Fit Hub Blog Sayfa 215

10 Tekrarda Hapsolmayın

0

Rahata alışıp tüm setleri 10 tekrar şeklinde yapmaya başlamak, ağırlık çalışan bir sporcunun en büyük düşmanı olabilir…

ON ÜZERİNDEN ON

İster spor salonundaki harika vücutlu kıza verdiğiniz not, isterse Olimpiyattaki jimnastik skoru olsun 10 her zaman mükemmelliği simgeler.

Direnç, yani ağırlık antrenmanları bu konuda bir istisnadır. Rehavete kapılıp her seti 10 tekrarla tamamlamanızı sağlayacak bir ağırlıkla yaparak bir sonrakine geçmek herkesin yapabileceği bir hatadır.

Vücudunuzun artık gelişmiyor olmasının temel nedeni hiç kuşkusuz artık yaptığınız antrenmanlara alışmış olmasıdır. Önceden işe yarayan şeyler artık etkisini yitirmiş ve vücudunuz bir değişiklik için size yalvarmakta.

Yoğun şekilde çalışıyor olmanız gelişme kaydedeceğiniz anlamına gelmez. Vücudunuz gelişip güçlendikçe onu farklı şekillerde zorlamaya devam etmeniz gerekecektir.

Bu yüzden egzersiz uzmanları bunu ‘gittikçe zorlaşan çalışma’ olarak adlandırıyorlar; gelişmeye devam edebilmek için çalışmayı ona uygun şekilde arttırmak zorundasınız.

M&F baş bilim editörü ve Encyclopedia of Muscle&Strength’in (Human Kinetics, 2006) yazarı Dr. Jim Stoppani, gittikçe zorlaşan çalışmanın ilkelerini “kaslar yoğunluk seviyesine alıştıkça antrenmanın yoğunluğunu düzenli olarak arttırma uygulaması” olarak tarif ediyor ve ekliyor: “Bu, kaldırılan ağırlığı, yapılan tekrar sayısını ve toplam set sayısını arttırarak yapılabilir; ya da setler arasındaki dinlenme sürelerini azaltarak da yapmak mümkündür.

 

101

Kaslara uygulanan baskının sürekli olarak arttırılması, monotonluğu önleyerek güçlerinin sürekli olarak artmasını sağlar. Bu durum ağırlık çalışmasının en temel ilkelerinden biridir. Kaslar gittikçe daha fazla zorlanmazsa kasların güç ve hacim kazanımı durur.”

10 tekrar yapmanın kötü bir tarafı yok. Sorun, her setin her tekrarını 10 kere yapmaya kalktığınızda ortaya çıkmaktadır. Yaklaşımınızı dönemlere ayırmak güç, kuvvet, gelişme ve dayanıklılık için çalışmanıza imkan verir. Bu sayede gittikçe zorlaşan çalışma ilkelerine uyup tekrar sayıları ve programınızı sürekli olarak değiştirerek istediğiniz hedeflere ulaşmayı başarabileceksiniz. Vücudunuz kısa süre içerisinde bu farklı türdeki antrenmanlara uyum sağlayacak ve fiziğiniz daha dengeli bir şekilde gelişecektir.

Alışkanlıklarınızı bozmak başta biraz zor olabilir. Vücudunuzu altı tekrarla daha ağır kilolarla setler yapması için zorlamalısınız (altı tekrar civarında tükenmenizi sağlayacak bir ağırlık seçerek), ya da bazen direnip tekrarları 15’e kadar devam ettirmelisiniz.

Mesele sadece 10’dan daha az ya da daha fazla tekrar yapmaktan ibaret değil –sistemli olarak setlerinizi hedeflerinize erişmenizi sağlayacak şekilde uygun yoğunlukta yapmaya devam etmelisiniz, ancak bu şekilde vücudunuz, inşa etmek için çabaladığınız makine haline gelebilir. Monotonluktan kurtulmak için yukarıdaki tabloya bir göz atın ve sakın aklınızdan çıkarmayın: “Bir kızın güzelliğinde 10 puan son nokta olabilir ama antrenman yaparken tek hedefiniz buysa şimdiden kaybettiniz demektir.”

