Yazan Çiler Baykan
Sorunun cevabı elbette ki evet! Sabah kahvaltısı günün en önemli öğünüdür. Gün içerisinde ihtiyacımız olacak enerjiyi kazanmak adına mutlaka öğün atlamadan dengeli bir tabak ile güne başlanmalıdır. Günümüzde çalışma hayatının getirdiği zorlayıcı şartlar nedeniyle kahvaltı hazırlamak zorlayıcı oluyor. Böylece bu hep geçiştirilen bir öğün olarak kalıyor. Ancak, sabahları zor uyanıyor, gün içinde kendinizi yorgun ve stresli hissediyorsanız nedeni bu temel öğünü geçiştirme alışkanlığınız olabilir. Halbuki günü doğru besinlerin uygun miktarlarda buluşturulduğu bir kahvaltı sofrası ile karşılamanın sayısız getirisi var. Stresten uzak durmanın, pek çok hastalığın önüne geçmenin hatta kilo kontrolünün çaresi kahvaltıda!
Besin Değerleri Doğru Ayarlamalı
Kahvaltıda ne yapsam sorusu her sabah rutininin olmazsa olmazı. Bu sorunun cevabını ne şekilde verdiğiniz oldukça önemli. Olur da vakit bulup her sabahı serpme kahvaltı ile karşılarsanız alacağınız kalori miktarı sizi uzun vadede üzecektir. Bu nedenle yediklerinizi abartmamalı, gün içinde ihtiyacınız kadar olanın besin değerlerini almaya bakmalısınız.
Sabah kahvaltılarında vücudumuzun ihtiyaç duyduğu oranda protein tüketmek en önemlisi. Bu oran günlük tüketim miktarının en az 1/5 olmalıdır. Kahvaltıda yeterli protein tüketen bireylerin iş verimi ve konsantrasyonu daha yüksek olur. Protein tüketimi kan şekerimizi düzenlediğin için çok kısa süre içerisinde açlık hissetmemizi de engellemiş olur. Güne zinde başlamanın anahtarı işte bu kadar basit!
Sağlıklı Bir Kahvaltı Tabağı İçin
Sıkıcı kahvaltılıklar yerine besin değeri yüksek, anlamlı tabaklar hazırlamak aslında çok kolay. Önemli olan doğru besinleri seçmek ve bir de tabi üşenmemek…
Kahvaltı tabağınızda mutlaka olması gereken besin elbette ki yumurta. Ancak fazla tüketilen yumurta sarısı kolesterol ve kalp rahatsızlıkları riskini arttırır, unutmayın. Kahvaltıdaki protein ihtiyacınızı hindi füme ile de karşılayabilirsiniz. Protein oranı yüksek, yağ oranı düşük olmasından dolayı tercih edilebilir olsa da hindi füme işlenmiş bir gıdadır. Dolayısıyla sürekli değil de arada tüketmenizde fayda vardır. Bol lif ve verdiği tokluk hissi ile yulaf ezmesi, hem kahvaltı derdini hızlıca ortadan kaldırmanıza yardımcı olur hem de süt ile birlikte tüketildiğinde güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi almanıza.
Yağ oranı yüksek olanlardan uzak durduğunuz sürece peynir, kahvaltınızın vazgeçilmesi olarak yerini alması gerekenlerden. Tabağınızı süslemek ve besin değeri artırmak için bol bol yeşillik, avokado ve cevize de başvurabilirsiniz.
Peki Ya Ekmek?
Glisemin indeksi yüksek olan karbonhidratlar kan şekerimizde ani dalgalanmalar yarattığı için dolayı çabuk acıkmamıza sebep olur. Yüksek karbonhidratlı ürün tüketiminden sonra görülen uyku bastırması, yorgunluk ve enerji kaybı gibi hisler işte tam da bu kan şekerindeki değişimlerden kaynaklanmaktadır. Kahvaltılarda ekmek ve türevlerini tüketmek için kullanılan un ve gerekli malzemelerin içeriği bu noktada önem kazanır. Beyaz un kan şekerimizde ani çıkışlara yol açmaktadır. Beyaz un yerine tam buğday unu, kepek unu gibi kan şekerini dengeleyen ürünler tercih edilirse ekmek tüketmede bir sakınca yoktur.
Tam tahıl, meyve, yağsız ürünler ve sebzeler çoğu düşük glisemik insdeks değerine sahip olduğundan kilo vermek için de iyi seçeneklerdir. Ancak sağlıklı beslenmede sadece bu noktaya değil, ürünlerin içeriğindeki yağ, mineral, vitamin ve lif gibi değerlerine de bakılarak tüketim miktarı belirlenmelidir. Bu miktar kilonuza ve günlük aktivitenize göre değişkenlik göstermektedir ve göstermelidir. Her şeyin fazlasının zararlı olduğu unutulmamak gerekir.
Güne enerjik başlayıp, seretonin hormonunuzun miktarını arttırmak için kahvaltının keyfine varmayı ihmal etmeyin! Hem Cemal Süraya’nın da dediği gibi ‘’Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutluluk ile bir ilgisi olmalı.’’