Fit Hub Blog Sayfa 152

Daha Kaslı Bir Merkez Bölgesi İçin Sıklıkla Tekrarlamanız Gereken 7 Etkili Hareket

0

Merkez bölgenizi güçlendirmek mi istiyorsunuz? Peki, fazla vücut yağlarınızdan kurtulup sıkı karın kaslarına ne dersiniz? O zaman doğru yazıyı okuyorsunuz çünkü Daha Kaslı Bir Merkez Bölgesi İçin Sıklıkla Tekrarlamanız Gereken 7 Etkili Hareket yazımız, hem tüm vücudunuzu çalıştıracağınız hareketler içeriyor hem de sizi fazla yağlarınızdan kurtaracak bir rehber.

IFBB bikini pro’su Jessica Pacson eşliğinde paylaştığımız bu yazı karma hareketler içeriyor ve bu türden egzersizler karın kaslarımız için harika birer çalışmadır. Hazırsanız başlıyoruz!

1. SIDE LUNGE WITH LATERAL RAISE

Bu hareket omuz kasları, merkez bölgesi ve bacak kaslarınızı çalıştırır. Sağ elinizde 1.5 ya da 3 kg ağırlığında bir dambıl tutarak ayaklarınız bitişik şekilde dik durun. Sol ayağınıza doğru lunge hareketi uygulayıp ağırlığı sol ayağınıza yaklaştırın. Sonrasında tekrar ayağa kalkın ve sol diziniz 90° olana kadar yukarı kaldırın. Aynı anda ağırlıkları sağ elinizle düz bir şekilde sağa doğru kaldırın; kolunuz zemine zemine parlalel olmalı. 15 tekrardan 2 set uygulayın.

2. BOSU SQUAT JUMP AND HOLD 

Bosu squat jump and hold merkez bölgenizi ve bacak kaslarınızı çalıştırır. Bosu topunun düz kısmı zeminde olacak şekilde üzerine çıkın ve ayaklarınız birbirlerinden 15-20 cm ayrık olsun. Quadriceps kaslarınız yere paralel olana kadar squat hareketi yapın ve ellerinizi önünüze açın. 10 saniye bekleyin. Kollarınız yanlarınızda olacak şekilde yukarı sıçrayın. Sonra squat pozisyonunda olacak şekilde alçalın; elleriniz ileride olsun ve bekleyin. 15 tekrardan 2 set yapın .

3. SINGLE-LEG SHOULDER PRESS WITH LEG EXTENSION

İsmi oldukça uzun bu egzersiz omuz kaslarınız, merkez bölgeniz ve quadriceps kaslarınız için birebir. Her bir elinizde 5 kg ağırlıklarla, tüm ağırlığı sol ayağınıza verecek şekilde ayakta durun. Kollarınızı baş hizasına çıkarın; elleriniz 90° açıda olmalılar. Sağ ayağınızı önünüzde uzatın; diziniz 90° olmalı. Ağırlıkları yukarı doğru kaldırın ve aynı esnada sağ bacağınızı ileri doğru uzatın. Başlangıç pozisyonuna dönün. Her bir bacak için 12 tekrardan 2 set yapın.

4. BOSU SINGLE-ARM CHEST PRESS WITH LEG LIFT

Göğüs kaslarınızı ve karın kaslarınızı hedefleyen bu egzersizi yapmak için sağ elinizde bir ağırlık olmalı. Bu şekilde bir Bosu topunun üzerine resimdeki gibi yaslanın. Sağ diziniz 90° bükülü olsun ve sol bacağınızı zeminden yukarı kaldırın. Aynı esnada sağ elinizle chest press hareketini yapın ve sol bacağınızı zeminden 45° kaldırın; karın kaslarınızı da çalıştırmak için hareketin üst kısmında mekik çekin. Başlangıç pozisyonuna dönün ve sağ kolunuzla sol bacağınızı zemine paralel şekilde alçaltın, bu esnada da hareket etmeyen kolunuzu Bosu topunun yanında tutun. 15-20 tekrardan 2 set uygulayın.

5. DOUBLE BOSU INCLINE PUSHUP

Göğüs kaslarınızı, omuz kaslarınızı, triceps kaslarınızı ve merkez bölgenizi aynı anda çalıştıran oldukça işlevsel bir egzersizdir. Bosu topu zeminde olmalı ve üzerine bir başka Bosu topunu resimdeki gibi yerleştirin. Tıpkı yukarı eğimli şınav yapıyormuş gibi pozisyon alın ve ayaklarınız kalça genişliğinde açık kalsın. Kontrollü bir şekilde şınav çekin ve sonra başlangıç pozisyonuna dönün. 12 şınavdan 2 set yapın. İleri düzey sporcular tek ayakla hareketi uygulayabilirler.

6. SINGLE-LEG MEDICINE BALL DEADLIFT

Glute kasları, hamstring kasları, alt sırt ve merkez bölgesini çalıştırır. 5 kg ağırlığında bir sağlık topunu tutarak sağ ayağınızın üstünde durun. Sol ayağınız düz ve arkanızda hafifçe bükülü olsun. Sağ dizinizi sıkmayarak sağlık topunu diz hizanıza indirin ve sol bacağınızı da zemine paralel olana kadar kaldırın. Başlangıç pozisyonuna dönün; sağlık topu uyluk kasınızın önünde ve sağ ayak parmaklarınız sol topuğunuzun gerisinde kalmalı. Her bir bacak için 12 tekrardan 2 set yapın.

7. BOSU CABLE ROW FROM PLANK

Bu hareketle merkez bölgenizi ve sırt kaslarınızı çalıştıracaksınız. Sağ eliniz Bosu topunda, ayaklarınız zeminde kalça genişliğinden biraz açık olacak şekilde plank pozisyonu alın. İleri uzanın ve sol elinizle alt seviyeye getirilmiş bir kabloyu tutun. Sırtınızı düz tutup merkez bölgesini harekete dâhil ederek yumruğunuz omuzunuzun altına gelen kadar sol elle “cable row” hareketini yapın. Hafif ve orta ağırlıkta yükler kullanıp yavaş tekrarlı 20 tekrardan 2 set uygulayın.

 

Reklam

Hayalinizdeki Karın Kaslarına Kavuşmanızı Sağlayacak, En Hızlı Zayıflatan 5 Diyet

0

“Karın kasları mutfakta gelişir” diyen o eski söz aslında tamamen gerçek. Kanıtları ise detaylarda gizli: Obesity adlı derginin 2012 yılında yayınladığı bir araştırmaya katılmış ortalama 58 yaşındaki kadınlar, yalnızca sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinerek bir yıllık süre içerisinde %8.5’lik kilo kaybı yaşadı. Bu kadınların yalnızca egzersiz yapanları %2.4 kilo kaybı, hem beslenme alışkanlıklarını değiştirmiş hem egzersiz yapmış olanları ise toplamda %10.8’lik kilo kaybetti. Elbette sayısız diyet türü varken, bir tanesine bağlı kalabilmek ya da hangisinin sizin için en doğrusu olduğunu bulmak, bir antrenman rutinini sürdürmekten çok daha zor olabiliyor.

Uzun vadeli kilo kaybı söz konusu olduğu zaman yalnızca birkaç diyet gerçekten zamana direnip başarılı olduğunu kanıtlayabildi. En iyi sonuç veren rejimler arasında ketojenik, glutensiz, Paleo(Taş Devri), Akdeniz ve IIFYM (Esnek) diyetleri örnek gösterebiliriz. Kilo kaybını en iyi hale getirip daha uzun, daha sağlıklı bir hayat hedefleyen aktif kadınlar için hangi diyetlerin en iyi seçenek olduğunu uzmanlarımıza sorduk.

