Fit Hub Blog Sayfa 73

Hangi Vitamin Eksikliği Hangi Hastalığa Sebep Olur?

3
vitamin eksikligi ve neden olduğu hastalıklar

Vitaminler birçok yaşamsal fonksiyonda rol oynar, eksiklik durumları bazen hastalıklara bile neden olabilir. Bu yüzden yeterli vitamin alımı yapmak önemlidir. Eğer siz de meyve sebze sevmeyenlerdenseniz, belki de bahsettiğimiz rahatsızlıklardan sonra beslenmenize daha fazla dikkat edersiniz!

Vitamin Eksiklikleri Nedeniyle Ortaya Çıkabilecek Hastalıklar

Bağışıklık sistemini desteklemek için yeterli miktarda vitamin ve mineral tüketmelisiniz, multivitamin ürünleri de günlük ortalama tavsiye edilen miktarlara göre hazırlanmaktadır. Ancak bazı durumlarda söz konusu vitamin ve mineralleri aşırı miktarda tüketirseniz ortaya çıkacak bazı problemler vardır. Hangi vitamin eksikliği hangi rahatsızlığa neden oluyor öğrenmek için okumaya devam edin!

A Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

A vitamini eksikliği, çocuklarda önlenebilir körlüğün önde gelen nedenidir. Ayrıca hastalık ve ölüm riskini artırır. Esas olarak ekoomik seviyesi daha düşük olan ülkeleri etkilese de, neredeyse bütün ülkelerde A vitamini eksikliği görülmektedir. Gebe kadınlarda, A vitamini eksikliği gece körlüğüne neden olabilir ve anne ölümü riskini artırabilir. A vitamini önemli bir besindir, özellikle cilt sağlığı ve göz sağlığı için gereklidir.

D Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

d-vitamini-eksikligi

İngiltere hükümeti verilerine göre, nüfusun dörtte birinin kan değerlerinde D vitamini seviyesi düşük olarak tespit edilmiştir. D vitamini birkaç önemli fonksiyona sahiptir. Örneğin, vücuttaki kalsiyum ve fosfat miktarını düzenlemeye yardımcı olur. D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizme neden olabilir ve kemiklerde osteomalazi denilen rahatsızlığa (kalsiyumun miktarının yeterli miktarda olmaması), ağrı ve acıya neden olabilir (1).

E Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

Vücudunuzda doğal olarak bulunan herhangi bir fazlalık depolandığı için, E vitamini eksikliğine sahip olmanız pek mümkün değildir. E vitamini bir antioksidan olduğundan, cilt ve göz sağlığının yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. E vitaminin demansın ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabileceğine dair şu anda da araştırılan olası etkisi incelenmektedir.

K Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

K vitaminin birkaç önemli işlevi vardır. Örneğin kanın pıhtılaşması için gereklidir, bu da yaraların düzgün iyileşmesine yardımcı olur. Kemikleri sağlıklı tutmaya yardımcı olduğunu gösteren bazı kanıtlar da bulunmaktadır. Çok fazla K vitaminine ihtiyaç duyulmaz, bu yüzden de eksikliği nadir olarak görülür.  Ancak yine de yeterli düzeyde olmasını sağlamak için sağlıklı ve dengeli beslenmek gerekir.  

C Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

vitamin-c-eksikligi

Genellikle vitamin eksikliklerinin en popüleri olarak bilinir. C vitamini eksikliği iskorbit hastalığına neden olur. C vitamini (ayrıca askorbik asit olarak da bilinir) vücut için çok önemlidir, çünkü kolajen yapmak için gereklidir. C vitamini olmadan, kolajen yenilenmez ve farklı dokuların parçalanmasına neden olur.  Bu da iskorbit hastalığı belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur (2). Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Kas ve eklem ağrısı
  • Yorgunluk
  • Deride kırmızı noktaların görünmesi
  • Diş etlerinin kanaması ve şişmesi

C vitamini aynı zamanda kardiyovasküler hastalıklara ve bazı kanser türlerine karşı olumlu etkileri olan bir antioksidandır. Yeterli miktarda C vitamini almak için takviye kullanmanız gerekebilir, ancak uzun süreler boyunca devam eden çok yüksek seviyede C vitamini alımı böbrek taşlarına neden olabilir.

B1 Vitamini (Tiamin) Eksikliği Nelere Yol Açar?

Tiamin (B1 vitamini) vücut hücrelerinin karbonhidratı enerjiye dönüştürmesine yardımcı olur. Karbonhidratlar vücut için, özellikle beyin ve sinir sistemine yeterli enerjiyi sağlar. Tiamin ayrıca kas kasılması ve sinir sinyallerinin iletilmesinde önemli bir rol oynar. Tiamin eksikliği beriberi olarak adlandırılır ve halsizlik, psikoz, sinir hasarı gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Çok yaygın olmamakla birlikte, en fazla alkolikler tiamin eksikliği riski altındadır.

B2 Vitamini (Riboflavin) Eksikliği Nelere Yol Açar?

Riboflavin, B2 vitamini olarak da bilinir. Cildi, gözleri ve sinir sistemini sağlıklı tutmak, vücudun yediğimiz gıdalardan enerji salmasını sağlamak için önemlidir. Riboflavin eksikliği boğaz ağrısına, kiloza (dudaktaki lezyonlar), açısal stomatite (ağzın üzerindeki lezyonlar), dil iltihabına, kornea vaskülarizasyonuna, dissebasi (kırmızı ve yağlı burun ile göz kapakları) ve normokromik anemiye neden olur.

B3 Vitamini (Niasin) Eksikliği Nelere Yol Açar?

Niasin ayrıca B3 vitamini olarak da bilinir. Niasin, vücudun yediğimiz yiyeceklerden enerji salınmasına yardımcı olmak ve sinir sistemini ve cildi sağlıklı tutmaya yardımcı olmak için önemlidir. Çok uzun süre boyunca yüksek miktarda niasin alınması karaciğerde hasara neden olabilir.

B6 Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

B6 vitamini vücudun gıdadaki protein ve karbonhidratlardan gelen enerjiyi kullanmasına ve saklamasına izin verir. Hemoglobin (kırmızı kan hücrelerinde vücuttaki oksijeni taşıyan madde) oluşumuna yardımcı olur. Bu vitamin olmadan tiroidin iyot ham maddesini hormon üretmek için verimli bir şekilde kullanamayacağı belirtilmektedir. Aşırı aktif tiroidi olan ve B6 vitamini eksikliği olan kişilerde kas güçsüzlüğü problemi oldukça yaygındır!

Folat Eksikliği Nelere Yol Açar?

folik-asit-eksikligi

Folat veya folik asit, sağlıklı kırmızı kan hücreleri oluşturmak için B12 vitamini ile çalışır, aynı zamanda doğmamış bebeklerde spina bifida gibi merkezi sinir sistemi kusurları riskini azaltmaya yardımcı olur. Bu nedenle hamilelik sırasında sağlıklı bir seviyenin korunması fazlasıyla önemlidir. Folat eksikliği, folat eksikliği anemisinin neden olduğu yorgunluğa), zayıflığa, ishale, iştahsızlığa ve kilo kaybına neden olabilir. Folat eksikliği ayrıca baş ağrısına, kalp çarpıntısına ve davranış bozukluklarına neden olabilir.

B12 Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

B12 vitamininin vücuttaki rolü folat ile benzerlik gösterir. Kırmızı kan hücrelerinin yapılmasına ve sinir sistemini sağlıklı tutmaya, yediğimiz gıdalardan enerji elde etmeye yardımcı olur. B12 vitamini eksikliği aşırı yorgunluk, enerji eksikliği, karıncalanma, boğazda ve dilde kırmızılık, kas güçsüzlüğü, depresyon, hafıza problemleri, anlama sorunları ile zararlı anemiye neden olur.

B5 Vitamini (Pantotenik Asit) Eksikliği Nelere Yol Açar?

Pantotenik asit ayrıca B5 vitamini olarak da bilinir. Pantotenik asit, yediğimiz besinlerden enerji salınmasına yardımcı olmak gibi çeşitli işlevlere sahiptir. Pantotenik asit eksikliği yorgunluk, kronik stres ve depresyona neden olabilir.

Reklam

Omuz Sağlığı için Evde Yapılabilecek En İyi Egzersizler

1
omuz ve sırt ağrıları için egzersiz

Yazar: Beste Aksoy

Günümüzde, birçok insan, özellikle omuz ve üst sırt bölgesindeki ağrı ve gerginlikten muzdarip. Bunun sebebi genel olarak hareketsizlik ve buna bağlı olarak ortaya çıkan fonksiyon kaybıdır.

Artan omuz ağrıları hayat kalitemizi gitgide düşürebilir ama bu rahatsızlıkla yaşamak zorunda değiliz.

