Fit Hub Blog Sayfa 131

Antrenman Sonrasında 3 Yumurta Yiyerek Kas Kazanımını Zirveye Çıkarabilirsiniz

1

En ucuz, en besleyici, en faydalı ve en az uğraştıran; mutfağınızın vazgeçilmezi yumurtayı antrenman sonrasında da tüketiyor musunuz?

Son zamanlarda yumurtanın kolesterol ile ilişkisi, yumurtanın sarısını ve beyazını ayrı tüketmek gibi konu başlıkları altında beslenme gündeminde yer tutan yumurta; yapılan son araştırmalara göre kolesterolle sanıldığı kadar yakın bir ilişkiye sahip değil. Ayrıca, yine araştırmalara göre;  yumurtanın sarısı ve beyazını birlikte tüketmek, kalori avcısı insanların sandığının aksine kas gelişimi için dahi çok daha faydalı.

Antrenman Sonrası Beslenmede Yumurtanın Faydaları

Antrenmandan sonra yedikleriniz, antrenmanda yaptığınız egzersizler kadar önemli bir yere sahip. Bu nedenle antrenmandan sonra tükettiğiniz besinin besleyiciliği ve protein oranına dikkat etmelisiniz.

18 gram protein, 17 gram sağlıklı yağ içeriğiyle kas gelişimi için ihtiyacınız olan her şeye sahip olan 3 adet tam yumurta; kas yapım aşaması için müthiş bir besin kaynağı. Antrenman sonrasında ihtiyaç duyduğunuz, kasları besleyen amino asitlerin yanı sıra içerdiği sağlıklı yağlar, vitamin ve mineraller sayesinde de bağışıklık sistemine destek olur.

Tam Yumurta Tüketin!

Image result for post workout eggs

Yapılan bazı araştırmalara bakıldığında ise, 18 gram protein içeren yumurta beyazı ile aynı oranda protein içeren 3 tam yumurta tüketen 2 ayrı grup incelendiğinde,  tam yumurta tüketen grubun kas inşa ettiği ortamın daha anabolik (kas yapımına müsait) bir ortam olduğu gözlemleniyor. Üstelik antrenman sonrası toparlanma da çok daha iyi olduğu tespit ediliyor.

Bunun nedeni henüz tam olarak tespit edilememiş olsa da, araştırmacılar “yemek sinerjisi”nin bu duruma sebep olabileceğini düşünüyor. Yani bir besinin içerisindeki farklı yapıları ayırmak yerine, tüm besinleri bir arada tüketmek birçok farklı maddenin beraber daha iyi çalışmasını sağlayabiliyor. Bu da daha iyi bir protein sentezini beraberinde getirebiliyor.

Zaten yalnızca kalorili diye yumurtanın sarısını ayırmanın pek bir anlamı yok. İçerisindeki omega-3, yağda çözünen vitaminler, fosfor ve demir gibi önemli mineraller ile yumurtanın sarısı, çöpe atılmayı gerçekten haketmiyor…

Bu besinlerin kas yapım aşamasında, amino asitlere yardımcı olabilme ihtimalini de düşünün. Doğal protein kaynaklarını, doğada bulunduğu şekilde tüketin, kesinlikle faydasını göreceksiniz.

Reklam

Model Barbara Fialho’nun Antrenörü Neden Tüm Kadınların Ağırlık Antrenmanı Yapması Gerektiğini Açıklıyor

0

Amacınız ne olursa olsun ağırlık antrenmanlarının fitness rutininizde bir yeri olmalı…

Her Victoria’s Secret şovu öncesi sosyal medya #trainlikeanAngel hashtagi ile dolup taşıyor. Victoria’s Secret da modellerinin antrenmanlarını medya ile sıklıkla paylaşıyor. Bir kişinin görüntüsünün o kişi ile ilgili sağlık ve fitness bilgilerini %100 doğru vermediğini biliyor olsak da kabul edelim: meleklerin görüntüleri pek de tartışmaya açık bir konu değil… Bu düzgün ve sıkı vücut şekillerinin beslenme ve spor ile şekillendiğini biliyoruz ve dokunmamız gereken önemli nokta ise VS modellerinin çoğunun antrenmanlarında ağırlık çalışıyor olması. Barbara Fialho da bu modellerden biri.

Ben Bruno, ünlülerin antrenörü olarak biliniyor. Barbara Fialho’nun da antrenörü Ben Bruno. Modelin antrenman videolarını Instagram’ında paylaşan Ben Bruno, Barbara Fialho’nun antrenmanlarının %70’inin ağırlık çalışmalarından %30’nun ise kardiyodan oluştuğunu belirtiyor. Ağırlık antrenmanlarının kadınlarda erkeksi bir görüntüye sebep olduğunu düşünenlerdenseniz Barbara Fialho bu antrenman düzeniyle tabuları yıkan isim oluyor!

SELF, Bruno ile kadınların ağırlık antrenmanları ve erkeksi görüntü konularını konuşmuş. Biz de sizinle paylaşmak istedik.

Başta söylememiz gerekiyor: kadınlarda kaslı bir fiziğin yanlış olan hiçbir yanı yok.

Bazı kadınlar kaslı bir görünüme sahip olmak isteyebilir ve bazıları bundan kaçınabilir. İkisi de doğru birer yaklaşımdır. Bir de sadece olduğu görüntüyü koruyup sağlık olmak isteyen kadınlar vardır ki buna da bir şey diyemeyiz. Buradaki en önemli nokta sizin nasıl görünmek istediğiniz, bir başkasının sizi nasıl görmek istediği değil! Fitness amacınız da sizin için nasıl olmalı ise ona göre bir çalışma yapabilirsiniz. Kaslı olmak zorunluluğu yok!

Ben Bruno da bir antrenör olarak kendisine göre fitness doğularının olduğunu ancak çalışmalarını ve programlarının kişilerin isteklerine uygun olarak hazırladığını söylüyor.

