Fit Hub Blog Sayfa 57

Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Yiyecekler

0

Yazan Merve Doyranlı

Soğuk havalar iyice kendini hissettirmişken, kış aylarının da gelmesiyle beraber vücudumuz hastalıklara daha açık bir hale gelmeye başlar. Mevsim geçişleri veya yetersiz beslenme gibi sebeplerden dolayı bağışıklığımız zayıflar. Hastalıklara karşı daha savunmasız bir hale geliriz. Ancak bağışıklık sistemi doğru beslenme ile güçlendirilebilir. Bağışıklık destekleyici takviyeler ile de grip hastalıklarının ve salgınların yoğun olduğu dönemler ekstra destek sağlanabilir. Böylece diyet listenize yapacağınız küçük eklemeler ve değişikliklerle kışı hasta olmadan atlatabilirsiniz.

Güçlü bir bağışıklık için önereceğim besinleri diyetinize ekleyerek bağışıklığınızı kuvvetlendirebilir, mikroplara karşı güçlü bir kalkan oluşturabilirsiniz. Bir avuç dolusu besin takviyesi ve multivitaminler yerine dengeli ve zengin bir beslenmeyle bağışıklığınızı arttırabilir ve hastalıklardan çok kolay korunabilirsiniz.

Bağışıklık güçlendirici kefiri evde kendiniz de yapabilirsiniz.

Günlük Süt

Günlük süt bağışıklığınızı kuvvetlendirici ve alerjilere karşı koruyucu yararlı bakterileri içerir. Özellikle A vitamini, çinko ve enzimler açısından oldukça zengindir. Ayrıca bağışıklığa faydalı yağ asitlerini de barındırır.

Fermente Gıdalar

Geleneksel fermente gıdalar içerdikleri yararlı mikroorganizmalarla bağışıklık sistemi için vazgeçilmezdir. İyi bakterilerin bağışıklık üzerinde güçlü, yararlı etkileri vardır. Zararlı mikroorganizmalara karşı ilk savunma hattını oluştururlar ve antikor üretimine yardımcı olurlar. Fermente gıdaların en sağlıklı ve yararlı olanlarından biri şüphesiz kefirdir. Kefir faydaları enzim yönünden ve iç ekosistemimizi dengeleyecek dost bakteriler açısından zengin olmasıdır. Kefir dışında yoğurt, turşu ve zeytin de fermente gıdalara örnektir. Kahvaltıda yiyeceğiniz 5-6 adet zeytin, ara öğünlerde tüketeceğiniz bir su bardağı kefir ile fermente gıdaları beslenmenize yerleştirebilirsiniz.

Probiyotik zengini kefir yapımı ve kefin faydalarını sizler için yazdık.

Hindistan Cevizi ve Hindistan Cevizi Yağı

Hindistan cevizi yağını kek ve yemeklerinize katabilirsiniz.

Tiroit ve metabolizmanız için mükemmel olan hindistan cevizi vücudumuzda monolaurine çevrilen laurik asit açısından da zengindir. Monolaurin anne sütünde bulunan ve bebeğin bağışıklığını güçlendiren bir bileşiktir. Yapılan araştırmalar iyi bir bağışıklık sistemi için laurik asidin vazgeçilmez olduğu konusunda hemfikirdir. Hindistan cevizini veya yağını seçerken, ısıl işlem görmüş, kimyasallarla ağartılmış ve rafine olanlarından uzak durmakta fayda var. Yemeklerinizi alternatif olarak hindistancevizi yağı ile pişirebilir, lezzetli ve bir o kadar sağlıklı sonuçlar alabilirsiniz. Günümüzde birçok profesyonel sporcu, gıdalarını hindistancevizi yağı ile pişirmektedir.

Yaban Mersini ve Ahududu

Yaban mersini ve ahududunun diğer sebze ve meyvelerle karşılaştırıldığında antioksidan özellikleri oldukça yüksektir. İyi birer bağışıklık güçlendiricidirler. Yaban mersini aynı zamanda rengini veren antosiyanin gibi güçlü fitokimyasallar açısından da zengindir. Bir diğer iyi özelliği de diğer meyvelere nazaran şeker oranının düşük olmasıdır. Yulaf ezmesinin içine veya içeceklerinizin içine ekleyebilirsiniz.

Yaban mersini güçlü antioksidan etkiye sahiptir.

Mantar

Mantar içerdiği C vitamini ve B vitamini, kalsiyum ve yüksek protein sayesinde bağışıklığı güçlendirir.  Mantarda bulunan beta-glukan adlı güçlü bileşikler uzun süre bağışıklığı koruyucu etkiye sahiptir. Makrofajlara ve diğer temizleyici beyaz kan hücrelerine bağlanarak anti-enfeksiyon özelliklerini aktive eder. Kahvaltıda yapacağınız mantarlı bir omletle bağışıklığınız için ilk adımı atabilirsiniz. Yüksek protein içeriğiyle öğle yemeğinde fazla kaçırmanızı engelleyecektir.

Sarımsak

Sarımsak çok iyi bir savaşçı besindir. Antibakteriyel, antiviral ve antifungal özelliği sayesinde zararlı mikroorganizmaların çoğuna karşı gelir. Sarımsağın en iyi özeliklerinden biri de sentetik antibiyotiklerin aksine bakteri, virüs veya mantarların sarımsağa karşı direnç oluşturamamasıdır. Sarımsaktan maksimum seviyede yararlanabilmek için taze olmasına ve soyulduktan sonra 1 saat içinde tüketilmesine dikkat edilmelidir. Sağlığımız ve bağışıklığımız için her gün sarımsak tüketmemiz gerekir. Ayrıca alisin denen antikanserojen bir kimyasal da içerir. Alisin düşük LDL seviyesi, düşük kolesterol, düşük kan basıncı ve düşük homosistein seviyesi de sağlayarak kalp sağlığını da korur.  

Sarımsak bağışıklık güçlendirici etkiye sahiptir.

Vücudumuzun enfeksiyonlarla mücadelesine yardımcı, doğal bir savunma sistemi olan bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğanın size sunduğu ilaçları es geçmemek ve beslenmenize eklemek oldukça önemli. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için beslenmenize ekleyeceğiniz bu faydalı besinlerin yanında bağışıklık güçlendirici ilaçlar ve içerikleri tamamen doğal yollarla elde edilen bağışıklık sistemini güçlendiren takviyelerden de yardım alabilirsiniz.

Muscle & Fitness diyetisyeni Merve Doyranlı
Reklam

Sakatlık Korkusu

0

Sporcuların bir numaralı korkulu rüyası olan sakatlık dönemlerinde ne yapılır, nelere dikkat etmek gerekir;

Sakatlık Döneminde Spor Yapılır mı?

