta Gebelik: 29 Haftalık Gebelik içeriğimizi buradan okuyabilirsiniz.

28 Haftalık Gebelikte Annedeki Değişimler

Artık göbeğiniz bir futbol topundan çok daha büyük! Uterusunuzun tepesi göbeğinizden yaklaşık 8 santimetre daha yukarıda kalıyor. 28 haftalık gebelik anne için bir takım fiziksel rahatsızlıkların daha çok görülmeye başlandığı dönemdir. Bunlarla ilgili bir liste oluşturmamız gerekirse:

1. Uyku Zorluğu

Bu hafta itibariyle 3.trimesterdesiniz ve yolun sonuna geldiniz. Ancak 28. hafta ile birlikte uyku problemleri yaşamaya başlayabilirsiniz. Uykunuz bölünebilir, kısa uykular ile biraz daha yorgun bir döneme girebilirsiniz. Bu sebeple yatakta debelenmekten vazgeçin. Hormonlarınız sizi uyutmuyorsa rahatlamanıza yardım edecek papatya çayı içebilir, hafif hafif esnetme hareketleri uygulayabilir, sevdiğiniz bir kitabı okuyabilir ya da sevdiğiniz şarkıları dinleyerek kendinizi yatıştırabilirsiniz.

2. Nefes Problemleri

Bebeğiniz geliştikçe diyaframınız ve ciğerlerinize yapılan baskı artacaktır. Bu durum normaldir. Daha kısa ve sık nefes alıp vermeye başlayabilirsiniz. Hareketlerinizi yavaşlatmaya ve daha sık molalar vererek yaşamınıza devam etmeye çalışın.

3. Ağrılar ve Sızılar

Bu dönemle birlikte bebeğiniz daha hızlı kilo almaya başlayacak ve pozisyonu da ağırlık merkezinizin değişmesine sebep olacaktır. Bel, sırt ve eklem bölgelerinizde daha fazla ağrı hissedebilirsiniz. Yoga, esnetme, yüzme, yürüyüş ve masaj eklemlerinizde oluşan ağrıların azalmasına yardımcı olacaktır.

4. Göğüs Akıntısı

Artık göğüslerinizde bebeğinizin ilk besini birikmiş olacaktır bu hafta itibariyle sarımtırak bebek sütü sızıntı yapmaya başlayabilir.

5. Kasılmalar

Doğum başlangıcı sanabileceğiniz kasılmalar bu hafta itibari ile 3. trimesterde sıkça görülebilir. Düzenli ve yoğun olarak gelen kasılmaları doktorunuz ile hemen paylaşmanız gerekir.

Reklam

Diş Ağrısı Çekmek İstemiyorsanız Kullanmanız Gereken 5 Takviye

0

Dişim çok ağrıyor ne yapmalıyım” demek istemiyorsanız diş bakımı konusunda her zaman çok dikkatli olmanız gerektiğini söylemek zorundayız…

Diş ağrısına diş doktoruna gitmekten başka kalıcı bir çözüm üretilemediği için diş bakımı her gün düzenli olarak yapılmalı ve zaman zaman kontrollere gidilerek ağız sağlığı incelenmelidir. Diş sağlığınızı korumak için düzenli diş fırçalamak, diş ipi ile temizleme yapmak tartar oluşumunu arttıracak yiyeceklerden kaçınmak gerektiği gibi tıpkı kemiklerin yapısına katılarak kemikleri güçlendiren vitamin ve mineral desteklerini yeterli miktarda alarak diş sağlığını da desteklemek gerekir.

Diş sağlığınıza iyi gelecek vitamin ve mineralleri detaylı incelemeden önce diş ve diş eti sağlığınız için faydalı olabilecek takviyeleri aşağıda listeliyoruz.

Dişleriniz İçin Gerekli Takviyeler

1. Nature’s Supreme Multivitamin for Men

dis-agrisina-ne-iyi-gelir

Nature’s Supreme Multivitamin for Men 60 Kapsül, içerisinde diş sağlığı için ihtiyaç duyulan birçok vitamin ve minerali bulundurur. GMP (İyi Üretim Uygulamaları) kapsamında sıkı denetime tabî tutulan Nature’s Supreme Multivitamin for Men vejetaryen kullanımına uygundur. Servis başı fiyatı 1,15 TL’dir.

