Hava sıcaklıklarının gittikçe düşmesiyle birlikte ciltte gerginlik, dökülme ve çatlaklar oluşabiliyor. Açık hava ile iç mekanlar arasındaki sıcaklık farkı da ciltteki kuruluğu arttırabiliyor. Kışın cildin canlılığını ve parlaklığını korumak için birkaç püf noktasına dikkat etmek yeterli olabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Selma Salman, kış aylarında pürüssüz bir cilt için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
1. Cildinize göre nemlendirici kullanın
Soğuk ve kuru bir havanın hakim olduğu kış aylarında cildi nemlendirirken kullanılan ürünlerin krem, losyon formları yerine merhem, pomat gibi yoğunluğu daha fazla olanları tercih edilmelidir. Yüze kullanılacak nemlendirici seçilmeden önce dermatoloji uzmanı tarafından yapılan analizle cildin kuru, karma veya yağlı olup olmadığı belirlenmeli, daha sonra seçim yapılmalıdır. Kullanılan ürünlerin nem çekme özelliği olan maddeler içermesi arzu edilmektedir. Özellikle havayı kurutan ısıtma araçları ciltte kurumaya neden olarak; gerginlik, pul pul dökülmelere el ve ayaklarda çatlaklara yol açmaktadır. Cilt kuruluğu konusunda önlem alınmadığı takdirde soğuğa en çok maruz kalan bölgelerde egzama oluşabilmektedir. Cildin nem ihtiyacı diğer mevsimlere nazaran kışın artacağı için nemlendirici olarak su bazlı ürünler yerine daha yoğun içerikli ürünler önerilebilir.
2. Gözeneklerin tıkanmamasına özen gösterin
Yüze uygulanacak yağ bazlı ürünlerin avokado, çuha çiçeği veya bademden elde edilen gözenekleri tıkamayacak içeriğe sahip olmasına dikkat edilmelidir. Gözeneklerin tıkanmasına neden olan ürünler yüzde yağlanma ve sivilcelenmeye neden olabilmektedir.
3. Alkol oranı yüksek toniklerden uzak durun
Yüz derisinin çok kuru ve hassas olduğu durumlarda, yoğun peeling sağlayan ürünler, kil maskesi ve alkol oranı yüksek toniklerden uzak durulmalıdır. Yüzdeki yağ bariyerini yok eden bu tür ürürler soğuk havanın olumsuz etkilerine karşı cildi savunmasız bırakmaktadır. Bunların yerine cildi kurutmayan temizleme sütleri ve köpükler, alkol içermeyen tonikler ve nemlendirici maskeler tercih edilmelidir.
4. Temizleme jelleri yerine sabun kullanın
Soğuk havanın etkilerinden korunmak için eldiven, pamuklu kalın çorap ve kaşkol gibi ürünler kullanılmalıdır. Bu dönemde el hijyenini sağlamak için ıslak mendil, kolonya, el temizleme jelleri gibi cilt Ph dengesini bozabilen, kimyasal yükü yüksek ürünler yerine renksiz kalıp sabunlar kullanılmalıdır.
5. Ayaklarınızı ihmal etmeyin
Kış aylarında topuklardaki sertleşme ve çatlak oluşumu artarak sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir. Nemlendirme sıklığını artırmakla birlikte, deriyi tahriş etmeden periyodik olarak topuklardaki ölü deriyi soymayı sağlayan dermatoloji uzmanının önerdiği ürünleri kullanmak fayda sağlamaktadır. Bu işlem ayak için kullanılan nemlendiricilerin daha hızlı ve derine etki etmesini kolaylaştırmaktadır.
6. Dışarısı soğuk olsa da odanızı havalandırın
Kışın ısıtma araçları, ev ve ofis ortamında hem sıcak hem de kuru bir havaya yol açmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için eve ve ofise alınacak nem sağlayıcı cihazlar faydalı olabilir. Kalorifer peteklerinin üzerine konulan suluklar, kaynatılan suyun oda içerisinde bir süre bekletilmesi veya odanın havalandırılması da içerideki havanın kurumasının önüne geçmektedir.
7. Kaynar suyla yıkanmayın
Kış aylarında çok sıcak banyodan kaçınmak ve banyoda geçirilen zamanı azaltmak, cilt sağlığı bakımından fayda sağlamaktadır. Vücudun yağ bariyerini bozan sıcak banyo nem kaybına yol açabilmektedir. Çok sıcak suyla yıkanmak yerine ılık suyla duş tercih edilmelidir.
8. Kışın da güneş koruyucu kullanın
Güneş ışınlarının ciltte yarattığı lekelenme, yaşlandırma ve cilt kanseri gibi olumsuz etkiler yaz ayları kadar olmasa bile kışın da devam etmektedir. Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için cilt bakımının vazgeçilmez basamağı güneş koruyucuların kullanılmasına kışın da devam edilmelidir.