Bireyin sahip olduğu mevcut sakatlığın durumu, şiddeti ve sporcunun yaşam biçimine göre oldukça değişkenlik gösterebilecek bu sorunun cevabı hem evet hem hayır olabilir.  Sakatlıklar sonrası en çok kas kaybının  hareketsiz kalınan ilk 4-5 haftada görülür. Bu sürede bireyin sakat bölgeyi koruyarak mümkün oldukça harekette kalması hem iyileşme sürecine katkıda bulunacak, hem de sakatlık döneminin en az hasarla atlatılmasına olanak tanıyacaktır. ‘Ağır’ olarak nitelendirilebilecek, yüksek şiddetteki sakatlıklarda ise doktorun söylediklerine harfiyen uymak, vücut sağlığını, iyileşme sürecini spordan daha önde tutarak sporu bir nebze geri plana atmak yararlı ve tercih edilmesi gereken yoldur.

Sakatlık Süresince Antrenmanım Nasıl Olmalı?

Kısa süreli bir iyileşme gerektiren sakatlıklarda, vücudun mevcut hipertrofisini (büyüklüğünü) kaybederek atrofi (küçülme) meydana gelmemesi adına, harekette kalmak önemlidir. Sakatlığın bulunduğu bölge devre dışı bırakılarak vücudun sağlam bölgelerini aktive edecek şekilde gerçekleştirilecek egzersiz seçimleri, dönemin en az hasarla; hatta belki de hasarsız bir şekilde atlatılmasına zemin hazırlayacaktır. Doktorunuz onay verdikten sonra eğer siz de iyi hissetmeye başladıysanız hemen antrenmanlara dönebilirsiniz. Buradaki en önemli nokta, hemen önceki rutininize dönmemeye dikkat etmek olacaktır. Daha az ağırlık ve yoğunlukta bir program oluşturmalısınız ve tabi ki programınızda eski düzeninize göre daha az sayıda antrenman günü olmalı. Eğer bir sakatlık ya da ameliyat döneminden yeni çıktıysanız ağrılı bölgeye yüklenmemek en doğrusu. Gözlemlediğim kadarıyla karın ve kardiyo egzersizlerini çoğu sporcu sevmez. Ancak sakatlığınız döneminde kalp atım hızı ve nefes kontrolüne yönelebilirsiniz. Sakatlığı fırsat olarak görüp sevilmeyen karın ve kardiyo antrenmanlarına ağırlık vermeyi deneyebilirsiniz. Kısacası, sakat bölgenizi kendi halinde iyileşmeye bırakarak sağlam bölgeleriniz ile diyaloğa geçeceğiniz dönemlerde birinci hedef en az kayıp, ikinci hedef daha da az kayıp olmalıdır.

kilo-almak-icin-beslenme

Sakatlık Döneminde Beslenmenin Rolü Nedir?

Vücudunuzu zinde tutacak ve iyileştirmeyi hızlandıracak besinleri yoğun olarak tüketmeniz gerekir. Bunu yaparken kilo kontrolünü sağlamak adına karbonhidratları bir miktar kısılarak gerçekleştirilecek kalori azalımı,
bireyin yağlanmadan mevcut kütlesini korumaya yönelik bir etkide bulunacaktır. Yapılan araştırmalar düzenli bir biçimde tüketilecek E, B 12 Vitamini, kalsiyum ve potasyumun bireyin toparlanma sürecine oldukça katkıda bulunacağını gösteriyor. Bu bağlamda yumurta, az yağlı tavuk ve kırmızı et, yağlı derin su balıkları, zencefil, zerdeçal, tropikal meyveler, muz, kefir, sirke, C vitamini yüksek meyve ve taze sebzeler, soğan, sarımsak, yeşil çay, koyu renkli sebzeler, sakatat ve balık yağı en yoğun tüketmeniz gereken besinlerin başında geliyor. Bu dönemde takviye ürünlerinde rolü büyük. Özellikle glutamin ürünleri ilk tercihiniz olmalı.

Not: Sporun ön planda yer alamayacağı bu dönemde depresif ruh halinden kaçınmalıyız. Unutulmamalıdır ki, yüksek moral bireyin pek çok hastalığı yenme noktasında oldukça önemli bir rol oynuyor. Beyniniz ne söylerse, vücudunuzda onu dile getirir.

Reklam

Dinamik Omuz Kasları

0

Yazan Eric Broser

Frank Zane ve Arnold Schwarzenegger gibi adamların dönemine atıfta bulunan bir fizik inşa etmek için omuz kaslarınıza daha çok önem vermelisiniz. Öncelikle, bir yere girdiğinizde insanların ilk ilgisini çeken yer burası oluyor, üstünüzde ne olursa olsun. İkincisi, geniş omuz çoğu adamın arzu ettiği o üçgen vücudun olmazsa olmaz bir parçası.

Burada daha klasik bir fizik inşa etmek isteyen adamlar için hazırladığımız üç haftalık bir omuz egzersizleri programı var. Farklı açılardan büyümeyi uyaran benzersiz bir antrenman protokolü olup biçim, simetri, orantı ve boyutu temel alan stratejik olarak seçilmiş hareketlerden oluşuyor.

Klasik Omuz Nasıl Olur?

  • Üst vücut enini maksimize etmek için geniş, yuvarlak ve yanlara doğru tam gelişmiş olur.
  • Ön, yan ve arka omuzların tümünde eşit gelişim vardır.
  • Üst kollar ve göğüslerle orantılıdır.
  • Üç baş da belirgin şekilde ayrıktır.

Üç Haftalık Omuz Patlatan Program

Buradaki program farklı tempo, tekrar aralığı ve yoğunluk tekniklerini kullanarak omuzlarda haftalık bazda yeni gelişim ve büyüme sağlıyor. Mevcut omuz rutininiz yerine aşağıdaki omuz programını yapın.

En İyi Omuz Hareketleri

Üç haftalık omuz maceranızın demirbaşı beş egzersiz! Hazırsanız başlıyoruz…

1) Seated Db Lateral Raise

Neden Yapmalısınız: Bowling topu gibi omuz inşa etmek için. Bu hareket üst vücut enini büyütür.

Form Tüyosu: Dambılları kaldırırken avuçlarınız tepe noktada yere dönük olsun; ağırlıklar omuz üzerine geçmesin.

Tempo Açıklamaları

Tempo tekrarın her aşamasında ağırlığı ne kadar hızla indirdiğiniz, kaldırdığınız ya da beklettiğinizdir. Saniye ile ifade edilir ve hareketin negatif (indirme) kısmıyla başlar, orta kısmıyla (esnetme) devam eden ve pozitif kısmıyla (kaldırma) sonlanır. Eğer dördüncü bir sayı varsa, o kasılmayı (sıkmayı) ifade eder.

2) Underhand Grip Ez-Bar Front Raise

Neden Yapmalısınız: Bu hareket omzun ön başını izole edip dış göğüs ile omzun ön bölümü arasında derin bir ayrım yaratır.

Form Tüyosu: Barı kaldırırken göğüsle birlikte omzu da kasın. Böylece daha çok kas gerilecektir.

