Fit Hub Blog Sayfa 156

L-Karnitin Hakkında Yanlış Bilinenler ve Doğruları

0

L-karnitin takviyesi, her geçen gün daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Kullanımı yaygınlaştıkça, bir besin takviyesi hakkındaki kulaktan dolma yanlış bilgiler de o oranda artıyor.

L-karnitin piyasaya çıktı çıkalı, hakkında pek çok efsane dönüp duruyor. Bizler de bu efsanelere son vermeyi amaçlayarak l-karnitin ile ilgili yanlış bilinenleri açıklayıp işin doğrusunu da anlattık.

L-karnitin Yağ Yakar

Genellikle yağ yakıcı olarak algılansa da, l-karnitin direkt olarak bir termojenik gibi çalışmaz. Metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımı sağlamaz. Direkt olarak yağ yakımı ile görevli değildir.

L-karnitin yağ yakımına yardımcı olur ve yağ yakımını daha verimli hâle getirir. Direkt olarak yağ yakıcı olduğu algısına sahip büyük bir kitle var. Ancak maalesef yağ yakmak o kadar kolay bir iş değil.

L-karnitin, serbest yağların vücutta yağ olarak depolanmasını önler ve mitokondride enerji kaynağı olarak kullanılmasına yardımcı olur. Bu da enerji tüketiminde verimlilik sağlarken, fazladan yağ depolanmasını önleyen bir durumdur. Yani l-karnitin takviyesinin vücutta hali hazırda depolanmış yağlara bir müdahalesi söz konusu değil.

L-karnitin etkisini görebilmek için, normalde yağ yakımı için uygulayacağınız beslenmeyi yine uygulamanız gerekecek. Yani l-karnitin takviyesi yağ yakımını hızlandıran bir kısayoldan ziyade süreçte yardımcı olan bir amino asit.

L-karnitin Enerji Verir

Aynı yağ yakar efsanesinde olduğu gibi, l-karnitin takviyesinin enerji verdiği de düşünülür. Aslında l-karnitin yalnızca vücutta var olan enerji kaynaklarını daha verimli kullanmamızı sağlar. Bu da ihtiyacımız olan enerjiyi daha verimli kullanmamızı beraberinde getirir.

L-karnitin kalori olarak neredeyse hiç enerji vermez. L-karnitin takviyelerinin içeriklerine bakarsanız, l-karnitin takviyesinin bir enerji sağlayıcı olmadığını görürsünüz.

L-karnitin Metabolizmayı Hızlandırır

L-karnitin bir yağ yakıcı olarak algılandığı için, metabolizma hızlandırıcı olarak düşünülür. Kalp atışlarını hızlandırarak kalori yaktığı varsayılır. Böyle bir şey söz konusu değildir. L-karnitin yalnızca yardımcı görevi olan bir amino asittir.

L-karnitin Yalnızca Zayıflamak İçin Kullanılır

L-karnitin takviyesi yalnızca kilo verme döneminde kullanılan bir takviye olarak bilinir. Karnitin yetersizliği durumunda da alınan karnitin takviyesinin, yağ yakımına yardımcı olmak dışında da pek çok katkısı var.

L-karnitin kan şekerini düşürür ve kolesterolü de kontrol altına alır. Veganlarda ve ketojenik diyet uygulayanlarda yetersiz miktarda karnitin bulunması sebebiyle de karnitin takviyesi işlevsel olabilir.

Az kalori alınan diyetlerde l-karnitin, açlık ve yorgunluk hissini azaltabiliyor. Bu nedenle katı diyetler uygulayan sporcular zaman zaman l-karnitin de kullanırlar.

L-karnitin Pek Çok Yan Etkiye Sahiptir

L-karnitin, hiçbir yan etkiye sahip değildir! Fazla tüketiminde kalpte çarpıntı olabileceği gibi durumlardan bahseden kaynakları gönül rahatlığıyla reddedebilirsiniz.

L karnitin, yalnızca her takviye gibi uç miktarlarda kullanıldığında yan etki oluşturur. Bu yan etkiler; mide bulantısı, kaşıntı, ishal, çarpıntı, kusma, halsizlik şeklinde sıralanabilir.

L-karnitin ile Banko Kilo Verirsiniz!

Hiç bir supplement, sihirli bir hap değildir. Aldığınız takviyelerin tamamı, işe yarayabilmesi için düzenli beslenme ve sporu gerektirir.

L-karnitin de belli düzende egzersiz yapmıyorsanız ve yediklerinize dikkat etmiyorsanız asla kilo vermenizi sağlamaz.

Reklam

Hem Lezzetli Hem Pratik, Üstelik Protein Deposu Hindi Burger!

