Fit Hub Blog Sayfa 149

Katıla Katıla Güleceğiniz 15 Senkronize Yüzme Fotoğrafı

0

Senkronize yüzme gönül işi… Sporun dansla buluştuğu bu yüzme stilinde uzun süren yorucu antrenman ve kareografi döneminden sonra ortaya mükemmel şovlar çıkıyor, bir de bu komik fotoğraflar…

Senkronize yüzme son 10 sene içerisinde tüm dünyada hızla hayran kitlesi kazanırken ülkemizde de yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. Su balesi olarak da anılan bu sporda senkronize yüzücüler şovlar sırasında mimikleriyle de dikkat çekiyor. Dansın bir parçası olan mimikler su içerisinde bazen çok komik görünebiliyor tabii.

Brightside’ın derlediği 15 senkronize yüzme fotoğrafının, gününüzün daha iyi geçmesini sağlayacağına eminiz!

1. Nasıl yani!?

2. Sevgilim beni böyle mi beğenirsin?

3. Yağmur dansı başlasın!

4. Soran olursa balık sürüsüyüz…

5. Sanki bunun burada olmaması gerekiyordu?

6. O 10.0’ı istiyorum.

7. Ya Feridun abi…

8. Yanlış kameralar…

9. Girl fight başlıyor!

10. Bunun böyle olmaması gerekiyordu sanki ama bozuntuya vermeyin…

11. Ütüyü prizde unutunca…

12. Behlül kaçar!

13. Bizimkisi bir aşk hikayesi?

14. Ben yüzmeye gelmiştim?

15. Kızlar rahatlayın şov bitti…

Kaynak: https://brightside.me/article/these-15-photos-of-synchronized-swimmers-faces-will-totally-make-your-day-87855/
Reklam

Ölmek Üzereyken Sporla Hayata Tutunan “Demir Adam”: Andrew Jones

0

DEMİR ADAM

Andrew Jones, kalp nakli beklerken doktorlar hayatta kalması için ona bir ventrikül destek cihazı taktılar.

Sonrasında ise kalbi, onu “neredeyse” öldürdükten sonra vücudunu yeniden yapılandırmaya başlıyor ve 2012 yılında yaptığı bir koşuyu “Rahat nefes alamıyordum” diyerek hatırlıyor.

“Sanki nefesim kesiliyor gibiydi…”

Nefes darlığı çoğumuza normal gelse de lisede Farmington CT’de oynadığı Amerikan futbolunda sahanın yıldızı olarak görülen, 100 m, 200 m, 400 m sprint yarışlarına katılan ve bayrak koşusu takımının direği olan Jones için kesinlikle normal değildi. Ayrıca üniversitede vücut geliştirme merakı da başlamıştı. Ancak 22 yaşındayken her şeyi değiştiren o koşu esnasında Jones vücudunda bir şeylerin yolunda gitmediğini biliyordu. İki sene daha yoğun şekilde çalışmaya devam etti ve sonra belirtileri kötüleşmeye başladı.

Jones, “Bir akşam kendimi gerçekten çok hasta hissettim” dedi. “Ateşim vardı, üşüme geliyordu, nefesim yetmiyordu, ağır gribin tüm belirtilerini yaşıyordum.”

Doktoruyla görüştükten sonra Jones 24 saat kalp monitörüne bağlandı. Nihayetinde kalp duvarı orta tabakasının iltihaplanması olan miyokardit teşhisi konuldu. Rekabetçi bir vücut geliştirici kadar ağırlık kaldırıyordu ama tüm bunları kalbi adım adım tükenirken yapıyordu.

Jones, “İki günde 3 kilo aldım, kalbim neredeyse durma noktasına gelmişti” diyerek o zamanları hatırladı.

4 ay kalp nakli bekledikten sonra Jones’ın durumu kötüleşti. Doktorlar bu sefer, kalbin kanı sol karıncığa (ventrikül) taşımasına yardım eden mekanik bir pompa olarak tanımlanabilecek ventrikül destek cihazı (VAD) taktılar.