2. Nature’s Supreme Magnesium Citrate 250 Mg

dis-agrisina-ne-iyi-gelir

Nature’s Supreme Magnesium Citrate 250 Mg 120 Tablet, her kapsülde yüksek biyoyararlanım sağlayan 250 gr magnezyum minerali içerir. Kolay yutulabilen ürün GMP (İyi Üretim Uygulamaları) kapsamında denetlenmektedir. Ürünün servis başı fiyatı 0,66 TL’dir.

3. Nature’s Bounty Ester C 1000 Mg

dis-agrisina-ne-iyi-gelir

Nature’s Bounty Ester C 1000 Mg 60 Tablet, içerisinde hem yağda hem suda çözünebilen c vitaminine sahiptir. Ester yapısı daha yüksek emilim sağlar. Servis başı fiyatı 1,08 TL’dir.

4. Ocean Vitamin D3 1000 IU 20 Ml

dis-agrisina-ne-iyi-gelir

Ocean Vitamin D3 1000 IU 20 Ml, içerisinde kalsiyum ve fosforun emilimini kolaylaştıran 250 mcg D3 vitamini bulunmaktadır. Koruyucu olarak üstün lezzet ödüllü ÖZEM zeytinyağı içerir. Ürünün servis başı fiyatı 0,28 TL’dir.

5. Solgar Hyaluronic Acid 120 Mg

dis-agrisina-ne-iyi-gelir

Solgar Hyaluronic Acid 120 Mg 30 Tablet, içerisinde Biocell Kolajen ekstreleri ve c vitamini bulunduran bir üründür. Ürünün servis başı fiyatı 4,97 TL’dir.

Diş Ağrısını Başlamadan Engelleyin

Diş ağrısına acil çözüm aramak zorunda kalmadan dik bakımınızı aksatmazsanız ve dişlerinizin yapısı için elzem olan besinleri yeterli miktarlarda alırsanız birçok diş rahatsızlığının önüne geçebilirsiniz. Aşağıda sizinle diş sağlığınız için faydalı olan vitamin ve mineralleri paylaşacağız:

1. A Vitamini

Eksikliğinde diş hareketliliği, eşitsizlik, diş minesinde pürüzlenme ve tükürük bezlerinin normal fonksiyonlarında hasarlar oluşabilmektedir.

2. D Vitamini

Kemikler için de oldukça önemli olan d vitamini eksikliğinde kalsiyum ve fosfordan yararlanım azalır. Diş eti ve diş dokularında çekilme oluşabilir.

3. C Vitamini

C vitamini eksikliği diş eti kanamaları ile ve diş eti çekilmesi ile ilişkilendirilmektedir. Diş etlerinizde sık sık tahriş olma durumu varsa sebep c vitamini eksikliği olabilir.

4. Kalsiyum

Kalsiyum kemik ve diş sağlığı için oldukça önemlidir. Kalsiyum eksikliğinde dişlerde çürüme başlar. Ayrıca kalsiyum dişin oluşumu ve gelişimi sürecinde de rol oynar.

5. Fosfor

Fosfor da tıpkı kalsiyum gibi diş dokularının oluşturulmasına katkıda bulunur. Eksikliğinde diş dokularında güçsüzleşme görülmektedir.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Pharmaton Kullananların Ürün Hakkındaki Yorumları

7

Multivitamin destekleri arasında gidip geliyor gözünüz Pharmaton ürünlerine takılıyorsa bu yazımızda sizle detaylı bir ürün incelemesi paylaşacağız.

Özellikle sonbahar-kış dönemine girdiğimiz için vitamin mineral destekleri daha çok önemsenmeye başladı. Hastalıklara karşı daha dirençsiz olunan bu dönemde bağışıklık sistemini Pharmaton Kapsül gibi destekler ile güçlendirmek, beslenme yolu ile alamadığınız vitamin ve mineralleri karşılamak gerekiyor.

