Fit HubCelebritySpor Açısı

Spor Açısı

Orkun Kargöz, spor sektörüne yön veren çok değerli bir eğitmen olmasının yanı sıra benim için çok değerli bir kişidir. Spor sektöründe yıllar önce tanıştığım iyi bir dost ve her zaman iyi ki hayatımda dediğim kişilerin başında gelir kendisi. Türkiye ve dünyada egzersizde neler olduğunu, farklı bir bakış açısı ile dinlemenin heyecan verici olacağını düşünerek kendisini sayfama davet ettim ve harika bir röportaj gerçekleştirdik.

EBRU: Öncelikle Orkun Kargöz  kimdir?

O.K: Sevgili Ebru, öncelikle sen de benim için her bakımdan çok değerli birisin. İşine gösterdiğin saygı ve profesyonel tutumun, insani ilişkililerinde sergilediğin en içten en samimi ve dürüst tutumun ile senden sonra gelen nesile ve talebelerine örnek bir insansın. Burada olmak benim için büyük mutluluk. Orkun Kargöz ilk okuldan itibaren sporu, basketbol ile hayatının merkezi haline getirmiş, yetmemiş kayak ve yüzme gibi branşları aynı anda sürdürmeye çalışırken, kendisini Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin içinde bulmuş birisidir. Açıkçası kendimi sporun ve egzersizin olmadığı herhangi bir zaman dilimi içinde hiç hatırlamıyorum. Şu ana dönersek, Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde Ögretim Görevlisi olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda EuropeActive onaylı Fitnessline Eğitim Kurumu’nun kurucusuyum ve bu kurumun çatısı altında Pilates eğitmenleri yetiştirtiriyorum. Aynı zamanda Yoga ögretisini yaymak üzere, kendime bir misyon üstlendim. İçinde bulunduğum sisteme bakış açım da; öğrenmeyi hayat boyu sürdürmek, öğreterek bildiklerimi mühürlemek, uygulatarak bedenlere şifa olmak.

EBRU:Pilates hakkında daha önce bir yazı yazdım ama senin gözünden Türkiye ve dünyada Pilates Egzersizleri üzerine neler oluyor?  Bize biraz anlatır mısın?

O.K: Pilates, dünyada ve Türkiye’de uzun yıllardır en gözde egzersiz sistemidir. Pilates mucizevi bir sistemdir, ama çalışma sistemini anlayabilirseniz… Anlayamazsanız, yaptığınız ya da yaptırdığınız “pilates” herhangi bir hareketten öteye geçemez. Bu sistemi anlamak için ise bazı şifreleri görebilme, gördüğünüz o şifreleri okuyabilme ve anlamlandırabilme yetilerinizi geliştirmeniz gerekmektedir. Bu şifreler; bedeninizde, geçmiş ve şimdiki yaşam öykünüzde (yaralanmalar, operasyonlar vs.), mesleğinizde (mesleki fisiksel deformasyonlar) gizlenmişlerdir. Pilatesi anlarsanız, ilkelerine sıkıca sarılır ve uygulamaktan vazgeçmezseniz, pilatesi yapan kişiler ve yaptıran profesyoneller olarak sizler bedenlerde mucizeler yaratabilirsiniz. Sadece sözle söylediğimizde bile bakın bedeninizdeki değişimi nasıl hissedeceksiniz! Konsantrasyon, kontrol, merkezleme, kesinlik, nefes, dengeli kas gelişimi, tüm vücut hareketi ve ritim… Pilates detayların içerisinde saklıdır. Detaylara özen gösteren biriyseniz, bu işin tam size göre olduğunu söyleyebilirim.

EBRU: Peki, herkes pilates yapabilir mi? Kimler kesinlikle pilates  egzersizi yapmalıdır ya da  yapmamalıdır? 

O.K: Herkes pilates yapabilir. Daha doğrusu Pilates herkesin hayatında kesinlikle olmalıdır! Özellikle söylemek istediklerim; kas dengesizliğine bağlı postür problemi yaşayanlar, kronik kas ve eklem ağrıları olanlar, profesyonel sporcular, fiziksel operasyon sonrası, hamilelik öncesinde, hamilelik zamanında, hamilelik sonrasında mutlaka pilates egzersizlerinden destek alın. Pilates konforlu bir hayata açılan kapıdır. Konfora giden yol ise; güçlü kaslardan, esneklikten, tüm vücut sağlığından, tüm vücut bütünlüğünden, doğru nefesten geçiyor.

