Vitaminlerinizi almak için en uygun zaman aldığınız türe
bağlıdır. Bazı vitaminler en iyi bir yemekten sonra alınırken, diğerlerini aç
karnına almak en iyisidir. Zamanı ne olursa olsun her gün aynı zamanda vitamin
almak için bir rutin kurmak sağlıklı bir alışkanlık oluşturacaktır. Ayrıca
vitamin takviyenizden en iyi şekilde yararlanmanıza da yardımcı olacaktır.
Her vitamin vücudunuzda aynı şekilde parçalanmaz. Bu nedenle, vitaminlerin size en fazla yararı hangi saatte sağlayacaklarını bilmek iyi bir fikirdir.
NOW Foods‘un klinik beslenme uzmanı Neil Levin, sabah saatlerinin multivitaminler ve vitaminler için en iyisi zamanlar olduğunu kabul ediyor. Levin, “Multivitaminler, günün erken saatlerinde alındıklarında en iyisini yapma eğilimindedir, mesela multivitaminin içindeki B vitaminleri, metabolizmayı hızlandırır. Dolayısıyla akşamüstü ya da yatmadan önce alındıklarında beyin fonksiyonlarını çok fazla uyararak rahatlatıcı bir akşam ihtimalini engelleyebilir (1).”
Multivitaminler
Multivitaminler haftanın her günü şiddetle tavsiye edilirken, Ramazan ayında daha da önemli hale gelirler. Sahurda multivitamin almak, protein, karbonhidrat ve yağ içeren sağlıklı bir kahvaltı yapmak, bol su tüketmek gün boyu oruç tutmak için mükemmeldir.
C Vitamini
Multivitaminlere ek olarak, sahurda ekstra bir C vitamini takviyesi almayı düşünebilirsiniz. C vitamini, domates, biber, narenciye, çilek, brokoli ve yeşillikler dahil olmak üzere meyve ve sebzelerde doğal olarak bulunabilse bile, Ramazan ayında bu yiyeceklerin yeterince tüketilmesi özellikle zor olabilir. Sabahları C vitamini takviyesi almak, hücrelerinizi, kemiklerinizi, kas dokularınızı ve damarlarınızı çok daha iyi hale getireceğinden emin olabilirsiniz. Ramazan boyunca vücudunuzun hücresel sağlığını ve bağışıklık sistemini desteklemek için bu takviyeyi sahurda yiyecek ve içeceklerinizle birlikte alabilirsiniz.
E Vitamini
Sahur listenize bir de E vitamini eklemelisiniz! Aynı zamanda bir antioksidan olan E vitamini, vücut hücrelerinin zarlarını korurken, cildinize, saçlarınıza, tırnaklarınıza ve gözlerinize de katkıda bulunur. Bir ay süren oruç döneminde hastalanmanız çok kolaydır ve E vitamini bağışıklık sisteminize yardımcı olarak hastalanmanıza engel olur.
Son zamanların en popüler diyetlerinden biri Intermettent Fasting; yani aralıklı oruç sistemi…
Oruç diyeti olarak da bilinen Intermettent Fasting diyeti bir diyetten çok bir sistem aslında ve son zamanlarda sporcular tarafından da çokça tercih ediliyor.
Günün uzun bir saatinde aç kaldığınız If diyeti kilo ve yağ yakımı konusunda oldukça başarılı. Zira sistemin avantajı, akşam atıştırmalıkları hayatımızdan gidince kilo kaybının kolaylaşıyor oluşu. Böylece sindirim ile alakalı problemler de azalıyor. Almanız gereken besinleri de açlığı takip eden beslenme aralığında alabiliyorsunuz.
En çok tercih edilen versiyonu da 16/8! Yani 16 saat açlık,
8 saat tokluk evresi… Kronik bir rahatsızlığınız yoksa, hamile değilseniz,
emzirmiyorsanız ve saatlere uyum sağlayabileceğinizi düşünüyorsanız fasting
diyeti sizde deneyebilirsiniz.
Hatta haftanın 1-2 günü bu sisteme göre beslenip, diğer yoğun günlerde normal beslenme planınıza uyum sağlayabilirsiniz. If diyetini ilk defa duyanlardansanız, daha detaylı bilgi almak adına sizin için hazırladığım videoya göz atabilirsiniz.
Fasting diyeti için nasıl beslenmesi gerektiğinden emin olmayanlar içinse 2 farklı Intermittent Fasting diyet menüsü hazırladım!
16 /8 If Diyeti Sistemine
Göre 2 Farklı Öğün Planı
Ağırlık hedefinize göre almanız gereken kaloriyi öğünlere paylaştırabilirsiniz.
1.Versiyon
12:00 Kahvaltı ( Total kalorinin 3’de 1’i)
14:30-15:00 Ara Öğün ( Total kalorinin 6’da 1’i)
17:00-17:30 Ara Öğün ( Total kalorinin 6’da 1’i)
20:00 Akşam yemeği ( Total kalorinin 3’de 1’i)
2.Versiyon
12:00 Öğlen yemeği veya Kahvaltı ( Total kalorinin 5’de 2’si)
Tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirus, Covid-19 salgını yaşadığımız bu günlerde uzmanlar bağışıklık sistemini güçlü tutmanın ne kadar önemli olduğuna sık sık vurgu yapıyor. Bu bağlamda arı propolis de son günlerde fazlasıyla ilgi çekmeye başladı. Sadece bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkisiyle değil, cilt hastalıkları ve yaralara karşı da iyileştirici özelliğinin oluşu; vücudun savunma elemanlarını uyarıcı etkisi bulunması da propolisi pandemi günlerinde tüketilebilecek en sağlıklı besinlerden biri haline getiriyor.
Peki, propolis ne işe yarar? Gerçekten pandemi günlerinde
bağışıklığınızı kuvvetlendirebilir mi, gelin cevaplayalım.
Propolis Nedir?
Son birkaç on yıl içinde çeşitli biyolojik ve farmakolojik
özellikleri nedeniyle araştırmacıların ilgi odağı haline gelen propolis,
aslında insanoğlunun en eski şifa kaynaklarından biri (1). Propolis
üretmek için bal arıları, arıların bitki tomurcuk ve gövdelerinden topladıkları
reçinemsi maddeleri işliyorlar (2). Çalışmalar
propolisin biyolojik ve farmakolojik özelliklerini yüksek flavonoid içeriğine
bağlamakta. Dünyanın farklı yerlerinden alınan propolis numunelerinde
polifenoller (flavonoidler, fenolik asitler ve bunların esterleri),
terpenoidler, steroidler ve amino asitler gibi 600’den fazla bileşen
tanımlanmış durumda (3).
