Fit Hub Blog Sayfa 214

Hızlıca Göbeğinizi Eritin

0

Bu beş dakikalık antrenmanla karın kaslarınızı şekillendirin…

Okulda marifetli olduğum tek bir konu varsa o da geciktirmekti –yani yarına erteleyebileceğim bir şeyi asla bugün yapmazdım. Okuldaki ödevler söz konusu olduğunda son derece etkili bir strateji olsa da, vücudunuza şekil vermeye çalışırken kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin. 90 dakika ağırlıklarla boğuştuktan sonra çoğunlukla karın kaslarımı çalıştıramayacak kadar yorgun olurdum. Yarın derdim kendi kendime, yarın daha fazla enerjim olduğunda çalışırım.

Ne kadar iyi niyetli olsam da, tıpkı diyete başlarken ya da sigarayı bırakırken olduğu gibi, karın kaslarımı çalıştırmayı bazen bir hafta bazense bir ay geciktirdiğim olurdu. Bu yaklaşımı tekrar gözden geçirmenin zamanı gelmişti artık. Bunun ilacı da bu üç kısa ama yoğun 5 dakikalık antrenman programlarıdır ve üçlü-set şeklinde dönüşümlü olarak üst karın kasları, alt karın kasları ve oblikleri hedef alır.

Seanslar en zor hareketle başlar ve sizin yorulmanıza paralel olarak gittikçe hafifleyen egzersizlerle devam eder. Hiç ara vermeden üç hareketi de arka arkaya yapın, ardından 30-45 saniye dinlenin ve aynı sırayı 2-3 kez daha tekrar edin.

Her bir bölgeyi farklı günlerde de çalıştırabilirsiniz, her bir program farklı bölgeleri hedef alsa da yine de tüm karın bölgesini etkiler, o yüzden sadece o bölgeleri izole etmezler. İleri seviyede olan kişiler, tam ve zorlayıcı bir karın bölgesi egzersizi için her listeden ilk hareketi seçebilirler, yeni başlayanlar ise her listeden en son hareketi seçerek üç alanı da çalıştıran daha hafif bir antrenman yapabilirler.

Tekrar hızını azaltarak, üst noktada maksimum kasılma için bekleyerek ve üç set arasındaki dinlenme sürelerini azaltarak çalışmanızın yoğunluğunu arttırabilirsiniz.

Artık antrenman kaçırmak için hiçbir bahaneniz kalmadı. Günde sadece beş dakikanızı ayırarak karın kaslarınızı güçlendirin ve ortaya çıkarın.

aby12
aby2

Reklam

Şok Edici Dev Setler

0

Art arda yapılan dört ya da daha fazla set kaslarınızı daha fazla büyümeye zorlayacaktır…

Yazı: Dr. Jim Stoppani

Büyümeyi maksimuma çıkarma çabasında olan tecrübeli vücut geliştiriciler, antrenmanlarında çeşitliliği sağlayabilmek ve kaslarının gelişimini sürekli kılabilmek için farklı şok etme tekniklerine başvururlar. Bunun için tercih edilen tekniklerden birisi de bir kas grubunun dört ya da daha fazla egzersizle çalıştırıldığı dev setlerdir. Bu setler, aralarda çok az dinlenerek 3-4 kez tekrarlanır ve bu söz konusu kas grubuyla ilgili antrenmanının tümünü teşkil eder.

2000 NPC USA genel klasman birincisi Bob Cicherillo’ya göre en önemli etken, hedef kas grubunu farklı açılardan ve farklı şekillerde çalıştıracak egzersizlerin seçilmiş olmasıdır. Bunun için modern teknolojiyi lehinize kullanıp birbirinden olabildiğince farklı ağırlık egzersizlerini seçmeye dikkat etmelisiniz. Cicherillo, egzersizler arasında gücü toparlamak için 10-15 saniye dinlenmeyi önermektedir, özellikle de tükenişe giderken ya da yaklaşırken. Bu kısa dinlenmelere rağmen bile artan çalışma hızı iyi bir kas şişkinliğine imkan verecektir. Daha hızlı tempo nispeten daha fazla tekrar yapılmasına yardımcı olur: 12-15 tekrar arası tavsiye edilir.

Dev setler yeni başlayanlara tavsiye edilmez ve Cicherillo onların en az iki yıllık deneyimi ve sağlam bir güç temeli olan kişiler için olduğunda ısrar etmektedir. Bir dev set antrenmanı, büyümeyi ateşlemek ya da belli bir kas grubunu şok etmek için tasarlandığından bu tekniğin kas grubu başına ayda sadece bir kez yapılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca herhangi bir kas grubunun belli bir bölümüne odaklanmak için de idealdirler, alt dış sırt kasları ya da üst iç göğüs bölgesi gibi.