Pharmaton Nedir?

Pharmaton ürünleri Omega-3 ve Ginseng G115 gibi ilave içerikler ile güçlendirilmiş multivitaminlerdir. Pharmaton kullanıcı yorumları bize çoğu kişinin ayrı ayrı vitamin ve mineral alımındansa özellikle kışın daha kapsamlı bir şekilde bağışıklık sistemini güçlendirebilmek için kompleks multivitamin ürünlerini tercih ettiklerini bize gösteriyor.

Pharmaton içindekiler kısmı 3 çeşit ürün için de farklıdır sizinle aşağıda bu ürünlerin prospektüslerini paylaşıyoruz:

Pharmaton 30/60 Kapsül

pharmaton-kullananlarin-yorumlari

pharmaton-kullananlarin-yorumlari

Pharmaton 50 Plus 30/60 Kapsül

pharmaton-kullananlarin-yorumlari

pharmaton-kullananlarin-yorumlari

Pharmaton Efervesan Tablet

pharmaton-kullananlarin-yorumlaripharmaton-kullananlarin-yorumlari

Pharmaton çeşitleri içerisinde farklı form ve adetlere sahip 3 çeşit ürün bulunuyor. Ürünler kapsül, efervesan ve tablet formlarda ve kapsüller sığır jelatininden üretiliyor. Bu 3 üründen ihtiyaçlarınıza uygun olanı seçerek önümüzdeki kış döneminde bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

Pharmaton kullanımı konusunda size daha çok yardımcı olabilecek, deneyimledikleri değişimler yansıtan, pharmaton kilo aldırır mı, kimler pharmaton kullanamaz, pharmaton ne kadar süre kullanılmalı gibi sorulara fikir verebilecek kullanıcı yorumlarını sizinle paylaşıyoruz:

pharmaton-kullananlarin-yorumlaripharmaton-kullananlarin-yorumlaripharmaton-kullananlarin-yorumlaripharmaton-kullananlarin-yorumlari pharmaton-kullananlarin-yorumlari

Pharmaton Multivitaminlerde Omega-3 ve Ginseng G115 Destekleri

Gün boyu zindelik, enerji metabolizmasının korunmasına, beyin ve kalp fonksiyonlarının normal bir şekilde işlemesine, zihinsel ve fiziksel performansa yardımcı olmaya odaklanan Pharmaton ürünleri, zihinsel aktivitelerdeki gelişimi multivitaminlerinde bulunan ilave Omega-3 ve Ginseng G115 ile güçlendiriyor.

Omega-3 Nedir?

Omega-3 insan vücudunda üretilemeyen doymamış yağ asitleridir. Genellikle yağlı balıklarda ve yemişlerde bulunmaktadır. İçerisinde bulunan DHA normal beyin fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olarak Alzheimer ve demans gibi hastalıkları engellemeye destektir. Aynı zamanda kan akışını rahatlatarak konsantre olmaya ve dikkati toplamaya yardımcı olabilmektedir.

Ginseng G115 Nedir?

Bir çeşit bitki olan Ginseng, güçlü bir genel takviyedir. Beyinde adrenal çalışmayı destekleyerek fiziksel strese bağlı hastalıkların gelişimini yavaşlatabilir. Antioksidan etkisi ile bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.

Pharmaton ilaç olarak görülmemelidir. Pharmaton doktor yorumları dikkate alındığında da her gıda takviyesi gibi bu ürünün de bir uzmana danışılarak kullanılması gerektiğini görüyoruz. Kullanımı konusunda vitamin ve mineral eksikliği yaşadığınızı ya da beslenmenizi takviye etmeniz gerektiğini düşünüyorsanız bir doktora danışarak kolaylıkla tüketebileceğiniz bir vitamin ve mineral desteğidir.

Reklam

Derin Yanıkları Bile Tedavi Edebilen En İyi 5 Sarı Kantaron Yağı

0

Sarı kantaron, yıldız şeklinde sarı çiçekleri olan, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Doğu Asya’da yetişen beş taç yapraklı bir bitkidir. Sarı kantaron otu güneşli bölgelerde yetişir ve boyu 50-100 cm arasında değişir.

