Fit Hub Blog Sayfa 233

Fonksiyonel Hareketler – 2

0

HIGH-HIP DEADLIFT

Yazı: Joe Wuebben / Fotoğraflar: Larissa Underwood

fonksiyonel_hareketler_serisi_02a>> Hareketi seçen:
Mike Dolce, eski powerlifting sporcusu, halen profesyonel MMA dövüşçüsü, kuvvet antrenörü ve aralarında Quinton “Rampage” Jackson ile Michael Bisping’in de bulunduğu UFC dövüşçülerinin beslenme uzmanı.

>> Nereleri Çalıştırır:
Hamstring (arka bacaklar), kalça, alt sırt ve merkez bölge.

>> Neden Seçtim:fonksiyonel_hareketler_serisi_02b
“Sadece karışık dövüş sanatlarıyla (MMA) uğraşanlarda değil, gördüğüm sporcuların çoğunda hamstringler, kalçalar ve sırtın alt bölgesi zayıf. Bunun nedeni, az antrenman ve esneklik çalışmalarının noksanlığı” diyen Dolce devam ediyor: “High-hip deadlift doğrudan esnekliği hedef alırken, arka kas zinciri (hamstrings, kalça, alt sırt) ve merkez bölge boyunca muazzam bir kuvvet de oluşturur.”

>> Nasıl Yapılır:
Ağırlık yüklü bir barın önüne geçin ve ayaklarınızı omuz genişliğinde açın. Ayak başparmaklarınızın yönü karşıyı göstersin. Barı, ayakkabı bağlarınızın orta noktasıyla aynı hizaya getirin. Omuz hizasında açılmış ellerinizle barı yukarıdan kavrayın ve öne eğilin. Bunu yaparken alt sırtınız dik ve sıkı olsun, dizlerinizi hafifçe kırın. Ağırlık topuklarınızda, dizleriniz kırık ve kalçanız yukarıdayken barı yerden kaldırın.

Barı kaldırdıktan sonra dik pozisyonunuzu koruyarak arkaya hafif esneyin, kalçalarınızın ön kısmını bara doğru yaklaştırın. Ön bacaklarınız bara değsin. Sonra yavaşça başlangıç pozisyonuna dönün.

>> Ne Kadar Yapılır:
Dolce, üst düzey dövüşçülerini bir karşılaşmaya hazırlarken hep beş dakikalık bölümlerle 20 tekrarlı setler yaptırıyor. Bu setlerin arasında 3-8 tane çok derin nefesli (8 derin nefes yaklaşık 40 saniyeye denk geliyor) dinlenme süreleri var.

İşte size güç ve dayanıklılığınızı arttıracak hareketler:
(detaylar için ilgilendiğiniz hareketlere tıklayınız!)

1. Conventional Deadlift
2. High-Hip Deadlift
3. Prowler Kızak İtme
4. Burpee
5. Ayakta Sağlık Topu Atma
6. Barbell Step-up
7. One-arm Dumbbell Clean & Press

Fonksiyonel Hareketler Serisi (Genel Bilgi)

Reklam

Fonsiyonel Hareketler – 1

0

CONVENTIONAL DEADLIFT

Yazı: Joe Wuebben / Fotoğraflar: Larissa Underwood

fonksiyonel_hareketler_serisi_01a>> Hareketi seçen:
Robert T. Williams, MS, CSCS, Columbia EAS fitness ve performans uzmanı, Ohio.

>> Nereleri Çalıştırır:
Quadriceps (ön bacaklar), hamstring (arka bacaklar), kalça ve alt sırt kasları.

>> Neden Seçtim:
“Birçok sporda, mesela topa doğru hareketlenmeniz veya rakipten uzağa gitmeniz ve bunu yaparken hızlı olmanız gerekir. Bu hareket, patlayıcı güç gerektirir. Örneğini verdiğim topa gitme veya rakipten uzaklaşma hareketlerinin ikisi de deadliftle geliştirilir” diyor William ve ekliyor:

“Deadlift, hızlanmak adına bedenin durgunluğunu atacak kasları çalıştırır. Bu sayede siz de futbol, basketbol ve güreşte olduğu gibi, bir rakibi durdurmanız veya yere indirmeniz gereken temas içerikli sporlarda rakibin momentumunu alt edersiniz.”

>> Nasıl Yapılır:
Ağırlıkları yerleştirilmiş barın altında, ayaklarınızı omuz genişliğinde açın, bar bacaklarınıza değsin. Barı omuz genişliğinde, bir el alttan bir el üstten tutarak çömelin. Göğsünüz yukarıda, sırtınız da düz olsun. Kalçanızı ve dizlerinizi tamamıyla gererek barı kaldırın. Barı bacaklarınızdan yukarı çekerken kollarınız dik dursun. Hareketin sonlarına doğru, ayağa kalkana dek mümkün olduğu kadar kalçanızı aşağıda tutun. Bu esnada sırtınızı, bacaklarınızı ve kalçanızı sıkın ve daha sonra barı yere indirin.

>> Ne Kadar Yapılır:
Williams, tam bir kuvvet gelişimi için kaldırabileceğiniz maksimum ağırlığın % 85-90’ınını kullanarak 3-5 tekrarlı 5-6 set, patlayıcı kuvveti geliştirmek içinse kaldırabileceğiniz maksimum ağırlığın % 50-60 ile 5-6 tekrarlı 3-5 set yapmanızı öneriyor.

