Fit Hub Blog Sayfa 79

Erken Menopoz Belirtileri Nelerdir?

0
kadinlarda-erken-menopoz-belirtileri

Erken menopoz, birçok kadında görülmektedir ve kısaca 40 yaşından önce menopoza girilmesi olarak kabul edilebilir. Normal şartlarda 45-55 yaş arasında beklenilen menopozun bazı kadınlarda daha erken görülüyor olması, birçok farklı sebebe bağlı olabilir. Erken menopoz belirtileri, 45-55 yaş arasında gelişen doğal menopoz belirtileri ile çok fazla farklılık göstermemektedir.

Bugün sizlere menopoz yaşı ve erken menopoz belirtileri ile ilgili bilgiler verirken menopoz nedir sorunuzu da cevaplandıracağız.

Menopoz Nedir?

Kadınlarda menopoz, yumurtalık folliküllerindeki azalmanın östrojen seviyelerini de azaltması ve adet döngüsünün kesilmesi ile oluşur. En az 12 aydır adet görmeyen kadınlar menopoz dönemine girmiştir. Birçok farklı sebep ile gelişebilen menopoz, genellikle 45 yaşını geçen kadınlarda görülmeye başlanır. Amerika’da ortalama menopoz yaşı 51’dir. Doğal menopoz yaşı 51 olarak görülmektedir.

Kadında adet döngüsünün sonlanması, çocuk sahibi olma yeteneğinin de kaybı demektir. Menopoz döneminden itibaren kadınlar hamile kalamazlar.

Menopoz oluşumu doğal bir süreçtir. Her kadın farklı yaşlarda menopoza girebilir. Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği’nin de belirttiği gibi 40 yaş ve öncesinde görülen menopoz Prematür menopoz yani erken menopozdur.

Menopoz çeşitlerini ve dönemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Menopoz: Doğal süreçte en az 12 aydır adet görülmeyen ve yumurtalıkların üretiminin durduğu dönem.
  • Perimenopoz: Doğal menopoza girmeden hemen önce başlayan, en az 6 yıl süren ve menopozdan itibaren 1 yılı daha kapsayan geçiş dönemi.
  • Oluşturulan Menopoz: Yumurtalıkların işleyişine hasar veren ya da tıbbi tedaviler ile birlikte oluşan menopoz.
  • Prematür (Erken) Menopoz: 40 yaşından önce görülen menopoz.
  • Postmenopoz: Menopoz sonrasındaki yıllar.

Erken Menopoz Belirtileri

Tıpkı menopoz döneminde başlayan sıcak basmaları, ruh hali değişiklikleri ve son adet döneminin normalden uzun sürmesi gibi erken menopoz da kadınların hoşuna gitmeyen ve konforlarını bozan belirtiler ile kendini göstermektedir.

Düzensiz adet dönemlerinin başlaması ile birlikte erken menopozun gelişi hissedilebilir. Adet döngüsü üzerindeki sapmaların dışında aşağıdaki belirtiler erken menopozun habercisi olabilmektedir:

  • Yoğun kanama
  • Adet döneminin normalden uzun ya da kısa sürmesi
  • Adet dönemi dışında hafif kanamlar
  • Adet dönemleri arasındaki sürenin uzaması

Bu belirtileri yaşadığınız takdirde bir jinekoloğa danışarak belirtilerin erken menopoz ile ilgili mi yoksa başka bir sebepten dolayı mı geliştiğini danışmanız sağlıklı olacaktır.

Erken menopoz döneminin getirebileceği diğer belirtileri sizin için aşağıda sıralıyoruz:

  • Ruh halinde değişiklikler
  • Cinsel istekte ve duygularda değişiklikler
  • Vajinal kuruluk
  • Uykusuzluk ya da uykunun problemli olması
  • Sıcak basmaları
  • Gece terlemeleri
  • İdrar tutmada zorluk çekme

Belirttiğimiz gibi erken menopoz belirtileri, doğal menopoz döneminde yaşananlar ile örtüşmektedir. Bu sebeple erken menopoz dönemi yaşadığınızı düşünüyorsanız bir jinekoloğa danışmanızı ve belirtilerinizi nasıl hafifleteceğinizi görüşmeniz sizin için faydalı olacaktır. Ayrıca jinekoloğunuz sizi postmenopoz döneminde yaşayabileceğiniz diğer kadın hastalıkları ile ilgili bilgilendirecektir.

Menopoz sonrası yaşayabileceğiniz kemik kaybını azaltmanıza yardımcı olabilecek takviyeleri öğrenmek için “Menopoz Sonrası Kemik ve Mineral Kaybını Önleyen En İyi 5 Takviye” yazımızı linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

Bunun dışında bu dönemlerde kadınlar bir psikolog desteği görmeyi de tercih etmektedirler. Siz de erken menopoz yaşıyorsanız bir psikolog ile durumunuzu paylaşabilir, bu sayede hem vücudunuzda olan değişiklikleri hem de ruh halinizi daha iyi anlayarak günlük hayatınıza daha rahat bir şekilde devam edebilirsiniz.

Erken Menopoz Neden Olur?

Menopoz yaşı ortalama olarak 51 olsa bile bazı kadınların 40 yaş öncesinde menopoz ile karşılaştıklarını bilmekteyiz.  Erken menopozun gerçekleşmesine neden olan sebep tam anlamı ile belirlenememiş olsa bile aşağıda sıraladığımız faktörler erken menopozun gelişimi üzerinde etkili olabilmektedir:

  • Genetik etmenler
  • Yaşam biçimi ve sigara kullanımı (1)
  • Kromozomlara bağlı gelişen sağlık problemleri
  • Otoimmün sistemi (bağışıklık sistemi) hastalıkları
  • Epilepsi

Kadınlarda doğal menopoz 45-55 yaş arasında gözlemlenebilmektedir ancak kadınlar, annelerinin menopoza girdikleri yaşlarda menopoza girebilmektedirler. Kromozoma bağlı hastalıklar (Turner sendromu ya da Frajil X sendromu gibi) ve epilepsi, kadınların erken menopoz ile karşı karşıya kalmalarına neden olabilmektedir. Östrojen hormonunun yağ tabakalarında depolanmasından dolayı yetersiz yağ dokusu kadınlarda erken menopoza yol açan süreçleri başlatabilir. Tıpkı romatoid artirit ve tiroid hastalıkları gibi immün sisteminin oluşturduğu rahatsızlıklara benzer bir şekilde erken menopoz başlayabilmektedir. (2)

Reklam

Tek Taraflı Antrenman Bolüm: 3

0

Tek taraflı antrenman bölümümüzde 3. Programımıza göz atalım.

Ne zaman Mart ayı kapıya dayansa yaz mevsimini düşünmeye başlarım ve elbette yaz hedeflerimi! Yaz için istediğimiz fiziği elde etmek için bahar mevsiminde çalışmaya başlamamız gerektiğini unutmayalım. Belki de yılın ilk iki ayı beklediğiniz gibi geçmedi, belki de hedeflerinizi emin adımlarla ilerliyorsunuzdur. Daha çok yapabilecek ya da artık dayanamayacak gibi hissedip hissetmediğiniz fark etmeksizin bu ay en güçlü halimizle kolları sıvıyor ve yaz hedeflerimize biraz daha yaklaşıyoruz. Vücudun zayıf kalan kısmının telafi olması için yapılan 5 bölümlük “tek taraflı” antrenman dizimizin üçüncüsündeyiz. Bu sayıda göğüs ve baldır kaslarına odaklanıyor ve bu kas gruplarının her iki yanını da eşit seviyede geliştirmeyi hedefliyoruz.

Reklam

Siyah Üzüm Çekirdeğinin Mucizevi Faydaları

0
siyah-uzum

İnsanlar her ne kadar çekirdeksiz üzümleri tercih etseler de, özellikle siyah üzüm çekirdeğinin sayısız yararı bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan araştırmalarla siyah üzüm çekirdeğinin faydaları bilimsel olarak da ortaya konulmuştur. Öyleki vücuttaki serbest radikalleri azaltan tokoferol ve proantisiyanidiler siyah üzümün çekirdeğinde daha fazla bulunur. Tüm bu nedenlerden dolayı artık sadece siyah üzüm çekirdeği yağı gibi ürünler de satılmaktadır (1). Siyah üzüm çekirdeğinin mucizevi faydaları için yazımızı okumaya devam edin.

Siyah Üzüm Çekirdeğinin Genel Sağlık Üzerindeki Faydaları

1. Siyah Üzüm Çekirdeği Kan Şekerinin Kontrolünü Sağlar

Bazı çalışmalar, siyah üzüm ve siyah üzüm çekirdeği tüketiminin diyabetin tedavisine yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu üzümlerde bulunan resveratrol, insülin sekresyonunu ve insülin duyarlılığını arttırmaktan ve böylece kan şekeri dengesi ile vücuttaki insülin seviyelerini iyileştirmekten sorumludur. Siyah üzümün sağladığı kan şekeri faydaları, düşük glisemik indeks (GI) Değerleriyle açık bir şekilde ilişkilidir. Bu üzümler ayrıca kan akışını artırarak kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olur.

2. Siyah Üzüm Çekirdeği Beyin İşlevlerini Geliştirir

Düzenli siyah üzüm ve siyah üzüm çekirdeği tüketimi, konsantrasyonun, hafızanın, aynı zamanda sözel ve mekansal hatırlamanın iyileştirilmesine yardımcı olur. Siyah üzümde bulunan polifenol ayrıca migren ile demans tedavisi ve Alzheimer’ın önlenmesine de yardımcı olur.

