Fit Hub Blog Sayfa 234

Serdar’ın Sayfası: Bacaklarınızı İhmal Etmeyin

0

“Ülkemizde vücut geliştirenlerin en büyük eksiği bacak kasları olmuştur; devasa üst bedenler ve altında armuda geçirilmiş birer kürdan misali incecik bacaklar!”

Serdar Aktolga – IFBB Profesyonel Sporcusu

Bacaklarınızı İhmal Etmeyin

Herkese selam, Bundan sonra bir süre her ay sizlerle bu sayfalarda buluşacağız. Amacım 20 yıllık vücut geliştirme deneyimimi Muscle&Fitness okurlarıyla paylaşmak ve bana en sık sorulan soruları yanıtlamak. İlk yazıma da, hiç tereddütsüz, en çok karşılaştığım soruyla başlamak istiyorum: ‘Bacak adalelerinizi nasıl geliştirdiniz?’ Fakat şunu da itiraf etmeliyim ki, bu soruyu soranların çok büyük bir kısmı aslında, bacak gelişimimin genetik faktörlere dayandığını düşünür.

Bacak kası için elbette genetik faktörler önemli. Ama eğer, kalçanız yere paralel olana kadar çömelerek squat yapmaz, yani bu işin hakkını vermezseniz, bacak kası geliştirme sürecinde muhteşem görünen bacaklara sahip olmanız pek de mümkün değildir. (Sık sık konuşamayacak duruma gelene kadar squat yaptığım olmuştur ve ‘genetik’ diyenlere de sadece gülerim!) Ve bana sorarsanız, ülkemizde ağırlık çalışan kişilerin en büyük eksiği bacak kasları olmuştur; devasa üst bedenler ve altında armuda geçirilmiş birer kürdan misali incecik bacaklar! Sırf bu nedenle yurt dışı müsabakalarda hiçbir derece alamayanları iyi biliyorum.

Gerçekten de, eğer iyi gelişmiş bacak kaslarınız yoksa uluslararası yarışmalarda bir derece almak için işiniz sadece şansa kalır. Benim geçmişte yaptığım en ağır squat 360, en ağır leg press 700, en ağır stiff leg deadlift ise 160 kg’dır. Özellikle erken yaşlarda yaptığım squat’ların bacaklarımın hatta tüm vücudumun gelişimini inanılmaz tetiklediğini söyleyebilirim. Üst üste her bacak antrenmanında 10×10 tekrar, tam 200 kg’lık squatlar yapardım ve aptala dönen bacaklarımın tek bir çaresi kalırdı, o da gelişmek!

serdarin_sayfasi_2011-08-aug_01

Bacak kasları ve dolayısıyla bacak idmanlarını her zaman çok ciddiye alır ve bir gece öncesinden ne yapacağıma, nasıl yapacağıma tam anlamıyla konsantre olurum. Antrenmanların hangi şiddet ve prensipte olacağını, ne kadar karbonhidrat alacağımı bile planlar –ki bu miktarı hem sezon hem de sezon dışında yüksek tutarım- antrenman sonrası içeceğimi de mutlaka yanıma alırım. Tabii, whey proteini, BCAA ve glutamin takviyelerimi de… Aşağıda da, severek uyguladığım bir antrenman örneği bulacaksınız:

Antrenman Programı

Öncelikle Isınma

Öncelikle bacak güçlendirme antrenmanından önce iyice ısınmazsanız antrenmandan gerekli verimi alamayacağınızı da belirteyim. İyice ısının ki, vücudunuz belli bir ısıya gelsin, adalelerdeki kan dolaşımı hızlansın. Isınma için genellikle, 10 dakika pedal çevirir, sonra da biraz esneme hareketleri yaparım. Fakat ısınma hareketlerim bununla da bitmez; ilk egzersizimin ilk seti yine ısınma amaçlıdır ve çoğu kez ‘önceden yorma’ prensibini uygular, leg extension ile başlarım. 2×15 tekrar sonra ısınmam tamamlanmıştır. Ve antrenman başlar.

İlk Egzersiz: Leg Extension

serdar-aktolga-bacak

Bacak egzersizleri yaparken antrenmana 4 set leg extension’la başlarım. Tekrar sayılarım 8-12 arasında değişir ve her set mutlaka kilo arttırırım. Dördüncü ve son setteyse, ‘drop set’ (azalan set) prensibini uygular, 8 tekrarın üzerine iki defa kiloyu azaltarak, 6-6’lık tekrarlarla maksimum yanmayı sağlarım.

Leg Press’le Devam

İkinci egzersizim leg press olur. Bu egzersizde, 4 set uygular ve her sete yaklaşık 40 ya da 80 kg’lık artışlarla devam ederim. O günkü gücüme göre, içgüdüsel olarak kaç kiloya ulaşacağıma genellikle antrenman sırasında karar veririm. Ve bacak hareketleri yaparken çoğu zaman son sette ulaştığım ağırlık 480 – 700 kg arası olur.

Ve Squat’la Son

Son egzersizim squat’tır. Bunu 4 set 10 tekrar uygularım. Bu egzersizi sona bırakmamdaki sebebiyse şu şekilde açıklayabilirim: Artık bütün vücudum ve bacak adalelerim iyice şişmiş ve ısınmış, sakatlanma olasılığım iyice düşmüştür. Önceden yorma prensibinin verdiği avantajla çok ağır kilo kullanmama da gerek kalmamıştır. İyice şişmiş bacak adalelerimi artık squat’la ‘knock–out’ etme ve sonra dinlenmeye geçme zamanı gelmiştir. Ben genelde ilk sete 100 kg’la başlarım ve her sette 40 kg arttırarak devam ederim. Dördüncü sette ağırlık 220 kg’ye ulaşmış olur. Egzersiz sırasında kalçam zeminle paralel hal alana dek çömelmeye ve hareketi mümkün olduğunca yavaş yapmaya özen gösteririm. Tüm bacak kaslarını güçlendirme antrenmanlarımı mutlaka stretching yani esneme hareketleriyle tamamlarım. Bu hem soğumama hem de rahatlamama yardımcı olur.

Başka bir konuda yeniden görüşene kadar hoşçakalın…

serdarin_sayfasi_2011-08-aug_02

Reklam

2 Çocuk Annesi IFBB Pro Atleti Gina Aliotti İle Tanışın

0
gina-aliotti

Kadın vücut geliştirici dendiğinde ortaya çıkan yargıları yıkan, hem güzel hem başarılı, 2 çocuk annesi IFBB pro atleti Gina Aliotti ile tanışmanızı istiyoruz!

Fitness serüveni okuduğu yıllara dayanan Gina, vücut geliştirme dünyasına nasıl adım attı? Gina Aliotti’nin beslenme ve fitness koçluğu yaparken motivayonu ne? Gina’nın birçok vücut geliştiricinin aksine fitness ile ilgili kuvvetli inancı ne?

Bu harika kadın hakkında birçok sorumuz var. Ve birçok da cevabımız… Sizinle mükemmel gülüşü ve disiplini ile Gina’nın spor hayatına göz atalım.

Gina Aliotti Kimdir?

Gina, Kaliforniya’da 1984 yılında dünyaya gelmiş. Kendisi en çok bilinen IFBB pro kadın figürlerinden biri.

Gina 3 yıl üst üste IFBB dereceleri, Arnold Classic Pro Figure ünvanları ile yaptığı sporda vücut geliştirmede iddiasını kanıtlamış ve şöhretini oturtmuş durumda. Şimdilerde aktif olarak beslenme ve fitness koçluğu yapan Gina Aliotti, crossfit, yoga, kişisel antrenör ve beslenme sertifikalarına sahip. Yani Gina sadece mükemmel bir figür olarak kalmak istemiyor, bildiklerini de çevresine aktarmak istiyor.

Üniversite Yıllardan Gelen Akademik Bilinç

Sağlıklı yaşam ve spor aslında Gina için üniversite yıllarında şekillenmiş diyebiliriz. San Diego Eyalet Üniversitesi’nde Beslenme okuyan Gina Aliotti bu yıllarda sağlıklı beslenme ve spor odaklı yaşamaya başlamış. Arkadaşlarının partilere gittiği dönemde sımsıkı tutunduğu fitness hedeflerini 2004 yıılında 20 yaşındayken yakalamaya başlayan Gina 2005 yılında ilk IFBB Pro Figure ünvanının sahibi olmuş. 2006, 2007, 2008 yıllarında turnuva şampiyonluklarını aldığı gibi 2007’de Arnold Classic’te de başarısını bir kez daha kanıtlamış.