İşte size güç ve dayanıklılığınızı arttıracak hareketler:

1. Conventional Deadlift
2. High-Hip Deadlift
3. Prowler Kızak İtme
4. Burpee
5. Ayakta Sağlık Topu Atma
6. Barbell Step-up
7. One-arm Dumbbell Clean & Press

Fonksiyonel Hareketler Serisi (Genel Bilgi)

Reklam

Serdar’ın Sayfası: Bicepslerinizi Göğsünüzü Gere Gere Gösterin

0

“Bicepslerimiz, her zaman bir vücut geliştirmecinin en gösterişli bölgelerinden birisi olmuş ve uzun yıllardır hep gücün simgesi olarak kabul edilmiştir.”
Serdar Aktolga – IFBB Profesyonel Sporcusu

Herkese Merhaba,

Yeni bir ayda yepyeni bir Muscle&Fitness sayısında, yeni bir konuyla yine birlikteyiz. Bugün, herkesin en fazla ilgilendiği (bunu gelen mesajlardan anlamak hiç de zor değil) bir kas grubuna değineceğim. Ama öncelikle sizlere birkaç soru sormak istiyorum: Sizi fazla tanımayan insanlarla birlikte bir yerde oturuyorsunuz ve vücut geliştirme çalıştığınızı söylüyorsunuz. Sonra birisi sizden kaslarınızı göstermenizi istiyor. Ne yaparsınız? Çok büyük ihtimalle, siz de hemen hemen hepimiz gibi, ceketinizi çıkarır, gömleğinizin kollarını sıvar ve pazunuzu sıkarsınız değil mi? Evet, gerçekten de, pazularımız yani bizlerin daha sık kullandığı ismiyle biceps kaslarımız, her zaman bir vücut geliştirmecinin en gösterişli bölgelerinden birisi olmuş ve uzun yıllardır hep gücün simgesi olarak kabul edilmiştir.

serdarin-sayfasi-bicepslerinizi-gogsunuzu-gererek-gosterin

Ben de bu ay biceps’leri konu alacak, bu konudaki tecrübelerimi sizlere aktaracak ve özellikle biceps’lerini geliştirmekte sorun yaşayanlara önemli tavsiyeler vereceğim; ayrıca iyi bir rehber niteliği taşıyacağına inandığım kendi biceps hacim programımı da siz Muscle&Fitness okurlarıyla paylaşacağım.

Programa geçmeden önce, mükemmel görünen her adale grubu için geçerli olan bir kuralın biceps’ler için de geçerli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu kural ne mi? Elbette iyi bir genetik miras. Ancak elindeki mirasın o kadar da iyi olmadığını düşünenlerin hemen morallerini bozmasına gerek yok. Hedefe odaklanarak ve bunu gerçekten isteyerek aradaki açığı kapatmak asla imkansız değil. Her antrenmanın her bir setinde ve her bir tekrarında içinizde hissetmelisiniz bu isteği; beklemeden, boş bırakmadan, deyim yerindeyse adeta ‘bombalamalısınız’ adalelerinizi. İşte o zaman bir hayalin somut bir gerçeğe dönüştüğünü göreceksiniz.

serdarin-sayfasi-bicepslerinizi-gogsunuzu-gererek-gosterin

Squatgirl ve Serdar Aktolga

Hatırlatmak istediğim diğer bir şey de, biceps’lerin görünüşüyle ilgili: Belki de bildiğiniz gibi, biceps’lerimizin görünüşü kişiden kişiye göre değişiyor. Daha kısa, daha uzun hatta daha yüksek ya da alçak olabilen, inanılmaz boyutlarda büyüyebilen muhteşem bir adale bu. Ve çoğu kişi biceps’lerini çalıştırmaktan, onların gelişimini gün be gün görmekten –ve böylece emeklerinin karşılığını almaktan– büyük keyif duyar.

Muhteşem Biceps’ler İçin Özel Bir Program

Sizinle bazı biceps kası geliştirme teknikleri paylaşacağım.

1. Egzersiz: 21 Barbell Curl

İlk hareket, 4×21 tekniğini kullanarak gerçekleştirmemiz gereken barbell curl. Bunun için Ez-bar ya da düz bir bar kullanabilirsiniz. Tekniğin püf noktalarınıysa şu şekilde sıralayabilirim; ilk 7 tekrarda barbell’i göğüs hizasına kadar olan kısımdan yukarıya doğru yarım tekrarla başlayın. Hemen ardından ikinci 7 tekrarı, altta -yani bacaklarınızdan karın hizasına kadar olan bölgede- yarım tekrar şeklinde yapıp son 7’ye geçebilirsiniz. Son 7 tekrar nizami tam tekrarlardan oluşmalı. Böylece bir seti tamamlayacaksınız. 21 Tekniği’yle ilgili mutlaka belirtmek istediğim bir şey daha var ki o da, tüm benliğinizi bu egzersize vermenizin ne kadar önemli olduğu. Aksi takdirde, seti bitiremeyip, tamamlamadan yarım bırakmanız işten bile olmayabilir.

[ls_content_block id=”13465″]

2. Egzersiz: Alternate Dumbbell Curl

İkinci egzersizimizse, ayakta ya da oturarak yapacağınız ‘alternate dumbbell curl’. Bu hareketi de 10’ar tekrardan oluşan 4 set halinde uygulamamız gerekiyor. Hareketin dikkat edilmesi gereken noktalarıysa şu şekilde sıralanabilir:

  • Hareket sırasında, hareketin üst noktasında bileğinizi dışarı doğru çevirmeyi asla unutmayın.
  • Hareket sırasında adalenizi sıkmayı ve tabii her bir tekrarın ve setin ne kadar önemli olduğunu hatırlayın.

Süper set’ olarak programa ekleyebileceğiniz üçüncü ve dördüncü egzersizlerse sırasıyla ‘barbell preacher curl’ ve ‘dumbbell hammer curl’. Yine 4 set ve 10 tekrar halinde yapmanız gereken bu egzersizlerle ilgili söylemek istediğim tek bir şey var ki o da, bir hareketten diğerine kesinlikle dinlenmeden geçmeniz gerektiği. Tabii bir de, antrenman boyunca seçtiğiniz kilolara çok dikkat etmenizi öneririm; unutmayın ki, özellikle biceps çalışmalarında ağırlık tercihi büyük önem taşır ve ağır kilolar seçip, egzersizleri bozmak, gelişiminizi yavaşlatmak ve size vakit kaybettirmekten başka hiçbir işe yaramaz.

serdarin_sayfasi_2011-10-eki_02

Yukarıda tavsiye ettiğim biceps antrenmanını haftada bir kez yapabilirsiniz. Bu sayede biceps’lerinizde fark edilir bir değişimi yaklaşık 6 hafta içinde göreceksiniz. Sevgilerimle…

Reklam

Serdar’ın Sayfası: Bacaklarınızı İhmal Etmeyin

0

“Ülkemizde vücut geliştirenlerin en büyük eksiği bacak kasları olmuştur; devasa üst bedenler ve altında armuda geçirilmiş birer kürdan misali incecik bacaklar!”