3) Wide-Grip Bb Row

Neden Yapmalısınız: Lateral raise hareketlerinde kullanılandan daha yüksek bir direnç kullanarak orta omuzlardaki kütle ve yoğunluğu arttırmak için.

Form Tüyosu: Barı üst göğüs seviyesine kaldırın. Tepe noktada dirsekler genişçe dışa açılmış ve ellerden yüksekte olsun.

4) Cable High Rope Pull

Neden Yapmalısınız: Arka omuzları, orta ve alt trapezleri ve de romboidleri aynı anda çalıştırarak bu bölgelerin her birinde eşit gelişim sağlamak ve kaslar arasında belirgin ayrım yaratmak için.

Form Tüyosu: Hareketin başında omuzları gevşetip öne gelerek hedeflenen tüm kasları tam esneme altına alın. Dirseklerin yanlara açılmasına izin verirken halatı üst göğse doğru içten çekin. Sıkma kısmını 1-2 saniye uzatmak için kablonun aralıksız gerilim özelliğinden yararlanın.

5) Single-Arm Cable Rear Lateral Raise

Neden Yapmalısınız: Arka omza vurmak, ön ve yan omuzlarla eşit şekilde gelişmesini sağlamak için.

Form Tüyosu: Dizleri hafif bükerek gövdenizi 90 derece öne eğin ve set boyunca bu duruşta kalın. Tek hareket omuzlarda olsun; ağırlığı A noktasında B noktasına götürmek için arka omzu kullanın. Salınmayın.

Reklam

Vegan Beslenme Testosteron Seviyelerini Düşürür Mü?

0

Başarılı bir aktör ve uluslararası bir fitness modeli olan Mehmet Edip, oyunculuk ve modellik kariyerine başlamadan önce, vücut geliştirme yarışmalarında kendini tescillemiş bir fitness tutkunu. Aynı zamandaysa iflah olmaz bir vegan! Haliyle kendisi, kaslarından ödün vermeden ya da et ihtiyacı hissetmeden spor salonunda belirgin kaslara sahip olmayı başarmış biri.

Protein olmadan kas da olmaz diyerek veganlığa kulp takanlara kendi başına cevap olan Edip’in veganlıkla ilgili bir diğer söylentiye, yani vegan beslenmenin testosteron seviyesini düşürdüğü fikri üzerine söyleyecek birkaç şeyi var. Dolayısıyla biz de lafı bir bilene bırakıyor ve Edip’in veganlıkla ilgili mitleri son bulduruşuna tanıklık etmenizi istiyoruz.

Vegan Nedir?

Öncelikle veganın ne anlama geldiğini kavrayalım. Veganlık, hayvansal ürünleri tüketmemek ya da kullanmamaktır; yani et, tavuk, yumurta, peynir, süt, hatta bal bile yenmez ve hayvanlardan üretilen hiçbir ürünü kullanılmaz.

Testosteron Nedir?

Testosteron spor salonunda sıkça duyduğunuz bir kelimedir; basit tabirle testosteron sperm üretimini, cinsel isteği ve de atletik pencereden bakıldığında kuvveti, atletik yapıyı, kas kütlesini ve vücut yapısını destekleyen önemli bir anabolik hormondur.  

Testosteron Nasıl Üretilir?

Ortalama olarak bir erkeğin vücudu günde yaklaşık 7mg testosteron üretir ama kanda dolaşan testosteronun tümü kullanılamaz.

Ancak testosteron kolesterolden üretilir ve kolesterol de iki kaynaktan gelir. Bu kaynaklardan biri olan karaciğer vücudun gereksindiği kolesterolün %75’ini üretir. Geri kalan kolesterol ise beslenme yoluyla alınır.

Ette Daha Çok Testosteron Var Mıdır?

Kırmızı et testosteronu arttırır, bu bilinen bir şey; ama kırmızı et aynı zamanda kolesterol ve çinko bakımından da zengindir. Birçok çalışma çinkonun normal erkeklerde serum testosteron seviyelerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığını göstermiştir.

Ancak et yiyen biriyseniz ABD’de üretilen etlerin çoğunda büyümeyi hızlandıran hormonların kullanıldığını da bilmeniz gerekir.

ABD ve Kanada’da üretilen büyükbaş hayvanların neredeyse hepsine verilen altı anabolik steroid vardır:

*Üç doğal steroid (estradiol, testosteron ve projesteron)

*Üç sentetik steroid (östrojen bileşik zeranol, androjen trenbolon asetat ve projestin melenjestrol asetat).

İran Kamu Sağlığı Dergisinde çıkan bir makalede, özellikle estradiol ve estron olmak üzere östrojen gibi hayvanlarda kullanıldığı rapor edilen doğal steroid hormonların sığır ve dananın eti ile ciğer ve yağının farklı bölgelerinde bulunduğu belirtilmiştir. Buradan şunu çıkarıyoruz: Hayvansal yiyeceklerin neredeyse tümünde 17β-estradiol bulunuyor; tabii hormon seviyeleri ve metabolitleri hayvanın beslenmesine, cinsiyetine, cinsine, yaşına ve fizyolojik durumuna göre değişebiliyor.

MD, Michael Geiger’e göre, “Doğal cinsiyet hormonlarını beslenme yoluyla (etten, süt ürünlerinden ve yumurtadan) almak östrojenin insan gelişimi ve sağlığı üzerindeki etkisini konuşurken dikkate alınması gereken bir etmendir.” Ve tavuk östrojeni insan östrojeniyle aynıdır (aynı moleküllere sahiptir). O yüzden içtiğimiz sudan yediğimiz peynire kadar birçok şekilde vücudumuza girebilir. Kaynağın ne olduğunun önemi yoktur; önemli olan niceliğidir. Kısacası günlük östrojen seviyelerimiz o gün süt ürünleri tüketip tüketmediğimize bağlıdır.

Artış gösteren östrojen seviyeleri jinekomastiye (meme bezi büyümesi) yol açabilir. İtalya’daki bir okulun yaptığı çalışmada erkek çocuklardaki meme büyümesinin %29 oranında yaygın olduğu (3-5 yaşlarındaki çocuklar – 6-10 yaşlarındaki çocuklarda bu oran %58’dir) ve sebebinin kırmızı et tüketimi olabileceği de belirtilmiştir. Sonuç olarak et tüketiminin testosteron seviyelerini engelleyip östrojeni arttırabildiğini söyleyebiliriz.

Reklam

Antrenman Öncesi Bal: Yemeli Mi Yememeli Mi?

0

Sağlam bir antrenman yapma niyetindeyseniz öncesinde ne yiyip ne içtiğinize özen göstermeniz oldukça önemlidir. Zira sıkı bir egzersiz öncesinde doğru besin tercihleri yaparak performansınızı uçurabilirsiniz.