21 Ağustos 2015 tarihinde Jones bıçak altına yatmıştı. Uyandığında güçlü hissediyordu ancak sol pektoral kası üzerinde bir kalp ritmi düzenleyicisi duruyordu, bir pompa doğrudan kalbine bağlıydı, bunların hepsi de karnından geçen bir kabloyla kontrol bilgisayarı ve 2 kiloluk, hayatını kurtaran, 7/24 yanında taşıması gereken altı yedi saatlik ömrü olan bataryalara bağlıydı.

“Yanımda iki acil durum bataryası ve bir yedek bilgisayar taşıyorum” dedi. “Tüm bu cihazlar bir anda çalışmayı bıraksa kalbim ne kadar sürede iflas eder hiçbir fikrim yok ve öğrenmeyi de asla istemiyorum.”

Yürümek, temel hareketleri yapabilmek ve spor salonuna geri dönmek için vücudunu alıştırmaya çalışarak hastanede 2 hafta geçirdi ancak tüm bunları yaparken yanında o ağır cihazların çantasını da taşımak zorunda olması durumunu daha da zorlaştırıyordu.

“Spor sehpasında sırt üstü uzanarak yapılan hiçbir harekette zorlanmıyorum. Yanıma başka bir sehpa çekip çantayı üstüne koyuyorum” diyor.

Vücuduna giren tüplere zarar verebileceği için merkez bölgesi antrenmanları planlarından çıktı, kardiyo ise haftada birkaç defa yapabileceği hızlı koşulardan ibaret. Ancak tamamen iyileşip eski kuvvetine kavuşabilmesi için Jones’un kalp nakline ihtiyacı var.

Jones’un beslenmesi de yaşadıklarından etkilendi. Pıhtılaşmaya sebep olabileceği için doktorları fazla tuzlu ve K vitamini içeren yiyeceklerden uzak durması gerektiğini söyledi.

Jones hastanede öleceğini düşünürken kalp nakli bekleyenlerin ihtiyaçlarını karşılamanın daha iyi bir yolu olması gerektiğini fark etti ve organ bağışı farkındalığını arttırmayı hedefleyen kâr amacı gütmeyen “Hearts at Large” (Özgür Yürekler) adlı vakfı kurdu.

Ameliyatından bir sene sonra Jones hââ bağışçı kalbine ulaşamadı. Sonuçta Jones, Amerika’da hayatlarını kurtaracak organın naklini bekleyen 120.000 kişiden yalnızca bir tanesi. Jones’a uygun bir kalp bulmak zor çünkü uygun olması için kan grubu, antikor, boyut, yaş ve pek çok farklı koşulun da uygun olması gerekiyor.

Her şeye rağmen Jones haftanın beş ila altı günü spor salonunda tekrarlarını tamamlıyor ve giderek güçleniyor.

Jones’un kalbi alınmış olabilir ama o ne kadar büyük bir yüreği olduğunu kimseye göstermekten çekinmiyor.

JONES’UN SIRT ANTRENMANI

HAREKET                             SET          TEKRAR

Barfiks                                        2                      15

Single-arm Dumbbell Row         3                   12-20

Barbell Row (ağır)                      4                    8-15

Lat Pulldown                              6*                   10-15

Dar Tutuş Seated Cable Row    3                       15

Ağırlıklı Barfiks                        2                      10

Normal Barfiks                              2                 Failure

*2 set geniş tutuş, iki set dar tutuş, iki set de normal tutuşla yapın.

Kaynak: M&F 2016 Aralık sayısından alınmıştır.

Reklam

Şınav Çekerken Dikkat Etmeniz Gereken En Önemli Kural!

0

Şınav çekmek, pek çoğumuzun “basit” olarak nitelendirdiği egzersizlerden. Hem işlevsel, hem pek çok kas grubunu çalıştıran hem de uygulaması kolay olan şınav hepimizin antrenman programında zaman zaman yer alıyor.

Çoğumuzun yanlış şınav çektiğini biliyor muydunuz? Şınav çekmeyi yalnızca kolları bükerek kalkıp inmek olmadığını anlamak gerekiyor.

Şınav çekerken çoğu insan tam hareket mesafesi kullanmaz. Normalde kural göğsün yere değmesidir. Ancak size bahsedecek olduğumuz kural bu değil.