0

Hindi burger antrenmandan önce kaslarınıza enerji sağlayacak olan harika bir atıştırmalık. Yalnız bu tarifimizde ekmek yerine fırınlanmış tatlı patates kullanacaksınız. Tatlı patates gün boyunca ihtiyacınız olan mikro besinleri sağlayabilir ve ayrıca kaslarınıza da faydası dokunur. Bildiğiniz gibi kas krampları ağırlık antrenmanlarınıza ara vermek zorunda bırakır. Vücudunuzu yeterli miktarda potasyum ve magnezyum ile beslediğinizde ise kas kramplarını engelleyebilirsiniz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu lezzetli ve pratik tarif antrenman öncesi tüketebileceğiniz harika bir atıştırmalıktır.

Malzemeler

700 gram Hindi kıyması

1 tam yumurta

2 çay kaşığı kimyon

½ çay kaşığı sarımsak

¼ kâse soğan, kıyılmış

1 çay kaşığı biber

Bir tutam tuz

2 Yemek kaşığı sızma zeytinyağı

2 adet tatlı patates

½ çay kaşığı tarçın

Hazırlanışı

  1. Yumurta, hindi kıyması ve baharatları derin bir kapta karıştırın. Hindi etini küçük köfteler halinde yuvarlayın.
  2. Tatlı patatesleri parmak kalınlığında dilimleyin. Her bir dilime zeytinyağı ve tarçın serpiştirin. 25 dakikalığına 200° fırında pişirin.
  3. Tavada yağı ısıtın ve isteğinize göre hindi köfteleri kızartın.
  4. Her şey piştikten sonra hindi köftelerinizi tatlı patatesler arasına alıp afiyetle tüketin.
Reklam

Gizli Kamera Kayıtlarında Hayvanların Yalnızken Yaptıklarını Görünce Çok Güleceksiniz!

0

Avcıların kullandığı kameralar, herhangi bir hareket anında kare yakalayabilmek adına sensörlere sahipler. Bu kameralar vahşi yaşamda gözlem yapabilmek ve fotoğraf çekebilmek için de yaygın olarak kullanılır.

Şanslıyız ki bu kameralar sayesinde bazı hayvanların kimsenin izlemediğini düşünerek yaptığı komik görüntüleri elde ettik.

Rakunlar Ulaşamasın Diye Yüksek Bir Noktaya Yemek Koyunca…

Buffalo Süren Vahşi Kedi

Ve İşte Çok Vahşi Bir Poz!

Rakun Geyiklerle Partide Selfie Çekip Instagram’a Atmış

Geyik Muhabbeti

Anne Beni Yukarı Kaldır!

Yarasadan Kaçan Geyik!

Parti Çok Yorucu Geçiyor Anlaşılan

8 Çocuğunu Besleyen Tilki Ne Kadar Masum Görünüyor Değil Mi?..

Geyiğin Baykuştan Nefret Etmesine Son 3… 2…

Kaynak: Boredpanda (https://www.boredpanda.com/funny-trail-cam-photos-secret-animal-life/)

Reklam

THOR: RAGNAROK YAKINDA SİNEMALARDA. FİLMİN YILDIZLARI İSE BURADA

0

Thor: Ragnarok, film eleştirmenlerinden olumlu yorumlar alıyor. Filmin ön gösterimi geçenlerde Los Angeles şehrinde yapılmıştı. Ülkemizdeki gösterim tarihi 27 Ekim olarak duyurulan Thor: Ragnarok film severlerin ilgisini çekeceğe benziyor.

Thor: Ragnarok filmi için gün sayarken gelin isterseniz filmin galasındaki yıldızlar geçidine bir göz atalım.

Chris Hemsworth

Muscle & Fitness Türkiye Eylül 2016 sayısında Chris Hemsworth kapak konumuz olmuştu. Orada harika fiziğini sergilerken “antrenmanlarımı aksatmıyorum” der gibiydi.

Yukarıda ise eşi Elsa Pataky ile birlikte “Thor: Ragnarok” filminin galasında poz veriyorlar..

Chris Hemsworth takım elbisesi içinde oldukça şık görünüyor ve iyi bir fiziğin, sizi takım elbise içinde bile fark edilmenizi sağlayacağının canlı bir örneğini sergiliyor.

Tessa Thompson

Birçok dizi ve filmde rol alan Tessa Thompson Thor: Ragnarok filmi için Valkyrie rolünde karşımıza çıkıyor. 34 yaşındaki sanatçı sarı elbisesi içinde “yediğine-içtiğine” oldukça dikkat ettiği mesajını veriyor gibi.