Antrenmanlarınız ve beslenme programınızın yanında sporcular için multivitamin destekleri ile de performansınızı güçlendirmeniz mümkündür. Şimdi gelelim beslenmeye. Antrenman öncesi bilinçli ve sağlıklı beslenmenin temel amacı spor esnasında ihtiyaç duyulan ek enerjiyi doğru besinlerle karşılamaktır. Aç olmamalı, vücudunuza gerekli sıvıyı sağlamalı ve bedeninize ihtiyaç duyduğu fazladan enerjiyi vermelisiniz. Bunun için spor yapmadan 2-3 saat önce yemek yemiş olmanız gerekir. Aceleniz varsa spor salonuna girmeden 30-45 dakika önce de bir şeyler atıştırmanız da kabul edilebilirdir. Son olarak, muhakkak ki spor öncesi atıştırmalıklarınızın kolay sindirilebilir gıdalardan oluşması gerekir.

Örneğin, yüksek glisemik indeksli (şeker içeriği yüksek), aşırı şekerli gıdalardan kaçınmanız gerekir. Onun yerine düşük yağ içerikli, kan şekerinizin seviyesini egzersiz boyunca koruyacak kompleks karbonhidratlara yönelmeniz mantıklı olacaktır. Çünkü yağ, protein ve lif açısından yüksek olan gıdalar sindirim sistemini yavaşlattığı için kramplara ve halsizliklere neden olabilirler.

Görüldüğü üzere, spor öncesi beslenme genel kuralları hafif takılın diyor ve şeker içeriği yüksek besinlerden uzak durmak gerektiğini gösteriyor. Hal böyle olunca akla direk spor öncesi atıştırmalıkların vazgeçilmezlerinden olan bal geliyor. Bu durumda balı şekerli içeriği nedeniyle aforoz mu etmeliyiz, yoksa antrenmandan önce bal yemenin performansa pozitif bir etkisi olur mu?

Savunma:

Bal Temiz Enerji Sağlar

Bir karbonhidrat türü olan şeker vücutta parçalanarak hücrelerin sadece normal bir günde işlemesi için değil yoğun antrenman sırasında enerji sağlaması için de kullanılır. Bal, temiz enerji sağlayan doğal (vitamin, mineral ve enzim içeren) bir şekerdir.

İddia:

Bal Glisemik İndeksi Yükselterek Tüketir

Bal ağırlık kaldırırken ya da kardiyo yaparken enerji sağlasa da aslında früktoz (meyve şekeri) ve glikoz (kan şekeri) karışımı bir besindir. Glikozun glisemik indeksi yüksektir, yani doğrudan kan dolaşımında emilir. Yani enerji önce yükselip sonra düştüğünden antrenmanın ortasında tükenme yaşarsınız.

Deliller

  • Baylor Üniversitesinin 2007’de yürüttüğü bir çalışmada 30-40 dakika süren ağırlık kaldırma çalışmasından önce bal yemenin diğer karbonhidrat kaynaklarına göre kan glikoz seviyelerini daha iyi düzenlediği görüldü. Buna göre bal vücuda daha uzun süren enerji sağlıyor.
  • Kuvvet ve Kondisyon Dergisinde çıkan bir çalışmaya göre direnç antrenmanı öncesinde ve sırasında bal tüketmek en az düz glikozdan yapılan sporcu jelleri kadar vücuda enerji sağlıyor.
  •   Uluslararası Tarım Bilimleri ve Doğal Kaynaklar Dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre,  glikoz ya da sükroz (sofra şekeri) ile kıyaslandığında doğal bal glisemik seviyeleri o kadar yükseltmiyor ve uzun vadede alındığında glikoz seviyelerini düşürebiliyor. Bu da daha sağlıklı ve daha tepkili bir enerji iletim sistemi demektir.

Hüküm:

Bal özellikle çabuk enerji sağlama konusunda şekerli su ya da sporcu jeline bir alternatiftir. Ancak her ne kadar glisemik endeks bakımından düşük olsa da en nihayetinde yine de tükenmeye yol açabilir. Bu sebeple uzun süren antrenmanlar sırasında 30 dakikada bir almak daha iyidir. (Bal çubukları ya da ballı su deneyebilirsiniz.)

Yaptırım:

Ağırlık kaldırmadan önce ballı yulaf gibi kompleks bir karbonhidratla ya da daha uzun süre enerji sağlaması için meyvenin üstüne gezdirerek tüketin. Bal ayrıca harika bir antrenman sonrası toparlanma yiyeceği olarak bilinmektedir. O yüzden zorlu bir antrenmandan sonra protein tozu içine bir yemek kaşığı bal ekleyerek enerji depolarınızı yenileyebilirsiniz.

Antrenman Öncesi Supplement Tavsiyeleri

Antrenmanınıza başlamadan önce pre-workout ürünler de tüketebilirsiniz. Özellikle içlerinde kafein, sitrüllin malat, beta alanin gibi maddeler içeren antrenman öncesi supplemetleri şiddetle tavsiye ederiz.İçeriğindeki karbonhidrat ve protein ile protein bar ve antrenmanlardan önce vücudunuzda yeterli miktarda protein bulunduğuna emin olmanız için protein tozu ilk tercihleriniz olabilir. Enerji yönetimine çok olumlu etkileri gözlemlenmiş olan L-Carnitin ve bir diğer yağ yakıcı besin desteği olan CLA da antrenman öncesi rahatlıkla tüketebileceğiniz supplementlerin başında geliyor.

Reklam

Spor Salonu Kayağı

0

Yazan Andrew Gutman

Standart kardiyo aletlerini iyi biliyorsunuzdur – koşu bandı (motorlu, motorsuz), bisiklet, kaydırak bisikleti ve AirDyne bisikletleri. Bir de StairMaster var. Ama biz sizi daha az bilinen bir kardiyo aleti ile tanıştırmak istiyoruz: SkiErg.

SkiErg aleti Kuzeyli kayakçıların kullandığı çift kutup tekniğini taklit ediyor. Kullanıcı kulevari bir makinenin önünde durup iki eliyle sapları kavrıyor. Sonra tüm vücudunu kullanıp kutupları aşağı çektikten sonra kollarını butterfly yapar gibi geri atıyor sonraki tekrara başlıyor. Sonuç ise eklem dostu ama sağlam bir üst vücut kardiyosu ve postür sağlığıdır, diyor Dan Daly.

“SkiErg başa uzanma hareketiyle dik ve uzun durmayı sağlarken kalçalarla derine oturmayı kolaylaştırıyor” diyen Daly yeni başlayanların makineye alışması için iki hafta çalışmaları gerektiğini söylüyor.

Eğer salonunuzda SkiErg varsa nasıl kullanacağınızı öğrenin ve bir an önce faydalanın.

Üç Yenilikçi Antrenman Programı

Daly her biri farklı bir hedefe sahip olan üç antrenman veriyor. Normal kardiyo seansınız yerine herhangi birini yapabilirsiniz veya Daly’nin önerdiği gibi rutini bol bir yaklaşım daha etkili olacaktır.