Size bahsedecek olduğumuz kural, göğsün yere değmesini engelleyen hatanın ta kendisi!

Şınav

Şınav Çekerken Uymadığınız En Önemli Kural

Şınav çekenlerin çoğu, dirseklerini yana açarak aşağı iniyor ve kalkıyor. Bu bir şınavda yapabileceğiniz en sağlıksız hareket!

Dirseklerinizi yana değil, mümkün mertebe arkaya götürerek şınav çekmelisiniz. Bu sayede göğsünüzü ve triceps kaslarınızı eşit düzeyde yükleyebilirsiniz. Aynı zamanda ihtiyacınız olan omuz ve dirsek sağlığınızı da koruyabilmiş olursunuz. Göğsünüzün yere değmesi de çok daha kolay bir hal alır.

Normalde dirsekleri yana açarak şınav çeken biriyseniz, bu kurala uyduğunuzda ve göğsünüzü yere değdirdiğinizde normalde çektiğinizi varsaydığınız şınav sayısının çok altında bir rakamla tükeneceksiniz. Sabırlı olun, çok fazla tükenişe gitmeden bol bol set yaparak tekniği oturtun. Zamanla hem fiziğinizdeki değişim çok daha iyi olacak, hem de hareketin doğrusunu yaparak da tekrar sayınızı arttırabileceksiniz.

Reklam

Devasa Trapezler İçin Bu Antrenmanı Uygulayın

0
Trapez kasları

Trapez kasları, kaslı ve iri görünümün vazgeçilmezlerindendir. Özellikle tişört giydiğiniz zaman sizi iri gösteren kas gruplarının başında gelen trapez kaslarını doğru şekilde çalıştırmak önemlidir.

Shrug, tabii ki trapezlerin asıl fonksiyonunu çalıştığımız bir hareket olarak oldukça faydalıdır. Ancak shrug dışında trapez kaslarını geliştirmeye yardımcı olabilecek pek çok egzersiz alternatifiniz var.

Trapezler yalnızca boynun sağındaki ve solundaki çıkıntı olarak algılanır. Ancak trapez kasına baktığınızda trapezlerin sırtın ortasına kadar uzandığını görürsünüz. Dolayısıyla tek başına shrug yeterli olmaz.

Örneğin; barbell row gibi yatay çekiş hareketleri trapezlerin orta kısmını çok iyi geliştirir. Aynı şekilde barfiks, pulldown gibi dikey çekiş hareketleri de trapezin orta sırttaki kısmını geliştirmek için etkilidir.

Lateral raise yan omuz hareketi olarak bilinse de, doğru uygulandığında trapezleri en iyi çalıştıran egzersizlerden biridir.

Deadlift egzersizi de trapez kaslarını en iyi çalıştıran egzersizlerden biridir.

Image result for deadlift from back

Sizlere eksiksiz bir şekilde trapez kaslarınızı geliştirebileceğiniz antrenmanı hazırlarken, bu tip önemli detayları da atlamadık. Bu antrenmanla beraber hem sırt kaslarınızda, hem de trapezlerinizde çalışmayan bölge kalmayacak!

Trapez Patlatan Antrenman

Egzersiz

Set Sayısı Tekrar Sayısı Dinlenme Süresi

Deadlift

3 6 3’

Overhead Press

5 10 2’

Barbell Row

4 8

2’

Shrug 5 12

1’

Barfiks 3 6-10

2’

Lateral Raise 5 12

1’

 

Bu antrenmanı haftada iki kere rutininizin içine yerleştirdiğinizde, sırt ve omuz bölgenizin yanı sıra trapez kaslarınızda da bir eksik kalmayacak. Hatta trapezlerinizdeki büyüme sizi çok şaşırtacak!

Reklam

Yeni Başlayanların HIIT Yaparken Dikkat Etmesi Gerekenler

0

HIIT, yani yüksek yoğunluklu aralıklı antrenmanlar fitness dünyasında en çok talep gören antrenman stillerinden. Sebebi ise hızlı yağ yakımı sağlamaları.

