Her gün severek içtiğimiz süt zaman içerisinde önemli besinlerinin bir kısmını kaybediyor mu…
Günlük aldığımız besinlerin sağlıklı olduğunu düşünüyorsunuz. Sağlıklı olduğunu düşündüğümüz bu besinlerin yanında yeteri ölçüde sebze ile besleniyorsunuz fakat bir türlü istediğimiz formu kazanamıyorsunuz. Acaba aldığınız besinler ne kadar doğal ve sağlıklı?
SÜT
PROBLEM
Süt, beslenme değeri ve kalitesi açısından devletin sıkı düzenlemelerine tabi olan bir üründür. Fakat baskı altındaki hayvanlar ve modern tarım nedeniyle kötü kullanıma maruz kalan toprağı da hesaba kattığınızda, bir de buna artan talebi karşılamak için üretimi arttırma ihtiyacı da eklenince –raf ömrü daha uzun ve daha kolay taşınabilir ürünler– günümüzde sütün kalitesinde de ciddi bir düşüş yaşandığı inkar edilemez hale gelmiştir.
“Ticari süt aşırı şekilde işlemden geçmiştir (içindeki besinler alınmıştır) ve belli bir seviyeyi koruyabilmek için içine sentetik mineraller eklenmiştir,” diyor Tim Wightman (Farm to Consumer Legal Defense Fund’un süt ürünleri uzmanı ve halkı besin değerleri konusunda bilgilendiren kâr gütmeyen bir hayır kurumu olan Weston A. Price Foundation’ın danışmanı) ve ekliyor: “Sentetik besinler, stressiz ortamda yetişen ve doğal olarak dengeli şekilde mineral tüketen ineklerin etinde bulunan doğal besinlerin yerini tutamaz.”
“Günümüzdeki sütlerde kalsiyum, magnezyum ve demir oranlarının azaldığını kesin olarak biliyoruz,” diye devam ediyor. “Eser miktarlarda bulunan minerallerin tümünün oranlarında da azalma söz konusudur ve bu durum 1945’den beri böyle devam etmektedir.”
Sütün besin açısından steril olmasının nedenlerinden birisi de homojenize edilme işlemidir. Homojenize işlemi, basınç uygulayarak sütü çok ince eleklerden geçmeye zorlar ve yağ parçacıklarını bir daha bir araya gelemeyecekleri şekilde parçalar, bu sayede yoğunluğu eşit bir sıvı elde edilmiş olur. Yaşlıların sütten bahsederken kaymağını da anlattıklarını hatırlarsınız. Homojenize işleminden sonra kaymak göremezsiniz.
“Vücudunuz bu küçücük yağ hücrelerini ne yapacağını bilemez,” diyor Wightman, “bu yüzden de onları doğru şekilde sindiremez.” Pastörize işlemi (atık maddeleri öldürmek için sütü kaynatmak) ayrı bir sorundur. Çoğu kişi sütün güvenliği için bunu kaçınılmaz olarak görür ama aslında sütün içindeki ve onun sindirilmesine yardımcı olan besin ve enzimler bu şekilde yok edilir. Eğer son kullanma tarihi en az iki ay sonrasını gösteren bir süt paketi görürseniz bilin ki o ürün ultra pastörize edilmiş ve aşırı şekilde işlemden geçirilmiştir.
ÇÖZÜM
“İşlenmemiş ve organik olarak üretilmiş ürünlere erişebilmek sizin için biraz daha çaba gerektiren ve masraflı bir eylem olabilir ama buna değeceğinden emin olabilirsiniz,” diyor Wightman. “İyi besinler sağlık harcamalarından çok daha ucuzdur.”
Kaliteli süt bulabilmek karmaşık ve yıldırıcı bir iş olup yerel üreticilerin de hayvan ve topraklarına nasıl davrandığının araştırılmasını içerse de size mümkün olan en kaliteli sütü bulabilmeniz için birkaç ipucu vereceğiz.
1. YEREL ÜRÜNLERİ ARAYIN
Çoğunlukla küçük bölgesel kurumlarda daha kaliteli süt bulabilme oranınız daha yüksektir. Küçük çiftliğin idaresi daha kolaydır ve daha az taşıma daha az işlemden geçme demektir.
2. İŞLENMİŞTEN UZAK DURUN
“İşlenmiş üründen mümkün olabildiğince uzak durabilmek için minimum homojenize ve pastörize edilmiş yerel bir ürün bulmak zorundasınız,” diyor Wightman.
3. ÇİĞ SÜTÜ DENEYİN
Çiğ süt meselesi bu günlerde çok popüler. Bir yerden bir yere taşınması güçtür, hayvan ve topraktaki bozukluklara karşı hassastır ama iyi bir ürün bulabilirseniz tüm zahmet ve masrafına değecektir. “Eğer tam yağlı sütü çiğ halde bulabilirseniz,” diyor Wightman, “homojenize edilerek ya da pastörize edilerek ürünün yapısı tümüyle değiştirilmiş olana kıyasla çok daha fazla mineral tüketmiş olursunuz.”