Omuz ekleminin hareket açıklığını koruyabilmek ve geliştirmek için evde uygulayabileceğiniz birkaç basit hareket bu bölgenin sağlığına yönelik ilk yatırımlarınızı yapmanızı sağlayacaktır.

Bu anlamda duvar en kullanışlı egzersiz araçlarından biri!  

Çünkü kişiye sağlam bir postürel farkındalık noktası sağlıyor. Üstelik her yerde ve herkeste olan bir ekipman! Dolayısıyla omuz ve kolları çalıştırmak için duvarı kullanmak ilk etapta oldukça işinize yarayabilir.

Bu amaçla sizin için duvarda kolayca yapabileceğiniz başlangıç seviyesine uygun videolu omuz hareketleri hazırladım. Omuz ekleminin hareket kabiliyetini (mobilite) artıran, kolları çalıştıran ve kifotik (kambur) duruşlara iyi gelecek bu seriyi siz de evde kolayca uygulayabilirsiniz.

Sizin İçin Seçtiğim Omuz Egzersizleri

Bu videoda bel boşluğumu açmadan ayak parmaklarım duvara değecek şekilde durarak harekete başlıyorum.

1. Başlangıç!

  1. Omurga uzun, bel natürel bir kaviste, ayaklar bitişik ya da kalça genişliğinde açık olarak kurulumu yapın.
  2. Önce omuzları bir kez geriye yuvarlayın.
  3. İlk yapacağımız hareket omuz ekstansiyonudur. Avuç içleri duvara bakar vaziyette kolları geriye doğru süpürün.

Videodaki ikinci harekette önce kolları omuz hizasına getirin.

  1. Elleri duvardan ayırarak kürek kemiklerini birbirine yaklaştıracak şekilde geriye doğru uzatın.
  2. Aynı hareketi dirsekler bükülü şekilde gerçekleştirirken dış rotasyon açısını koruyabilmek için elleri dirsek hizasında tutun.
  3. Kollar yukarıdayken omuzları kulaklardan uzakta tutarak kolları geriye uzatın (Bu hareket omuz ekleminin fleksiyon yönündeki hareket kabiliyetini artırır).
  4. Bunu teker teker ya da iki kol aynı anda yapabilirsiniz.
  5. Hareketi yaparken dirsekleri bükmemeye ve göğüs kafesini yumuşatmaya gayret edin. Kollar Y pozisyonunda ve yere tam dik olarak iki versiyonda gösteriyorum.

Bu omuz egzersizlerini en az 10 tekrar yaptıktan sonra şu hareketlere geçebilirsiniz.

  1. Kollarınızla yarım daire çizecek şekilde duvarı aşağı ve yukarı doğru süpürün.
  2. Bunu 2 farklı versiyonda hem elleri duvardan ayırarak hem de ayırmadan yapın.

Önemli Not: Bütün bu seri boyunca tüm hareketlerde, kolları hareket ettirirken omuzları yukarı kaldırmadan kulaklardan uzakta ve sabit tutmanız gerekmektedir.

Gelelim Güçlendirme Hareketlerine!

Duvarda push-up yani şınav çekmek yeni başlayanlar için harika bir seçim!

Göğüs, kol, core ve omuz kas gruplarını güçlendiren bu egzersizde hareketin zorluğunu duvardan uzaklaşarak istediğiniz şekilde artırabilirsiniz. Core çalışması için en önemli nokta hareket esnasında naturel bel kavisinin ve uzun omurganın korunmasıdır.

1. Güçlendirme

İlk olarak videonun başında beli doğal kavisine nasıl getirdiğimi gösteriyorum.

  1. Duvardan bir kol boyundan biraz daha uzun olacak şekilde uzaklaşın.
  2. Eller omuz genişliğinde açık, el parmaklarını bir yelpaze gibi duvara yayın ve omuz hizasına denk gelecek şekilde duvara yerleştirin.
  3. Nefes alarak ve dirsekleri bükerek göğüs kafesini duvara doğru yaklaştırın
  4. Nefes vererek avucu yere bastırın, kürek kemiklerini birbirinden uzaklaştırıp kolları uzatarak başlangıç noktasına geri dönün.

Omuz hareketleri arasında yer alan duvar şınavının diğer versiyonları da var.

  1. El parmak uçlarını birbirine bakacak şekilde duvara yerleştirin.
  2. Eller yine omuz hizasında olmalı, dirsekleri yana açarak şınav çekin
  3. Bu sefer arka kol kaslarınızı daha fazla hissedebilirsiniz.
  4. Tek kol şınavlarda ise belin arkasına aldığınız el hala duvardaymışçasına gövdenin hizasını bozmadan şınav çekmeye devam edin.
  5. Gövdenizi sabit tutabilmek için bu sefer duvara daha az yaklaşabilirsiniz.

Son olarak duvardan ayrılın ve kürek kemiklerinin alt uçlarını birbiriyle buluşturacak şekilde dirsekleri geriye doğru çekip 1 saniye kadar orada tutun.

2. Mobilite

Bu egzersizde başın arkası, kürek kemikleri, omuzlar ve sakrum duvara dayalı bir şekilde dik durarak başlıyorum.

  1. Hareketi yaparken ayaklar duvardan bir karış uzakta olmalı (Ayakları öne koyarak hareketleri yapmak gövdeyi daha iyi sabitlemeyi sağlıyor).
  2. Elin arkasını duvardan ayırmadan duvarı aşağı ve yukarı doğru süpürün.
  3. Burada birçok varyasyon kullanarak farklı kas gruplarının çalışmasını sağlıyorum.
  4. Kolun duvara dayandığı hareketlerde hareket açısı kollar yukarıya kalktıkça azalabilir, kolların duvarla temasını mümkün olduğunca korumaya çalışın.
  5. Kolun arkasının değmesi şart değil ama elin tersini değdirmek için el bileklerini geriye doğru bükmeyin (Açınız izin verdiği ölçüde kolları kaldırın).
  6. “Kar Melekleri” adı verilen son versiyonu yaparken benim de sağ ile sol kolum arasında oluşan farkı görebilirsiniz.

3. Rotasyon

Dış ve iç rotasyon yine omuz eklemi sağlığı için olmazsa olmaz kabiliyetlerden biridir!

  1. Dirsekler yan gövdeye bitişik, önkollar yere paralel olacak şekilde duvara yerleşin.
  2. Ellerinizin tersini duvara doğru yaklaştırırken dirseğin duvarla teması devam etmeli. 
  3. Kollar yana açık, duvarla teması kaybetmeden elin bir tersi bir avuç içi gelecek şekilde iç ve dış rotasyon yaptırın (Hareketi el bileğinden ziyade omuz ekleminden başlatmakta fayda var).
  4. Bu sefer dirsekler omuz hizasında elleri aşağı ve yukarı hareket ettirirken dirsek duvar teması kaybolmasın (Rotator cuff kaslarınızı en yoğun bu harekette hissedebilirsiniz).

4. Esnetme

Son olarak omuz ve üst sırt açıcı ve esnetici bir egzersiz hazırladım. Dizler yerde, elleri kalçadan daha yüksek seviyede bir yükseltiye koyun.

  1. Omuzları kulaklara yaklaştırmadan ve boynu sıkıştırmadan göğüs kafesini zemine doğru indirin.
  2. Aynı hareketi bu sefer dirsekleri yükseltiye koyarak yapın (Böylece daha yüksek bir etki elde edebilirsiniz). 

Önemli Not: Eğer hareketleri yaparken omzunuzda bir ağrı hissederseniz hareket açısını ağrı hissetmediğiniz noktaya göre ayarlayabilirsiniz. Akut dönemde omuz sakatlığınız varsa doktorunuzun yönlendirmesi ile hareket etmelisiniz.

beste-aksoy
Reklam

Sporsuz Olmaz Diyen İsimlerden Emma Watson’ın Fitness Rutini

0
Emma Watson kimdir? Emma Watson'ın fitness rutini nasıldır?

Birçok ünlü farklı diyetler uygulayarak formunu korurken bir kısmı da antrenmana ağırlık vermeyi tercih ediyor. Emma Watson da oyunu spordan yana tutanlardan. Düzenli egzersiz ile vücudunu fit tutan Harry Potter yıldızı, beslenmesine de dikkat ediyor.

En son Little Women filmi için kamera karşısında olan Emma Watson’ın performansını merakla beklerken başarılı oyuncunun fitness sırlarını sizlerle paylaşmak istedik ama önce hızlıca Emma’nın kariyerine bakalım.

Emma Watson Kimdir?

Emma Watson hayatımıza Harry Potter’daki inanılmaz performansı ile katıldı. Küçük yaşlarından beri kariyeri üzerindeki yeteneği ve çabası onu en çok aranan kadın oyunculardan biri haline getirdi. Henüz 29 yaşında olan Emma Watson kariyerine Harry Potter serisinin yanısıra The Perks of Being a Wallflower, Colonia ve Beauty and the Beast gibi filmleri de ekledi. Güzelliği, yeteneği ve oyunculuğu ile 7’den 70’e sinema severlerin kalbini hızla kazandı.