Dev set antrenmanlarının fazla sık kullanılmamasının bir nedeni de, eğer sürekli kullanılırlarsa kaslarınızın bu duruma alışacağı ve bu yüzden de istenen şok etkisinin kaybedileceği gerçeğidir. Çok sık yaparsanız, artan yoğunluk nedeniyle, dev setler aşırı çalışmaya da (overtraining) yol açabilir.

Eğer arada bir yapılırsa dört egzersizi art arda ve aralarında çok az dinlenerek yapmak hemen her zaman kaslarınızı gafil avlamayı başaracaktır. Burada Cicherillo’nun gözde dev set kombinasyonlarından bazılarını sunuyoruz. Tüm egzersizlerin üç ya da dört tam turunu 12-15 tekrar aralığı ile yapın.

DEV SET ÖNERİLERİ

I. Hedef kas grubunu farklı açılardan çalıştıracak dört egzersiz seçin.
II. Dev setler, normal antrenmanlarla birlikte değil, onların yerine yapılmalıdır.
III. Her egzersizden sonra 10-15 saniye dinlenin.
IV. Genelde her dev set antrenmanında üç tur yapın ama arada bir tur adedini dörde çıkararak şok etkisini arttırın.
V. Çeşitliliği arttırmak adına ayda bir her büyük kas grubu için bir dev set seansı yapın.
VI. Zayıf kalmış kas gruplarını şok etmek için beş hafta boyunca her iki antrenmanda bir dev setler kullanın.

Reklam

Spor Mahkemesi : Arnold Press mi? Dumbbell Shoulder Press mi?

0

Arnold Press ve Dumbbell Shoulder Press egzersizlerinin omuz kasları için ne kadar önemli egzersizler olduğunu biliyoruz. Peki hangisi daha etkili?

Arnold Dumbbell Press (Arnold Press/Arnold Shoulder Press): Ayaklarınız yere düz basar şekilde arkası dik bir benche oturun, sırtınızı yaslayın. Bir çift dumbbellı omuz hizasında tutun. Avuçlarınız omuzlarınıza dönük, dirsekleriniz aşağı ve ileride başlayın. Ağırlıkları doğruca yukarı kaldırın, dumbbelllar göz hizasına gelince avuçlarınızı dışa çevirmeye başlayın (bileklerinizi dışa dönsün) ve kolunuz yukarıda tam olarak açıldığında avuçlarınız karşıya bakar halde olsun. Hareketi tersine çevirip başlangıç konumuna dönerken dumbbell’ların kontrolünü kaybetmeyin.

spor-mahkemesi-arnold-press-mi-dumbbell-shoulder-press-mi

Dumbbell Shoulder Press: Ayaklarınız yere düz basar şekilde arkası dik bir bench’e oturun, sırtınızı yaslayın. Bir çift dumbbellı omuz hizasında tutun. Avuçlarınız ileri dönük dirsekleriniz omuz hizasının az altında olduğu halde başlayın. Ağırlıkları doğruca yukarı kaldırın, dirsekler tam olarak açılmadan hemen önce durun. Ardından üst kollarınız yere paralel ya da biraz daha aşağı hale gelene kadar dumbbell’ları kontrollü şekilde indirin, ağırlıklar yaklaşık kulak hizasında olmalıdır.

spor-mahkemesi-arnold-press-mi-dumbbell-shoulder-press-mi

Bulgular

Standart Dumbbell Press yaparken orta deltoid’in harekete maksimum şekilde dahil olmasını sağlarsınız. Bunun nedeni, alt konumda kollarınızı vücudunuzun yanlarına dik hale getirmenizdir. Bu hareket ön omuz kaslarının uyarılmasını en aza indirirken yan omuz kasları da daha iyi uyarılır. Diğer taraftan Arnold shoulder press yapılırken kollarınız vücudunuzun önünde başlarsınız. Kollar ne kadar önde olursa o kadar çok ön omuz kası ve o kadar az yan omuz kası harekete dahil olur. Bu nedenle Arnold Press yan omuz kaslarının uyarılmasını azaltırken ön omuz kaslarını daha iyi uyarır. Hareketin ilk yarısı üst göğüs kaslarını da olaya dahil eder.