 1. KETOJENİK DİYET

Ketojenik diyetin ana prensibi şöyle: Rafine karbonhidrat tüketiminizi günde 100 gramın altında tutarken günlük ortalama protein miktarını tüketmeyi sürdürüp bir yandan da sağlıklı yağ tüketiminizi artırıyorsunuz. Genel olarak makro besin oranlarınızı %75 yağ, %20 protein ve %5 karbonhidrat olacak şekilde ayarlayarak vücudunuza enerji kaynağı olarak serbest yağ asitlerini kullanmayı öğretiyorsunuz. Bu sayede daha çok yağ yakımı gerçekleşiyor ve vücudunuz enerji olarak karbonhidrat ya da protein yerine yağ yakmayı tetikleyen keton adlı maddenin üretildiği ketoz durumuna geçiş yapıyor.

Bu diyetin savunucuları daha hızlı yağ yakıldığını ve açlığın bastırılarak kas kütlesinin korunduğunu söylüyor. Klasik ketojenik diyeti, düşük karbonhidrat, yeterli protein, yüksek yağ ve kontrollü kalorisi olan özel öğünler geliştirmiştir. Daha yeni olan MCT (Orta Zincirli Trigliserid) ketojenik diyeti ise daha esnek ve enerji seviyenizi koruyabilmek için kabaca gereken MCT’yi (elbette uzun zincirli trigliserid LCT’lere de ihtiyaç duyacaksınız) hesaplıyor. Hindistan cevizli ketojenik diyet, özellikle bu meyve gibi kaynaklardan edinilen MCT yağ asitlerine odaklanıyor.

Bu diyeti destekleyenler tereyağ ya da kanola yağı gibi LCT’ler yerine MCT tercih ettiklerini çünkü MCT’nin birim başına LCT’den daha çok keton ürettiğini ve bu sayede yağ kaybının daha kısa sürede gerçekleştiğini söylüyor. Eğer bu diyeti uygulamak isterseniz, tercihiniz hindistan cevizi yağından yana olsun.

Ketojenik diyette karbonhidrat tüketimini ayarlamanın üç yolu var. Döngüsel bir yaklaşımla, 5 düşük karbonhidrat günü ve bir istediğiniz kadar karbonhidrat tüketebildiğiniz geri yükleme gününüz olur. Hedef antrenman öncesi 25 ila 50 gram şeker tüketmek ve günün geri kalanında karbonhidratı sınırlandırmak. Standart bir planda günlük 25-50 gram net karbonhidrat tüketirsiniz.

Klinik beslenme uzmanı Josh Axe’a göre esas problem ketoz durumunda kalabilmek için doğru makro besin dengesini bulabilmek: fazla protein tüketirseniz ketoz halinden çıkarsınız, az proteinle de kas kaybetmeye başlarsınız. Fazla yağ tüketimi kilo aldırır, az yağ sizi enerjisiz bırakır. Axe, %70 yağ, %20 protein ve %10 karbonhidrat dağılımından oluşan hindistan cevizi odaklı ketojenik makro besin planı sürdürmeyi tavsiye ediyor. Bu sayede bir ay içerisinde sonuçları görmeye başlarsınız ama çok uzun süre bu diyeti uygulamamanız gerektiği konusunda uyarıyor.

International Journal of Sport Nutrition’da yayınlanan araştırma, ketojenik diyetlerin yağsız kas kütlesi ya da iskelet kaslarda azalmaya sebep olabildiğini gösterdi dolayısıyla 30 günün ardından bu diyeti bırakmak yararınıza olacaktır.

Diyetin en iyi faydalarından biri, diğer düşük karbonhidratlı diyetler gibi bitkinlik hissettirmemesi. MCT’leri şekerden daha temiz bir yakıt gibi düşünebilirsiniz. Journal of Exercise Rehabilitation’ın paylaştığı araştırma, ketojenik diyet uygulayanların, uygulamayanlara göre sprintlerde daha hızlı olduğunu ve kilo kaybı ardından daha az bitkinlik hissettiklerini ortaya çıkardı.

 2. GLUTENSİZ DİYET

Son zamanların en popüler diyetlerinden biri olan glutensiz beslenme, tahıllara savaş açmış durumda. Glutensiz diyetler buğday, çavdar, arpa ve bazen yulaftan dahi kaçınıp yerine karabuğday, pirinç, quinoa, ve darı gibi seçenekleri tüketmeye yöneltiyor. Tüm bunlar neden? Çünkü gluten içeren yiyeceklerdeki bir protein, sindirim sisteminizi ve diğer önemli organlarınızı, hatta hormonlarınızı bile kötü etkileyebilir. No Grain No Pain adlı kitabın yazarı ve bir beslenme uzmanı olan Peter Osborne, tahıl duyarlılığı ciddi derecede enflamasyona sebep olmakla birlikte kilo artışı ve kas kaybına yol açabilen hormon dengesizlikleri yarattığını söylüyor.

Osborne, “Tahıl kaynaklı enflamasyon, vücudunuzun yiyeceklerdeki besinleri parçalama, sindirme ve özümseme kabiliyetini azaltabilir” diyor. International Journal of Obesity dergisinde yeni yayınlanan bir çalışma, gluten içeren ürünlerin tüketilmesinin, aynı kaloride başka ürünlerin tüketilmesine göre daha çok kilo aldırdığını buldu. Kimi enflamasyon mekanizmaları, yağ depolama ve enflamasyon düzenleyici kortizol ve insülini de etkiliyor, sonuç olarak enerji üretimi, yağ yakma ve kas geliştirme kapasitelerinde azalmaya sebep oluyor.

Peki çoğu mısır gevreği, ekmek, makarna ve işlenmiş gıdalar dışında bu diyette neler tüketilmiyor? Görünen o ki pek çok yiyecek alerjik reaksiyon ve bunun sonucunda enflamasyona sebep olabiliyor. Bütün süt ürünleri glutenle çapraz reaksiyon potansiyeline sahip. Ayrıca kazein, kahve ve bir çoğu buğdaydan çapraz dölleme sonucunda üretilmiş yulaf çeşitlerine de dikkat etmelisiniz.

Yiyebilecekleriniz ise şöyle: taze organik sebzeler, çimenle beslenmiş kırmızı et, doğal yollarla avlanmış somon gibi balıklar, kırmızı orman meyveleri ve yemişler.

Diğer seçeneklerin arasında yenebilir filizler (yulaf filizi, kavuzlu buğday, mısır ya da hindistan cevizi unu) sıralanabilir. Çünkü bu yiyecekler, besinleri bağlayan ve sindirilmekten alıkoyan fitik asiti parçalayabilir. Ayrıca yabani pirinç, kara buğday, esmer pirinç, glutensiz yulaflar, tatlı patates, bal kabağı ve quinoa gibi yiyecekler de gönül rahatlığıyla tüketilebilir.

Eğer glutensiz bir diyet sürdürmek istiyorsanız, buna bir ay kadar devam edin. Bir fark hissederseniz, diyette en iyi dengeyi sağlayabilmek için çapraz reaksiyon gösteren yiyecekleri de azaltmayı deneyin.

3. PALEO DİYETİ

Paleo diyeti, bir bakıma mağaralarda yaşamış atalarımızın beslenme düzenini andırıyor. Yani bu diyet sağlıklı yağlara ve sebzelere özen gösterip karbonhidratı azalmak anlamına geliyor. Atletler arasında oldukça yaygın olan bu diyet çoğunlukla hayvan eti kaynaklı proteinlere odaklandığı için yağsız kas kütlesini korumaya hatta artırmaya yardımcı olabilir. Kimileri ise vücut ağırlığının her kilosu için 2-2.5 gram protein tüketilmesini tavsiye ediyor. Protein tüketimini bütün güne yaymak, kas gelişimi üzerine avantajlar doğurabilir: 2014 yılında Journal of Nutrition’de yayınlanan çalışma, her öğünde ortalama miktarlarda protein tüketmenin, seçili öğünlerde tüketmeye kıyasla 24 saatlik kas protein sentezinde daha destekleyici olduğuna işaret etti.

