Fit Hub Blog Sayfa 200

Lezzetine Doyamadığımız Meyveler ile İlgili Gerçekler

0

myvMeyveler vitamin deposu, doğal, masum besinler olabilirler. Ancak dikkat! Hedefiniz yağ yakmaksa, meyvenin içeriğindeki şeker, bu planınıza engel olabilir. Tamamen yasaklanmış olmasalar da, diyet yaparken meyve tüketimini gözden geçirmenizde fayda var. İşte meyve ile ilgili bilinmeyen gerçekler…

NİÇİN KÖTÜ?
Meyveler, doğal bir şeker olan fruktoz içerir. Dolayısıyla meyve tüketimi vücut yağlarını yakmamıza engel teşkil edebilir.

NASIL KÖTÜ?
Vücudumuz fruktozu doğrudan bir yakıt olarak kullanamaz. Fruktozun önce karaciğere gidip glikoza dönüşmesi gerekir. Meyvenin çoğunlukla kandaki glikoz ve insülin seviyelerini hızlı artırmayan, düşük derecede glisemik bir karbonhidrat olmasının sebebi de budur. Eğer karaciğer glikojen (glikozun stoklanmış hali) ile dolu ise, gelen fruktozu glikoza değil, yağa dönüştürür.

DÜŞMANDAN UZAK DURUN!
Siz siz olun, her zaman taze ürünleri tercih edin. İşlenmiş, paketlenmiş ya da konservelenmiş ürünleri satın almamaya özen gösterin. İşlenmiş ürünler genellikle daha da çok şekerle doyuma ulaştırılmıştır ve tıpkı meyve suları gibi, uzak durulması gereken ürünlerin başında gelir.

JIM STOPPANI DİYOR Kİ:

“Meyve, glisemik indeksine bağlı olarak, idman öncesi ya da sonrası için ideal bir karbonhidrat olabilir. İdmanlardan önce, elma, portakal, çilek gibi düşük glisemik seviyeli meyveleri tercih edebilirsiniz. Bunlar daha uzun süreli enerji sağladıkları gibi, insülin seviyenizi birden yükseltmezler. Bu da idmanlarda daha fazla yağ yakmanızı sağlar. İdmanlardan sonra, karpuz, hurma, kavun gibi yüksek glisemik dereceli meyveleri tüketin. Bu meyveler, ihtiyaç duyduğunuz anda insülinin aniden yükselmesini sağlayarak, kasların toparlanmasını ve gelişmesini desteklerler.”

 

HANY RAMBOD DİYOR Kİ:

“Muz, mango, ananas gibi üzerinde kabuğu olan meyvelerden uzak durun. Bu tür tropik meyveler, şeker bakımından çok zengindir. Zaten onları bu derece tatlı kılan da budur. Siz en iyisi, şeftali, kayısı, nektarin gibi çekirdekli meyveleri tercih edin. Çilekler de genel olarak iyidir, ancak onları günün erken saatlerinde tüketmelisiniz.”myv2

 

 

BUNLARI UNUTMAYIN!
Meyve seçiminde kullanabileceğiniz en iyi referans “glisemik indeks” değerleridir. Bir meyvenin GI indeksi ne kadar düşükse, diyetinizde o kadar çok yer verebilirsiniz.
Glisemik indeksi düşük gıdaların seviyesi 55 ve altıdır; idman sonraları dışında glisemik indeksi 70’i aşan meyveleri tercih etmeyin.
Glisemik indeksi düşük karbonhidratlar, kandaki glikoz ve insülin seviyelerinde küçük dalgalanmalara yol açarlar.

Reklam

Temel Amino Asitler ve Vitargo

0

Amino Asit Nedir?

Genellikle proteinlerin yapı taşları olarak adlandırılan amino asitler, vücudunuzda birçok kritik rol oynayan bileşiklerdir. Amino asit proteinlerin inşası ve hormonlar ile nörotransmitterlerin sentezi gibi hayati süreçler için gereklidirler. Ayrıca bazı amino asitler doğal olarak atletik performansı artırmak veya ruh halini iyileştirmek için takviye formunda alınabilir. Amino asit çeşitleri birkaç faktöre bağlı olarak esansiyel (temel), yarı esansiyel ve esansiyel olmayan şeklinde ayrılırlar.

