Fit Hub Blog Sayfa 197

Yiyecekler Hakkında 8 Yanlış Bilgi

0

Yeni araştırmalar bu beslenme hurafeleriyle ilgili gerçekleri gün ışığına çıkardı…

111- Mikrodalga besin değerlerini yok eder

Sebzelerin besin değerlerini iki faktör etkiler: Sıcağa ve suya maruz kalma. Bu nedenle Harvard Medical School’a göre en kötü pişirme şekli kaynatmadır ve yiyecekler mikrodalgada sıcağa daha kısa süre maruz kaldığından beslenme değerlerini daha fazla koruyabilirler. Bu yine de genel bir kural değildir, mesela havuçlar kaynatıldıkları zaman daha besleyici olurlar çünkü içerdiği besinler daha kolay sindirilir hale gelir. Yapılacak en iyi şey nasıl hazırlanırsa hazırlansın yiyebileceğiniz kadar çok sebze yemektir.

222- Yumurta kolesterol seviyesini arttırır

Bu doğru olsa da uzak durmak için yeterli bir neden değildir çünkü yumurta, yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol içerir (sağlığınız için gerekli olan faydalı türünden). 2007’de ABD’de 10.000 yetişkin üzerinde yapılan bir araştırmada, normal yumurta tüketimiyle (günde bir tane ya da daha fazla) kardiyovasküler hastalıklar ve felç arasında bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Yumurta ayrıca bolca protein ve sağlıklı yağ içerdiği için de en iyi kas yapma yiyeceklerinin de başında gelir.

333- Kırmızı et sağlığa zararlıdır

Kırmızı et tüketiminiz haftada 500 gramdan fazla olmamalıdır –Dünya kanser araştırma fonu bu sınırı aşmamak ve işlenmiş etten uzak durmanın bağırsak kanserine yakalanma riskini azalttığını açıklamıştır– fakat tümden bırakmayın. Yağsız kırmızı eti de içeren bir beslenme, düşük yoğunluklu lipoprotein (kötü) kolesterol seviyesini düşürür, omega-3 yağ asitlerinin emilimini arttırır ve European Journal of Nutrition dergisinde yayınlandığına göre de demir, çinko ve protein sağlar.

444- Kalp sağlığınıza faydası olan tek içki kırmızı şaraptır

Kırmızı şarapta, pek çok araştırmayla kalp sağlığına faydası olduğu ortaya konulmuş resveratrol adında bir madde bulunur. Fakat Harvard Üniversitesi’nde yapılan ve Circulation dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, günde bir kez alkollü içki tüketmek, ister bira ister şarap olsun, kalp hastalığı riskini azaltmaktadır. Bundan daha fazlasını düzenli olarak içmek ise bu riski arttırmaktadır.

555- Az yağlı (light) yiyecekler faydalıdır

Etiketlere kanmayın. Az yağlı yiyecekler en az tam yağlı türleri kadar kalori içerebilir çünkü azalan yağın neden olduğu lezzet değişikliğini telafi etmek için içlerine daha fazla şeker konur. Journal of Marketing Research’ün yaptığı bir araştırmaya göre insanlar, üzerinde az yağlı veya light yazdığı zaman yüzde 28 oranında daha fazla çikolata yemeye eğilimli oluyor ve bu da tüketilen genel kalori miktarını arttırıyor.

666- Organik gıdalar daha besleyicidir

Daha pahalı olması daha faydalı olduğu anlamına gelmez. London School of Hygiene ve Tropical Medicine’in 50 yıllık bir zamana yayılmış 50.000 araştırma üzerine yaptıkları sistematik incelemeler sonucunda, organik olarak doğal yollardan üretilen gıdaların ilgili oldukları 13 besin kategorisinin 10’nunda kayda değer bir farklılık sergilemediklerini görmüşlerdir.