“İdeal olarak yeni başlayanların sabit düzen protokolle başlayıp eşik antrenmanına geçmeleri ve en son da HIIT ile bitirmeleri önerilir” diyen Daly bir sonrakine geçmeden önce aynı antrenmanı haftada iki kez olmak üzere dört hafta yapmanızı tavsiye ediyor. Yani dört hafta boyunca haftalık ikişer sabit düzen kardiyo yapacaksınız. Sonra programı iki kez daha tekrarlayacaksınız: Bir kez eşik, bir kez de HIIT olarak.

1)HIIT

HITT

“Bu protokol kişinin zirve kalp damar ve güç üretimini geliştirir” diyor Daly. “Sprint hızını arttırmak için kullanıldığı gibi yağ yakma konusunda da etkilidir.”

Yapılışı:

5 dakika ısındıktan sonra 10 saniyelik sert sprint yapın, ardından 45 saniye dinlenin. 10 kez tekrarlayın. Her sprintte ekranda gördüğünüz vatı ya da güç üretimini kontrol edin ve ortalamanızı bulun. Ortalamanızı 4 haftada yükseltmeye çalışın.

Form Kontrol

“Baş üzerine uzanıp kolları tamamen açın” diyor Daly. “Sonra kolları aşağı çekip geri oturun; düz kollar ve yumuşak dirseklerle uzun bir omurga koruyun.”

2)Eşik Gücü

skierg-antrenman

“Bu protokolde kürek çektiğiniz mesafe ve yoğunluk birçok sporda işe yarıyor” diyor Daly. “Maksimum altı tekrarlı efor yeteneğinin korunmasını sağlarken vücudun laktat ve anaerobik atıklara tampon yapma yeteneğini geliştiriyor.”

Yapılışı:

Orta tempoda 5 dakika kürek çekerek ısının. Sonra 3 dakika zorlu bir seans yapın ve 1 dakika dinlenin. Her sette ortalama 500 metredeki temponuzu kaydedin ve ortalamanızı bulun. 4 haftada bu döngüyü azaltmayı hedefleyin.

3)Sabit Düzen

antrenman

 “Bu çalışma doğru tekniği öğretirken vücudun yakıt için yağ yakma yeteneğini geliştiriyor, dayanıklılığı arttırıyor ve dinlenen nabız ile kan basıncını düşürüyor” diyor Daly.

Yapılışı:

20 dakika kürek çekip mesafeyi kaydedin. Hedef 4 hafta sonunda gidilen uzaklığı arttırmaktır.

Reklam

Beslenme Dersleri

0

Fitness konusunda olduğu gibi sağlıklı beslenme konusunda da temel bilgilerden fazlası gerekiyor. Şekerin zararlı olduğu ya da haftada en az bir kere balık yemek gerektiği gibi temel beslenme bilgilerine pek çoğumuz hakimiz. Yine de bu temelin üzerine yeni bilgiler koymak gerek.

Son yıllarda yapılan taze araştırmalar bize beslenme hakkında pek çok yeni şey öğretiyor. Her gün tükettiğimiz besinlerin hiç farkında olmadığımız faydaları ya da ufak porsiyon değişikliklerinin yarattığı büyük farkları öğrenerek beslenmenin sihrini kullanabilirsiniz. Dersini iyi çalışmak ve sağlıklı beslenmenin hakkını vermek isteyenler için en son araştırmaların sonuçlarından oluşan beslenme notları derledik. Sihri konuşturmak isteyenler okumaya devam etsin.

İltihaplanmaya Ne İyi Gelir?

Her baharat aynı yaratılmamıştır; kimisi gramı başına diğerlerine nispeten çok daha fazla antioksidan ve iyileştirici içerik ihtiva ediyor. Örneğin, zerdeçal içinde bulunan kurkumin de dünyanın en güçlü bileşiklerinden biri! Yeni bir araştırma, iltihaplanma karşıtı bu baharattan günde 200mg tüketenlerin yoğun antrenmandan kaynaklanan kas yıpranmalarında azalma olduğunu gösteriyor.

Göbek Eritmek için Kanola Yağı

Penn State Üniversitesinin yürüttüğü bir çalışmaya göre, kanola yağındaki tekli doymamış yağlar karın bölgesinde toplanan iç yağı eritmede etkili oluyor. Araştırmacılar yüksek oleik asitli kanolanın, Omega-3 DHA’lı yüksek oleik asitli kanolanın, mısır/safran yağının ve de keten tohumu /safran yağının 101 kişide göbek yağını nasıl etkilediğini dört hafta boyunca incelediler. Sonuç olarak, içinde kanola yağı olanları tüketenlerin göbek yağının çeyreği kadarını verdiğini buldular.

Dut ve Esmer Yağ Dokusu

Metabolizmayı hızlandırma özelliği sayesinde son günlerde daha sık duyduğumuz esmer yağ dokusunun (vücutta ısı üreten adipoz doku) aktive olması için serin ya da soğuk bir ortamda bulunmanız gerekiyor. Ancak Çin Bilim Akademisinin yürüttüğü yeni bir çalışmaya göre, bu dokunun harekete geçmesi için soğukta titremenize gerek yok çünkü ihtiyacınız olan tek şey dut özütü! Dutta doğal olarak bulunan rütin bileşiği esmer yağ dokusundaki termojenezi tetikleyerek metabolizmanın hızlanmasına ve kilo vermeye yardımcı oluyor.

Fast Food İşi Karakter Meselesi

Birçok insanın kurtulamadığı fast food tuzağına düşmeden ayakta kalabilen biriyseniz, Önlemeci Tıp dergisinde çıkan bir çalışmaya göre bunun sebebi gecikmesiz memnuniyeti erteleyebilen bir kişiliğiniz olması olabilir. 6 bin kişinin sonuçlarını inceleyen araştırmacılar, daha büyük bir ücret için daha uzun süre beklemeye razı olan insanların fast food lokantalarında yeme oranının %26 daha düşük olduğunu buldular.

Böcek Yemek mi?

King’s College London, yenen böceklerdeki mineral içeriğini inceleyip besin özetlerini çıkardı. Böcekte etten iki kadar daha fazla demir ile birlikte bakır, kalsiyum, magnezyum ve çinko gibi emilebilir minerallerden daha çok var. Yakında böcek lokantaları türerse şaşmayız artık!

Yumurta ile Salatanızı E Vitamini Zengini Yapın

Purdue Üniversitesinin bir çalışmasında, salataya üç haşlanmış yumurta ekleminin vücudun E vitaminini emilimini yedi kat arttırdığı bulundu. Daha çok yapraklı sebzeler, yağlar, tohumlar, çekirdekler ve kuruyemişlerde bulunan E vitamini antioksidan ve iltihaplanma karşıtı bileşikler ihtiva ediyor, bağışıklık sistemini destekliyor ve kalp rahatsızlıklarına karşı koruyabiliyor. Yani diğer gıdalardan yeterince E vitamini alamayanlara duyurulur!

Peynirle Uzun Ömür

İçerisinde çok yağ olduğundan ve fazla tüketildiğinde kilo aldırdığından peynir biraz hor görülür. Nature Medicine yayınında çıkan bir çalışma, eskitilmiş peynirlerin, uzun ömre katkısı bulunan ve spermidin denen bileşik bakımından zengin olduğunu buldu.