Lui Ferrigno

Muscle & Fitness Türkiye Mayıs 2016 sayısında “kütle geliştirme yöntemleri” başlıklı bir içerikte görüşlerine başvurduğumuz Lui Ferrigno’da Thor: Ragnarok galasına katılan ünlü isimler arasındaydı ve yukarıdaki resimde de görebileceğiniz gibi formundan bir şey kaybetmişe benzemiyor.

Matt Damon

Matt Damon ve eşi Luciana Barroso Thor: Ragnarok filminin Los Angeles şehrindeki galasında boy gösteren diğer isimlerdi.

Cate Blanchett

İki kez Oscar kazanmış Avustralyalı aktris Thor: Ragnarok filminde “Hela” rolünde. Şık bir elbiseyle poz veren Cate Blanchett’in yaşının 48 olduğunu da hatırlatmak isteriz.

Mark Ruffalo

Thor: Ragnarok filminde “Hulk” karakterini canlandıran Mark Ruffalo takım elbisesi içinde oldukça kibar birine benziyor ama kızdırıldığında neye dönüşebileceğini biliyoruz.

Sommer Ray

Sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan Amerikalı model ve antrenör Sommer Ray’de Thor: Ragnarok filminin galasına katılanlar arasındaydı.

Reklam

Dünyanın ‘En Seksi’ Hemşiresi Lauren Drain, Mükemmel Vücuda Nasıl Sahip Olduğunu Açıkladı!

0

Lauren Drain, 31 yaşında Floridalı bir kardiyoloji hemşiresi ve aynı zamanda kişisel fitness koçu! 3,6 milyon İnstagram takipçisiye sahip ve her gün en iyi fotoğraflarla çok çalışıp geliştirdiği mükemmel vücudu sergilemeye devam ediyor. Üstelik gördüğünüz o mükemmel fiziğin tamamı için şunları söylüyor: “Bunların hiçbiri estetik ya da genetik bir özellik değil, tamamen benim çabam ve eserim!”

Floridalı genç hemşire dünyanın en “hot” hemşiresi ünvanı için isteyen herkesin doğru bir antrenman ve beslenme programı ile böyle bir vücuda sahip olabileceğini söylüyor.

İnstagram fotoğraflarına baktıkça böyle bir vücuda sahip olmak size mümkün değilmiş gibi geliyor olabilir ama kendisi çok çalışmanın önemini sürekli takipçilerine vurguluyor.

16 yaşında sağlık sektöründe kariyerine başlayan kardiyo hemşiresi Lauren 8 yıldır yaptığı mesleğine bakarak şunları ekliyor: “spor yapıp aktif yaşayan ve beslenme programına önem veren kimsenin önemli bir rahatsızlık ya da operasyon geçirdiğini görmedim.”

Sağlık sektöründe çalışmaya devam ettiği sürede de kendi işi ile ilgili roller aldığı aktristlik deneyimine de sahip. Genellikle gününün 13 saatini çalışarak geçiriyor. Lauren Drain sadece sarışın bomba diye adlandırabileceğiniz bir kadın değil, hem başarılı bir kariyere ve eğitime sahip hem de çabalayarak kazandığı mükemmel bir fiziğe!

Lauren, kendi tecrübesinden edindiği, sporun ve aktif yaşamın hem fiziksel hem de mental sağlığa iyi geldiği ve yaşam kalitesini arttırdığını bilgisini tüm hastalarına daha uzun ve sağlıklı bir yaşam için aktarıyor.

Bikini modeli olmak için bir kariyer düşlemediğini belirten Lauren yine de daha düzgün bir fizik yakalamak için antrenör yardımı ile çalışıtığını ve amatör yarışmada birinciliği ve profesyonel yarışma hakkını (World Beauty Fitness & Fashion) kazandığını belirtiyor. Genetik olarak harika bir vücudunun olmadığını ama daha fazla kas geliştirmek, daha güçlü olmak ve iyi bir fizik yakalamak için çok çalıştığını tekrarlıyor.

Vücut geliştirme ve fitness fikrinin uzun yıllar sağlık sektöründe çalışırken kendini aşırı stres ve mutsuzluk içinde boğuşur halde bulduğunda doğduğunu söylüyor. Kendi sağlıksız halini fark ettikten sonra durumu kontrol altına almak için fitnessa başlıyor. Takipçilerine İnstagramda gördükleri kendileri için fit chicks fitness modeli diye tanımlayan kızları çok da önemsememelerini çünkü onların bir şekilde genetik olarak şanslı doğduklarını tekrarlıyor.

Kendi fitness felsefesi için şunları dile getiriyor: “ben sağlıklı, fit, güçlü ve kendine güvenen, sağlık sorunlarını sporla kendisinden uzak tutan bir kadın olmak istedim; medikal operasyon veya ilaç tedavileriyle değil.”