Kas dostu bu diyet aynı zamanda bitki kökenli baklagil, tahıl, fasulye ve mercimek gibi yiyecekleri de sınırlıyor dolayısıyla sindirime yardımcı enzimlere dirençli olan doku, hücre, karbonhidratlara bağlı lektin proteinleri de ciddi oranda azalmış oluyor. Lektinler mide duvarına yapışarak diğer sindirilmemiş proteinlerin girişine izin verip enerji kaybı ve kilo artışına sebep olabiliyor. Journal of Cereal Science, yaptığı değerlendirmede bu lektinlerin leptin direnci yaratarak kilo artışı etkisine sebep olduğunu vurguladı. Leptin, beyninize doyduğunuzun sinyalini gönderen bir açlık hormonudur.

Elbette mağara zamanında olmayan işlenmiş gıdaları beslenme düzeninizden çıkarmak yalnızca kilo kaybetme çabanızda etkili olacaktır.

Belly Fat Diet for Dummies adlı kitabın yazarı Erin Palinski, işlenmemiş ham gıdalar tüketmenin karın bölgesindeki yağları azaltma, tansiyon, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve kolon kanseri riskini azaltmayla ilişkilendirildiğini söylüyor.

Paleo diyetini tam anlamıyla uygulayanların süt ürünleri tüketimi tercihe bağlıdır ancak süt ürünlerinden gelen faydaları vurgulayarak diyetlerine dahil edenler de mevcut. Sebep olarak kemikleri destekleyen kalsiyum ile kefir ve yoğurt gibi besinlerdeki sindirim sistemi ve genel olarak sağlık üzerinde faydası bulunan probiyotiklerin tüketiliyor olması gösterilebilir. Palinski-Wade, kimilerinin Paleo diyetlerine süt ürünlerini dahil etmemesine karşılık, kendisinin günde iki porsiyon az yağlı süt ürünü tüketimini önerdiğini söylüyor.

Günlük hayatlarında oldukça yoğun olanlarımızın Paleo diyetini çok kolay sürdürebilmesi, bu diyetin faydalarından biri. Hatta dışarıda yemek yiyeceğiniz zaman bile kolaylıkla ızgara balık gibi yağsız bir protein kaynağı seçebilir ve yanında sebze tüketebilirsiniz. Akşamınızı bir kase meyve ile tamamlayın.

4. AKDENİZ DİYETİ

En popüler antrenman diyetlerinden biri olmasa da oldukça kalp dostu bu diyete hakkını vermemiz gerekir. Akdeniz diyeti, sağlıklı yağların bolca tüketilmesi ve bunun sonucu antrenman sonrası toparlanma dönemini olumlu etkilediği için antienflamatuvar olarak görülebilir. 2013 yılında European Journal of Clinical Nutrition’da yer almış bir çalışmaya göre bu diyet, premenapozal dönemdeki kadınlara daha düşük vücut kitle endeksi kazandırabiliyor.

Akdeniz diyetinde sağlıklı yağlar önemli bir yere sahip, dolayısıyla tereyağı çoğunlukla sızma zeytinyağı ile yer değiştiriyor. Bu diyet bazı makro besin önermelerinden farklı görünse de zeytinyağı, kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürmeye yardımcı mono doymamış ve omega 3 yağları açısından zengin olup yoğun antrenman sonrası oluşan enflamasyonun azaltılmasında faydalı olduğu için oldukça sağlıklı bir yağ olarak kabul edilir.

Omega 3 yağlarının, antienflamatuvar molekül üretimi ve enflamasyon yaratan proteinlerin daha az üretilmesine sebep olduğu için kas toparlanma süresini kısalttığı düşünülüyor. Bu yağlar aynı zamanda laktik asitin su ve karbondioksite dönüştürülmesinde yardımcı olmasından ötürü kas yorgunluğunu da kısaltabiliyor.

Akdeniz diyeti haftada iki kez balık tüketmeyi, kırmızı et tüketimini ise ayda bir kaç seferle kısıtlamayı tavsiye ediyor. Bu diyet aynı zamanda sebze, meyve, tam tahıllar, baklagil gibi bitki kökenli yiyeceklerle beraber yemiş (ceviz, bir porsiyonda 2.5gram omega 3 yağı bulundurmasıyla diğer yemişlerin önüne geçiyor), fasulye ve çekirdekler gibi diğer faydalı protein kaynaklarının tüketilmesini destekliyor. Bu saydığımız yiyecekler lif açısından da oldukça zengin. Gaz, şişkinlik ve mide rahatsızlığı gibi problemler yaşatmaması adına antrenmanlarınıza yakın zamanda bu yiyeceklerden çok fazla tüketmemeye özen gösterin.

5. IIFYM DİYETİ

Makro besin tercihlerinize uyan ya da esnek diyet olarak bilinen bu diyet giderek popülerleşiyor. Özellikle antrenmanlarını ciddiye alanlar, üç temel öğe olan karbonhidrat, yağ ve proteine odaklandığı için bu diyeti çok tercih ediyor. Tabi turta, dondurma ve diğer kimi işlenmiş yiyeceklerin izin verildiği bu diyette esas çelişki, makro içerik ne olursa olsun her kalori aynı kalori midir sorusunun yine akılları karıştırmasında yatıyor. 2011 yılında Appetite dergisindeki değerlendirme, esnek beslenmenin, kısıtlayıcı diyetlere göre daha başarılı olacağı yönünde çünkü esnek diyet çalışmalarına katılmış kişilerde daha düşük BMI gözlenirken, aşermeler ve aşırı yemek yeme hadiselerine daha az rastlanmış. IIFYM size çeşitlilik sunsa da, beslenmenizin çok büyük bir kısmını yine işlenmemiş gıdalar oluşturmak durumunda.

Bu diyete başlamadan önce bilmeniz gerekenler var: 1)hedefiniz (yağ kaybı, incelme, kas geliştirme vs.) 2) yaktığınız toplam enerji ve 3) bazal metabolizma hızınız BMR.

Bunlardan sonra ne kadar aktif olduğunuzu belirlemeniz gerekir. Eğer çok aktif değilseniz BMR sonucunu 1.3 ile, orta aktiflikte iseniz 1.5 ve çok aktifseniz sonucunuzu 1.7 ile çarpmalısınız. Bu hesaplamadan sonra çıkan sonuç kilokaloriniz, yani günlük toplam harcağınız enerjidir. Son olarak ideal makro dağılımını bulmanız gerekir. 20 yağı temsil etmekle birlikte en yaygın olan dağılım  40/40/20 şeklindedir. Ancak bunun size uygun olmadığını düşünüyorsanız, bir beslenme uzmanıyla görüşerek daha doğru bir kişiselleştirme yapabilirsiniz.

Hareket halindeyken bile makro besinlerinizi takip etmek için MyFitnessPal gibi tükettiğiniz herşeyi kaydedebileceğiniz ve barkod taraması yapabileceğiniz bir uygulamadan yararlanabilirsiniz. Bu uygulama kalori alımınızı size gösterir ve günlük beslenme detaylarınızı kaydeder.

My Macros+ adlı bir başka uygulama ise karbonhidrat sınırlamak gibi makro seviyedeki hedeflerinizin takibi için yardımcı olur ve günlük hangi besinden daha ne kadar tüketmeniz gerektiğini gösterir.

