Fit Hub Blog Sayfa 157

Motivasyona İhtiyaç Duyanlara, En Üst Düzey Motivasyon!

0

Bu yazıda, internette popüler hâle gelen bir motivasyon videosunu ele alacağız.

Bu video, başarıya ulaşıp ulaşmanın önemsiz olduğunu ve asıl önemli olanın nolursa olsun devam etmek olduğunu vurguluyor. Videonun baş kahramanı ise pek çoğunuzun tanıyacağı vücut geliştirme efsanelerinden Kai Greene.

Kimse umursamasa bile, inandığınız bir şey uğruna pes etmeden savaşmak gerektiğine, Kai Greene’in hayatı çok güzel bir örnek. Kai Greene, ailesi olmadan yetimhanelerde büyüyen biri. Kimsenin umursamadığı biri. Ancak hiç pes etmeden devam ettiği vücut geliştirme kariyeri sonrasında, milyonların kalbine dokunabilen biri.

“Ne kadar kötü olursa olsun, ne kadar kötü olabilecek olursa olsun bunu başaracağım. Bir fikri, bir ihtimali temsil etmek istiyorum.” diyerek başlamalısınız.

Bir çoğunuz bir üst seviyeye geçmek istiyorsunuz. Hepinizin farklı farklı uğraşları var. Bunun için beyninize yatırım yapmadan, okumadan, zamanı doğru değerlendirmeden asla yol katedemezsiniz. Zaman yatırın, yalnız olun, ısrarcı olun. Saatler harcayın, kendinizi tanıyın. İstediğiniz boyuta bir adım daha yaklaştığınızda, kendiniz olduğunuzda, inandıklarınız uğruna savaşırken başarılı olduğunuzda kendinizi diğerlerinden ayırabilirsiniz. Eğer hedefler listeleyip duruyorsanız, eğer sürekli hedefleriniz hakkında konuşuyorsanız bir an önce aksiyona geçin. Bir çok insanı etkileyebilirsiniz, milyonların kalbine dokunabilirsiniz. Ve bu noktadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü o mesafeyi katettiniz ve hayallerinizi kimse sizden alamadı!  Yüzüstü bırakıldınız, kimse size inanmadı, defalarca kaybedip durdunuz… Fakat başardınız! Çünkü günün sonunda bir hayaliniz vardı, ona odaklandınız ve pes etmediniz. Bitmedi dediniz. İşte buradasınız…

Reklam

Fitness ile İlgili İlgi Çekici 10 Bilgi

0

Fitness, herkesin bir karar aşamasından sonra direkt içine atıldığı sektörlerden. İnsanların büyük çoğunluğu, belli bilgi birikimine sahip olmadan aldığı karar sonrası direkt olarak spor salonuna atılıyor. Zaten spor yapan kişilerin pek çoğu devamlılığı sağlayamıyor ve hedeflerine ulaşmakta zorlanıyor.

Biz de sizlere, ilginizi çekebilecek ve fitness ile ilgili bilgilenmenizi sağlayacak 11 bilgiyi bir araya getirdik. Hem şok olacak hem de bilgileneceksiniz.

Genç nüfus diyebileceğimiz 14-21 yaş aralığındaki grubun yalnızca yarısı yeterince hareket ediyor.

Dünyadaki erkeklerin yalnızda %13’ü “fit” diyebileceğimiz bir vücuda sahip.

Spor salonu üyeliği olan kişilerin ortalama %80’i üyeliğini aktif olarak kullanmıyor.

Düzenli olarak egzersiz yapan kişilerin psikolojik sorunları, egzersiz yapmayan kişilerle kıyaslandığında çok daha az.

Dünyadaki çocukların %30’u kilolu, %15’i ise obez sınıfına giriyor.

Bir insan ömrü boyunca ortalama 100,000 kilometre yürüyor.

Vücuda alınan her 1 kilogramlık kas kütlesi, günde 50 kalori daha fazla yakmanızı sağlıyor.

Vücudumuzdaki en güçlü kas, kalp kasıdır.

Her gün 4000 çocuk/genç sigaraya başlıyorken, her gün yalnızca 250 çocuk spora başlıyor.

Aynı miktarda kas kütlesi olan erkek ve kadının alt vücut gücü kıyaslandığında, kadınlar genellikle daha güçlüdür.

Reklam

Spora Yeni Başlayanlar İçin Kilo Alma Yöntemleri

0

Spora yeni başlayanlar için kilo almak aslında kilo vermek kadar problem olabilen bir süreçtir. Bunun nedeni kilo almak istenirken yağlanmadan, göbek yapmadan kilo almak istenilmesidir. Kişi zaten spora yeni başlayan biri olarak antrenman ve beslenme programına yeni yeni alışmaktadır. Bir de göbek yapmadan nasıl kilo alacağım diye düşünülür. Bu mümkün değilmiş gibi görünse de göbek yapmadan kilo alabilirsiniz.

