Fit HubSağlıkAntrenman Kaynaklı Sakatlanmaları Tedavi Ettiği Düşünülen Yöntem: Akupunktur

Antrenman Kaynaklı Sakatlanmaları Tedavi Ettiği Düşünülen Yöntem: Akupunktur

Akupunkturun ne denli etkili olduğu üzerine pek çok farklı görüş mevcut ancak, çoğunluk az da olsa bir etkinin oluştuğunda hemfikir. Ağrı yaşıyorsanız bu yöntemi deneyebilirsiniz. Ayrıca oldukça eski bir teknik olan akupunktur, antrenman kaynaklı sakatlanmaları iyileştirmede de yardımcı olabilir.

Gelin, akupunktur ile ilgili detaylara birlikte bakalım.

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, ince iğnelerin cilde batırılması kas toparlanmasına yardımcı olabiliyor, bu sebeple de oldukça revaçta. Vücudun belirli noktalarına ince iğnelerin batırılması tekniğine dayanan Çin tedavi yöntemi akupunktur, kas ve iskelet rahatsızlıkları, kısırlık, solunum problemleri, migren, nörolojik rahatsızlıklar, alerji, cilt bozuklukları, soğuk algınlığı ve gribin tedavisi için kullanılıyor. Bilim insanları hala akupunkturun nasıl işe yaradığını çözmeye çalışıyor ancak spor kaynaklı rahatsızlıklar söz konusu olduğu zaman araştırmalar, bu tedavi yönteminin vücuttaki enflamatuvar kimyasalları azaltıp rahatsızlık yaşanan bölgeye kan akışının artmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor.

 – Akupunkturun Kökeni

Annandale’de bulunan Tamamlayıcı Sağlık Politikaları Birliği direktörü ve lisanslı akupunktur uzmanı olan Bill Reddy, “Akupunktur, Çin’de 3.500 ila 5.000 yıl önce ortaya çıktı ve Çinli işçilerin Kıtalararası Demir Yolları’nda çalışmalarıyla birlikte Amerika’da da 1860’lı yıllarda kullanılmaya başlandı” diye açıklamada bulunuyor. Araştırılıp resmi şekilde kullanılması ise 1980’i buldu.

Kökenleri çok eskiye dayanan akupunkturun, kas yırtılması, burkulma, tendon iltihabı, kırıklar, siyatik hastalığı, baş ağrısı, dirsek ağrısı, diz ağrısı, sinir başı sendromu ve bulantı gibi rahatsızlıkları tedavi ettiği düşünülüyor.

 – Ne Beklemeli?

Tıbbi geçmişinizin incelenmesi sonrasında akupunktur uzmanı, bloke olan chi, yani enerji akışına erişmek için “noktalar” belirlemek adına vücudunuzu değerlendirir. Noktalar belirlendikten sonra akupunktur uzmanı hızla cildinize iğneler batırır. İğnelerin kimi daha yüzeysel veya daha derin batırılabilir, bazı iğneler ise ileri ve geri hareket ettirilebilir. İğneler batırıldığında bir miktar basınç hissedebilirsiniz ancak çoğu kişi acı hissetmez.

Seans bittikten sonra iğnelerin batırıldığı yerlerde hissizlik, hafif kaşıntı, karıncalanma ya da ağrı hissedilebilir. Bu durum, chi noktalarının bulunduğunu gösterir. İlk değerlendirme ve birinci seans 45 dakika ila iki saat kadar sürebilirken sonrasındaki devam saatlerinin süresi on beş dakika ile bir saat arasında değişir.

 – Etkisi ve Süresi

Akupunktur, kan akışını arttırarak kasların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir. Aynı zamanda tendon ve bağ dokuların toparlanması için gereken süreyi hızlandırıp ağrıyı azaltabilir, ayrıca kasların hareket aralığı ve işlevselliğini arttırabilir.

Akut bir sakatlık, hastanın yıllardır yaşadığı kronik bir probleme göre daha az sayıda seans gerektirir. Hafif bir sakatlanma söz konusu olduğunda normal bir tedavi planı bir iki seans sonrasında üç dört hafta boyunca haftada iki defa uygulanıp takip eden ay süresince haftada bir defa şeklinde devam edebilir.

 – Bilimsel Veriler

Reddy, “2012 yılında 17 binden fazla kişiyi kapsayan bir meta analiz, akupunkturun farklı ağrı türlerini tedavi etmede etkili olduğu, özellikle sırt, boyun ve omuz ağrılarında, kronik baş ağrısı ve eklem iltihabı tedavisinde güçlü kanıtların bulunduğunu gösterdi” açıklamasını yaptı.

Buna rağmen, University College London farmakoloji profesörü David Colquhoun ise şöyle bir bilgi veriyor: “Akupunktur diğer alternatif tıp yöntemleri arasında en çok araştırılmış olandır. 3.000’in üzerinde test yapıldıktan sonra bile neredeyse her rapor ‘Daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir’ cümlesiyle biter. Kanıtlar bütünü sıfır ya da klinik öneme sahip olamayacak düşük miktarda fark göstermektedir. Araştırmalar dahilinde gözlemlenen değişim gerçek olsa da, hastaya fark edilir seviyede fayda sağlamaya yetemeyecek kadar azdır.”

Kaynak: M&F Dergi Ocak 2017 Sayısı

BİZİ INSTAGRAM'DA TAKİP EDİN!