Bir çok araştırma yağ yakımında HIIT stili antrenmanların efektif olduğunu doğruluyor. Ancak HIIT herkesin yapabileceği bir antrenman çeşidi değil. Spor salonuna ilk kez adım atan birinin HIIT ile ilgili çalışmaları okuyup HIIT’ye direkt olarak başlaması sakıncalı. Sebeplerini tek tek açıklıyoruz.

HIIT Tam Olarak Nedir?

Image result for hiit

Adından da anlaşılıldığı üzere, yüksek yoğunluklu aralıklı antrenmanlar; aşırı yoğun bir aktivite sonrası düşük yoğunluklu bir aktiviteyle devam eden ve bunu bir döngü haline getiren antrenmanlardır. Düşük yoğunluklu aktivite sırasında dinlenirsiniz.

Örneğin 30 saniye %100 eforla depar sonrası 1 dakika orta tempo yürüyüşü arka arkaya 10 dakika boyunca yapmak bir HIIT örneğidir.

Bu tip antrenmanların çok başarılı olduğunu pek çok kaynak doğrulasa da, her antrenman stili gibi HIIT antrenmanlarının da artı ve eksileri var.

HIIT ve Artıları

  • HIIT normalde yapılan uzun süreli ve orta tempolu kardiyoların yaktığı kaloriyi 4 kat hızlı yakabilir.
  • HIIT, oksijen ihtiyacını arttırdığı için, oksijen kapasitesini arttırır ve antrenman sonrası onarım sürecinde de daha çok enerji harcamayı sağlar. Bu sayede antrenman sonrası kalori tüketimi de artar. Dolayısıyla antrenman bittikten sonra da yağ yakımı devam eder.

HIIT ve Eksileri

  • HIIT, bilinçsiz ve hareket etmeyi çok iyi bilmeyen kişilerin sakatlanmasına sebep olabilir. Yüksek yoğunluk, yüksek sakatlık riski demektir. Deparlarda, uzun mesafeli koşulara göre sakatlıklar çok daha fazla gerçekleşir.
  • HIIT herkes için en iyi seçenek değildir. Kalbin kapasitesini zorlar ve bir çok insanın vücudunu gereksiz yere zorlamasına sebep olabilir. Özellikle yeni başlayan kişiler, spora adapte olma sürecinde bu tip antrenmanlara kalkıştığında bu riskler ön plana çıkabilir. Bu tip antrenmanlardan önce bir güç ve kondisyon temeline sahip olmak en iyisidir.

Sonuç

HIIT gerçekten test edilmiş ve onaylanmış bir antrenman stilidir. Yağ yakımıyla birlikte zamanı verimli kullanabileceğiniz bir seçenektir. Bu tip antrenmanları uygulamadan önce, antrenman stilinin size göre olup olmadığına karar vermeniz gerekir. Bunu yapabilmek adına, HIIT konusunda mümkün mertebe bilgilenip güç ve kondisyon temeli oluşturmalısınız.

Reklam

Sizce Victoria’s Secret Melekleri Ağırlık Çalışıyor mu?

0

Model dünyasının en çok bilinen ve imrenilenleri Victoria’s Secret melekleri! Mükemmel fit vücut ölçüleri ile göz kamaştırırken, meleklerin fiziklerini korumak için ağırlık çalışıp çalışmadıkları bir merak konusu…

Genellikle yoga ve boks yapan VS meleklerinin antrenörü Michael Blauner modellerin günlük antrenman rutinlerine dair bilgileri Popsugar ile paylaşmış. Kadınlar arasında ağırlık çalışmalarının popülerleştiriği bu dönemde biz de bu bilgileri sizinle paylaşmak istedik.

Kaynak: https://www.popsugar.com.au/fitness/How-Do-Victoria-Secret-Models-Train-44183344

Ağırlık çalışmak fitness dünyasında önemli bir yere sahip

Michael Blauner, yağsız kas kütlesi kazanmak istedikleri için ağırlık çalışan birçok kadını göstererek ekliyor; “ağırlık çalışmadan da yağsız kas kütlesi kazanabilirsiniz.”

 

Ağırlık miktarının göreceli olduğunu düşünüyor

Blauner’e göre 12 tekrardan fazla yapıldığında zorlanılan ağırlık miktarı antrenman için iyi bir miktar. Ancak ağırlık miktarının göreceli olduğunu söylüyor.