Kaynak: M&F HERS Dergisi, 2016 Ocak-Şubat Sayısı

Reklam

Kadınların Kreatin Kullanmaması Gerektiği Yalanını Açığa Çıkarıyoruz!

0

Yalnızca su tutup, kilolu bir görünüm yarattığını sandığınız kreatin aslında çok daha fazla etkiye sahip. Tabii ki kilolu bir görünüm yarattığı da yalan. Kadınların korkup kullanmadığı bu takviyenin aslında kadınların da çok işine yarayabileceğine dair bilimsel bilgileri sizler için mercek altına aldık.

Medya ve yalan yanlış yazılar sağolsun, kreatin yalnızca erkekler için üretilen bir supplement olarak algılanıyor. Kadınlar da kullanmaya korkuyor. Bu noktada supplement firmalarına da görev düşüyor, kadınlar için yapılan paketler içerisinde kreatinin de yer alması gerekiyor.

Kreatin bilimsel çalışmaların en desteklediği supplement. Bilimin bu kadar desteklediği bir takviye neden kadınlar için de kullanılabilir olmasın? Gücü arttıran, yağsız kütleyi arttıran ve performansı arttıran bu takviye kadınların da işine kesinlikle yarayacaktır.

Sizlere biraz piyasadaki kreatin yalanlarından bahsetmeliyiz. Başlıklarda gördükleriniz yalanlar, altında yazılanlar ise gerçekler olacak. En son başlıkta ise doğru bilgileri ele alacağız.

Kreatin Beni Şişirir ve Su Tutar

Image result for bulky female fitness model

Her zaman duyduğumuz şehir efsanesi. Şişip şişmemeniz beslenmenizle ilgilidir. Tek başına kreatin, size “bulk” görünümünü vermez. Eğer diyetteyseniz kreatinin böyle bir sonuç getirmesi mümkün olmaz. Eğer böyle bir etkisi olsaydı ve sizi Hulk yapabilseydi, gerçekten tüm erkekler koşarak satın alırdı.

Sürekli olarak daha ağır ağırlıklar kaldırmaya çalışmazsanız ve gerçekten çok fazla kalori tüketmezseniz tahmin ettiğiniz görüntünün oluşması çok zor. Hele ki testosteron seviyesi düşük cinsiyete mensupsanız!

Bu gerçekle yüzleşmelisiniz. Kadınların kas gelişimi süreci testosteron seviyesi yüzünden oldukça yavaştır. Şüphelendiğiniz şeyin olması için erkeklerden de fazla testosterona sahip olmanız gerekir.

Kreatin sandığınız kadar su da tutmaz. Kadınlardaki su tutumu oldukça azdır. Hatta bazı kadınların su attığı bile görülmektedir.

Yükleme gibi stratejiler yerine günlük optimum doz olan 3-5 gram kreatini kullanırsanız bu tip korkular yersizdir.

Kreatin sizi şişirmez, beslenmeniz şişirir…

Kreatin Güvenilir Değildir

Kreatinin bir steroid olduğundan dahi kuşkulanan birçok insan var. Nedense böyle bir algı oluşturulmuş… Piyasada en az yan etkiye ve en çok faydalı özelliğe sahip olan kreatinin böyle bir algıya sahip olması sizce de biraz tuhaf değil mi?

Herhangi bir yan etkisi yoktur, fazla dozu vücuttan sindirilerek atılır. Böbreklerde hali hazırda bir problem yoksa böbreklere de zarar vermez.

Yasaklı bir madde de kesinlikle değildir. Steroid olduğu düşünülmesi ise dünyanın en mantıksız fikridir, bir amino asitin steroid olduğunu dile getiren kişilere itibar edilmemelidir. Üstelik zaten vücudunuzda da üretilir! Balık ve etin de içerisinde bulunur, yalnızca çok küçük miktarlarda bulunduğu için takviye olarak tercih edilir (optimum doz için 1 kilograma yakın et yemeniz gerekebilir).

Kreatin Kadınlar İçin de İşe Yarar ve Güvenilir bir Takviyedir!

Bu başlık doğru olan başlık. Birçok araştırma erkekler üzerinde yapılmış olsa da bu kreatinin kadınlar için kullanılamaz bir takviye olduğunu göstermez.

Kreatin, kaslarda kreatin fosfat olarak bulunup enerji ihtiyacı olduğunda ATP’nin daha hızlı üretilebilmesine yardımcı olur. Bu nedenle performans ve güç için oldukça işe yarar bir takviyedir.

Birçok araştırmada kadınların kreatin kullanımında erkeklerden çok daha fazla güç kazanımının olduğu da görülüyor. 2003’teki bir araştırma kadınlarda %14,8 olan güç kazanımının aynı koşullar içerisinde erkeklerde %5,5 olduğunu göstermekte.

Dayanıklılık ve hız odaklı antrenmanlarda da sporcuların performansını geliştirdiği görülen kreatin, alabileceğiniz en etkili takviyelerdendir. Ayrıca piyasadaki en ucuz takviyelerden biri olduğunun da altı çizilmelidir.

Kadınlar İçin Günlük Kreatin Dozu

Klasik ve en optimum kullanım, günlük 3-5 gramlık doz olacaktır. Kesmenize gerek yok, antrenman olmayan günlerde dahi kullanmalısınız. Yükleme gibi stratejiler daha ileri seviye sporcular içindir, bu tip yüklemelerle vakit kaybetmek yerine sürekli ve düzenli kullanımla sonuçları görmeyi deneyin!

Reklam

Yeni Joe Weider Filminin Yıldızı Calum Von Moger, Arnold Rolünde Olacak

0

Şu an yapım aşaması süren Joe Weider filminde Calum von Moger, Arnold Schwarzenegger rolünü üstlenmiş durumda.

Image result for arnold schwarzenegger calum von moger

Bir çok insan bu tip gelişmelerin, vücut geliştirmenin popülerliğini arttıracağı için bu haberden oldukça mutlu görünüyor. Medya kanalları içerisinde yer alacağı için bu gelişme vücut geliştiricilerin hoşuna gitmiş durumda.

Calum von Moger gerçekten Arnold rolü için mükemmel bir seçim. Daha iyisi olamazdı.

İnsanlar başka Holywood yıldızlarının da rol alabileceği konusunda eleştiriler yaparken bu filmin düşük bütçeli bir film olduğunu unutuyor gibi görünüyorlar. Bu film milyon dolarların döndüğü ve göz önünde olacak bir film maalesef ki değil. Yine de insanlar arasında lafı geçeceğe benziyor. Küçük bir proje de olsa, Calum von Moger gibi bir isim sayesinde kendinden söz ettirecek.

Hugh Jackman, Chris Hemsworth gibi isimlerin de oynayabileceğini düşünüp filme eleştiriler savurmak doğru olmaz. Ayrıca fiziği itibari ile Calum film için gerçekten çok daha uygun bir isim. Belki de olabilecek en iyi seçim!

Joe Weider, vücut geliştirme dünyasındaki en önemli figürlerden biri. Arnold da aynı şekilde vali olabilmiş önemli bir figür. Arnold’un Amerika’ya göç edişi ve dönemin spor algısını da ele alacak olan film aslında vücut geliştiriciler için önem teşkil ediyor.

Pumping Iron filminden sonra benzer film olan Generation Iron, zamanında Pumping Iron’ın yaptığı etkiyi yapamamıştı. Bu filmin yapacağı etki daha büyük olacağa benziyor.

Image result for generation iron

Küçük bütçeli olması sebebiyle, evinize yakın olan her sinemada bulabileceğiniz bir film olmayacağı ise üzücü kısmı. Hele ki Türkiye’de büyük ihtimalle sinemalarda olmayacaktır. Yine de vücut geliştirme ile ilgili önemli tarihi sahneler içerecek olan güncel bir film olması spor için çok önemli.