777- Tam yağlı peynir yememek gerek

Az yağlı versiyonundan daha fazla kalori içerebilir ama Stockholm Karolinska İnstitute’ün bir araştırmasına göre, günde bir kez tam yağlı peynir yemek daha fazla kilo vermenize yardımcı olabilir. Çünkü protein ve sağlıklı yağın kombinasyonu sizi tok tutarak abur cubur yemenizi önler. Ayrıca kemikleri güçlendiren iyi bir kalsiyum kaynağıdır.

888- Sadece taze meyveler yararlıdır

Taze meyveler en iyi C vitamini kaynağı olsa da kurutulmuş ve konserve meyveler de size önerilen günlük meyve ve sebze tüketimi ihtiyacınızı gidermenizi sağlarlar. Kuru meyvelerde yağ ve sodyum az, lif ve potasyum fazla olur. Illinois Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre konserve meyveler, taze meyvelerle aynı miktarda lif ve vitamin içermektedirler.

Reklam

Doğru Beslenmenin Püf Noktaları

0

Antrenmanlar için gereken enerjiye ve plajda sergileyeceğiniz etkileyici bir vücuda sahip olmak için düzgün beslenmeniz şart. İşte bu yolda size rehberlik edecek bazı ipuçları…

İyi Kahvaltı Edin

Sabahları karnınızı doldurup, metabolizmanızı daha fazla yağ yakabilmesi için hızlandırın ve böylece tüm gün boyunca iştahınızı daha iyi kontrol edin.

Tuzu Azaltın

Hazır gıda ve sandviçlerdeki gibi işlenmiş gıdalarda bulunan gizli tuz sizi olmanız gerekenden 1.5 kg daha ağır yapabilir. Çünkü vücudunuz bunu dengeleyebilmek için daha fazla su tutacaktır.

Lokmanızı Çiğneyin

Araştırmalar, eğer yavaş yerseniz her öğünde 68 kalori daha az alacağınızı söylüyor. Beyne doyma sinyalinin gitmesi yirmi dakika kadar sürdüğü için küçük lokmaları iyice çiğneyerek yemek sizin faydanızadır –ayrıca yemeğin lezzetini de daha iyi alırsınız.

Suya Doyun

Su, mucizevi şekilde tabiî ki vücut yağını yakamaz ama su içmek şeker yeme isteğini, yorgunluğu ve guruldayan bir mideyi önler. Tüm sistemlerinizi işler halde tutmak için günde en az iki litre su için.

Şifalı Bitkiler Kullanın

Maydanoz, su tutma ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olan doğal bir su atıcıdır. Amerikalı araştırmacılar bitkilerin koku ve tat duyularını da uyararak insanların daha kısa sürede tok hissetmelerini ve böylece daha az yemelerini sağladığını ortaya koymuşlardır.

Yeterince Yiyin

Aç kalarak istediğiniz vücuda kavuşamazsınız –bu sadece sizi sağlıksız gösterir. Metabolizmanızı hızlı tutabilmek için günde 5-6 küçük öğün yiyin. Çok fazla aç kalınan diyetler kan şekerinizi düşürüp sizi daha aç gözlü hale getirir.

Öğle Yemeğinizde Baharatlı Yemekler Olsun

Baharatlı yiyecekler vücudunuzun aşırı suyu atmasını sağlar ve üç saate kadar da metabolizma hızınızı arttırabilir. Kırmızıbiber, tadını vücut ısısını arttıran ve daha fazla kalori yakan (ağzınızla birlikte!) capsaicin’den alır.

Kahve İçin

Kafein sadece açlığınızı bastırmakla kalmaz ayrıca egzersiz sırasında yağların yakıt olarak kullanılmasını da sağlar. Filtre kahve ya da espresso’dan şaşmayın.

Kaloriniz İçkiden Gelmesin

Tatilde veya seyahatteyken kesin biraz içersiniz. O nedenle yola çıkmadan bir ya da iki hafta öncesine kadar içkiden uzak durun. Alkol yağdan sonraki en çok kalori taşıyan besindir -gramında yedi kalori ve belki de ondan çok daha kötüdür ve hiçbir besleyici değeri yoktur.