Clean bulk dediğimiz sağlıklı ve rahatsız edici bir görünüm olmadan kilo almak için kalori alımınıza çok dikkat etmeniz gerekir. Tıpkı kilo verirken kalori açığı oluşturmanız gibi kilo almak için de kalori fazlası oluşturmak için çabalayacaksınız. Bunu yapması görece kolay. Yeterki sağlıklı besinlerden kilo alın.

Kilo Almak İçin Kalori Fazlası Nasıl Oluşturulur?

Burada temel olan, günlük kalori ihtiyacınızın üzerine çıkmak. Bu da şu demek: günlük enerji tüketiminiz için gerekli olan kaloriden fazlasını vücuda almak. Kaloriler yağ, protein ve karbonhidratlardan gelir. Kilo alma dönemindeyken proteinden gelecek kaloriye çok da ihtiyacınız olmayacaktır daha çok karbonhidratlar aradığınız besinlerdir. Aslında karbonhidratlar kilo almak ve kilo vermek için düzenlemeniz gereken besinlerdir.

Kilo verme sürecinde antrenman sıklığınızı arttırdığınızda glikojen depolarınız ve antrenman enerjiniz için karbonhidrat tüketimi yaparsınız ancak protein tüketiminin burada görevi daha zor ve uzun sindirilmesi ile uzun tokluk ve enerji hissi ile kilo vermenize yardımcı olmasıdır. Şu şekilde kısaltabiliriz: proteinler kilo almanızı değil kilo vermenizi destekleyecek besinlerdir. Bu yüzden kilo almak isterken dikkatinizi karbonhidratlara yöneltmelisiniz.

Spora yeni başlayanlar için de profesyonel sporcular için de bu durum geçerlidir. Çünkü insan metabolizması belirli bir şekilde çalışır. Evet; endomorf, ektomorf ve mezomorf vücut türleri arasında birtakım farklılıklar olabilir ancak bu durumda da bireyin vücut türüne göre bir uzman eşliğinde antrenman ve beslenme programı hazırlaması yeterli olacaktır. Çünkü gerçekten vücudunuz kalorinin fazlasını siz ne yaparsanız yapın kiloya dönüştürecek, kalori azı ile de kilo vermenize yardımcı olacak.

Spora yeni başlayanlar özellikle kas geliştirmek istedikleri zaman elbette kiloya ihtiyaç duyarlar. Bunun için beslenme programınızda günlük yer veremediğiniz karbonhidrat ihtiyacınızı karşılayacak gıda takviyeleri mevcuttur. Karbonhidratlar hem spor yaparken enerji ihtiyacınızı karşılayacak hem de kalori fazlası oluşturmanızı sağlayacaktır. Gainer dediğimiz kilo ve hacim kazandırıcı supplementler karbonhidrat ağırlıklı ve protein içerikli ürünlerdir. Dolayısıyla hem bulk döneminde hem de kas geliştirmek için kilo almak isterken gainer supplementlerini tercih edebilirsiniz.

Reklam

Yanlış Bildiğiniz İçin Gelişiminizi Durduran, Beslenme ile Alakalı 7 Efsane

0

Fitness ile alakalı onlarca efsane vardır. Amacınız ister yağ yakmak, ister kas hacminizi artırmak olsun; doğru bildiğiniz yanlış beslenme bilgileri fitness gelişiminizi durdurabilir. Ancak panik yapmanıza gerek yok. Diyetisyenlerden yardım alarak hazırladığımız Yanlış Bildiğiniz İçin Gelişiminizi Durduran, Beslenme ile Alakalı 7 Efsane yazımızla artık doğru bildiğiniz yanlışları öğrenecek ve fitness gelişiminizi durduran hataları artık yapmayacaksınız.

Hazırsanız başlıyoruz.

1. Efsane: “Karbonhidrat yemek beni şişmanlatır.”

“Aslında tam da tersini yapar,” diyor diyetisyen Amy Gorin. Çoğu insan antrenman sonrası protein almanın kas hacminizin artmasına ve yağ yakmanıza yardımcı olduğunu bilir. Aynısı karbonhidratlar için de geçerlidir. Antrenman sırasında kaslarınızın enerji olarak glikojene (depolanmış karbonhidratlar) ihtiyacı vardır. Harcanan bu glikojenin yeniden doldurulması gerekmektedir. “Karbonhidratlar olmadan vücudunuz enerji olarak proteini kullanmaya başlar ve ihtiyacı olduğu glikojeni elde etmek adına kas toparlanmasından feragat eder,” diye bilgi veriyor Gorin. Antrenman sonrası karbonhidrat ve protein içeren bir şey yemek çok önemlidir. Antrenman sonrası whey protein içeceğinizin yanında fıstık ezmesiyle hazırladığınız sandviçinizi tüketebilirsiniz. Fıstık ezmesi doyurucu sağlıklı yağlar içerir. Fıstık ezmeli sandviçinizin içine muz dilimleri ekleyerek de enerji verici karbonhidrat oranınızı artırabilirsiniz.

