Sporcuların bir numaralı korkulu rüyası olan sakatlık dönemlerinde ne yapılır, nelere dikkat etmek gerekir;
Sakatlık Döneminde Spor Yapılır mı?
Bireyin sahip olduğu mevcut sakatlığın durumu, şiddeti ve sporcunun yaşam biçimine göre oldukça değişkenlik gösterebilecek bu sorunun cevabı hem evet hem hayır olabilir. Sakatlıklar sonrası en çok kas kaybının hareketsiz kalınan ilk 4-5 haftada görülür. Bu sürede bireyin sakat bölgeyi koruyarak mümkün oldukça harekette kalması hem iyileşme sürecine katkıda bulunacak, hem de sakatlık döneminin en az hasarla atlatılmasına olanak tanıyacaktır. ‘Ağır’ olarak nitelendirilebilecek, yüksek şiddetteki sakatlıklarda ise doktorun söylediklerine harfiyen uymak, vücut sağlığını, iyileşme sürecini spordan daha önde tutarak sporu bir nebze geri plana atmak yararlı ve tercih edilmesi gereken yoldur.
Sakatlık Süresince Antrenmanım Nasıl Olmalı?
Kısa süreli bir iyileşme gerektiren sakatlıklarda, vücudun mevcut hipertrofisini (büyüklüğünü) kaybederek atrofi (küçülme) meydana gelmemesi adına, harekette kalmak önemlidir. Sakatlığın bulunduğu bölge devre dışı bırakılarak vücudun sağlam bölgelerini aktive edecek şekilde gerçekleştirilecek egzersiz seçimleri, dönemin en az hasarla; hatta belki de hasarsız bir şekilde atlatılmasına zemin hazırlayacaktır. Doktorunuz onay verdikten sonra eğer siz de iyi hissetmeye başladıysanız hemen antrenmanlara dönebilirsiniz. Buradaki en önemli nokta, hemen önceki rutininize dönmemeye dikkat etmek olacaktır. Daha az ağırlık ve yoğunlukta bir program oluşturmalısınız ve tabi ki programınızda eski düzeninize göre daha az sayıda antrenman günü olmalı. Eğer bir sakatlık ya da ameliyat döneminden yeni çıktıysanız ağrılı bölgeye yüklenmemek en doğrusu. Gözlemlediğim kadarıyla karın ve kardiyo egzersizlerini çoğu sporcu sevmez. Ancak sakatlığınız döneminde kalp atım hızı ve nefes kontrolüne yönelebilirsiniz. Sakatlığı fırsat olarak görüp sevilmeyen karın ve kardiyo antrenmanlarına ağırlık vermeyi deneyebilirsiniz. Kısacası, sakat bölgenizi kendi halinde iyileşmeye bırakarak sağlam bölgeleriniz ile diyaloğa geçeceğiniz dönemlerde birinci hedef en az kayıp, ikinci hedef daha da az kayıp olmalıdır.
Sakatlık Döneminde Beslenmenin Rolü Nedir?
Vücudunuzu zinde tutacak ve iyileştirmeyi hızlandıracak besinleri yoğun olarak tüketmeniz gerekir. Bunu yaparken kilo kontrolünü sağlamak adına karbonhidratları bir miktar kısılarak gerçekleştirilecek kalori azalımı,
bireyin yağlanmadan mevcut kütlesini korumaya yönelik bir etkide bulunacaktır. Yapılan araştırmalar düzenli bir biçimde tüketilecek E, B 12 Vitamini, kalsiyum ve potasyumun bireyin toparlanma sürecine oldukça katkıda bulunacağını gösteriyor. Bu bağlamda yumurta, az yağlı tavuk ve kırmızı et, yağlı derin su balıkları, zencefil, zerdeçal, tropikal meyveler, muz, kefir, sirke, C vitamini yüksek meyve ve taze sebzeler, soğan, sarımsak, yeşil çay, koyu renkli sebzeler, sakatat ve balık yağı en yoğun tüketmeniz gereken besinlerin başında geliyor. Bu dönemde takviye ürünlerinde rolü büyük. Özellikle glutamin ürünleri ilk tercihiniz olmalı.
Not: Sporun ön planda yer alamayacağı bu dönemde depresif ruh halinden kaçınmalıyız. Unutulmamalıdır ki, yüksek moral bireyin pek çok hastalığı yenme noktasında oldukça önemli bir rol oynuyor. Beyniniz ne söylerse, vücudunuzda onu dile getirir.