Eğer balık yağının sadece kalbinize, zekanıza, sağlığınıza, bel çevrenizin ölçüsüne ve biceps ölçülerinize faydalı olduğunu zannediyorsanız okumaya devam edin…
Bazı besin takviyeleri çok amaçlı güç depoları gibidir. Onlar hakkında ne kadar araştırma yapılırsa o kadar daha faydalı oldukları ortaya çıkar. Besin takviyesi dünyasının şu an ki gözdesini seçmeye kalksak seçeceğimiz muhtemelen omega-3 yağ asitleri olurdu.
Omega-3’ün zararlı iltihaplanmayı azaltmak ya da antrenman sonrası kasların iyileşmesini arttırmak gibi faydalarını önceden beri biliyorsunuz. Belki de onları tansiyonu düşürdüğü, kandaki trigliseridlerin (zararlı yağ) seviyesini düşürüp kalp hastalığı riskini azalttığı ve arterial plakların oluşumunu azalttığı için kullanıyorsunuzdur.
Ya da morali düzelttiği, zekayı geliştirip hafızaya katkısı olduğu için. Tabi ki potansiyel kanser avcıları olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Ama durun, daha bitmedi. Omega-3’ün kas dokusunda daha fazla glikojeni depolayarak kas büyümesine yardım etmekten tutunda gücü arttırmaya kadar pek çok önemli fiziksel etkileri de var. Yetmezmiş gibi genetik yapınızı da daha hızlı yağ yakacak şekilde değiştirebilirler –kalıcı olarak.
Yeni yapılan bir çalışma bunlara bir yenisini daha ekledi. İran’da bir üniversitede yapılan bir araştırmada, 40 erkek güreşçi üzerinde omega-3 takviyelerinin etkileri incelendi. Denekler 12 hafta boyunca sıkı bir antrenman programına tabi tutuldular ve omega-3 takviyesi ya da plasebo (etkisiz madde) aldılar.
Omega-3 grubunun akciğer fonksiyonları ve kapasitesinde büyük bir artış gözlendi. Akciğerler ne kadar iyi çalışırsa o kadar çok oksijen tüketirler ve egzersiz sırasında kaslara giden daha fazla oksijen de kas dayanıklılığını arttırarak setler arası ve antrenman sonrası iyileşmeyi hızlandırır.
İngiltere’de yapılan ve Clinical Nutrition’da yayınlanan diğer bir araştırmada deneklere omega-3 yönünden zengin ya da zayıf öğünler yedirildi. Omega-3 yönünden zengin beslenenlerin arterlerinde omega-3 almayanlara kıyasla daha az sertleşme gözlendi.
Araştırmacılar bunun nedeninin omega-3’ün, kan damarlarının genişlemesini sağlayan, nitrik oksit üretimini arttırması olduğunu düşünüyorlar, çünkü bu sayede kas dokularına daha fazla besin taşınıyor. Buna ek olarak kas hücrelerine fazladan sıvı transferinin neden olduğu basınç, şişmeye ve böylece de daha büyük kaslara sahip olmaya neden olmaktadır.
Tüm bu faydalardan istifade edebilmek için haftanın üç günü yağlı balıklar yemeye (uskumru, somon, sardalya) ya da günde 1000-2000 mg balık yağı tüketmeye özen gösterin.