Karbonhidratların yardımı ile kas kütlesi oluştururken nasıl kilo verebileceğinizi Karbonhidrat Döngüsü İle Yağsız Kas Kütlesi Kazanın yazımızda inceleyebilirsiniz.

 

2. Efsane: “Mümkün olduğunca yüksek miktarda protein almalıyım.”

“Yüksek proteinli bir diyet yararlı olabilir ama sadece bir yere kadar,” diyor Diyetisyen Alissa Rumsey. Araştırmalar bir oturuşta vücudumuzun 30-40 gram proteinden daha fazlasını sindiremediğini iddia etmektedir. Bu miktardan fazlası vücut tarafından yıkıma uğratılıp enerji olarak kullanılır ya da yağ olarak depo edilir. “Her öğünde kalorilerinizin %30-35’inin proteinden gelmesini sağlayın. Böylelikle elzem yağlar, lif, vitaminler ve mineraller açısından eksik kalmadan günlük protein ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz,” diyor Rumsey. Rumsey aynı zamanda müşterilerine besinsel hedeflerine ulaşmak için mümkün olan her anda işlenmemiş besinler tüketmelerini tavsiye ediyor çünkü işlenmemiş besinler kasların kendini yenilemesini sağlayan diğer elzem besin maddelerini de içerir. “Örneğin bir büyük yumurta 6 gram yüksek kaliteli protein (elzem olan 9 amino asit) ve 13 vitaminle beraber minerallerde içermektedir,” diye de ekliyor.

 

3. Efsane: “Her gün 8 bardak su içmeliyim.”

Çok duyulmuş olmasına rağmen bu tavsiyenin tamamen doğru olduğunu söyleyemeyiz. Şunu unutmamalısınız ki su ihtiyacı kişiden kişiye değişir ve her birimizin günlük gereksinim duyduğu su miktarı konusunda belirlenmiş bir kıstas yoktur. Tavsiye edilen günlük miktarlara gelince erkeklerin 3.7 litre ve kadınların da 2.7 litre su içmeleri tavsiye edilmektedir. Antrenman yapan bireyler ise antrenmanın yoğunluğunu, süresini ve terleme oranını dikkate alarak karar vermelidirler. Uygun su miktarının içilip içilmediği hakkında endişe duymaktansa susuzluğun işaretlerine dikkat etmek daha iyidir. Kendinizi sersemlemiş hissediyor, baş ağrısından duramıyor ya da tuvalete çıktığınızda koyu idrar görüyorsanız olasılıkla susuz kalmışsınızdır. İdrarınız solgun sarı renge dönene kadar su içmeye devam edin.

4. Efsane: “Hızlı kilo vermek için kalorileri aniden kesmeliyim.”

Çoğu besin uzmanı yaktığınızdan daha çok yerseniz kilo alacağınızı düşünür. Bu bilgiyi kıstas kabul ederek beslenme düzeninizden yığınla kaloriyi çıkartmanız halinde daha hızlı kilo verebileceğinizi düşünebilirsiniz. Ama gerçekler böyle değil. “Kalorileri azalttığınızda vücudunuz cevap olarak daha az kalori yakar ve açlık sinyallerinizi de artırır. Bu ve diyet stresinden kaynaklanan kortizoldeki artış vücudunuzun kilo verememesine ve su tutmasına yol açar,” diyor Rumsey. Rumsey’in tavsiyesi kalori kısmaktansa diyetinize sebze, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar gibi daha doyurucu kalorileri eklemek yönünde. “Uzun dönemli kilo verme süreci yavaş seyretmeli-haftada 250-500 gram gibi,” şeklinde bilgi veriyor Rumsey.

 

Hızlı kilo vermek için neler yapmanız gerektiğiniKilo Vermek Ve Fazla Yağlardan Kurtulmak İçin 35 İpucu yazımızda okuyabilirsiniz.