Fitness hedefleriniz ne olursa olsun, ağırlık antrenmanlarının fitness düzeninizde bir yeri olmalı.

Ağırlık antrenmanları tahmin edemeyeceğiniz kadar sağlığınız için önemli ve yararlıdır. Ağırlık antrenmanlarının faydaları arasında başta; kemik dayanıklılığını arttırmak, yaşa bağlı kas kaybını azaltmak, insülin direncini arttırmak ve metabolizmanızın daha sağlıklı olmasına yardımcı olmak gelir. Bunun dışında ağırlık antrenmanları sayesinde güç kazanmak, günlük yaşamınızın kolaylaşmasına da yardımcı olur. Örnek vermek gerekirse, merdiven inip çıkarken daha az yorulursunuz, alışveriş torbalarını taşımak sizin için kolaylaşır ya da küçük çocuğunuzu kucağınızda taşımak eskisinden kolay bir hale gelir. Bu ve bunun gibi birçok eylem kadınların günlük hayatının parçalarıdır ve bazen yardıma gereksinim hissetmeden bunları halledebilmek oldukça zor olabilir…

Tüm bu faydaların yanısıra hâlâ ağırlık antrenmanlarını, “erkeksi” bir görünüme neden olmasına inandığı için reddeden birçok kadın var. Oysa bu ağırlık antrenmanının yaptığı bir şey değildir. Gerçek şu ki erkeksi denebilecek bir kas yapısına sahip olabilmek için çok özel bir antrenman ve beslenme programına sahip olmanız ek olarak da genetik yapınız ve vücut hatlarınızın buna yatkın olması gerekir. Eğer güçlenmek istiyor ancak kaslanmak istemiyorsanız ya da sadece vücudunuzun belirli bölgelerinde kaslı bir görünüm istiyorsanız ağırlık antrenmanları sizin için idealdir. Başka bir deyişle, kaslı bir görünümden kaçmak için ağırlık veya güç antrenmanlarından kaçmanız gerekmez…

Ben Bruno, kas gücü kazanırken çok fazla kaslanmak istemeyen kadınlar için egzersiz seçimlerinin önemini vurguluyor; bu kişiler için, kalça ve arka bacak çalışmalarını arttırıp üst bacak çalışmalarını azalmak iyi bir seçim olabilir.

Ben Bruno’nun çalıştırdığı kişilerin çoğunun antrenmanı ağırlık odaklı ancak kardiyo çalışmaları da yapıyorlar. Bruno, iki antrenman şeklinin de önemli olduğunu söylüyor.

Bruno, Barbara Fialho’nun antrenmanlarından birini Instagrama post olarak eklerken belirtmiş: Barbara’nın antrenmanlarının %70’i ağırlık, %30’u HIIT(yüksek yoğunluklu interval kardiyo) odaklı. Ben Bruno ağırlık antrenmanlarına ana yemek, kardiyoya da meze ya da garnitür olarak bakıyor. Sadece et yemeği güzel bir öğün olarak görmeyen Bruno, etin yanındaki sebzeleri kadiyo antrenmanları ile benzeştiriyor. Ve sebzelerin de oldukça önemli olduğunu söylüyor. Kardiyovasküler egzersizlerin kalp sağlığını korumak, kan akışını düzenlemek ve kalori yakmak için önemli olduğunu ekliyor.

Ayrıca ağırlık antrenmanlarının da kardiyo görevi gördüğünü belirten Bruno bunu gösterebilmek için çalışmalar sırasında kişilere kalp atışlarını gösterebilmek için ekg monitörü de kullanıyor.

Bruno, güçlü olmanın yaşamınıza yardımının dokunacağını bu yüzden herkesin ağırlık antrenmanı yapması gerektiğini söylüyor.

Reklam

Kar Yağışı Yüzünden İptal Olan Yarışlarını Karda Yapmaya Karar Veren Yüzücüler

0

Hepinizin lise ve üniversite yıllarından kalma süper ötesi komik anıları vardır eminiz. Şaka ile başlayan, kontrolden çıkan bu anılardan en “nasıl yani” dedirteni ise Georgia Tech yüzme takımından geliyor! Yoğun kar yağışı nedeni ile yüzme yarışlarınız iptal olduysa üzülmeyin, Georgia Tech yüzücüleri yarışmayı karda da yapabileceğinizi size gösteriyor…

Georgia Tech öğrencileri, Virginia Tech ve University of Kentucky ile,

Virgina Tech kampüsünde yapacağı yüzme yarışı yoğun kar yağışı nedeni ile iptal olunca bu işe biraz sıkılmışlar.

 

Ve bilirsiniz, bazen sıkılmak insana değişik şeyler yaptırabiliyor…

Georgia Tech öğrencileri de “kar yüzüşü” dedikleri bir şaka başlatmışlar. Birinci sınıf öğrencilerinden Aidan Pastel en azından durumun böyle başladığını belirtiyor.

 

Öğrenciler sabah uyandıklarında gözlerine inanamadıkları bir kar tabakası ile karşılaşınca,

“yüzemiyorsak, karda mayolarımızla melek yaparız!” demişler…

 

Şaka gerçeğe dönüşünce kendilerini buz gibi karın ortasında yüzücü mayoları içinde buluvermişler…

Colt Williamson burada size bir kurbağalama örneği gösteriyor…

 

Burada da Brad Oberg’ı oldukça soğuk bir kelebek ile görüyoruz…

 

Yarışın lead legi Matt Casillas, ekibin çoğunun bu fırtınadan önce kara bu kadar çok maruz kalmadıklarını söylüyor.

 

Öğrencilerden Aidan Pastel’e karda yüzmeyi önerip önermediği sorulmuş,

“Eğer el ve ayaklarınızı yarım saat boyunca hissetmek istemiyorsanız, kesinlikle yapmalısınız” diye bir cevap alınmış… Biz şimdilik sıcak sıcak oturmayı tercih ettiğimizi söyleyelim.

