Fit Hub Blog Sayfa 91

Yağ Yakımı Hakkında Doğru Bilinen 4 Yanlış

0

Yazar: Tuğba Atalay

Günümüzde her yaş grubunda büyük bir kaygı konusu haline dönüşen yağ oranı hedefleri çoğu insanı sağlıksız bir diyet listesi oluşturmaya veya yanlış antrenmanlara itiyor.

Yağ yakmak ile ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar ise durumu çok daha zor bir hale getiriyor. Bu beslenme ve antrenman hatalarının birçoğu belki de sizi çok şaşırtacak nitelikte olabilir… Hadi bunları hemen incelemeye başlayalım!

1. Yağ Tüketmemek

en-iyi-balik-yagi-hapi

Evet, yanlış okumadınız! Birçok insan yağ oranını düşürmeye önce tükettiği yağ miktarını sıfıra indirmeye çalışarak başlar oysa vücudunuzun yağ yakmak için bile yağa ihtiyacı var. Vücudumuzun ihtiyacı olan kalorinin yaklaşık %25’i kadar sağlıklı yağ tüketmeliyiz.

Sağlıklı yaşam hedefi olan herkes; yaş, kilo, metabolizma hızı ve fiziksel ihtiyaçlar doğrultusunda gereksinim duyduğu kalori miktarının değişebileceğini bilmelidir. Dolayısıyla alınması gereken yağ miktarı da kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.

Sağlıklı beslenme programlarında mutlaka yer alan ceviz, zeytinyağı, avokado, yer fıstığı ve balık önemli yağ kaynaklarıdır. Bu besinler vücutta depolanan yağların enerji olarak kullanılabilmesini sağlar ve metabolizma dengesini koruyarak yağ yakımına katkıda bulunur.

2. Yoğun Kardiyo Antrenmanları Yapmak

yag-yakmak

Her gün saatlerce koşu bandında ter dökmenin size yağ yaktırmayacağını hatta bazı sağlık sorunlarına yol açabileceğini biliyor muydunuz?

Uzun süre kardiyo yaptığınızda vücudunuz sadece yağ değil kas ve su da kaybeder. Kas kaybı vücudunuz da istenmeyen bir görüntü yaratabileceği gibi bölgesel ağrılara da neden olabilir.

Bünyeniz ağırlık çalışmadan uygulanan tek tip kardiyo antrenmanlarına alıştıktan bir süre sonra yağ yakımını durdurur. Devamlı yapılan kardiyo antrenmanları yerine değişik egzersizlerin kombine edilmesi daha iyi bir seçenektir. Örneğin; HIIT (High Intensity Interval Training) antrenmanları yağ yakımı için uygulanabilecek en etkili kardiyovasküler egzersizlerdendir.

Western Ontario Üniversitesi, Kinesiyoloji bölümünün yağ yakma ve kardiyo antrenmanları alanında yaptığı araştırmada 2 grup belirlendi. Bu 2 grup için 6 hafta boyunca, haftada 3 gün olmak üzere kardiyo antrenmanı programı oluşturuldu.

İlk grup 30 saniye durmaksızın koşup 4 dakika mola verirken diğer grup 60 dakika mola vermeden koştu. İlk gruptakilerin yağ oranında yaklaşık 12,4 oranında azalma görüldü. 60 dakika koşan grupta ise çok daha az başarı elde edildi. Yani molasız antrenman yapan grup daha az yağ yakarken, sürekli mola yapan grup daha fazla yağ yaktı.

3. Sürekli Diyet Yapmak

yag-yak

Sağlıklı zayıflama yöntemleri uygulamak istiyorsanız aç kalarak yaşamaya son vermeniz gerekir. Sürekli diyet yapmak metabolizmanın yavaşlamasına ve kendini korumaya almasına neden olur. Ayrıca iç organların işleyişinde, kalp ritminde, kas-iskelet sisteminde hatta ruh sağlığında bozulmalara sebep olabilmektedir. Devamlı uygulanan düşük kalorili diyet programı yağsız vücut kütlesinde yaklaşık %25 oranında azalmaya sebep olabilir, bu da kas ve kemik dokusunda kayıplara neden olur. Yani vücudunuzda gözlemleyip mutlu olduğunuz incelmenin kaynağı kas kaybı olabilir. Vücudunuz bir süre sonra kendini bu diyetin etkilerine karşı korumaya alır. Gördüğünüz bu incelmenin etkisi ile devam ettiğiniz düşük kalorili diyetler akıllıca planlanmazsa bedeniniz yağ yakımını durdurur. En kötüsü de sürekli diyet yapıp bırakıldığında vücut boşalttığı yağ depolarını aldığınız kalorilerle hızlıca geri doldurma eğilimi gösterir.

4. Tartılara Bakakalmak

yag-yakma-metot

Yağ yakımı sürecinde birçok kişi tartıdaki sonuca odaklanır ve hiçbir şey yolunda gitmiyor diye düşünerek hayal kırıklığı yaşamaya başlar.

Yağ yakmaya başlamak için, öncelikle kilo verme ile yağ yakmanın aynı şey olmadığını anlamak gerekiyor. Hızlı kilo verme hedefiyle sıkı bir diyet yapmış ve 5 kilo vermiş birinin; daha zayıf görünmeyip, bölgesel yağlarında hiçbir değişim yaşamaması ve yağlarını korumaya devam etmesi de aynı nedene bağlıdır. Tartıda az kilo görmeye çalışarak kas ve su kaybına zemin hazırlayabilirsiniz.

Oysa odaklanmanız gereken hedef tartıda gördüğünüz sayılar değil vücudunuzun ölçülerindeki değişimler olmalıdır. Tartıda her gün farklı kiloda çıkabilirsiniz, bu değişimde gün içerisinde tükettiğiniz besinlerin, içeceklerin veya sindirim sisteminizin etkisi olabilir. Ama vücudunuzdaki sıkılaşma ve giydiğiniz kıyafetlerde oluşan boşluklar size asla yalan söylemez. Sürekli tartı takibi yerine dönemsel beden ölçüsü takibi sizi zafere daha hızlı götürebilir.

tugba-atalay

Reklam

Instagram Fenomeni Pizza Yiyerek Mükemmel Kalçaların Sahibi Oldu

0

Her diyet dönemi geldiğinde bayıldığınız pizza ve burgerlere veda edeceğiniz için ağlıyorsunuz değil mi?.. Belki de seksi kalçalar için pizzalardan vazgeçmeniz gerekmiyordur. 23 yaşındaki instagram fenomeni Bru Luccas, “benim hayatım” dediği spor ile muazzam kalçaların sahibi oldu. Ama bu kalçaların o kadar kolay kazanılmadığını şimdiden söyleyelim.

View this post on Instagram

Pinche bruna!!!!

A post shared by Bru (@bruluccas) on

Hep diyoruz beslenme %70 öncelikli diye… Yine de istisnalar yok değil. İnstagram’da birkaç hafta içerisinde takipçi sayısını 3000’den 100.000lere çıkaran Bru Luccas, seksi kalçalarını tamamen spora borçlu olduğunu söylüyor. Düzenli fitness çalışmaları, jiu jitsu, yüzme ve dans ile haftanın her günü kalçalarına giden yolda ağır ağır çalışan Luccas 15 yaşında jiu jitsu ile spora başladığını söylüyor. Çay bardağı gibi vücudunu ve güçlü bacaklarını aynı dönemde annesinin fitness modelini uygulayarak geliştirmeye başladığını söylüyor.

Spor Benim Hayatım

Luccas, şu an 23 yaşında, bundan 3 yıl önce ülkesi Brezilya’dan Kaliforniya’ya taşınmış. Burada spor yapmak için vakit bulamıyorum diyenleri özellikle çağırıyoruz; kendisi o dönemde, 2 işte aynı anda çalışmasına rağmen işten önce sabah 5 gibi çok erken bir saatte ve işten sonra gece 11 gibi çok geç bir saatte spor yapmaktan kendini asla alıkoymamış.