Muscle & Fitness dergisi ile ilgili sahneler görmeyi de gördüğümüz Joe Weider filmi için oldukça heyecanlıyız!

Reklam

Spor Salonlarındaki ‘Vahşi Hayat’a Fazlasıyla Uyum Sağlamış Bir Garip İnsanlar

0

Canlılığın olduğu yerde, vahşi yaşama dair bir şeylerden söz etme her zaman mümkün olabiliyor.

Spor salonlarında bile.

Hatta, bu video bize gösteriyor ki en çok da spor salonlarındaki vahşi yaşamdan bahsedebiliriz aslında.

Nasıl mı?

Buyurun izleyin…

Reklam

Yağ Yakarken Hormon Dengelerinizi Korumanıza Yardımcı Olacak Bilgiler

0

Yağ yakmak harika bir histir! Kas gelişiminizi görmek ve yağsız bir vücuda kavuşmak; kendinize koyduğunuz hedefleri gerçekleştirmek, harika bir vücuda kavuşmak demektir.

Ancak burada kendi hedeflerinizi gerçekleştirirken vücut sağlığınızı ve hormon dengenizi korumanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. Vücut sistemimiz içerisinde yer alan birçok hormon, metabolizmanın işleyişinde görev alır. Kötü çalışan dengesiz bir hormon sistemi, cildinizde oluşabilecek problemlerden kilo alımına kadar birçok istenmeyecek sorun yaşamanıza sebep olabilir. Yağ yakımı sırasında da vücudunuzdaki birkaç hormon bu durumdan sizin gibi memnun olmayabilir.

Vücut, olası kıtlık ve açlık durumları için her zaman bir miktar yağ depolar. Siz kilo vermek ve yağ yakmak istediğinizde beslenme ve antrenman programınızda yaptığınız değişiklikler sayesinde yağ yakımını başlatırsınız. Vücudunuz, alışık olduğu yağ oranının altına düşmeye başladığını fark ettiği zaman ise panik moduna girer. Yani var olan yağı korumak ister. Aynı zamanda da hormon seviyelerinizde doğru bir şekilde beslenmiyorsanız dengesizlikler oluşur. Hormon seviyenizde oluşan değişiklikler sizin ruhsal durumunuza, enerjinize ve sağlığınıza direkt olarak yansıyabilir.

Sağlıklı bir şekilde yağ yakmak ve hormon seviyelerinizi korumak istiyorsanız yapabileceğiniz birtakım değişiklikler var.

Leptin

Leptin hormonu, vücutta 3 temel sorumluluğu olan bir yağ hücresi ürünüdür.

Kalori alımı, karbonhidrat alımı ve yağ seviyenizin oranlarıyla ilgili çalışır. Yağ oranınız arttığı zaman leptin seviyeleriniz de artar. Kalori ve karbonhidrat depolamanız da bu döngüye dahil olur. Yani anlayacağınız, beslenme programı üzerinde yapacağınız değişiklikler direkt olarak leptin hormonunu etkileyecektir.

Peki leptin hormonu oranı düştüğü zaman vücutta neler olur?

-Sürekli açlık hissi
-Düşük libido
-Enerji düşmesi
-Güç ve dayanıklılıkta azalma
-Sürekli üşüme hissi
-Depresyon hisleri ve normalde yaptığınız aktivitelere karşı isteksizlik
-Yağ kaybında düşüş
-Metabolizmanın baskılanması
-Yavaş iyileşme

Kulağa hiç hoş gelmediğinin farkındayız. Hızla kilo vermek isterken bunu bilinçsizce yapanlarda bu gibi belirtilere rastlamış olabilirsiniz. Kilo vermek için ve yağ yakmak için kalori alımını azaltmak zorundasınız. Peki bu sorunlarla başa çıkmadan yapılabilecek bir şey mi bu? Leptin seviyelerinizi dengede tutarak da bunu yapabilirsiniz. Korkmanıza gerek yok.

Biraz Sakin İlerleyin, Karbonhidratları Beslenme Programınıza Yeniden Ekleyin

Sert bir diyet programı yerine daha basit ve daha rahat adapte olabileceğiniz bir başlangıç yapın. Beslenme programınızda kalori açığı yakalamanız gerektiğini biliyoruz. Yağ yakmak için ve istediğiniz kiloya ulaşmak için kendinize zaman tanıyın. Bu sayde sizi bitap düşürecek kalori azaltımı yapmanıza gerek kalmaz. Hormon seviyelerinizin korunmasına da yardımcı olur.

Karbonhidrat alımınıza mümkün olduğunca devam edin. Karbonhidrat alımının leptin yoğunluğunuzu protein ya da yağdan daha fazla etkilediğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Karbonhidratları tamamen kestiğiniz an leptin hormonunuza en büyük darbeyi vermiş olursunuz. Daha dengeli leptin hormonu seviyesi, daha az yan etki için sağlıklı karbonhidrat kaynaklarına yönelebilirsiniz.

Testosteron

Kadınların da testosteron seviyelerine dikkat etmeleri gerektiğini atlamayalım ancak erkekler için testosteron hayati önem taşıyor. Tüm vücut ve kas yapısından ruhsal duruma kadar erkeklerde en önemli hormon testosteron hormonudur. Ayrıca diyet döneminde erkekler kadınlara oranla daha çok düşüş yaşarlar.

Testosteron hormonunun azalması erkeklerde kas ve güç kaybı başta olmak üzere birçok etki yaratabilir. Bunları sıralamak gerekirse:

-Yağ oranının artması
-Cinsel performansın azalması, libidonun azalması ya da ikisi birlikte
-Depresyon hisleri
-Düşük enerji

Diyet yapmaya başladığınız zaman kalori ve yağ alımınız düşer bu da kolesterolda azalma yaratır. Ancak belirli bir kolesterolü korumanız önemlidir çünkü testosteron başta olmak üzere birçok seks hormonunuzu kolesterolünüz belirler.

Yapılan araştırmalar, yüksek yağ oranlı diyet yapan erkeklerin diyet sırasında yağı kesen erkeklere oranla daha çok testosterona sahip olduğunu göstermiştir.

Kardiyo Çalışmalarınızdan Kısıp Uykunuza Katın!

Yağ yakmak isterken hormonlarınızı dengede tutmanın kolay olduğunu ve ufak değişikliklerle çözülebileceğini söylemiştik. Bunun yeniden size kanıtlayacağız.

Kardiyo egzersizlerinin bir kısmını yapmanız antrenman veriminizi arttırmanıza ve genel vücut sağlığınıza faydalı olmasına rağmen, kardiyo egzersizlerini abartmanıza gerek yok.

Yağ yakmak istiyorsanız yeterli uyku süreniz önemlidir. Testosteron hormonunuz uyku sırasında dengesine kavuşurken uyku, genel vücut sağlığınızın yükselmesine ve kalori alımınızı azalmasına yardımcı olur.

6-8 saat aralığında her gün düzenli uyumanız testosteron seviyelerinizi korumak için ideal bir süredir.

Tiroid Hormonları

Tiroid hormonları vücut sağlığınız ve metabolizma hızınız üzerinde anahtar rol oynar. Kalori azaltımına gittiğiniz diyetlerde ise tiroid seviyelerinizde oynama olması çok normaldir.

Tiroid hormonlarınızı normal bir seviyede tutabilmek için yapabilecekleriniz ise:

-Kalori hesabını gözünüzün önünde bir yanardağa çevirmenizin anlamı yok. Yaptığınız aşırı antrenmanlar da vücudunuzu yoracaktır. Kendinize 1 gün ara vermekten kaçınmayın.