Sarı kantaron farklı formlarda bulunmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı ise sarı kantaron yağıdır. Sarı kantaron yağı ve genel olarak sarı kantaronun sağlığımız üzerinde birçok faydası bulunmaktadır. Sarı kantaron çayı ve sarı kantaron hapı sinirlilik, yorgunluk, iştahsızlık ve uyku sorunu gibi problemlerin yanı sıra genellikle depresyon tedavisinde kullanılmaktadır. Sarı kantaronun hafif ve orta depresyon için etkili olduğuna dair bazı güçlü bilimsel kanıtlar bulunmaktadır. Sarı kantaron ayrıca sıcak basması ve ruh hali değişiklikleri gibi menopoz belirtilerini ortadan kaldırmak için de kullanılır. Dolayısıyla sarı kantaron faydaları oldukça fazladır.

Sarı Kantaron Yanık Tedavisinde Oldukça Etkilidir

Tüm bunların yanı sıra sarı kantaron yağı cilde faydaları ile de bilinmektedir. Sarı kantaron yağı yaraların ve özellikle derin yanıkların tedavisinde de uygulanmaktadır. Sarı kantaron çiçeği (Hypericum perforatum L., Hypericaceae) kullanılarak hazırlanan yağ gibi topikal formülasyonlar yara ve yanık, çürük ve bunlar gibi birçok problem de dahil olmak üzere geniş bir çerçevede dermatolojik rahatsızlıkların yönetiminde kullanılmıştır. Makroskopik ve histopatolojik deneylerden elde edilen sonuçların değerlendirilmesi, sarı kantaron yağının, yanık tedavisi için önemli bir etkinlik sağladığını göstermiştir.

Depresyonun, derin yanıkların ve diğer bazı diğer dermotolojik problemlerin tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmış en iyi 5 sarı kantaron takviyesini sizler için derledik:

1. One Up St. John’s Wort 300 Mg 60 Kapsül

One Up St. John’s Wort 300 Mg 60 Kapsül, %100 bitkiseldir. Sarı kantaron bitkisinin özel yöntemlerle ekstre haline getirilmesiyle hazırlanır. Vejetaryen ve vegan kullanımına uygundur. Servis başı fiyatı 0,65 TL’dir.

2. St.John’s Wort Herb Extract 60 Kapsül

5

Solgar St.John’s Wort Herb Extract 60 Kapsül, içeriğinde şeker, mısır, soya, nişasta, gluten, buğday, maya ve süt ürünleri bulundurmamaktadır. Sentetik renklendirici, yapay tatlandırıcı veya koruyucu içermemektedir. Tamamen bitkiseldir. Servis başı fiyatı 1,17 TL’dir.

3. Zade Vital Sarı Kantaron Yağı 100 ml

3

Zade Vital Sarı Kantaron Yağı 100 ml, cold press yöntemiyle üretilmektedir. %85 oranında doymamış yağ asitleri içerir. Bu yağ formundaki bitkisel destek hijyenik cam şişelerde bulunmaktadır. 17 farklı kalite yönetim sistemi ve sertifikasına sahip Zade Vital tesislerinde üretilmiştir. Servis başı fiyatı 5,90 TL’dir.

4. Zade Vital Sarı Kantaron 400 mg 25 Patlatılabilen Kapsül

2

Zade Vital Sarı Kantaron 400 mg 25 Patlatılabilen Kapsül, %85 oranında doymamış yağ asitleri içerir ve yumuşak kapsül (softjel) formundadır. Cold press yöntemiyle ve harici kolay kullanım için patlatılabilen kapsül formunda üretilmiştir. 17 farklı kalite yönetim sistemi ve sertifikasına sahip Zade Vital tesislerinde üretilmiştir. Servis başı fiyatı 1,44 TL’dir

5. Nature’s Bounty St.John’s Wort 300 mg 100 Kapsül

1

Nature’s Bounty St.John’s Wort 300 mg 100 Kapsül, tamamen bitkiseldir ve vejetaryen kullanımına uygundur. İçeriğinde şeker, nişasta, süt, laktoz, maya, buğday, balık, soya ve sodyum bulunmamaktadır. Sentetik renklendirici, yapay tatlandırıcı ve koruyucu kullanılmamıştır. Bu madelere hassasiyeti olanlar tarafından kullanıma uygundur. Servis başı fiyatı 0,54 TL’dir.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Arjinin (Arginine) Zararlı mı?