 

Hem fit hem de ince olmak mı istiyorsunuz?

O zaman daha düşük miktarda ağırlıklarla çalışmanın doğru olduğunu belirten Michael Blauner, yüksek ağırlıkların da yağsız kas kütlesi oluşumunu sağladığını ancak daha kalın kaslar oluşturulacağını dile getiriyor. Bir model görüntüsü için -yani ince ve fit- ağırlık miktarının az olması ona göre ideal!

 

Vücut ağırlığınızı kullanın

Michael Blauner vücut ağırlığı ile yapılan egzersizlerin aksatılmaması gerektiğini bunun yanı sıra kardiyo egzersizleri yerine geçebilen ağırlık egzersizlerinin de yapılabileceğini belirtiyor.

 

Yağsız kas kütlesi oluşturmanın birçok yolu var. VS melekleri gibi ince ve fit bir görünüm için ağırlık çalışmak zorunda değilsiniz. Sevdiğiniz antrenman çeşidini belirleyebilirsiniz!

Reklam

Boşuna Para Harcadığımız İşe Yaramayan 10 Kozmetik Ürünü

0

Çoğu kadın makyaj yapmaya bayılır. Ayrıca makyajla birlikte birçok yan kozmetik ürününe de sahiptir. Cilt için ayrı saç ve tırnaklar için ayrı… Peki bu kozmetik ürünler gerçekten verdiğiniz paraya değiyor mu?

Çoğu kozmetik ürünü ne yazık ki kolaylıkla başka bir ürünle eşlenebiliyor yani bir nevi muadil ürün… Faydası diğer üründen farklı olmayan, pazarlama harikası kozmetik ürünler piyasanın her yerini kaplamış durumda. Bu ürünler o kadar iyi bir şekilde pazarlanıyor ki kadınlara reklamlara inanmaktan başka bir şey kalmıyor… Aslında sadece kadınları bu konuya dahil etmek de doğru değil. Erkekler için de kozmetik ürünü yelpazesi genişlerken bu tip işe yaramayan tuzak ürünlerle karşılaşabiliyoruz.

Hangi kozmetik ürünlerini almasanız olur, alırsanız paranıza yazık olur Brightside incelemiş. Biz de sizinle paylaşalım istedik!

10. Dudak Peelingi

Dudak peelinglerinin dudağınızdaki kurumuş çatlamış yüzeyi temizleyeceği ve daha elastik bir doku oluşturacağı iddia edilir.  Ancak çok kullanımı aksine dudaklarınıza zarar verebilir. Bunun yerine 2 haftada bir yüz peelingi uygulamayı tercih edebilirsiniz.

9. Anti-aging Şampuan

Saçların beyazlaması ve yaşlanması tamamen genetik bir olaydır ve bunun karşısına birçok şampuan markasının dediği gibi anti-aging şampuanlarla geçemezsiniz. Saçlarınızın ömrünü uzatmak ve daha sağlıklı bir görünüme sahip olmaları için beslenmenizi daha iyi yapmanız gerekir.

8. BB Krem, CC Krem, DD Krem

BB Krem Japonların yüz rengini dengelemek için ürettiği bir kremken bunu gören batılı pazarlamacılar cc ve dd kremlerini de piyasaya düşünmeyi akıl ettiler… Sanki farklı amaçlara yönelik gibi gösterilen bu üç krem de aslında aynı işe yarayan renk dengeleyici makyaj bazları. Çilt renginize uygun tek bir baz size yetecektir.

7. Çatlak Kremleri

Çatlak kremlerinin hepsini çöpe atın. Ancak bir uzman yardımıyla çatlaklarınız üzerinde çalışabilirsiniz. Çatlak kremi yerine kakao yağı ya da kaliteli bir nemlendiriciyi tercih edin.

6. Göz Kremleri

Ortalama bir yüz kremi göz kremi olarak pazarlanan ürünle aynı işlemi gerçekleştirecektir… Esanssız bir krem tercih edebilirsiniz.

5. Anti-aging Kremler

Yaşlanma karşıtı kremler size sadece önleyicilik ve nemlendiricilik sunabilir. Sadece ameliyat yardımı ile yüzünüzü gerginleştirebilirsiniz. Kaliteli nemlendiricilerle devam edin deriz.