Harika Bir Koç

Gina’nın motivasyonu sağlıklı yaşamdan geliyor. Tecrübelerini sağlıklı yaşam konusunda bocalayan kişilere aktarmak, isteyen herkese yardımcı olmak istiyor. Üstelik Gina’nın birçok vücut geliştirici ve fitness tutkunundan ayrıldığı bir inancı var: vücut geliştirmek için spor salonu şart değil!

Bu sebeple Gina evde yapılabilecek antrenmanlar ile çalışmalarını sürdürüyor.

Gina şu anda eşi ve iki çocuğu ile Kaliforniya’da yaşamına devam ediyor. Fitness dersleri ve beslenme koçluğu yapıyor.

Gina favorilerini M&F dergisine anlattı:

Giyiyorum:

G-Fit bermuda ya da yoga pantolonu, G-Fit spor-racerback üst, G-fit distressed şapka (G-fit Sportswear, Aliotti’nin kıyafet serisi), Nike Shox spor ayakkabılar (ağırlık çalışırken), ASICS GEL-Nimbus spor ayakkabılar (kardiyo çalışması için), Harbinger eldivenler ya da Grizzly sağlam tutuş eldivenleri.

gina_aliotti02

Dinliyorum:
iPod’unda hip-hop, techno, country ve opera parçaları var.

İçiyorum:

Egzersizden önce, 30 gram protein, 30 gram karbonhidrat ve BCAA’lı shake; egzersiz sırasında, BCAA’lı su; egzersiz sonrasında, 30 gram protein, 30 gram karbonhidrat ve BCAA’lı shake.

gina_aliotti03
Yiyorum:

Antrenmandan 30 dakika önce: tavuk ya da hindi, sebze ve yulaf lapası. Antrenmandan sonra: 30 gram protein, 30 gram karbonhidrat ve BCAA’lı shake, tarçın ve küçük bir yerelması.

Reklam

Spor Yaparken Dinlecek Müzikler Nasıl Seçilir?

0

Antrenman müziğinizin ritmi, beynin motor alanını ne zaman harekete geçileceği konusunda uyarır. Böylece müzik dinlemek koşu ya da ağırlık kaldırma gibi tempolu egzersizlere yardımcı olur. Ritimlere kulak vermek enerjinizi daha verimli kullanmanızı sağlar. Çünkü düzenli bir tempoda antrenman sürdürmek antrenman sırasında yaşanabilecek muhtemel dalgalanmalardan uzak kalmanıza yardımcı olur.

Spor Yaparken Müzik Dinlemek Performansı Artırır

Weider Araştırma Grubunun yaptığı ve 2008 Annual Meeting of the National Strength and Conditioning Association’da sunulan bir araştırmaya göre vücut geliştiriciler, kendi müzik çalarlarından kendi seçtikleri müzikleri dinledikleri zaman daha güçlü olmaktadırlar. Daha yeni bir araştırma ortaya koymuştur ki müzik, kardiyo çalışmalarındaki yoğunluğun ve sıkıcılığın üstesinden gelmede size yardımcı olabilir. Dolayısıyla kilo vermek için spor yaparken de müzik dinlemek size fazladan motivasyon sağlar.

muzik-ve-antrenman

Bir araştırmada, 2 km mesafe koşan, kendi müzik çalarlarından müzik dinleyen ve dinlemeyen erkek ve kadın üniversite öğrencileri incelenmiştir. Araştırmacıların Journal of Strength and Conditioning Research’ün 2010 tarihli sayısındaki raporlarına göre, müzikle koşan denekler dinlemeyenlere kıyasla 2 km’lik mesafeyi 30 saniye önce kat etmişlerdir.

Ağustos 2013’te yapılan bir analiz, insanların kendi duygularını değiştirmek ve özfarkındalığı bulmanın bir yolu olarak sıklıkla müzik dinlediklerini buldu. Çalışma, insanların kendileri ve kim olmak istedikleri hakkında düşünmek ve kendilerinden bir nebze olsun uzaklaşmak için müzik dinlediğini ortaya koymuştur. Bir saat önce ne olursa olsun, spor yaparken kendinizi ezgilere bırakabilir ve antrenmanlarınıza güç katabilirsiniz. Antrenman sonrası kendinizi her zamankinden daha iyi hissedeceğiniz kesin!

Müzik Dinlemek Harekete Geçirir

Araştırmacılar, müzik dinlemenin beyni heyecanlandırdığını ve dinleyicide harekete neden olduğunu göstermiştir. Temel olarak, oynatma listenizin sizi harekete geçirme kabiliyeti vardır. Antrenmandan ne kadar çekinseniz de müzik eşliğinde mükemmel bir antrenman yapmanız kaçınılmazdır. Çünkü ritmi durduramazsınız!

muzik-motivasyon

2010 yılında yapılan bir çalışmada, bisikletçilerin daha yavaş tempoda ilerleyen bir müzikle karşılaştırıldığında daha yüksek tempoda bir müzik dinlerken daha fazla efor sarfettikleri görülmüştür. Ama çok yüksek tempo da iyi olmayabilir. Dakikada 120 ila 140 atış arasındaki şarkılar (bpm) orta derecede egzersiz yapanlarda maksimum etkiye sahiptir.

Son 10 yılda antrenman müziği üzerine yapılan araştırmalar, psikologların egzersiz ve müziğin neden bu kadar çok insan için etkili bir eşleme olduğu ve fiziksel egzersiz sırasında bedeni ve zihni nasıl değiştirdiği konusundaki fikirlerini geliştirmelerine yardımcı oldu. Müzik, insanları acı ve yorgunluktan uzaklaştırır, ruh halini yükseltir, dayanıklılığı artırır ve hatta metabolik etkinliği yükseltir. Müzik dinlerken spor yapan insanlar daha uzaklara koşar, daha hızlı bisiklet sürerler ve normalden daha hızlı yüzerler ve bunu çoğu zaman farkında olmadan yaparlar. Spor yaparken dinlenecek müzikler seçmek, bir dizi hızlı, yüksek enerjili şarkıyı sıraya koymak kadar kolay değildir. Aynı zamanda farklı şarkıların uyandırdığı anılar, duygular ve çağrışımlar da düşünülmelidir. Bazı durumlarda, altta yatan melodinin ritimleri, sözlerin ritmi kadar önemli olmayabilir. Bu yüzden bir playlist oluştururken özenli olmakta ve sizi gerçek anlamda motive edeceğine inandığınız parçaları seçmekte yarar var.

Reklam

Beslenme Tarzı ve Bunama

0
John Kelly Photography

BESLENME TARZI VE BUNAMA​
Beslenme ve bunama riski arasında bir ilişki tespit eden Columbia Üniversitesi Medical Center’da (New York) yapılan bir araştırma, yediklerinizin sadece fiziksel görünümünüz üzerinde değil, yaşlandıkça vücut sağlığınız üzerinde de ciddi etkileri olduğunu söylüyor. 2000’den fazla emeklilik çağındaki yetişkinin beslenme tarzını dört yıl boyunca takip eden araştırmacılar bu süre zarfında 250 denekte Alzheimer başlangıcı olduğunu gördüler. Daha fazla balık, meyve, yeşil yapraklı sebze, ceviz ve beyaz et tüketenlerin bu hastalığa yakalanma risklerininse çok düşük olduğu görüldü. Neden? Muhtemelen yeşil yapraklı bitkilerden gelen folate, balıktan gelen omega-3 ve cevizden gelen E vitaminlerinin beyin üzerindeki koruyucu etkisi yüzünden olsa gerek.

Reklam

Stres Yönetimi İçin Size Yardımcı Olabilecek 8 Yöntemi Sıraladık

0

İnsanların çoğu strese bağlı birçok sağlık problemine yakalanıyor. Özellikle cilt hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları hızlı bir şekilde gelişiyor, kişi halihazırda kanser ile mücadele ediyorsa stres hastalığın daha hızlı bir şekilde yayılmasına sebep olabiliyor.

Stres genel sağlığı bu kadar yoğun bir şekilde kontrol edebilirken günlük hayatı da alt üst ediyor. Depresyonda olan kişilerin bu durum özel hayatlarına, iş ortamlarına yansıyor. Zaten varolan mutsuzluk halini bu alanlardaki negatif gelişmeler de olumsuz bir şekilde besleyerek adeta yangına kömür atıyor… Stresle başa çıkma her ne kadar zor olsa dahi (özellikle başlangıçta) kişi tarafından gerçekleştirilebilen bir eylem halini aldığı andan itibaren hem sağlık hem de günlük yaşamda olumlu gelişmeler olmaya yaşanmaya başlıyor. Stres yönetimi evet zor, ancak kesinlikle öğrenilmesi gereken bir davranış şekli.