Esansiyel Amino Asitler (EAA-Temel Amino Asitler)

temel-amino-asitler

Amino asitler, değişken bir yan zincir grubuyla birlikte, azot, karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan organik bileşiklerdir. Vücudunuzun büyümesi ve düzgün çalışması için 20 farklı amino aside ihtiyacı vardır. Bunların 20’si sağlığınız için önemli olsa da, sadece dokuz amino asit temel ya da esansiyel olarak sınıflandırılmaktadır. Bu temel amino asitler histidin, izolösin, lösin, lisin, metionin, fenilalanin, treonin, triptofan ve valindir. Temel olmayan amino asitlerden farklı olarak, esansiyel amino asitler vücudunuz tarafından üretilemez ve beslenme yoluyla alınması gerekir. Temel amino asitlerin en iyi kaynakları et, yumurta ve kümes hayvanları gibi hayvansal proteinlerdir. Protein tükettikten sonra, kas inşa etmek ve bağışıklık sistemini düzenlemek gibi çeşitli süreçlerle vücudunuza yardımcı olmak için kullanılan amino asitlere bölünür. Bazı çalışmalar, temel amino asitleri antrenmanlardan önce almanın, antrenmandan sonra almaya göre çok daha iyi bir protein sentezi sağladığını gösteriyor.

Yarı Esansiyel Amino Asitler (Esansiyel Olmayan Amino Asitler)

Yarı esansiyel olarak sınıflandırılan birkaç amino asit bulunmaktadır. Bunlar sadece hastalık ya da stres gibi belirli koşullar altında gerekli kabul edilir. Örneğin, arjinin temel olmayan amino asit olarak değerlendirilmesine rağmen, vücudunuz kanser gibi bazı hastalıklarla savaşırken gerekli ihtiyacı karşılayamaz. Bu nedenle, vücudunuzun ihtiyaçlarını belirli durumlarda karşılamak için arjininin beslenme ya da takviye yoluyla alınması gerekir.

Vitargo

vitargo-karbonhidrat

Vitargo kompleks bir karbonhidrattır. Fakat, diğer kompleks karbonhidratların aksine çok daha hızlı sindirilir. (Araştırmalar, şekerden bile iki kat daha hızlı sindirildiğini gösteriyor.) En hızlı karbonhidrat çeşidi olarak gösterilen Vitargo, maltodextrin, dekstroz, izomaltuloz, sukroz ve glukoz gibi karbonhidrat çeşitlerinden çok daha üstün bir seviyededir. Bu karbonhidrat, özel yapısı sayesinde, adeta vücudunuza verebileceğiniz en hızlı sindirilen besindir. Vitargo midede sindirilmeden direkt olarak bağırsağa geçerek en hızlı şekilde emilir. Böylece antrenman sırasında, insülin düzeyiniz yükselir ve kaslarınız da daha hızlı büyür.

Vitargo Doz Önerisi

takviye-olcegi

Kas kütlenizi arttırmak için, antrenman sırasında yavaş yavaş alabileceğiniz EAA’ları tercih edin. 10-20 gr EAA ile 35 gr Vitargo’yu 2 bardak suya karıştırın ve antrenman sırasında yudumlayın. Son seti yaparken hepsini bitirmeyi de unutmayın.

Reklam

Omega-3 Yağ Yakımına Yardımcı Oluyor

0

Omega 3 yağ asitleri, fazla yağlardan kurtulmak için bir umut olabilir mi? Avustralyalı araştırmacılar, bu yağ asitlerinin, vücut yağlarından kurtulmak açısından önemli olduğu konusunda ikna edici kanıtlar sunuyor.

Avustralya’daki Newcastle Üniversitesi’nden araştırmacılar, farklı kilolardaki 124 kadın ve erkeği, vücut kitle indekslerine (BMI) göre üç gruba ayırdı: Sağlıklı kilodakiler, kilolular ve obezler. 10 saat boyunca hiçbir şey yemeyen deneklerin kan örnekleri alınıp Omega-3 birikimi ölçüldü. Araştırmacılar, kilolu ve obez deneklerin kanındaki Omega-3 yağ asidi miktarının, sağlıklı kilodakilere oranla çok daha düşük olduğunu gözlemledi. Ayrıca, deneklerdeki Omega-3 seviyesi ne kadar düşükse, vücut kitle indekslerinin, bel ölçülerinin ve kalça çevrelerinin o kadar yüksek olduğu ortaya çıktı.

NE YAPMALI?