Reklam

Dips ile İlgili Her Şey

0

Daha güçlü kollar ve gelişmiş göğüs kasları için kendinizi zorladığınız sürece vücudunuzun gücü ve dayanıklılığı da artacaktır. Barfiks çekmek, üst vücudun dayanıklılığını ölçmenin en iyi yolu olsa da ağır bir yükle dips yapmak da onun kadar etkileyici. Ancak bu egzersizleri çalışmanızın sonlarına doğru, triceps’leriniz ve göğsünüz yorgunluktan bitmiş ve laktik aside doymuşken yapacağınıza, bir sonraki antrenmanınızda adam akıllı yapmanızı öneririz…

DIPS YAPIN!

Bench press’inizi geliştirmek ve üst vücut gücünüzü arttırmak için ‘dips’ egzersizlerinize önem verin Aşağıdaki çalışma programı sadece vücudunuzun üst bölgesinin dayanıklılığını (ve boyutunu) arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda ‘bench press’lerinizin sayısını da arttıracak. Başlamak için, bir “dip belt” (üzerindeki zincirle ağırlık bağlayabileceğiniz bir kemer) alın ya da dumbbell’ı iki ayağınızın arasında tutmayı öğrenin.

Önce 15-20 tane push-up’tan oluşan bir setle ısının. Bu çalışmada ilk gün dayanıklılığa odaklanılıyor, dolayısıyla ekstra ağırlıkla çalışın ve yapacağınız 6 tekrar sizi zorlasın. (Ekstra tekrarlar için drop setleri de yapacaksınız.) İkinci gün güç üzerine odaklanacaksınız, dolayısıyla her “speed dips” tekrarınızda alışılmamış şekilde yavaş ve kontrollü bir şekilde inip çok kısa bir duraksamadan sonra olabildiğince hızlı biçimde patlayıcı bir güçle kendinizi yukarı itin.

SZ1

Egzersizinize çeşit katmak ve triceps kaslarınızın her noktasını hedef alabilmek için antrenmanın sonunda 3 setlik bir push-up çeşitlemesi yapın. Diğer egzersizler, sizin genel dips dayanıklılığınızı ve gelişiminizi arttırmaya yönelik olarak tasarlandı.

Bu iki çalışmayı haftalık olarak, 2-3 gün arayla tekrarlayın.

Örneğin birinci gün pazartesi, ikinci gün perşembe şeklinde… Egzersizleri bench-press’ten hemen önce de yapabilirsiniz, kollarınızı çalıştırdığınız günde bicepslerle kombine edebilirsiniz veya yalnızca bu egzersizleri de uygulayabilirsiniz. 4-5 haftalık sıkı bir çalışmadan sonra daha fazla dips yapabilecek ve bench-press ağırlıklarınızı arttırabileceksiniz.

SZ2

1- Son 2 setinizin sonunda, ağırlığı indirin ve tükenme noktasına kadar sadece kendi vücut ağırlığınızla devam edin.
2- Eller yakın ve kapalı, başparmağınız ve işaret parmağınız birbirine dokunsun.
3- Her tekrarda aşağıya doğru yavaşlayın (negatif) ve yukarı doğru hızlanın (pozitif)
4- Dumbbell’ları yerde sıkıca tutarak, avuç içleriniz birbirine dönük veya eller düz bir şekilde yerde, parmaklar ileri bakar vaziyette yapılabilir.

BÜYÜK “DIPS”Çİ
(Yazı: Dr. Jim Stoppani)

Dipsler, tricepsleriniz için yapabileceğiniz çok eklemli birleşik egzersizlerden bir tanesidir. Ve her zaman söylediğimiz gibi çok eklemli egzersizler kas yapmada oldukça etkilidir. Çünkü ağırlığı arttırabilirsiniz, bu da güçlendirmeyi planladığınız kaslara daha çok kuvvet uygulayarak daha büyük bir kas gelişimi sağlar.

Eğer amacınız triceps’lerinizi geliştirmekse, bacaklarınızı tam altınıza doğru bırakın, dik durun ve kollarınızın üst kısımlarını vücudunuza yakın ve dirseklerinizi arkaya bakacak şekilde konumlandırın, dirseklerinizi tepede ve dışarıda bırakın ve triceps’lerinizi sıkın.