Genellikle koyu kahve ve yeşilimsi bir renge sahip olan propolis bal benzeri bir ürün. Renginin değişkenliğini ise üretici olan arının bulunduğu coğrafyadan kaynaklanıyor. Propolis çeşitleri tüm bu değişkenler nedeniyle propolis için araştırmacıların söyleyecekleri genel geçerliğini korumuyor çünkü propolisin kimyasal özellikleri üretildiği bitki özlerine göre farklılaşabiliyor (4). Yine de faydaları her farklı türü için eşit derecede önemli ve gerçek.
Propolis Faydaları Nelerdir?
Arının yaşadığı coğrafya, bu coğrafyada ki bitkiler vs nedeniyle propolisler farklılık gösteriyor olsalar da genel geçer birçok propolis faydasından bahsedebiliyoruz. Propolisin antibakteriyel, antiviral, antifungal ve antienflamatuar özelliklere sahip olduğu düşünülmekte. Propolis hakkındaki bilimsel çalışmalar her ne kadar sınırlı olsa da bu arı ürünü bazı bakteri, virüs ve mantarlardan koruma sağlıyor gibi görünüyor (5).
Arılar bu katmanı kovanlarının anti bakteriyel kalabilmesi için kullanırken, günümüzde biz de propolisin sahip olduğu antioksidan kaynağı olan polifenolleri onlardan ödünç alarak bu ürünü yaygın bir şekilde kendi sağlığımız için kullanabiliyoruz.
Bağışıklık güçlendirici propolis içerisinde, yoğun olarak bulunan polifenollerden biri flavonoidlerdir. Flavonoidler bitkilerin kendilerini hastalıklardan korumak için ürettikleri bileşenlerdir. Antioksidan özelliği olan birçok yiyecekte bulunurlar flavonoidlerce zengin diğer besinlerin başında yeşil sebzeler, meyveler ve yeşil çay gelir.
Araştırmalar, propolisin anti-bakteriyel, anti-virütik,
mantar oluşumuna karşı ve anti-inflamatuar özelliklerinin
olduğunu gösteriyor. Ancak günümüzde hâlâ bu arı ürününün nasıl bu şekilde
çalışabildiğini açıklayabilen yeterli miktarda çalışma bulunmuyor.
Propolis Nasıl
Kullanılır?
Dediğimiz gibi,
propolis arıların kovanlarını dış etkenlerden korumak için ürettikleri bir
madde. Kovanı bala ulaşmaya çalışan böcek ve parazitlerden koruyan balmumu
benzeri propolis, bu nedenle de kovandan alındığı saf haliyle tüketilemez. Öncelikle
temizlenmesi ve özütlenme işleminin yapılması gerekir. Bu işlem su ya da alkol
gibi farklı çözücüler kullanılıyor.
Çeşitli işlemlerle temizlenen propolis suda çözünür damla, kapsül, krem veya toz halinde tüketiciye sunuluyor.
Çocuklar
İçin Propolis Kullanımı Uygun mudur?
Su bazlı olan, damla halindeki propolisler çocukların kullanımı için çok daha uygundur. Son yıllarda TÜBİTAK destekli bir proje kapsamında geliştirilen özel ekstraksiyon yöntemi sayesinde, propolis herhangi bir alkol türevi kullanılmadan özütlenebilmekte. Taşıyıcı olarak su kullanılan, su bazlı propolis ürünleri çocuklar rahatlıkla kullanabilirler (6).
Sevgili annelerimizi güzel hediyelerle şımartıp minnetlerimizi sunacağımız anneler günü kapıda. Onlara ne kadar teşekkür etsek az. Bizleri yetiştirmek için hep en iyisini yaptılar ve bazen de biz, onların bitmek bilmez öğütlerinden, tavsiyelerinden sıkılıp söylendik. Ancak görünen o ki, tüm o anne tavsiyeleri aslında birer fitness tavsiyesi ve sağlıklı bir hayat ile sağlam antrenmanlar için de çok yararlı…
Anneler Her Zaman Haklıdır
Zaman zaman annelerimizin bize verdiği saf sevgi ürünü tavsiyeleri hepimiz hatırlar ve “Keşke onu dinleseydim,” derken buluruz kendimizi. Gençken hepimiz inatçı oluruz ve onları pek de dinlemeyiz. Ne derler bilirsiniz: “Anneler her şeyin en iyisini bilir.” Meğer ne kadar doğru bir lafmış! Sağlıklı beslenme ve spor ile doldurduğunuz hayatınıza baktığınızda, neden annenizin belli şeyleri yapmanızı ya da belli şeyleri yemenizi istediğini siz de anlamıyor musunuz? Sonunda fark ediyorsunuz ki, annelerin bazı konularda ısrar etmelerinin sebepleri var ve bugün o tavsiyelerin ne kadar yararlı ipuçları olduğunu size bir kez daha hatırlatmak istedik.
“Dik Dur!”
İyi postüre sahip olmak herkes için çok önemlidir. Özelliklede antrenman esnasında bu daha çok ortaya çıkar. Spesifik olarak, kötü postür arka deltoid ve sırt hareketlerini kısıtlar ve sizi fazladan göğüs antrenmanı yapmaya zorlar. Tehlikeli bir şey yapmıyor bile olsanız, hareket formunun bozulmasına sebep olarak risk ortaya çıkarır. İyi postür demek, kemikleriniz mumtazam konumlanmıştır ve kaslarınız, eklemleriniz ve tendonlarınız çalışması gerektiği gibi çalışır. Bu da hayati organlarınız doğru pozisyondadır ve maksimum verimlilikle çalışıyor anlamına gelir.
“Sütünü İç!”
Hangi çeşit olursa olsun süt, her zaman aynı 16 esansiyel besin maddesinin kaynağıdır. Süt, ferahlatıcı ve besleyici bir içecektir. Vücudumuzu güçlendirmek için harikadır. Çocukken sevmeseniz bile sağlık yönünden faydalarını inkar etmenin bir anlamı yok. Süt ihtiyacınız olan kemik geliştirici besin maddelerini, özellikle de kalsiyum, D vitamini, protein, fosfor, magnezyum, potasyum, B12 vitamini ve çinko içerir. Ayrıca sütün her bir bardağında kas geliştirici proteinlerden 8 gram olduğunu söylemiş miydim?
“Sebze Ye Biraz!”
Kabul edin, anneniz sizi tatlı için bekletmekte haklıydı. Sebzeler sağlık açısından hayati öneme sahip besin maddeleridir ve vücudun gelişimi ile onarımında rol oynar. Ayrıca sebzeler sayesinde, düşük kalorili beslenerek kalori açığı yaratmak da mümkündür. Böylece kilo vermenize yardımcı olur. Yeterli miktarda sebze ve meyve içeren, kas lifi yönünden zengin bir diyet kalp hastalıkları, obezite, yüksek tansiyon ve tip-2 diyabet riskini azaltır.
