Fit Hub Blog Sayfa 91

En Popüler Yağ Yakıcı Karnitin Hakkında Her Şey

3

Amino asitler, proteinin yapı taşları olarak sağlığın her alanında oldukça önemlidir. Bu bileşikler cildimizi, tüylerimizi, kaslarımızı oluşturan ve vücudun çeşitli işlevlerini yerine getirirler. Sağlık söz konusu olduğunda, L karnitin (Carnitine) ve glisin gibi bazı amino asitler diğerlerinden ayrılır.

Karnitin sığır eti, balık ve tavuk gibi belirli yiyeceklerde sadece küçük miktarlarda bulunur. Bu nedenle çoğu insan uyguladıkları diyetlerde veya beslenme rutinlerinde yeterli miktarda L karnitin alamıyor olduğunu söyleyebiliriz. Neyse ki, hızlı ve konsantre bir karnitin dozu sağlamak için kapsül, sıvı veya enjekte edilebilir karnitin formları mevcuttur.

Bu süperstar takviyenin, atletik performansı artırmak ve yağ yakımını bir üst seviyeye çıkarmak için her şeyi yaptığı, araştırmalarda gösterilmiştir.

İşte bu yazımızda, bu önemli amino asit hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsedecek ve onun, sizler için neler yapabileceği ile ilgili bilgiler paylaşacağız.

Karnitin Nedir? 

Karnitin, yağ asitlerinin yakılıp enerji olarak kullanılması için mitokondriye taşıyarak enerji seviyelerine fayda sağlayan bir amino asittir. Bu nedenle, birçok kişi yağ yakımını hızlandırmak için kilo kaybı takviyesi olarak karnitin kullanır.

Karnitin iki biçimde bulunmaktadır: L-karnitin ve D-karnitin. L-karnitin, enerji metabolizmasında ve üretiminde rol oynayan aktif biçimidir. Vücutta üretilir, ancak bir takviye olarak da alınabilir veya birçok farklı proteinli gıdalarda bulunabilir. Supplement formunda bir kapsül, sıvı veya hatta enjekte edilebilir olarak mevcuttur.(1)

Vücutta, yetersiz alım, ishal ve diyaliz yoluyla yaşanan aşırı kayıp yaşandığında, karaciğer bozuklukları, belirli ilaçların kullanımı ve bazı genetik bozukluklardan dolayı karnitin eksikliği meydana gelebilir. Ek olarak karnitin, hayvansal ürünlerde genellikle bulunduğundan, veganlar ve vejeteryanlar yüksek bir eksiklik riski altındadır.

Karnitin Yararları

1.Dayanıklılığı Artırır

L-karnitin enerji üretiminde merkezi bir rol oynadığı için, birçok sporcu bunu dayanıklılığı ve atletik performansı artırmak için bir yol olarak kullanmaya başlamıştır. Hem insan hem de hayvan çalışmaları, bu amino asidin dayanıklılık seviyeleri üzerindeki yararlı etkilerini doğrulamıştır.

Türkiye Gücü ve Kondisyon Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, profesyonel futbolculara egzersizden önce 3-4 gram L-karnitin verilmesinin yorgunluğa erişme süresini uzattığı görülmüştür.

2.Kilo Kaybını Artırır

Birçok insan, istenmeyen kilolardan kurtulmak ve hızlı kilo vermek için L-karnitin takviyesine yönelmektedir. Diyet ve egzersiz ile kombine edildiğinde bazı çalışmalar L karnitinin, kilo kaybını arttırmanın etkili bir yolu olabileceğini bulmuştur.

İran’dan yapılan bir araştırma analizi, dokuz çalışmanın sonuçlarına baktı ve analiz sonucunda; karnitin takviyesi yapılan grupların kilolarında ve vücut kitle indekslerinde kontrol gruplarına kıyasla önemli ölçüde düşüş yaşandığı bulundu.

Zayıflamaya yardımcı karnitin ürününü incelemek için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.

3.Kas Hasarını Önler

Dayanıklılık ve kilo kaybının artırması gibi faydalarının yanı sıra bu amino asit, kas hasarını önlemek ve korumak isteyen sporcular için de yararlı bir katkı sağlar.

Asya Spor Tıbbı Dergisi’nde yayınlanan bir 2014 çalışmasında; 21 erkek sporcuya atletik bir denemeden iki hafta önce günlük L-karnitin veya plasebo verildiği belirtilmiştir. Bu çalışma sonucunda; kontrol grubu ile karşılaştırıldığında L-karnitin alanların, kas hasarını belirten belirli işaretlerin daha düşük seviyelerine sahip oldukları bulunmuştur.

4.Yağ Yakımını Artırır

Kilo kaybını artırmasının yanı sıra bu amino asit, yağ yakımını hızlandırmaya da yardımcı olur. Almanya’da yapılan bir çalışmada aşırı kilolu katılımcılar, hem L-karnitin ilavesi içeren hem de içermeyen düzenli bir diyet uygulamıştır. 10 gün sonra, L-karnitinin yağ yıkımını önemli ölçüde artırdığı bulundu.

Journal of Physiology dergisinde yayınlanan bir başka çalışmada; kaslardaki karnitin miktarının artırılmasının, fiziksel aktivite sırasında yağ yakımını ve enerji tüketimini artırarak, yağ kazanımının önlenmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir.

5.Beyin Fonksiyonlarını Geliştirir

L-karnitin, sadece vücudunuz için iyi değil, zihniniz için de oldukça iyi bir amino asittir. Aslında umut verici araştırmalar karnitinin, beyin fonksiyonlarını ve bilme yetisini olumlu yönde etkileyebileceğini bulmuştur.

İtalya’da Catania Üniversitesi tarafından yürütülen ve Amerikan Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışma, 100 yaşın üzerindeki yaşlı katılımcılarda günlük L-karnitin takviyesinin zihinsel ve fiziksel yorgunluk üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bu çalışma sonucunda, karnitinin sadece toplam yağ kütlesini azaltmaya ve kas kütlesini artırmaya değil, aynı zamanda yorgunluğu azaltmaya ve bilme yetisini artırmaya da yardımcı olduğu bulunmuştur.

6.Kan Şekerini Düzenler

Bazı umut verici araştırmalar, karnitin takviyesinin normal kan şekeri seviyelerini korumaya ve insülin direncine karşı savaşmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. İnsülin, şekerin kan dolaşımından, yakıt olarak kullanılabilecek hücrelere taşınması sorumluluğuna sahip olan olan hormondur. Çok fazla insülin, insülin direncine yol açabilir, hormonun etkinliğini azaltabilir ve yüksek kan şekeri seviyeleri ile sonuçlanabilir. Bu nedenle, vücuttaki insülin seviyeleri kontrol altında tutulmalıdır.(2)

Amerikan Beslenme Koleji Dergisi’nde yayınlanan ve Roma’da yapılan bir çalışma; diyabetik katılımcıların L-karnitin ile takviyelenmesinin, insülin duyarlılığını ve kan dolaşımından şeker alımını artırdığını göstermiştir. 2010 yılında Roma’daki Sapienza Üniversitesi Klinik Hekimliği Bölümü’nde yürütülen bir başka küçük çalışma; L-karnitinin, kalorice kısıtlanmış bir beslenme düzeni ile kombine edildiğinde insülin direncini azaltmaya, duyarlılığını ise artırmaya yardımcı olduğunu bulmuştur.

L Karnitin İçeren Besinler

Hayvansal ürünler, L-karnitinin en iyi doğal kaynaklarıdır ve otla beslenen sığırın eti gibi hayvansal gıdalar, porsiyon başına en yüksek miktarda l karnitin içeren besinler arasındadır. Ayrıca sebze ve tahıl gibi bazı kaynaklarda da küçük miktarlarda karnitin bulunabilir.

Karnitin Kullanımı

Karnitin, birçok besin kaynağında doğal olarak bulunabiliyor olsa da piyasada gıda takviyesi biçiminde de mevcuttur. Karnitin seviyenizi hızlı ve pratik şekilde artırabilmeniz için kapsül, enjekte edilebilir ve sıvı karnitin formlarda piyasada bulunmaktadır. Ağız yoluyla kullanılan L-karnitin formunu, etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için yemeklerle birlikte aldığınızdan emin olun.

Standart L-karnitin dozu günlük 500–2000 miligramdır. Mevcut en son araştırmalara dayanarak; günde en fazla iki gramlık bir doz, minimum yan etkilerle güvenli ve etkili bir şekilde kullanılabilir.

Bununla birlikte, belirtilen bu dozaj L-karnitin takviyesi tipine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin Asetil l karnitin, günde 2.500 miligrama kadar dozlarda kullanılabilirken, atletik performansı geliştirmek için kullanılan bir form olan l karnitin Tartarat için doz, 4,000 miligrama kadar uzanabilir.