Kaliforniya’daki 3 yıl boyunca Mc Donald’s’da çalışmış, Wahoo’s Fish Tacos’da kasiyerlik yapmış ve On The Border’da komi olarak çalışmış. Tüm bu süre içerisinde antrenman programı konusunda büyük bir titizlikle çalışan Bru Luccas, spor için benim hayatım diyor.

Sporu seksi bir fizik oluşturmak için değil sevdiği ve yaşam biçimi olduğu için yapan Luccas, özellikle kalça bölgesi ve karın kasları ile tüm bakışları üzerine toplayan bir fiziğe sahip.

1 Yılda Yarım Milyon Takipçi ve Sponsorluklar

Kaliforniya’daki son yılı içerisinde instagramda yayınladığı fotoğraflarından sonra bir anda tüm sosyal medyanın dikkatini çeken Bru, özellikle fitness tutkunlarını, genç kadınları bir anda kendisini takip etmeye başlarken bulmuş. 1 yıl içerisinde 600.000’e yaklaşan takipçi sayısı sonucu Fashion Nova gibi giyim markaları ve supplement markaları kendisi ile iletişime geçmeye başlamış. Geçtiğimiz yaz ise kız kardeşleri ile bir bikini markası oluşturan Luccas diğer yaptığı işleri bırakmış.

Genç kadın instagram’da iddialı vücudunu, antrenmanlarını ve yediklerini paylaşmaktan hiç çekinmiyor. Aktif bir sosyal medya kullanıcısı olan Bru, takipçilerine ayrıca tüm vücudunu azimle ve aksatmadan yaptığı spora borçlu olduğunu söylüyor.

Bru Luccas’ın Kalça Sırrı

Jiu Jitsuda yeşil kuşak sahibi olan Luccas, her gün antrenman yapıyor. Üst ve alt gövde çalışmalarını her gün değiştiriyor, ağırlık çalışıyor ancak antrenman öncesi her seferinde mutlaka 30 dakikalık merdiven tırmanıyor.

View this post on Instagram

Another one.. 4×8 | 3×6 more weight

A post shared by Bru (@bruluccas) on

Alt vücut çalışması yaptığı günlerde kalçalarının mimarı sıkı bir squat programı uyguluyor. 4 temel hareketten oluşan bu programı omzuna bir barbell alarak yapıyor. Squat uygularken her kalkışını mümkün olduğunca yavaş yaptığını ve kalçalarını ayaktayken iyice sıktığını söylüyor. Bru’nun sırrı tam olarak bu!

Bru’nun Kalça Hareketleri:

  • Narrow squat, 3 set, 15 tekrar
  • Wide squat, 3 set, 15 tekrar
  • Sumo Squat, 3 set, 15 tekrar
  • Narrow Squat Pulses, 3 set 15 tekrar

Ağırlık ve kalça egzersizleri yaklaşık 40 dakikasını alıyor, ardından 30 dakika yüzüyor. Ayrıca bu antrenmanlarının yanında haftada 2 gün dans ediyor, 2 gün jiu jitsu yapıyor.

Tüm Bu Antrenmanlardan Sonra Sınırsız Pizza!

İşte yukarıdaki çalışmalar Brezilya’lı kadının pizzalar ile ilişkisini kesmemesinin sırrı. İnstagram fitness modeli genç kadın, yemeğine çok fazla özen göstermediğinin altını çiziyor ve hatta herkesinkinden çok bir farkı olmadığını önemle belirtiyor. Ona göre yemek yemek siz nasıl istiyorsanız öyle olmalı. Ancak mükemmel bir vücut için yemektense sporun gücüne inanıyor. Çoğu kişinin aksi bir düşünce olsa da bu Luccas için geçerli olmuş bir metot. Ancak Luccas da genleri konusunda şanslı olduğunu kabul ediyor. Yine de herkesi spor yapmaya davet ediyor.

Reklam

Bel Sağlığınız İçin Yapmanız Gereken Sırt Egzersizleri

1

Egzersiz yapmak, normal sırt fonksiyonuna sahip olmanın ve sırtınızı güçlü tutmanın önemli bir parçasıdır. Bu yüzden egzersiz yapmak sırt sağlığı için çok önemlidir.(1) Ayrıca düzenli fitness yapan biriyseniz duruşunuzu korumanıza da yardımcı olur.

Egzersizler genel olarak üç temel gruba ayrılabilir:

  • Güçlendirme: Kas yorgun hale gelene kadar tekrarlanan kas kasılmaları.
  • Germe veya Esneklik: kasın yavaş ve sürekli uzanımı.
  • Aerobik: Büyük kas gruplarını kullanarak sabit egzersiz.

Sırt Sağlığı İçin Sırt Egzersizlerinin Önemi

saglikli-sirt

Doğru egzersiz için bazı genel kurallar bulunmaktadır. Tüm bu kurallar sırt antrenmanı için de geçerlidir. Öncelikle sakatlık ve yaralanmaları önlemek için tüm egzersizler yavaş ve kontrollü bir şekilde yapılmalıdır.(1) Güçlendirme ve esnetme egzersizleri yaparken, doğal bir biçimde nefes almayı unutmayın ve nefesinizi tutmayın; egzersiz anında nefes verin ve gevşeme ile dinlenme sırasında nefes alın. Tüm bu güç kazanımı, esnetme ve aerobik egzersizler genel fitness seviyenizi geliştirecektir. Yapılan çeşitli araştırmalar, fiziksel olarak egzersiz yapmaya uygun kişilerin sırt ağrısı ve sırt sakatlıklarına karşı daha dirençli olduklarını ve fiziksel olarak egzersiz yapmaya daha az uygun olan kişilerle karşılaştırıldığında herhangi bir sakatlıklık sonrası daha hızlı iyileştiklerini göstermektedir.

Sırt Kaslarını Güçlendiren Hareketler

Bel ağrılarını önlemek ve daha sağlıklı bir sırta mı sahip olmak istiyorsunuz? Sırtınızı ve diğer destek kaslarınıza esneklik kazandırmak ve güçlendirmek için temel sırt egzersizleri yapmayı deneyin. Her egzersizi birkaç kez tekrarlayın, daha sonra egzersiz kolaylaştıkça tekrar sayısını veya süresini artırın.(2) Eğer sırtınızı zorladığınızı düşünüyorsanız veya osteoporoz gibi başka bir sağlık probleminiz varsa, egzersiz yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışın.

Sağlıklı bel ve sırt bölgesine sahip olmak oldukça önemlidir. Birçok insan çeşitli bel ağrılarından ve sorunlarından muzdariptir. Bu yüzden fizyoterapistleri ve doktorları sıkça ziyaret etmeleri gerekir. Bazı kişiler ise yoga ya da pilates gibi çeşitli sporlara yönelerek bu sorunların üstesinden gelmeye çalışır.(3) Her ne kadar tüm bunlar gerekli olsa da sırt kasları güçlendirmek ve esneklik kazandırmak için evde uygulayabileceğiniz temel egzersizlerin olması da fazlasıyla önemlidir. Bu yüzden sizler için herhangi bir ekipman olmadan evde kolayca yapabileceğiniz temel sırt esnetme ve kuvvetlendirme egzersizlerini bir araya getirdik. Bel ağrısı probleminiz varsa ya da sadece sırtınızı daha sağlıklı olmasını istiyorsanız bu sırt hareketleri size yardımcı olabilir:

Supine Knee Twist

supine-twist-egzersizi

Bridge

bridge-egzersizi

Plank

plank-egzersizi

Child’s Pose

childs-pose-egzersizi

Bird Dog

bird-dog-egzersizi

Cat Cow

cat-cow-egzersizi

Egzersiz Sırasında Sırt Ağrısı Hissedince Ne Yapılmalı?