“Dışarı Çık Oyun Oyna Biraz!”
Takım sporları; sorumluluk, kendini adama ve liderlik yönünüzü geliştirmek ve hepsinden güzeli bir antrenman partneri bulmak için ideal aktivitelerdir. Başkalarıyla beraber antrenman yapmak sorumluluk sahibi ve hedefinize konsantre olmanızı sağlar. Sahada yapabiliyorsanız, ağırlık odasında da yapabilirsiniz.
“Bütün Gün Koltuğa Yayılma!”
Standart egzersizler vücut fonksiyonlarınızı geliştirir. Ancak spor salonuna gitmemek için üretebileceğiniz sayısız bahane olduğunu da biliyoruz. Kalp hastalıkları, diyabet ve diğer sağlık problemlerinin riskini azaltması bile egzersiz yapmak için sarf edilecek efora son derece değecektir. 2008’de Amerika’da yayınlanan Fiziksel Aktivite Rehberi’ne göre, fiziksel anlamda düzenli olarak aktif olmak:
Kanser ihtimalini ve ilerleme hızını azaltır.
Kalp-akciğer ve kas zindeliğini geliştirir.
Depresyon, anksiyete gibi semptomları engeller ve “mood”unuza pozitif etki yapar.
Kalp krizi ve kalp hastalıklarından korunmanız için kalbinizi geliştirir. Ayrıca yüksek tansiyon ve istenmeyen kan yağı seviyesini de engellemeye yardımcıdır.
Kardiyo ve kuvvet antrenmanı veya bu ikisinin bir kombinasyonu, katı bir egzersiz programının temel taşlarıdır. Ancak kapsamlı bir programın en gözden kaçan unsurlarından biri, antrenmanın sonunda ve hatta başında gelir.
Esneme, egzersizleriniz öncesinde muhakkak yapmanız gereken bir şeydir. Özellikle gönüllü karantinada olduğumuz bu günlerde, uzun süre hareketsiz kaldığımız için esneme hareketleri çok daha önemli. Hareket alanımızın kısıtlandığı bu günlerde, esnemenin önemi daha da artmakta. Her gün mutlaka esneme egzersizleri yaparak vücudunuzdaki gerginliği atmalı ve hareket kabiliyetinizi cılalamalısınız.
“Ben zaten evde spor yapıyorum” diyor olabilirsiniz. Ancak bahse varız ki pek çoğunuz, evde spor yaparken dahi esneme hareketlerini atlıyorsunuz. Evde spor hareketleri yaparken esneme egzersizleri için zamanınız olmadığını, buna ihtiyacınız olmadığını veya zamanınızı boşa harcamak istemediğinizi düşünebilirsiniz. Bu yanılgıya sakın düşmeyin! İster evde ister salonda olsun, herhangi bir antrenmanı başlatmanın ve sonlandırmanın en iyi yolu streching hareketlerinden geçer.
Antrenman Sonrası Esneme
Kaslarınız ısınmış olduğunda yapılan esneme ve germe hareketleri aşağıdakileri içeren bir dizi faydaya sağlar:
Genel olarak daha fazla esneklik oluşturur
Rahatlatır ve stres gidericidir
Vücudunuzun egzersiz öncesi durumuna dönmesine yardımcı olur
Hem zihninize hem de bedeninize az önce yaptığınız antrenmanın etkisini yansıtma ve hissetme şansı verir
Egzersiz sonrası kas ağrılarını ve sertliğini azaltır
Esneme ile ilgili en iyi şey, faydalarını elde etmek için çok fazla zaman harcamanıza gerek olmamasıdır. Stretching hareketleri, bir antrenmandan sonra ve hatta televizyon izlerken bile yapılabilir. Bu egzersizler esnekliği ve rahatlamayı destekler. Zor bir antrenmanın ardından kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olur. Böylece bedeninizde hareketsizliğin neden olduğu tüm gerginliği atarsınız.
Esnemek için yapacağınız birkaç temel hareket ile göğüs, omuzlar, sırt, kollar, kalçalar ve bacaklar gibi kronik olarak sıkı duran yerler de dahil olmak üzere vücudun tüm büyük kaslarını hedefleyebilirsiniz. Esnemenizi etkileyebilecek herhangi bir tıbbi durumunuz, hastalığınız veya yaralanma geçmişiniz varsa doktorunuza danışmanız gerektiğini unutmayın.
Esneme Egzersizleri Nasıl Yapılır?
Öncelikle bir sandalyeye, egzersiz topuna veya benche ihtiyacınız var.
5 ile 10 dakika arası hafif kardiyo ile vücudunuzu ısıtabilir veya esneme hareketlerini direk egzersiz sonrasına bırakabilirsiniz. Esneme hareketlerini ayrıca banyodan sonra kaslarınız sıcakken yapmanız da mümkündür.
Her bir gerilmeyi 10 ile 30 saniye arası tutun ve üç kez tekrarlayın.
Daha iyi sonuçlar elde etmek için her gün esneme hareketlerini yapmayı deneyin.
Ağrı veya rahatsızlığa neden olan egzersizlerden kaçının ve sadece mümkün olduğunca derin gerinin. Kaslarınız titriyorsa, biraz geri çekilmeli ve kaslarınızın rahatlamasına izin vermelisiniz.
8 Stretching Hareketi
1. Quad
Gerekirse denge sağlamak için bir duvarın önünde durun ve tutunun.
Sol ayağın üst kısmını tutun ve dizinizi yere doğru bakacak şekilde ayağınızı kalçalara doğru getirin. Bacağınızın tam önünde bir gerginlik hissetmelisiniz.
Daha derin bir esneme için kalçalarınızı sıkın.
15 ile 30 saniye gergin tutun ve üç kez tekrarlayın.
2. Standing
Sol ayağınızı öne doğru götürün ve sırtınızı düz tutarak kalçalardan güç alın.
Bacağın arkasında bir gerginlik hissedene kadar aşağı inin.
Sırtınıza biraz destek vermek için ellerinizi üst kalçaların üzerine getirin.
15 ile 30 saniye basılı tutun ve üç kez tekrarlayın.
Titriyorsanız veya hamstringleriniz tam gerilmiyorsa bir direnç bandı kullanmayı deneyin.
3. Göğüs ve Omuz
Oturun veya ayakta durun ve ellerinizi arkanızda birleştirin, kollarınızı düz tutun.
Ellerinizi tavana doğru kaldırın, rahat hissettiğiniz noktaya kadar yukarı kaldırın. Omuzlarınızda ve göğsünüzde bir gerginlik hissetmelisiniz.
Üç kez tekrarlayarak 15 ile 30 saniye bekleyin.
