Motivasyon, spor yapmak için bizi harekete geçiren en önemli kaynak. Çoğu zaman hayatın kargaşasında günlük sorumluluklarımızla baş ederken sağlıklı bir yaşam için bizi harekete geçirecek o motivasyonu bulamıyoruz.
Yepyeni bir yıla girdiğimiz bu günler; yeni kararlar aldığımız, belki de hayatımızda birçok şeyi değiştirmek için adım attığımız bir seneyi temsil ediyor. Sizin de bu sene değiştirmek istedikleriniz varsa ve spora başlamayı / geri dönmeyi düşünüyorsanız, bu filmlere kesinlikle göz atmanızı öneririz.
The Karate Kid (1984)
Jackie Chan felsefesini spor dünyasıyla birleştiren The Karate Kid, bilinen en iyi klasik filmlerden biri. Özellikle gençleri spora teşvik etmesiyle ve motivasyon sağlamasıyla ön plana çıkan bu film, spor dünyasında aradığınız motivasyonu size sağlamaya aday.
Konusu ise; okulda kendisiyle dalga geçilen ve zorbalığa uğrayan Daniel adlı bir çocuğun çareyi karate öğrenmekte bulması. Filmin klasik sahneleri arasında Daniel’ın tek ayağını sakatlaması sonrası sadece bir ayağıyla hem tekme atıp hem de dengesini sağlaması yer alıyor.
Peaceful Warrior
Klasikleşmiş spor filmlerinin aksine bu filmin konusu jimnastik sporu. Filmde jimnastiği hayatının odak noktası haline getiren Dan, olimpiyat seçmelerine hazırlanıyor. Dan’in başına gelen motor kazası ise seçmeler karşısında Dan’i zorluyor. Bu kazada Dan’in bir bacağı parçalanıyor ve motivasyonunu tamamen kaybediyor. Karşısına çıkan Sokrates ile Dan’in konsantrasyonunu ve motivasyonunu nasıl geri kazandığını bir solukta izleyeceğiniz Peaceful Warrior; sizin de ihtiyaç duyduğunuz motivasyonu hayatınıza taşımaya hazır.
Coach Carter
Motivasyonun somutlaşmış hali Coach Carter filmi, hedeflere ulaşmanın meşakkatli bir yol olduğunu ve ancak inanç olursa gerçekleşeceğini bize en iyi şekilde anlatıyor. Richmond Lisesi’nde koç olarak çalışan Ken Carter, öğrencilerinin başarıya ulaşması için ne gibi zorluklardan geçtiğini seyirciye başarılı bir şekilde hissettiriyor. Amerika’nın en başarılı basketbol filmlerinden birisi olan Coach Carter, başarının özveri ile ilişkisini cesurca anlatıyor.
Ali
Tarihe adını yazdıran Muhammed Ali’nin hayatını öğrenmek ister misiniz? Bu film, sporseverlerin en çok izlediği ve önerdiği filmlerin arasında yer alıyor. Çocukluğundan itibaren hayalini gerçekleştirmek için var gücüyle çalışan ünlü boksörün hayat hikayesi beyaz perdeye bu film ile yansıtılıyor. Ali’nin spor hayatında yaşadığı zorlukları ve mücadeleyi farklı bakış açılarıyla anlatan bu film, ihtiyaç duyduğunuz spor motivasyonunu edinmenize yardımcı olacak.
The Basketball Diaries
1995 yapımı bu eski filmde Leonardo DiCaprio başrolde yer alıyor. Film; hedef koyduğunuzda bu hedefe ulaşmak için neler yapabileceğinizi anlatıyor ve sınırların aşılmasını konu alıyor. Çok yetenekli bir lise öğrencisinin basketbol hayallerini gerçekleştirmek için elinden geleni yaptığı bu yolculukta çıkmaza düşmesini ve hayatının nasıl ilerlediğini anlatan The Basketball Diaries, meşakkatli yolların azimle nasıl aşıldığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Film izlerken sağlıklı atıştırmalıklar iyi gider!
Hurricane Season
Farklı konusuyla seyirciye hem trajediyi hem de umudu aşılayan Hurricane Season, geçmişte meydana gelen bir doğa olayının nasıl avantaja çevrilebileceğini anlatıyor. Forest Whitaker ise bu filmin başrol oyuncusu. Resmi verilere göre 1.833 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan Katrina Kasırgası’ndan bir sene sonra basketbol koçu Al Collins’in yeni bir takım kurmasını konu alan bu film, ulusal şampiyonluğu hedefleyen birçok gencin yaşam hikayesini ustaca perdeye yansıtıyor.
Generation Iron
Vücut geliştirme dünyasında oldukça ses getiren Generation Iron, sert bakış açısıyla size yeni perspektifler kazandırabilir. “Acı yoksa kazanç yok” felsefesinin derinden hissedildiği bu filmi Vlad Yudin yönetiyor. Belgesel gibi olan bu film, en üst seviye vücut geliştiricilerin Mr.Olympia yarışmasına hazırlanışlarını, yarışma süresini ve yarışmacıların günlük hayatlarını anlatıyor. Başarıya ulaşabilmek için rekabet eden birçok yarışmacının günlük hayatının gösterilmesi aslında başarıların arkasındaki zorlukları gün yüzüne çıkarıyor.
The Fighter
İrlandalı boksör Mickey Ward’un gerçek hikayesinden uyarlanan The Fighter, koskoca bir hayatın başarı öyküsünü anlatıyor. Filme göre Ward’un çok da iyi olmayan boks kariyeri üvey abisi ve antrenörü sayesinde yavaş yavaş iyileşiyor ve en sonunda Ward kariyerinde zirve yapıyor. Estetik boks sahnelerinin haricinde ailenin önemini, arkadaşlıkları, üzüntüleri ve mutlulukları konu edinen bu film, birçok duyguyu aynı anda yaşamanıza sebep olacak.
Enough
Başrolünde Jennifer Lopez‘in oynadığı Enough filmi, farklı bir hayat hikayesinin içerisinde kick-box ile korunmanın inceliklerini anlatıyor. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ve her insanın kendini koruması gerektiğini seyirciye gösteren bu film hem bir başarı hem de dram hikayesi. Filmde mutlu bir evlilik sürdüğünü düşünen Slim Hiller, hayalindeki erkekle olduğunu zannederken aslında bir psikopatla olduğunu fark ediyor ve fiziksel şiddet görüyor. Kocasının gerçek yüzünü gördükten sonra ise aldığı kick-box dersleri sayesinde kocasını nakavt ediyor. Filmde Slim Hiller’ın, kocasından intikam alma hikayesini izliyoruz.
Moneyball
Yokluktan var olmanın ve isteyince aslında her şeyin başarılabildiğinin bir göstergesi olan Moneyball, bugüne kadar izlediğiniz tüm spor filmlerini unutturacak nitelikte. Oakland A’ beysbol takımının başında olan olan Billy Beane (Brad Pitt), aşırı kısıtlı bir bütçesi olan bu takımı adım adım başarıya çıkarıyor. Gerçek bir hayat hikayesini anlatan bu filmde Billy, çok farklı yöntemler uyguluyor ve beysbol dünyasını sarsacak başarıların yaratıcısı oluyor. Moneyball, En İyi Yönetmen Oscarı’na aday gösterilen Bennett Miller’ın ikinci uzun metraj çalışması.