Fit Hub Blog Sayfa 72

Leblebinin Kas Gelişimine Faydası Var mıdır?

0

Nohut, baklagil ailesinin bir üyesidir. Son zamanlarda daha popüler hale gelmesine rağmen, Orta Doğu ülkelerinde nohut binlerce yıldır yetiştirilmektedir. Fındık benzeri grenli dokusu diğer birçok yiyecek ve içecekle uyum sağlar. Lezzetli ve pratik bir atıştırmalık olan leblebiyi her daim çantanızda taşıyabilirsiniz.

Leblebi Nedir?

“Leblebi nasıl yapılır?” sorusuna cevap olarak ise şu yanıt verilebilir: leblebi nohutun özel bir fırında kavrulması ve ısıtılmasıyla elde edilir (1). Zengin bir vitamin, mineral ve lif kaynağı olan leblebi, sindirimi iyileştirmek, kilo yönetimine yardımcı olmak ve çeşitli hastalıkların riskini azaltmak gibi çeşitli yararlar sağlayabilir. Ek olarak, leblebi protein bakımından zengindir, vejetaryen ve vegan diyetlerinde tüketilmek için fazlasıyla uygun bir besindir. Leblebinin faydalarından bazıları aşağıda yer almaktadır:

1. Leblebinin Besin Değeri Yüksektir

sari-leblebi

Bir kuruyemiş olan leblebinin etkileyici bir beslenme profili vardır. Besin değerleri şöyledir: 28 gram porsiyon başına 46 kalori sağlar. Bu kalorilerin yaklaşık % 67’si karbonhidrattır, gerisi protein ile az miktarda yağdan gelir. Leblebi ayrıca çeşitli vitamin ve minerallerin yanı sıra iyi miktarda lif ve protein de sağlar 28 gram leblebi besin değeri aşağıdaki gibidir:

  • Kalori: 46
  • Karbonhidrat: 8 gram
  • Lif: 2 gram
  • Protein: 3 gram
  • Folat: Günlük alınması gereken miktarın % 12’si
  • Demir: Günlük alınması gereken miktarın % 4’ü
  • Fosfor: Günlük alınması gereken miktarın % 5’i
  • Bakır: Günlük alınması gereken miktarın % 5’i
  • Manganez: Günlük alınması gereken miktarın % 14’ü

2. Leblebi İştahınızı Kontrol Altında Tutmaya Yardımcı Olabilir

Nohuttaki protein ve lif iştahınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir (2). Protein ve lif vücutta yavaş bir şekilde sindirilir, bu da doygunluk hissi yaratır. Ek olarak, protein vücutta iştah azaltan hormon seviyelerini artırabilir.

Aslında, leblebideki protein ve liflerin doyurucu etkileri, gün boyunca tüm öğünlerde kalori alımınızı otomatik olarak azaltabilir. Bu da kilo vermenizde size yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada iki ayrı öğün tüketen 12 kadın arasında iştah ve kalori alımı karşılaştırılmıştır. Öğünlerin birinden önce, bir fincan (yaklaşık 200 gram) leblebi, diğerinden önce ise iki dilim beyaz ekmek tüketilmiştir. Kadınların, leblebi yedikten sonra iştah ve kalori alımında beyaz ekmeğe kıyasla önemli bir azalma görülmüştür. Başka bir çalışma, 12 hafta boyunca günlük ortalama 104 gram leblebi yiyen bireylerin, leblebi yemedikleri zamana kıyasla daha tok hissettikleri ve daha az abur cubur yediklerini bildirilmiştir.

3. Leblebi Bitkisel Protein Açısından Zengindir

beyaz-leblebi

Leblebi, hayvansal ürünler tüketmeyen kişiler için oldukça uygun bitki bazlı bir protein kaynağıdır. 28 gram bir porsiyon leblebi, siyah fasulye ve mercimek gibi benzer gıdalardaki protein içeriği ile karşılaştırılabilir olan yaklaşık 3 gram protein sağlar.

Leblebideki protein tok hissetmeye yardımcı olabilir ve iştahınızı kontrol altında tutabilir. Protein ayrıca kilo kontrolü, kemik sağlığı ve kas gücünün korunmasındaki rolü ile de bilinir.

Bazı çalışmalar nohuttaki proteinin kalitesinin diğer baklagillerden daha iyi olduğunu göstermiştir. Bunun nedeni nohutun, metiyonin hariç hemen hemen tüm temel amino asitleri içermesidir. Bu nedenle tam bir protein kaynağı da değillerdir. Diyetinizdeki bütün amino asitleri aldığınızdan emin olmak için, leblebiyi kepekli tahıllar gibi başka bir protein kaynağıyla eşleştirmek, açığı telafi etmek için önemlidir.

4. Leblebi Kas Geliştirme Sürecine Destek Olur!

Leblebi faydaları oldukça fazladır. Leblebi hem karbonhidrat hem de protein için iyi bir kaynaktır. Pek çok bitkide olduğu gibi leblebideki proteinin hayvansal kaynaklardan daha düşük kalitede olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, dengeli bir kas geliştirme diyetinin bir parçası olabilir. Ek olarak leblebinin tok tutucu özelliği olduğundan kas geliştirme sürecinde gereksiz kaloriler almanızın önüne geçerek daha temiz bir şekilde beslenmenizi sağlayabilir.

Reklam

Sırt Ağrısı Nedenleri Nedir, Hangi Egzersizler İyi Gelir?

0

Sırt ağrısı nedir? Nedenleri nelerdir? Egzersiz yaparak geçirmek mümkün müdür? Tüm bunları merak ediyorsanız, sizin için detaylı bir şekilde açıkladık!

Sırt ağrısı, kişiyi işe gitmemeye ve tıbbi tedavi aramaya yönlendiren yaygın bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, rahatsız edici ve güçten düşürücü olabilir. Sırt ağrısı sakatlanma, yoğun aktivite ve bazı tıbbi durumlardan kaynaklanabilir.

Sırt ağrısı, farklı nedenlerden dolayı her yaştan insanı etkileyebilir. İnsanlar yaşlandıkça, önceki meşguliyetleri ve dejeneratif disk hastalığı gibi faktörler nedeniyle bel ağrısı problemi yaşayabilirler (1).

Bel ağrısı; kemik lomber omurgası, omurlar arasındaki diskler, omurganın etrafındaki bağ doku ve diskler, omurilik ve sinirler, bel kasları, karın ve pelvik iç organları ve bel bölgesi etrafındaki cilt ile bağlantılı olabilir.

Sırtın üstündeki ağrı ise; aort hastalıkları, göğüsteki tümörler ve omurga iltihabı nedeniyle olabilir.

Sırt Ağrısının Nedenleri

İnsan sırtı, vücudu desteklemek ve hareket etmemizi sağlamak için birlikte çalışan kaslardan, bağlardan, tendonlardan, disklerden ve kemiklerden oluşan karmaşık bir yapıdan oluşur.

Omurga segmentleri, disk adı verilen kıkırdak benzeri pedlerle kaplıdır. Bu bileşenlerin herhangi birinde oluşan problemler sırt ağrısına yol açabilir. Bununla birlikte bazı sırt ağrısı vakalarının nedeni belli değildir.

Hasar; diğerlerinin yanı sıra zorlanma, tıbbi durumlar ve zayıf postürden kaynaklanabilir.

1. Zorlanma

Sırt ağrısı genellikle zorlanma, gerginlik veya sakatlanmalardan kaynaklanır. Sırt ağrısının yaygın nedenleri şunlardır (2):

  • Zorlanmış kaslar veya bağlar,
  • Kas spazmı,
  • Kas gerginliği,
  • Hasarlı diskler,
  • Sakatlanma, kırık veya düşme gibi sebepler sıralanabilir.