 

Kaynak: Buzzfeed
Reklam

“Koşmak Dizlere Zararlı mıdır?” Sorusunu Detaylı Bir Şekilde Cevapladık

0

Koşmanın dizlere olan zararı, çok yaygınlaşmış ve dillere destan olmuş bir konudur. Herkes koşunun dizlere verdiği zarardan, koşu sonrası yaşadığı menisküs ağrısından bahseder durur. Peki cidden dizlerin zarar görmesinin tek sorumlusu koşu mudur? Yoksa böyle bir genelleme yapmak yanlış mıdır? İşte bugün bu soruları detaylı bir şekilde irdeleyeceğiz.

Koşan Herkes Diz Sorunu Yaşamak Zorunda mıdır?

Koşunun dizlere olan zararıyla ilgili basmakalıp söylemler, yalnızca söylem olmanın ötesine geçememektedir. Çünkü bilimsel veri, koşunun dizlere zararlı olacağı ile ilgili bir kanıya varmamıştır. Dizlere zararlı olmayacağını da net olarak belirtmez. Bu noktada koşarken kişinin attığı adımın şekli, diz ekleminin dayanıklılığı, anatomisi ve pek çok diğer faktör etkilidir.

Koşmak dizlere zarar verebilirken, dizlerde sakatlık yaşanması ihtimalini azaltabilir de. Çünkü koşmanın dizleri ve quadriceps kaslarını güçlendirdiği net bir bilimsel gerçekliktir. Şunu vurgulamak gerekir ki, bilinçsizce yapılan her egzersiz gibi, koşmak da bilinçsiz yapıldığında sakatlayabilir.

Uzun Mesafeli Koşularda Risk Fazladır

Image result for marathon

Gün içerisinde 30 dakikalık kardiyolar ile maratonları bir tutmamak gerekir. Doğru şekilde gelişim sergilenmezse, vücut da bahsettiğimiz faktörlerden dolayı dizlerde hasar oluşmasına müsait bir genetiğe sahipse sakatlık gerçekleşebilir.

Çok uzun süre boyunca, sürekli olarak diz ekleminizi yormanız tabii ki dizleriniz için risklidir. Dolayısıyla maraton gibi koşular için, doğru şekilde çalıştığınızdan ve doğru antrenmanları uyguladığınızdan emin olmalısınız.

Hareket Kabiliyetiniz Zayıfsa Her Şey Dizinize Zarar Verebilir

Image result for poor movement patterns

Eğer hareket edişinizde dengesizlik söz konusu ise; bisiklet, ağırlık antrenmanı, kürek antrenmanı, dövüş sporu ve daha birçok spor dizlerinize zarar verebilir. Dolayısıyla dizlerinizin hasar görmesi ihtimalinden korkuyorsanız, bir fizyoterapist ile postür ve hareket analizi yapmanız en risksiz seçenek olacaktır. Bunu bir profesyonele danışmadan, kendiniz analiz ederek bulamayabilirsiniz.

Kalça Güçlendirmek Diz Sakatlıklarını Azaltabiliyor

Kalçanın önemi yine karşımıza çıkıyor… En güçlü ve en büyük kas grubunu güçlendirmeyi ihmal etmemelisiniz!

Kalça kası, güçlü olduğu durumda dizlere ve bileğe binen yükün bir kısmını alacaktır ve bu da sakatlık riskini azaltacaktır. Bu risk azalışı her insan için geçerli olmasa da, kalça güçlendirmek daima faydalı bir seçenektir. Bu nedenle hip thrust, step up gibi kalça egzersizlerini antrenmanınıza dahil edebilirsiniz.

Dizlerinizin Ağrıması, Antrenmanlara Ara Vermeniz İçin Bir İşarettir

Diz ağrısı asla ihmal edilmemelidir. Bu tip ağrılarda mutlaka bir profesyonelden yardım alınmalıdır. Çünkü bu tip ağrıların sebebi, pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Sebebi bulmak, ağrıların tekrarlamaması için büyük önem taşır.

Profesyonel sporcuysanız veya profesyonel olmayı hedefliyorsanız, dinlenme lüksünüz olmayacaktır ve kesinlikle bir yardım almanız gerekecektir. Fakat hobi olarak spor yapıyorsanız, diz ağrısı durumunda biraz dinlenmek iyi gelebilir.

Reklam

İdeal Kadın Vücudunun Nasıl Göründüğünü Merak Ediyorsanız Bilimin Seçtiği Canlı Bir Örnek Var!

0
Teksas Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, oyuncu ve manken Kelly Brook “mükemmel vücut” örneği teşkil ediyor.

“Mükemmel vücut” konusunda söyleyecek birçok şeyi olan birçok kişi var elbette. Fiziki mükemmellik anlayışından (ki bu kadınları çok üzen bir durum olarak kabul edilir), moda etkileri, medya ve reklamlara kadar.

Ayrıca bilimin ışığında belirtilen şey, Kelly Brook’un “mükemmel vücut ölçüleri”ni temsil ettiğidir. Detaylara birlikte bakalım:

Kaynak: http://9gag.com/gag/aqLZZKL/researchers-…

Teksas Üniversitesi bir araştırma yapmaya karar verdi ve 34 yaşındaki manken ve oyuncu Kelly Brook’u “mükemmel vücut yapısı” örneği olarak seçti.Kendisi 1.68 boyunda ve 99-71-94 değerlerindeki vücut ölçülerine sahip ve hiçbir cerrahi müdahaleye uğramamış.

Bu çalışma, kimi kadınların “dolgun” olarak nitelendirdiği ölçülerin aslında mükemmele en yakın ölçüler olduğunu gösteriyor ve bu ahenk içinde bir vücut timsali.