Piyasadaki En İyi 5 Protein Tozu
Piyasadaki En İyi 5 Karnitin
Piyasadaki En İyi 5 Kreatin
Piyasadaki En İyi 5 Arjinin
Piyasadaki En İyi 5 BCAA

Hüküm

Orta omuz kaslarını daha fazla çalıştırmak için standart dumbbell press’lere odaklanın. Anterior (ön) omuz kaslarını daha fazla çalıştırmak için ise Arnold Press’e odaklanın. Çoğu vücut geliştirici daha iyi yan omuz kası gelişimi ister, çünkü yan kaslar omzun genişliğini ve yuvarlaklığını arttırırlar. Ön omuz kasları ise çoğu incline (yukarı eğimli) göğüs egzersizinde de çalıştığı için birçok sporcunun ön omuz kası gelişimi yönünden pek bir sıkıntısı yoktur. Dolayısıyla daha iyi bir omuz kütlesi yapabilmek için çoğu kişinin standart dumbbell overhead press’den şaşmaması yerinde olur. Ön omuz kaslarını çalıştırması gerekenler ise antrenmanlarına Arnold Press’i dahil edebilirler.

Yoğun Egzersiz Sonrası Kas Onarımınıza Yeterince Dikkat Ediyor musunuz?

Reklam

10 Tekrarda Hapsolmayın

0

Rahata alışıp tüm setleri 10 tekrar şeklinde yapmaya başlamak, ağırlık çalışan bir sporcunun en büyük düşmanı olabilir…

ON ÜZERİNDEN ON

İster spor salonundaki harika vücutlu kıza verdiğiniz not, isterse Olimpiyattaki jimnastik skoru olsun 10 her zaman mükemmelliği simgeler.

Direnç, yani ağırlık antrenmanları bu konuda bir istisnadır. Rehavete kapılıp her seti 10 tekrarla tamamlamanızı sağlayacak bir ağırlıkla yaparak bir sonrakine geçmek herkesin yapabileceği bir hatadır.

Vücudunuzun artık gelişmiyor olmasının temel nedeni hiç kuşkusuz artık yaptığınız antrenmanlara alışmış olmasıdır. Önceden işe yarayan şeyler artık etkisini yitirmiş ve vücudunuz bir değişiklik için size yalvarmakta.

Yoğun şekilde çalışıyor olmanız gelişme kaydedeceğiniz anlamına gelmez. Vücudunuz gelişip güçlendikçe onu farklı şekillerde zorlamaya devam etmeniz gerekecektir.

Bu yüzden egzersiz uzmanları bunu ‘gittikçe zorlaşan çalışma’ olarak adlandırıyorlar; gelişmeye devam edebilmek için çalışmayı ona uygun şekilde arttırmak zorundasınız.

M&F baş bilim editörü ve Encyclopedia of Muscle&Strength’in (Human Kinetics, 2006) yazarı Dr. Jim Stoppani, gittikçe zorlaşan çalışmanın ilkelerini “kaslar yoğunluk seviyesine alıştıkça antrenmanın yoğunluğunu düzenli olarak arttırma uygulaması” olarak tarif ediyor ve ekliyor: “Bu, kaldırılan ağırlığı, yapılan tekrar sayısını ve toplam set sayısını arttırarak yapılabilir; ya da setler arasındaki dinlenme sürelerini azaltarak da yapmak mümkündür.

 

101

Kaslara uygulanan baskının sürekli olarak arttırılması, monotonluğu önleyerek güçlerinin sürekli olarak artmasını sağlar. Bu durum ağırlık çalışmasının en temel ilkelerinden biridir. Kaslar gittikçe daha fazla zorlanmazsa kasların güç ve hacim kazanımı durur.”

10 tekrar yapmanın kötü bir tarafı yok. Sorun, her setin her tekrarını 10 kere yapmaya kalktığınızda ortaya çıkmaktadır. Yaklaşımınızı dönemlere ayırmak güç, kuvvet, gelişme ve dayanıklılık için çalışmanıza imkan verir. Bu sayede gittikçe zorlaşan çalışma ilkelerine uyup tekrar sayıları ve programınızı sürekli olarak değiştirerek istediğiniz hedeflere ulaşmayı başarabileceksiniz. Vücudunuz kısa süre içerisinde bu farklı türdeki antrenmanlara uyum sağlayacak ve fiziğiniz daha dengeli bir şekilde gelişecektir.

Alışkanlıklarınızı bozmak başta biraz zor olabilir. Vücudunuzu altı tekrarla daha ağır kilolarla setler yapması için zorlamalısınız (altı tekrar civarında tükenmenizi sağlayacak bir ağırlık seçerek), ya da bazen direnip tekrarları 15’e kadar devam ettirmelisiniz.