Omuzlarınız biraz gerginse, kollarınızı bir uçak gibi yanlara doğru açmayı deneyin.
4. Upper Back
Ellerinizi önünüzde birleştirin ve düz tutarak sırtınızı eğilin, üst sırtınızda bir gerginlik hissetmek için ellerinizi birleştirere kollarınızı vücudunuzdan önüne doğru uzatın.
Bu esnemeden en iyi şekilde yararlanmak için karın kaslarınızı kontrol altında tutmayı unutmayın.
Bir ile üç kez tekrarlayarak 15 ile 30 saniye bekleyin.
5. Biceps
Kollarınızı, otostopçu çeker gibi, başparmaklarınız yukarıdayken, biraz arkana olacak şekilde yanlara açaın.
Pazıları esnetmek için başparmaklarınızla arkayı gösterecekçekilde çevirin.
Bir ile üç kez tekrarlayarak 15 ile 30 saniye bekleyin.
6. Omuz
Sağ kolunuzu göğsünüz boyunca düz tutun ve sol eli dirseğinizin etrafında kıvırın, omuzlardaki esnekliği artırmak için sağ kolu hafifçe çekin.
Eğer bir gerginlik hissetmiyorsanız omzunuzu düşürmeyi deneyin.
15 ile 30 saniye basılı tutun ve kenarları bir ile üç kez tekrarlayın.
7. Seated Side
Otururken veya ayakta dururken, ellerinizi yukarı doğru, avuç içi tavana bakacak şekilde birleştirin.
Sol tarafınızda bir gerginlik hissederek yukarı ve sonra sağa doğru uzatın.
15 ile 30 saniye basılı tutun ve bir ile üç kez tekrarlayın.
8. Triceps
Sağ dirseğinizi başınızın arkasına doğru bükün ve tricepslerinizde bir gerginlik hissedene kadar sol dirseği hafifçe çekmek için sağ elinizi kullanın.
15 ile 30 saniye basılı tutun ve kenarları bir ile üç kez tekrarlayın.
Snap Fitness 2003 yılında, tüm spor tutkunlarını kucaklamak ve onlara en
verimli fitness deneyimini sunmak amacıyla Peter Taunton tarafından kurulan
global bir marka. Öyle ki, 30’a yakın ülkede 2.000’nin üzerinde şubeyle hizmet
veren Snap Fitness, kapılarını açtığı ilk günden beri küçük ve orta ölçekli
spor salonu kategorisinin tüm dünyadaki tartışmasız liderlerinden biri.
Başarısını yenilikçi politikasıyla sağlamlaştıran Snap Fitness, bir gözü
sürekli fitness trendleri üzerinde, kendini sürekli yenileyerek son teknoloji
ekipmanları üyelerine sunuyor oluşuyla da benzerlerinden ayrışıyor. Şimdi ise, üyesi
olan olmayan herkese açtıkları Sanal
Egzersiz Kütüphanesi ile 90 gün boyunca hiçbir ücret ödemeden dilediğiniz zaman
spor yapmanızı sağlayacak bir hizmet ile karşınızdalar.
Snap Fitness Nedir?
Üyelerini yakından tanıyıp takip eden uzman ekibi ile
onların hedeflerine ulaşmaları için tüm desteği sunan Snap Fitness, sadece
belli sayıda üyeye aynı anda hizmet veriyor oluşuyla hizmet kalitesini hep
yükseklerde tutmayı başarıyor. Snap Fitness’ın alametifarikası da bu zaten; bu
sayede üyeleri özel ve özenli hizmetten yararlanırken hayallerindeki bedene de
bir adım daha yaklaşmış oluyorlar.
Fit Olmanın 3 Adımı
Üyelerine ihtiyaç duydukları egzersiz ve beslenme seçeneklerini sunarak
hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olan Snap Fitness, 3 adımdan oluşan sonuç
odaklı politikasıyla da benzersiz.
Toplamda 18 dakika olup 90 saniye yüksek yoğunluklu egzersiz ve ardından 30
saniye dinlenmelerden oluşan özel antrenman modelleri MyFit Antrenmanları ile
ciddi sonuçlar elde edebiliyor ve hedeflerinize daha hızlı ulaşabiliyorsunuz.
Daha ağır değil daha akıllı çalıştığınız bir diğer antrenman modelinde ise,
dünyanın en iyi kalp atış hızı teknolojisiyle egzersizlerinizi yapıyor ve yağ
yakımını maksimize ederek hızlı sonuçlar alabiliyorsunuz.
Egzersiz sadece kilo kaybı veya kas kütlesi oluşturmakla ilgili değildir –
günlük yaşamınızda gelişen stabilite ve güce sahip olmak da aynı derecede
önemli. Bu amaca hizmet eden özel dersleri ya da grup dersleri ile de
antrenmanlarınıza çeşitlilik katma imkanınız oluyor.
Fakat bu sıralar, coronavirus pandemisi nedeniyle salonlar kapalı. Ancak bu
durum sizin spor yapmanıza engel değil ve Snap Fitness, spor yolculuğunuzda
nerede olursanız olun, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek için egzersiz
programınıza sadık kalmanızın ne kadar önemli olduğunun farkında.
Snap Fitness ile Evde Fit Kal
Snap Fitness,
bu gönüllü karantina sürecinde, spor yapan ya da yapmak isteyen herkes için
hazırladığı özel bir fırsat sunuyor; evde kalırken egzersiz ile zinde
hissetmek, fit kalmak isteyenlere yardımcı oluyor.
Fitness
on Demand iş birliği ile sanal egzersiz kütüphanesini oluşturan Snap Fitness,
her evi bir spor salonuna dönüştürmeyi başarıyor. Zira Snap Fitness’ın sanal kütüphanesi, Business
Insider‘ın seçtiği, dünyanın en iyi evde antrenmanları listesindeki
yerini almış bulunmakta (1).
Sanal Fitness Kütüphanesi
Sanal Fitness
Kütüphanesi’ne telefonunuz ya da bilgisayarınız üzerinden girerek videoları izleyebiliyor
ve kendi antrenman akışınızı oluşturabiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken sisteme
giriş yapmak!
Giyilebilir teknolojilerden ve mobil cihazlardan
alınan anlık verilerle, antrenman veriminiz gerçek zamanlı kontrol ediliyor. Üstelik
dünyanın farklı ülkelerinden aynı programı kullanan Snap Nation topluluğu
üyeleri, ağ içinde birbirlerine destek olarak motivasyon sağlayabiliyorlar. Kulüp
içinde canlı ve online şekilde yapılan grup dersleri ile evinizi spor salonu
enerjisi ve etkileşimi ile doldurabiliyorsunuz.