Yağ birikimini önlemek için düzenli olarak uskumru, somon ve alabalık gibi yağlı balıkları yiyin. Ayrıca günde 1-2 kez 1 gram balık yağı tüketebilirsiniz.

Reklam

Tribulus İncelemesi

0

Testosteron, kas gelişimini ve gücü arttırmakta kritik önem taşıyor. “Tribulus terrestris” ise testosteron arttırıcı içeriğe sahip bir bitki ve neredeyse testosteron arttırıcıların hepsi bu bitkiden elde ediliyor. Bu nedenle, besin takviyesi kategorisindeki ilk ve orijinal testosteron arttırıcı Tribulus olarak kabul görüyor.

Aşağıdaki resimde, Tribulus’un testosteron arttırıcı özelliğine ilişkin laboratuvarda ortaya çıkarılan iki olası mekanizmayı görüyorsunuz:

trib

Reklam

Yeşil Çay ve Yağ Yakımı

0

Son yıllarda bilimsel araştırmalar yeşil çayın birçok faydası olduğunu ortaya koyuyor. Bunlardan biri de yağ yakımına yardımcı olması…

cay2Yandaki grafik, yeşil çay ekstresi aldıktan sonra kardiyo antrenmanı yapan deneklerin artan yağ yakım yüzdesini ve plaseboya (yalancı ilaç) kıyasla dinlenirken ki insülin duyarlılıklarındaki artışı gösteriyor. Yağ yakımına yardımcı olan yeşil çay ekstresi, insülin düzeyini de aşağıda tutuyor. Artan insülin duyarlılığı kas büyümesini arttırıyor. Çünkü insülinin kas hücrelerindeki işlevi güçlenmiş oluyor.

Epigallocatechin gallate (EGCG), yeşil çay ekstresindeki en önemli aktif bileşendir. Öğünler arasında toplamda 500-700 mg EGCG olacak şekilde, günde iki veya üç kez (50 mg EGCG sağlayan) yüzde 50 EGCG içeren standardize edilmiş 500 mg yeşil çay ekstresi alın.

Reklam

Oxy-Kolesterol

0

İyi ve kötü kolesterol arasındaki farkı bildiğinize eminiz. Peki ya çok kötü kolesterolü biliyor musunuz?

Bütün yağların kötü olduğunu düşündüğümüz zamanları hatırlıyor musunuz? Elbette sonradan bilim adamları her şeyin öyle siyah veya beyaz olmadığını anladılar. Artık her yağın “kötü” olmadığını bildiğimiz için, bol bol mono ve polidoymamış yağ tüketmeye çalışıyoruz. Şimdi sıra kolesterol hakkında da benzer doğru bilgileri öğrenmeye geldi.

M&F’nin kolesterole karşı yaklaşımı her zaman ılımlı olmuştur. Zaten beslenme uzmanlarının da konuya bakış açısı genelde çok farklı değil. Testosteron da kolesterolden sentezlendiği için, kolesterol alımına sınırlama getirmeyen bir beslenmeyle kaslar ve güç arttırabilir. Eleştiriler, kolesterolün atardamarları tıkayabileceği ve kalp krizine neden olabileceği endişelerinden kaynaklanıyor; ama genel kolesterol seviyesini düşürmenin bu riskleri azalttığına dair hiçbir kesin kanıt yok. Hatta verilere dikkatli bakılırsa, genel kolesterol seviyesini düşürmeksizin, iyi kolesterolü (HDL) yükseltmenin bu riskleri azaltabileceği görülür. Burada kolesterolün miktarından daha önemli olan nokta, kötü kolesterolün iyi kolesterole olan oranıdır.

İyi ve kötü kolesterolle ilgili bilgilere, “çok çok kötü” kolesterolün varlığı eklenince, elimizdeki tablo daha anlaşılır hale geliyor: Çünkü esas suçlu, fazla tanınmayan oksi-kolesterol olabilir. Zira kolesterol ve oksijenin reaksiyonuyla oluşan oksi-kolesterol, kolesterolün olumsuz etkisini arttırıyor, genel seviyeleri yükseltiyor ve normal kolesterole nazaran damar sertliğine daha fazla neden oluyor. Hong Kong Çin Üniversitesi tarafından Amerikan Kimya Birliği’nin 238. Ulusal Toplantısı’nda sunulan araştırma da bu tezi destekliyor. Bir grup deney faresiyle yapılan deneyde, birinci grup oksi-kolesterolün yüksek olduğu bir diyetle, diğer grup ise regüler bir yüksek kolesterollü diyetle besleniyorlar.