EBRU: Orkun hocam, son yıllarda  herkes Pilates eğitmeni olma  heyecanı içerisinde. Bu konu  hakkında düşüncelerini merak  ediyorum. Herkes pilates  eğitmeni olabilir mi? Nasıl?

O.K: Pilates eğitmenliği bizlere doğuştan bahşedilen bir özellik ya da yetenek değildir. Gerekli çalışma yapıldığı takdirde herkes pilates eğitmeni olabilir. Böyle bir cümle yazınca okuması ne kadar kolay değil mi? Ama asıl söylemek istediğim “gerçekten” gereken çalışmanın yapılmasıdır. Biraz konuyu açayım. Yüzyılın en popüler mesleği belki de, “Hareket Profesyoneli”. Bunun içine fitness eğitmenliği, pilates eğitmenliği, yoga eğitmeliği vs. hepsini alabiliriz. Sizce bu kadar insan yıllardır icra ettikleri mesleklerini bırakıp, sadece çok karlı bir iş olduğu için mi akın akın bu mesleklere geçiş yapmaya çalışıyorlar? Hayır! Çünkü doğru beden kullanımı, doğru hareket, doğru nefes, dengelenmiş enerji, bedeni keşfediş herkese çok ama çok iyi geliyor. Buraya kadar her şey güzeldi. Eğer hala eğitmen olacağım diyorsanız, size vereceğim tavsiye şudur. Eğitim alınız! Eğitim alacağınız kurumu araştırınız, çok çalışınız, işinizden sıkılmamak için sürekli kendinizi yenileyiniz ve geliştirmek için fırsat yaratınız, egzersiz yapınız.

EBRU: Adım başı pilates salonuna  rastlar olduk, bir stüdyo tercih  ederken nelere dikkat edilmelidir? Ayrıca bir pilates stüdyosu  nasıl açılır?

O.K: Konuyu iki açıdan değerlendiriyorum. Her şey nizami ise, adım başı “Pilates Stüdyosu” olmasının hiçbir kötü yanı yoktur. Sebebine gelince bu stüdyolarda, insanlar için iyi birşeyler yapılmaya çalışılıyor. Ama lütfen kör cahil olmayın, bunu iki taraf içinde söylüyorum. Hem öğrenci tarafına, hem eğitmen tarafına. İşimiz insan sağlığı ile alakalıdır. Üç ay pilates dersi aldığınız için lütfen hemen ders verebileceğinizi düşünmeyin. Burada son kullanıcılara bir uyarım var sadece. Eğitmeninizin eğitmenlik ehliyeti var mı yok mu? Bunu muhakkak araştırın. Ve seçici olmanızı öneriyorum. Bu konuda bilinçli ve seçici olursanız, tüm o bahsettiğimiz stüdyolardaki eğitmenler, bilgi ve beceri seviyelerini sürekli yukarıya çekmek mecburiyetinde kalacaklardır. Son sözüm, seçici olun!

EBRU: Artık çok fazla spor akademisi var, spor akademilerinde pilates dersid iye bir şey var mı? Bence olmalı, sen ne düşünüyorsun?

O.K: Var. Ben Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde öğretim görevlisiyim ve pilates dersi veriyorum. Okulda bu dersi alan öğrencilerle, okul içerisinde var olan pilates stüdyomuzu dışarıya açmayı ve hem öğrencilere hem de ders alacaklar için fayda sağlamak gibi bir hayalim var. Bir hayalim daha var, ilkokullarda pilates ve yoganın zorunlu ders haline getirilmesi.

EBRU: Hep pilatesten bahsettik  biraz da kişinin bedenini  keşfettiği egzersiz modellerini  bize anlatır mısın? 