5. Efsane: “Akşam sekizden sonra yemek yememeliyim.”

Çoğu insanın farklı programları vardır ve bu yüzden günün farklı anlarında yemek yerler. Şayet akşam 6’ya kadar çalışıyorsanız ve sonra spor salonunun yolunu tutuyorsanız olasılıkla saat 8 gibi yemek yersiniz ve bunda bir sorun yoktur. Kilo almak ve vermek konusunda en büyük etken ne zaman yediğiniz değil, ne yediğinizdir. Yağsız protein ve sebze gibi besin zengini tüketmek kalori alımınızı arttırmadan sizi tok tutar. Fakat saat 8 gibi kalori zengini bir besin tüketmek ve yatağa gitmek sindirim sorunları yaşamanıza sebep olup kilo almanıza sebebiyet verebilir.

 

6. Efsane: “Tuz tüketmem şişkinlik yapar.”

Antrenman yapıp düzenli terleyen birisi olarak sıradan insanlara kıyasla daha çok sodyuma ihtiyacınız vardır. “Terlediğinizde sodyum kaybedersiniz ve sodyum sadece sıvı dengenizin korunmasına değil aynı zamanda bağırsaklarınız ve vücudunuzun susuz kalmamasına da yardımcı olan çok önemli bir elektrolittir,” diyor Gorin. Tuz sizi şişkin hissettirmek yerine vücudunuzun susuz kalmamasına yardımcı olur. İşte bu yüzden sporcu içecekleri sodyum ve potasyum gibi elektrolitler içerir.

 

7. Efsane: “Daha çok yağ yakmak için aç karnına antrenman yapmalıyım.”

“Aç karnına antrenman yapmanın yağ yakımını %20 oranın da arttırdığı bulunmuştur,” diyor diyetisyen Kelli Shallal. Ancak Kelli, eğer vücudunuzun yeterli glikojen seviyeleri yoksa yakıt olarak kasları yıkmaya başlayabilir uyarısını da yapıyor. Böylece aç karnına antrenman yaptığınızda yağ yakmak yerine kas yakma ihtimaliniz artar. Dahası antrenman öncesi yemek yememek enerji düşüklüğüne sebep olup atletik yeteneklerinizi gölgeleyecektir.

 

Reklam

İnsan Vücudu Hakkında Şok Edici 30 Bilgi

0

Pek çok insan tarafından merak edilse de muhtemelen bu konularda çok az kişi bilgi sahibidir. Gelin, size ortamlarda konuşmalık 30 ilginç bilgiyi anlatalım!

1- Kafatası 29 farklı kemikten oluşmaktadır.

2- Yeni doğmuş bir bebek ilk 7 ayda nefes alırken aynı anda yutkunabilir.

3- Vücutta kana ihtiyaç duymayan tek kısım gözdeki korneadır. Oksijeni direkt olarak havadan alır.

4- İnsan beyni, 4 terabayta yakın bir hafıza kapasitesine sahiptir.

5- Beyinden yollanan sinirsel uyartıların hızı saatte 274 km’dir.

6- İnsan beyni dünyadaki tüm telefonların toplamından daha çok elektriksel uyarı gerçekleştirir.

7- İnsan kalbi ortalama insan ömrü boyunca 182 milyon litre kan pompalar.

8- Kadınların kalbi erkeklerin kalbinden hızlı atar.

9- Vücudunuzda bir köpeğin sahip olduğu pirelerin tamamını öldürecek kadar sülfür bulunur.

10- 3 aylık hamilelik sonrasında anne karnındaki embriyo, parmak izine sahip olur.

11- Siz bu cümleyi okurken vücudunuzdaki 50,000 hücre ölüp yenilendi.

12- Vücudunuzda 900 kurşun kalem üretimine yetecek kadar karbon bulunur.

13- Charles Osborne isminde bir insan, 68 yıl boyunca hıçkırmıştır.

14- Sağlak insanlar, solak insanlara göre ortalama 9 yıl daha uzun süre yaşarlar.

15- Vücudunuzda 50 litrelik bir fıçıyı dolduracak kadar su bulunur.

16- Sıradan bir insan, rüyalarının %90’ını unutur.

17- Vücudunuzdaki damarları uç uca eklediğinizde toplam uzunluk 100,000 kilometre civarıdır.

18- Bir insanın ilkbahardaki solunum oranı, sonbahardaki solunum oranından %33 daha fazladır.

19- Yüzünüz kızardığında, mideniz de kırmızı renge bürünür.

20- Sırtüstü uyuyabilen tek canlı insandır.

21- 4 yaşındaki bir çocuk, günde ortalama 450 soru sorar.

22- Bir insan, ömrünün sonunda 150 trilyon tane bilgiyi hatırlayabilir.

23- İnsanlar haricinde koalalar da ayırt edici parmak izlerine sahiptirler.

24- İnsan vücudundaki bakterilerin yalnızca %1’i hastalığa sebep olabilir.

25- Dünyadaki herkes, tek bir kenarı 1000 metre olan bir küp içerisine sığabilir.