Bilim insanları: “Bu kadın bir bütün olarak doğal ve bilimsel olarak mükemmel.”Üniversite yetkililerinin bu çıkarımları halkı şaşırttı çünkü güzellik ve mükemmellik algısının kültürel mirasa ve belli başlı keyfi konseptlere göre şekillendiği bilinse de, moda standartları, reklamlarda kullanılan mankenlerin alışıldık ölçüleri,  birçok kişiyi farklı bir bakış açısına alıştırmış durumdaydı.

 

Söz konusu konseptler kadınları kendilerine dair kötü hissetmeye yöneltti ve o standartlara ulaşabilmek için birçok kişi sağlığından oldu.

Sonuç olarak, Kelly Brook bilim tarafından “mükemmel” kabul ediliyor.

 

Çalışma dahilinde, vücut ölçüleri, yaş, yüz, dudaklar, burun ve saç incelemeleri hesaba katıldı.

 

Kelly Brook, bedeninden dolayı çok sıkıntı yaşadığını birçok kez dile getirdi.Medya, bu iş için “aşırı dolgun” olduğu öne sürümüyle onu çok bunaltıyor.

 

Ancak Teksas Üniversitesi, medyaya iyi bir yanıt vermiş gibi gözüküyor.

Aslına bakarsanız ideal vücut diye bir şey de yok, mutlu olduğunuz sürece her beden zaten ideal değil mi?

Kaynak: Onedio
Reklam

Müzisyen, Aktör ve Spor Tutkunu Henry Rollins ile Eğlenceli Bir Röportaj

0

Henry Rollins, ağırlığı eline aldığı andan itibaren başarıya adeta bağımlı hale gelmiş olan tutkulu bir işkolik! Çıkardığı dersleri hayatının her aşamasına uygulayabilmiş ve atıldığı her uğraş doğrultusunda kendini mütemadiyen yeniden tanımlayan istikrarlı bir azim timsali. 80’lerde müzik yapmış olan punk rock grubu Black Flag’in vokalisti olan Rollins aynı zamanda LA Weekly gazetesinde köşe yazıları yazıyor, Henry & Heidi adında bir podcast sunuyor, adının geçtiği elliden fazla film var ve seyahatlerinde yaşadığı hikâyeleri ve de kendine çıkardığı dersleri anlattığı turnelere çıkıyor. Veya kendi deyimiyle: “Asılmak için yeni bir ağaç dalı arayan bir maymundan farksızım.”

Image result for henry rollins

M&F: Ağırlık kaldırmaya nasıl başladınız?

ROLLINS: Lise öğretmenim Bay Pepperman bir keresinde bana, “Kemiklerin sayılıyor. Sana ağırlık kaldırmayı öğreteceğim ama bir dediğimi iki etmeyeceksin” demişti. Ben de spor mağazasına gidip içi kumla doldurulmuş bir ağırlık seti aldım. Bana ne dediyse harfiyen yerine getirdim: birleşik, curl gibi hareketler, ne varsa artık. Netice olarak da ağırlıkları elime alıp oradan oraya savurmaya başladım. Benim için oldukça önemli bir gelişmeydi bu çünkü bir şeyi başarmışım hissi vermişti. O zamandan beri de aldığım o dersi karşıma çıkan her şeyde uyguladım.

Kısa zaman önce 56 oldunuz. Bugünlerde spor salonunda ne yapıyorsunuz?

Artık benim için önemli olan uzun ömürlülük! Formda kalmaya çalışıyorum ki bunun da zihnimi çevikleştirmesini umarak “son kullanma tarihim” geçtikten sonra beş, belki de yedi yıl sonra bile yaptıklarımı yapabilmek istiyorum. Olay, ağır kaldırmak değil. Benim genel düsturum, eğer o ağırlığı 10 kez kaldıramayacaksam elimden bırakmaktır.

Performanslarınızdan önce hâlâ 12 km koşuyor musunuz?

Yok. Dizlerim benden geçeli çok oldu! Ama turnedeyken zihnimi faal tutup kalp atış hızımı düşürmemeye çalışıyorum ki bunun için de eliptik ya da kondisyon bisikletinde otuzar dakika antrenman yapıyorum. Saatler sonra gösteri vakti gelmiş oluyor ve bende korkudan eser kalmıyor. O yüzden turnedeyken antrenmana gerekli özeni gösteriyorum ve bu da depresyonla, başarısızlık hissiyle mücadele etmeme yardımcı oluyor.

Image result for henry rollins powerlifting

Powerlifting yaptığınız zamanlarda en iyi performansınız neydi?

Hep yüksek ağırlıkları kaldırabilmişimdir, 220’lere kadar. En iyi performansım herhalde 260 kiloydu ve bunu iki kez yapmıştım. Daha yükseğine de çıkabilirdim. Kaldırması kolay olmuştu.

20 yaşınızdaki halinize vereceğiniz tavsiye ne olurdu?

Daha çok dinle, daha az konuş. Peşin hükümlü olma. Sabırda abartılı ol. Ve köprüleri atmadan önce iyi düşün çünkü bir gün o köprülerden geri dönmek zorunda kalabilirsin.

 

Image result for henry rollins

On parmağınızda on marifet var: Müzik, belagat, radyo. Kendinizi nasıl ifade ederdiniz?

Ben hasılat adamıyım; iş görmeyi seviyorum. Bunları ne para ne şöhret ne de övgü için yapıyorum. İşi tamamlayıp hareket halinde olmayı seviyorum. Yutabileceğimden fazlasını ısırmak hoşuma gidiyor. Bu yüzden de yetişmesi çok zor olan planlar hazırlayıp asla durmuyorum!

Kariyerinizin hangi anında gerçekten başaracağınızı hissettiniz?

Bir yıllık ev kiramı önden ödeyebilecek kadar para kazandığımda. Başımın üzerinde sarkıp duran Demokles’in kılıcından kurtulmak çok büyük bir başarıydı.

Ya pişmanlıklar?