Uzmanlar Stresle Başa Çıkma Konusunun Neden Önemli Olduğunu Açıklıyor

stres-yapmayin

Stresli olduğunuzda kalbiniz yerinden fırlayacakmış gibi oluyorsa bu, normal bir tepkidir. Londra Üniversitesi Akademisi’nden (İngiltere) araştırmacılar, 10.000’den fazla devlet memurunu 12 yıl boyunca izlemiş ve sonuç olarak 50 yaşın altındaki çalışanların kardiyovasküler sorunlara yol açan stresten daha kolay etkilendiğini bulmuşlar. Araştırmanın Avrupa Kalp Dergisi’nde (European Heart Journal) yayınlanan raporuna göre, işlerini stresli olarak tanımlayan kişilerde yüzde yetmiş daha fazla kalp hastalığı görülüyor. Çünkü stresli bir işte çalışanlarda katabolik bir hormon olan kortizol daha yüksek seviyelerde bulunuyor.

Yani işin özü bilim insanları stresin kalp sağlığınıza doğrudan etki ettiğini ve bu etkinin hiç de pozitif yönlü olmadığını gösteriyor. Ne kadar çok stres yaparsanız özellikle de iş ortamınızda mutsuzluğunuz içerisinde boğulursanız bu durum kardiyovasküler sağlığınıza zarar verecektir. Aslında tüm sağlığınız için bu geçerli saç dökülmesi ve egzama gibi cilt hastalıkları da stres ile oluşabilmektedir. Göz ağrısı, baş ağrısı gibi ağrıları da stres tetikler, ya da mide problemleri ve sindirim sisteminde yaşanan olumsuzluklarda da stres önemli bir tetikleyicidir. Bu sebepler ile stres belirtileri gözünüze takıldığı an durup sakinleşmek için neler yapabileceğinizi düşünmeli ve hızlı bir şekilde çalışmaya başlamalısınız. Ancak sakin sakin…

Stresten Kurtulmanın Yolları

stres-yapmayin

Bilim insanları, stresin sinir ve endokrin sistemlerini olumsuz etkilediğini söylüyor ve bunun kalp sağlığı üzerinde ciddi bir etkisi var… Egzersiz yapmak mükemmel bir stres önleyici olduğundan, düzenli olarak spor yapabilirsiniz. Egzersiz yapmak stresinizi yeterince azaltmıyorsa başka rahatlama tekniklerini de denemelisiniz. Aşağıda sizin için kolaylıkla uygulayabileceğiniz bazı stres azaltma yöntemlerini listeliyoruz:

  1. Sevdiğiniz şeyleri belirleyin bunlar şarkılar, filmler, oyunlar olabilir. Her gün sevdiğiniz şeylere vakit ayırmaya çalışın.
  2. Akşam işten döndüğünüzde favori dizinizi izleyin. Mümkünse komedi dizileri ile başlangıç yapın. Ne kadar çok gülerseniz mutluluk hormonunuzu o kadar çok tetiklersiniz.
  3. Çalışırken kulaklıklarınızı takın dinlediğinizde sizi heyecanlandıran, neşelendiren, sanki o şarkıyı siz söylüyormuşsunuz gibi hissettiren şarkıları dinleyin.
  4. Her gece yatmadan önce 15 dakika ısınma ve esneme hareketleri uygulayın. Bu kaslarınızdaki gerginliği azaltacak ve çok daha kolay bir şekilde uykuya dalmanıza yardımcı olacaktır. Mümkünse bu rutini yarım saat uygulayın deriz.
  5. Vaktiniz var ise haftada 1 gün 1 saat bile ayırabilecek olsanız da bir hobi edinin. Bu dansa gitmek olabilir, resim yapmak olabilir, enstrüman çalmak olabilir, dil öğrenmek olabilir ya da herhangi bir spor türü de olabilir. Ancak sporu zaten birazdan önereceğiz o yüzden diğer hobilere geri dönelim. Kendinizi geliştirecek yeni bilgilerle donatacak her eylem hem özgüveninizi yükseltir hem de odak noktanızı daha pozitif bir şekilde ayarlayabilmenize yardımcı olur.stres-yapmayin
  6. Spor yapın. Yapabildiğiniz her an yapmaya çalışın. Hangi sporu seviyorsanız onu yapın. Çıkın, koşun. Ya da savunma sanatları sporlarını deneyin. Yoga yapın. Hem kaslarınızı tanıyın hem onları hissedin hem de kaslarınız ve beyninizin uyumu ile vücudunuza denge sağlayın.
  7. Kafein tüketiminizi azaltın. Özellikle yatmadan 2 saat önce kafein ve çay tüketiminizi kesin. Bitki çaylarına ve şekersiz içeceklere yönelin.
  8. Kendinizi herhangi bir şeyin olması gerekliliğine inandırmayın. Ya da bir şeyler istediğiniz gibi olmadığı için kendinizi ya da başkasını suçlamayı bir kenara bırakın. “Olmalı” düşünceleri sizi mental olarak yoracaktır. Derler ya akışına bırakın. Siz de akışına bırakın.
Reklam

Antrenman Sırasında Yaşanabilecek Ayak Bileği Sakatlıklarına Dikkat Edin

0

Bileklerimiz ellerimizle kollarımızı, ayaklarımızla da bacaklarımızı birleştiren bölümlerdir. Sahip olduğu bu birleştirici özelliği sayesinde sağlıklı ayak ve el işlevselliği için korunması en önemli bölümlerden biridir diyebiliriz. Biz bu yazımızda ayak bileklerimize ve kendimizi bilek burkulması, bilek incinmesi, bilek şişmesi ve bilek kırılması gibi bilek sakatlıkları durumlarından korumak için alınması gereken tedbir ve tedavi yöntemlerine değineceğiz.

Ayak bileği eklemi, tibia alt ucu, fibula alt ucu ve talus arasında olan; makara gibi davranan ama çok daha fazla özellikleri bulunan bir eklemdir. Özgün anatomisi sayesinde vücut ağırlığının, yürürken 1,5, koşarken de 8 katına ulaşan ağırlığı taşıma
kapasitesindedir. Bu güçlü yapısına rağmen ayak bileği, spor yaralanmalarında en sık etkilenen eklemdir. Tibiotalar ekleme ek olarak tibia ve fibula distali arasında sindezmotik
bir eklem daha vardır. Talus, mediyalde mediyal malleolle, superiorda tibia plafonduyla, posteriorda posterior malleolle, lateralde ise lateral malleol ile eklemleşmektedir.

Tibia distal metafiz kısmında genişlemektedir, mediyalde distale uzanarak mediyal malleol oluşur. Mediyal malleolün posteriorunda tibialis posterior ve fleksor digitorum longus kas tendonlarına ait oluk bulunur (sulkus malleolaris). Tibianın distalde talusla eklem yapan
yüzeyi plafond olarak bilinmektedir ve eklem yüzeyi mediyal malleolle devam eder. Bu eklem yüzeyi ön-arka ve iç-dış planda konkavdır. Ön ve dış kenarlar karşı kenarlarına
göre daha uzundur. Tibia distal lateralinde fibula ile eklemleşen “incisura fibularis tibia” bulunur.

kardiyo-kosu

Tüm bu bilgilerin ışığında şunu unutmamanız gerekir ki, bileği bir kez sakatlamak ileride onu sakatlıklara daha hassas ve açık hale getirir. Bu nedenle herhangi bir bilek sorunu ile karşılaşmamak ve sorunun kronik hale gelmemesi için önleminizi alın.

TEDBİR: Kalf egzersizlerini düzgün şekilde yapmaya dikkat edin. Tekrarların temposunu düşürmek de yardımcı olabilir. Ayrıca kaslarınızı esnetin —yürümek ve antrenman yapmak onları aşırı gergin yapabilir, o yüzden esneklik ve esnetme söz konusu olduğunda kalflara diğer bölgelerden daha fazla özen gösterilmelidir.

[ls_content_block id=”13465″]

NE YAPTIN? Standing calf raise yaparken bilek ekleminin önünde ya da arkasında bir terslik fark ettin.

NE HİSSETTİN? Dış bilek kemiğinin alt ucunun arkasında hassasiyet. Ayrıca ayak içe ya da dışa dönerken acılı bir tıklama duygusu.

TEŞHİS: Bileğe uygulanan baskının sonucu.