Oksi-kolesterol grubundaki deneklerin kolesterol seviyeleri, kontrol grubuna nazaran %22 daha yüksek çıkıyor. Ayrıca, oksi-kolesterol grubundaki deneklerin atardamarlarında daha fazla ve daha çeşitli kolesterol birikimi olduğu görülüyor. Bu da kalp krizi riskini arttırıyor ve hatta amino asit, kreatin, oksijen ve anabolik hormonların kaslara ulaşmasını engelleyebiliyor. Oksi-kolesterol, yağlı yiyeceklerin yüksek ısıda pişirilmesiyle ortaya çıktığı için, siz zaten bundan sakınmanız gerektiğini biliyor olmalısınız. Öte yandan kızarmış besinlerin oksi-kolesterolle dolu olması hiç de şaşırtıcı değil: Fast food, işlenmiş besinler ve trans yağ içeren tüm gıda ürünlerinin de oksi-kolesterole sahip olduğunu tahmin edersiniz. Oksi-kolesterol ayrıca insan vücudunda B12 vitamininin ve folik asidin az olması halinde de oluşabiliyor.

Oksi-kolesterolün atardamarlarınıza zarar vermesini engellemek için meyve ve sebzeler açısından zengin bir diyet uygulamalısınız. Bu zengin diyetin içerdiği anti-oksidanlar, haftada bir yapılan fast food kaçamaklarından aldığınız oksi- kolesterolü bloke etmez; ama hiç olmazsa kolesterolün oksi-kolesterole dönüşmesini engelleyebilir. Ayrıca bu zengin beslenme, elbette ki sağlığınız için de zaten gereklidir.

Reklam

Tatil Dönüşü Detox Diyeti

0

Yaz bitti, 5 haftada forma girin! Son birkaç ayda fazla kilo mu aldınız? Bu 5 haftalık yağ yakma ve kas yapma diyeti fazla kilolardan kurtulmanıza yardım edebilir…

Bütün kış beklediğiniz yaz tatilinizi nihayet yaptınız. Tatil güzeldi ancak dönüşte birkaç kilo fazlayı da beraberinizde getirdiniz. Öyleyse, artık formunuzu düşünmenin zamanı geldi. Belki tatildeki yemekler nedeniyle çok fazla yağ, şeker ve tuz tüketip bir adım geri gittiniz ama size önerdiğimiz detoks diyeti ile bir adım ileri gelebilirsiniz. Bu mükemmel beslenme planı, tekrar forma girmenize yardım edecek. Beş kısa haftanın sonunda fazla yağları yakıp kas yaparak tatilin verdiği hasarı yok edeceksiniz…

5 haftalık beslenme planınıza ilk olarak her gün iki öğün eklendiğini fark edeceksiniz. Biz buna “kahvaltı öncesi” ve “gece atıştırması” adını veriyoruz. Daha çok yeme fikri size tuhaf gelmesin, bunu metabolizmanızı hızlandırmak ve mümkün olduğunca fazla yağ yakmanızı sağlamak için yapıyoruz. Uyanır uyanmaz aç karnına whey protein tüketmek, kas kaybını önlemeye yardımcı oluyor. Yatmadan önce de süzme peynir ya da kazein karışımı gibi daha yavaş sindirilen proteinleri tüketin. Böylece vücudunuzun kaslara yüklenmesini önlemiş olursunuz.

1. HAFTA

Çok Düşük Karbonhidrat

Tatil detoksunun ilk haftasında sadece süt ürünleri (süzme peynir, az yağlı peynir), yumurta, lifli sebzeler, et (balık, yağsız kırmızı et, tavuk) ve protein karışımları tüketeceksiniz. Biraz zor olsa da buna değecek. Karbonhidratı kesmek, vücudunuzu yağ yakmaya zorlayacak ve karnınızdaki o yağ katmanlarından kurtulacaksınız.

Rakamlarla:

Her gün vücut ağırlığınızın bir kilosu başına 24 kalori, 3-4 gram protein, 0,50 gram karbonhidrat, 1 gramın altında yağ tüketmeyi hedefleyin. Bu da, yaklaşık 90 kiloluk biri için günde 2200 kalori, 320 gram protein, 50 gram karbonhidrat, 75 gram yağ demek.