Sırt kası hareketleri esnasında oluşan herhangi bir acı ya da ağrıyı göz ardı etmeyin. Ağrı sizi rahatsız edecek derecede şiddetliyse egzersiz yapmayı o anda bırakın. Eğer acı ya da ağrı hissi sürerken hareketleri uygulamaya devam ederseniz, eklemlerinizde gereksiz strese ve hasara neden olabilirsiniz. Fakat sürekli ağrı ya da acı oluşacakmış gibi hissetmeniz de hareketsiz kalmanıza neden olabilir.(1) Bu yüzden vücudunuzu okumayı bilin ve aktiviteyi ne zaman bırakmanız gerektiğini öğrenin. Ayrıca bir doktorun ya da fizyoterapistin de bu konuda fikrini almayı unutmayın.

Reklam

Sağlığını Önemseyenlerin Kullanması Gereken En İyi 5 Folik Asit Takviyesi

3

Eğer hamileyseniz adını mutlaka duymuş olabileceğiniz bir vitamin var: folik asit ya da diğer adı ile b9 vitamini. Folik asit hapı anne adaylarına sıklıkla tavsiye edilmektedir. Hatta hamilelik ile ilgili içeriklerimizde sizinle biz de paylaşmıştık. Ancak kaçırmış olabilirsiniz diye folik asit vitaminini tek başına sizin için incelemek istedik. Folik asit nedir, nelere yarar birlikte bakalım.

Folik Asit Nedir?

İsmi bir vitamini çağrıştırmasa da b9 vitamini olan folik asit, normal kan oluşumuna, bağışıklık sisteminin normal bir şekilde işlemesine, hücre bölünmesine ve DNA sentezine, yorgunluk ve bitkinlik hislerinin azaltılmasına yardımcı olur.

B vitamini ailesi üyesi olan folik asit, anne adaylarında folat düzeylerini arttırır. Folat, oldukça önemlidir. Bunun sebebi ise düşük folat düzeylerinin fetüsün (bebeğin) gelişiminde nöral kusurlara yol açabilme riski yaratmasıdır. Bu sebeple folik asit gebelik sürecinde ve anne olmak isteyen kadınlara önerilen bir besindir.

Folik asit eksikliği ve hamilelikte folik asit kullanımı ile ilgili daha detaylı bilgileri aşağıda sizler ile paylaşmadan hemen önce piyasada bulabileceğiniz en iyi 5 folik asit ürününü sizlerle buluşturmak istedik:

1. Solgar Folic Acid (Folacin) 400 Mcg 100 Tablet

en-iyi-folik-asit-ilac-fiyatlari

Solgar Folic Acid (Folacin) 400 Mcg 100 Tablet, her servisinde 400 mcg folik asit (b9 vitamini) içerir. Cam şişe içerisinde vegan ve vejetaryen kullanımına uygun, helal ve kosher sertifikalarına sahip bir üründür. Servis başı ürün fiyatı 0,45 TL’dir.

2. Nature’s Supreme Folik Acid 400 Mcg 180 Kapsül

en-iyi-folik-asit-ilac-fiyatlari

Nature’s Supreme Folik Acid 400 Mcg 180 Kapsül, her servisinde 400 mcg folik asit (b9 vitamini) içerir. Patentli Quali®-B ham madde kalitesine sahiptir. Vejetaryen kullanımına uygun kapsüller içerir. Helal sertifikalıdır. Servis başı ürün fiyatı 0,27 TL’dir.

3. Nature’s Bounty Folic Acid 400 Mcg 100 Tablet

en-iyi-folik-asit-ilac-fiyatlari

Nature’s Bounty Folic Acid 400 Mcg 100 Tablet, her kapsülünde 400 mcg folik asit (b9 vitamini) içerir. Vejetaryen kullanımı için uygun olan ürünün her tableti 0,34 TL’ye denk gelmektedir.

4. New Life Folifor 30 Tablet

en-iyi-folik-asit-ilac-fiyatlari

New Life Folifor 30 Tablet, her kapsülünde 400 mcg folik asit ve 10 mcg d3 vitamini bulundurmaktadır. Patentli Quatrefolic (4.nesil folat) ham maddeye sahip ürünün servis başı fiyatı 1,47 TL’dir.

5. Dermoskin Medobiocomplex-W 60 Kapsül

en-iyi-folik-asit-ilac-fiyatlari

Dermoskin Medobiocomplex-W 60 Kapsül, içerisinde 2500 mcg folik asit bulundurur. Bunun yanısıra farklı b vitaminleri, mineraller ve saç için besleyici proteinler bulundurmaktadır. Ürünün servis başı fiyatı 1,48 TL’dir.

Folik Asit Eksikliğini Nasıl Fark Edebilirsiniz?

Özellikle hamile kalmak için çabalıyorsanız, bir yandan bebeğinizin sağlıklı gelişimi için de yatırım yapmanız gerekir. Doktorunuza danışarak kullanmanızı tavsiye ettiğimiz folik asit gibi supplementler, gebelikte ve doğum sonrası bebek gelişiminde oldukça önem taşır.

Folik asit eksikliği çoğu b vitamini eksikliğine benzer etkiler ile karşımıza çıkar. Kansızlık, aşırı yorgunluk, baş dönmesi, uykulu hissetme, nefes darlığı gibi belirtiler folik asit eksikliğini işaret edebilir. Ancak bu belirtiler başka hastalıklar ya da eksiklikler ile benzeşebildiği için doktorunuza danışarak tahlil yaptırıp folik asit eksikliği yaşayıp yaşamadığınıza emin olabilirsiniz.

Hamilelikte Folik Asit Kullanımı Neden Gerekir?

en-iyi-folik-asit-ilac-fiyatlari

Çoğu doğum uzmanı hamile kalmak isteyen kadınların folat seviyelerini yüksek tutmak için folik asit kullanmalarını önermektedir.

Bebeğin omurga ve beyin gelişimi, kalp-damar gelişimi ve bağışıklık sisteminde folik asit yardımcı görev alır. Hamileliğin ilk dönemlerinde bebeğin spinal gelişimi ve beyin gelişimi hızla oluştuğundan dolayı folik asit kullanımı bu haftalarda daha da değerlidir. Beyin ve sinir sistemi üzerinde oluşabilecek kusurların önüne geçmek için folik asit takviyelerini tercih edebilirsiniz.

Takviyeler dışında folik asit beslenme yolu ile de alınabilmektedir. Mercimek, yeşil sebzeler, turunçgiller, kuşkonmaz, avokado, brokoli, kuru fasulye bol miktarda folik asit içermektedir.

Kışın bağışıklığınızı güçlendirecek mucize takviyeleri öğrenmek için tıklayın!

Reklam

Spora Başlamak İçin Gereken 4 Motivasyon Kaynağı

0

Spor motivasyon ile birleştiğinde çok daha hızlı ve verimli sonuçlar ortaya çıkıyor. Unutmamanız gereken şey, motivasyonunuzu olabildiğince sürekli ve kalıcı hale getirecek yöntemler bulmaktır. Çünkü eğer kısa vadede sizi motive eden yöntemlerle spor serüveninize başlarsanız, antrenmanları erteleyip en sonunda sporu tamamen bırakmanız da aynı şekilde gerçekleşecektir.

Hiç “spor yapmak istiyorum” deyip, antrenman programı belirleyip hatta ücretini dahi ödeyip sporu bıraktınız mı? Ya da iş sonrası evde spor yapmak için çeşitli ekipmanlar alıp bir köşeye fırlatıp attınız mı? Ya da daha eforlu bir metot olan gym arkadaşı edinip birlikte spor yapmak adına aldığınız kararı topluca görmezden geldiniz mi? Eğer cevabınız bunlardan en az birine evet ise, yalnız değilsiniz.