Göğsünüzü hedefliyorsanız, dizlerinizi kırın ve hafifçe öne eğilin. Kendinizi yere indirirken, dirseklerinizi iki yana doğru açın, ama dirsekleriniz tepeye doğru bakmasın.

Reklam

Spor Mahkemesi : Upright-Row

0

UPRIGHT ROW’DA DAR TUTUŞ MU, GENİŞ TUTUŞ MU?

Upright row’u dar tutuşla yapmak ile geniş tutuşla yapmak arasında ne fark var?

Savunma: Sporcular upright row’larda genellikle yakın tutuşu (omuz genişliğinden daha dar mesafede tutuş) tercih ederler çünkü bu tutuş en geniş hareket aralığını sağlar.

İddia: Upright row’larda geniş tutuş (omuz genişliğinden daha açık tutuş), orta deltoidleri daha fazla çalıştırır.

smbulgularBULGULAR

  • Upright barbell row’larda yakın (dar) tutuş, kolların vücudun önünde hareket etmesine neden olarak baskının çoğunu ön deltoid başlarına aktarıyor.
  • Ayrıca upright row’larda yakın (dar) tutuş, egzersizin tepe noktasında daha fazla hareket aralığı sağlıyor. Tepe noktadayken dirsekler omuz hizasını aşıyor ve üst trapezler de çalışıyor.
  • Geniş tutuşla (wide grip) upright row yapmak, dirseklerin yanlara açılmasını sağlayarak orta deltoid başlarını da çalıştırıyor.

smkararKARAR!: WIDE-GRIP (Geniş Tutuş) UPRIGHT ROW

Sporcuların çoğu, omuz antrenmanları dışında genellikle göğüs egzersizlerinde, özellikle incline press yaptıkları için ön deltoid kaslarının çalışması konusunda sıkıntı yaşamıyorlar. Üst trapez kaslarına ihtiyacınız varsa, çeşitli shrug’lar yapıp, arkasından zaman zaman dar tutuş upright row’lar yapabilirsiniz. Orta deltoid başları, omuzlarınıza kütle, genişlik ve yuvarlaklık kazandırır. Hiç kimse aşırı geniş olamayacağı için, yapılacak en iyi şey geniş tutuş upright row’lardır.

HÜKÜM

Omuz antrenmanlarınızda, shoulder press ile lateral raise arasında wide grip (geniş tutuş) upright row yapmayı deneyin. Üst trapezleri ve ön deltoidleri çalıştırmanız gerekiyorsa, shrug’lardan sonra close grip (dar tutuş) upright row yapın.

Reklam

Gym Çözümleri : Dumbbell ve Tırtıklar

0

Yazı: Dwayne Jackson

PROBLEM

Eğer evde dumbbell ya da barbell ile çalışıyorsanız üzerlerinde hala fabrikadan ilk çıktıkları günde olduğu gibi tırtıklar bulunması mümkündür. Ağırlıkları sadece siz kullandığınız için spor salonundaki dumbbell’lar gibi aşınıp yıpranmazlar. Bu tırtıklar yüzünden setlerinizi kısa kesmek zorunda kalabilir, kaslarınızın tükenmesi yerine tırtıkların neden olduğu acı dayanılmaz hale gelince ara vermek zorunda kalırsınız.

ÇÖZÜM

Bunun en basit çözümü eldiven takmaktır, ama çoğu kişi eldivenin kendilerini kısıtlayacağından şikayet edecektir. Bir diğer fikir ise dumbbell’ın sapını tenis raket saplarının sarıldığı şeyle sarmaktır. Hem canınız yanmaz hem de tutuşunuz sağlamlaşır ve bu sayede kavrama kuvvetiniz artar.

Reklam

Kısa Tüyo: Quadriceps

0

Günün son bacak egzersizi olarak 8-12 tekrar aralığında dört leg extension seti yapın, setten sete ağırlıkları piramit şeklinde arttırın. Son sette, üçüncü sette kullandığınız ağırlığı kullanarak her tekrarın üst noktasında beş saniye durun. Artık beş saniye tutamaz hale gelince ağırlığı yüzde 20-30 azaltın ve tükenene kadar beş saniyelik tutuşu yeniden tekrarlayın.