Mesele sadece 10’dan daha az ya da daha fazla tekrar yapmaktan ibaret değil –sistemli olarak setlerinizi hedeflerinize erişmenizi sağlayacak şekilde uygun yoğunlukta yapmaya devam etmelisiniz, ancak bu şekilde vücudunuz, inşa etmek için çabaladığınız makine haline gelebilir. Monotonluktan kurtulmak için yukarıdaki tabloya bir göz atın ve sakın aklınızdan çıkarmayın: “Bir kızın güzelliğinde 10 puan son nokta olabilir ama antrenman yaparken tek hedefiniz buysa şimdiden kaybettiniz demektir.”

Reklam

Dips ile İlgili Her Şey

0

Daha güçlü kollar ve gelişmiş göğüs kasları için kendinizi zorladığınız sürece vücudunuzun gücü ve dayanıklılığı da artacaktır. Barfiks çekmek, üst vücudun dayanıklılığını ölçmenin en iyi yolu olsa da ağır bir yükle dips yapmak da onun kadar etkileyici. Ancak bu egzersizleri çalışmanızın sonlarına doğru, triceps’leriniz ve göğsünüz yorgunluktan bitmiş ve laktik aside doymuşken yapacağınıza, bir sonraki antrenmanınızda adam akıllı yapmanızı öneririz…

DIPS YAPIN!

Bench press’inizi geliştirmek ve üst vücut gücünüzü arttırmak için ‘dips’ egzersizlerinize önem verin Aşağıdaki çalışma programı sadece vücudunuzun üst bölgesinin dayanıklılığını (ve boyutunu) arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda ‘bench press’lerinizin sayısını da arttıracak. Başlamak için, bir “dip belt” (üzerindeki zincirle ağırlık bağlayabileceğiniz bir kemer) alın ya da dumbbell’ı iki ayağınızın arasında tutmayı öğrenin.

Önce 15-20 tane push-up’tan oluşan bir setle ısının. Bu çalışmada ilk gün dayanıklılığa odaklanılıyor, dolayısıyla ekstra ağırlıkla çalışın ve yapacağınız 6 tekrar sizi zorlasın. (Ekstra tekrarlar için drop setleri de yapacaksınız.) İkinci gün güç üzerine odaklanacaksınız, dolayısıyla her “speed dips” tekrarınızda alışılmamış şekilde yavaş ve kontrollü bir şekilde inip çok kısa bir duraksamadan sonra olabildiğince hızlı biçimde patlayıcı bir güçle kendinizi yukarı itin.

SZ1

Egzersizinize çeşit katmak ve triceps kaslarınızın her noktasını hedef alabilmek için antrenmanın sonunda 3 setlik bir push-up çeşitlemesi yapın. Diğer egzersizler, sizin genel dips dayanıklılığınızı ve gelişiminizi arttırmaya yönelik olarak tasarlandı.

Bu iki çalışmayı haftalık olarak, 2-3 gün arayla tekrarlayın.

Örneğin birinci gün pazartesi, ikinci gün perşembe şeklinde… Egzersizleri bench-press’ten hemen önce de yapabilirsiniz, kollarınızı çalıştırdığınız günde bicepslerle kombine edebilirsiniz veya yalnızca bu egzersizleri de uygulayabilirsiniz. 4-5 haftalık sıkı bir çalışmadan sonra daha fazla dips yapabilecek ve bench-press ağırlıklarınızı arttırabileceksiniz.

SZ2

1- Son 2 setinizin sonunda, ağırlığı indirin ve tükenme noktasına kadar sadece kendi vücut ağırlığınızla devam edin.
2- Eller yakın ve kapalı, başparmağınız ve işaret parmağınız birbirine dokunsun.
3- Her tekrarda aşağıya doğru yavaşlayın (negatif) ve yukarı doğru hızlanın (pozitif)
4- Dumbbell’ları yerde sıkıca tutarak, avuç içleriniz birbirine dönük veya eller düz bir şekilde yerde, parmaklar ileri bakar vaziyette yapılabilir.

BÜYÜK “DIPS”Çİ
(Yazı: Dr. Jim Stoppani)

Dipsler, tricepsleriniz için yapabileceğiniz çok eklemli birleşik egzersizlerden bir tanesidir. Ve her zaman söylediğimiz gibi çok eklemli egzersizler kas yapmada oldukça etkilidir. Çünkü ağırlığı arttırabilirsiniz, bu da güçlendirmeyi planladığınız kaslara daha çok kuvvet uygulayarak daha büyük bir kas gelişimi sağlar.

Eğer amacınız triceps’lerinizi geliştirmekse, bacaklarınızı tam altınıza doğru bırakın, dik durun ve kollarınızın üst kısımlarını vücudunuza yakın ve dirseklerinizi arkaya bakacak şekilde konumlandırın, dirseklerinizi tepede ve dışarıda bırakın ve triceps’lerinizi sıkın.