-Stresinizi azaltın ya da kontrol altına alın. Beslenme ve antrenman programınızda yağ yakmak için yaptığınız değişiklikler vücudunuzu yeterince strese sokacaktır. Kendinizi rahatlatan ve keyif aldığınız aktiviteleri keşfedin ve günlük rutininizde kendinize zaman ayırın.

-Diyet yaparken vücudunuzun tam anlamıyla dinlenebilmesi ve hormon dengelerini sağlayabilmesi için yeteri kadar uyumanız gerekiyor. Uykuyu, vücudunuz ve hormonlarınız için reset tuşu olarak düşünün.

-Orta derece kalori açığı ve yeterli karbonhidrat alımı sağlayın.

Herhangi bir diyete başlamadan önce kan testi ile tiroid seviyelerinizi ölçtürebileceğinizi unutmayın. Aslında bu genel sağlığınız açısından da yapılması yararlı olan bir seçimdir.

Son olarak şunları söylemek isteriz;

Her ne amaçla olursa olsun yağ yakmak ve kilo vermek isterken bir şey çok açıktı: sağlığına ve hormon seviyelerine dikkat etmeden sert bir şekilde diyet uygulayan kişiler ruhsal açıdan kötü hissederler ve yolun bir yerinde pes ederler. Hatta, ilk başta harika bir kilo kaybı yaşayarak hedef kilolarına ulaşsalar dahi bu uzun vadede korunamaz ve sağlık problemleri yaratabilir.

Bu sebeple diyet yapacağınız zaman hormon seviyelerinizi önemsemenizi, bir hekime danışmanızı öneririz.

Reklam

Spor Salonunda Asla Yapmamanız Gereken 9 Affedilemez Hata

0

Spora yeni başlayanlar dikkat! Özellikle sizin için mini problemler yaratabilecek salon etiği ve spor salonunda uymanız gereken yazısız kurallarla ilgili mini bir giriş dersi hazırladık. Ayrıca, kimi zaman ileri seviye sporcuların da atlayabildiği bu kuralları kendilerine hatırlatmak isteriz.

Spor salonu, sporcular için kutsal bir yerdir. Spora yeni başladığınızda salona attığınız o ilk adımla beraber sizin dünyanızın vazgeçilmez bir parçası oluverir. Tabii ki burada rahatsız edici hiçbir şey yapmak istemezsiniz. Dolayısıyla siz de rahatsız edilmek istemezsiniz. Tek isteyeceğiniz şey, keyifle antrenman yapabilmektir. Bu yüzden spor salonu kullanan herkes için geçerli yazısız kurallar var! Hatta biraz dikkat ederseniz bazı salonlarda duvarda asılı olarak bile görebilirsiniz.

Sporcuların spor salonunda spor etiğine uyması gerekir. Birtakım davranışlardan kaçınılmalıdır. Aksi halde spor salonunda istenmeyen kişi haline gelebilirsiniz. Spora yeni başlayan biri de olsanız ileri seviye bir sporcu da olsanız aşağıdaki listeyi es geçmeyin deriz!

Spor Salonunda Muhakkak Dikkat Etmeniz Gereken 9 Hata:

1.Ekipmanları Terli ve Pis Bırakmayın

Spor salonu kullanıcı iseniz her bir aletten herkes kadar sorumlusunuz demektir. Herkesin sağlığı için ekipmanları asla terli bırakmayın! Sağlık açısından öneminin dışında fark etmeden kullanıldığında çok rahatsız edici durumlar yaşanabiliyor…

2.Fitness Aletlerini Boş Yere İşgal Etmeyin

Tüm salon ve tüm ekipmanlar sadece sizin kullanımınıza açık değil. Sıra bekleyen kişileri spor aletinin üzerinde boşa vakit geçirerek rahatsız etmemelisiniz. Sporunuza konsantre olun ve spor aletini yeteri kadar kullandıktan hemen sonra bekleyen kişiye teslim edin.

3.Ağırlık Kaldırıyorsunuz Şov Yapmıyorsunuz

Ağırlık kaldırırken çılgınca bağıran kişiler oluyor hani. Sonra ertesi gün antrenmana gelmiyorlar. Bunun sebebi gelmelerinin pek de istenmemesi oluyor işte… Bağırarak ağırlık kaldırmak neden bilmiyoruz ama kimsenin dikkatini dağıtmanıza ve birtakım anlamsız şovlar yapmanıza gerek yok…

4.Ekipmanları Yerine Bırakın

Kullandığınız her spor aleti, ağırlık ve ekipmanı aldığınız yere düzgün bir şekilde bırakmanız gerekiyor. Bu hem salon içindeki düzeni korumaya hem de diğer kişilerin ekipmanlara ulaşımını engellememeye yardımcı.

5.Mesajlaşmalar ve Telefonla Konuşmalar Lütffen Salon Dışında

Spor salonunda belirli bir dinamik vardır. Spora gelip bir yerde mesajlaşmak bu dinamiğe pek de uymuyor. Herkes birbirinden motivasyon kazanırken siz sesli telefon görüşmelerinize ve benchin kenarına oturup mesajlaşmalarınıza ara vermek zorundasınız…

6.Çıplaklık Sınırlarını Zorlamayın

Duşunuzu alıp soyunma odasında birkaç çıplak adım attığınızı varsayalım. Herkes olmasa da bunu kabul edebilecek kişiler vardır. Ama dikkat etmeniz gereken nokta çıplak bir şekilde ortak oturma alanlarını kullanmamanız. İşte buna kimse tahammül edemez…

7.Çok Kalabalık Salonlarda Alternatifler Yaratın

Elbette yapmak istediğiniz antrenman için birtakım ekipmanlara ihtiyaç duyabilirsiniz ve bu ekipmanlar birileri tarafından kullanılıyor olabilir. Sıranızı beklerken, başka ekipmanları kullanarak antrenman yapmaya devam edebilirsiniz. Çok uzun süre bir başkasının yanında sıra beklemek de kimse için hoş bir his değildir.

8.Hastaysanız Salona Gelmeyin Deriz

Bunun ilk sebebi tabii ki sağlığınızı korumak ve bir an önce iyileşmenizin gerekmesindir. İkinci sebebi ise küçük ve kalabalık ortamlarda hastalığın yayılma riski.

9.Salonu Selfie Çekmek İçin Kullanmayın

Tabii ki üzerinde emek harcadığınız kaslarınızı ve kıvrımlarınızı sergilemek isteyeceksiniz. Yapmalısınız da çünkü hak ettiniz. Ancak aynaları selfie için dakikalarca işgal etmenin de hiçbir mantığı yok…

Reklam

Vücudunuzun Sürprizlerle Dolu Olduğunu Kanıtlayan 14 İlginç Bilgi

0

Bilim, her gün yeni bir şey keşfediyor. Yıllar boyu doğru olduğunu bildiğimiz bilgilerin yanlış olabileceği pek çok senaryo keşfediliyor.

Biz de sizlere bu ilginçliklerden 15 tanesini derledik.

1- Midesiz de yaşayabilirsiniz. Hatta karaciğerinizin %75’i, böbreklerinizden biri, bağırsaklarınızın %80’i, akciğerlerinizin yarısı olmadan da yaşayabilirsiniz. Çok işlevsel olmayabilir, ama iş görür.

2- Epidermis dokunuz her 2-4 haftada bir yenilenir. Yıl içerisinde ortalama 0.7 kilogram ölü deri kaybederiz.

3- Bir insanın kemikleri yaklaşık 16 bin insanı taşıyabilecek kadar sağlamdır.

4- Göz rengi yaş ilerledikçe değişebilir. Fakat yetişkin bir bireyseniz ve göz renginiz kahverengiden yeşile döndüyse doktora gitmeniz gerekebilir. Bu durum belli hastalıkların habercisi olabilir.