Depresyona iyi geldiği düşünülen, yağı ile fayda sağlayan sarı kantaron bitkisinin faydalarını öğrenmek için “Sarı Kantaron Yağı Nedir, Faydaları Nelerdir?” yazımızı linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

3. Siyah Üzüm Çekirdeği Kalp Sağlığını İyileştirir

Kara üzüm çekirdeği içerisinde bulunan fitokimyasallar, kalp kaslarının zarar görmesini engeller. Ayrıca vücuttaki kolesterol seviyelerinin azaltılmasına ve düzenlenmesine yardımcı olarak kalp krizini ve diğer kalp damar hastalıklarını önler.

4. Siyah Üzüm Çekirdeği Kanserin Önlenmesine Destek Olur

Siyah üzümün çekirdeğiyle birlikte tüketimi cilt, gastrointestinal, prostat, meme, akciğer ve pankreas kanserinin önlenmesinde ve tedavisinde çok faydalı olabilir (2).

5. Siyah Üzüm Çekirdeği Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Siyah üzümlerin ve içerisindeki çekirdeklerin antioksidan özellikleri, vücutta biriken istenmeyen toksinlerin serbest kalmasına yardımcı olarak kilo kaybı sağlayabilir.

6. Siyah Üzüm Çekirdeği Enfeksiyonlara ve İnflamasyonlara Karşı Korur

Resveratrol, kara üzüm içerisinde bulunan mükemmel bir bakteri öldürücü ve mantar ilacıdır. Bu nedenle patojenik enfeksiyonların ve iltihapların önlenmesine yardımcı olur. Çocuk felci ve herpes gibi hastalıklara karşı etkili antiviral özelliklere sahiptir. Siyah üzüm ve çekirdeği ayrıca akciğerlerde bulunan nem seviyesini artırarak astımı iyileştirmeye yardımcı olur.

Sizin için seçtiğimiz resveratrol takviyesine buradan ulaşabilirsiniz!

7. Siyah Üzüm Çekirdeği Kabızlığın Giderilmesi, Hazımsızlık ve Böbrek Hastalıklarının Tedavisinde Etkilidir

Siyah üzüm şeker, organik asit ve polyoz bakımından zengindir. Bu nedenle kabızlığın iyileştirilmesine yardımcı olmak için hafif bir müshil olarak işlev görür. Midenin hazımsızlığını ve tahrişini iyileştirmede, sindirim bozukluğunu önlemede etkilidir. Ayrıca, ürik asitin neden olduğu asitliği azaltmaya yardımcı olarak böbrekler üzerindeki basıncı en aza indirger.

8. Siyah Üzüm Çekirdeği Görme Gücünü Geliştirir

Siyah üzüm çekirdeği görme üzerindeki etkileriyle de bilinir. Siyah üzümün kendisi ve siyah üzüm çekirdeği, iyi ve doğru bir şekilde görmeyi sağlamaya yardımcı olan lutein ve zeaksantin içerir.

Siyah Üzüm Çekirdeğinin Cilt Sağlığı ile İlgili Faydaları

Siyah üzüm çekirdeği cildi sağlıklı ve genç tutabilir. Siyah üzüm çekirdeğinde bulunan antioksidanlar, kırışıklıkların azaltılması, cildin esnekliğinin artması, sağlıklı, genç ve parlak bir cilde sahip olmak için gerekli doğru kan dolaşımı gibi yaşlanma karşıtı faydalar sağlar. Bu üzümlerde bulunan E Vitamini cildin nemini korur ve bu nedenle doğal nemlendiriciler olarak kullanılır (3). Bu üzümlerin C vitamini içeriği cilt hücrelerinin gençleşmesini sağlar. Antioksidanların varlığından dolayı, siyah üzüm çekirdeği güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınların neden olduğu hasara karşı korumak ve böylece cilt hücrelerindeki hasarı azaltmak için doğal güneş koruyucu olarak kullanılabilir. Dolayısıyla siyah üzüm ve ondan elde edilen siyah üzüm çekirdeği yağı cilde faydaları olan bir bileşiktir.

Siyah Üzüm Çekirdeğinin Saç ile İlgili Faydaları

Siyah üzüm çekirdeği saçlarınızın sağlıklı bir şekilde uzamasını sağlar. Siyah üzüm tüketimi, günümüzde herkesin karşılaştığı kepek ve saç dökülmesi gibi sorunlarla savaşmak için ideal bir yoldur. Siyah üzümün kendisi ya da kara üzüm çekirdeği yağı şeklinde tüketilmiş veya kullanılmış olsun, bu üzümlerin yüksek antioksidan ve E vitamini içeriği, kafa derisindeki kan dolaşımını artırmaya yardımcı olur, kan damarlarını güçlendirir ve sonuç olarak saçların sağlıklı bir şekilde uzamasını sağlar. Siyah üzüm çekirdeği yağı saçları güçlendirir, yumuşatır, uzatır, saç derisinin kaşınmasını azaltır, kepeği önler ve bu nedenle doğal olarak güzel ve parlak saçlar oluşturur.

Reklam

Demi Lovato’nun Evde de Uygulayabileceğiniz Antrenman Programı

4
demi-lovatonun-antrenman-programi

Demi Lovato 2000’li yılların başlarından beri sahnelerde gördüğümüz, oyunculuk ve şarkıcılık kariyerini güçlü adımlarla yukarı taşıyan genç bir kadın. Demi, birçok hemcinsinin aksine, medyanın bize sunduğu güzellik standartlarını kabul etmiyor ve kendinden emin sahne şovları ile düşüncelerinin altına imza atmaktan da çekinmiyor.

View this post on Instagram

@diffeyewear

A post shared by Demi Lovato (@ddlovato) on

Demi Lovato’nun vücut ölçüleri belki alıştığımız manken ölçüleri gibi değil ama o, oldukça güçlü ve oldukça fit bir vücuda sahip. Giydiği her kostümü güçlü bir şekilde taşıyan Demi Lovato’nun antrenman programı ise sizi spora motive edecek ve antrenmana başlatacak cinsten!

Kıvrımlı Hatlar In İnce Hatlar Out

Medyanın bizi alıştırdığı incecik manken ölçülerini düşündükçe Demi’nin nasıl bu kadar güzel gözüktüğüne akıl erdiremesek de o, oldukça seksi ve güzel vücut ölçülerine sahip.

İnce bel ölçülerini kafaya takmayı bırakalı oldukça zaman olduğunu dile getiren Demi, sağlıklı bir vücutta fit, kıvrımlı ve dolgun hatlara sahip olmayı incecik olmaya tercih ediyor. Ölçülerini ve bedenini saklamak ile uğraşmayan Demi Lovato kadınlara öğretilmiş olan güzellik algısını kırmak istiyor. Ünlü şarkıcının instagram hesabı kendisine güvenini yansıtan binlerce fotoğraf içeriyor.

View this post on Instagram

Coachellaaaaaa

A post shared by Demi Lovato (@ddlovato) on

Kilo Vermek İçin Değil Sağlık İçin Fitness

Demi Lovato yoğun konser programlarının arasında, bir ortağı Kate Hudson olan ünlü bir spor giyim firmasının da marka elçiliğini yapıyor. Kilo vermek için değil ama sahip olduğu kıvrımları korumak için spor yapan yıldız ismi instagram hesabında en çok fitness taytı içerisindeki paylaşımları ile görebilirsiniz!

Demi Lovato’nun Antrenman Programı

Eğer siz de antrenman yapmak için hep bir bahane bulanlardansanız sizi böyle alabiliriz. Demi’nin antrenman programı oldukça basit ve sizi heyecanlandıracak cinsten.

View this post on Instagram

❤️ @fabletics

A post shared by Demi Lovato (@ddlovato) on

Eğer evde kolayca yapabileceğiniz, aletsiz ve ekipmansız, klasik fitness hareketlerinin dışında egzersizler arıyorsanız bu program tam size göre!

1. Güçlü Bir Denge İçin Crunch

Crunch (mekik) belki de en klasik egzersizlerden biri olsa da sadece karın kaslarını ortaya çıkaran bir egzersiz değildir. Crunch, postürün düzelmesine, sırt ve bel ağrılarının azalmasına ve günlük aktivitelerin kolaylıkla yapılabilmesine yardımcı olur.

demi-lovatonun-antrenman-programi

Mekik için sırtüstü yere uzanın. Ellerinizi başınızın arkasına doğru ya da yanlarda uzun bir şekilde yere koyun. Bacaklarınız kırık kalçalarınıza yakın bir şekilde konumlanmalı. Nefes alırken bel boşluğunuzu da doldurup göğsünüzü dizlerinize doğru yukarı kaldırın. Nefes verirken yavaşça yere inin.

2. Patlayıcı Güç İçin Burpee

Güçlü bir plankı ve patlayıcı bir zıplayışı içerisinde barındıran burpee hareketi, sizin de uygularken zevk alacağınız bir egzersiz olacak. Oldukça dinamik ve birçok farklı kası hedef alan burpee çok yönlü bir gelişim sağlayacak bir hareket.

demi-lovatonun-antrenman-programi

Burpee hareketi yapmak için bacaklarınız kalça genişliğinde açık ayakta harekete başlayın. Yere doğru çömelirken geriye sıçrayarak plank hareketinde anlık olarak durun. Daha sonra hemen tekrar çömelme pozisyonuna dönün ve havaya doğru sıçrayın. Hareketi yapmaya devam ettiğinizde oldukça dinamik bir döngü oluşacak.