Yoğurt Yiyin

Süt ürünlerinin içindeki kalsiyumun yağlara bağlanma özelliği vardır, yani yediğiniz yiyeceklerden daha az yağ alırsınız ve geri kalan yağda enerji olarak yakılır. Yoğurttaki kalsiyum, hem kilo verip hem de kaslarını korumak isteyenler için idealdir.

Reklam

Gece Geç Saatte Kahvaltı

0

Gece geç saatte yemek yemek daha fazla kalorinin yağ olarak depolanmasına neden olur mu?

Bu soruyla sıkça karşılaşıyoruz. Gece vakti yemek yemenin, yediklerinizi yakma fırsatınız olmadığı için daha fazla kalorinin yağa dönüşmesine neden olacağı yaygın bir düşüncedir –fakat bu yönde bilimsel bir kanıt yok. Gece yemek yemeyerek daha fazla kilo verebilirsiniz ama bunun nedeni daha fazla kalori almamış olmanızdır. Ayrıca insanlar geceleri çoğunlukla yavaş sindirilen sağlıklı karbonhidratlar yerine -meyve de dahil- bol şeker içeren ve insülini hızla yükselten tatlıları yerler. Geceleri bu tarz yüksek kalorili ve bol şekerli gıdaları atıştırmaya son vermek, sizi formda tutar.

Reklam

Diyet ve Kahvaltı Arasındaki Dengeyi Nasıl Kurabilirsiniz?

0

Kalori tüketiminizi azaltıyormuş gibi görünse de araştırmalara göre kahvaltı yapmak uzun vadede kilo vermenize yardımcı olabilir…

İyi bir düşük glisemik endeksli kahvaltı (yulaf ezmesi ya da tam tahıllı ekmekler yenerek alınan karbonhidrat) daha uzun süre tok kalmanızı sağlayarak sizi uzun süre diğer yiyeceklerden uzak tutup vücudunuzun daha sonra yediğiniz şeyleri verimli şekilde sindirmesini sağlar. Eğer kahvaltı yapmazsanız muhtemelen gün içinde daha fazla yiyecek ve sonuç olarak da giriştiğiniz kilo verme mücadelesini kaybedeceksiniz.

Reklam

D Vitamini

0

Kemikleri güçlendirmesi ve sağlığa olan sayısız yararlarıyla ünlü D vitamini, Purdue Üniversitesi araştırmacılarına göre, bir öğünün termik etkisini (besininizi sindirmek için kullanılan kalori miktarı) ve genel yağ oksidasyonunu da arttırmaktadır…

D vitamini ayrıca başka hiçbir vitaminin yapamadığı bir şeyi daha yapar: Vücutta hormon gibi davranarak yağ depolanmasını önleyen mesajlar gönderir. D vitamini eksikliği vücutta kilo alınmasına neden olduğu bilinen parathyroid hormonunun miktarını arttırır.

Nerede bulunur: Balık, yumurta sarısı, süt, soya takviyeli içecekler ve tahıllar. Hem D vitamini hem de DHA içerdiği için ‘cod liver oil’i de takviyeleriniz arasına katmayı düşünebilirsiniz. Bu, özellikle güneşten yeterince D vitamini alamadığınız kış aylarında daha da önemlidir.

Besin takviyesi olarak: Günde bir ya da iki kez yemeklerle birlikte 400 IU D vitamini alabilirsiniz.

Reklam

Antrenman Öncesi Doğru Beslenin

0

Ağırlık çalışmasından önce doğru besine ihtiyacınız olacaktır. İşte spor salonuna gitmeden önce nelerin midenize inmesi gerektiğine dair küçük bilgiler…

ON ÜZERİNDEN ON

Şimdiye kadar M&F’in antrenman öncesi standart öğününü duymuş olmalısınız: Antrenmandan önceki 30 dakika içerisinde 20 gram hızlı sindirilen protein (örneğin; whey) ve 20-40 gram yavaş sindirilen karbonhidrat tüketmeniz gerekmektedir.

