Sürdürülebilir bir dünya, gelecek nesillere temiz bir miras bırakabilmenin en önemli adımları arasında yer alıyor. Dünya genelinde artık çoğu marka ve ürün, sürdürülebilir yeni politikalarıyla bu anlayışı destekliyor ve diğer markalara liderlik ediyor. Peki bireysel olarak sürdürülebilirliğe destek vermemiz mümkün mü? Elbette mümkün. İlk önce evlerimizden başlayacak olan bu serüven, dünyaya hediye edebileceğimiz en değerli hazinelerin başında geliyor.
Mutfakta sürdürülebilirlik, gün geçtikçe daha çok yayılmaya ve uygulanmaya devam ediyor. Küçük bir adım gibi görünse de mutfağınızda alacağınız her değişim kararı, dünyadaki kaynakların daha verimli kullanılmasına ve sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor.
İşte mutfağınızda yapabileceğiniz bazı sürdürülebilir değişimler…
Mevsiminde Beslenin
Sürdürülebilir bir mutfak anlayışı için yapabileceğiniz çok şey var. Bunlardan biri; mevsiminde yetişen sebze ve meyveleri tüketmek olarak açıklanabilir. Besinleri mevsimine göre seçmenin birçok etkisi bulunuyor. Kışın yetişen bir yaz meyvesi ile yazın yetişen meyvenin arasında besin değeri ve kalitesi açısından fark olabilir. Bu durum, beslenme ile besin değerleri açısından farklılık gösterebildiği gibi meyvelerin yetişme süresinde doğaya olan etkilerini de değiştirebilir.
Bunların yanı sıra zamanında alınan meyveler daha az karbon ayak izi bırakmamıza yardımcı olabilir. Kış mevsiminde üretilen yaz meyveleri için daha çok elektrik, sera ürünleri ve su harcanıyor olduğu gerçeğini unutmamakta fayda var.
İlginizi çekebilir: Kış Mevsimini Lezzetlendirecek 5 Meyve
İhtiyacınız Kadar Alın
Her yıl neredeyse 1,3 milyar ton gıdanın çöpe gittiğini biliyor muydunuz? Bu da insan tüketimine sunulan yiyeceklerin üçte birinin çöpe gittiği anlamına geliyor. Bunu önlemek adına küresel çapta mücadele verilirken, siz de kendi mutfağınızda ve alışveriş rutininizde yapacağınız değişiklikler ile israfın önüne geçebilirsiniz. Mutfak alışverişi yapmadan önce haftalık plan yaparak israfı önleyecek ilk adımı atabilirsiniz. Marketten satın alınacak ürünleri de planlayarak ihtiyacınız kadar olanları satın alabilirsiniz. Plansız çıkılan alışverişlerde “Ya lazım olursa?” ya da “Belki yaparım…” diyerek satın alınan malzemeler, israf olma ihtimali yüksek malzemelerdir.
Ürün Seçerken Dikkat Edin
Alışverişe çıktığınızda her ürünün bir hikayesi olduğunu unutmayın. Günümüzde çoğu ürün belirli şartlarda belirli kaynaklar ile üretiliyor ve raflara taşınıyor. Şu anda dünyanın yaşanabilir arazilerinin yarısı tarım için kullanıldığından, arazi kullanımının gıda üretiminin çevresel etkisinde büyük rol oynadığı biliniyor. Çiftlik hayvanları, kuzu eti, koyun eti ve peynir gibi belirli ürünler, dünyadaki tarım arazilerinin çoğunu kaplamasıyla biliniyor. İhtiyacınız olan ürünleri, ihtiyacınız olan miktarda almaya dikkat ederek kaynakların verimli kullanılmasına yardımcı olabilirsiniz.
Karbon Ayak İzinize Dikkat Edin
Karbon ayak izimiz, çevreye verdiğimiz değerin somut bir sonucu olarak açıklanabilir. Doğaya ve sürdürülebilirliğe verdiğimiz değeri karbon ayak izimizi azaltarak kanıtlayabiliriz. Karbon ayak izinizi azaltmak söz konusu olduğunda, yerel yerleri tercih ederek yemek yemek yaygın bir öneri olarak biliniyor. Yerel marketlerden veya yerli markalardan alışveriş yapmak; bu gıdaların ulaşım süreci dolayısıyla meydana gelen sera gazı emisyonlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Bu durumda sera gazı ise önemli bir kriter haline geliyor. Gıda üretiminin etkilerinden biri olan küresel emisyonların yaklaşık dörtte birini oluşturan sera gazları, satın aldığımız ürünlerin evimize kadar ulaşımı sürecinde oluşuyor. Bu gazlar; iklim değişikliğinden sorumlu olduğu iddia edilen başlıca faktörlerin arasında bulunuyor. Dolayısıyla ürün seçerken ulaşımı kolay olan yerli markaları tercih ederek sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlayabilirsiniz.