3. Kendine Meydan Okumak İçin Lunge Kick Combo

Standart bir lunge yapmaktan artık sıkıldıysanız lunge ve tekme kombinasyonunu deneyebilirsiniz.

demi-lovatonun-antrenman-programi

Hareketi yapmak için ayaklarınız kalça genişliğinde açık bir şekilde durun. Tek bacağınız ile ileri güçlü bir tekme attıktan sonra yana doğru aynı bacağınız ile lunge yapın. Hareketi diğer bacağınız ile tekrar edin.

4. Zarif Bir Teknik İçin Curtsy with a Side Kick

demi-lovatonun-antrenman-programi

Değişik stiller denemek istiyorsanız bu hareket tam size göre! Curty with a side kick uygulamak için önce ayaklarınız kalça genişliğinde açık bir şekilde ayakta durun. Daha sonra tek bacağınızı geriye ve çapraza atarak iki bacağınızın üzerinde yere doğru çömelin. Hemen akabinde ayağa kalkarken arkadaki ayağınız ile yana bir kick yapın. Hareketi diğer bacağınız ile tekrar edin.

5. Rahatlamak İçin Wood-Chop Squat

Bu hareketi daha önce denememiş olabilirsiniz. Çoğu kişinin atladığı Wood-chop squat hareketini yaparken evde bulduğunuz dengeli bir ağırlığı kullanmanız yeterli olacaktır.

demi-lovatonun-antrenman-programi

Hareketi yapmak için tek bacağınızı önde diğerini arkada tutarak hafifçe eğilin. Öndeki bacağınızın dışarısına doğru ağırlığı tutarken gerideki bacağınızın üzerine dönün ve ağırlığı da bu yöne çevirin.

6. Güçlenmek İçin Plank Walk Push-Up

Bu hareket de atlanılan plank versiyonlarından bir tanesidir. Plank hareketinden aldığınız verimi daha dinamik hâle getirmek için bu hareketi uygulayabilirsiniz.

demi-lovatonun-antrenman-programi

Plank pozisyonunu almak için yüzüstü yere uzanın ve el bilekleriniz üzerinde yükselin. Daha sonra önce bir ön kolunuzu yere koyup sonra diğerini koyarak sanki kollarınızla yürür gibi bir hareket yapın.

Reklam

Kasıklarda Ağrı Neden Olur?

0

İnsanlar karnının alt kısmında bacağın pelvisle birleştiği yerde ağrı yaşadıklarında, genellikle bunu “kasık ağrısı” olarak adlandırırlar. Bir kas zorlanması yetişkinlerde kasık ağrısının en yaygın sebebi olsa da kasık fıtığı, böbrek taşı, testis torbası (erkeklerde), kalça eklemindeki veya etrafındaki problemler gibi çok çeşitli başka durumlar da bu ağrının nedeni olabilir. Altta yatan nedene bağlı olarak kasık ağrıları, hafif veya şiddetli olabilir, kademeli olarak veya aniden başlayabilir ve çeşitli niteliklerde ağrılara (donuk, keskin, zonklamalı ve hatta yanmalı) neden olabilir.

Kasık ağrınızın nedenini belirlemek için doktorunuz muhtemelen, kapsamlı bir fizik muayene yapacak ve gerekirse kan veya görüntüleme testleri isteyecektir. Çıkan sonuçlar doğrultusunda tedavi planınız, dinlenme ve buz tedavisi gibi basit bir yöntemden fizik tedavi veya invaziv bir ameliyat gibi daha kapsamlı bir duruma kadar değişiklik gösterebilir.

Kasık Ağrısı Neden Olur?

Kasıklarda ağrı oluşmasının çoklu ve benzersiz nedenlerinin olmasından dolayı, ağrının altında yatan asıl nedeni öğrenmek bir sağlık uzmanına değerlendirme yapması için gitmek gereklidir.

Daha az yaygın nedenler arasında olsa da kasık ağrısı nedenleri arasında testis, karın, pelvik ve sinir rahatsızlıkları da bulunabilir.

Kas Zorlanması

Aynı zamanda “çekilmiş kasık kası” olarak da belirtilen kasık zorlanması, tipik olarak kalça ekleminin atletik bir hasarı veya ters bir hareketinin sonucu olarak ortaya çıkar ve bu da iç bacak kaslarının gerilmesine veya yırtılmasına neden olur. (1)

Acıya ek olarak kişi bunun sonucunda, iç uyluk kas spazmları ve suşta bacak zayıflığı problemleri ile de karşılaşabilir.

Eklem problemleriyle karşılaşmamak veya semptomları hafifletmek için glukozamin takviyesi kulanabilirsiniz. Sizin için seçtiğimiz glukozamin takviyelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Kasık Fıtığı

Kasık fıtığı; yağ dokusu ya da bağırsak fıstığı, karın duvarı içindeki zayıf ya da yırtık bir bölgeden dışarı çıktığında ortaya çıkar. Bazı durumlarda kasık fıtığı, herhangi belirti oluşturmayabilir ve kişi yaşadığı problemin farkına varamayabilir.

Kasık fıtığı olan insanlar sıklıkla, kasık bölgesinde gerilme hissi ve/veya öksürürken ya da bir şeyleri kaldırırken hafif kasık ağrısı yaşadığını rapor etmektedir.

Ayrıca oluşan fıtık sonucu, kasıklarda gözle görülebilir bir çıkıntı olabilir.

Böbrek Taşı

Bir böbrek taşı, idrar yolundan geçerken ağrıya (renal kolik) neden olabilir. Ağrı hafif ila şiddetli olma derecesi arasında değişebilir ve genellikle yan bölgede (kaburga ve kalçalarınız arasında) veya alt karın bölgesinde meydana gelir. Her iki durumda da ağrı, sıklıkla kasıklara doğru yayılır.

Yaşanılan ağrıya ek olarak kişi idrarda kan, bulantı veya kusma, ağrılı idrar ve sık idrar yapma dürtüsü yaşayabilir.

Kalça Osteoartriti

Kalça eklemi artiriti (uyluk kemiğinin tepesi ile pelvis arasında bulunur), genellikle düz kalça eklemi aşındığında meydana gelen bir durumdur. Kıkırdak tükendiğinde, bacak hareketleri ağrılı ve zor hale gelir.

Diğer tüm osteoartrit formlarında olduğu gibi yaşanılan ağrı, aktivite yapılmasıyla daha da kötüleşmekte ve dinlenerek hafiflemektedir. Ağrının yanı sıra, kalça ekleminde sertlik ve hareket sırasında çıtlama sesi veya hissi duyulabilir. (2)

Femoro Asetabular Sıkışması

Femoral asetabular sıkışması, (FAI) genellikle kalça ekleminde oluşan artritin erken bir aşaması olarak düşünülmektedir. Kemik spurları kalça ekleminin top ve soketi etrafında geliştiğinde bu, kalça hareketliliğinde kısıtlama ve kasıkta (veya kalçanın dışında) ağrı hissiyatına yol açar. Oluşan ağrı, haffif bir ağrıdan keskin bıçaklanma hissine kadar değişebilir.

Kalça Labrum Yırtığı

Kalça ekleminin labrumu, top ve soket kalça ekleminin topu etrafına sarılan bir kıkırdak tabakasıdır. Kalça labral yırtılması, kasıkta veya popoda, kalçanın belirli hareketleri sırasında hissedilen ağrı (genellikle keskin) semptomlarına neden olabilir.

Kalça Kırığı

Kalça kırığı, uyluk kemiğinin üst çeyreğinde bir kemik kırılması durumudur. Bu durum, kalçanın düşmesi veya doğrudan darbe görmesinin yanı sıra osteoporoz, kanser veya stres sonrası hasar sonucu meydana gelebilir. (3)

Kalça Osteonekrozu

Bazen “avasküler nekroz” olarak da adlandırılan osteonekroz, kemik hücrelerinin gerekli kan tedariği eksikliği nedeniyle ölmesine neden olan tıbbi bir durumdur. Kalça eklemini destekleyen kemik hücrelerinde bu durum meydana geldiğinde, çöküntü oluşturmaya başlar ve bu da kalça ekleminin bozulmasına neden olur.

Kasık veya kalça bölgesinde meydana gelen hafif veya zonklayan bir ağrı genellikle bu durumun ilk belirtisi olarak nitelendirilmektedir. Problemin ilerleyerek kötüye gitmesi kişinin, kalçasına yük bindirirken zorluk yaşamasına ve topallamasına sebebiyet verebilir.

Bir spor fıtığı, karın duvarının ince bir şekilde zayıflamasına bağlı olarak, çoğunlukla futbol ve hokey oyuncularında teşhisi konulan olağandışı bir yaralanma durumudur.

Doğrudan alt karın / kasık bölgesinin ön tarafında ağrıya neden olur. Spor fıtığı rahatsızlığının teşhisi zor olabilir ve genellikle tek tedavi yöntemi, dinlenme veya cerrahi müdahale olmaktadır.