Araştırmacılar 800 İtalyalının beslenmesini araştırdıktan sonra, daha çok olgun peynir tüketenlerin daha düşük kan basıncına sahip olduklarını ve kalp yetmezliği risklerinin de %40 daha az olduklarını buldular.

Patatesin Tatlı Yanı

Japonya’da yapılan bir çalışma, bir dahaki sefere bir tencere tatlı patates haşladığınızda, tencerede kalanları saklayın diyor. Araştırmacılar, haşlama suyunda kalan tatlı patates proteinlerinin kilo vermeye, kolesterol ve trigliserit seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olurken açlığı denetleyen hormonların seviyelerini de yükselttiğini buldu.

Daha Çok Et

Çok fazla kırmızı et yemek, uzun yıllardır kalp rahatsızlıkları riskiyle, yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterolle ilişkilendirilmiştir. Purdue Üniversitesinin yürüttüğü bir çalışma o kadar da değil diyor: 24 çalışmadan kotardıkları toplu analiz, tavsiye edilen miktardan yüksek miktarda kırmızı et yemenin (haftada üç kez 85 g) yüksek kan basıncı veya yüksek kolesterol riskini yükseltmediğini söylüyor.

Kopenhag Üniversitesinden gelen yeni bir çalışmaya göre, etli bir öğüne kıyasen fasulye veya bezelyeli bir öğünden sonra alınan daha az kalori yüzdesi.

İştaha Gelmeyin

Bir türlü veremediğiniz birkaç kilonuz kalmışsa, Aberdeen Üniversitesi zihinsel betimleme tekniğini kullanın diyor. Kendinizi yemek yerken izlemek gibi kendinizi dış perspektiften gözlemlemek tek oturuşta ne kadar yediğinizi doğrudan etkileyebilir. Araştırma dâhilinde, üçüncü şahıs gözlemini uygulayan kişiler daha az tatlı yediler ki bu da dışarıdan bakan bir gözün, yiyecekleri cazip kılan tat ve koku gibi kilit duyusal etmenleri ortadan kaldırdığı çıkarsamasıyla yorumlandı.

Küçük Ama Büyük

Mikro bitkiler, çeşitli sebzelerden toplanan olgunlaşmamış yapraklara denir. Yüksek yağlı beslenme düzenine alınan farelerde kilo vermeyi hızlandırdığı ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Mikro bitkilerin, olgun lahanaya göre potansiyel olarak kolesterolü düşüren polifenol ve glikosinolat bakımından daha zengin oldukları bulunmuş ve LDL seviyesinin, yani “kötü” kolesterolün düşürülmesinde yardımcı olduğu görülmüştür.

Düşük Karbonhidrat Artısı

Düşük karbonhidratlı diyetler kilo vermenize yardımcı oluyorlar olmasına ancak uzun vadede sürdürülemiyorlar. Michigan Üniversitesince yürütülen bir çalışmasında, 24 saatlik dilimde üç öğün düşük karbonhidratlı yemekler yemenin, insülin direncini düşürürken (ki vücudun daha çok yağ yakması demektir) yüksek kan basıncına, ön diyabete ve diyabete karşı koruma sağladığı bulundu.

Reklam

Minimum Ekipman Maksimum Kas

1

Yazan Alyssa Shaffer

Nabınızı yükseltip kaslarınızı bağırtacak çabuk bir antrenman arıyorsanız doğru yerdesiniz. Amerikalı antrenör Gino Caccavale’nin tasarladığı, dünyayı kasıp kavuran yepyeni Rezist antrenmanını takdimimizdir. Ama stüdyoda yapılıyor diye kolay sanmayın. “Tüm fitness seviyelerine uygun zorlu bir antrenmandır, çünkü birçok kas grubunu aynı anda çalıştırıyorsunuz” diyor Caccavale.

Derslerde 20 farklı çok eklemli direnç hareketleri yapılıyor; aralarda 30 saniye dinlenerek her birini bir dakika yapıyorsunuz. İki turun 20 dakikada tamamlandığı ve modelliğini Travis DesLaurier’in yaptığı bu antrenmanı denemenizi öneririz. Kas geliştirecek, kalori yakacak ve günün geri kalanında boş kalacaksınız!

1) Lunge Biceps To Cliff Triceps

Hedef: Biseps, Triseps, Bacak

  • Ayakları kalça genişliğinde açarak durun, uylukların önünde dambılları tutun ve avuçları yukarı döndürün. İki bacağı 90 derece bükerek sağ bacakla arkaya lunge adımı atın; aynı anda ağırlıkları omuzlara bükün.
  • Akıcı bir hareketle sağ ayağı ileri atın, dirsekleri kaburgaya çekin ve gövdeden öne yaylanın. Sonra kolları arkanıza uzatarak triceps kickback duruşu alın.
  • Sol bacakla arkaya lunge adımı atarken gövdeyi dikleştirin; ağırlıkları bükün.
  • Taraf değiştirerek 1 dakika tekrar edin.

2) Sumo High Pull To Calf Raise

Hedef: Omuz, Kalça, Uyluk, Baldır

  • Ayakları omuzlardan geniş açarak durun, uylukların önünde dambılları tutun, avuçları kendinize döndürün. Dambılları alçaltarak squat yapın; kalça kaslarınızı geriye itin.
  • Ayaklarınızın ön kısmına yüklenerek doğrulurken dambılları göğse çekin; dirsekleri dış yanlarda, ağırlıkları yere paralel tutun.
  • Alçalarak başa dönün ve 1 dakika tekrarlayın.

3) Push-Row-Raise

Hedef: Omuz, Sırt, Göğüs, Triseps, Merkez

  • Sağ elde ağır, sol elde hafif bir dambılla şınav duruşu alın.
  • Şınav çekin, sağ kolla row yapıp dirseği yana doğru, ağırlığı sağ kalçaya getirin.
  • Ağırlığı yere indirdikten hemen sonra sol kolu omuz üzerine kaldırın; dirseği düz tutarak gövdeyi sola döndürün. Ağırlığa bakın ve 1 saniye bekleyin.
  • Yere alçalıp tekrarlayın. 1 dakika yapın, sonra taraf değiştirin.

4) Burpee With Scap Squeeze

Hedef: Omuz, Göğüs, Triseps, Sırt, Merkez, Bacak

  • Ayaklar kalça genişliğinde açık durun, dambılları uylukların önünde tutun, avuçları birbirine döndürün.
  • Dambılları omuzlarla aynı hizada yere koyun ve bacakları arkaya iterek şınav duruşu alın.
  • Dirsekleri yanlara yakın tutarak şınav çekin, ardından ayakları içe doğru atın ve ayakları dambılların dışına getirin.
  • Dirsekleri hafif bükük tutarak doğrulun ve ağırlıkları omuz yüksekliğine kaldırın; avuçlar birbirine baksın. Kolları yanlara uzatın, avuçları içe dönük tutarak kürekkemiklerini sıkın.
  • Ağırlıkları merkeze geri getirin, kolları uzatın, sonra bacaklara doğru alçalıp tekrarlayın. 1 dakika sürdürün.