Snap Fitness’ın Fitness on Demand iş birliği ile oluşturduğu
Sanal Egzersiz Kütüphanesi’ne 90 gün boyunca hiçbir ücret ödemeden istediğiniz zaman
girebilirsiniz. Herkese açık olan sisteme üye olmanıza gerek yok. Yalnızca
email adresini yazarak sağlıklı hayata bir adım daha yaklaşmanız mümkün.
Snap Fitness’ın Sanal Egzersiz Kütüphanesi’ne giriş
yapmak için hemen tıklayın, 1 saatlik,
45 dakikalık veya 20 dakikalık antrenman serileri içinden istediğinizi seçin ve
hemen spora başlayın! Eğitmenlerin önerileri ile egzersizlerinize yön
verebilirsiniz. Uzman ekiplerce oluşturulan serilerle günden güne daha sağlıklı
ve fit bir vücuda sahip olduğunuzu hissedeceksiniz.
Güç kazandığınız, kilo kaybettiğiniz, günden güne
şekilleneceğiniz bir serüvene hazır mısın?
Stres ve kaygı
bozukluğu, gündelik hayatın kalitesini düşürmede bir numaralar, hele de bu
günlerde! Uzun süredir evlerimizdeyiz, bize iyi gelen sosyal aktivitelerin
çoğundan uzak, sevdiklerimizi özlediğimiz günler geçiriyoruz. Elde avuçta kafa
dağıtacak çok az aktivite kalmışken, bir de ne zaman sonlanacağını bilmediğimiz
bir bekleyiş içindeyiz. Hayatın normale dönmesini dilerken sevdiklerimiz ve
kendimiz için endişelenip duruyoruz. Kısacası, hepimiz çeşit çeşit stresin
altında eziliyoruz. Fakat bu böyle olmak zorunda değil. Tek başınıza, evde
kolaylıkla yapabileceğiniz, hareketsizlik problemine karşı size yardımcı
olacak; üzerine bir de stresinize iyi gelecek bir uygulama var. Yoga pek tabii.
Yoga Stresinizi Nasıl Azaltır?
Yoga uzun zamandır strese karşı büyük bir panzehir olarak biliniyor. Nefesi kontrol etmek, zihni temizlemek ve vücudu rahatlatmak için egzersiz ve öğrenme de dahil olmak üzere birçok popüler stres azaltıcı tekniği bir araya getirebilen yoga; gönüllü karantinada olduğumuz bu günlerde giderek daha popüler hale geldi. Gün geçtikçe daha fazla insan bu kadim tekniğin stresli yaşamlarına sağladığı faydaları keşfetmeye başladı. Tutarlı bir yoga rutini oluşturmak, gerçekten de yoganın sizde yaratabileceği farkları deneyimlemenizi sağlayacaktır. Yogaya başlangıç niteliğindeki bu içeriğimizi okuduktan sonra, sevgili Yoga Eğitmeni Çiğdem Merve Ayaydın’ın akışı ile negatif duygu ve düşüncelerinizden arının!
Yoga Nedir, Yoga Faydaları Nelerdir?
Yoganın faydaları kadar teknikleri de oldukça çeşitlidir. Yani yoga nasıl yapılır derseniz, size Ashtanga Yoga, Vinyasa Yoga, Yin Yoga, Kundalini Yoga, Hatha Yoga ve hamile yogası gibi sayısız seçenek sunabiliriz. Örneğin Hatha, yoga duruşlarının fiziksel uygulamasıdır ve en temel yoga stilidir. Vinyasa’da bu uygulamalar bir akış halinde sunulur; ya da Yin’de olduğu gibi pozlarda uzun süreler kalarak esnekliği artırabilirsiniz.
Bu çok çeşitli uygulamaların bazıları yavaş ve esneme odaklıdır, diğerleri hızlıdır ve egzersize benzer. Söz konusu stresi hafifletmek olduğundaysa, hiçbir yoga tarzı diğerinden daha iyi değildir, bu yüzden kişiliğiniz ve fiziksel seviyeniz için en uygun olanı seçmeniz gerekir. Hepsi, vücudu sağlıklı tutan ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayan endorfinleri ve doğal hormonları serbest bırakarak stresi hafifletmeye yardımcı olacaktır. Yoga ayrıca esnemenizi sağlayarak stres ile kasılan vücudunuzu gevşetir; haliyle stresi azaltır. Stresli olduğunuzda, gerginliğiniz vücutta depolanır ve sizi daralmış hissettirir ve genellikle bu ağrılara neden olur. Yoga hareketleri, kalça ve omuzlar da dahil olmak üzere sorunlu bölgelerdeki gerilimi serbest bırakır ve böylece bel ağrısı ya da boyun ağrısı hafifletilmesi gibi faydalar sağlar.
Nefes Egzersizleri
Pranayama veya nefes çalışması, bütün yoga egzersizlerinin
önemli bir parçasıdır ve yoga matından hayata aktarılan bir uygulamadır. Yoga,
vücudu rahatlatmak için bize bir araç olur ve nefes farkındalığınızı arttırır.
Nefes almak istem dışı bir eylem olsa da (zira hayatta kalmak için bunu yapmaya
devam etmelisiniz!), nefes düzenlemek sizin kontrol edebildiğiniz bir durumdur.
Bir refleks olarak değil de bilinçli bir şekilde nefes alıp vermeyi öğrenmek ve
bunun stresli durumlarla savaşmanın bir yolu olduğunu bilmek inanılmaz derecede
etkilidir.
Meditasyon ile Zihninizi Temizleyin
Zihinlerimiz sürekli aktiftir, bir düşünceden diğerine
geçer, gelecek için olası senaryoları düşünür, geçmişten gelen olaylara dalar
gider. Tüm bu zihin işi fark etmesek de bizi çok yorar ve strese neden olan
durumların başında gelir.
Yoga, zihninizi temizlemek için sizlere çeşitli teknikler sunar. Birincisi, yukarıda belirtiğimiz gibi nefes çalışmasıdır. Her bir nefese odaklanmak ve düşüncelerden arınmak için nefes vermek, zihni temizlemenin bir yoludur. Bu aynı zamanda meditasyon teknikleri arasında en temel yöntemdir. Ek olarak, yoga pozları da bir tür meditasyon görevi görür. Pozlar fizikseldir ve öyle bir konsantrasyonla yapılmalıdır ki beyniniz ihtiyaç duyduğunuz molayı vererek sadece ana odaklanır; diğer tüm düşünceleri ve endişeleri bir tarafa bırakır.
Rahatlayın
Her yoga seansı, “ceset pozu” adı verilen “savaşana” ile
sona erer. 5-10 dakikalık bu mecburi gevşeme anı ilk başta zor gelse de,
sonunda sizi hem bedenen hem de zihnen bir nevi boşvermişlik durumuna getirir.
