Psikologlar tarafından insanın görme gücünün fiziksel aktivite sırasında daha hassas olup olmadığını araştırmak için bir deney tasarlandı.
Evrensel olarak egzersizin faydalarının zindeliğin çok ötesine geçtiği kabul edilmektedir. Hastalık riskini azaltmaktan, uykuyu iyileştirmeye ve ruh halini daha pozitif duruma getirmeye kadar bir çok olumlu sonucu içerisinde barındırır. Fiziksel aktivite, hafızayı güçlendirmenin yanı sıra düşünme becerilerini korur ve bilişsel işlevler üzerinde de olumlu bir etkiye sahiptir.
Peki fiziksel aktivite görme gücümüzü geliştirebilir mi?
Fiziksel aktivite sırasında fare ve sinek beyinlerinin görsel işlemle ilişkili bölgelerindeki nöronal ateşleme oranlarının arttığını son dönemlerde yapılan bir çalışmayla ortaya çıkaran UC Santa Barbara psikologları Barry Giesbrecht ve Tom Bullock, bunun insan beyni için de geçerli olup olmadığını bilmek istediler.
Bunu öğrenmek için, kısa süreli gerçekleştirilen bir fiziksel egzersizin insan performansını ve altta yatan nöral aktiviteyi nasıl etkilediğini araştırmak için davranışsal ölçümler ve nörogörüntüleme teknikleri kullanarak bir deney tasarladılar. Araştırmacılar düşük yoğunluklu egzersizin görsel bilginin işlenmesinde önemli bir rol oynayan serebral kortekste bulunan görsel korteksteki aktivasyonu arttırdığını buldular. Sonuçları Bilişsel Nörobilim Dergisi’nde yayınlanmıştır.
UCSB’nin Psikoloji ve Beyin Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Giesbrecht, “Bizim uyarılma olarak adlandırdığımız aktivasyonun artmasının bilginin nasıl temsil edildiğini değiştirdiğini ve bu uyarılmanın çok daha seçici olduğunu” söylüyoruz. “Bunu anlamak önemlidir, çünkü o bilginin nasıl kullanılacağı, potansiyel olarak farklı olabilir” diyor.
Egzersiz yapmanın bilişsel işlevlerin farklı yönlerini nasıl etkilediğini araştırmak için, araştırmacılar 18 gönüllüye ulaştı. Her bir katılımcı kablosuz kalp atış hızı monitörü ve 64 kafa derisi elektrotları içeren bir EEG (elektroensefalogram) başlığı giydi. Sabit bir bisiklette, katılımcılar dokuz uzamsal oryantasyondan birinde sunulan alternatif siyah ve beyaz çubuklardan oluşan yüksek kontrastlı uyaranları kullanarak basit yönelimli bir ayrımcılık görevi gerçekleştirdiler. Görevler dinlenme esnasında ve hem düşük hem de yüksek yoğunluklu egzersiz sırasında gerçekleştirildi.
Bilim adamları daha sonra kaydedilen beyin verilerini, görsel uyaranlar tarafından aktive edilen görsel korteksteki nöronların tepkilerini tahmin etmelerini sağlayan bir sayısal modele indirgedi. Katılımcıların dinlenme halindeyken ve daha sonra düşük ve yüksek yoğunlukta egzersiz yaparken verdiği yanıtlar analiz edildi.
Bu yaklaşım, görsel korteksteki büyük nöron popülasyonlarının, farklı uyaran tiplerine karşı her biriyle ilişkili olarak ne yaptığının tekrardan öngörülmesine izin verdi. Araştırmacılar, nöronların farklı uyaran türlerini ne kadar iyi temsil ettiğini tahmin eden bir “akort eğrisi” yaratabildiler.
UCSB’nin Dikkat Laboratuvarı’nda doktora sonrası araştırmacı olan öncü yazar Bullock, “Düşük yoğunluklu egzersiz sırasında yüksek tepkime ve yüksek yoğunluklu egzersizler sırasında en yüksek tepkinin arttırıldığını bulduk. “Ayrıca, eğrinin daraldığını ve bunun da bant genişliğinde bir azalmayı önlediğini gördük. Bununla birlikte, artan kazanım ve düşük bant genişliği, bu nöronların, düşük yoğunluklu egzersiz koşulu sırasında sunulan diğer uyaranlara göre daha duyarlı hale geldiğini ortaya koymaktadır. ”
Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, bu çalışma egzersizin önemini vurgulamaktadır. Giesbrecht “Aslında, egzersiz alışkanlıkları, bilgi işlemeyi etkilemek için daha iyi ve daha ulaşılabilir bir yol sunabilir” diyor.