Thin Lizzy’nin 1976’da Queen performansını için aldığım bileti kullanmadığıma hep hayıflanacağım sanırım. Biletim vardı ama evden çıkmadım. O gece yapacak çok ödevim vardı.

Image result for henry rollins

Yedi kıtada yüzden fazla ülkeye gittiniz. Yaptığınız seyahatlerden çıkardığınız en büyük ders nedir?

Hindistan’a ilk kez gittiğim geziyi hatırlıyorum. Yaşadığım şeye kesinlikle hazırlıksız yakalanmıştım. Yanan odunların üzerine duran bir adam gördüm. O günün sonunda o kadar büyük bir hayrete düşmüştüm ki günlüğümde anlatamamıştım. Kelimelere dökemiyordum. Zihnen bitkindim ve yapabildiğim tek şey kendimi çuval gibi yatağa atmaktı. Bu ülkenin başkanı olsaydım, gençlere pasaport almaları ve Amerika’nın dışındaki yerlere giderek çalışmalarını kolaylaştıran bir tasarı çıkarırdım. 19 yaşındaki bir gencin, atıyorum, Guatemala’daki bir köprünün inşaatına yardım etmesi şahane olmaz mıydı?

İnsanlar sizin işlerinizden kendilerine ne pay biçmeli?

Kendi hayatınızı sözlere dökerek insanlara güç katıyor ve kendi hayallerini gerçekleştirmeleri için ilham oluyorsunuz. Birinin oturduğu yerden kalkıp korkusunu yenmesine veya yapmak istediği ne varsa yapmasına yardımcı olduğumu duymak çok hoşuma gidiyor. Zaten en büyük mükâfat da bu oluyor.

Reklam

Melih Coloğlu’ndan Kas Oranınızı Artırmak İçin 6 Etkili Tavsiye

0

Kas oranınızı arttırmanın birden çok yolu vardır. Bu yollardan en etkili olan 6 tanesini Melih Coloğlu şöyle sıraladı:

1. Kas hacminizi artırmak için kaliteli beslenin.

Clean Bulking de denilen bu yaklaşımda kas hacminizi artıracak düzeyde kalori alımınızı artırıyorsunuz. Buradaki amaç “kaliteli kütle” kazanmaktır ki, bu şekilde kas oranınız artarken yağ oranınız düşük kalmaktadır. Bunu yağsız proteinler, iyi karbonhidratlar ve sağlıklı yağlardan oluşan bir diyeti takip etmekle elde edebilirsiniz. (Bunların değeri kişinin kilosu, yağ oranı, aktivite düzeyi ve yaşam şekline göre belirlenmektedir.)

2. Bol bol su için.

Kaslarımızın %80’i sudan oluşur. Kaslarımızı dolgun gösterecek uygun miktarlarda su tüketmeliyiz ki bol bol su içmek kaslarımıza besin akışını sağlayıp, toparlanma deneyimimizi iyileştirir.

3. Yağsız protein tüketin.

Hindi, tavuk göğsü ve balık gibi yağsız proteinler tüketin.

4. Daha çok kas = Daha çok yakıt.

Kas oranınızı korumak için iyi besinlerden yeterince kalori almazsanız kaslarınız katabolik duruma geçer ki bu durum kaslarınızın kendini koruması ve yenilemesini zorlaştırır.

5. Abur-Cubur.

Arada bir abur-cubur tüketiyorsanız, kas oranınızı artırmanın, fazla kalorilerinizin yağa dönüşme olasılığını azaltacağını unutmayın. Ancak abartmaya gerek yok. Unutmayın ne kadar büyürseniz kötü kalorilerden gelenlerde dâhil daha çok kalori yakacaksınız.

6. Antrenman yoğunluğu.

Kaliteli kalori alımınızı arttırdıkça, kaslarınızı iyi bir toparlanma için gereksinim duyduğunuz iyi besinlerle desteklersiniz. Bunun anlamı antrenman yoğunluğunuzu, direnç ve/veya kaslarınızın baskı altında kaldığı süreyi uzatarak artırmanız gerektiğidir. Bu şekilde kendinizi zorlayabilirsiniz. Kaslarınızı sürekli şaşırtmanız gerektiğini unutmayın.

Reklam

İşte Jennifer Lopez’in Merdiven Koşularının Ne Kadar Etkili Bir Kardiyo Antrenmanı Olduğunun Kanıtı

0

Jennifer Lopez, 2018’e ölümcül antrenmanlarla başladı. Sevgilisinin Instagram sayfasında görülen o ki; ikili burpee, squat, sağlık topu fırlatma, koşu ve merdiven koşusu gibi yoğun egzersizleri birleştirerek müthiş zor idmanlar yapıyor.

2018, here we come. @trufusion @niyamasol

A post shared by Alex Rodriguez (@arod) on

Merdiven koşuları size liseyi hatırlatabilir. Sürekli in çık in çık… Fakat liseyi hatırlatması, işe yarar olmadığını göstermez. Gerçekten doğru teknikle limitlerinizi zorlayarak merdiven koşuları yaparsanız, bu tip antrenmanların ne kadar işe yarar olduğunu görürsünüz.

Neden Merdiven Koşusu Etkili Bir Kardiyodur?

Tahmin ettiğinizden çok ama çok daha zor olan merdiven koşuları, yokuş yukarı da yer çekimine karşı iş yaptığınız için çok daha yorucudur (fizik kurallarına baktığınızda, yaptığınız iş artar).

Hem bir kardiyo, hem de bir güç antrenmanı türevi olan merdiven koşuları gerçekten bacaklarınızdaki çoğu kası aktif olarak çalıştırır.

Yukarı çıkarken kalçanızı esnetip kasarsınız. Bu sayede daha çok hareket mesafesi kat eden kaslar daha fazla yorulur. Kalça, hamstring kasları ve addüktör kasları yoğun olarak çalışır. Bu büyük kaslarının aktif olarak çalışması, oksijen ihtiyacınızı arttırır ve sizi yorar.