5) Squat Jack

Hedef: Omuz, Bacak

  • Ayaklar kalça genişliğinde açık, dambıllar omuzlarda, avuçlar birbirine dönük duruş alın. Dirsekler dizlere değene dek squat yapın.
  • Dambılları baş üzerine basarken patlayıcı şekilde zıplayın.
  • Hemen squat’a iniş yaparak dirsekleri dizlere kavuşturun. 1 dakika tekrarlayın.

6) Chest Press And Kick

Hedef: Göğüs, Alt ve Üst Karın

  • Dambılları yanlarda tutarak sırtüstü uzanın; dirsekler 90 derece bükük, üst kollar yerde oldu. Dirsekleri yumuşak, bacakları sıkı, topukları yerde ama baldırlarla hamstringleri hafif havada tutun.
  • Gövdeyi yerden kaldırarak kolları chest press hareketiyle uzatın; aynı anda sağ bacağı kaldırarak dambılları sağ ayağa uzatın; bacak ve gövdeyle V çizin.
  • Yavaşça yere alçalın ve dirsekleri geri bükerek başa dönün. Bu sefer sol bacağı kaldırarak tekrarlayın. Taraf değiştirerek 1 dakika tekrarlayın.

7) Salutation Crunch

Hedef: Omuz, Karın

  • Kollar ve bacaklar uzatılmış şekilde sırtüstü uzanın, baş üzerinde dambılları tutun, avuçları yukarı döndürün. Bacakları ve kolları 5 santim kadar yerden kaldırın.
  • Avuçları yere döndürürken kollarla dışa doğru çember çizin; aynı anda bacakları kaldırıp crunch yapın ve gövdeyi yerden kaldırın. Dambılları hamstringlerin arkasına değdirin.
  • Avuçları ve kolları geri baş üzerine döndürüp bacakları 15 santim kadar yere alçaltın. 1 dakika devam edin; hareketin tamamında ayakları ya da başı yere değdirmemeye çalışın.
Reklam

Sağlıklı Tarif Defteri

0

Sporu hayatının bir parçası haline getiren herkes bilir ki, fit olduğu kadar sağlıklı da olan bir vücuda giden yolun temelinde doğru beslenme yatar. Üstelik sağlıklı beslenme sıkıcı olmak zorunda da değil. Sizin için seçtiğimiz sağlık dolu tariflerle, ihtiyacınız olan tüm mikro besin ögelerinin hepsini aldığınızdan emin olurken bir yandan da lezzete doyacaksınız.

Uskumrulu Biber Dolması (4 Kişilik)

Uskumru protein ve Omega-3 bakımından zengindir, biber dolması ise tatlımsı bir lezzet katar. Bulabilirsiniz daha ufak biber alın.

Malzeme

  • 200g uskumru füme
  • 50g ricotta peyniri
  • 150ml ekşi krema
  • 1 diş kıyılmış sarımsak
  • 2 yemek kaşığı doğranmış dereotu
  • 1 yemek kaşığı taze limon suyu
  • 1 yemek kaşığı yabanturpu
  • ¼ tatlı kaşığı karabiber
  • 16 adet ufak dolma biber

Hazırlanışı

1. Uskumruyu ricotta, ekşi krema, sarımsak, dereotu, limon suyu, yabanturpu ve karabiber ile birlikte robota atın. İyice parçalayıp pürüzsüz kıvam elde edin. (Robotunuz yoksa uskumruyu bıçakla parçalayıp malzemeyle karıştırabilirsiniz.)

2. Ufak bir kaşıkla uskumrulu içi biberlere doldurun.

Kişi Başına

Kalori: 235, Yağ: 16g, Karbo: 9g, Protein: 15g

Kahve ve İncir Soslu Yoğurt (4 Kişilik)

Protein ve karbonun bir araya geldiği bu tarif harika bir atıştırmalıktır. Kahvaltıda yemek için içine biraz granola serpiştirin.

Malzeme

  • 350ml pişmiş filtre kahve
  • 150g doğranmış kuru incir
  • 2 yemek kaşığı bal
  • 1 yemek kaşığı kakao
  • 2 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
  • ½ tatlı kaşığı tarçın
  • ¼ tatlı kaşığı kakule
  • 1 fiske tuz
  • 1 tatlı kaşığı vanilya özütü
  • 750g sade yoğurt
  • 30g doğranmış fındık ya da ceviz

Hazırlanışı

1. Orta boy bir tencerede kahveyi, inciri, balı, kakaoyu, portakal kabuğunu, tarçını, kakuleyi ve tuzu karıştırın. Kaynatın, ateşi kısın, üstünü kapatıp 15 dakika fokurdamaya bırakın.

2. Oluklu bir kaşıkla incirleri tencereden alıp kenara koyun. Vanilyayı karıştırın. Kalan sıvıyı üstünü açarak 5-7 dakika daha, şurup kıvamı alana kadar kaynatın. Ateşten alın soğumaya bırakın.

3. Yoğurdu bir kaba koyup incir ve fındığı ilave edin.

Kişi Başına:

Kalori: 263, Yağ: 5g, Karbo: 41g, Protein: 17g

Lezzet Tüyosu:

Bir paket kuru incir atıştırmalıklarınıza doğal tat katar, yüksek miktarda lif ile K vitamini ve kalsiyum içerir.

Kara Fasulyeli Güç Topları (4 Kişilik)

Besin değeri yüksek süper bir fasulye çeşidi. Aşırı fasulye tadı olmayan bu toplar açlığı bastırır, gün ortası halsizliğini giderir ve fiziğinize dost besinler sunar.

Malzeme

  • 90g yulaf ezmesi
  • 200g konserve kara fasulye (sudan geçirip süzün)
  • 40g sade, vanilyalı ya da çikolatalı protein tozu
  • 40g kakao
  • 25g hindistancevizi
  • 75g badem ezmesi
  • 50g bal
  • 1 tatlı kaşığı vanilya özütü
  • 1 tatlı kaşığı tarçın

Hazırlanışı

1. Yulafı robota atıp iyice parçalayın. Kalan malzemeyi ilave edip malzeme iyice birbirine yapışana kadar robottan geçirin.

2. Harçtan golf topu büyüklüğünde toplar yapın. 16 top çıkması lazım. Soğumaya bırakın.

Kişi Başına

Kalori: 266, Yağ: 12g, Karbo: 34g, Protein: 11g

Beyaz un yerine nohut unu kullanıp lezzetini arttırmak için farklı peynirler ilave ederek sağlıklı ve lezzetli bir pizza pişirebilirsiniz.

Sucuk, Manchego ve Ispanaklı Duble Nohut Pizza (6 Kişilik)

Beyaz un yerine nohut unu kullanıp lezzetini arttırmak için farklı peynirler ilave ederek sağlıklı ve lezzetli bir pizza pişirebilirsiniz.