Testis Koşulları

Birkaç farklı testis koşulu türü kasık ağrısına neden olabilir, örneğin:

  • Epididimit:Epididimit, testislerin arkasında bulunan bir kanal olan epididiminin iltihaplanmasıdır. Epididimit ağrısı kasıklarda başlayabilir ve daha sonra aşağıya testislere doğru inebilir. Testisin şişmesi, ateş ve titreme (daha az yaygın olsa da) yaşanmasına neden olabilir.
  • Testis torsiyonu: Testis torsiyonu, testislere (spermatik kordon) sinir taşıyan yapı, kendiliğinden bükülüp ciddi veya ani kasık ve testis ağrısı ile sonuçlandığında meydana gelen cerrahi bir acil durumdur.

Sinir Problemi

Lomberde (alt omurga) sıkışmış bir sinir kasık bölgesinde ağrı, uyuşukluk ve karıncalanmaya neden olabilir. Bu duruma lomber radikülopati denir.

Benzer şekilde, obturator sinir veya ilioinguinal sinir sıkışması gibi durumlar; kasıklarda yanma veya bıçaklanma hissi ve orta uylukta ağrının yanı sıra uyuşma ve karıncalanma gibi diğer nörolojik semptomlara neden olabilir. (4)

Karın veya Pelvik Koşulları

Divertikülit veya abdominal aort anevrizması gibi belirli karın ile ilgili durumlar, veya bir yumurtalık kisti gibi pelvik durumlar kasıklara doğru ilerleyen veya kasıkta olduğu sanılan bir ağrıya neden olabilir.

Osteit Pubis

Osteit pubis, iki kasık kemiğinizi birbirine bağlayan kıkırdaklı bir eklem olan kasık semfizi iltihabi durumudur. Kasıklarda ve pelviste hafif, ağrılı bir acıya neden olabilir.

Bu durum sporcuların yanı sıra sporcu olmayanlarda, özellikle de enflamatuar artrit, gebelik, pelvik travma veya pelvik cerrahi geçmişi olan kişilerde meydana gelme riski daha fazladır.

Enfekte Eklem

Nadiren, kalça eklemi enfekte olabilir. Bu durumun, yaşlı kişilerde (80 yaşın üzerindeki insanlar) ve şeker hastalığı, romatizmal artrit, yakın zamanda yapılan eklem ameliyatı ve kalça veya diz protezi olan kişilerde görülmesi yaygındır.

Şiddetli kasık ağrısına ek olarak, özellikle bacak hareketiyle birlikte kişi ateşlenme, kalçada şişlik, sıcaklık ve kızarıklık problemleriyle karşı karşıya kalabilir.

Tümör

Çok nadiren de olsa, özellikle iç uyluk kasları bölgesindeki kas veya kemikteki bir tümör kasık ağrısına neden olabilir. Kasık zorlanması sorununun aksine tümör kaynaklı kasık ağrısı problemi, genellikle egzersiz yapıldığında daha da kötüleşmez.

Ne Zaman Doktora Gidilmeli?

Kasık ağrınız şiddetli veya inatçıysa veya düşmüş ya da kalçanızda başka bir travma şekli yaşadıysanız derhal tıbbi yardım isteyin.

Kasık fıtığı durumunda, çıkıntılı dokuyu tekrar vücudunuza sokamıyorsanız, doktorunuzu veya cerrahınızı konu ile ilgili yardımcı olması için arayın. Kasık fıtığının (kasık şişkinliği) yanında şiddetli ağrı veya kusma, ishal ya da şişmiş karın gibi hastalık belirtileri yaşıyorsanız acil tıbbi yardım almalısınız. Bu, fıtıklaşmış dokunun yeterli kan akışı olmadığı için sıkışıp kalmış, boğulmuş bir fıtık olduğunu gösterir ve acil cerrahi bir müdahale gerektirir.

Son olarak; şiddetli, tek taraflı testis ağrısı ve şişmesi yaşıyorsanız, acil cerrahi müdahale gerektiren olası bir testis torsiyonu için acil tıbbi yardım almalısınız.

Kasık Ağrısı Nasıl Geçer?

Doğru tanı konulduktan sonra, bir sonraki adım kasık ağrısı tedavisi için bir plan oluşturmaktır.

Yaşam Tarzı Tedavi Seçenekleri

Kasık ağrısının bazı nedenleri, evde sık sık yapabileceğiniz basit stratejiler gerektirir. Örneğin; bir spor sakatlanmasından kaynaklanan kasık zorlanması için doktorunuz muhtemelen dinlenmenizi, sakatlanan bölgeye buz koymanızı ve ağrı ile şişmeyi azaltmak için üst uyluğu, elastik bir sıkıştırma sargısı ile sarmanızı önerecektir.

Aynı şekilde, kalça osteoartriti için doktorunuz, merdiven çıkma gibi ağrınızı artıracak aktiviteleri en aza indirmeyi önerebilir. Epididimit veya diğer testisle ilgili kasık ağrısı kaynakları için, skrotal yükseltme ve buz koyma, ağrıyı dindirmeye yardımcı olabilir.

İlaçlar

Tylenol (asetaminofen) veya reçetesiz satılan steroid olmayan anti-enflamatuar (NSAID) gibi ilaçlar; kasık zorlanması, osteoartrit, kalça labrum yırtığı, osteit pubis veya arka sinir sıkışması gibi birçok durumda kasık ağrısını hafifletmek için kullanılmaktadır.

Opioidler gibi daha güçlü ağrı kesiciler böbrek taşı, kalça kırığı veya enfekte kalça eklemi ile ilişkili daha şiddetli kasık ağrısını tedavi etmek için gerekli olabilir.

Bazen kalçaya ya da sinir sıkışması durumlarında olduğu gibi sırtın alt bölümüne, özellikle de kalça osteoartriti vakasında kasık ağrısını hafifletmek için, kortizon gibi steroid türevi enjekte edilebilmektedir.

Son olarak altta yatan duruma bağlı, bir epididimit veya enfekte bir kalça eklemi durumunda olduğu gibi enfeksiyonu tedavi etmek için antibiyotik kullanımı gerekebilir.

Fizik Tedavi

Fizik tedavi, kalça kaynaklı kasık ağrısının iyileştirilebilmesi için büyük bir tedavi yöntemidir. Bununla birlikte, rehabilitasyona ne zaman geçileceğinin zamanlaması altta yatan probleme bağlıdır.

Bacak ile kalça kaslarınızı güçlendirmeye ve hareket ile esneklik aralığını geliştirmeye yardımcı olan egzersizlerin yanı sıra eğer, kalça probleminiz varsa fizyoterapistiniz baston, koltuk değneği veya yürüteç gibi yardımcı bir yürüyüş cihazı kullanmanızı söyleyebilir.

Cerrahi Müdahale

Testis torsiyonunda olduğu gibi meydana gelebilen diğer nedenler daha ciddi olabilir ve bazen acil olarak ameliyat gerektirebilir. Acil olmayan, ancak cerrahi müdahale gerektiren örnekler arasında; ileri kalça artriti için kalça protezi, bazı labral yırtıkları için artroskopik kalça ameliyatı ve kalça osteonekrozu için çekirdek dekompresyon ameliyatı bulunmaktadır.

Diz Ağrılarından ve Diz Eklemi Ağrılarından Kurtulmanın 5 Yolu

Reklam

Definasyon Diyeti Nedir, Nasıl Uygulanır?

0
definasyon-diyet

Definasyon Nedir?

Definasyon, kas gelişimi ile düşük vücut yağ oranının birleşimidir. Başarılı definasyon, üç elementin sonucudur: Kas oluşturma, yeni geliştirilen kasın korunması ve doğru beslenme. Yüksek oranda kas kütlesi inşa etmiş birçok sporcuda, bireysel kas gruplarını tanımak genellikle zordur. Definasyon, daha fazla kas oluşturmak için ağırlık egzersizinizi artırmak anlamına gelmez. Kas definasyonunun kilit noktası doğru beslenmedir. Vücut yağ yüzdesi çok yüksekse, en iyi egzersiz planı bile size yardımcı olamaz. Vücut yağ oranını doğru diyet ve dayanıklılık egzersizleriyle birlikte düşürmeniz gerekir (1). Dolayısıyla bu süreçte definasyon diyeti uygulamalısınız ve definasyon sürecinde aşağıda listelenmiş durumlara dikkat etmelisiniz:

1. Beslenmenize Öncelik Verin

Definasyon dönemi beslenme açısından oldukça önemlidir. Spor yapan kişiler ve antrenörler sık sık karın kaslarının mutfakta yapılacağını söyler. Kas definasyonu %10’un altında bir vücut yağ yüzdesi gerektirir, bu da neredeyse tamamen yediklerinizle ilişkilidir. Definasyon dönemi içerisinde daha fazla protein tüketmeli, yağ ve basit karbonhidrat içeriği yüksek yiyecekleri tüketmeyi bırakmalısınız. Zaten nispeten zayıf biriyseniz, kas kütlesi oluşturmak için sürdürdüğünüz kuvvet antrenman programı üzerinde çalışırken yine de karbonhidratları sınırlandırmanız gerekir. Günde 3 büyük öğün tüketmek yerine 5 veya 6 küçük öğün yemeyi deneyin. Böylece vücudunuzu aç bırakmadan 2-3 saatte bir besin tüketmiş olursunuz. Ayrıca yemeklerden aldığınız kalorilerin %40’ının proteinden gelmesini sağlayın. Yağları ve karbonhidratları ise %30’u geçmeyecek şekilde planlayın. Tüketeceğiniz karbonhidratların ise en az %85’i sebzelerden sağlanmalıdır. Kalan miktarı ise meyve, kepekli tahıllar ve kuruyemiş gibi kompleks karbonhidratlardan elde etmelisiniz.