O.K: Yogadan biraz bahsedelim o zaman! Yoga, binlerce yıl önce Hindistan’da ortaya çıkmış bir yaşam bilimidir. Yoga sözcüğü Sanskritçe “birleştirmek veya bütünleşmek” anlamına gelir. ‘‘Evrenle bütünleşme, bir olmak’’ anlamında da kullanılır. Bir insanın mutluluğu fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlık ile olur. Bu üç beden arasında dengeyi yakaladığında iç huzura kavuşursun. Sağlıklı olmak için üç bedenin de dengelenmesi gerekir. Yoga sistemi; bedeni, zihni ve ruhu tamamen eğiten, huzur veren ve kişinin kendini tanımasını sağlayan, dünyadaki en eski kişisel gelişim metodudur. Yoga insana kendi benliğini tanımasını, dengede tutmasını öğretir. Yaşam daha derinlemesine yaşanır. Çektiğimiz anlamsız acılar, yoga sayesinde yerini evrensel uyuma bırakır. Yogayla uğraşan insan, kendi “özünün” farkındalığını yaşar. Ve kendini evrendeki her şeye çok daha yakın hisseder. Canlı, cansız her şeye daha derin bir sevgi duyar. Onlarla bütünleşir. Yoga, mutlu ve aydınlık bir insan olmanın yöntemidir. Yoga bir din değildir. İnsanları fiziksel, zihinsel ve ruhsal disiplin yoluyla mutluluğa, başarıya ve aydınlanmaya ulaştırmayı amaçlayan bir sistemdir. Yoga yolunda ilerlemenin belirtileri sağlık, fiziksel hafiflik hissi, metanet, temizlik, hoş ses, olumlu beden kokusu, zihnin dengeli, sakin ve huzurlu olması, ihtiraslardan arınma ve alçak gönüllülüktür. Devamlı ve düzenli uygulama başarının sırrıdır. Yoga teknikleri düzenli yapılırsa, insan bedenle zihnin uyumunu, fiziksel, duygusal, zihinsel, sinirsel ve ruhsal gelişimini, iç barışını ve huzurunu sağlar. Bu yolda çaba göstermek ve vazgeçmemek çok önemlidir. Çaba göstermeyen kişiye, hiç kimse yardım edemez. Yoga yolunda, sabırlı olmak çok önemlidir.

EBRU: Harika bir heyecan  içerisinde olduğunu biliyorum,  bize Fitnessline & Door Line  Pilates’den bahseder misin? Ne  zaman ve nasıl kapılarınızı  açıyorsunuz?

O.K: Fitnessline 2011 yılında kurduğum bir
eğitim kurumudur. Yani aslında kapılarımızı uzun süre önce açtık. Bünyesinde verilen eğitimler yarattık ve bunlardan bir tanesi “Door Line Pilates”tir. Birçok eğitmenin meslek sahibi olmasına katkı ve/veya olanak sağlamış Fitnessline, eğitim içerikleri, eğitim sistemleri, kalite ve denetleme standartları, eğitmen yetkinliği, oluşturduğu vizyonu ile EuropeActive tarafından tam onay aldı, Ereps sistemine dahil, Uluslararası bir kurum oldu. Ve artık 2018 yılından itibaren Fitnessline Eğitim Kurumu bünyesinde gerçekleştirilen “Door Line Pilates” pilates eğitmen yetiştirme ve sertifika eğitimleri, EurupeActive tarafından özel olarak sertifikalandırılarak, uluslararası alanda geçerlilik taşıyan, Türkiye’de ilk ve tek kurumdur.

EBRU: Peki, o zaman nedir bu  Europeactive?

O.K: Kısacık da bundan bahsedeyim. Avrupa’da sağlık ve fitness sektörünü temsil eden, standartlarını belirleyen, asla kar amacı gütmeyen kendi konusunun lideri, en üst düzey kurumdur. Avrupa Birligi, AB komisyonu ve diğer uluslarası kurumlarla iş birliği yapmaktadır. 56 ülkede, 15 binin üzerinde tesis ve 20’nin üzerinde ulusal organizasyonu temsil etmektedir. Dünyada fitness sektöründe, mesleki tanımlamaları olusturmus ilk ve tek yetkili kurumdur. Kurumun asıl hedefi uluslarası düzeyde sağlık ve fitness sektörünün büyümesine katkı sağlamaktır. En büyük gücü ise AB komisyonunun doğrudan vermiş oldugu destektir. Özetlemek gerikirse, eğitimlerimize katılan meslektaş adaylarımız, başarılı olduklarında 56 ülkede geçerliliği onay görmüş uluslararası bir sertifika almaya hak kazanıyorlar. Mutluyuz!

EBRU: Ben her zaman ‘‘Spora   bahane yok!’’ diyorum, senin  motton nedir? Bir cümle ile bize  açıklar mısın?

O.K: Hayatta tek bir mottom yok ama, sürekli şu sözleri söylerken yakalıyorum kendimi, “Elinden gelenin gerçekten hep en iyisini yap!”

BİZİ INSTAGRAM'DA TAKİP EDİN!