Serdar Aktolga – IFBB Profesyonel Sporcusu

Bacaklarınızı İhmal Etmeyin

Herkese selam, Bundan sonra bir süre her ay sizlerle bu sayfalarda buluşacağız. Amacım 20 yıllık vücut geliştirme deneyimimi Muscle&Fitness okurlarıyla paylaşmak ve bana en sık sorulan soruları yanıtlamak. İlk yazıma da, hiç tereddütsüz, en çok karşılaştığım soruyla başlamak istiyorum: ‘Bacak adalelerinizi nasıl geliştirdiniz?’ Fakat şunu da itiraf etmeliyim ki, bu soruyu soranların çok büyük bir kısmı aslında, bacak gelişimimin genetik faktörlere dayandığını düşünür.

Bacak kası için elbette genetik faktörler önemli. Ama eğer, kalçanız yere paralel olana kadar çömelerek squat yapmaz, yani bu işin hakkını vermezseniz, bacak kası geliştirme sürecinde muhteşem görünen bacaklara sahip olmanız pek de mümkün değildir. (Sık sık konuşamayacak duruma gelene kadar squat yaptığım olmuştur ve ‘genetik’ diyenlere de sadece gülerim!) Ve bana sorarsanız, ülkemizde ağırlık çalışan kişilerin en büyük eksiği bacak kasları olmuştur; devasa üst bedenler ve altında armuda geçirilmiş birer kürdan misali incecik bacaklar! Sırf bu nedenle yurt dışı müsabakalarda hiçbir derece alamayanları iyi biliyorum.

Gerçekten de, eğer iyi gelişmiş bacak kaslarınız yoksa uluslararası yarışmalarda bir derece almak için işiniz sadece şansa kalır. Benim geçmişte yaptığım en ağır squat 360, en ağır leg press 700, en ağır stiff leg deadlift ise 160 kg’dır. Özellikle erken yaşlarda yaptığım squat’ların bacaklarımın hatta tüm vücudumun gelişimini inanılmaz tetiklediğini söyleyebilirim. Üst üste her bacak antrenmanında 10×10 tekrar, tam 200 kg’lık squatlar yapardım ve aptala dönen bacaklarımın tek bir çaresi kalırdı, o da gelişmek!

serdarin_sayfasi_2011-08-aug_01

Bacak kasları ve dolayısıyla bacak idmanlarını her zaman çok ciddiye alır ve bir gece öncesinden ne yapacağıma, nasıl yapacağıma tam anlamıyla konsantre olurum. Antrenmanların hangi şiddet ve prensipte olacağını, ne kadar karbonhidrat alacağımı bile planlar –ki bu miktarı hem sezon hem de sezon dışında yüksek tutarım- antrenman sonrası içeceğimi de mutlaka yanıma alırım. Tabii, whey proteini, BCAA ve glutamin takviyelerimi de… Aşağıda da, severek uyguladığım bir antrenman örneği bulacaksınız:

Antrenman Programı

Öncelikle Isınma

Öncelikle bacak güçlendirme antrenmanından önce iyice ısınmazsanız antrenmandan gerekli verimi alamayacağınızı da belirteyim. İyice ısının ki, vücudunuz belli bir ısıya gelsin, adalelerdeki kan dolaşımı hızlansın. Isınma için genellikle, 10 dakika pedal çevirir, sonra da biraz esneme hareketleri yaparım. Fakat ısınma hareketlerim bununla da bitmez; ilk egzersizimin ilk seti yine ısınma amaçlıdır ve çoğu kez ‘önceden yorma’ prensibini uygular, leg extension ile başlarım. 2×15 tekrar sonra ısınmam tamamlanmıştır. Ve antrenman başlar.

İlk Egzersiz: Leg Extension

serdar-aktolga-bacak

Bacak egzersizleri yaparken antrenmana 4 set leg extension’la başlarım. Tekrar sayılarım 8-12 arasında değişir ve her set mutlaka kilo arttırırım. Dördüncü ve son setteyse, ‘drop set’ (azalan set) prensibini uygular, 8 tekrarın üzerine iki defa kiloyu azaltarak, 6-6’lık tekrarlarla maksimum yanmayı sağlarım.

Leg Press’le Devam

İkinci egzersizim leg press olur. Bu egzersizde, 4 set uygular ve her sete yaklaşık 40 ya da 80 kg’lık artışlarla devam ederim. O günkü gücüme göre, içgüdüsel olarak kaç kiloya ulaşacağıma genellikle antrenman sırasında karar veririm. Ve bacak hareketleri yaparken çoğu zaman son sette ulaştığım ağırlık 480 – 700 kg arası olur.

Ve Squat’la Son

Son egzersizim squat’tır. Bunu 4 set 10 tekrar uygularım. Bu egzersizi sona bırakmamdaki sebebiyse şu şekilde açıklayabilirim: Artık bütün vücudum ve bacak adalelerim iyice şişmiş ve ısınmış, sakatlanma olasılığım iyice düşmüştür. Önceden yorma prensibinin verdiği avantajla çok ağır kilo kullanmama da gerek kalmamıştır. İyice şişmiş bacak adalelerimi artık squat’la ‘knock–out’ etme ve sonra dinlenmeye geçme zamanı gelmiştir. Ben genelde ilk sete 100 kg’la başlarım ve her sette 40 kg arttırarak devam ederim. Dördüncü sette ağırlık 220 kg’ye ulaşmış olur. Egzersiz sırasında kalçam zeminle paralel hal alana dek çömelmeye ve hareketi mümkün olduğunca yavaş yapmaya özen gösteririm. Tüm bacak kaslarını güçlendirme antrenmanlarımı mutlaka stretching yani esneme hareketleriyle tamamlarım. Bu hem soğumama hem de rahatlamama yardımcı olur.