Yiyecekleri İyi Koruyun
Yiyeceklerin iyi korunması, sürdürülebilir bir mutfak anlayışı için oldukça önemli. Kuru, çiğ veya pişmiş fark etmeksizin besinlerinizi doğru saklama koşullarında ve doğru kaplarda saklamak, kısa sürede bozulmalarını önleyerek ömürlerinin uzamasına yardımcı oluyor. Bu da gıda israfını azaltmanıza yardımcı oluyor. Bu durumda bilmeniz gerekenlerin arasında; bakliyat türü kuru gıdaların serin ve kuru yerlerde, çiğ ve pişmiş gıdaların ise daima buzdolabında ve ideal soğuklukta saklanması gerektiği… Ayrıca kilit kapaklı cam kavanozlar ve cam kaplar, gıdaların daha uzun süre tazeliğini korumasını sağlamak için kullanılabilecek en ideal saklama çözümlerinin arasında yer alıyor.
Et Seçimlerinizi Bilinçli Yapın
Et, süt ürünleri ve yumurta gibi protein açısından zengin besinler genellikle çoğu diyetin büyük bir bölümünde yer almasıyla biliniyor. Karbon ayak izi bakımından sığır eti ve kuzu eti oldukça yüksek değerler yaratıyor. Bunun nedeni; geniş arazi kullanımı, beslenme gereksinimleri, işlenmesi ve paketlenmesi olarak açıklanıyor. Bunların yanı sıra ineklerin sindirim sürecinde bağırsaklarında metan üreterek çevresel zararlar meydana getirmesi de kırmızı et tüketimini etkileyen faktörlerin arasında yer alıyor. Sürdürülebilir beslenmeye destek olmak için yerel üreticilerden otla beslenen sığır kaynaklı et satın almak, sera gazı emisyonlarını azaltmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, fazla kırmızı et tüketiminizi sınırlandırarak da çevreye fayda sağlayabilirsiniz.
Protein tozlarına da göz atabilirsiniz.
Plastiği Azaltın
Doğada en uzun süre çözünen ve doğaya en çok zarar veren maddelerin başında plastik yer alıyor. Günümüzde çoğu markanın ve kuruluşun, plastik içeren ürünler kullanmak yerine daha doğa dostu malzemelere yöneldiğini rahatlıkla görebiliriz. Bu durumda sürdürülebilir bir mutfak için siz de birtakım değişiklikler yapabilirsiniz. Plastiklerle ilgili endişeler arasında denizlerde ve çöplüklerde birikmeleri, mikro ve nano plastiklerin oluşumu yer alıyor. Tükettiğimiz gıdaların bile içinde olabilen bu nano plastikler, insan sağlığını da tehlikeye atabiliyor. Bu gibi olumsuzlukları yaşamamak için çevre dostu ambalaj alternatiflerini tercih edebilirsiniz. Bunlara örnek olarak cam saklama kapları, metal pipetler, karton bardaklar, çelik saklama kapları gibi alternatifleri tercih edebilirsiniz.
Bulaşık Süngeri Yerine Alternatif Tercih Edin
Çok küçük bir adım gibi görünse de bulaşık süngeri, oluştuğu materyaller dolayısıyla doğaya en zararlı maddelerin arasında yer alıyor. Bulaşık süngerleri; polyester ve naylon gibi doğaya zarar veren materyallerden oluşuyor. Bulaşık süngeri yerine kullanabileceğiniz alternatif ürünlerin arasında doğal deniz süngeri, fırça veya silikon süngerleri bulunuyor. Bu ürünleri tercih edebilirsiniz.
Su Tüketiminizi Azaltın
Besinleri tüketmeye hazır hale getirme aşamasından, tükettikten sonra kirli bulaşıkları temizleme aşamasına kadar tüm süreçlerin içerisinde su kullanıyoruz. Hijyen koşullarını sağlamak için çok fazla su harcamaya değil, etkili bir temizliğe ihtiyaç olduğunu unutmamak, fazla su tüketiminizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Bunun için sebze ve meyve gibi çiğ tüketilen besinleri defalarca sudan geçirmek yerine sirkeli suda bekletmek, az su kullanarak daha efektif bir sonuç almanızı sağlayabilir.