AYAK BİLEĞİ ANTRENMAN HAREKTLERİ İLE TEDAVİ

1. Üç koniye dokunma (Bu örnek sağ ayak bileğinin sakatlandığını var sayar). Yere üç koni ya da diğer nesneler koyun –biri önünüze, biri sağa ve biri de arkaya. Sağ bileğiniz üzerinde denge kurarak eğilerek uzanın ve iki koniye değmeye çalışın.

2. Bulgarian split squat. Bir bench sehpasının önünde lunge mesafesinde durun. Sağlıklı bacağın dizini bükün ve o ayağı arkadaki bench sehpasına dayayın. Arkadaki diziniz neredeyse yere değecek kadar çömelin. Dizinizin önde düz durmasına dikkat edin.

3. Bantla içe ve dışa. Sakat ayak bileğine hafif bir bant (örneğin Thera-band) bağlayıp diğer ucunu da size direnç uygulayabilecek yeterli mesafedeki sağlam bir şeye bağlayın. Bileğinizi önce içe sonra dışa döndürün, sonra ayağınızı yukarı çevirin. 20 tekrar yapın, her konumda dört saniye durun.

Ağırlık Kaldırmayla İlişkili Bir Sakatlığın Teşhis ve Tedavisi
YAZI: MICHAEL CAMP

Reklam

BODYWORKS – (Bölüm 05)

0

BODYWORKS (BÖLÜM 05)

Büyük hamstring’ler (arka bacak) geliştirmek için en iyi strateji..

Bir hardgainer olarak, zayıf hamstring’lere (arka bacak) sahip olmak, muhtemelen istek listenizin en sonunda yer alıyordur. Bir yarışma sırasında, bir geriden bakış pozunda görülen dikey perde çizgileri ya da yandan verilmiş bir pozda ortaya çıkan yarım basketbol topları, birincilikle dördüncülük arasındaki farkı belirleyebilecek ayrıntılardır.

Ne var ki, kalabalık karşısında poz vermek gibi bir planı olmayanlar, çoğunlukla kollar, göğüs ve hatta quadriceps (ön bacaklar) üzerine odaklanırlar. Onlar için leg curl yapmak ikinci derecede önemlidir. Programa ayak uydurun. Arka bacaklarınız, birçok bölgenizden, sözgelimi biceps’lerinizden çok daha büyüktür.

Dolayısıyla, bu bölgeye kazanım sağlamak bacaklarınızı doldurur, quadriceps’leriniz ile bir güç dengesi sağlar ve böylelikle sakatlanmaları önler. Dahası, büyüklüklerinden dolayı, daha gösterişli bölgelere kıyasla daha kısa sürede yağsız kütle biriktirir.

Bodyworks hamstring antrenmanı, vücudun bu önemli bölümüne, kütlesel çekiciliğinizi arttırmaya yönelik dürtüyü sağlar.

(Bodyworks programının ilk 17 kuralının nerede olduğunu merak mı ediyorsunuz? Öyleyse, Muscle&Fitness’in önceki dört sayısına bakın.)

18- VÜCUDUNUZUN HER KAS GRUBUNU ÇALIŞTIRINbodyworks_1

Hamstring’ler (arka bacaklar), yarışmacı olmayan vücut geliştiricilerden hak ettikleri saygıyı görmüyorlarsa, bunun nedeni, genellikle bir “bacak çalışması” içine atılıyor olmalarıdır.

Bu, quadriceps’lerinizle (ön bacak) birlikte hamstring’lerinizi çalıştırmamalısınız anlamına gelmez.

Aksine, Bodyworks aynen bu şekilde bir eşleştirme öngörmektedir. Ne var ki, vücudunuzun her bir kısmının kendine ait bir özel çalışması olduğunu düşünmelisiniz.

Bu anlamsal olarak çelişkili görünse de, yaklaşımınız üzerinde büyük bir farklılık yaratabilir.

Sporcular genellikle, ağır bir squat ve leg press çalışmasının üzerine tembelce yaptıkları birkaç set leg curl ilave ederler.

Benzer biçimde, omuz çalışmasının sonunda, deltoid’lerini yıprattıktan sonra trapezler için biraz shrug yaparlar.

Bir kol çalışmasının sonuna ise bir, iki set wrist curl ilave ederek kendilerini soğuturlar.BODYWORKS Programı’nda olduğu gibi, hamstring’lerinize, trapezlerinize ve önkollarınıza kendi çalışmalarını yaptırın.

Onları, kendileriyle ilgili egzersizler boyunca, bütünün bir parçası olmaktan kurtarıp dikkat odağı haline getirirseniz, yoğunluk kesinlikle daha ileri seviyede olacaktır.

19- SİNERJİYİ KUCAKLAYIN

Bu madde 18. kuralla çelişiyor gibi görünse de aslında onu tamamlamaktadır. Vücudun her bir kas grubuna, kendine ait çalışmayı yaptırmalısınız. Ancak, vücudun çoğu bölümünün başka bölümlerle birlikte ele alındıklarında, az da olsa çalıştıklarını da gözden kaçırmayın. Örneğin, quadriceps’ler için squat veya leg press yaptığınız zaman da hamstring’lere bir miktar iş düşer; tıpkı deadlift’lerin sırta da biraz iş bindirdiği gibi.

Bir diğer örnek olarak da, gerek göğüs gerekse omuza yönelik yaptığınız press hareketlerinde, triceps’in yük altında kalmasını gösterebiliriz. Genel olarak ifade edecek olursak, vücudun iki ya da daha fazla kısmını birden çalıştıran çok eklemli birleşik kaldırma hareketleri (temel egzersizler), en iyi kütle kazandırıcılardır ve bu nedenle, bu çalışmada önemli roller üstlenmektedirler.

Her ne kadar, birleşik kaldırma hareketlerinde dikkatiniz öncelikli olarak hedeflediğiniz kasların üzerinde olsa da, ikincil kasların varlığından haberdar olun. Önümüzdeki aylarda tartışacağımız gibi, zaman zaman önceden tüketme ya da kilitleme, önleme gibi teknikler kullanarak ikincil kasların katılımını azaltmayı arzu edebilirsiniz. Ancak, ikincil kaslar buna rağmen gene de destek verecektir.

Buna sarılın, çünkü bu tür bir sinerji, büyümeyi ve topyekün güçlenmeyi hızlandırır.

EGZERSİZLER

ROMANIAN DEADLIFT

  • Romanian deadlift’te, barı stiff-leg deadlift’te olduğu gibi bacaklarınızın önünde değil, bacaklarınıza dayalı olarak indirir ve kaldırır, bu kaldırma hareketi boyunca da sırtınızdaki kavisi korursunuz. Hareket hamstring’ler ile kalça kasları üzerine yoğunlaşır. Buna karşın, stiff-leg deadlift, alt sırt (spinal erectors) üzerinde daha çok çalışır.
  • Bir barbell’i üstten kavramayla omuz genişliğinde tutun. Ayaklarınız omuz genişliğinde açık olacak şekilde ayakta durun; dizlerinizi hafifçe kırın.
  • Kalçanızdan öne doğru eğilin, barı aşağı doğru indirebildiğiniz kadar indirin. Bu sırada, kalçanızı arkaya doğru itin ve sırtınızdaki kavisi mümkün olduğu kadar koruyun. Bar, hareket boyunca bacaklarınızla temas halinde olmalıdır.
  • Kalçanızı öne getirerek yükselin ve barı başlangıç noktasına doğru geri getirin. Bunu yaparken de barı sürekli olarak bacaklarınızla temas halinde tutun.

Çeşitlendirme: Romanian Deadlift’i dumbbell’larla, ağırlıkları her tekrar boyunca bacaklarınızın yanlarında tutarak da yapabilirsiniz. Alternatif olarak, dumbbell’larla yapacağınız Romanian deadlift’leri bacaklarınızı tek tek kullanarak da yapabilirsiniz. Bunu yaparken bir ayağınız üzerinde denge kurabilirsiniz.

Eğer bu çok ters geliyorsa, çalışmayan bacağınızı arkanıza doğru kıvırıp ayağınızı bir bench üzerinde tutabilirsiniz.

LYING LEG CURLbodyworks_2

  • Bu hareket ağırlıklı olarak biceps femoris (dış hamstring’ler) üzerine odaklanır.
  • Bir lying leg curl makinesinin üzerine yüzükoyun yatın. Dizlerinizi makinenin kenarının dibine, ayak bileklerinizi ise pad’in altına yerleştirin.
  • Bacaklarınızı kıvırıp ayaklarınızı kalça kaslarınıza doğru yükseltirken kalçanızı aşağıda, makinenin üzerinde tutun.
  • Her tekrarın kasılma pozisyonunda duraklayarak hamstring’lerinizi bir saniye boyunca kasılı konumda tutun.