Başka bir konuda yeniden görüşene kadar hoşçakalın…

serdarin_sayfasi_2011-08-aug_02

Reklam

2 Çocuk Annesi IFBB Pro Atleti Gina Aliotti İle Tanışın

0

Kadın vücut geliştirici dendiğinde ortaya çıkan yargıları yıkan, hem güzel hem başarılı, 2 çocuk annesi IFBB pro atleti Gina Aliotti ile tanışmanızı istiyoruz!

Fitness serüveni okuduğu yıllara dayanan Gina, vücut geliştirme dünyasına nasıl adım attı? Gina Aliotti’nin beslenme ve fitness koçluğu yaparken motivayonu ne? Gina’nın birçok vücut geliştiricinin aksine fitness ile ilgili kuvvetli inancı ne?

Bu harika kadın hakkında birçok sorumuz var. Ve birçok da cevabımız… Sizinle mükemmel gülüşü ve disiplini ile Gina’nın spor hayatına göz atalım.

Gina Aliotti Kimdir?

Gina, Kaliforniya’da 1984 yılında dünyaya gelmiş. Kendisi en çok bilinen IFBB pro kadın figürlerinden biri.

Gina 3 yıl üst üste IFBB dereceleri, Arnold Classic Pro Figure ünvanları ile yaptığı sporda vücut geliştirmede iddiasını kanıtlamış ve şöhretini oturtmuş durumda. Şimdilerde aktif olarak beslenme ve fitness koçluğu yapan Gina Aliotti, crossfit, yoga, kişisel antrenör ve beslenme sertifikalarına sahip. Yani Gina sadece mükemmel bir figür olarak kalmak istemiyor, bildiklerini de çevresine aktarmak istiyor.

Üniversite Yıllardan Gelen Akademik Bilinç

Sağlıklı yaşam ve spor aslında Gina için üniversite yıllarında şekillenmiş diyebiliriz. San Diego Eyalet Üniversitesi’nde Beslenme okuyan Gina Aliotti bu yıllarda sağlıklı beslenme ve spor odaklı yaşamaya başlamış. Arkadaşlarının partilere gittiği dönemde sımsıkı tutunduğu fitness hedeflerini 2004 yıılında 20 yaşındayken yakalamaya başlayan Gina 2005 yılında ilk IFBB Pro Figure ünvanının sahibi olmuş. 2006, 2007, 2008 yıllarında turnuva şampiyonluklarını aldığı gibi 2007’de Arnold Classic’te de başarısını bir kez daha kanıtlamış.

Harika Bir Koç

Gina’nın motivasyonu sağlıklı yaşamdan geliyor. Tecrübelerini sağlıklı yaşam konusunda bocalayan kişilere aktarmak, isteyen herkese yardımcı olmak istiyor. Üstelik Gina’nın birçok vücut geliştirici ve fitness tutkunundan ayrıldığı bir inancı var: vücut geliştirmek için spor salonu şart değil!

Bu sebeple Gina evde yapılabilecek antrenmanlar ile çalışmalarını sürdürüyor.

Gina şu anda eşi ve iki çocuğu ile Kaliforniya’da yaşamına devam ediyor. Fitness dersleri ve beslenme koçluğu yapıyor.

Gina favorilerini M&F dergisine anlattı:

Giyiyorum:

G-Fit bermuda ya da yoga pantolonu, G-Fit spor-racerback üst, G-fit distressed şapka (G-fit Sportswear, Aliotti’nin kıyafet serisi), Nike Shox spor ayakkabılar (ağırlık çalışırken), ASICS GEL-Nimbus spor ayakkabılar (kardiyo çalışması için), Harbinger eldivenler ya da Grizzly sağlam tutuş eldivenleri.

gina_aliotti02

Dinliyorum:
iPod’unda hip-hop, techno, country ve opera parçaları var.

İçiyorum:

Egzersizden önce, 30 gram protein, 30 gram karbonhidrat ve BCAA’lı shake; egzersiz sırasında, BCAA’lı su; egzersiz sonrasında, 30 gram protein, 30 gram karbonhidrat ve BCAA’lı shake.

gina_aliotti03
Yiyorum:

Antrenmandan 30 dakika önce: tavuk ya da hindi, sebze ve yulaf lapası. Antrenmandan sonra: 30 gram protein, 30 gram karbonhidrat ve BCAA’lı shake, tarçın ve küçük bir yerelması.

Reklam

Spor Yaparken Dinlecek Müzikler Nasıl Seçilir?

0

Antrenman müziğinizin ritmi, beynin motor alanını ne zaman harekete geçileceği konusunda uyarır. Böylece müzik dinlemek koşu ya da ağırlık kaldırma gibi tempolu egzersizlere yardımcı olur. Ritimlere kulak vermek enerjinizi daha verimli kullanmanızı sağlar. Çünkü düzenli bir tempoda antrenman sürdürmek antrenman sırasında yaşanabilecek muhtemel dalgalanmalardan uzak kalmanıza yardımcı olur.

Spor Yaparken Müzik Dinlemek Performansı Artırır

Weider Araştırma Grubunun yaptığı ve 2008 Annual Meeting of the National Strength and Conditioning Association’da sunulan bir araştırmaya göre vücut geliştiriciler, kendi müzik çalarlarından kendi seçtikleri müzikleri dinledikleri zaman daha güçlü olmaktadırlar. Daha yeni bir araştırma ortaya koymuştur ki müzik, kardiyo çalışmalarındaki yoğunluğun ve sıkıcılığın üstesinden gelmede size yardımcı olabilir. Dolayısıyla kilo vermek için spor yaparken de müzik dinlemek size fazladan motivasyon sağlar.

muzik-ve-antrenman

Bir araştırmada, 2 km mesafe koşan, kendi müzik çalarlarından müzik dinleyen ve dinlemeyen erkek ve kadın üniversite öğrencileri incelenmiştir. Araştırmacıların Journal of Strength and Conditioning Research’ün 2010 tarihli sayısındaki raporlarına göre, müzikle koşan denekler dinlemeyenlere kıyasla 2 km’lik mesafeyi 30 saniye önce kat etmişlerdir.