Göğsünüzü hedefliyorsanız, dizlerinizi kırın ve hafifçe öne eğilin. Kendinizi yere indirirken, dirseklerinizi iki yana doğru açın, ama dirsekleriniz tepeye doğru bakmasın.

Reklam

Spor Mahkemesi : Upright-Row

0

UPRIGHT ROW’DA DAR TUTUŞ MU, GENİŞ TUTUŞ MU?

Upright row’u dar tutuşla yapmak ile geniş tutuşla yapmak arasında ne fark var?

Savunma: Sporcular upright row’larda genellikle yakın tutuşu (omuz genişliğinden daha dar mesafede tutuş) tercih ederler çünkü bu tutuş en geniş hareket aralığını sağlar.

İddia: Upright row’larda geniş tutuş (omuz genişliğinden daha açık tutuş), orta deltoidleri daha fazla çalıştırır.

smbulgularBULGULAR

  • Upright barbell row’larda yakın (dar) tutuş, kolların vücudun önünde hareket etmesine neden olarak baskının çoğunu ön deltoid başlarına aktarıyor.
  • Ayrıca upright row’larda yakın (dar) tutuş, egzersizin tepe noktasında daha fazla hareket aralığı sağlıyor. Tepe noktadayken dirsekler omuz hizasını aşıyor ve üst trapezler de çalışıyor.
  • Geniş tutuşla (wide grip) upright row yapmak, dirseklerin yanlara açılmasını sağlayarak orta deltoid başlarını da çalıştırıyor.

smkararKARAR!: WIDE-GRIP (Geniş Tutuş) UPRIGHT ROW

Sporcuların çoğu, omuz antrenmanları dışında genellikle göğüs egzersizlerinde, özellikle incline press yaptıkları için ön deltoid kaslarının çalışması konusunda sıkıntı yaşamıyorlar. Üst trapez kaslarına ihtiyacınız varsa, çeşitli shrug’lar yapıp, arkasından zaman zaman dar tutuş upright row’lar yapabilirsiniz. Orta deltoid başları, omuzlarınıza kütle, genişlik ve yuvarlaklık kazandırır. Hiç kimse aşırı geniş olamayacağı için, yapılacak en iyi şey geniş tutuş upright row’lardır.

HÜKÜM

Omuz antrenmanlarınızda, shoulder press ile lateral raise arasında wide grip (geniş tutuş) upright row yapmayı deneyin. Üst trapezleri ve ön deltoidleri çalıştırmanız gerekiyorsa, shrug’lardan sonra close grip (dar tutuş) upright row yapın.

Reklam

Gym Çözümleri : Dumbbell ve Tırtıklar

0

Yazı: Dwayne Jackson

PROBLEM

Eğer evde dumbbell ya da barbell ile çalışıyorsanız üzerlerinde hala fabrikadan ilk çıktıkları günde olduğu gibi tırtıklar bulunması mümkündür. Ağırlıkları sadece siz kullandığınız için spor salonundaki dumbbell’lar gibi aşınıp yıpranmazlar. Bu tırtıklar yüzünden setlerinizi kısa kesmek zorunda kalabilir, kaslarınızın tükenmesi yerine tırtıkların neden olduğu acı dayanılmaz hale gelince ara vermek zorunda kalırsınız.

ÇÖZÜM

Bunun en basit çözümü eldiven takmaktır, ama çoğu kişi eldivenin kendilerini kısıtlayacağından şikayet edecektir. Bir diğer fikir ise dumbbell’ın sapını tenis raket saplarının sarıldığı şeyle sarmaktır. Hem canınız yanmaz hem de tutuşunuz sağlamlaşır ve bu sayede kavrama kuvvetiniz artar.

Reklam

Kısa Tüyo: Quadriceps

0

Günün son bacak egzersizi olarak 8-12 tekrar aralığında dört leg extension seti yapın, setten sete ağırlıkları piramit şeklinde arttırın. Son sette, üçüncü sette kullandığınız ağırlığı kullanarak her tekrarın üst noktasında beş saniye durun. Artık beş saniye tutamaz hale gelince ağırlığı yüzde 20-30 azaltın ve tükenene kadar beş saniyelik tutuşu yeniden tekrarlayın.

Reklam

En Büyük Rakip: Kai Greene – II

0

DJ:Sponsorunun MuscleMeds olduğunu biliyorum, sezon dışında hangi takviyeleri kullanıyorsun?