0

Neden Arjinin’e İhtiyacımız Var?

Arjinin nedir?” sorusunun cevabı kısaca; vücudumuzda hayati fonksiyonlarda yer alan bir bileşiktir. L-arjinin olarak da bilinen arjinin, vücutta bir dizi birbirinden ayrı fonksiyonda yer alır. Bu fonksiyonların arasında;

  • Yaraların iyileşmesi
  • Vücuttan atık ürünleri atmak için böbreklere yardımcı olması
  • Bağışıklık sistemi ve hormonal reaksiyonları sürdürmesi
  • Damarları genişletip ve rahatlatması
  • Doğal bir besin takviyesi olan arjininin kalp üstünde yarattığı olası olumlu faydaları ortaya çıkartması

Arjinin’in Kalbe Faydaları Nelerdir?

arjinin-kalp

Vücuttaki amino asit arjinin, nitrik okside (NO) dönüşür. Nitrik oksit, kan damarlarının gevşemesine ve dolaşımını artırmasına yardımcı olan güçlü bir nörotransmiterdir.

Bazı kanıtlar arjininin, kalbin arterlerindeki kan akışını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Bu tıkanmış arterler, göğüs ağrısı veya angina ve koroner arter hastalığının semptomlarını artırabilir. Ancak, günümüzde arjininin uzun süreli kullanımının kolesterol veya kalp sağlığını nasıl etkilediği konusunda bir veri bulunmamaktadır.

Arjinin, arterlerin gevşemesine ve kan akışını iyileştirmesine yardımcı olabileceğinden, erektil disfonksiyonda da yardımcı olabilir.

Arjininin bazı kişilerde kan basıncında muhtemel azalma, aralıklı bacak krampı ve aralıklı topallama olarak bilinen rahatsızlığı olan hastalarda yürüme mesafesinin artması gibi başka potansiyel sağlık faydaları da vardır. Bununla birlikte, bilimsel çalışmalar uzmanların herhangi bir kesin tavsiyede bulunmasına yetecek kadar çok kişide sürdürülmemiştir.

Arjinin Zararlı mı?

arjinin-ne

Arjinin zararları tartışılan bir konu olmakla beraber bilimsel araştırmalar bu soruyu yanıtlamak için birçok kontrollü deneysel çalışmalar yapmıştır. L arginine zararları çoğu kişi tarafından araştırılan ve ilgi gören bir konudur. Yapılan araştırmalar zararından çok yararının olduğunu göstermiştir. Klinik çalışmalarda arjinin üç aya kadar küçük yan etkilerle güvenli bir şekilde kullanılmıştır. Olası yan etkiler karın ağrısı, şişkinlik, ishal ve guttur. Astım hastalarında da solunumun kötüleşmesine neden olabilir.

Arjinin, tansiyonu düşüren bazı ilaçlar ile etkileşime girebilir.

Emziren hamile kadınlar önce doktorlarıyla konuşmadan takviye almamalıdırlar.

Günlük Ne Kadar Arjinin Gereklidir?

arjinin-doz

Arginine kullanımı kişiden kişiye ve amaca göre farklılık gösterebilmektedir. Arjinin için önerilen günlük miktar yoktur, çünkü insan vücudu yeterli miktarda yapabilmektedir.

Takviye olarak alınırsa, daha yüksek dozda arjinine ihtiyaç vardır ve günde 1200 mg’a kadar alınması yardımcı olabilmektedir. Almadan önce, riskleri ve faydaları doktorunuza danışmanız önerilir.

Kaynak: webmd

Reklam