Ağustos 2013’te yapılan bir analiz, insanların kendi duygularını değiştirmek ve özfarkındalığı bulmanın bir yolu olarak sıklıkla müzik dinlediklerini buldu. Çalışma, insanların kendileri ve kim olmak istedikleri hakkında düşünmek ve kendilerinden bir nebze olsun uzaklaşmak için müzik dinlediğini ortaya koymuştur. Bir saat önce ne olursa olsun, spor yaparken kendinizi ezgilere bırakabilir ve antrenmanlarınıza güç katabilirsiniz. Antrenman sonrası kendinizi her zamankinden daha iyi hissedeceğiniz kesin!

Müzik Dinlemek Harekete Geçirir

Araştırmacılar, müzik dinlemenin beyni heyecanlandırdığını ve dinleyicide harekete neden olduğunu göstermiştir. Temel olarak, oynatma listenizin sizi harekete geçirme kabiliyeti vardır. Antrenmandan ne kadar çekinseniz de müzik eşliğinde mükemmel bir antrenman yapmanız kaçınılmazdır. Çünkü ritmi durduramazsınız!

muzik-motivasyon

2010 yılında yapılan bir çalışmada, bisikletçilerin daha yavaş tempoda ilerleyen bir müzikle karşılaştırıldığında daha yüksek tempoda bir müzik dinlerken daha fazla efor sarfettikleri görülmüştür. Ama çok yüksek tempo da iyi olmayabilir. Dakikada 120 ila 140 atış arasındaki şarkılar (bpm) orta derecede egzersiz yapanlarda maksimum etkiye sahiptir.

Son 10 yılda antrenman müziği üzerine yapılan araştırmalar, psikologların egzersiz ve müziğin neden bu kadar çok insan için etkili bir eşleme olduğu ve fiziksel egzersiz sırasında bedeni ve zihni nasıl değiştirdiği konusundaki fikirlerini geliştirmelerine yardımcı oldu. Müzik, insanları acı ve yorgunluktan uzaklaştırır, ruh halini yükseltir, dayanıklılığı artırır ve hatta metabolik etkinliği yükseltir. Müzik dinlerken spor yapan insanlar daha uzaklara koşar, daha hızlı bisiklet sürerler ve normalden daha hızlı yüzerler ve bunu çoğu zaman farkında olmadan yaparlar. Spor yaparken dinlenecek müzikler seçmek, bir dizi hızlı, yüksek enerjili şarkıyı sıraya koymak kadar kolay değildir. Aynı zamanda farklı şarkıların uyandırdığı anılar, duygular ve çağrışımlar da düşünülmelidir. Bazı durumlarda, altta yatan melodinin ritimleri, sözlerin ritmi kadar önemli olmayabilir. Bu yüzden bir playlist oluştururken özenli olmakta ve sizi gerçek anlamda motive edeceğine inandığınız parçaları seçmekte yarar var.

Reklam

Beslenme Tarzı ve Bunama

0

BESLENME TARZI VE BUNAMA​
Beslenme ve bunama riski arasında bir ilişki tespit eden Columbia Üniversitesi Medical Center’da (New York) yapılan bir araştırma, yediklerinizin sadece fiziksel görünümünüz üzerinde değil, yaşlandıkça vücut sağlığınız üzerinde de ciddi etkileri olduğunu söylüyor. 2000’den fazla emeklilik çağındaki yetişkinin beslenme tarzını dört yıl boyunca takip eden araştırmacılar bu süre zarfında 250 denekte Alzheimer başlangıcı olduğunu gördüler. Daha fazla balık, meyve, yeşil yapraklı sebze, ceviz ve beyaz et tüketenlerin bu hastalığa yakalanma risklerininse çok düşük olduğu görüldü. Neden? Muhtemelen yeşil yapraklı bitkilerden gelen folate, balıktan gelen omega-3 ve cevizden gelen E vitaminlerinin beyin üzerindeki koruyucu etkisi yüzünden olsa gerek.

Reklam

Stres Yönetimi İçin Size Yardımcı Olabilecek 8 Yöntemi Sıraladık

0

İnsanların çoğu strese bağlı birçok sağlık problemine yakalanıyor. Özellikle cilt hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları hızlı bir şekilde gelişiyor, kişi halihazırda kanser ile mücadele ediyorsa stres hastalığın daha hızlı bir şekilde yayılmasına sebep olabiliyor.

Stres genel sağlığı bu kadar yoğun bir şekilde kontrol edebilirken günlük hayatı da alt üst ediyor. Depresyonda olan kişilerin bu durum özel hayatlarına, iş ortamlarına yansıyor. Zaten varolan mutsuzluk halini bu alanlardaki negatif gelişmeler de olumsuz bir şekilde besleyerek adeta yangına kömür atıyor… Stresle başa çıkma her ne kadar zor olsa dahi (özellikle başlangıçta) kişi tarafından gerçekleştirilebilen bir eylem halini aldığı andan itibaren hem sağlık hem de günlük yaşamda olumlu gelişmeler olmaya yaşanmaya başlıyor. Stres yönetimi evet zor, ancak kesinlikle öğrenilmesi gereken bir davranış şekli.

Uzmanlar Stresle Başa Çıkma Konusunun Neden Önemli Olduğunu Açıklıyor

stres-yapmayin

Stresli olduğunuzda kalbiniz yerinden fırlayacakmış gibi oluyorsa bu, normal bir tepkidir. Londra Üniversitesi Akademisi’nden (İngiltere) araştırmacılar, 10.000’den fazla devlet memurunu 12 yıl boyunca izlemiş ve sonuç olarak 50 yaşın altındaki çalışanların kardiyovasküler sorunlara yol açan stresten daha kolay etkilendiğini bulmuşlar. Araştırmanın Avrupa Kalp Dergisi’nde (European Heart Journal) yayınlanan raporuna göre, işlerini stresli olarak tanımlayan kişilerde yüzde yetmiş daha fazla kalp hastalığı görülüyor. Çünkü stresli bir işte çalışanlarda katabolik bir hormon olan kortizol daha yüksek seviyelerde bulunuyor.