Lauren Drain, kendi tecrübelerini diyet ve antrenman programını ve fitness ile hayatını değiştirenleri buluşturduğu bir websitesine de sahip. Lauren Drain’in mükemmel fiziğini biz takip etmeye devam edeceğiz. Siz de şimdi bu mükemmel vücudun instagram hesabına bakabilirsiniz.

 

Reklam

BCAA Kullanmak mı Kullanmamak mı? İşte Bütün Mesele Bu!

0

BCAA takviyesine gerek olup olmadığı, internette en çok sorulan sorulardan. Lezzetli tatları bir yana, burada önemli olan antrenman biçiminiz ve hedefleriniz.

Nedir Bu BCAA? Çok mu Gerekli?

BCAA içerisinde 3 esansiyel amino asit olan lösin, izolösin ve valin bulundurur. Vücutta üretilmedikleri için “esansiyel” adını alırlar. Yani dışardan almamız gerekir. Tabii ki et, yumurta, tavuk gibi kaynakları tüketiyorsanız BCAA ihtiyacınız olmayabilir. Yine de saf halde bulunması sebebiyle BCAA takviyesi sporcular için biraz daha avantajlı.

Kas geliştirmeyi veya kas kütlenizi korumayı amaçlıyorsanız BCAA, özellikle lösin, kaslardaki protein sentezini arttırıp kas yıkımını önleyerek protein metabolizmasını yönetmeye yardımcı olur.

Bunlar antrenman öncesi bir ölçek BCAA kullanmak için yeterli bir sebep mi? Bakalım bilim ne diyor.

Bilimin BCAA ile İlgili Söyledikleri

Antrenman öncesi alınan BCAA takviyesi kaslarda protein sentezini arttırıp, protein yıkımını azaltıyor. Kas hasarının onarımı hızlanırken kas ağrıları da buna bağlı olarak azalıyor. Kulağa gayet iyi geliyor değil mi?

Bunlar çok iyi etkiler olsa da, BCAA kullanmak zorunlu olduğunuz bir durum değil. Kas gelişimi ve güç artışı ile ilgili normal besinlere göre çok büyük avantajlar söz konusu değil.

Uzun süreli açlıklar ve çok uzun soluklu yoğun antrenmanlar etrafında alınan BCAA takviyesi gerçekten işe yarayabilir. Ancak oturmuş bir düzende yalnızca kaslardaki protein sentezini arttırıp hasarı azaltması için BCAA almanız çok da elzem bir ihtiyaç değil. Eğer günlük protein ihtiyacınızı karşılayabiliyorsanız BCAA takviyesine ihtiyacınız yok denebilir.

Yine de BCAA takviyesi bahsettiğimiz ekstrem durumlarda hayat kurtarabilir. Zorlu diyetler uygulayan vücut geliştiriciler, uzun süreli açlıklarda işe yaradığı için BCAA takviyesini sık sık tüketirler.

Eğer küçük detayları da mükemmeleştirmek istiyorsanız, BCAA hipertrofiye katkıda bulunup antrenmanlarda daha iyi performans sergilemenizi sağlayabilir. Hızlı bir toparlanmayı da sağlayacağı için antrenman sıklığınızı arttırıp gelişmenize yardımcı olabilir. Glikojen depolarınızın boşalacağı durumlarda açlık halinde yorgunluk hissini azaltıp yağ yakımını arttırabilir.

Reklam

Spora Yeni Başlayanlar Antrenmanda Nasıl Çalışmalı?

0

Spora yeni başlayanlardansanız nasıl çalışmanız gerektiğini bilmiyor olmanız çok normal. Sizin için her hareket ürkütücü ya da sıkıcı geliyor olabilir. Merak etmeyin, ilk birkaç haftayı atlattıktan sonra spor yapmak sizin için vazgeçilmez olacak!

Spora yeni başlayan birinin öncelikleri hangi hareketi kaç kere tekrar edeceği, bara kaç kilo yerleştireceği değildir. Nasıl çalışmanız gerektiğini belirli kurallara uygun olarak şekillendireceksiniz. Hedefiniz ne olursa olsun; kilo vermek, kilo almak, yağ tutmadan kas yapmak, başlangıç adımlarınızı ufak ufak sağlam bir zeminde atmalısınız.

Şimdi, spora yeni başlayanlar nasıl çalışmalı sorusunun bahsettiğimiz 5 kuralına gelelim:

1. Yavaş Başlayın, Acele Etmenize Hiç Gerek Yok

Spora yeni başlayanlar ilk günlerin yoğun motivasyonu ve isteğiyle kendilerine çok fazla yüklenebiliyorlar. Unutmayın, henüz profesyonel değilsiniz. Kimse de sizden üstün bir performans beklemiyor. Önemli olan sakatlanmadan adım adım yaptığınız antrenman seviyesini üste taşımak.

