Mutluluk gözyaşlarınızı alalım, çünkü soğanla ilgili muhteşem haberlerimiz var!
Annelerimizin küçüklüğümüzden beri “doğal antibiyotik” deyip deyip yedirdiği, her yemeğe bol bol kattığı, çeşit çeşit salatasını yaptığı soğan gerçekten de sofranın her yerine konmayı kabul ediyor.
Aslında tahmin edemeyeceğiniz kadar uzun bir geçmişe ve sevgiye sahip olan bu sebzeyi ilk olarak milattan önce 5000 yılında görüyoruz. Arkeologlar eski Mısırlıların, katmanlı ve yuvarlak yapısından dolayı soğanı kendilerine sonsuzluğun simgesi olarak seçtiklerini ve soğana tapındıklarını söylüyor. Daha yakın bir zaman olan orta çağda ise, iyi hizmet ve malların karşılığında ödemenin soğan ile yapıldığını ve insanların hediye olarak birbirlerine soğan verdiklerini görüyoruz. Yani soğan hep kıymetli olmuş.
Aşağıda bilim insanlarının soğan üzerinde yaptıkları araştırmalar sonucu buldukları 6 faydayı sizinle paylaşıyoruz.
Soğanın 6 Bilimsel Faydası:
1. Antioksidan Bakımından Çok Zenginler
Vitamin ve mineraller soğanın içinden taşıp dökülüyor diyemeyecek olsak da antioksidan bakımından soğan, tüketebileceğiniz en iyi sebzelerin başında geliyor. 1 orta boy soğanda yaklaşık olarak 44 kalori bulunuyor. Bu orta boy soğan ayrıca günlük c vitamini ihtiyacınızın yaklaşık %20’sini ve günlük B6, folat, potasyum, manganez ihtiyaçlarınızın %5 ile %10 arasında miktarını karşılıyor. Ancak soğan, quercetin dahil olmak üzere anti inflamatuar etkiye sahip olan antioksidanlardan çeşit çeşit ve bol miktarda bulunduruyor. Özellikle soğanın dış katmanları antioksidan açısından çok zenginler.
2. Kansere Karşı Koruma Sağlayabiliyorlar
American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir çalışmaya göre, araştırmacılar İtalya ve İsviçre’de insanların ne sıklıkta soğan ya da soğangillerden (allium bitkileri- sarımsak vb.) tükettiklerini incelemiş. İnceledikleri gruplar içerisinde, daha düşük kanser oranı ile daha çok tüketilen soğan benzeri bitki miktarı arasında bir bağlantı görülmüş. Yani ne kadar çok soğan ya da sarımsak tüketirseniz, kanser riskinizi o kadar çok azaltabilirsiniz.
3. Kemik Yoğunluğunu Arttırabiliyor
Burada özellikle kadınları ilgilendiren çok önemli bir araştırma var.
Menopoz öncesi ve sonrasının bakıldığı 50 yaş ve üzeri bir grup Kafkas kadında soğan tüketimi ve kemik sağlığı arasında bağlantı bulunmuş. Araştırmaya göre soğan tüketimi sık olan kadınların kemik yoğunluğunun daha fazla olduğu ve soğan tüketimi az olan kadınlara göre %20 daha az kalça kırığı riski taşıdıkları görülmüş.
4. Soğan, Sağlıklı Bir Sindirim Sistemi İçin de Önemlidir
Bunun sebebi, soğanın, prebiyotik olarak görev yapan inülin açısından zengin olmasıdır. Kısaca bahsetmek gerekirse prebiyotiklerin probiyotiklerin gelişimi ve işleyişi için gereklidirler. Bağırsak florasında probiyotiklerin görevlerini yapabilmelerine yardımcı olurlar. İnülin, kabızlıktan korunmaya, kan şekerini dengelemeye, besin emilimini arttırmaya ve sağlıklı kemik yoğunluğunu arttırmaya yardım eder. Ayrıca inülinin iştahı engelleme etkisi ile kilo vermeye destek olabileceği de düşünülüyor.
5. Kolesterolün Düşürülmesine Yardımı Olabiliyor
Bir başka araştırmada polikistik yumurtalık sendromu olan fazla kilolu ve obez kadınlar üzerinde yapılmış. Bu rastgele kontrollerin gerçekleştiği klinik çalışmada katılımcıların bir kısmı soğan miktarı çok bir diyet uygulamaya başlarken (çiğ kırmızı soğan) diğer kısmı soğan miktarı az olan bir diyet uygulamaya başlamış. 8 haftanın sonunda araştırmacılar iki grubun da kolesterol seviyelerinde azalma görmüş ancak fazla soğan tüketen grubun sonuçları diğer gruba oranla çok daha iyi olarak tespit edilmiş.
Başka bir çalışmada ortalamanın biraz üstünde kolesterol değerlerine sahip 24 kadın arasında yapılmış. Kadınlardan bir kısmına soğan suyu verilmiş diğer kısmına ise plasebo etkisi yaratacak bir içecek. 8 hafta boyunca her gün soğan suyu içenlerin kolesterol ve bel ölçülerinin düştüğü görülmüş.
6. Soğanla Yenilen Domateslerden Daha Çok Yararlanırsınız
Yiyecek sinerjisi kavramı soğan-domates ikilisi için oldukça doğru bir örnek. Buna göre, iki yiyeceği bir arada tüketmek, yiyeceklerden alınan besinleri ve yararlanılırlığı ayrı ayrı alınmalarına göre arttırabiliyor. Bilim insanları soğandaki sülfür bileşiklerinin likopen emilimini tetiklediğini düşünüyor. Likopen, domatesin içerisinde bulunan bir çeşit antioksidandır. Likopen, kanser, kalp rahatsızlıklarından korunmaya, kemik, beyin ve göz sağlığının güçlendirilmesine yardımcı oluyor.
Soğanın Yararlarından Nasıl En İyi Şekilde Yararlanabilirsiniz?
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda soğanın kan şekerini düzenleyebilmeye ve doğurganlığı arttırmaya yardımcı olduğu görülmüştür. Bu da soğan ile ilgili daha çok insan üzerinde araştırmalar yapılacağını gösteriyor. Siz bu dönemde rengi ve türü fark etmeksizin ister pişirilmiş ister çiğ olarak bol bol soğan tüketmeye devam edin!
Soğan doğrarken göz yaşlarına hâkim olamayanlara da küçük bir tüyomuz var: soğanı su altında kesebilirsiniz. Bu, soğanın göz yaşına sebep olan gazlarının gözünüz ile temasını azaltacaktır. Soğanı doğramadan önce biraz suda da bekletebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!