Yani işin özü bilim insanları stresin kalp sağlığınıza doğrudan etki ettiğini ve bu etkinin hiç de pozitif yönlü olmadığını gösteriyor. Ne kadar çok stres yaparsanız özellikle de iş ortamınızda mutsuzluğunuz içerisinde boğulursanız bu durum kardiyovasküler sağlığınıza zarar verecektir. Aslında tüm sağlığınız için bu geçerli saç dökülmesi ve egzama gibi cilt hastalıkları da stres ile oluşabilmektedir. Göz ağrısı, baş ağrısı gibi ağrıları da stres tetikler, ya da mide problemleri ve sindirim sisteminde yaşanan olumsuzluklarda da stres önemli bir tetikleyicidir. Bu sebepler ile stres belirtileri gözünüze takıldığı an durup sakinleşmek için neler yapabileceğinizi düşünmeli ve hızlı bir şekilde çalışmaya başlamalısınız. Ancak sakin sakin…

Stresten Kurtulmanın Yolları

stres-yapmayin

Bilim insanları, stresin sinir ve endokrin sistemlerini olumsuz etkilediğini söylüyor ve bunun kalp sağlığı üzerinde ciddi bir etkisi var… Egzersiz yapmak mükemmel bir stres önleyici olduğundan, düzenli olarak spor yapabilirsiniz. Egzersiz yapmak stresinizi yeterince azaltmıyorsa başka rahatlama tekniklerini de denemelisiniz. Aşağıda sizin için kolaylıkla uygulayabileceğiniz bazı stres azaltma yöntemlerini listeliyoruz:

  1. Sevdiğiniz şeyleri belirleyin bunlar şarkılar, filmler, oyunlar olabilir. Her gün sevdiğiniz şeylere vakit ayırmaya çalışın.
  2. Akşam işten döndüğünüzde favori dizinizi izleyin. Mümkünse komedi dizileri ile başlangıç yapın. Ne kadar çok gülerseniz mutluluk hormonunuzu o kadar çok tetiklersiniz.
  3. Çalışırken kulaklıklarınızı takın dinlediğinizde sizi heyecanlandıran, neşelendiren, sanki o şarkıyı siz söylüyormuşsunuz gibi hissettiren şarkıları dinleyin.
  4. Her gece yatmadan önce 15 dakika ısınma ve esneme hareketleri uygulayın. Bu kaslarınızdaki gerginliği azaltacak ve çok daha kolay bir şekilde uykuya dalmanıza yardımcı olacaktır. Mümkünse bu rutini yarım saat uygulayın deriz.
  5. Vaktiniz var ise haftada 1 gün 1 saat bile ayırabilecek olsanız da bir hobi edinin. Bu dansa gitmek olabilir, resim yapmak olabilir, enstrüman çalmak olabilir, dil öğrenmek olabilir ya da herhangi bir spor türü de olabilir. Ancak sporu zaten birazdan önereceğiz o yüzden diğer hobilere geri dönelim. Kendinizi geliştirecek yeni bilgilerle donatacak her eylem hem özgüveninizi yükseltir hem de odak noktanızı daha pozitif bir şekilde ayarlayabilmenize yardımcı olur.stres-yapmayin
  6. Spor yapın. Yapabildiğiniz her an yapmaya çalışın. Hangi sporu seviyorsanız onu yapın. Çıkın, koşun. Ya da savunma sanatları sporlarını deneyin. Yoga yapın. Hem kaslarınızı tanıyın hem onları hissedin hem de kaslarınız ve beyninizin uyumu ile vücudunuza denge sağlayın.
  7. Kafein tüketiminizi azaltın. Özellikle yatmadan 2 saat önce kafein ve çay tüketiminizi kesin. Bitki çaylarına ve şekersiz içeceklere yönelin.
  8. Kendinizi herhangi bir şeyin olması gerekliliğine inandırmayın. Ya da bir şeyler istediğiniz gibi olmadığı için kendinizi ya da başkasını suçlamayı bir kenara bırakın. “Olmalı” düşünceleri sizi mental olarak yoracaktır. Derler ya akışına bırakın. Siz de akışına bırakın.
Reklam

Antrenman Sırasında Yaşanabilecek Ayak Bileği Sakatlıklarına Dikkat Edin

0

Bileklerimiz ellerimizle kollarımızı, ayaklarımızla da bacaklarımızı birleştiren bölümlerdir. Sahip olduğu bu birleştirici özelliği sayesinde sağlıklı ayak ve el işlevselliği için korunması en önemli bölümlerden biridir diyebiliriz. Biz bu yazımızda ayak bileklerimize ve kendimizi bilek burkulması, bilek incinmesi, bilek şişmesi ve bilek kırılması gibi bilek sakatlıkları durumlarından korumak için alınması gereken tedbir ve tedavi yöntemlerine değineceğiz.

Ayak bileği eklemi, tibia alt ucu, fibula alt ucu ve talus arasında olan; makara gibi davranan ama çok daha fazla özellikleri bulunan bir eklemdir. Özgün anatomisi sayesinde vücut ağırlığının, yürürken 1,5, koşarken de 8 katına ulaşan ağırlığı taşıma
kapasitesindedir. Bu güçlü yapısına rağmen ayak bileği, spor yaralanmalarında en sık etkilenen eklemdir. Tibiotalar ekleme ek olarak tibia ve fibula distali arasında sindezmotik
bir eklem daha vardır. Talus, mediyalde mediyal malleolle, superiorda tibia plafonduyla, posteriorda posterior malleolle, lateralde ise lateral malleol ile eklemleşmektedir.