2. Antrenman Öncesi ve Sonrası Protein Bakımından Zengin Beslenin

zengin-protein-kaynaklari

Protein, kasların yeniden oluşturulmasına yardımcı olur ve daha hızlı iyileşmesini sağlar. Bu yüzden özellikle definasyon programı uygularken antrenmandan önce ve sonra protein shake, yer fıstığı ezmesi, tavuk, kuruyemiş, balık, yoğurt ve lor peyniri gibi seçeneklere odaklanın. İdeal olarak, antrenmanınıza başlamadan 30 ila 45 dakika önce protein yönünden zengin atıştırmalıklar tüketin. Tam bir öğün tüketmek sizi zorluyorsa, protein shake özellikle yoğun bir antrenmandan sonra iyi bir seçenek olabilir. Whey protein, en iyi protein kaynaklarından biridir. Çünkü kaslarınızı yeniden yapılandırmanız için gereken tüm amino asitleri içerir. Whey protein genellikle toz formunda satılmaktadır, bu şekilde kendi protein shake’inizi kendiniz hazırlayabilir ya da hazır olarak satılan protein shakeleri tercih edebilirsiniz.

3. Temel Besin Kaynağı Olan Tahıl Tüketin

Kinoa, buğday, yulaf kepeği ve diğer tahıllar, vücudunuzu gerekli şekilde besleyerek kas büyümesini desteklemeye yardımcı olan protein ve mineraller bakımından oldukça zengindir. Bu tahılların birçoğu salata veya yemeklere katılabilir ya da bir kahvaltı tabağına dahil edilebilir. Bu tahıllardan yapılan organik ekmekler birçok markette satılmaktadır. Eğer diyet programı dahilinde ekmek tüketiyorsanız bu ürünleri tercih edebilirsiniz.

Sağlıklı tahıl kaynaklarına buradan ulaşabilirsiniz!

4. Antrenman Esnasında, Öncesinde ve Sonrasında Bol Su Tüketin

dehidrasyon-antrenman

Dehidrasyon performansınızı düşürür ve sizi sakatlanma riskiyle karşı karşıya bırakır. Aynı zaman vücudu uzun süre susuz bırakmak iyileşmeyi zorlaştırır. Kuvvet antrenmanı yaparken, vücut ağırlığınızın % 2’den fazlasını sıvı olarak kaybetmemelisiniz. Antrenman sırasında ne kadar sıvı kaybettiğiniz hakkında bir fikir edinmek için antrenmandan önce ve hemen sonra kendinizi tartın. İki ağırlık arasındaki fark, kaybettiğiniz sıvı miktarıdır. Kaybettiğiniz her 450 gram sıvı için, 590 ila 710 ml arasında arasında su içmelisiniz. Kaybedilen suyun yerine konulması, başlangıçta sizi hidrate tutmak için yeterlidir. Sonrasında ise bunu kesin olarak belirlemek için idrarınızı kontrol edin. Eğer rengi açıksa, bu dehidre olmadığınız anlamına gelir.

5. Sağlıklı Yağları Tercih Edin

Yağ, karbonhidrat ve protein yaşamsal faaliyetleri sürdürmek için vücudumuzun günlük olarak ihtiyaç duyduğu mikro besinlerdir. Vücut ihtiyaç duyulduğunda kendi başına karbonhidrat üretebilse de, protein ve yağlar yiyeceklerden elde edilmelidir. Sağlıklı (doymamış) yağların tüketilmesi, özellikle testosteron salınımı söz konusu olduğunda kas definasyonunda ve kas yapımında önemli bir rol oynar. Sık sık ve çok fazla miktarda yanlış yağları tüketiriz. Fakat bu noktada her şey nicelikten çok kaliteyle ilgilidir. Bitkisel yağlardan (keten yağı, zeytinyağı), balıktan (morina balığı), avokado ve cevizden elde edilen doymamış yağ asitleri definasyon beslenme sürecinde tüketebileceğiniz en ideal seçeneklerdir.

6. Ağırlık Antrenmanı ile Dayanıklılık Antrenmanları Arasında Denge Oluşturun

guc-ve-dayaniklilik

Egzersiz programınızdaki kuvvet ve dayanıklılık egzersizleri arasında iyi bir denge kurmanızı öneririz. Ağırlık antrenmanları kas inşa etmenize ve kaslarınızı güçlendirmenize yardımcı olur (2). Fakat vücut yağ oranınızı daha da azaltmak için yağ yakan diyet uygulamanın yanı sıra ek bir dayanıklılık antrenmanına bolca zaman ayırın.

İpucu: Egzersizlerinizi çeşitlendirin! Definasyon antrenman programı sürecinde yağ yakma işlemlerini hızlandırmak için yüksek yoğunluklu aralıklı antrenman (HIIT) öneririz. Uygun bir HIIT örneği, 20 dakikalık bir egzersiz programı olabilir.

Reklam

C Vitamini Nedir, Eksikliğinde Neler Görülür? Hangi Besinlerde Bulunur?

0
c-vitamini-nedir-ne-ise-yarar-eksikliginde-neler-gorulur-hangi-besinlerde-bulunur

C Vitamini Nedir?

C vitamini, özellikle meyve ve sebzeler olmak üzere birçok gıdada bulunan suda çözünen bir vitamindir. Bağışıklık sistemi denildiğinde akla gelen ilk vitaminlerden biridir. Bazı hayvanlar kendi ihtiyaçları olan C vitaminini üretebilirler ancak, insanlar bu vitamini yiyecek ve diğer kaynaklardan almalıdır. İyi C vitamini kaynakları taze meyve ve sebzeler, özellikle de narenciyedir. C vitamini aynı zamanda laboratuvar ortamında da yapılabilir.

Uzmanların çoğu, C vitamini takviyesi almak yerine C vitamini içeren gıdalar arasında yer alan meyve ve sebzeler bakımından zengin bir diyet listesi uygulanmasını önermektedir. Taze sıkılmış portakal suyu veya taze dondurulmuş portakal konsantresi diyet listenize ekleyebileceğiniz iyi birer kaynaktır.

C Vitamini Ne İşe Yarar?

Tarih boyunca C vitamini, iskorbüt hastalığını önlemek ve tedavi etmek için kullanılmıştır. Bu günlerde ise C vitamini, en sık soğuk algınlığı önlemek ve tedavi etmek için kullanılmaktadır. Grip ve salgın hastalıklar sırasında bağışıklık destekleyici özelliği sayesinde doktorlar tarafından önerilmektedir. C vitamini faydaları, çok geniş bir yelpazeyi oluşturmaktadır.

C vitamini kimi zaman diş eti hastalığı, akne ve diğer cilt rahatsızlıkları, bronşit, AIDS hastalığı, Helicobacter pylori adı verilen bakterilerin neden olduğu mide ülseri, tüberküloz, dizanteri (alt bağırsakta bir enfeksiyon) ve vücudun herhangi bir yerinde çıban çıkmasına neden olan deri enfeksiyonlarında (fronküloz) kullanılmaktadır. Ayrıca hamilelik sırasında oluşabilecek; mesane ve prostat enfeksiyonları veya iltihabı, sinir ağrısı ve komplikasyonlar için kullanılmaktadır.

Bazı insanlar depresyon, demans, Alzheimer hastalığı, fiziksel ve zihinsel stres, kronik yorgunluk sendromu (CFS), otizm, dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu (DEHB), şizofreni, Lou Gehrig hastalığı ve Parkinson hastalığında semptomları azaltmak amaçlı C vitamini takviyeleri kullanmaktadır. Ayrıca bazı ilaçların veya metallerin neden olduğu toksisiteyi tedavi etmek veya önlemek, peptik ülserleri, domuz gribini, ani işitme kaybı, gut ve tetanozu tedavi etmek için kullanılmaktadır.

Diğer bir kullanım alanı ise, demirin gıdalardan emilimini artırmak amaçlıdır. C vitamini ayrıca kandaki demirin uzaklaştırılmasını artırmak için deferoksamin denilen bir ilaçla birlikte kullanılmaktadır. Aynı zamanda yeni doğanlarda, protein dengesizliğini (tirozinemi) düzeltmek ve emzirme döneminde ise HIV virüsünü, annelerden bebeklere geçmesini önlemek için C vitamini kullanılmaktadır.

Ayrıca glokom, katarakt, safra kesesi hastalığı, diş oyukları ve plak, kabızlık, Lyme hastalığı, yaşa bağlı görme kaybı, bağışıklık sistemini güçlendirmek, sıcak çarpması, saman nezlesi ve alerjiye bağlı diğer durumlar, astım ve egzersize bağlı astım, bronşit, kistik fibroz, orak hücre hastalığı, kısırlık, diyabet, kollajen bozuklukları, artrit ve diğer eklem iltihabı türleri, sırt ağrısı ve disk şişmesi, kanser, osteoporoz ve diğer kemik koşulları gibi problemlerin oluşumunu önlemek amaçlı bireylere C vitamini takviyesi verilmektedir.