Savasana, sizin günlük yaşamınızdaki stresinizle mücadele eder aynı zamanda
yenilenmiş ve donanımlı hissettirerek dünyaya geri döndürür.
Namaste!
Fit in Class ile Evde Online Yoga Derslerine Katılın!
Evde yoga yapmak isteyenleri Zoom uygulaması aracılığıyla profesyonel eğitmenler ile buluşturan Fit in Class, tek bir üyelik ile birçok ayrı derse dilediğiniz zaman ulaşabilmenizi sağlıyor. Fit in Class’a buradan üye olup, yoga, pilates, kick boks ve daha birçok grup dersine sınırsız bir şekilde katılabilirsiniz.
“Sabah insanı” olmasanız bile, özellikle evde olmak zorunda olduğunuz bu süreçte güne başlarken yapabileceğiniz pek çok şey var. İşe yetişmeye çalışırken ya da yoğun geçen bir gecenin sabahına uyanırken bahaneler üretmek çok daha kolay oluyor. Ancak gönüllü karantina günlerinde bir şeyler için bahane yaratma çok daha zor. Tüm sabahlarımızı evde geçiriyoruz ve bu saatler tüm günü lehimize çevirmeyize yardımcı olabilir.
Sabah uyandığınızda yaptığınız her şey günün devamını da etkiler. Sizi bekleyen günü en verimli şekilde geçirebilmek için sabah saatlerini kullanabilirsiniz.
Evinizde verimliliğinizi artırmak istiyorsanız, güne olabildiğince çabuk başlayın. En başarılı insanların 10 sabah alışkanlığını incelediğimiz bu yazıdadaki önerileri takip edin ve bu sabah alışkanlıklarını benimsemeye çalışın.
İşte başarılı insanların güne başlarken yaptığı ve sizin de motivasyonunuzu artırarak gününüzü verimli halde getirecek 10 şey;
1. Erken Uyanın
Alarmınızı normal saatinizden daha erken uyanacak şekilde ayarlayarak, çalışmaya başlamadan önce yapılacaklar listenizde birçok şeyi başarabilirsiniz. Bu, erken bir başarı duygusu hissetmenizi sağlar ve günün geri kalanının sizin için daha az stresli olmasını sağlayabilir. Gün sonuna yapılacak pek az şeyiniz kaldığı için kendinize vakit ayırabilir. Günlerinizi planladığınız için verimliliğiniz de artacaktır.
2. Egzersiz Yapın
Vücudumuzun gün boyunca bizim için çeşitli işlevler yerine getirmesi gerekir, bu yüzden onu gün boyu yapılacak şeylere hazırlanmak için ilk adımı atmalısınız. Bütün gün bir masada oturacaksanız veya ev işleri yapacaksanızsabah egzersiz, bir nevi ısınma görevi üstlenir.
Egzersiz, fiziksel ve zihinsel sağlığın hayati bir parçasıdır. Gününüze başlamadan önce 20-30 dakikalık egzersizler yapmak, vücuda kan pompalamanıza, beyninizin daha iyi çalışmasına ve günün geri kalan aktiviteleri için odaklanıp zinde kalmanıza yardımcı olur.
3. Kahvaltı Yapın
Sağlıklı bir kahvaltı, vücuda dinç kalmak için gerekli
besinleri ve enerjiyi sağlar. İyi bir kahvaltı yapmamak, işinizi bitirmek için
çok yorgun hissetmenize neden olan bir his yaşamanıza neden olabilir. Gün
boyunca konsantrasyonunuzu ve enerjinizi korumanıza yardımcı olmak için
kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri için genel olarak sağlıklı bir menü planlamalısınız.
4. Biraz Güneşlenin
Zamanımızın çoğunu evde zaman geçirmek zorunda olduğunuz bir dönemdeyseniz, temiz havaya ve güneşe çıkmak her zamankinden daha önemli ve değerli. Bunun için kendinize biraz zaman ayırın. Gün ışığından alacağımız D vitamini sağlığımız açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle günlük egzersiz rutininiz veya kendiniz için ayırdığınız zaman boyunca az da olsa dışarı çıkmanın yollarını bulmaya çalışın ya da en azından evin balkonunda veya güneş alan bir penceresinin önünde güzel havanın ve güneşin tadını çıkarın.
5. Meditasyon Yapın
Başarılı kişiler genelde stresi azaltmak için meditasyon yaparlar. Sabahlar günün en stresli zamanları olabilir. Önümüzdeki gün ve gelecekle ilgili kaygıların akla ilk geldiği saatlar olan sabah saatleri, sabah öfkesi gibi sorunlara sebep olan kortizol seviyelerimizin en yüksek olduğu zamandır. Meditasyon, bu duyguları temizlemenize ve güne sakin bir şekilde başlamak için zihninizi sakinleştirmenize yardımcı olabilir. Her sabah olumlu düşüncelerle nefes egzersizleri yaparak ve o günkü başarılarınıza odaklanarak meditasyon yaparsanız, kafanızdakileri hayata geçirme olasılığınız daha yükselecektir.
6. Gününüzü Planlayın
Zamanınızı nasıl harcayacağınıza bir gece önceden veya sabah uyandığınızda karar verebilirsiniz. Yapılacaklar listenizi ve yaklaşan planlarınızı kontrol edin ve gününüz için en önemli eylemlerin neler olduğuna ve ne zaman yapılması gerektiğine karar verin.
Günün her saatinden en iyi şekilde yararlanmak istiyorsanız, günlerinizi önceden planlamanız gerekir. Planlı olmanız ve liste tutmanız 20 farklı şeyi aynı anda hatırlamak zorunda bırakmayacağından zihninizi rahatlatmanıza yardımcı olabilir. Bir yapılacaklar listesi kullanırken, belirli görevleri erteleme olasılığınız daha düşük olabilir.
7. Bolca Okuyun
Gazetenizi okuyun, dergileri okuyun, otobiyografileri okuyun veya zihninizi ve bakış açınızı genişletmek için kullanabileceğiniz her şeyi okuyun. Aslında, günde en az 30 dakika okumaya bakın. Koşu bandında yürürken veya kahvaltı yaparken okuyarak hızlı bir başlangıç yapabilirsiniz.
Başarılı insanların sabahları rahatlamak için gazete okudukları
bilinir. Bazıları haberleri, bazıları spor radyolarını dinler. Dünyada olan her
şeye ayak uydurmanın iyi bir yolunu bu şekilde bulurlar.
8. Su İçin
Uyuduğunuz süre boyunca su tüketmediğiniz için, vücudunuz
aslında düşündüğünüzden daha susuzdur. Sabah ilk iş olarak bir bardak su içmek
fiziksel ve mental olarak sizi çok iyi yönde etkiler.