Birçok insan egzersiz programlarına başlar, ancak sıkıldıklarında bırakabilirler, çünkü gerçekte bu aktiviteden hiç zevk almazlar ya da sonuç çok yavaş kendini gösterdiğinden pes ederler.

İşte bu durumu yaşayan ama hedefleri aslında spor sevgisi kazanmak veya spor hedefleriyle sonuca varmak isteyen kişilere yönelik hazırladığımız 4 maddelik kolay motivasyon listesi! Spor yapmaya başlamak isteyenler için hazırladığımız, yakanızı egzersiz yapmadan bırakmayacak bu ipuçlarını daima kullanacağınıza eminiz!

1. Öncelikle Net ve Gerçekçi Bir Hedef Belirleyin!

motivasyon

Basit hedeflerle başlayın ve daha uzun vadeli hedeflere ilerleyin. Hedeflerinizi gerçekçi ve ulaşılabilir hale getirmeyi unutmayın. Hedefleriniz çok iddialıysa, hayal kırıklığına uğrama ve pes etme olasılığınız yükselir.

Örneğin, bir süredir egzersiz yapmıyorsanız, kısa vadeli bir hedef olarak spor salonuna başlamak yerine haftada beş gün, günde 10 dakika yürümek iyi bir spor başlangıç programı olabilir. Daha sonraki hedef haftada beş gün 30 dakika yürümek olabilir. Uzun vadeli bir diğer hedef ise 5 km’lik bir yürüyüşü tamamlamak olabilir.

Sağlıklı yetişkinlerin çoğu için, “Health and Human Services” haftada en az 150 dakika orta derecede aerobik aktivite ya da 75 dakikalık tempolu aerobik aktivite ya da kardiyo kombinasyonunu önerir. Tüm ana kas gruplarının kuvvet antrenmanı egzersizlerini haftada en az iki kez fitness rutininize dahil etmeyi hedefleyin!

2. Sporu Eğlenceli Hale Getirin!

spor-basla

Spor ve motivasyon eş güdümlü olduğunda egzersizlerinizden aldığınız keyif de artıyor. Hoşunuza giden sporları veya aktiviteleri bulun, ardından ilginç hale getirmek için rutini değiştirin. Egzersizlerinizden hoşlanmıyorsanız, farklı bir şey deneyin. Voleybol ya da basketbol takımlarına katılın. Bir dans salonuna üye olun ve dans dersi alın. Bir sağlık kulübü veya dövüş sanatları merkezine göz atın. Gizli atletik yeteneklerinizi keşfedin. Tabi ki bunların yanı sıra kendinize spor motivasyon müzikleri listesi oluşturmayı da ihmal etmeyin.

Unutmayın! Spor için motivasyon büyük önem taşır. Egzersizin sıkıcı olması gerekmez ve eğleniyorsanız bir fitness programına bağlı kalma olasılığınız yükselir.

3. Fiziksel Aktiviteyi Günlük Rutininizin Bir Parçası Haline Getirin!

motive-edici

Spor için zaman bulmak zorsa, mazeretlere yönelmeyin. Diğer önemli etkinliklerde olduğu gibi egzersizi de programlayın.

Ayrıca gün boyu fiziksel aktivitede kalmak da spor rutinini geliştiriyor. Asansör yerine merdivenleri kullanın. Çocukları oyun oynarken izlemek yerine kenarlarda yürüyün. İş yerinde mola sırasında yürüyüş yapın. Geceleri televizyon seyrederken sabit bisiklet ile egzersiz yapın veya kuvvet antrenmanı egzersizleri de yapabilirsiniz.

Araştırmalar, uzun süreler boyunca oturmanın tavsiye edilen haftalık aktivite miktarına ulaşsanız bile sağlığınızı olumsuz etkileyebileceğini bulmuştur. İş yerinde günde birkaç saat oturursanız, gün içinde telefon görüşmeleri yaparken düzenli esneme hareketleri yapınız.

4. Kendinizi Ödüllendirin!

baslama

Her antrenman sonrasında, egzersizin size verdiği iyi hislerin tadını çıkarmak için birkaç dakikanızı farkındalığa ayırın. Bu tür bir iç ödül, düzenli egzersiz için uzun vadeli planınıza sadık kalabilmenize yardımcı olur.

Dış ödüller de yardımcı olabilir. Daha uzun vadeli bir hedefinize ulaştığınızda, egzersiz yaparken zevk almak için yeni bir yürüyüş ayakkabısı veya kulaklık ile kendinizi ödüllendirebilirsiniz.

Reklam

En Popüler Yağ Yakıcı Karnitin Hakkında Her Şey

3

Amino asitler, proteinin yapı taşları olarak sağlığın her alanında oldukça önemlidir. Bu bileşikler cildimizi, tüylerimizi, kaslarımızı oluşturan ve vücudun çeşitli işlevlerini yerine getirirler. Sağlık söz konusu olduğunda, L karnitin (Carnitine) ve glisin gibi bazı amino asitler diğerlerinden ayrılır.

Karnitin sığır eti, balık ve tavuk gibi belirli yiyeceklerde sadece küçük miktarlarda bulunur. Bu nedenle çoğu insan uyguladıkları diyetlerde veya beslenme rutinlerinde yeterli miktarda L karnitin alamıyor olduğunu söyleyebiliriz. Neyse ki, hızlı ve konsantre bir karnitin dozu sağlamak için kapsül, sıvı veya enjekte edilebilir karnitin formları mevcuttur.

Bu süperstar takviyenin, atletik performansı artırmak ve yağ yakımını bir üst seviyeye çıkarmak için her şeyi yaptığı, araştırmalarda gösterilmiştir.

İşte bu yazımızda, bu önemli amino asit hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsedecek ve onun, sizler için neler yapabileceği ile ilgili bilgiler paylaşacağız.

Karnitin Nedir? 

Karnitin, yağ asitlerinin yakılıp enerji olarak kullanılması için mitokondriye taşıyarak enerji seviyelerine fayda sağlayan bir amino asittir. Bu nedenle, birçok kişi yağ yakımını hızlandırmak için kilo kaybı takviyesi olarak karnitin kullanır.

Karnitin iki biçimde bulunmaktadır: L-karnitin ve D-karnitin. L-karnitin, enerji metabolizmasında ve üretiminde rol oynayan aktif biçimidir. Vücutta üretilir, ancak bir takviye olarak da alınabilir veya birçok farklı proteinli gıdalarda bulunabilir. Supplement formunda bir kapsül, sıvı veya hatta enjekte edilebilir olarak mevcuttur.(1)

Vücutta, yetersiz alım, ishal ve diyaliz yoluyla yaşanan aşırı kayıp yaşandığında, karaciğer bozuklukları, belirli ilaçların kullanımı ve bazı genetik bozukluklardan dolayı karnitin eksikliği meydana gelebilir. Ek olarak karnitin, hayvansal ürünlerde genellikle bulunduğundan, veganlar ve vejeteryanlar yüksek bir eksiklik riski altındadır.

Karnitin Yararları

1.Dayanıklılığı Artırır

L-karnitin enerji üretiminde merkezi bir rol oynadığı için, birçok sporcu bunu dayanıklılığı ve atletik performansı artırmak için bir yol olarak kullanmaya başlamıştır. Hem insan hem de hayvan çalışmaları, bu amino asidin dayanıklılık seviyeleri üzerindeki yararlı etkilerini doğrulamıştır.

Türkiye Gücü ve Kondisyon Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, profesyonel futbolculara egzersizden önce 3-4 gram L-karnitin verilmesinin yorgunluğa erişme süresini uzattığı görülmüştür.