Bunun için ilk haftalarda 2-3 gün minimum 30 dakikalık düzenli antrenman programına sahip olmanız yeterli olacaktır. Vücudunuz bu düzene uyum sağladıkça antrenman gün sayınızı ya da antrenman sürenizi arttırabilirsiniz.

2. Esnetme Yapmayı İhmal Etmeyin

Isınma egzersizlerini yaptığınızı kabul ederek esnetmeye geçiyoruz. Kardiyo çalışması gibi mini bir ısınma egzersizinden sonra kaslarınızın uzayıp açılmasına yardımcı olacak esnetme hareketlerini yapmalısınız. 15 saniye kadar her kasınızı esnetmeniz yeterli olacaktır.

3. Aynı Hareketlere ve Aynı Çalışma Programına Takılı Kalmayın

Sevdiğiniz şeyleri yapmanız spora yeni başlayan biri olarak tabii ki güçlü bir motivasyon kaynağı olacaktır. Ancak farklı kas gruplarına daha çok hitap etmek ve vücut kaslarınızı canlandırıp spor yapmaya alıştırmak için belirli bir antrenman planının içine farklı hareketler de ekleyin.

Örneğin normalde bisiklet antrenman programınızda bulunmuyorsa ek olarak o gün bisiklet yapabilirsiniz. Ya da vücut dengenizi ve esnekliğinizi arttıracak yoga hareketlerinden birkaçını haftanın farklı günlerinde antrenman programınıza dahil edebilirsiniz.

4. Üzerine Gidebildiğiniz Maksimum Ağırlığı Tespit Edin ve Aranızda Yeterli Bir Mesafe Bırakın

Spora yeni başlayanlar ağırlık kaldırma konusunda oldukça hevesli olabiliyor. Henüz ağırlıkla tanışmamış bir vücudunuz varsa hiç acele etmeyin deriz. Kötü sakatlıklarla karşılaşmamanız ya da bir yerinizi ağırlıkla zedelememeniz için bu oldukça önemli bir uyarı.

Yapmanız gereken hareketinizi maksimum kaldırabildiğiniz ağırlıktan biraz aşağıda bir yerde yapmanız. Eğer 20 kilo kaldırmak için inanılmaz çaba sarf ediyor ve sadece 1 kere yapabiliyorsanız kendinizi zorlamanın bir anlamı yok. Sizi zorladığını hafifçe hissettiğiniz seviyenizin çok altı olmayan ama tekrar yapabildiğiniz maksimum ağırlığa ulaşmanız yeterli. Kas kütlesi oluşu devam ettikçe daha yüksek ağırlıklara erişeceksiniz.

5. Vücudunuzu Dinleyin ve Zamanında Dinlenin

Tekrar ediyoruz, kimse sizin performansınızı ölçmüyor. Sporu kendiniz için daha sağlıklı ve daha fit olabilmek için yapıyorsunuz.

Zorlandığınız zaman durmanız gereken yeri bilin. Bir sonraki antrenmana kadar vücudunuzu dinlendirin. Kas onarım sürecinizin başlaması ve hissettiğiniz yorgunluk biraz da acı iyidir. Kaslarınızı çalıştırdığınızı gösterir ve kas kütlesi artışına yardımcı olur. Önemli olan bir sonraki antrenmanı yapabilecek gücünüzün ve motivasyonunuzun olması. Yoksa ilerleyen dönemlerde hem fiziksel hem de mental olarak spor yapmak istemeyebilirsiniz. Vücudunuzu her antrenman arası muhakkak dinlendirin.

Spora yeni başlayanlar çalışma programlarını bu kurallara göre şekillendirirse ilk haftaları daha kolay ve daha çok keyif alarak geçirebilirler. Zamanla vücut tepkilerinizi inceleyerek antrenman programınızı yeniden şekillendirebilirsiniz.

 

Reklam

Seks ve Kadınlar Hakkında Kulaklarınıza İnanamayacağınız 18 Gerçek

0

Seks söz konusu olunca, doğru şeyler bildiğinizi düşünürsünüz. Bilirsiniz de, yalnızca öğrenebileceğiniz şeylerin tahmininizin çok ötesinde olduğunu ıskalayabilirsiniz.

Bu konuda araştırmalar yapıp, bilgileri edinip sizlere doğru bilgiyi sunmayı istedik ve sizler için muhtemelen önceden duymadığınız bilgileri derledik.

1. Olması Gereken Sperm Oranı

Sağlıklı bir erkek, bir çay kaşığı hacmindeki sperminde 300 milyon sperm hücresi bulundurur. Bu sperm hücreleri içerisinde yarışı kazanan sperm ise kadının yumurtalığını dölleyen tek hücredir.