Emma Watson setten sete koşar ve film çekimlerine devam ederken Brown University ve Worcester College, Oxford’da İngiliz Dili üzerine eğitimini de tamamladı. Burberry ve Lancôme gibi dünyanın en büyük moda ve kozmetik markaları ile çalıştı. Feminist ve aktivist tavrı ile büyük ilgi ve sevgi topladı. Kadın haklarına dikkat çekti ve Birleşmiş Milletler’de İyi Niyet Elçisi olarak görev aldı.

Kısacası Emma Watson oyunculuk kariyerini ve hayatındaki tüm diğer çalışmaları başarı ile devam ettirdi.

Emma Watson ve Fitness

Spor yapmak bazı ünlülerin sadece görünüş için yaptığı bir aktivite değil adeta bir yaşam tarzı. Emma Watson da bu isimlerden bir tanesi. Yıllardır formunu koruyor ve fit vücudu ile giydiği bütün kıyafetleri mükemmel bir şekilde taşıyor. 29 yaşındaki Emma, fitness rutininde farklı egzersiz çeşitlerine yer veriyor. Çok ağır, zorlu antrenmanlar yerine, düzenli ve orta yoğunlukta çalışmayı tercih ediyor.

View this post on Instagram

@josholins ❤️

A post shared by Emma Watson (@emmawatson) on

Emma Watson’ın antrenman rutini şu çalışmaları içeriyor:

1. Ağırlık Antrenmanları

Emma her gün saatlerce ağırlıklar altında çalışıyor olmasa da kaslarının formunu korumak ve güçlenmek için haftada 3 gün ağırlık çalışıyor.

2. Yoğun Kardiyo Egzersizleri

Emma Watson haftada 5 gününü pilates ve koşu çalışmasına ayırıyor. Emma için haftanın 5 günü uyguladığı bu çalışma bir fitness zorunluluğu gibi değil adeta bir alışkanlık gibi.  

3. Yoga

Emma Watson’ın son fitness çalışması ise yoga; yoga onun dengeli vücudunun ve hatlarının 3. sırrı. Yoga çalışmalarının ardından da 3-5 dakika kadar meditasyon yapıyor.

View this post on Instagram

@carterbowman1 ?

A post shared by Emma Watson (@emmawatson) on

Ünlü aktris her antrenmanından önce ısınmaya özen gösteriyor bazen ısınmayı hafif tempolu koşu olarak yapıyor. Zaman zaman dağ yürüyüşü gibi açık havada yapabileceği keyifli sporlara da yöneliyor.

Yüksek yoğunluklu kardiyo egzersizleri arasında Emma Watson’ın en çok kullandığı hareketler lunges, v-ups, sit-ups ve plank. Yani Emma’nın uyguladığı antrenmanlar evde kolayca uygulayabileceğiniz türden hareketler içeriyor.

Spor Bir Yana Beslenme Bir Yana

Emma diyet yapmayı alışkanlık edinmiş ünlüler arasında değil ancak o temiz beslenme anlayışın sahip. Bu da hem sağlıklı olmasına hem de formunu korumasına yardımcı oluyor. Çikolata ve makarnaya bayılıyor olsa da her yediğinde ölçülü davranan Emma, taze meyve ve sebzelere diyetinde daha çok yer ayırırken protein, karbonhidrat, yağ ve mikro besinler (vitamin ve mineraller) açısından dengeli beslenmeye çalışıyor.

Reklam

Endorfin Hormonu Nedir, Ne İşe Yarar, Görevleri Nelerdir?

0
Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Mutluluk hormonu olarak da bilinen endorfin hormonu hakkında neler biliyorsunuz? Biraz detaylı inceleyince iyi ki varmış diyeceğiniz endorfin hormonu, hayatınızı daha kolay geçirmenizi sağlayacak; sizi rahatsız edecek fiziksel ve ruhsal durumları hafifleten bir kurtarıcı.

Anksiyete, stres ve depresyon karşısında önemli olumlu etkilere sahip olan endorfin hormonu vücudunuzdaki fiziksel ağrıların da hafiflemesine yardımcı olabiliyor. Cinsel birliktelik sırasında da vücut tarafından salınan endorfin hormonu nedir, endorfin hormonu ne işe yarar ve vücuttaki görevleri nelerdir, sizler ile paylaşıyoruz.

Endorfin Nedir?

Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Mutluluk hormonu adını bizce sonuna kadar hakeden endorfin hormonu vücudunuzun salgıladığı nörokimyasallardır. Sizin uzun bir yürüyüş sonrası iyi hissetmenizi sağlayan hormondur ve vücutta daha birçok işlevi bulunmaktadır. (1)

Endorfin kelimesi endojen ve morfin kelimelerinin birleşiminden oluşur. Bu kelimelerin birleşimi vücudun içinden gelen ağrı kesici olarak tanımlanabilir. Endorfin bir bakıma doğal ağrı kesici olarak nitelendirilebilir.

Endorfin büyük bir peptid grubundan oluşur. Merkezi sinir sistemi ve hipofiz bezi tarafından üretilir. Endorfin hormonu beynimizdeki opiat reseptörlerini etkiledikleri için ağrıyı azaltırlar ve zevk hissini arttırırlar. Bunlar, daha iyi hissetmemizi sağlar. Endorfinler ağrı ve stres durumunda salgılandığı gibi yemek yeme, egzersiz ve seks sırasında da vücut tarafından salgılanırlar.

Endorfin Hormonunu Neler Arttırabilir?

Sanat ile uğraşmak, müzik dinlemek, dans etmek, sevilen yemeklerden yemek, masaj yaptırmak, saunaya girmek, bitter çikolata yemek, egzersiz yapmak, gülmek, cinsel ilişki, gönüllülük aktiviteleri, sevilen dizi ya da fimleri izlemek, baharatlı beslenmek ve meditasyon yapmak vücuttaki endorfin hormonunu arttırabilir.

Endorfinin Vücuttaki Görevi Nedir?

Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Endorfin hormonunun vücuttaki görevlerinin tümü henüz tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Biz, endorfinlerin ağrıyı azalttığını ve zevki arttırdığını biliyoruz.

Endorfinler vücudun ödül döngüsü içerisinde doğal olarak gelişir ve yemek yeme, fiziksel aktivite, cinsel birleşme gibi önemli hareketler ile ilişkilendirilirler. Endorfin hormonu ayrıca hamilelik sırasında da güçlü bir şekilde salınır ve fiziksel rahatsızlıkların, ağrıların azaltılmasına, ruh halinin iyileşmesine yardımcı olur. Endorfin, stres ve sakatlıklara rağmen vücudun çalışmaya devam etmesine destektir.

İnsanlar sosyal yaratıklardır ve topluluklar içerisinde gelişirler. Endorfinlerin sosyal bağları güçlendirmeye yardımcı olduğu görülmüştür. Erken insanlık tarihinde sosyal gruplar içerisinde birbirlerine bağlı kalan insanlar hayatta kalmak ve üreme konularında daha başarılıdırlar.

Endorfin hormonu eksikliğinde:

  • Depresyon
  • Anksiyete
  • Ruh hali değişiklikleri
  • Ağrı ve sancılar
  • Bağımlılık
  • Uyku bozuklukları
  • Dürtüsel davranışlar görülebilmektedir.

Endorfin Hormonunun Faydaları Nelerdir?

Endorfinlerin vücuda faydalarını aşağıda sıralıyoruz:

1. Depresyonu Hafifletmek

Dünya üzerinde neredeyse her 5 kişiden 1’i hayatlarının bir bölümünde depresyon yaşamaktadır. Birçok çalışmada egzersizin depresyon belirtilerini düşürmesine bakılmıştır ve bu çalışmaların büyük bir kısmı egzersizin olumlu etkilerinin olduğunu gözlemlemiştir. (2) Bu durum egzersiz sonrası vücutta salınan endorfin ile ilişkilendirilir. Endorfinin depresyon tedavisindeki rolünü anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

2. Anksiyete ve Stres Seviyelerini Düşürmek

Endorfin hormonu nedir ve faydaları nelerdir?

Endorfin, anksiyete ve stres seviyelerinin düşürülmesinde önemli bir rol oynayabilmektedir. Fareler üzerinde yapılmış olan bir çalışma anksiyete nedeni ile gelişen endişeli davranışlar ve endorfin seviyeleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. (3) Bu iki verinin insanlar üzerindeki karşılaştırılmasının net bir sonuca bağlanabilmesi için daha çok araştırma yapılması gerekmektedir.