Herhangi bir gıda takviyesini beslenme rutininize eklerken, kullanımına her zaman düşük dozlarda başlamayı unutmayın! Kullanım sırasında yan etkilere maruz kalmayıp takviyeyi tolere edebileceğinizden emin olduktan sonra, dozajı yavaş yavaş artırabilirsiniz.

Evde Bacak Kası Nasıl Yapılır?

Reklam

Laktoz Hassasiyeti Olan Sporcular Nasıl Beslenmelidir?

0

Laktoz İntoleransı Nedir?

Laktoz intoleransı, laktoz adı verilen bir tür doğal şekerin vücutta parçalanamaması durumudur. Laktoz yaygın olarak sütte ve yoğurt gibi süt ürünlerinde bulunur. Bir kişi, ince bağırsağı laktozu sindirmek ve parçalamak için yeterli miktarda laktaz enzimi üretmeyi bıraktığında laktoza karşı hassasiyet oluşur. Bu olduğunda, sindirilmemiş laktoz kalın bağırsağa hareket eder. Normalde kalın bağırsakta bulunan bakteriler de sindirilmemiş laktozla etkileşirler ve şişkinlik, gaz, ishal gibi semptomlara neden olurlar.(1) Bu durum ayrıca laktaz eksikliği olarak da adlandırılabilir.

Sporcularda Laktoz Hassasiyeti ve Beslenme

sut-urunleri

Sporcular süt tüketiminden, enerji için karbonhidrat, sıvı dengesi için elektrolit, kemikler için kalsiyum ve D vitamini gibi birçok fayda elde ederler. Bilim adamları az yağlı sütün, egzersiz sırasında kaybolan sıvıları yerine koymak için diğer sporcu içeceklerinden daha iyi olduğunu belirtmektedir. Ayrıca süt, kasları yeniden oluşturmak ve güçlendirmek için en iyi iki protein olan kazein ve whey içerir.(2) Lakin laktoz intoleransı olan bir sporcuysanız, sütün faydalarından yararlanamayabilirsiniz, çünkü vücudunuz pek çok süt ürününde bulunan şekeri (laktozu) sindirebilme yeteneğine sahip değildir. Laktoz hassasiyetinizin olması, laktozu emmek için gerekli olan bir enzim olan laktaza yeterli miktarda sahip olmadığınız anlamına gelir.

Bu nedenle sindirim sistemindeki bakteriler laktoza tepki gösterir, mide ağrısı ve şişkinlik gibi semptomları tetikler. Laktoz intoleransına rağmen, aşağıdaki ipuçlarını kullanarak süt ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz:

Laktoz içermeyen süt ürünleri kullanın: Laktoz içeren besinler listesinde en başlarda bulunan “normal” sütleri laktoz içermeyen süt ile değiştirerek tepki verme riskinizi azaltın. Laktozu azaltılmış ya da laktoz içermeyen sütler protein de dahil olmak üzere kalsiyum, potasyum, D vitamini gibi tüm besin maddelerine sahiptir.

Favori süt ürünlerinizin laktoz içeriğini ve etkisini araştırın: Laktoz reaksiyonu kişiden kişiye farklılık gösterir. Bir kişi az miktarda süt içtikten sonra ciddi semptomlara sahip olabilirken, başka bir kişi süt ile yiyecekleri eşleştirerek rahatça tüketebilir.(2)

sert-peynirler-laktoz

Doğal ve sert peynirler tüketin: Doğal ve sert peynirler laktoz içeriği açısından daha düşüktür ve kolayca parçalanabilir. Ayrıca salatalara ve çorbalara ekleyerek laktoz hassasiyetinizin etkisini minimuma indirgeyebilirsiniz.

Çikolatalı süt, laktoz hassasiyeti olan kişiler tarafından sade süte göre daha iyi tolere edilir: Avrupa Klinik Beslenme Dergisi’nde yer alan bir makalede, araştırmacılar kakaonun şunları yapabileceğini belirtmektedir:

  • Kakao laktaz aktivitesini uyarır.
  • Sindirim sisteminde gaz üreten bakteri sayısını azaltır.
  • Yavaş mide boşalması sağlar.

Süt alerjisiyle laktoz intoleransını karıştırmayın: Gerçek bir süt alerjisi, bağışıklık sistemini içerirken, laktoz intoleransı, sütü parçalamak için yeterli miktarda laktaz enzimine sahip olmadığınız anlamına gelir. Süt alerjisi belirtileri arasında hırıltılı solunum, kusma, burun akıntısı, kaşıntılı döküntü, mide krampları, ishal ve gözlerde sulanma bulunur. Laktoz intoleransı ile laktozu parçalayamama, mide rahatsızlığına yol açar.(2) Bu iki sorun genellikle karıştırılır. Bu yüzden kendinizde süt alerjisi veya laktoz intoleransı olabileceğini düşündüğünüzde doktorunuza veya diyetisyeninize danışmalısınız ve laktoz intoleransı testi yaptırmalısınız.

Laktoz İntoleransına Sahip Sporcular Ne Yapmalı?

laktoz-hassasiyeti-sporcu

Laktoz hemen hemen tüm memelilerin sütünde bulunur. Çok iyi bir doğal kalsiyum kaynağı olan süt ürünlerini tamamen dışlamamak gerekir. Bu noktada her insanın en iyi tolere edilebilen süt ürünlerini tüketmesi ve laktoz intoleransı diyeti yapması önemlidir. Süt ürünleri içerdikleri laktoz miktarına göre değişir. Örneğin bir bardak süt yaklaşık 12 gram laktoza sahipken, düşük yağlı sadece yoğurdun laktoz içeriği sadece 4 gramdır. Protein tozu kullanan sporcular için ise, bir servis whey proteini izolatı da 0.1 gramdan daha az laktoz içermektedir. Dolayısıyla whey proteinler özellikle laktoz hassasiyetine sahip sporcular için mükemmel bir seçenektir.

Ayrıca süt ürünleri tüketmekten bir türlü kaçınamıyorsanız bunları bir yemekle birlikte tüketmeye çalışın, bu şekilde daha iyi tolere edilebilirler. Ek olarak eğer bir süredir süt ürünleri tüketmiyorsanız fakat yeniden tüketmeye başlayacaksanız bunu yavaş yavaş gerçekleştirin, böylece vücudunuzun süt ürünlerini tolere etme ihtimali yükselecektir.(3) Son olarak, tüm erkek ve kadın sporcuların, satın alacakları ürünlerin etiketlerini inceleyerek içeriklerini dikkatli bir şekilde okumaları gerekmektedir.

Reklam

Halat ile Yapılan En İyi 7 Egzersiz Hareketi

0

Daha çok, Crossfit egzersizlerinde karşımıza çıkan ve etkili egzersiz ekipmanı olan “halat” sayesinde tek bir antrenman seansında hem kardiyo hem de kuvvet antrenmanını bir arada yapma imkanı bulacaksınız.

Halat Sallama Ne İşe Yarar?

Halat sallama, tek seferde kardiyo ve kuvvet antrenmanını birlikte harmanlayarak verimli bir antrenman dönemi geçirmenizi sağlar. Ayrıca bu halat egzersizi süreci; yağ yakım ve vücut şekillendirme periyodunuzu kısaltarak kolaylaştıracaktır.

Belirteceğimiz halat ipi egzersizlerini haftada iki veya üç kez ardışık olmayan günlerde ve her bir hareketi sırayla yaparak uygulayın. Her hareket arasında 30-60 saniye arasında dinlenmeyi ihmal etmeyin. Belirteceğimiz tüm hareketleri bitirmeniz antrenmanı değil sadece bir “döngüyü bitirmeniz demek olacaktır.

Bu döngüyü 1-2 kez daha uygulayın ve her döngü sonunda diğer döngüye başlamadan 1-2 dakika dinlenmeyi ihmal etmeyin. Üstelik bu hareketleri uygulamak için “ağır halat ipi” ekipmanından başka bir teçhizata ihtiyacınız olmayacak.

Gelin birlikte bu etkili egzersiz ekipmanı ile uygulayabileceğiniz zorlu ama bir o kadar da faydalı hareketlere göz atalım!

Crossfit Halat Antrenmanı

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Weighted Jacks

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu alttan olacak şekilde kavramış ve ayaklarınızı omuz genişliğinde açmış vaziyette ayakta durun.

B: Sonrasında ayak aralığını geniş hale getirecek şekilde atlayın ve aynı ellerinizi kafanızın üstüne ulaştırın. Bu ağırlıklı “jumping jack” hareketinde, tam hareket aralığını sağlamak için kollarınızı mümkün olabildiğince fazla uzatın.

