DEMİR ADAM
Andrew Jones, kalp nakli beklerken doktorlar hayatta kalması için ona bir ventrikül destek cihazı taktılar.
Sonrasında ise kalbi, onu “neredeyse” öldürdükten sonra vücudunu yeniden yapılandırmaya başlıyor ve 2012 yılında yaptığı bir koşuyu “Rahat nefes alamıyordum” diyerek hatırlıyor.
“Sanki nefesim kesiliyor gibiydi…”
Nefes darlığı çoğumuza normal gelse de lisede Farmington CT’de oynadığı Amerikan futbolunda sahanın yıldızı olarak görülen, 100 m, 200 m, 400 m sprint yarışlarına katılan ve bayrak koşusu takımının direği olan Jones için kesinlikle normal değildi. Ayrıca üniversitede vücut geliştirme merakı da başlamıştı. Ancak 22 yaşındayken her şeyi değiştiren o koşu esnasında Jones vücudunda bir şeylerin yolunda gitmediğini biliyordu. İki sene daha yoğun şekilde çalışmaya devam etti ve sonra belirtileri kötüleşmeye başladı.
Jones, “Bir akşam kendimi gerçekten çok hasta hissettim” dedi. “Ateşim vardı, üşüme geliyordu, nefesim yetmiyordu, ağır gribin tüm belirtilerini yaşıyordum.”
Doktoruyla görüştükten sonra Jones 24 saat kalp monitörüne bağlandı. Nihayetinde kalp duvarı orta tabakasının iltihaplanması olan miyokardit teşhisi konuldu. Rekabetçi bir vücut geliştirici kadar ağırlık kaldırıyordu ama tüm bunları kalbi adım adım tükenirken yapıyordu.
Jones, “İki günde 3 kilo aldım, kalbim neredeyse durma noktasına gelmişti” diyerek o zamanları hatırladı.
4 ay kalp nakli bekledikten sonra Jones’ın durumu kötüleşti. Doktorlar bu sefer, kalbin kanı sol karıncığa (ventrikül) taşımasına yardım eden mekanik bir pompa olarak tanımlanabilecek ventrikül destek cihazı (VAD) taktılar.
21 Ağustos 2015 tarihinde Jones bıçak altına yatmıştı. Uyandığında güçlü hissediyordu ancak sol pektoral kası üzerinde bir kalp ritmi düzenleyicisi duruyordu, bir pompa doğrudan kalbine bağlıydı, bunların hepsi de karnından geçen bir kabloyla kontrol bilgisayarı ve 2 kiloluk, hayatını kurtaran, 7/24 yanında taşıması gereken altı yedi saatlik ömrü olan bataryalara bağlıydı.
“Yanımda iki acil durum bataryası ve bir yedek bilgisayar taşıyorum” dedi. “Tüm bu cihazlar bir anda çalışmayı bıraksa kalbim ne kadar sürede iflas eder hiçbir fikrim yok ve öğrenmeyi de asla istemiyorum.”
Yürümek, temel hareketleri yapabilmek ve spor salonuna geri dönmek için vücudunu alıştırmaya çalışarak hastanede 2 hafta geçirdi ancak tüm bunları yaparken yanında o ağır cihazların çantasını da taşımak zorunda olması durumunu daha da zorlaştırıyordu.
“Spor sehpasında sırt üstü uzanarak yapılan hiçbir harekette zorlanmıyorum. Yanıma başka bir sehpa çekip çantayı üstüne koyuyorum” diyor.
Vücuduna giren tüplere zarar verebileceği için merkez bölgesi antrenmanları planlarından çıktı, kardiyo ise haftada birkaç defa yapabileceği hızlı koşulardan ibaret. Ancak tamamen iyileşip eski kuvvetine kavuşabilmesi için Jones’un kalp nakline ihtiyacı var.
Jones’un beslenmesi de yaşadıklarından etkilendi. Pıhtılaşmaya sebep olabileceği için doktorları fazla tuzlu ve K vitamini içeren yiyeceklerden uzak durması gerektiğini söyledi.
Jones hastanede öleceğini düşünürken kalp nakli bekleyenlerin ihtiyaçlarını karşılamanın daha iyi bir yolu olması gerektiğini fark etti ve organ bağışı farkındalığını arttırmayı hedefleyen kâr amacı gütmeyen “Hearts at Large” (Özgür Yürekler) adlı vakfı kurdu.
Ameliyatından bir sene sonra Jones hââ bağışçı kalbine ulaşamadı. Sonuçta Jones, Amerika’da hayatlarını kurtaracak organın naklini bekleyen 120.000 kişiden yalnızca bir tanesi. Jones’a uygun bir kalp bulmak zor çünkü uygun olması için kan grubu, antikor, boyut, yaş ve pek çok farklı koşulun da uygun olması gerekiyor.
Her şeye rağmen Jones haftanın beş ila altı günü spor salonunda tekrarlarını tamamlıyor ve giderek güçleniyor.
Jones’un kalbi alınmış olabilir ama o ne kadar büyük bir yüreği olduğunu kimseye göstermekten çekinmiyor.
JONES’UN SIRT ANTRENMANI
HAREKET SET TEKRAR
Barfiks 2 15
Single-arm Dumbbell Row 3 12-20
Barbell Row (ağır) 4 8-15
Lat Pulldown 6* 10-15
Dar Tutuş Seated Cable Row 3 15
Ağırlıklı Barfiks 2 10
Normal Barfiks 2 Failure
*2 set geniş tutuş, iki set dar tutuş, iki set de normal tutuşla yapın.
Kaynak: M&F 2016 Aralık sayısından alınmıştır.