Zorlanmalara veya spazmlara yol açabilecek aktiviteler şunlardır:

  • Bir şeyi yanlış formda kaldırmak,
  • Çok ağır olan bir şeyi kaldırmak,
  • Ani ve ters bir hareket yapmak buna sebep olabilir.

2. Yapısal Problemler

Bazı yapısal problemler de sırt ağrısına yol açabilir.

  • Yırtılmış diskler: Omurgadaki her omur disklerle kaplıdır. Eğer disklerden biri yırtılırsa bu, sinir üzerinde daha fazla baskı olacak ve bu da sırt ağrısına neden olacaktır.
  • Şişmiş diskler: Yırtık disklerle aynı şekilde şişmiş bir disk de sinir üzerinde daha fazla baskıya neden olabilir.
  • Siyatik: Sinir üzerinde baskı yapan şişkin veya fıtıklaşmış bir diskin neden olduğu keskin bir ağrı, kalça boyunca ilerler ve bacağın arkasına doğru iner.
  • Artrit: Osteoartrit; kalça, bel ve diğer bölgelerde yer alan eklemler üzerinde çeşitli sorunlara yol açabilir. Bazı durumlarda ise, omuriliğin etrafındaki boşluk daralır. Bu spinal stenoz olarak bilinir.
  • Omurganın anormal eğriliği: Eğer omurga alışılmadık bir şekilde kıvrılırsa, sırt ağrısı oluşabilir. Bu duruma örnek olarak, omurganın yana eğri olduğu “skolyoz” problemini gösterebiliriz.
  • Osteoporoz: Omurga omurları dahil olmak üzere kemikler, kırılgan ve gözenekli hale gelir ve bu da kompresyon kırılmalarını daha muhtemel hale getirir.
  • Böbrek sorunları: Böbrek taşları veya böbrek enfeksiyonu sırt ağrısına neden olabilir.

3. Hareket ve Postür

sirt-agrisi-nedenleri-nelerdir-hangi-egzersizler-iyi-gelir

Bel ağrısı ayrıca, bazı günlük aktivitelerden ya da zayıf postürden kaynaklanabilir. Bunlara örnek olarak şunlar gösterilebilir:

  • Öksürme veya hapşırma,
  • Kas gerginliği,
  • Aşırı esneme,
  • Yanlış veya uzun süreli bükülmeler,
  • Bir şeyi itmek, çekmek, kaldırmak veya taşımak,
  • Uzun süre ayakta durmak veya oturmak,
  • Araba veya bilgisayar kullanırken boynu öne doğru zorlamak,
  • Kamburlaşmadan olsa bile, ara vermeden yapılan sürüşler,
  • Vücudu desteklemeyen ve omurgayı düz tutmayan bir yatak üzerinde uyumak gibi sebeplerden kaynaklanabilir.

4. Diğer Nedenler

Bazı tıbbi durumlar sırt ağrısına neden olabilir.

  • Kauda ekina sendromu: Kauda ekina, omuriliğin alt ucundan ortaya çıkan bir omurilik sinir kökleri demetidir. Belirtileri arasında; alt sırt ile poponun üst kısmında can sıkan bir ağrının yanı sıra popo, cinsel organ ve uylukta uyuşukluk da görülebilmektedir. Bazen bu hastalığın belirtisi, bağırsak ve mesane fonksiyon rahatsızlıkları olabilir.
  • Omurga kanseri: Omurgadaki tümör bir sinire baskı yaparak sırt ağrısına neden olabilir.
  • Omurga enfeksiyonu: Sırttaki ateş, hassasiyet ve ısınma, omurga enfeksiyonu nedeniyle olabilir.
  • Diğer enfeksiyonlar: Pelvik inflamatuar hastalık, mesane veya böbrek enfeksiyonları da sırt ağrısına yol açabilir.
  • Uyku bozuklukları: Uyku bozukluğu olan kişilerin, diğerlerine kıyasla sırt ağrıları yaşama olasılığı daha yüksektir.
  • Zona hastalığı: Sinirleri etkileyebilecek bir enfeksiyon olan bu hastalık, sırt ağrısına yol açabilir. Bu, hangi sinirlerin etkilendiğine bağlıdır.

Risk Faktörleri

Aşağıdaki faktörler bel ağrısı yaşama riskinizin artmasına neden olabilir (3):

  • Mesleki faaliyetler,
  • Gebelik,
  • Hareketsiz yaşam tarzı,
  • Zayıf fiziksel özellikler,
  • Yaşlılık,
  • Obezite ve aşırı kilo,
  • Sigara içmek,
  • Yorucu fiziksel egzersiz veya iş (özellikle yanlış yapılırsa),
  • Genetik faktörler,
  • Artrit ve kanser gibi tıbbi durumlar şeklinde nedenler listelenebilir.

Bel ağrısı; kadınlarda, muhtemelen hormonal faktörlerden dolayı erkeklerden daha yaygın olma eğilimindedir (4).

Stres, anksiyete ve ruhsal bozukluklar da sırt ağrısıyla ilişkilendirilmiştir (5).

Sırt Ağrısı Belirtileri

Sırt ağrısının ana belirtisi, sırtın herhangi bir yerinde oluşan (bazen de kalçalara ve bacaklara kadar inen) acı veya ağrıdır.

Bazı sırt sorunları, etkilenen sinirlere bağlı olarak vücudun diğer bölgelerinde ağrıya neden olabilir.

Oluşan ağrı genellikle tedavi olmadan geçer ancak bu sıkıntı, aşağıdakilerden herhangi biriyle birlikte meydana gelirse bireyler doktorlarına gözükmelidir:

  • Kilo kaybı,
  • Ateş,
  • Sırtta iltihaplanma veya şişlik,
  • Uzanmanın veya dinlenmenin yardımcı olmadığı kalıcı sırt ağrısı,
  • Bacaklara doğru inen ağrı,
  • Dizlerin altına ulaşan ağrı,
  • Son zamanlarda oluşan sakatlanma, darbe veya sırt travması,
  • İdrarını tutamamak,
  • İdrar yapma zorluğu,
  • Dışkı tutamama veya bağırsak hareketleri üzerinde kontrol kaybı,
  • Üreme organlarında uyuşma,
  • Anüs çevresindeki uyuşukluk,
  • Kalça etrafında uyuşukluk dikkate alınması gereken sorunlardır.

Sırt Ağrısı İçin Egzersizler

Sırt ağrısı egzersizleri yaparken ağrıyı yok etmek veya hafifletmek için esneme hareketleri uygulanmalıdır.

Esneme Hareketi 1: Extension

sirt-agrisi-nedenleri-nelerdir-hangi-egzersizler-iyi-gelir

Ayaklarınızı arkanıza tamamen uzatmış şekilde yere yüzüstü yatın. Üst vücudunuzu kollarınızla desteklerken başınızı kaldırın ve sırtınızı kemerleştirin. Dirseklerinizi düz bir şekilde kilitlemek ve ellerinizi yanınızda tutmak gerginliği vurgulayacaktır.

Esneme Hareketi 2: Rotation Stretch

sirt-agrisi-nedenleri-nelerdir-hangi-egzersizler-iyi-gelir

Yere rahat bir şekilde oturun ve omuzlarınızı bir yöne çevirip bu pozisyonda tutarak belinizi döndüren kasları esnetin. Egzersiz topu üzerinde oturmak, bu esneme hareketini rahatça yapmanıza yardımcı olabilir.