İlave kullanımlar arasında; kortizonun ve ilgili ilaçların yan etkilerini önlemenin yanı sıra, bağımlılıkta uyuşturucudan kurtulmaya yardımcı olmak, radyasyon tedavisinin yan etkilerini azaltmak, fiziksel dayanıklılığın artırılması ve yaşlanmanın yavaşlatılması bulunmaktadır.

Bazen insanlar dışarıya çıkmadan önce ciltlerini, güneş ışığından kirlilikten ve diğer çevresel tehlikelerden korumak için C vitamini içeren bir krem sürmektedir. C vitamini ayrıca, radyasyon terapisinden oluşabilecek zararı en aza indirgemeye yardımcı olması için cilde uygulanmaktadır.

C Vitamini Eksikliği Belirtileri

1. Pürüzlü ve Kabarık Bir Cilt

C vitamini, cilt, saç, eklem, kemik ve kan damarları gibi bağ dokularında bol miktarda bulunan bir protein olan kollajen üretiminde önemli bir rol oynamaktadır. (1)

C vitamini düzeyleri düşük olduğunda, keratoz pilaris olarak bilinen bir cilt durumu gelişebilir. Bu durumda gözeneklerin içinde keratin proteini birikmesi nedeniyle üst kolların arkasında, uylukta veya popoda kabarıklık oluşabilir. C vitamini eksikliği nedeniyle oluşan keratoz pilarisi tipik olarak, üç ila beş aylık yetersiz alımın ardından ortaya çıkar ve takviye ile düzelmektedir. Bununla birlikte keratoz pilarisin, başka birçok potansiyel nedeni bulunmaktadır. Bu nedenle, bu cilt probleminin varlığı tek başına bir eksikliği teşhis etmek için yeterli değildir.

Sağlığınız için gerekli C vitamini takviyelerine buradan ulaşabilirsiniz!

2. Tirbuşon Şeklinde Vücut Kılları

C vitamini eksikliği aynı zamanda, saçın uzarken protein yapısında ortaya çıkan kusurlardan dolayı bükülmüş veya kıvrılmış şekil almasına neden olabilir. (2)

Tirbuşon şeklindeki kıllar, C vitamini eksikliğinin en belirgin belirtilerinden biridir ancak, bu zarar görmüş saçların kopma ya da dökülme olasılığı yüksek olduğu için farkına varmak zor olabilir. Kıl anormallikleri genellikle, bir aylık uygun miktarda C vitamini tedavisi ile geçmektedir.

3. Parlak Kırmızı Kıl Kökü

Cilt yüzeyindeki kıl kökleri, bölgeye kan ve besin sağlayan çok sayıda küçük kan damarı içermektedir. Vücut C vitamini eksikliği yaşadığında, bu küçük kan damarları kırılgan hale gelmekte ve kolayca kırılmaktadır. Bu da kıl köklerinde küçük, parlak kırmızı lekeler oluşmasına neden olamktadır. Bu perifoliküler, kanama ve iyi belgelenmiş ciddi bir C vitamini eksikliğinin işareti olarak bilinmektedir. C vitamini takviyesi almak, genellikle bu semptomu iki hafta içerisinde düzeltmektedir.

4. Kuru, Hasarlı Cilt

Sağlıklı cilt, özellikle epidermiste veya cildin dış katmanında büyük miktarda C vitamini içermektedir. C vitamini cildi, güneşin neden olduğu oksidatif hasardan ve sigara dumanı veya ozon gibi kirleticilere maruz kalma durumlarından koruyarak cildinizi sağlıklı tutmaktadır. Aynı zamanda C vitamini, cildin dolgun ve genç görünmesini sağlayan kollajen üretimini teşvik etmektedir.

Yüksek miktarda C vitamini alımı daha iyi cilt kalitesi ile ilişkilendirilirken, düşük C vitamini alımı, kuru ve kırışık cildin oluşma riskinin %10 oranında artmasıyla ilişkilendirilmektedir. (3)

Kuru ve hasar görmüş bir cildin genellikle, C vitamini eksikliği sonucu oluştuğu göz önünde bulundurulurken bu durum diğer birçok faktörden de kaynaklanabilir. Bu nedenle bu semptom, tek başına bir eksikliği teşhis etmek için yeterli değildir.

5. Yavaşça İyileşen Yaralar

C vitamini eksikliği kollajen oluşum oranını yavaşlattığından, yaraların daha yavaş iyileşmesine neden olmaktadır.

Araştırmalar; kronik ve iyileşmeyen bacak ülseri olan kişilerin C vitamini eksikliğinin, kronik bacak ülseri olmayanlara göre anlamlı derecede daha fazla olduğunu göstermiştir. (4)

Ciddi vakalarda C vitamini eksikliği, eski yaraların yeniden açılmasına neden olabilir ve enfeksiyon oluşum riskini artırabilir. Yavaş yara iyileşmesi, en gelişmiş eksiklik belirtilerinden biridir ve genellikle kişi aylarca C vitamini bakımından yetersiz kalana kadar görülmez.

6. Acı Veren Şişmiş Eklemler

Eklemler çok sayıda kolajen bakımından zengin bağ dokusu içerdiğinden, C vitamini eksikliğinden de etkilenebilirler. C vitamini eksikliği ile ilişkili, çoğu zaman topallama veya yürüme zorluğuna neden olabilecek kadar şiddetli eklem ağrısı yaşandığı bildirilen birçok vaka bulunmaktadır. (5). Eklemlerde kanama, C vitamini eksikliği olan kişilerde de oluşabilir, bu da şişmeye ve acıya neden olmaktadır. Ancak, bu semptomların her ikisi de C vitamini takviyesi ile tedavi edilebilir ve genellikle belirtiler bir hafta içinde geçmektedir.

7. Zayıf Kemikler

C vitamini eksikliği ayrıca kemik sağlığını da etkileyebilir. Aslında düşük C vitamini alımının, kırık ve osteoporoz riskinin artışı ile bağlantılı olduğu bulunmuştur. Araştırmalar, C vitamininin kemik oluşumunda kritik bir rol oynadığını bulmuştur. Bu yüzden yaşanılacak bir eksiklik durumu, kemik kaybı oranını artırabilir. Çocukların iskeletleri, halen büyümekte ve gelişmekte oldukları için C vitamini eksikliğinden özellikle etkilenebilir. (6)

8. Zayıf Bağışıklık

Araştırmalar; C vitamininin, enfeksiyonla savaşmak ve hastalığa neden olan patojenleri yok etmeye yardımcı olmak için çeşitli immün hücreleri içinde biriktiğini göstermektedir. (7)

C vitamini eksikliği, zatürre gibi ciddi hastalıklar da dahil olmak üzere zayıf bağışıklık ve yüksek enfeksiyon riski ile ilişkilidir. Aslında, C vitamini eksikliğinin neden olduğu bir hastalık olan iskorbüt hastalığına sahip insanlar, zayıf işleyen bağışıklık sistemleri yüzünden enfeksiyondan ölebilirler.

9. Yorgunluk ve Kötü Ruh Hali

C vitamini eksikliğinin belirtileri arasında ilk gerçekleşen yorgunluk ve kötü ruh hali problemidir. Bu belirtiler, tam bir eksiklik oluşmadan önce bile ortaya çıkabilir. Yorgunluk ve asabilik ortaya çıkan ilk semptomlardan bazıları olabilirken bu problemler genellikle, birkaç gün yeterli C vitamini alımı yapıldıktan sonra veya 24 saatlik yüksek doz takviye sonrasında çözülebilmektedir.  (8)

10. Açıklanamayan Kilo Alımı

C Vitamini, yağ hücrelerinden yağ salınımını düzenleyerek, stres hormonlarını ve enflamasyonu azaltarak obeziteye karşı korunmaya yardımcı olabilir.

Araştırmalar; düşük C vitamini alımı ile aşırı vücut yağı arasında tutarlı bir bağlantı bulmuştur. Ancak, bunun bir sebep sonuç ilişkisi olup olmadığı net değildir. (9)

İlginçtir ki kanda düşük C vitamini düzeylerinin, normal kilolu kişilerde bile karın bölgesinde yüksek miktarda yağa sahip olma ile bağlantılı olduğu belirtilmiştir.

Vücutta aşırı yağ bulunması, tek başına C vitamini eksikliğini belirtmek için yeterli olmamakla birlikte, diğer faktörler göz ardı edildikten sonra incelenmeye değer olabilir.

11. Kronik İltihap ve Oksidatif Stres

C vitamini vücudun en önemli suda çözünür antioksidanlarından biridir. Vücutta oksidatif stres ve iltihaplanmaya neden olabilen serbest radikalleri nötralize ederek hücresel hasarı önlemeye yardımcı olmaktadır.

Oksidatif stres ve iltihap; kalp hastalığı ve diyabet dahil birçok kronik hastalığa sebep olabilmektedir. Bu nedenle, vücuttaki oksidatif stres ve iltihap seviyelerini düşürmek büyük olasılıkla sağlığınız için faydalı olacaktır.

Düşük C vitamini alımı, yüksek iltihap ve oksidatif stres düzeylerinin gerçekleşmesine neden olmasının yanı sıra kalp hastalığı riskinin artması ile de ilişkilendirilmiştir. (10)

Bir araştırma; kanda düşük C vitamini düzeylerine sahip yetişkinlerin yüksek C vitamini seviyelerine sahip olanlara kıyasla, 15 yıl içinde kalp yetmezliği dikkate alındığında yaşama ihtimallerinin neredeyse %40 daha fazla olduğunu bulmuştur. Üstelik bu kişiler, C vitamininden tamamen yoksun bireyler değillerdir. (11)

C Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? 