Reklam

En Büyük Rakip: Kai Greene – II

0

DJ:Sponsorunun MuscleMeds olduğunu biliyorum, sezon dışında hangi takviyeleri kullanıyorsun?

KG:Sabahları, antrenman başlamadan önce ve sonra Amino Decanate kullanıyorum. Takviye aldığınız zaman programınızdaki her şeyin yerli yerinde olup olmadığına çok dikkat etmelisiniz. Söylerken utanıyorum ama kimi zaman muazzam miktarda kalori tüketmekle uğraşmak yerine Carnivor Mass ile geçiştirdiğim de oldu. İnsanlar bir profesyonel olduğum için böyle bir şeyi yapmaya ve bununla bilinmeye hakkım olmadığımı düşünüyorlar ama onlara farklı düşündüğümü söylemek istiyorum. Yani bu tür şeylerle de uğraşmam gerekiyor.

DJ:George’dan bahsetmişken, geçen yıl Olympia için diyetinin geleneksel yapısını değiştirdiğini biliyorum. Çok düşük karbonhidrat diyeti yapmanla biliniyorsun. Bu sene de karbonhidrat tüketimin geçen yıllarda olduğu kadar düşük mü?

KG:Hayır, Olympia, Hindistan’daki Sheru Classic ve hatta Mayıs’taki New York Pro ile kıyaslandığında, hatırladığım kadarıyla yarışmaya hazırlanırken hiç bu seneki kadar karbonhidrat tüketmemiştim. George’un diyet stratejisinin daha fazla karbonhidrat tüketmek etrafında döndüğünü herkes bilir. Bu sayede vücuda ihtiyacı olan ve sizin hedefinize daha da yaklaşmanıza yardımcı olacak şeyleri sağlamış olursunuz.

DJ:Profesyonel olarak katıldığın tüm yarışmaları düşünürsek geçmişe dönüp kendini analiz edersen şu tarihe kadar Kai Greene’nin en iyi olduğu tarih ve yarışmanın hangisi olduğunu düşünüyorsun? Bana sorarsan 2010 Arnold Classic derim, herkes senin geri çekilip sonra tekrar tüm gücünle döneceğini düşünmüştü.

KG:Zor bir soru; ama diğer kişilerin sahip olduğundan biraz daha fazla bilgiyle çalışıyorum, çünkü bu benim hayatım. Diğerlerinin göremediği pek çok boşluk ve parçalar var. Tıpkı başkaları üzerinde tahminlere ve yorum yapma bilgisine sahip olup da o vücut ağırlığına ilk kez çıktığında daha önce hiç görmediğin detayların farkına varmak gibi. Yarışmaya hazırlanırken bir sabah kalkarsın ve aynaya bakarsın, işte bu bahsettiğim şey o zaman olur. Ne kameraman ne de fotoğrafçı vardır orada: Sadece sen ve ayna vardır ve düşünürsün, “Vay, hiç böyle iyi görünmemiştim.” Bana sorarsanız en iyi halime henüz ulaşmayı başarmış değilim.

DJ:Vücudun şimdi kardiyoya nasıl tepki veriyor? Bu tarihe kadar vücudunu tanıyıp kendin için en uygun olan çalışma tarzını bulabildin mi?

KG:Hayır, çünkü olabileceğim en iyi durumda olduğumu söyleyemiyorum. Vücudumu tanıdığımı söylemek istesem de tereddütlerim var. Sürekli yeni şeyler öğreniyor, dikkate alınması gereken yeni etkenler fark ediyorum. Hala yapım aşamasında bir iş olduğumu söyleyebilirim, henüz her şeyi bilmiyorum.

DJ:Geçen yıl öğrenip de bu yıl ki Olympia hazırlığın için eklediğin kendinle ilgili şeylere bir örnek verir misin?

KG:Bu kadar karbonhidrat tüketebileceğimi bilmezdim, ayrıca yağ yakma ve vücudumdaki yağsız kas kütlesini arttırma yönünde de doğru yolda ilerliyorum. Geçmişte vücudumu tanıdığımı zannettiğim için karbonhidratı düşman olarak görürdüm. Ama gördüm ki hala öğrenmeye devam ediyorum.