22

2. HAFTA

Düşük Karbonhidrat (1. Aşama)

2. haftada yavaş yavaş diyetinize karbonhidratları eklemeye başlayacaksınız. İlk hafta vücudunuz yağ yakmaya odaklandı. Bu hafta biraz enerji kazanmak için yağ yakma konusunda taviz vermeden, yavaş sindirilen karbonhidratları tüketiyoruz. Kahvaltıda meyve, yulaf gevreği ya da tam buğday ekmeği veya mısır gevreği öneriyoruz. Yapılan araştırmalar, kahvaltıda yavaş sindirilen karbonhidratları tüketen deneklerin, tüketmeyenlere göre gün içinde ve egzersiz sırasında daha çok enerjiye sahip olduklarını ve daha çok yağ yaktıklarını gösteriyor.

Rakamlarla:

Her gün vücut ağırlığınızın bir kilosu başına 26 kalori, 1. hafta tükettiğiniz oranlarda protein ve yağ tüketmelisiniz. Ama karbonhidratları bir kilo başına 1 gram arttırın. Yani 90 kg civarı biri günde 2300 kalori, 300 gram protein, 80 gram karbonhidrat ve 90 gram yağ tüketmeli.

33

3. HAFTA

Düşük Karbonhidrat (2. Aşama)

3. haftada yine vücut yağ oranını düşürmeye odaklanıyoruz. Ancak aynı zamanda hızlı sindirilen karbonhidratları diyete ekleyerek kas yapmaya başlıyoruz. Bunlar; ayılı jöle şekerler, sorbe, marmelatlı ekmek ya da egzersiz sonrası öğünde bir Vitargo takviyesi olabilir. Bu karbonhidratlar insülin seviyenizi yükseltip kaslarınıza ulaşarak, egzersiz sırasında boşalan glikojen deponuza takviye yapacaklar. Bu da kasların büyümesini sağlayan kimyasal süreci; kas-protein sentezini destekliyor.

Rakamlarla:

Egzersiz sonrası eklenen karbonhidratla, vücut ağırlığınızın her bir kilosu için 28 kalori ve 1,5 gram karbonhidrat almış oluyorsunuz. Protein ve yağ aynı kalıyor. Bu da 90 kg civarı biri için 2500 kalori, 320 gram protein, 120 gram karbonhidrat ve 80 gram yağ tüketimi demek.

44

4. HAFTA

Düşük Karbonhidrat (3. Aşama)

Karbonhidrat alımınız göreceli olarak yine düşük olacak (Vücut ağırlığının her bir kilosu için 2 gramdan az). Ancak 3. haftadan daha yüksek çünkü öğle yemeğine de yavaş sindirilen karbonhidratları ekleyeceksiniz. Bunlar yağ alımını yükseltmeyecek ama size daha fazla enerji verip kaslarınızın anabolik (büyümeyi destekleyen yapıcı metabolizma) kalmasına yardım edecek. Hızlı sindirilen karbonhidratları tüketmek forma girmenize yardım edecek.

Rakamlarla:

Kalori alımı yükseliyor; vücut ağırlığınızın her bir kilosu başına günde 32 kalori, yani 90 kiloluk biri için günde 2900 kalori civarı alacaksınız. Protein ve yağ aynı oranda kalıyor. Karbonhidrat alımı da bir kiloya 2 gram, yani 90 kilo biri için günde 180 gram.

55

5. HAFTA ve SONRASI

Orta Seviye Karbonhidrat Koruma Planı

4 haftalık detoks diyetinizden sonra vücut yağ oranınız belirgin şekilde düşerken kas yapmış olmalısınız. Koruma programında, kahvaltı öncesi öğününe karpuz ya da başka bir hızlı sindirilen karbonhidrat ekleyerek karbonhidrat alımını arttıracaksınız. Bu karbonhidratlar, vücudunuza kasları enerjiye çevirmesini engelleyecek sinyaller gönderecek. Aynı zamanda egzersiz öncesi öğününüze de egzersiz sırasında daha çok enerji versin diye yavaş sindirilen karbonhidrat ekliyoruz. Böylece daha güçlü ve gelişmiş kaslar elde edeceksiniz.