C vitamini içeren besinler arasında şu gıdalar bulunmaktadır:

100 gr için;

  • Portakal: 50 mg
  • Greyfurt: 30 mg
  • Limon: 40 mg
  • Kivi: 90 mg
  • Kavun: 20 mg
  • Çilek: 60 mg
  • Erik: 10 mg
  • Kayısı: 10 mg
  • Yeşil biber: 150 mg
  • Kırmızı biber: 190 mg
  • Karpuz: 10 mg
  • Üzüm: 10 mg
  • Ispanak: 30 mg
  • Muz: 10 mg
  • Avokado: 8 mg
  • Papaya: 60 mg
  • Brokoli: 90 mg
  • Elma: 6 mg
  • Patates: 20 mg
  • Havuç: 10 mg
  • Salatalık: 3 mg

Günlük C Vitamini İhtiyacı Ne Kadar?

Günlük C vitamini ihtiyacı hakkında yapılan çalışmaların çoğunda araştırmacılar, sağlıklı sonuçlar elde etmek için, günlük 500 miligram C vitamini kullanmıştır. Bu miktar, yetişkinler için günde 75-90 miligram olan RDA’dan çok daha yüksektir. Bu nedenle bol miktarda meyve ve sebze yiyemiyorsanız, bir C vitamini takviyesi almanız gerekebilir. Beş porsiyon meyve ve sebze yemenin yanı sıra C vitamininin günde 500 miligram alınması önerilmektedir.

Çoğu insanın, ihtiyaç duyulan meyve ve sebzelerin porsiyonlarını tutarlı bir şekilde tüketmeleri pek gerçekçi olmamaktadır. Ayrıca, belirtilen doza erişmek için tüketilmesi gereken meyve ve sebzelerle yüksek oranda früktoz da alınacağını unutmamak gerekmektedir. Bu nedenle, düşük miktarda meyve tüketiminin (sebze yüksek tüketilebilir) yanında günde 1 defa alacağınız C vitamini hapı, tüm ihtiyaçlarınız için çok daha makul, etkili ve güvenli bir tercih olacaktır.

Kışı Gribe Yakalanmadan Geçirmenize Yardımcı En İyi 5 Takviye

Reklam

Nicki Minaj’ın Mükemmel Kalça Antrenmanı

0
nicki-minajin-mukemmel-kalca-antrenmani

Nicki Minaj, rap dünyasının kraliçesi olarak tanınan, renkli ve çılgın kişiliğini tüm kostümleri ve sahne şovlarına yansıtan son dönemlerin en çok konuşulan ismi. Nicki bazı sansasyonel tavırlarına rağmen yaptığı yardım çalışmaları ile de sıkça gündeme gelen birisi. Lil Wayne, Ariana Grande, Drake ve Tyga gibi isimlerle çalışmış olan Nicki Minaj’ın en çok dikkat çeken özelliği ise hiç şüphesiz kum saati şeklindeki vücudu!

View this post on Instagram

Plz say da Barbie

A post shared by Barbie® (@nickiminaj) on

Ünlü rapçi, kalçalarının doğal olduğunu dile getiriyor olsa da sadece genetik özelliklerinin bu derece şekilli ve büyük kalçalar yaratıyor olmasına biz akıl sır erdiremiyoruz. Tabii ki biraz araştırma yaptıkça Nicki’nin yoğun bir şekilde kalça antrenmanı yaptığını görüyoruz. Ancak saatler süren onlarca farklı hareketten ve ağırlıklı egzersizden oluşan bir kalça antrenmanı değil… Nicki Minaj’ın kalçalarının sırrı, evde de yapabileceğiniz birkaç basit kalça egzersizinden geçiyor…

Nicki’nin kalça egzersizlerini sizinle paylaşmadan hemen önce, ona yabancı olanlar için biraz kim olduğuna bakalım.

Nicki Minaj Kimdir?

Asıl adı Onika Tanya Maraj olan Trinidad ve Amerika kökenli ünlü rapçi, Trinidad Saint James’de doğmuş; New York, Queens’te büyümüş. 2004 yılından beri aktif bir şekilde müzik çalışmalarını yürüten Nicki Minaj 2007’de yayınladığı Playtime Is Over ve 2008’de yayınladığı Sucka Free parçaları ile tanınmaya başladı. 2010’da yayınladığı ilk albümü olan Pink Friday ile de hiphop, rap ve r&b dünyasını emin adımlarla arşınlayacağını herkese duyurmuş oldu.

Nicki Minaj kariyerindeki ilk günden beri çılgın kostümleri ve kullandığı renkler ile ön plana çıktı. Pembe saçları zaman içinde birçok farklı renge ve şekle büründü. Şimdilerde upuzun saçlarıyla şovlara çıkan Nicki’nin zaman içerisinde değişmeyen ayrıntılarından biri ise oldukça geniş kalçaları ve incecik beli. Nicki Minaj’ın vücut hatları adeta bir kum saatini andırıyor. Şovlarında kullandığı elbiseler de hatlarını cesurca kullanmasına yardımcı oluyor.

Rap dünyasının 10 Grammy adaylığı olan, dünya çapında 5 milyondan fazla albüm satan, tüm zamanların en etkileyici rapçilerinden biri sayılan, yaptığı birçok tepki çeken açıklamaya rağmen hayırseverlik konusunda da daima öne çıkan Nicki Minaj, her konuda olduğu gibi vücut hatları konusunda da dillerden düşmüyor.

Nicki’nin özellikle kalça ölçülerini estetik ameliyatlara borçlu olduğunu düşünenler varsa da Minaj’ın bu konu ile ilgili açıklamaları çok net. Tüm vücut ölçülerini tamamen şanslı genetik ve kalça egzersizlerine borçlu olduğunu söylüyor.

Nicki Minaj’ın Kalça Çalışması

Nicki Minaj yoğun müzik provaları, albüm kayıtları ve şovları arasında antrenman yapmak için ne zaman vakit buluyor bilemiyoruz ama kalça antrenmanı için kendine vakit yaratıp kısa ve öz egzersizlerle çalışmaya devam ediyor. Aşağıda Nicki’nin favori kalça egzersizleri mevcut:

  • Ağırlıklı Squat: 3 set 20 tekrar

nicki-minajin-mukemmel-kalca-antrenmani

Squat için elinize bir dumbbell ya da kettlebell alın ve çenenizin biraz altında önünüzde ağırlığı tutun, bacaklarınızı kalça genişliğinde açacak şekilde konumlanın. Yavaşça kalçalarınızı geriye çıkararak karnınız içeride sırtınız dik bir şekilde aşağı doğru çömelin. Dizlerinizin ayaklarınızın önüne geçmemesine dikkat edin.

  • Ağırlıklı Lunge: 3 set 20 tekrar (her iki bacak için ayrı ayrı)

Hareket için iki elinize dumbbell alın ve avuç içleriniz birbirine bakacak şekilde kalçalarınızın yanında konumlandırın. Harekete başlarken geriye doğru büyük bir adım atarak dizlerinizi kırıp yere inmeye çömelin. Bu sırada karnınız içeride, sırtınız dik olmalıdır. Daha sonra başlangıç pozisyonunuza geri dönün ve hareketi diğer bacağınız ile tekrar edin.

  • Donkey Kick: 3 set 20 tekrar (her iki bacak için ayrı ayrı)

nicki-minajin-mukemmel-kalca-antrenmani

Hareket için elleriniz ve dizlerinizin üzerinde yerde konumlanın. Elleriniz omuzlarınız ve dizleriniz kalçalarınız ile hizalı olmalı. Bir bacağınızı 90 derecelik açı ile yukarı kaldırın ve diziniz kalça hizanıza geldiği noktada durun. Hareketi yaparken dengenizi korumaya, kalçalarınızın oynamamasına dikkat edin.

Nicki Minaj bu 3 egzersize ek olarak haftada 3 kere eliptik bisiklet ile yarım saatlik çalışma yapıyor. Tüm bu antrenman sisteminin yanında koşu ve dans çalışmaları da yapıyor. Aslında programa baktığımızda geniş ve dolgun kalçalar için gereken her çalışmayı yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Reklam

“Kahvaltıda Ne Yapsam” Diyenler İçin Sağlıklı Yemekler

0
kahvaltida-ne-yapsam-diyenler-icin-saglikli-yemekler

Kahvaltılık tarifler ararken önceliğiniz ne oluyor? Kolay yapılabilmesi mi, besin değerinin güçlü olması mı? Kahvaltıda ne yapsam sorunuz için hem pratik hem de besleyici öneriler ile karşınızdayız.

Kahvaltılık Tarifler

Malum her gün “Pazar kahvaltısı” hazırlarmışçasına masaları donatamıyoruz. Bir anne kahvaltısı da hazırlanamıyor… İşe yetişme telaşı ile sıkı bir kahvaltı yapmak oldukça zorken kimi zaman bir şeyler atıştıramadan evden çıkmak zorunda kalınıyor… İşte tam da bu durumların üstesinden gelebilecek, hızlıca hazırlayabileceğiniz 2 kahvaltılık tarif ile karşınızdayız. Bu 2 tarife ek olarak da oldukça doyurucu olmasına rağmen sizden biraz daha fazla zaman isteyen 1 tarifimiz de var.