Tibia distal metafiz kısmında genişlemektedir, mediyalde distale uzanarak mediyal malleol oluşur. Mediyal malleolün posteriorunda tibialis posterior ve fleksor digitorum longus kas tendonlarına ait oluk bulunur (sulkus malleolaris). Tibianın distalde talusla eklem yapan
yüzeyi plafond olarak bilinmektedir ve eklem yüzeyi mediyal malleolle devam eder. Bu eklem yüzeyi ön-arka ve iç-dış planda konkavdır. Ön ve dış kenarlar karşı kenarlarına
göre daha uzundur. Tibia distal lateralinde fibula ile eklemleşen “incisura fibularis tibia” bulunur.

kardiyo-kosu

Tüm bu bilgilerin ışığında şunu unutmamanız gerekir ki, bileği bir kez sakatlamak ileride onu sakatlıklara daha hassas ve açık hale getirir. Bu nedenle herhangi bir bilek sorunu ile karşılaşmamak ve sorunun kronik hale gelmemesi için önleminizi alın.

TEDBİR: Kalf egzersizlerini düzgün şekilde yapmaya dikkat edin. Tekrarların temposunu düşürmek de yardımcı olabilir. Ayrıca kaslarınızı esnetin —yürümek ve antrenman yapmak onları aşırı gergin yapabilir, o yüzden esneklik ve esnetme söz konusu olduğunda kalflara diğer bölgelerden daha fazla özen gösterilmelidir.

[ls_content_block id=”13465″]

NE YAPTIN? Standing calf raise yaparken bilek ekleminin önünde ya da arkasında bir terslik fark ettin.

NE HİSSETTİN? Dış bilek kemiğinin alt ucunun arkasında hassasiyet. Ayrıca ayak içe ya da dışa dönerken acılı bir tıklama duygusu.

TEŞHİS: Bileğe uygulanan baskının sonucu.

AYAK BİLEĞİ ANTRENMAN HAREKTLERİ İLE TEDAVİ

1. Üç koniye dokunma (Bu örnek sağ ayak bileğinin sakatlandığını var sayar). Yere üç koni ya da diğer nesneler koyun –biri önünüze, biri sağa ve biri de arkaya. Sağ bileğiniz üzerinde denge kurarak eğilerek uzanın ve iki koniye değmeye çalışın.

2. Bulgarian split squat. Bir bench sehpasının önünde lunge mesafesinde durun. Sağlıklı bacağın dizini bükün ve o ayağı arkadaki bench sehpasına dayayın. Arkadaki diziniz neredeyse yere değecek kadar çömelin. Dizinizin önde düz durmasına dikkat edin.

3. Bantla içe ve dışa. Sakat ayak bileğine hafif bir bant (örneğin Thera-band) bağlayıp diğer ucunu da size direnç uygulayabilecek yeterli mesafedeki sağlam bir şeye bağlayın. Bileğinizi önce içe sonra dışa döndürün, sonra ayağınızı yukarı çevirin. 20 tekrar yapın, her konumda dört saniye durun.

Ağırlık Kaldırmayla İlişkili Bir Sakatlığın Teşhis ve Tedavisi
YAZI: MICHAEL CAMP

Reklam

BODYWORKS – (Bölüm 05)

0

BODYWORKS (BÖLÜM 05)

Büyük hamstring’ler (arka bacak) geliştirmek için en iyi strateji..

Bir hardgainer olarak, zayıf hamstring’lere (arka bacak) sahip olmak, muhtemelen istek listenizin en sonunda yer alıyordur. Bir yarışma sırasında, bir geriden bakış pozunda görülen dikey perde çizgileri ya da yandan verilmiş bir pozda ortaya çıkan yarım basketbol topları, birincilikle dördüncülük arasındaki farkı belirleyebilecek ayrıntılardır.

Ne var ki, kalabalık karşısında poz vermek gibi bir planı olmayanlar, çoğunlukla kollar, göğüs ve hatta quadriceps (ön bacaklar) üzerine odaklanırlar. Onlar için leg curl yapmak ikinci derecede önemlidir. Programa ayak uydurun. Arka bacaklarınız, birçok bölgenizden, sözgelimi biceps’lerinizden çok daha büyüktür.

Dolayısıyla, bu bölgeye kazanım sağlamak bacaklarınızı doldurur, quadriceps’leriniz ile bir güç dengesi sağlar ve böylelikle sakatlanmaları önler. Dahası, büyüklüklerinden dolayı, daha gösterişli bölgelere kıyasla daha kısa sürede yağsız kütle biriktirir.

Bodyworks hamstring antrenmanı, vücudun bu önemli bölümüne, kütlesel çekiciliğinizi arttırmaya yönelik dürtüyü sağlar.

(Bodyworks programının ilk 17 kuralının nerede olduğunu merak mı ediyorsunuz? Öyleyse, Muscle&Fitness’in önceki dört sayısına bakın.)

18- VÜCUDUNUZUN HER KAS GRUBUNU ÇALIŞTIRINbodyworks_1

Hamstring’ler (arka bacaklar), yarışmacı olmayan vücut geliştiricilerden hak ettikleri saygıyı görmüyorlarsa, bunun nedeni, genellikle bir “bacak çalışması” içine atılıyor olmalarıdır.

Bu, quadriceps’lerinizle (ön bacak) birlikte hamstring’lerinizi çalıştırmamalısınız anlamına gelmez.

Aksine, Bodyworks aynen bu şekilde bir eşleştirme öngörmektedir. Ne var ki, vücudunuzun her bir kısmının kendine ait bir özel çalışması olduğunu düşünmelisiniz.

Bu anlamsal olarak çelişkili görünse de, yaklaşımınız üzerinde büyük bir farklılık yaratabilir.

Sporcular genellikle, ağır bir squat ve leg press çalışmasının üzerine tembelce yaptıkları birkaç set leg curl ilave ederler.

Benzer biçimde, omuz çalışmasının sonunda, deltoid’lerini yıprattıktan sonra trapezler için biraz shrug yaparlar.

Bir kol çalışmasının sonuna ise bir, iki set wrist curl ilave ederek kendilerini soğuturlar.BODYWORKS Programı’nda olduğu gibi, hamstring’lerinize, trapezlerinize ve önkollarınıza kendi çalışmalarını yaptırın.

Onları, kendileriyle ilgili egzersizler boyunca, bütünün bir parçası olmaktan kurtarıp dikkat odağı haline getirirseniz, yoğunluk kesinlikle daha ileri seviyede olacaktır.