2.Kilo Kaybını Artırır

Birçok insan, istenmeyen kilolardan kurtulmak ve hızlı kilo vermek için L-karnitin takviyesine yönelmektedir. Diyet ve egzersiz ile kombine edildiğinde bazı çalışmalar L karnitinin, kilo kaybını arttırmanın etkili bir yolu olabileceğini bulmuştur.

İran’dan yapılan bir araştırma analizi, dokuz çalışmanın sonuçlarına baktı ve analiz sonucunda; karnitin takviyesi yapılan grupların kilolarında ve vücut kitle indekslerinde kontrol gruplarına kıyasla önemli ölçüde düşüş yaşandığı bulundu.

Zayıflamaya yardımcı karnitin ürününü incelemek için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.

3.Kas Hasarını Önler

Dayanıklılık ve kilo kaybının artırması gibi faydalarının yanı sıra bu amino asit, kas hasarını önlemek ve korumak isteyen sporcular için de yararlı bir katkı sağlar.

Asya Spor Tıbbı Dergisi’nde yayınlanan bir 2014 çalışmasında; 21 erkek sporcuya atletik bir denemeden iki hafta önce günlük L-karnitin veya plasebo verildiği belirtilmiştir. Bu çalışma sonucunda; kontrol grubu ile karşılaştırıldığında L-karnitin alanların, kas hasarını belirten belirli işaretlerin daha düşük seviyelerine sahip oldukları bulunmuştur.

4.Yağ Yakımını Artırır

Kilo kaybını artırmasının yanı sıra bu amino asit, yağ yakımını hızlandırmaya da yardımcı olur. Almanya’da yapılan bir çalışmada aşırı kilolu katılımcılar, hem L-karnitin ilavesi içeren hem de içermeyen düzenli bir diyet uygulamıştır. 10 gün sonra, L-karnitinin yağ yıkımını önemli ölçüde artırdığı bulundu.

Journal of Physiology dergisinde yayınlanan bir başka çalışmada; kaslardaki karnitin miktarının artırılmasının, fiziksel aktivite sırasında yağ yakımını ve enerji tüketimini artırarak, yağ kazanımının önlenmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir.

5.Beyin Fonksiyonlarını Geliştirir

L-karnitin, sadece vücudunuz için iyi değil, zihniniz için de oldukça iyi bir amino asittir. Aslında umut verici araştırmalar karnitinin, beyin fonksiyonlarını ve bilme yetisini olumlu yönde etkileyebileceğini bulmuştur.

İtalya’da Catania Üniversitesi tarafından yürütülen ve Amerikan Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışma, 100 yaşın üzerindeki yaşlı katılımcılarda günlük L-karnitin takviyesinin zihinsel ve fiziksel yorgunluk üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bu çalışma sonucunda, karnitinin sadece toplam yağ kütlesini azaltmaya ve kas kütlesini artırmaya değil, aynı zamanda yorgunluğu azaltmaya ve bilme yetisini artırmaya da yardımcı olduğu bulunmuştur.

6.Kan Şekerini Düzenler

Bazı umut verici araştırmalar, karnitin takviyesinin normal kan şekeri seviyelerini korumaya ve insülin direncine karşı savaşmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. İnsülin, şekerin kan dolaşımından, yakıt olarak kullanılabilecek hücrelere taşınması sorumluluğuna sahip olan olan hormondur. Çok fazla insülin, insülin direncine yol açabilir, hormonun etkinliğini azaltabilir ve yüksek kan şekeri seviyeleri ile sonuçlanabilir. Bu nedenle, vücuttaki insülin seviyeleri kontrol altında tutulmalıdır.(2)

Amerikan Beslenme Koleji Dergisi’nde yayınlanan ve Roma’da yapılan bir çalışma; diyabetik katılımcıların L-karnitin ile takviyelenmesinin, insülin duyarlılığını ve kan dolaşımından şeker alımını artırdığını göstermiştir. 2010 yılında Roma’daki Sapienza Üniversitesi Klinik Hekimliği Bölümü’nde yürütülen bir başka küçük çalışma; L-karnitinin, kalorice kısıtlanmış bir beslenme düzeni ile kombine edildiğinde insülin direncini azaltmaya, duyarlılığını ise artırmaya yardımcı olduğunu bulmuştur.

L Karnitin İçeren Besinler

Hayvansal ürünler, L-karnitinin en iyi doğal kaynaklarıdır ve otla beslenen sığırın eti gibi hayvansal gıdalar, porsiyon başına en yüksek miktarda l karnitin içeren besinler arasındadır. Ayrıca sebze ve tahıl gibi bazı kaynaklarda da küçük miktarlarda karnitin bulunabilir.

Karnitin Kullanımı

Karnitin, birçok besin kaynağında doğal olarak bulunabiliyor olsa da piyasada gıda takviyesi biçiminde de mevcuttur. Karnitin seviyenizi hızlı ve pratik şekilde artırabilmeniz için kapsül, enjekte edilebilir ve sıvı karnitin formlarda piyasada bulunmaktadır. Ağız yoluyla kullanılan L-karnitin formunu, etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için yemeklerle birlikte aldığınızdan emin olun.

Standart L-karnitin dozu günlük 500–2000 miligramdır. Mevcut en son araştırmalara dayanarak; günde en fazla iki gramlık bir doz, minimum yan etkilerle güvenli ve etkili bir şekilde kullanılabilir.

Bununla birlikte, belirtilen bu dozaj L-karnitin takviyesi tipine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin Asetil l karnitin, günde 2.500 miligrama kadar dozlarda kullanılabilirken, atletik performansı geliştirmek için kullanılan bir form olan l karnitin Tartarat için doz, 4,000 miligrama kadar uzanabilir.

Herhangi bir gıda takviyesini beslenme rutininize eklerken, kullanımına her zaman düşük dozlarda başlamayı unutmayın! Kullanım sırasında yan etkilere maruz kalmayıp takviyeyi tolere edebileceğinizden emin olduktan sonra, dozajı yavaş yavaş artırabilirsiniz.

Evde Bacak Kası Nasıl Yapılır?

Reklam

Laktoz Hassasiyeti Olan Sporcular Nasıl Beslenmelidir?

0

Laktoz İntoleransı Nedir?

Laktoz intoleransı, laktoz adı verilen bir tür doğal şekerin vücutta parçalanamaması durumudur. Laktoz yaygın olarak sütte ve yoğurt gibi süt ürünlerinde bulunur. Bir kişi, ince bağırsağı laktozu sindirmek ve parçalamak için yeterli miktarda laktaz enzimi üretmeyi bıraktığında laktoza karşı hassasiyet oluşur. Bu olduğunda, sindirilmemiş laktoz kalın bağırsağa hareket eder. Normalde kalın bağırsakta bulunan bakteriler de sindirilmemiş laktozla etkileşirler ve şişkinlik, gaz, ishal gibi semptomlara neden olurlar.(1) Bu durum ayrıca laktaz eksikliği olarak da adlandırılabilir.

Sporcularda Laktoz Hassasiyeti ve Beslenme

sut-urunleri

Sporcular süt tüketiminden, enerji için karbonhidrat, sıvı dengesi için elektrolit, kemikler için kalsiyum ve D vitamini gibi birçok fayda elde ederler. Bilim adamları az yağlı sütün, egzersiz sırasında kaybolan sıvıları yerine koymak için diğer sporcu içeceklerinden daha iyi olduğunu belirtmektedir. Ayrıca süt, kasları yeniden oluşturmak ve güçlendirmek için en iyi iki protein olan kazein ve whey içerir.(2) Lakin laktoz intoleransı olan bir sporcuysanız, sütün faydalarından yararlanamayabilirsiniz, çünkü vücudunuz pek çok süt ürününde bulunan şekeri (laktozu) sindirebilme yeteneğine sahip değildir. Laktoz hassasiyetinizin olması, laktozu emmek için gerekli olan bir enzim olan laktaza yeterli miktarda sahip olmadığınız anlamına gelir.