Esneme Hareketi 3: Sideways Bending

sirt-agrisi-nedenleri-nelerdir-hangi-egzersizler-iyi-gelir

Bükülme (eğilme-kıvrılma) içeren bir esneme hareketi, ayrıca oturma pozisyonunda da gerçekleştirilebilir. Ellerinizi sıkıca kenetleyin ve başınızın üstüne doğru uzatın. Kollarınızı uzatarak, üst gövdenizi bir tarafa doğru bükün ve gergin şekilde tutun. Hareketi ters yöne doğru tekrarlayın. “Rotation stretch” hareketinde olduğu gibi bu hareket de bir egzersiz topuyla yapılabilir.

Esneme Hareketi 4: Hamstring Stretch

sirt-agrisi-nedenleri-nelerdir-hangi-egzersizler-iyi-gelir

Hamstring stretch, herhangi bir sırt esnetme rutinine dahil edilmesi gereken oldukça önemli bir harekettir. Doğru duruş, sadece sırtınızın esnekliğine değil aynı zamanda ekstremitelerinizi sırtınıza bağlayan kaslara da bağlıdır.

Hamstring stretch hareketi, birçok şekilde yapılabilir. En basit yöntemi, yere oturduktan sonra bir bacağınızı uzattığınız ve diğer bacağınıza doğru içe katladığınız yöntemdir. Belirtilen pozisyonu aldıktan sonra da uzattığınız bacağınızın ayak parmaklarına dokunmak için aşağı doğru eğilin.

Ne Zaman Doktora Görünmeli?

Herhangi bir uyuşukluk veya karıncalanma yaşarsanız ya da sırt ağrınız varsa tıbbi yardım almalısınız.

Aşağıdaki durumları içeren bir sırt ağrısı ile karşılaştığınızda derhal doktora görünmelisiniz:

  • Dinlenmeyle geçmeyen ağrı,
  • Sakatlanma veya düşmeden sonra oluşan ağrı,
  • Ağrıya ek bacaklarda uyuşma,
  • Ağrıya ek zayıflık,
  • Ağrıya ek ateş,
  • Ağrıya ek açıklanamayan kilo kaybı doktora danışmanızı gerektirir.

Sırt Ağrısı Teşhisi

Bir doktor genellikle semptomları sorduktan ve fiziksel muayene yaptıktan sonra bel ağrısını teşhis edebilir.

Aşağıdaki durumlarda bir görüntüleme taraması ve diğer testler gerekli olabilir:

  • Sırt ağrısı, sakatlanma sonucu ortaya çıkıyorsa,
  • Tedavi gerektiren altta yatan neden olabilme ihtimali durumunda,
  • Ağrı uzun bir süredir devam ediyorsa gerekli gözlemler yapılmalıdır.

Bir X-ışını, MRI veya BT taraması arkadaki yumuşak dokuların durumu hakkında bilgi verebilir.

  • X-ışınları, kemiklerin hizalanmasını gösterebilir ve artrit veya kırık kemik işaretlerini tespit edebilir. Ancak kaslarda, omurilikte, sinirlerde veya disklerdeki hasarı göstermeyebilir.
  • MR veya BT taramaları; fıtıklaşmış diskleri veya doku, tendonlar, sinirler, bağlar, kan damarları, kaslar ve kemiklerle ilgili problemleri ortaya çıkarabilir.
  • Kemik taramaları, osteoporozun neden olduğu kemik tümörlerini veya kompresyon kırıklarını tespit edebilir. Bir damar içine radyoaktif madde veya izleyici enjekte edilir. İzleyici kemiklerde toplanır ve doktorun özel bir kamera yardımıyla kemik sorunlarını tespit etmesine yardımcı olur.
  • Elektromiyografi veya EMG, sinirlerin kaslara tepki olarak ürettiği elektriksel darbeleri ölçer. Bu, fıtıklaşmış bir disk veya omurilik darlığı ile oluşabilecek sinir kompresyonunu doğrulayabilir.

Eğer enfeksiyondan şüpheleniliyorsa doktor ayrıca, sizden bir kan testi yaptırmanızı isteyebilir.

Diğer Teşhis Türleri

  • Bir kayropraktör, dokunma veya elle muayene ve görsel bir inceleme ile teşhis koyacaktır. Kayropaktik, spinal eklemleri ayarlamak için güçlü bir odaklanma ile doğrudan yapılan bir yaklaşım olarak bilinir. Bir kayropraktör ayrıca görüntüleme taramalarının sonuçlarını ve herhangi bir kan ve idrar testini görmek isteyebilir.
  • Bir osteopatist ise, elle muayene ve görsel kontrol ile problemi teşhis eder. Osteopati; mobilizasyon, basınç veya dolaylı teknikler ve eklem ile kasların manipülasyonu olarak bilinen yavaş ve ritmik germeyi kapsamaktadır.
  • Bir fizyoterapist, eklemlerdeki ve vücudun yumuşak dokularındaki problemleri teşhis etmeye odaklanır.

Sırt Yağlanmasını Önleyen Egzersizler

Reklam

Hedefler Mevsimi

0

Anlamamız gereken şey ne tür olursa olsun bütün sezonlarda başarılı olmak için vazgeçmemektir. Hayatta her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir. İş hayatında şahane bir sezon geçirirken fitness ayağında çuvallıyor olabiliriz. Bir yandan çok sağlıklı beslenebilirken öte yandan ilişkilerimiz kötüye gidiyor olabilir. Fitness’ta da hayatımızdaki engellerden dolayı istediğimiz yere varmakta güçlük çekiyor olabiliriz. Bu yazı, öncelikleri arasında fitness olmayan ama hayatlarında zor zamanlar geçiren insanlar için. Kariyerinize henüz başlıyor, ilk kez çocuk sahibi olmaya hazırlanıyor ya da önemli sınavlar için ders çalışıyor olabilirsiniz. Bu gibi dönemlerde egzersize vakit ayırmak çok zor diyenlerdenseniz bu yazı tam da size göre. Çok meşgul bir yaşantınız olsa dahi sizi fit tutacak haftada üç günlük etkili bir rutin hazırladım.

Reklam

Barfiks Barı ile Evde Yapılabilecek 6 Egzersiz Hareketi

0

Barfiks çekmek aslında hiçbirimize yabancı bir egzersiz değil. Neden mi? Küçükken çocuk oyun parklarında saatlerce barlara tırmanıp sallanırdık. Bu kadar eğlenceli bir versiyonu olmasa da barfiks çekmek aynı kasları çalıştırıyor. Barfiks çekmek evde ve spor salonunda yapılabilecek en kolay egzersizlerden de biri. Evde yapılan barfiks ve diğer tüm egzersizler sporcu besinleri ile birleşince tıpkı salonda çalışıyormuş gibi kas geliştirebilirsiniz.

Eğer barfiks çekmekten sıkıldıysanız ama faydalarını biliyor ve çalışmalarınızı bırakmak istemiyorsanız farklı çeşitlerini deneyerek bu egzersizi daha etkili hale getirebilirsiniz!

Barfiks Çeşitleri

Barfiks faydaları ile dikkat çeken bir egzersizdir ve evde odanızın kapısına asacağınız bir bar ile kolaylıkla uygulayabilirsiniz.

1. Chin Up

Barfiks çeşitleri

En popüler barfiks çeşitlerinden bir tanesi chin upptır. Kol kaslarınızı direkt hedef alır. Bu hareketi uygulamak için kollarınızı omuz genişliğinde açarak avuç içiniz vücudunuza (ya da arkaya) bakacak şekilde barfiks barına tutunun. Daha sonra bileklerinizi kırmadan kendinizi yukarı doğru çekin. Göğsünüzü mümkün olduğunca bara yaklaştırabilmeniz önemlidir.

2. Pull Up

Barfiks çeşitleri

Pull up hareketi omuzlarınızı yoğun bir şekilde hedef alır. Bu defa kollarınızı omuzlarınızdan daha geniş bir şekilde açın ve avuç içleriniz karşıyı gösterecek şekilde ellerinizi bara yerleştirin. Kendinizi bara doğru çekin.