4. 2si 1 Arada Şampuanlar

Şampuan ve kremi ayrı ayrı tercih edin diyelim biz.

3. Saç Maskesi

Saç maskesi ve saç kremi aynı şey. Bunu da bir kenara not alabilirsiniz.

2. Décolleté Losyonlar ve Vücut Losyonları

İyi bir nemlendirici yine işinize yetecektir. Farklı bölgeler için farklı kremler pazarlamacılar için daha çok para demektir..

1.Krem Etkili Saç Boyaları

Saçı boyamadan önce ve sonra yapacağınız bakım, nemlendirme etkili boyalardan daha gerçek bir etki yapacaktır!

Reklam

İnsanlar Öpüşürken Neden Dillerini Kullanır?

0

Öpüşürken neden dilimizi kullanırız?

Aslında bu sorunun cevabı evrimsel süreçte gizli.

Bilim insanlarına göre öpüşmek, tıpkı dokunmak ve koklamak gibi, güçlü çocuklar verebilecek eşi seçmede yardımcı oluyor. İnsanların güçlü koku alma duyusu olmaması dil kullanımını zorunlu kılıyor. Yani burnumuzun zayıflığını dilimiz kapatıyor anlayacağınız.

Peki yerde tükürük gördüğümüzde midemiz bulanırken neden öpüşmek iğrenme duygusu oluşturmuyor? Bu konuda bize yardım eden en büyük etken seksüel dürtüler. Öpüşürken alınan zevk ve salgılanan mutluluk hormonu iğrenmemizi engelliyor. Vücut bir nevi ”Ben bununla ürerim arkadaş, hiç karıştırma iğrençliği filan” diyor.

Ayrıca öpüşmek bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Dilimizde bağışıklık sistemimize yardımcı olan birçok yararlı bakteri bulunuyor. Öpüştüğümüz zaman da bu organizmalar iki kişi arasında paylaşılıyor.

Reklam

Her Sabah Bu Hareketi Yaparak Gününüzü Mükemmel Bir Hale Getirebilirsiniz!

0

Başlarken hemen söyleyelim, sizden yapmanızı dileyeceğimiz şey bir yoga, bir ağırlık, bir pilates hareketi ya da koşu değil! Gününüzün daha iyi geçmesine yardımcı olacak sizi motive edecek harika bir hareket var ama…

Sorun Motivasyon Eksikliği mi?

Özellikle ergenlik yıllarında çoğu kişi zamanının büyük bir kısmını çöpe atacak şekilde yaşar. Saatler süren uykular, herhangi bir şey yapmamak (ki gerçekten bu çok tehlikelidir), hiçbir hedefin olmaması zamanla katlanarak çoğalır. Birçok kişi bu dönemde fark etmeden sırf bu yüzden bile depresyon sınırlarında dolaşmıştır. Hatta eminiz ki birçok kişi bu sebeple psikoloğa bile başvurmuştur. Sebepleri ise, sorunun ne olduğunu bilememeleri ve sorunu fark edememeleridir. Temelde belirli özel sebeplere/sorunlara dayalı değilse bu tip davranışlar yüksek ihtimalle motivasyon bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir.

Bireyin uzun süre hedefsiz kalması, kendisini keşfetmesini sağlayacak aktiviteler denememesi (bu çok basit bir şey bile olabilir; örneğin, hiç dinlemediği bir türde birkaç şarkı dinlemesi ve hoşuna gidip gitmediğine bakması), fark etmeden insanlardan uzaklaşarak var olan saatlerini uzun uykulara vermesi sosyal bir canlı olan insan için doğal düzenin dışına çıkmak demektir.

Aslında gün içinde yaptığımız şeyleri motivasyon kaynağı oldukları ve bizi mutlu ettikleri için yaparız. Kendinizi keşfetmenizi sağlayacak şeyler; hobiler, mini geziler, birkaç arkadaşla sohbet, yeni bir yemek denemek ya da çok sevdiğiniz yemeği ilk kez pişirmeyi denemek bile olabilir. Bunların çoğu günlük hayatta görev olmamasına rağmen kişiye yaptığı/tamamladığı zaman kendini iyi hissettiren, güven kazandıran ve kişiyi günün kalanına motive eden şeylerdir.