26- Vücudunuzda kendini onaramayan tek kısım dişlerinizdir.

27- İnsanların yalnızca %7’si solaktır.

28- Bir insanın uykuya dalmak için ihtiyaç duyduğu ortalama süre 7 dakikadır.

29- Bir insan saçını ömrü boyunca kesmezse, saç uzunluğu 725 kilometreyi bulabilir.

30- Ömrünüz boyunca, istemeyerek ortalama 8 küçük örümcek yutarsınız.

Reklam

Testosteron İle İlgili Dudak Uçuklatan 12 İlginç Bilgi

2

Spor, vücut geliştirme gibi şeylerden bahsediyorsanız eğer aklınızın bir köşesinde testosteron ile ilgili bilgiler de olmak zorunda. Bizden size tavsiye…

1. Testosteron Erkeklik Hormonundan Çok Daha Fazlasıdır

Testosteron, agresif duyulan ve agresifliği çağrıştıran bir kelimedir. Bilimsel olarak testosteronun bu tip davranışlara sebep olduğu da doğrudur. Seks esnasındaki baskınlığı sağladığı bir gerçektir.

Testosteron ve davranış arasında güç algılanan bir etkileşim söz konusudur. Gelin bu güç algılanan “erkeklik hormonu”nu birlikte inceleyelim.

2. Aşık Olan Kadınlarda Testosteron Fazladır

İlişkisi olmayan kadınlarla kıyaslandığında, aşk hayatı aktif olan kadınların daha fazla testosterone sahip olduğu görülüyor. Bu durumun tersi ise erkekler için geçerli. Yani ilişkisi olan erkeklerde testosteron daha düşük.

3. Testosteron Belinizi İnceltebilir

Ortalamanın altında miktarlarda testosterona sahip erkeklerin, testosteron artışıyla birlikte yağ oranının azaldığı görülüyor.

Abdominal bölgedeki yağ oranının, testosteron ile düşmesi mümkün.

4. Para Kazanmak Testosteronu Arttırabilir

Finans sektöründeki erkeklerin başarılı dönemlerinde testosteron artışı olabiliyor.

Ayrıca günün erken saatlerinde testosteronun fazla salgılandığını düşünürsek, genellikle finans sektörüne bakıldığında sabah yapılan kârlar çok daha fazla.

5. Fazla Testosteron Testis Küçülmesine Neden Olabilir

Steroid gibi takviyeler ile testosteron alan erkeklerin testislerinde küçülme gözlemleniyor. Bu tip yasal olmayan testosteron takviyeleri, kadınlarda ise klitoral büyümeye neden olabiliyor.

Kadınlarda ayrıca ses kalınlaşması, saç dökülmesi, kıl artışı gibi yan etkileri olabiliyor.

Her iki cinsiyet de testosteronu abartır ise sivilce, psikolojik sorunlar, agresiflik gibi pek çok yan etkiyle karşılaşabilir.

Bu tip takviyeler, doktor kontrolünde ve onayında olmadan alınmamalıdır.

6. Kazanan Erkeğin Testosteronu Artar

Herhangi bir yarışma düşünün. Bu satranç bile olabilir. Burada kazanan, veya kazananı destekleyen erkekte testosteron artışı gözlemlenebilir.

7. Yağ Testosteronu Düşürebilir

Obez erkeklere bakıldığında, ince erkeklere kıyasla çok daha düşük testosteron görülüyor.

Yağın olduğu yerde iltihap riskinin fazla olması nedeniyle, testosteronun baskılanma ihtimali daha fazla.

8. Ellere Bakarak Testosteronu Yorumlayabiliriz

Erkeklerde sağ işaret parmağı, sağ yüzük parmağından epey kısadır. Bu fark kadınlardakine kıyasla çok fazladır.

5 parmaklı canlıların bir kısmında bu veriye rastlanabiliyor. Doğum öncesi testosteronunuz ne kadar fazlaysa, işaret parmağı ile yüzük parmağı uzunluk oranınız o kadar azdır.

9. Testosteronu Doğru Ölçmek Zordur

Bir erkeğin testosteron seviyelerini ölçmek için kan testini 3 farklı laboratuvara gönderdiğinizde 3 farklı sonuç almanız mümkün. Kan testlerini standardize etmek oldukça zor. Ayrıca sabah ve akşam farklılık gösterebilen testosteron seviyeleri sebebiyle kesin bir kanıya varmak zor.

10. Düşük Testosteron Seviyesi Uykuda Nefes Darlığına Neden Olabilir

Uykuda nefes darlığı çeken erkeklerde testosteronun düşük seviyelerde olması muhtemeldir. Tedavi sonrası testosteron yükselebilir.

