Başarılı bir aktör ve uluslararası bir fitness modeli olan Mehmet Edip, oyunculuk ve modellik kariyerine başlamadan önce, vücut geliştirme yarışmalarında kendini tescillemiş bir fitness tutkunu. Aynı zamandaysa iflah olmaz bir vegan! Haliyle kendisi, kaslarından ödün vermeden ya da et ihtiyacı hissetmeden spor salonunda belirgin kaslara sahip olmayı başarmış biri.
Protein olmadan kas da olmaz diyerek veganlığa kulp takanlara kendi başına cevap olan Edip’in veganlıkla ilgili bir diğer söylentiye, yani vegan beslenmenin testosteron seviyesini düşürdüğü fikri üzerine söyleyecek birkaç şeyi var. Dolayısıyla biz de lafı bir bilene bırakıyor ve Edip’in veganlıkla ilgili mitleri son bulduruşuna tanıklık etmenizi istiyoruz.
Vegan Nedir?
Öncelikle veganın ne anlama geldiğini kavrayalım. Veganlık, hayvansal ürünleri tüketmemek ya da kullanmamaktır; yani et, tavuk, yumurta, peynir, süt, hatta bal bile yenmez ve hayvanlardan üretilen hiçbir ürünü kullanılmaz.
Testosteron Nedir?
Testosteron spor salonunda sıkça duyduğunuz bir kelimedir; basit tabirle testosteron sperm üretimini, cinsel isteği ve de atletik pencereden bakıldığında kuvveti, atletik yapıyı, kas kütlesini ve vücut yapısını destekleyen önemli bir anabolik hormondur.
Testosteron Nasıl Üretilir?
Ortalama olarak bir erkeğin vücudu günde yaklaşık 7mg testosteron üretir ama kanda dolaşan testosteronun tümü kullanılamaz.
Ancak testosteron kolesterolden üretilir ve kolesterol de iki kaynaktan gelir. Bu kaynaklardan biri olan karaciğer vücudun gereksindiği kolesterolün %75’ini üretir. Geri kalan kolesterol ise beslenme yoluyla alınır.
Ette Daha Çok Testosteron Var Mıdır?
Kırmızı et testosteronu arttırır, bu bilinen bir şey; ama kırmızı et aynı zamanda kolesterol ve çinko bakımından da zengindir. Birçok çalışma çinkonun normal erkeklerde serum testosteron seviyelerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığını göstermiştir.
Ancak et yiyen biriyseniz ABD’de üretilen etlerin çoğunda büyümeyi hızlandıran hormonların kullanıldığını da bilmeniz gerekir.
ABD ve Kanada’da üretilen büyükbaş hayvanların neredeyse hepsine verilen altı anabolik steroid vardır:
*Üç doğal steroid (estradiol, testosteron ve projesteron)
*Üç sentetik steroid (östrojen bileşik zeranol, androjen trenbolon asetat ve projestin melenjestrol asetat).
İran Kamu Sağlığı Dergisinde çıkan bir makalede, özellikle estradiol ve estron olmak üzere östrojen gibi hayvanlarda kullanıldığı rapor edilen doğal steroid hormonların sığır ve dananın eti ile ciğer ve yağının farklı bölgelerinde bulunduğu belirtilmiştir. Buradan şunu çıkarıyoruz: Hayvansal yiyeceklerin neredeyse tümünde 17β-estradiol bulunuyor; tabii hormon seviyeleri ve metabolitleri hayvanın beslenmesine, cinsiyetine, cinsine, yaşına ve fizyolojik durumuna göre değişebiliyor.
MD, Michael Geiger’e göre, “Doğal cinsiyet hormonlarını beslenme yoluyla (etten, süt ürünlerinden ve yumurtadan) almak östrojenin insan gelişimi ve sağlığı üzerindeki etkisini konuşurken dikkate alınması gereken bir etmendir.” Ve tavuk östrojeni insan östrojeniyle aynıdır (aynı moleküllere sahiptir). O yüzden içtiğimiz sudan yediğimiz peynire kadar birçok şekilde vücudumuza girebilir. Kaynağın ne olduğunun önemi yoktur; önemli olan niceliğidir. Kısacası günlük östrojen seviyelerimiz o gün süt ürünleri tüketip tüketmediğimize bağlıdır.
Artış gösteren östrojen seviyeleri jinekomastiye (meme bezi büyümesi) yol açabilir. İtalya’daki bir okulun yaptığı çalışmada erkek çocuklardaki meme büyümesinin %29 oranında yaygın olduğu (3-5 yaşlarındaki çocuklar – 6-10 yaşlarındaki çocuklarda bu oran %58’dir) ve sebebinin kırmızı et tüketimi olabileceği de belirtilmiştir. Sonuç olarak et tüketiminin testosteron seviyelerini engelleyip östrojeni arttırabildiğini söyleyebiliriz.