Bu nedenle sindirim sistemindeki bakteriler laktoza tepki gösterir, mide ağrısı ve şişkinlik gibi semptomları tetikler. Laktoz intoleransına rağmen, aşağıdaki ipuçlarını kullanarak süt ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz:

Laktoz içermeyen süt ürünleri kullanın: Laktoz içeren besinler listesinde en başlarda bulunan “normal” sütleri laktoz içermeyen süt ile değiştirerek tepki verme riskinizi azaltın. Laktozu azaltılmış ya da laktoz içermeyen sütler protein de dahil olmak üzere kalsiyum, potasyum, D vitamini gibi tüm besin maddelerine sahiptir.

Favori süt ürünlerinizin laktoz içeriğini ve etkisini araştırın: Laktoz reaksiyonu kişiden kişiye farklılık gösterir. Bir kişi az miktarda süt içtikten sonra ciddi semptomlara sahip olabilirken, başka bir kişi süt ile yiyecekleri eşleştirerek rahatça tüketebilir.(2)

sert-peynirler-laktoz

Doğal ve sert peynirler tüketin: Doğal ve sert peynirler laktoz içeriği açısından daha düşüktür ve kolayca parçalanabilir. Ayrıca salatalara ve çorbalara ekleyerek laktoz hassasiyetinizin etkisini minimuma indirgeyebilirsiniz.

Çikolatalı süt, laktoz hassasiyeti olan kişiler tarafından sade süte göre daha iyi tolere edilir: Avrupa Klinik Beslenme Dergisi’nde yer alan bir makalede, araştırmacılar kakaonun şunları yapabileceğini belirtmektedir:

  • Kakao laktaz aktivitesini uyarır.
  • Sindirim sisteminde gaz üreten bakteri sayısını azaltır.
  • Yavaş mide boşalması sağlar.

Süt alerjisiyle laktoz intoleransını karıştırmayın: Gerçek bir süt alerjisi, bağışıklık sistemini içerirken, laktoz intoleransı, sütü parçalamak için yeterli miktarda laktaz enzimine sahip olmadığınız anlamına gelir. Süt alerjisi belirtileri arasında hırıltılı solunum, kusma, burun akıntısı, kaşıntılı döküntü, mide krampları, ishal ve gözlerde sulanma bulunur. Laktoz intoleransı ile laktozu parçalayamama, mide rahatsızlığına yol açar.(2) Bu iki sorun genellikle karıştırılır. Bu yüzden kendinizde süt alerjisi veya laktoz intoleransı olabileceğini düşündüğünüzde doktorunuza veya diyetisyeninize danışmalısınız ve laktoz intoleransı testi yaptırmalısınız.

Laktoz İntoleransına Sahip Sporcular Ne Yapmalı?

laktoz-hassasiyeti-sporcu

Laktoz hemen hemen tüm memelilerin sütünde bulunur. Çok iyi bir doğal kalsiyum kaynağı olan süt ürünlerini tamamen dışlamamak gerekir. Bu noktada her insanın en iyi tolere edilebilen süt ürünlerini tüketmesi ve laktoz intoleransı diyeti yapması önemlidir. Süt ürünleri içerdikleri laktoz miktarına göre değişir. Örneğin bir bardak süt yaklaşık 12 gram laktoza sahipken, düşük yağlı sadece yoğurdun laktoz içeriği sadece 4 gramdır. Protein tozu kullanan sporcular için ise, bir servis whey proteini izolatı da 0.1 gramdan daha az laktoz içermektedir. Dolayısıyla whey proteinler özellikle laktoz hassasiyetine sahip sporcular için mükemmel bir seçenektir.

Ayrıca süt ürünleri tüketmekten bir türlü kaçınamıyorsanız bunları bir yemekle birlikte tüketmeye çalışın, bu şekilde daha iyi tolere edilebilirler. Ek olarak eğer bir süredir süt ürünleri tüketmiyorsanız fakat yeniden tüketmeye başlayacaksanız bunu yavaş yavaş gerçekleştirin, böylece vücudunuzun süt ürünlerini tolere etme ihtimali yükselecektir.(3) Son olarak, tüm erkek ve kadın sporcuların, satın alacakları ürünlerin etiketlerini inceleyerek içeriklerini dikkatli bir şekilde okumaları gerekmektedir.

Reklam

Halat ile Yapılan En İyi 7 Egzersiz Hareketi

0

Daha çok, Crossfit egzersizlerinde karşımıza çıkan ve etkili egzersiz ekipmanı olan “halat” sayesinde tek bir antrenman seansında hem kardiyo hem de kuvvet antrenmanını bir arada yapma imkanı bulacaksınız.

Halat Sallama Ne İşe Yarar?

Halat sallama, tek seferde kardiyo ve kuvvet antrenmanını birlikte harmanlayarak verimli bir antrenman dönemi geçirmenizi sağlar. Ayrıca bu halat egzersizi süreci; yağ yakım ve vücut şekillendirme periyodunuzu kısaltarak kolaylaştıracaktır.

Belirteceğimiz halat ipi egzersizlerini haftada iki veya üç kez ardışık olmayan günlerde ve her bir hareketi sırayla yaparak uygulayın. Her hareket arasında 30-60 saniye arasında dinlenmeyi ihmal etmeyin. Belirteceğimiz tüm hareketleri bitirmeniz antrenmanı değil sadece bir “döngüyü bitirmeniz demek olacaktır.

Bu döngüyü 1-2 kez daha uygulayın ve her döngü sonunda diğer döngüye başlamadan 1-2 dakika dinlenmeyi ihmal etmeyin. Üstelik bu hareketleri uygulamak için “ağır halat ipi” ekipmanından başka bir teçhizata ihtiyacınız olmayacak.

Gelin birlikte bu etkili egzersiz ekipmanı ile uygulayabileceğiniz zorlu ama bir o kadar da faydalı hareketlere göz atalım!

Crossfit Halat Antrenmanı

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Weighted Jacks

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu alttan olacak şekilde kavramış ve ayaklarınızı omuz genişliğinde açmış vaziyette ayakta durun.

B: Sonrasında ayak aralığını geniş hale getirecek şekilde atlayın ve aynı ellerinizi kafanızın üstüne ulaştırın. Bu ağırlıklı “jumping jack” hareketinde, tam hareket aralığını sağlamak için kollarınızı mümkün olabildiğince fazla uzatın.

Bu hareketi, 8 ila 10 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Double Outside Circles

Bu hareket, kollarınızı çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavramış ve ayaklarınızı kalça genişliğinde açmış vaziyette ayakta durun.

B: Kolları yukarı çevirmeden ve tam bir çember oluşturmak için açmadan önce, ipleri birbiri içine doğru çekerek, kollarınızla daire oluşturun. Bunu yaparken halatların, elleriniz bir araya geldikçe yere çarpmasına izin verin.

Bu hareketi, 8 ila 10 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Single Arm Slams

Bu hareket, kollarınızı ve karın bölgenizi çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavrayın ve sağ kolunuzu tavana doğru uzatın. Sonrasında karın bölgenizi sıkı tutarak, ipi mümkün olduğu kadar kuvvetli bir şekilde yere çarpın

B: Aynı hareketi, sol kolunuzu uzatarak ve sol ipi yere çarparak diğer taraf üzerinde hızlıca tekrarlayın. Hareketi bu şekilde değişmeli olarak, mümkün olduğunca çabuk ama kontrollü bir şekilde yapmaya devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 4 ila 5 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Grappler Throw

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu alttan olacak şekilde kavramış ve sağ ayağınız öne doğru atılmış vaziyette ayakta durun. Bu tutuş sırasında dirseklerinizi bükün.