Son derece yorucu, oksijen ihtiyacı gerektiren, standart koşulardan çok daha farklı kas gruplarını aktive eden bu antrenman dolayısıyla birim zaman içerisinde daha çok kalori yakmanızı sağlar. Yani normal koşulardan çok daha fazla kaloriyi, aynı sürede yakabilirsiniz. Ek olarak, bu antrenmanlarda bacak kaslarınızın daha fazla çalışması sayesinde kas kütlenizi de daha fazla arttırabilirsiniz.

Her türlü kârda olduğunuz bu antrenmanları yapmanız için tek gereken, spor kıyafetlerinizi giyip bir merdiven bulmak! Yani uygulamak da oldukça basit. Egzersiz rutininizin içine kolayca dahil edebilirsiniz.

Merdiven Koşularında Dikkat Etmeniz Gereken Teknik

Merdivenden çıkarken, arkadaki bacağınızın tamamen düzleştiğine ve gücünüzü tamamen kullandığınıza emin olun. Bunu yapmadığınız durumda, quadriceps kaslarınız, kalça ve hamstring kaslarınızın yapması gereken işi de yapmak durumunda kalır.

Örnek Merdiven Koşusu Antrenmanı

Image result for stair run

  • Bulduğunuz merdivenin en tepesine koşun (tahminen 10 saniye civarı sürecektir).
  • Daha sonra hafif tempoyla geri geri inin (tahminen 30 dakika sürecektir).
  • Ara vermeden 5 kere çıkıp inin. Bu sizin 1 setiniz olacak.
  • Aralarda 2-3 dakika dinlenerek, 5 set uygulayın.

 

Reklam

Beden Olumlama Akımını Karda Yoga Çekimleri İle Buluşturan Kadın

0

Beden olumlama ve yoga son yılların yükselen trendlerinden ikisi. Kanadalı Vanessa, bu iki trendi Instagram’da en iyi şekilde insanlarla buluşturuyor ve öğrendiklerini herkesle paylaşmak istiyor!

Sosyal medyada hızla yayılan beden olumlama akımı her türlü vücut şeklini kapsar ve kabul eder. Özellikle moda endüstrisinin kadınlar üzerinde yaptığı ölçü baskılarını yıkarak, en zayıfından en şişmanına, “kusur”” diye nitelendirilen tüm vücut özelliklerine kadar her görüntüyü kabul eden bu akım bedenin olduğu gibi kabul edilmesini ve sevilmesini dile getiriyor.

Vanessa da beden olumlamanın önemini kavramış ve bunu takipçilerine yaymak isteyen bir Instagram kullanıcısı. Vanessa, bu isteğini 2012 yılından beri yaptığı yoga ile gerçekleştiriyor.

Kanadalı yoga meraklısı Vanessa,

I never envisioned myself doing a handstand never mind a split in one. . I'd see yogis do them on IG and think how cool it looked but I'd never get there. Not strong enough, brave enough, flexible enough, id find any reason to say I couldn't. . Thankfully I never quit trying and squashed any negativity I had about myself when learning this pose. I knew deep down that I could. I just had to stop the negative voices in my head saying I couldn't. . And I think that's the key with ANY pose. You just have to keep trying and keep practicing. I mean it took me 4 years to get to this point. It was not an overnight deal by any means. . When they say practice and all is coming that really is it. Practice. Have a shit load of patience. And you'll get there. When the time is right. . Wearing @aloyoga . . #aloyoga #alolife #beagoddess #handstand #handbalance #liforme #inversion

A post shared by V A N E S S A (@rootedinflowing) on

2012 yılında daha ince ve daha esnek bir vücuda sahip olabilmek için yogaya başlamış.

 

İleride kendisini yoganın bu noktalara getireceğini asla tahmin etmediğini dile getiren Vanessa,

Bir süre sonra yoga üzerinde daha yetkin hale geliyor ve yogayı incelmek için yapmaktan vazgeçiyor.

 

Bedeni ile eskiden barışık olmadığını ve sürekli diyet yaparak zayıflamaya çalıştığını söyleyen Vanessa,

Let every movement feed you. Feel every breath through your body. Move as you want to move in your practice. Lets face it there is always going to be someone who’s got a problem with it, so don’t try to please everyone. Please yourself and how you want your practice to be. I don’t think about my movements so much anymore, I just let them come naturally. Spinal rolls ( like the plank to down dog I do here) are some of my favourite for warming up the spine. ↠ I live for the freedom of movement. To come onto my mat and move as I desire. I will never be put into a box, told I can only move a certain way. Free to express and free to move as I crave. That is my practice. ↠ ↠ My beautiful outfit and yoga mat @aloyoga ? ↠ #yogaflow #practicepracticepractice #movement #desire #aloyoga #beagoddess

A post shared by V A N E S S A (@rootedinflowing) on

Yoga sayesinde bedenini daha çok sevmeye başladığını ve dikkatini zayıflamaktan mutlu olmaya kaydırdığını söylüyor.

 

Sevdiği çoğu şeyden kendini mahrum bırakarak mutsuzluğa düşmekten vazgeçen Vanessa,

A women’s instinct/intuition. A particular part I’m on in Women Who Run With Wolves. You know, that feeling deep down, or that voice in your mind, that tells you if its a good idea or to run like hell. That initial feeling you get with someone, a idea, a decision, is what your intution is telling you. ↠ I have done this a lot. Especially when meeting someone who has made me uncomfortable. Instead of acknowledging my intuition that is telling me this person is making me feel uneasy for a very very real reason. I brush it off as me being judgmental, over thinking it, or being a bitch. ↠ Had I listened to my intuition on a few occasions, I could have stayed out of harms way and avoided a few very painful situations. While reading that particular part in the book. I thought back to sooo many instances where I ignored it. How it was literally screaming at me to listen. ↠ So it’s something I very much need to work on myself. To listen to that inner instinct/intuition when it comes to how people make me feel, regardless how it could perceive me to others ↠ Also, I know some of you have gone and gotten this book. How are you liking it? I can barely put it down, absorbing all the information. ↠ ↠ Leo & Leg warmers by my fav @aloyoga ? ↠ #aloyoga #beagoddess #trustyourself #womenwhorunwithwolves #gypsy #handstand #inversionjunkie

A post shared by V A N E S S A (@rootedinflowing) on

Yoga için çekim yapabileceği yerleri dolaşmaktan ve doğada yoga yapmaktan daha çok keyif aldığını ve bunun onu mutlu ettiğini dile getiriyor.