Sağlıklı kahvaltılık tarifler için kağıt ve kalemlerinizi hazırlayın. Tarifleri aşağıda detaylıca paylaşıyoruz:

1. Sağlıklı Yulaf Ezmeli Yumurta (10 dk, 1 porsiyon)

Yulaf ezmesi özellikle sporcular tarafından sık sık tüketilen bir yiyecek. Kahvaltıda yulaf ezmesi ve yumurtayı beraber tüketmek vücudunuzun ihtiyaç duyacağı lif ve protein miktarını büyük ölçüde karşılayacak ve çok uzun süre tok kalmanıza yardımcı olacak.

Malzemeler:

  • ¼ su bardağı yulaf ezmesi
  • ¾ su bardağı su
  • Tuz ve karabiber
  • 2 yemek kaşığı rende cheddar peyniri
  • 1 tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı
  • Az miktarda doğranmış kırmızı biber
  • 2 yemek kaşığı ince ince kesilmiş soğan
  • 1 büyük yumurta
  • İsteğe bağlı, üzeri için ceviz, taze soğan ya da baharatlar

Birbirinden leziz yulaf ezmelerine buradan ulaşabilirsiniz!

Yapılışı:

  • Suyu tavada kaynatın, üzerine yulaf ezmesini ekleyip ateşi kısın ve 3 dakika kadar yulafı pişirin. Tüm su emildikten sonra ateşi kapatın, peynir, karabiber ve tuzu ekleyerek lapayı karıştırın.
  • Başka bir tavayı hindistan cevizi yağı ile orta ateşte ısıtın. Kestiğiniz sebzeleri ateşe atıp 2-3 dakika kadar kavurun ve yumuşamalarını sağlayın. Sebzeleri daha sonra yulaf lapasının üzerine alın ve tavayı orta ateşe koyun.
  • Tekrar öteki tavaya geçin ve hindistan cevizi yağını dökerek yumurtayı kırın. Göz göz olan yumurtayı ve lapayı servis tabağınıza alabilirsiniz.
  • Üzeri için ceviz, taze soğan ve baharat ekleyerek kahvaltılığınızı tatlandırabilirsiniz.

1 Porsiyonun Besin Değerleri:

  • 262 kalori
  • 16 gr yağ
  • 18 gr karbonhidrat
  • 3 gr lif
  • 13 gr protein

Kahvaltıda lezzetli ve protein değeri yüksek omlet yemek isterseniz diye “Hem Proteini Bol Hem de Lezzetli Bir Omlet Nasıl Yapılır?” yazımızı sizin için hazırladık.

2. Sağlıklı Kırmızı Meyveli Yoğurtlu Smoothie (5 dk, 2 porsiyon)

Smoothieler değişik içerikleri aromaları ve pratik yapılışları ile son yılların favori öğün çeşitlerinden biri olmuş durumda. Sağlıklı smoothie tarifimiz için malzemeler:

  • ¾ su bardağı yaban mersini
  • ¾ su bardağı böğürtlen
  • 1 su bardağı soya sütü
  • 1 tam muz
  • 1 çay kaşığı vanilya ekstresi (isteğe göre)
  • 150 gr yoğurt

Yapılışı:

Tüm malzemeleri blendera atıp pürüz kalmayana dek karıştırın.

1 Porsiyonun Besin Değerleri:

  • 166 kalori
  • 2 gr yağ
  • 32 gr karbonhidrat
  • 6 gr lif
  • 6 gr protein

3. Sağlıklı Yumurta Muffinleri (20 dk, 6 porsiyon)

Bu oldukça renkli ve lezzetli yumurtalı muffin tarifi yaklaşık 20 dakikada yapılabiliyor. İsterseniz akşamdan hazırlayıp dolaba koyarak sabah ısıtıp yiyebilirsiniz.

Malzemeler:

  • 6 yumurta
  • Tuz ve karabiber
  • ½ su bardağı ıspanak
  • 1/3 su bardağı pastırma
  • Az miktarda rendelenmiş cheddar peyniri
  • İnce ince doğranmış domates ve maydanoz
  • Arzuya göre sarımsak

Yapılışı:

  • Fırınınızı önceden 170 dereceye ayarlayın. 6 muffin kabını yağlı kağıt ile ya da sprey ile hazırlayın.
  • Yumurtaları büyük bir kaba kırın ve pürüzsüz bir hale gelene dek çırpın.
  • Üzerine doğranmış ıspanağı, hafif pişirdiğiniz pastırmayı ve rendelediğiniz peyniri ekleyerek tekrar karıştırın.
  • Yumurtalı karışımı muffin kaplarına eşit bir şekilde boşaltın.
  • Muffin kaplarını 15-18 dakika kadar fırınlayın.
  • Fırından aldığınız muffinleri üzerini domates ve maydanoz ekleyerek hemen yiyebilir ya da buzdolabına koyabilirsiniz.

1 Porsiyonun Besin Değerleri:

  • 129 kalori
  • 10 gr yağ
  • 1 gr karbonhidrat
  • 10 gr protein
Reklam

Bacak Antrenmanı Neden Önemlidir?

0

Spor denilince herkesin aklına farklı şeyler geliyor. Kimisi için spor yapmak eğlence, kimisi için kilo vermeye giden yolda mecburiyet, kimisi için spor bir iş, kimisi için ise hayatın anlamı…

Bu anlamlar kişiye göre değişiklik göstermekle beraber olimpik anlamda spor branşları ferdi ve takım sporu olarak ayrılarak kişiye çok fazla alternatif sunmaktadır. Bir de bu spor branşlarının içerisinde çok sayıda antrenman modeli bulunmaktadır. Ben bu yazımda tüm spor branşlarında ve antrenmanlarda önemi çok yüksek olan bacak antrenmanını sizlere detaylandırmak istiyorum. Bacak antrenmanları; güçlü ve kuvvetli bacak kasları ile iyi bir vücut simetrisi sağlamanın yanı sıra atletik performansın artması için vazgeçilmezdir. İyi bir bacak antrenmanı için yapılabilecek sayısız hareket vardır. Vücudumuzdaki en büyük kaslar bacak kaslarıdır ve gelişim için onları sıkı bir antrenmanla zorlamak gerekmektedir. Bacak antrenmanı ile siz sadece bacaklarınızın çalıştığını hissederken, aslında tüm vücudunuza yatırım yapıyor olursunuz.

Nasıl mı? Fizyolojik açıdan düşünüldüğünde, büyümeye etki eden hormon olan growth hormone, büyüme hormonudur. Kaslarımız egzersiz esnasında yüksek dirençlerle çalıştığında bu hormonun kana salgısı artar. Daha büyük kas grupları, daha fazla büyüme hormonu salgılayacaktır. Vücuttaki en büyük iki kas gurubu Gluteus Maximus ve Hamstrings’ dir. Bu kaslar bacaklarımızda bulunmaktadır. Bu nedenle bacak kaslarının çalışmasıyla vücutta salgılanan büyüme hormonunun miktarı daha fazla olacaktır. Bacak antrenmanı sayesinde salgılanan bu hormonun üst vücut kas gruplarına olan etkisi ise önemli bir tartışma konusudur.

Bazen etrafımda sadece üst vücut çalıştığını söyleyen, alt vücut antrenmanına ihtiyacı olmadığını düşünen kişiler ile karşılaşıyorum. Bacak antrenmanlarında yer alan squat’ lar, lunge’ lar, dead-lift’ ler esnasında iç karın kaslarının da orantılı olarak çalıştırdığınızı fark etmelisiniz. Üst vücut özellikle core (karın bölgesi) için yapılan mekikler, ters mekikler vb. yerde yatarak yapılan diğer estetik karın egzersizleri, stabilizasyonda görevli iç karın kaslarını çalıştırmakta yetersizdir. Bu yüzden antrenmanın bir bütün olması, karın bölgesinin yağlanmasını engellemek ve şekillendirmek için bacak antrenmanı yapmak kaçınılmazdır.

Özetleyecek olursam;

  1. Orantılı bir vücut ve güçlü bacaklar için,
  2. Büyüme hormonu salgılanmasının hızlanması ve daha hızlı gelişmemiz için,
  3. Güçlü bacak kasları ile dizlerimize binen yük azalması ve olası diz rahatsızlıklarından korunmak için,
  4. Eskiye nazaran daha güçlü daha enerjik hissetmek için,
  5. Bacakların dahil olduğu egzersizleri yaparak, tüm vücudumuzu şekillendirmek için,
  6. Karın kaslarınızın daha sıkı daha fit daha güçlü olması için,
  7. Büyük hacme sahip bacak kasları ile oturduğumuz yerden kalori yakma şansına sahip olmak için (çünkü her yarım kilo kas, günde 40 ila 120 kalori yakar, yağ ise sadece 1 ila 3 kaloriye ihtiyaç duyar bu yüzden büyük hacimli bacak kasları ile oturduğunuz yerden yağ yakabilirsiniz) bacak antrenmanı yapmalısınız.

Bacak Antrenmanı Önemli ve Kaçınılmazdır!

Sporcard ile iş birliği yaparak gerçekleştirdiğim “Bacak Antrenmanı” videom için seni Youtube kanalıma ve benimle bacak antrenmanına davet ediyorum.

Reklam