B:  Halatları odanın sağ tarafına doğru çevirdiğinizde vücudunuzu ve ayaklarınızı da sağa doğru döndürün. Halatlar yere çarpar çarpmaz, vücudunuzun diğer tarafına doğru dönün ve aynı hareketi sola doğru tekrarlayın. Hareketi bu şekilde yön değişimli olarak, mümkün olduğunca çabuk ama kontrollü bir şekilde yapmaya devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 4 ila 5 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Alternating Split Squat

Bu hareket, vücudunuzun popo, bacak ve baldır bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavramış, sağ ayağınız öne doğru atılmış ve sol ayağınız arkada olacak vaziyette ayakta durun. Sonrasında her iki dizinizi de bükerek “lunge” pozisyonuna doğru gelin. Bu pozisyonda, sağ ipi yere doğru hızlı bir şekilde çarparak, ipin uzunluğuna doğru bir dalga benzeri bir hareket yaratın. Bunu yaparken, gövde veya alt gövdede hareket miktarını en aza indirin ve daha sonra mümkün olduğunca çabuk hareket ederek, aynı şekilde sol ipi yere çarpın.

B: Sürekli dalga modeli yapmaya devam ederken, zıplayarak ayaklarınızı değiştirin, yani sol ayak önde olacak şekilde lunge pozisyonuna gelin. Halatlarla dalga hareketi yapmaya devam ederken, ayaklarınızı da değiştirmeye devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 4 ila 5 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Squat Thrust Power Slam

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Her iki elinizle halatın ucunu üstten olacak şekilde kavrayın. “Squat” pozisyonuna gelir gibi aşağı doğru hafif çömelin, kalçalarınıza dayanın, dizlerinizi bükün ve kollarınızı vücudunuzun yanında uzatın

B: Bacaklarınızı düzleştirin, her iki kolunuzu da olabildiğince yukarı kaldırın ve çift kol ile halatı hızlıca yere çarpın. Sonra halatı kuvvetlice yere sürün.

C: Halat zemine vurur vurmaz ve kalçalarınız ile dizleriniz squat pozisyonuna gelmek için bükülür bükülmez, yüksek plank pozisyonu almak için ayaklarınızla arkaya doğru atlayın. Bu hareketi yaparken, her iki elinizle halatı tutmaya devam edin. Hareketi tersine çevirin ve squat pozisyonuna geri dönün.

Bu hareketi, 8 ila 10 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

en-iyi-halat-antrenmani

  1. Plank Rope Pull

Bu hareket, vücudunuzun tüm bölgelerini çalıştırmaya yardımcı olan bir harekettir.

A: Harekete plank pozisyonunda ve halat uçları direkt olarak ellerinizin önünde olacak şekilde başlayın.

B: Bu hareketi yaparken karın bölgenizi sıkın ve kalçalarınızı ile omuzlarınızı mümkün olduğunca zemine karşı dik olacak şekilde tutun. Daha sonra, sol elinizle kendinizi dengelerken halatı, mümkün olduğunca fazla kuvvet kullanarak sağ elinizle vücudunuza doğru çekin.

C: Sonrasında sağ elinizi zemine geri döndürün ve hareketi sol tarafınızla tekrarlayın. Hareketi bu şekilde yön değişimli olarak ve doğru formu koruyarak, olabildiğince çabuk yapmaya devam edin.

Bu hareketi, her iki taraf için 3 ila 4 tekrardan oluşan 2 veya 3 set olarak yapın.

Denemeniz Gereken 9 Temel CrossFit Egzersizi

Reklam

Emily Ratajkowski’nin Nefes Kesen Vücudu İçin Uyguladığı Diyet Rutini

0

Herkes manken olmak için muazzam bir efor sarf ediyor, o spor slonundan bu antrenöre koşuyor, avokadolardan, haşlanmış sebze ve yağsız tavuklardan başka bir şey yemiyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Emily Ratajowski instagram hesabında nefes kesen fotoğrafları bir yana dursun yukarda bahsettiğimiz eforun neredeyse hiçbirini harcamıyor…

Harpers Bazaar ve Elle US gibi dergiler ile röportaj yapan dünyanın en seksi mankenlerinden Emily Ratajkowski, sahip olduğu manken vücudu konusunda hiç de mütevazi açıklamalar yapmıyor. Bizim feminist mankenin röportajlarından anladığımız diyet programı ve fitness denildiğinde Emily’nin ne kadar şımarık olduğu… Kendisi açık açık fitness tutkunu olmadığını dile getiriyor ve bayıldığı hamur işlerinden uzak kalmadığını da söylüyor.

Emily Ratajkowski’nin dediklerine bakılırsa diyet konusunda dikkat ettiği tek şey “dengeli beslenmek”. Ancak kruvasanlar ile nasıl dengeli besleniliyor biz anlayabilmiş değiliz…

Manken Olmak İçin Dengeli Beslenmek

Şakayı bir kenara bırakırsak, bikinili pozları ile sadece erkekleri değil kadınları da kendine hayran bırakan Amerikalı aktris ve model, elbette mankenliğin gerekliliği olan dengeli beslenme konusunda ciddi.

Zaman zaman meraklısı olduğu tatlılara, pastalara ve keklere hayatında yer veriyor olsa da çok sevdiği etleri ve dengeyi sağladığı sebzeleri tabağından asla eksik etmiyor. Genel olarak beslenme düzeninin her gün aynı yiyecekler ile dolu olduğunu vurgulayan Emily Ratajkowski, sıklıkla uyguladığı diyet şu şekilde:

View this post on Instagram

Milano ✨

A post shared by Emily Ratajkowski (@emrata) on

  • Sabahları bir fincan filtre kahve ve bir hamur işi (doğru duydunuz, hamur işi! Favorisi de nasıl okunduğunu asla bilmediğimiz kouign-amann) Bu ikili için sürekli gittiği kafe ise Blacktop Coffee…
  • Öğlenleri çoğunlukla sandviç ya da salata tükettiğini dile getiriyor. Eğer çalışıyor ve set ortamındaysa burada bir yemek hizmeti verildiğini ve seçeneğinin bu şekilde çoğaldığını ya da yemek için kendilerine yardımcı olmalarını istediğini dile getiriyor. Ünlü manken, öğle yemeklerinde meyve suyu tüketmeyi de sevdiğini özellikle zerdeçal ve pancar sularına bayıldığını dile getiriyor. (Meyve suyu seçimiyle yine alışılmışın biraz dışına çıktığını görüyoruz…)
  • Akşamları ise Emily’nin arkadaşları ile buluşma ve sosyalleşme vakti. Akşam yemeklerini bu sebeple genellikle dışarıda yediğini söylüyor. Emily akşam yemeklerinde favorisi olan İtalyan restoranı Bestia’ya gitmeyi sevdiğini; buradaki şarap ve kokteyllerin çok çok lezzetli olduğunun altını çiziyor. Karbonhidrat tüketmekten kaçındığı zaman ise lezzetli sushi seçeneklerine sahip Café Gratitude’u tercih ettiğini dile getiriyor. Hafif beslenmek istediği günlerde de sushinin iyi bir seçenek olduğunu düşünüyor.

Sizce de çok enteresan bir manken diyeti değil mi? O zaman gelsin poğaçalar gitsin börekler diyor muyuz? Desek çok güzel olurdu lakin demeyelim…

Biraz Mutfak Az Spor

View this post on Instagram

LA I ❤️ you

A post shared by Emily Ratajkowski (@emrata) on

Kabul edelim ki Emily mükemmel formunun büyük bir kısmını da genlerine borçlu. Bu genlerin ona verdiği şansı korumak için ise sebzelerden ve yogadan destek aldığını söylüyor.