5- Akciğerlerin yüzey alanı bir tenis sahasına eş değerdir.

6- Uykusuz hayatta kalmak, yemek yemeden hayatta kalmaya göre çok daha zordur. Yemeden 3 hafta dayanabiliyorken uykusuz 11 günün sonrasında zorlanmaya başlarsınız.

7- 5 parmak arasındaki en küçük parmak olan serçe parmağı olmayınca el gücünüzün yarısı yok olur.

8- Nasıl olduğunu anlamak mümkün olmasa da, ince bağırsak ortalama 4 insanın boyuna eşittir.

Image result for intestine height

9- Vücudumuzda yaklaşık 60 bin adet kan damarı bulunur.

10- Albinizm hastalığına yakalanan kişilerin eflatun veya kırmızı renk gözleri olur. İristeki pigment bazı insanlarda az olur ve ışık gözden sekebilir. Fotoğraflarda kırmızı gözlere sahip olmanızla bu tamamen aynı sebeptendir.

11- Sağlıklı bir insan bir gün içerisinde yaklaşık 15 litre terleyebilir.

12- 30 dakika içerisinde bir insan, 1 litreden fazla suyu kaynatabilecek ısıyı üretebilir.

13- Midenizdeki asit bir traş bıçağını rahatlıkla eritebilir. Tabii bunu kanıtlamanıza gerek yok…

14- Hayatınız boyunca 2 yüzme havuzunu dolduracak kadar tükürük üretirsiniz.

Kaynak: Brightside

Reklam

Kış Döneminde Uygulayabileceğiniz En Etkili Antrenmanı Açıklıyoruz!

0

Karın kaslarını ve baldırları unutun. Bu kış aylarını bilinen en etkili yöntemlerle değerlendirip maksimum hacim ve güce ulaşın.

İlk Olarak, Rahatlayın…

İlgili resim

Karın kası sezonu bitti. Artık titizlikle her bir gram karbonhidratın ve yağın hesabını yapmak zorunda değilsiniz çünkü bu hesabı yapsanız da kız arkadaşınızdan başka hiç kimseye karın kaslarınızı gösterme fırsatınız olmayacak. Artık mevsim kış ve bu da uzun kollu giysiler, pantolonlar, yıl sonu partileri ve mutluluk veren yiyecekler demek. Sanki hepsi göbeğinizi büyütmek ve kaslarınızı belirginsizleştirmek için anlaşmışlar gibi.

Biz mücadele etmek yerine bu durumu fırsata çevirmenizi öneriyoruz. Aralık ve Mart ayları arasındaki dönem antrenmanlarınızda ağırlıklara odaklanarak hacim ve güç kazanmak için en ideal zaman. Bu sayede bahar geldiğinde tek yapmanız gereken birkaç haftalık bir diyet uygulayarak kış döneminde kaslarınızı örten tabakayı yok edip yoğun kas kitlesini ortaya çıkarmak.

Bu amaçla, favori üç uzmanımızla görüştük: Joe Defranco, Amerikan futbolu kuvvet antrenörü; CJ Murphy, kuvvet antrenörü, powerlifter, strongman, tam bir baş belası; Mike O’Hearn, vücut geliştirici, powerlifter, eski Amerikan Gladyatörü ve bu fotoğraflardaki modelimiz. Kendilerine en iyi kas ve güç geliştirme egzersizlerini sorduk.   Daha sonra bunları mümkün olduğunca birleştirerek harika bir kütle artırma programı oluşturduk. Böylece kişisel rekorlarınızı -güvenli bir şekilde- geliştirirken en çirkin kazakların içinde bile göze çarpan trapezler, omuzlar, göğüs ve kollara sahip olacaksınız. İddia ediyoruz bu programı o kadar çok seveceksiniz ki kış hiç bitmesin isteyeceksiniz. (Neredeyse.)

Talimatlar

Her antrenmanı (I,II,III ve IV. gün) haftada bir kez yapın. Yıldızla (*) işaretlenmiş egzersizleri her hafta benzer hareketlerle dönüşümlü olarak yapın. Örneğin, ilk bacak antrenmanı gününde klasik back squat yapabilirsiniz. Sonraki hafta ise box squat, üçüncü haftada ise pause squat yapabilirsiniz.

I. GÜN BACAKLAR VE KARIN BÖLGESİ (CORE)

(Pedli ve kulplu squat bar gibi özel barlara erişiminiz varsa bunları da kullanarak çeşitliliği artırabilirsiniz.) Üst vücut antrenmanı günlerinde bench press, incline bench press ve floor press arasında dönüşümlü çalışabilirsiniz. İkinci bacak antrenmanı gününde, deadlift varyasyonları arasından istediğinizi (trap bar, sumo, geleneksel) seçebilirsiniz. Aynı zamanda barın yüksekliğini de değiştirip, deficit deadlift (bir platform üzerine çıkarak hareket açıklığını artırma) ya da rack pull (barı dizlerinizin altına gelecek bir platform üzerinden kaldırmaya başlayarak hareket açıklığını azaltma) hareketlerini yapabilirsiniz. Dinlenme durumunuza, belini,z ve omuzlarınızı nasıl hissettiğinize bağlı olarak ağırlıklar arasında geçiş yapın.

Her bir temel lift egzersizi için (squat, bench press ve deadlift) maksimum ağırlıkla 1 ile 10 arası tekrar yapmaya çalışacaksınız. Boş bir barla başlayıp zamanla belli bir tekrardan fazlasını yapamadığınız ağırlığa ulaşana dek ağırlık ekleyin. Bir hafta bir lift egzersizinde maksimum ağırlıkla 10 tekrar hedefleyip ertesi hafta bir başka lift egzersiziyle maksimum ağırlıkla 8 tekrarı hedefleyebilirsiniz. Zamanla maksimum ağırlıkla tek tekrara kadar inebilirsiniz ya da daha risksiz bir yol izleyerek beş ile sekiz tekrar arasında kalabilirsiniz. Bu size ve ne kadar güç kazanmak istediğinize bağlı. Unutmayın ki sürekli olarak fazla ağırlıkla antrenman yapmak (maksimum ağırlıkla beş tekrar ya da daha fazlası) vücudunuzu yıpratacaktır ve zaman zaman deload haftası yapmanızı gerektirecektir. Hedeflediğiniz tekrar sayısını yapabildiğiniz ağırlığa ulaştığınızda o gün için o liftle işiniz bitti demektir.

Bazı egzersizlerin değişimli yapılabileceğini unutmayın. Yani birinci lift egzersizinden bir set yapıp dinlenme, ikinci lift egzersizinden bir set yapıp dinlenme şeklinde setler bitene kadar tekrar edebilirsiniz.

EGZERSİZ                      SET                        TEKRAR

Lying Leg Curl                   3                                    15

Squat Variant*       Gerektiği kadar                     1–10

Keystone Deadlift              2                                  6–8

Bulgarian Split Squat         3                                8 1 tekrar (her bir bacak)

Ab-wheel Rollout                3                                8–15

SLIDING LEG CURL

Cilalı bir zeminde Valslides, mobilya kaydırıcı ya da karton tabak kullanın. Sırt üstü yere uzanın, topuklarınızı kaydırıcıların üzerine koyun ve kalçanıza doğru kaydırarak dizlerinizi bükün. Karın kaslarınızı sıkarak topuklarınızı içe çekin ve kalçanızı havaya kaldırın. Ayaklarınızı kaydırarak bacaklarınızı uzatın, daha sonra leg curlde olduğu gibi tekrar bacaklarınızı bükün ve kalçanızı kaldırın. Karın kaslarınızı sıkarak sırtınızın aşırı genişlemesini engelleyin.