Ancak testosteron alarak tedavi edildiğinde, nefes darlığı daha ciddi bir boyuta gelebilir. Bu nedenle bir endokrinolog doktor ile testosteron seviyesinin düşüklüğünü düzeltmeye odaklanmak çok daha etkili olacaktır.

11. Fazla Testosteron Kalbe Zarar Verebilir

Testosteron tedavisi gören erkeklerde kardiyovasküler problem oranının çok daha fazla olduğu görülmekte. Kalp krizi riski de bu tedaviyi gören kişilerde oldukça yüksek.

Yapılan deneylerde plasebo testosteron ve gerçek testosteron verilen iki grupta, gerçek testosteron alan gruba bakıldığında çok daha fazla kalp problemine rastlanıyor.

Sebebi tam olarak belirgin olmasa da, testosteron alımının kalbi olumsuz etkilediği görülüyor.

Azalan testosteron sağlık problemlerinden dolayı olabilir ancak yaşlı erkeklerin testosteron takviyesi alması bu durumu her zaman düzeltmeyebilir.

12. Çok Fazla Testosteron Beyin Hücrelerini Öldürebilir

Sinir hücreleri, üst seviyelerde testosteron alındığında zarar görüp ölebilir. Ancak az seviyede testosteronun buna benzer bir yan etkisi gözlemlenmemektedir. Bu tip risklerle karşılaşmamak adına, testosteron takviyesinden mümkün mertebe uzak durulmalıdır.

Reklam

Mutlaka Sizin de Aklınıza Takılmıştır: Spor Yapan Kadınların Memeleri Neden Küçüktür?

0

Yazıya başlarken bu durumun her zaman geçerli olmadığını bildiğimizi ve yüzlerce büyük göğüslere sahip başarılı kadın sporcunun varlığının farkında olduğumuzu belirtelim. Aşağıdaki veriler, ESPN Magazinin 2013’te yayınladığı bir yazıya dayanıyor.

Genel olarak maçlarını büyük bir heyecanla takip ettiğimiz başarılı sporcu kadınların küçük göğüslü olduklarını görüyoruz. Peki bunun sebebi ne olabilir?

ESPN bu ilginç konuya değindikten sonra birçok uluslararası medya kanalı da yazıyı paylaşmaya ve kadın sporcular ve estetik cerrahların konuyla ilgili fikirlerini paylaşmaya devam etti.

Kadın sporcuların beyanları, istatistikler ve bilimsel araştımaların sonucunda bir noktaya varılıyor: büyük göğüsler spor performansının düşmesinde rol oynayabiliyor!

Makaleye göre artan sütyen ölçüleri (a, b, c, d şeklinde gidiyor…) her bir göğüse yaklaşık 200 gram ekliyor. Bu artışın etkisini iki şekilde görüyoruz.

İlki artan göğüs ağırlığı boyun ve sırt ağrılarının da antrenman sonrası normalden fazla olmasına sebep olabiliyor. Ki bu konudan spor yapmayan büyük göğüslü kadınlar da şikayetçidir.

İkincisi de büyüyen göğüs ölçülerinin hareket kabiliyetinde sınırlamalar yaratabilmesi. Yazıya göre büyük göğüslü golfçülerin özel vuruş teknikleri geliştirmesi gerekiyor…

İstatistiklere bakıldığında pek çok kadın olimpiyat sporcusunun göğüs küçültme ameliyatı geçirmiş olduğu da tespit edilmiş.

UFC Dövüşçüsü Ronda Rousey ve Rumen tenisçi Simona Halep en iyi örneklerden ikisi…
Simona Halep göğüs küçültme ameliyatından sonra olimpiyat derecesini 332 basamak yükselterek 30 numaraya yerleşmiş. Bu sıradışı bir örnek.

Bu gibi durumlardan dolayı göğüs küçültme ameliyatları gerçekleştirmiş olan plastik cerrah Dr. Val Lambros da konuya uzman bakış açısını getiriyor: “Elbette büyük göğüsler bu konuda önemli bir engel haline gelebiliyor. Amazonların daha iyi ok atabilmek için göğüslerini kestiğine dair anlatılan hikayeleri hatırlayın…”

Portmouth Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada da günlük koşu antrenmanlarında d göğüs ölçüsüne sahip kadınların doğru ve yeterli göğüs desteği almadan koşu yapmalarının sağlıkları açısından sakıncalı olabileceği bildirilmiş. Bunun sebebi büyük göğüslerin koşu kinetiğini bozabiliyor olmasıymış.

Büyük göğüsler kadın sporcuların performansına olumsuz etki yapabiliyorken tek sebebi bu olarak görmek sporcuların harcadıkları efora ayıp etmek olmaz mı?
Kadın tenisçi Serena Williams’ı düşünün. Dünyada 1 numara olan Williams, başarının göğüs ölçüsüyle ölçülmemesi gerektiğinin en iyi örneği!