3. Özsaygıyı Arttırmak

Olumlu duygu ve düşünceler, optimist ve özgüven hissini arttırarak beraberinde özsaygıyı da geliştirirler. Yapılmış olan küçük bir çalışmada erkeklerde yüksek özsaygının endorfin seviyeleri ile ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. (4)

4. Kiloyu Azaltmak

Endorfin ve diğer hormonların iştah üzerindeki etkisi karmaşıktır. Hayvanlar üzerinde yüksek endorfin seviyelerinin açlığı düzenlediği görülmüştür. (5) İyi ve kaliteli beslenmek endorfin seviyelerini arttırabilmektedir. Hayvanlar üzerindeki etkinin insanlar için de geçerli olup olmadığının net bir şekilde belirlenebilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa bile veriler umut vericidir.

5. Doğum Sırasında Yaşanan Acı ile Baş Etmeyi Kolaylaştırmak

Doğum ve hamilelik, kadınların hayatları boyunca doğal bir süreç içerisinde geçirdikleri en rahatsız edici olan durumlardan bir tanesidir ancak çoğu kadının en mutlu geçirdikleri dönem de aynı süreçtir. Doğum, aynı anda hem ödüllendirici hem de oldukça acılı olan bir süreçtir. Endorfin hormonu doğum sürecini kolaylaştırır. Doğum yapan 45 sağlıklı kadın üzerinde yapılmış olan bir çalışmada hamilelik sonunda düşük beta-endorfin seviyelerinin doğum esnasında ek ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duyulması ile ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. (6)

Reklam

Ebru Karaduman ile Spor & Spa Kampı

0

8 Mart Dünya Kadınlar gününde “Kendine En Güzel Hediyeyi Ver” sloganı ile Richmound Nua Wellness – Spa Sapanca’da gerçekleştirdiğim Spor & Spa kampını sizlerle paylaşmanın heyecanı içerisindeyim!

Kampçılarım kadar benim de oldukça heyecan duyduğum bu ilk kamp organizasyonum, hayalimdekinden çok daha üst düzey bir şekilde gerçekleşti. Katılan, katılamayan herkese çok teşekkür ediyorum. Mutlu ve gururluyum! Uzun zamandır Ebru Karaduman Youtube kanalım sayesinde Türkiye, hatta dünyanın her yerinde beden kalitesini artırmak isteyen kadın-erkek-çocuk herkesi harekete geçirme fırsatı buluyorum. 7’den 70’e spor yapmak isteyen ve daha ötesi havada takla atmak isteyen herkes benimle beraber hayallerini gerçekleştiriyor. Bu durum kişinin meslek hayatındaki en büyük tatmin olsa gerek, o kadar güzel yorumlar ve istekler alıyorum ki bu beni daima yeni organizasyonlar için motive ediyor. Hal böyle olunca, ben de kamp organizasyonları sayesinde spor severler ile daha da yakın bir temas elde edebilme şansı yakaladım. Bu kampın içeriğini hayal ederken, gelen kişilerin 3 günde mucizevi bir şekilde kilo kaybedip fit bir vücuda sahip olmasını ne düşündüm ne de vaat ettim. Hayalim ve hedefim, kişilerin yoğun hayat koşuşturmaları içinde durup kendilerine; Ben kimim? Neredeyim? Bedenim ne durumda? Gerçekten benimle mi? Nerede doğru nerede yanlış yapıyorum? Yaşadığım hayat benim istediğim hayat mı? Korkularım, kaygılarım, kendimde sevdiklerim, sevmediklerim neler?, Sağlıklı yaşam nedir? Spor hayatımın hangi noktasında? Spor hayatımda neleri değiştirebilir? Ve benzeri sorular ile “spor” başlığı altında hayata dair her şeyi fark etmelerini ve kendi yollarında sapmaları gereken bir yön var ise o yönü gösterebilmeyi, eğer doğru yoldalar ise o yolda onlara eşlik edip, onları desteklemeyi hayal ettim! Bunun için hazırladığım Spor & Spa kampında, kampçılarımdan sadece 3 şey istedim; mat (minder), kalem-kağıt ve kendilerini bana bırakmalarını! Kimse beni kırmadı ve hepsi çok iyi öğrenci oldu, buradan tekrar teşekkür ederim. Her kamp gününe, muhteşem doğanın içerisinde, nefes alarak, bedenimizi keşfederek, durup, düşünüp, yazarak başladık. Dersin sonuna geldiğimizde yüzümüzden huzur, bedenimizden rahatlık ve farkındalık eksik olmadı. Hep birlikte keyifli kahvaltılar yaptık, birbirimizi tanıdık, hikayelerimizi paylaştık, yeni dostluklar edindik. Günün belli anlarında doğa içerisinde yeri geldi grupça, yeri geldi özgürce, yürüyüşler yaptık. Kamp süresince herkesi en mutlu eden zaman dilimi ise tartışmasız spa konsepti oldu! Ben dahil! Eşsiz bir spa deneyimi yaşadık, sporda zorladığımız kasları bolca yumuşatma fırsatı yakaladık!

Ben her zaman sporun; limitsiz huzur, güven, cesaret ve mutluluk kaynağı olduğunu savunan bir spor elçisi olarak, bunu yaptığım kamp organizasyonu ile hep birlikte taçlandırmış olmanın mutluluğu içerisindeyim. Devamını sabırsızlıkla getirmeyi planladığım kamp organizasyonlarında ilk hedefim çocukları da kamplarıma dahil etmek. Ailecek kaliteli zaman geçirme fırsatı yakalamakta çok zorlandığımız yeni hayat koşullarında, bu tarz spor organizasyonlarının ebeveynlerin çocukları ile sosyalleşmelerine ve onlara iyi bir rol model olma fırsatı vereceğine inanıyorum. Her işi detaylandırmaktan keyif aldığım için, bu kampın sonunda da kampçılarıma minik bir ödül töreni yaptım. Onlara Beden Atölyesi öğrencilerine yaptığım gibi çok özel madalyalar hazırlattım ve kendileri için çok değerli bir süreci benimle geçirdikleri için teşekkür ettim. Marka elçisi olduğum Victoria’s Secret spor koleksiyonu Victoria Sport ise yine beni yalnız bırakmadı ve kampçılarıma harika hediyeler ileterek bizlere sporda zarafeti bir kez daha yaşattı, herkes adına teşekkür ediyorum. Benimle bir kampı okumaktan çok izlemek isterseniz Youtube kanalımda sevgili Umut Acar’ın objektifinden çekilmiş harika bir video içeriği sizleri bekliyor. Okumak, izlemek yetmez yaşamak istiyorsanız eğer @ebrukaradumanofficial instagram hesabımdan beni takibe alın ve gelin kamplarda buluşalım! Sözlerimi, beni kırmayıp kamp ile ilgili hislerini kaleme almalarını rica ettiğim kampçılarımın cümleleri ile bitirmek istiyorum…

Ebru Karaduman Kamp Anı Defteri’nden Alıntılar ‘‘Öncelikle çok eğlendim, çok zorlandığım anlar oldu, çok daha dinginleştim, çok daha kendimi farkına vardım, çok daha doğru yaptıklarımı gördüm, daha da doğru yapacaklarımın var olduğunu anladım… Sayende!’’ Psikolog / Arzu TURÇALI

‘‘Her şey için çok teşekkürler. Bana, spora olan isteğime güç ve enerji kattın. Başka boyutlarda bu işi sürdürme fikrini oluşturmama sebep oldun.’’ Op. Dr. Çocuk Cerrahisi Uzm. / Nur ERAY

‘‘Her haliniz, ifadeniz, dersiniz, karakterinizle gerçek bir sporcu olduğunuzu hissettim. Yaklaşımınızdan inanılmaz keyif aldım. Harika bir organizasyondu, her şeyiyle tek kelimeyle mükemmeldi.’’ Diş Hekimi Türkan YANIK

Reklam

Hamilelik Rehberi: Dış Gebelik Nedir, Tedavisi Nasıl Yapılır?

0
dış gebelik korkutuyor

Karın bölgesinde ağrı, hassasiyet ve kanama, anne adayları ve doktorların istemediği dış gebelik (ektopik gebelik) belirtileri arasındadır. Gebeliğin sonlandırılması gereken dış gebelik, anne adayları için oldukça tehlikelidir. Ancak burada iyi bir haber vermeliyiz ki dış gebelik yaygın bir durum değildir.

Bugün sizinle hamileliklerde zaman zaman karşılaşılabilen “Dış gebelik nedir, dış gebelik belirtileri ve tedavisi nelerdir?” sorularına odaklanmak istiyoruz.

Dış Gebelik Nedir?

Bilimsel olarak ektopik gebelik adı ile bilinen dış gebelik, embriyonun normal şartlarda büyümesi gereken uterus (rahim) yerine dölyatağına, rahim boynuna, bazen yumurtalıklara ya da karın bölgesinde başka bir bölgeye yerleşmesi ile oluşur.

Gebelik bu bölgede sağlıklı bir şekilde tamamlanamaz, bebek gelişimi deva edemez bu durum anne üzerinde hayati tehlikeye sebep olur.