2. Vibratörler Aslında Başka Bir Şey İçin İcat Edilmiştir

Vibratör aslında 19. yüzyılda histeri hastalığını azaltmak için icat edilmiştir. Bu kulağa biraz ekstrem gelebilir, ancak vibratörlerin icat edilme amacı gerçekten histeridir.

3. İnsanların Seks Sonrası Yaptığı İlk Şey?

Tabii ki seks sonrası sarılma değil! Yapılan araştırmalar, insanların büyük çoğunluğunun sosyal medya hesaplarına girdiğini dile getiriyor…

4. Erkekler Mi Kadınlar Mı Daha Fazla Seks Yapıyor?

Erkeklerin daha fazla seks yaptığını düşündünüz değil mi? Hayır. Tam tersine kadınlar erkeklere oranla %17 daha sık seks yapıyor.

5. En Uzun Süren Orgazm Hangi Cinsiyete Ait!?

Erkekleri yine üzecek bir gerçek. Odak hep erkekte, ancak ortalama bir kadın orgazmı erkeklerin ikinci  orgazmından 14 saniye daha uzun. Farkı siz düşünün…

6. Orgazm Sağlıklıdır

Orgazm sağlığınız için oldukça önemlidir. Kadınların kalp hastalıklarını, göğüs kanseri riskini ve hatta depresyon riskini önler. Seks yapın ve mutlu olun!

7. “Sexercise”, Yani “Seksersiz” Diye Bir Şey Var!

Evet, seks de bir antrenmandır. Kalori harcarsınız, terlersiniz, yorulursunuz… 30 dakikalık bir seks ortalama 200 kalori yakar. Antrenman ve orgazm bir arada. Daha ne isteyebilirsiniz ki?

8. Kadınlar Sandığımızdan Daha Oyuncudurlar

Kadınlar yalnızca erkeklerin onları tahrik ettiğini söylese de, yapılan bazı araştırmalarda kadınların “her” seks içeriğinden tahrik olduğu görülüyor.

9. Kadınlarda Beyin ve Sekse Verdiği Tepki

Araştırmalarda fMRI kullanılarak görülen o ki; kadınlarda vajina, klitoris veya meme ucu uyarıldığında beyinde bambaşka noktalar uyarılıyor.

10. Seks Esnasında Tuvaletinizin Gelmesini Engelleyen Hormonlar Aktif Olur

Seks sonrasında tuvalete gitmek bazen çok zor değil mi? Hemen sonra gitmenize gerek yok, vücut zaten bu durumu birazcık erteleyecek şekilde çalışıyor. Yalnızca çok tutmazsanız iyi olur, enfeksiyon riskini arttırmaya değmez…

11. Hamile Kalmak Neden Bu Kadar Zor?

Çoğu zaman, bir kadın ayda yalnızca bir yumurta üretir…

12. Gençlerin Seks Tecrübeleri Hangi Yaşlarda Gerçekleşiyor?

Araştırmalara göre, 19 yaşından sonra, gençlerin %70’i çoktan seks yapmış oluyorlar.

13. Seks Esnasında Telefona Cevap Vermek!?

Anneler birden fazla işi aynı anda yapabiliyor! Araştırmalara göre annelerin %12’si seks esnasında telefonlarını kullanıyorlar.

14. Ortalama İlk Seks Tecrübesi Yaşı Nedir?

Tahminlere göre, ortalama bir erkeğin ilk seksi 16,9 yaşında iken bir kadınınki ise 17,4.

15. Seks Hakkında Konuşmak Seks Kalitesini Arttırır

Seks hakkında konuşan insanların, seks hayatlarının çok iyi olduğu görülüyor.

16. Yemekten Tahrik Olan Yalnızca Siz Değilsiniz

Bazı insalar seksten nasıl tahrik oluyorlarsa yemekten de aynı şekilde tahrik olduklarını dile getiriyorlar. Bu yüzde oldukça büyük bir yüzde… Yalnız değilsiniz!

17. Vücudunuzla Barışık Olmanız Sekste Çok Önemli Bir Etkiye Sahip

Obez kadınlardan oluşan bir kitlede yapılan araştırmaya göre, vücuduyla ve kendisiyle barışık kadınların seks hayatı çok daha iyi. Kendinizle barışık olun!

18. Seks Acı Eşiğinizi Arttırır

Araştırmalara bakıldığında, seks esnasındaki uyarılma kişinin acı eşiğini epey yükseltiyor.

Spor yapmanın cinsel hayatınıza etkisini biliyor musunuz? Spor Ve Cinsel Yaşam yazımızda düzenli spor yapmanın cinsel hayatınızda yaratacağı değişimleri okuyabilirsiniz.