Acaba neden hızlı proteinle yavaş karbonhidrat dediğinizi duyar gibiyiz. İşte cevabı.

Alacağınız proteindeki amino asitlerin en kısa sürede kanınıza karışması gerekir, ancak bu şekilde enerji olarak kullanılması ve kas kaybının da önlenmesi mümkün olur. Whey protein tozu gibi bir protein kaynağı bu noktada ihtiyacınızı karşılamak için yeterlidir.

Diğer taraftan yavaş sindirilen karbonhidrata da ihtiyacınız vardır çünkü onların da kana (glikoz şeklinde) yavaş ve sürekli olarak karışması gereklidir. Eğer karbonhidrat kanınıza çok hızlı karışırsa insülin seviyesi fırlar ve bu da yağ yakımını durdurarak hızla kanınızdaki tüm glikozu temizler ve siz de daha antrenman bitmeden yorgunluktan ölmüş olursunuz.

Ama eğer karbonhidrat yavaş ve sürekli olarak sindirilirse insülin seviyesi hızla artmaz, böylece hem bolca yağ yakar hem de tüm antrenman boyunca enerjinizden bir şey kaybetmezsiniz.

Bu durum National Taiwan College of Physical Education’da sporcular üzerinde yapılan bir araştırmada da ortaya konmuştur.

İki grup erkek koşucu yavaş sindirilen karbonhidrat (Kellogg’s tahıllı gevrek, yağsız süt, şeftali, elma ve elma suyu) ve hızlı sindirilen karbonhidrat (Kellogg’s Corn Flakes, yağsız süt, beyaz ekmek, reçel, glikoz içeceği ve su) tükettikten üç saat sonra koşu bandı üzerinde tümüyle yorulana kadar koşmuşlardır.

Araştırmacılar antrenmandan önce yavaş sindirilen karbonhidrat tüketen sporcuların hızlı sindirilen karbonhidrat tüketenlere kıyasla sekiz dakika daha fazla koşabildiklerini görmüşlerdir.

Araştırmacıların bildirdiğine göre bunun temel nedeni yavaş sindirilen karbonhidrat tüketen sporcuların hızlı sindirilen karbonhidrat tüketene kıyasla egzersiz sırasında daha fazla yağı yakıt olarak kullanmış olmalarıdır.

Antrenmandan önce doğru karbonhidratı tüketmeye dikkat edin. Uygun, yavaş sindirilen karbonhidrat olarak meyvelerin büyük bölümü (elma, portakal, armut, yaban mersini gibi), doğal meyve suları (elma ve portakal suyu), tam tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi, buğday tohumu ve kepekli makarna tüketebilirsiniz.

Bu karbonhidratlar sayesinde egzersiz sırasında hem yağ yakmaya hem de enerji seviyenizi en üst noktada tutmaya devam edebilirsiniz.

Reklam

Koenzin Q-10 (COQ10)

0

Sağlığa olan katkılarıyla bilinen bu takviye aynı zamanda gücünüzü de arttırabilir –işte ağırlık çalışanların aradığı deva…

Sağlığa olan büyük faydaları nedeniyle koenzim Q10 (CoQ10) kulağınıza yabancı gelmeyebilir. Şimdi de Japonya’da yapılan yeni bir araştırma bu takviyenin antrenmanlar sırasında gücünüzü de arttırabileceğini söylüyor ama etkisini görebilmek için doğru dozda almanız şart.

CoQ10, vücudun her yerinde bulunduğu için ubikuinon olarak da bilinir, özellikle yoğun şekilde hücrelerin mitokondria’sında bulunur. Mitokondria hücrenin güç reaktörü olarak kabul edilir çünkü hücre enerjisi olarak bilinen adenozin trifosfat’ın (ATP) büyük bölümünün üretilmesinden sorumludur.