Ne yapacağınızı bilmediğiniz, çeşitli sıkıntılarınızın olduğu kafanızın biraz yorgunca olduğu bir döneminden geçiyor olabilirsiniz. Motive olmakta zorlanıyorsanız, kendinize her sabah yapacağınız mini görevler verin!

Bu görevler hiçbir zaman yapılması uzun, zor görevler olmamalı. Biraz yapmayı ertelediğiniz ya da es geçtiğiniz şeyleri düşünebilirsiniz. Bu görevler ayrıca yapmakla yükümlü olmamanıza rağmen yaptığınız zaman size kendinizi iyi hissettirecek ve başarı hissini yaşatacak hareketlerdir. Başarı hissi ise size bir sonraki görevi tamamlamanız için gereken özgüveni, motivasyonu ve gücü getirir. Başarı hissi; spor, sanat, iş yerinizde üzerinde çalıştığınız projeye kadar her işte bu şekilde işler. Ne kadar çok başarırsanız o kadar çok mutlu, güçlü ve motive olacaksınız!

Şimdi gününüzü daha iyi geçirmenize yardımcı olacak mini görevlere bakalım…

Motivasyon İçin Ne Gibi Görevler Oluşturmalıyım?

Yatak yapmakla başlamak buna mükemmel bir örnek olabilir!

“Yine mi?” diyor olabilirsiniz… Annenizden duyduğunuz ve belki de sevmeyerek birkaç gün yapıp sonra yine bıraktığınız yatak toplama işlemi, kendinizi güne motive etmek için yapabileceğiniz bir sabah hareketi olabilir.

Zaman zaman unutabildiğiniz sabah diş fırçalama işlemi de öyle…

Bu görevlerin gerçekten yukarıda dediğimiz gibi işleyip işlemediğine bir bakalım:

Yatak toplamak zorunda mısınız? Hayır. Kimse muhtemelen size yatağınızı toplamadığınız için kızmayacak ya da ceza vermeyecek. (Burada ailesi ile yaşayan gençleri dışarıda bırakabiliriz. Anneler hâlâ biraz yatak toplama baskısı yapıyor olabilir…) Peki akşam eve geldiğinizde biraz da günün yorgunluğuyla kendiniz topladığınız yatağı görmek nasıl gelecek? Biz söyleyelim: çok iyi gelecek. Çünkü ilk olarak herkes toplu bir yatağı açmayı sever. Bunda belki biraz tazelik ve yenilik hissi olduğu içindir. İkinci olarak gün boyu çalıştınız ve güzel bir yatakta dinlenmeyi hak ettiniz. En önemlisi de üçüncüsü, bu yatağı kendiniz için sabah siz topladınız! Yani ilk sonuç şu: yatak toplamak zorunda değildiniz ama topladınız; akşam eve gelince de sizin topladığınız yatağı gördünüz ve artık keyifle yatabileceğiniz için mutlusunuz. İkinci sonuç da şu: mini görev size başarı hissi getirdi bu da günün devamında mutluluk ve motivasyon olarak size geri döndü.

Diş fırçalamayı da aynı şekilde ele alabiliriz. Kimse sizin başınızda diş fırçalayın diye beklemiyor. Diş fırçaladığınız takdirde ise o günün mini görevini tamamlamış ve bir yenisine motive olmuş olacaksınız.

Kendiniz için her sabah 3 mini görev hazırlayabilirsiniz. Bu gerçekten her şey olabilir. Mesela sabahları asansör yerine merdivenleri kullanın! Normalde yapmaktan kaçındığınız, ertelediğiniz şeyleri düzenlileştirmek ise iradenizi en çok güçlendirecek şeylerden biridir. Bu da her türlü görevin üstesinden zamanla gelebilmenizi sağlar. Mini görevlere yarın sabah başlayın. Başarın ve günün kalanına motive olun!

Şimdi en güzelini söyleyip yazımızı bitiriyoruz: küçük başarılarla güne motive olarak başlayıp büyük başarılara adım atın!