3. Neutral Grip Pull Up

Barfiks çeşitleri

Bu hareket için birden fazla bara ihtiyacınız olacak. Neutral grip pull up hareketinde kollarınızı omuz genişliğinde açın ve avuç içleriniz birbirine bakacak şekilde bara tutunun. Bu hareket genellikle ileri seviye sporcular tarafından tercih edilir. Diğer barfiks çeşitlerine göre zordur.

4. Negatif Barfiks

Barfiks çeşitleri

Negatif barfiks vücudunuzda direnci en iyi hissedeceğiniz ve sizi kontrolde tutacak harekettir. Yavaşça yapmak önemlidir. Ayaklarınızın altına bir tabure ya da sandalye yerleştirin. Kollarınız esnek bir şekilde önce bara tutunun ardından kendinizi yukarı çekin. Daha sonra yavaş ve sakince kollarınız en uzun haline gelecek şekilde vücudunuzu aşağı indirin. Burada 5-10 saniye kadar bekledikten sonra hareketi tekrar edin. Negatif barfiks de zor hareketlerden bir tanesidir.

5. Crisscross Barfiks

Barfiks çeşitleri

Burada tıpkı pull up hareketini yapar gibi kollarınız geniş bir şekilde açıkken kendinizi yukarı kaldırın. Daha sonra göğsünüz yukarıdayken tek kolunuza doğru kendinizi esnetin. Diğer kolunuz düz olmalı. Hareketi diğer yöne doğru da uygulayın.

6. Cliffhanger Barfiks

Barfis çeşitleri

Bu barfiks çeşidinde tüm üst vücudunuz birlikte çalışır. Cliffhangers hareketini uygulayabilmek için barfiks barına ellerinizi yanyana yerleştirin. Avuç içleriniz birbirine bakmalı. Bacaklarınızı arkada tutabilirsiniz. Yavaşça kendinizi yukarı ve sağa doğru çekin. Ardından yavaşça kendinizi serbest bırakın ve bu sefer yukarı sola doğru yükselin. Hareketi iki yönünüze de eşit sayıda tekrar edin.

Barfiks Çekerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Eğer doğru formda barfiks hareketini uygulamak istiyorsanız diğer egzersizler gibi dikkatiniz harekette olmalı.

Barfiks çekerken:

  • Karın kaslarınızın sıkı olmasına,
  • Yukarı çıkarken nefes almaya,
  • Başınızı yere eğmeden çenenizi yukarıda tutmaya,
  • Vücudunuzu sabit tutmaya ve çok fazla kımıldatmamaya,
  • Dengenizi bozmamaya özen göstermelisiniz.

Unutmayın, tek kol barfiks çok havalı görünebilir ancak bu hareketi uygulayana dek barfikste uzmanlaşmanız ve dengenizi hiç kaybetmemeniz gerekir!

Reklam

Cristiano Ronaldo Vücudunu Nasıl Baştan Yarattı?

1

Cristiano Ronaldo gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan biri olarak kabul ediliyor. Sizin için de öyle midir bilmiyoruz ama modern çağın gördüğü en yetenekli forvetlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Portekiz’in ismini tüm dünyaya altın harflerle kazımış olan Ronaldo sadece yeteneği ile değil eşsiz fiziği ve fitness çalışmaları ile de adından sürekli bahsettiren bir sporcu.

Ronaldo 30’unu geçmiş, benim diyen modellere taş çıkartan vücudunu geliştirmek için nasıl besleniyor ve nasıl antrenman yapıyor? Sizler için araştırdık!

Sadece Gol Kralı Değil Mükemmel Bir Sporcu

Kariyeri boyunca 2002’den şimdiye kadar toplam 546 maçta 419 gol atmış olan Cristiano Ronaldo (1), dünyanın en fazla gol atmış isimleri arasında futbol efsaneleri Pele ve Romario ile beraber anılıyor. Tam adı Cristiano Ronaldo dos Santos Aveiro (uzun isim konusunda Portekizli ve latinleri kimse geçemez değil mi?) olan Portekizli ünlü futbolcu fazlasıyla disiplinli bir sporcu.

Bunu da yıllardır kaybetmediği formundan anlayabiliyoruz. Hatta Ronaldo, herhangi bir futbolcuya göre ince bile diyebiliriz. Ama kas gücü düzenli yaptığı antrenmanları sayesinde o kadar etkin durumda ki, onu asla yarı yolda bırakmıyor. Ronaldo tahmin edebileceğiniz gibi kariyeri için bedenine yatırım yapanlardan. Bu yüzden vücudunu geliştirecek ve kaslarını eğitecek her sporu uyguluyor. Yüzme ve fitness çalışmaları onun için en az futbol antrenmanları kadar önemli bir yere sahip. Tabii burada Ronaldo’ya koçluk yapan profesyonellerin de bulunduğunu söylemeliyiz.

View this post on Instagram

Sem filtro ?

A post shared by Cristiano Ronaldo (@cristiano) on

Ronaldo Manchester United’da oynadığı günden beri vücudu daha da gelişti. Sıska görünüşünden tamamen kurtuldu, yağsız kaslı bir vücuda sahip oldu. Ronaldo’nun günlük antrenmanı şu şekilde:

  • 3-4 saat futbol pratikleri
  • 25-30 dakikalık koşu içeren kardiyo çalışmaları
  • Yüksek yoğunluklu kısa süreli sprint egzersizleri
  • Top kontrolüne yönelik teknik çalışmalar
  • Takım arkadaşları ile taktik çalışmaları
  • Spor salonunda kas gücünü artırmak ve kas gelişimini desteklemek için egzersizler
View this post on Instagram

??

A post shared by Cristiano Ronaldo (@cristiano) on

Biz okurken yorulsak bile o ve çoğu futbolcu aslında bu tür antrenmanları işleri gereği düzenli olarak yapıyor.

Ronaldo spor salonunda genellikle;

  • Barbell squat,
  • Box jump,
  • Jumping lunge,
  • Lateral bound,
  • Burpee pull up,
  • Push up,
  • Bench-dip,
  • One-leg barbell squat gibi egzersizler uyguluyor.

Aslında çoğumuzun bildiği ama makine edası ile yapmakta zorlandığı egzersizler…

Ronaldo Neler Yiyor?

Sporcuların beslenmelerine inanılmaz derecede önem verdiklerini biliyoruz. Ronaldo’da maç dönemlerinde, normal yaşantısında ve hazırlık çalışmalarında farklı farklı beslenme modelleri uyguluyor. Buna da tabii ki diyetisyeni ile karar veriyor.

Protein ağırlıklı beslenen Ronaldo, yumurta, mezgit, sardalya, peynir çeşitleri, soğan, avokado, kruvasan ve yoğurdu favori yiyecekleri olarak gösteriyor.

Aktif Bir Instagram Kullanıcısı

View this post on Instagram

❤️

A post shared by Cristiano Ronaldo (@cristiano) on

Ronaldo sosyal medyada da aktif olan isimlerden. Hem idmanlarını hem başarılarını hem ailesi ile geçirdiği vakti hem yediklerini sürekli olarak takipçileri ile paylaşıyor. 34 yaşındaki forvetin Instagram’da 167 milyonu aşkın takipçisi var. Ronaldo Instagram’da 100 milyon takipçiye ulaşan ilk erkek ve ilk sporcu oldu. Ayrıca Facebook’ta da 100 milyonu aşkın takipçi ile bir ilki başardı.

Ronaldo’nun Eski Hali

ronaldonun vücudu eskiden nasıldı? nasıl geliştirdi

Ronaldo muhteşem vücudunu geliştirmek için disiplinli çalıştı, eski halini gördüğünüzde kaslarının gelişmemiş olduğunu ve zayıf olduğunu fark edeceksiniz.

