Havalı ismi ile kulağa yabancı bir bileşen gibi gelse de hyalüronik asit ciltte, gözlerde, eklemlerde kısacası vücudumuzda doğal olarak bulunan bir maddedir. Öncelikli işlevi, doku hücrelerinin içindeki suyu yakalamak, eklem yüzeyletini yağlamak ve gözleri nemli tutmaktır. Hyalüronik asit ayrıca birçok tıbbi ve ticari alanda kullanılır:
- Diyet gıda takviyeleri
- Yüz kremleri
- Serumlar
- Göz damlası
- Enjeksiyonlar
Şaşırtıcı Faydalarıyla Hyalüronik Asit
Daha Genç ve Daha Sağlıklı Bir Cilt
Hyalüronik asit cilde etkisi nedeniyle yaşlanma karşıtı ürünlerde sıkça kullanılır. Bu cilt bakım ürünleri etkilerini, kullanan kişinin cildini etkileyen diğer faktörlere bağlı olarak değiştirebilir, örneğin:
- Genetik
- Beslenme
- Sigara ve alkol tüketimi
- Kirlilik
- Güneşe maruz kalma gibi durumlar hyalüronik asit içeren ürünlerin etki seviyelerini değiştirebilir.
Yine de cilt için önemli bir madde olan hyalüronik asit ve takviyeleri cildinizin daha esnek görünmesine ve daha genç hissetmesine yardımcı olur. Vücudunuzdaki hyalüronik asidin neredeyse yarısı cildinizde bulunur ve burada nemi tutmaya yardımcı olmak için suya bağlanır. Bununla birlikte, doğal yaşlanma süreci ve güneşten gelen ultraviyole radyasyon, tütün dumanı ve kirlilik gibi şeylere maruz kalmak derideki hyalüronik asit miktarını azaltabilir. Hyalüronik asit takviyeleri almak, bu azalmayı önleyebilir. En az bir ay boyunca günde 120-240 mg olacak şekilde kullanılan dozların, yetişkinlerde cilt nemini önemli ölçüde arttırdığı ve kuru cildi azalttığı bilinir.
Nemli cilt ayrıca kırışıklıkların görünümünü azaltır, bu da cildin daha pürüzsüz görünmesini sağlar. Cildin yüzeyine uygulandığında, hyalüronik asit serumları kırışıklıkları, kızarıklığı ve dermatiti azaltabilir. Bazı dermatologlar, cildin sıkı ve genç görünmesini sağlamak için hyalüronik asit içeren dolgu maddelerini cilde enjekte ederek uygularlar.
Hızlı İyileşen Yaralar
Hyalüronik asit ayrıca yara iyileşmesinde önemli bir rol oynar. Hyalüronik asit deride doğal olarak bulunur, ancak yaraların iyileşmesi esnasında cildin ona ihtiyacı artar.
Deri yaralarına hyalüronik asit uygulandığında yaraların boyutunun azaldığı gözlemlenmiştir. Hyalüronik asit aynı zamanda antibakteriyel özelliklere de sahiptir, bu nedenle doğrudan açık yaralara uygulandığında enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Dahası, diş eti hastalığına karşı mücadelede, diş ameliyatından sonra iyileşmeyi hızlandırma ve topikal olarak ağızda kullanıldığında ülserleri ortadan kaldırmada da etkilidir.
Azalan Eklem Ağrısı
Vücudumuzda bulunan sinovyal sıvı eklemleri yağlar ve yastık görevi görür. Bu sıvının içeriğinde hiyalüronik asit bulunur (1). Zamanla sinoviyal sıvıdaki hyalüronik asit parçalanır ve bu da eklem ağrısı ve sertliğine sebep olur. En az iki ay boyunca günde 80-200 mg hiyalüronik asit tüketiminin, 40-70 yaşları arasındaki hastalarda diz ağrısını önemli ölçüde azalttığı gözlemlenmiştir (2,3,4).
Hyalüronik asit ayrıca ağrıyı hafifletmek için doğrudan eklemlere enjekte edilebilir. Fakat, 12.000’den fazla yetişkinle yapılan bir araştırmada bu uygulamanın ağrıda hafif bir azalma sağladığı ve daha büyük yan etkilerle karşılaşıldığı gözlemlenmiştir.
Göz Kuruluğuna Son
Yedi yetişkinden yaklaşık 1’i göz sıvısının yani gözyaşlarının azalması nedeniyle kuru göz semptomlarından şikayetçidir (5). Hyalüronik asit nemi tutmakta mükemmel olduğundan, genellikle kuru göz tedavisinde kullanılır.
% 0.2-0.4 hyalüronik asit içeren göz damlalarının kuru göz semptomlarını azalttığı ve göz sağlığını iyileştirdiği bilinir. Hiyalüronik asit içeren kontakt lensler de kuru göz için olası bir tedavi olarak gelişim aşamasındadır (6,7).
Ek olarak, hyalüronik asit içeren göz damlaları, göz ameliyatı sırasında iltihabı azaltmak ve yara iyileşmesini hızlandırmak için sıklıkla kullanılır (8,9).
Hyalüronik Asit Kullanımı ve Olası Yan Etkiler
Vücut doğal olarak hiyalüronik asit ürettiğinden, bu madde nadiren ciddi yan etkilere veya alerjik reaksiyonlara neden olur. Bununla birlikte, anafilaksi gibi ciddi alerjik reaksiyon öyküsü olan kişiler, hyalüronik asit kullanırken dikkatli olmalıdır.
Hamilelik sırasında ve emzirme döneminde etkileri bilinmemektedir, bu nedenle kadınlar bu zamanlarda hiyalüronik asit takviyeleri almaktan kaçınmalıdır.
Diğer takviyelerde olduğu gibi hyalüronik asit takviyeleri için de size uygun ve doğru olup olmadığı hakkında doktorunuzla görüşebilirsiniz.