Bu hareketi, 8 ila 10 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Double Outside Circles

Bu hareket, kollarınızı çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavramış ve ayaklarınızı kalça genişliğinde açmış vaziyette ayakta durun.

B: Kolları yukarı çevirmeden ve tam bir çember oluşturmak için açmadan önce, ipleri birbiri içine doğru çekerek, kollarınızla daire oluşturun. Bunu yaparken halatların, elleriniz bir araya geldikçe yere çarpmasına izin verin.

Bu hareketi, 8 ila 10 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Single Arm Slams

Bu hareket, kollarınızı ve karın bölgenizi çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavrayın ve sağ kolunuzu tavana doğru uzatın. Sonrasında karın bölgenizi sıkı tutarak, ipi mümkün olduğu kadar kuvvetli bir şekilde yere çarpın

B: Aynı hareketi, sol kolunuzu uzatarak ve sol ipi yere çarparak diğer taraf üzerinde hızlıca tekrarlayın. Hareketi bu şekilde değişmeli olarak, mümkün olduğunca çabuk ama kontrollü bir şekilde yapmaya devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 4 ila 5 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Grappler Throw

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu alttan olacak şekilde kavramış ve sağ ayağınız öne doğru atılmış vaziyette ayakta durun. Bu tutuş sırasında dirseklerinizi bükün.

B:  Halatları odanın sağ tarafına doğru çevirdiğinizde vücudunuzu ve ayaklarınızı da sağa doğru döndürün. Halatlar yere çarpar çarpmaz, vücudunuzun diğer tarafına doğru dönün ve aynı hareketi sola doğru tekrarlayın. Hareketi bu şekilde yön değişimli olarak, mümkün olduğunca çabuk ama kontrollü bir şekilde yapmaya devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 4 ila 5 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Alternating Split Squat

Bu hareket, vücudunuzun popo, bacak ve baldır bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavramış, sağ ayağınız öne doğru atılmış ve sol ayağınız arkada olacak vaziyette ayakta durun. Sonrasında her iki dizinizi de bükerek “lunge” pozisyonuna doğru gelin. Bu pozisyonda, sağ ipi yere doğru hızlı bir şekilde çarparak, ipin uzunluğuna doğru bir dalga benzeri bir hareket yaratın. Bunu yaparken, gövde veya alt gövdede hareket miktarını en aza indirin ve daha sonra mümkün olduğunca çabuk hareket ederek, aynı şekilde sol ipi yere çarpın.

B: Sürekli dalga modeli yapmaya devam ederken, zıplayarak ayaklarınızı değiştirin, yani sol ayak önde olacak şekilde lunge pozisyonuna gelin. Halatlarla dalga hareketi yapmaya devam ederken, ayaklarınızı da değiştirmeye devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 4 ila 5 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Squat Thrust Power Slam

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavrayın. “Squat” pozisyonuna gelir gibi aşağı doğru hafif çömelin, kalçalarınıza dayanın, dizlerinizi bükün ve kollarınızı vücudunuzun yanında uzatın

B: Bacaklarınızı düzleştirin, her iki kolunuzu da olabildiğince yukarı kaldırın ve çift kol ile halatı hızlıca yere çarpın. Sonra halatı kuvvetlice yere sürün.

C: Halat zemine vurur vurmaz ve kalçalarınız ile dizleriniz squat pozisyonuna gelmek için bükülür bükülmez, yüksek plank pozisyonu almak için ayaklarınızla arkaya doğru atlayın. Bu hareketi yaparken, her iki elinizle halatı tutmaya devam edin. Hareketi tersine çevirin ve squat pozisyonuna geri dönün.

Bu hareketi, 8 ila 10 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Plank Rope Pull

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Harekete plank pozisyonunda ve halat uçları direkt olarak ellerinizin önünde olacak şekilde başlayın.

B: Bu hareketi yaparken karın bölgenizi sıkın ve kalçalarınızı ile omuzlarınızı mümkün olduğunca zemine karşı dik olacak şekilde tutun. Daha sonra, sol elinizle kendinizi dengelerken halatı, mümkün olduğunca fazla kuvvet kullanarak sağ elinizle vücudunuza doğru çekin.

C: Sonrasında sağ elinizi zemine geri döndürün ve hareketi sol tarafınızla tekrarlayın. Hareketi bu şekilde yön değişimli olarak ve doğru formu koruyarak, olabildiğince çabuk yapmaya devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 3 ila 4 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

Denemeniz Gereken 9 Temel CrossFit Egzersizi

Reklam

Emily Ratajkowski’nin Nefes Kesen Vücudu İçin Uyguladığı Diyet Rutini

0

Herkes manken olmak için muazzam bir efor sarf ediyor, o spor slonundan bu antrenöre koşuyor, avokadolardan, haşlanmış sebze ve yağsız tavuklardan başka bir şey yemiyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Emily Ratajowski instagram hesabında nefes kesen fotoğrafları bir yana dursun yukarda bahsettiğimiz eforun neredeyse hiçbirini harcamıyor…

Harpers Bazaar ve Elle US gibi dergiler ile röportaj yapan dünyanın en seksi mankenlerinden Emily Ratajkowski, sahip olduğu manken vücudu konusunda hiç de mütevazi açıklamalar yapmıyor. Bizim feminist mankenin röportajlarından anladığımız diyet programı ve fitness denildiğinde Emily’nin ne kadar şımarık olduğu… Kendisi açık açık fitness tutkunu olmadığını dile getiriyor ve bayıldığı hamur işlerinden uzak kalmadığını da söylüyor.

Emily Ratajkowski’nin dediklerine bakılırsa diyet konusunda dikkat ettiği tek şey “dengeli beslenmek”. Ancak kruvasanlar ile nasıl dengeli besleniliyor biz anlayabilmiş değiliz…

Manken Olmak İçin Dengeli Beslenmek

Şakayı bir kenara bırakırsak, bikinili pozları ile sadece erkekleri değil kadınları da kendine hayran bırakan Amerikalı aktris ve model, elbette mankenliğin gerekliliği olan dengeli beslenme konusunda ciddi.

Zaman zaman meraklısı olduğu tatlılara, pastalara ve keklere hayatında yer veriyor olsa da çok sevdiği etleri ve dengeyi sağladığı sebzeleri tabağından asla eksik etmiyor. Genel olarak beslenme düzeninin her gün aynı yiyecekler ile dolu olduğunu vurgulayan Emily Ratajkowski, sıklıkla uyguladığı diyet şu şekilde:

View this post on Instagram

Milano ✨

A post shared by Emily Ratajkowski (@emrata) on

  • Sabahları bir fincan filtre kahve ve bir hamur işi (doğru duydunuz, hamur işi! Favorisi de nasıl okunduğunu asla bilmediğimiz kouign-amann) Bu ikili için sürekli gittiği kafe ise Blacktop Coffee…
  • Öğlenleri çoğunlukla sandviç ya da salata tükettiğini dile getiriyor. Eğer çalışıyor ve set ortamındaysa burada bir yemek hizmeti verildiğini ve seçeneğinin bu şekilde çoğaldığını ya da yemek için kendilerine yardımcı olmalarını istediğini dile getiriyor. Ünlü manken, öğle yemeklerinde meyve suyu tüketmeyi de sevdiğini özellikle zerdeçal ve pancar sularına bayıldığını dile getiriyor. (Meyve suyu seçimiyle yine alışılmışın biraz dışına çıktığını görüyoruz…)
  • Akşamları ise Emily’nin arkadaşları ile buluşma ve sosyalleşme vakti. Akşam yemeklerini bu sebeple genellikle dışarıda yediğini söylüyor. Emily akşam yemeklerinde favorisi olan İtalyan restoranı Bestia’ya gitmeyi sevdiğini; buradaki şarap ve kokteyllerin çok çok lezzetli olduğunun altını çiziyor. Karbonhidrat tüketmekten kaçındığı zaman ise lezzetli sushi seçeneklerine sahip Café Gratitude’u tercih ettiğini dile getiriyor. Hafif beslenmek istediği günlerde de sushinin iyi bir seçenek olduğunu düşünüyor.

Sizce de çok enteresan bir manken diyeti değil mi? O zaman gelsin poğaçalar gitsin börekler diyor muyuz? Desek çok güzel olurdu lakin demeyelim…

Biraz Mutfak Az Spor

View this post on Instagram

LA I ❤️ you

A post shared by Emily Ratajkowski (@emrata) on

Kabul edelim ki Emily mükemmel formunun büyük bir kısmını da genlerine borçlu. Bu genlerin ona verdiği şansı korumak için ise sebzelerden ve yogadan destek aldığını söylüyor.