Siz de şu an hayalinizdeki vücuda sahip değilseniz, planlı çalışarak ve sabrederek dilediğiniz görünüme ulaşabilirsiniz!

Reklam

Bel Fıtığı Nedir, Nasıl Olur, Belirtileri Nelerdir?

0

Bel Fıtığı Nedir?

Bel fıtığı, ağrıya neden olan ve oldukça yıpratıcı bir durumdur. Bel fıtığı ayrıca disk kayması olarak da adlandırılmaktadır. Bel fıtığı bazı durumlarda uzuvlarda ağrı, uyuşukluk ve halsizliğe neden olabilir. Bununla birlikte bazı insanlar, özellikle de disk herhangi bir sinirde baskı yapmadığında ağrı problemi yaşamaz.

Belirtiler normalde birkaç hafta sonra azalır veya tamamen ortadan kalkar. Ancak belirtiler devam ederse ya da kötüleşirse kişinin ameliyat olması gerekebilir. Bel fıtığı omurlarda oluşur. Herhangi bir ağrı çoğunlukla birkaç ay içinde geçer.

Bel Fıtığı Neden Olur?

Bel fıtığı ya da disk kayması, bir intervertebral diskin yumuşak iç kısmı dış katmandan dışarı çıktığında meydana gelir.

İnsan omurgası veya bel kemiği, vertebra adı verilen 26 kemikten oluşur. Her omurun arasında disk adı verilen yastık benzeri tamponlar bulunur. Bu diskler, omurları yerinde tutmaya yardımcı olur ve amortisör görevi görür.

Spinal disklerde yumuşak, jöle benzeri bir merkez ve daha sert bir dış kısım bulunur. Yumuşak iç kısımlardan bazıları, diskin duvarındaki bir çatlaktan dışarı kaydığında bel fıtığı ya da bel kayması oluşur (1).

Bu sorun en yaygın olarak bel bölgesinde görülür, ancak boynun omurunda da oluşabilir. Bu jel benzeri yapının sızarak, çevredeki sinirleri tahriş eden ve ciddi ağrıya neden olan kimyasalları saldığı düşünülmektedir.

Fıtığın oluştuğu disk ayrıca sinirlere baskı uygulayabilir ve kompresyon sırasında bel ağrısı olabilir. Diskin kaymasının nedeni, zaman içinde tekrarlanan hareketler sonucu genellikle kademeli aşınma ve aşırı kullanımdır.

Spinal diskler, yaşlandıkça içeriğindeki suyun bir kısmını kaybeder. Sıvıdaki bu azalma, diskleri daha az esnek ve bölünmeye daha yatkın hale getirir. Bir disk problemi başladığında kesin noktayı tespit etmek her zaman mümkün olmamakla birlikte, genellikle dizleri bükmeden ağır bir eşya kaldırırken meydana gelir.

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

Bel fıtığı belirtileri söz konusu olduğunda bazı durumlarda, kişinin hiçbir semptomu olmayabilir. Semptomlar meydana gelirse, sıklıkla sinirler üzerindeki baskıdan kaynaklanırlar. Yaygın bel fıtığı semptomlarından bazıları şunlardır:

  • Uyuşma ve karıncalanma: Sinirin etkin olduğu vücut bölgesinde ortaya çıkar.
  • Zayıflık: Bu, sinirle bağlantılı kaslarda meydana gelme eğilimindedir ve yürürken tökezlemeye neden olabilir.
  • Ağrı: Bu problem genellikle omurgada ortaya çıkar, kollara ve bacaklara yayılabilir.

Bel kayması alt sırttaysa, ağrı genellikle kalçaları, uylukları, baldırları ve muhtemelen ayakları etkiler. Buna genellikle siyatik denir, çünkü ağrı siyatik sinirin yolu boyunca ilerler. Eğer sorun boyunda görülürse, omuzlarda ve kollarda ağrı hissedilebilir. Ani hareketler veya hapşırmak, ağrıya neden olabilir.

Bel Fıtığı Komplikasyonları

Bel kısmında, omurilik Cauda Equina veya at kuyruğu adı verilen bir grup bireysel sinire ayrılır. Nadir de olsa bazı durumlarda, kayan disk bu sinir grubunu sıkıştırabilir. Bu durum da kalıcı zayıflığa, felce, bağırsak ve mesane kontrolünün kaybına ve cinsel işlev bozukluğuna neden olabilir (2).

Böyle bir durumda acil cerrahi yani bel fıtığı ameliyatı tek seçenektir. Ayrca aşağıdaki durumlarda da tıbbi yardım almanız gerekmektedir:

  • Herhangi bir mesane veya bağırsak fonksiyon bozukluğu varsa,
  • Zayıflık ilerler ve normal aktiviteleri önlerse,
  • İç uyluklarda, bacaklarda ve rektumda uyuşukluk varsa.

Bel Fıtığı Nasıl Teşhis Edilir?

Doktorlar genellikle bel fıtığını fiziki muayene ile teşhis edebilir. Bu durumda kontrol ettikleri durumlardan bazıları şunlardır:

  • Refleksler
  • Arka kısımda hassas bölgelerinin olması
  • Kas gücü
  • Hareket alanı
  • Yürüme kabiliyeti
  • Dokunmaya duyarlılık

Çekilecek olan bir röntgen, benzer semptomları olan diğer koşulları elemeye yardımcı olabilir. Diğer görüntüleme türleri, kayan diskin konumu ile ilgili daha fazla ayrıntı sunabilir.

Örneğin:

  • MR veya BT görüntüleri: Bunlar, diskin konumunu ve etkilenen sinirleri kesin olarak belirleyebilir.
  • Diskogram: Bu, tek tek disklerdeki çatlakların belirlenmesine yardımcı olmak için bir veya daha fazla diskin yumuşak merkezine boya enjekte edilmesini içerir.
  • Miyelogram: Bu yöntem, spinal sıvının içine boya enjekte etme ve ardından bir röntgen görüntüsü alma işlemidir. Bir diskogram, fıtıklaşmış diskin omurilik ve sinirler üzerinde herhangi bir baskı uygulayıp uygulamadığını gösterebilir.
Reklam

Fitness ile İlgili Doğru Bilinen Efsanevi Yanlışlar

0

Senelerdir danışanlarımdan defalarca duyduğum efsane haline gelen yanlışları artık düzeltme zamanı geldiğini düşünüyorum. Lafı çok da uzatmaya gerek yok, doğru bildiğiniz yanlışları öğrenmeye hazırlanın…

Spordan sonra kaslarımız ağrımamışsa gelişme olmamıştır

kas-agrisi-nedenleri-nelerdir-hangi-egzersizler-iyi-gelir

Ağrılar çalışmanın etkili olup olmadığının bir tespiti değildir. Kuvvet gelişimi ve kas büyümesine de işaret etmez. Vücut harekete aşinaysa acı çekmeyebilir ancak egzersizin faydasını görür.

Kaslar uzun şekillendirilebilir

Egzersiz ile kasları yuvarlaklaştırmak, uzatmak, ayırmak ya da arasını doldurmak mümkün değildir. Pilates gibi disiplinlerin uzun ve zarif kas gelişimi sağladığı, ağırlık çalışmalarının kaba bir görünüme neden olduğu da oldukça yanlış bir bilgidir. Kaslarınızı büyütebilir ya da küçülmesine neden olabilirsiniz. Fakat hangi şekli alacaklarını genetiğiniz belirler. Ayrıca istediğiniz kas yapısına geldiğinizde daha fazla kaslanmak istemiyorsanız koruma antrenmanıyla devam ederek kazandığınız kas şeklini koruyabilirsiniz. Spor salonlarında gördüğünüz kasları şişkin sporcular daha fazla kaslanmak isteyen kişiler, uzun kasım olmadı bari şişireyim diyenler değil.

