Daha bench press diye bir şey ortada yokken, insanoğlu; kayaları kaldırma, zincirleri kırma ve atları zapt etmek için azmini ortaya koymuştu…
Biliyoruz ki Ronnie Coleman 360 kg. halterle squat yapabilir ama aynı ağırlıktaki dumbbell’i eliyle kaldırıp hareket ettirebilir miydi? Yakın zamanda, deadlift’te 450 kg. barajını aşan Andy Bolton, aynı ağırlıkla herhangi bir itme egzersizi yapabilir miydi? Acaba Jay Cutler’a, göğsünün üzerinde 14 kişi varken çivili bir yatağa uzanması için ne kadar ödemeniz gerekir düşündünüz mü?
Vücut geliştirmecilerden, olimpik weightlifter’lardan ve powerlifter’lardan, hatta ve hatta Joe Weider’in doğumundan önce bile, yeryüzünde kültür-fizikçiler ve “güçlü adamlar” vardı. Eugen Sandow, William Muldoon, Bernarr Macfadden and Edmond Desbonnet gibi adamlar tarafından popüler hale gelen kültür-fizikçilerin tüm uğraşları güçlerini kanıtlamak ve insan vücudunu farklı bir boyuta taşıyarak, bunu şov haline getirip insanlara göstermekti. “Güçlü adamlar”ın kültür-fizikçilerden farkı; imkânsız gibi görünen kuvvet gösterileri sergilemekti; estetiğe dayalı bir görsel şov sunmak değildi. Meraklıları ikisi arasındaki farkı anlayamamış olsa da, yirminci yüzyılı kas ve kuvvetin altın çağına dönüşmesine katkı sağlamışlardır.
Kültür-fizik herkesi kapsadığı için, kendini geliştiren insanların sayısı çok fazla ve çeşit çeşit, her biri kendine ait bir antrenman tekniği ve yeteneklerini ortaya koyacak sistemler geliştirmişti. Kimileri sirklerde ya da karnavallarda çalışıp, gelenlere kuvvete dayalı marifetleri üzerinden meydan okuyor; kimileri ise, Eugen Sandow gibi, emeklerinin meyvesini halka sergilemeyi tercih ediyordu. Yaklaşımları nasıl olursa olsun, şimdinin iri adamlarının ataları o günlerde ünlüydü ve yetenekleri aradan yüzyıl geçmiş olmasına rağmen günümüzde hala test edilen öncü insanlardı.
LOUIS CYR (1863-1912)
Kanadalı “Güçlü Adam” Louis Cyr’in performansı zirvedeyken sahip olduğu kuvvetin eşinin benzerinin olmadığı düşünülüyor. Farklı kaynaklara göre boyu 173 ile 180 cm. arasında olduğu tahmin edilen Louis Cyr’in, 135 kg. kütlenin onun için ideal olmasına rağmen 180 kg. kütleye sahip olduğu biliniyordu.
İnsan kuvvetinin efsanesi olmuş duayenlerden George Jowett, Cyr’i “Dünyada Yaşamış En Güçlü Adam” olarak tanımlamış, Ben Weider “Tarihi En Güçlü Adamı” adlı bir kitapla onu Montreal’in dinamosu olarak tarihe geçirmiştir. 11 Ekim 1863’te doğan Cyr’in güçlü adam kariyeri 17 yaşındayken, Kanadalı güçlü adam unvanına sahip Michaud’u, 216 kg.’lık granit kayayı havaya kaldırarak hezimete uğratmasıyla başlamıştır.
Daha sonra sergilediği birçok farklı ve olağandışı güç gösterilerinin arasında: üzerinde 18 kişi olan bir platformu sırtına almak, ikişer ikişer kollarına bağlı ve zıt yönlere gitmek için mücadele eden dört atı dizginleyebilmek ve söylendiğine göre 249 kg.lık ağırlığı tek parmağıyla yerden kaldırabilmek bulunuyor. İlginç bir şekilde, Cyr’in eşi Meline sadece 44 kg. ağırlığında minyon bir kadındır ve Cyr’in genellikle bir öğünde neredeyse eşinin hacminde yemek yediği söylenir.
THOMAS INCH (1881-1963)
İngiliz Thomas Inch, dünyanın vücut geliştirme alanındaki ilk girişimcisi olabilir. Çeşitli kurs ve kitaplarını pazarlamak için yaklaşık 70 kişilik bir ekip işe almıştır. Dahası, kendisi günümüzde bile bir avuç adamın kıyaslanabileceği düzeydeki gücüyle bilinirdi.
O zamanların birçok güçlü adamı gibi, o da eşsiz bir kaldırma gücüne sahipti ve müşterilerine kendisiyle rekabet etmeleri için meydan okurdu. 78 kg.’lık bir dumbbell’i yaklaşık 7 cm. çapında ve kutu meşrubat genişliğindeki bir tutacaktan kaldırabiliyordu. “Inch Dumbbell” olarak bilinen bu dummbell türü, birçok insanı Inch ile rekabet etmekten alıkoyuyordu. Çünkü Inch’in mahareti ağırlıkta değil stilindeydi. Ortalama bir insanın öylesine bir tutacağı kavrayacak kadar büyük eli olması pek de olası görünmüyordu.
Son yıllarda, ilk Arnold Classic Strongman’in galibi Mark Henry ve üç kez World’s Strongest Man seçilen Bill Kazmaier dâhil birçok kişi Thomas Inch’in ününün haklı nedeni olan rekorlarını kırmayı denemişlerdir.
SIGMUND BREITBART (1883-1925)
Berlin’de yaşayan Polonyalı bir Yahudi olan Breitbar, o zamanlar dünyanın en bük sirki olan “Busch Sirki” ile birlikte Avrupa’yı dolaşmıştır. Ününün sebebi, salt abartı ağırlıklar kaldırmaktansa, dikkat çekici ve kendisini izleten kuvvet gösterileri yapmasıdır.
Örneğin demir çubukları kollarıyla bükebiliyor ya da demir zincirleri kırabiliyordu. At nallarını parçalayıp, iki kırbaçlanmış ve karşıt yönlere koşmaya çalışan atı zapt edebiliyordu. Ağzına kadar insanla dolu bir tren vagonunu dişleriyle hareket ettirebiliyor, içi yolcularla dolu bir otomobili sırt üstü yatıp göğsünde tutabiliyordu.
Breitbart’ın Yahudi gücünün sembolü olarak sergilediği güç gösterileri, bir yaralanma sonrası ölümüne sebep olmuştur. Bir demiryolu çivisini 10 cm. kalınlığında meşe odununa elleriyle çakmaya çalışırken, çiviyi yanlışlıkla uyluğuna saplamıştır. İltihap olan yara kanını zehirlemiş, iki bacağı da alınmasına rağmen zehirlenmekten kurtulamamıştır.
2001 yılında yönetmen Werner Herzog “Invincible” adlı bir filmde Breitbart’ın hikayesini anlatmış, başrolde Tim Roth’un yanında, iki kez World’s Strongest Man seçilen Jouko Ahola’yı, Breitbart rolünde oynatmıştır.
Serinin ikinci bölümü için haftaya www.muscleandfitness.com.tr’yi ziyaret etmeyi unutmayın.
Hazırlayan: Shawn Perine