Çeşitlendirme: Tekrarın pozitif yarısını (ağırlığı kaldırma) iki bacağınızla birden, negatif yarısını ise (ağırlığı indirme) sadece bir bacağınızla yapın. İndirirken direnç göstererek, kaldırma hızınızın yarısıyla aşağı indirin.

Negatif hareket boyunca daha güçlü olacağınızdan, bu yöntem, tekrarlarınızın her iki yarısından da maksimum kazanım sağlamak için mükemmeldir.

Bacaklarınızı her tekrarda değiştirin veya bir setin tüm negatif tekrarlarını bir bacakla, bir sonraki setin negatif tekrarlarını ise diğer bacakla yapın. Final setinde ise her iki bacağınızı birden kullanın.

SEATED LEG CURL

  • Bu egzersiz semitendinosus ve semimembranosus (iç hamstring’ler) üzerine daha fazla odaklanır.
  • Bir seated leg curl makinesinin içine, dizleriniz oturağın kenarını az geçecek ve ayak bilekleriniz pad’in üzerinde olacak şekilde oturun.
  • Bacaklarınızı kıvırarak ayaklarınızı makinenin oturağının alt kısmına olabildiğince yaklaştırın. Her tekrarda duraklayıp hamstringlerinizi kasılmış pozisyondayken bir saniye boyunca sıkın.

Çeşitlendirme: En az her üç çalışmada bir, bir unilateral (tek taraflı) leg curl yaparak güç/irilik dengesizliklerinden korunun. Seated leg curl’leri tek yanlı yapabilirsiniz. Eğer çalıştığınız salonda uygun makine mevcut ise standing one-leg curl’lerin yerine, üç çalışmada bir, setin 10-12 tekrarını birden tek bacağınız arkada olacak biçimde yapıp, daha sonra yön değiştirebilirsiniz.

Gelecek ay, BODYWORKS programının altıncı bölümünde, kas kütlenizi arttırmak için yeniden buluşalım: Kalflar.

Reklam

BODYWORKS – (Bölüm 04)

0

BODYWORKS (BÖLÜM 04)

Kaliteli ve gelişmiş quadriceps’ler (ön bacaklar): Zayıf bacakları kaslı hale getirmek için en iyi hardgainer stratejisi…

Bir altın arayıcısı için altın damarı ne ifade ediyorsa, dolgun bir çift quadriceps de bir hardgainer için aynı şeyi ifade eder. Aylarca, yıllarca ter döker, didinirsiniz, ödül için mücadele edersiniz. Ancak, ideal bir çift quadriceps ertelenmiş bir hayal, ulaşılmamış bir hedef olarak kalmaya devam eder. Bu ifadeler, beyhude çabalarınızı mı tarif ediyor? O halde siz, muhtemelen işinize yarayacak egzersizlerden yapmıyorsunuz. Yerine, can havliyle her şeye biraz saldırıyorsunuz ya da kaslarınızı maksimum derecede çalıştıracağıza büyük ağırlıklar ve çok düşük tekrar sayılarına takılıp kalıyorsunuz. BODYWORKS quadriceps çalışması çok eklemli birleşik temel egzersizlerden makul sayıda tekrar yapmak suretiyle güç kazanma konusuna odaklanıyor. Bu rutin muhtemelen çubukları kayalara dönüştürmeyecektir, ama çabanızın odak noktasını, kaliteli quadriceps’ler elde etme olasılığını fazlasıyla arttırdığı kanıtlanmış eski altın kurallara çevirecektir.

QUADRICEPS KURALLARI

16- AĞIRLIK GÖRECELİDİRbodyworks_bolum_4_02

Eğer bir kişi 1 RM ile (1 tekrarda kaldırabileceği maksimum ağırlık) 100 kg squat yapıyor, bir diğeri ise 12 tekrarda 180 kg yapıyorsa, hangisi daha ağır çalışıyordur? Tabii ki, ikincisi çok daha büyük bir ağırlık kullanmaktadır ve buna rağmen limitine yaklaşmamaktadır. Sonuç olarak, kişisel anlamda baktığımız zaman, 100 kg’la squat yapan kişi daha ağır çalışmaktadır; çünkü bu onun en üst limitidir. Gerçekten de ağır kelimesini tarif etmek için, ağırlığın kendi ifadesinden daha anlamlı iki farklı yol vardır. Bu yollardan birincisi için, “ağır”ın karşılığını bir ila yedi arası bir tekrar sayısından oluşan setler gibi düşünün. (Makul setler sekiz ila 12 tekrardır, hafif setler ise 13 tekrar ve üstü.) İkinci yol içinse, “ağır”ı sizi tüketen maksimum set gibi düşünelim. Her iki tanımda da, “ağır” kelimesi görecelidir. Sizin için ağır olan, başkası için olmayacaktır. Tıpkı bunun tersinin de geçerli olduğu gibi.

Vücudunuzun ana bölümlerinin her biri için en az bir egzersiz üzerinden, altı tekrarlı bir düşük piramit şeklinde set uygulamaya odaklanın. Isınma setlerinden sonraki bütün setlerde, kaslarınızı sonuna kadar zorlamak için maksimum ağırlık ve maksimum tekrar kullandığınızdan emin olun. Setlerinizi zorlayarak istikrarlı bir biçimde ağır çalışacak olursanız, sonunda 180 kg’a 12 tekrarın sizin için gerçekten “hafif” olacağı bir noktaya ulaşabilirsiniz.

17- BİR DURUŞ SEÇİN

Bacak çalışması sırasında ayakların duruşu, baskının farklı bölgelere odaklanması açısından çok önemlidir. Daha geniş bir duruş, iç quadriceps’ler üzerine daha çok yük bindirmeye eğilimliyken, dar bir duruş ise daha fazla dış quadriceps’leri (vastus lateralis) etkiler. Benzer biçimde, hack squat ya da Smith Machine squat yaparken ayaklarınızı kalça hizanızdan bir ayak öne, leg press’ler sırasında ise platformun daha yukarısına yerleştirmeniz de, hamstring’lerinizi (arka bacak) ve kalça kaslarınızı daha fazla çalıştıracaktır (quadriceps’lerle birlikte). Buna karşın, ayaklarınızı vücudunuza daha yakın ya da platformun daha aşağısında tutmanız ise quadriceps’lerinizin çalışmasına daha fazla öncelik verecektir. Hangi duruşun sizde daha iyi sonuç verdiğini belirleyin. Bunu yaparken sadece konfora ve maksimum güce değil, aynı zamanda en zayıf bölgelerinizin hedef alınmasına da özen gösterin.

PROGRAMDAKİ EGZERSİZLER

LEG EXTENSION

  • İlk egzersiz olan leg extension’da yapacağınız bu üç set, alt vücudunuzu takip eden diğer setlere hazırlayacak. Ancak, yine de bunları yoğunluktan yoksun ısınma setleri sanmayın. Hatta gerekirse bu çalışma setlerinden önce bir ila üç hafif set ile ısının. Ardından, 15-20 tekrarlık üç set için kullanabileceğiniz en büyük ağırlığı kullanın ve her idmanda daha fazla tekrar yapmaya ya da daha fazla ağırlık kullanmaya çalışın.
  • Leg extension yaparken, ayak parmaklarınızı dışa çevirmek, iç alt quadriceps’leri (vastus medialis) hedef alır. Onları içe çevirmekse dış quadriceps’lere (vastus lateralis) daha fazla odaklanır.
  • Çoğu sporcu leg extension’ları fazla hızlı yapar. Tekrarlarınızı yavaşlatın ve her kasılmada quadriceps’lerinizi sıkarak bir saniyeliğine duraklayın.

Çeşitlendirme: Erişimi kolay bir ağırlık yığınına sahip makinede yapıldıklarında, leg extension’lar eksilen setler (drop set) için akla ilk gelen egzersiz adayları arasındadır. Yeri geldikçe yoğunluğu arttırmak için, final setinize iki drop set ilave edin. Örneğin 15 tekrar yapıp, hemen ardından daha küçük bir ağırlıkla beş tekrar, onun ardından ise daha da küçük ağırlıkla bir beş tekrar daha yapın.

bodyworks_04_01

SQUAT

Başarılı ve güvenli squat yapabilmek için formda olmak çok önemlidir. Bu nedenle, egzersiz disiplinine hakim olmak için küçük bir ağırlık kullanın, ya da ağır idmanlara başlamadan önce sadece kendi vücut ağırlığınızla pratik yapın.