CoQ10, vücuttaki pek çok reaksiyona yardımcı olan, vitaminlere benzer özellikler sergiler. Yine de CoQ10 vücutta doğal olarak üretildiğinden vitamin olarak sınıflandırılmaz ve ayrıca tüketilmesine de gerek olmadığı düşünülür. Ama bu, sağlığını ve performansını ön planda tutan sporcuların CoQ10 takviyesi kullanmasını önlemek için yeterli bir sebep değildir. Gerçekte 20 yaşından sonra vücuttaki CoQ10 üretimi düşmeye başlamaktadır.

Vücutta az CoQ10 bulunması pek de iyi bir şey değildir çünkü, enerji üretimini desteklemekte büyük önem taşırken C ve E vitamini seviyelerini koruyarak antioksidan bir etki de sağlar. Osaka Üniversitesi’nden (Japonya) bilim insanları, CoQ10’un enerji üretimindeki rolünü esas alarak bu takviyenin egzersizler sırasında yorgunluk seviyesini nasıl etkileyeceğini araştırdılar.

Sabit bir kondisyon bisikleti üzerinde yorucu egzersizler yapan deneklere 8 gün boyunca 100 mg CoQ10, 300 mg CoQ10 ya da plasebo (etkisiz madde) verildi. Nutrition dergisinin 2008 tarihli sayısında bildirdiklerine göre 300 mg CoQ10 alanlar egzersizler sırasında daha az yorgunluk hissetmiş ve farklı günlerdeki egzersizler arasında daha kısa sürede toparlanabilmişlerdir.

Test denekleri aerobik tarzda egzersizler yapmış olsalar da elde edilen bulgular ağırlık çalışan sporcular açısından da önemlidir. Egzersizler sırasında deneklerin daha az yorulmasını sağlayan CoQ10, setler arasında, özellikle de antrenmanın sonlarına doğru, daha çabuk toparlanmanızı da sağlayabilir.

Ağırlık çalışmak anaerobik bir egzersiz çeşididir, bu çalışmayı yaparken enerji üretmesi için oksijen ya da mitokondria’yı değil de kaslarda depolanmış ATP (adenozin trifosfat) ve kreatin’in hızlı şekilde yeni ATP üretilmesini arttırma yeteneğine ihtiyacınız vardır. Yine de setler arasında dinlenirken bir sonraki set için kaslarınızdaki ATP seviyesini eski haline getirmek ve kreatinin ATP üretme yeteneğini yenilemek için oksijenden faydalanırsınız.

Dolayısıyla eğer bir seti tamamladıktan sonra CoQ10 hücre mitokondrianızın ATP’leri daha hızla üretmesine yardım ederse daha güçlü olacak ve birbirini takip eden setlerde daha çok tekrar yapabileceksiniz. Uzun vadede bu sizin daha güçlü ve kaslı olmanızı sağlayacaktır.

Araştırmacılar 100 mg CoQ10 alan deneklerde herhangi bir faydasını tespit edemedikleri için günde en az 300 mg CoQ10 kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Size kahvaltıda 200 mg ve akşam yemeğinde de 100-200 mg almanızı önerebiliriz.

Reklam

Zeytinyağı İle Daha Uzun Yaşayın

0

Bu sağlıklı yağ, bir yandan bel çevrenizdeki yağları yakarken, diğer yandan yaşam kalitenizi arttırıp ömrünüzü uzatabilir…

Zeytinyağından bahsederken -ki bunu sık sık yaparız-, genelde tekli doymamış yağlardan söz ederiz. Zeytinyağı, bu özelliğe sahip olduğundan, sizin için çok yararlıdır. “Kötü” kolesterolü azaltmakla kalmayıp kardiyovasküler sağlınızı da geliştirir. Aynı zamanda benzin gibi de yanar; yani karnınıza yapışmaz.