Reklam

Spora Yeni Başlayanların Yaptığı 8 Hata

0

Spora yeni başlayanlar için spor salonunda, evde antrenman yaparken ve beslenme programlarını hazırlarken dikkat etmeleri gereken 8 hatayı belirledik!

Herkes başlangıç seviyesinde spora başlar. Zamanla sporda ileri seviyelere ulaşırken öğrenilen bir sürü bilgi vardır. Spor salonunu deneyimledikçe buradaki görgü kuralları, spor aletlerinin kullanımı gibi bilgileri öğrenirsiniz. Spora yeni başlayanların bunları öğrenene kadar tekrarladıkları 8 hatayı biliyor musunuz?

Spora yeni başlayanlardansanız bu tüyolara ihtiyacınız var demektir. Bazen kimi sporcular antrenman yaparken çok basit hataları ilerleyen dönemlerde de yapmaya devam edebiliyor. Bu sebeple spora yeni başlayanların en çok tekrarladıkları 8 hatayı listeliyoruz.

1. Kendinizi Sıkmayın

Spora yeni başlayanlardan genelde şöyle hedefler duyarız:

-10 kilo kas kütlesi kazanıp daha sağlıklı besleneceğim
-8 kilo yağ verip bütün karbonhidrat tüketimimi keseceğim
-haftanın 6 günü her sabah 6’da koşuya çıkacağım

Üzülerek söylememiz gerek; bu hedefler spora yeni başlayanlar için uygun değil, bunu öncelikle kabul etmelisiniz. Bir haftanın sonunda hem mental olarak hem de vücut olarak kendinizi epey zorlamış olacaksınız. Spora yeni başlayan kişilerin öncelikle motivasyonunu koruması gereklidir. Ufak adımlarla spora başlayın. İlerledikçe antrenman seviyenizi ileri taşıyın. Bunların yerine şu hedefleri koyabilirsiniz:

-Serbest ağırlıklarla çalışarak yediklerime daha çok özen göstereceğim
-Her squat antrenmanımda ağırlıkları 2 kilo arttıracağım
-Her gün 150 gram protein tüketeceğim

2. Neler Yaptığınızı Not Alın

Genelde spora yeni başlayan kişiler neler yaptıkları not almazlar. Oysa her yaptığınızı bir yere kaydetmeniz size nelerin fayda getirdiğini nelerin değişiklik yaratmadığını görmenizi sağlar. Hatta belki diyetinizde yaptığınız ufak bir değişiklik sizin performansınızın düşmesine sebep olacak ve siz bunu kayıtlarınızdan tespit edebileceksiniz.

Her gün neler yaptığınızı bir kenara not alın. Her gün spor yapmamış olabilirsiniz. Bu günlerde de beslenme düzeninizin kaydını tutun, es geçmeyin. Günlük antrenman programınızı, saatini, kaç tekrarlı olduğunu tükettiğiniz besinleri ve gıda takviyelerini yazın.

Hatta eğer bunu yapmıyorsanız bir sonraki hatayı da yapıyor olma ihtimaliniz yüksek…

3. Plansız Kalmayın

Belirli bir planı ve amacı olmayanlar hemen her şeyde olduğu gibi bir süre sonra bu düzensizlikten sıkılacaktır. Spora yeni başlamış ve spor salonunda ne yapacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. Her gün farklı aletlerle farklı hareketler çalışırken setleriniz birbiriyle uyumsuz gidiyor olabilir. Beslenme programınız antrenman düzeninize uymuyor olabilir.

Spora yeni başlayanlar adım adım ve kendilerini zorlamayacak bir plan belirlemelidirler. Zamanla bu plan değiştirilip amacınız doğrultusunda ileri seviyelere taşınabilir.

4. Gıda Takviyelerine Tüm Sorumluluğu Yıkmayın

Gıda takviyeleri adı üzerine beslenme programınızın takviyeleridir, size yetersiz kaldığınız noktalarda yardımcı olurlar.

Gıda takviyesi kullanırken kendinize düşen rolü oynamadan “çok kaslanacağım mükemmel bir vücudum olacak diye düşünüyorsanız” üzgünüz, yanılıyorsunuz… Sağlam bir beslenme programı ve antrenman düzeni oluşturmak önceliğiniz olmalı. Daha sonra planınızı destekleyecek amacınıza uygun supplementleri beslenme programınıza dahil edebilirsiniz.

5. Isınma Hareketlerini Asla Atlamayın

Spora yeni başlayanlardansanız vücudunuz bu düzene alışmak için biraz zaman ister. Çoğu kişi ısınma hareketlerini atlar ya da 2-3 dakikalık koşu bandı ve ufak esneme hareketleriyle geçiştirir. Oysa bu, kaslarınız ve sinir sisteminizin ağırlık antrenmanlarına hazırlanması için yeterli değildir.