Çok tekrar yağ yakar, az tekrar şişirir

Yaptığınız tekrarın, vücudunuzun yağ yakma potansiyeline herhangi bir etkisi yoktur. Tekrar sayılarınız sadece dayanıklılık gelişiminizi etkiler. Ayrıca ağırlık katsayısını artırıp az tekrarla işe koyulmanın şişmeye neden olduğu inancı da yanlıştır. İdman sonrası yaşadığınız o dolgunluk hissine sebebiyet veren durumu şöyle özetleyebiliriz; ağırlık yüklemesi başlayınca kan, ihtiyaç olan kasa pompalanmaya başlar. Yalancı hipertrofi de denilen bu şişkinlik hissi, kas içerisinde geçici olarak kan ve sıvı toplanmasından başka bir şey değildir. Zaten birkaç saat içerisinde bu hissin kendiliğinden azaldığını gözlemleyebilirsiniz.

Sporu bırakınca kaslar sarkar

Sarkmaz. Sarkma görüntüsü kası saran cildimize has bir olaydır. Özellikle yaşlanmayla ilgili değişimler bundan sorumludur.

Mekik çekmek 6-pack sahibi olmanın en iyi yoludur ve mekik karın yağlarımı yakarak düz bir karın elde etmemi sağlar

Mekik hareketi yalnızca abdominal kaslara yönelir, 6-pack sahibi olmak içinse merkez bölgeyi güçlendirmek ve farklı kas gruplarını çalıştırmak gerekir. Örneği plank, yan bölgelere ek olarak ön ve arka bölgelerini çalıştırarak 6-pack hedefinize ulaşmanızı kolaylaştırır. Karın bölgenizi eritmek istiyorsanız yağ yakmalısınız. Bunu da ancak kardiyo ve düzenli/şekersiz bir beslenme ile sağlayabilirsiniz. Sadece mekik çekmekle, üzerinde yağ yığını olan karın kasları belki elde edebilirsiniz, ama onları asla göremezsiniz. Üzerlerindeki yağ örtüsünü almazsanız karnınız hep olduğu şekilde kalır. Uzun lafın kısası, koşmazsanız, yüzmezseniz, bisiklete binmezseniz, hızlı yürüyüşler yapmazsanız ve elbette sağlıklı beslenmezseniz, isterseniz günde 50 değil 5000 mekik çekin yine de 6-pack’li bir karına kavuşamazsınız.

Ağırlık çalışmaları erkeklere göredir

Ağırlık çalışmaları kasları güçlendirmek için çok etkili bir yöntemdir ve cinsiyetle hiçbir alakası yoktur. Bununla birlikte testosteron hormonunun kas gelişimini etkilediği doğrudur ve kadınlar bu hormonu erkeklerden daha az üretir. Dolayısıyla kadınların kasları erkeklerinki kadar şişmez. Fakat kendi metabolizmalarına göre oldukça güçlenebilir ve daha çekici hatlara kavuşmalarını sağlayabilir.

Ağırlık kaldırmak yağları kasa dönüştürür

Yağ kasa dönüşen bir şey değildir. Fizyolojik olarak yağ ve kas çok farklı dokulardır. Bir kalıp tereyağı ve bir bifteği yan yana hayal ettiğinizde, bunun bir merdiven altı spor salonu efsanesinden başka bir şey olmadığını anlamakta zorlanmazsınız. Yağ dokusu cildin altında, kasların arasında ve iç organların çevresinde yer alır. Kas dokusu ise 3 temel tipe ayrılır ve vütün vücudu sarar. Ağırlık kaldırmanın yaptığı şey ise, yağlı bölgelerde kas oranının artmasına yardımcı olmaktır. Yağları yakmanın en iyi yolu sağlıklı bir beslenme planı izlemekten geçer. Bu noktada da sabit bir diyeti takip etmek yerine kendinize ait bir beslenme planın oluşturmanız hedefinize ulaşmanızı kolaylaştıracaktır.

Sabahları ilk iş olarak egzersiz yapmak, antrenman için en iyi zamandır

Rutinine en çok sadık kalabildiğiniz zaman hangisiyse, sizin için en iyi zaman odur. Fitness egzersizlerini günlük alışkanlığınız haline getirmek en iyisidir. Dolayısıyla, eğer gece saatlerinde yapmak sizin hayat akışınıza daha uygunsa sizin için en iyi zaman da odur.

Reklam

Kas Erimesi Nedir, Yaşlanınca Kaslar Sarkar mı?

0

Kas erimesi ve kas sarkması sporcuların korkulu rüyası niteliğinde problemler ortaya çıkarabiliyor. Ama eğer bilinçli davranılıp bu problemler fark edilirse aslında çözümleri o kadar da zor değil!

Kas Erimesi Nedir?

kas-erimesi

Kas erimesi hasarlı iskelet kaslarının yıkımıdır. Kasların parçalanması miyoglobinin kan dolaşımına salınmasına neden olur!

Miyoglobin, kaslarınızdaki oksijeni depolayan proteindir. Kanınızda çok fazla miyoglobin olması böbrek hasarına yol açabilir. Rabdomiyoliz olarak da adlandırılan kas erimesi problemi yaşayan hastaların çoğu intravenöz (IV) damlalarda damarlarından verilen sıvılarla tedavi edilir. Daha ciddi vakalarda böbrek hasarını gidermek için diyaliz veya hemofiltrasyon gerekebilir.

Kas Erimesinin Belirtileri Nelerdir?

Kas erimesinin ilk semptomları zor bir şekilde anlaşılabilir. Çünkü bu semptomlar çok belirgin değildir ve diğer koşullar ile benzerlik gösterebilirler.

Kas erimesi (Rabdomiyoliz) belirtileri şunlardır:

  • Kas güçsüzlüğü,
  • Yorgunluk,
  • Ağrı,
  • Morarma,
  • Koyu renkli idrar,
  • Seyrek idrara çıkma,
  • Ateş,
  • Halsizlik hissi veya hasta hissetmek,
  • Mide bulantısı, kusma olarak listelenebilir.

Kas Erimesine Ne Sebep Olur?

kas-erimesi

Rabdomiyoliz (Kas erimesi) genellikle kas yaralanması ile tetiklenir.

Bu yaralanmanın fiziksel, kimyasal veya genetik nedenleri olabilir (1). Kaslara zarar veren herhangi bir şey bu duruma neden olabilir. Muhtemel sebepler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Üzerinize ağır bir şey düştüğünde meydana gelebilecek ezilmeden kaynaklı yaralanmalar,
  • Sıcak çarpması,
  • Üçüncü derece yanık,
  • Tıkanmış kan damarları,
  • İskemik uzuv zedelenmesi, dokunuzda yeterli kan akımı olmadığında meydana gelir,
  • Araba kazası,
  • Maraton koşusu gibi yoğun egzersizler,
  • Elektrolit dengesizlikleri,
  • Hipotiroidi veya düşük tiroid hormon düzeyleri,
  • Karnitin eksikliği kas erimesine neden olabilir.

Karnitin ürünlerini incelemek için tıklayabilirsiniz.

Kas Erimesi Nasıl Önlenir?

Düzenli olarak egzersiz yapmak oldukça önemlidir. Yorucu egzersizlerden önce ve sonra bol sıvı içerek kas erimesini önleyebilirsiniz.

Bol su içmek idrarınızı sulandırır ve böbreklerinizin egzersiz sırasında kaslarınızın serbest bırakabileceği tüm miyoglobinleri ortadan kaldırmasına yardımcı olur.