Ancak genelde zeytinyağı ile bağlantılı olarak hidroksitirosolden bahsetmeyi atlarız. Şimdi bunu anlatmanın tam zamanı… Son derecede güçlü olan bu antioksidan, zeytinde bulunur.

Araştırmacılar, zeytinin Akdeniz diyetindeki olumlu etkilerin çoğundan sorumlu olduğuna inanıyor. En bilinen faydalarıysa, kanser, diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskini düşürmesi olarak sayılabilir. Beslenme Biyokimyası Dergisi’nde yayınlanan son dönem çalışmaların birinde, bilim adamları farelerin yağ hücrelerine hidroksitirosol ekliyorlar. Buna bağlı olarak hücrelerin enerji fabrikaları olan mitokondrileri oluşturmaya odaklı gen aktiviteleri artıyor.

zy

Ne kadar mitokondriniz varsa, o kadar çok enerjiniz olur ve mitokondrileriniz sağlamlaştıkça sizi serbest radikallere karşı daha iyi korurlar.

Buna ek olarak zeytin açısından zengin diyetlerin veya hidroksitirosol takviyesinin; yağlanmayı, diyabeti ve kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olduğu ifade ediliyor.

Zeytinyağını diyetinize kolayca ekleyebilmeniz büyük şans. Onunla sote yapabilir daha çoğunu isterseniz salata sosuna katabilirsiniz. Bir diğer olasılık da besin takviyesi kullanmanız.

Daha sağlıklı ve zayıf yaşamak için zeytinyağı tüketin.

Reklam

Eklem Sağlığı

0

Eklem iyileşmesini hızlandırma konusunda sporcular glukozamin ve kondroitin’den zaten haberdar. Ama birçoğu, özellikle de genç sporcular, sadece eklem sağlığını destekleyen takviyelere para harcamaktan hoşlanmıyor…

Kas gelişimi ve yağ yakımı, aynı ürün içinde olsun istiyorlar. Neyse ki bazı besin takviyeleri birçok işi aynı anda yapabiliyor.

Burada listelenen üç tane takviye, hem yağ yakma, iyileşme ve sağlığı destekleme gibi faydalara; hem de ağır antrenmanlar sonrasında eklemlerin iyileşmesine yardım etme özelliğine sahip.

Ama bu takviyelerin görevleri, dizinizin, omuzlarınızın ve diğer kolay incinebilen eklemlerinizin iyileşmesini desteklemekle de bitmiyor, bunlar aynı zamanda gelecekte oluşabilecek sorunlara karşı korunmanızı da sağlıyorlar.

Balık Yağı
Bilinen faydalarından dolayı zaten hali hazırda balık yağı alıyor olmalısınız: Yağ yakımı, kas iyileşmesi, zihinsel performans artışı sağladığı gibi, balık yağının kalp hastalıklarının, bazı kanserlerin ve diyabetin önlenmesinde de faydaları var. Balık yağının yararları, eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) gibi omega-3 yağ asitlerinin yüksek konsantrasyonuna sahip olmasından kaynaklanıyor. Çalışmalar, balık yağı takviyesi sayesinde artrit ile ilgili iltihaplanmaların ve acının azaldığını gösteriyor.

Ağırlık kaldırmadan kaynaklanan iltihap ve acı da buna benzediğinden, balık yağı, eklemlerin hafif ve acısız çalışmasına yardımcı olabilir. Omega-3 yağ asitlerinin işlevlerinden biri de, iltihap önleyici prostaglandinlere (vücutta doğal olarak üretilen bir grup yağ asitleri) dönüşmek. Balık yağı, bu sayede kıkırdak zedelenmeleri, düşük eklem fonksiyonu ve acıya karşı koruma sağlıyor.

Öneri: Günde 1000 mg EPA ve DHA. 1000 mg’lık balık yağı kapsülü 300 mg omega-3 içerir. Kahvaltı ve akşam yemeğinde balık yağı almakta fayda var.