Eğer glute-ham benchiniz varsa, sliding leg curl yerine glute-ham raise (GHR) de yapabilirsiniz.

CONCENTRATION CURL

Bir elinizde dumbbell ile benche oturun ve kolunuzun arkasını uyluğunuza gelecek şekilde hizalayın. Dumbbelli düzgünce kaldırın, sonrasında yarıya kadar indirin. Tekrar kaldırın ve bu sefer tamamen indirin. 1 tekrarı tamamlamış oldunuz.

FACE-PULL

Cable stationa halat bağlayın ve iki ucundan avuç içleri birbirine bakacak şekilde tutun. Halatı alnınıza doğru çekerken sırtınız tamamen kasılıncaya kadar dirsekleri yana açın.

BULGARIAN SPLIT SQUAT

Benchin önünde iki elinizde dumbbell ile lunge pozisyonu alın. Bir ayağınızı, arkanızdaki benchin üzerine ayak tabanı yukarı bakacak şekilde koyun. Arkada kalan diziniz yere yaklaşana kadar dizlerinizi bükün. Gövdenizi dik tutun.

1½ tekrar için vücudunuzu yere yakın pozisyona indirin ardından yarıya kadar yukarı kalkın. Tekrar yere yakın pozisyona inin sonrasında başlangıç pozisyona gelin. 1½ tekrarı tamamlamış oldunuz.

LYING LEG CURL

Tekrarları yaparken ayak pedi bileklerinizin üstüne gelecek şekilde egzersiz aletini ayarlayın. Her tekrarın üst pozisyonunda 1-2 saniye kaslarınızı sıkın.

SQUAT

Barı trapezleriniz üzerine, boynunuzun biraz altına gelecek şekilde yerleştirin. Bu şekilde barın omurganıza gelmesini önlemiş olursunuz. Uyluğunuz en az yere paralel veya daha da yakın olana kadar çömelin. Çok ağır yüklerle çalışırken daha fazla çömelmek hareketinize tam derinlik katacaktır.

II. GÜN GÖĞÜS, SIRT, OMUZLAR, TRICEPS

EGZERSİZ                     SET                   TEKRAR

Alternating Incline

Dumbbell Press                3                           12–15 (her bir taraf)

Bench Press*      Gerekli olduğu kadar          1–10

Alternatif

Chestsupported Row        4                              8–12

Lateral Raise                    3                              10–12

Incline Tate Press             3                                15

INCLINE TATE PRESS

Benchi eğik hale getirin ve iki dumbbell başınızın üstünde birleşecek şekilde pozisyon alın. Dirsekleri dışarı açıp ağırlıkları göğsünüze doğru içe eğin.

 III. GÜN TRAPEZLER, KARIN BÖLGESİ (CORE)

EGZERSİZ                                      SET                   TEKRAR

Sliding Leg Curl (veya GHR)         3                       10–12

Front Squat                                        2                          8

Deadlift*                              Gerektiği kadar              1–10

Dumbbell Shrug                              3                        12–15

Back Extension                  Gerektiği kadar        Toplam 50

One-arm

Farmer’s

Walk                                       2                  Maksimum mesafe

DEADLIFT

Sırtınızı düz tutun ve topuklarınızdan iterek ağırlığı kaldırın. Keystone varyasyonu için barı kollarınız genişliğinde uyluğunuz üzerinde tutun. Kalçanızı geriye itin ve gövdenizi bar dizlerinize inene kadar aşağı eğin. Romanian deadlifte benzer bir harekettir ancak daha az hareket açıklığıyla yapılır. (Ayrıca belin alt kısmı için daha rahattır.)

  1. GÜN GÖĞÜS, OMUZLAR, SIRT, KOLLAR

EGZERSİZ                     SET                   TEKRAR

Seated

Dumbbell

Overhead Press                 3                      10–12

Alternatif

Pullup                                 3                    maksimum

Cable Flye                         3                           15

Alternatif

One-arm

Dumbbell Row                     3                      10–12

Face-pull                               3                      15-20

Incline Curl                          4                        8 1 tekrar Band Pushdown maksimum Toplamda 100

ONE-ARM

FARMER’S WALK

Tek elinize ağır bir dumbbell alın ve gövdeniz dik ve düz bir şekilde maksimum mesafeyi yürümeye çalışın. Her sette el değiştirin.

BAND PUSHDOWN

Bir power racke ya da benzeri sert bir zemine egzersiz bandı bağlayın ve iki elinizle uçlarından tutun. Cable stationda olduğu gibi pushdown hareketini gerçekleştirin.Toplamda 100 tekrara ulaşacak şekilde aralarda dinlenerek setler yapın.

PULL-UP

Geniş tutuşla barı kavrayın. Sırtınızı düz tutun ve kürek kemiklerinizi içeri çekerek kendinizi kaldırın. Her tekrarda kolları tamamen açarak kendinizi salın, kalkmak için momentumunuzu kullanmayın.

Reklam

Türk Hava Yolları Hostesi ve Balkan Şampiyonu Oksana Likhonina

0

Günümüz insanının fitness hedeflerini gerçekleştirmek konusundaki en büyük engeli zaman planlaması. İyi bir zaman planlamasıyla antrenmana vakit ayırıp fitness hedeflerinize ulaşmanız mümkün.

İş yoğunluğunuz, aile sorumluluklarınız ya da şehrin trafiği; bunlardan hiç birisi fitness hedeflerinize ulaşmanız konusunda “ciddi” engeller değillerdir emin olun. Sorumluluklarımız elbetteki ağır olabilir ancak yaşam tarzımızı derinlemesine inceleyerek ve antrenman programımıza engel olabilecek aksaklıkları zamanında fark edip çözüm yolları üreterek kendimize bir çıkış yolu bulmamız mümkün.

Antrenmana Zaman Ayıramıyorum Demeyin

Bu yazımızda bunu başarabilen bir isimden bahsediyor olacağız size. Mesleği çok ağır, yoğun ve stresli ama söz konusu antrenmana zaman ayırmak olunca disiplinden ödün vermiyor kendisi ve hatta bu yoğun ve sıkışık takviminde fitness hedeflerine ulaşıp bir adım ötesine geçiyor ve profesyonel yarışmalara katılıyor. Kim mi bu süper kahramanımız? İsmi Oksana Likhonina. Kendisi Kırgız asıllı ve Türk Hava Yolları’nda hosteslik yapıyor. Uçakla seyahat edenlerimiz hostesleri hep güler yüzle anımsar ama emin olun oldukça yoğun ve sorumlulukları ağır olan bir yaşam biçimleri var hosteslerin. Ancak tüm bu yoğun ve yüksek sorumluluklar Oksana Likhonina’yı fitness hedeflerinden alıkoymamış.

Güzel hostesimiz WABBA Vücut Geliştirme ve Fitness sporcusu. Buna ek olarak da birçok turnuvada birinciliğe sahip. En son Balkan Open Şampiyonası’nda kendi sıkletinde altın madalya kazandı Oksana ve Owerall Winner mücadelesinde de Procard elde etti.

Güzel hostesimiz bu yoğun iş temposunda antrenman programını aksatmıyor, temiz besleniyor ve başarılarıyla hepimize şunu hatırlatıyor; hiçbir şey kolay elde edilmiyor ve istediklerimize ulaşmak için, ki buna fitness hedeflerimiz de dâhil, sıkı çalışmalıyız.

Unutmayın; kendinize zaman ayırmazsanız başka kişiler ve işler o zamanı sizin yerinize kullanır. İster fitness hedefleriniz olsun ister başka hedefleriniz olsun fark etmez, her işin başı iyi bir zaman planlamasıdır.

 

 

Reklam