Doldurulabilir su şişesini her zaman yanınızda bulundurun, böylece bir şeyler içeceğinizden emin olabilirsiniz. Susadığınız zaman bol su içmeye çalışın. Susuzluğunuzun artacak seviyeye gelmesini beklemeyin.

Hasta olduğunuzu veya enfeksiyon olduğunuzu düşündüğünüzde doktorunuza danışın. Hastalığın mümkün olan en kısa sürede giderilmesi, rabdomiyolize neden olabilecek kas hasarının önlenmesine yardımcı olabilir.

Yaşlanınca Kaslar Sarkar mı?

Halk arasından kas sarkması olarak da bilinen sarkopeni, özellikle yaşlanmaya bağlı olarak kas kütlesinin kaybıdır.

kas-sarkmasi

Yaşlandıkça kas kütlesini kaybetmek normaldir. Sarkopeni, yürüyüş, denge ve günlük görevleri yerine getirme yeteneğinizi etkiler (2).

kas-sarkmasi-istatistik

Uzun süredir araştırmacılar bu bozulmanın kaçınılmaz olduğuna inandılar. Ancak son zamanlarda bu süreci önleyebilecek veya yavaşlatabilecek tedavileri aramaya başladılar.

Sarkopeni Neden Olur?

sarkopeni

Sarkopeni hastaları sıklıkla güçsüzlük çeker ve dayanıklılıklarını kaybederler.

Kas sarkması, fiziksel aktivite gerçekleştirme yeteneklerini etkileyebilir. Aktivitedeki bir azalma daha sonra kas kütlesi kaybına yol açar. Sarkopeninin yaygın bir nedeni, gün boyunca yapılan fiziksel aktivitenin azalmasıdır.

Bununla birlikte, daha az sık olmasına rağmen, aktif yaşam tarzına sahip bazı insanlara sarkopeni teşhisi konulabilir. Bu, hastalığın gelişimi için başka nedenlerin olabileceğini düşündürmektedir.

Araştırmacılar şu anda sarkopeninin diğer nedenlerinin aşağıdakiler olabileceğine inanmaktadır:

  • Beyninizden sinyaller gönderen ve kaslara hareket etmelerini söyleyen sinir hücrelerinde azalma,
  • Hormon seviyelerinin düşmesi,
  • Vücudunuzun proteini enerjiye dönüştürme yeteneğindeki azalma,
  • Kas kütlesini korumak için günlük yeterli miktarda kalori ve protein tüketmeme olarak sıralanabilir.

Sarkopeni Tedavisi

Sarkopeni için ana tedavi yolu egzersizdir. Araştırmacılar, direnç antrenmanlarını sarkopeni hastalarına en faydalı olan spesifik egzersiz şekli olarak tanımlamışlardır.

kas-sarkmasi-antrenman

Direnç antrenmanları kas gücünü ve dayanıklılığını artırmak için tasarlanmıştır ve direnç bantları veya ağırlıklar kullanılır. Direnç antrenmanları ayrıca hormon seviyelerinizin dengelenmesine yardımcı olabilir.

Direnç antrenmanlarının yaşlı insanlarda proteinin enerjiye dönüşme kabiliyetini arttırdığı tespit edilmiştir. Bu değişiklikler bazı durumlarda sadece iki haftada görülmüştür. Size özel bir egzersiz planı geliştirmek için kalifiye bir eğitmen veya fizyoterapistle çalışmak önemlidir. Egzersizin yoğunluğu ve sıklığı hayati öneme sahiptir, böylece maksimum fayda elde edebilirsiniz.

Reklam

İş Görüşmesine Giderken Kullanabileceğiniz 4 Zeka Açan Vitamin Takviyesi

0

Vitamin ve mineraller herkes için çok önemlidir. Özellikle zinde olmak ve iyi bir gün geçirmek istiyorsanız bu besin değerleri olmazsa olmazlar arasında yer alır.

Vitamin ve mineralleri genel olarak yediğimiz besinler aracılığıyla vücudumuza dahil ederiz. Fakat vücuda ihtiyaç duyduğu vitamini yeterli miktarda sağlamak için kimi zaman vitamin takviyesi de kullanılabilir.

İş Görüşmesine Giderken Alabileceğiniz Vitamin Takviyeleri

is-gorusmesi

Bununla birlikte, bir toplantı ya da iş görüşmesinden önce doğru beslenmek ve gerekli vitaminleri almak büyük önem taşımaktadır. Zayıf bir diyet sizi yorgun ve özensiz gösterebilir, oysa ihtiyaç duyduğunuz vitaminleri alarak sürdürdüğünüz sağlıklı beslenme düzeni size daha odaklanmış, bilinçli ve sakin bir görünüm kazandırabilir. Bu yüzden de iş görüşmesine gitmeden önce kullanabileceğiniz bazı vitaminler bulunur. Bunlar sizin daha iyi görünmenizi sağlamanın yanı sıra algılarınızı açarak daha hızlı düşünmenize de yardımcı olur. İşte bir iş görüşmesinden önce alabileceğiniz vitamin takviyelerinin listesi:

1. Omega 3 Yağ Asitleri

is gorusmesi öncesi alınacak vitaminler

Omega 3 yağ asitleri beyin hücre zarlarını oluşturur ve yeni beyin formülasyonlarını destekler. Böylece zekanızı açmaya yardımcı olurlar. Ayrıca iş görüşmesi esnasında sorulacak olan son derece önemli soruları yanıtlamanıza yardımcı olur.

Omega 3 yağ asitleri somon, yumurta ve lahana gibi besinlerde bulunabilir. Ayrıca takviye formunda omega 3 takviyesi kullanarak yeterli seviyede omega 3 aldığınızdan emin olabilirsiniz.

Omega 3 ürünlerini incelemek için tıklayabilirsiniz.

2. B Vitaminleri

iş görüşmesine bu vitaminler sayesinde zinde girin

B vitaminleri sadece uykusuzluk, kaygı ve düşük özgüvene engel olmakla kalmaz, aynı zamanda enerji ve motivasyon seviyelerinizi de artırır (1).

Yeterli miktarda B vitamini almak için bezelye, brokoli, ıspanak ve et yediğinizden emin olun. Bunun dışında çeşitli B vitamini takviyeleri ile de yeterli oranda vitamin alabilir, diyetinizdeki eksikliği tamamlayabilirsiniz. Özellikle kompleks B vitaminleri daha enerjik hissetmenize ve iş görüşmelerinize odaklanmanıza destek olur.

En önemli vitaminler arasında yer alan B vitaminini takviye olarak almak istiyorsanız, ürünlere göz atabilirsiniz.

3. CoQ10

enerji-icin-vitamin

Koenzim Q10, vücutta doğal olarak üretilir, vücuttaki tüm hücrelerde bulunurlar. Tüm hücreler CoQ10 içerir, ancak kalp, böbrekler ve karaciğer en yüksek seviyelere sahiptir.

Hücreler, enerji üretmek ve kendilerini oksidatif hasardan korumak için CoQ10 kullanır. CoQ10 seviyeleri azaldığında, vücudunuzun hücreleri büyümek ve sağlıklı kalmak için ihtiyaç duydukları enerjiyi üretemez ve bu da yorgunluğa neden olabilir.

Bir iş görüşmesinde yorgun görünmek, isteyeceğiniz en son şeydir. Dolayısıyla iş görüşmesinden önce koenzim q10 takviyesi kullanmak size zinde hissettirir. Enerjik bir iş görüşmesi için CoQ10 ürünlerini buradan inceleyebilirsiniz.