Yeşil Çay Ekstresi
Balık yağında olduğu gibi yeşil çay özünde de çok sayıda fayda mevcut, bu sayfa onları saymaya yetmez. Yeşil çay ekstresinin en önemli faydaları, yağ kaybını arttırması, kas iyileşmesine yardım etmesi ve bazı kanserleri önlemesi… Şimdi buna bir de eklem tedavisini ilave edelim. Case Western Reserve Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden (Cleveland) araştırmacıların bulgusu şu: Yeşil çaydaki temel aktif madde, epigallocatechin-3-gallate (EGCG), doğal olarak üretilen ve eklem dokusunu bozan ateşlendirici kimyasalları durduruyor.

Son zamanlarda yapılan bir diğer araştırmada, Güney Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden (Columbia) bilim insanları da EGCG’nin kıkırdak zedelenmesini engellediği tespitini destekliyor. Bu ateşlendirici kimyasalların durdurulmasıyla daha az eklem dokusu hasar görüyor.

Öneri: Sabah ve öğleden sonra yemek aralarında, % 50 oranında standardize edilmiş EGCG ihtiva eden 500 mg’lık yeşil çay ekstresi alabilirsiniz.

Curcumin
Zerdeçal ya da diğer adıyla Hint safranı, özellikle Asya’da yüzyıllardır kullanılan bir baharat. Aktif maddesi olan curcumin, bazı kanserlerden ve kalp hastalıklarından koruma gibi tıbbi faydalara sahip. Araştırmalar, romatoid artrit hastası olan ve ameliyat sonrası iltihap kapan kişilerde curcuminin, acı ve iltihaplanmayı azalttığını gösteriyor. Arizona Üniversitesi’nden (Tucson) bilim insanları, yarasalara artiriti tetikleyen bir sıvı enjekte ediyor. Sonuç; Hint safranı özütü verilen kemirgenlerde kıkırdak zedelenmesi, plasebo (etkisiz madde) alanlara nazaran % 70 daha az. Tıpkı yeşil çayın yaptığı gibi, curcumin molekülleri de iltihaba yol açan kimyasalları durduruyor.

Öneri: % 95 oranında curcumin içeren 200-500 mg’lık Hint safranı özünü günde 2-3 kez alınır.

Reklam

Karbonhidratı Dönüşümlü Tüketmek Ne İşe Yarar?

0

Karbonhidratı dönüşümlü tüketmek ya da düşük karbonhidrat tüketiminden yüksek karbonhidrat tüketimine geçmek ağırlık çalışanların yağ yakmak için kullandıkları bir tekniktir. Genel olarak bir vücut geliştirici, 3-4 gün 100-125 gram karbonhidrat tükettikten sonra beşinci gün 400-500 gram karbonhidrat tüketir. Ardından tekrar başa dönüp aynı sırayı takip eder.

Sürekli olarak düşük seviyede karbonhidrat tüketmek metabolizmayı yavaşlattığı için bu şekilde metabolizmanın hızlı kalması sağlanmış olur. Diğer bir teknikte, 3-4 gün karbonhidrat tüketimini yarıya indirip beşinci gün yine yüksek karbonhidrat tüketmektir. Bunun sonrasında 3-4 gün tekrar düşük karbonhidrat tüketilir ve bu şekilde devam edilir.

Buradaki amaç vücudu şaşırtmak ve her gün aynı miktarda karbonhidrat tüketimine alışmasını önlemektir. Antrenmanlarınızda güç ve kas kazanmak için sürekli olarak değişiklik yaptığınız gibi yediğiniz yiyeceklerde de sürekli değişiklik yapmak zorundasınız. Katı diyet uygulayan vücut geliştiriciler için hile günleri bu yüzden faydalı olmaktadır. Tüm mesele olumlu sonuç elde edebilmek için sistemi şok etmektir.

Reklam