66

Reklam

Diyet Önerisi

0

Yapılacak ilk iş: Sabahları müsli yerine yulaf ezmesini tercih edin…

Müsli insülin seviyesini çok fazla arttırır ve eğer şekle girmek istiyorsanız ani artan insülin hiç de hayrınıza olmaz. Yulaf ezmesinin sindirilmesi ise daha yavaştır ve insülin seviyesinde çok küçük ve dengeli bir artışa neden olur. Antrenman sonrasında whey proteinini 60 grama çıkarın ve kas tamirinin gerektiği gibi gerçekleşmesi için muzun yanında küçük bir parça simit ya da pirinç gevreği ekleyin. Karbonhidratları birleştirmek size hem acilen hem de sonrasında glikoz sağlayarak tek bir karbonhidrat kaynağına kıyasla daha iyi bir toparlanma sağlar. Akşam altı öğününde ise öğünün yağ ve kalorisini azaltan hindi göğsünü tercih edin. Daha az patates yiyin ve aç kalmamayı garantilemek için kuşkonmazı iki katına çıkarın. Ardından akşam 9’daki çerezleri es geçin ve daha yavaş sindirilen bir protein kaynağı olan 200 gr kadar süzme peynirle gece kas kaybetmemeyi garanti altına alın.

Reklam

3 Önemli Gıda Takviyesi

0

Kreatin, Whey ve CLA’nın kanıtlanan yararları

Dr. Jim Stoppani

Bilimsel dergilerde yayınlanan kimi araştırmalarla, Muscle&Fitness ve Flex gibi dergilerde yayınlanan bilgiler arasında zaman zaman bazı farklılıklar olduğu göze çarpıyor. Bizler, beyaz önlüklü bilim adamları tarafından yapılan bilimsel araştırmalarla, kendi laboratuvarımız olan spor salonunda yaptığımız uygulamalı araştırmaları sentezliyoruz. Örneğin, kreatin’i ele alalım. Kuşkusuz bugün kreatin kas gelişimini ve dayanıklılığını arttırmak için etkinliği ve güvenliği yaygın olarak kabul görmüş bir ürün. Oysa 1990’larda, vücut geliştiriciler kreatin’in işe yaradığını ve güvenilir olduğunu söylediklerinde, hiçbir bilim adamı onlara inanmamıştı…

Besin takviyeleri üzerine araştırma yapan bilim adamları çoğunlukla bu takviyelerin gerçek hayatta nasıl kullanıldıklarını incelemezler. Örneğin, çoğu vücutçu, yararları en üst düzeye çıkartmak için çeşitli destekleri bir arada alırlar. Buna karşılık, besin takviyeleri üzerine yapılan pek çok çalışma, bir defada sadece bir ürünü inceler. Bu aslında bilim adamlarının suçu olmaktan ziyade, daha çok “çalışma kontrolü” olarak bilinen kavramla ilgili bir durum. Çünkü bilimsel araştırmalarda sonuçları etkileyebilecek diğer faktörleri kontrol etmek için genellikle tek bileşen üzerine yoğunlaşılıyor. Ancak, Kanada’da ki Saskatchewan Üniversitesi’nin yakın tarihte yaptığı ve yaygın bir besin takviyesinin etkinliğini araştıran bir çalışma oldukça sevindirici.

ARAŞTIRMA

Kanadalı bilim adamlarının yaptığı araştırma kapsamında Whey Protein, kreatin ve conjugated linoleic acid’in (CLA) bilinen tüm yararları göz önüne alınmış. Araştırmacılar bu üç bileşenin üçlü bir paket halinde verildiğinde nasıl bir etki göstereceğini değerlendirmek için bir çalışma tasarlamışlar. Ağırlık çalışması yapan kadın ve erkek denekler, üç farklı gruba ayrılmış. Birinci grup, her gün 6 gr CLA, 9 gr kreatin monohidrat ve 36 gr whey protein; ikinci grup her gün aynı dozlarda kreatin ve whey protein almış ve CLA almamış. Üçüncü grup ise, her gün sadece 45 gr whey protein almış. Her denek, her kas grubunu dönüşümlü olarak haftada iki kez çalıştıracak şekilde, haftada toplam altı antrenmandan oluşan beş haftalık bir ağırlık programına katılmış.

SONUÇLAR

Üç grupta da kas yoğunluğu ve gücü, beş haftalık antrenman dönemi sonunda artmış. Ancak kreatin, whey protein ve CLA alan grupta sonuçların genel olarak daha üstün seyrettiği gözlenmiş. Hem “bench press” hem de “leg press” gücü, üç bileşeni birlikte alan grupta, diğer iki gruba göre neredeyse iki katı artmış. Bu üç bileşeni birlikte alan grupta, yağsız kas kütlesi de diğer gruplara göre neredeyse iki katına çıkmış.