KG:Sabahları, antrenman başlamadan önce ve sonra Amino Decanate kullanıyorum. Takviye aldığınız zaman programınızdaki her şeyin yerli yerinde olup olmadığına çok dikkat etmelisiniz. Söylerken utanıyorum ama kimi zaman muazzam miktarda kalori tüketmekle uğraşmak yerine Carnivor Mass ile geçiştirdiğim de oldu. İnsanlar bir profesyonel olduğum için böyle bir şeyi yapmaya ve bununla bilinmeye hakkım olmadığımı düşünüyorlar ama onlara farklı düşündüğümü söylemek istiyorum. Yani bu tür şeylerle de uğraşmam gerekiyor.

DJ:George’dan bahsetmişken, geçen yıl Olympia için diyetinin geleneksel yapısını değiştirdiğini biliyorum. Çok düşük karbonhidrat diyeti yapmanla biliniyorsun. Bu sene de karbonhidrat tüketimin geçen yıllarda olduğu kadar düşük mü?

KG:Hayır, Olympia, Hindistan’daki Sheru Classic ve hatta Mayıs’taki New York Pro ile kıyaslandığında, hatırladığım kadarıyla yarışmaya hazırlanırken hiç bu seneki kadar karbonhidrat tüketmemiştim. George’un diyet stratejisinin daha fazla karbonhidrat tüketmek etrafında döndüğünü herkes bilir. Bu sayede vücuda ihtiyacı olan ve sizin hedefinize daha da yaklaşmanıza yardımcı olacak şeyleri sağlamış olursunuz.

DJ:Profesyonel olarak katıldığın tüm yarışmaları düşünürsek geçmişe dönüp kendini analiz edersen şu tarihe kadar Kai Greene’nin en iyi olduğu tarih ve yarışmanın hangisi olduğunu düşünüyorsun? Bana sorarsan 2010 Arnold Classic derim, herkes senin geri çekilip sonra tekrar tüm gücünle döneceğini düşünmüştü.

KG:Zor bir soru; ama diğer kişilerin sahip olduğundan biraz daha fazla bilgiyle çalışıyorum, çünkü bu benim hayatım. Diğerlerinin göremediği pek çok boşluk ve parçalar var. Tıpkı başkaları üzerinde tahminlere ve yorum yapma bilgisine sahip olup da o vücut ağırlığına ilk kez çıktığında daha önce hiç görmediğin detayların farkına varmak gibi. Yarışmaya hazırlanırken bir sabah kalkarsın ve aynaya bakarsın, işte bu bahsettiğim şey o zaman olur. Ne kameraman ne de fotoğrafçı vardır orada: Sadece sen ve ayna vardır ve düşünürsün, “Vay, hiç böyle iyi görünmemiştim.” Bana sorarsanız en iyi halime henüz ulaşmayı başarmış değilim.

DJ:Vücudun şimdi kardiyoya nasıl tepki veriyor? Bu tarihe kadar vücudunu tanıyıp kendin için en uygun olan çalışma tarzını bulabildin mi?

KG:Hayır, çünkü olabileceğim en iyi durumda olduğumu söyleyemiyorum. Vücudumu tanıdığımı söylemek istesem de tereddütlerim var. Sürekli yeni şeyler öğreniyor, dikkate alınması gereken yeni etkenler fark ediyorum. Hala yapım aşamasında bir iş olduğumu söyleyebilirim, henüz her şeyi bilmiyorum.

DJ:Geçen yıl öğrenip de bu yıl ki Olympia hazırlığın için eklediğin kendinle ilgili şeylere bir örnek verir misin?

KG:Bu kadar karbonhidrat tüketebileceğimi bilmezdim, ayrıca yağ yakma ve vücudumdaki yağsız kas kütlesini arttırma yönünde de doğru yolda ilerliyorum. Geçmişte vücudumu tanıdığımı zannettiğim için karbonhidratı düşman olarak görürdüm. Ama gördüm ki hala öğrenmeye devam ediyorum.

DJ:Ortaya konan tüm bu muazzam fiziksel gayretin zihinsel bir yatırım gerektirmediği yanlış algısının hüküm sürdüğü vücut geliştirmeye felsefi açıdan yaklaşmanla biliniyorsun. Bu konuda ne söyleyeceksin?

KG:Düşünce kainattaki en güçlü şeydir. Bir şeyi yapmadan önce onu düşünmek ve hayal etmek zorundasın. Akıl her şeyi mümkün kılar. Hazırlıklar tüm hızıyla devam ederken, yorgun olmandan ve belli bir anda elinden gelenin en iyisini sergileyebilmek için her şeyini ortaya koymanın üzerinde yarattığı baskıdan dolayı bunalmışken seni ayakta tutan şey düşüncelerindir. Zihnin, yapman gerekenleri yapabilmen için ihtiyacın olanları sana sunan şeydir. İnsanlar vücut geliştirmeyi bir sonuç olarak görseler de ben bir süreç olarak kabul ediyorum.