9. Yaşam Alanınızı Düzenleyin
Her sabah uyandığınızda yatağınızı toplayın, kirli çamaşırları ait olduğu yere koyun. Daha organize bir yaşam alanına geldiğinizde, kişisel başarınız için önemli olan, yapılması gereken tüm küçük şeylere odaklanmanız için size zaman verecek ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
10. Yaptıklarınızı Alışkanlık Haline Getirin
Alışkanlıklar tamamen verimlilikle ilgilidir. Aynı rutinleri günü ve gününde yaparsanız, sadece istediğiniz sonuçları elde etmekle kalmaz, aynı zamanda otomatik hale geldiğinden bu rutini yapmak için daha az zihinsel enerjiyi harcarsınız. Bu zihinsel enerji, hayatınızdaki diğer önemli arayışlar için kullanılabilir.
Anneler için hediye seçmek gerçekten çok zor. Siz de annenize bu Anneler Günü için ne alacağınıza bir türlü karar veremediniz mi? Bir buket çiçek ya da bir kutu çikolata her zaman güzel bir jesttir ve anneye alınabilecek hediyeler denilince akla ilk gelenlerdendir. Peki, ama neden bu sene annenizi sağlığını iyileştirmeye yardımcı olacak bir (veya iki) hediye ile şaşırtmıyorsunuz?
Çocuk yetiştiren ve toplumun refahına katkıda bulunan tüm anneleri onurlandıracağımız Anneler Günü’ne sayılı günler kaldı. Annelik ilahi, eşsiz bir duygu ve bir anne ile çocuğu arasındaki bağ ise her şeyden güçlü. Öyle ki annelik, bir annenin kendi sağlığına karşı kendi sorumluluğunu göz ardı etmesini sağlayan büyük sorumluluklar içerir. Bu Anneler Günü, annenizin onuruna onu, sizin için en değerli armağanına, sağlığına dikkat etmesini söyleyerek onurlandırabilirsiniz. Hayatınızdaki en inanılmaz kadına, onun en iyi şekilde hissetmesine yardımcı olmanız için seçtiğimiz takviyeleri alabilirsiniz. Zira bu sene hepimize şunu öğretti; hayattaki en önemli şey sağlık!
Hyaluronik Asit ile
Annenizin Cildini Koruyun
Cildin ve bağ dokusunun doğal bir bileşeni olan hyaluronik
asit, vücut için oldukça önemlidir. Cilt yaşlanması, cilt neminin kaybıyla
büyük ölçüde ilişkilidir ve hyaluronik asit, su moleküllerini bağlama ve tutma
kapasitesine sahip bir bileşen olarak cilt nemini destekler. Cildinizin nem tutma
özelliğinden yararlanarak hiyalüronik asit, esnek, yumuşak ve dolgun ciltler
için yaşlanma karşıtı takviyelerde faydalı bir bileşendir. Annenizin pırıl
pırıl parlayan sağlıklı bir cilde sahip olmak için aradığı şey belki de hep hyaluronik
asitti.
Multivitamin ile Bağışıklığını
Artırın
Anneler çocuklarının sağlıklı bir şekilde beslenmesi konusunda oldukça dikkatlidir. Çünkü, ancak dengeli bir beslenme ile vücut ihtiyacı olan tüm vitaminleri alarak bağışıklığını güçlü tutabilir. Peki, ya onlar? Annelerin sağlıklı bir vücudu korumak için dengeli bir diyete ihtiyaçları vardır. Annenizin, güçlü bir bağışıklık için gerekli vitamin ve mineralleri aldığından emin olmamız şart. En iyisi, annenize her gün kullanabileceği sağlam bir multivitamin hediye etmek değil de nedir?
Kolajen Takviyesi ile
Zamanı Durdurmasını Sağlayın
Kolajen vücudunuzda en bol bulunan bir protein türüdür. Tendonlar, bağlar, cilt ve kaslar başta olmak üzere vücudun hemen her kısmında bulunan bağ dokuların ana bileşeni kolajenin faydaları ise anlatmakla bitmez. Kendisi cilde esneklik ve dayanıklılık kazandır, kemiklerinizi güçlendirir, kasları yapılandırır, eklem, tendon ve organları bir arada tutar. Vücuttaki kolajen üretimi 30 yaş sonrasında azalmaya başlar ve 40 yaşına gelindiğinde vücuttaki kolajen miktarının %10 ile %20’si kaybedilir. Aslında yaşlanmaya ve yaşın getirdiği pek çok probleme kolajen miktarının azalması neden olur. Daha fazla açıklamamıza gerek yok sanıyoruz. Kolajen, anneye alınacak hediyeler arasında en mantıklısı değil de ne?!
Selenyum ile Annenizi Depresyona Karşı Koruyun
Annelerimizin sağlığını riske atan bir diğer faktör depresyon. Kadınlarda, her yaşta ortaya çıkabilecek depresyon tanısı erkeklerin neredeyse iki katıdır. Bazı uzmanlar, kadınlarda depresyon ihtimalinin fazla olmasının, hamilelik, menopoz, doğum yaptıktan veya düşük gibi, bir kadının vücudunda hayatı boyunca meydana gelen hormon düzeylerindeki değişikliklerle ilişkili olabileceğine inanmaktalar. Tiroid bezinin fonksiyonunda önemli bir rol oynayan ve zihinsel sağlık için de gerekli olan selenyum, antioksidan ve restoratif özellikleri ile depresyonun önlenmesinde önemli bir rol oynar. Kısacası bir selenyum takviyesi, annenizin keyfini yerine getirmek için çok yerinde bir hediye olabilir.
Annenizi
Hindistancevizi Yağının Gücü İle Koruyun
Hindistan cevizi yağının, cilt bakımından sindirim sistemine kadar birçok açıdan faydalı olduğunu biliyoruz. Yemeklerde hindistancevizi yağı kullanmanın iyi kolesterolde artışa neden olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, hindistancevizi yağı kan şekeri ve diyabet için iyidir, Alzheimer hastalığına karşı mücadeleye yardımcı olur, kalp hastalığı ve yüksek tansiyona iyi gelir, karaciğer sağlığını korumada yardımcıdır, enerjiyi artırır, sindirimi destekler, yaralar ve yanıklar için bir merhem gibi kullanılabilir, yaşlanma karşıtı içeriğe sahiptir. Annenizi sağlığını dört koldan kollamak için daha iyi bir hediye olamaz sanki.