DJ:Ortaya konan tüm bu muazzam fiziksel gayretin zihinsel bir yatırım gerektirmediği yanlış algısının hüküm sürdüğü vücut geliştirmeye felsefi açıdan yaklaşmanla biliniyorsun. Bu konuda ne söyleyeceksin?

KG:Düşünce kainattaki en güçlü şeydir. Bir şeyi yapmadan önce onu düşünmek ve hayal etmek zorundasın. Akıl her şeyi mümkün kılar. Hazırlıklar tüm hızıyla devam ederken, yorgun olmandan ve belli bir anda elinden gelenin en iyisini sergileyebilmek için her şeyini ortaya koymanın üzerinde yarattığı baskıdan dolayı bunalmışken seni ayakta tutan şey düşüncelerindir. Zihnin, yapman gerekenleri yapabilmen için ihtiyacın olanları sana sunan şeydir. İnsanlar vücut geliştirmeyi bir sonuç olarak görseler de ben bir süreç olarak kabul ediyorum.

Evet, salonda çalışıyoruz, quadriceps’leri genişlet, üst göğsü kalınlaştır ve omuz kasları daha yuvarlak olsun, ama aslında tüm bunların asıl nedeni zihnimizde gördüğümüz daha iyi bir şampiyon hayalini gerçeğe çevirme isteğinden başka bir şey değildir. Ama bu bir bitiş çizgisi olarak düşünülmesin. Bu bir yolculuk, çünkü bizler daha iyi olabilme isteğinden hiç bir zaman vazgeçmeyeceğiz.

DJ:Okuyucularımıza söyleyeceğin son bir sözün var mı?

KG:Hayallerinizin peşinden gitme cesaretini gösterin. Bu sizin hayatınız ve onu yaşayacak olan da sizsiniz. Bu beraberinde sorumluluk da getirir ama yalnız olduğunuz anlamına da gelmez. Çevrenizde iyimser insanlar olsun ve gelişebilmek için kendinize olumlu bir ortam oluşturun. Son olarak da sahip olduğunuz iyi şeylere her zaman şükredin. Her gün MuscleMeds gibi iyi bir sponsorum olduğuna ve yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmama fırsat tanıdığına şükrediyorum. Yıllar önce bu yola çıkmak için bana ilham veren bu derginin de bir parçasıyım. Mücadele eden ve olmazları olduran tüm insanlara takdirlerimi sunuyorum. M&F

Reklam

En Büyük Rakip : Kai Greene

0

Kai Greene gizemli bir adam. 2009 Arnold Classic’i kazanıp da ağır ağabeyler arasında yer almaya başladığı günden beri gizemi azalacağına zaman içerisinde daha da arttı. Farklı görüşleri olan birisi, vücut geliştirmeyi hem spor hem de sanat olarak görüyor, fiziği ise ifade ve iletişimin bir unsuru olarak. Greene sıra dışı biri olduğu kadar sadece kelimelerle değil vücuduyla da konuştuğu için göz ardı edilmesi kolay değil. Anladık: Değişik bir adam. Ve onu böyle seviyoruz. Greene, günümüzde, IFBB Profesyonel Ligdeki sekizinci yılında, en önemlisi dışındaki neredeyse tüm ödülleri kazanmış durumda: Mr. Olympia. 2011’de üçüncülüğe kadar yaklaştıktan sonra onu her zamankinden daha çok istemeye başladı. O nedenle de tüm yılını bunun için hazırlanmaya ayırdı. Emekli IFBB profesyoneli Dennis “The Menace” James, neler planladığını öğrenmek için Kai Greene ile görüştü, Olympia tahtına yönelik en büyük tehdit olan bu adam, Eylül sonundaki iki gece için hazırlanırken tüm söylenenlerin, spekülasyonların ve tahminlerin de havada kalacağı bir gerçek. O noktada Greene ile Sandow arasına fiziki engeller dizildiğinde iradesi onu bir adım öteye taşıyacak.

Dennis James: Neden Eylül’deki Olympia’ya kadar hiç bir yarışmaya katılmama kararı aldın?