Reklam

Sporla İlgili Muhtemelen Size Kimsenin Söylemeyeceği 25 Az Bilinen Bilgi

0

Sporla ilgili her yerde duyamayacağınız bilgileri sizin için derledik!

  1. Eskiden beyzbol topları at derisinden yapılmaktaydı.
  2. 1927’de Indianapolis 500 yarışında, odun yanmasıyla çalışan motora sahip bir yarış arabası yarışı 4. bitirdi.
  3. Chicago Bulls ve Jerry Reinsdorf, Michael Jordan beyzbol oynamayı denerken dahi Jordan’ın 4 milyon dolarlık maaşını ödediler.
  4. Michael Phelps’i bir ülke olarak düşünürsek, en çok altın madalya kazanan 35. ülke oluyor. Bu da 97 ülkenin önüne geçtiği anlamına geliyor.
  5. 4 skor ve 22.9 rebound rakamlarıyla Wilt Chamberlain, o sene MVP ödülünü Bill Russell’a kaptırdı.
  6. Pele’nin gerçek adı aslında Edson Arantes do Nascimento’dur. Pele, aldığı bir lakaptır ve “6 ayak” anlamına gelir. Çünkü Pele’nin iki ayağında da doğuştan 6 parmak vardı.
  7. Tenisteki 15-30-40 şeklindeki puanlama sistemi yüzünden, lisede tenis oynayan öğrencilerin matematik performansları ortalamanın altındadır.
  8. Amerikan futbolu üniversite ligi NCAA’de 1925 yılına kadar oyuncular devre arasında ders çalışmak zorundaydı.
  9. Normalde 10 feet olması gereken pota yüksekliğinin Houston Rockets sahasında 9 feet 7 inç olduğu 1984-1985 sezonunun 14. maçına kadar keşfedilemedi.
  10. Futbol, 1991 yılına kadar Missisipi’de yasaktı.
  11. Eski golf topları, kuru inek gözlerinden yapılmaktaydı.
  12. Buz hokeyi efsanelerinden Gordie Howe’un soğuk ve buz fobisi bulunuyordu.
  13. 1949’da İngiliz bir oyuncu bir yılan tarafından sokulana kadar, Wimbledon’daki çimenler 5 cm uzunluğundaydı.
  14. Olimpiyatlardaki gümüş madalya sahibi hiç bir engelli koşucu, erkek veya kadın, 41 yıldan fazla yaşamadı.
  15. 1948’de Dodgers takımında arka bacağını sakatlayan Jackie Robinson, yüzü siyaha boyanmış beyaz bir oyuncu olan Herschel Morowitz ile gizlice değiştirilmiştir.
  16. Filipinler, en çok yaz olimpiyatına katılan ülke olmasına rağmen altın madalya alamamıştır.
  17. NFL ligi tarihinde, efsane QB (quarter back) Peyton Manning’in yarısı kadar pas atabilmiş 10 oyuncu bulunuyor.
  18. İlk olimpiyatlarda, kazananlara gümüş madalya verilmekteydi.
  19. Kate Ledecky’nin 1500 metre yüzmedeki dünya rekoru, 2012 erkekler kategorisinde 24. sırada yer alabiliyor.
  20. Çin Halk Cumhuriyeti 1985 yılına kadar olimpik bir madalya alamamışken, Beijing 2008 olimpiyatlarında 100 madalya kazandı.
  21. Şu an varolmayan 3 ülkede olimpiyatlar düzenlemişti.
  22. 2004 yılında Detroit Pistons şampiyon olduğunda, Rasheed Wallace’ın şampiyonluk yüzüğü orta parmağına girmediği için tekrar yapılmıştır.
  23. Futbolda sakatlıkların %5’i gol kutlamalarında gerçekleşiyor.
  24. Michael Jordan’ın lisedeki lakabı “Magic” idi ve bu lakabı Magic Johnson’dan alıyordu.
  25. Bir futbol maçındaki en farklı skor; 149-0.
Reklam

Anoreksiyadan Kurtulmakla Kalmayıp Seksi Bir Fiziğe Kavuşan Azimli Kız: Abby Pollock!

0

Stres, sağlıksız beslenme, sosyal medyanın ve moda dünyasının kişiye dayattığı ideal görünüm derken özellikle kadınlar için anoreksiya günümüzde en tehlikeli hastalıklardan biri haline dönüştü. Anoreksiyadan kurtulmak için ise spor ve sağlıklı beslenmeye tutunan Abby Pollock, muhteşem fiziğiyle artık herkesi büyüleyen bir ilham kaynağı oldu.