Çılgınlar gibi spor salonu ve antrenörler arasında mekik dokumaktan ziyade abarttığını düşündüğü zamanlar daha çok sebze ve et odaklı gidip evde yemek yemeyi tercih ediyor. Yemek yapmaktan da hoşlanan Emily şeker ve tuz oranlarına dikkat ederek yemek yapıyor. Bu sayede ne yediğini kontrol etmeyi başarıyor ve kontrolü yeniden yakalıyor.

Fitness tutkunu olmadığı için ise açık havada yürüyüş ve yoga ile kaslarını ve vücut şeklini koruyor.

Herkes doğuştan muazzam genlere sahip olacak değil ya! Bu durum mankenler için de geçerli olabiliyormuş. Birçok tanıdığımız mankenin aksine Emily daha kolay bir şekilde formunu koruyor. Bu yüzden Emily’nin değişik diyet rutinini sizler ile paylaşmadan edemedik.

Reklam

Menopoz Sonrası Kemik ve Mineral Kaybını Önleyen En İyi 5 Takviye

0

Menopoz döneminde östrojen hormonunun eksikliği ile osteoporoz arasında bir ilişki olduğu aşikâr. Tam da bu sebeple bugün menopoz döneminde ve sonrasında osteoporoz problemi hakkında bilmeniz gerekenleri paylaşacağız. Ayrıca menopoz sonrası kemik erimesi tedavisi için ek olarak kullanabileceğiniz vitamin ve minerallere bakacağız.

Tüm kadınları ilgilendiren bir konuyla karşınızdayız: menopozda kemik erimesi. Kadınların her birinin 45-55 yaşları arasında geçirdiği dönem olan menopoz, hem fiziksel hem ruhsal birçok değişim sürecini içerir. Bu dönemde daha sinirli ve gergin olabilen kadınlar östrojen hormonu başta olmak üzere hormonal yapılarının değişmesine bağlı sıcak basması, baş ağrısı, vajinal kuruluk, adet düzensizliği ve idrar problemleri gibi birçok fiziksel sorunla karşılaşırlar. Halk arasında kemik erimesi olarak tanınan osteoporoz, bu fiziksel rahatsızlıkların en çok problem yaratanı olabilir. Çünkü osteoporoz ile kadınların kemik dokuları eski dayanıklılıklarını ve yoğunluklarını kaybederler. Menopozda kemik erimesini önlemek beslenmeye ciddi anlamda önem verilmesini gerektirir.

Menopoz döneminde alınacak vitaminler

Menopoz ve osteoporoz ile ilgili daha detaylı bilgileri aşağıda sizinle paylaşıyor olacağız. Ancak öncelikle menopoz sonrası osteoporozdan korunmanıza yardımcı olabilecek ya da osteoporozun etkilerini azaltabilecek kalsiyum ve d3 vitamini takviyelerinden en iyi 5 tanesini sizlerle paylaşmak isteriz.

Osteoporoza İyi Gelebilecek En İyi Takviyeler

Kemik erimesi için menopoz döneminde alınacak vitaminler:

1. Supradyn All Day Efervesan 15 Tablet

Menopoza iyi gelen vitaminle: Supradyn All Day

Supradyn All Day Efervesan 15 Tablet, kompleks yapıda birçok vitamin, mineral ve koenzim q10 içermektedir. İçerisinde 120 mg kalsiyum ve 4 mcg d vitamini bulunmaktadır. Efervesan formunda olan takviye günlük 1 adet suda eritilerek kullanılabilir.

2. Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3 60 Tablet

Solgar menopoz desteği: Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3

Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3 60 Tablet, osteoporoz için uygun olan kalsiyum citrat formunda ham maddeye sahiptir. Kemik erimesi için vitamin çeşitleri arasında kalsiyum sitrat ve vitamin D3 kombinasyonları önem taşır. Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3, her tabletinde 1000 mg kalsiyum ve 15 mcg d3 vitamini bulundurmaktadır.

3. Voonka Calcium Ossis 62 Tablet

Menopozda kemik erimesi için vitaminler arasından Voonka Calcium Ossis

Voonka Calcium Ossis 62 Tablet, içerisinde 2 mineral ve 2 vitamin içeren ürün magnezyum, kalsiyum, k ve d vitaminlerinden oluşur. Tabletlerin her biri 800 mg kalsiyum ve 10 mcg d vitamini içermektedir.

4. Nature’s Supreme Vitamin D3 1000 IU 90 Kapsül

Nature's Supreme Vitamin D3 takviyesi menopoz döneminde kullanılabilecek takviyeler arasındadır.

Nature’s Supreme Vitamin D3 1000 IU 90 Kapsül, patentli ham maddeleri ve Yeditepe Üniversitesi Ar-Ge ve Analiz Merkez Laboratuvarları’nda onaylatılmış içeriği ile tüketicilerin güvenini kazanmıştır. Kapsüllerin her birinde 25 mcg d vitamini ve 7 mg beta karoten içermektedir.

5. Ocean Vitamin D3 600 IU 20 Ml

Ocean Vitamin D3, kemik erimesi için kullanılabilecek takviyeler arasındadır.

Ocean Vitamin D3 600 IU 20 Ml, sprey ya da damla başlığı ile kullanılabilmektedir. 1 servis ürün 1 damla ya da 1 püskürtmedir. İçerisinde 15 mcg d3 vitamini bulunmaktadır.

Osteoporoz Nedir?

Kemiklerin yoğunluğunu kaybetmesine, beklenmedik ve ani kırılmaların artması riskine osteoporoz hastalığı denilmektedir. Osteoporoz ile birlikte kemik dokuları incelmeye başlar, güçlerini kaybederler. Bu hastalık herhangi bir ağrı göstererek kendini açığa çıkarmasa da ufacık bir darbede bile kemik çatlamaları ya da kemik kırıklarına yol açabilmektedir.

Genellikle herhangi bir kırık ve çatlak vakası yaşanmadan kendini belli etmez. Kalça, omurga ve bacak kemiklerinde daha yaygın olarak görülmektedir. Erken teşhisi ile kontrol altına almaya çalışılsa bile bir kere osteoporoza bağlı kemiklerde kırılma ya da çatlama problemi yaşadıysanız bu durumun tekrar etmesi mümkündür. Yine de hastalığın ilerlemesini durdurabilecek tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Osteoporoz ve Menopoz Arasındaki İlişki Nedir?

Östrojen hormonunun eksikliği ile menopoz döneminde osteoporozun başlaması arasında ilişki bulunmaktadır. Menopoz sonrası, kemiklerin yenilenmesi yavaşlar ve hatta kemik dokularındaki kayıp oranı yenilenmenin önüne geçebilir. Bu sorun ile her 10 kadından 1’inin karşı karşıya kaldığı düşünülmektedir.

Ek Gıda ile Tedavi Mümkün müdür?

Öncelikle böyle bir hastalığa sahip olduğunuzu düşünüyorsanız ya da sadece menopoz dönemindeyseniz bir jinekolog ile durumunuzu görüşmelisiniz. Ya da sadece bir kadın olarak menopoz belirtileri ve sonrasında karşılaşabileceğiniz osteoporoz ile ilgili bilgi almak için de jinekoloğunuza danışabilirsiniz.

Kalsiyum ve d vitamini takviyeleri tedavinin olumlu gitmesine yardımcı olabilecek yöntemlerdir. Ana tedavi ise daima doktorunuzun kontrolü ile gerçekleştirilmelidir. Osteoporoz için doktorunuz size birtakım egzersizler, ilaçlar, hormon tedavileri önerebileceği gibi ek olarak takviye kullanmanıza onay verebilir.

[yasr_overall_rating]

Reklam

Hızlı Kilo Verdiren Ketojenik Diyet Nedir, Nasıl Yapılır?

9

Yazı İçeriği ve Başlıkları

  1. Ketojenik Diyet(Keto Diyeti) Nedir?
  2. Ketojenik Diyette Yağ Yakmak
  3. Ketojenik Diyetin Faydaları
  4. Ketojenik Diyet Planı
  5. Ketojenik Diyette Ne Yenir?
  6. Ketojenik Diyette Ne Yenmez?
  7. Ketosis Moduna Nasıl Geçilir?
  8. Keto Diyeti Nasıl Yapılır?

Ketojenik diyet yani kısaca “keto diyeti” olarak da adlandırılan beslenme biçimi son zamanların en çok konuşulan diyetlerinden birisi!

Ketojenik Diyet, Keto Diyeti Nedir?

Ketojenik diyet, bedenimizin daha hızlı ve daha kısa sürede yağ yakmasını amaçlayan bir beslenme planı! Vücudumuzun enerji harcarken öncelik verme sırası karbonhidrat, yağ ve son olarak proteindir. İşte bu diyet ilk sıraya “yağ”ı alıp daha kısa sürede daha çok yağ yakıyor. Peki, bu kaynak enerjiye nasıl dönüşüyor? İşte böyle!