  • Uzun boylu sporcular, genellikle barın yüksekliğini trapezlerinin aşağı bölümlerine denk gelecek biçimde ayarlayarak kendilerini daha konforda hissederler. Kısa boylu sporcular ise barın daha yüksek olmasını tercih ederler. Ancak, genel olarak ortada bir yerde olması en iyisidir.
  • Doğru denge ve formu korumak için, squat yaparken doğrudan karşıya bakın.
  • Kaldırma hareketi boyunca sırtınızı kavisli, vücudunuzu ise dik tutun. Ağırlığı yere indirirken kalçanızı topuklarınız üzerinde tutun.
  • Paralel hareket edin ve barı yuvasından dışarı doğru sürerken, kalçanızı dizlerinizden önce hareket ettirmeye odaklanın.
  • Squat yaparken topuklarınız zeminden ayrılırsa kalflarınız sıkı demektir. Bu durumda alt bacak esnekliğinizi geliştirmek için derin esnemeler yapmanız gerekecektir.
  • Daima bir güvenlik rack’i içinde squat yapın ya da en ağır setleriniz için arkanızda deneyimli bir gözcü bulundurun.

Çeşitlendirme: Squat’larınıza piramit uygularken, gücünüz bazı idmanlarda zirve yaparsa, bir sonraki idmanda 20 tekrarlık 4 set squat yapın. Squat’ta daha hafif ve yüksek tekrarlar yapmak, ağır ve düşük tekrarlar yapmaya oranla daha sancılıdır (tabii ki, iyi anlamda).

LEG PRESS

  • Ayaklarınızı platformun alt yarısına, omuz genişliğinden biraz daha açık bir biçimde yerleştirin.
  • Pek çok kişi fazla ağır çalışır ve sadece kısmi tekrarlar yapar; ya da dizlerini elleriyle iterek hile yapar. Baştan sona, yardımsız tekrarlar yapmanıza olanak sağlayacak bir ağırlık kullanın. Küçük ağırlıkla tam hareket alanını kullanan tekrarlar daha zordur ve büyümeye daha fazla katkıda bulunurlar.

Çeşitlendirme: Spor salonlarının birçoğu, leg press için birden fazla seçeneğe sahiptir. İster oturarak, ister 45 derece açıyla, isterse yatarak olsun, üreticinin tasarımına bağlı olarak, her birinin bacaklarınıza uygulayacağı stres birbirinden farklı olacaktır. Düzenli biçimde alet tipini değiştirin ya da bir tanesinde maksimum kapasitenize ulaşana kadar çalışın. Sonra da bir diğerini en az bir idman için kullanın.

HACK SQUAT

  • Ayaklarınızı platformun alt yarısına yerleştirin. Dış quadriceps’lerinize daha fazla yoğunlaşmak için topuklarınızı birbirinden yaklaşık 15 cm mesafede tutun ve ayak parmaklarınızı hafifçe dışa kıvırın.
  • Her tekrarda yere paralel olma seviyesinin çok az altına kadar çömelin.
  • Egzersizin üst noktasında, dizleri kilitleme seviyesinden az önce durun ve bacaklarınızın gerginliğini koruyun.

Çeşitlendirme: Hack squat’lar yerine, quadriceps antrenmanlarınızın dört tanesinden birini üç set lunge ile tamamlayın. Bunları ister ayakta ve ayak değiştirerek ya da yürüyerek yapabilirsiniz. Dayanıklılık için ise omuzlarınızda bir barbell ya da iki yanınızda birer dumbbell taşıyabilirsiniz (daha önce hiç lunge yapmadıysanız, istenilen dengeye hakim olana kadar sadece vücut ağırlığınızı kullanın). Her sette, bacak başına 10-15 uzun, derin adım atın. Lunge’lar, kalça kaslarınızı ve hamstring’lerinizi, aynı zamanda daha önceden tükenmiş quadriceps’lerinizi hedef alacaktır.

Reklam

BODYWORKS – (Bölüm 03)

0

BODYWORKS (BÖLÜM 03)

İşi ağırdan alarak daha kolay kazanım sağlamanın yolları…

Gevşeyin. Yoğunluğu arttırmak ve en yeni besin takviyeleri ile ilgili makaleleri okumaya biraz ara verin. Kalça kaslarınızın üzerine oturun, iki ayağınızdaki 66 kası da dinlendirin ve (şekersiz) bir limonatanın tadına varın (protein tozu katkılı). Çoğu sporcu bütün dikkatlerini gün içinde spor salonunda kaslarını tüketmek ya da yemek yerken kaslarını beslemek için ne yapılması gerektiğine odaklanarak geçiriyor. Ama iş, günün ve gecenin geriye kalan kısmında kaslarının toparlanmasına ve gelişmesine yardımcı olmak adına ne yapabilecekleri konusuna gelince, buna da aynı ölçüde önem veren pek bulunmuyor. Biraz rahatlayın. Bu ay, toplamda bir yıl sürecek olan BODYWORKS serisinin üçüncü bölümünde, hardgainer’in (kaslarını zor kazanan) yenilenme kılavuzu ile sizin bu hatayı düzeltmenizi amaçlıyoruz.

12- ÇALIŞMALARINIZA -mesela esneme gibi- YENİLENME YÖNTEMLERİ İLAVE EDİNbodyworks_03_01

Yenilenme (recovery), çalışmanız esnasında başlar. Setler arası geçişte en az bir dakika boşluk bırakarak, nefesinizin normale dönmesine izin verin. Set ne denli yoğun olursa, yeniden başlamak için o denli uzun bir süre ara vermeniz gerekir. Bu periyot boyunca, ya ayakta, ya da oturarak pasif kalmalısınız; çalıştırdığınız kas(lar)ı esnetme gereği de duyabilirsiniz. Setler arasında ve/veya çalışmanızdan sonra statik esneme hareketleri yapmak (arzu edilen pozisyonda hareketsiz, sabit kalarak yapılan esneme hareketleri), hareketliliği ve kan dolaşımını hızlandırabilir. Sancılı bir pozisyonda 60-90 saniye kalmayı gerektiren ekstrem esneme hareketleri daha fazla büyüme sağlayabilir.

Partnerinizi squat yaparken gözlemek gibi stresli bir iş yapıyorsanız, barı kendi omuzlarınız üzerinde yükseltmeden önce fazladan zamana ihtiyaç duyabilirsiniz. Benzer biçimde, zihinsel stres de toparlanma yeteneklerinizi zayıflatabilir. Günlük hayatınızdaki kaygıların idmanlarınızı etkilemesine izin vermeyin.

Spor salonunu bu tür dikkat dağıtıcı unsurlardan kendinizi soyutladığınız bir tapınak gibi görün ve spor salonunun duvarlarının arkasında olduğunuz süre boyunca, dikkatinizi yaptığınız çalışmaya odaklayın. Eğer antrenmanlarınızı ciddi biçimde etkileyecek boyutta odaklanmanızı zayıflatan bir sorununuz varsa, belki de o sorun çözüme kavuşana kadar antrenman yapmamayı tercih etmelisiniz.

13- ANTRENMANLAR ARASINDA UYGUN BİÇİMDE DİNLENİN

Bon Cicherillo’yla benim, 1972 Mr. America unvanı sahibi Steve Michalik’in Pumping Iron kitabından alıntı yaptığımız, “off” günlere dair bir deyişiyle ilgili süregelen bir esprimiz var. Spor salonu dışında kalmanın ne denli zor olduğunu açıkladıktan sonra Michalik, pazar günleri dinleneceğini belirtir; ancak hemen ardından yenilgiyi kabullenerek ilave eder: “Pazar günleri kendimi bir yerlerde bir kaldırım kenarında one-leg calf raise’ler yapar halde buluveriyorum”. Sonuç olarak bu espri zaman içinde şu şekilde devam eder: “Kusura bakmayın, geciktim, bir sokak köşesinde one-leg calf raise çalışıyordum”. Elbette ki böyle bir şey yapmanız çok abes olur… Çalışmanızı, belirlenmiş bir zaman içerisinde salonda yapmalısınız. Günün kalan kısmında hayatınıza devam etmeniz gerekir, çünkü gelişmenin en iyi yolu budur.