Dış gebeliğin oluşma ihtimali yüksek değildir. Ancak dış gebeliğin anne tarafından bilinmesi ve belirtilerinin fark edilebilmesi çok önemlidir. Bu sayede doktorlar hamilelik sürecini farklı yöntemler ile sonlandırabilir.

Dış gebeliği sonlandırmak için ilaç tedavileri ya da cerrahi müdahale yapılabilir. Nasıl bir tedavi uygulanacağı doktorun kararı ile belirginleşir, her kadında bu tedavi farklı olabilir.

Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Neden Olur?

Hamilelik normal koşullarda rahim içerisinde sürmesi gerekirken rahmin dışında bir yere döllenen yumurta yerleştiğinde dış gebelik başlar.

Peki, dış gebelik neden olur?

Dış gebelik nedenleri malesef tam olarak bilinmemektedir. Bazı durumlarda aşağıdaki sebeplerin dış gebelik ile ilişkili olduğu söylenir:

  • Hormonal faktörler
  • Genetik anomaliler
  • Doğum kusurları
  • Önceden gerçekleşmiş bir tıbbi durumdan, enfeksiyondan veya ameliyattan fallop tüplerinin inflamasyonu ve yaralanması
  • Fallop tüplerinin ve üreme organının şeklini etkileyen tıbbi durumlar
Dış gebelik nedir, tedavisi nasıl olur?

Ektopik gebeliğin kişiden kişiye değişen sebepleri olabilir bu nedenle jinekoloğunuz eğer ektopik gebelik geçirme ihtimaliniz varsa sizinle paylaşabilir ya da ektopik gebelik geçiriyorsanız bunun sebebi ile ilgili tıbbi geçmişiniz üzerinden daha iyi bir tahmin yürütebilir.

Dış Gebelik Belirtileri Nelerdir?

Oldukça istenmeyen bir hamilelik süreci olan dış gebelik bazı belirtilere sahiptir. Bunlar hamilelik belirtileri ile zaman zaman benzeşir ancak bazıları ciddi belirtilerdir.

Dış gebelik belirtileri;

  • Mide bulantısı ve göğüste ağrı (bu belirtiler normal gebeliklerde de görülür, aşağıda sıraladığımız belirtiler ise daha çok ektopik gebeliklerde görülür)
  • Karın, pelvis, omuz ya da boyunda keskin ağrılar ve dalgalanmalar
  • Karının bir noktasında şiddetli ağrı oluşumu
  • Hafif ya da ağır kanama
  • Baş dönmesi veya bayılma
  • Rektal basınç olarak sıralanabilir.

Dış Gebelik İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

  • 35 yaş üzerinde olmak
  • Daha önce de dış gebelik geçirmek
  • Pelvik ya da karın bölgesinden ameliyat olmuş olmak
  • Sigara içmek
  • Spiral kullanımı sırasında gebe kalmak
  • Pelvik bölgesinde iltihaplı bir hastalık geçirmiş olmak
  • (Bazen) doğurganlık ilaçları ya da doğurganlık tedavisi ile gebe kalmak

Ektopik Gebelik Tedavisi Nasıl Yapılır?

Dış gebelik belirtileri yaşadığınız takdirde vakit kaybetmeden doktorunuza durumu bildirmelisiniz. Dış gebelik geçiren annenin sağlığını tehlikeye atmamak ve doğurganlığına zarar vermemek için derhal dış gebeliğin sonlandırılması gerekir.

Dış gebelik, embriyonun bulunduğu bölgeye göre farklı şekillerde tedavi edilebilir. Dış gebelik tedavisi ilaç ya da operasyon ile gebeliğin sonlandırılması ve zarar görmüş bölgenin tedavi edilmesini kapsamaktadır.

Tedavi seçenekleri şöyledir:

Metotreksat olarak adlandırılan ilaç tedavisi: Vücudun gebelik dokusunu absorbe etmesine yardımcı olur. İlacın etkisini kan testi ile ölçebilirsiniz. İlaç etkili olduğu takdirde kanama ya da kramp görülebilir.

Minimal invaziv cerrahi: Laporoskopi gibi cerrahi bir yöntem ile dış gebelik sonlandırılabilir.

Dölyatağı borusunun kısmen ya da tamamen alınması: Eğer bu bölgede dış gebelik sırasında zarar görmüş dokular ya da yırtılmalar var ise bu işlem acil ve hayat kurtarıcı olabilir.

Reklam

Göbeğinizi Yakıp, Küle Çevirecek Bilimsel Kaynaklı Yöntemler

0
gobek-eritme

Yaz gelmek üzere, geç kalmadan önemli bir konuya parmak basmak istiyoruz: göbek eritme!

Göbek eritme yöntemleri ile ilgili birçok yerde farklı farklı yazılar okumuş olabilirsiniz. Aklınız karışmış da olabilir. “Hangi yöntemi uygulamalıyım bilmiyorum ama yaz da yaklaşıyor ve göbeğim erimiyor!” diyorsanız bu 6 bilimsel yöntem sizin kurtarıcınız olabilir.

Sadece iyi bir fizik için değil genel sağlığınız için de bel bölgesinde oluşan yağlanmayı önemsemeniz gerekmektedir. Göbek dediğimiz fazla yağ dokusu tip 2 diyabet ve kalp gibi birçok önemli ve büyük rahatsızlığa sebep olabilmektedir (1). Kadınlarda ortalama 88 cm erkeklerde ise 102 cm’den fazlası obezite tehlikesi altında olduğunuzu da gösterebilmektedir.

Tam da bu sebeplerle bilimsel göbek eritme yöntemlerini sizinle paylaşıyoruz.

6 Bilimsel Göbek Eritme Yöntemi

1. Şeker ve Şekerle Tatlandırılmış İçeceklerden Uzak Durun

Ne yazık ki şeker tadının güzelliğinin yanında sağlık açısından birçok olumsuz etkiye sahip.

Metabolizmanız üzerinde şekerin birçok olumsuz etkisini gösteren çalışmalar bulunmakta (2). Şekerin çoğu karaciğer tarafından metabolize edilebilir. Özellikle şeker oranı fazla ve ekstra tatlandırıcı içeren ürünler tüketildiğinde karaciğer kapasitesinin üzerinde şeker ile uğraşmak zorunda kalır. Bu da fazla olan şekerin yağ olarak depolanmasına neden olur (3,4,5).

Şekerin insülin direnci üzerinde negatif etkilerinin olabildiğini gösteren çalışmalar da bulunmaktadır (6). Ayrıca şekerli içeceklerin diğer içeceklere göre çok daha fazla obezite ile ilişkilendirildiği ve çocuklarda obeziteyi %60’a kadar  artırabildiği gözlemlenmiştir (7). Son olarak şekerin tokluk hissi sağlamadığı ve ne kadar çok şekerli içecek tüketirseniz tüketin açlık hissinin devam ettiği de görülmüştür (8,9). Tabii bu da şu şekilde negatif bir etkiye sebep oluyor, açlık hissiniz devam ettikçe daha çok yiyecek tüketme eğilimine giriyorsunuz ve istemeden de olsa çok daha fazla kaloriyi vücudunuza alıyorsunuz.

Şekerden nasıl kurtulacağınızı merak ediyorsanız “Şekeri Beslenmenizden Çıkarmanıza Yardımcı 5 Süper Yöntem” yazısını okuyabilirsiniz.

Şekerle ilgili ise kaçınmamanız gereken nokta meyveler. Anti-oksidan, lif, vitamin ve mineral açısından zengin olan meyveler, doğal şeker kaynaklarıdır. Bunlar, meyve şekeri dediğimiz fruktoza sahiptirler. Rafine şekerlerden gelen olumsuz etkiler doğal şekerlerle kıyaslanamaz. Bu sebeple meyve tüketimini rahatlıkla yapabilirsiniz. Yine de fazla kalori alımından kaçmak için kontrollü bir tüketim iyidir.

2. Uzun Süreli Kilo Koruma ve Göbek Eritme İçin Protein Çok Önemli

Protein üzerimizde yaptığı tokluk hissi ile besinlerin süper kahramanı desek çok da yanlış olmaz.

Vücudunuzun yapıtaşı olan protein, besin kalitesi ile sağlığınız için oldukça önemlidir. Metabolizma hızınızı artırabildiği görülen ve açlık hissini %60’a kadar azaltabilen protein, doğal bir göbek eritme yöntemidir diyebiliriz (10,11,12,13).

Kilo vermek hedefiniz ise protein tüketiminizi artırmanız en önemli adımlardan biridir. Düzenli protein tüketimi ayrıca verdiğiniz kiloyu korumanıza da yardımcı olacaktır (14). 5 yıl süren bir araştırmada proteinin vücudunuzda özellikle karın bölgesinde daha az yağlanmaya neden olduğu görüldü. Aynı araştırmada meyve ve sebzelerin de daha düşük oranda karın bölgesi yağı ile ilişkili olduğu görülürken yağ ve rafine şekerin daha fazla göbek yapma özelliği olduğu görüldü (16).