İnsan metabolizması temel enerji kaynağı olarak glikoz kullanır. Glikoz, şekerin en basit halidir ve karbonhidratın da yapı taşıdır. Vücudun en kolay şekilde enerjiye dönüştürdüğü besin maddesi glikozdur. Ancak insülin seviyesini arttırdığından açlığa çözüm olamamaktadır. Yani insülin seviyemiz ne kadar yükselirse vücuttaki şeker dengesi o kadar bozulur ve bedenimiz o kadar çabuk acıkır!

Acıktıkça da karbonhidrat alma eğilimi gösterir ve tekrar aynı kısır döngü oluşur. Glikoz vücudumuza yağ olarak depolanmaya başlar. İşte ketojenik diyetin amacı da burada devreye giriyor. Keto diyeti ile karbonhidrat miktarını azaltarak vücudumuzun enerji kaynağını glikozdan yağa çevireceğiz ve bingo! Bedenimiz yağ depolamak yerine yağ yakımına başlayacak!

Ketojenik Diyette Yağ Yakmak

ketojenik-yag

Ketojenik beslenme diyetini diğer diyetlerden ayıran fark; bolca sağlıklı yağ tüketmek. Evet, doğru! Sağlıklı yağ yiyerek, yağ yakmak mümkün! Bunun yanı sıra proteini kararında tüketip karbonhidratı yok sayacak kadar kısıtlamak bu diyetin diğer önemli noktalarıdır.

Bu durumda beden, alışık olduğu glikoza ulaşamayınca enerji kaynağı olarak yağlara yönelir. Bu faza “ketosis” deniyor. Ketosis durumunda olan vücutta karaciğer tarafından “keton” maddesi üretilmeye başlanıyor. Bunlar hücreleriniz için yeni bir yakıt kaynağı sağlıyor ve bu diyetin benzersiz yararlarından çoğu burada başlıyor.

Yağ Yakımınızı Destekleyecek Takviyeler İçin Tıklayın

Ketojenik Diyetin Faydaları

1. Kilo Kaybı

Kısa sürede yağ yakmak isteyenler için en etkili diyetlerden biri ketojenik diyet. Ketosis moduna geçen beden enerji olarak yağları kullandığı için istenmeyen yağlar kısa süre içerisinde yakılmaya başlanıyor. İnsülin hormonu daha az salgılandığı için vücut tam bir yağ yakma makinesine dönüşüyor! Ketojenik diyet ile zayıflayanlar bu diyete baştan sona bağlı kalarak en yüksek verimi almışlardır.

2. Kan Şekeri

Ketojenik diyet vücuttaki şeker seviyesini düşürdüğü için beden gereğinden fazla glikoz üretmiyor. Ve kan şekeri dengeleniyor. Ancak şeker ve diyabet hastalarının ketojenik diyeti uygulamadan önce mutlaka doktorlarına danışması gerekiyor.

3. Enerji Artışı

Vücut, enerji kaynağı olarak şeker kullandığında glikozun fazlası yağa dönüşüyor ve artık enerji olarak kullanılamıyor. Bu şekilde kısa sürede yeniden enerji ihtiyacı yaşanıyor ve yorgunluk gözlemleniyor. Karbonhidratlar şekeri yükseltiyor ve buna bağlı olarak şeker düşünce beden halsiz kalıyor. Fakat ketojenik diyette enerji yağdan sağlandığı için bu durum ortadan kalkıyor ve enerji artışı gözlemleniyor.

4. İştah Kontrolü

Vücut enerjiyi glikozdan sağlarken kan şekerini bir anda yükseltip bir anda düşürdüğü için iştah dengesizlikleri oluşuyor. Çabuk acıkmak yorgunluk hissi de yaratıyor. Ama enerji yağdan sağlanıp, protein dengeli alındığında bu durum ortadan kalkıyor.

5. Zihinsel Odak

Vücudun glikozu enerji olarak kullandığı zaman bir kısır döngüye girdiğini yukarıda belirtmiştik. Bu döngü beyni yoruyor ve odaklanmayı zorlaştırıyor. Yani aslında aç olmadığınız halde şekerinizin yükselip sizi atıştırmalıklara itmesi gibi! Enerji kaynağı yağ olarak değiştirildiğinde zihinsel etkisi bariz bir şekilde kendini gösteriyor.

Ketojenik Diyet(Keto Diyeti) Planı

Ketojenik-Diyet

Tabi ki ketojenik diyette yenmemesi gerekenler vardır. Ketojenik diyet özellikle karbonhidratlar konusunda çok sıkı! Bedenin “ketosis” moduna girebilmesi için karbonhidratı neredeyse sıfıra indirmeniz gerekiyor.

Karbonhidrattan kastımız sadece fast food, hamur işleri, yağlı kızartmalar, kurabiyeler değil. Ketojenik diyet sağlıklı adı altında olan fakat karbonhidrat içeriği yüksek olan gıdaları da kesmenizi istiyor. Ancak vücut ketojenik moda geçtikten sonra karbonhidrat ihtiyacı düşüyor, bu da işin en güzel yanı!

Öncellikle ketojenik diyet yaparken beslenmenizden tahıl, nişasta ve meyveleri çıkarıyorsunuz. Kontrollü tüketildiği müddetçe avakado ve böğürtlen istisnalarını diyetinize ekleyebilirsiniz.

Ketojenik Diyette Ne Yenir?

İşte ihtiyacınız olacak tüm ketojenik diyet listesi burada!

  • Et ve et ürünleri
  • Yumurta
  • Zeytin
  • Sarımsak
  • Bitter çikolata (en az %70 kakao oranlı olma şartıyla)
  • Badem
  • Avokado
  • Deniz Ürünleri
  • Hindistan Cevizi Yağı
  • Zeytinyağı
  • Fındık ve yağlı tohumlar

Ketojenik Diyette Ne Yenmez?

  • Tahıllar
  • Şeker
  • Meyve
  • Kökler
  • Baklagiller

Ketosis Moduna Nasıl Geçilir?

keto-diet-kadin

Keto diyetin hayranlarını en çok zorladığı nokta burası! Biraz sabır ve istikrar gerektirdiği doğru fakat verilen emeğin sonucunu kısa sürede size döndürmesiyle de ünlü bir diyet programı.

Keto Diyeti Nasıl Yapılır?

Aşağıda ketojenik diyet nasıl yapılır sorusunun cevabını vermekteyiz!

1. Karbonhidratları kısıtlayın!

Ne olursa olsun günde 20 gram karbonhidratı asla geçmemelisiniz!

2. Proteini yeteri kadar tüketin!

Her ne kadar proteinin yapıtaşı amino asit olsa da fazladan alınmış proteini vücut glikoza çevirebiliyor! Dikkatli olmakta fayda var. Ketojenik diyette tüketebileceğiniz ek protein takviyesini incelemek için bu linke tıklayabilirsiniz.

3. Sağlıklı yağlar her zaman seninle

Sonuçta ketojenik diyetin avantajı burası değil mi? Sağlıklı yağları aklınızda soru işareti kalmadan kullanabilirsiniz. Unutmayın, enerjinizi bunlardan alacaksınız, yağlanırım korkusuna girmeyin!

4. Su için!

Vücudun yağ yakabilmesi için susuzluk çekmemesi gerekiyor. Bunu unutmayın ve günde en az 10 bardak suyun altına düşmeyin. Bir çuval incir boşa gitmesin!

5. Atıştırmalıklara dikkat edin!

Başlarda insülin direnciniz size ara sıra dalgalanmalar yaşatabilir. Eliniz atıştırmalıklara gitmezse yağ yakmanız daha kolay olur.

6. Intermittent Fasting deneyin!

Tüm gün yemek yerine sadece 8 saat yemek, 16 saat oruç kuralını uygulayabilirsiniz. Korkmayın, uyku saatiniz de oruca dahil!

7. Egzersizi ihmal etmeyin!

Günde en az 20-30 dakika olacak şekilde egzersizler yapmayı ihmal etmeyin. Kilo vermenizi hızlandıracağını unutmayın.

Hızlı kilo verdiren diğer diyet programları için Zayıflama Yöntemleri Top 5 yazımıza göz atabilirsiniz. 

Yazar: Yaren Özdemir

yaren-ozdemir

Reklam

Proteinin Yapı Taşı Amino Asit Ne İşe Yarar, Faydaları Nelerdir?

1

Protein insan vücudunun yapı taşıysa, amino asitler de proteinlerin yapı taşlarıdır. Olimpiyatlarda bir atlet olarak yer almayacak olabilirsiniz ya da ulusal bir vücut geliştirme yarışmasına hazırlanmıyor olabilirsiniz. Ama hala amino asitlere ihtiyacınız vardır.