Kai Greene: Bu, benim hedefimin ne olduğunu ve bu konuda ne kadar ciddi olduğumu gösteriyor, sadece bu yıl değil geçen yıl da tüm hazırlığımı bu yarışma için yapmıştım. Hiç bir şeyi arkada ya da sonraya bırakmadan elimden gelenin en iyisini yapıp bunun da hayallerimi gerçeğe dönüştürmesini görmek istiyorum. Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak ilginç bir şey –ne ondan daha iyi ne de daha kötüsü olmalı. Sadece o anda, o günde, o sırada, olmanız gereken anda zirvede olmayı amaçlamak.

DJ:Anladığım kadarıyla bu sefer pek beklenmeyen bir şey yapıp spor salonuna gitmeye bir süre ara verdin, bu doğru mu?

KG:Antrenmanlara ve kullandıkları takviyelere biraz ara vermek, sporculara, vücutlarının toparlanması ve gerçek anlamda düzelmesi, iyileşmesi imkanını sağlıyor. Şu an ki tek fark hayatımın en büyük olayına hazırlanırken yeterli zamana sahip olmam. Başlangıçta diğer pek çoğu gibi yarışmak benimde hoşuma gitti. Antrenman, yaşam tarzı, yarışmaya hazırlanmak ve kimi zorlukların üstesinden nasıl gelineceğini öğrenmek. Bunlar güzel şeyler. Kariyerinin başında sıkça yarışmalara katılmak da güzel bir şeydir. Yetenekleriniz biraz gelişip de yaptıklarınız en tepedeki Dexter Jackson ile kıyaslanmaya başlayınca kendinizi fazla zorlamaya başlıyorsunuz ve bu da kimi zaman yıpratıcı olabiliyor. O yüzden de toparlanma imkanına sıcak bakıp her şeyi eski haline getirmek ve yeni yıl için hazırlanmaya başlamak istedim.

kai1DJ:Ne kadar ara verdin?

KG:Kendime bir kaç hafta izin verdim, ama bu zaman zarfında programımı biraz temizledim, fazla kalori tüketmeden beslendim ve eklemlerimin dinlenip toparlanmasına fırsat yarattım. Organlarımın bile dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Ben de bir buçuk ay boyunca bunu yapardım ama yaşlandıkça eskisi gibi yapamıyorsunuz. Yaş geçtikçe sadece bir kaç hafta yapabilirsin. Üç ay hiç çalışmadığım zamanlar da olmuştu. Ama bunu o zamanlar Tayland’da yaşadığım ve kimse bana bakmadığı için başarabilmiştim. 120 ya da 130 kilo olup olmamam kimsenin umurunda değildi. Aslında tatildeyken bile 125 kilodan aşağı hiç inmedim çünkü belli bir ölçüyü korumak zorunda kalıyorsunuz. Sonra sanki daha yeni başlamışsınız gibi oluyor ve bu da kolay bir şey değil. Yaşlandıkça geri dönüp tam performans devam edebilmek de o oranda güçleşiyor.

Ben de kesinlikle aynısını hissediyorum.

DJ:Psikolojik olarak antrenmana ara vermek dünyadaki en zor işlerden biridir, kendini ne ile meşgul ettin?

KG:Bu sayede oturup biraz daha fazla yazabilme imkanına kavuştum. Zaten
başladığım ve uzun süredir ihmal ettiğim bir projem vardı. Bir arkadaşım sonunda projeye destek vermeye karar verdi. Beyin fırtınası yapacak, yazacak, bir çizgi roman için görsel ve diğer materyalleri hazırlayacak zamanım oldu.

DJ:Bize bu çizgi romandan bahseder misin?

KG:Benim için gerçekten ilginç olan şey bu spora bir amatör, vücut geliştirme meraklısı, bir fan ve FLEX ile MUSCLE&FITNESS dergilerini okuyan bir genç olarak başlamamdı. Resimlere bakardım ve gördüğüm her resim bana ilham verirdi. Sezon dışında vaktim olduğunda oturdum, dergilere ve diğer şeylere baktım. Sanırım benim için vücut geliştirme yönü zaman içerisinde daha ağır basmış. Fantastik görsellerin olduğu eski dergilerdeki sanatsal yapı beni daha fazla büyümeye teşvik edip bana daha fazla ilham vermiş. Akademik bir unvana sahip olmadan harfler ve farklı şeyleri deneyip anlamaya, onlardan anlam çıkarmaya çalışmak benim kişiliğimin bir parçası. Bir şey görür, ona bir isim verir, ondan bir ders alır ve diğerlerine de onun ne olduğunu öğretmeyi ümit edersiniz. Benim yapmak istediğimde bu.

kai2

DJ:Sezon dışında 135 kilonun üzerine kolayca çıkabiliyorsun. Şu sıralar kilon kaç?