Bütün bu verileri inceleyince beslenme düzeninizde yüksek kaliteli proteinlere yer vermeniz gerektiğini görmüş olabilirsiniz. Gerçekten de öyle. Kırmızı et, balık, yumurta, kuru yemiş, süt ve süt ürünleri göbek eritmek için mutlaka yemeniz gereken yiyeceklerin başında geliyor.

Ek not: Yemeklerinizi hindistan cevizi yağı ile pişirebilirsiniz. Bazı araştırmalar hindistan cevizi yağının karın bölgesi yağlanmasını hafifletebildiğini gösteriyor (17,18).

3. Karbonhidratları Azaltın

Geldik yine karbonhidratlara…

Esasında kimsenin pek de farkında olmadığı ama şekerler ve nişastalardan oluşan karbonhidratlar, açlık hissinizin büyük kısmını oluşturan besinler. Çalışmalarda karbonhidratları azaltan kişilerin daha az açlık hissettiği görülmüş (19).

20’den fazla çalışmada düşük karbonhidratlı diyetlerin düşük yağlı diyetlere göre 2 ya da 3 kat daha fazla karın bölgesi yağını azaltma şansı olduğu görülmüştür (20,21,22). Bu da şununla ilişkilendirilebiliyor: karbonhidratı az olan diyetlerde kişiler diğer besinleri istedikleri kadar tüketebilirken yağı az olan diyetlerde kişiler açlık hissi ile daha çok karşılaşıyor.

Karbonhidrat oranının düşük tutulduğu bir diet uygulamak, ödemin ve fazla suyun atılmasını da kolaylaştırıyor. Yani karbonhidratın vücudunuzda fazla su tutup şişkinlik ve kilo oluşturabildiğini de unutmamak gerek. Bunlara ek olarak karbonhidratların karın bölgesi etrafında ve organlarında daha çok yağlanmaya sebep olabildiği de görülüyor. Dolayısıyla karbonhidratı azaltmak bu bölgede direkt etkinin görülmesini destekleyebiliyor (23,24).

Ayrıca düşük karbonhidratlı diyetlerin sağlık açısından olumlu etkileri de gözlemlenmiştir. Özellikle tip 2 diyabet için önemlidir (25).

4. Lif Oranı Yüksek Yiyecekler Tüketin

Lifler sindirim sisteminiz için önemlidir ve kilo vermede etkili oldukları bilinmektedir. Ancak her lifin aynı etkiye sahip olmadığını bilmek burada önem taşıyor.

Göbek eritmek için ihtiyacınız olan diyet lifleri farklı bir yapıdadır (26). Çünkü bu lif türü suda çözünebilir ve sindirim siteminize oturan kalın bir jel yapıya dönüşür. Bu yapı da sizin mide ve ince bağırsaklarınızdaki yemeklerin çıkışını yavaşlatıyor. Daha uzun süreli tokluk hissini sağlamaları da buradan geliyor. Dolayısıyla iştahınız azalıyor ve bingo! Daha az yemenize sebep oluyor (27).

En sağlıklı lifler hakkında bilgi edinmek için “Lif Nedir, En Sağlıklı Lifli Gıdalar Nelerdir?” yazısına göz atabilirsiniz.

5 yıl süren bir çalışmada her gün 10 gram lif tüketiminin %3,7 oranında karın bölgesinde yağlanmayı azaltabildiği görülmüş (29).

Tükettiğiniz lif oranını arttırmanın en iyi yolu sebze ve meyve tüketiminizi arttırmaktır. Bakliyatlarda da yüksek lif bulunabilmektedir. Tam tahıllı yulaflar özellikle iyi seçimlerdir.

5. Egzersiz Göbek Bölgesinde Yağlanmayı Azaltmakta Etkilidir

Egzersiz yapmak daha uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamak istiyorsanız hiçbir zaman vagzeçmemeniz gereken bir aktivitedir. Sadece sağlık açısından değil daha fit bir görünüm için de egzersiz yapmak gerekir ki göbek eritmek istiyorsanız elinizi taşın altına sokmanız gerekmektedir.

Egzersiz ile bölgesel bir incelmeden burada söz etmiyoruz. Bütün gün karın kası egzersizi yapmak bel çevrenizdeki tüm yağların yok olmasını ne yazık ki sağlayamıyor…

6 hafta süren bir çalışmada, sadece karın kası egzersizlerinin yapılmasının bel bölgesi ölçüsünde bir değişim yaratmadığı görülmüş (32). Bununla birlikte başka egzersizlerin karnınızda önemli değişiklikler yaratabileceğini de söylemeliyiz. Aerobik egzersizler (yürüyüş, koşu, yüzme ve bisiklet vs.) karın bölgesinde etkili olabiliyor (33,34).

Egzersiz yapmanın bir başka olumlu yönünün de kilo verdikten sonra tekrar karın bölgesinde yağ oluşumunun engellenmesi olduğu görülmüş (35).

Son olarak egzersizin genel sağlığınız açısından da faydalarından bahsedelim. Egzersiz yapmak ödem oluşumunu azaltabiliyor, yüksek kan şekerinin düşmesine yardımcı olabiliyor ve metabolizmadaki karın bölgesinde yağlanma ile ilişkili olan anormallikleri düzenleyebiliyor (36).

6. Yediklerinizi Takip Edin Bu Sayede Neyi Ne Kadar Tükettiğinizi Görebilirsiniz

Ne yediğiniz kilo vermek ve yağ yakmak istiyorsanız oldukça önemlidir.

Çoğu kişi bunu biliyor olsa da yediklerinin besin değerleri hakkında pek bilgi sahibi değildirler. Hatta yüksek protein düşük karbonhidrat yiyorum yağ tüketmiyorum diyenler bile çoğu zaman bu dediklerini gerçekleştirmiyor oluyor…

Eğer bir süre boyunca yediklerinizi bir yere kaydederseniz gerçekte neler yediğinizi öğrenebilirsiniz. Bu da beslenme düzeninizi optimize edebilmeniz için oldukça önemlidir. Sonsuza kadar bu besin kaydını tutun demiyoruz ancak önünüzdeki birkaç gün boyunca öncelikle beslenmenizde değişiklik yapmadan kayıt tutarsanız sıkı bir araştırma yapmış olursunuz. Bu sayede neleri fazla neleri az tükettiğinizi tespit edebilirsiniz.

Hatta kayıt tutmak, yağ yakımınızı hızlandırmak için kalori açığı oluşturmanıza yarayacak bir diyeti hazırlamanıza destek olacaktır.

Bu 6 bilimsel göbek eritme yöntemi ile bel çevrenizde bulunan istenmeyen fazlalıklardan kurtulabilirsiniz. Şimdi hedefleri belirleyip sıkı sıkı çalışma zamanı!

Revenge Body Koçuna Göre En Önemli ve En Çok Yapılan 2 Beslenme Hatası

Reklam

Prolaktin Hormonu Nedir, Ne İşe Yarar, Görevleri Nelerdir?

0

Prolaktin hormonu beyinde bulunan hipofiz bezi tarafından üretilir. PRL veya laktojenik hormon olarak da bilinir. Prolaktin düşüklüğü genellikle bir problem yaratmazken prolaktin yüksekliği olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Özellikle gebe kalmak isteyen kadınlarda prolaktin değerleri önemlidir. Prolaktin hormonu kadın vücudunda doğumdan sonra süt üretiminde kullanılır.

Prolaktin hormonu hakkında detaylı bir rehberi sizler için hazırladık.

Prolaktin Hormonu Nedir?

Prolaktin hormonu hem erkeklerin hem de kadınların üreme sağlığı açısından önemli olan bir hormondur. Erkeklerde prolaktin hormonunun spesifik işlevi tam olarak bilinmemektedir ancak kadınlarda prolaktinin ne işe yaradığı bilinmektedir. Bununla birlikte hem erkeklerin hem de kadınların cinsel tatmininin ölçülmesinde prolaktin düzeyleri kullanılmaktadır. Prolaktin seviyesi testi, bu hormonun neden olduğu diğer sorunların anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Prolaktin hormonu nedir?

Prolaktin hormonu kadınlarda süt üretiminin sağlanmasına ve cinsel dürtünün oluşturulmasına yardımcı olur.

Prolaktin Testi Neden Yapılır?