Çılgınlar gibi spor salonu ve antrenörler arasında mekik dokumaktan ziyade abarttığını düşündüğü zamanlar daha çok sebze ve et odaklı gidip evde yemek yemeyi tercih ediyor. Yemek yapmaktan da hoşlanan Emily şeker ve tuz oranlarına dikkat ederek yemek yapıyor. Bu sayede ne yediğini kontrol etmeyi başarıyor ve kontrolü yeniden yakalıyor.

Fitness tutkunu olmadığı için ise açık havada yürüyüş ve yoga ile kaslarını ve vücut şeklini koruyor.

Herkes doğuştan muazzam genlere sahip olacak değil ya! Bu durum mankenler için de geçerli olabiliyormuş. Birçok tanıdığımız mankenin aksine Emily daha kolay bir şekilde formunu koruyor. Bu yüzden Emily’nin değişik diyet rutinini sizler ile paylaşmadan edemedik.

Reklam

Menopoz Sonrası Kemik ve Mineral Kaybını Önleyen En İyi 5 Takviye

0

Menopoz döneminde östrojen hormonunun eksikliği ile osteoporoz arasında bir ilişki olduğu aşikâr. Tam da bu sebeple bugün menopoz döneminde ve sonrasında osteoporoz problemi hakkında bilmeniz gerekenleri paylaşacağız. Ayrıca menopoz sonrası kemik erimesi tedavisi için ek olarak kullanabileceğiniz vitamin ve minerallere bakacağız.

Tüm kadınları ilgilendiren bir konuyla karşınızdayız: menopozda kemik erimesi. Kadınların her birinin 45-55 yaşları arasında geçirdiği dönem olan menopoz, hem fiziksel hem ruhsal birçok değişim sürecini içerir. Bu dönemde daha sinirli ve gergin olabilen kadınlar östrojen hormonu başta olmak üzere hormonal yapılarının değişmesine bağlı sıcak basması, baş ağrısı, vajinal kuruluk, adet düzensizliği ve idrar problemleri gibi birçok fiziksel sorunla karşılaşırlar. Halk arasında kemik erimesi olarak tanınan osteoporoz, bu fiziksel rahatsızlıkların en çok problem yaratanı olabilir. Çünkü osteoporoz ile kadınların kemik dokuları eski dayanıklılıklarını ve yoğunluklarını kaybederler. Menopozda kemik erimesini önlemek beslenmeye ciddi anlamda önem verilmesini gerektirir.

Menopoz döneminde alınacak vitaminler

Menopoz ve osteoporoz ile ilgili daha detaylı bilgileri aşağıda sizinle paylaşıyor olacağız. Ancak öncelikle menopoz sonrası osteoporozdan korunmanıza yardımcı olabilecek ya da osteoporozun etkilerini azaltabilecek kalsiyum ve d3 vitamini takviyelerinden en iyi 5 tanesini sizlerle paylaşmak isteriz.

Osteoporoza İyi Gelebilecek En İyi Takviyeler

Kemik erimesi için menopoz döneminde alınacak vitaminler:

1. Supradyn All Day Efervesan 15 Tablet

Menopoza iyi gelen vitaminle: Supradyn All Day

Supradyn All Day Efervesan 15 Tablet, kompleks yapıda birçok vitamin, mineral ve koenzim q10 içermektedir. İçerisinde 120 mg kalsiyum ve 4 mcg d vitamini bulunmaktadır. Efervesan formunda olan takviye günlük 1 adet suda eritilerek kullanılabilir.

2. Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3 60 Tablet

Solgar menopoz desteği: Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3

Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3 60 Tablet, osteoporoz için uygun olan kalsiyum citrat formunda ham maddeye sahiptir. Kemik erimesi için vitamin çeşitleri arasında kalsiyum sitrat ve vitamin D3 kombinasyonları önem taşır. Solgar Calcium Citrate with Vitamin D3, her tabletinde 1000 mg kalsiyum ve 15 mcg d3 vitamini bulundurmaktadır.

3. Voonka Calcium Ossis 62 Tablet

Menopozda kemik erimesi için vitaminler arasından Voonka Calcium Ossis

Voonka Calcium Ossis 62 Tablet, içerisinde 2 mineral ve 2 vitamin içeren ürün magnezyum, kalsiyum, k ve d vitaminlerinden oluşur. Tabletlerin her biri 800 mg kalsiyum ve 10 mcg d vitamini içermektedir.

4. Nature’s Supreme Vitamin D3 1000 IU 90 Kapsül

Nature's Supreme Vitamin D3 takviyesi menopoz döneminde kullanılabilecek takviyeler arasındadır.

Nature’s Supreme Vitamin D3 1000 IU 90 Kapsül, patentli ham maddeleri ve Yeditepe Üniversitesi Ar-Ge ve Analiz Merkez Laboratuvarları’nda onaylatılmış içeriği ile tüketicilerin güvenini kazanmıştır. Kapsüllerin her birinde 25 mcg d vitamini ve 7 mg beta karoten içermektedir.

5. Ocean Vitamin D3 600 IU 20 Ml

Ocean Vitamin D3, kemik erimesi için kullanılabilecek takviyeler arasındadır.

Ocean Vitamin D3 600 IU 20 Ml, sprey ya da damla başlığı ile kullanılabilmektedir. 1 servis ürün 1 damla ya da 1 püskürtmedir. İçerisinde 15 mcg d3 vitamini bulunmaktadır.

Osteoporoz Nedir?

Kemiklerin yoğunluğunu kaybetmesine, beklenmedik ve ani kırılmaların artması riskine osteoporoz hastalığı denilmektedir. Osteoporoz ile birlikte kemik dokuları incelmeye başlar, güçlerini kaybederler. Bu hastalık herhangi bir ağrı göstererek kendini açığa çıkarmasa da ufacık bir darbede bile kemik çatlamaları ya da kemik kırıklarına yol açabilmektedir.

Genellikle herhangi bir kırık ve çatlak vakası yaşanmadan kendini belli etmez. Kalça, omurga ve bacak kemiklerinde daha yaygın olarak görülmektedir. Erken teşhisi ile kontrol altına almaya çalışılsa bile bir kere osteoporoza bağlı kemiklerde kırılma ya da çatlama problemi yaşadıysanız bu durumun tekrar etmesi mümkündür. Yine de hastalığın ilerlemesini durdurabilecek tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Osteoporoz ve Menopoz Arasındaki İlişki Nedir?

Östrojen hormonunun eksikliği ile menopoz döneminde osteoporozun başlaması arasında ilişki bulunmaktadır. Menopoz sonrası, kemiklerin yenilenmesi yavaşlar ve hatta kemik dokularındaki kayıp oranı yenilenmenin önüne geçebilir. Bu sorun ile her 10 kadından 1’inin karşı karşıya kaldığı düşünülmektedir.

Ek Gıda ile Tedavi Mümkün müdür?

Öncelikle böyle bir hastalığa sahip olduğunuzu düşünüyorsanız ya da sadece menopoz dönemindeyseniz bir jinekolog ile durumunuzu görüşmelisiniz. Ya da sadece bir kadın olarak menopoz belirtileri ve sonrasında karşılaşabileceğiniz osteoporoz ile ilgili bilgi almak için de jinekoloğunuza danışabilirsiniz.

Kalsiyum ve d vitamini takviyeleri tedavinin olumlu gitmesine yardımcı olabilecek yöntemlerdir. Ana tedavi ise daima doktorunuzun kontrolü ile gerçekleştirilmelidir. Osteoporoz için doktorunuz size birtakım egzersizler, ilaçlar, hormon tedavileri önerebileceği gibi ek olarak takviye kullanmanıza onay verebilir.

[yasr_overall_rating]

Reklam