İlerleyen zamanlarda da ısınma hareketlerini asla es geçmeyin ancak olası sakatlık ve incinmelerin önüne geçmek için antrenman öncesi ısınma hareketlerine gereken önemi vermelisiniz.

6. Bacak Kaslarınızı İhmal Etmeyin

Eğer büyük ve güçlü kasları sahip bir vücut istiyorsanız bacaklarınızı ihmal etmemelisiniz.

Ne futbol ne bisiklet ağırlık antrenmanlarıyla kazanacağınız dayanıklılığı size veremez. Daha düzgün bir duruş, daha hızlı büyüme için bacak kası antrenmanı yapmanız gerekir.

7. Antrenmanınızı Aksatmayın

Mükemmel bir fiziğe sahip olmak istiyorsanız planınıza sadık kalmanız gerekir. Yani devamlılık bu işin sırrıdır.

Spora yeni başlayanlar hem henüz spor alışkanlığı edinememekten hem de vücut yorgunluğu ve üşengeçlikten antrenmanlarını aksatabilir. Bu durumda güçlü olmanız ve planlarınıza sadık kalmanız gerekir. Bir gün uyup bir gün uymadığınız planların kas gelişiminize pek bir getirisi olmayacaktır.  

8. Çok Çok Fazla Antrenman Yapmak

Profesyonel bir sporcu ya da vücut geliştirmeci olmadığınız sürece çok fazla ve yoğun yapmak sizin için mantıklı olmayacaktır. Çünkü performansınız çok çabuk etkilenecek ve kendinizi aşırı yorgun hissedeceksiniz.

Spora yeni başladığınızı unutmayın omuzlarınıza fazla yük bindirmenin başlangıçta bir anlamı yok ?

Reklam

Tüm Vücudunuzu Geliştirebileceğiniz Evde Dambılla Çalışma Programı

0

Spor salonuna yazılmadan evde antrenman yapmak, zaman kazanmak ve rahat hareket edebilmek açısından trend haline geldi. İnsanlar spor salonuna girip, giyinip, antrenman yapıp sonrasında duş almaktansa evde rahat bir şekilde bütün bu işlemleri yapmaya daha çok sıcak bakar oldu.

Şunu belirtmek gerekiyor ki, vücut gelişiminin sürekliliği için devamlı olarak daha ağır çalışmanız şart. Bu nedenle dambılla çalışacaksanız, sizi uzun süre götürecek bir set tercih etmelisiniz veya antrenmanlar sizi zorlamayı durdurduğunda daha ağır ağırlıklara para yatırmalısınız.

Eğer ağırlığı devamlı olarak arttırabilirseniz, evde dambılla çalışarak gelişmeniz gayet mümkün.

Yeterli ağırlığınızın olduğunu varsayarak, sizlere “full body”, yani tüm vücut kurulumunda bir dambılla çalışma programı hazırladık.

Neden full body seçeneğine yöneldiğimizi merak ediyorsanız, “Full Body, Split Metoduna Karşı! Kazanan Kim Olur?” yazısına göz atmanızı tavsiye ediyoruz.

Tüm Vücudu Çalıştıran Evde Dambılla Çalışma Programı

Egzersiz Yöntem Set Sayısı Tekrar Sayısı
Goblet Squat ve Lunge Süperset 5 15
Dumbbell Bench Press ve Şınav Süperset 5 15
Dumbbell Row ve Barfiks Süperset 4 10
Dumbbell Omuz Press ve Lateral Raise Süperset 3 12
Tercih Ettiğiniz Biceps ve Triceps Hareketi Süperset 4 12

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu programı haftada 3 kez, maksimum 4 kez uygulamanızı tavsiye ediyoruz.

Bu programı uygularken, normalden fazla protein ve karbonhidrat tüketmenizi öneriyoruz.

Goblet squat ve lunge süperseti ile dumbbell omuz press ve lateral raise süpersetlerinde ağırlık seçimine dikkat edin. İki egzersiz için de aynı ağırlığı kullanmanız oldukça zor.

Dinlenme süresini 5 dakikayı geçmemek kaydıyla kendiniz belirleyebilirsiniz. Süpersetler arasında dilediğiniz kadar dinlenebilirsiniz (farklı bölgeye geçince).

Barfiks yapabilmek için bir barfiks mekanizmasına ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu imkana sahip değilseniz, inverted row egzersizine yönelebilirsiniz. Eğer inverted row yapamıyorsanız, dumbbell row egzersizinde sizi daha fazla zorlayacak ağırlıklara yönelip sadece dumbbell row yapabilirsiniz.

Elinizdeki ekipmanları kullanarak, biceps ve triceps için istediğiniz egzersize yönelebilirsiniz.

Reklam