Apple Watch gibi teknoloji harikalarının fitness endüstrisi içinde yer almasıyla birlikte, gün içerisinde dinlenik haldeki nabızla ilgili pek çok konu gündeme geldi.
Bu tip teknolojik araçlar, gün boyunca hem dinlenik haldeyken hem de egzersiz yaparken nabzınızı ölçmeye devam ediyor.
Egzersiz yaparken kalp atışınızın durumu, ne kadar yoğun antrenman yaptığınızın göstergesi. Nabzınız ne kadar yüksekse, kalbinizden kan talebi o kadar fazladır, yani antrenmanınız o kadar yoğundur.
Dinlenik haldeki nabzınız ise “fit olma” durumunuzla ilgili bilgi verebilir. Çünkü bir dakika içerisinde kalbinizin kaç kere attığı önemli bir veridir. Ayrıca kalbinizle ilgili bir sorununuz olup olmadığını da gösterir.
Tabii ki potansiyel kalp sorunlarınız için sahip olduğunuz tek veri Apple Watch gibi araçların ölçtüğü nabız değeriniz olmamalı. Bu araçların da bir hata payı var.
Dinlenik haldeki nabzınızı ölçmeniz için en iyi zaman, uyandıktan hemen sonradır. Çünkü günün kalanında birçok faktör de işin içine dahil olabilir.
Genelde “fit” diyebileceğimiz insanların dinlenik haldeki nabzı düşük olur. Dinlenik haldeki nabzın düşük olması kalbin verimli çalıştığını ve kalp sağlığının iyi olduğunu gösterir. Kaliteli antrenman yapıp gelişim odaklı spor yapan kişilerin de dinlenik haldeki nabzı düşük olur. Çünkü egzersiz kalbin kaslara ve ciğerlere daha çok kan pompalamasını sağlar, bu sayede zamanla daha az kalp atışıyla daha çok kan pompalanabilir. Kalp de gelişir ve şartlara adapte olur. Bu sayede aynı aktiviteyi daha az stresle uygulamaya başlayabilirsiniz. “Kondisyon” dediğimiz şey de tam olarak budur.
Sinir sistemine baktığımızda ise egzersiz sempatik sinir sistemini aktifleştirir. Daha sonra parasempatik sinir sistemi de stresi azaltıp vücudu sakinleştirerek dengeyi sağlar. Siz antrenman yaptıkça ve geliştikçe, vücut da parasempatik sinir sistemini aktifleştirmede daha çok gelişir. Bu da dinlenik haldeki nabzınızı düşürür. Bu adaptasyon hemen hemen birkaç ay içerisinde gerçekleşir.
Bilimsel kaynaklara göre ideal olan dinlenik haldeki nabız 60 ile 100 arasındadır, en iyi nabız ise 60 ile 80 arasında olarak belirtilmektedir. Uç örnek vermek de gerekirse, üst düzey bir maraton koşucusunun dinlenik haldeki nabzı 40’tır. Tabii ki bu rakamlara bakarken genetik, yaş, cinsiyet gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir.
Eğer dinlenik haldeki nabzınız ani iniş çıkışlara sahipse, bu bir sorunun işareti olabilir. Stres, susuzluk, fazla kafein kullanımı gibi durumlar bu tip sonuçlar doğurabilir.
Dinlenik haldeki nabzınızın yüksek olması da yanlış bir durumun göstergesi olabilir. Çarpıntı, kalp krizi gibi durumların habercisi olabilecek bu semptoma sahipseniz, kesinlikle bir doktora danışmalısınız.
Egzersiz yapmamanıza rağmen düşük nabzınız varsa, bu da büyük bir sorunun işaretçisi olabilir. Çok yaygın bir durum olmasa da doktor görmek faydalı olabilir. Tiroit sorunları, kalp sorunları gibi sorunlarınız olabilir.
Kalbinizin ne durumda olduğunu test etmek için, kalp atışınızı ölçen cihazlar kullanabilirsiniz. Bu sayede kalbinizin durumuyla ilgili %100 doğru olmasa da fikir sahibi olabilirsiniz. Doktora gidip gitmeyeceğinize bu sayede karar verebilirsiniz.