2012 yılında üniversiteye başlayan Abby zor geçen bu yıl sürecinde birden 10 kilo verdi. Çok yanlış bir beslenmeyle günde 900-1000 kalori arasında gidip gelen Abby en sonunda anoreksiya belirtileriyle baş etmeye başladı.

2013 yılında ise bu sağlıksız gidişata bir dur deme kararı alan Abby, yeni bir beslenme düzenini ve spor eğitmeni ile birlikte çalışmaya başlamış.

Protein ağırlıklı beslenmeye başladıktan sonra günlük kalori miktarını 1700’e çekmiş. Antrenman programında da değişiklikler yapan Abby Pollock, ağırlık çalışmalarına yönelmiş.

Abby, ince ve sağlıksız görüntüsünden bu yeni antrenman ve beslenme programı ile kurtulduğunu söylüyor.

Artık canı istediği yiyecekleri tükettiğini belirten Abby Pollock’un beslenme programında önem verdiği iki nokta mevcut.

İlki işlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan uzak durup kendi sağlıklı öğünlerini pişirmek.

İkincisi de her gün aynı saatlerde yemek yemek.

Haftada bir gün de sushi gibi lezzetine doyamadığı ama mümkün oldukça kaçınılması gereken yemeklerle emeğini ödüllendiriyormuş.

Tükettiği kalorileri bedensel ve zihinsel gücünü koruyacak temel yakıt olarak gören Abby, kalori hesaplamalarını da beslenme programında düzenliyor.

Önceden vücudunun şeklini bozacağını düşündüğü ağırlık çalışmalarının istediği kum saati şeklinde vücudu oluşturmasındaki anahtar olduğunu da belirtiyor. Kadınların hayali olan kalkık pop ve ince bel için ağırlık çalışmalarını önemsiyor. Abby Pollock haftada 4 gün 1’er saat antrenman yaparak muhteşem fiziğini korumaya devam ediyor.

Şimdiki amacı kendisi gibi anoreksiyaya yakalanmış kişileri sağlıklı beslenme ve spor yoluyla harika bir fiziğe ve sağlıklı bir vücuda sahip olabileceklerine inandırmak. Biz de Abby’i inancı çabaları ve harika vücudu için tebrik ediyoruz!

Reklam

Ünlülerin Antrenörü Lacey Stone’dan Zor Ama Etkili Kalça Antrenmanı

0

Kalça kaslarını geliştirirken, squat ve deadlift gibi bileşke egzersizleri ağır uygulamanız gerekiyor. Bu egzersizlerde zamanla güçlenerek ilerlemez iseniz, kalça kaslarınızın gelişimi bir noktada duracaktır. Güç antrenmanlarına ek olarak, kalça kaslarını izole ederek çalışmanız ise kalçanıza eşsiz bir görünüm kazandırabilir. Kalça kaslarının estetik hatlara sahip olabilmesi için, güç antrenmanlarına ek olarak izolasyon egzersizleri uygulamak gerekir.

Lacey Stone da, hem squat ve deadlift gibi egzersizlerde beli daha az kullanıp kalçayı daha çok kullanarak beli sağlama almak için hem de daha dengeli kalça kaslarına sahip olabilmek için size zorlu bir kalça antrenmanı sunuyor. Kalçadaki sağ-sol dengesizliği bir çok insanda gözlemlenen bir sorun olduğu için, sağ-solu ayrı çalıştıran unilateral egzersizlere yer veriyor.

Vücuttaki en büyük ve en güçlü kas grubu olan kalça kaslarını, güçlendirip geliştirmek kesinlikle işinize yarayacak.

Lacey Stone’un Yazdığı Kalça Antrenmanı

Bu antrenmanda set arası veya dinlenme söz konusu değil. Bütün egzersizler aralıksız olarak uygulanıyor. Ayrıca Lacey Stone bir konuda sizleri uyarıyor, bütün hareketlerde merkez bölgesinin sıkı olması gerektiğini vurguluyor. Merkez bölgesinin sıkı olması sayesinde beldeki yükün azalarak işin çoğunu kalçayla yapabileceğinizi dile getiriyor.

Rainbow: Her iki tarafa (sağ ve sol taraf) 30 saniye boyunca

Hydrants With Leg Extensions: Her iki tarafa 30 saniye boyunca

Single-Leg Bodyweight Deadlifts: Her iki tarafa da 30 saniye boyunca

Single-Leg Sit-to-Stands: Her iki tarafa da 30 saniye boyunca

Medicine Ball Glute Bridges: 1 dakika boyunca

Lacey Stone, bu antrenmandaki tüm hareketleri sırayla yaparak toplamda 3 tur uygulamayı öneriyor.

Reklam