Amino Asit Nedir?

Basitçe ifade etmek gerekirse amino asit, protein oluşturmak için bir araya gelen organik bileşiklerdir. Aldığınız protein vücut tarafından parçalandığında, geriye amino asitler kalır. Vücut daha sonra bu amino asitleri, protein oluşturmak ve vücudun dokuları onarmasına, büyümesine ve diğer çeşitli vücut fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olmak için kullanır.(1) Vücudunuz ayrıca enerji üretmek için de amino asitlerden yararlanır.

Farklı gruplara ayrılan amino asit çeşitleri bulunmaktadır. Tüm bunları bilmek, faydalarını daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Amino asitler genel olarak üç gruba ayrılabilir:

1.Esansiyel (Temel) Amino Asitler

amino-asit-tozu

Temel amino asitler vücut tarafından sentezlenemez ve besinler aracılığıyla alınmalıdır. Esansiyel amino asitler esansiyel olmayanların yarısı kadar daha uzun bir ömre sahiplerdir.(1) Esansiyel bir amino asidin (veya esansiyel olmayan bir amino asidin) yokluğunda geriye kalan amino asitler kullanılamaz. Esansiyel amino asitlerin hangileri olduğu aşağıda belirtilmiştir:

  • Histidin
  • İzolösin
  • Lösin
  • Lizin
  • Metionin
  • Fenilalanin
  • Treonin
  • Triptofan
  • Valin

2.Esansiyel Olmayan Amino Asitler

Bunlar vücut tarafından sentezlenebilir ve yiyecekler aracılığıyla almaya ihtiyaç duymayız. Esansiyel olmayan amino asitler şunlardır:

  • Alanin
  • Asparajin
  • Aspartik asit
  • Glutamik asit

3.Yarı Esansiyel Amino Asitler

Bunlar hastalık ve aşırı stres haricinde zorunlu değildir. Yarı esansiyel (koşullu) amino asitler ise şunlardır:

  • Arjinin
  • Sistein
  • Glutamin
  • Tirozin
  • Glisin
  • Ornitin
  • Prolin
  • Serin

Amino Asit Ne İşe Yarar?

Amino asitler ruh halinizi, konsantrasyonunuzu, fiziksel sağlığınızı, uykunuzu ve diğer birkaç fizyolojik durumu geliştirmeye yardımcı olurlar. Diğer amino asit faydaları ise şunlardır:

1.Amino Asit İltihaba Karşı Etkilidir

Çalışmalar, oral yoldan amino asit tozu veya amino asit tablet kullanımının anti-inflamatuar etkisi olduğunu göstermiştir. Ayrıca, valin, lösin ve izolösin içeren dallı zincirli amino asitlerin (BCAA) inflamasyonla mücadeleye nasıl yardımcı olabileceği hakkında yapılmış farklı çalışmalar da bulunmaktadır.

2.Amino Asit Kas Büyümesini Artırır

amino-asit-kas

Çalışmalar, en iyi amino asit dendiğinde akla gelen amino asitlerden olan arjininin, yağsız vücut kütlesini ve kas gücünü arttırdığı göstermiştir. Kas dokusunun büyümesine ve onarılması yardımcı olan BCAA, kasların birincil yapı taşlarıdır. Arjinin, kaslara kan akışını iyileştirir.(1) Glutamin kaslardaki su tutulumunu arttırır ve hücre büyümesini sağlar.

3.Amino Asit Yorgunluğu Azaltır

İsveç’te gerçekleştirilen bir çalışma, BCAA amino asit alımının egzersiz sırasında oluşan tükenmişlik hissi ile zihinsel yorgunluğu azaltabildiğini ve hatta egzersiz sonrası bilişsel performansı iyileştirebileceğini göstermektedir. Ayrıca amino asitler daha iyi uyumanıza yardımcı olur ve ertesi sabah yorgunluğun azaltılmasını sağlar. Yapılan başka bir çalışma, esansiyel bir amino asit olan triptofanın farklı stres düzeylerinin neden olduğu yorgunluğu nasıl giderebileceğini göstermektedir. Dolayısıyla, yorgunluğu azaltmak ve dayanıklılık seviyenizi arttırmak istiyorsanız, amino asitler size fazlasıyla yardımcı olabilir.

4.Amino Asit Kilo Vermeye Yardımcı Olur

amino-asit-kilo-verme

Araştırmalar, amino asitlerin yağ kaybını artırabildiğini göstermektedir. Amino asitler kas sentezini geliştirebilir ve sonuç olarak sağlıklı bir şekilde yağ yakmaya yardımcı olabilirler. Ayrıca amino asit yapısı itibariyle özellikle BCAA’ların iştahı bastırdığı gösterilmiştir ve bu da kilo kaybına katkıda bulunabilir. Bu durum ayrıca düşük obezite riski anlamına da gelebilir.

Tüm Amino Asit ürünlerini inceleyip, satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

5.Amino Asit Bağışıklık Düzeylerini Artırır

Yapılan çalışmalarla amino asit takviyelerinin, bağışıklık durumunu iyileştirdiği ve bulaşıcı hastalıkları önlediği gösterilmiştir. Bu amino asitler arasında glutaminin en üstte olduğu görülmektedir. Glutamin, bağışıklık fonksiyonunu büyük ölçüde artırabileceği için güçlü bir immüno-besin olarak kabul edilir.(1) Bu amino asidin klinik beslenmedeki önemini destekleyen birkaç çalışma bulunmaktadır. Cambridge Üniversitesi tarafından hazırlanan başka bir rapora göre amino asit formülü, bağışıklık fonksiyonunu arttırmakta büyük umut vaat etmektedir. Daha da önemlisi, bu amino asitler enerji seviyenizi yükseltebilir ve yaraların iyileşmesini hızlandırabilir.

6.Amino Asit Bilişsel Sağlığı Geliştirir

amino-asit-bilissel-islevler

Yarı esansiyel amino asitlerden olan tirosinin özellikle daha yüksek stres seviyelerine maruz kalındığında bilişsel performans üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur. Ayrıca gerçekleştirilen çalışmalarla triptofanın beyin fonksiyonunu geliştirdiği sonucu elde edilmiştir.(2) Araştırma, amino asit içeren besinler ile takviyelerin ruh halini iyileştiren nörotransmitterlere dönüştürüldükleri için depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltabileceğini belirtmektedir.

7.Amino Asit Yaşlanmayı Geciktirebilir

Amino asit takviyesi, yaşlanmaya bağlı kas dokusu kaybı olan sarkopeninin önlenmesinde ve tedavisinde rol oynayabilir.(2) Arjinin ve karnitin, hasar görmüş DNA’yı onarmaya ve cilt dayanıklılığını artırmaya yardımcı olur.

8.Amino Asit Saç Uzamasına Yardımcı Olur

amino-asit-sac-uzaması

Saçlarınız amino asitlerden oluşur, bu yüzden amino asitlerin saç gelişimini destekleyebileceğini söylemek oldukça mantıklıdır. Amino asitler mucize bir iksir olmasalar da, daha güçlü ve daha kalın saç tellerine sahip olmanıza yardımcı olur ve saç uzamasını teşvik ederler. Saç büyümesi için özellikle faydalı amino asitler arjinin, lisin, sistein ve metionindir. Bu amino asitler saç için en önemli protein olan keratin üreterek çalışır. Ayrıca saç köklerine daha fazla oksijen veren ve saç büyümesini teşvik eden kırmızı kan hücreleri de oluştururlar.(1)

Amino Asit Yan Etkileri Nelerdir?

Hem BCAA’lar hem de diğer amino asitlerin aşırı alımı, aşağıdaki gibi bazı yan etkilere yol açabilir:

Hamilelik ve Emzirme Sırasında Sorunlar

Bu konuda yeterli bilgi bulunmamaktadır fakat güvende kalmak adına bu dönemde amino asit kullanımından kaçınabilirsiniz.

Akciğer Yetmezliği

ALS (amiyotrofik lateral skleroz) hastalarında BCAA’ların kullanımının akciğer yetmezliği ile ilişkisi bulunmaktadır. Bu hastaların onlardan uzak durmaları gerekir.

Kronik Alkoliklerde Karaciğer Hasarı

Alkol bağımlılarında BCAA kullanımı, karaciğer hastalığına ve ardından beyin hasarına yol açabilir.

Abdominal Sorunlar

karin-agrisi

Bazı insanlar arjinin takviyeleri ile şişkinlik, ishal ve hatta karın ağrısı yaşarlar.(1) Arjinin ayrıca kan basıncını düşürür ve zaten tansiyon ilaçları alan biriyseniz bu ciddi bir problem olabilir.