Evet, salonda çalışıyoruz, quadriceps’leri genişlet, üst göğsü kalınlaştır ve omuz kasları daha yuvarlak olsun, ama aslında tüm bunların asıl nedeni zihnimizde gördüğümüz daha iyi bir şampiyon hayalini gerçeğe çevirme isteğinden başka bir şey değildir. Ama bu bir bitiş çizgisi olarak düşünülmesin. Bu bir yolculuk, çünkü bizler daha iyi olabilme isteğinden hiç bir zaman vazgeçmeyeceğiz.

DJ:Okuyucularımıza söyleyeceğin son bir sözün var mı?

KG:Hayallerinizin peşinden gitme cesaretini gösterin. Bu sizin hayatınız ve onu yaşayacak olan da sizsiniz. Bu beraberinde sorumluluk da getirir ama yalnız olduğunuz anlamına da gelmez. Çevrenizde iyimser insanlar olsun ve gelişebilmek için kendinize olumlu bir ortam oluşturun. Son olarak da sahip olduğunuz iyi şeylere her zaman şükredin. Her gün MuscleMeds gibi iyi bir sponsorum olduğuna ve yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmama fırsat tanıdığına şükrediyorum. Yıllar önce bu yola çıkmak için bana ilham veren bu derginin de bir parçasıyım. Mücadele eden ve olmazları olduran tüm insanlara takdirlerimi sunuyorum. M&F

Reklam

En Büyük Rakip : Kai Greene

0

Kai Greene gizemli bir adam. 2009 Arnold Classic’i kazanıp da ağır ağabeyler arasında yer almaya başladığı günden beri gizemi azalacağına zaman içerisinde daha da arttı. Farklı görüşleri olan birisi, vücut geliştirmeyi hem spor hem de sanat olarak görüyor, fiziği ise ifade ve iletişimin bir unsuru olarak. Greene sıra dışı biri olduğu kadar sadece kelimelerle değil vücuduyla da konuştuğu için göz ardı edilmesi kolay değil. Anladık: Değişik bir adam. Ve onu böyle seviyoruz. Greene, günümüzde, IFBB Profesyonel Ligdeki sekizinci yılında, en önemlisi dışındaki neredeyse tüm ödülleri kazanmış durumda: Mr. Olympia. 2011’de üçüncülüğe kadar yaklaştıktan sonra onu her zamankinden daha çok istemeye başladı. O nedenle de tüm yılını bunun için hazırlanmaya ayırdı. Emekli IFBB profesyoneli Dennis “The Menace” James, neler planladığını öğrenmek için Kai Greene ile görüştü, Olympia tahtına yönelik en büyük tehdit olan bu adam, Eylül sonundaki iki gece için hazırlanırken tüm söylenenlerin, spekülasyonların ve tahminlerin de havada kalacağı bir gerçek. O noktada Greene ile Sandow arasına fiziki engeller dizildiğinde iradesi onu bir adım öteye taşıyacak.

Dennis James: Neden Eylül’deki Olympia’ya kadar hiç bir yarışmaya katılmama kararı aldın?

Kai Greene: Bu, benim hedefimin ne olduğunu ve bu konuda ne kadar ciddi olduğumu gösteriyor, sadece bu yıl değil geçen yıl da tüm hazırlığımı bu yarışma için yapmıştım. Hiç bir şeyi arkada ya da sonraya bırakmadan elimden gelenin en iyisini yapıp bunun da hayallerimi gerçeğe dönüştürmesini görmek istiyorum. Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak ilginç bir şey –ne ondan daha iyi ne de daha kötüsü olmalı. Sadece o anda, o günde, o sırada, olmanız gereken anda zirvede olmayı amaçlamak.

DJ:Anladığım kadarıyla bu sefer pek beklenmeyen bir şey yapıp spor salonuna gitmeye bir süre ara verdin, bu doğru mu?

KG:Antrenmanlara ve kullandıkları takviyelere biraz ara vermek, sporculara, vücutlarının toparlanması ve gerçek anlamda düzelmesi, iyileşmesi imkanını sağlıyor. Şu an ki tek fark hayatımın en büyük olayına hazırlanırken yeterli zamana sahip olmam. Başlangıçta diğer pek çoğu gibi yarışmak benimde hoşuma gitti. Antrenman, yaşam tarzı, yarışmaya hazırlanmak ve kimi zorlukların üstesinden nasıl gelineceğini öğrenmek. Bunlar güzel şeyler. Kariyerinin başında sıkça yarışmalara katılmak da güzel bir şeydir. Yetenekleriniz biraz gelişip de yaptıklarınız en tepedeki Dexter Jackson ile kıyaslanmaya başlayınca kendinizi fazla zorlamaya başlıyorsunuz ve bu da kimi zaman yıpratıcı olabiliyor. O yüzden de toparlanma imkanına sıcak bakıp her şeyi eski haline getirmek ve yeni yıl için hazırlanmaya başlamak istedim.

kai1DJ:Ne kadar ara verdin?