KG:Bu aralar 127’nin üzerine çıkmayıp 126’nın altına da inmediğim bir sır değil. Bolca protein tüketip programımda olan pek çok şeyi yapmaktan uzak dururken kilom da ne artıyor ne de azalıyor. Ben buyum. 135 kilonun üzerine çıkmadım.

DJ:Bu sefer beslenme açısından farklı bir şey yaptın mı? Hala George Farah ile mi çalışıyorsun?

Evet, George’la çalışmaya devam ediyorum. Kaşla göz arasında değişimlere uyum sağladım. Kariyerimin hemen başlarında gereken olumlu şeyleri kavramak için son ana kadar beklemenin gerekmediğini anladım. Başarılı olabilmek için iyi alışkanlıklarınızı kucaklamalısınız. Örneğin erken yatmak; böylece erken kalkıp kardiyo yapma fırsatı bulabiliyorum. Bu küçük ayrıntı hedefime yaklaşmamı sağlıyor. Mesele, her şeyi edinilmesi kolay küçük alışkanlıklar şeklinde bölmek. Motivasyonumu korumaya gayret edip daha küçük porsiyonlar yiyorum. 2012’de daha iyi olabilmek için gerekirse büyük öğünler tüketme alışkanlığından vazgeçebilirim.

Röportajın devamı için tıklayın!

Reklam

Dumbbell Wide Row

0

9999999
DWRUYGULAMA

  • Bir çift dumbbell’ı parmaklarınız yere bakar şekilde üst bacaklarınızın önünde tutun.
  • Göğsünüz yukarıda, sırt düz ve dizler hafif bükük halde belden, gövdeniz yere paralel olana kadar öne eğilin ve ağırlıkları kaval kemiklerinizin önünden aşağı salın. Başınızı normal konumda tutun ve gözleriniz hemen önünüzde yere baksın.
  • Derin nefes alın ve ağırlıkları çekmeye başlayın. Üst karın kaslarınıza doğru çekerken dirseklerinizi geniş bir kavisle dışa ve yukarı getirin, (geniş tutuş kullanarak barbell’i yukarı çekerken yaptığınız gibi).
  • Hareketin üst noktasında ağırlığı tekrar aynı yoldan aşağı indirmeden önce bir iki saniye durarak sırtınızı kasın.

İPUÇLARI

  • Akıcı hareket edin. Bacaklarınızı fazla bükmeyin ya da çekmek için momentumu kullanmayın, çünkü diğer kasları da harekete dahil eder ve sakatlanma riskini arttırırsınız.
  • Aynada kendinize bakmak yerine yerde bir nokta seçip dikkatinizi oraya verin. Böylece sırt kasları olaya daha fazla dahil olur ve sakatlanma riski de azalır.
  • Karın kaslarınızı gergin tutup göğsünüzü dışarı çıkararak gövdenizi sabit tutun.
  • Kısa zaman zarfında çok ağır kilolar kullanmayın. Barbell row’un kas yapıcı etkisini tekrar edebilmek için düzgün şekilde ve uygun hareket aralığında yapın.
  • Eğer bu harekete yeniyseniz başlangıç konumunda nötr tutuş (avuçlar içe bakarak) deneyin.
Reklam

Arnold’dan Press Teknikleri

0

Eğer amacınız şekilli ve büyük göğüs kaslarına sahip olmaksa doğru bench press tekniklerini bilmeniz şarttır…

Yazı: Arnold Schwarzenegger

Göğüs kasları, ön omuzlar ve triceps’lerde güç ve kütleyi arttırmak için yapılacak en önemli egzersizlerden birisi barbell bench press’tir. Ancak ana hedefinizin güç ya da kas kütlesini arttırmak olması bu çok önemli harekette nasıl bir form ve teknik uygulayacağınızı tayin eder. Vücut geliştirme, kasları daha büyük, daha simetrik ve sonuç olarak daha estetik görünmesi için çalıştırmak demektir.