 

Reklam

Biceps Kaslarınızı Patlatacak 3 Hareket

0

Biceps kaslarınızın şekli   büyük ölçüde genetik kodlarınızla alakalı; kimisinin biceps kasları uzun, Amerikan futbolu topuna benzeyen bir yapıdadır. Bazılarının biceps kasları ise kısa, daha çok dağ görünümüne sahiptir. Ancak endişelenmenize gerek yok çünkü herkesin daha belirgin biceps kaslarına sahip olması mümkün. Burada üzerinde durulması gereken konu üzerinde çok az bahsedilmiş olan ve biceps kaslarınızın altında bulunan “brachialis” kasıdır. Oldukça belirgin kaslara sahip bir vücut geliştirme sporcusunda brachialis kası, kol kasıldığında ortaya çıkan ve arkadan görülebilen bir boğumdur. Brachialis hakkında iyi haber şu ki bu kas büyüdükçe biceps kaslarınızı daha yukarı doğru itmektedir. Bu da biceps kaslarınıza daha belirgin bir görünüm verir.

Brachialis kasını etkili bir şekilde çalıştırırken karşılaşabileceğiniz bir sorun var; standart “curl” hareketleri yaptığınızda biceps kaslarınız üst kolların ana kasılan kası olarak davranmaktadır. Yapmanız gereken biceps kaslarınızı mekanik anlamda zayıf konuma getiren özel curl egzersizlerini seçmeniz gerektiğidir. Böylece brachialis kası oyuna dâhil edilmiş olur. Brachialis kasını alabileceği yük konusunda ne kadar zorlarsanız, brachialis kası o kadar çok büyüme ve gelişim göstermeye zorlanmış olur.

Aşağıdaki biceps egzersizleri brachialis kasını çalıştırmak için biçilmiş kaftan niteliğinde. Bu biceps egzersizleri, biceps kasınızın tepe kısmını ortaya çıkarmak için ihtiyacınız olan baskıyı oluşturacaklartır.

1. Hammer Curl

Bir çift dambıl alın ve yanlarınızda tutun.  Avuç içleriniz içe dönük olmalı. Dambılları birlikte yukarı kaldırın ancak avuç içleriniz set boyunca birbirine dönük olmalı, tıpkı bir çekici kullanıyormuşsunuz gibi. Dirsekleriniz sabit durmalı ve hareketi uygularken yukarı kalkmalarına ve dışa doğru dönmelerine izin vermemeniz gerekmektedir. Hareketin tepe kasılmasında, ağırlıkları yere indirmeden önce fazladan bir güç harcayıp biceps kaslarınızı kasın.

2. Reverse Curl

Reverse curl egzersizi tıpkı normal barbell curl egzersizi gibi uygulanır ancak bir farkla; avuç içleriniz aşağı dönük olmalı. Avuç içleriniz aşağı pozisyondayken brachialis ve brachioradialis kası yoğun bir şekilde çalışması için zorlanır. Bu arada dirseklerinizi yanlarınızda sabit tutmayı unutmayın. Bilekleriniz de set boyunca düz kalmalı.

Kullandığınız ağırlığı abartmayın ve tekrarlarınız 10-12 aralığında olmalı. Reverse curl hareketini düz barla yapmak rahatsız ediyorsa yerine EZ bar deneyebilirsiniz.

3. Preacher Curl

Preacher curl hareketinde eğimli olan kısımdan değil, dik olan preacher curl sehpasından hareketi uygulayacaksınız. Normal preacher curl hareketinde kullandığınız ağırlığın %60-70’ini kullanın. Kendinizi preacher curl sehpasına öyle konumlandırmalısınız ki koltuk altlarınız üst kısma güvenlice oturmalı. Ağırlığı kavrayın ve kollarınızın aşağı doğru sarkmasına izin verin.

Ağırlığı kaldırmaya başlarken omuzlarınızın ve dirseklerinizin aynı konumda olmasına özen gösterin. Böylece brachialis, kol kaslarınızın kasılması için mümkün olan en sert şekilde çalışması için zorlanmış olur. Hareketin üst noktasında kaslarınızı sıkıca kasın. Barı başlangıç pozisyonuna yavaşça aşağı indirin.

Reklam