Michalik esprisi, aslında idmanlarla ilgili “daha fazlası daha iyidir” yanılgısını çok güzel anlatıyor. Ciddi bir vücut geliştiricinin yeterince sık antrenman yapmamasına nadiren rastlanır, ancak gereğinden fazla ve sık çalışmak oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Vücudun bir bölümünü bir önceki çalışmadan sonra tamamıyla toparlanmasına fırsat tanımadan yeniden zorlamak, büyümeyi sadece bastırmakla kalmayıp, tersine de döndürebilir. Araştırmalar çoğu insanın üst vücut kaslarını çalıştırdıkları idmanlar arasında en az 72 saat (3 gün) dinlenmeye ihtiyaç duyduklarını göstermektedir. Bacakların ise 96 saat dinlenmeye ihtiyacı olabilir (4 gün). Vücudunuzun belli bir bölümünü yeniden çalıştırmadan önce, bir önceki çalışma sonrasında tamamen toparlanması ve büyümesi için yeterince zaman verdiğinizden emin olun. BODYWORKS antrenman planına göre, vücudun her bir ana bölümünü çalıştırdığınız antrenmanlar arasında altı gün geçmelidir. (kalflarla karın kasları 72 saatte bir çalıştırılmaktadır.) Buna ek olarak, programdaki her üçüncü gün, bütünüyle spor salonu dışında geçirmeniz gereken (ve sokak köşelerinde calf-raise yapmaktan da uzak durmanız gereken) bir off gündür. Off günde antrenman yapılmaz!

bodyworks_bolum_3_02 (1)

14. YETERLİ ve KALİTELİ UYKU UYUYUN

Raymond Chandler, yeni ufuklar açan dedektif romanı için The Big Sleep (Büyük Uyku) başlığını kullandığında elbette ki ölümü kastediyordu; ancak bu terim, ağırlık çalışanlar için uyuma konusunda da geçerlidir. Zira uyku, kaslarınızın en iyi toparlanabildiği ve büyüdüğü zamandır. Hepimizin yaşantısının farklı farklı olmasından dolayı ihtiyaçlarımız da değişiklik gösterir. Dolayısıyla her gece ne kadar uyumaya ihtiyacınız olduğunu kesin olarak hesaplayacak basit bir formül mevcut değildir. Yeni doğanlar ile küçük çocuklar günlerinin çoğunu uyuyarak geçirirler, onlu yaşlarda olanların yaklaşık dokuz saat uykuya ihtiyacı vardır, yetişkinlerin ise genellikle yedi buçuk-sekiz saat uyumaları idealdir. Sporcular ise en az sekiz saat uyumayı hedeflemelidir. (Eğer 21 yaşın altındaysanız, dokuz saat) Uykunuzun kalitesi de neredeyse süresi kadar önemlidir; çünkü sadece uzun ve kesintisiz uyku ile gerçek uykunun bütün safhalarını yaşayabilirsiniz. Buna en canlı rüyalarınızı gördüğünüz (gözlerinizin en çok hareket ettiği) REM uykusu da dahildir.

Her gece en az sekiz saat aralıksız uyumaya gayret edin. Zamanınız müsaitse, antrenmandan sonra yapacağınız 30 ila 60 dakikalık bir şekerlemenin de faydası olacaktır. Kesintisiz uyku uyuyacağınız bir gece geçirebilmek için, bilincinizi planlandığı gibi terk etmeye ihtiyacınız vardır, ancak insanların rüyalar alemine geçmekte zorlanması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Deadlift yapan bir koyunun tekrarlarını saymanın ötesinde, işte size uykuya rahatça geçmenizde faydalı olabilecek bazı formüller:

  • Bir program belirleyin. Yatağa her gece aynı saatte yatın ve her sabah aynı saatte kalkın.
  • Yatağa girmeden önce bir banyo ya da masaj, vücudunuzu ve zihninizi gevşetebilir.
  • Hafif serin bir oda idealdir, zira fazla serin ortamda uyumak vücudun uyku halindeki ısı kaybını arttırır.
  • Akşam saatlerinde, kan basıncınızı yükselten stresli fiziksel ya da zihinsel faaliyetlerden uzak durun. Ayrıca akşam yemeğinden sonra kafein gibi uyarıcılardan kaçının.
  • Yatmadan 30-60 dakika önce, ışıkları kısın ve TV ya da bilgisayar ekranlarından gelen parlak ışıklardan kaçınmaya çalışın. (Bilgisayarınızı yatmadan önce kullanıyorsanız, monitörün parlaklık ayarını düşürün.)
  • Gerekirse yatmadan az önce, melatonin, triptofan ya da şerbetçiotu (humulus lupulus) gibi doğal bir sakinleştirici kullanın. Triptofan amino asidi bir protein tozunun içeriğinde bolca bulunur ve yatmadan önce alınması tavsiye edilir; melatonin hormonu ise triptofandan sentezle elde edilir, ancak her ikisini de ayrı ayrı takviye etmek mümkündür.

15. PROAKTİF YENİLENMEYİ SÜRECE DAHİL EDİN

Dinlenmenin, uyumanın ve yemenin ötesinde, antrenmanlar arasında toparlanmayı hızlandırmak için atabileceğiniz proaktif adımlar mevcuttur. Bir masaj, idman sonrası toparlanmayı hızlandırabilir. Yürüme, bisiklet, yüzme veya bir kardiyo makinesi üzerindeki seanslar gibi düşük yoğunluklu aktiviteler de aynı etkiyi sağlar. Bir spor ya da derin-doku masajı, kasları ve sinirleri gevşetir, gecikmeli başlayan kas ağrılarını azaltabilir, kas toparlanmasını hızlandırabilir, kan dolaşımını arttırabilir ve esnekliği güçlendirebilir. Dexter Jackson gibi profesyonel vücut geliştiriciler, profesyonel masajları haftada en az bir defa programlarına dahil ederler. Her sporcu düzenli masaj yaptırma külfetini kaldıramayacağı gibi, işinin ehli bir çift el bulmak da herkes için kolay bir şey değildir. Alternatif çözüm, sıcak bir jakuzi banyosu, bir sauna, ya da sadece uzun süreli sıcak bir banyo olabilir. Isı, masajın sağladığı yararların bazılarını aynen sağlar; kasları gevşetir ve kan dolaşımını iyileştirir.

Toparlanmanın ve büyümenin en hızlı yönteminin hiç bir şey yapmamak olduğuna dair genel görüşün aksine, aşırı yorucu olmamak kaydıyla, hareket halinde bulunmak aslında daha iyidir. Yüksek yoğunluklu sporlar, örneğin basketbol antrenman maçları ile geçen bir gün, ağırlık antrenmanı sonrası toparlanma sürecinizi zorlayabilir. Ama 30 dakikalık bir yürüyüş, bisiklet, yüzme ya da kardiyo makinesinin üzerinde geçireceğiniz zaman, kan dolaşımınızı ve dolayısıyla toparlanmanızı hızlandırabilir. Zihinsel stres, gücünüzü, enerjinizi ve toparlanmanızı zayıflatabileceği için, stresi hafifleten aktiviteleri tercih etmelisiniz. Yoganın hem zihinsel hem de bedensel gerginliği azaltmak gibi ikili bir yararı vardır; yoga aynı zamanda kan dolaşımını da güçlendirir. Araştırmalar, yoganın kortizol katabolik hormonunun seviyesinde düşüş sağladığını da göstermiştir.

HİKAYENİN GERİSİ

Dinlenme, işin basit yanıdır, ama bu onu yok sayabilirsiniz anlamına gelmez. Unutmayın, büyümenizin hemen hemen tamamı siz salonda değilken olur. Yeterince mola ve uyku zamanı ayırdığınızdan emin olun ve programınıza idman sonrası toparlanmanızı güçlendirebilecek faaliyetler katın. Emin olun, işi ağırdan alma sanatına odaklanırsanız, daha çabuk kazanırsınız.

Reklam

BODYWORKS – (Bölüm 02)

0

BODYWORKS (BÖLÜM 02)

Ne Yiyorsanız O’sunuz! Dolayısıyla beslenme, kas kazanımınızın anahtarı olabilir…

Altmış! Yetmiş beş! Doksan! Beslenmenin kas geliştirme başarısının yüzde bilmem kaçı olduğuna dair cümlelerde muhtemelen bol bol abartılı rakamlara rastlamışsınızdır.

Bu ifadeler, yediklerinizin nasıl antrenman yaptığınıza ya da yeterince dinlenip dinlenmemenize kıyasla daha önemli olduğu anlamını taşımaları açısından abartılıdır. Büyümek için bu üç niteliğin üçüne de ihtiyacınız vardır. Ne var ki, çoğu sporcu idman yaptıkları zamanlar ya da idmanlar arasında yeterli mola verme konusunda başarılı sayılmaz. Bu eksikliğin sebebi, kaslarını her gün ve gün boyunca besleme konusundaki yetersizlikleridir. Bir yıllık seyahatimizin ikinci durağında, BODYWORKS PROGRAMI bir hardgainer’in (zor kas kazanan) kas kazanımına katkıda bulunacak beslenme kurallarını açıklıyor.