Bozulmuş Kan Şekeri Kontrolü (Ameliyat Sırasında)

Amino asitler (BCAA’lar da dahil) kan şekeri seviyelerini etkileyebilir. Bu, ameliyat sırasında ve sonrasında kan şekeri kontrolüne müdahale edebilir. Herhangi bir ameliyattan en az iki hafta önce amino asit almayı bırakın.

Reklam

Yeni Başlayanlar İçin Evde Vücut Geliştirme Programı

0

Arnold Schwarzenegger’in eski bir fotoğrafı sana ilham verdi ve vücut geliştirmeye mi başlamak istiyorsun? Vücut geliştirme erkekler ve kadınlar için giderek yaygınlaşan bir spor haline geliyor ve çoğu büyük şehirde yarışmalar yapılıyor. Vücut geliştirmeye başlamak için, antrenman yapacağınız bir ortam oluşturmanız, ağırlık antrenmanlarına başlamanız ve diyetinizi rutininize uyacak şekilde tasarlamanız gerekir.

Vücut Geliştirme Sporuna Başlarken

Eğer vücut geliştirme programı uygulamaya başlamak istiyorsanız, gücünüzü toparlamak için squat ve bench press gibi temel egzersizlerle başlayın.(2) Ardından zamanla kaldırabildiğiniz ağırlıkları artırmak için kademeli olarak çalışın. Kademeli olarak çalışmak sakatlıklardan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Bu yüzden nasıl çalışacağınızı iyi bilmeli ve bu doğrultuda bir spor yapma programı uygulayarak işe koyulun. Haftada 4-5 kez antrenman yapın ve işlenmiş gıdalardan ve şekerlerden uzak durun. Protein, sebze ve karbonhidrat açısından zengin bir diyet listesi oluşturarak yapacağınız egzersizlerden maksimum verim alın.(2)

Evde Vücut Geliştirme

evde-vucut-gelistirme

Peki antrenmanlarınızı nerede yapacaksınız? Büyük bir spor salonundan ziyade kendi evinizin rahatlığında evde vücut geliştirme antrenmanları yapmayı tercih edenlerden misiniz? İş, çocuk veya okulla çok meşgul biriyseniz her gün spor salonuna gitmeye ayıracak zamanınız olmayabilir. Bunun yanı sıra ekonomik durumlar da bir salona üye olmak için pek elverişli olmayabilir. Ama tüm bunlar hiçbir şekilde antrenman yapmanıza ve vücut geliştirmenize engel değil!

Nedeni ne olursa olsun evde temel ekipmanlar ile vücut geliştirme sporu yapabilirsiniz. Düz bir bench, bir barbell, bir dambıl seti ve biraz ağırlık plakaları ile kas inşa edebilir, yağ yakabilir ve istediğiniz vücuda kavuşabilirsiniz.

Başlangıç Seviyesi Tüm Vücut ​​Antrenman Programı

tum-vucut-egzersizi

Aşağıdaki başlangıç vücut geliştirme fitness programı egzersizlerini doğru formda uygulamaya çalışın.(1) Eğer hareketlerin nasıl yapılacağından emin değilseniz internet üzerinden çeşitli kaynaklardan yararlanabilir ya da videolar izleyebilirsiniz.

1.Barbell Squat

  • 2 set, 12 tekrar

2.Dumbbell Lunges

  • 2 set, 12 tekrar

3.Barbell Seated Calf Raise

  • 2 set, 15 tekrar

4.One-Arm Dumbbell Row

  • 3 set, 12 tekrar

5.Pushups

  • 3 set, tükenene kadar

arnold-press-egzersizi

6.Arnold Dumbbell Press

  • 2 set, 10-12 tekrar

7.Side Lateral Raise

  • 2 set, 12-15 tekrar

8.Lying Triceps Press

  • 2 set, 12 tekrar

9.Barbell Curl

  • 2 set, 12 tekrar

Başlangıç seviyesinde, orta ve ileri seviyedeki sporculardan daha sık egzersiz yapabilirsiniz. Nedeni basit: Daha fazla tecrübe edindikçe, kaslarınızı daha sert bir şekilde itmeyi ve kaslarınıza daha fazla hasar vermeyi öğrenirsiniz.(3) Buradaki hasar kelimesi sizi endişelendirmesin. Vücut geliştirme hareketleri yaparken sınırlı kas hasarına maruz kalınması iyi bir şeydir, çünkü vücudun gelecekteki antrenmanlara hazırlanmak için hafifçe toparlanmasını ve büyümesini sağlar. Bu düşünceyle, kas yapma sürecinde dinlenmenin ve uykunun neden son derece önemli olduğunu görmek de kolaydır; çünkü bu süreçler, vücudun iki aşamalı ilerlemeyi gerçekleştirdiği zamanlardır.(3)

Kas Geliştirme Sürecinde İlerlemenizi Kaydetmeyi Unutmayın!

sporda-fotograf

İlerlemenizi kaydetmek ve motivasyonunuzu korumak için kas geliştirme sporu yaparken belirli dönemlerde kendi fotoğraflarızı (ideal olarak aynı ışıkta ve aynı kıyafetlerle) çekin. Bu fotoğafları telefonunuzda ya da bilgisayarınızda bir klasör oluşturarak saklayın ve zaman zaman kontrol edin. Bu, çok önemli bir adım gibi görünmeyebilir fakat vücudunuzdaki fiziksel değişiklikleri görebilmek adına motivasyonunuzu yüksek tutmak için mükemmel bir yoldur.(2) Mümkünse tüm fotoğraflarda tam olarak aynı pozu kullanın. Bu size olası değişikliklerin somut bir görüntüsünü verecektir.

Reklam

Adriana Lima’nın Manken Vücudu İçin Uyguladığı Mükemmel Antrenman Programı

0

Adriana Lima’nın kusursuz manken vücudu kimsenin tartışmasına kalmış bir konu değil… Manken olmak istiyorum diyen birçok kadının Adriana Lima’yı kendilerine idol olarak gördüklerini de biliyoruz… Peki Lima’nın manken ölçüleri için ne denli yoğun çalıştığını siz biliyor musunuz?

Eski profesyonel boksör Michael Olajide, The Victoria’s Secret melekleri ile 10 yılı aşkındır New York’taki stüdyosunda çalışıyor. Adriana Lima da bu isimlerden biri. Ünlü antrenör Lima’nın kendi kendisine meydan okumayı çok sevdiğini dile getiriyor. Bundan dolayı da Lima’dan son derece memnun.

View this post on Instagram

✨ Seeing this video, makes me emotional. It makes me think that sometimes people look at you from the outside and think, “her job it’s so easy” (remember I am not complaining), when they don’t know what you go through. Here I am 4 weeks after giving birth to my beautiful daughter Valentina and after days of physical therapy because I had a fractured knee, putting all my focus to get ready for a fashion show (60 pounds heavier lol). It was a beautiful road, not easy, but beautiful. I was lucky enough to have the master @elcuerpodepapi next to me to guide me, not only physically but also mentally. I learned something during that time….. once you love something…… absolutely nothing in this world will have the power to stop you….. not even your mind or body! My heart is always in control of my life! Thanks master for being part of that beautiful journey ✨?

A post shared by Adriana Lima (@adrianalima) on

Manken Olmak Kolay mı?

Her yılbaşı düzenlenen meleklerin ünlü şovuna hazırlanmak için ikili sonbahar döneminde özellikle antrenmanlarını arttırıyor ve yoğunlaştırıyor. Son derece yoğun olan antrenman programı oldukça dinamik bir şekilde karın bölgesini hedefliyor. Tabii ki diğer bölgeleri de es geçmeden… Kısa zamanda en yüksek miktarda kalori yakımı ve sıkılaşma için Adriana ve antrenörü sonbahar dönemini bir arada geçiriyor.

Birazdan sizinle paylaşacağımız Adriana Lima’yı yılbaşı şovuna hazırlayan antrenmanı görünce manken olmak için ne kadar çok çaba serf edilmesi gerektiğini anlayacaksınız…

Önce ufak tüyolar verelim, bir dolu jump rope, aralıksız tekrarlar ve yoğun ter… Adriana’nın antrenörü zamanlamaya, orta seviyede yoğun tekrarlara ve koordinasyona mükemmel derece de önem veriyor. Karın kasları bu antrenman ile güçlenip belirmezse biz daha ne işe yarayabilir hiç bilmiyoruz…

Isınma

  • 30 saniye boyunca önce bir kolunuz sonra diğer kolunuz ile daireler çizin.
  • Ayaklarınız omuzlarınızdan biraz daha açık dizleriniz sıkı vücudunuz dik olmalı. Ellerinizi yumruk yaparak yüzünüzün önünde dirseklerinizle aynı hizada olacak şekilde konumlandırın. Alt vücudunuzu mümkün olduğu kadar sabit tutarak harekete başlayın. 60 saniye boyunca karnınızı sıkı tutarak vücudunuzu sağa ve sola doğru çevirin.
  • Normal duruşa dönün. 30 saniye boyunca calf raise hareketi, uygulayın.
  • Omuz genişliğinde bacaklarınızı açın ve dizleriniz kilitli ve ayaklarınızın önüne geçmemesine dikkat ederek 30 saniye boyunca shallow squat yapın. (90 derece oturarak değil 45 derece açı ile)
  • 30 saniye boyunca yapabildiğiniz en yüksek tekrar sayısı ile jumping jacks uygulayın.