Prolaktin testi neden yapılır sorusunu yanıtlamak için öncelikle kadın ve erkeklerde yüksek prolaktin seviyelerinin yol açabileceği prolaktinoma hastalığının (kansere dönüşmeyen bir tümör) belirtilerine bakalım. (1)

Kadınlarda Yüksek Prolaktin

  • Açıklanamayan baş ağrıları
  • Görme bozukluğu
  • Galaktore (gebelik ve emzirme dönemleri dışında kendi kendine göğüsten süt gelmesi)
  • Cinsel ilişki sırasında acı ve rahatsızlık
  • Vücutta ve saçlarda normalden farklı kıllanma
  • Normalden fazla sivilcelenme

Prolaktin testi genellikle tedaviye tümörün tepkisini ölçmek için prolaktinoma hastalığına sahip kişilerde kullanılır. Bunun dışında ise regl döngünüz düzensiz ise ya da doğurganlık problemleriniz var ise doktorunuz bu testi yapmayı önerebilir. Test ayrıca diğer hipofiz bezi problemlerini elimine edebilir.

Erkeklerde Yüksek Prolaktin

  • Açıklanamayan baş ağrıları
  • Görme bozukluğu
  • Doğurganlık problemleri ve cinsel dürtünün azalması
  • Ereksiyon bozuklukları
  • Vücutta ve saçlarda normalden farklı kıllanma

Erkeklerde prolaktin testi testis ve erektil bozuklukların araştırılmasında kullanılabilir ve hipofiz bezi sorunlarını elimine edebilir.

Prolaktin Testi Nasıl Yapılır?

Prolaktin hormonu nedir?

Bu test bir kan testinden farksızdır. Kan örneği ile vücuttaki prolaktin değerleri ölçülür.

Bazı doğum kontrol ilaçları, yüksek tansiyon ilaçları ve antidepresanlar test sonuçlarının yanlış çıkmasına neden olabilir. Bu sebeple prolaktin testi yaptıracaksanız doktorunuzu kullandığınız ilaçlar ile ilgili bilgilendirmelisiniz. Uyku bozuklukları, yoğun stres ve test öncesi yorucu egzersiz de sonuçların etkilenmesine neden olabilir.

Prolaktin Homonu Normal Değerleri

Kişiden kişiye değişiklikler oplabildiği için doktorunuz genel sağlık durumunuzu ve hastalık geçmişinizi de dikkate alarak sonuçlarınızı daha etkin bir şekilde değerlendirecektir. Aşağıdaki tabloda prolaktin hormonu normal değerlerini paylaşıyoruz:

Hamile olmayan kadınlarda <25 ng/mL
Hamile olan kadınlarda 34 – 386 ng/mL
Erkeklerde <15 ng/mL

 

Yüksek Prolaktin Ne Demektir?

Düşük prolaktin değerleri genellikle kadın ve erkeklerde bir sorun teşkil etmemektedir. Ancak yüksek prolaktin değerleri hiperprolaktinemi olarak bilinir ve önemli bir problemdir.

Prolaktin değerlerinin hamilelik dönemi ve sonrasında yüksek olması normaldir. Ancak hiperprolaktinemi anoreksiya nervoza, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı ve hipotiroidizme neden olabilir. Hipotiroidizm bir çeşit hipofiz bezi hastalığıdır. Hipofiz bezi tümörleri yüksek prolaktine neden olabilir ve bu tümörler cerrahi yol ile alınabilir.

Bazı ilaçlar yüksek prolaktine sebep olabilir. Psikiyatrik ilaçlar yüksek prolaktin yaratabilir. Kırmızı yonca, çemen ve rezene de prolaktin seviyelerini yükseltebilir bu sebeple bu malzemeleri tüketmekten kaçınabilirsiniz.

Prolaktin ve Doğurganlık

Prolaktin hormonu nedir?

Bazı durumlarda yüksek prolaktin hormonu seviyeleri kısırlığa sebep olabilir. Prolaktinoma tümörleri hipofiz bezine baskı uygulayarak hormon üretimini durdurabilir. Bu duruma hipopitüitarizm denir. Erkeklerde bu durum cinsel dürtüyü azaltabileceği gibi vücut kıllarının kaybına; kadınlarda ise kısırlığa neden olabilir.

Hiperprolaktinemi kadınların gebe kalmalarını zorlaştırabilir. Östrojen ve progesteron hormonlarının üretimini engelleyebilir. Yumurtalıkların düzensiz çalışmasına ya da tamamen durmasına neden olabilir.

Prolaktinoma ve hipreprolaktinemi tedavi edilebilen bir durumdur. Tedavi için doktorunuza danışmanız gerekir. Doktorunuz ilaçlar ile prolaktin seviyelerinizi kontrol altına alarak eğer tümör de var ise tümörün gelişimi azaltabilir. Eğer gerekli görülüyor ise cerrahi yöntemlere başvurulabilir. Bazı durumlarda doktorlar prolaktin seviyelerinin önemli bir yüksekliğe sahip olmadıklarını düşündüklerinde ya da bir neden bulamadıklarında özel bir tedavi uygulamaya ihtiyaç duymayabilirler.

Reklam

1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Kutlarken Eşinize Sağlıklı Bir Sürpriz Yapın!

0
Sağlıklı beslenme menüsü.

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, Türkiye’de ilk kez 1923 yılında resmi olarak kutlanılmış olan, iyi ki de kutlanılmış dediğimiz bir bayram! Birlik, dayanışma ve emeğin yüceltildiği 1 Mayıs’ınızı içten bir şekilde kutluyoruz!

Tarihi 1856 yılına kadar uzanan 1 Mayıs, uzun yıllar işçilerin çalışma saatlerini insani şartlara çekebilmek için dünyanın dört bir yanında yürüyüşler düzenlediği bir gün olmuş. 1900’lere geldiğimizde de birçok ülke teker teker işçilerin bu isteklerini kabul etmeye başlamış ve 1 Mayıs dünya çapında kutlanır hale gelmiş.

1 Mayıs’ı ağız tadı ile keyifle ve bollukla kutlamanızı dilerken akşam eşiniz ile yiyebileceğiniz hem sağlıklı hem geleneksel hem lezzetli bir menü hazırlamak istedik.

Akşam Yemeği Menüsü

1. Ayran Aşı Çorbası

Tarif 4-5 kişiliktir

Malzemeler:

  • 1 su bardağı (200 ml) nohut
  • 1 su bardağı buğday
  • 250 gram süzme yoğurt
  • 250 gram yoğurt
  • 1 su bardağı su
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı dereotu

Püf Noktası:

Buğdayı ve nohutu kendiniz haşlamak istiyor ve konserve ürün kullanmak istemiyorsanız 1 gece önceden hem nohutu hem de buğdayı suda bekletin. Daha sonra çorbayı yapmak için beklettiğiniz nohut ve buğdayı süzün ve ayrı ayrı tencerelerde haşlayın.

Çorbanın kıvamına damak tadınıza göre karar verebilirsiniz. Su ile kıvamı ayarlayarak daha akışkan ya da daha yoğun bir yapı oluşturabilirsiniz.

Yapılışı:

1 su bardağı buğdayı kaynayan su içerisine boşaltın. Üzerine oda sıcaklığında su ekleyerek pişirmeye başlayın. Daha sonra buğdayı ocaktan alıp suyunu süzün.

Bir büyük karıştırma kasesi içerisinde süzme ve normal yoğurdunuzu karıştırın. Haşlanmış buğday ve nohutu yoğurda ekleyin. 1 -2 fiske ya da çay kaşığı tuzu da ekleyin. Üzerine 1 su bardağı soğuk suyu yavaşça eklerken karıştırmaya ve kıvamına özen gösterin.

Son olarak kaseye kıydığınız dereotunu ekleyin ve tekrar karıştırın.

Çorbanız hazır! 1 saat kadar buzdolabında bekletip iyice soğumasını ve ferah bir tat almasını sağlayıp servis edebilirsiniz.

2. Karnıyarık

Tarif 4-6 kişiliktir.

Malzemeler:

  • 6 adet küçük boy patlıcan (patlıcanlar büyük ise ikiye bölebilirsiniz)
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 adet orta boy soğan
  • 2 adet domates
  • 2 adet yeşil biber (iç harcı için)
  • 2 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1 fiske tuz
  • 1 fiske karabiber
  • Yarım tatlı kaığı biber salçası
  • 350 gr kıyma
  • 1 su ardağı (200 ml) ayçiçeği yağı

Önemli: Fırınınızı önceden 170 dereceye ayarlamalısınız.

Yapılışı:

Patlıcanları suda iyice yıkayın ve yol yol soyup tuzlu suda bekletin. Domatesleri küp küp, 2 soğanı ve biberi yemeklik doğrayın. Bir tavada 3 yemek kaşığı zeytinyağını kızdırın ve doğradığınız soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Üzerine doğradığınız biberleri ekleyerek kavurmaya devam edin.

Kıymayı tavaya ekleyin, suyunu çekene dek kavurma işlemine devam edin. Daha sonra sırayla sarımsağı, salçayı, tuzu ve karabiberi harca ekleyin.