19- SİNERJİYİ KUCAKLAYIN

Bu madde 18. kuralla çelişiyor gibi görünse de aslında onu tamamlamaktadır. Vücudun her bir kas grubuna, kendine ait çalışmayı yaptırmalısınız. Ancak, vücudun çoğu bölümünün başka bölümlerle birlikte ele alındıklarında, az da olsa çalıştıklarını da gözden kaçırmayın. Örneğin, quadriceps’ler için squat veya leg press yaptığınız zaman da hamstring’lere bir miktar iş düşer; tıpkı deadlift’lerin sırta da biraz iş bindirdiği gibi.

Bir diğer örnek olarak da, gerek göğüs gerekse omuza yönelik yaptığınız press hareketlerinde, triceps’in yük altında kalmasını gösterebiliriz. Genel olarak ifade edecek olursak, vücudun iki ya da daha fazla kısmını birden çalıştıran çok eklemli birleşik kaldırma hareketleri (temel egzersizler), en iyi kütle kazandırıcılardır ve bu nedenle, bu çalışmada önemli roller üstlenmektedirler.

Her ne kadar, birleşik kaldırma hareketlerinde dikkatiniz öncelikli olarak hedeflediğiniz kasların üzerinde olsa da, ikincil kasların varlığından haberdar olun. Önümüzdeki aylarda tartışacağımız gibi, zaman zaman önceden tüketme ya da kilitleme, önleme gibi teknikler kullanarak ikincil kasların katılımını azaltmayı arzu edebilirsiniz. Ancak, ikincil kaslar buna rağmen gene de destek verecektir.

Buna sarılın, çünkü bu tür bir sinerji, büyümeyi ve topyekün güçlenmeyi hızlandırır.

EGZERSİZLER

ROMANIAN DEADLIFT

  • Romanian deadlift’te, barı stiff-leg deadlift’te olduğu gibi bacaklarınızın önünde değil, bacaklarınıza dayalı olarak indirir ve kaldırır, bu kaldırma hareketi boyunca da sırtınızdaki kavisi korursunuz. Hareket hamstring’ler ile kalça kasları üzerine yoğunlaşır. Buna karşın, stiff-leg deadlift, alt sırt (spinal erectors) üzerinde daha çok çalışır.
  • Bir barbell’i üstten kavramayla omuz genişliğinde tutun. Ayaklarınız omuz genişliğinde açık olacak şekilde ayakta durun; dizlerinizi hafifçe kırın.
  • Kalçanızdan öne doğru eğilin, barı aşağı doğru indirebildiğiniz kadar indirin. Bu sırada, kalçanızı arkaya doğru itin ve sırtınızdaki kavisi mümkün olduğu kadar koruyun. Bar, hareket boyunca bacaklarınızla temas halinde olmalıdır.
  • Kalçanızı öne getirerek yükselin ve barı başlangıç noktasına doğru geri getirin. Bunu yaparken de barı sürekli olarak bacaklarınızla temas halinde tutun.

Çeşitlendirme: Romanian Deadlift’i dumbbell’larla, ağırlıkları her tekrar boyunca bacaklarınızın yanlarında tutarak da yapabilirsiniz. Alternatif olarak, dumbbell’larla yapacağınız Romanian deadlift’leri bacaklarınızı tek tek kullanarak da yapabilirsiniz. Bunu yaparken bir ayağınız üzerinde denge kurabilirsiniz.

Eğer bu çok ters geliyorsa, çalışmayan bacağınızı arkanıza doğru kıvırıp ayağınızı bir bench üzerinde tutabilirsiniz.

LYING LEG CURLbodyworks_2

  • Bu hareket ağırlıklı olarak biceps femoris (dış hamstring’ler) üzerine odaklanır.
  • Bir lying leg curl makinesinin üzerine yüzükoyun yatın. Dizlerinizi makinenin kenarının dibine, ayak bileklerinizi ise pad’in altına yerleştirin.
  • Bacaklarınızı kıvırıp ayaklarınızı kalça kaslarınıza doğru yükseltirken kalçanızı aşağıda, makinenin üzerinde tutun.
  • Her tekrarın kasılma pozisyonunda duraklayarak hamstring’lerinizi bir saniye boyunca kasılı konumda tutun.

Çeşitlendirme: Tekrarın pozitif yarısını (ağırlığı kaldırma) iki bacağınızla birden, negatif yarısını ise (ağırlığı indirme) sadece bir bacağınızla yapın. İndirirken direnç göstererek, kaldırma hızınızın yarısıyla aşağı indirin.

Negatif hareket boyunca daha güçlü olacağınızdan, bu yöntem, tekrarlarınızın her iki yarısından da maksimum kazanım sağlamak için mükemmeldir.

Bacaklarınızı her tekrarda değiştirin veya bir setin tüm negatif tekrarlarını bir bacakla, bir sonraki setin negatif tekrarlarını ise diğer bacakla yapın. Final setinde ise her iki bacağınızı birden kullanın.

SEATED LEG CURL

  • Bu egzersiz semitendinosus ve semimembranosus (iç hamstring’ler) üzerine daha fazla odaklanır.
  • Bir seated leg curl makinesinin içine, dizleriniz oturağın kenarını az geçecek ve ayak bilekleriniz pad’in üzerinde olacak şekilde oturun.
  • Bacaklarınızı kıvırarak ayaklarınızı makinenin oturağının alt kısmına olabildiğince yaklaştırın. Her tekrarda duraklayıp hamstringlerinizi kasılmış pozisyondayken bir saniye boyunca sıkın.

Çeşitlendirme: En az her üç çalışmada bir, bir unilateral (tek taraflı) leg curl yaparak güç/irilik dengesizliklerinden korunun. Seated leg curl’leri tek yanlı yapabilirsiniz. Eğer çalıştığınız salonda uygun makine mevcut ise standing one-leg curl’lerin yerine, üç çalışmada bir, setin 10-12 tekrarını birden tek bacağınız arkada olacak biçimde yapıp, daha sonra yön değiştirebilirsiniz.

Gelecek ay, BODYWORKS programının altıncı bölümünde, kas kütlenizi arttırmak için yeniden buluşalım: Kalflar.

Reklam