KG:Kendime bir kaç hafta izin verdim, ama bu zaman zarfında programımı biraz temizledim, fazla kalori tüketmeden beslendim ve eklemlerimin dinlenip toparlanmasına fırsat yarattım. Organlarımın bile dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Ben de bir buçuk ay boyunca bunu yapardım ama yaşlandıkça eskisi gibi yapamıyorsunuz. Yaş geçtikçe sadece bir kaç hafta yapabilirsin. Üç ay hiç çalışmadığım zamanlar da olmuştu. Ama bunu o zamanlar Tayland’da yaşadığım ve kimse bana bakmadığı için başarabilmiştim. 120 ya da 130 kilo olup olmamam kimsenin umurunda değildi. Aslında tatildeyken bile 125 kilodan aşağı hiç inmedim çünkü belli bir ölçüyü korumak zorunda kalıyorsunuz. Sonra sanki daha yeni başlamışsınız gibi oluyor ve bu da kolay bir şey değil. Yaşlandıkça geri dönüp tam performans devam edebilmek de o oranda güçleşiyor.

Ben de kesinlikle aynısını hissediyorum.

DJ:Psikolojik olarak antrenmana ara vermek dünyadaki en zor işlerden biridir, kendini ne ile meşgul ettin?

KG:Bu sayede oturup biraz daha fazla yazabilme imkanına kavuştum. Zaten
başladığım ve uzun süredir ihmal ettiğim bir projem vardı. Bir arkadaşım sonunda projeye destek vermeye karar verdi. Beyin fırtınası yapacak, yazacak, bir çizgi roman için görsel ve diğer materyalleri hazırlayacak zamanım oldu.

DJ:Bize bu çizgi romandan bahseder misin?

KG:Benim için gerçekten ilginç olan şey bu spora bir amatör, vücut geliştirme meraklısı, bir fan ve FLEX ile MUSCLE&FITNESS dergilerini okuyan bir genç olarak başlamamdı. Resimlere bakardım ve gördüğüm her resim bana ilham verirdi. Sezon dışında vaktim olduğunda oturdum, dergilere ve diğer şeylere baktım. Sanırım benim için vücut geliştirme yönü zaman içerisinde daha ağır basmış. Fantastik görsellerin olduğu eski dergilerdeki sanatsal yapı beni daha fazla büyümeye teşvik edip bana daha fazla ilham vermiş. Akademik bir unvana sahip olmadan harfler ve farklı şeyleri deneyip anlamaya, onlardan anlam çıkarmaya çalışmak benim kişiliğimin bir parçası. Bir şey görür, ona bir isim verir, ondan bir ders alır ve diğerlerine de onun ne olduğunu öğretmeyi ümit edersiniz. Benim yapmak istediğimde bu.

kai2

DJ:Sezon dışında 135 kilonun üzerine kolayca çıkabiliyorsun. Şu sıralar kilon kaç?

KG:Bu aralar 127’nin üzerine çıkmayıp 126’nın altına da inmediğim bir sır değil. Bolca protein tüketip programımda olan pek çok şeyi yapmaktan uzak dururken kilom da ne artıyor ne de azalıyor. Ben buyum. 135 kilonun üzerine çıkmadım.

DJ:Bu sefer beslenme açısından farklı bir şey yaptın mı? Hala George Farah ile mi çalışıyorsun?

Evet, George’la çalışmaya devam ediyorum. Kaşla göz arasında değişimlere uyum sağladım. Kariyerimin hemen başlarında gereken olumlu şeyleri kavramak için son ana kadar beklemenin gerekmediğini anladım. Başarılı olabilmek için iyi alışkanlıklarınızı kucaklamalısınız. Örneğin erken yatmak; böylece erken kalkıp kardiyo yapma fırsatı bulabiliyorum. Bu küçük ayrıntı hedefime yaklaşmamı sağlıyor. Mesele, her şeyi edinilmesi kolay küçük alışkanlıklar şeklinde bölmek. Motivasyonumu korumaya gayret edip daha küçük porsiyonlar yiyorum. 2012’de daha iyi olabilmek için gerekirse büyük öğünler tüketme alışkanlığından vazgeçebilirim.

Röportajın devamı için tıklayın!

Reklam