Vücut geliştiriciler egzersize bakmadan orta tekrar aralığını (set başına 8-12 tekrar standarttır, ama karın kasları, kalflar ve bazen bacaklar çok daha fazla tekrar gerektirir); katı teknikleri (ağırlığı her harekette kesin kontrolünde tutmak); ve tam hareket mesafesini (yarıda durmadan) kullanırlar.

Ama bench press’te güç sporcularının vücut geliştiricilerden farklı endişeleri vardır. Çok fazla ağırlık kullandıkları için (dünyanın en iyi bench press yapan sporcuları 450 kg civarı kaldırabilmektedir) ağırlığı kaldırırken ayaklarını yere basmak zorunda kalırlar. Bu, vücut geliştiriciler için de iyidir ama çok da önemli değildir. Gerçekte bench yaparken ayakları yerden kesmek (çok ağır kaldırmadığınızı varsayıyorum) gövde dengeleyici kasları çalıştırmak için iyi bir yoldur.

Güç sporcuları ayrıca hareket sırasında omuzlarını aşağı ve içeri çekerek ve hareketin üst noktasında dirseklerini tam açarak dengeyi arttırırlar. Bu, vücut geliştiriciler için ideal bench yapma yolu değildir. Barı kaldırırken omuzlarınızı öne itmeyi ve her tekrarın üst noktasında göğüs kaslarınızı sıkıştırın. Bu, hareket mesafesinde çok küçük bir artışa neden olsa da etkisi büyüktür: Hareketin üst noktasında triceps’lerinizi fazla kullanmanızı önler ve göğüs kasları üzerindeki baskıyı maksimum yapar. Dirsekleri tam olarak açmak bir vücut geliştirici olarak size pek bir fayda sağlamaz.

Güç sporcuları ayrıca barı tutuş genişliklerini de (daha dar ya da geniş) en çok ağırlığı kaldırabilmelerine imkan verecek şekilde belirlerler. Vücut geliştiriciler için tutuş genişliği vücut ebatına göre değişir ama asıl işi göğüs kaslarının yapmasını sağlamanız gerekir. Çok dar tutarsanız göğüs kaslarından ziyade triceps’ler çalışır. Göğüs kaslarını maksimumda etkileyebilmek için bench press tutuşunun omuz genişliğinden biraz daha fazla olmasını öneriyorum.

Güç sporcuları için önemli bir bench tekniği de güç üretimini arttırmak için dirsekleri yanlarda kımıldatmadan tutmaktır. Vücut geliştiricilerin dirseklerini, üst kolları yaklaşık gövdelerine dik olacak şekilde dışarıda tutması gerekir. Bu sayede yine, göğüs kasları üzerindeki baskı maksimum olur ve triceps’ler de en az şekilde devreye girerler.

Mesele, kaç kiloyla bench yapıyorsun? Sorusuna abartılı rakamlarla cevap vermek değildir. İstediğiniz şekilli ve büyük göğüs kasları ise 450 kg bench’leri güç sporcularına bırakın.

bp1

Reklam

Arkadan Vurun

0

Hamstring’lerin, gücünü ve hacmini arttırmak, quadriceps’lerde de denge sağlamak için bu kaslarınızı için haftada iki gün çalıştırmalısınız…

Yazı: David Sandler

Daha büyük ve güçlü bacak kasları için yapmanız gereken şey quadriceps’leri (ön bacaklar) tükenene kadar çalıştırmak ve yılmadan diğer günlerde de onları tekrar tekrar çalıştırmaktır.

Ama sağlam bir hamstring (arka bacak) ve kalf yapınız olmadan quadriceps’leri yeteri kadar çalıştıramaz ve antrenmanlardan yeterli verimi alamazsınız. Yüksek ağırlıklarla squat, leg press ve lunge’la tekrar üstüne tekrar yapıp bacaklarınızı ateşe vereceksiniz. Bu sadece başlangıç. Devamı için linke tıklayın…

>>Devamı

Reklam