Malzeme

  • 130g nohut unu
  • 250ml ılık su
  • 5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Deniz tuzu, taze çekilmiş karabiber
  • 70g kuru sucuk
  • 200g nohut (sudan geçirip süzün)
  • 200g körpe ıspanak
  • 30g rendelenmiş manchego peyniri

Hazırlanışı

1. Unu bir kaba alıp suyu yavaş yavaş karıştırarak dökün. 2 yk zeytinyağını, karabiber ve tuzu ekleyip iyice karıştırın. Örtün, 20-120 dk. bekletin.

2. 25 santim çapındaki dökme tavayı fırında 230 derecede önden ısıtın. Hamuru tavaya koyup 10 dakika pişirin.

3. 1 yk zeytinyağını geniş bir tavaya koyup orta-yüksek ateşte kızdırın. Sucukları 5 dakika pişirin, yağını salsın. Nohudu ilave edip karıştırın; sucuğun uçları kahverengi olana dek pişirmeye devam edin. Nohutları ve sucukları bir kaba alın, kenara koyun.

4. Ispanağı tavaya alın, tuz ve karabiberle tatlandırın, sünene kadar pişirin. Ateşten alıp ıspatulayla bastırın ve suyunu çıkarın.

5. Pizzanın üstüne sucuk, nohut ve ıspanakları yerleştirip 3-5 dakika daha pişirin.

6. Üstüne peyniri serpiştirip taze karabiberle tatlandırın.

Kişi Başına

Kalori: 400, Yağ: 20g, Karbo: 42g, Protein: 16g

Lezzet Notu:

Hamuru elle mi yoğuruyorsunuz? O halde, süre ölçeri 10 dakikaya ayarlayın ve süre dolana kadar yoğurun.

Reklam

Bench Press Gözcülüğünde Yapılan 5 Hata

0

Bench press, en klasikleşmiş üst vücut egzersizlerinin başında gelir. Yalnızca göğüs kaslarını değil, üst vücuttaki her kası geliştiren ve güçlendiren bench press, sağlam ve geniş bir üst vücudun da anahtarıdır. Ancak bu hareket aynı zamanda sakatlıklara davetiye çıkaran da bir egzersiz türüdür. Dikkatli olmazsanız ve kötü bir teknik açıyla bench press yaparsanız siz de sakatlıklardan nasibinizi alabilirsiniz.

Profesyonel sporcular bench press tekniklerini geliştirmek için ciddi bir mesai harcamak gerektiğini bilirler. Bu harekette amaç, doğru kas gruplarını kullanabilmek, sakatlanmalara sebebiyet vermeyecek doğru pozisyonları bulmak ve barbell’i mümkün olan en verimli şekilde hareket ettirmektir. Bench press yaparken doğru yoldan ne kadar çok saparsanız o kadar çok güç kaybına uğrarsınız. Göğüs yırtılması ya da omuz kasılması yaşama riskiniz de bir o kadar artar.

Doğru Bench Press Tutuşu

Kendinizi zora sokmadan, en doğru şekilde bench press yapabilmenin sırrı doğru tutuştur. Göğsün üst kısmı pek çok kişinin zayıf tarafı olduğundan incline press ve incline flye egzersizleri göğüs antrenmanınızın temel unsurlarını oluşturması gerektirir.

Norveç Nord-Trondelag Üniversitesi araştırmacıları, deneyimli powerlifter’larda tutuş aralığının barbell bench press hareketi sırasında ilerleme kaydedilemeyen noktaya gelmeyi nasıl etkilediğini incelediler. Her farklı tutuş ile ilerleme kaydedilemeyen noktanın değiştiğini gösteren araştırmada, etki eden faktörlerin yalnızca dirsek eklemlerinin açısıyla sınırlı olmadığı sonucuna varılıyor.

Kanadalı araştırmacılar ise, ağırlık çalışan deneyimli sporcuların tutuş tekniklerini tek tek inceleyerek, performans haritası oluşturdular. Sonuçlar standart grip’tense (standart tutuş)  reverse grip tekniğin üst pektoral katılımını %30 daha yüksek çıkarttığı gözlemleniyor. Başka bir araştırma ise, close grip (dar tutuş) bench press’in, standart wide grip (geniş tutuş) press’e oranla %30 daha fazla miktarda üst göğüs kası çalıştırdığını ortaya koymuş.

Spor Partneri Şart

Squat ve deadlift’e nispeten bench press maksimum denemede en emniyetsiz harekettir. Deadlift yaparken barı bırakabilir ya da squat yaparken altından hemen kaçabilirsiniz ama bench’te barı direkt yüzünüzün üzerinde tutuyorsunuz. Dolayısıyla, bench press hareketinde doğru teknik oldukça önemli olsa da bu hareketin bir diğer ihtiyacı da size yardım olabilecek gözcü bir spor partneridir.

Bileğinizin stabilitesinin azalması halinde tatsız kazalar yaşamanıza sebebiyet verebilecek bench press hareketinde ağırlık suratınıza veya göğsünüze düşebilir! Haliyle spor arkadaşınızla bench yaparken birbirinize yardım etmeniz gerekir. Ama gözcülüğün de kuralları var. Sakatlanmak yok! Bir sonraki gözcülük vardiyasında kaçınmanız gereken 5 hareketi aklınıza not edin.

1) Baştan Konuşmuyorsunuz

Arkadaşınız hazırlanmadan bir iki şeyi halletmeniz lazım. İlkin, bazıları bağırarak üçe kadar saydıktan sonra barı almanızı isterken bazısı da barı yardım almadan yerine koymak ister. Ayrıca kaç tane tekrar tamamlayacağını da bilin. Sonra gözcülük edin.

2) Bara Çok Erken Dokunuyorsunuz

Bar aşağı hareket etmiyorsa bara dokunmayın (zorlamalı tekrarlarda olabilir). Bazıları, özellikle powerlifterlar buna kayıp tekrar der.

3) Barı Kaldırırken Dirseğinizi Kullanıyorsunuz

Barı dirsekle kaldırmak arkadaşınızı doğru formdan çıkartıp dengesini bozabilir ve barı düşürmelerine neden olabilir. Onun yerine siz barın tepesinde durun, çekin, arkadaşınızın göğsü üzerinde yönlendirin, sonra bırakın.

4) Arkadaşınızın görüş alanını kapatıyorsunuz

İleri seviye sporcuların kullandığı tekniklerden biri de tavanda bir nokta bulup barı her tekrarda o noktaya kaldırmaktır. Böylece bar doğru bir rotada hareket eder. O yüzden tepesinde değil yanında durun.

5) Gözcülük Edemiyorsunuz

Hani uçaklarda acil çıkış kapılarında oturan yolculara sorarlar ya? Bu da aynı olay: Sakatsanız ya da gözcülük edemeyecekseniz, utanmaya hacet yok. Bırakın başkası yapsın.

Reklam