Sağlam Kemikler ve Eklemler
İçin Krill Yağı
Küçükken anneniz size zorla balık yedirmeye çalışırken ne derdi hatırlıyor musunuz? “Ye ki boyun uzasın!” çok doğru bir anne tavsiyesi daha. Krill yağı içeriğinde bolca bulunan omega-3 yağ asitleri, gerçekten de boy uzamasında etkilidir; yani kemiklere çok iyi gelir. Ayrıca, krill yağındaki EPA ve DHA yağ asitleri eklemlerdeki iltihabı azaltarak artrite neden olabilecek proteinlerin üretimini sınırlandır, eklemlerin arasını yağlayarak kireçlenmeyi önler. Anneye hediye seçeneklerinizde mutlaka bulunması gereken krill yağı, eklem temelli ağrıların önüne geçme konusunda oldukça başarılıdır ve annenizin sağlığına kesinlikle iyi gelecektir.
Annenizi Maça
Bitkisinin Mucizesi İle Tanıştırın
Alternatif tıp ve sağlıklı yaşam semalarının en yüksek zirvelerinden birinde kendine yer bulan maça, C vitamini, demir, bakır, potasyum, B6 vitamini ve manganez açısından zengin bir kaynaktır. Anneye hediye fikirleri arasında genellikle hiç akla gelmeyen maça, yüzyıllardır sağlık için kullanılan kadim bir bitkidir ve annenizin sağlığını korumada sağlam bir destekçi olabilir. Zira kendisi, kadınlar hormon dengelerini korumak, menopoza bağlı gelişen semptomları azaltmaya, ruh halini iyileştirmeye yardımcı olmak, enerji artışı sağlamak, hafızayı kuvvetlendirmek gibi sağlık için pozitif özelliğe sahiptir.
Yanlış beslenme alışkanlıkları, zararlı mikroorganizmalar, stres, negatif duygular ve çevresel kirlilik vücudun asit alkali dengesini bozarak hastalıklara davetiye çıkaran faktörler arasında yer alıyor. Tüm bunlara rağmen bazı besinler alkali dengesinin korunmasına ve vücudun sağlıklı kalmasına katkıda bulunurken, özellikle avokado besleyici değeri ve lezzetli tarifleri ile öne çıkıyor. Uzmanlar tok tutucu aynı zamanda sindirimi düzenleyici özelliği ile avokadoyu ramazanda sıklıkla öneriyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Uz. Dyt. Yeşim Temel Özcan, avokadonun faydaları hakkında bilgi verdi.
En Alkali Besinlerin Başında Geliyor
Türkiye’de Akdeniz’de Antalya’dan İskenderun’a kadar olan bölgede yetiştirilmektedir. Sadece yetişkinler için değil, besin değerleri sebebiyle bebekler içinde tüketimi yaygın meyveler arasında bulunmaktadır. İçerdiği yararlı maddeler sayesinde, akciğer, bağırsak ve cilt dokusunu yenilenmesini sağlamaktadır. Kişinin 3 ay boyunca her gün 1 adet avokado tüketmesi bağırsak duvarını onarabilmektedir. Alkali ürünler arasında önemli bir yeri olan avokadonun faydaları şöyledir;
Kanserle savaşta öncüdür
Kilo kontrolünü sağlar
Depresyon riskini azaltır
Sindirimi düzenler
Kalp için faydalıdır
Cilt ve saç sağlığına direkt etkide bulunur
Bebeklerin sağlığını destekler
Yapılan birçok araştırma, avokadonun kansere engel olduğunu göstermektedir Ayrıca kemoterapinin etkilerini azalttığını gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Prostat kanserinin büyümesini engelleyen avokadoda bulunan oleik asit meme kanserinin önlenmesinde etkili olmaktadır. Avokado içeriğindeki besin değerleri ve lif bakımından çok iyi bir besin kaynağıdır. Avokado, tok ve sağlam tutan tamamen sağlıklı ve faydalı yağlarla doludur. Yemeklerde, salatalarda, ya da kendi başına bir çok şekilde tüketime müsaittir. Aşırı homosistein üretimi, serotonin, dopamin, norepinefrin hormonlarının üretimini engelleyebilir, bu durum uyku düzenini ve iştahı olumsuz etkiler böylece kişi kendini iyi hissetmez. Avokado yüksek miktarda folik asit içerdiği için homosistein oluşumunu engelleyerek, depresyon riskini azaltmaya yardımcı olabilmektedir.
Doğal lif içeren bir besin olmasından dolayı kabızlığı önlemekte, sindirim sistemini düzenleyerek, kolon kanseri riskini de azaltmaktadır. Avokadonun içeriğinde bulunan bir çok mineral, kalbi canlı ve dinç tutmayı sağlamaktadır. İçeriğinde bulunan folat (folik asit), kalp sağlığı bakımından önemlidir. Günlük bir fincan avokado, folat ihtiyacını karşılamaktadır.
Avokadonun içinde bulunan A vitamini, C vitamini ve E vitaminisayesinde deri sağlığını korumaktadır. Cilde uygulandığında cildinize yumuşaklık ve esneklik kazandırmaktadır. Etkin bir cilt rahatlatıcı olan avokado aynı zamanda cildi zararlı güneş ışınlarından korumakta ve oluşan güneş yanığı tedavisinde de kullanılmaktadır. Cilde bir diğer faydası da ciltte meydana gelen kırışıklıkların giderilmesini sağlamasıdır. Saçlara bakım yaparak canlılık kazandıran avokado saç diplerini besleyerek dökülmelere ve deri sorunlarına engel olmaktadır. Özellikle bol miktarda proteiniçerdiği için bebek sağlığında oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bunun yanında, magnezyum, B1 ve B2 vitaminleri bakımından da zengin olması bebeğin fiziksel ve zihinsel sağlığına oldukça yararlıdır. Avokadonun içinde bulunan folat bebekler için de gereklidir.
İftarda Sofrası için Alkali Salata Tarifi
Haftanın 3 günü düzenli tüketilen avokadonun bağırsak florasını, akciğer zarını ve cildi yenileyip, onarma özelliği vardır. Bu salatayı oluşturan 4 sebze, alkali sebzeler grubunun ilk sıralarında yer almaktadır.
Malzemeler:
1 adet oda ısısında olgunlaşmış avokado (kulak memesi yumuşaklığı)
1 adet kırmızı soğan
2 adet yeşil soğan
Yarım demet roka
Zeytinyağı ve limon
Elma sirkesi 1 yemek kaşığı (ev yapımı turşunun suyu da olur.)
Yeteri kadar deniz tuzu
Hazırlanışı:
Avokado küp küp doğranır, kırmızı ve yeşil soğanlar da ince ince doğranıp yarım demet rokayla avokadoya eklenir. 1 tam limon ve 1-2 tatlı kaşığı zeytinyağı ile arzuya göre 5-6 tane siyah zeytin de ilave edilerek servis yapılır.