 

Vanessa her zaman kilo problemine sahip olmuş,

Trusting ourselves is one of our greatest gifts. Tomorrow is Day 11 of #LoveOurBodies I would like you all to really dig deep and trust yourself. Trust your feelings, trust your body, trust your intuition. Trust that you know how beautiful you are. There’s always going to be people who will try to take make you feel insecure and feel like they feel. But you need to trust yourself and KNOW that is not true. There will be people who will pass judgment, opinions. Trust yourself and let their judgments and opinions pass on by. _ I had a lot of problems with this, I never trusted my opinions, my thoughts, my feelings on my body. I always looked to others to verify and took everyones opinions and judgments to heart. But once I started to trust myself I realized that no one else opinions mattered. I trusted my own and that was all I needed. _ Our pose today is an Inversion of choice ❤️ _ Hosts @joe_lizzzzzz_yoga @gypsyyogalove @cherylfyoga _ Sponsor @aloyoga

A post shared by V A N E S S A (@rootedinflowing) on

Üst vücudu daha iyi şekilli ve görece zayıf olmasına rağmen alt vücudu her zaman şişmanmış ve bunu değiştirmeye çok çalışmış.

 

Eskiden vücudunda kusur saydığı birçok şeyi,

https://www.instagram.com/p/BbKwS3TD1AN/?taken-by=gypsyyogalove

Artık kabul ettiğini ve onlarla yaşamayı da sevdiğini dile getiriyor.

 

İnsanların sosyal medyada oldukça cesaret kırıcı ve üzücü yorumlar yapabildiğini söylerken,

https://www.instagram.com/p/BVsdkT1j2b1/?taken-by=gypsyyogalove

Bunların onu artık üzmediğini, aksine onlar için daha çok üzüldüğünü dile getiriyor. Vanessa için bir insanın başkasını bu kadar kıracak bir şekilde konuşması hiç de normal ve doğru değil…

 

Çoğu kadın için cesaret gerektirebilen,

Kısacık şortlar, bazen tangalar, göbeğini açıkta bırakacak spor sütyenleri ile karda yoga pozları veren Vanessa, çekimlerde kendini rahat hissettiren kıyafetleri kullandığını söylüyor.

 

Vanessa’ya en çok sorulan soruladan biri karda yaptığı çekimlerde nasıl bu kadar çıplak kalabilmesiymiş…

Vanessa çekimleri sırasında bol bol sıcak içecek özellikle çay tükettiğini, çekim için hazırlık yaparken üzerinde kolayca giyip çıkarabileceği kalın kışlık kıyafetlerinin olduğunu dile getiriyor.

 

Ayrıca Vanessa doğduğundan beri soğuk iklimde yaşadığı için,

#LetsBalance | Tomorrow our pose is Bakasana I really like this pose as a intro into balancing. It was one of the first arm balances I really figured out. It takes a lot of core engagement as well as faith. I would begin by lifting one foot at a time as I leaned forward, putting the weight into my hands. I also recommend if you are very uneasy with this arm balance to place a pillow in front of you. I like to grip my fingers tips, turning them into “spider” fingers. This helps a lot with keeping the balance. MODIFICATION If the expression I’ve gone with isn’t comfortable for you, please keep both or one foot on the ground. Or even do Malasana with your arms extended forward to just practice the shape. _ Hosts @meliniseri @cherylfyoga @gyspyyogalove _ Sponsor @aloyoga #aloyoga #beagoddess #bakasana #armbalance

A post shared by V A N E S S A (@rootedinflowing) on

Karlı ortama daha alışık olduğunu ve mümkün olduğunca günlük yaşamında da kendisini aşırı sıcak tutacak şekilde giyinmediğini (üzerinde sürekli bir örtü ile evde oturmak da una dahil) böylece soğuk havaya da daha kolay adapte olabildiğini söylüyor.

 

Vanessa’nın takipçilerine verdiği en önemli tavsiye,

Sürekli kendilerini olduğu gibi sevdiklerini dile getirmeleri. Vanessa düşüncelerin duyguları oluşturduğunu bildiği için ve kendisi de bu yolu izlediği için herkese sıklıkla kendilerini ne kadar sevdiklerini ve oldukları gibi kabul ettiklerini dile getirmelerini öğütlüyor.

Kaynak: Dailymail
Reklam

Rolleri Uğruna Adeta Başka Bir İnsana Dönen Ünlülerin İnanılmaz Değişim Hikayeleri

0

Oyunculuk gerçekten zor bir iş. Bambaşka hikayelerde, bambaşka insanları anlatmak oldukça zorlayıcı. Oyunculuk becerileri ve zihinde role bürünmenin yanısıra; fiziksel değişimler bakımından da oyunculuk çığır açılan bir döneme girmiş bulunuyor. 50 kilo verenden, kas yığınına dönüşen oyunculara büyük değişimler her gün sektörde gerçekleşiyor.

Bu değişimler arasındaki en şaşırtıcı, en zorlayıcı olanları sizler için derledik.