DOZ

Antrenmana başlamadan 30 dakika önce 20 gr whey protein ve 3 ila 5 gr kreatin alın. Antrenmandan sonraki 30 dakikalık sürede de bir kez daha 3 ila 5 gr kreatin alın. Besin takviyelerinize yemeklerle birlikte günde iki veya üç kez 2 gr CLA’yı da ekleyin. Böylece yoğun antrenmanlardan sonra vücudunuzun kendi kendini onarmasına yardımcı olursunuz. CLA’nın kas yıkımını azaltma becerisi, kreatinin ve whey proteinin kas ve güç arttırıcı özellikleriyle birleşince, spor salonunda elde ettiğiniz kazanımların arttığını göreceksiniz. Üstelik bu gerçek, artık araştırmalarla da destekleniyor.

Reklam

Çalışma Öncesi Ne Almalı

0

Altın, gümüş ve bronz takviyeler!

Besin takviyelerini almanın en uygun zamanı nedir ve hangi besinler alınmalı? Uzmanlar en iyi sonucu almak için en uygun zamanın antrenmandan hemen önce ve sonra olduğunu söylüyor. Bu sayfada, temel besin takviyelerine yoğunlaştık ve iki en önemli besleyici madde olan protein ve karbonhidratları ele aldık. Bu besinleri de önem açısından üç gruba ayırdık: altın (en iyi), gümüş (ikinci en iyi) ve bronz (pek tavsiye etmeyiz). İşte antrenmandan önce ve sonra alınabilecek besin takviyelerine hızlı bir bakış…

ALTIN: BESİN TAKVİYESİ KOMBİNASYONU

WHEY PROTEİNİ
– En hızlı sindirilebilen protein türüdür.
NE ZAMAN: Çalışmalardan önceki 30 dakika içinde.
NEDEN: Çalışma sırasında enerjinizi yükseltmek, kas yıkımını önlemek ve kasların kendini yenilemesini ve çalışma sonrası kas büyümesini arttırmak için.
NE KADAR: 20 gram.

WAXY MAIZE
– Mısırdan elde edilen yeni bir karbonhidrat türü. Yavaş sindirilen kompleks bir karbonhidrat ürünüdür.
NE ZAMAN: Çalışmalardan önceki 30 dakika içinde (whey proteini ile karıştırın).
NEDEN: Uzun süreli enerji sağlamasına rağmen, çalışma sırasında yağ yakımını engellemez.
NE KADAR: 20-40 gr.

GÜMÜŞ: BESİN TAKVİYESİ KOMBİNASYONU

ELMA
– Yavaş sindirilen bir karbonhidrattır.
NE ZAMAN: Çalışmalardan önceki 30 dakika içinde.
NEDEN: Yavaş sindirilen meyveler çalışma için uzun süreli enerji sağlar ve yağ yakımını engellemez. Elmanın içindeki polifenoller yağ yakımını ve kas gücünü arttırabilir.
NE KADAR: 1 büyük elma (110 kalori, 0 gr protein, 30 gr karbonhidrat, 0 gr yağ).

BRONZ: TÜM BESİNLER

LIGHT TON BALIĞI
– Düşük yağlı, hızlı sindirilen, tam bir protein kaynağıdır.
NE ZAMAN: Çalışmadan yaklaşık 60 dakika önce.
NEDEN: Normal besinler whey gibi takviyelerden daha uzun sürede sindirilirler, bu yüzden proteinin sindirilebilmesi için çalışmadan bir saat önce yemeyi tercih edin.
NE KADAR: 1 yemek kaşığı yağsız mayonez ile karıştırılmış 150 gr’lık konserve (136 kalori, 28 gr protein, 2 gr karbonhidrat, 1 gr yağ).

PORTAKAL
– Yavaş sindirilen bir karbonhidrattır.
NE ZAMAN: Çalışmadan 30-60 dk önce.
NEDEN: Yağ yakımını önlemeyen uzun süreli enerji kaynağı. Portakaldaki C vitamini nitrik oksit düzeyinizi arttırabilir.
NE KADAR: 1 adet (86 kalori, 2 gr protein, 22 gr karbonhidrat, 0 gr yağ).

Reklam