Balık, et ve kuruyemişler CoQ10 içerir, ancak vücudunuzdaki seviyeleri önemli ölçüde artıracak kadar büyük miktarda bileşen içermezler. Bu nedenle CoQ10 takviyeleri, insanlardaki yorgunluğu azaltmak için daha iyi bir çözüm olabilir. Hem insanlarda hem de hayvanlarda yapılan çalışmalar CoQ10 takviyelerinin uygun dozlarda güvenli olduğunu göstermektedir.

4. Demir

is-gorusmesi öncesi alabileceğiniz önemli vitaminler

Vücudun, kırmızı kan hücrelerinde yer alan bir protein olan hemoglobini üretebilmek için oksijeni akciğerlerinizden vücudunuzdaki organlara ve dokulara taşıyan demire ihtiyacınız vardır.

Yeterli miktarda demir olmadan, kırmızı kan hücreleriniz vücudun dokularına etkili bir şekilde oksijen taşıyamaz (2). Bu, kendinizi yorgun ve zayıf hissetmenize neden olabilecek demir eksikliğine yol açabilir.

Diyetteki en zengin demir kaynakları et ve deniz ürünleri olarak özetlenebilir. Bu nedenle veganlar için demir ihtiyacı et yiyenlere göre yaklaşık 2 kat daha yüksektir. Vücuttaki demirin yarısından fazlası kanda bulunur.

Et ve deniz ürünlerini yeterli seviyede tüketemediğinizi düşünüyorsanız, demir takviyelerine bir göz atabilirsiniz.

O yüzden olası bir kan kaybı demir seviyelerini önemli ölçüde azaltabilir. Eğer demir eksikliği sorununuz varsa iş görüşmesi öncesi halsiz hissetmeniz oldukça muhtemeldir. Bu da sizin verimizi düşürür ve karşı tarafa enerjinizi yansıtmanızı engelleyebilir. Bu durumda, eksikliği düzeltmek ve yorgunluk da dahil olmak komplikasyonları önlemek için bir demir takviyesi gerekebilir. Ancak, aşırı demir alımından kaynaklanan sağlık riskleri bulunduğundan, demir takviyelerinin sizin için uygun olup olmadığını öğrenmek için doktorunuza danışmakta yarar vardır.

Reklam

Spor Taytı Seçerken Dikkat Etmeniz Gereken 6 Kriter

0

Eğer düzenli egzersiz yapıyorsanız en çok kullandığınız ve eskittiğiniz kıyafet hangisi? Spor taytı olabilir mi?

Tayt modelleri artık modanın sınırlarına sığamıyor! Her stile uygun seçeneklerle kendinizi içinde çok iyi hissedeceğiniz ve spor motivasyonunuzu sürekli yüksek tutacak modeller mevcut.

Sadece spor ürünleri satan markalar değil günlük giyim parçaları satan markalar da renk renk desen desen spor taytları satmaya başladı. Hemen her bütçeye ve zevke uygun spor kıyafetleri artık her yerde.

Adidas, Nike, Under Armour gibi markaların yanı sıra birçok farklı marka bütçenizi zorlamayan modellerini de çeşitlendiriyor. Sıkıcı, düz, siyah eşorfmanlara takılı kalmak zorunda değilsiniz! Kendinize bir hediye seçin ve spora daha dinamik başlayın!

Her tarz, her kumaş ve renkte spor taytı modelleri bulunuyor. Peki spor taytı seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğini gerçekten biliyor musunuz?

Hangi Tayt Hangi Spor İçin Kullanılır?

Toplumdaki bilinç düzeyi arttıkça teknoloji ve spor da bir araya gelen kavramlardan ikisi oldu.

Birçok spor dalı için farklı özelliklerde kıyafetler üretiliyor. Yaptığınız spora uygun bir kıyafet giymek, egzersiz performansınızı korumanıza yardımcı olur hatta sizin egzersizi yaparken daha rahat hareket edebilmenizi ve dolayısıyla keyif alabilmenizi sağlar. Bu sebeple hangi taytın hangi spora uygun olduğunu bilmelisiniz.

Eğer nefes alan ve rüzgarı fazla kesmeyen bir tayt modeli seçerseniz açık havada koşu antrenmanı yaparken üşüyebilirsiniz. Ayrıca %100 pamuk olan ürünler terin vücudunuza yapışmasına sebep olabilir. Yani koşu yaparken ince ve pamuklu taytları terih etmeniz iyi sonuçlar yaratmaz.

Yoga ile uğraşıyorsanız esneme kabiliyeti yüksek bir tayt giymeniz egzersiz sırasında rahat hareket edebilmeniz ve nefes alabilmeniz açısından çok önemlidir. Yoga yaparken elastik kumaşlardan yapılmış taytları tercih etmeniz gerekir.

Spor taytının en çok kullanıldığı branşlardan olan yoga hakkında daha çok bilgi almak istiyor ve yoganın faydalarını öğrenmek istiyorsanız “Yoga Yapmanız İçin 5 Önemli Neden” yazımızı okuyabilir ve neden esnek kumaşlı taytların bu spora daha uygun olacağını anlayabilirsiniz.

Pilates ve yoga gibi yere oturmanız, bazı nesnelere bacaklarınızı dayamanız gereken sporlarda fermuar ya da herhangi bir aksesuara sahip ürünler giymeniz bu aksesuarların size batmasına sebep olabilir ve sizi rahatsız edebilir. Bu yüzden yoga ve pilates tatytınızda sivri tarafları olan aksesuarların olmamasına özen göstermelisiniz.

Artık spor taytı sadece kadınların değil erkeklerin de tercih ettiği bir ürün. Erkek tayt modelleri özellikle koşucular, bisikletçiler ve ağırlık antrenmanı yapan kişiler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Bunun sebebi de yine kullanışlı ve pratik olmaları ile ilgili!

Bisiklet ve koşu gibi sporlarda adeta sizin bir parçanız haline gelen, bir yere takılma riski olmayan kıyafetler oldukça kullanışlı seçenekler arasında yer alır.

Farklı sporlardan esinlenerek yazdığımız bu yazıda spor taytı seçiminde dikkat etmeniz gereken bazı özellikleri sizler için tek tek sıralayalım:

  1. %100 pamuk ürünler tercih edilmemeli
  2. Nefes alan ve teri atabilen ürünler tercih edilmeli
  3. Kolay esneyebilen ancak formunu kaybetmeyen ürünler tercih edilmeli
  4. Aksesuar ve fermuarsız ürünler tercih edilmeli
  5. Kaymaz yapıda olan kumaşlar seçilmeli (özellikle pilates ve yoga için önemli)
  6. Hızlı kuruyabilmeli

Spor giyimde ihtiyacınız olabilecek tayt, basic t-hirt, spor çorabı ve spor ayakkabısı gibi parçaları incelemek için linke tıklayabilirsiniz.

Günlük Giyimde Tayt

Moda dünyasının spor giyime daha fazla yönelmesi tayt çeşitliliğini de artırdı. Artık Stella McCartney gibi lüks modanın temsilcileri de spor ürünler üreten markalar ile işbirlikleri içerisinde bulunuyor. Bu durum da özellikle spor giyimi seven kişiler için harika oldu.

Çünkü artık her zevke hitap edecek tayt bulmak kolaylaştı. Günlük giyim için üretilen taytlara; parlak kumaşlar, deriler, neonlar, çiçek desenleri, şeffaf, tül detaylar, fermuarlar, dikiş ve nakış detayları, kısacası aklınıza gelebilecek her türlü ekleme yapılmaya başlandı. Bütçe konusunda da günlük tayt modelleri sizi zorlamıyor.

Yukarıda bahsettiğimiz teknik özellikler günlük giyim için çok da fazla önemli olmayabilir. Bu sebeple tayt seçimi yaparken tamamen kendi zevkinize göre hareket etmekte özgürsünüz!

Reklam