BESLENME KURALLARI
Bu altı kuralı uygulayın ve beslenme planınızı oluştururken “Bodyworks Programını” diyet kılavuzu olarak kullanın.

6- SIKLIĞI ARTTIRINbodyworks_bolum_2_8

Bünyenize yağ değil kas kazandırmak için, vücut ağırlığınızın her bir kilosu başına yaklaşık 36-40 kalorilik bir günlük toplam besin miktarını hedefleyin. Örnek olarak, ağırlığınız 80 kg ise, günlük kalori alım hedefiniz 3.200-3.500 kalori olsun. “Günde üç öğün” öngören eski formülü unutun ve yaklaşık her iki buçuk saatte bir yiyin. Bodyworks diyetimiz, günde sekiz öğün beslenmeyi temel alır. Bu öğünlerin yarısı (antrenman öncesi ve sonralarına denk gelenler de dahil olmak üzere) tamamıyla ya da öncelikli olarak bir proteinli içecekten oluşur, diğer yarısı ise 300 kalorilik öğünlerden. Eğer bugüne kadar daha geleneksel bir beslenme planı uygulamışsanız, bizim öğünlerimizin hepsi değilse bile çoğu, hiç şüphesiz sizin alışkın olduğunuzdan daha küçük olacaktır. Daha sık ama daha küçük miktarlı öğünler, kaslarınızı gün boyunca beslemenize olanak tanırken, istediğiniz kas gelişimini arttırıp, istemediğiniz vücut yağını da azaltır ya da önler. İdmanlarınızı nasıl atlamıyorsanız, öğünlerinizi de atlamayın; atladığınız her bir öğünün veya abur cuburdan oluşan öğünlerin kas gelişimi adına kaçırılmış birer fırsat olduğunu düşünün.

bodyworks_bolum_2_97- DAİMA PROTEİNE ODAKLANIN

BODYWORKS diyetinde önerilen sekiz örnek öğünün çoğunun içeriğinde en az 40 gram protein yer almaktadır. Proteinler kasları oluşturan yapı taşlarını temsil ettiğine göre, yumurta, düşük yağlı ya da yağsız süt ürünleri, hindi, balık, derisiz tavuk beyaz eti, yağsız sığır eti, soya ve protein tozları gibi kaynaklardan temin edebileceğiniz proteinlere her öğününüzde yeterli miktarda yer vermeniz çok önemlidir. Tavsiyemiz her ne kadar vücut ağırlığının her bir kilosu için günde en az 2 gr protein almak olsa da, hardgainer’ların (zor kas kazanan) vücut ağırlıklarının her bir kilosu için günde en az 4 gr proteine bile ihtiyaçları olabilir. Buna ulaşmak, protein içeceklerini de kapsayan ve kısa aralıklarla alınan öğünlerle zor değildir. Bodyworks diyetimiz, 80 kg ağırlığındaki bir erkeğin günde 360 gr proteini nasıl alabileceğini göstermektedir, ancak bunlar sadece örnek öğünlerdir. Bu örneklerdeki kaliteli protein kaynakları, başkaları ile değiştirilebilir. Örnek olarak, tavuk yerine somon balığı, ya da sığır kıyması yerine hindi kıyması kullanılabilir.

8- AZALTIN (ÇOĞUNLUKLA) ve ARTTIRIN (BAZEN)

Karbonhidratlar, idmanlar boyunca vücudunuzun yakıtını temin ettiklerinden, aldığınız kalorilerin %30-45’ini teşkil etmelidirler. Bunların çoğu düşük glisemik seviyeli karbonhidratlar olmalıdır. Düşük glisemik seviyeli olmaları, bu karbonhidratların daha yavaş hazmedilecekleri, daha uzun süreli enerji temin edecekleri ve insülin seviyelerinde yağ oluşumuna neden olacak ani artışlara neden olmayacakları anlamına gelir. Düşük glisemik seviyeli karbonhidrat kaynaklarının örnekleri arasında, yulaf ezmesini, tam tahıllı ekmek ve makarnaları, çoğu meyveleri (elma, portakal, muz), tatlı patatesleri ve esmer pirinci sayabiliriz. Sadece antrenmanınızın hemen sonrası, yüksek glisemik seviyeli karbonhidratlar tüketerek insülin seviyenizde ani bir yükselişe neden olmak isteyeceğiniz bir andır. Yükselen kan şekeriniz kaslarınızı daha iyi besleyecek, anabolik bir hormon olan insülinin yükselmesi ise kas gelişimini hızlandıracaktır. Yüksek glisemik seviyeli gıdalara verilebilecek örnekler arasında beyaz ekmeği, karpuzu ve sporcu içeceklerini sayabiliriz.

bodyworks_05
9. YAĞ SİZİN DÜŞMANINIZ DEĞİLDİR

Kontrol altında tutulduğu sürece, diyete uygun yağın kas gelişiminde birçok kullanım amacı vardır. Yağ, hücre fonksiyonlarını destekler, uzun ve/veya düşük yoğunluklu çalışmalarda yakıt olarak yakılır ve kas kazanımlarınızı arttıran yüksek testosteron seviyelerini elde edebilmek için gereklidir. İşin püf noktası, tam yağlı sütle üretilmiş süt ürünleri gibi sağlıksız doymuş yağlar ve çoğu kızartma gıdalar gibi trans yağ içeren gıda alımınızı sınırlamak ve bunların yerine çoklu doymamış ya da tekli doymamış yağlar (kabuklu yemişler, tohumlar, avokadolar, zeytinyağı ve kanola yağları) ya da omega-3 yağlı asitler (somon, ton balığı ve ceviz) bakımından zengin daha sağlıklı gıdalara yönelmektir.

10. KENDİNİZİ DÜZENLİ OLARAK “SU”LAYIN

Vücudunuzun %70’i sudan oluşmaktadır ve sıkı çalışan biri olarak, uygun gelişim, hazım ve genel sağlık adına kendinize düzenli biçimde su takviyesi yapmanız büyük önem taşımaktadır. Diğer gıda ve içeceklerden temin ettiğiniz suya ek olarak, günde en az 3,5 litre su içmeniz uygun olacaktır. Ayrıca kendinizi susamış hissettiğiniz zaman, anlık dehidrasyonunuzu gidermek için mutlaka su için.

11- BESİN TAKVİYELERİNDEN YARARLANIN

Bodyworks diyeti, normal günlük öğünlerinizi tamamlamak için whey ve kazein protein tozlarının kullanımını tavsiye etmektedir. Buna ek olarak, her gün iyi bir multivitamin/mineral takviyesi kullanın, antrenmanlarınızdan önce ve sonra 3-5 gr kreatin, antrenmanlarınızdan sonra da 5-10 gr glutamin alın. İdmanlarınıza ve toparlanmanıza ivme kazandırabilecek çok çeşitli takviyeler mevcuttur; bunlara örnek olarak kan akışını arttıran arginin’i, yüksek testosteron seviyeleri için Tribulus terrestris ve ZMA’yı, enerji için kafeini sayabiliriz. Muscle&Fitness, bu takviyeleri en iyi nasıl kullanabileceğinizi düzenli olarak açıklamaktadır. Sizler de, ihtiyaçlarınız ve bütçeniz doğrultusunda bu saydıklarımızı veya başka takviyeleri beslenme planınıza dahil edebilirsiniz.

SADECE TATLILARbodyworks_bolum_2_11

Günlük hayatta sürekli olarak abur cubur seçeneklerinin bombardımanına uğruyoruz. Bu tip gıdalar, sadece kolayca yağa dönüşmekle kalmayıp, aynı zamanda açlığımızı bastırdıkları için vücut geliştiricilere uygun öğünleri atlamaya meyilli kılan, yoğun kalorili gıdalardır. Fiziğinizi gün boyunca protein açısından zengin öğünlerle beslemek konusundaki kararlılığınızı sürdürebildiğiniz sürece, haftada bir ya da iki kez, makul büyüklükte bir abur cubur öğünü yemeniz kabul edilebilir. Örnek diyet planımızı, kendi gereksinimleriniz doğrultusunda çeşitlilik elde etmek ve kendi programınıza uygun hale getirmek için adapte edebilirsiniz.

Bir antrenman planını izlerken, ona uygun bir diyete uyum sağlamak, bir rutin geliştirdikten sonra artık zor değildir. Ek kazanımları görmeye başladığınız andan itibaren de, zaten programınızdan sapmayı istemeyeceksiniz. Yani şu anda cheesecake’i unutun, şimdi kas yapma zamanı.

Reklam