Önceden küp küp doğradığınız domatesleri harca ekleyin, 5 dakika daha harcı pişirip altını kısın son kez karıştırın ve ocağın altını kapayarak harcı alın.

Tuzla bekletip acısını aldığınız patlıcanları bir tavada kızartın. Ardından bir fırın kabına ya da tepsisine patlıcanları yerleştirin. Patlıcanların orta kısımlarını yarıp hazırladığınız kıyma harcını eşit bir şekilde patlıcanlara dağıtın. Patlıcanlarınızın üzerine domates dilimi ve sivribiber ekleyebilirsiniz.

Önceden ısıttığınız fırınınızda patlıcanları 20-25 dakika kadar pişirin. Daha sonra patlıcanları servise alabilirsiniz.

3. Sebze Haşlama

Bu tarif için bir sınır yok, dilediğiniz sebzeleri haşlamak için seçebilirsiniz. Bizim önerimiz:

  • 1 küçük-orta boy brokoli
  • 1 küçük-orta karnabahar
  • 2 adet orta boy havuç
  • 1 adet sade maden suyu
  • Az tuz

Püf Noktası:

Farklı sebzeleri aynı tencerede suda haşlamak için ilk olarak en sert ve en zor yumuşayan sebzeleri suya atmanız gerekir. Bu tarifte ilk olarak havucu ve brokoliyi 2-3 dakika sonra da karnabaharı suya atmalısınız.

Yapılışı:

Sebzelerinizi kaynar su içerisine atmadan önce suya maden suyunu ve tuzu ekleyin. Daha sonra önce havuç ve brokolileri 2-3 dakika sonra da karnabaharı suya ekleyebilirsiniz. Sebzelerinizin haşlanması ancak çatalınıza aldığınızda dağılmaması gerekir. Bu sebeple zaman zaman sebzelerinizin diriliğini kontrol ederek fazla haşlanmasını önleyin. Sebzeleriniz haşlandıktan sonra olduğu yerde pişmelerini önlemek için tencereden alıp soğuk ya da buzlu suya koyarak şoklayın. Daha sonra sebzeleri servis tabağına alabilirsiniz.

4. Şehriyeli Pilav

Tarif 6 kişiliktir.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 4 yemek kaşığı tereyağı
  • 2 su bardağı (400 ml) pirinç
  • 3/4 su bardağı tel şehriye
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1/2 çay kaşığı toz şeker
  • 1 çay kaşığı limon suyu
  • 1 su bardağı tavuk suyu
  • 2 su bardağı su

Püf Noktası: Pirinçleri saydamlaşana kadar kavurmaya özen gösterin. Pilavda tavuk suyu yerine et suyu da kullanabilirsiniz.

Yapılışı:

Pirinçlerinizi yıkayıp 5 dakika kadar sıcak suda bekletin ve süzün.

Bir pilav tenceresinin içine tereyağı ve sıvı yağı dökün, kısık ateşte ısıtın. Yağın üzerine şehriyeleri atın ve rengi hafifçe dönene dek şehriyeleri karıştırarak kavurun. Üzerine pirinçleri ekleyin ve saydamlaşana dek kavurmaya devam edin.  Kalan bütün malzemeleri tencereye ekleyip karıştırın, tencerenin kapağını kapayın kısık ya da orta ateşte suyunu çekene kadar pişirmeye bırakın. Suyunu çekince tencerenin altını kapatın ve bir havlu ya da havlu kağıdı kapağın altın yerleştirin pilavınız demlenmeye bırakın. Demlenen pilavınızı tekrar son kez karıştırıp servis edebilirsiniz.

Reklam

Charlize Theron Formunu 25 Dakikalık Antrenmana Borçlu!

0
charlize theron

Sarışın Bomba (Atomic Blonde) filmindeki formu ile izleyen herkesi kendine hayran bırakan Charlize Theron sizce nasıl bir antrenman uyguluyor?

Yakında 43 yaşını dolduracak olan aktris, aksiyon filmlerinin en çok sevilen kadın oyuncularından biri. Yıllara meydan okuyan vücut hatları ve güzelliği ile Charlize yer aldığı her filmin en iddialı karakterlerinden birini canlandırıyor. 2003 yılında En İyi Kadın Oscar ödülünün de sahibi olan Charlize Theron kariyerinde ne derece başarılı olduğunu herkese göstermiş durumda.

2017 yılında Sarışın Bomba filmindeki ince, seksi ve fit görüntüsü ile karşımıza çıkan Charlize Theron’un forma kavuşmasını sağlayan antrenman ise sadece 25 dakika sürüyor! Theron’un antrenmanları ile ilgili detayları sizlerle paylaşıyoruz.

25 Dakikada Fit ve Seksi Bir Görünüm

Charlize Theron’un kişisel antrenörü Monique Ganderton, ünlü yıldızın antrenmanlarının haftada 3 gün 25’er dakikalık HIIT egzersizlerinden oluştuğunu dile getiriyor. Yüksek yoğunluklu interval egzersizler ile yağ yakımına ve fit bir görünüme yatırım yapan Theron için antrenörü zaman zaman fazladan kardiyo çalışmaları yaptırıyor olsa bile temel HIIT egzersizleri ile atılıyor. Ancak Theron’un antrenmandan sonra kımıldayacak hali kalmadığını da söylemeliyiz…

Programda 8 farklı hareket mevcut. Her bir hareketi 25 dakika tamamlanana kadar 20-30 tekrar aralığında döngü şeklinde yapmanız bekleniyor. Yani bir hareketi bitirdikten sonra diğer harekete beklemeden geçmeniz ve 25 dakika boyunca maksimum çıkarabildiğiniz set sayısına ulaşmanız… Haliyle Charlize Theron’un fitness programı bir anda zorlaşıveriyor…

Yağ yakmak için ideal olan egzersizleri sıralıyoruz:

1. Tempo Switch Lunges

Hedef: Hamstrings ve quads

Ellerinizi göğsünüzde birleştirerek tutun. Sol bacağınızı öne atarak sağ dizinizi yere doğru indirecek şekilde lunge yapın. Burada 3 sn bekleyip zıplayarak bacaklarınızı değiştirip harekete devam edin.

2. Resistance Band Abductor Raise and Pulses

Hedef: Inner Thighs

Ayaklarınız bitişik, karnınız içeride ve elleriniz kalçalarınızın yanında ayakta durun. Bir direnç bandı dizlerinizin hemen altında olsun. Yavaşça bacağınızı dışa doğru uzatın. Hareketi 20 kere her iki bacağınız ile de ayrı ayrı yapın.

3. The Alphabet

Hedef: ABS

Sırt üstü yere uzanın ellerinizi kalçanızın altına yerleştirin. Karnınız sıkı bir şekilde bacaklarınızı bitişik ve dik tutarak yukarı doğru kaldırın. Bacaklarınız yukarıda ve karnınız kasılı iken tüm alfabeyi sayacak kadar bekleyin. Bacaklarınızı yere indirin ve hareketi tekrarların. 20 tekrar boyunca sırt boşluğunuzun yer ile temas ettiğine emin olun.

4. Forearm Plank Hip Dips

Hedef: Obliques

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Ayaklarınız kalça genişliğinde açık plank pozisyonunda harekete başlayın. Karnınızı mümkün olduğunca sıkı tutun. Yere doğru plank pozisyonunda dururken göğsünüzü bozmadan önce kalçanızı sağa doğru mümkün olduğunca çevirin. Daha sonra başlangıç pozisyonuna dönün ve sola doğru çevirin.

5. Jack Jabs and Front Kicks

Hedef: Glutes ve arms

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Ayakta konumlanın sağ bacağınızla ileriye doğru 4 kere tekme atın. Bu sırada karnınız sıkı ve elleriniz yüzünüzün önünde boks pozunda olmalı. Sonra sağ kolunuz ile 4 yumruk savurun. Hareketi iki yönünüzle de tekrar edin.

6. Side Squat and Kick

Hedef: Glutes

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Parmaklarınız dışarıyı gösterecek şekilde ayaklarınız açık bir şekilde konumlanın. Kollarınızı yanlarınız yumruklarınızı çene hizanızda tutun. 90 derecelik bir açı ile squata inin. Daha sonra hızla yukarı kalkarken tek bacağınızı kırmadan yana doğru açın ve squata geri inin.

7. Curtsy with Side Kick

Hedef: Glutes ve quads

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Ayaklarınız hafif açık karnınız sıkı ve elleriniz göğüs hizanızda harekete başlayın. Tek bacağınızı geriye doğru kırarak lungea inin ve ardından ayağa kalkarken aynı bacağınızı dışarı doğru açın.

8. High Knees with Overhead Punches

Hedef: Glutes ve arms

Charlize Theron HIIT antrenmanı

Mümkün olduğunca hızlı hareket ederek zıplayın. Dizlerinizi yukarı çekerken kollarınız ile yukarı doğru yumruk atın.

Reklam