Setler

1. Jump Rope

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Basit bir ip atlama hareketinden bahsediyoruz. Ayaklarınız bitişik bir şekilde hareket etmelisiniz. 1 dakika boyunca hareketi hızlı tempoda uygulayın daha sonra 1 dakika boyunca daha yavaş bir tempoda harekete devam edin. Sonra tekrar 1 dakika tekrar hızlı uygulayın. Toplamda 3 dakika sürecek ip atlama rutininize hazır mısınız?

2. Jabs

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Piramit pozisyonunda harekete başlayın. Ayaklarınız omuzlarınızdan daha açık, yumruklarınız yüzünüz hizasında dirsekleriniz göğsünüze doğru durmalı. Ellerinize isterseniz yarım ya da 1 kilo ağırlık da alabilirsiniz. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde 1 dakika boyunca önce bir eliniz ile havaya yumruk atmaya başlayın. Daha sonra hareketi diğer eliniz ile tekrar edin.

3. Jump Squats

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Piramit pozisyonunda konumlanın ve en alçak squat pozisyonunuza inin daha sonra güçlü bir şekilde sıçrayıp squata geri dönün.

4. Uppercuts

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Jabs hareketindeki gibi harekete başlayın isterseniz yine ağırlık kullanabilirsiniz. Hafif öne doğru eğikken kollarınız 90 derece kırık ve dirsekleriniz belinize yakın olmalı. Yumruklarınızı omuz yüksekliğinizi geçmeyecek şekilde ağ sol olarak atın. 3 dakika hareketi tekrar edin.

5. Side Steps with a Resistance Band

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Direnç bandınızı bacaklarınızın etrafından geçirin Shallow squat pozisyonuna inerek bir sağa bir sola direnci iterek adım atmaya başlayın. 2 dakika içinde yapabildiğiniz maksimum tekrar sayısını zorlayın.

6. Hook-jab Combo

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Bacaklarınız geniş açıklıkta harekete başlayın. Kollarınızı kırıp göğüs kafesinizin ve yumruklarınız yüzünüzün önünde olacak şekilde konumlanın. 3 kere karşıya düz bir şekilde, 1 kere dirseğinizi omzunuz hizasına kaldırarak karşıya yumruk atın.

7. Ali Shuffle

adriana-limanin-manken-vucudu-icin-yaptigi-antrenman-programi

Ayaklarınız omuz genişliğinde açık, sol ayağınız hafifçe önde harekete başlayın. Simultane bir şekilde ol ayağınızı geri çekerken sağ ayağınızı da öne getirin. Bir derin squata inin daha sonra ayağa kalkıp hareketi tekrar edin. 60 saniye içerisinde maksimum tekrarı hedefleyin.

Reklam

Saçınız Dökülmesin İstiyorsanız Kullanmanız Gereken 5 Takviye

14

Daha önce saç dökülmesi problemi ile karşı karşıya kaldınız mı bilmiyoruz ama hiç keyif verici bir şey olmadığını söylemeliyiz. Özellikle banyo sonrası avuç avuç saç döküyorsanız bir sorun var demektir. Peki saç dökülmesinin nedenleri neler, saç dökülmesine ne iyi gelir biliyor musunuz?

Öncelikle bu yazı saç dökülmesi yaşayanlar için bir kurtarıcı; bu problemle karşılaşmamak isteyenler için bir yardımcı olmayı amaçlar bunu söyleyelim. Ancak sizinle paylaşacağımız saç dökülmesine iyi gelen vitamin ve mineralleri dermatoloğunuza danışmanızı öneririz.

Şimdi saç dökülmesi ne, ne miktarda saç teli döküldüğünde problem değil bunlara bakalım.

Saç Dökülmesi Normal midir?

Aslında herkes yılda 3 kere saç dökülmesi ile karşılaşabilir. Bu sayı normal kabul edilmektedir. Bu 3 dönemde de saç dökülmesi süresinin 2 ayı geçmemesi ise dikkat edilmesi gereken süredir. Bir gün içerisinde 100-150 saç telinin dökülmesi de normal kabul edilmektedir. Ancak bazı faktörlere bağlı olarak eğer avuç avuç saç döktüğünüze şahit olursanız durumu mutlaka bir dermatoloğa danışmanız gerekmektedir. Bu denli yoğun saç dökülmeleri genellikle duş alırken ve saç tararken kendini daha çok belli eder. Böyle bir dönem yaşıyorsanız süresine ve yoğunluğuna dikkat kesilin deriz.

Aşağıda hangi sebepler ile saç dökülmesi yaşıyor olabileceğinizden bahsedeceğiz. Öncesinde sizinle vücudunuzdaki vitamin ve mineral eksikliğine bağlı saç dökülmesi sorununa iyi gelebilecek ya da böyle bir dökülmenin olmasını önleyebilecek vitamin ve mineralleri paylaşmak istiyoruz:

1. Voonka Selenium 100 Mcg 92 Tablet

sac-dokulmesine-ne-iyi-gelir

Voonka Selenium 100 Mcg 92 Tablet, tablet formda hazırlanmış cam şişeden sunulan her kapsülünde 100 mcg selenyum bulunan bir mineral desteğidir. Servis başı fiyatı 0,45 TL’dir.

2. Redoxon C Vitamini Çinko Efervesan 20 Tablet

sac-dokulmesine-ne-iyi-gelir

Redoxon C Vitamini Çinko Efervesan 20 Tablet, içerisinde c vitamini, d vitamini ve çinko bulunduran efervesan formda bir vitamin desteğidir. Servis başı fiyatı 1,50 TL’dir.

3. Nature’s Supreme Biotin 2500 Mcg 120 Kapsül

sac-dokulmesine-ne-iyi-gelir

Nature’s Supreme Biotin 2500 Mcg 120 Kapsül, ham madde olarak DSM’nin patentli markası Quali®-Biotini kullanan, bitkisel kapsüllerden oluşan helal sertifikalı bir vitamin desteğidir. Servis başı fiyatı 0,41 TL’dir.

4. Ligone Beta-Glucan Probiotic Multivitamin 30 Kapsül

sac-dokulmesine-ne-iyi-gelir

Ligone Beta-Glucan Probiotic Multivitamin 30 Kapsül, içerisinde demir ve çinko başta olmak üzere birçok minerali, biotin ve e vitamini başta olmak üzere birçok vitamini ve 2 milyar aktif probiyotiği barındıran bir multivitamin ürünüdür. Servis başı fiyatı 1,30 TL’dir.

5. Pharmaton 30 Kapsül

sac-dokulmesine-ne-iyi-gelir

Pharmaton 30 Kapsül, selenyum, demir, çinko ve biotin başta olmak üzere birçok mineral ve vitamini bir arada bulunduran multivitamin ürünüdür. Servis başı fiyatı 1,50 TL’dir.

Saç Dökülmesinin Nedenleri

Yaşlanmadım ama saçlarım dökülüyor ya da kadın olmama rağmen saçlarım dökülüyor neden diyorsanız üzülerek belirtmeliyiz ki saç dökülmesine birçok faktör sebep olabiliyor. Yaş ve cinsiyete bağlı saç dökülmesi sıklıkla yaşanıyor olsa da günümüzde diğer etmenler de saç dökülmesi vakalarını çoğaltmış durumda.

Aşağıdaki sebepler saç dökülmesine sebep olabilmektedir:

  • Genetif faktörler
  • Saç dersinde oluşan yaralar ve hastalıklar
  • Yanlış beslenmeye bağlı vitamin ve mineral eksiklikleri
  • Hormonal sorunlar
  • Bazı hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar
  • Hamilelik (doğum gerçekleştikten 2-3 ay kadar sonra kadınlarda saç dökülmesi yaşanabilir)
  • Kemoterapi gibi tedavi süreçleri (genellikle bu tedavilerin sonucunda kısa bir süre sonra saçlar tekrar çıkmaya başlayacaktır)
  • Stres ve depresyon
  • Yanlış kozmetik ürün kullanımı

[yasr_overall_rating]

Reklam