Christian Bale ve “The Machinist” Değişimi

Christian Bale, The Machinist

2004 yılında, Bale insomnia hastalığına sahip bir role büründüğü makinist filmi için 30 kilograma yakın bir kilo kaybediyor.  Üstelik bunu 4 ayda yapıyor. Bu kiloyu günde bir konserve ton balığı ve bir elma yiyerek veriyor…

Bu kadar kısa bir sürede bu kiloyu verebilmek için, günde yaklaşık 300 kalori tüketmekten başka çaresi bulunmuyor. Sağlıksız ve yorucu olsa da, kafein ile süslediği diyetinde bir sağlık sorunu yaşamıyor.

Chris Hemsworth ve “Thor” Dönüşümü

Chris Hemsworth, Thor

Belki de en dillere destan değişimlerden biri. Zaten bir temel atmış olan, fiziği öncesinde de iyi olan Hemsworth eski usül vücut geliştirme programlarıyla gerçekten dev bir canavara dönüşüyor. Aldığı kilo ise, yalnızca 10 kilogram.

Devamlılığın vücut bulmuş hali olan, motivasyon kaynağı Chris Hemsworth “Thor” rolünü gerçekten hakediyor. İskandinav tanrısı Thor’a dönüşümünde Hemsworth, sporun yanında sıkı bir diyet de yapmış. Süper kahramanlar ne yer merak ediyorsanız, bu içeriğe bakmayı da ihmal etmeyiniz.

Jake Gyllenhaal “Southpaw” İçin Canavara Dönüşüyor

Jake Gyllenhaal, Southpaw

6 ay boyunca günde 6 saat ter döken Jake, 8 kilogramlık saf kas kütlesini kendine eklemeyi başarıyor. Film yönetmeni “ondan bir canavar elde ettik” şeklinde konuşuyor.

Floyd Mayweather’ın çalıştığı salonda da antrenman yapan Jake, bu fiziği elde etmek için adeta salonda yaşamış. Yalnızca fiziğini değil, bir boksörün hareketlerini de anlayıp geliştirmesi gereken Jake bu zorlu süreci başarıyla atlatmış.

“Guardians of Galaxy” İçin Chris Pratt Adeta Başka Bir İnsan Olmuş

Chris Pratt, Guardians Of The Galaxy

6 ayda 30 kilo verip, bir kas yığınına dönüşen Pratt, her gün 3-4 saatlik acı dolu antrenmanlarla bu hale gelmiş.

130 kilogram civarındaki bir ağırlıktan düşerek, günde 4000 kalori almasına rağmen 30 kilo verebilen Pratt tam bir makineymiş! Su kaybettiğini de vurgulayan Pratt; “bütün gün tuvalette olduğumu hatırlıyorum, korkunçtu” diyor.

“Dallas Buyers Club”daki Trans Rolü İçin Kilo Veren Jared Leto

Jared Leto, Dallas Buyers Club

AIDS hastalığı bulunan bir transeksüel kadını oynadığı rol için, 20 kilogram veren Leto azmin resmi diyebiliriz.Yalnızca yemeyi keserek, kas kütlesini umursamadan trans rolüne bürünen Leto gün boyunca bir şey yemediğini hatırladığını söylüyor.

“Oturuşunuz, düşünüşünüz, yürüyüşünüz dahi değişiyor.” şeklinde konuşuyor.

J.K. Simmons ve “Justice League” İçin Eklediği Kas Kütlesi!

J.K. Simmons, Justice League

Simmons’ın bambaşka bir insana dönüştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Paramparça ve büyük kas kütlesiyle, yaşına rağmen müthiş bir ilerleme kaydeden Simmons, Hollywood’un meşhur antrenörleriyle çalışmış.

Sağlık sorunlarını bir kenara bırakıp, hayatının en fit haline bürünmeyi amaçlayarak bu role hazırlanan Simmons motivasyonun ve kararlılığın vücut bulmuş hali adeta!

Matthew McConaughey’in “Gold” İçin Aldığı Yağlar!

Matthew McConaughey, Gold

47 yaşında iken dahi fit vücudu ile kendinden söz ettiren Matthew, 20 kilo vererek kaslarını kaybettiği “Dallas Buyers Club” sonrasında ciddi miktarda kilo aldı.

“İstediğimi yiyip içtiğim 7 aylık bir periyot, benim için oldukça eğlenceliydi” diyor.

“Bazen bunun işiniz olduğunu unutup, yemeyi bırakmayı düşünebiliyorsunuz. Fakat işinizi hatırladığınızda bu durum asla sizi yormuyor.” diye ekliyor.

Tüm bu kiloyu almak için çizburger ile beslendiğini dile getiren McConaughey, bir dönem merdiven dahi çıkamayacak hale geldiğini söylüyor. 20’nin üzerinde kiloyu, kaslarını kaybedip yağ ağırlıklı alınca gerçekten şişman bir görünüme sahip olmuş.

Edward Norton’ı Ünlü Eden “American History X” Değişimi

Edward Norton, American History X

Güç antrenmanlarını ön plana alarak, düşük tekrarlı ve yüksek ağırlıklı şekilde çalışmaya önem veren Norton, American History X filmi öncesinde çok da popüler değildi.

Bir neo-Nazi rolünde olan Norton, yüksek proteinli beslenmesiyle güç çalışmaları sayesinde 15 kilograma yakın bir kütleyi kas ağırlıklı olarak vücuduna ekliyor. Bu sayede hapishanedeki rolüne çok iyi uyan bir fiziğe sahip oluyor.

Matthew Fox ve İnanılmaz “Alex Cross” Dönüşümü

Matthew Fox, Alex Cross

Radikal bir değişiklik arayarak bu rolü kabul eden Lost dizisinin yıldızı Matthew Fox, kendisini bir canavara dönüştürmeyi başarmış. Yüksek kalori alıp, yoğun idmanlar içerisinde kendini adeta parçalayan Fox, müthiş yağsız ve kas kütlesi yüksek fiziğiyle rolüne çok uygun bir fizik inşa etmiş.

Kaynak: Boredpanda

Reklam